25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
AV FA CUMHURİYET 21 KASIM1995SALI 10 DIZIYAZI J Şeriatçıterönedavet D emokrat Parti'nin 15 Eyliil 1952'de Çorum'da yapılan yıllık kongresi sırasında konuşmacılar. Atatürk devrimleri ve demokrasi ilkeleriyle çelişki yaratacak olan bazı kararlann alınmasını istemiş- lerdr: Zorunlu Kuran eğitimi. kadınlann çalışma- sınır yasaklanması. giizellik yarışmalan ve balo- lannkaldınlması, yeminlerin Kuran üzerine el ko- yarac yapılması gibi. BJ arada Türkiye'de 41 yıl sonra bir kadın baş- bakaıın seçıldiğıni anımsatmalıyız. CHP. bu kış- kırtnayı Atatürkçü devrimlenn yapısını yerinden oynaan bir ahlak sarsıntısı olara'k nitelemekte ge- cikrremişti. Fnnsa Büyükelçisi. "Bazı Atatürk devrimleri- ne ynelik karşıt bir eğilimin variığını ortaya koy- makgerekir" diye raporuna not düşüyordu. (22» Cımhurbaşkanı Celal Bayar ise Çorum ziyare- ti sınsında. "Teokrasi bir daha geri gelmemek üze- re ebediyen yıkıldı" diye açıklamada bulunmuştu. Anak Celal Bayar'ın sesi Demokratlar arasında iyiceazınlıktakalmıştı. Bununla beraber birçok Demokrat milletvekili. var dan düzene karşı başkaldınlmaması ve dinin fanatizmin bir aleti olarak kullanılmaması için. di- ni heief almayan ve uygulamasını serbest bırakan bir bçimde gericı unsurlann temizlenmesini iste- mişlerdi. Atatürkçü geleneğın sürdürülmesini ve Atatürkçülüğe tepki gösterenlere karşı uyanık olunnıasını isteyen bu Demokrat milletvekıllerine karşı ık. aynı parti içinde Atatürkçülükle ilişkisi ol- mayan 203 milletvekilinin bulunduğunu anımsat- malıyız. Yalman'a silahlı saldırı Ülkede eski dini tarikatların yeniden canlanma- sı soiîucunda. terorizm kendini göstermekte gecik- memışti. Nitekim Malatya'da genç bir fanatık Müslüman. 23 Kasım 1952de Vatan Gazetesi Ya- yın Yönetmenı Ahmet Emin Yalmana ateş açmış- tı. Fransa Büyükelçisi. 2 Aralık 1952 günlü gızli raporunda. köktendinciliğin uyanışında Mende- res'in hiçbır tehlike görmediğini. kaldı ki Büyük Doğu Derneği Başkanı Necip Fazıl Kısakürek'in. Başbakan Yardımcısı Samet Ağaoğlu ve Mende- resle ilışki içinde olduğunu yazmaktaydı. Hükümet. gericilerintoplandığı Büyük Doğu'ya yöneltilen suçlamalar üzerine. Büyük Doğu gaze- tesinın yayınını durdurmasını istemekleyetinmiş- ti. Bu sırada Menderes. Kayseri'de yaptığı konuş- mada. Türkiye'de fanatizm olmadığını ve bunun aksini öne sürmenin Türk ulusunun onuru ile oy- namak olacagını söylemişti. (23) Necip Fazıl. ateşle oynuyor Tam bu sırada Fransa Büyükelçisi Jacques Tar- be de Saint-Hardouin. Türkiye'de şeriata dönüşü amaçlayan bazı hareketlenn, Kahire'deki Müslü- man Kardeşlerve Tahran'daki Müslüman Fedaiör- gütleriy le ilişki içinde olabileceklerini bakanına bil- dirmekteydi. Büyükeiçi. bu raporunda Türkiye'nin güvenliği ve iç düzenini bozacak güce sahip hükümet düş- manlarını yaratabilecek olan Sovyet gizli servisi için özelliklegerici çevrelenn çok uygun birortam oluşturdugunu. bu aşamada Necip Fazıl Kısakü- rek'in Arap ülkeleri ve Pakistan'la kurdugu ilişki- lerle tehlikeli bir ortam içine girdiğini bildirmek- teydi(24). Aynı anda Milli Eğitim Bakanı Tevfik tleri, ko- münizmle mücadele etmek bahanesiyle dine daya- lı siyasetinin doğruluğunu öne sürmüş: 1952 Ara- lık ayında. lslam geleneğine dönüşü hızlandırmak amacıyla Arapça ders kitabı yayımlatmıştı. (25) Türkiye'nin içişlerine olduğu kadar. dış ilişkileri- ne de kanşmış bulunan ve hükümetin, haklı çıkmak için sık sık başvurduğu din sömürüsü. komünizme karşı verilen mücadelede de etkin bir yöntem ola- rak kullanılmıştı. Hükümet, önlem almak zorunda kalıyor Sonuç olarak Menderes hükümeti. 1953 yılın- da gericilerin varlığını kabul ederek demokratik ve laik kuruluşların korunmasını sağlamak üzere ön- lemler almıştı. Aşırı akımları temsil eden partiler yasaklanmış. bu partilerin gazeteleri kapatılmış, en etkin yönetieıleri ise turuklanmıştı. İktidara geçişinin 3. yılında Demokrat Parti. Atatürkçü dönemde uygulanan baskı yönteminin bir benzerini kabul etmış ve demokratik rejimı FRANSIZ GİZLİ BELGELERİNDE Mendere Dönemi Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Çorum'da, hükümetin uygulamalarının aksine, teokrasinin bir daha gelmemek üzere ebediyen yıkıldığını öne sürmüştü. MENTERŞAHİNLER • Dini tarikatlann yeniden canlanması sonucunda, terorizm kendini göstermekte gecikmemişti. Malatya'da genç birfanatik, 23 Kasım 1952'de Vatan Gazetesi Yayın Yönetmeni Ahmet Emin Yalman'a silahlı saldırıda bulunmuştu. Fransa Büyükelçisi, 2 Aralık 1952 günlü gizli raporunda, köktendinciliğin uyanışında Menderes'in hiçbir tehlike görmedigini, Büyük Doğu Derneği Başkanı Necip Fazıl Kısakürek'in, Başbakan ve Yardımcısı Samet Ağaoğlu ile ilişki içinde olduğunu yazıyordu. • Büyükeiçi J. Tarbe de Saint-Hardouin, raporunda, Türkiye'de şeriata dönüşü amaçlayan hareketlenn, Kahire'deki Müslüman Kardeşler ve Tahran'daki Müslüman Fedai örgütleriyle ilişki içinde olabileceklerini, Kısakürek'in Arap ülkeleri ve Pakistan'la tehlikeli ilişkilere girdiğini bildiriyordu. Milli Eğitim Bakanı Tevfik ileri, 1952'nin Aralık ayında Arapça ders kitabı yayımlatmıştı. KürtlersilahlanıyorDemokrasiye geçiş dönemini oluşturan. Demokrat Parti iklidarının ilk y ıllarında. Doğu ve Güney doğu Anadolu'da yaşayan Kürtlerin silahlanmaya başladıklarını vurgulamalıyız. Nitekim 26 Mart 1953 tarihli Dünya gazetesi. şeyh ve ağaların. feodal egemenliğini içeren birdüzeni yeniden kurmak istediklerini ve köylülerin aşın bir şekilde silahlandıklannı yazarken. ileriye yönelik çarpıcı bir varsayımı da • ortaya koyuyordu: "Bugün sadece yerel acılara yol açan bu olayiar. kışkırtıcı merkezlerin yıllardır bu duyarlı bölgelerde ekmeye çalıştıklan anarşi tohumlan ile ulusal savunmamı/ açısından yarın çok büyük güçlükler doğurabilir.~ Silah kaçakçıhğı Hüseyin Cahit Yalçın. Llus gazetesindeki makalesinde. İran'dan kaynaklanan silah kaçakçıhğı ile herkesin silah satın aldığı bir bölgede başgösteren güvensizlik karşısında. Demokratlar"ın hiçbir kaygı duymaksızın. sert bir şekilde. bu haberleri yalanladıklan ve rakiplerini. birtakım kişilerin kafalannı kanştırmak amacıyla yalan dolu propaganda yapmakla suçladıklannı vurgulamaktaydı( 18). Menderes hükümetinin aymazlığından yararlanan Kürtler, kendi çıkarları doğrultusunda Demokrat Parti'de birleştiler. Demokrat Parti içinde Başbakan . Menderes'in büyük bir görkemle başını çektiği. tehlikeli bir demagoji alışkanlığı yerleşmişti. Oysa bu aşın hoşgörü ve aldırmazlığın günümüze kadar süren bir anarşiyi ve terörü yarattığını belirtmeliy iz. Bu anarşi eğilimine karşı hükümetin herhangi bir baskıyla cevap verdiöi söylenemez. Fransa Büyükelçisi. 13 Mart 1952 günlü telgrafında. halkın sömürge veya yarı sömürge şeklinde bir rejim baskısı altında olmadığını. Kürtlere karşı hiçbir aynmcı rejimin uyszulanmadıSını bildirmektedir (19). Tehlikeli oyun Büyükeiçi. 9 Haziran 1952 günlü gizli raporunda. şunları eklemekteydi: "Doğudaki bölgeler Kürtlerle doldıı. Bu halk Ağn. Bingöl. Bitlis. Diyarbakır. Hakkâri. Muş. Siirt, Tunceli. Van olmak üzere 9 kentte yeniden çoğunluğu sağladı. Atatürkçüler tarafından 25 yıldır bu bölgelerde Türk dilini yaymak için gösterilcn tüm çabalar boşa çıktı. (.„) Demokrat hükümet Kiirtlerden sağladığı önemii sayıda o\ nedeniyle bu bölgelerde çok tehlikeli bir durumla karşı karşıva kaldı. Bundan iki yıl önce. silah kaçakçıhğı ile uğraşan milletvekili Hasan Oral kaçakçı olduğu ortaya çıkınca. Demokratlar'ın safına geçti. Böylelikle Kürtler, kendi çıkarları doğrultusunda Demokrat Parti'de birleştiler" (20). Kürtler DP'yi destekliyor Kürtler. olabildiğince ödün koparmak amacıyla. Demokratlar'ı desteklemeye başlamışlardı. Sonuç olarak hükümet. işin içinden çıkılamayan çok önemii bir sorun yaratmıştı. Bu duruma koşut olarak Doğu'da yaşayan Türkler. iktidarın zayıflaması halinde güvenliklerini kendi kendilerine sağlamak amacıyla silahlanmışlardı (21). Türk Ordusu'nun 1960'ta siyasi yaşama müdahale etmesinin temel nedenlerinden birini, Demokrat Parti'nin hoşgörüsüyle yaratılan bu anarşi ortamı oluşturmuştur. Kürtlere gelınce, onlar kendi günlük çıkarları doğrultusunda. bir siyasi partiden diğerine geçişlerini sürdürmüşlerdi. tehdit eden tehlikelen şöylesıralamıştı: Aşın ulus- çuluk. dini tepki. siyasi tepki ve sonuç olarak ko- münizm. Menderes'egöre. özellikle ulusal birliği yıkma- nın yollarını arayan ve gizliden gizliye fanatizmi yeniden canlandırmayı amaçlayan komünizm. ül- kedeki her türlü karışıklığın özünü oluşturuyordu (26). Hükümetin komünizme karşı önlemler al- maktaki kararlılığı ve aşın akımlara yönelik genel tepkilen. 1953 yıîında Demokrat Parti ile CHP'nin ilişkilerinde belli biruyuşma sağlanmasını gerek- tirmişti. Ancak bu uyumlu ortam kısa sürmüştü. Malatya'da gazeteci A.E. Yalman'ı vuran Hüseyin Üzmez (daha sonra avukat oldu). Vatan Gazetesi Yayın Yönetmeni Ahmet Emin Yalman, 23 Kasım 1952'de vuruldu. Büyük Doğu Derneği Başkanı Kısakürek, bir basın davasında yargılanırken. ıld) D.I.B.. a.g.e., seri -40. Büyükeiçi J. Turbe de Sa- int-Hanlouin denBakanSchuman 'agönderilen 26 Ma- yıs 1952 günlü rapor. s. 27 3-2?4. ıl9) D.I.B.. seri 37, BüyiikelçıJ. Tarbede Sumt-Har- doııin den Bakan R. Schuman a gönderilen 13 mavıs !9f2 siinlü telgraf, s. 249. (20) D.I.B., a.g.e.. Büyükeiçi J. Tarbe de Saint-Har- douin in bakan R. Schuman a gönderdiği 9 Haziran 1952 günlü rapor. s. 289. l2!l D.I.B.. a.g.e.. Büyükeiçi J Tarbe de Saint-Hur- douin in Bakan R. Schuman a gönderdiği 9 Haziran 1952 günlü rapor. s. 2<S6. (22) D 1B. seri-3 7. Büyükeiçi. J. Tarbe de Saint-Har- douin den Bakan R. Schuman a gönderilen 3 Ekim 1952 günliirapor, s. 67 123). D/.B. seri-37, Büyükeiçi J. Tarbe de Saint-Har- douin den Bakan R. Schuman agönderilen 2 Aralık 1952 günlü rapor. s. 15$ (241 D.İB. a.g.e.. Büyükeiçi J. Tarbe de Saint-Har- douin den Bakan R. Schuman a gönderilen 2 Aralık 1952 günlü gizli rapor. s. 159-160 (25)D.I.B.. a.g.e.. seri-38, BihüyükelçU. TarbedeSa- int-Hardouin den Bakan G Bidault ya gönderilen. 23 Şubat 1953 günlü rapor. s. 252 <26) D/.B.. a.g.e.. Büyükeiçi J. Darbe de Saint-Har- douin'den Bakan G Bidault'vu gönderilen 27 Ocak 1953. s. 228 SÜRECEK ÇALIŞANLARIN SORULARI SORUNLARI/YILMAZ ŞİPAL Memurlann sigortalı geçen süreleri SORl': 1951 doğumluyum. Aralık 1973'ten itibaren Sosyal Sigorta- lar Kurumu'na tabi çeşitli işyerlerinde 1980 yüına kadar ça- lıştım. 1 Eylül 1980'den bu yana, 657 sa\ılı De> let Memurlan Kanunu'na tabi memur olarak çalışmaktayım. 1972 ile 1973 arasında 1 yıl 7 aylık askeriik süremi de borçlanıp, hizmetime saydırmış durumdayım. Sorulanm: 1) Memurlann sigortalı geçen süreleri, gerek göre\ ayhği. ge- rekse emekli aylığı yönünden değerlendirilir mi? 2) Ben, emekliliğe ne zaman hak kazanıyorum? (M.S.) YANIT: 1) 657 Sayılı Devlet Memurlan Yasası'nın 36. maddesin- de. Sosyal Sigortalar Yasası kapsamında geçen sürelerin. hangi hiz- met sınıflarında ve ne ölçüde değerlendirileceğı açıklanmaktadır. Teknik Hizmetler, Sağlık Hizmetleri ve Avukatlık Hizmetleri Sı- nıfında görev alan memurlann. memurluğa girmeden önce kamu kurumlannda ya da özel kurumlarda ve girecekleri hizmet sınıfı ile ilgili işlerdeçalışmaları koşuluyla. Sosyal Sigartalar Yasası kapsa- mında geçen sürelerin dörtte üçü. "memuriyettegeçmişsa>ılarak'"bu sürelerin her yılı için bir kademe ilerlemesi veherüçyılı birdere- ce yükselmesi verilmek suretiyle değerlendirilir. Sigortalı geçen sürelerden. "sadece özel sektörde geçen siire 12 yılı gecemez." Tekniz Hizmetler yada Sağlık Hizmetlen Sınıf'ında görev aldıy- sanız ve Sosyal Sigortalar Kuruınu kapsamında geçen sigorıalı sii- reler de görev aldığınız sınıfla ilgili işlerde geçmişse. bu siirenin dörtte üçü görev ayiığınız yönünden değerlendirilir. Genel Jdare Hizmetleri Sınıf 'ında görev aldıysanız, sigortalı ge- çen bu süre, görev aylıöı yönünden göz önüne alınmayacaktır. Emekli aylıklan yönünden uygulama değişiktır. Bütün hizmet sınıflannda görev yapan memurlann. T.C. Emekli Sandığı kapsamı dışında geçen sigortalı siirelerinin tümü değerlen- dirilir. 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Yasası Ek Madde 18 uyarın- ca."Sosyal Sigartalar Kanunu'na tabi görevlerde bulunduktan son- ra istirakçiolanJannemeklilikkeseneklerine*\657 sayılı Devlet Me- murlan Yasası geregınce "kazanılmış hak olarak aldıklandereceve kademe aylıklan üzerine, sigorta prinii ödetnek suretiyle geçirdikle- ri sürelerin her yılı bir kademe ilerlemesine 've a>rıca her üç yılı da bir derece yükselmesine' esas olacak şekilde eklenerek bulunacakde- rece vc kademe aylığı esas alınır." Kısaca. Sosyal Sigortalar Kurumu'nda geçen sürenin görev aylı- ğı yönünden göz önüne ahnabilmesi. görev yaptığınız hizmet sını- ftna bağlıdır. Ancak. bu sigortalı süre görev yaptığınız hizmet sınıfına bağım- lı olmaksızın Emekli Sandığı'nda değerlendirilir. 2) Askeriik süresi ve sigortalı geçen süreler ile Emekli Sandı- ğında iştirakçi olarak geçen süreler toplamı 25 tam yıla ulaştığın- da. (9.000 gün) bir erkek iştirakçi olarak. Emekli Sandığı'ndan emekli olmaya hak kazanırsınız. ANKARA NOTLARI ML STAFA EKJV1EKÇİ Seçim Her Şey Değil! Atatürk 10 Kasım'da ölünce, 11 Kasım'da Meclis, Cumhurbaşkanlığı'na İsmet inönü'yü secti. Meclis'ten Pembe Köşk'e kendi evine dönen ismet Inönü, annesi Bayan Cevriye Temelli'nin odasına girip. elini öptükten sonra, şöyle der: - Çok ağır btr vazife aldım üstüme. Ama Türk mitleti- ni kendi kendini idare etmeye alıştıracağım... Haldun Derin'in "Tarih Vakfı"yayınlan arasında çıkan, "Çankaya Özel Kalemini Anımsarken" adh yapıtının, bu sözlerin geçtıği bölümünün adı "Kral Ûldü, Yaşasm Kral"d\r. Haldun Derinr bunu, Inönü'nün özel sağını Ze- ki Hakkı Pamir'den dinlemıştir (S. 141). ismet Paşa, Türk halkını kendi kendini yönetmeyealış- tırabildı mi? Melih Cevdet Anday, 6 Ekim Cuma günkü yazısın- da, bir yerde şöyle diyordu: "7950 seçimlehnde CHP'nin uğradığı büyük yenilgi- den sonra. parti merkezi öylesine tenhalaşmış ki, İsmet Paşa gittiğinde ancak bir iki partili bulabiliyormuş ora- da. Onlar da: - Paşam, şimdi ne yapacağız? Ne yapmamız gerekir? diye soruyorlarmış. Bir gün Paşa, bu partili arkadaşlanndan birine, - Ne dersin, demokrasiye yüzyılda alışır mıyız? soru- sunu yöneltmiş. Peki, karşısındaki ne demiş? Onu bilmiyorum, ama çok şaşırmıştır sanınm: - Bakın siz, diye düşünmüştür, bugün ne durumda ol- duğumuza aldırmıyor da, yüzyıl sonrasını düşünüyor! Oyledir, yüzyıl sonrasını düşünmeyen bugünü hiç dü- şünemez. Tarih bilinci olmayan gününü yaşayamaz. Ay- dınlanmış insan. nerede bulunduğunu bilen insandır. Uygar ınsan, geçici olduğunu bilen, gününü zaman içinde değerlendirebilen insandır..." Cumartesı günü ÇGD'nin "Basında Kavga"konulu bir açıkotummu vardı. Incelik gösterip toplantıya konuşma- cı olarak. Nezih Demirkent, Orhan Kologlu ve Kork- maz Alemdar katıldılar. Ben, bir sunuş konuşması yap- tıktan sonra şöyle dedim: - Açıkoturum yöneticisiz olacak, konuşmacılar kendi kendilerini yönetecekler. Gazeteciler, kendi kendilerini yönetemezlerse, halk kendi kendini nasıl yönetecek? Konuşmamı kimileri bir çeşit "antikalık" diye nitelen- dirmişlerdi. Korkmaz Alemdar da; - Ekmekçi, ÇGD başkanlığına adaylığını koymayacak, ÇGD başkansız nasıl yönetilecek, göreceğiz! dedi. Açıkoturum çok güzel oldu. Demek olabiliyormuş... Yıllardır Hollanda'da çalışan, arada bir Türkiye'ye ge- len eğitimci Ali Kaymak'la. 24 Aralık seçimlerini, Ana- yasa Mahkemesi kararlarını, basında çıkan tartışmalan konuşuyoruz. "Dışanda nasıl bu işler?" Onu öğrenmek istiyorum. Ali Kaymak şöyle diyor: - Üç-beş gündür Türkiye 'deyim. Görüyorum ki kamu- oyu, çokyaygın söyleyişle "medya" seçimle ilgili. Oysa seçim her şey değitdir. Orgütlü bir toplum olsa Türkiye, sadece seçimlere dizinlenmiş (endekslenmiş) olarak ko- nuşmaz. Sadece seçimlere bağlanmış olarak gündemi belirlemez. Seçim. demokratikyaşamın öğelerinden bi- ridir, her şey değildir. Eğer ülke örgütlenmiş olsaydı, bir dolu sorunlar yerel yönetimlerde, sivil toplum örgütleri kanalıyla çözülebilmiş olsaydı, hiçbir biçimde böyle bir şey konuşulmazdı. Ve herşeyseçimlere endekslenmez- di. - Peki, bu neden böyle oluyor Türkiye'de? - Bu şuradan kaynaklanıyor: Merkezi otoritenin, mer- kezi hükümetin, devletin olanaklannı elinde toplayıp, bu- nu dağıtan bir merkezi güç olarak durmasıdır ki, bu de- mokrasinin önünde büyük engeldir. Türkiye, hızJa bu ya- pılanmadan çıkmalıdır. Yapılacak iş, bireyin alabildiğine özgürleşmesi, toplumun alabildiğine örgütlenmesi, dev- letin demokratikleşmesidir. - Hollanda'da nasıl oluyor seçimler? - Hollanda 'da seçimler hafta içinde olur, herkes işin- de gücündedir. Sokak sokak bağırıp çağırmalar yoktur. Büyük mitingler, toplantılar da olmaz. Herkes günlük ya- şamını sürdürürken, gider oyunu da kullanır. Ve kendini yönetecekleh seçer. Ama, kendini yönetecek olanlar, pariamentodan ibaret değildir. Partamento her şey de- ğildir. - Türkiye'nin sorunlanna nasıl bakıyorsun? - Türkiye 'nin sorunu ciddi sorundur. Binncisi, seçim- lere bu denli bağlanmış bir toplum örgütlenmemiştir. Partiyapısı demokratikleşmemiştir. Devlet demokratik- leşmemiştir. Birey, birey olarak, özgür olarak kendi var- lığını gösterememiştir. - Partiler demokratik değil, dedin? - Birparti liderinin ağzından işlerbelirteniyor. Öylegö- rünüyor. Batı'da olan parti liderlehnin beiirlemesi biçi- minde değil işleri; kişilerpartilere üye olurtar, partiler on- ları belli alanlarda görevlendirir Nasıl görevlendinlir, der- sen, örneğin devlet memurudur, belediyede, toplumun herhangi bir kesiminde çalışandır; orada kendini göste- ren, işlevli olan, iş yapan, başanlı olan, toplumla bağını geliştiren ve topluma birşey katan parti içinde ilerler. Ve parti içinde alacağı yer, topluma yaptığı katkı ile doğru orantılıdır. Hiçbir zaman, gökten zembille iner gibi, her- hangi bir partinin içine, herhangi bir yerden birileri gel- mez. Toplumun içinden insanlarpartili yaşamla birlikte, yürürken, kimler toplumda ne denli işlevli oluyorlarsa, parti içinde de onunla orantılı olarak, kişileryerlerini alır- lar. O bakımdan seçimlerin Türkiye 'de böylesine önem kazanması, aynı zamanda partiyapılannın demokratik ol- mayışından, ekip çalışmasının geliştihlmemesinden kay- naklanıyor. .. Ali Kaymak'la söyleşimiz daha uzundu; burada kesi- yorum. Anayasa Mahkemesi de, Türkiye'de seçim sistemleri konusunda çelişkili karariar mı vermişti? 1968'de baş- ka, 1987'de başka... Halk yığınlan. verdiği oy yerini bul- mayan insanlar ne yapacaklar? Laf kalabalığıyla göz bo- yamaya kalk-anlar, gerçekleri ne zaman görecekler? Sis- temin en doğrusu "Ulusal Artık" (Milli Bakiye). B U L M A G A SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Tuzla terbıye edilmiş yeşil zey- tin. 2/ Kalori... Meriç Irmağı'nın bir kolu. 3/Zarara uğrama lehlikesi. 4/"'Hafız'ın kabri olan bahçede bir — varmış Yeni- den her gün açar- mış kanayan ren- ginle" (YahyaKe- malj... Dava. 5/ Asya'dabirülke... Duman lekesi. 6/ Yayvan ve kenarlan geniş bü- yük bakır kap... Satrançta bir j_K taş. 7/Magnezyum elementi- nin sımgesi... Oylumlu. 8/ Yumak halindeki ipliği çile yapmada kullanılan iki kollu tahta araç. 9/ Izmir'in bir il- çesı... Güzel ötüşlü bir kuş. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/L'fak ve seyrek taneli üzüm salkımı... Bağışlama. 2/\o- tada durak ışareti... Faiz. 31 Eskiden kullanılmış bir sa- vaşgemisı. 4/Küçük erkek kardeş... Birağırlık birimınin kı- sa yazıhşı... Bir nota. 5/Nazi partısinın hücum kıtasını sim- geleyen harfler... Fizikte kullanılan i>. enerji ve ısı bırimi. 6/ Anlatma. ders verme.. . Sahıp. II Rütbesiz asker... Bir s- portakımının gözde oyuncusu... Kaz Dağı'nın antik dönem- İerdekı adı. 8/At tüyününrengi...Zayıf, kuru, sıska. 9/Uzak- lık anlatmakta kullanılan söz... Siyaha yakın esmerbirbahk.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle