Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
AV
FA CUMHURİYET 21 KASIM1995SALI
10 DIZIYAZI
J
Şeriatçıterönedavet
D
emokrat Parti'nin 15 Eyliil
1952'de Çorum'da yapılan yıllık
kongresi sırasında konuşmacılar.
Atatürk devrimleri ve demokrasi
ilkeleriyle çelişki yaratacak olan
bazı kararlann alınmasını istemiş-
lerdr: Zorunlu Kuran eğitimi. kadınlann çalışma-
sınır yasaklanması. giizellik yarışmalan ve balo-
lannkaldınlması, yeminlerin Kuran üzerine el ko-
yarac yapılması gibi.
BJ arada Türkiye'de 41 yıl sonra bir kadın baş-
bakaıın seçıldiğıni anımsatmalıyız. CHP. bu kış-
kırtnayı Atatürkçü devrimlenn yapısını yerinden
oynaan bir ahlak sarsıntısı olara'k nitelemekte ge-
cikrremişti.
Fnnsa Büyükelçisi. "Bazı Atatürk devrimleri-
ne ynelik karşıt bir eğilimin variığını ortaya koy-
makgerekir" diye raporuna not düşüyordu. (22»
Cımhurbaşkanı Celal Bayar ise Çorum ziyare-
ti sınsında. "Teokrasi bir daha geri gelmemek üze-
re ebediyen yıkıldı" diye açıklamada bulunmuştu.
Anak Celal Bayar'ın sesi Demokratlar arasında
iyiceazınlıktakalmıştı.
Bununla beraber birçok Demokrat milletvekili.
var dan düzene karşı başkaldınlmaması ve dinin
fanatizmin bir aleti olarak kullanılmaması için. di-
ni heief almayan ve uygulamasını serbest bırakan
bir bçimde gericı unsurlann temizlenmesini iste-
mişlerdi. Atatürkçü geleneğın sürdürülmesini ve
Atatürkçülüğe tepki gösterenlere karşı uyanık
olunnıasını isteyen bu Demokrat milletvekıllerine
karşı ık. aynı parti içinde Atatürkçülükle ilişkisi ol-
mayan 203 milletvekilinin bulunduğunu anımsat-
malıyız.
Yalman'a silahlı saldırı
Ülkede eski dini tarikatların yeniden canlanma-
sı soiîucunda. terorizm kendini göstermekte gecik-
memışti. Nitekim Malatya'da genç bir fanatık
Müslüman. 23 Kasım 1952de Vatan Gazetesi Ya-
yın Yönetmenı Ahmet Emin Yalmana ateş açmış-
tı.
Fransa Büyükelçisi. 2 Aralık 1952 günlü gızli
raporunda. köktendinciliğin uyanışında Mende-
res'in hiçbır tehlike görmediğini. kaldı ki Büyük
Doğu Derneği Başkanı Necip Fazıl Kısakürek'in.
Başbakan Yardımcısı Samet Ağaoğlu ve Mende-
resle ilışki içinde olduğunu yazmaktaydı.
Hükümet. gericilerintoplandığı Büyük Doğu'ya
yöneltilen suçlamalar üzerine. Büyük Doğu gaze-
tesinın yayınını durdurmasını istemekleyetinmiş-
ti. Bu sırada Menderes. Kayseri'de yaptığı konuş-
mada. Türkiye'de fanatizm olmadığını ve bunun
aksini öne sürmenin Türk ulusunun onuru ile oy-
namak olacagını söylemişti. (23)
Necip Fazıl. ateşle oynuyor
Tam bu sırada Fransa Büyükelçisi Jacques Tar-
be de Saint-Hardouin. Türkiye'de şeriata dönüşü
amaçlayan bazı hareketlenn, Kahire'deki Müslü-
man Kardeşlerve Tahran'daki Müslüman Fedaiör-
gütleriy le ilişki içinde olabileceklerini bakanına bil-
dirmekteydi.
