Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12ARALIK 1995 SAU CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Avrupa Birliği ile atılacak yeni adım, ne 'başlangıç', ne de 'son' olacak
Gıınıruk bırugı sıhırJı degnek degıl
Gümrük birliği oylamasına iki gün kala
Türkıye hâlâ sürecin kısa vadedeki etkilerini
tartışıyor. Hazine yetkilileri söz konusu
etkilerin daha çok olumsuz yönde olacağına dikkat
çekerken. bazı ekonomistler bu kadar karamsar değil.
•iHazine yetkilileri altyapının tesisi ve artan
finansman ihtiyacının karşılanmasında
_ topluluk yardımlannın büyük önem taşıdığına
dikkat çekerken, tüm kesimlerin birleştiği nokta, mali
yardımlarda hükümetin yeterince talepkar olmaması.
ÖZGÜR ULUSOY
Ciddı birmali yardım almaksızın güm-
rük bırlığine gıren ilk ülke sıfatinı kaza-
nan Türkiye'nin bu süreçten nası! etkıle-
neceğı hâlâ belırsızlığıni koruyor. Makro
anaiızler açısından değerlendirildiğinde
gürarük birliğınin kısa dönemdeki olum-
suz etkılerinin. olumlu etkilerinden çok
daha fazla olacagı belırtılırken, bazı eko-
noraistler ise gümrük bırliğinin Türkı-
ve"nin makro ekonomıkdengelenüzenn-
de herhangi bir etkide bulunmayacağını
ıddıa edıyor. Ancak her ıkı kesim de, Türk
Hülümeti'nin mali yardımlar konusunda
yeteri kadar baskı yapmadığı konusunda
birleşiyor.
Altyapının tesisi ve artan finansman ih-
tiyacının karşılanmasında topluluk yar-
dımlannın büyük önem taşıdığına dikkat
çeken Hazine yetkilileri. Türkiye'nin. ma-
li yardım konusunda daha talepkar olma-
sı gerektiğini vurguluyor.
Mali protokollerin işletilmemesinden
ötürü yaklaşık 2.5 milyar ECU'lük bır
kaybı bulunan Türkiye'nin, gümrüklerin
indinlmesiyle de yıllık 2 milyar dolarlık
kayba uğraması bekleniyor. Yıllık dış pro-
je fınansmanı son yıllarda ortalama 3-4
milyor dolar düzeyinde seyreden Türki-
ye'nin, AB'den 5 yıl içın sağlayacaği 2 2
milyar ECU'lük proje finansmanın hiç de
önemli olmadığı vurgulanıyor.
Kamu finansmanını dış borçla karşıla-
ma yoluna gıden hükümetin. sıcak para
polıtikası uyguladığına dikkat çeken eko-
nomistler de. dövizın sabit kalıp enflasyo-
nun artış gösterdıği bir ortamda gümrük
birliğınden sonra ithalat patlamasının ya-
şanabılecegini ifade ediyor. Uygulanan
dövizpolıtıkalannadevamedilmesihalın-
de sabit döviz kurunun gümrük birliğın-
den sonra ıhracatı daha da olumsuz etkı-
leyeceginı belınen ekonomistler, ithalat
patlamasının dış tıcaret dengelerinı altüst
edebilecegıni savunuyor.
Öte yandan. ODTÜ Ekonomı Bölumü
öğretim üyesi Prof. Dr. Vakup Kepenek
ıse makro ekonomik dengelerin Türkı-
ye'nin ıç sorunu olarak değerlendirilme-
si gerektiğini belirterek. gümrük birliginin
olumlu ya da olumsuz çok fazla etkide
bulunmayacağını ifade edivor.
İthalat patlamasının iç koşullara bağlı
oldugunu savunan Kepenek. "İthalatın
patlaması iç talebin ne vöndi' gelişeceğine
ve seçimlerden sonra tstikrar programı u\-
gulanıp uvgulanmayacağına hağlı" dedi..
Hükümetin. gümrük birlıgine geçış dö-
neminı ya\ aşlatma hakkına sahıp olduğu-
Mali protokollerin işletilmemesinden ötürü kaybı
olan Türkiye'nin gümrüklerin indirilmesiyle de
yılda 2 milyar dolar kayba uğraması beklenirken,
AB'den 5 yıl için sağlanacak 2.2 milyar ECU'lük proje
finansmanmın önemli olmadığı vurgulanıyor.
