Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 24 ARALIK 1995 PA2AR
HABERLER
Şehit polise
tören
• İstanbul Haber Servisi
- DYP Pendik Seçım Irtıbat
Biirosu'na önceki gün
yapılan silahlı saldında
hayatını kaybeden polis
memuru Adil Gözalıcı.
törenle toprağa verildi.
Şehit polis Adil Gözalıcı
için önce Pendik Emniyet
Müdürlüğü önünde bir
tören düzenlendi. Törende
konuşan istanbul Emniyet
Müdürü Orhan Taşanlar,
"Kurşun. sadece polisimize
sıkılmadı. Inanıyoruz ki
sıkılan kurşun. Türk
demokrasisine sıkılmıştır.
Şehidimiz demokrasi
şehididir" dedi. Adil
Gözalıcı'nın cenazesi. daha
sonra Pendik Irşat Camii'ne
setirilerek burada öğleyın
kılınan namazin ardından
Kartal Yakacık
Mezarlığf nda toprağa
verildi.
Serik'te hortumr
Ardahan'da (rtına
• Haber Merkezi -
Antalya'nın Serik ilçesinde
dün sabah meydaııa gelen
hortum. çok sayıda cam ve
plastfk seraya zarar verdi.
Serik Ilçe farım Müdürlüğü
yetkilileri, tahmini zarann
15 milyar lira dolavında
olduğunu kaydettiler.
Ardahan'da da hızı zaman
zaman saarte 100
kilometreyi bulan tırtına
bazı evlerin çatılarında
hasara yol açtı.
Karayollarındaki sis ve
buzlanma nedeniyle de
ulaşım güçlükle sağlanıyor.
Seçim turunda
kaza
• İstanbul Haber Servisi -
Yeni Demokrasi Hareketi
(YDH) Genel Başkanı Cem
Boyner'in tstanbul'daki
seçim turu sırasmda. seçım
otobüsünün iizerinden
düşen iki kişi yaralandı.
Boyner'in içinde bulunduğu
seçim otobüsü
Zeytinburnu'nda bir üst
geçıdin altından geçerken
otobüsün üzerinde bulunan
Ayça Gökçe (18) ile Serdar
Özpoyraz (25) adlı panililer
geçide takılarak yere
düştüler. Gökçe ve Poyraz
konvoydakı partilılerce
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
Hastanesi'ne kaldınlarak
tedavi altına alındılar.
Yaralılann hastaneye
kaldırılmasından sonra
yoluna devam eden YDH
seçim otobüsü. az ileride
bulanan ikinci bir üst geçide
çarptı. Otobüste maddi
zarar meydana geldi.
GEREDE ASLİYE
HUKUK
MAHKEMESİ
EsasNo: 1992 22
Davacı Hazineyi izafeten
Gerede Mal Müdürlüğü ve-
kilı tarafindan da\alılar Şe-
rife Çınar \e 10 arkada:?ı
aleyhine açmış olduğu tapu
iptali \e tescil davasmın ve-
rilen ara karar gereğınee:
Davalılardan Gerede Ka-
vacık kövünde ikamet ettıği
bildirılen Şerıfe Çınar adına
çıkarılan duruşma günü \e
dav a dilekçesinin teblig edil-
mediğı, davalının zabıtaca
yaptırılan adres tahkikinde
de da\alının teblıgata yarar
sarıh adresının tespit edıle-
medığinden ılanen tcblığine
karar \erildığinden. mahke-
memizde görülınekte olan iş
bu tapu iptali ve tescil dava-
sının 2.4.1996 gün ve saat
11.00'de yapılacak duruş-
masına bizzat gelmesi. du-
ruşmaya gglmediğı veya bir
vekille temsıl ettinnediği
takdirde duruşmaya gıyabın-
da devam edılip karar verile-
ceği hususu. dava dilekçesi
ve duruşma günü yerine ka-
im olmak üzere ilanen tebliğ
olunur
Basın: 62316
ANTALYA 6. ASLİYE
HUKUK
HAKİMLİĞİ'NDEN
DosyaNo: 1994917 Esas
Dav acılar Mehmet Say ve
Ramazan Erbi \ ekilı tarat'ın-
dan davalılar Halil ve Hani-
fe Bılgili mirasçıları Akile
Bayık-Ha\v a Torun- Kemal
Bilgili-Ahmet Hikmet Bilgi-
li aleyhine açılan Antalya
Merkez Kırgöz Yeniköy 215
nolu parseldeki Hanıfe ve
Halil Bılgili adlarına kayıtlı
olan toplam 4.24 hissestnin
iptali ile rnü\ekkilleri adına
tescilinı talep eden işbu da-
va dilekçesi. davalılar adına
tebliğe \ erilmiş olup teblıgat
>apılatrıadığı gıbı yaptırılan
zabıta araştırmasında da ad-
reslerinın tespit edilemedı-
ğinden ılanen teblığıne karar
verilmişolmakla:
Davalılara da\a dilekçesi
yerine kaim olmak üzere ila-
nen teblığıne duruşmanın bı-
rakıldığı 7.2.1996 günü saat
IÛ.2Ö"deki dumşnıaya biz-
zat gelmeleri \cya kendileri-
nı bir vekille temsıl ettınne-
dikleri takdirde. yargılama-
ya yokluklannda dev am edı-
îip karar verileeeöı
HUMK'nin 509 md hususu
ılanen tebliâ olunur.
