Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KASIM 1995 CUMARTESİ CUMHURlYET SAYFA
EKONOMI
am egîlimi, özel
s&ktörüe
IANKARA (ANKA) -
J£'nın imalat sanayiinde
,'Dtığı anket, yıhn son
;e.Teğinde zam eğilimmin.
aij-k farkla özel sektör
iş.erlerinde yoğunlaştığını
oraya koydu. Ankete yanıt
vretı kamu işyerkrinde,
tcolam üretimin yüzde
25 2'lik bölümünü
gerçekleştiren kesitn, son
ü<; aylık dönemde
ürinlerine zam yapacağını
bidirirken yüzde 74'lük
kesim fıyatlan
defiştirmeyeceğini. binde
7*'tk kesim ise indirime
gioeceğuu açıkladı.
GBıçinimza
kampanyası
• Ekonomi Servisi - Özel
sektör gümrük birliği için
dış basında ilan
kampanyası başlattt.
Iküsadı Kalkınma Vakfı,
özel sektörü temsilen
Türkiye'nin gümrük
biıiiğine girişi konusunda
Avrupa'nın etkili yayıtv
organlanna basm tlanı
veîdi. İKV ve temsilettiği
kuruluşlann imzalan
bulunan ilan, 18 kasımda
lntemational Herald
Tribune ve The
Economisfde. 20 kasımda
daWall Street Journal'da
\a\ınlanacak.
kaıu katlıyor
• İZMİT (Cumhuriyet)-
SEKA, 1995yılııçin
planladığı kânn iki kattna
yaklaştıgını açıkladı. Bu
konuda SEKA Genel
Müdürlügü'nden yapılan
açıldamaya göre SEKA
Genel Müdürlügü'nûn
1995 yılı Revize Konsolide
Bütçesi'nde vergi öncesi
6.4 trilyon kânnın
hedeflendigi vurgulanarak
şöyle denildi: "Bu hedefin
1995 yılı eylül sonu
itibanyla 3. devre faaliyet
raporlanna göre
gerçekleşen kân 4.9 trilyon
oldu.'"
Sözteşmeli
ücretlerine zam
• ANKARA (AA)-
KtT'lerdeki kapsam dışı
sözleşmeli personelvn
ücretlerine, 15 kasımdan
itibaren yüzde 45 oranında
zam yapılması konusunda
Devlet Personel Başkanlığı
izin verdi. 1475 saytlı 1§
Kanunu'na tabi personel
istihdam eden BOTAŞ.
TPAO. TL'PRAS, Petkim,
TÜGSAŞ. TESTAŞ gibi
kummlarda yaklaşık 8 bin
500 peTSoneî çalışıyor.
Kardemir'de
örnek anlaşma
• Z J O N G L L D A K ( A A ) -
Karabük Demir Çelik
Fabrikalan AŞ Yönetim
Kurulu Başkanı Prof.
Ruşen Gezici, 1 yıl süreyle
ücretlerine zam
yapılmayacak işçilere
gelecek yıl iyi bir ücret
artışı yapüacağını söyledi.
Gezici, Kardemir'de toplu
iş. sözleşmesinin
anlaşmayla sonuçlandığını
hatniatarak görüşmelerde
işçi \e işveren kesiminin
örnek bir uzlaşma
sergilediğini ifade etti.
Gezici '"Şirketimiz ortagı
olan işçilere bir yıl süreyle
zam verilmeyecek. Ancak
önümüzdeki
toplusözleşme döneminde
şirketimizin kârlıhk
oramna göre iyi bir ücret
\erilecek" dedi.
TİSK genel
kunulu aralıkta
• ANKARA (AA)-
Türkiye Işveren Sendikalan
Konfederasyonu'nun 19.
Olağan Genel Kurulu, 263
delegenin katılımryla 16-17
aralıkta Ankara'da
yapüacak. TİSK Başkaru
Refik Baydur,
konfederasyon olarak
yurtiçi ve yurtdışı olmak
üzere iki hedeflerinin
bulunduğunu, yurtiçi
hedeflerinin başmda,
çahşan-çalıştıran-devlet
arasında konsensüs
sağlanmasının geldiğini
kaydetti.
Etîthalindesüre
uzatıtdı
• ANKARA (AA)-
Kasaplık canh hayvan ve
et ithalatındaki miktar
sınırlamalan ile yurtdışı
kontrol şartının
kaldmlmasına ilişkin
tebliğin süresi 30 ocağa
kadar uzatıldı. Tanm ve
Köyişleri Bakanlığı'nın
Resmi Gazete'de
yayımlanan tebliğine göre
30Ocak 19%'ya kadar
parçalanmış, kemiksiz et
ithal edilebikcek.
Avrupa ile rekabet edebilmek için sektörlerin büyük engeller aşması gerekiyor
Güıııriik birüğîne risldi geçişANKARA (CumhuriyetBürosu) - Avru-
pa Birliği ile gümrük birliğine geçiş oyla-
ması yaklaşırken, sektörlenn Avrupa ile re-
kabet edebilmek için büyük engelleri aş-
mak zorunda bırakıldığı savunuldu. Oto-
moti\ Sanayicileri Derneğı (OSD) Erean
Tezer, makro ekonomik dengesizliklerın,
yüksek oranlı enflasyon ve devalüasyonun.
üreticinin rekabet gücünü zayıflattığı uya-
nsında bulundu. Taşıt Araçlan Yan Sanayi
Derneği (TAYSAD) Genel Sekreteri Fer-
zan Nedimoğlu. küçük ve orta boy işletme-
lerden oluşan ve büyük kaynak sıkıntısı ya-
şayan sektörün, rekabet için gereken "stan-
dartisazvon" için yatınm yapamadığım
vurguladı. Yabancı yatırımlara hiçbır sınır-
lama getirilmediğıne dıkkat çeken Nedi-
moğlu. otomotiv yan sanayinin gümrük bir-
ligiyle birlikte büyük üretim düşüşü yaşa-
yabileceğini bildirdi. Demir-Çelik Oretici-
leri Derneği Genel Koordinatörü Hami
Kartay. >assı çelik için korumaya gidilme-
mesi durumunda, sektörün zor durumda
kalacaSını bildirdi.
Ankara'da 1-2 aralık günlerinde yapıla-
cak 1995 Yılı Sanayi KongTesı'ne hazırlık
amacıyla dün düzenlenen "Gümrük Birü-
ğjne Doğru Sana>i Sektörterimiz* konulu
sempozyumda, konuşmacılar gümrük bir-
liğine geçişle birlikte sektörlerin üretim ya-
pısında meydana gelebilecek gelişmeleri
değerlendirdiler.
GÜMRÜK BİRLİĞİ SEKTÖRLERE NE GETtRECEK?
Sektör adma
sempozyuma bir
bildiri sunan Uaç
Endüstrisi
lşverenler
Sendikası Genel
Sekreteri Yener
Dinçmen. 12 bin
900 işçinirt
çahştiğı sektörün
gümrük birtiğram
ardından rekabet
edebilmesi için
yüksek teknolojiye
dayah
llaç saytda
yatınma gereks-
ınim duyuîacagını
söyledi. Patente
üişkin düzenleme-
lerin tamamlan-
tnasınm ardından,
sektörde büyük bir
yabancı sermaye
yatınmı
beklediklerini
açıklayan
Dinçmen. Orta
Asya ve Türk
cumhuri-yetlerinin
büyük bir ihracat
kapısı olduğunu
vurguladı.
Seramik
Sögüt Seramik
Genel Müdürü
ŞerefEren.
ilıracatın önündekı.
bürokratık işlemler.
döviz kurlanndaki
artışm baskı altına
almması gibı
engelerin
kaldınlması
durumunda
gümrük birliğinde
rekabet şanslannın
büyük
olacağını
vurguladı.
Sempozyumda, 30 bin istihdam kapasitesiyle
çahşan sektör adma konuşan OSD Genel
Sekreteri Tezer, otomotiv ana sanayinde
uygulanan koruma önlemlerin gümrük
birligüıe geçişle birlikte 5 yıl süreyle
sürdürükceğini bildirdi. Sektörün Avrupa'daki
üreticilere karşı en büyük sorununun
devalüasyon, enflasyon gibi makro ekonomik
f%4>
#%ffl#%4>
İH ^c n
Be
'e r ı
^e
yaşanan
w f c V H l w l . I V istikrarsızlık olduğunu
vurgulayan Tezel. enflasyon doğrultusuda
artan kredi maliyetleri ile hammadde ithalini
pahaltlaşttran devalüasyonun üreticiterin
rekabet şansını ortadan kaldırdığtnı vurguladı.
Bürokraside yaşanan engellerin, gümrük
mevzuatında yapılması gereken değışikliklerin
gecikmesinin. ihracat ve ithalatta sanayicıye
büyük maliyet getirdiğinı bildirdi.
Çimento
Çimento üreticileri adına
bir konuşma yapan
Türkıye Çimento
Müstahsilleri Birliği
Temsilcisi Yavuz Bavar
da.
gümrük birliğinin sektör
için büyük tehlike yarat-
madığtnı belirtirken. yine
girdilenn dünya
fiyatlanmn üzerinde
olmasının Avrupa'yla
rekabette olumsuz bir
etki yaratacağım
belirtti.
Türkiye'yi yeni
sorumluluklar bekliyor
Demir-Çelik Creticileri Dernegı Genel Koordinatörü Hami
Kartay. Türkiye'de dünyada geçerli olan yassı çelik üretiminin,
Avrupa BirliğVnın ortalama üretiminin yansı düzeyinde
olduğunu belirtti. Sektörün üretimde yer alan hammadde, enerjı.
taşıma gibi maliyetlerinin dünya fiyatlanmn çok üzerinde
sağladığına dikkat çeken Kartay. gümrük birliğinde rekabet
edilebılmesi için öncelikle bu girdilenn fiyatlanmn düşürülmesi
. | * l # geTektiğini vurguladı. Demır-çelik ana
DGIYlir< B
ÇGIİK \e yan sanayide yaklaşık 50bin kişinin
çalıştığına dıkkat çeken Kartay.
gümrük birhğıyle birlikte ucuzlayacak ithal ürünlerin sektöre
büyük darbe vuracağını \urgularicen. yassı çelik üretiminin
koruma kapsamına almması ve yatırımlannın artınlmasmı için
teşvik verilmesi gerektığını söyledi. Kartay, uzun çelik
ihracattmn da artınlması için önlem almmasını istedt.
Rekabet şansı en yüksek
olan sektör adma bİT bildiri
sunan Türkiye Giyim
Sanayicileri Demegi
Yönetim Kurulu Başkanı
Nur Ger. hazır giyim
ihracatının gümrük btrliğine
geçisle birlikte artacağını
belirtirken. uzun dönemde
teknoloji ağırhkh
yatınmlan artırmalan ve
egitime önem vermeleri
gerektiğini
vurguladi.
Ekonomi Servisi- Alman-
ya'nın Ankara Büyükelçıli-
ğı'nden Ekonomi ve Ticaret
Müsteşan Reiner Möckel-
manıvgümrük birliği süreci-
nin •'tamamlanmaMnın'7
,
Türkiye'nin Avrupa Birli-
gi'ne (AB) tam üyeliği için
önemiibir adımolduğunu sa-
vundu.
Türk Alman llişkileri Fo-
rumu'nun düzenlediği.
"Türkhe'nin Güm-
rük Birliğine Girişi-
nin Almanya Açısın-
dan Önemi~ başhktı
toplantıda konuşan
Möckelmann, güm-
rük birliğinin Türkiye'ye ye-
ni sorumluluklar yükleyece-
ğini kaydederek, "Avrupa''da
da Türkhe'nin Avrupâtı ol-
madığı şeklinde bir onyargı
\ar. \akınlaşma. bu öoyargı-
lan değiştirecek" dedi.
Türkiye'nin Almanya ile
çok yakın ticari ilişkileri ol-
duğunu kaydeden Möckel-
mann. "Almanya'da da ke-
bapçı, dönerci 0bi işletmeler
hariç, 15 bin Türk işktmed
olduğu tahmin edüh'or" dıye
konuştu. Türkiye'nin jeopo-
litik açıdan da Almanya için
önemii olduğuna işaret eden
Möckelmann. "İstikrarsız
bir bölgede Türkive'nin güç-
lendirilerek istikrar kazan-
ması, Avrupa için önemlidir.
Türkrj-e debugüne kadar sü-
rekli AvTupa'ya \onelis, gos-
termiştir, bu vönelişi tersine
çe\irmekisteven güçlerin ka-
zanmasu kimse-
ye v'aramaz'1
de-
dı."
Türk-Alman
Ticaret Odası
Genel Sekreten
Marc Landau da. Türk sana-
yısınin, gümrük birliginden
olumsuz etkileneceği ıddi-
alannı pavlaşmadıfeını dile
getırerek "Tekstüsektörüçok
güçlü, otomotiv sektörü nde
deşirketler teknoloji transfe-
ri yapma>ı başartnıştır" de-
di.
Landau. Türkıye'nın nihai
ürünleri üretemediği alanlar-
da, yan sanayi) güçîendirebi-
leceğini kaydetti.
98 IIIIII Ȕlllti
ÇIFTÇIDOSTU SADULLAH LSUMÎ
Çiftçi kurbanlıkkoyun mu?
P
amukta üretici-sanayici arasında-
ki çıkar çatışması bitmek bilmiyor.
Yıllardan beri ciddi bir çözüm bu-
lunamadı... 1995yılı ürünü için da-
hatemmuz ayındatartışmalar başladı. An-
cak, Başbakan Tansu Çiller üreticıyı ko-
ruyacak birtek önlem almadı... Aksine bü-
tün uygutamalar sanayiciyı piyasada etkin
hale getirdi!.. Aslında, pamuk, Türkiye için
son derece değerli bir ürün. 4 milyon in-
sanımızın geçimi pamuğa bağlı. Aynca,
tekstil ve konfeksiyon sanayiimız ülkemiz
için döviz kaynağı... Ihracattan yılda6 mil-
yar dolar gelir sağlıyoaız.
1980 yılından sonra geten hükümetler
pamuğun önemini bir tiirlü kavrayamadı.
Her yıl yeni bir uygulama gündeme geli-
yor... Fiyatlar geç açıklanıyor... Üretici de
sanayici de ihracatçı da bir planlama ya-
pamıyor. Bu nedenle iç ve dış piyasaiarda
bağlantılar kurulamıyor.
GAP devrede... Üretim daha da arta-
cak... 2 milyon ton pamuğun üstesinden
gelemeyen Türkiye, üretim birkaç katına
çtktığı zaman ne yapacak?
Bu sene zaten olan oldu. Eğer, Çiller se-
çimlerden sonra da hükümette kalırsa,
üretici-sanayici dengesi üreticinin aleytıi-
ne daha da bozulacak ve giderek pamuk
ekimi azalacak, sonuçta da yeni sanayi-
m'ızi çaltştırabilmek için milyarlarca dolar-
lık ithalat yapmak zorunda kalacağız...
Batılı ülkelerin hepsinde alişyerişler bir
plana ve programa dayalı. Büyük firmalar
ihtiyaçlan kadar pamuğu 6 ay önceden
tespit edip bağlantılannı kuruyorlar...
Türk hükümetlerinin ne yapacağı belli
olmadığı için bizi hesaba katan yok. Nite-
kim, birkaç yıldan beri birçok ülke Türki-
ye'yi gündeminden çıkardı. Şu anda pa-
muk satmak için ortaya çıksak bile altcı
bulmakta zorianabiliriz...
Yeni sanayicinin de istediği zaten bu. İh-
racat yapılmasın, ithalat için kapılar ardı-
na kadar açıl-
sın... Piyasada
talebin üstünde
pamuk olsun...
Tarım satış ko-
operatifleripara-
sızltktanalımya-
pamasın... Böy-
lece piyasa on-
lann kontrolüne
girsin ve pamu-
ğu üreticinin
elindendüşükfi-
yatlarta alabil-
sin!..
Çiller de nasıl
oteahiçbiristek-
lerini geri çevir-
miyor. Üstelik, sanayicileri savunmak için
de kolay bir yol bulunmuş. Örnegin, "Ul-
keye avuç dolusu döviz kazandtnyortar"
dediniz mi akan sular duruyor.
Işı sadece bu cephesinden alırsanız bu
gerekçeler sanki dogruymuş gibi geliyon..
Sanayi ürijnlerinm 5 ile 6 milyar dolar ka-
zandırdığını hepimiz biliyoruz,.. Takdir de
ediyoruz... 6 milyar dolarlık gelirden kim-
se vazgeçemez... Tersine düşünenin de
aklmdan şüphe ederler!..
Ancak, bu pamuklar gökyüzünden kar
gibi yağmtyor... Birileri pamuğu yetiştiri-
yor... Milyarlarca lira değenndeki tarlalara
ekilıyor. Sürmesi, ekmesi, gübresi, çapa-
laması, sulaması, toplanması, nakîiyesi,
pazariaması ve de emeği varL Hepsi için
avuç dolusu paragerek... Hiç kimse de çı-
kıp "Bu pamuğu
kim ve nasıl yetiş-
tiriyor, kaça mal
ediyor, zarar mı,
yoksa kâr mı edi-
yor" diye sormu-
Uretici geçen yıl
pamuğunu 48 bin
liraya kadar sattı.
Bu sene fiyatlar
Ege'de37bin,Çu-
kurova'da 26bin li-
raya düştü... Enf-
lasyon yüzde
150'yi buldu. Ma-
zot 4 kat, gübre 8
kat, çapa ve işçilik
masraflan 3 kat arttı...
Türkiye'de 15 yıldan beri maliyeti üçdört
kat arttığı halde, fryatı bir yıl sonra yarı ya-
nya düşen bir başka ürün var mı?
Traktör, gübre, mazot, işçilik, giyim ku-
şam, okum masraflan, beyaz eşya iğne-
den ipliğe kadar her şeyın fıyatlan, mali-
yetlerin yükseldiği gerekçesi ile füze gibi
tırmanırken sessiz kalan hükümet, tanm
ürünlerinin fiyatlannı düşüktutmakiçin ne-
den bütün imkânlannı kullanıyor?
inanılırgıbideğil!..
1980 darbecileri işte böyle bir anlayışı
getirdi. Özal sürdürdü... Şimdi de Tansu
Çiller en acımasız biçimde çiftçi ezmeye
devam ediyor... Tansu Çillertekstilve kon-
feksiyon ihracatından sağlanan dövizler-
le övünüyor... Bu gerekçe ile üreticiyi eli-
nin tersi ile itiyor... Batağa sürüklüyor!...
Peki... Çıttçı pamuk üretemeyecek ha-
le gelirse, veya vazgeçerse sanayici neyı
ihraç edecek?
Tehlikeli gelişmeler
Tansu Çiller'in kafa yapısı belli. Hemen
"Pamuk ithalederim..." diyecek. Nitekim.
şeker, çiçekyağı, mısır, çay, et, sut gibi te-
mel gıda maddeleri söz konusu olduğu
zaman, Çiller üreticileri hep ithalatla ten-
dit etti.
Sonuç, Türk ekonomisi için felaket ol-
du. Türkiye gibi bir tanm ülkesi şimdi mil-
yarlarca dolarlık gıda maddesi ithal etmek
zorunda kaldı. Türk çiftçisinden esirgenen
trilyonlaryabancı çiflçilerin kasalanna akı-
yor!.. Pamuk üreticısinin artık dayanacak
gücü kalmadı. Birkaç yıl daha darbe yedi
mi. üretim düşecek ve sanayiciler ithal pa-
mukla çalışmak zorunda kalacak...
Böyle bir gelişme olursa pamuktaki kat-
ma değerin Türkiye'de kaldığı ıddia edile-
bılir mi? Yılda belkı gene 6 milyar dolarlık
ihracat yaparız ama, bunun en azından 4
veya 5 milyar dolannı ithalat yolu ile baş-
ka ülkelere ikram ederiz...
Bindiğimiz dalı kesiyoruz...
Yeni model yılına girerken
ERKAN ALTINSOY
Yerli Toyota Corolla
Family piyasada
C
orolla ailesi yeni station otomobilleri Family ile
genişliyor. Yeni Corolla Famity'nin iş amaçlı
kullanımın yanında konforuylu aile kullanımına
da hizmet etmesi hedefleniyor. 1.6 litrelik motorla
satılan Family'de standart olarak hidrolik ve
ayarlanabilir direksiyon, merkezi kilit, otomatik ön
camlar gibi standart aksesuyarlar bulunuyor.
Family'nin satış fiyatı 995 milyon. •
Ford'dan 4 yeni model
O
tosan Pazarlama 96 model Ford Scorpio,
Mondeo, Escort Cabriolet ve Escort XR3i'yi
Türkiye'de satışa sunuyor. Yeni Scorpio
özellikle çok tartışılan ön farian ve
Amerikan otomobillerine benzeyen
arka farlarıyla görünüş olarak
sürüden ayrılan bir otomobil. Scorpıo'nun 136
beygirlik motoru yeni işletim sistemi sayesinde
çevreyi daha az kirletiyor ye daha çok performans
veriyor. Scorpio'nun Türkiye'de satılan iki
modelinin fiyatı 2.5 milyar civannda. •
Renault Clio Türkiye'de
P
iyasaya sunulduğundan beri Avrupa'da
başanlı bir satış grafiği çizen ve 2 yıldır
Fransa'nın en çok satan tomobili olan
Renault Clio Türkiye'de satışa sunuldu. 1.4 litre
hacmindeki enjeksiyonlu motoru 80 beygir
gücünde ve 90 km/s hızda 100 km'de 5.2 litre
tüketiyor. Clio'da standart olarak hidrolik
direksiyon, otomatik ön camlar ve yan aynalar,
merkezi kilit ve kasa rengi tampon bulunuyor. •
H
er zaman olduğu gibi yeni yıl
yaklaşırken yine piyasaya birçok
yeni otomobil sunuluyor. Gelişme
ve yenilikler her yıl bazen küçük
aynntılar, bazen de büyük adımlar
olarak alıcıya sunuluyor. Otomobil
endüstrisinde her gün akla getmeyecek
yenilikler ve kolaylıklar düşünülüyor,
hazırianıyor ve uygun bir fiyatla son
kullanıcıya ulaştırılmaya çalışılıyor. Her
otomobil üreticisi, alıcıya parasının
karşılığınt daha iyi verebilmek için bir
yandan da üretim verimliliğini
arttırmaya çaba gösteriyor. Serbest
rekabet koşullan sonuçta müşterinın
daha kazançlı çıkmaşını sağlıyor.
Ülkemizde de artık dünyadaki
neredeyse bütün markalar temsil
ediliyor. Ama ne yazık ki otonobilde
serbest
rekabetin
nimetlerinden
henüz çok az
yarartana-
biliyoruz. Son
zamanlarda
sunulmakta
olan modeller,
kuşkusuz Türk
otomobil
pazannı
renklendiri- ^ . . . . ,
yor, ama Skoda da yeni yıla yeni
piyasanın
büyük oranda rekabete kapalı olan
bölümü, henüz çok iyi "korunuyor". Bu
yıl ocak-ekim döneminde Türkiye'de
satılan toplam 171.104 otomobilin 157
bini yerli ve yaklaşık 14 bini de ithal.
Markalara göre satışları teker teker
incelediğimizde şöyle bir sonuç
çıkarmak yanlış olmaz: Ülkemizde
gelirimizle orantılı olarak ve en çok
satılan otomobiller en ucuz olanlar ve
fıyat olarak yukarılara çıkıldıkça satışlar
örnegin Avrupa ülkelerine göre çok çok
azalıyor. Doğal olarak bu, şaşılacak bir
durum degil. Burada aksayan ya da
eksik olan şey, pazarın çok otomobil
satılan bölümlerinde az rekabet olması.
Yukarılara çıkıldıkça rekabet artıyor.
Çok satılan ucuz yerlılere Lada ve
Skoda dışında dışarıdan pek bir tehdit
gelmiyor. Bu "ucuz" ithal otomobiller
de satılan kendileriyle aşağı yukarı aynı
fıyatlardaki yaklaşık 107 bin yerliye
karşı ancak toplam 3 bin civannda
satılmış. Yani satış rakamlan açısından
yerlilere rakip olamıyortar. Pek bir tehdit
gelmediği için yerli üreticilerimiz de
"ucuz" modellerini geliştirme ya da en
azından iyileştirme bakımından pek bir
şey yapmıyonar. Yeni jant kapagı,
radyo-teyp hazırlığı. sarı değil de gri
sinyal lambası gibi bizim için küçük,
ama anlaşıldığı kadanyla kendileri için
büyük adımlarla yetiniyorlar.
ithal otomobillerin ülkemizde geniş
kitlelere hitap edememesinin nedeni
ekonomik. Batı Avrupa'da satılan ucuz
otomobillerin fiyattarı aşağı yukarı bizim
'pahalı" yerliler kadar (kabaca 700
milyon ve üstü). Bu otomobiller
genelde
nispeten
küçük ve
Avrupa'da
da zaten ya
ailenin ikinci
otomobili
olarak ya da
gençlere
şatılıyor.
Ülkemizde
ise büyük
oranda tek
station modelle giriyor. otomobilli
olduğumuz
için bütün aileyi alacak geniş bir
otomobil isteniyor. Bu nedenle küçük
boyutlu otomobillerin fiyat bakımından
yakınlıklan nedenıyle "ucuz" yerlilere
karşı sunacagı rekabet sınırlı.
Öte yandan yerii Uno'nun ucuz fiyatıyla
iyi satış rakamlanna ulaşması mini
otomobillere de belli bir talep olduğunu
gösteriyor. Türkiye'de geniş
alıcı kitlesine rekabet sunabilmenin
yolu da belki Çin'de olduğu gibi özel
olarak halk için üretilen yeni
otomobülerden geçiyor.
Daha önce soz ettiğimiz gibi gümrük
biriiği. kendisini telafi edecek mevcut
haliyle yasalaşacak Özel Tüketim
Vergisi nedeniyle, sadece yerli,
otomobillerie ithaller arasında farkı
azaltacak; ama fıyatlan
düşürmeyecek.B
K1SA KISA
• Skoda'nın
Volkswagen'ın
katkılanyla ürettiği yeni
station vagonu 'Telicia
Comi" de Türkiye'de
satışa sunuldu. Her
bakımdan geliştinlen
yeni otomobilin satış
fiyatı 619 milyondan
başlıyor.
• BMVy
1
-
nin yeni 5-
Serisı Izmit
Körfez
pistinde
degişik bir
şekilde tanıtıldı. Yeni 5-
Serisi'riın yanında
rakipleri Mercedes E-
Sınıfı ve Audi A6 da
basın mensuplan
tarafından kullanıldı.
• ABD'de otomobil
şırketleri 1995'in ilk
yansında TV
reklamlanna 1.5 milyar
dotar harcadı. En çok
harcamayı 165.4 milyon
dolarla Chrysler yaptı.
• Bayındırlık
Bakanlığı'nın hazırladığı
rapora göre geçen yıl
203 bin tarafik
kazasında 7 bin kişi
öldü ve 105 bin kişi
yaraiandı. Türkiye'den
en az beş kat fazla
aracın bulunduğu
ingtltere'de geçen yıl
3500 kişi trafık
kazalannda hayatını
kaybetti.
• Merce-
des Benz
Türk
AŞ'riın
1994 yılı
Eylül
ayında Türkiye ile Batı
Avrupa otobüs
piyasalanna aynı anda
sürdüğü 0 403 şehirier
arası otobüsü, pazara
sunulmasının ilk yılında
250 adetlik satışla Batı
Avrupa otobüs
pazarının en başanlı
yeni modeli oldu.
IŞÇININEVRENINDEN
ŞLKRAN SONER
Bunlar Nasıl Uberal?
"Yeni bir düzene de geçiyoruz. işçi sendikasının yet-
kisiz kalması dolayısıyla, toptusözleşmesiz bir düzeni
kurma çabaianmız son şeklini almış ve çalışanlanmıza
duyurulmuştur... Toplusözleşme olmayan bir ortamda
düzenli, sağlam temellere ve oiağapüstü durumlarorta-
ya çıkmadıkça işyeıiehmızde iş güvencesine dayalı bir
düzenlemeye kayuşmuş bulunulmaktadır.."
En büyük holdinglerimizden birinin, bir büyükfabrika-
sının dergisınden, işçilere seslenen genel müdürün ko-
nuşmasındanyaptığımızbualıntı,çağdaşlaşan(!), globa-
leşmeye uyum sağlayan(!), gümrük birtığine hazırC), Ba-
tı demokrasilerınin liberal ilkelerini benimsemiş(!) işveren-
lerimizin, sendikalaşmaya, işçi haklanna, demokrasiye en
son yaklaşımlarının bir küçük örneğini oluşturuyor.
Aynı işletmede düzenlenen bir yemekli toplantıda ise
işçilere seslenen işletme müdürü, "artık işyerinde işve-
ren-müşteri-işçi üçlüsünün arasına sendikanın sokul-
mayacağını, sendikalaşmaya izin vermeyeceklerini, bu-
nun bir ştrket poütikası haline geldiğini" beitrterek işçi-
j lerden sendikadan istifa etmelenni istryor.
i Bu konuşmadan sonraişletmeşefiişçiler arasında tek
tek dolaşıp, sendikadan istrîayı kabul edip etmediklerini
soruyor. Sonunda sendikadan istifaetmemekte direnen
işçiler işten atılıyor.
Selüloz-iş Sendikası tarafından, atlan işçileradına açı-
lan dava dosyasından alınmış söz konusu gelişmelerin
fotokopi belgeleri elimde. Ancak son yıllar ve aylarda
bütün özel sektörümüzde benzer olaylar çok sık yaşan-
dığından, çoğunlugu kapsayan birgenel uygulamadasa-
dece bir işyen ve işletmeyi, yoneticilerini burada teşhir
etmek istemedim.
Türkiye'de bir yandan sendikal haklann kullanılabildi-
ğı kamu işletmeleri hızla özelleştiriliyor. Diğer yandan da
çağdaşjığa, dünyaya açılmaya soyunmuş işverenlerimiz
işyerierini sendikasıztaştırıyor. Yeni açılan en modern, en
çağdaş ve en verimli işletmelerin hiçbirinin kapısının
önünden sendika geçemiyor.
Her gün televızyonlarda şovmenlik yapan, demokra-
si, insanlık dersleri veren ünlü iş adamlanmızın holding-
lerinde. yeni açtıklan uluslararası en büyük işletmelerde,
sendika üyesi olduklan öğrenilen işçilerin, yüzlercesi bir-
den hemen kapının önüne konuluyor.
12 Eylül'den önce. özel sektörde kayrtlı ekonomide ça-
lıştınlan ışçılerımizınyaklaşıküçtebirisendikalı, toplu pa-
zarlık hakkından yararianabıliyorken, bugün bu oran on
beşte bire kadar ınmiş bulunuyor. Kayrtlı ekonomide 4
milyonayaklaşan işçi çalışandan sadece 250 binden bi-
raz fazlası sendikalı.
Bunlar nasıl liberal? Nasıl demokrat? Bu kafalarla çağ-
daş olduklannı nasıl düşünebiliyor, Batı iş dünyası için-
de, eşit koşulllarda yer almayı kendilerine nasıl hak gö-
rüyoriar?
Batı dünyasının ıçinde, liberal düşüncede, burjuva ah-
lakında, bu çağda. sendikaya üye oldu diye işcistnı işten
atabilecek işadamı bulunabilir mı?
Bizde 18. yüzyılm vahşı kapitalst düzenini acımasızca
uygulayanlar, medyadaliberalizmin, demokrasinin, insan
haklanmn havarısı olarak reklam edilirier. Yaptıklannın
hesabının sorulması söz konusu değıldir. Çünkü medya
dünyası, holding patronlan. sendikasızlaştırmada, işçi
atmada, taşeronlaştırma uygulamalannda şampiyonlu-
ğu kapmış pozisyondadırtar.
Tencere dibin kara. seninkı daha kara.
Siyasetçilerden, işçinin, sendikalizmin arkasındayer al-
maları beklenir değıl mi?
İki büyük liberal partimizin en son seçim hazırlıklanna
bir bakın. Yıldız adaylannı çağdaş liberalizmin gerekleri-
ne sırt çevırmış ünlü işveren adaylar yanında, ırkçı, mili-
tarist. asker kökenli, şeriat, tarikat yanlısı adaylarla dol-
dunma yanşındalar. Bir diğer yanş da ırkçı, şeriata, tari-
katlara ödün vermiş partilerle kimliklerine bakıimaksızın
seçim ittifakı yapma çabası.
Laiklikten, liberal ilkelerden, kimi değerierden ödün
verilmesıne katlanamayan kimi sıyasetçiler, kirlenmenin
boyutlan karşısında çözümü siyasetten kaçmakta, isti-
fada buluyor. Kirli, köhnemiş siyasete alternafrf, çağdaş
liberal degerlerle ortaya çıkanlar da aynı kaygılana. se-
çim ittrfakı adına. ırkçılığın. şeriatın en uç boylan ile bu-
luşmakta bir sakınca görmüyor.
Bi2de ikiyüzlü yaşam çok geçerlidir. Bir yandan tari-
katlardan güç alıp, diğer yanda çağdaş geçinmek, hiç-
bir değere saygılı olmadan, herkesı pırden idare etmeye
kalkışmak, günümüz porıtikacısının Özal'dan aldığı ders.
ÇiHer Batı'ya dönük, gümrük birliğinin ateşli savunucu-
su. En son seçim ittifaklannda ve aday listelerinde mili-
tarist, ırkçı, tarikatlarla buluşmuş bir parti ve yönetim an-
layışına kucak açmış bulunuyor.
Mesut Yılmaz, herkesi bir şemsiye artında toplama
projesi ile aynı yolun yanşçısı oluyor.
Türkiye'de sadece sol gerileyip çizgisinden ödün ver-
medi. Türkiye'de solun eriyip gitmesi kadar tehiikeli, bel-
ki daha da tehlikeli bir başka şey oldu:
Türkiye'de çağdaş burjuva, demokrat, liberal eridi; li-
beralizmin, burjuvazinin nimettenndenyararianan, kütfet-
lerinın hiçbirine katlanmayan dejenerebiryapı doğdu.Ya-
tınmın, üretimin yerine. rant, vurğun, yotsuzluk, talanzen-
ginleri geçtikçe, liberal ideoloji, liberal partilş: ilkelerini,
değerierini yitirdiler. Evet, işverenı, siyasi lideri, partisi ile
bunlann hangisi liberal?
Çimento savaşı Kare
Ö ERM.
Gazıatr.ep Sar jr*a
iı Holding) IRumelı Holding)
IRAK
Sabancı ile Uzanlar birbirine düştü
Çimentoda
realitv showEkonomi Servisi- OYAK
ile Sabancı Grubu'nun or-
taklığmdaki Iskenderun Çi-
mento Fabrikası ile ilgili ola-
rak Gaziantep Çimento Fab-
rikasrnın sahibi Uzanlar'a
ait Interstar televizyonunda
bir süredir yayınlanan haber-
ler. Sabancı Grubu ve OY-
AK'ı harekete geçirdi. Iddi-
alarla ilgili olarak dün bir ba-
sın toplantısı düzenleyen Sa-
bancı Holding Çimento Bas,-
kan Damşmanı Ayduk Çe-
lenk, OYSA* Iskenderun Çi-
mento Yönetim Kurulu Baş-
kanı Avni Avhan \e Genel
Müdür Muzaffer Arslan,
Interstar'm ıddialanna elle-
rindeki belgelerle yanıt ver-
di. Ancak Interstar yetkiltle-
rinin de katıldıgi basın top-
lantısı, karşılıklı tartışmalar-
labaşladı.
Çelenk, televizyonda ya-
yınlanan haberlerde. fabri-
kanın ürettiğı çımentolann
yaklaşık 8 kilogramlık bir
eksiğinin bulunduğu yolun-
da iddialar bulunduğunu be-
lirterek çimento torbasının
ahndıgı inşaattan kendileri-
nin de 16 ayn torba aldığını
ve yine aynı noterde ölçtür-
düklerini ve TSE'nin ölçü-
lerine uygunluğun ortava
çıktıgını kaydetti. Çelenk,
lskendenın'dakı bazı koope-
ratif yöneticilerinın de bu
yayınîara alet olduklannı be-
lirterek. aynı kişılenn lnter-
star'a gönderdikleri dilekçe-
de bu yayınlann kaldınlma-
sını istediklenni, ancak dik-
kate alınmadığını ifade etti.
Çelenk. birçimentotorba-
sından, torbaya zarar verme-
den çimento almanın müm-
kün olduğunu da ifade ede-
rek aynca lnterstar" ın sahibi
Uzan Grubu'nun Gaziantep
Çimento Fabrikası'nin da
yönetımini elınde bulundur-
duguna dikkat çektı.