Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ISIM 1995 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
lAŞ'ın sahibi
miır arayacak
L N K A R A ( A N K A ) -
lleştirme kapsamında
VAŞ" ı satın alan Turgay
er kömür ışine giriyor.
gay Ciner'in
ınbul'da kurduğu şirkete
ark Teknik Elektrik
ıdencilik Sanayi ve
:aret AŞ" adı verildi.
rketin 5 milyar lıralık
rmayesinde Park
olding 2.5 milyar, Park
nerji Ekipmanlan
ladencilik Ltd Şti 2
ıilyar 250 milyon. Turgay
ıner 200 milyon. Erhan
Vygün 40 milyon.
iükyman Yaşar da 10
nilyon liralık pay edindi.
şirketın kömürün dışında
diğer madencilik
alanlannda da faaliyet
göstereceğı bildirildi.
TİSK grevlerden
şîkâyetçi
• ANKARA(AA)-
Türkıye îşveren
Sendikalan
Konfederasyonu (TİSK),
grev ve direnişkrden dert
yanarak bu tür eykmlerin
üretimi ve refahı olumsuz
yönde etkilediğıni öne
sürdü. Çalışma
yaşamındaki "ideolojik
tabulann"" yıkılmasını
isteyen TİSK., yasa yoluyla
sendikacıhğın
himayesınden
vazgeçilmesı gerektiğim
vurguladı. TlSK çalışma
raporunda. dünyadaki
deöişim ve gelişmelerin
ağırhgının üretim ve refaVı
üzerine bina edildıgi. grev
ya da direniş gibi üretim
ve dolayısıyia refahı
olumsuz yönde etkikyen
davranış biçımlerinden
gıderek uzaklaşıldığı
belirtıldi. Refah düzeyinin
arttırabılmesi içın ideolojik
tabuların yıkılması
gerektiğine işaret edıkn
raporda. Türkiye'nin
çalışma ha>atının
şekillenmesi açısından
gelişmiş diinya ülkeleri
anlayış ve
biçimknmekrine uyum
sağlamasının gereği
belirtildi.
Ettüketimi
Müstakil Sanayici ve îşadamlan Derneği adaylanndan bazüarınm karşı listede yer alması dikkati çekti
Ü
azahyor
• KAHRAMANMARAŞ
(AA) - Çukurova
Ûnıversiteşi Ziraat
Fakültesi Ûğretim Üyesi
Prof. Dr. Erdoğan Pekel.
Avrupa Birlıği(AB)
ülkeknnde 92 kilo olan
kışı başma et tüketimuun
Türkıye'de 26.9 kilo
olduğunu belirtti. Prof. Dr.
Pekel Kahramanmaraş
Sütçü tmam
Üniversitesi"nce
düzenlenen "Türk
Hayvancılıgının Sorunlan
ve Çözüm Onerileri"
konulu konferansta.
hay\an varlığı bakımından.
dünyanm önde gelen
ülkelerinden olan
Türkıyede 19T0-1980
yıllan arasında artan koyun
ve keçı sayısınm. 1985
yılından sonra azaldığını
söyledi.
Kütlü panvuk
fîyatı âüşüyor
• ANTALYA (AA)-
Türkıye"de Çukurova ve
Ege'den sonra en fazla
pamuk üretiminin
yapıldığı Antalya
yöresinde. tüccar kütlü
(çekırdekli) pamuk alım
fiyatlannı 37 bın liradan.
35 bm lirava düşürdü.
Yörede bır hafta öncesine
kadar 37-38 bin liradan
kütlü pamuk alımı yapan
tüccar. dünya ve İzmir
borsalannda tnahlıç
(çırçırlanmış) pamuk
fiyatlannın düşmesi
üzerine. fıyatlarda 2 bin
liralık indirime gitti.
înekler de
sigoptalanıyop
• İZMtR(AA)-
Türkıye'de giderek
gelışmekte olan
sigortacılık sektörü
konutlar. otomobilkr ve
insanlardan sonra
hayvanlan da sigorta
teminat! altına almaya
başladı. Mega Grup
Sigorta Müşavırlik
Aracüık Hızmetkri A.Ş.
Genel Müdürü Erdinç
Ahmyekklioğlu. zırai
üretime vöneük
sigortacılık yapan
şirketlerin. büyükbaş.
küçükbaş ve kümes
hay\anlan ile evcil ev
hayAanlannı
sigortaladığını söyledi.
Alttnyekkhoglu. özellikk.
üretıcmin serveti olan
ineklerin sigortalanarak
teminat altına alındığını
belirtti. Altınyekklioğlu,
hayvan hayat sigortası
uygulamasının henüz çok
yaygın olmadığını belirtti.
Ü1TOVa MUSIAD gölgesi düştiiEkonomi Servisi- Istanbul Ti- noğlu'nunöğlesaatlerindeyaptık-
caret Odası eski başkanı Atalay
Şahinoğlu'nun Meclis başkanhğı
adayhğını tercıh etmesi üzerine.