Boğaziçı Ünıversıtesı Ekonomı Bölü-
mü Ögretim Cyesi Doç. Dr. Refik Erzan
da, dolar kurunun şu anda realıst bır sev i-
yede oldugunu belirterek. "Bu sayede it-
halatta çok büyük bir patiama olmaz"dı-
ye konuştu. Erzan. ithalattakı artışın. ih-
racattaki artışla karşılanacagını belırttı..
Ortalama gümrük oranının 10 puanlık
birdüşüş kaydedeceğinı anımsatan Erzan,
venmsiz ışletmelerde ış kaybının vaşana-
cağını belirterek. şunlan sövledı: *Ancak,
abartdacak bir şe> görmüyonım. Türld-
je'yi 5 nisan kararlanna getiraı mali kri-
n hahrla>ın. ondan çok daha az bir iş kay-
bı olacak. \ ine de Türkiye makro ekono-
mik politikalan çok daha dengede viirüt-
mek zorunda. Sermaye hareketleri bü> ük
çevrede olacağı için. kriz de çok daha de-
rin bir kriz olur. Hükiimet bütçe açıklan-
nı kaparmak için çaba sarfetmek zorunda."
nu dile getıren ICepenek. TL'den kaçış
sürecinin yaşandığı bilinhor. Dö\ izeyöne-
lcn para ithalata da > önelebilir. Ancak ben
büvük bir ithalat patlaması beklemivo-
rtım'* dedi.
Kepenek. mali yardım konusunda daha
talepçı olmak gerektiğini \urguladı. Ke-
penek. gümrük bırligı açısından bütünleş-
miş bir ülkenin kötü bir duruma düşmesi
durumunda. gümrüklen birleşmiş diğer
piyasalarda da ıstikrarsızlıga yol açacağı-
nı sözlerine ekledı.
Bu arada AB'nın Türkiye nezdındeki
Büyükelçisi Michael Lake de. geçen yıl
vaptığı bir konuşmada, gümrük birliğinın
başansının AB ıçın önem taşıdığını şu
sözlerle ifade etmişti:
" Eğer siz yıkılırsanız. bir şekilde tekrar
a>ağa kalkarsınız. ama bu başansızlık
ÂB'nin sayginlığına çok zarar \erir."
ELESTİRENLER NE DIYOR?
Prof. Dr. EROL MANİSALI:
Dış ticarette AB
yönetimine giriyoruz
Ekonomı Servisi - Türkiye'nin gümrük
birliği sistematiğine yönelik eleştirileri ıle
tanınan Kıbns Vakfi Başkanı Prof. Erol
Manisalı, özetle şu görüşü savnnuyor:
"Türkiye'nin gümrük birliğine dahıl olması
AB'de tek ömeğı oluşturmaktadır. Dış tıcaret
politikalanmız. AB dışındaki tüm ülkelerle ilişkilerimiz. AB'nın
yönetımi altına gırmektedır. İlk etapta bunun ekonomik olarak çok
olumsuz etkıleri ortaya çıkacaktır. Ömeğin Türkiye'nin AB dışı
ucuz piyasalardan ıhraç ürünlennde kullanmak için ithal ettiği sıfır
gümrüklü girdiler, artık vergı ödenerek Türkiye'ye ıthal
edılecektir. Bu da Türkiye'nın ihracatını olumsuz etkileyecektir.
Türkiye'nin kendıne özgü koşullanndan kaynaklanan ve olması
gereken çevre ülkelerle smır ticareti yasaklanacaktır. Bunlar
genelleştırilerek daha makro düzeyde ele alındığında, Türkiye'nin
dış ekonomik ilişkileri AB'nin ipoteği altına girmektedir."
ILIMLILAR NE DIYOR?
