Katalog

SAYFA CUMHURİYET 14 ARALIK 1995 PERŞEMBE 12 VOIYAZI Mizah devlerindenS y 1 e ş i l'6 r : n H a k y e r i Ezik Hanım ve üstüne kuma gelen Nadide evlilik ile ilgili görüşlerini açıklıyor Adl: Nadide SOyadl: Kıymetli D. Tarİhİ: 1990 D. Yerh Hıbır Mizah denrisi N. Kayıtlı olduğu yer: HBR Maymun. sf. 4 (cam kenan) SorumlUSU: Ramıze Erer Medeni hali: Eşi \ar. Adl: Ezik SOyadl: Özdiri D. Tarihi: 1990 DOğum Yerİ: Hıbır Mızah dergisi N. Kayıİlı olduğu yer: HBR Maymun sf. 4 (koridor) SorumlUSU: Ramize Erer Medeni hali: Içler acısı. Yuvamızı kolayyıktırmayız- Nadide Hanım çevrede bu kadar "mutsuz beraberhk"varken sizi maceralarınızda mutlu bir aile annesi olarak görüyoruz. bunun sırrı ne? NADİDE - Zaman her bir şeyin düşmanı.. Tuhaf olucak ama TEMA Vakff na dikkatinizi çekicem... Koca ülke toprağı bile zamanla ufak ufak aşınıp, kav ıp kayboluyo.. tlişkilerde öyle. arada bir ağaç dikmek gerekiyor! "Ocağımza incir ağacı dikiniz" demiyorum tabit... Sözünü ettiğim zamana karşı koyan ufak tefek yenilikler, ilişkiyi canlı tutacak. Örnegin ben hep kendimi yenilerim ki. eşim bana bir kere daha âşık olsun. "Bir kez yetmez, bir kez, bir kez daha" prensibi yani... Evlilığimizin üçüncü yılında saç btçimimi, renginı. beşinci yılında da nüfus idaresine başvurup adımı değiştirttim mesela... Konuyla ilgisi yok ama daha önceki adım Merve idi... Kocam "Nadide" adımla bana birkez daha âşık oldu... Reklamdaki gibi... Sonra, ben hayatımda bir kere eşimin karşısına bigudiyle çıkmadım... FCel kalınm da bigudi takmam... Bigudi dediğin şey yuva yıkar... Eşime gelince, eşim de ilişkiyi eskitmemek için kendini özletme yolunu sık sık kullanır... Senede birkaç kez taşraya çelik tencere pazarlamaya çıkar... Her döndüğünde yeniden başlanz... - Ya siz Ezik Hanım, sizi de maceralannızda çok keyifsiz, adeta A KENAN, UST /UT1N <ai"©f KAL9I VAft, BfRAZ VAR AMA Ml'Ç öösrBKMiVo siZE De yAPAyiAA. İVT AİIB KIZ1 ARî- VOtTU. AU.'TAf*. VEClNE yıkılmış, hep "çileli" görüyoruz... Peki bunca olumsuzluğa karşın yaşamla nasıl başediyorsunuz?.. EZİK - Fırk... Fırk... Şey... Ne biliim... Allah kudret takat veriyo herhalde... Haa, bı ara da Nadide beni vogaya götürüyodu... Kendimi epey iyi hissediyodum... Hakkat beynim, bünyem dinleniyodu. Ama bi kere ben trans halinde gevşemişkene beyim gelip "Ne lan bu bööle" diyerekten beni düğümleyip gitti... Epey zor çözüldüm... Ondan sonra da yogadır transtır bi daha yapamadım korkudan... - Nadide Hanım, ya günün birinde Ezik Hanım'ın başına gelenler sizin de başınıza gelirse, vuvanız sallanırsa, ikinci bir kadın felan... Naaparsınız... NADlDE - "tkinci bir kadın" mı? Valla olmaz değil, olur! Zaman bööle şimdi... Ama şunu sööliyim ben "üçüncü bir kadın" olup yine "ikinci kadın"ın üstüne gelmesini bilirim evelallah... Biz ööle kolay yıktırmayız yuvamızı. - Peki, Ezik Hanım siz hiç günün birinde sizi bunca