Yönetim Kurulu seçımknne yine
Müstakil Sanayici ve îşadamlan
Dernegi (.MÜStAD) gölgesi düş-
tü. Dün yapılan tTO seçimlerinde.
her iki listede ortak isımlerin bu-
lunması dikkati çektı. Şahinoğ-
lu'nun yer aldığı gnıbun adayı
Mehmet Yıldınm'ın listesinde.
yedek üye olarak yer alan Reha
Medin, MÜSİAD'ın TOBB dele-
gesi listesinde de bulunurken. yine
Yıldırım'm yedek listesinde yer
alan. RK» Yİiksekdağ, MLSİAD
adayı Ali Bayramoğlu'nun asıl lis-
tesinde kendine yer buldu.
tTO Meclis üyesı Selami Kuru-
oğlu, kendi başına yaptığı listede,
Atalay Şahinoglu'nu meclis başka-
nı, kendisini de meclis başkan ve-
kili olarak gösterdi. Kuruoğlu'nun
bu hareketi. mechs üyeleri arasın-
da MÜSlAD'ın bir taktiği olarak
yorumlandı. Bu arada. MUSİAD'a
yakın meclis üyekrinin bu listede
Şahinoğlu'nun ismini çizerek, ye-
rine Selami Kuruoğlu'nun ismini
yazdıklan öne sürüldü.
Alı Bayramoğlu ve Atalay Şahi-
ğ ğ yp
lan görüşme. "Ortak bir Hste mi
hazırtanıyor" sorusunu gündenıe
getırdi. Ancak bu iddia. iki kesim
tarafından da yalanlandı.
tTO'da dün yapılan başkanhk
seçimlerini. kesinleşmemiş sonuç-
lara göre liberal kesimın adayı
MehmetYıkhnmkazandı. Önceki
akşam meclis başkanlıgına aday ol-
duğunu açıklayan \tala>' Şahinoğ-
lu da. dünkü seçımler sonucu. tTO
Meclis Başkanlığına getirildı. Se-
çimlerde AliBavTamo^u'nu aday
gösteren MÜStAD ise, tepki oyla-
nna rağmen bas.an gösteremedi.
Atalay Şahinoğlu"nun. daha ön-
ceden yönetim kurulu başkanlığı-
na aday olacağına açıklamasına
ragmen. önceki sürpnz bir kararla
meclis başkanlığı için aday olaca-
|ını belinmesi. bazı meclis üyele-
ri arasında tepkı yarattı. tTO mec-
lis üyesı NumanCeyhan Şahınoğ-
lu'na tepkısını. "EUi bin dolara
meclisisattmız. Dün düşnvanertiği-
njz ilan ettiginiz insanlaria bugün
fotograf çektiriyorsunuz" sözleriy-
le dile getırdi. Öte yandan. Şahi-
noğlu kendisine gelen tepkileri de-
ğerkndirirken. Numan Ceyhan'm
yönetim kurulu listesinde görev
İTO s-çimlerini liberal kanadm ada>T Mehmet Yıldınm kazandı.
bekkdiğinı. bunun gercekles,me-
mesi nedenıyle de, hayal kmklıgı-
na uğrayarak duygusal davrandığı-
nı kayderti Atalay Sahinoğlu yap-
tıgı açıklamada, lTO'nun i^dünya-
smın bir kalesi olduğunu v urgula-
yarak. ilerikı dönemde. Toprak
Holding'den gelen teklıfı tamamen
değerkndirebilmek içın. meclis
üveliğini tercih ettiğıni söyledi. Sa-
hınoglu sözknni şöyle sürdürdü'
*tleridcyönetimkurulubaşkatı-
lığından istifa ermek yerine. daha
pasif bir gorev olan tneclb başkan-
lığına geçmeyi u\«un buldum.
Mehmet Yıldınm'ın başkan adayı
olarak\er aldığıHste\alım Erezta-
rahndan deaiL bcnim taranmdan
hayırianmıştır. Bana aynı zaman-
da. TOBB başkanltğı için Anado-
lu'dan da baskı \ar."
Mehmet Yıldınm ıse Hstenindı-
^arıdan hiçbır müdahaleye uğrama-
dığını. kendileri tarafından oluştu-
ruîduâunu kavdettı. Öte yandan.
MOSTAD Ba^kanı Erol Yârar, se-
çtmlenn MLSİAD"ın gerçek gü-
cünü göstennesı açısından önemli
olduğunu ka\dederek, karşı lıste-
nin TOBB Başkanı Yahm Erez ta-
rafından oluşturulduğunu öne sür-
dü. Yarar. Şahinoğlu'nun TOBB
Başkanlıgı'na adav olması halın-
de. seçilme şansının olmayacağını
da kaydederek. sözlerini şöyle sür-
dürdü: "Sahinoğlu, Meclisbaşkan-
lığına ada> olmasına neden olarak,
Toprak Holding teklifıni ve TOBB
Başkanhğı için gelen baskdan gös-
teriyor. Bunlan veni ola>1ar degjL
kendisi. karşı bir liste oluşfurama-
dtğı için başkanhğa ada> olmadı.