ESKİ BL VÜKELÇİ ALİ TİGREL:
Gümrük birliği zafer
olarak gösterilmemeli
Ekonomı Servisi-Gümrük birliği konusunda
önemli katkılan bulunan AB'den sorumlu
eski Büyükelçı ve ANAP Istanbul
Milletvekıli adayı Alı Tigrel, gümrük
bırliğinin iç polıtika malzemesi yapılmasına
karşı çıkıyor. Tigrel özetle şu görüşleri
savunuvor: "Lluslararası biranlaşmanın 22 yıllık sonucu olan olayı
bir zafer ve Türkiye'ye bir lütuf gibi göstermemek lazım. Gümrük
birlığine oldukça kötü bir ekonomik yapı ile girdigimız içın olumlu
etkısıni kısa vadede görmek mümkün olmayabilir. Ben isterdim kı
Türkiye daha 1yi koşullarda gümrük birliğine girebilsin. Enflasyon 3
haneli rakamlara dayanmış. Dış ticaret açıgı yıne patlamış. İç borç
stoku 2 katrılvona varmış. AB ülkelerinden yapılan ithalatta koruma
duvarlan. özellıkle sanayı ürünlerinde tamamen kalkıyor Birtakım
sıkıntılar tabii ki yaşanacak. Kur üzerindeki baskılar artacak. Bu
şartlarda GB'nin avantajları hemen ortaya çıkmayacaktır."
SAVUNANLAR NE DİYOR?
İKVBAŞKAM MERALGEZGİN ERİŞ:
Tam üyelik hedefine
doğru bir adım
Ekonomı Sertisi- Iktı^adi Kalkınma
Vakfı'nın yenı başkanı Meral Gezgin Enş.
gümrük birlığini tam üvelık içın önemli bir
adım olarak görerek özetle şu görüşleri
savunuyor' "'Esas olarak sanavi mallannın
serbest dolaşımına dayanan. ancak daha
kapsamlı bırentegrasvonu hedefledıği için f ürkiye'nın AB
ekonomik mevzuatına uyum göstermesini gerektiren gümrük
bırliöının iyi bir şekilde işlemesı. Türk ekonomosinin bazı temel
sorunlannın hallinde önemli bir rol oynayacağı gibı. Türkiye AB
ilişkilerinin bundan sonraki gelişıminın de temelini oluşturacaktır.
Zira. Ortaklık Anlaşması hükümleri uyannca, gümrük bırliğinin
tam olarak uvgulanacağı son dönemde, "ortaklık anlaşmasımn
işleyişi, AB'yi kuran anlaşmalardan doğan yükümlülüklerin
Türkiye tarafından üstlenılebıleceğıni" gösterdığınde, taraflar
Türkiye'nin Topluluğa katılması olanagını inceleyeceklerdir."
Berlin-Düzce
hattında
gümruk bırlığı
Uzun
AYD1N ENGİN
Gümrük birliği ateşi bütün ül-
keyi sarmış. Biraya yakın Avru-
pa'da sürtüp döndügüm tstan-
bul'da birgece kaldım. Yazıişle-
ri'nden "HaydT dediler. "biraz
da çahş. Zonguldak'a gidhor-
sun." Çaresız düştüm yollara.
Ecevıt'in izinden Zonguldak.
Ereğli. Düzce. Adapazan'nı fi-
lan dolandım. Birgüzel üşüdüm,
bir iyi ıslandım. Seçım kampan-
yası gözlemlen bu yazının konu-
su degil. Ama Berlin'de yakam-
dan düşmeyen gümrük birliği,
gelıp Düzce'de^ Vlerkez Ca-
miı'nin önünde beni bulunca bu
yazı da farz oldu.
Bın sakallı, tıg örgü takkelı,
ayağı mestli bır amca, ötekı be-
yaz kaşkollu. kravatlı, altın dış-
li bir yerel tüccar. Konu: Güm-
rflk birliği. Tüccar "bir bilen"
rolünde. Sakailı amcada "Biraz
bilen".
Söz "Bir bilen'"de:
- Hayırlısi) la şu o> lama > apıl-
dı da girdik mi gümrük biıiigine
rurma artık kuv ruğundan. Vük-
le kaımona soğanı, patatesi. Vur
kendini yollara. Nerde iyi fivat
bulursan sat malını. Koy mark-
lan çanğa. ,W üç beş te>ip, video,
oto alarmı filan. Koy arabanın
bagaj ına. Getir burda Düzce çar-
şısında sat
Ben tam •'Vay canına, güm-
rük birliği, Düzce'de ne hale gel-
miş..." demeye hazırlanırken
"Birbilmeyen" lafa gırdi'
- Ben de şu gümrük birliği ol-
sunKölün'e(Köln demek ıstedı
herhal)gideceğim. Kaynımın ge-
lini orda işçL Şu romatizmalan
bir Alman dokturuna baktıra-
yım diyorum...
Eh, önümuzdeki günlerde
Tansu Çıller "Olduuuuu,girdik
işte gümrük birliğine" dedi mı
Düzce'den iki oyu garantı. Sa-
kallı amcam bile Erbakan'a bu
defalık sırtını dönecek anlaşılan.
Şimdi de Berlin. Doğusuyla
birleşip daha da büvüyen eko-
SANAYİDE
BİRLİĞİ
ANKARA (Cumhuriyet
Bümsu) - Avrupa Birliği
(AB» Ortaklik Konseyı ka-
rarlan çerçevesinde gümrük
birliğine gırişin ardından tüm
koruma duvarlannın kaldınl-
ması konusunda 5 >ıllık ge-
çiş süresı tanınan otomotiv
sektörünün Avnıpa ülkeleri
ile rekabet konusunda en bü-
yük sıkıntısını. makro ekono-
mik dengesizlikler. gerekli
hukuksal düzenlemelerin ta-
mamlanmamış olması ve fi-
nansman yetersizliğinden
kaynaklanacak yatınm dar-
boğazı oluşturuyor.
Türkiye Mimar ve Mühen-
dis Odalan Birlıgı'nce (TM-
MOBl yapılan "Gümrük
Birliğine Doğru Sanayi Sek-
törlerimiz" konulu sempoz-
yuma sunulan Otomotiv sa-
nayicileri Dernegi (OSD) ve
Taşıt Araçlan Yan Sanav icı-
leri Derneği'nin (TAYSAD)
nomi devınin başkenti. Bellı
başlı Avrupa Birliği gazeteleri-
nın ekonomı servisı yöneticileri
ve politıka uzmanlan bir tartış-
malı toplantıda buluştular. Ar-
kalarda kendime biryerbuldum.
Konumuz: "Avnıpa Birli-
ği'nin genişJeme perspektifkri ve
yöneümler''. Gümrük birliği ve
onuizlemesı kaçınılmazolan si-
yasal bırlik tartışılıyor. Ekono-
mist gazeteciler, politik tercihle-
ri yerden yere vuruyor. Polon-
ya'nm sıralamada çok aşağılara
kaydınlması gereğı anlatılıyor.
Doymuş ve sanayi üretıminde
kendine vetecek düzeye ulaşmış
Iskandinavya pazan içın de ay-
nı çekinceler. Buna karşılık Ma-
caristan, Çek Cumhunyeti ve
(eski Yugoslav Federe Devleti)
Slovenya'ya öncelik verilmesi-
nin akla uygun kanıtlan sergıle-
niyor. Siyasal önemi ne olursa
olsun Beyaz Rusya ve Polon-
ya'nın değil Avrupa Birliği.
gümrük birliği içın bıle henüz
hazırlıksız olduklan vurgulanı-
yor. Belçikalı bir gazetecı daha
da ileri gidiyor:
- Türkiye bilepazar potansiye-
Ifyle Polonya v e Beyaz Rus> a'dan
ve Baltık cumhuriyctlcrinden
daha elverişli. L stelik Orta As-
va'daki cumhuriyerler için de
önem taşıyor. Türkiye'nin geti-
receği yükleri bir ölçüde karşıla-
\abiliriz. Değer çünkü. Tırma-
nan bir tükerim ataşkanhğı ve
onu karşılamakta çok yetersiz
bir sanayii var.
Vav adı Belçikalı vay ! Adam
bızı resmen sağmal ınek gıbı gö-
rüyor. Kalkıp "Bizi keriz mi bel-
ledinizsiz? Gidin Polonya'ya,Be-
vaz Rusya'ya satın mallannızı.
Biz. bir süre daha şu dandik oto-
mobUlerimizle filan idareederiz"
dıyecektım. Çekındım.
Hele Tansu Çıller müjdeyi ver-
sın. hele bır girelım şu gümrük
birliğine, Düzceli tüccarlabırlik-
te ben de düşeceğım yollara. Ya-
pışacağım o Belçikalı gazeteci-
nin yakasına. Diyeceğim kı...
16 Kasım 1995: AıaliK ayi geneı sjruı günaemını DelırlemeK tç-n toplanan
Başkanlar Dıvanı gundeme 13 aralık ıçın gumruk bırlığı oylamasını koydu
., Vralık: AP dışiliski!erkomısyonu"nda GB anlaşması kabul edildi.