29.6.1995
Basın: 32869
Yazanmız Uğur Mumcu'nun katledilişinin iizerinden 35 ay geçti
Mumcu'nun faili lıâlâ meçhulEVİNGÖKTAŞ
ANKARA - Yazanmız Uğur Ylum-
eıTnun katledilişinin üzerinden tam 35 ay
geçmesine karşın. dosyası Ankara Devlet
ĞüvenlikMahkemesı"ndeki(DGM)birçe-
lik dolapta tutulduğu belirtilen soruştur-
mada hiçbir somut ilerleme sağlanamadı.
İçişlerı Bakanı Teoman Ünüsan. Mum-
cu suikastı ile ilgili soruşturmanın peşmi
bırakmadıklarını belirtirken "olayın er ve-
ya geç aydınlanıp zanlılann yakalanacağı-
nı" öne sürdü. Suikastın üzerinde önemle
durduklannı kaydeden Üniisan. "Bu tür su-
ikastları kısa sürede aydınlatmak çok zor.
Faili meçhul suikastların hepsini birden ay-
dınlatmak miimkün değil. Çünkü bu tür
olaylann hepsi birbirine bağlı" dedi.
• Soruşturma yerinde sayarken tçişleri Bakanı Ünüsan, cinayetin
kısa sürede aydınlatılmasının zor olduğunu savundu. Milli Savunma
Bakanı Tanır da soruşturmayı savsaklayan Savcı Ülkü Coşkun'la
ilgili dosyanın incelendiğini kaydetti. Mumcu dosyası
DGM'de çelik bir dolapta saklanıyor.
Ünüsan. İstanbul'da geçen günlerde şe-
riatçı Islami Hareket Örgütü'nedHÖIyö-
nelik operasyon yapıldığını anımsatarak
Cumhuriyef'e şunlan söyledi:
"Polis, bu operasyonda yakalanan mili-
tanlannÇetin Emeç*eTuran Dursuncina-
yetlerine karıştıklannı saptadı. Bir olayın
üzerinegidiyorsun. başka bir olayı ortayaçı*
kanyorsun. Başka bir olay ın ü/erine gider-
ken, öbiir olayı ay dınlahy orsun. \ani bu tür
olaylar, tümüyle birbiriy le bağlantılı. Yann
başka bir operasyonda, bakarsınız Uğur
Mumcu cinayeti de aydınlanmış."
Ulkü Coşkun dosyası
Milli Savunma Bakanı \efa Tanır, ilk
asamada "DG.M Savcısı~ sıfatıy la üstlendi-
ei soruşturmayı savsakladıöı öne sürülen
Ankara 2 No'l'u DGM Yedek Hâkımi Ülkü
Coşkuna verilmesı ıstenen dısiplin cezası
ile ilgili istemin değerlendirildiğini söyle-
di. Mumcu soruşturmasını sa\sakladığı
Demiral, olayı çözemeden emekli oldu
Soruşturmada yargı ihmaliANK.\R4 (CumhuriyetBürosu)
- Gazetinıiz yazarı Uğur Mum-
cu'nun yaşamını yitırmesine neden
olan bombaii suikastın üzerinden 35
ay geçmesine karşın. olayın aydın-
latılmasına ilişkin hiçbir gelişme
sağlanamadı.
Suikasttan sonra. polisin olay ye-
rindeki kanıtları çalı süpürgesiyle
süpürüp yok etmesinin ardından.
skandala \yran bir dizj gelişme ya-
şandı. Soruşturmayı yürüten Devlet
Gü\enlik Niahkcmesi (DGM) Baş-
sa\cısı Nusret Demiral. herseferin-
de "dlavın dış kaynaklı ve faillerinin
yakalanmasının zor olduğunu" öne
sürdü. Demiral. soruşturma aşanıa-
sında kendisinden talimat alarak gö-
re\ yapan polisi de "•dikkatsizlik"le
suçladı
Demiral, olay tarıhınden önce
Mumcu"nun aracıııa bomba yerleş-
tirenleri gördüğünü açıklayan Ay-
hanAydın'ı "ya-
lancı tanıklıkİa"
suçlayıp hakkın-
da "iftira" da\ a-
sı açtırdı.
Mumcu'nun
eşi Ciikial Mum-
cu. soruşturmayı
ılk aşamada yü-
rüten DGM Sav-
cısı Ü/kii Cos-
kun'un ifadesini
alırken. "Bu işi
devlet yapmıştır.
siyasi iktidar is-
terse çözülür" dedığini belirterek.
soruşturmanın savsaklandığı gerek-
çesiyle Adalet Bakanlığf na bir di-
lekçe \erdi. Coşkun'un askeri savcı
olması nedeniyle. Adalet Bakanlığı.
Milli Savunma Bakanlıgf na birya-
zı yazarak gerekli işlemin yapılma-
sını istedı. Mıllı Savunma Bakanlı-
ğı ise gerekli soruş-
turmanın yapılarak
yazının yenideı>
gönderilmesinı iste-
di. Dönemin Adalet
Bakatiı Mehmet
Moğultay. adalet
mütettışferıni gö-
revlendırerek. Coş-
kun'la ilgili incele-
ıne başlattı. Müfet-
ti^lerin hazırladığı
ilk inceleme rapo-
runda. savcının gö-
re\ i savsakladıöı
vurgulandı. Ana raporda da savsak-
lama görüşüne yer verılerek. Coş-
kun'un soruşturmaya gerekeıı öne-
mi \ermediği kaydedifdi. Raporda.
Coşkun hakkında "disiplinsizlik ce-
zası" uygulanması istendi.
Demiral. olay çözülmeden eınek-
li oldu ve MHP'den mılletvekilliüı-
ne adaylığını koydu.
TBMM Faili Meçhul Cinayetleri
Araştırma Komisyonu'nca hazırla-
nan rapor. DYP'li üyelerce budan-
maya çalışıldı. DYP'li komisyon
üyeleri İsmail Köse.Melih Pabuççu-
oğlu, Nevzat Ercan ve Osınan Sey-
fi. Mumcu suikastını savsaklayanla-
ra ilişkin suç duyurusu istemlerinin
"faili meçhul cinayerJerin de\1etgöl-
gesi altında işlendiği i/Jenimi yarat-
tığı" gerekçesiyle rapordan çıkarıl-
masını istediler. DYPIi üyeler,
Mumcu ailesinin rapordan "kişisel
çıkar" sağlayacağını belirterek ko-
misyonu da buna alet olmakia suç-
ladılar.
Mumcu suikastını birinci elden
yürüten Ankara Emniyet Müdürlü-
ğü Sag Terör Masası amirinin, Em-
niyet Müdürü Orhan Taşanlar tara-
fından Istanbul'a götürülmesi de so-
ruşturmayı çıkmaza soktu.
Adalet Bakanlığı müfettişlennce belirle-
nen Coşkun a verilmesı öngörülendisiplin
cezası. eski Bakan MehmetGölhan tarafın-
dan işleme konulmamıştı.
Yazanmızın eşi Güldal Mumcu'nun.
Adalet ve Milli Savunma bakanlıklarına.
soruşturma sürecindeki aksaklıklara iliş-
kin yaptıgı başvurular üzerine başlatılan
soruşturma sürecınde. halen Ankara 2
No'lu DGVf"de yedek üye olarak görev ya-
pan kıdemli Binbaşı Coşkun hakkında. "di-
siplin cezası mgulanması" öngörülmüştü.
Adalet Bakanlığı müfettişlennce yapı-
lan soruşturmada. Mumcu soruşturmasını
bizzat yürütmeverek güvenlik güçlerine bı-
rakan ve Islami Hareket Örgütü (İHÖ> sa-
nıklannın yakalanma tutanaklanndaki ta-
rih tahrifatlannı 7 ay gecik-
meli olarak. basında yer al-
masının ardından dikkate
alan Coşkun hakkında.
"Doğrudan kra etnıesi gere-
ken işlenıleri yerine getirme-
mek suretivle arzulanan öz-
veri \e duyarlılığı gösterme-
diği izfenimini uyandıracak
tutum izlediği. "Bu ışi dev let
yapmıştır. Siyasi iktidar ıs-
terse çözülür' biçimindeki
sözleriyle olaya bakış açısını
diJe getirdiöj. bu nedenleıie
hakkında disiplin cezası tayi-
ni gerektiği'' sonucuna vanl-
mıştı.
Mumcu soruşturmasını
doğrudan yürütmemesini.
"DGM Başsavcıhğı'nda ge-
celi-uündüzlü araştırma ve
sorgulama yapılmasının
mümkün olmadığı" ve "za-
man ve inıkân şartlarının ye-
tersizJiğı"" gerekçelenne da-
yandıran Coşkun, suikastın
"İslami Hareket Örgütü ile
bağlantılı olmadığının bilin-
diğini, bu nedenle bağlantı-
nın araştınlmadığınr sav un-
muş, ancak bu bilginin da-
yanagını açıklamamıştı.
MKRO
Dinci gericilerce katledilişinin 65. yılında anıtı başında tören düzenlendi
Devrim şehidi Kubilay anıldıİZMİR (Cumhuriyet Ege Büro-
su)- Devrim şehidi Kubilav gencı-
lerce katledilişinin 65. yılında Me-
nemen Yıldıztepe'dekı anıtı önün-
de törenle anıldı. Törene. Atatürk-
çü Düşünce Derneğı lzmir ve Ege
şubeleri yetkılılen.\'lenemen Top-
çu Alay Komutanlığı adına subay
ve astsubay lar ile ilk ve orta dere-
celi okullardan öğrenciler katıidı-
lar. Anıtta yapılan törcnden sonra
Kubilay'ın katledildiğı Gazez Ca-
mısı avlusuna karanfıl bırakmak
amacıy la gitmek isteyen bir grup,
polis tarat'ındaıı engeİlendı. Cami-
ye gıdebilen bir diğer grup ise av-
iuya ve Atatürk Anıtı'na karanfil-
ler bıraktı, Atatürk"ün "GençBğe
Hitabesi' okundu.
Cumhurbaşkanı Süleyman De-
mirel, Kubılay'ın şehit edılişinin
yıldönüınündeyayımladığı mesaj-
da. "Menemen'de girişilen mil-
letle \e devleti karşı karşıya ge-
tirme tertibi halkımızın sağdu-
yusu ve devletin kararlılığıyla
bozulmuştur" dedi. Demırel me-
sajında. kubılay'ı birkezdaha rah-
metle andığını belirterek. bu men-
furolavı kınadığını bıldırdi.
Yobaz saldınsı
Dün sabah saatlerinde Mene-
men'dekı Kubilay Anıtı önünde başlayan tö-
rende konuşan Kavmakam Mehmet Özcan.
olayın Menemen'degercekleşmesinden duy-
duğu üzüntüyü dıle getirdi. Daha sonra Ilçe
Milli Eğıtım Vfüdürü Mithat GüzeL Beledi-
ye Başkanı tlhamiGürso>. ADD lzmir Şube-
si Başkanı İskender Ozturanh \e Garnızon
Komutanlığı adına Süleyman Akın birer ko-
nuşma yaptılar. öğrencıler şiırler okudular.
Konuşmacılar Atatürkçülüğün ülkenin teme-
linde bulundugunu vurguladılar. Atatürkçü
Düşünce Derneği lzmir Şubesi Başkanı İs-
kender Özturanlı konuşmasında Kubilay'ın
Atatürk devrim ve ilkelerini savundugu ıçin
65 y ıl önce bağnazlar ve yobazlann saldınsı-
na uğrayarak Şehit edildiğini belirrti ve şun-
lan söyledi:
~Ama Kubilaylar ölmez. binlerce Kubilay
>ar bugün. Cumhuriyeti ve devrimi koruya-
cak bir kuşak vardır. Cumhuriyeti gericilere
ve yobazlara hiçbir zaman teslim etmevecek-
De\ rim şehidi kubilay.
katledilişinin 65. yılında
Menemen ^'ıldı/tepe'
>
deki
anıtı önünde törenle
anıldı.
M e n e m e n o l a y ı
23 Aralık I93ü'da Nakşıbendı tankatına
bağlı İbrahim Hoca ve Derviş Mehmet'in
kışkırtmasıyla Menemen halkının yeşıl
bayrak aîtında toplanmasını isteyen
mürtecılere (gerıci) müdahale etmek
isteyen manganın başında bulunan
Yedeksubay Mustafa Fehmi Kubilay şehit
edıldı. Ba>kaldırıcılar Kubilay'ı
yaraladıktan sonra başını kesıp yeşil
bayrağın ucuna takarak sokaklarda
dolaştırdılar. iki bekçiyı de öldürdüler.
Olava askeri bırlıkler müdahale ettiler.
elebaşı Deı \ ış Mehmet ve iki adamı
öldürüldü. Balıkesır, Manisa ve
Menenıen'de sıkıyönetım ilan edıldı. 2200
kişı yargılandı. Cezaların tüm gericilere
ibret olacak ^ekılde uygulanması ve
Menemsn halkının başka yerlere göç
ettırihnesi kararı alındı. bu karardân sonra
vazgeçıldi. Aralarında Nakşibendi
tarikatının öndegelenlerinden Esat
Efendi'nin de bulunduğu 34 kişı idama
mjhkûm oldu. Kubiluy "ın anısına
Menemen'e anıt dikıldi.
ler. Atatürk akla, bilime dayanarak laikliği
kurmuştur. De\ leriıı temeline halkı getirvrek
cumhuriyeti kurmuştur. De\ letin temelineak-
lı getirerek laikliği bize armağan etmiştir. An-
cak şimdi ise dev letin temellerine dinsel kural-
lan getirmek isteyenler \ar. Eğer bunlargelir-
se işiıı sunu ne demokrasi ne de cumhuriyet-
tir. Bunun adı. seriattır. Şeriat bir faşizmdir.
Nasıl faşizmde davadan döneni v urun
emri varsa. şeriatta da aynısı vardır.
Halkevleri'nin kapah/masıyla bugün
Atatürkçü Düşünce Dernekleri Ata-
türkçülüğü korumak durumunda kal-
mışhr. Devrimciliksayesinde Atatürk
her zaman yaşayacakor."
Bu yılkı törenin, son yıllarda yapı-
lanlann içinde en yoğun katılımlager-
çekleştıği gözlendı.
Konuşmalardan sonra törene katı-
lanlar "Türkiye laiktir laik kalacak"
sloganı attılar. Bu arada. Kubilay'ın
oĞlu Vedat Kubilay'ın. siyasi partile-
rin tarikatçı. dıncı unsurlan barındır-
masını protesto amacıyla törene katıl-
madığı bıldırildi.
Aydınlar yiirüdü
Kubilay Anıtı'nda yapılan törenden
sonra Atatürkçü Düşünce Dernegi
üyeleri anıtın bulunduğu yerden Kubi-
lay'ın katledıldiği Gazez Camıi'ne
doğru yürüyüşe geçti ler. Polis. bu yü-
rüyüşü Toplantı ve Gösterı Yasası'na
ay'kın olduğu gerekçesiyle engelledı.
Burada ilçe emniyet müdürü ile der-
nek üyeleri arasında çıkan tartışma
gergınlık yarattı.
ADD üyeleri ülkede Atatürkçülüğü
savunmanın bile polis eliy le engellen-
meyeçalışıldığını belirtirken ılçe em-
niyet müdürünün tutumunu protesto
ettiler. Daha sonra bir grup otobüslere bındi-
rilerek kent dışına çıkarıldı. Camıye otobüs-
le ulaşabilen bırdiğergrup ise camı av lusun-
da yuvarlak oluşturarak Atatürk'ün Gençlığe
Hıtabesi'nı okuduktan sonra ellerındeki ka-
ranfillen bırakarak aynldılar.
Kubilay'ın öldürüîüşünün 65. yıldönümü
nedeniyle açıklama yapan Eğitim-Sen lzmir
1 No'luŞube Başkanı FikretDogan. 1930'da
Türkiye'nin aydınlık gelecegıni ıstemeyen şe-
riatçı yobazlann ayaklanmasını bastırmaya
çalışan Kubilay'ın şehit edildiğini anımsata-
rak "Dahasonra Kayseri'de.Çonım'da. Kon-
ya'da. Kahramanmaraş'ta ortaya çıkan yo-
baz gösterilerin en korkuncu, insan soyıına en
yakışmayanı Sıvas'ta denenmiş ve 37 aydını-
mız diri diri yakılmıştır" dedi. Bahriye l çok-
lar'ı. Muammer Aksoylar'ı. Turan Dursun-
lar'ı. L'ğur Mumcular'ı öldürenlerle Mene-
men'de Kubılay'ı şehit edenlerin aynı zıhni-
yetin temsilcileri olduğunu vurguladı.
OTLAR I ORAL ÇALIŞLAR
1
950 seçimlerini hayal meyal
hatırlıvorum. Tarsus'taki evimizde
oto aküsü büyüklüğündeki pille
çalışan Aga-baltic radyosu. o gece
bozulduğu için seçim sonuçlarını ızleme
olanağı kalmamıştı. Babam. radyonun
bozukluğuna öfkesinden ve desteklediği
partinin seçimleri kaybedeceği de az çok
ortaya çıktığından oldukça sinirliydi.
Annem gergin havayı yumuşatmak
istemışti. "Tenekeci Mahmutlar'da radyo
\ar haydi oraya gjdeüm" demışti.
Tenekeci Maİımutlar'da meğerse radyo
yokmuş. Annem bu durumu bilerek
gidelim demiş, onlar da babamla aynı
partiyi destekledikleri için beraber
dertleşirler diye düşünmü^.
Aradan tam 45 yıl geçti. Babam. 1968
yerel seçimlerinde Tarsus'tan belediye
başkanı adayı oldu ve kazanamadı. Bir
yıl sonra da kalp krizi geçirerek yaşama
vcda ettı.Seçim geceleri hep babamı
anımsanm. Her zaman heyecanlı, her
zaman ilgiliydi. O yıllarda ne TV vardı
ne de bilgısayar. Elime defteri kalemi
tutuşturur ha bire se'çim sonuçlannı
hcsaplatırdı. O dönenıde yalnızca
devletin Ankara ve İstanbul radyolannda
yayın yapılırdı.istanbul Radyosu
Tarsus'tan dtnlenernezdi. Ankara
Çocukluğumun seçim geceleriRadyosu ise zaman zaman parazit yapar
ve yayınları doğru düriist anlaşılamazdı.
Birçeyiz sandığı büyüklüğündeki
radyomuz tutukluk yaptığı zamanlar onu
yumruklayarak konuşturmaya çalışırdık.
1954 ve 1957 seçimlerini benzerbirruh
hali içinde izlediğimizi hatırlıyorum.
Babam kulağını radyoya dayıyor.
yanıbaşında kâğıt ve kalemle bekleyen
bana sonuçları yazma talimatı veriyordu.
Sabaha karşı sonuçlardan unıudumuzu
keserek yataklarımızın yolunu
tutuyorduk.
Babam 27 Mayıs'ı yaşadı. ama diğer iki
askeri darbeyi göremeden yaşama vcda
etti. Seçimlerimiz ise askeri darbelerlc
kınla kınla bugünlere geldi. 1973
seçimlerini bcıı de birçok arkadaşimla
birlıkte Mamak Askeri Cezaevi'nde
geçirmiştim.
1950'li ve 1960'h yıllarda yapılan
seçimlerin sonuçlarını ve kımlenn
milletvekilliğini kazandığını günler sonra
öğrenebilirdik. Şimdi. seçim gecesi
21.00'den itibarcıı ııeredey se bırkaç saat
içerisinde sonuçları kesineyakın bir
şekilde öğrenebiliyoruz.
Çocukluğumdan bu yana seçimler bana
hep eğlenceli ve heyecanlı bir yanş gibi
gelir. Oy verme süresi biter bitmez
sandıklarn birinden diğerine koşturur
dururum. Sonuçlan bir an önce öğrenme
merakı babamdan kalma bir alışkanlıktır.
Simdi aynı alışkanlık aile içinde de
sürüyor. Bu akşam. seçim heyccanımızı
paylaşmak amacıyla sevdiğimiz bir
dostumuzda toplanıp kendimizce
yorumlar yapacağız.
Seçim geceleri babamı anımsıyorum.
Şimdi yaşasaydı. bilgisayarlan, TV
ekranlarını görseydi ne derdi acaba diye
düşünüyorum. Babam öldüğünden bu
yana Türkiye'de teknoloji inanılmaz
boyutlara ulaştı. haberleşme olağanüstü
geîişıne kaydetti. Çoctıkluğumda
köyümüzde araba yolu yoktu. Köye
olaşmak için saatlerceyol yürümek
zorunda kalırdık.
Köyümüzün içecek ve kullanılacak suyu
ise kilometrelerce öteden ııçılar içinde
cşcklcrle taşınırdı. Susıızluk en biiyiik
sorıııiclu. Köyimıü/iin en önemli üretimi
ise üzümdü. Lzünıler taze olarak toplanır
ve büyük şelıirlere gönderilirdi. O
yıllarda ulaşım ve haberleşme sorunları
yüzünden köylüler üzüm üretiminden
doğru dürüst para kazanamazlardı ve
yoksulluk diz boyuydu.
Şimdi artık. amcamın köydeki evinin
önündeki çeşmeden sular akıyor.
Herkesin evinde TV \e telefon var.
Birçok köylünün özel otomobili de
evlerinin önünde duruyor.
Çok nadir gıttiğim köyümüzdeki
değişime baktığım zaman garip bir hüzne
kapılıyorum. Babam bunlan görseydi
nasıl birtepki gösterirdi acaba diye
düşünüyorum. Çünkü köyün yola. suya
kavuşması. üretiminin pazarlanması ve
çağdaşlaşması için çok çaba sartetmiş ve
gelişmeleri göremeden yaşama gözlerini
kapatmıştı.
Evet. dünya ve Türkiye o günlerden bu
günlere çok mesafe aldı. Teknolojimiz.
haberleşmemiz yüksek düzeylere ulaştı.
Ya kafalarımız?
Çağdaş bir ülke yaratabilecek biiinç
düzeyimiz?
Hoşgörü ve demokrasi anlayışımız?
Bu alanlarda ne kadar ilerledığimizi iddia
edebilıriz?
Ne dersiniz?..
lyi bir seçim akşamı dilerim.
DİNÇ TAYANÇ
Pandora'nın Kutusu
Pazar sabahıyla başlayan "iş günü "nün pazarte-
si akşamı kaçlarda noktalanabileceği düşüncesinin
.yorgunluğcîyla çıkıyorum evden. Tam otobüse bine-
ceğim, nereden tanıdığımı kestiremediğim birtanış(!)
sanki yerden bıtiyor... Birlıkte biniyoruz... Yol boyu,
oradan buradan laf açıp duruyor, bense bir türlü ne-
reden tanıştığımızı çıkaramıyorum.
Kadıköy'de gene birlikte iniyoruz otobüsten ki ta-
nımadığım tanışım ansızın "aaa, yerdeki zarfa bak"
diyor. Bakıyorum, gerçekten de tam ayağımın dibin-
de kapalı birzarf...
"Albakatım" buyuruyor zoraki tanışım.
Eğilip alıyorum: gerçekten de ağzı sımsıkı kapalı
ve de içinde "birşeyler" olan bir zarf...
Ne olduğunu anlamadan, gene birlikte, biniyoruz
vapura. Belki kurtulurum umuduyla, açıkta oturaca-
ğımı söylüyorum; tınmadan benle birlikte çıkıyor açı-
ğa...
Oturur dturmaz başlıyor ısrara "açsana şu zarfı,
kısmetin gibi ayağına geldi işte" diyerekten.
Herifin kim olduğunu çıkarabilsem açacağım da
aklıma İstanbul argosunun özgün deyimi takılıveri-
yor; zarfçılık ya da zarf atmak!
Ya herif zarfçı olup da bana zarf atıyorsa? Tutup
zarfı açacağım. içinden olmadık bir şey çıkacak: zarf-
çım "busenin hakkın"^diyecek; sonra şerikleri tepe-
me üşüşüp "bunun içinde çıkandan çok fazlası var-
dı. Senyürüttün. Verbakalımgeri" diye yakama ya-
pışacaklar: zarfçım da onları destekleyecek...
Al başına belayı!
Lafı boğmak için Pandora'nın öyküsünü anlatma-
ya koyuluyorum. Hani şu Olimpos tanrılarının yeryü-
züne armağan ettikleri ilk hatun Pandora. Mitoloji-
ye göre Tanrıbaşı Zeus. bir de kutu armağan ediyor
Pandora'ya ve tembihliyor "bu kutuyu açmaya kalk-
ma. Yoksa basına öyle tşleraçıltr ki..."
Pandora mmış dünyaya. ama içinde bir merak ki
sormayın... Kutu, Pandora'ya bakıyor. Pandora ku-
tuya... Bir gün, üç gün, bir yıl derken sonunda daya-
namayıp açıyor kutuyu hanım kızımız. Açar açmaz
da hırsızlıktan yobazlığa, ırkçılıktan bölücülüğe dün-
yayı altüst edecek ne denli kötülük varsa kutudan fır-
layıpyayılıveriyor...
Pandora, ne ettiğinin ayrımına vanp kutuyu kapa-
tıyor, ama çıkan çıkmış bir kez. Kutuda kala kala tek
bir şey kalıyor; umut!..
Zoraki tanışımın mitolojıden falan anlayıp pây çı-
karacağı yok. Tutup o da bir öykü anlatmaya koyu-
luyor; Caius Julius Caesar'ın öyküsünü...
Venüs'ün soyündan geldığine inanılan Caesar,
isa'dan Once 101 yılında doğuyor ve 50 yılına gelin-
ceye dek. tüm yaşamını Roma egemeni olma sava-
şına adıyor. Üstelik bunu, yolunu tıkayacaklara 'çak-
tırmadan' yapıyor. Çaktırmadığı için de boyuna yük-
seliyor... Sonunda, yöneticilığini üstlendiğı Galya'da-
ki isyanları bastırıyor ve kendi kendine "yüksel ki ye-
rin bu yer değil" deyip kararını veriyor. italya'yı Ci-
salpina'dan ayıran Rubicon Nehri üzerindeki 'yasak
köprü'ye geldiğinde. isadan Önce 17 Aralık 50'de,
atlarının gemini bir kasıp köprüye yöneliyor ve hızla
Roma'ya yönelirken "zarlaratıldı" diyor.
Caesar ya da Sezar'ın bu sözlerinin günümüzde
de 'risk've 'yürekliliğin' simgesi olmayı sürdürdüğü-
nü anlatıyor dostum(l)
"Herzaratıp köprü geçen Sezarolabilseydi, dün-
ya düşeş peşinde koşan kumanbazdan geçilmezdi"
diyorum. kumarbazın hilecisinden geçildiğine pek
de inanmaksızın.
"Bu senin seçimin" diyor herifçioğlu sıntarak "is-
ter yırtarsın o zarfı, ister açarsın..."
Bendenız, şöyle bir düşünüyorum. Yırtsam bir tür-
lü, açsam başka türlü... Kafamda birşimşekçakmış-
çasına, güneşin altında parlayan denize atıveriyorum
zarfı...
Sonra da yüreğim rahat, yüreğim coşkulu dönüp
"sen de kimsin" diyorum herifçioğlunun şaşkın yü-
züne bir kahkaha fırlatarak...
Ana fikir: İyilik yap denıze at, balık bilmezse halik
bilir!
Ana fikrin ana fikri: Halkına güvenmek yerine, za-
nna güvenen Sezar bile olsa, ömrü uzun sürmez...
Fazla mesai ücretleri ödenmedi
Postacılar yılbaşı
öncesi iş bıraktı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Fazla mesai ile
cumartesi-pazar ücretleri
ödenmeyen postacılar ile
gışe memurlan. yılbaşına
bir hafta kala ış bırakma
eylemi yaptılar.
Ankara Yenımahalle
Ankara Posta İşletmesi
Merkezi'nin önünde dün
sabah toplanan postacı ve
gişe memurlan. halaylar
eşliğinde fazla mesai
ücretlerinin
ödenmemesinı protesto
ettiler.
Türkiye Kamu Çaiışanları
Konfederasyonu (Kamu-
Sen) Genel Başkanı Resul
Akay burada yaptığı
konuşmada. Posta
İşletmesi Genel
Müdürlüğü "nde
çalışanların. KİT'lerde
çalışanlar arasında en
düşük ücreti alan grup
olduğunu söyledi.
Postacılann; gece.
gündüz. kar. yağmur
demeden akşanıa kadar
mektup dağıftığmı
anlatan Akay. pasta
dağıtıcılannın bu nedenle
ağır hastalıklara
yakalandıklannı belirrti.
Akay. konuşmasını şöyle
sürdürdü: "Akşam
mesaiye gelen personele
45 bin lira ücret ödenip,
60 bin lira akşam yenıeği
parası verilmektedir.
PDStacıiann sorunlarını
çözmekle görev li genel
nıüdüriük. sorunları
görmezden gelerek
personeli patlama
noktasına getirmiştir.
Çabalarımız sonucu Posta
İşletmesi Genel
Müdürlüğü 399 sayılı
Kanun Hükmünde
Kararname'nin 26.
maddesi uyannca Devlet
Personel Başkanlığı'ndan
Bakanlar Kurulu
karanvia belirienen tavan
ücretleri aşmamak
kaydıy la. skala ayarlama
yetkisi istemiş. ancak
Devlet Personel
Başkanlığı bu isteği
reddetmiştir."
Akay. postacılann manız
kaldığı uygulamalarn
anayasanın 18. maddesine
aykın olduğunu belirterek
•"Postacılan zoria
çalıştırmak isteyenler
hakkında Vargitay
Başsavcılığı'na suç
duyurusunda
buİunacağı/. Fazla
çalışma ücretleri
ödenmezse, bundan böyle
cumartesi-pazar günleri
çalışmayacağız1
* dedi.
ÇAĞDAŞ YAŞAMI
DESTEKLEME DERNEĞİ
sizlerie. ülkemiz için yapılabilecekleri
görüşmek istivor.
Tel.: 275 50 82