Burada TOBB'da da tabanı >ok."
MLSİAD"ın başkan adayı Ali
Bsyramoğlu ise. burada 162 kişi-
lik meclis olduğunu. söyleyerek.
bundan sonra odanın başansı için
çahşacaklannı söyledi. ML'Sİ-
ADın söz konusu olmadığını ifa-
de eden Bayramoglu. ülke sorunla-
n içm, birlikte hareket ermek ge-
rektiğıni so>ledi.
Sebze meyvede turfanda, ağır kış şartlan ve Rusya'ya ihracat nedeniyle yüksek fiyatlarla başladı
Mutfağa kar bu yi erken yağdı• Yağışlar nedeniyle Antalya ve Mersin
bölgelerinde yetiştirilmekte olan açık ve turfanda
sebzelerin büyük bir bölümü hasar gördü.
• Ürün kaybına, Rusya'nın yam sıra Batı Avrupa
ülkelerine yapılan ihracat da eklenince domates
ve diğer turfanda sebze fıyaüannda yüzde 50'yi
bulan bir artış gözlendi.
HÜLYAGENÇ
Sebze meyvede kış soğuçju
Hal ^atları-TL)
Birdenbire bastıran yağış-
lar. sebze ve meyve fiyatla-
nnı vurdu. Son 15 gündür
devam eden yagışlar nede-
niyle Antal> a ve Mersin böl-
gelerinde yetiştirilmekte
olan açık ve turfanda sebze-
lerin büyük bir bölümü hasar
gördü. Lriin kaybına. Rusya
vebatt Avrupa ülkelerine ya-
pılan ihracat da eklenince
domates ile diger turfanda
sebze fiyatlannda yüzde
50'yi bulan bir arttş gözlen-
di. *
Geçen hafta Antalya ha-
linde 15-23 bin lira arasında
satılan birinci kalitedeki do-
matesin fivatı 35 bin lirava.
50bin liradan satılan sivribi-
berin fiyatı 85 bm liraya \ ük-
seldi. Halde
7
0 bin liradan
alıcı bulan patlıcanın kilosu
100 bın liraya çıkarken. 60
bın lira olan dolmahk biber
80 bın lirava. 40 bin lira olan
taze fasulye 60 bin lirava tır-
mandı.
Yağışlar ve soğuklardan
etkilenen bır diger ürün ise
kıvırcik salata oldu. Kıvırcık
salata üretim bölgeleri ara-
Mnda sayılan Orta Anadolu
bölgesinde yaşanan ürün
kaybını. Mersin bölgesinin
üretime ge<; başlaması takip
edince. göbek marul ve kı-
vırcık salata fiyatlannda bü-
yük bir artış gözlendi. İstan-
bul halinde göbek salata fı-
35.000 Göbek marul 50.000
Dolmalık biber 80.000
Kıvıreık salata 25.000 Portakal 35.000V
yatlan 50 bm lırav a. kı\ ırcık
j.alala 25 bin lirava çıktı.
Mandalina fivatlan ise
üretimin yüzde 40"ına ula-
^an ıhracat nedeniyle tırma-
nı^a geçti. Antalya halinde
mandalınanm kilosu 35 bin
liradan alıcı buldu.
Öte yandan havalann so-
ğuması narencıye ürünleri
dışındaki meyve fiyatlannı
da yükseltti. Antalyada el-
ma 40 bm lira olurken, ayva
35 bin lirava. armut 45 bin li-
raya yükseldı. Narenciye fi-
yatlannda ise artış gözlen-
medi. Antalya halinde \Vas-
hington portakal 35 bın hra.
Vaknsiva portakal 25 bin lı-
ra.-greyfurt 25 bin lira oldu.
Antalya yöresınde limonun
kiîosu 20-35 bin lira arasın-
da değişiyor.
Sera üretimin ağırlıkta ol-
duğu güney ilkrinde meyve
sebze tıyatlarının oldukça
yükseldığini söyleyen İstan-
bul Mev ve Sebze Komisyon-
cular Derneği Başkan Yar-
dımcısı Sedat Toktürk. çok
cıddi \e tempolu yağışlardan
sera ürünkrinın korunama-
dığını hatırlatarak. cam ve> a
naylon kaplı seraları »u bas-
lığınt söyledi. Toktürk. yay-
la \ e sahil bölgelerindeki güz
sebzekrinın de iklim şartla-
nndan olumsuz yonde etki-
lendiğini dıle getırdi.