8 Kasım: AP'nın sol Kanadındakı grup başkanları. Bruksel'de bır
araya gelerek Saharov Ödulü'nün Leyla Zana'ya venlmesını
karariaştırdı
22 Kasım 1995: AP DışılışKıler Komısyonu. GB oyiamasının 11
aralık pazartesı gunt Strastıourg'da yapılmasını kararlasbrdı.
30 Ekim 1995: Luksemburg'da toplarıan 37. Dönem Ortaklık
Konseyı. Türkiye'nın gümrük birliği için gereklı teknik
yukumlülukiefi yerıne getırdığıne karar verdı.
13 Kasım 1995: SosyaiısJ Grup Başkanı Paülıne Green, gümruk
bırliğinin ertelenmesı ıçın oylama yapılmasını engeiledi. Hıristıyan
Demokratlar, gümruk bırliğinin 13 aralıkta yapılmasına karar verdı
J
20 Ekim 1995: CHP ıle DYP gumrjk bırligıne yonelık seçım
hükumetı ıçin pazartıklara başladı
31 Ekim 1995: AP Dışışlen Komısyonu toplantısında konuşan
raDortör Carlos Carnero oylamanm seçım sorrasına
ertelenmesını onerdı
20 Eylûl 1995: Dort yıl suren DYP-CHP kcalısyonunun
dağıtması. gumrak buiığı ıçın sosya) demc*ras( kozunun
elden çıkmasına neden oldu
27 Ekim 1995: Tercrte Mucadele Yasası'nıp 8
maddesındekı degışıknn Meclıs Genel Kurulu nda kabu
1
edildi. Uenkı tanhlerde 100 yakm tutuklu serbest
fcırak lırken tutuklu DEP mılletveK.illennden ikısının
. tahlıvesıne karar ı'erıldı
10 Haziran 1995: Devleî Bakanı Ayvaz Gokdemır'in
ıncelemeler yapmak uzere Turkıye'ye geten Sosyalist
Grup Başkanı Paulıne Green. Yeşıller Grup Başkanı
Clodıa Rotfı ve Radıka
1
Grup Başkanı Cathenne
Lalumıere ıçın Kjllandığı "fahişe" sıfatı knze neden oldu
15 Ekim 1995: ÇıUef'ın azınlık hükumetı gtk'enoyu alamadı
6 Haziran 1995: ABD'nın AB nezdındeki
buyukelçısı Stuart Eızenstat "AP'nın gümruk
bırlıgmı onaylayaoağına daır guçlü bır kanım var'
dıye konuştu
3 Mart 1995: Konsey toplantısına uç gun kala
ner şey belırsclığinı korurken, AB. Kıbns'ın tam
uvelık konusunun AB'nın ıc sorunu sayilnası
gerektiğini açıkladı.
27 Şubat 1995: AB Daımı Temsılcıler
Komıtesı'nde AB ülkelen bu uzlaşı
formulune karşı çıkt.
15 Şubat 1995: AP. ınsan haklan
ıhlallennın GB'ye olanak tarumadığını.
ancak son sozunu ekim ayında
soyleyeceğını açıkladı.
27 Haziran 1996:15 temmuzdaki teknık
degerlendırme oncesı. gumruk bırligı ıle ılgılı onemlı
yasalar KHK ıle kabul edildi.
9 Haziran 1995: Gumruk bırligı yasalar ıçın
nukumete yetkı vereri yasa tasarısı kabul edildi
6 Mart 1995: Ortaklık Konseyı
Toplantıs 'nda. karar metnı ımzalandı.
Anlaşmanm yıl sonunda y jrurluge gırmesı
ongooılurken, teknık yukumlulukJerın ekim
aytnda son kez gozden geçınlmesı ve AP
onayı gerek'ıhgı metınae yer aldı.
1 Mart 1995: Daımı Temstlcıler Komıtesı
yıne anlaşamadı
, I 24 Şubat 1995: Donem Başkanı
ı F-ansa ıle Yunanıstan bır uzıaşma
\ | fornulunde anlaştı
6 Şubat 1995: AB Oışışlen
Bakanlan topiantısında, GB
konusunda bır ılke anlaşmasına
vanldı
19 Aralık 1994: Ortaklık Konseyı toplandı
'akat Yjnanıstan engeli vuzünden anlaşma
ımzaianmadı. 6 martta ıkıncı bır Ortaklık
Konseyı'nın toplanması karartaştırıldı
8 Şubat 1995: Atına. yenı
koşuHar oae surdu
Utomoüvın rekabet gucu düşük
bildırilerine göre bu ^ektörler
gümrük bırliğiyle birlıkte şu
gelişmeleri bekliyor:
Otomotiv ana sanayii:
AB'de yüzde 20 düzeyinde
bulunan satış vergilerine kar-
şı, yurtiçinde yüzde 45-50
oranlannda vergilendirmeye
tabı tutulan otomotiv ana sa-
nayii, AB kapsamında reka-
bete gireceğı kuruluşlara kar-
şı yüksek enflasyon ve deva-
lüasyon gibi makro ekono-
mik dengesizliklerin getire-
ceği yüksek malivetlernede-
niyle de haksız rekabetle kar-
şı karşıya kalacak.