ezen kocanıza karşı "rest çekmeyi'" düşünmediniz mi? EZİK - (Fırk... Fırk...) Tabii... Hem ne kadar düşündüm... Fırk ederkene "Pıhh" dedim bi kaç kere... Köşeye sıkışmış kedi gibi yani; "Pıhh" edip adamı pusturdum. kaçıp gittim evden... Birinde kadın sığınma evine, birinde amucama kaçtım... Adam kadın sıgınma evini basıp ordaki kadıncaazlan da huzursuz edince geri.döndüm... Öbüründe de amucam gece vakti pompalı tüfekinen bizim adamı karşısmda bulunca "Karı-koca arasına girilmez, de get evine" diye beni geri kovaladı... Olmadı yani... Hem ben yetim öksüzüm, kaççak başka bi yerim de yok zaten... Ama Nadide öğretti, gerçek mesele ekonomik bağımsızlıkta... Ben de bunun için çalışıyorurn. Evde makrame felan yapıyorum... Tığ işi... Üç beş alan oluyo... Naapiim... Ufak ufak aldığımı dolara çeviricem. Sonra ben \ e bi kaç arkadaşım Sinik, Yılık falan bi ev tutalım divoruz... Durum bundan ibaret. Plaza gazetelerinin gözde yazarı. her konunun uzmanı Pamir Papyon Bana 'elif demekçok 'avam'Adl: Pamir '•'-••",' SOyadl: Papyon " -, Doğum tarihi: 1995 Doğum yeri: HBR Maymun dergisi Nüfusa kayıtlı olduğu yer: Wisconsin Eyaleti "- SorumlUSU: Alper Atalan Medetiİ hali: Free - Sayın Pamir Pap>on Bey, plaza gazetelerinin en gözde köşe yazarısınız. Ama yazılarımzda değindiğiniz konular biraz elit kesime hitap ediyor gibi? PAMİR PAPYON- Elit mi? Biz aynı konjonktıirün insanıyız. global motiflerin renkli ve güpürdantelleriyiz. nasıl böyle bir avam sataşmada bulunabılirsiniz ki? Bakın işte burdan kaybedıvoruz. medya yazilı ve görsel bir kaosu yaşıyor. kantann topuzu free bir durumda! Ömek vencem. Britanva uluslannda insana anıden 'elit' demenin cezası 15 paund! Sizin cebinizde olsa olsa dolar vardir şımdi. - Her alanda parmağınız var. Gurmelikten, film eleştirmenliğine, güzellik yarışmalarından jüri üyeliğine... TEM Karayolu'nda sizi taciz eden otomobillere kadar her konuyu bir uzman gibi işliyorsunuz. >cden tek bir alanda uzmanlaşmadınız? PAMİR PAPYON- Ama ku7iım, bu çok 'pre' bir çıkış değil ki bende... Ben zaten deskek donanımı geniş. ekstra programlı, IQ ve EQ kompedanı birisiydim... Doğrusunu istersen, kimsenin ne dediği, nasıl demode eleştiriler getirdiği umrumda değil... Ben Carousel Shopping Center'de alışveriş sepeti bulamayanlann, ellerinde rugby topuyla çamurlara bulanıp altyapı kurbanı olan tineyçlerimın sahte Fiorucci gömlek giymemek için hırsızlık yapan gurur sav3şçılannın acılannı yazıyonım... Yoksa gurme de olabilirim. polo hakemi de... No problem yani!... - Bu scvdiğim lafları her gün nereden buluyorsunuz? Çok okuyorsunuz galiba. PAMİR PAPYON- Okurrîak. Isveç tıpi bir dağ evının şöminesi önünde tütsülenmiş geyik eti dişlerken yaşanabilecek bir ıklim bence... Belki hayatımdan bir klip karesı bile olabilır. En keyiflisı yıne de TV seyretmek. stresli bir günün ardından şöyle bir saat "tner misin Çıkar mısın" yanşması veya BBC'den bir sabun köpügü dizısi. ne ıç gıdıklayıcı bir ambıans! Katılıyorsun değil mi? - Siz aynı zamanda incelmiş zevklerin, kahve- konyak kültürüniin yazarısınız. Halkın sorunlarıyla uğraşan yazarlar size bu nedenle tepki gösteriyor. Ne dersiııiz?.. PAMİR PAPYON- Onlan tanımıyorum, aynı bnfıngın ınsanlan değilız, yoklar benim için. yaşamıyorlar' Elimde sosyal tabanları parmak uçlanyla yoklayan belgeler var. Bir bakıyorsunuz, Dedeman Palandöken Ski •• Center'den bir kayak hocası ıçlenmiş ve sımsicak PAMİR PAPYOr Gazeteci YazarBır Sevgf Insar bir faks çekmiş. . Bir bakıyorsunuz Internet hattından bilgisayanma "Papağanına geçmişler olsun!" diye bir mesaj bırakılmış... İşte halkın duygu potansıyelı. ışte o gözünüzde fenomenleştırdiğiniz sorulara çözüm!.. - Neden hep gittiğimiz lüks restoranlardan, balolardan birlikte geçirdiğiniz çok yönlii isimlerden sö/ etme gereğini duvuyorsunu/? PAMİR PAPYON- Neden ki? He'rkes aynı atmosferlen soluyor, aynı heyecanlar eşiğinde karşılajıyor. ne yani bunlar yokmuş. gibi mi davranalım? Ben bu haftasonu Ro\y Bar'dakı pasta savaşında doyumsuz anlar yasadrysam. sonra da gittiğimiz işkembecideki 'komi boy'a karşı vicdan azabı duyup 500.000 bah^İ!; verdıysem bunlan okuvucumla paylaşmav acak mıyım' Kaldı ki Şapka Ertekin, Billur Kalkavan. Natali Noam Ekbel ve Adnan Ağabey benım dostlarımdır Onların ılıklığını tanımak herkesın hakkı' . - Seçimler konusunda ne düşünüyorsunuz? Refah tehlikesinden siz de çekiniyorsunuz galiba? PAMİR PAPYON- "Biz bize benzeriz" kuzum . Ben. küresel bırdüzen potasında erimeyecek örümcek kafa ideolojısı, yıkılmayacak duvar tanımıyorum. Şımdı adam kansına Lacoste eşarp alırsa. alkolsüz Lövvenbrau birasını yudumlarsa ben bu töprülenmış ve ambalajlanmış radikal lezzete neden hayırdıyeyim ki° Hepımız aynı iondaki ekonomi için çıglık atmıyor muyuz? Evet' E öyleyse' Tes,ekkürler llhas Compnav Ltd ' Yarın: Abdiilcanbaz ANKARA NOTLARI MüSTAFA EKMEKÇİ Beşikçi Neden Çıkamıyop? (1) İsmail Beşikçi'nin yagıtlarını.yayımlayan "Yurt Ki- fap"Yayınları yöneticisi Ünsal Öztürk, cezaevinden çıktı; çıkar çıkmaz da Cumhurıyet bürosuna geldı, ko- nuştuk. Ünsal Öztürk'ün cezaevinden çıkışı, -kendi anlatımına göre- geçıci. Çünkü milyarlık para ceza- larını ödeyemeyeceği.ıçın çok geçmeden yine ceza- evine girecek. Ünsal Öztürk'ten önce, ismail Beşık- çiyi soruyorum: - ismail Beşikçi ne zamandan ben ıçeride? - Son girişı 13 Kasım 1993; daha önceleri de var; ortalama 13 yıl cezaevinde kaldı, dıyebiliriz. Tabiı, ce- zaevlehne giriş birdefada olmuyor, değışikzamanlar- da cezaevmde kaldı hoca; şimdi de cezaevınde. Son olarak Özgür Ülke gazetesinde yayımlanan bir yazı- sından dolayı girdi. Peş peşe bırçok yazı, kitap. ko- nuşmalar. 