Domatesbaşta olmak üze-
re patlıcan. çarliston ve dol-
malık biber ihracatının ciddi
boyutlara ulaşmasının da fi-
yatlan körükkdığini açıkla-
yan Toktürk. Antalya ve
Mersin bölgesinden yapılan
ihracatm Rusya ve Batı Av-
rupa ülkeleri agırlıklı oldu-
ğunu bildirdi. Turfanda seb-
ze fiyatlanndaki artışın ta-
lepte görülecek azalma ne-
deniyle devam etmeyecegi-
ni behrten Toktürk. birkaç
gün ıçinde fıyatlann denge-
leneceğinı savundu. Yagışlar
nedeniyle. ağırlıklı olarak
Orta Anadolu bölgesinde ve-
tiştırilen kıvırcık >alata \e
göbek marulun da üretim
kaybtna ugradıgını belınen
Toktürk, Mersin bölgesinde
üretimin geç başlamasinın
da ürün açığını körükledıgi-
nı hatırlattı. Kışlık sebzeler-
de büvük bır ürün kavbı ol-
madığını vurgulayan Tok-
türk. turfanda ürünlerin fi-
yatlannın vükselmesinin bu
ürünlerin fiyatlannı etkik-
yebilecegini bildirdi. Kışlık
meyveler arasında yer alan
mandalina fiyatlannın yük-
selmesinin yagışlarla • ilgilı
olmadığını kaydeden Tok-
türk. Rusya. Ukravna ve Ku-
zev ülkelerine yapılan ihTa-
catın fivatlan yükselttigine
değindi. Mandalına üretımi-
nin ancak yüzde 60'ının iç
piyasada kaldığını hatırlatan
Toktürk. ihracatın yüzde
40'a ulaştığını söyledi.
Doğuya yatırım lafta kaldı, İstanbullu sanayiciler ikinci organize
sanayi bölgesinde arsa kapmak için Adapazan'na hücum etti
deıliğiııi de^l, yaptığnııyapıyorlar
Ekonomi Servisi- tstanbullu sanayiciler.
Sabancı Holding'ın ardından Adapazan'na
hücum ettikr. Sabancı Holding'ın. Toyota-
SA ile başlayan. Yazaki-SA ve Pıl-SA süren
yatınmlan. Sakıp Sabancfmn Doğu'da sa-
nayi hamlesi başlatılması konusundakı açık-
lamalanndan dahaetkıli oldu. Otomotivden
tekstıle kadar pekçok sektörde Türkiye'nın
önde gelen sanayi gruplan Adapazan'nda
oluşturulmayaçahşılan ikıncı organize sana-
yi bölgesinde arsa kapmaya çalışıyorlar.
İstanbul'daki sanayi yoğunluğu da. Ada-
pazan bölgesinin sanayıcilenn gözde v atınm
merkezi haline gelmesinde rol oynadı. Böl-
genin verimli tanm arazisı olmasına karşın
sanayicilerin arazileri tarla sahiplerinden sa-
tın aîmayoluna gıtmeleri nedeniyle daha uy-
gunbölgekre kaydınlamayan talep. Organi-
ze Sanayi Bölgeleri <OSBi kurularak kont-
rol altına ahnmaya çahşılıyor.
1973 yılında Bakanlar Kurulu karan çık-
masına ragmen. bölgenın tanm alanı olma-
sı nedeniyle ancak 1993 yıhnın hazıran ayın-
daki YPK karanyla kurulmasma karar veri-
lebilen Adapazan 1. Organize Sanayi Bölge-
si"ne (OSB). özellikle Sabancı Grubu'na ait
Toyota-Sa fabrikasınm da taşınmasının ar-
dından büyük yönelış dikkat çekiyor. Bm
189 dönümlük bölgede 8 işkoluna ait. oto-
motıv sektöründenkimyay a, tekstilden plas-
tık sektörüne kadar 63 yan sanayi kuruluşu
faaliyet gösteriyor. 1 .OSB sınırlan içerisin-
de ver almavan. 1991 "de çıkartılan "Otomo-
bil. gemi %e uçaksana> i olması halinde ta-
nm arazisi vasfı aranmaz" şeklindekı özel
yasaya dayanılarak. tarla sahıpknnden satın
alınan 1.500 dönümîük arazıde kurulan To-
yota-Sa fabrikası, bölgeye ilgiyi arttırdı.
Yoğun ıstekle 2. Organize Sanayi Bölge-
si'nin kurulması için bu yılın 14 temmuzda
Y'PK'ye başvuruda bulunduklannı söyleyen
Adapazarı Ticaret \e Sanayi Odası Başkanı
Erol Öztürk. Baymdırhk, Tanm ve Köviş-
leri ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'ndan
oluşturulacak 7 kişilik bır heyetin yer tespi-
tt yaparak hazırlayacağı rapor doğrultusun-
da karan DPT'nin vereceğini ifade ettı.
Adapazan'nm Eskişehir. tstanbul ve An-
kara'va v akm mesafede. batımn Anadolu'y a
açılan kapısı nıteliğmde olduğunu ve bu ne-
denle yatınmcılarm ılaısini çektigini vurgu-
layan Öztürk. "Müteşebbis rantın peşindf
koşar ve fabrikasını uvgun gördüğü >ere
kurmak ister. E80 karavolundan Anka-
ra'va doğru şidilirken ruhsat almadan ça-
hşmakta olan >üzlerce işveri var. Sanayi-
ci zaten kuruyor. Daha uygun bir bölgeye
taşıvamadığımıza göre organize hale geti-
rerek denetim altına almış oluyoruz" di-
yekonuştu. Simdıye dekOsman Benzeş'e ait
APS. ulushrarası gıv im sanayıcılerı federav
yonu başkanlıgına getırilen Hasan Arat'm
sahibi bulunduğu Arat Tekstil. K.oç Hol-
ding'e ait Otokar \e Türkıye Zirai Donatım
Kurumu'nun da aralannda bulunduğu ellı
dolaymda firmanın 2 bin dönümün üzerin-
de yer talebinde bulunduğu ve ATSO'v a sa-
nayi bölgesinin kurulması yönünde baskı
yaptıklan öğrenildi.
OSB'nin bulunduğu Hanlıköy bekdiyesi
sınırlan içerisindekı bölgede sanaymin tan-
ma tercih edıldigıni belirten Adapazan Zı-
raat Odası Başkanı Hikmet Karabıyık da
dünyanın her yerinde sanayınin ulaşım mer-
kezİerine yakın yerlerde kurulduğunu belir-
terek şöyle konuştu."1%0'h yıllara baktı-
ğımızda E5"in Adapazan kavşağında hiç
sanayiyoktu. Şu anda4bine \akın tamir-
ci ordusu ortaya çıktı. Organue edilerek
çarpık yerleşim engellenebileceği için
OSB'lere esnek baktık. Ancak Hanlıköv
bölgesinde 2. OSB'nin kurulması için baş-
vuru yapıldığını bilmiyordum. Uvgun ol-
duğunu sanmıyomm."
İkinci OSB'den 500 dönümlük yer tale-
binde bulunan Hasan Arat ise bölgeyi tercih
etme nedeniolarak. tstanbul ile Anadolu ara-
smdaki otoyollann kesiştigi bir noktada bu-
lunması aynca Anadolu'ya gıden kumaş tra-
figinin de kesiştigi yerde bulunmasını gös-
tererek şövle devam ettı:
"Adapazarı'ndaki işgücüne gmeniyo-
ruz. Geçen günlerde Adapazan'na bazı
arkadaşlarla birlikte bir /ivarctte bulun-
duk. Karşı taraftan 'gelin yatırım >apın"
dend'tği /aman. biz de gideceğiz. Artık, İs-
tanbul'daki tekstil yoğunluğunun dışarı
taşınması la/ım."
I$ÇI1NINEVREN_NDEN
ŞUKRAN SONER
Partimi ftrıyorum
Seçim anketleri en büyük oy grubunu, kime oy ve-
receklerini bilemeyenlerin oluşturduğunu ortaya ko-
yuyor. Kendine benimsemek, ıçinde yer almak şöyle
dursun, oy vemnek üzere bile bir parti seçememişter-
de ağırlık gençlerde.
Televizyon kamerasına yakalanan pek çok genç, oy
verebileceği bir partısi olmadığını, seçimlerin kendi-
sini ilgilendirmedığini söylüyor. Çok büyük bir çogun-
luk listelere yazılmayı denememiş bile. Gerçi yangın-
dan mal kaçırılırcasına'o/sun da nasıl o/ursa olsun"
yapılacak seçım içtn gençlerın kendilerini lısteye yaz-
dırabilmeleri koşulları öyle kolay bir iş değildi. Yine de
seçim hakkını bunca yıllık oyalamadan sonra kazan-
mış genç insanın varlığını duyurması beklenırdt.
Mimar Sinan Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Gru-
bu öğrencilerinin önceki gün düzenledikteri panelde
genç bir arkadaştn ilginç bır sorusu otdu:
Devrimterden, değerlerden, ilkelerden söz eden ko-
nuşmacılara biraz k\zgın,"8u seçimlerüe ilk kez oy
kullanacağım. Bana oyumu da yakmadan, devrimler,
değerler ve ilkelerimden ödün vermeden oy verebi-
leceğim bir parti adı verebilir misiniz" dedi.
Konuşmacılardan Prof.Cahrt Tanyol'un dinleyen-
leri de acı acı güldüren yanrtı daha da ilginç ve dü-
şündürücüydü:
"Ben oyumu kime verebileceğimi bilmiyorum ki, sı-
ze yol göstereyim."
Yeniden söz alan genç arkadaş, kendisinin seçimi-
ni yapamayacak durumda bir insan olmadığını, dün-
ya görüşü ve değerlerinin bulunduğunu, ancak dü-
şüncelerine yakın, oyunun yanmayacağı birpartiyi de
bulamadığını anlatıyor.
Gerçekten de son aylann kimi toplantılannda yö-
neltilen sorular ve gelen mektuplardan, Cumhuriyet
okuru pek çok seçmenin de oyunu nereye kullana-
cağım bilemez bir konumda olduğunu ortaya koyu-
yor.
Yıllardır oy kullanmış, siyasi parti seçimini kolayca
yapabilmiş pek çok seçmenin kafası bu kez iyıce Ka-
nşmtş bulunuyor. Aslında seçmenin kafa karışıklığın-
dan soz ederek seçmene haksızlık yapmış oluyoruz.
Çünkü sorun seçmenin kafa kanşıklığından degil, si-
yasal partilerin kimlik erozyonu ve kimlik karmaşasın-
dan kaynaklanıyor.
Parti seçıminde kararsız kalmış, sesli düşünme. tar-
tışma gereksinimini duyan Cumhuriyet okurları. belli
görüş ve inançları olan insanlar. Geçmişte hep sol
partilere oy kullanmışlar. İnsan haklannın, demokra-
sinin, sosyal devlet anlayışının. ezilenin yanında yer
almışlar. Aydınlanmacı olarak ülkemizdeki şeriatçı ve
ırkçı gelışmelerden, dünyadaki yeni sömüru düzenin-
den kaygı duyuyor ve bunlann gelışmesine set çeke-
cek doğrultuda siyasal seçimlerini yapmak istıyorlar.
Sorun düşüncelerine en yakın partiyi bulamamak-
la da sınırh degil. Olağan koşullarda ıdeolojisinden,
değerlerinden, çizgısinden sapmış partiler. oylar boş
kullanılarak, aiternatit partilere kaydırılarak cezalan-
dırılabilir. Ancak parlamentonun daha da kirlenmiş,
şeriata, tarikatlara. ırkçılığa, yeni sömürü düzeni ıde-
olojilerine teslim olmuş ellere teslim edilmesi de söz
konusu olabilir.
Seçmen kendisini ürküten tehditleri görüyor, nete-
re set çekmek istediğıni çok iyi bilıyor. Ancak eldeki
tablo ıçinde bunu nasıl yapabileceğinı bulamıyor.
Üstelık bu seçimlere dönük kaygılar sadece aydın-
lanmacılar, sol seçmenler için geçerti degil. Çağdaş
liberal. ortanın sağındaki seçmenin de kafası çok faz-
la kanşık.
Orada da sorular solda "DSP mi, CHP mi. sol itti-
faklar mı, ya da boş oy mu?" dağılması gibi, "DYP
mi, ANAP mı, küçük partilerden biri mi, ya da pro-
testo mu" diye geniş bir yelpazeye açılıyor. Çünkü her
iki parti çağdaş liberal kimlikten çokfazla şey yitirmiş,
şeriata. ırkçılığa, tarikatlara. özellikle de çokyönlü kir-
lenmeye bulaşmış bulunuyor. Parti yöneticilerı, par-
lamenterter ve liderlere ulaşmış kirtiliğin boyutlan in-
sanlan umutsuzluğa sürüklüyor.
Toplumun bu koşullarda nasıl tepki vereceği, seç-
menin sağduyusunun ne doğnjltuda olacağı yolun-
da bu kez kolay kolay yorumlar, hesaplar yapılamı-
yor. Yaygın kanı pek çok beklentinin tersine sonuç ve-
receği. yapılan bütün seçim hesaplannın yanltş çıka-
bıleceği.
Kimin. ya da kimlerin ne boyutta sorumlu oldukla-
rı ilerde çok tartışılacak karmakanşık seçim düzeni,
seçme ve seçilme haklannın ağır yara alacağı aralık
seçımlerınin sonuçlan ne kadar bilinmez ise. seçım
sonrasına yönelik özellikle ekonomiye dönük olum-
suz beklentıler, ya da spekülasyonlar o ölçüde belır-
li, bıliniyor.
Öylesine büyük bir çıkmaz ki, artık "böyle olumsuz
koşullarda ve olumsuz sonuç beklentileri ile olacağı-
na, seçimlerertelensin" diyebilecekgüç deyok. Se-
çimlere gün saymaya başlanmışken, seçmen hâlâ
partisini. partiler seçim kampanyalarındanesöyleye-
bileceklerinı, nasıl umut olabıleceklerini araştırıyor
Siyasi seçimlerden çok daha yakın, dar bir kesimi,
sadece örgütlü işçileri ilgilendinyor gibi görünen, as-
lında sendikal ve demokrasi geleceğimizde önemli ro-
lü olabilecek Türk-iş Genel Kurulu için de çirkin, kir-
lenmiş siyasetınkinin benzerı birtablo yaşanıyor. Ora-
da da işçıler ve sendıkalar, delegeler kendilerini yö-
netecek başkanları anyor.
Sendikal kımliği en ait ölçülerde koruyabilecek, sen-
dikalizmı ıçinde bulunduğu çöküşten kurtarabilecek
isimleri bulmak zor. Genel kurula bır hafta kala, dele-
gelenn ıçleri sızlamadan "Türk-lş'i ayakta tutacak"bir
yönetim listesi oluşturabilmeleri gerçekten kolay gö-
rünmüyor.
Seçmen çaresizlik ıçinde "sağduyusundan" yar-
dım istıyor. Ne dersiniz? reklamdaki gibi sağduyu,
gerek siyasi. gerekse sendikal seçmenlere yardımcı
olabilecek mı?
Prof. BEDÎ S. FEYZÎOĞLU
Demokrasi ve geçicibütçe
D
emokrasilerde ulusal egemenli-
ğin belirmesmin bir öğesi se-
çimler ise öbürü de yıllık bütçe-
lerdir. Seçimler 4-5 yılda bir ya-
pıldığı için ulusal egemenliğin yıllık belirti-
si bütçelerle sağlanır.
Bütçe, her yıl devletin yapacağı hizmet-
ler için verilen izinleri (ödenekleri) ve bun-
lan karşılayacak gelir kaynaklarını tespit
vetayin eder. Diger bır deyişle, ulusal ege-
menlik genel seçimle ancak 4 veya 5 yıl-
da bir görüldüğü halde bütçenin paria-
mentoda görüşülüp onanması bu ege-
menliğin heryılyeniden kuliantlmasına im-
kânverir. Kısaca, demokrasinin, genel se-
çimler kadar önemli bir belirtisi de yıilık
bütçelerdir. Bu nedenle bütçe tasansı ye-
ni mali yıl girmeden hükümetçe hazırlanır
ve parlamentoca onanır.
Bizde1961 Anayasası'na kadar bütçe-
nin mali yıla girilmeden onanması gereği.
Meclis Başkanlık Divanı'nın aldığı önlem-
ler ve tartışmalann uzaması durumunda
verilen "görüşmeterin yeterliŞİ" önergele-
ri sayesinde sağlanrnakta idı.
1961 Anayasası94.maddesjnde, "Kar-
ma komisyonunun kabul ettiği son mebn
Millet Meclisi 'nde görüşüiürve maliyılba-
şına kadar karara bağlanır" demiştir. 1982
Anayasası da162. maddestndebenzer bir
hüküm koymuştur. Bu açık hükümlere gö-
re Türkiye'de, butçenin mutlaka mali yıl-
başınakadar onanması gerekmektedir. Ne
var ki, uygulamada değişik nedenlerle, ül-
kemizde 1924.1925,1931.1932 ve 1949
yıllarında bütçe B.M. Meclisi'ncevaktinde
onanamamış ve geçici bütçeler kabul
olunmuştur. 1965 ve 1970 yıllarında ise.
bütçe ara oytaması nedeniyle, hükümet-
lerin düşürülmesi sonucu, geçici bütçele-
re gidilmiştir, Bu kez ise seçimlerin erke-
ne alınması 1996 mali yılı bütçe tasarısı-
nın görüşülmesine bile başlanmadan
9.11.1995 tarih ve 4130 sayılı birkanunla
geçici bütçeye gidilmesi zorunluğunu do-
ğurmuştur.
Bizde ve başka ülkelerde geçici bütçe-
lerin çeşitli uygulamalan olmuştur. En çok
rastlanan türü, on iki de bir bütçesidir,
Fransa'da "douzieme provısoire" adı ve-
rilen bu geçici bütçede, ya geçen yıl büt-
çesindeki ya da yeni mali yıl bütçe tasarı-
sındaki ödeneklenn 12 de biri tutarında
aylık harcama yetkısi verilir.
Bir başka tür geçici bütçede sona eren
mali yıl bütçesindeki ödeneklerin bir süre
daha uzatılması kabul ediiir. Bu uzatma
bazı ülkelerde parlamento tarafından ya-
pılır, bazılannda ise bu uzatmaya hüküme-
tin karar vermesi yetkisı kabul olunur. Ne
var ki, geçici butçe birçok bakımdan sa-
kıncalıdın Bütçenin bolüm itıbanyla onan-
ması kaıdelerıne uyulmadığı için Meclis
denetimini zayrflatır, yeni mali yılda öngö-
rülenyenilikleri, reformlangeciktırir; idare-
yi sıkışık duruma soktuğu için hesaplarda
karışıklığa ve yolsuzluklara sebebryet ve-
rebilir. Bu sakıncalar, hükümetyetkılilerinın
ve parlamenterlenn yabancısı olmasa ge-
rektır. Buna karşın 9 Kasım 1995 tarihinde
4130 sayı ile kabul olunan son geçici büt-
çe kanununun başlıca özelliklerine kısaca
değinelim.
4130 sayılı kanun, 1995 Mali Yılı Genel
ve Katma Bütçeleri kanunlaşıncaya kadar
"Devlet Harcamalannın Yapümasına ve
Devlet Gelirlerinin Tahsilıne Yetki Verilme-
sine Dair Kanun" başlığını taşımaktadır.
Kısaca. 1996 maii yılı bütçe kanunları ka-
bul edılinceye kadar devletin harcama
yapmasına ve gelırleri toplamasına yetki
vermektedır. Bu yetkiyi. 1 Ocak 1996'dan
30 Nisan 1996'ya kadar sınırlamakla Par-
lamento 4 aylık bır geçici bütçe kabul et-
miş bulunmaktadır. Geçici bütçe kanunu
degışık harcamalar için değişik oranlar
koymuştur: Şöyle kı 1995 Bütçe Kanu-
nu'nun "A" cetvelindeki ödeneklerin per-
sonel ödeneklertnde her ay için beşte bi-
ri. yam yüzde 20'si, transfer tertiplerinde
ise altıda bın, diğer tertiplerde ödenekle-
rin sekizde biri kadar harcama yapmaya
yetki vermiştir.
Bu esas hükümle, Geçici Bütçe Kanu-
nu, 1996 yılı personel gıderlerınde 4 ayda
1995 maliyılındaki ödeneklerinyüzde 80'i-
ni kullanma imkânını tanımıştır. Bu suretle
maaş ve ücretlerde son defa hükümetçe
kabul edilen artışiarın gerçekleştirilmesi
yolu açılmıştır. Buna karşılık transfer ter-
tiplerinde altıda biri, diğer bütçe tertiple-
rinde geçen yıl ödeneklerinin sekizde bırı
kadar harcamaimkânıvererek o harcama-
larda daha kısıtlı davranmıştır.
Özetle denebilir ki, erken seçimler ne-
deniyle kabul olunan ve Genel Bütçe ile
Katma Bütçelt idareler'e tpptan harcama
yetkisi veren bu Geçici Bütçe Kanunu da
benzerleri gibi birçok sakıncaları göster-
mekten geri kalmayacaktır. Özellikle 7.
Kalkınma Planı'nın uygulanması gecike-
cekve güçleşecektir. Demek oluyor ki ge-
nel seçim zamanının belirlenmesinde sa-
dece politik nedenlerin değil, ülkenin eko-
nomik ve maliyükümlülüklerinin de dikka-
te alınması gereği açıkça belirmektedir.
Türkiye, Karadeniz'm
serbest bölgelerine talip
AHMET ŞEFİK
TRABZON - Türkıye.
Karadenız Ekonomık İşbır-
liğı bölgesinde kurulacak
serbeit ticaret bölgelerinin
işletilmesine talip oldu. K.Eİ
bölge>ıde yapılacak yatı-
nmların finanse edilmesi
için Dünya Bankası, 1MF \e
diğer uluslararası fınans ku-
ruluşlan ile ılişkiye geçil-
mesi gerektigi belinildi.
Trabzon'da iki gün süren
KEt Ticaret v e Sanayi tşbir-
liği Çalışma Grubu toplan-
tısında görüşmeler serbest
ticaret bölgelerinde yoğun-
laştı KEİ ülkeleri arasında
işbirliğinin arttınlmasmda
serbest ticaret bölgelerinin
önemli işlevkri olacağı be-
hrtilen toplantıda Türkiye
kendi deneyimlerini aktar-
mayahazır olduğunu açıkla-
dı. Türkive aynca bütün böl-
gedeki mevcut v e kurulacak
serbest ticaret bölgelerinin
işletilmesine talip olduğunu
belirtti. Toplantıda Gürcis-
tanTaTürkiye"nin bu konu-
da anlaşmaya vardığı anım-
satıldı ve bunun bütün ülke-
lere yaygınlaştınlabıleceği
vurgulandı.
toplantıda en çok tartışı-
tan konulardanbırini de ya-
tınm olanaklan ve kredilen-
dirme mekanizmalannın
hayata aeçirilmesi oluştur-
du.
Yatırımlann korunması
ve teşviki için gelecek yıl
çalışmaya başlayacak olan
Karadeniz Ticaret \e Kal-
kınma Bankası'nın aktif rol
oynaması gerektiâi sav unul-
du. Türkiye sigorta ve ihra-
cat güvencesi konusunda
bankanın çalışma yapması
gerektigini iletti.
KEİ toplantısmda ülkele-
rin birbırlerinden farklı olan
mevzuatlannın yakmlaştı-
nlması konusundaçaba har-
canması gerektiği vurgulan-
dı. Ülkelcrin standart bir iş-
birligi yenne ıkili, üçlü an-
laşmalarla sorunlan çözebi-
leceği vurgulandı.