Katalog

1EKASIM 1995 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 13 ANKARA kulisi fc JŞIKKANSU Sizi de bekliyoruz T ürkiye Mühendıs ve Mimar Odaları Bırlığı (TMMOB), 1-2 aralık tarihleri arasında bır sanayi kongresi duzenledi. Yanlış okumadınız. "sanayi"kongresı. Hâlâ bu ulkede "sanayileşelim" dıyenler var, sızın anlayacağınız. Küresetleşen dunyada, düşüncelerını yuvarlayıp, sıfır numara çıkar çembenne teslım olanlar dovunecekler ama, inadına böyle bir kongre yapılacak. TMMOB Yonetım Kurulu uyesı Mehmet Yüksel Barkurt, kongrenin amacına yonelik, köşemıze şu açıklamayı yaptı: "Kongre için şöyle bir başlık kullandık: 'Rant Ekonomisinden Üretim Ekonomısine Sanayi Kongresi' Ülkedeki rant ekonomisinin pastayı büyütmediğini, mevcut pastanın yeniden yeniden bölündüğünü ve nüfus artışı karşısında da mevcut pastanın daraldığını görüyoruz. Bu noktada birtakım bölüşüm sorunlan çıkıyor. Pasta büyümez ve bölüşüm son derece adaletsiz olursa, böyle bir yapıyı, ancak baskı rejimleri veyahut antidemokratik bir ortamda götürebilirsiniz. Biz, sanayileşme ile demokrasi arasında, ülkenin gelişmesiyle toplumun nefes alması arasında çok ciddi bir bağ kuruyoruz. Bu nedenle de, sanayileşmeye, kalkınmaya özel önem ve ağırlık veriyoruz. Sorunlann, vahşi piyasa dengeleri içinde değil, belli bir plan çerçevesinde kalkınma ile aşılabileceğini savunuyoruz." Kongre, ülke ve dünya "gerçekleri"ni bir kez daha öğrenmek için okul nıteliği taşıyacak. Yeni dünya düzeninın kollannda yaşayan çocuklara önerilir. Doldurduklan sınıfları boşaltıp, yurdümuzun çiçekli bahçesınde koşmaya gelsınler. Mühendisten mühendisliğe Ankara attüst edilmeye devam ediyor. Ankara Anakent Beledıye Başkanı Melih Gökçek, Mithatpaşa Caddesı'nde ecış bucuş koprüyu açtı, altını da kebapçı dukkânlan gıbı garıp küçuk havuzlarla sozde süsledi. Trafiğın her gün değışmesı bıryana, Kızılay Meydanı'ndan. geçen 10 binlenn belkı hıç gözune çarpmadığı bır ıncir ağacının metroya kurban gıttığine degınmıştık. Duyarlı bır Ankaralı mühendıs Berker Ertuna, Ankara Metrosu'na ilışkın belgelere dayalı kımi saptamalannı bize aktardı. Soz, Ertuna'da: "Birazcık yeşillik sağlayan ağaçlann, refüjlerin, meydandaki göbeğin, yayalan koruyan ve disıpline eden yaya geçidi ve bordürierin, ayrıca aydınlatmanın yrtip gitmesi ile Kızılay acıklı ve sefil bir hai almadı mı?" Doğru. Ertuna'yı, dınlemeyı surdurelım- "Kızılay'ı bu duruma iten süreç, Mart 1991'de vurulan ilk kazma ile başlamıştı. Yıllardır Güvenpark'ta dikili olan 'ınşaat bılgı panosu na lütfen bir bakınız. Kızılay'daki istasyon inşaatınm Nisan 1995'te, yani altı ay önce bitmiş olması gerektiğini göreceksiniz. Ama, bitmedi ve yakın gelecekte biteceği de yok. Peki, bir istasyon inşaatınm böyle beş- altı yıl sürmesi mi gerekir?" Surmemesı gerekiyor. Bu da dogru. Ertuna'nın dığer belıriemeleri şoyle' "Lütfen, yine aynı panoya bakınız. Sözleşme bedelinin 52 milyon dolar olduğunu göreceksiniz. Bu, elbette ki, inşaatın Temmuz 1992'de başlamış olan ikinci aşamasının bedeli. Bir de daha önceki 18 milyon dolariık ilk aşama bedelini eklerseniz, Kızılay işinin sözleşme bedelleri toplamı, eder 70 milyon dolar..." Ertuna. bu bedelın bır istasyon için makul bır bedel olup olmadığını kestirmekte zorianabıleceğımızı söyleyip, ekledr "Kızılay'da, biri Ankara Metrosu'nun diğeri de Ankaray denilen öbür raylı sistemin istasyonlan ortak olarak yapılıyor. İhalede Ankaray yüklenicisi, kendisine ait Kızılay Istasyonu'nu, 7.5 milyon marka (yaklaşık 5.3 milyon dolara) yapacağını belirtmişti. Metro yüklenicisinin kendi istasyonu için teklifi ise, 12 milyon 150 bin dolardı. Kısacası, her iki bedeli toplasanız, eder yaklaşık 17.5 milyon dolar. Halbuki, nedense, bu istasyon inşaatlan kendi ihalelelerinin kapsamından çıkartıldı ve yalnızca kendisinden teklrf alındığı pazarlık' usulü ile yapılan göstermelik bir ihale sonucunda yine metro yüklenicisine tam yüzde 300 fazlasıyla toplam 70 milyon dolara bağlandı. Bu, işin, Kızılay inşaatı boyutu." Kısacası Ertuna. raylı sıstem işlerinin bütunundekı 100 mılyonlarca dolariık usulsuzluk ve sakıncalı teknolojık ödün savlarına dıkkat çekıyor. Dar gelırlı kesımı ezen 5 Nısan Ekonomik Istıkrar Tedbırlerı'nı savunarak, "toplum mühendisliği" yapanların kulaklan çınlasın. Ulkemızde "problem odaklan" çoook... Aypınö Olacak iş değil yani. Ciddi ciddi memteket sorunlan üzerine tartışılan haber toplantısı sırasında, damda dolaşmanın ne âlemi var? Yapraklannı henüz duşürmüş ıhlamur ağacının üzerinde kışlayacak hali hiç yok. Sabahın körü de değil, beslenme saatını çoktan aşmış olmalı. Kiremitlerde zıp zıp hopluyor. Sımsiyah başı bir sağda. bır solda. Bak, bak. dığer dama geçtı. Kuyruğu da alacalı ha Gensine baktığında kibirienıyor. Bizim hüsnü kuruntumuz değil. Şöyle bir ardına göz attığında göğsündekı tüyler kabarıyor, inanın. İlahi alakarga. Doruklarda olduğunu sanıp da. alt tarafı damda gezınen kuyruğu alacalı karga. Yaşamın küçük ayrıntılannı anımsattın bize. Malvarlığı komisyonu TBMM Lıderler ve Yakınlannın Malvarlıklarını Araştırma Komisyonu Başkanvekih, CHP'li Atilta Hun'un. Komısyon Başkanı DYP'lı Haluk Müftüler ın Başbakan Tansu Çiller'in malvarlığının araştırılması konusunda alınan karariann gereğinı yerıne getırmedığıni açıkladığı gündü. Atılla Hun'a. "Bu kararlann uygulanmadığından yeni mi haberdar oldunuz?" diye sorduk. Hun, "Belliydi böyle olacağı. Adım adım savsakladılar işleri" dedı ve şöyle konuştır "Komisyonun almış olduğu kararlann mutlaka gereğinin yerine getirileceğini ahlakı açıdan düşünüyordum. Kestiremediğim olay buymuş meğer. Paıiamento adına denetleme yapıyoruz, karar alıyoruz. Karariar, komisyon başkanı tarafından yerine getirilmiyor. Bu, ahlaki bir sorundur. Bundan önceki aylarda, Tansu Çiller'in para transferlerini nasıl yaptığının Merkez Bankası'ndan, Hazine'den sorulmasını kararlaştınyoruz. Antalya'daki Aytaş adlı turizm şirketinde Başbakan'ın eşi Özer Uçuran Çiller'in yasaya karşı yaptığı hilelerin, sağlam belge ve bilgilerle birlikte Turizm ve Maliye Bakanlığı'ndan sorulmasını kararlaştınyoruz. Ama, komisyon başkanı, bu kurumlara gerekli soruları sormuyor. Biz bunlan, birkaç gün önce farkediyoruz. Işi bu noktaya getireceklerini düşünemiyordum. Müthiş bir skandalla karşı karşıyayız." CHP yönetiminin, geçmişte ya da son gunlerde, komısyondakı görevı ile ilgilı kendisine birtelkinde bulunup bulunmadığını soruyoruz. Hun. "Hayır, ne üzerine gidin, ne de gitmeyin gibi bir telkin olmadı. Siyasi kimliğiT; bir yana bırakıp, olaylara bir pariamento üyesi olarak nesnel olarak bakıyorum" yanıtını verıyor. Hun'un kaygılarına katılmakla birlikte, açıklamalanndan ıki noktaya ulaşmak olası. CHP yönetımi. DYP ile koalısyonda olduğu için pek olayın üzerine gitmemiş. Bu, bir. Ikıncisı, Tansu Çiller'in para transferlerının nasıl yapıldığı, komisyonun aldığı karar gereğı, Merkez Bankası ya da Hazine Müsteşarlığı'na sorulsaydı ne olurdu? Bu girışimden, belki de "hiç" çıkacaktı. Çünkü, Merkez Bankası Başkanı Yaman Törüner ile Hazine Müsteşarı Ayfer Yılmaz, bugün DYP'den mılletvekıli aday adayı. Bırbırını ağırlayan ınsanlardan olumsuzluk beklenebılir mi? Başbakanımız Tansu Çiller, Time dergısının. "Bir kadın olarak erkek egemen toplumdaki başarınızı nasıl açıklıyorsunuz" sorusuna, şu karşılığı vermış: "Ben, kendimi bir kadından çok, bir insan olarak, değişıklik getiren biri olarak görüyorum. Fakat, ben aynı zamanda bir anneyim, insanlanna anne sevgisi veren biri. Elbette anne otoritesini de..." Annedir. Sever de, döver de... Dikkat ettinız mi? Bebelerimiz, zorda kalınca "Anneeee" diye ağlama alışkanlığından vazgeçıyorlar. Yakınma Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı çalışanları, köşemize bir mektup gönderdıler. Müsteşarları Kutiu Türker'den yakınıyorlar. Türker'ın uygulamaları konusunda şu orneklen sıralamışlar: -"Ya haksızlık yaparsam" kaygısıyla aylarca bakanlık lojmanlarını boş tutmak - Bakanlık bürokratlannı "eşkıya" olarak ilan eden bir sendikanın yöneticileriyle görüşme yapmak ve müfettiş incelemesinde olan bir konuda sendikaya yetki sözü vermek. - Derece ve kademe terfilennı yakın ızlemeye alıp, sendika uyesı memuriar ıçın ozel ınceleme yapmak. - Adı çeşitli yolsuzluklara kanşmış, bu nedenie görev yerleri değiştirilen bazı iş müfettişlerinin çeşitli girişimlerie eski görev yerierine döndürülmesine göz yummak. - Bakanlık harcamaları ile ılgili faturalan bürokratlara ödetmek; Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın da katıldığı törenin düzenlendiğı salonun faturasının ödenmemesı talimatını vererek. Büyük Ankara Oteli Müdürü'nü, bakanlığı icraya verme noktasına getırmek. Savlar, devam ediyor. Epey uzun bır lıste. Sayın Türker, ne dersıniz? Personelinız sızden neden bu kadar rahatsız? KATKIDA BULUNAN: ECE TEMELKURAN KİM KİME DUM DUMA BEHIÇ AK ÇİZGÎLİK KÂMtLMASARACl HARBİ SEMİH PORO\ m UF. 1 GADDAR DAVUT MRi hi RTCEBE VBCÜS MECUŞLBR. ME&Ud £VHE /&tr ETTfLBR.'. *2r£*%££ Var/ft.- S/ZATI Seç/ne*. BULUT BEBEK MRAYÇtFTÇİ MIRMIRLAR LĞLIRDURAK lYı yA LERİN UAR V PE EJt 9 FE! 6v"6 6İR Z ---[BRYA h T TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKA\ 18 Kasım [ KÛCÜK MOZART PARISTE. 1763'TE 8UGÜN, BABA LEOPOLD MOZAKT, KI2I VEO6- LUyiA PA/Z/S'£ UlAŞTt. MARIA ANW(JÎ) VE W0Lf. 6AU6(7) USTİlN YABADIUÇU ÇoCUKLA&bl VE İLK IÜİ ftSERİNMÜ/İ AN &ABALAR1H Ç Ç ,MÜZ/KÇİ OLAN &ABALAR1H- OAkl ALMIŞLARDt AVIUJPA'DA KONSee TURU YAPAU MOTAeTLAR HER YE£O£ İLSl TOPLUYO&IARDI. PHeiSTE, XV- LOUIS'NİNSAHAYINDA VEZDlKCegl KONSEfZ ŞAŞKIUUK yARATMIŞrr.. BİR AW, AUZAL/M MÜZİSYEN OLAN KIZLAR! PA BİR ŞAZM SOYLEMİŞ- LER \/£ İVOLfGAAIG ONLARA KIAV- 'SENLE EŞUK STMlŞTt. ıMANtLMAi'A- CAZ OLAU, DAHA ONCe 8U ÇARKtYt HIC DUVMAMIÇ OLMASIYDl! ^MEDENİ AZİZ EFENDİ 169S'TB BÜ&ÜKI, BESTECİ 2lZ_£F€NP'/,S3 YAflNPA_İSTANBUL' A ÖLPU. MEDiNE'DE DC6MUÇ OL- DUĞUSJDAN 'MEDeUÎ'Abl VERJLEM A2IZ SFENDl, SES/A//H GÜ2ELUĞI A/E- OENIYLB OSMAfJU SteAY/NA AUU- MIŞ, EĞITİM VE Ö&ZEUİM GÖ2- uûfrû. TAimeuR.l ur ve PıyAno ÇALAN AZİZ. EFeNPİ'NlN O/M YAPlTLARl &SINDA.4O KADAH DA 3Û2Eİ. ŞARJCISI SüLUNMAKTAplR.. İfTE, OULARPAH BİR.I • " tCBREM EYLE, AtESTTtAJE K1L 8'R NİGÂH ÇARÂgİÇ SÜZLUSÜtyO Ç£fM-İ Sİ*İH*