22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ISIM 1995 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI lAŞ'ın sahibi miır arayacak L N K A R A ( A N K A ) - lleştirme kapsamında VAŞ" ı satın alan Turgay er kömür ışine giriyor. gay Ciner'in ınbul'da kurduğu şirkete ark Teknik Elektrik ıdencilik Sanayi ve :aret AŞ" adı verildi. rketin 5 milyar lıralık rmayesinde Park olding 2.5 milyar, Park nerji Ekipmanlan ladencilik Ltd Şti 2 ıilyar 250 milyon. Turgay ıner 200 milyon. Erhan Vygün 40 milyon. iükyman Yaşar da 10 nilyon liralık pay edindi. şirketın kömürün dışında diğer madencilik alanlannda da faaliyet göstereceğı bildirildi. TİSK grevlerden şîkâyetçi • ANKARA(AA)- Türkıye îşveren Sendikalan Konfederasyonu (TİSK), grev ve direnişkrden dert yanarak bu tür eykmlerin üretimi ve refahı olumsuz yönde etkilediğıni öne sürdü. Çalışma yaşamındaki "ideolojik tabulann"" yıkılmasını isteyen TİSK., yasa yoluyla sendikacıhğın himayesınden vazgeçilmesı gerektiğim vurguladı. TlSK çalışma raporunda. dünyadaki deöişim ve gelişmelerin ağırhgının üretim ve refaVı üzerine bina edildıgi. grev ya da direniş gibi üretim ve dolayısıyia refahı olumsuz yönde etkikyen davranış biçımlerinden gıderek uzaklaşıldığı belirtıldi. Refah düzeyinin arttırabılmesi içın ideolojik tabuların yıkılması gerektiğine işaret edıkn raporda. Türkiye'nin çalışma ha>atının şekillenmesi açısından gelişmiş diinya ülkeleri anlayış ve biçimknmekrine uyum sağlamasının gereği belirtildi. Ettüketimi Müstakil Sanayici ve îşadamlan Derneği adaylanndan bazüarınm karşı listede yer alması dikkati çekti Ü azahyor • KAHRAMANMARAŞ (AA) - Çukurova Ûnıversiteşi Ziraat Fakültesi Ûğretim Üyesi Prof. Dr. Erdoğan Pekel. Avrupa Birlıği(AB) ülkeknnde 92 kilo olan kışı başma et tüketimuun Türkıye'de 26.9 kilo olduğunu belirtti. Prof. Dr. Pekel Kahramanmaraş Sütçü tmam Üniversitesi"nce düzenlenen "Türk Hayvancılıgının Sorunlan ve Çözüm Onerileri" konulu konferansta. hay\an varlığı bakımından. dünyanm önde gelen ülkelerinden olan Türkıyede 19T0-1980 yıllan arasında artan koyun ve keçı sayısınm. 1985 yılından sonra azaldığını söyledi. Kütlü panvuk fîyatı âüşüyor • ANTALYA (AA)- Türkıye"de Çukurova ve Ege'den sonra en fazla pamuk üretiminin yapıldığı Antalya yöresinde. tüccar kütlü (çekırdekli) pamuk alım fiyatlannı 37 bın liradan. 35 bm lirava düşürdü. Yörede bır hafta öncesine kadar 37-38 bin liradan kütlü pamuk alımı yapan tüccar. dünya ve İzmir borsalannda tnahlıç (çırçırlanmış) pamuk fiyatlannın düşmesi üzerine. fıyatlarda 2 bin liralık indirime gitti. înekler de sigoptalanıyop • İZMtR(AA)- Türkıye'de giderek gelışmekte olan sigortacılık sektörü konutlar. otomobilkr ve insanlardan sonra hayvanlan da sigorta teminat! altına almaya başladı. Mega Grup Sigorta Müşavırlik Aracüık Hızmetkri A.Ş. Genel Müdürü Erdinç Ahmyekklioğlu. zırai üretime vöneük sigortacılık yapan şirketlerin. büyükbaş. küçükbaş ve kümes hay\anlan ile evcil ev hayAanlannı sigortaladığını söyledi. Alttnyekkhoglu. özellikk. üretıcmin serveti olan ineklerin sigortalanarak teminat altına alındığını belirtti. Altınyekklioğlu, hayvan hayat sigortası uygulamasının henüz çok yaygın olmadığını belirtti. Ü1TOVa MUSIAD gölgesi düştiiEkonomi Servisi- Istanbul Ti- noğlu'nunöğlesaatlerindeyaptık- caret Odası eski başkanı Atalay Şahinoğlu'nun Meclis başkanhğı adayhğını tercıh etmesi üzerine. Yönetim Kurulu seçımknne yine Müstakil Sanayici ve îşadamlan Dernegi (.MÜStAD) gölgesi düş- tü. Dün yapılan tTO seçimlerinde. her iki listede ortak isımlerin bu- lunması dikkati çektı. Şahinoğ- lu'nun yer aldığı gnıbun adayı Mehmet Yıldınm'ın listesinde. yedek üye olarak yer alan Reha Medin, MÜSİAD'ın TOBB dele- gesi listesinde de bulunurken. yine Yıldırım'm yedek listesinde yer alan. RK» Yİiksekdağ, MLSİAD adayı Ali Bayramoğlu'nun asıl lis- tesinde kendine yer buldu. tTO Meclis üyesı Selami Kuru- oğlu, kendi başına yaptığı listede, Atalay Şahinoglu'nu meclis başka- nı, kendisini de meclis başkan ve- kili olarak gösterdi. Kuruoğlu'nun bu hareketi. mechs üyeleri arasın- da MÜSlAD'ın bir taktiği olarak yorumlandı. Bu arada. MUSİAD'a yakın meclis üyekrinin bu listede Şahinoğlu'nun ismini çizerek, ye- rine Selami Kuruoğlu'nun ismini yazdıklan öne sürüldü. Alı Bayramoğlu ve Atalay Şahi- ğ ğ yp lan görüşme. "Ortak bir Hste mi hazırtanıyor" sorusunu gündenıe getırdi. Ancak bu iddia. iki kesim tarafından da yalanlandı. tTO'da dün yapılan başkanhk seçimlerini. kesinleşmemiş sonuç- lara göre liberal kesimın adayı MehmetYıkhnmkazandı. Önceki akşam meclis başkanlıgına aday ol- duğunu açıklayan \tala>' Şahinoğ- lu da. dünkü seçımler sonucu. tTO Meclis Başkanlığına getirildı. Se- çimlerde AliBavTamo^u'nu aday gösteren MÜStAD ise, tepki oyla- nna rağmen bas.an gösteremedi. Atalay Şahinoğlu"nun. daha ön- ceden yönetim kurulu başkanlığı- na aday olacağına açıklamasına ragmen. önceki sürpnz bir kararla meclis başkanlığı için aday olaca- |ını belinmesi. bazı meclis üyele- ri arasında tepkı yarattı. tTO mec- lis üyesı NumanCeyhan Şahınoğ- lu'na tepkısını. "EUi bin dolara meclisisattmız. Dün düşnvanertiği- njz ilan ettiginiz insanlaria bugün fotograf çektiriyorsunuz" sözleriy- le dile getırdi. Öte yandan. Şahi- noğlu kendisine gelen tepkileri de- ğerkndirirken. Numan Ceyhan'm yönetim kurulu listesinde görev İTO s-çimlerini liberal kanadm ada>T Mehmet Yıldınm kazandı. bekkdiğinı. bunun gercekles,me- mesi nedenıyle de, hayal kmklıgı- na uğrayarak duygusal davrandığı- nı kayderti Atalay Sahinoğlu yap- tıgı açıklamada, lTO'nun i^dünya- smın bir kalesi olduğunu v urgula- yarak. ilerikı dönemde. Toprak Holding'den gelen teklıfı tamamen değerkndirebilmek içın. meclis üveliğini tercih ettiğıni söyledi. Sa- hınoglu sözknni şöyle sürdürdü' *tleridcyönetimkurulubaşkatı- lığından istifa ermek yerine. daha pasif bir gorev olan tneclb başkan- lığına geçmeyi u\«un buldum. Mehmet Yıldınm'ın başkan adayı olarak\er aldığıHste\alım Erezta- rahndan deaiL bcnim taranmdan hayırianmıştır. Bana aynı zaman- da. TOBB başkanltğı için Anado- lu'dan da baskı \ar." Mehmet Yıldınm ıse Hstenindı- ^arıdan hiçbır müdahaleye uğrama- dığını. kendileri tarafından oluştu- ruîduâunu kavdettı. Öte yandan. MOSTAD Ba^kanı Erol Yârar, se- çtmlenn MLSİAD"ın gerçek gü- cünü göstennesı açısından önemli olduğunu ka\dederek, karşı lıste- nin TOBB Başkanı Yahm Erez ta- rafından oluşturulduğunu öne sür- dü. Yarar. Şahinoğlu'nun TOBB Başkanlıgı'na adav olması halın- de. seçilme şansının olmayacağını da kaydederek. sözlerini şöyle sür- dürdü: "Sahinoğlu, Meclisbaşkan- lığına ada> olmasına neden olarak, Toprak Holding teklifıni ve TOBB Başkanhğı için gelen baskdan gös- teriyor. Bunlan veni ola>1ar degjL kendisi. karşı bir liste oluşfurama- dtğı için başkanhğa ada> olmadı. Burada TOBB'da da tabanı >ok." MLSİAD"ın başkan adayı Ali Bsyramoğlu ise. burada 162 kişi- lik meclis olduğunu. söyleyerek. bundan sonra odanın başansı için çahşacaklannı söyledi. ML'Sİ- ADın söz konusu olmadığını ifa- de eden Bayramoglu. ülke sorunla- n içm, birlikte hareket ermek ge- rektiğıni so>ledi. Sebze meyvede turfanda, ağır kış şartlan ve Rusya'ya ihracat nedeniyle yüksek fiyatlarla başladı Mutfağa kar bu yi erken yağdı• Yağışlar nedeniyle Antalya ve Mersin bölgelerinde yetiştirilmekte olan açık ve turfanda sebzelerin büyük bir bölümü hasar gördü. • Ürün kaybına, Rusya'nın yam sıra Batı Avrupa ülkelerine yapılan ihracat da eklenince domates ve diğer turfanda sebze fıyaüannda yüzde 50'yi bulan bir artış gözlendi. HÜLYAGENÇ Sebze meyvede kış soğuçju Hal ^atları-TL) Birdenbire bastıran yağış- lar. sebze ve meyve fiyatla- nnı vurdu. Son 15 gündür devam eden yagışlar nede- niyle Antal> a ve Mersin böl- gelerinde yetiştirilmekte olan açık ve turfanda sebze- lerin büyük bir bölümü hasar gördü. Lriin kaybına. Rusya vebatt Avrupa ülkelerine ya- pılan ihracat da eklenince domates ile diger turfanda sebze fiyatlannda yüzde 50'yi bulan bir arttş gözlen- di. * Geçen hafta Antalya ha- linde 15-23 bin lira arasında satılan birinci kalitedeki do- matesin fivatı 35 bin lirava. 50bin liradan satılan sivribi- berin fiyatı 85 bm liraya \ ük- seldi. Halde 7 0 bin liradan alıcı bulan patlıcanın kilosu 100 bın liraya çıkarken. 60 bın lira olan dolmahk biber 80 bın lirava. 40 bin lira olan taze fasulye 60 bin lirava tır- mandı. Yağışlar ve soğuklardan etkilenen bır diger ürün ise kıvırcik salata oldu. Kıvırcık salata üretim bölgeleri ara- Mnda sayılan Orta Anadolu bölgesinde yaşanan ürün kaybını. Mersin bölgesinin üretime ge<; başlaması takip edince. göbek marul ve kı- vırcık salata fiyatlannda bü- yük bir artış gözlendi. İstan- bul halinde göbek salata fı- 35.000 Göbek marul 50.000 Dolmalık biber 80.000 Kıvıreık salata 25.000 Portakal 35.000V yatlan 50 bm lırav a. kı\ ırcık j.alala 25 bin lirava çıktı. Mandalina fivatlan ise üretimin yüzde 40"ına ula- ^an ıhracat nedeniyle tırma- nı^a geçti. Antalya halinde mandalınanm kilosu 35 bin liradan alıcı buldu. Öte yandan havalann so- ğuması narencıye ürünleri dışındaki meyve fiyatlannı da yükseltti. Antalyada el- ma 40 bm lira olurken, ayva 35 bin lirava. armut 45 bin li- raya yükseldı. Narenciye fi- yatlannda ise artış gözlen- medi. Antalya halinde \Vas- hington portakal 35 bın hra. Vaknsiva portakal 25 bin lı- ra.-greyfurt 25 bin lira oldu. Antalya yöresınde limonun kiîosu 20-35 bin lira arasın- da değişiyor. Sera üretimin ağırlıkta ol- duğu güney ilkrinde meyve sebze tıyatlarının oldukça yükseldığini söyleyen İstan- bul Mev ve Sebze Komisyon- cular Derneği Başkan Yar- dımcısı Sedat Toktürk. çok cıddi \e tempolu yağışlardan sera ürünkrinın korunama- dığını hatırlatarak. cam ve> a naylon kaplı seraları »u bas- lığınt söyledi. Toktürk. yay- la \ e sahil bölgelerindeki güz sebzekrinın de iklim şartla- nndan olumsuz yonde etki- lendiğini dıle getırdi. Domatesbaşta olmak üze- re patlıcan. çarliston ve dol- malık biber ihracatının ciddi boyutlara ulaşmasının da fi- yatlan körükkdığini açıkla- yan Toktürk. Antalya ve Mersin bölgesinden yapılan ihracatm Rusya ve Batı Av- rupa ülkeleri agırlıklı oldu- ğunu bildirdi. Turfanda seb- ze fiyatlanndaki artışın ta- lepte görülecek azalma ne- deniyle