30'u geçmişti Yargıtay'da onaylanan ce- zalan. Ayn ayn 40 davaya yaklaşmıştı. Son yapılan he- saplara gore 200 yılı geçmekteydi hapıs cezaları, pa- ra cezalan da varbilıyorsunuz... - Ne kadar tutar para cezaları? - 6 mılyar filan gıbı bir rakama vardı. - 8. madde dolayısıyla DGM'nin indırimınden son- ra ne oldu? Ondan yararlanıyor mu ismail Beşikçi? - Teröıie Mucadele Yasası'nda bir değışıklik isten- di; daha çok Avrupa'nın ısteğıydı: "Terörle Mucade- le Yasası'nı kaldırın, Gümrük Blrliği'ne girmenız için gerekenlerden birisi budur!" Binsı de örneğin DEP'li milletvekillennin salıvenlmesiydı. Şimdi, bızım yöne- tıcilerimız: "Biz, Avrupalılar. yabancılar istediği için demokratık adımlar atmayız, halkımız istediği için atanz" dediler. Böyle tartışmalar oldu; daha sonra 8. maddede bir değişiklik yapıldı, "hangi ybntem ve maksatla olursa olsun" tümcesiyasadan çıkarıldı. 8'ın 1. fıkrası bubi- çimde birdeğışiklığe uğrad>. Normal olarak suçun ta- nımında değişiklik oldu. Bu, şu anlama gelıyor: Deği- şıklikten önceki bütün davalann düşürülmesi gerekir. Hukukçular da aynı görüşteler. Örneğin Çetin Özek, kamuoyuna bunu açıkladı. Bizim davalarımızda düş- me soz konusu olmadı... - Nasıl yani? - Şu şekilde, daha önce Terörle Mucadele Yasası, 2-6 yıl arasında hapis cezası, 50-100 milyon liraya ka- dar para cezası venyordu. Şimdi ise bu, 2-5 yıl ara- sında hapıs. 1-3 yıl arasındakı hapse dönûştürüldü. Ama para cezası arttınldı, 100-300 milyon lira para ce- zasına çıkarıldı. Şimdi, Ismaii Beşikçi çağrılıyor DGM'ye, dıyelim kı birkitaptan, birlikte çağnlıyoruzzaten; diyelim "Bir Ay- dın, BırÖrgütle Kürt Sorunu" kitabından çağnlıyoruz. Yargıçlar, bizim düşüncelerimızı soruyor, biz de nor- mal olarak: "8. maddede bir değişiklik yapıldığını, bu değişiklığin düşünceyı suç olmaktan çıkannadığını, insanların duşüncelerinden dolayı bundan sonra da yargılanacaklarını" söylüyoruz, yargıçlar dınliyorlar, sonra Beşıkçı'ye dıyorlar ki: "Senın cezanı daha once ikı yıl olarak vermıştık, bu- nu bir yıl olarak değıştıriyoruz. daha önce sana 100 milyon lira ağır para cezası vermiştık, 100 milyon li- ra cezayı aynen veriyoruz. Yargıtay yolun açıktır" Bu biçımde söylüyorlar. Bana da dıyorlar kı: "Ünsal Oztürk, sana da altı ay hapis, 50 milyon li- ra para cezası vermıştik. Altı aylık hapsi, kısa süreli bir ceza olduğu için 900 bin lira para cezasına çevi- riyoruz; böylece senin 50 milyon 900 bin lira cezan var." Bir de dıyorlar ki: "Siz suç işlemekte tsrar ediyor- sunuz, onun İçin para cezasını ertetemiyoruz. tecil ât- miyoruz, bu cezaJarınızı çekeceksınız." Yani, birımiz düşünce üretmişız, bırimiz kitap yayım- lamışız. Onlara (yargıçlara) göre suç oluyor, biz suç işlediğımizi sanmıyoruz. Düşünce ya da kitap yayım- lamak suç değildir. Tabii, ismail Beşikçi'nin yüzden fazla davası olduğu için her bırınden bir yıl hapis ver- seler, zaten yüz yıl ediyor. Bir de bunun para cezala- rı var, bu buyük rakam tutuyor... - Senin durumun nedir? - Benim de hocamdan aşağı kalırbiryanım yok. Be- nim 60'tan fazla davam var; her birinden 50 milyon 900 bin TL ceza verdiklerinı düşünün, o da 3 milyar 54 milyon TL tutuyor. - Seninkinı paraya çevirıyor değil mı? - Paraya çevirıyor ama ertelemiyor. Suç işlemekte ısrarfıymışım ben de kitap yayımlayarak... Bir de beni yazıişleri müdürü gibi kabul ediyortar. Mustafa Abi, şöyle: Terörle Mucadele Yasası (TMY) 12 Nisan 1991 'de kabul edildiğinde, yayıncı en çok satan günlük gazetenin bir önceki ay ortalama satış tutannın yüzde doksanına dekpara cezası veriyorlar- dı, o da mılyartar tutuyordu. O zaman SHP, Terörle Mucadele Yasası 'nın bazı maddelerinin iptali için Ana- yasa Mahkemesi'ne başvurdu. Bunun ıçınde benim durumumla ilgili bölüm de vardı. Anayasa Mahkeme- si, yayımcılarla ilgili bölümü ıptaletti, çıkardı yasadan. Ve Terörle Mucadele Yasası'nın 6., 7., 8. maddeleri- nin son fıkralannda sadece gazetelerin sahipleri ve ga- zetelerin sorumlu müdüheri kaldı. Kitap yayımcısı kal- madı. Ankara'da görülen davalarda, 1. No'lu DGM, benim hakkımda hüküm kurmadı. Çünkü, Anayasa Mahkemesi iptal ettıkten sonra Terörle Mucadele Ya- sası'nda benimle ilgili suç maddesı kalmadı. Ama Yar- gıtay 9. CezaDairesi, "Yayıncı. sorumlu müdür kabul edilmek durumundadır" diyor. Yargıtay bunu kıyas yoluyla, yorum yoluyla yaptı. Ve DGM'lere dayattı, önerdı. DGM'lerde bu turcezalar verdi. TMY'nin son değişıkliğinden sonra benimle yani yayıncı ile ilgili hü- küm var 8. maddenin 3 fıkrasına konmuş bu. Suç ta- nımı şimdi var. Ama eskiden 6., 7., 8. maddelerin son fıkralannda yayıncı ile ilgili bir suç tanımı yoktu. Yar- gıtay, kıyas, yorum yaptı. Hukuka göre kıyas yorum yapılamaz! BULMACA 1/Adre, 2/Huy- 1 2 3 4 5 6 7 8 suz. çırkin veyaş- lı kadın... Soyun- dan gelınen kim- se. 3/ Tropıka! bölgelerde yetişen ve nişastaca zen- 4 gin yumru köklen yıyecek olarak kullanılan bıtkı... Padi^ahın muha- fızlığını yapan as- ker sınıfı. 4/ Bir serene ya da her- hangi bir agaca açılan delik. 5/ Temel nıteiı- ğınde olan.. Samaryum ele- mentinın sımgesı. 6/ Atom bombasının atıldığı ikinci y- er olan Japon kentı 7/ Büke- rek germek ıçın ıkı kat edıl- mış bir ıpın ucuna geçırilen tahtaparçası. 8/Birsorueki... llkel benlık... Atların taşın- ması ıçm yapılmış kapalı ta- şıma aracı. 9/ Yerfıstığı... Bo- ru sesı. YUKAR1DAN AŞAĞ1VA: 1/ Nazlı. şrmank.. Su. 2/ Kuyruksokumu kemıği... Yergi. 3/ Soğuğun etkısiy le ya da bir bükülme sonucunda bel bölge- sınde bırdenbıre belıren ağrı. 4/ Elı ışe yatkın. becenklı... Göstenş. 5/ Içınde bir su canavârı ya^adıgına ılışkın söylen- tılerle tanınmış Iskoçya'daki göl... Şirazlı lakabıyla da ta- nınan ünlü Iran >aın. 6/ Hayvan otlatılan yer II Odun kü- lünden özutlenen potasyum karbonat. Sarap mahzenı 8/ Tıcan otomobıl... Satrançta bir taş. 9/ Türk müzığınde bir dızının ışlenış bıçimıne verılen ad... Küçükerkek kardeş.