Katalog

11 KASIM 1995 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER MHP'li müdür görevinden alındı Samsun il örgütünün yemeğinde, 'Önemli olan önümüzdeki seçimlerde ülke yönetimine el koymaktır' diyen îstanbul Milli Eğitim Müdürü Saraçoğlu hakkında soruşturma açıldı ARAYIŞ Metin Saraçoğlu, \ÎHP Samsun örgütünün yemeğinde. İstanbul Haber Servisi-Istanbul Mılli Eğitim Müdürü Metin Saraçoğlu. MHP Samsun ıl örgütü tarafından düzenlenen yemekte. MHP bayraklı kürsüde konuşması nedenıyle Mıllı Eğitim Bakanlıği'nca göre\ınden alındı. HakJanda soruşturma başlatılan Saraçoğlu. Çalışma Bakanlığrndan bir arkadaşının çağnsı üzerıne bu yemeğe katıldığinı ve da\et üzerine konuşma yaptığını söyledi. îstanbul Milli Eğitim Müdürü Metin Saraçoğlu'nun MHP yemeğinde konuşma yapması, önceki gün bir gazeteye. u Bu nasıl devlet memuru1 * başlığıyla manşet oldu. Haberde Saraçoğlu'nun. "Önümüzdeki seçimlerde artık önemli olan ülke yönetimine el koymaktır. Hedef bu olmalı" dedıği de öne sürüldü. Ancak Saraçoğlu. bu sözleri söylemedığım belırterek şöyle konuştu: "MHP'nin Samsun'da bir iokantada düzenlediği vemeğe. Çalışma Bakanlığrndan bir arkadaşımın da>eti üzerine katıldım. Bürokratlann, memurlann katıldıklan, millervekili ada> ada> lannın tanışma yemeğhdi. Vemekte beni konuşmaya davet ettiler. Daha önce de bana teklifgetirmişlerdi. Ben de tekliflerini neden kabul etmediğimi anlatmak için konuştum.'Yaptığımız - icraatlarda tek düşündüğümüz. ınandığimız davadır. Bu dava da milli egitim davasıdır' dedim. Bunun dışında görüş bildirmemin söz konusu olmadığını söyledim. Gazete yetkilileri, haberi İhlas Haber Ajansı'ndan aldıklannı söylediler. Bu ajanstan bu habeıie ilgili fakslan istettim. Bunlan inceledikten sonra gerekirse gazete aleyhine dava açacağım." Mılli Eğitim Bakanlığı, söz konusu haber üzerine Metin Saraçoğlu hakkında soruşturma başlattı. Bakanlık yetkilileri, soruşturmanın sağlıklı biçimde yürütülebilmesi amacıyla Saraçoğlu'nun îstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü görevinden alınarak Ankara 5. Akşam Sanat Okulu'nda görevlendirildiğinı söyledıler. istanbul Milli Eğitim Müdürlüğü'ne geçici olarak MEB Başmüfettışi A>dın Özyar atandı. Hukuki engel yok' YSK'den 24 Aralık için vizeANKARA (Cumhııriyet Bürosu) - Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Nihat Yavuz, Vleclis'te listelerin teslim tarihinın ertelenmesıne ilışkin bir yasa çalışmasının bulunduğunu anımsatarak, ** Listelerin teslim tarihi ertelenirse. se- çim takvimini kaydınrız. 24 Aralığı de- ğiştirmeyiz'" dedı. Yavuz. seçim takvi- minın durdurulması için hukuki \e fiili birengel bulunmadığını belirterek. Ana- yasa Mahkemesi'nin gerekçeli karannın yayımlanmasının ardından "düğmeye basacaklannı" ve kararlannı açıklaya- caklarını söyledi. Ya\ıız, 24 Aralık seçımlerinin Cum- hurıyet tanhının en kısa süreli seçimi olacağını vurgulayarak. Anayasa Mah- kemesrnın gerekçeli karannın vayım- lanmasından sonra gerekli kararlan ala- caklannı kaydetti. Karann vayımlanma- sının ardından 100 mılletvekilinın dağı- lımmın nasıl olacağına ilişkin tabloyu da açıklayacaklannı belırten Ya\uz. aday bıldirim süresini uzatan önerinin TBMM'de kabul edılmesi durumunda, süreyı kavdıracaklannı belirtti. Ya\Ttz, bu durumda seçim tak\ iminin biraz da- ha kısalacağına dikkat çekti. Yavuz. gümriik kapılannda kullanıla- cak oylann Türkiye geneline ve ıllere dağılımının nasıl yapılacağını belirle- mek üzere bir kurul oluşturduklannı, ku- rulun bu konuda matematıksel bir for- mül hazırlavacagını belirtti Alman hükümeti 'Mektupla oy kullanılsın' DE.NİZ İNCEDİKEN KÖLN - Almanya hükümeti. erken se- çimlere katılacak yurtdışında yaşayan Türklerin, oy kullanma işleminin mek- tupla yapılmasını istiyor. Almanya içiş- lerı Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada. Bonn hükümetınin konuyla ilgili tavsiyesini Türkiye'ye ilettiği öğre- nildi. Ankara hükümetinin konuyla ilgi- li sorusunu yanıtlayan Bonn hükümeti. Almanya'da vaşayan Türklenn yoğunlu- gu göz önüne alınarak. gerek organizas- yon. gerekse güvenlik nedenıyle, oy kul- lanma işleminin sandıkta değil. mekrup- la yapılması tavsiyesınde ısrarlı olduğu- nu da kaydetti. Türkiye'de 24 aralıkta yapılması öngö- rülen seçimler. Alman yetkilileri de dü- şündürüyor. Sandıkta oy kullanımına gı- dilmesi halinde, bir mılyondan fazla Türk seçmenin bulunduğu Almanya'da kamu düzenınin tehlıkeye girebileceği endişe- si dilegetinliyor. Federal Içişleri Bakan- lığı Sözcüsü. talebın Türklenn yoğun ola- rak yaşadığı eyaletlerden geldigıni belir- tirken yurtdışında yaşa>an Almanların da seçimlerde mektupla ov kullanacaklannı söyledi. fzmir'de selgitti, kıımu kaldu Yetersizyardımlaryaralansaramadı Evlerden çıkanlan çamurlar, artık ise varamavan eş\alar bahçelerin önünde dağ gibi vığılı. Aralıklarla süren >ağmur, binalann kurumasına engel. Evlerin için- de,yerferdescrili/orlakunıtulmuşbirkaçşiltedenbaşkabirşe\ \ok.YörehaJkıiseyetkililerinbumanzarayıumursamazcaizlemesidenvakınıyor. Hastahklar iiıiditihorÜMİTOTAN İZMÎR- Izmır 'suya batalı' neredev- se üç haftaolacak. Yamanlar. Örnekköv. Narlıdere hâlâ 'kurulanamadL 1 Ne ye- mek. ne giyecek. ne devletin \erdiği be- şermılyonlıralarsorunuçözmüyor. Sel- zedeler çatılanna kadar sınlsıklam ev- lerde 'tutsak'. Bugünlerde ne ölenlerne de yitıp giden onca eşya konuşuluyor Gündemde hastalıklar var, fare korkusu var... Yetkililerin, "Devlet, yaralan sa- rar,>ıkılanın >erine >enisini >apar" laf- lan 17 günde "uçtugjtti*". Sel yörelerin- den geriye kalan çaresizlik. kızgmlık ve hüzün. Yamanlar'da sel gıttı ama 'kumu kal- dı'. Evlerden çıkarılan çamurlar. artık ışe yaramayan eşy alar bahçelerin önün- de dağ gibi vığılı. Aralıklarla süren yağ- mur. binalann kurumasına engel. Evle- rin ıçinde, yerlerde serili zorla kurutul- muş birkaç şilteden başka bir şey yok. Çoculdar pazar vennin hemen yakının- da kurulu Kızılay çadırlannin önünde kuyrukta. **Ne zaman yemek vereceksi- niz" diye soruyorlar. Analar ağlamaklı. BajTam Şahin'ın annesı hastalanmış. kız kardeşleri kurulanmaya çalışıyorlar. Yağmurun ara vermesini fırsat bılip ıs- lak eşyalan ha\alandırma>a çıkarıyor- lar. Evleri kira. Başka bir eve taşınma- • Sel sonrasında İzmir'de ne ölenler ne de yitip giden onca eşya konuşuluyor. Gündemde hastalıklar ve fare korkusu var. Bölgede selden kurtulan ikinci ve üçüncü katlann kira bedellerinin de hemen 10 milyona fırlamasıyla selden para kazanmayı iş edinenler rüredi. lan en uygunu amagöründüğü kadar ko- lay değil. Sel bölgesinde. selden kurtu- lan ikinci ve üçüncü katlann kira bedel- leri hemen 10 milyona fırlamış. Selden para kazanmayı iş edinenler türemış yö- rede. Birçok malın fiyatı ikiye üçe kat- lanmış. Fayansçı ustası Cemal Şen, "Her şe- yimizi yitirdik. Bari bundan sonrası için bir şe>ler \apılsın" di\erek sürdürü>or konuşmasını "Bu otûrduğumuz evler gecekondu ama tapulu. Elektrik, su gel- miş. Ab>apm da getirsinler. Eğer bura- lar yapılaşmaya engelse neden izin \er- diler. göz yumdular. Eğer bu >öre tehli- keliyse bize başka yerlerden arsa göster- sinler e\ lerimizi oralara kendimiz \apa- lım. Şu insanlann haline bak. Hepimiz sudan çıkmış sıçan gibhiz. Yetkililer, ye- mek vermekle bu işin olacağını mı sanı- \x»r? Eğer şiddetli bir yağmur daha ge- İirse bu kuru>amamış binalann çoğu çö- ker." Yöresınde birçok e\ ın eöktüğü \e in- sanlann öldüğü Postacılar Mahallesı Muhtan SüleymanŞahin. derelenn ısla- hıyla ilgili başvurmadık yer btrakmadı- ğını, dılekçeler verdiğini ancak kimse- nin ilgilenmediğinden vakınıyor. Süley- man Sahın'e göre selden sonra doğanın çizdıği ımar planını uygulamak gereki- yor- "Yöre>i gezdiniz, siz de gördünüz. Doğa. imar planını çizmiş. Veredee* ja- pamazsın göstermiş. Dereyataklannaev yapanın sonunu. dere ağızlannı kaparn- ğın /aman neler olacağını göstermiş. \et- kililere fazla bir iş kalmadı. Gelsinler do- ğanın gösterdiği yolu tzleyip yöreye çeki- düzen \ersinler. Küçük Yamanlar dere- sinin içinde evler \ardı. Gelipy ıktılar. Yi- ne yaptılar. yine yıkıldı. İnsanlar gördü ki buraya e% yapılamaz. vazgeçtiler. Eğer o etler yıkılmamış olmasaydı ölü sayisı yalnız burada 500 olurdu. K'öprü yapıiı- yor altı tıkalı. Böyle şe> olur mu?" Sel sabahı sorunlan dinledığimiz Or- nekköy'de oturan \e selın ortasında ka- lan eskı Petrol-tş Sendikası Şube Başka- nı Nihat Erdoğan. geçen sürede yalnız- ca vardımlardan söz edıldiğini, bundan sonra neler vapılmasına yönelık hıçbır açıklama duymadığını belirtıp şunlan söylûyor: "Sa\ın valimiz "Basmadığım yer kal- madı ' divor. Sağolsun ama sorun 5unun- la çö/ülmüyor. Eğer valinin alt kadro- sunda iy i koordinasyon sağlansay dı hem kargaşa yaşanmaz hem de sorunun çö- zümü için daha bilinçli adımlar atılabi- lirdL Oysa Türkiye'nin üçüncü büyük kentinde büyük bir kargaşayaşandı. Hâ- lâ da yaşanıyor. İnsanlar şu anda da su içinde. evler sınlsıklam. Gündemde has- talıklar \ar. Hem nemden kaynaklanan hem de mikrobik hastalıklar gündeme gelecekönümüzdeki günlerde. Gidin so- run bakalım. hangi önlem alınmış. İz- mir'in göbeğinde insanlar hastalıktan kj- nlacak. bakan yok, uğrayan yok." Kanalizasyonlann taşmasıyla meydan farelere kalmış. İnsanlar büyük korku \ aşıv orlar. "Bir bu eksikti. Bir de fare ko- \-aliyoruz'" diye yakınıyorlar. Selde evı yıkılan ve üç çocuğunu zorlukla kurta- ran 33 yaşındakı kahveci Şahin Öz- türk'ün. farelerden geçtiğı belırtılen "VVeil*" hastalığından ölmesı. Yamanlar ılçesı sakinlerini daha da tedirgin etmiş. Senırkent sele boğulduğunda bütün yetkililer oraya doluştu Koro halinde "Devlet yaralan saracaktır" seslen yü- seldı. Dinar'da da. Izmır'de de aynı "se- naryo* tekrarlandı. Izmır'de. sel bölge- lennde çok kötü günler yaşanıyor. Yapı sektörii İstanbul ve Ankara'dan sonra İzmir'de de gerçek bir fuarda buluşuyor. YA D 95TURKEYBUILD '95 İ Z M İ R 2 2 - 2 6 K A S I M 1 9 9 5 KÜLTÜRPARK ENTERNASYONAL FUAR ALANI Z İ Y A R E T S A A T L E R İ : 1 1 . 0 0 - 1 9 . 3 0 yapı endiistri merkezi U L U S L A R A R A S I Y A P I M E R K E Z L E R İ B İ R L İ Ğ İ ( U I C B ) Ü Y E S i / U L U S L A R A R A S I Y A P I K O N S E Y İ ( C I B ) U Y E S İ İ N Ş A A T M A L Z E M E S ! S A N A Y I C İ L E R İ D E R N E Ğ İ ( I M S A D ) Ü Y E S I Canburiyet Caddesi 329 Harbiye 80230 İstanbul Tel: (212) 247 41 85 ( 5 Hat) Telefaks: (212) 241 11 01 INTERNET ADRESİ: YEM-OD @ yunus mam. tubitak. gov. tr. TOKTAMIŞ ATEŞ Nereye Gidiyoruz? Atalarımız "Bir yalanı kırk kez söylerseniz inanılır" demişler. Doğrusu, "Acaba m/?.."diyorum. "Acaba mı?.." dıyorum. zira öyie şeyler görüyor ve yaşıyoruz ki; zaman zaman "atalarımıza" hak ver- memek mümkün değıl. Türkiye ekonomisi inanılmaz "hayatiyetine", "çö- züm üretme yeteneğine" ve "dayantklılığına" karşın. içten içe sarsılıyor. Her yıl sofralara bir milyonun üzerinde yeni gırtlak ekleniyor. Ama uygulanan poli- tikalar sonucu buğday ithal etme durumundayız. Yatınmlar durma noktasında, ışsızlik aldı başını gi- diyor. İnanılmaz bir yağma düzeni, tüm acımasızlı- ğıyla süruyor. Sınıflar arasındaki uçurum gitgıde de- rinleşiyor. Eğitimden sağlığa, ulaşımdan ıletışime, tüm kamu hizmetleri durma noktasının eşiğinde. Ve birileri "işlerın iyi gittiğıni" ilan edıyor. "Haydi Türki- ye, haydi, haydi..." diye cıngıl cıngıl meydanlan inle- tiyor... Bir süre önce çok satan bir renkli gazetenin (bir anlamda) başyazısında şu satırları okumuştum: "Ik- tidar tek başarıyı reklam ve halkla ılışkiler alanında gösteriyor. Toplumsal işböiümünde görevt denetle- me yapmak olan kurumlann çoğu Başbakan için cazgırlık yapıyor... Gazeteler ve TV'lerhalka devamlı 'Hadi gene iyısiniz' diye moral pompalıyor. Kimse ülkede gelir dağılımının ne kadar bozuldu- ğunu, toplumsal patlamalann hep bu çürümeden kaynaklandığını görmek istemıyor... ...Ülkeyi tarihınin en büyük enflasyonuna ve en feci küçülmesine mahkûm eden Çiller'/n artık ekonomi stajını tamamladığı söylenıyordu. Ama temmuz enf- lasyonu bu haberiyalanladı..." Gözlerime inanamamıştım. Alttaki ımza, her gün- kü imza. Doğrusu bu imzanın hükümeti zaman za- man yumuşak bir biçimde eleştirdiğini görmüştüm ama, böylesine sert bir eleştıriyi gözlerimle görme- sem, inanmazdım. Hele kitle iletışım araçlarına getırilen köklü eleştiri- ye ne demeli? "Gazeteler ve TV'ler halka devamlı moral pompalıyomuş..." Bunu en çok yapan ve bu konuda başı çeken gazete, o gazeteydi. Ve bu ne- denle ana muhalefet Iıderı. birinci sayfanızın hükü- met tarafından satın alındığını ıddıa etmişti. Basınımızda kimı kalemler ölçüyü kaçınyorlar. Ye- rerken de olçu kaçıyor, överken de olçü kaçıyor. He- le kimileri "bırilenne" yaranmak için öyie taklalar atı- yorlar ki, inanın midem bulanıyor. Basınımızın bir bolümünü anlamak mümkun değil. Liberal desem. değiller. Sosyal demokrat desem, değiller. Anarşist desem, değiller. Şeriatçı desem, değiller. Yani basınımızın bir bölümü, eskilerin deyı- mı ile "Ne idiğü belirsiz" bir durumda. Zaten kendı- leri de bunun farkında kı "Artık eskısi gibi sağ-sol kalmadı" gibisinden incıler dokturuyorlar... Bunlardan bir bölümü bir ara Şaid-i Nursi ve Fet- hullah Gülen'e "yazılmışlardı." Öyie şeyler yazdılar, öyle övguler düzdüler kı, gulsem mi, ağlasam mı ka- rar verememıştim. Okurlanm da, bu iki zata bağlı olan insanlanmızın büyük bir bölümü de benım her türlü düşünceye açık olduğumu ve saygı duyduğumu bilırler. Hatta, çok farklı düşüncelerimiz olsa bile "bihikte yaşamak zorunda olduğumuzu" duşünmem. bunu mümkün kılmanın yollannı aramam ve zortamam, zaman za- man eleştirilir. Ve bu nedenle ne kendini "Nur öğren- cisi" sayanlara. ne de Fethullah Hoca cemaatinin üyelerine düşmanca duygular beslemem. Tam terst- ne aralarından bir sürü arkadaşım vardır. Fakat bu duygulanm. onlann düşüncelerıne "karşı olmama" ve getırmeyi öngördükleri duzenı "eleştir- meme" engel olmaz. Ben ayrı bir yolun yolcusuyum. Laık cumhuriyetten, özgürlükten ve demokrasiden yanayım. Ve bundan ötürü Atatürkçüyüm. Fethullah Hoca bir televızyon programında öyle kelıme oyunları yapmıştı ki, birgün sonra bir sürü "laik" arkadaşım. Bak" diye geldiler bana, "Fethul- lah Hoca. Atatürk'e karşı değilmış." Birkaç gün sonra, basınımızın sağ cenahında bir gazetenin bir köşesinde farklı şeyler yazıyordu. Kö- şenın yazarı Hoca'ya "Mustafa Kemal'le ilgili beyan ettiğiniz görüşler sızin gerçek düşüncelerıniz mi, yoksa belli bir zorunluluk dolayısıyla mı?" sorusunu yöneltiyor. Ve verilen yanıtı şoyle özetliyordu: "Ben Mustafa Kemal'in sıyası ve idan alanda bir dâhı ol- duğunu söyledim, fakat bu zatı özellıkle methetme- dim. Bu da bir durum tesbıtidır ve onun söz konusu alanlarda bir dâhi olduğunu herkes kabul eder. An- cak medya benim Mustafa Kemal'i methettiğim. yaptığı her şeyi doğru kabul ettiğım yönünde bir ya- yın yaptı. Geçen geçmiştir, bızım şımdi yapacağımız şeyler vardır.." Her şeyi ve herkesı yerlı yerine koymak durumun- dayız. Ama kimi zaman öyle zıtlıklarla karşılaşıyor ve öylesine saptırmalar görüyoruz ki, değerlendirmekte çok zorlanıyoruz. Ve göz gözü görmeyen bir toz-duman içinde, bir yerlere doğru sürüklenıyoruz. Alanya'da sel: 4 ölü, 4 kayıp Kış, hazırhksız yakaladı Yurt Haberleri Servisi - Antalya'nın Alanya ilçesıne bağlı Başköy'de şiddetli ya- ğışlar nedenıyle meydana gelen »el baskınında 4 kişi- nin öldüğü. 4 kişinin de ka- yıp olduğu bildirildi. Orta Karadeniz BöFgesi'nde yo- gun karyağışı nedeniyle de Samsun ve Ordu'da 60 köy yolu ulaşıma kapandı. Yur- dun çeşitli yerlerinde mey- dana gelen trafik kazalann- da, aralannda Şırnak V'ali Yardımcısı Sebahattin Ça- kn-' ın da bulunduğu 16 kişi öldü. 43 kişi de yaralandı. Antalya'nın Alanya ılçe- sine bağlı Başköy'de önceki gece başlayan ve sabahadek süren yağışlar nedeniy le ya- şanan sel baskınlarında ilk belirlemelere göre 4 kişi ya- şamını yitirirken 4 kişinin de kaybolduğu bildirildi. Vali Yardımcısı Remzi Sadi'nin verdiğı bilgi>e göre. başka bir köyden kamyonla dü- ğünden dönmekte olan Uçan ailesinden Emine, Hav>a. Ali. Hüsevin. Mer- yem, Durusoy ailesinden Murat ve Mehmet ıle Öte Köyü'nden İbrahim Alan Başköy girışındekı köprüde kamyonun devnlmesiyle sel sularına kapıldı. Emine Uçan, Havva Uçan ve Ali Lçan ıle kımlığı henüz tes- pıt edılemeyen Durusov ai- lesinden bir kişinin cesetle- nnin bulunduğu kaydedilir- ken diğer dört kişi için ara- ma çalışmalannın aralıksız sürdürüldüğü belirtıldi. Bu arada, yoğun kar yağı- şı v'üzünden Samsun'un Havza. Kavak. Vezirköprü, Ladik ve Asarcık ılçelerinde 40; Ordu'nun Aybastı. Gür- gentepe ve Kabadüz ilçele- nnde de 20 köy yolu ulaşı- ma kapandı. Bu ılçelerde kar kalınlığının 20 santımetreye ulaştığı kaydedildi. Samsun'un Çayırkent- Asarcık karayolu ulaşıma kapanırken, Kavak ilçesine de enerji nakıl hatlanndaki anzalar meydana geldi. içinde Şırnak Vali Yar- dımcısı Sebahattin Çakırile 11 Alay Komutanı Yarbay Osman Kurt'un da bulundu- ğu. sürücusünün kimliği he- nüz belirlenemeyen resmı taşıt, Şırnak-Cizre karayo- lunda, asken bir araca arka- dan çarptı. Kazada. aynı za- manda Güçlükonak K.ay ma- kamlığını da sürdüren Çakır hayatını kaybetti. Yaralanan Osman Kurt ıle taşıt sürücü- sü. tedavi altınaalındı. Yur- dun çeşitli yerlenndekı ka- zalarda da 15 kişi öldü.