ABD, Avrupa ve Uzakdo-
ğu içinde kurulan 20 büyük
firmayla rekabete girecek
sektör. gümrük birliğiyle bir-
lıkte. gümrük vergilenndeki
kayıplann gidentmesı ıçin
getirilecek Özel Tüketim
Vergisi'yle iç talepte de yük-
sek oranlı azalma beklivor.
Otomotiv sanayii dış ticaret dengeleri 1980-1994
Yan San. Ihracat
Yan San. ithalat
Ticaret Dengesi
Ana San. Ihracat
Ana San itBatai
Tıoaret lîeng»
Toplam thracat
Toplam itrtatat
1980 1989
20.118.252 198.635.069
230.830.315 421.371.757
-210.712.063-222.736.688
39.220.728 58.250.156
.«,168.727 113.403^86
-m&m -55.153.730
59.338.980 256.885.22$
288.999.042534.775.84»
1992
323.4d4.t18
1.214.208.000
-890.713.882
122.225^21
573.889.689
-451.663^68
445.719.939
1İ88J397.688
Kaynak; Nedimoğlu, 1993, Kumbasar, 1995, Fîchtef, 19%
1993
325.324.902
1.447.563.000
•1.122^38.098
147.784^99
1.048.795.579
-901.010.980
473.109.501
2.496.358.579
1994
432.150.685
906.888.000
-474.737.315
180.525.087
612.675.772
•f J '
Artış oranı
2.048.05
292.88
| 360.28
1703.02
932.50
763.79
Bildıriye göre. y aklaşık 20
bin kişinin ıstihdam edildiği.
1994 yılında yaşanan buna-
lımla birlikte üretımı yüzde
39 düzeyinde düşen sektör-
deki ıthal ürün pav ı yüzde 12
orana ulaşıyor. Toplam ıtha-
latın yüzde 47'si eski Doğu
Bloku ülkeleri. yüzde 30'u
Uzakdoğu ülkeleri. geri ka-
lan vüzde 23'ü de Avrupa
Topluluğu ve EFTA ülkele-
nnden yapılıyor.
Gumrük birliğiyle AB
kaynaklı ürünlere karşı tanfe
ıçı v e tarife dışı korumalar ta-
mamen kaldırılırken. üçüncü
ülkelere karşı da topluluğun
uyguladığı tanfeler uygula-
nacak. Yeni tarifelere geçıl-
mesıne karşın. dış tıcaret
mevzuatında gereklı değışık-
lıklenn yapılmaması nede-
nıyle aksaklıklar bekleniyor.
Sektörün en büyük sorun-
larından bınsıni de AB'nın
standardizasyon rejımi oluş-
turuvor. Özellikle topluluğun
5 yıl ıçınde standart çıtasını
yükseltecek olmasından do-
layı, sektörün yeni vatınmla-
ra gereksimm duyacağı be-
lırtüışor. Standart düzeyinın
yükseltilmesine karşın, Tür-
kiye'nin bırliğe tam üye ol-
maması nedeniyle topluluk-
tan nakdi yardım alamayacak
sektörün, hem rekabet şansı-
nın düşeceği hem de otomo-
tiv sanayiınin üzerıne buyük
bir finansman yükü bineceği
belirtıliyor.
Otomotiv yan sanayihKü-
çük ve orta boy ışletmelerden
oluşan sektörde 150 bın kişi
istihdamediliyor. 1995'inilk
6 aylık dönemi ıtıbanyla 138
ülkeye ürün ihraç eden sektö-
rün en büyük müştenlerını.
AB dışındaki Türkıye'yi çev-
releyen gelışmekte olan ül-
keler oluşturuyor. Bıldınde.
AB'nin yabancı yatınmlara
karşı ıç pazarını korumak
içinyerh katkı oranı zorunlu-
luğuöngören bir polıtika yü-
riittüğüne dikkat çekilirken.
toplulukla gümrük duvarla-
nnın kaldırılmasıyla rekaba-
te girecek sektörün de aynı
uygulamalardan yararlanma-
sının gerektiği belirtıliyor.
TAYSAD'ın bildırisıne
göre. gümrük birliğiyle bir-
lıkte otomotiv ana sanayiınin
AB standartlanna uv gun üre-
tım vapmak zorunda olması.
bu sektöre yönelik olarak ça-
lışan yan sanayınin de varlı-
ğını devam ettirebılmesi için
ürünlenm aynı standartlara
ulaştırmasını şart koşuyor.
Ancak. Ortaklık Konseyi ka-
rarı çerçevesinde gümrük
birliğiyle birlikte nakit teş-
viklerın kaldınlması. finans-
man sikıntısı çeken ve kü-
çük-orta boy ışletmelerden
oluşan van sanayınin stan-
dardızasyona yönelik yatı-
nmlar ıçın kaynak sıkıntısına
düşmesine neden olacak.
İŞÇİNİNE\TIENİNDEN
ŞUKRAN SONER
Arka Bahçe
Gümrük birliğine ilişkin son geJişmeler, seçim
kampanyalarının da ağırlıklı gündemi ve tartışma-
sı olacak. Yine her kafadan bır ses çıkacak. Gelin
görün ki gerek Avrupa cephesi, gerekse Türki-
ye'den madalyonun iki yüzüne birden bakılmama-
sı sonucu, Türkiye açısından en önemli gerçek, 'ar-
ka bahçeye itilmış olmamız' atlanacak.
Bizi Avrupalıların. bilerek ısteyerek arka bahçe-
ye attıklarını düşünebilir, onlara çok fazla kızabili-
riz. Zengin Avrupa ülkelerinin çıkarian Türkiye'yi
birlik içinde, ancak arka bahçede tutmadan yana.
Türkiye, her konumu ile çok önemli, birliğin dışına
atılamaz. Başta nüfusu ve diğer pazarlara sıçrama
tahtası olması nedeniyle asla vazgeçilerneyecek
çok önemli bir pazar.
Ancak ön bahçede ortak olması, Avrupalıların
hıç de istemedıkleri bir durum. Asıl dile getirilme-
yen, öne çıkarılmayan nedenler ekonomik. Türki-
ye büyük nüfusu, düşük milli geliri. geri sanayisi ile
eşit koşullarda ortak olduğunda, gelişmiş ülkelerin
standartlannı aşağı çekebılecek kadar önemli bir
güç ve sorun. Serbest dolaşım hakkının verildiği-
nı, milli gelırinı, ekonomisini onların ölçülerine yük-
seltmek üzere bütün ekonomik gerekler ve yar-
dımların yerıne getirildiğini bir düşünün.
Ne kadar gelişmiş olurlarsa olsunlar başta işsiz-
lik, ekonomik çok boyutlu sorunları olan Avrupa ül-
kelerindekı dengeler altüst olur. Baksanıza yıllarca
birleşme edebiyatı yapan Almanlar. şimdi kendi
düzeylerini aşağı çeken Doğu Almanlara büyük öf-
ke duyuyor, dış biliyorlar. Aynı ırk ve kültürden kar-
deşlerine diş bileyenler. onları olumsuz yönde çok
daha fazla etkileyecek. üstelik çok zıt kültürde olan
bizleri, eşit koşullarda aralannda görmeye katlana-
bilirler mi?
Tabii ki, bizi arka bahçeye atmanın gerekçeleri-
ni buiacak, aleyhimize olan kozları sonuna kadar
kullanacaklar.
Biz de ellerine koz veımek için elimizden geleni
ardımıza koymuyoruz. insan haklan, demokrasi,
sendikal haklar ayıplarımızı kapatmak şöyle dur-
sun, büyütmek üzere yeni yeni katkılarda bulunu-
yoruz.
Onlar, siyasi iktidarlar olarak, 12 Eylül öncesi si-
vil iktıdarlara destek olmayıp "cunta" yönetimine
en büyük ekonomik yardımı yaparak, aslında Tür-
kiye'degeriyegiden insan hakları, demokrasi, sen-
dikal haklara olumsuz katkılarda bulundular. Ken-
di kamuoylarına dönük olarak da Türkıye'de de-
mokrasi. insan hakları, sendikal haklar olmadığı,
Kürt sorunu bulunduğunu söyleyerek Türkiye'yi ar-
ka bahçeye itmenin siyasal gerekçesini yarattılar.
iki yüzlü politikalar ürettiler.
Biz de kendi insanımızın haklarına. ülkemizin çı-
karlarına aykırı olarak bu iki yüzlü politıkalara Tür-
kiye'den çok daha önemli katkılan yaptık. Ülke-
mizde ınsan hakları, demokrasi, sendikal hakların
çiğnenmesi, Kürt sorununun çözülmemesi sorun-
lanna az ya da çok hep birlikte ortak olduk.
Bir yandan da 12 Eylül rejimi, uzantısı sivil ikti-
darlar eliyle. kitleleri daha da yoksullaştıran, milli ge-
liri çarpıtan, sanayileşmeden, gelişmeden vazge-
çen, sadece rant zengınleri yaratan bir düzenin
yerleştirilmesine teslim olduk. Bozulan ekonomik
dengeler bizi Avrupa ile ortaklık koşullarına yaklaş-
tıracağına, uzaklaştırdı.
Ustüne üstük ülke çıkarlannı gözetmeyen. ucuz
politikalar nedeniyle, Avrupa ılişkilerinde var olan
kozlarımızı, gücümüzü de kendi lehimize kullana-
madık. Avrupa Birliği, gümrük birliği ilişkilerinde
venmek zorunda olmadığımız ödünleri de, ucuz iç
politika uğruna hovardaca verdik.
Dünyanın paylaşım dengeleri içinde Türkiye'nin
yeri belli. Türkiye, Avrupa Birliği içinde. Ama sorun,
yerinin ön bahçe mi arka bahçe mı olacağı. Onla-
nn çıkarları bizi arka bahçede tutmakta, bızimki ön
bahçeye geçmede. Bunu başarabılmek doğrudan
bizim gücümüz ve sorumluluğumuz. Ve ne yazık ki,
biz ön bahçeye geçmenin gücünu. koşullarını ya-
ratmak yerine, arka bahçeye itilmek için gereken
her şeyi yapıyoruz.
DOVİZİNİZİ ZİNCİRE VURMAYIN
VADESİZ
DOLAR VE MARK HESAPLARINIZA
%8
FAİZ VERİLİR
DERBANKMERKEZ ŞUBE / ŞİŞLİ / TEL: 231 47 61
ERENKÖY ŞUBESI / TEL: 363 23 04
SİRKECİ ŞUŞESİ /TEL: 512 16 83
ANKARA ŞUBESİ / CİNNAH CAD. /TEL: 468 61 82
OFİS OTOMASYONU SERTİFİKA
Bogazıçi ÜniversıteM Meslek Yuksekokulu Bilgisayar
Programcılıği Programı ögretim elemanlan tarafından
surdunılmekte olan programın amacı bılgı\a>an ofıs ışlem-
Iennde kullanabılccek elemanlar yelıştırmektır
Bu amaç ıçın gerekli olan v azılımlar, eğitım sırasında her
oğrencıve bir bıigisayar du^ecek 5ekılde bılgısa>ar ağı or-
tamında oğretılmektedır.
Program4ay •sureli. haftasonutCumartesi. Pazar günlen
<4 00-13 00)ve'toplam 120 saatolııp,6Ocak 1996 tarihınde
ba>lavacaktır.
Der^ Programı
Bılgısayara Gıriş
Iijletım Sıstemlerı-DOS ve Wındows
Kelıme lşlemcı-Word
Tablolama-Excel
Çızelgeleme-Schedule-
Haberleşme-Maıl
V'erı Tabanı-Access
Sunum-Po»er Poınt
Proje
Proaramı ba>an> la tamamlayanlara Nortiflka verilecektir.
Adres
Boğaziçi Cnnersıtesı. MYO. Bılgı<ayar Programcılıği
Programı. Hısar Kampu>. Oda No B 22
7
Rumelıhi5.anisru-tstanbul
Tel 263 15 40 1941-1306
* Sertıfika Programı Boğaziçı UnneiMtesi Vakfi Uygu-
lamjlı Egıtım\eDe>tek Hızmellen Iktısadı Işletmesı Ijbır-
liğı ile yapılmaktadır Basın. MJ905