Büyükeiçi. bu raporunda Türkiye'nin güvenliği
ve iç düzenini bozacak güce sahip hükümet düş-
manlarını yaratabilecek olan Sovyet gizli servisi
için özelliklegerici çevrelenn çok uygun birortam
oluşturdugunu. bu aşamada Necip Fazıl Kısakü-
rek'in Arap ülkeleri ve Pakistan'la kurdugu ilişki-
lerle tehlikeli bir ortam içine girdiğini bildirmek-
teydi(24).
Aynı anda Milli Eğitim Bakanı Tevfik tleri, ko-
münizmle mücadele etmek bahanesiyle dine daya-
lı siyasetinin doğruluğunu öne sürmüş: 1952 Ara-
lık ayında. lslam geleneğine dönüşü hızlandırmak
amacıyla Arapça ders kitabı yayımlatmıştı. (25)
Türkiye'nin içişlerine olduğu kadar. dış ilişkileri-
ne de kanşmış bulunan ve hükümetin, haklı çıkmak
için sık sık başvurduğu din sömürüsü. komünizme
karşı verilen mücadelede de etkin bir yöntem ola-
rak kullanılmıştı.
Hükümet, önlem almak
zorunda kalıyor
Sonuç olarak Menderes hükümeti. 1953 yılın-
da gericilerin varlığını kabul ederek demokratik ve
laik kuruluşların korunmasını sağlamak üzere ön-
lemler almıştı. Aşırı akımları temsil eden partiler
yasaklanmış. bu partilerin gazeteleri kapatılmış, en
etkin yönetieıleri ise turuklanmıştı.
İktidara geçişinin 3. yılında Demokrat Parti.
Atatürkçü dönemde uygulanan baskı yönteminin
bir benzerini kabul etmış ve demokratik rejimı
FRANSIZ GİZLİ BELGELERİNDE
Mendere
Dönemi
Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Çorum'da, hükümetin uygulamalarının aksine,
teokrasinin bir daha gelmemek üzere ebediyen yıkıldığını öne sürmüştü.
MENTERŞAHİNLER
• Dini tarikatlann yeniden canlanması
sonucunda, terorizm kendini
göstermekte gecikmemişti. Malatya'da
genç birfanatik, 23 Kasım 1952'de Vatan
Gazetesi Yayın Yönetmeni Ahmet Emin
Yalman'a silahlı saldırıda bulunmuştu.
Fransa Büyükelçisi, 2 Aralık 1952 günlü
gizli raporunda, köktendinciliğin
uyanışında Menderes'in hiçbir tehlike
görmedigini, Büyük Doğu Derneği
Başkanı Necip Fazıl Kısakürek'in,
Başbakan ve Yardımcısı Samet Ağaoğlu
ile ilişki içinde olduğunu yazıyordu.
• Büyükeiçi J. Tarbe de Saint-Hardouin,
raporunda, Türkiye'de şeriata dönüşü
amaçlayan hareketlenn, Kahire'deki
Müslüman Kardeşler ve Tahran'daki
Müslüman Fedai örgütleriyle ilişki içinde
olabileceklerini, Kısakürek'in Arap
ülkeleri ve Pakistan'la tehlikeli ilişkilere
girdiğini bildiriyordu. Milli Eğitim Bakanı
Tevfik ileri, 1952'nin Aralık ayında Arapça
ders kitabı yayımlatmıştı.
KürtlersilahlanıyorDemokrasiye geçiş dönemini
oluşturan. Demokrat Parti
iklidarının ilk y ıllarında. Doğu ve
Güney doğu Anadolu'da yaşayan
Kürtlerin silahlanmaya
başladıklarını vurgulamalıyız.
Nitekim 26 Mart 1953 tarihli Dünya
gazetesi. şeyh ve ağaların. feodal
egemenliğini içeren birdüzeni
yeniden kurmak istediklerini ve
köylülerin aşın bir şekilde
silahlandıklannı yazarken. ileriye
yönelik çarpıcı bir varsayımı da •
ortaya koyuyordu:
"Bugün sadece yerel acılara yol açan
bu olayiar. kışkırtıcı merkezlerin
yıllardır bu duyarlı bölgelerde
ekmeye çalıştıklan anarşi tohumlan
ile ulusal savunmamı/ açısından
yarın çok büyük güçlükler
doğurabilir.~
Silah kaçakçıhğı
Hüseyin Cahit Yalçın. Llus
gazetesindeki makalesinde. İran'dan
kaynaklanan silah kaçakçıhğı ile
herkesin silah satın aldığı bir
bölgede başgösteren güvensizlik
karşısında. Demokratlar"ın hiçbir
kaygı duymaksızın. sert bir şekilde.
bu haberleri yalanladıklan ve
rakiplerini. birtakım kişilerin
kafalannı kanştırmak amacıyla
yalan dolu propaganda yapmakla
suçladıklannı vurgulamaktaydı( 18).
Menderes hükümetinin aymazlığından yararlanan Kürtler,
kendi çıkarları doğrultusunda Demokrat Parti'de birleştiler.
Demokrat Parti içinde Başbakan .
Menderes'in büyük bir görkemle
başını çektiği. tehlikeli bir demagoji
alışkanlığı yerleşmişti. Oysa bu aşın
hoşgörü ve aldırmazlığın günümüze
kadar süren bir anarşiyi ve terörü
yarattığını belirtmeliy iz.
Bu anarşi eğilimine karşı hükümetin
herhangi bir baskıyla cevap verdiöi
söylenemez.
Fransa Büyükelçisi. 13 Mart 1952
günlü telgrafında. halkın sömürge
veya yarı sömürge şeklinde bir
rejim baskısı altında olmadığını.
Kürtlere karşı hiçbir aynmcı rejimin
uyszulanmadıSını bildirmektedir
(19).
Tehlikeli oyun
Büyükeiçi. 9 Haziran 1952 günlü
gizli raporunda. şunları
eklemekteydi: "Doğudaki bölgeler
Kürtlerle doldıı. Bu halk Ağn.
Bingöl. Bitlis. Diyarbakır. Hakkâri.
Muş. Siirt, Tunceli. Van olmak üzere
9 kentte yeniden çoğunluğu sağladı.
Atatürkçüler tarafından 25 yıldır bu
bölgelerde Türk dilini yaymak için
gösterilcn tüm çabalar boşa çıktı. (.„)
Demokrat hükümet Kiirtlerden
sağladığı önemii sayıda o\ nedeniyle
bu bölgelerde çok tehlikeli bir
durumla karşı karşıva kaldı.
Bundan iki yıl önce. silah kaçakçıhğı
ile uğraşan milletvekili Hasan Oral
kaçakçı olduğu ortaya çıkınca.
Demokratlar'ın safına geçti.
Böylelikle Kürtler, kendi çıkarları
doğrultusunda Demokrat Parti'de
birleştiler" (20).
Kürtler DP'yi destekliyor
Kürtler. olabildiğince ödün
koparmak amacıyla. Demokratlar'ı
desteklemeye başlamışlardı. Sonuç
olarak hükümet. işin içinden
çıkılamayan çok önemii bir sorun
yaratmıştı.
Bu duruma koşut olarak Doğu'da
yaşayan Türkler. iktidarın
zayıflaması halinde güvenliklerini
kendi kendilerine sağlamak
amacıyla silahlanmışlardı (21).
Türk Ordusu'nun 1960'ta siyasi
yaşama müdahale etmesinin temel
nedenlerinden birini,
Demokrat Parti'nin hoşgörüsüyle
yaratılan bu anarşi ortamı
oluşturmuştur.
Kürtlere gelınce, onlar kendi günlük
çıkarları doğrultusunda. bir siyasi
partiden diğerine geçişlerini
sürdürmüşlerdi.
tehdit eden tehlikelen şöylesıralamıştı: Aşın ulus-
çuluk. dini tepki. siyasi tepki ve sonuç olarak ko-
münizm.
Menderes'egöre. özellikle ulusal birliği yıkma-
nın yollarını arayan ve gizliden gizliye fanatizmi
yeniden canlandırmayı amaçlayan komünizm. ül-
kedeki her türlü karışıklığın özünü oluşturuyordu
(26). Hükümetin komünizme karşı önlemler al-
maktaki kararlılığı ve aşın akımlara yönelik genel
tepkilen. 1953 yıîında Demokrat Parti ile CHP'nin
ilişkilerinde belli biruyuşma sağlanmasını gerek-
tirmişti. Ancak bu uyumlu ortam kısa sürmüştü.
Malatya'da gazeteci A.E. Yalman'ı vuran
Hüseyin Üzmez (daha sonra avukat oldu).
Vatan Gazetesi Yayın Yönetmeni Ahmet
Emin Yalman, 23 Kasım 1952'de vuruldu.
Büyük Doğu Derneği Başkanı Kısakürek,
bir basın davasında yargılanırken.
ıld) D.I.B.. a.g.e., seri -40. Büyükeiçi J. Turbe de Sa-
int-Hanlouin denBakanSchuman 'agönderilen 26 Ma-
yıs 1952 günlü rapor. s. 27
3-2?4.
ıl9) D.I.B.. seri 37, BüyiikelçıJ. Tarbede Sumt-Har-
doııin den Bakan R. Schuman a gönderilen 13 mavıs
!9f2 siinlü telgraf, s. 249.
(20) D.I.B., a.g.e.. Büyükeiçi J. Tarbe de Saint-Har-
douin in bakan R. Schuman a gönderdiği 9 Haziran
1952 günlü rapor. s. 289.
l2!l D.I.B.. a.g.e.. Büyükeiçi J Tarbe de Saint-Hur-
douin in Bakan R. Schuman a gönderdiği 9 Haziran
1952 günlü rapor. s. 2<S6.
(22) D 1B. seri-3 7. Büyükeiçi. J. Tarbe de Saint-Har-
douin den Bakan R. Schuman a gönderilen 3 Ekim 1952
günliirapor, s. 67
123). D/.B. seri-37, Büyükeiçi J. Tarbe de Saint-Har-
douin den Bakan R. Schuman agönderilen 2 Aralık 1952
günlü rapor. s. 15$
(241 D.İB. a.g.e.. Büyükeiçi J. Tarbe de Saint-Har-
douin den Bakan R. Schuman a gönderilen 2 Aralık 1952
günlü gizli rapor. s. 159-160
(25)D.I.B.. a.g.e.. seri-38, BihüyükelçU. TarbedeSa-
int-Hardouin den Bakan G Bidault ya gönderilen. 23
Şubat 1953 günlü rapor. s. 252
<26) D/.B.. a.g.e.. Büyükeiçi J. Darbe de Saint-Har-
douin'den Bakan G Bidault'vu gönderilen 27 Ocak
1953. s. 228
SÜRECEK
ÇALIŞANLARIN SORULARI SORUNLARI/YILMAZ ŞİPAL
Memurlann sigortalı geçen süreleri
SORl': 1951 doğumluyum. Aralık 1973'ten itibaren Sosyal Sigorta-
lar Kurumu'na tabi çeşitli işyerlerinde 1980 yüına kadar ça-
lıştım. 1 Eylül 1980'den bu yana, 657 sa\ılı De> let Memurlan
Kanunu'na tabi memur olarak çalışmaktayım. 1972 ile 1973
arasında 1 yıl 7 aylık askeriik süremi de borçlanıp, hizmetime
saydırmış durumdayım. Sorulanm:
1) Memurlann sigortalı geçen süreleri, gerek göre\ ayhği. ge-
rekse emekli aylığı yönünden değerlendirilir mi?
2) Ben, emekliliğe ne zaman hak kazanıyorum?
(M.S.)
YANIT: 1) 657 Sayılı Devlet Memurlan Yasası'nın 36. maddesin-
de. Sosyal Sigortalar Yasası kapsamında geçen sürelerin. hangi hiz-
met sınıflarında ve ne ölçüde değerlendirileceğı açıklanmaktadır.
Teknik Hizmetler, Sağlık Hizmetleri ve Avukatlık Hizmetleri Sı-
nıfında görev alan memurlann. memurluğa girmeden önce kamu
kurumlannda ya da özel kurumlarda ve girecekleri hizmet sınıfı ile
ilgili işlerdeçalışmaları koşuluyla. Sosyal Sigartalar Yasası kapsa-
mında geçen sürelerin dörtte üçü. "memuriyettegeçmişsa>ılarak'"bu
sürelerin her yılı için bir kademe ilerlemesi veherüçyılı birdere-
ce yükselmesi verilmek suretiyle değerlendirilir. Sigortalı geçen
sürelerden. "sadece özel sektörde geçen siire 12 yılı gecemez."
Tekniz Hizmetler yada Sağlık Hizmetlen Sınıf'ında görev aldıy-
sanız ve Sosyal Sigortalar Kuruınu kapsamında geçen sigorıalı sii-
reler de görev aldığınız sınıfla ilgili işlerde geçmişse. bu siirenin
dörtte üçü görev ayiığınız yönünden değerlendirilir.
Genel Jdare Hizmetleri Sınıf 'ında görev aldıysanız, sigortalı ge-
çen bu süre, görev aylıöı yönünden göz önüne alınmayacaktır.
Emekli aylıklan yönünden uygulama değişiktır.
Bütün hizmet sınıflannda görev yapan memurlann. T.C. Emekli
Sandığı kapsamı dışında geçen sigortalı siirelerinin tümü değerlen-
dirilir.
5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Yasası Ek Madde 18 uyarın-
ca."Sosyal Sigartalar Kanunu'na tabi görevlerde bulunduktan son-
ra istirakçiolanJannemeklilikkeseneklerine*\657 sayılı Devlet Me-
murlan Yasası geregınce "kazanılmış hak olarak aldıklandereceve
kademe aylıklan üzerine, sigorta prinii ödetnek suretiyle geçirdikle-
ri sürelerin her yılı bir kademe ilerlemesine 've a>rıca her üç yılı da
bir derece yükselmesine' esas olacak şekilde eklenerek bulunacakde-
rece vc kademe aylığı esas alınır."
Kısaca. Sosyal Sigortalar Kurumu'nda geçen sürenin görev aylı-
ğı yönünden göz önüne ahnabilmesi. görev yaptığınız hizmet sını-
ftna bağlıdır.
Ancak. bu sigortalı süre görev yaptığınız hizmet sınıfına bağım-
lı olmaksızın Emekli Sandığı'nda değerlendirilir.
2) Askeriik süresi ve sigortalı geçen süreler ile Emekli Sandı-
ğında iştirakçi olarak geçen süreler toplamı 25 tam yıla ulaştığın-
da. (9.000 gün) bir erkek iştirakçi olarak. Emekli Sandığı'ndan
emekli olmaya hak kazanırsınız.
ANKARA NOTLARI
ML STAFA EKJV1EKÇİ
Seçim Her Şey Değil!
Atatürk 10 Kasım'da ölünce, 11 Kasım'da Meclis,
Cumhurbaşkanlığı'na İsmet inönü'yü secti. Meclis'ten
Pembe Köşk'e kendi evine dönen ismet Inönü, annesi
Bayan Cevriye Temelli'nin odasına girip. elini öptükten
sonra, şöyle der:
- Çok ağır btr vazife aldım üstüme. Ama Türk mitleti-
ni kendi kendini idare etmeye alıştıracağım...
Haldun Derin'in "Tarih Vakfı"yayınlan arasında çıkan,
"Çankaya Özel Kalemini Anımsarken" adh yapıtının, bu
sözlerin geçtıği bölümünün adı "Kral Ûldü, Yaşasm
Kral"d\r. Haldun Derinr bunu, Inönü'nün özel sağını Ze-
ki Hakkı Pamir'den dinlemıştir (S. 141).
ismet Paşa, Türk halkını kendi kendini yönetmeyealış-
tırabildı mi?
Melih Cevdet Anday, 6 Ekim Cuma günkü yazısın-
da, bir yerde şöyle diyordu:
"7950 seçimlehnde CHP'nin uğradığı büyük yenilgi-
den sonra. parti merkezi öylesine tenhalaşmış ki, İsmet
Paşa gittiğinde ancak bir iki partili bulabiliyormuş ora-
da. Onlar da:
- Paşam, şimdi ne yapacağız? Ne yapmamız gerekir?
diye soruyorlarmış.
Bir gün Paşa, bu partili arkadaşlanndan birine,
- Ne dersin, demokrasiye yüzyılda alışır mıyız? soru-
sunu yöneltmiş.
Peki, karşısındaki ne demiş?
Onu bilmiyorum, ama çok şaşırmıştır sanınm:
- Bakın siz, diye düşünmüştür, bugün ne durumda ol-
duğumuza aldırmıyor da, yüzyıl sonrasını düşünüyor!
Oyledir, yüzyıl sonrasını düşünmeyen bugünü hiç dü-
şünemez. Tarih bilinci olmayan gününü yaşayamaz. Ay-
dınlanmış insan. nerede bulunduğunu bilen insandır.
Uygar ınsan, geçici olduğunu bilen, gününü zaman
içinde değerlendirebilen insandır..."
Cumartesı günü ÇGD'nin "Basında Kavga"konulu bir
açıkotummu vardı. Incelik gösterip toplantıya konuşma-
cı olarak. Nezih Demirkent, Orhan Kologlu ve Kork-
maz Alemdar katıldılar. Ben, bir sunuş konuşması yap-
tıktan sonra şöyle dedim:
- Açıkoturum yöneticisiz olacak, konuşmacılar kendi
kendilerini yönetecekler. Gazeteciler, kendi kendilerini
yönetemezlerse, halk kendi kendini nasıl yönetecek?
Konuşmamı kimileri bir çeşit "antikalık" diye nitelen-
dirmişlerdi. Korkmaz Alemdar da;
- Ekmekçi, ÇGD başkanlığına adaylığını koymayacak,
ÇGD başkansız nasıl yönetilecek, göreceğiz! dedi.
Açıkoturum çok güzel oldu. Demek olabiliyormuş...
Yıllardır Hollanda'da çalışan, arada bir Türkiye'ye ge-
len eğitimci Ali Kaymak'la. 24 Aralık seçimlerini, Ana-
yasa Mahkemesi kararlarını, basında çıkan tartışmalan
konuşuyoruz. "Dışanda nasıl bu işler?" Onu öğrenmek
istiyorum. Ali Kaymak şöyle diyor:
- Üç-beş gündür Türkiye 'deyim. Görüyorum ki kamu-
oyu, çokyaygın söyleyişle "medya" seçimle ilgili. Oysa
seçim her şey değitdir. Orgütlü bir toplum olsa Türkiye,
sadece seçimlere dizinlenmiş (endekslenmiş) olarak ko-
nuşmaz. Sadece seçimlere bağlanmış olarak gündemi
belirlemez. Seçim. demokratikyaşamın öğelerinden bi-
ridir, her şey değildir. Eğer ülke örgütlenmiş olsaydı, bir
dolu sorunlar yerel yönetimlerde, sivil toplum örgütleri
kanalıyla çözülebilmiş olsaydı, hiçbir biçimde böyle bir
şey konuşulmazdı. Ve herşeyseçimlere endekslenmez-
di.
- Peki, bu neden böyle oluyor Türkiye'de?
- Bu şuradan kaynaklanıyor: Merkezi otoritenin, mer-
kezi hükümetin, devletin olanaklannı elinde toplayıp, bu-
nu dağıtan bir merkezi güç olarak durmasıdır ki, bu de-
mokrasinin önünde büyük engeldir. Türkiye, hızJa bu ya-
pılanmadan çıkmalıdır. Yapılacak iş, bireyin alabildiğine
özgürleşmesi, toplumun alabildiğine örgütlenmesi, dev-
letin demokratikleşmesidir.
- Hollanda'da nasıl oluyor seçimler?
- Hollanda 'da seçimler hafta içinde olur, herkes işin-
de gücündedir. Sokak sokak bağırıp çağırmalar yoktur.
Büyük mitingler, toplantılar da olmaz. Herkes günlük ya-
şamını sürdürürken, gider oyunu da kullanır. Ve kendini
yönetecekleh seçer. Ama, kendini yönetecek olanlar,
pariamentodan ibaret değildir. Partamento her şey de-
ğildir.
- Türkiye'nin sorunlanna nasıl bakıyorsun?
- Türkiye 'nin sorunu ciddi sorundur. Binncisi, seçim-
lere bu denli bağlanmış bir toplum örgütlenmemiştir.
Partiyapısı demokratikleşmemiştir. Devlet demokratik-
leşmemiştir. Birey, birey olarak, özgür olarak kendi var-
lığını gösterememiştir.
- Partiler demokratik değil, dedin?
- Birparti liderinin ağzından işlerbelirteniyor. Öylegö-
rünüyor. Batı'da olan parti liderlehnin beiirlemesi biçi-
minde değil işleri; kişilerpartilere üye olurtar, partiler on-
ları belli alanlarda görevlendirir Nasıl görevlendinlir, der-
sen, örneğin devlet memurudur, belediyede, toplumun
herhangi bir kesiminde çalışandır; orada kendini göste-
ren, işlevli olan, iş yapan, başanlı olan, toplumla bağını
geliştiren ve topluma birşey katan parti içinde ilerler. Ve
parti içinde alacağı yer, topluma yaptığı katkı ile doğru
orantılıdır. Hiçbir zaman, gökten zembille iner gibi, her-
hangi bir partinin içine, herhangi bir yerden birileri gel-
mez. Toplumun içinden insanlarpartili yaşamla birlikte,
yürürken, kimler toplumda ne denli işlevli oluyorlarsa,
parti içinde de onunla orantılı olarak, kişileryerlerini alır-
lar. O bakımdan seçimlerin Türkiye 'de böylesine önem
kazanması, aynı zamanda partiyapılannın demokratik ol-
mayışından, ekip çalışmasının geliştihlmemesinden kay-
naklanıyor. ..
Ali Kaymak'la söyleşimiz daha uzundu; burada kesi-
yorum.
Anayasa Mahkemesi de, Türkiye'de seçim sistemleri
konusunda çelişkili karariar mı vermişti? 1968'de baş-
ka, 1987'de başka... Halk yığınlan. verdiği oy yerini bul-
mayan insanlar ne yapacaklar? Laf kalabalığıyla göz bo-
yamaya kalk-anlar, gerçekleri ne zaman görecekler? Sis-
temin en doğrusu "Ulusal Artık" (Milli Bakiye).
B U L M A G A SEDAT YAŞAYAN
SOLDAN SAĞA:
1/ Tuzla terbıye
edilmiş yeşil zey-
tin. 2/ Kalori...
Meriç Irmağı'nın
bir kolu. 3/Zarara
uğrama lehlikesi.
4/"'Hafız'ın kabri
olan bahçede bir
— varmış Yeni-
den her gün açar-
mış kanayan ren-
ginle" (YahyaKe-
malj... Dava. 5/
Asya'dabirülke...
Duman lekesi. 6/
Yayvan ve kenarlan geniş bü-
yük bakır kap... Satrançta bir j_K
taş. 7/Magnezyum elementi-
nin sımgesi... Oylumlu. 8/
Yumak halindeki ipliği çile
yapmada kullanılan iki kollu
tahta araç. 9/ Izmir'in bir il-
çesı... Güzel ötüşlü bir kuş.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/L'fak ve seyrek taneli üzüm
salkımı... Bağışlama. 2/\o-
tada durak ışareti... Faiz. 31
Eskiden kullanılmış bir sa-
vaşgemisı. 4/Küçük erkek kardeş... Birağırlık birimınin kı-
sa yazıhşı... Bir nota. 5/Nazi partısinın hücum kıtasını sim-
geleyen harfler... Fizikte kullanılan i>. enerji ve ısı bırimi.
6/ Anlatma. ders verme.. . Sahıp. II Rütbesiz asker... Bir s-
portakımının gözde oyuncusu... Kaz Dağı'nın antik dönem-
İerdekı adı. 8/At tüyününrengi...Zayıf, kuru, sıska. 9/Uzak-
lık anlatmakta kullanılan söz... Siyaha yakın esmerbirbahk.