devam etmeyecegi- ni behrten Toktürk. birkaç gün ıçinde fıyatlann denge- leneceğinı savundu. Yagışlar nedeniyle. ağırlıklı olarak Orta Anadolu bölgesinde ve- tiştırilen kıvırcık >alata \e göbek marulun da üretim kaybtna ugradıgını belınen Toktürk, Mersin bölgesinde üretimin geç başlamasinın da ürün açığını körükledıgi- nı hatırlattı. Kışlık sebzeler- de büvük bır ürün kavbı ol- madığını vurgulayan Tok- türk. turfanda ürünlerin fi- yatlannın vükselmesinin bu ürünlerin fiyatlannı etkik- yebilecegini bildirdi. Kışlık meyveler arasında yer alan mandalina fiyatlannın yük- selmesinin yagışlarla • ilgilı olmadığını kaydeden Tok- türk. Rusya. Ukravna ve Ku- zev ülkelerine yapılan ihTa- catın fivatlan yükselttigine değindi. Mandalına üretımi- nin ancak yüzde 60'ının iç piyasada kaldığını hatırlatan Toktürk. ihracatın yüzde 40'a ulaştığını söyledi. Doğuya yatırım lafta kaldı, İstanbullu sanayiciler ikinci organize sanayi bölgesinde arsa kapmak için Adapazan'na hücum etti deıliğiııi de^l, yaptığnııyapıyorlar Ekonomi Servisi- tstanbullu sanayiciler. Sabancı Holding'ın ardından Adapazan'na hücum ettikr. Sabancı Holding'ın. Toyota- SA ile başlayan. Yazaki-SA ve Pıl-SA süren yatınmlan. Sakıp Sabancfmn Doğu'da sa- nayi hamlesi başlatılması konusundakı açık- lamalanndan dahaetkıli oldu. Otomotivden tekstıle kadar pekçok sektörde Türkiye'nın önde gelen sanayi gruplan Adapazan'nda oluşturulmayaçahşılan ikıncı organize sana- yi bölgesinde arsa kapmaya çalışıyorlar. İstanbul'daki sanayi yoğunluğu da. Ada- pazan bölgesinin sanayıcilenn gözde v atınm merkezi haline gelmesinde rol oynadı. Böl- genin verimli tanm arazisı olmasına karşın sanayicilerin arazileri tarla sahiplerinden sa- tın aîmayoluna gıtmeleri nedeniyle daha uy- gunbölgekre kaydınlamayan talep. Organi- ze Sanayi Bölgeleri <OSBi kurularak kont- rol altına ahnmaya çahşılıyor. 1973 yılında Bakanlar Kurulu karan çık- masına ragmen. bölgenın tanm alanı olma- sı nedeniyle ancak 1993 yıhnın hazıran ayın- daki YPK karanyla kurulmasma karar veri- lebilen Adapazan 1. Organize Sanayi Bölge- si"ne (OSB). özellikle Sabancı Grubu'na ait Toyota-Sa fabrikasınm da taşınmasının ar- dından büyük yönelış dikkat çekiyor. Bm 189 dönümlük bölgede 8 işkoluna ait. oto- motıv sektöründenkimyay a, tekstilden plas- tık sektörüne kadar 63 yan sanayi kuruluşu faaliyet gösteriyor. 1 .OSB sınırlan içerisin- de ver almavan. 1991 "de çıkartılan "Otomo- bil. gemi %e uçaksana> i olması halinde ta- nm arazisi vasfı aranmaz" şeklindekı özel yasaya dayanılarak. tarla sahıpknnden satın alınan 1.500 dönümîük arazıde kurulan To- yota-Sa fabrikası, bölgeye ilgiyi arttırdı. Yoğun ıstekle 2. Organize Sanayi Bölge- si'nin kurulması için bu yılın 14 temmuzda Y'PK'ye başvuruda bulunduklannı söyleyen Adapazarı Ticaret \e Sanayi Odası Başkanı Erol Öztürk. Baymdırhk, Tanm ve Köviş- leri ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'ndan oluşturulacak 7 kişilik bır heyetin yer tespi- tt yaparak hazırlayacağı rapor doğrultusun- da karan DPT'nin vereceğini ifade ettı. Adapazan'nm Eskişehir. tstanbul ve An- kara'va v akm mesafede. batımn Anadolu'y a açılan kapısı nıteliğmde olduğunu ve bu ne- denle yatınmcılarm ılaısini çektigini vurgu- layan Öztürk. "Müteşebbis rantın peşindf koşar ve fabrikasını uvgun gördüğü >ere kurmak ister. E80 karavolundan Anka- ra'va doğru şidilirken ruhsat almadan ça- hşmakta olan >üzlerce işveri var. Sanayi- ci zaten kuruyor. Daha uygun bir bölgeye taşıvamadığımıza göre organize hale geti- rerek denetim altına almış oluyoruz" di- yekonuştu. Simdıye dekOsman Benzeş'e ait APS. ulushrarası gıv im sanayıcılerı federav yonu başkanlıgına getırilen Hasan Arat'm sahibi bulunduğu Arat Tekstil. K.oç Hol- ding'e ait Otokar \e Türkıye Zirai Donatım Kurumu'nun da aralannda bulunduğu ellı dolaymda firmanın 2 bin dönümün üzerin- de yer talebinde bulunduğu ve ATSO'v a sa- nayi bölgesinin kurulması yönünde baskı yaptıklan öğrenildi. OSB'nin bulunduğu Hanlıköy bekdiyesi sınırlan içerisindekı bölgede sanaymin tan- ma tercih edıldigıni belirten Adapazan Zı- raat Odası Başkanı Hikmet Karabıyık da dünyanın her yerinde sanayınin ulaşım mer- kezİerine yakın yerlerde kurulduğunu belir- terek şöyle konuştu."1%0'h yıllara baktı- ğımızda E5"in Adapazan kavşağında hiç sanayiyoktu. Şu anda4bine \akın tamir- ci ordusu ortaya çıktı. Organue edilerek çarpık yerleşim engellenebileceği için OSB'lere esnek baktık. Ancak Hanlıköv bölgesinde 2. OSB'nin kurulması için baş- vuru yapıldığını bilmiyordum. Uvgun ol- duğunu sanmıyomm." İkinci OSB'den 500 dönümlük yer tale- binde bulunan Hasan Arat ise bölgeyi tercih etme nedeniolarak. tstanbul ile Anadolu ara- smdaki otoyollann kesiştigi bir noktada bu- lunması aynca Anadolu'ya gıden kumaş tra- figinin de kesiştigi yerde bulunmasını gös- tererek şövle devam ettı: "Adapazarı'ndaki işgücüne gmeniyo- ruz. Geçen günlerde Adapazan'na bazı arkadaşlarla birlikte bir /ivarctte bulun- duk. Karşı taraftan 'gelin yatırım >apın" dend'tği /aman. biz de gideceğiz. Artık, İs- tanbul'daki tekstil yoğunluğunun dışarı taşınması la/ım." I$ÇI1NINEVREN_NDEN ŞUKRAN SONER Partimi ftrıyorum Seçim anketleri en büyük oy grubunu, kime oy ve- receklerini bilemeyenlerin oluşturduğunu ortaya ko- yuyor. Kendine benimsemek, ıçinde yer almak şöyle dursun, oy vemnek üzere bile bir parti seçememişter- de ağırlık gençlerde. Televizyon kamerasına yakalanan pek çok genç, oy verebileceği bir partısi olmadığını, seçimlerin kendi- sini ilgilendirmedığini söylüyor. Çok büyük bir çogun- luk listelere yazılmayı denememiş bile. Gerçi yangın- dan mal kaçırılırcasına'o/sun da nasıl o/ursa olsun" yapılacak seçım içtn gençlerın kendilerini lısteye yaz- dırabilmeleri koşulları öyle kolay bir iş değildi. Yine de seçim hakkını bunca yıllık oyalamadan sonra kazan- mış genç insanın varlığını duyurması beklenırdt. Mimar Sinan Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Gru- bu öğrencilerinin önceki gün düzenledikteri panelde genç bir arkadaştn ilginç bır sorusu otdu: Devrimterden, değerlerden, ilkelerden söz eden ko- nuşmacılara biraz k\zgın,"8u seçimlerüe ilk kez oy kullanacağım. Bana oyumu da yakmadan, devrimler, değerler ve ilkelerimden ödün vermeden oy verebi- leceğim bir parti adı verebilir misiniz" dedi. Konuşmacılardan Prof.Cahrt Tanyol'un dinleyen- leri de acı acı güldüren yanrtı daha da ilginç ve dü- şündürücüydü: "Ben oyumu kime verebileceğimi bilmiyorum ki, sı- ze yol göstereyim." Yeniden söz alan genç arkadaş, kendisinin seçimi- ni yapamayacak durumda bir insan olmadığını, dün- ya görüşü ve değerlerinin bulunduğunu, ancak dü- şüncelerine yakın, oyunun yanmayacağı birpartiyi de bulamadığını anlatıyor. Gerçekten de son aylann kimi toplantılannda yö- neltilen sorular ve gelen mektuplardan, Cumhuriyet okuru pek çok seçmenin de oyunu nereye kullana- cağım bilemez bir konumda olduğunu ortaya koyu- yor. Yıllardır oy kullanmış, siyasi parti seçimini kolayca yapabilmiş pek çok seçmenin kafası bu kez iyıce Ka- nşmtş bulunuyor. Aslında seçmenin kafa karışıklığın- dan soz ederek seçmene haksızlık yapmış oluyoruz. Çünkü sorun seçmenin kafa kanşıklığından degil, si- yasal partilerin kimlik erozyonu ve kimlik karmaşasın- dan kaynaklanıyor. Parti seçıminde kararsız kalmış, sesli düşünme. tar- tışma gereksinimini duyan Cumhuriyet okurları. belli görüş ve inançları olan insanlar. Geçmişte hep sol partilere oy kullanmışlar. İnsan haklannın, demokra- sinin, sosyal devlet anlayışının. ezilenin yanında yer almışlar. Aydınlanmacı olarak ülkemizdeki şeriatçı ve ırkçı gelışmelerden, dünyadaki yeni sömüru düzenin- den kaygı duyuyor ve bunlann gelışmesine set çeke- cek doğrultuda siyasal seçimlerini yapmak istıyorlar. Sorun düşüncelerine en yakın partiyi bulamamak- la da sınırh degil. Olağan koşullarda ıdeolojisinden, değerlerinden, çizgısinden sapmış partiler. oylar boş kullanılarak, aiternatit partilere kaydırılarak cezalan- dırılabilir. Ancak parlamentonun daha da kirlenmiş, şeriata, tarikatlara. ırkçılığa, yeni sömürü düzeni ıde- olojilerine teslim olmuş ellere teslim edilmesi de söz konusu olabilir. Seçmen kendisini ürküten tehditleri görüyor, nete- re set çekmek istediğıni çok iyi bilıyor. Ancak eldeki tablo ıçinde bunu nasıl yapabileceğinı bulamıyor. Üstelık bu seçimlere dönük kaygılar sadece aydın- lanmacılar, sol seçmenler için geçerti degil. Çağdaş liberal. ortanın sağındaki seçmenin de kafası çok faz- la kanşık. Orada da sorular solda "DSP mi, CHP mi. sol itti- faklar mı, ya da boş oy mu?" dağılması gibi, "DYP mi, ANAP mı, küçük partilerden biri mi, ya da pro- testo mu" diye geniş bir yelpazeye açılıyor. Çünkü her iki parti çağdaş liberal kimlikten çokfazla şey yitirmiş, şeriata. ırkçılığa, tarikatlara. özellikle de çokyönlü kir- lenmeye bulaşmış bulunuyor. Parti yöneticilerı, par- lamenterter ve liderlere ulaşmış kirtiliğin boyutlan in- sanlan umutsuzluğa sürüklüyor. Toplumun bu koşullarda nasıl tepki vereceği, seç- menin sağduyusunun ne doğnjltuda olacağı yolun- da bu kez kolay kolay yorumlar, hesaplar yapılamı- yor. Yaygın kanı pek çok beklentinin tersine sonuç ve- receği. yapılan bütün seçim hesaplannın yanltş çıka- bıleceği. Kimin. ya da kimlerin ne boyutta sorumlu oldukla- rı ilerde çok tartışılacak karmakanşık seçim düzeni, seçme ve seçilme haklannın ağır yara alacağı aralık seçımlerınin sonuçlan ne kadar bilinmez ise. seçım sonrasına yönelik özellikle ekonomiye dönük olum- suz beklentıler, ya da spekülasyonlar o ölçüde belır- li, bıliniyor. Öylesine büyük bir çıkmaz ki, artık "böyle olumsuz koşullarda ve olumsuz sonuç beklentileri ile olacağı- na, seçimlerertelensin" diyebilecekgüç deyok. Se- çimlere gün saymaya başlanmışken, seçmen hâlâ partisini. partiler seçim kampanyalarındanesöyleye- bileceklerinı, nasıl umut olabıleceklerini araştırıyor Siyasi seçimlerden çok daha yakın, dar bir kesimi, sadece örgütlü işçileri ilgilendinyor gibi görünen, as- lında sendikal ve demokrasi geleceğimizde önemli ro- lü olabilecek Türk-iş Genel Kurulu için de çirkin, kir- lenmiş siyasetınkinin benzerı birtablo yaşanıyor. Ora- da da işçıler ve sendıkalar, delegeler kendilerini yö- netecek başkanları anyor. Sendikal kımliği en ait ölçülerde koruyabilecek, sen- dikalizmı ıçinde bulunduğu çöküşten kurtarabilecek isimleri bulmak zor. Genel kurula bır hafta kala, dele- gelenn ıçleri sızlamadan "Türk-lş'i ayakta tutacak"bir yönetim listesi oluşturabilmeleri gerçekten kolay gö- rünmüyor. Seçmen çaresizlik ıçinde "sağduyusundan" yar- dım istıyor. Ne dersiniz? reklamdaki gibi sağduyu, gerek siyasi. gerekse sendikal seçmenlere yardımcı olabilecek mı? Prof. BEDÎ S. FEYZÎOĞLU Demokrasi ve geçicibütçe D emokrasilerde ulusal egemenli- ğin belirmesmin bir öğesi se- çimler ise öbürü de yıllık bütçe- lerdir. Seçimler 4-5 yılda bir ya- pıldığı için ulusal egemenliğin yıllık belirti- si bütçelerle sağlanır. Bütçe, her yıl devletin yapacağı hizmet- ler için verilen izinleri (ödenekleri) ve bun- lan karşılayacak gelir kaynaklarını tespit vetayin eder. Diger bır deyişle, ulusal ege- menlik genel seçimle ancak 4 veya 5 yıl- da bir görüldüğü halde bütçenin paria- mentoda görüşülüp onanması bu ege- menliğin heryılyeniden kuliantlmasına im- kânverir. Kısaca, demokrasinin, genel se- çimler kadar önemli bir belirtisi de yıilık bütçelerdir. Bu nedenle bütçe tasansı ye- ni mali yıl girmeden hükümetçe hazırlanır ve parlamentoca onanır. Bizde1961 Anayasası'na kadar bütçe- nin mali yıla girilmeden onanması gereği. Meclis Başkanlık Divanı'nın aldığı önlem- ler ve tartışmalann uzaması durumunda verilen "görüşmeterin yeterliŞİ" önergele- ri sayesinde sağlanrnakta idı. 1961 Anayasası94.maddesjnde, "Kar- ma komisyonunun kabul ettiği son mebn Millet Meclisi 'nde görüşüiürve maliyılba- şına kadar karara bağlanır" demiştir. 1982 Anayasası da162. maddestndebenzer bir hüküm koymuştur. Bu açık hükümlere gö- re Türkiye'de, butçenin mutlaka mali yıl- başınakadar onanması gerekmektedir. Ne var ki, uygulamada değişik nedenlerle, ül- kemizde 1924.1925,1931.1932 ve 1949 yıllarında bütçe B.M. Meclisi'ncevaktinde onanamamış ve geçici bütçeler kabul olunmuştur. 1965 ve 1970 yıllarında ise. bütçe ara oytaması nedeniyle, hükümet- lerin düşürülmesi sonucu, geçici bütçele- re gidilmiştir, Bu kez ise seçimlerin erke- ne alınması 1996 mali yılı bütçe tasarısı- nın görüşülmesine bile başlanmadan 9.11.1995 tarih ve 4130 sayılı birkanunla geçici bütçeye gidilmesi zorunluğunu do- ğurmuştur. Bizde ve başka ülkelerde geçici bütçe- lerin çeşitli uygulamalan olmuştur. En çok rastlanan türü, on iki de bir bütçesidir, Fransa'da "douzieme provısoire" adı ve- rilen bu geçici bütçede, ya geçen yıl büt- çesindeki ya da yeni mali yıl bütçe tasarı- sındaki ödeneklenn 12 de biri tutarında aylık harcama yetkısi verilir. Bir başka tür geçici bütçede sona eren mali yıl bütçesindeki ödeneklerin bir süre daha uzatılması kabul ediiir. Bu uzatma bazı ülkelerde parlamento tarafından ya- pılır, bazılannda ise bu uzatmaya hüküme- tin karar vermesi yetkisı kabul olunur. Ne var ki, geçici butçe birçok bakımdan sa- kıncalıdın Bütçenin bolüm itıbanyla onan- ması kaıdelerıne uyulmadığı için Meclis denetimini zayrflatır, yeni mali yılda öngö- rülenyenilikleri, reformlangeciktırir; idare- yi sıkışık duruma soktuğu için hesaplarda karışıklığa ve yolsuzluklara sebebryet ve- rebilir. Bu sakıncalar, hükümetyetkılilerinın ve parlamenterlenn yabancısı olmasa ge- rektır. Buna karşın 9 Kasım 1995 tarihinde 4130 sayı ile kabul olunan son geçici büt- çe kanununun başlıca özelliklerine kısaca değinelim. 4130 sayılı kanun, 1995 Mali Yılı Genel ve Katma Bütçeleri kanunlaşıncaya kadar "Devlet Harcamalannın Yapümasına ve Devlet Gelirlerinin Tahsilıne Yetki Verilme- sine Dair Kanun" başlığını taşımaktadır. Kısaca. 1996 maii yılı bütçe kanunları ka- bul edılinceye kadar devletin harcama yapmasına ve gelırleri toplamasına yetki vermektedır. Bu yetkiyi. 1 Ocak 1996'dan 30 Nisan 1996'ya kadar sınırlamakla Par- lamento 4 aylık bır geçici bütçe kabul et- miş bulunmaktadır. Geçici bütçe kanunu degışık harcamalar için değişik oranlar koymuştur: Şöyle kı 1995 Bütçe Kanu- nu'nun "A" cetvelindeki ödeneklerin per- sonel ödeneklertnde her ay için beşte bi- ri. yam yüzde 20'si, transfer tertiplerinde ise altıda bın, diğer tertiplerde ödenekle- rin sekizde biri kadar harcama yapmaya yetki vermiştir. Bu esas hükümle, Geçici Bütçe Kanu- nu, 1996 yılı personel gıderlerınde 4 ayda 1995 maliyılındaki ödeneklerinyüzde 80'i- ni kullanma imkânını tanımıştır. Bu suretle maaş ve ücretlerde son defa hükümetçe kabul edilen artışiarın gerçekleştirilmesi yolu açılmıştır. Buna karşılık transfer ter- tiplerinde altıda biri, diğer bütçe tertiple- rinde geçen yıl ödeneklerinin sekizde bırı kadar harcamaimkânıvererek o harcama- larda daha kısıtlı davranmıştır. Özetle denebilir ki, erken seçimler ne- deniyle kabul olunan ve Genel Bütçe ile Katma Bütçelt idareler'e tpptan harcama yetkisi veren bu Geçici Bütçe Kanunu da benzerleri gibi birçok sakıncaları göster- mekten geri kalmayacaktır. Özellikle 7. Kalkınma Planı'nın uygulanması gecike- cekve güçleşecektir. Demek oluyor ki ge- nel seçim zamanının belirlenmesinde sa- dece politik nedenlerin değil, ülkenin eko- nomik ve maliyükümlülüklerinin de dikka- te alınması gereği açıkça belirmektedir. Türkiye, Karadeniz'm serbest bölgelerine talip AHMET ŞEFİK TRABZON - Türkıye. Karadenız Ekonomık İşbır- liğı bölgesinde kurulacak serbeit ticaret bölgelerinin işletilmesine talip oldu. K.Eİ bölge>ıde yapılacak yatı- nmların finanse edilmesi için Dünya Bankası, 1MF \e diğer uluslararası fınans ku- ruluşlan ile ılişkiye geçil- mesi gerektigi belinildi. Trabzon'da iki gün süren KEt Ticaret v e Sanayi tşbir- liği Çalışma Grubu toplan- tısında görüşmeler serbest ticaret bölgelerinde yoğun- laştı KEİ ülkeleri arasında işbirliğinin arttınlmasmda serbest ticaret bölgelerinin önemli işlevkri olacağı be- hrtilen toplantıda Türkiye kendi deneyimlerini aktar- mayahazır olduğunu açıkla- dı. Türkive aynca bütün böl- gedeki mevcut v e kurulacak serbest ticaret bölgelerinin işletilmesine talip olduğunu belirtti. Toplantıda Gürcis- tanTaTürkiye"nin bu konu- da anlaşmaya vardığı anım- satıldı ve bunun bütün ülke- lere yaygınlaştınlabıleceği vurgulandı. toplantıda en çok tartışı- tan konulardanbırini de ya- tınm olanaklan ve kredilen- dirme mekanizmalannın hayata aeçirilmesi oluştur- du. Yatırımlann korunması ve teşviki için gelecek yıl çalışmaya başlayacak olan Karadeniz Ticaret \e Kal- kınma Bankası'nın aktif rol oynaması gerektiâi sav unul- du. Türkiye sigorta ve ihra- cat güvencesi konusunda bankanın çalışma yapması gerektigini iletti. KEİ toplantısmda ülkele- rin birbırlerinden farklı olan mevzuatlannın yakmlaştı- nlması konusundaçaba har- canması gerektiği vurgulan- dı. Ülkelcrin standart bir iş- birligi yenne ıkili, üçlü an- laşmalarla sorunlan çözebi- leceği vurgulandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle