Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
> KASIM 1995 ÇARŞAMBA CUMHURlYET SAYFA
EKONOMI
[ürkîve-ABD
KonseviKuruluvor
lANKARA(AA)-
Turkıye'yı "gelişmekteolan
10 pazardan bıri" olarak
ihn eden ABD ile ihşkiierin
daha hızh bir şekılde
gelişûrilmesi amacıyla, her
iki ülkenin resmi ve özel
sektörlerinin birlikte yer
alacağı "ABD-Türkıye Iş
GelHtirme Konseyi"
karuiacak
ÇEAŞ işçisine
memup zammı
• ANKARA(Cumhurtyet
Bürosu) - Enerji ve Tabiı
Kaynaklar Bakam Şinasi
Altiner. ÇEAŞ'ta çah^an
işçilerİT) 9 aydır
sonuvjlandınlamayan
toplusözleşme
gorüşrnelerinin anlas.mayla
noktalanması için girişim
başlattt. Enerjı \e Tabii
Kaynaklar BakanhğYnın.
yöneümıne ei koyduğu
Çukurova Elektnk AS'de
(ÇEAŞ) çalışan yaklaşık 800
işçinin ikretlerine memur
maaşlanna yapılan ortalama
yüzde 53 düzeyindeki artıs,
oranında zam verilmesi
önensinde bulunduğu
ögrenildi.
ÖİB: Tersanelerî
devretmedik
• EkonomiSenisi -
ÖzeUeştinne Idaresi
Başkanlığı (ÖİB). Haliç ve
Camiaitı tersanelerinin
işletme hakkın\ devralacak
olan \e sendıka
Önderliğinde kurulan
Gestaş'ın bir pilot şirket
olduğunu belirterek devir
için önkoşul olan bes, yüz
Hyeri çahşanının en az
yüzde 51 hisseye sahip
olması şanının
gerçekleştnemesı halinde
kira sözles.mesi ve devir
teslim işleminin
yapılmayacagını bildirdi.
Vakıfbank -
Sanvva aniaşması
• İSTANBUL(AA)-
\'akıfbank, Japon Sanvva
Bank önderliğinde
uluslararası lbbankanın
oluşturdugu
konsorsiyumdan 50 milyon
dolarlık sendıkasyon kredisi
sağladı. Krediye ilişkin
anlaşma, Vakıfbank Genel
Müdürü Fehmi Gültekin ile
Sanvva Bank Genel Müdürü
Yutaka Kitamura tarafından
dün Istanbul'da imzalandı.
ÎTO'da güçlü isimleri kendi adaylanymış gibi lanse etmelerine karşın 81 komiteden 1 Tini kazanabildiler
MÜSİAD'ınkurnazhğıtutmadı
BENCE
İZZETTİN ÖNDER
CANAiN SOYSAL
Istanbul Ticaret Odası'nda önce-
ki gün yapılan meslek komitesi se-
çimlenni fıyasko bir sonuçla kaybe-
den \e 81 komitenin yalnızca 11 ta-
nesini kazanabilen Müstakil Sana-
yici ve Işadamlan Derneği'nin
(MÜSlAD). seçimden önce bazı
firmalan haberbile vermeden aday
gösterdiği belirlendi. MÜSİAD ta-
rafından aralanndaTatko D15 Tica-
ret AS ve Bahçıvan Gıda Sanayii
gibi fırmalarla bıriikte Necat Yir-
înibeşoğlu ve Refik Seven'in de
bulunduğu isimlerin desteklendigi-
nin açıklanması. bu kişi ve kuruluş-
larda da şaşkınlık yaratlı. MÜSl-
AD'ın. aday listelerinde bu isimle-
reyer vermesi. "seçmeni etkileme
c.abası"' olarak yorumlandı.
Bahçıvan Gıda Sanayii AS Y6-
netım K.urulu Baskanı ve Istanbul
SanayiOdası (İSO) Yönetim Kuru-
lu Başkan Yardımcısi Erdal Bahçı-
van. 21 "inci meslek komitesı olan
Ya|. Peynır ve Yoğurt'ta MÜSİ-
AD" ın kendılenni desteklemelen-
nin mümkün olmadığtnı söyledi.
Bahçıvan. bunu ılk kez duydufunu
dakaydederek. MÜSlAD ile arala-
nnda bir ilişkmin söz konusu ola-
mayacağınıbelirtti.
Bu arada Tatko Yönetim Kurulu
Başkanı Alp YalmaıT m tTO Yöne-
tim K.urulu Başkanı Atalay Şahi-
noğlu'nu telefonla arayarak. MÜ-
SİAD'm desteğı konusunda haberi
olmadığını ve bu gelışmeden son
derece üzgün oldugunu bıldirdiği
kaydedildi. Tatko Dıs. Ticaret
A§'nin. 4"üncü meslek komitesi
olan Sanayi Matnulleri Ihracatçüa-
n Komitesi'nde MÜSÎAD tarafın-
dan desteklendig,i, dernek tarafın-
• MÜStAD
tarafından Tatko
Dış Ticaret AŞ ve
Bahçıvan Gıda
Sanayii gibi
firmalarla birlikte
Necat
Yirmibeşoğlu ve
Refik Seven"in de
bulunduğu
isimlenn
desteklendiğinm
açıklanması, bu
kışi ve kuruluşlarda
da şaşkınhk yarattı.
MÜStAtKBaş-
kan» Erol Yar&r.
Istanbul Sanayi Odası 'nda Refah \n gölgesi yok
AHMETCELÎK
Istanbul Ticaret Odası (ÎTO) meslek komitesi se-
çimlennde grup çalışmasıyla yönetimi ele geçirme-
ye çalışan Müstakil Sanayici ve t^adamlan Derneği
(MÜStAD) tstanbul SanayiOdası"ndaki(tSO) se
çimlere örgütlü girmiyor.
İTO meslek gruplan seçimlerinde grup çalış-
ması \aptiklanni kabul eden MÜSlAD yetkili-
leri bugün ba^layacak olan tSO meslek komite-
si seçımleri konusunda herhangi bir çalıı,ma yap;
madıklannıbelirttiler. Sözkonusu seçimlerde MÜSl-
AD üyesi olan bazı gruplann kendi meslek komite-
lerine seçilebilmek için çalışma yaptıklannı belirten
yetkililer. buçalışmalann tamamendernekten bağım-
sız olarak yapıldığını vurguladılar. İSO'daki meslek
komitesi seçım çah^malannın daha çokyenilenmev-
le ilgılı olduğunu belirten İSO Yönetim Kurulu Bas,-
kan YardımciM Erdal Balrçtvan. ticaret odasında ya-
$ananlannİSO'da olma>acağınadikkatçekti.lSOta-
banının farklı oldugunu belirten Bahçıvan, sana-
yi odasında böyleVvlere izin vermeveceklerini
kaydetti.
Ticaret odasına üye bazı işletmelerin sanayi
odasına da üve olduğu belirtilirken, dolayısıyla
MÜSlAD üyesî gruplann İSO'da da yer aldıgı. an-
cak bunların etkın" olmadığı belirtiliyor. Bugün Is-
tanbul Sanayi Odası'nın merkezbinasında gerçekles,-
tirilecek olan meslek komitesi seçirnlerinde toplam 53
meslek komitesinin 321 üyesi belirlenecek.
dan oda önünde olu^turulan danış-
ma bürolanndaki aday listelerinde
yer alıyordu. Aynca. Yumurtacılar
Meslek Komitesi"nde Necat Yirmi-
beşoğlu \e Refik Seven'in haberie-
n olmadan MÜSİAD'ca desteklen-
diklerinin lanse edilmelennden ra-
hatsızlık duyduklan gözlendı. ITO
çevTeleri. MÜSİAD'ın buhareketı-
nın güçlü olan firmalan destekliyor
gibi gözükerek, tarafsız firmalann
oyunu almava çalışmak olarak yo-
rumlanabileceğini belırtıyor.
İTO BaşkantŞahinoğlu. sonuçlar
bellı olduktan sonra \ aptığı açıkla-
mada. MÜSİAD'ın kazandığı 11
komitev i "başan" olaraknitelendi-
nrken. "Bcn 16 komitekazanacak-
lannı bekiiyordum ve bunu ba§an
olarak oörü>ordum. Ama Mİ'Sİ-
AD buna ulaşamadı. Mne de ilk se-
fer için, başan olarak nitetendirile-
bitir" ^ektinde konus.w. Bu arada
MÜStAD'in önceki günkü İTO
meslek komitesi ve grup seçimleri-
nın ıptali ıçın Yüksek Seçım Kuru-
lu'na başvuracaeı belirtıldı.
MÜSİAD Başkanı Erol Yarar.
dün aks.am ılk sonuçlar alınmaya
başlandığı sıradayapt\ğı açıklama-
da. bu seçimleri kendilennin kazan-
ması halinde bile ıttraz edecekleri-
ni belinerek. seçımlere hile kanştı-
ğını öne >ürdü.
TOBByolugöztiktü
Önceki gün geç saatlerde belli
olan \e 81 meslek komitesinden
b9"unu Şahinoğlu ve onu destekle-
yen gruplannkazandığı seçımler so-
nucunda 20 Kasım'da yapılacak
olan meclis seçimlerinde Şahinoğ-
lu'nu destekleyen üyelerin çoŞ.un-
luğunun mech>e girrneleri hemen
hemen kesinleştı. 24 kasımdaki ıe-
çimlerde ise meclis ve yönetim ku-
rulu başkanlığı seçımleriyle üyelık
seçimleri gerçekle^tırilecek. Bu se-
çimlerde Şahinoğlu'nun yenıden
başkan seçılmesıne kesin gözüyle
bakılıyor. $ahıno|lu. gazetecilerin
TOBB seçımlerinde aday olup ol-
mayacağı yolundaki bir soruyu ce-
vaplandınrken de kendısıne bu ko-
nuda arzular ulaştıiını belinti.
Ancak TOBB ba^kanlıgına ÎTO
Bas.kanı"nın seçılmesinın bir gele-
nekolduğu \ e \alim Erer'in de ay-
nı yolla bu göreve getirildiği hatır-
latılarak. Erez'in milktvekılhği du-
rumunda. Sahınoğlu'nun boşalan
koltuğun en önemii adayy olacağı
kavdedılı\or.
Dünyadablok içi ve bloklar arası bir çekişmenin kaynağı olan sektör Türkiye'de ilgisizliğin kurbanı
Türkiye tarnn yanşnnn dışinda kaldı
OZGCRtLlSOY
Tanm sektörü. dünyadaki ekonomik blok-
lar arasında, hatta bloklar içinde ciddı sürtüş-
melere neden olurken. Türkiye. gümrük bir-
liğı sürecinde de tanmı göz ardı ediyor.
Son olarak. Japonya'datoplanan APEC zir-
vesı, tanmın serbest ticaret kapsamına alınıp
alınmaması ile ılgili tartı^malar yüzünden.
birligin geleceği açtsından tehhkelı günler
yaşadı. Japonya'nm Osaka kentinde bir ara-
ya gelen APEC (Asya Pasıfik Ekonomik iş-
birliğı) üyesi ülkeler, geçen yıl yaptıklan an-
laşmaçerçevesinde ticaret vey atınmların ser-
bestle^tirilmesini öngörürken. Japonya. Çtn.
Tayvan ve Güney Kore, tanmın "hassas sek-
tör" kapsamındaele alınarak. anlaşmadı^ın-
da bırakılmasım savunuyordu. Ba^ta ABD.
• Japonya'da toplanan APEC zirvesi, tanmın
serbest tıcaret kapsamına almıp alınmaması ile
ilgili tartışmalar yüzünden birliğin geleceği
açısından tehlikeli günler yaşadı.
A\ustralya olmak üzere tanm sektöründe
güçlü ülkeler ise. tanmda korumacılıgın ta-
mamen kaldınlmasında ayak diredi. Sonuç-
ta. "•üyeler arasındaki farkhhklarTgözeten.
uçlan açık bir taslak çerçevesinde uzlaşma-
ya vanlmak üzere olundugu bildirildi.
Dünyada amk yalnızca "gıdavetannr sa-
vaştnın belirleyici olduğunu sık stk surgula-
yan SETBİR Yönetim Kurulu Başkanı Do-
ğan Vardartı da tanmın gümrük biriiği kap-
samı dışında tutulduğuna dikkat çekerek.
"Bİ7 hem dışanda kakhk, hem fonlan nere-
deyse sıfıriadık. gümrük biriiği kapsamına
ahnsaydıli, hi{ ohnazsa c^it konıma olanak-
lanndan yararlanabilecektik" dıye konu^tu
21-22. Kasım tarihlennde Dı^ Ticaret Müs-
taşarltgı. Hazine Müsteşarlığı ve Tanm Ba-
kanlığı'ndan yetkililerlerle dıs. ticaret reji-
mindeki eşitsizliklerin giderilmesi konusun-
da görüîjmelerde bulunacaklannı kaydeden
Vardartı. dünyada tanmın yüzde 200-300 gi-
bi oranlarlakorunduğunu ifade ettikten son-
ra şöyle konuştu:
"ĞATT çerçevesinde konıma oranlarmın
zaten 10 yılda sıfırtanması gerekiyor. Diğer
ülkeler de korumaktan bıkti. Ama Türki-
ye'de. öteki ülkelerin 10 yilda sıfırla\acağ>
oranlar şiındiden sıfıra indirildi."
Bütün dünvada koruma sifırlanana kadar
eşit olanaklarla mücadele etmek istedikleri-
ni söyleyen Yardarlı. Türkiye'de büyük bir
potansiyel oldugunu behrterek.e^itkorumay-
la Türk üreticısınin kârlı çıkacağım savundu.
Vardarlı. et ithalatma i?in verilmesi sonucu.
üretıcinin üretimden vazgeçmeye bas.ladıgı-
nı. gelecek yıl bir milyarfık et ve süt ithal et-
mek zorunda kalmacaûını ifade ederek.
"Özellikle hayvaneıhk sektöründe çahşanlar
bir kez«öçettimu bir dahagerig^lmezkr,bas_-
ka ülkeler bu kadar hassasdavıanmakta çok
haklı. çünkü vıkılan yıkılır. Türkiye'de d«
tanm ve ha\>^ncılıksektörü \ıkılı>or* dedı.
Batı Demokrasisimn
Olası Dönüşümü
insanların olduğu gibi uluslann politikalan da ken-
di çıkarları doğrultusunda oluşur. Söz konusu çı-
karlar ise uygulanan ekonomik sistemin hâkim be-
lirley'ıci etkisi altında şekillenir. Batı toplumlan, ka-
pitalist üretim ilışkilerinin belirgin sonuçlarını yaşar
ve yansıtırlar. 19. yüzyıl emperyalizminden günü-
müzde savunulan ve uygulanan küreselleşmeye
kadar tüm politika ve uygulamalar, kapitalist üre-
tim ilişkilerinin sonuçlandır.
Batı toplumlan, güçlü bir akım olan aydınlanma
felsefe ve dönüşümünü de yaşamış bulunmakta-
dır. Aydınlanma felsefesi, dinsel dogmalar yerine
aklın gücünü ortaya çıkarmıştır. Bu muazzam güç,
bilimde ve sanatta büyük ilerlemeler yapılmastna
neden olmuştur. Ancak bu atılım ve kazanımlar,
ekonomik alandaki sömürünün algılanıp bunakar-
şı çıkılması yolunu açamamıştır. Bunun çok çeşit-
li nedenlerinden biri de belki de bizzat düşünsel iş-
lev ve taaliyetlerin güçlü ekonomik kaynakların et-
kisi ve hatta denetimi altında bulunuyor olması ola-
bilir. Politika, her zaman güçlü gruplann etkisinde
kalmış ve onların iktidan açık ya da gizli savunul-
muştur. Klasik demokrasinin ilk sözcülerinden Ef-
latun da devlet yönetimini bilge kişilere bırakmış-
tır. Zira ekonominin 0 döneminde hâkim sınıf, bil-
ge kişilerden oluşuyordu.
Batı'nın bugünkü demokrasi anlayışı, bir üstya-
pı kurumu anlayışından öteye geçmemektedir.
Böyle birgelişmeçizgisi. kendi koşulîan içinde faz-
la yerilemez. Çünkü üstyapı kurumu biçiminde al-
gılanan "kurumsal demokrasi", şimdiye dek olduk-
ça iyi kazanımlar da sağlamıştır. Gelir dağılımı, is-
tihdam, eğitim ve sağlık konularında tüm topium
açıstndan olumlu sonuçlar alınmıştır. Olumlu so-
nuçların alındığı bu altın çağda Batı, kurumsal de-
mokrasi kavramını ve işlevini sorgulamamıştır. Sö-
mürgecilik konusu da Batı lehine çatıştığından do-
layı demokrasi bağlamında gündeme getirilmemiş-
tir.
Ne var ki bugün demokrasi, zorlu bir sınav ver-
mektedir. Demokrasi mücadelesinin şimdiye dek
ekonomik mücadele olarak görülmemiş olması,
ekonomik olanaklann, dikkatleri başka noktalara
çekebilecek düzeyde olması ile açıklanabilir. Bu-
gün işler sıkışınca, klasik demokrasinin işlevi ve
gücu de kaçınılmaz olarak sorgulanacaktır. Zira gi-
derek daha büyük halk yığınlan üretim dışına atıl-
dtkça demokrasi tartışmalarının içeriği de gündem-
de birinci sırayı işgal ediyor olacaktır. Bu içerikte,
temel altyapı kurumları. üstyapı kurumları aîeyhine
alan kazanacaktır. \şte bu noktada demokrasi ile
sol düşüncelenn kaynaştığına şahit olacağız. Bu-
nun adı ise asla "yeni demokrasi" olamaz. Böyle
bir açılım, dünya deneyimleri ile zenginleşen solun
ve demokrasi olgusunun yeni yorumlarını işaret et-
mektedir.
GünümüzTürkiyesi' ndeki kaybolmaya yüz tutan
demokrasi ve solun yerinı, giderek yükselen bir
tempoda, yeni ya da yenıden canlandırılan akım-
lar almaya başlamıştır. Bunların tartışılabilmesi için
bence yukandaki basit düşünceleri göz önünde
bulundurmak yararlı olur.
ÇtFTÇt DOSTU SADULLAH LSUMİ
Pamuktatrilyonlarca liralıkvurgun
M
eclis'te geçen gün belki de cumhuriyetin
kurulduğu tarihten bu yana görülmemiş bir
skandal yaşandı. Başbakan Tansu Çiller,
DYP grup salonundan çıkarken kendisine
yaklaşan TARİŞ, ÇUKOBİRÜK ve ANTBİRÜK yöne-
ticilerine bazı bakan ve milletvekillerinin önünde ha-
karet etti... Hatta kovdu!..
Hükümetin yanlış uygutamaları yüzünden sanayici
ve tüccar tarafından sömürülen milyonlarca çiftçimi-
zin haklarını koruyabilmek için sorunlannı anlatmaya
gelen kooperatif temsilcilerine "Gidin kardeşim... gi-
din... bir daha da gelmeyin..." diye bağırdıL
Bu beklenmedik tepki karşısında herkes şaşkına
döndü... Türkiye çapında saygmlığı olan ve 30 milyo-
na yakın çiftçiye ömür boyu hizmet veren kooperatif
yöneticileri de şok geçirdi!..
Kooperatif yöneticiierinin Ankara'ya kadar neden
geldikleri belliydi. Başbakan Çiller de bunu çok iyi bi-
liyordu. Türkiye'nin her yanında geçimini pamuktan
sağlayan 4 milyon insanımızperişandı... Hükümetin de
katkısı ile aldatılıyordu, kandınlıyordu!.. Biryıllıkemek-
lerinin karşılığını üç-beş sanayici ve tüccar acımasız
biçimde sömürüyordu.
Çiller elbette bu acıklı gelışmeleri dinlemek ısteme-
yecekti... Çünkü, kendisi sömürülen milyonlarca çift-
çinin yanında değil, karşısındaydı... Onları sevmıyor-
du... Sömürü düzenini de destekiediğini açıkça gös-
teriyordu...
Uretict, ikinci sınıf vatandaş
Sanayici ve işadamlanna sonuna kadar
açık olan kredi musluklan, çiftçinin kuruluş-
tarına tamamen kapalrydı. Tüccar kredi
isterse faizler düşüyor.. çiftçi isterse
yüzde 198'lere kadar çıkıyordu...
TARİŞ, ANTBİRÜK ve ÇUKO-
BİRÜK'in zaten güçsüz olan
malı kaynaklan, takviye gel-
meytnce kısa sürede tı-
kandı. Üreticılerin ısrarı-
na rağmen, Çiller dü-
şük faizli kredi sağ-
lamaya yanaş-
madı. Yüksek
faizli kredilere
de birliklerin da-
yanmagücü yoktul..
Bu nedenle birlikler
•10 günden beri pamuk
alamaz hale geldi. Tüccar
ve sanayici de rakipsiz kaldı-
gı için. fiyatlan aşağıya çekme-
ye başladt. Peşin paraya ihtiyacı
olanüreticiler de çaresizlik içinde pa-
muğunu düşük fiyatla tüccar ve sana-
yiciye satmak zorunda kaldı!..
Sanayici ve tüccar bastınyor
Pamuk bölgelerinde tam anlamı ile büyük bir "eko-
nomik facia" yaşanıyor!..
Ege bölgesinde geçen yıl pamuk 48 bin liraya ka-
dar çıktı. Bu yıl da TARİŞ, alımtan 42 bin lıradan baş-
lattı. Parası bitene kadar da aynı fıyattan almaya de-
vam etti. Bu arada tüccar ve sanayici de pamuk ala-
bilmek için fiyatlan 42 bin liranın altına çekemedi.
Ancak, TARİŞ'in peşin ödeme gücü kalmadığı an-
laşılınca tüccar, pamuk fiyatlarını 37 bin liraya kadar
düşürdü. Çukurova ve Antalya'da da durum Ege'den
farksızgelışti...
ANTBİRÜK alım yaptığı süre içinde 42 ile 43 bin li-
raya satılabilen pamuk, son bir hafta içinde 34 bin li-
raya geriledi. Çukurova'da ise pamuk alımlan 36 bin
lira ile başladı. Hatta bir ara yükselme eğilimi göster-
di. Ne yazık ki, ÇUKOBlRÜK'te de para bitince tüc-
car, fiyatlan 26 bin liraya çekti!..
Hükümet, bu arada biıiiklere düşük faizli kredi sağ-
lasaydı, üretici bu tatsız gelişmeleri yaşamayacaktıL.
Milyonlarca üreticinin sömürülmesine yol açan bir
başka neden daha var. Pamuk ithalatı serbest. Kapı-
lar ardına kadar açık... Ister kaliteli ister kalitesiz, iste-
diğiniz kadar pamuğu yurda sokabilirsiniz...
Ancak, ihracatın yollan tıkalı... Bir kilo pamuk ihraç
edebilmeniz için 60 sent fon ödemeniz gerekiyor. 60
sent ise 30 bin lira... 30 bin lirayı ödeyebilmek için ya
pamuğun kilosunu üreticiden 15 bin liraya alacaksı-
nız ya da dış piyasalarda 80 bin liraya alacak enayi
müşteri bulabıleceksiniz...
Eskici, buzdolabını zoraki geri aldı
remıyor..
lece sonuçta gene kayt
car ve sanayici oluyorL
Üreticılerin fonun kaldınlması için hükümete yaptı-
ğı baskı uzun süre sonuç vermedi. 60 sent-
ten 20 sente düşürülmesi için hazırlanan
kararname ise tam iki ay önce hazır ol-
duğu halde, Resmi Gazete'de an-
cak birkaç gün önce yayımlanabil-
di...
Artık, hem çoktan iş işten
geçmişti... Hem de 20 sent
fon bile çok yüksekti...
Üstelik, uygulamalar-
da her yıl sürekli de-
ğişiklikleryaptığı-
mız için dış pi-
yasalarda Tür-
kiye'ye güven
ka!mamıştı...Bu ta-
rihten sonra dış bağ-
lantı yapmak da çok zor-
du...
A
ğustos ayında bır eskici
dükkânından, çalıştığı işyeri için 6
milyon lira ödeyerek pembe
renkli polıüretan küçük buzdolabı alan
okurumuz Serpil Kirpikçi,
buzdolabının soğutmadtğını fark
etmış. Kirpikçi. şikâyetini hemen
eskici dükkânının sahibi Erhan
Çrttçioğlu'na bildırerek buzdolabının
değiştirilmesıni ya da parasının iade
edilmesini istemiş. Çiftçıoğlu'nun iki
üç gün süresınce kendisini oyaladığını
belirten Kirpikçi, daha sonra
buzdolabını görmek uzere bir tamirci
yollamayı teklif ettiğini söyledi.
Tamircınin de uzun süre gelmemesı
üzerine. telefon numarasını alarak
tamircıyi bizzat kendisi çağıran
Kirpikçi, buzdolabının buzluğunda
delik oldugunu öğrenmiş.
Deliğin kapatılmasına karşın
buzdolabı yine soğutmamış. Bunun
üzerine Çıftçioğlu'nu tekrar arayan
Kirpikçi. buzdolabının çalışmadığını.
geri alınmasmı istemiş.
Aradan birkaç ay geçmesine karşın
Çiftçioğlu'nun konuyla ügılenmemesi
üzerine bizi arayan Kirpikçi, buzdolabtnın
hâlâ çalışmadığını vurgulayarak parasını
geri almak istediğini söyledi.
Okurumuzun şikâyetini iletmek üzere
Erhan Çıftçioğlu'nu aradığımızda, eski
buzdolaplan için hiç kimsenin garanti
veremeyeceğini söyledi.
Tamirci yollayarak buzdolabındaki
arızayı gidermeye çalıştıklannı ifade
eden Çiftçioğlu, "Aradan birkaç ay
geçti, bu kadar süre sonra
buzdolabını geri almam mümkün
değıl" dedi.
Buzdolabının ilk alındığı günden
itibaren soğutmadığını hatırlatmamız
üzerine ise buzdolabını satmadan
önce çalıştırarak kontrol ettiklerini,
herhangi bir anzası bulunmadığını
iddia etti.
Yıliarca kullanılmasına karşın,
soğutma işlevini gören, teknik
anlamda bir sorunu bulunmayan
bırçok buzdolabı bulunduğunu
hatırlatarak okurumuzun da böyle bir
buzdolabına sahip olmak istediğini
yineledtk.
Eskiciden bile alınmış olsa
soğutmayan bir buzdolabının
kullanılamayacağını yinelememiz
üzerine Çiftçıoğlu. buzdolabını alıp
okurumuza parasını iade etmeye
yanaştı.
Ama aradan bir hafta geçmesini
karşın, Kirpikçi'ye parasının ancak
yansı olan 3 milyon lira iade edildi.
Çitfçioğlu. paranın yansını ise bir dahaki
hafta ödemeyi vaat etti. •
Arçelik'in jesti sevindîrdî
850 bin ton pamuk ne
olacak?
Türkıye'de pamuk üretimi 2 milyon
ton civarında. Bugüne kadar TARİŞ 145
bin, ÇUKOBİRÜK 70 bin, ANTBİRÜK de
30 bin ton pamuk alabildi... Sanayici vetüc-
cann da satın aldığı pamuk miktan 900 bin ton
olarak tahmin ediliyor.
Bu duruma göre, üreticinin elinde 850 bin tondan
fazla pamuk var... Eğer, hükümet birliklere düşük fa-
izli kredi sağlamazsa veya gecikirse birkaç gün için-
de tüccar fiyatlan daha da aşağı çekecek ve üreticiler
850 bin ton pamuğu dünya fiyatlannın en az 20 bin li-
ra altında satmak zorunda kalacak!..
işte... TARİŞ Pamuk Biriiği Başkanı Mehnnet Baka-
noğlu, ANTBİRÜK Yönetim Kurulu Başkanı Sabri
Özen, ÇUKOBİRÜK yönetim kurulu üyeleri, Rama-
zan Şenel, Fuat Çaçan ve arkadaşları eğer görüşe-
bilseydiler. Başbakandan pamuktaki bu soygunun
önlenmesini isteyeceklerdi. Amaçları, yardım ve iane
istemek değil, tüccar ve sanayiciye verilen düşük fa-
izli kredilerden kooperatiflerin de yararlandınlmasını
sağlamaktı...
Başbakan'a sorunlannı iletebilseydiler pamuk üre-
ticileri belki bir şeyler kazanabilecekti. Ama, gözüken
o ki, üreticinin hakkı olan trilyonlarca lira tüccar ve sa-
nayicinin kasalarına akmaya devam edecek...
HULYA GENÇ
•socao» Cad 39.41
^/oâîu.'tSTAMSUL
6IÎOSC6
511 O7 51
Y
aklaşık 4 yıldır kullanmakta
olduğum Arçelik Leydi
1700 marka bulaşık
makinesi arızalandı.
Problem, makinenin devamlı su
akıtıyor olması idi. Yetkıli servisi
çağırdık ve makine tamire alındı.
Aradan 15 gün geçtikten sonra
makınemiz tamir edildıği söylenerek teslim
edildi.
Fakat makineyi çalıştırdığımızda aynı
problemin devam ettiğini gördük.
Aynı ışler bir kez dahatekrarlandı,
fakat anzaya bır türlü çözüm
bulunamadı. Bız de durumu
Arçelik'in Kadıköy Bölge şefliğine
ilettik. Ünalan'dakı servis
aracılığıyla makine tekrar
incelemeye alındı. Aradan yaklaşık
2 hatta geçtikten sonra Arçelik yepyeni bir
makine ile makinemizi değiştirdı.
Kemal Kiş/İSTANBUL
Danıştay Dergisi abonelere ulaştmlacak
B
en alışılmışın dışında araştırmacı yazın
ve yaylmlartüketicisiyim. Danıştay
Başkanlığı'nın önceleri yılda 4 kez, son
yıllarda betirsiz zaman aralıkları ile
yayımladtğı "Danıştay Dergı'sı"nin 1994
yılından bu yana abonesiyim.
1994'ten bugüne kadarki yayınlan ısrartı
yazışmalarıma karşın elde edemedim. Hiçbir
yükümtülüğüm olmadığı halde
'Danıştay Hizmetlerini Güçlendirmle Vakfı'na
250 bin lira bağışta bulunma zorlamasını
yerine getirmeme karşın 89'uncu ve daha
sonraki sayılara hâlâ
ulaşamadım. 1994 ve 1995 yılı abonelik
ücretlerini de ödediğimi
hatırlatmak isterim.
Süreyya Dirim/BOLU
O
kurumuzun bize göndermiş
olduğu şikâyet mektubunu
görünce büyük bir şaşkınlığa
kapıldığımı söylemeden
geçemeyeceğim. Süreyya Dirim'in
mektubuyla birlikte yollamış olduğu
belge niteliğindeki ekler, abartısız bir
dosya dolduracak kadar çoktu.
Süreyya Dirim'in gerçekten
araştırmacı yazın ve yaytmlar
tüketıcisı oldugunu kanıtlayan bu
belgeler. devlet kuruluşlannın ise ne
kadar ağır çalıştığını bir kez daha
gözler önüne seriyordu. Süreyya
Dirim'in sahip olmayı istediği
'Danıştay Dergi\eri'ri\ niçin hâlâ
alamadığını öğrenmek üzere Danıştay
Yayınlar Daıresi Müdüriüğü'nü aradık.
Danıştay Yayınlar Dairesi Müdürlüğü
Genel Sekreter Yardımcısı Ali
Öztürk'le görüştük. Konuyla ilgili
olarak açıklama yapan Oztürk,
Danıştay Dergisi'nin 89. sayısının
maddi yetersizlikierden dolayı bır süre
basılamadığını hatıriatarak basımın
bitmesi durumunda tüm abonelere
dağrtım yaptlacağını söyledi.
Gecikmelerden abonelerin niçin
haberdar edilmediğini sormamız
üzerine Öztürk, "Bu bir gecikme
değildi. 20 temmuz itibanyla
çalışmaya ara verdik. Bunu da tekrar
bütün abonelere haber vermek bize
ek bir külfet getirecekti" dedi. Kısa bir
süre içinde tüm abonelere bu sayının
postalanmış olacağı sözünü verdi. •
1