Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15 KASIM 1995 ÇARŞAMBA
12 KULTUR
3 6 . U H İ S L A R A R A S I S E l A K t K F t L M F E S T İ V A l l ' H I Pi A R D 1 N D A N
ALtmIskender^ Çmt ^Postacrnm
ASLl SELÇL'K
36. Uluslararası Selanik Film
Festhali'ne t3-12kasım)buyıl
düny anın 30 değışık ülkesınden
(.\zerbav can. Litvanya. Almanya,
tngihere. Çin, Irlanda, Amerika,
ttalya. Japonya. Fransa, Türkiye.
Hollanda. Yunanıstan. Brezilya. Rusya,
Tayvan. Belçıka. Hong Kong.
Macanstan. Norveç, Portekiz.
Mekstka. İran, ls\içre. Arnavutluk.
Bulganstan. Poionya...) toplam 108
yönetmenin. 183 filmi gösterildi.
Çok sayıda yönetmen ve yapımcı yeni
yapıtlanrsı sınemaseverlere sunma
olanağını buldu.
Yukanda adı geçen ülkelerden 26 film
yönetmenı. 19 yapımcı ve 44 gazeteci,
Yunanlı 54 film yönetmeni. 23
yapımcı ve 200 gazeteci festivali
izledı.
Sinemalar festıval izleyıcileri ile dolup
taştı. bu yılkı bilet satışlannda artış
oldu. 2l.50Obılet satıldı. 35.000 kişi
festrval fılmlenni izledi.
* 36. Uluslararası Selanik Film
Festivali'nın büyük ödülii "Altın
İskender'ı (50.000 S>
yönetmenlığinıHe Hianjun'un yaptığı
"The Postman" (Postacı) adlı Çin filmi
kazandı. "Gümüş İskender" ödülü
(30.000 S) ıse Hollandalı yönetmen
Robert Jan VVestdijk'ın "Littte Sister"
(Küçük Kızkardeş) fılmine verildi.
Uluslararası yarış.manın diğer ödüllen
şöyle:
En iyi yönetmen: Japon Makoto
Shinozaki, "Okaeri" adlı filmiyle.
En ıyı senaryo: "HeartofStone"
(Tas,ın Yüreğn adh Alman filminın
senanstı Claus \\ibrandt ile
"Guiltrip" adlı lrlanda filmınin
F
estivalin büyük ödülü "Altm İskender^i yönetmenliğint He
Hianjun'un yaptığı "The Postman" (Postacı) adh Çin filmi kazandı.
"Gümüş îskender" ödülü ıse Hollandalı yönetmen Robert Jan
Westdijk'in "Little Sister" (Küçük Kızkardeş) filmine verildi. En iyi
yönetmen ödülünü ise Japon Makoto Shinozaki. "Okaeri" adh filmiyle aldı.
yönetmen-senaristi Gerard Stenbridge
arasında paylaştınidı
En lyı erkek oyuncu: Karim Dridi'nin
"Bye Bye" (Fransa) filmindeki rolüyle
Sami Bouajila'ya. en i> i kadın oyuncu-.
Claude Mourieras'ın "SaUe Gosse"
(Pıs Çocuk) filmindeki rolüyle Anouk
Grinberg'e \erildi. En iyi sanatsal
katkı ödiilünü Lıtvanya-Almanya oriak
yapımı olan Sarunas Bartas'ın "The
Corridor" adlı filmi kazandt.
* Ulusal yanşmada en ıyı film ödülünü
Dimitris lndares'ın "Like a Prairie
Cock in V\\oming" (Wyoming'de Bir
Çayırlık Kıışu Gibi) kazandı En iyi
yönetmen. "The \Vmgof the F h "
(Sıneğin Kanadı) filmiyle Christos
Siopahasoldu En ıyı ilk film. ses
ödüllerini yine "Like a Prairie Cock in
\\\oming" aldı. Senaryo ödülü. "Life
onSale"ın (Satılık Hayatl senanstlen
Fotini Siskopouktu-Pmdmmos Savidis
ve "VVith a Cry" (Feryatı filmınin
senaristı Vassiİiki Hiopotıkou arasında
payla^tırıldı.
En iyi belgesel ödülünü "Tanah Lot*"1
La Pan'os Bournias. en ly i görüntü
Lefterîs Pavlopoulos v e yardımcı kadın
oyuncu (E\ı Carabatsou) Yorgos
Karypidesın "Be«itched"
(Büyülenmıs.) fılmine \enldi.
En iyi erkek oyuncu Dimitris
Ale\andris (\Vith a Ery). kadın oyuncu
Dimitra Hatoupi tLıfe on Salet.
yardımcı erkek oyuncu \kis
Sakellariou (Life on sale) oldu En iyi
müzik ödülü DİTnitris Papadimitrou'ya
(Life on sale). sanat yönetmenliği
Anastasia Arseni'ye (The Hours).
kurgu ıse Panos Papakv riakopoulos'a
(The Wing of the fiy ) venldi.
'ijluslararası film eleştirmenlerinden
olusan F1PRESC1 jürisi. uluslararası
yanş^nada yer alan Japon film
yönetrnenı Makoto Shinozaki'nin
"Okaeri".
Ulusal yan^madakı N. unanlı
\assiliki lliopoulou'nun "With a Cry"
\e "*New Horizons" (Yenı L'fuklar)
bölümündeki Rakshan Bani-Etemad'ın
"The Blue Veiled" (Mavı Önülü Kadın)
adlı İran filmine en iyi film ödüllerini
verdi.
* Yunanlı Film Eleştirmenleri Derneği
ıse StavrosTsiolis'ın "The Lost
Treasure of Hun.it Pacha" (Hurşit
Paşa'nın Kayıp Hazinesi) ve
deneysel bır fılm olan. Costas Sfikas'ın
"Paul Klee's Prophette Bird of
Sorrövvs*1
(Paul Klee'nin Acılannvn
Kehanet Ku^u) fılmlenni ödüllendirdi.
'Felsefe Açısından
Eğitim' semineri
• Türkiye Felsefe Kurumu tarafından
17-18 kasım tarihlerinde Tank Zafer Tunaya
Konferans Salonu'nda 'Felsefe Açısından
Eğitim ve Türkiye'de Eğitim' başhklı bir
seminer düzenlenecek.
Kültür Servisi- Türkiye
Felsefe K.urumu tarafından
\~l-18 kasım tarihlerinde
Tarık Zafer Tunaya
K.onferans Salonu'nda
'Felsefe Açısından Eğitim
\e Türkive'de E^ttnı'
başlıklı bır seminer
düzenlenecek. Cuma günü
saat 10.00'daki loanna
Kuçuradi-
nın açıhs.
konuşmasının ardından
aerçekleşecek 1. Oturuma
îsmail H. Demirdöven
başkanlık edecek. 10.30-
11.00 saatleri arasında
Nejat Bozkurt'un "Febefe
Açısından Eğitim \e
Türkiye'de Eğitim'. 11.00-
11.30 saatleri arasında
Ahmet tnam'ın "Eğitişim
\e Öğütüşüm Olarak
Eğithn'başhklı semıner
sunacaklar. Bunları 11.45-
12.15 saatleri arasındaki
Vehbi Hacıkadiroğlu'nuti
*Özgürlük İçinde Işbiriiğini
Oğretmeyi Amaçlayan
Eğitim" \e 12.15- "
12.45'dekı *Getişmişliğjn
Kriteri Olarak Eğitim'
başlıklı semınerlen
izleyecek. Öğîe arasından
sonra gerçekleşecek 3.
Oturum Harun Tepe
ba^kanUğında toplanacak.
14.30 "da ba^la>acak
semınerin ılki Betül
Çotuksöken'in 'Eğitim
Kavramı Üzerine'
başlığıyla sunuluyor. 15.00-
15.30 saatleri arasında
Ömer Demircan'ın
'Eğitim<kDUM5.45-
16.15 saatleri arasında
AfşarTiımnjin'ın sunacağı
'tyi Bir Felsefe Eğitiminin
ÖnkoşuUan' ve Sıtkı M.
Erinç'ın 'Sanat Eğitiminde
Felsefe' konulanndaki
senıinerlerle ilk gün son
buluyor. Cumanesı eünü
'Türkiye'de Eğitim'
baslığıyla gerçekleşecek 3.
Oturum'un baskanhğını
L'luğNutku üstleniyor.
10.00-10.30 saatlerindeki
ilk semınerin konusu
'Eğitim Sistemimizin
Sorunlan ve Febefe'yı
thsan Turgut sunuyor. İnal
Cem Aşkun'un sunacağı
seminer 10.30-11.00 'Türk
Eğitim Sisteminde
Atatürkçü Kişilik
Yetiştirme Sorunsalı ve
BoyutlanMl 15-11.45
saatleri arasında Bozkurt
Gövenç'in*Milli
Eğitimimizdeki Ikilcmler
Sorunu Üzerine'
semınerinin ardından
11.45-12.15 arasındaki
Arslan Kaynardağ'ın
'Eğitim ve Eğitim
Felsefesinin Türkiye'deki
Gelişmesi'yle seminer sona
eriyor
'SanataEvet 'leAfifeJale Sahnesi 'nedestek
Kültür Ser\isi - Afife Jale Sahne-
si*nin yapımı ıçin TOBAV Istanbul
Subesfnin "Sanata ENet" sloganıyla
AKM'de düzenledığı gece. 30 sanat-
çının katılımıyla gerçekle^ti. Gük;in
Hatıhan <.e Şeref Lmut'un sundugu
gecede. ilk bölümde TOBAY Balesi.
Hürva Aksular. Suat Ankan,NilBer-
kan. Jaklin Çarkçı. Nurten Kolçak
Tezmen, Okta> Keresteci, Boğazıçı
Korosu. Cemalettin Kurugüllü. Ah-
met Öncül. Nurse! Öncül, Erdal
t'ğurlu, Erol Lras. Şafak Yaprak \e
Elizabet de Stefano; ıkıncı bolümde.
Güla> Eralp, Bora Gencer, Ege, Na-
şide Ğöktürk, izeU Çelik. Mine. Der-
\a Köroğlu. Suat Suna. tlhan Şeşen,
Bülent Netiş, Nuh \e Sibel Tûzün sa-
nata evet ıctn sahne aldılar \e çeşıtlı
ar\7
alar. danslar \e şarkılar sundular.
'TOBW lstanbul Subesı eskı Baş-
kanı Orhan Kurtuldu. sanatsız bır
toplumunolama\acağını.TOBAV ın
sanatın ülkemızde \aygınlaşma!-ı \e
yerleşmesı ıçın çahştığmı belırte-
rek."Biz karanhğa hayır. sanata evet
diyoruz"dedı.
TOBAY lstanbul Şubesi Başkanı
Murat Karasu. Afife Jale Suhne-
sı'nın TOBAY'ın gözbcbeğı olduğu-
nu. ancak. sanatsal olarak uzman olan
TOBAY sanatçılarının tıcaretı bece-
remedıklennı. \ ıne de çabalannı sür-
düreceklennı s.öyledı.
TOBAY Genel Ba^kanı TamerLe-
vent de kurumsallaşmanın önemıne
dikkat çektı \e 'SanataEvef ın bırba-
kış açısı olduğunu. sanatın gereklilt-
ğinı içerdiğmı söyiedı. Afife Jale
Sahnesi'nın tamamlanmahinın da
'Sanata Evet'ın önemlı bır gösterge-
M olacagını sö\leven Le\ent, ınsan-
lann desteğının de çok önemlı olaca-
gını behrttı.
Kültür Bakanı Fikri Sa§lar da. ko-
nu^masinda. Kültür Bakanlığına
geldikten sonra "Resmikültür politi-
kasıolmaz,sizsadeceşunlardanzevk
alırsını/ demek insanlan tek tip hali-
ne getirmek olur" dedığınde çok ki-
^ınin kar^ı ç.ıktıgını anlatanık. hu \ an-
lüjin daha önce yapıldığını. ama ken-
dı kültür politikalanmn varolan renk-
lerı bır araya getirmek ve zenginhk-
lerı orta\a koymaya \önehk olduğu-
nu soyledı.
Sağlar bu zenginlıgı ortava çıkar-
mada >ı\ ıl toplum örgutlerının önem-
lı rollen olduğunu \e TOBAV"ın da
bunlardan bırı olduğunu söyledi.
Çağdı^ji unsurlann önlerindekı ilk en-
gelm sanat olduğunu. bılerek sanata-
sanatçıya tükürmekle ı^e başladıkla-
nnı sö>leyen Sağlar. Sanata Evet de-
menın öneminın orta>a s ıktıg.ını. Sa-
nata Evet deme\e de\am etmek \e
sanat toplmnu halme gelmek gerek-
tığim belirrti.
Uyguladıklan proıelenn tamamı-
nm Sanata Evet kapsaını ıcınde oldu-
ğunu ^vlcyen Sağlar. Murat kara-
su'nun "ticâretibeceremivoruz'sözle-
n üzenne. "Sanarı bilmek çok daha
erdemli. Sanatın gvtirdiöi barı^ıgeliş-
tirirsek tkaredt bi/içabmlama\a.ka-
/ıklanıava çalışanlann i'münü kese-
ri7.'" deüı \fıfe Jale SahneM'ntn çok
önemh olduğunu. Kültür Bakanlı-
gı'nın Bayranıpaşa'da açacağı sah-
neyle bırlıkte bır açığı kapatacağını
behrttıkten sonra. özel sektörün de
sanata \ atırımı yapması >çm \ergi tn-
dınmlerı getırecekkrını söyiedı ve
sanatçılara. "Siz bi/im başımızın
tacısınız. hue lazımsınız. t Ikemi/iıı
sizlerc. a>dınlanma\a. demokrasiye.
harısa ihthacı var" dedı. Kültür
Bakanı Sağlar Sanata Evet kampan-
vası ıçin ^tmdılık bır mıhar TL
\ereceklerini. desteklennı ılende
daha da arttıraeaklannı da sövledi
Sanata Evet gecesıne. aralannda
lsm«t Sezgin, Deniz Ba>kal. Tansu
Çiller'ın de bulunduğu bırçok polı-
tıkacı da mesaılanyla kattldılar.
Gecede. katılan sanatçılarla bırlık-
te. -\fife Jale Sahnesi ıçın destek
veren. ba^ta Be^ıkta> Beledıve Bav
kanı A\fer Ata> olmak üzere bırçok
kı^ne de plaketleri venldı.
Genç sinema sanatçısıYıhnaz Zafer'intrajik öliinui
TLRR\N GLRK.\N
Genç ve güzel bır adam öldü. Tıyatro-
dan transfer olduğu sınemada on yıllık
birzaman dihmine sıgdırdığı 30 dolayın-
daki fılmınde özgün kışılıkler sergileyen
YimazZafer'ı yuirdik. Birbuçuk yıl ka-
dar önce geçırdiği enfarktüs tanısıyla has-
taıeye kaldınlan \e beyninde ödem olu-
şarak bıtkisel yasarna giren talihsiz sa-
nstçı.Nok artık.
Sinema oyuncusu eşi Perihan SaN'aş' ın
mınev i desteği ve çabalanylabvraz iyıleş-
rre görülüp e\ ine götürülen Zafer, bu kez
d« kalça kemığmi kırarak yeniden hasta-
neye döndükten sonra karaciger enfeksi-
ycnu. solunum yetmezligi. zatürree, bu-
İa?ıcı sanlık ve kanama gıbi bir insan ya-
şanınm dayanamayacağı sayısız hasta-
İıJarla boğuşmak zorunda kaldı. Zayıf
bmyesi. bu denli çoğul hastalığı kaldıra-
m\ınca. bır yılı aşkın süre hastane oda-
laiııda verdığiyaşam savaşına yenıkdüs-
ti Ve tarifsiz acılar sonaerdi. Geride kah-
rdmuş boynu bükük bir eş, henüz yirmi
a;lıkbır bebek. yanrn kalmış umutlar bı-
rKarak... lçleri burkan çok acı bir yitikti
bu. Yılmaz Zafer'ın daha çok şey vere-
bıecegı en venmli çağındaaramızdan ay-
nışı, 5İnemadünyasınıyasaboğdu. Genç
snatçının sevenleri. hayranlan gözyaşı
dine kapıldılar.
1956 v ılında doğan Yılmaz Zafer, sah-
E dünyasına olan aştn tutkusunun etki-
s.le 1975'te istanbul ŞehirTiyatrosu'na
pdi. Bir süre çeşitli oyunlarda rol alan
snatçı. daha sonra geçüği Gülriz Suru-
rEngınCezzarTiyatrosu'ndaçahşmala-
nı surdıirürken. TV dizisinde oynama
şansını elde edip ekranlarda boy göster-
di. Adını sanat çevrelennde "Parkta Bir
Sonbahar Günüydü" adlı TV dızisıvle
duyurdu. Recep Bilginer' ın senaryosun-
dan Hüsamettin Lnlüoğlu'nun vönettiğı
8 bölümlük dizide. parkta tanışan terk
edilmiş iki yaşlı insanın nostalıık aşkı an-
latüıyordu. Bu hüzünlü kişiler Hulusi
Kentmen'in oynadığı Şadi Be> ve Gülis-
tanGüzey'incanlandırdığı Meserret Ha-
nım'dı. Ergin adındaki bir tiyatro oyuncu-
sunucanlandıranYılmaz Zafer. Meserret
Hanım'ın torunuydu ve Şadi Bey'in to-
runu Sevcan rolündeki Tülay Erçeıin'le
büyük bir aşk yaşıyordu. Ne acıdır ki Hu-
lusi Kentmen de Gülistan Güzey de artık
yasamda degıller.
Tartışılmaz fizigı ve üstün yeteneğiyle
ilgi çeken Yılmaz Zafer"i sinema dünya-
Dul Bir Kadın
sı hemen kapıverdi. Yönetmen Aüf YıV-
maz'ın önerisiyle yapımcı Kadri Yorda-
tap, bu genç sanatçnı "Dul Bir Kadın"
filmiyle sinema dünyasına kazandırdı.
1985"tekibu ilk ftlmin ardından. Atıf Yıl-
maz'ın kadın cinsellıği üzenne kurduğu.
fantastık öğeler ta^ıvan **Adı Vasfıye",
"Aaahh Beünda" gıbi filmlerinde oyna-
yarak kendine sağlam bir yer yaptı. işın
ilginç yanı. bu filmlerın hepsmde de Müj-
deAr'lao>naması\dt. "Dul Bır Kadııı'da.
Suna'nın sevgilisi serüven düs.künü sa-
nat fotoğrafçısı Ergun'u. 'Adı Vasfiye'de
şarkıcınınson aşkı Dr. Fuat'ı. "Aaahh Be-
linda'da Serap'ın tiyatrocu sevgilisi Suat'ı
hep başanyla canlandırdı. Ancak bu rol-
lerde ağıriık. hep crotizm üzcrındeydı.
Ki^iliğı cinsellik yüklüydü. Yılmaz Zafer.
10 yıllık sinema serüveninde zikzaklar
Mcdcezir Manzaralan
çızerekyürüdü. İlk ustası Atıf Yılmaz'dan
sonra Erden Kıral' ın "Dilan" fılmınde
köv agasının oğlu Paşo'vu. Yavuz Öz-
kan'ın "Ateş Üstünde Yürümek" filmi-
nın tıyatro yönetmenini. Ersin Pertan'ın
Kemal Tahir uyarlaması "Kurt Kanu-
nu"nda Malheci Emin Be>'i. Mahinur
Ergun'un "Medcezir Manzaralan"nda
bankacı Zeynep'in eskı sev gıhsı psıkıyaı-
nst Gmit'ı özenlc canlandıraıak savgın-
lık kazanan Yılmaz Zafer. bu dü/evh va-
pıtlanıı v anı sira. ıpe s;ıpa gelmez ucu/ pi-
yasa filmlerinde de ovnamaktan k.\çın-
madı. l^KT yılındakendısı gıbi SehırTı-
yatrosu'ndan yeti^eıı ve yeteneklı bır si-
nema ov uncusu olan Perihan Sav a^'la \ a-
şamınıbırleştırdt Bucvhhktcn.geçcnyil
babasinı hıcbır zaınan tanımayacak olan
oğullan kücuk Yılmaz dünv av a geldı. Co-
cuklukları aynı mahallede geçen. ona-
okulda aynı >ıralarda okuyan, arkadaşlık-
lan. dostluklan uzun y ıllara day anan Y ıl-
maz Zafer-Penhan Sava^ çifti. ortak uğ-
raşlarını pekıs.tirme gereğı duydular 1991
y ılında sinema alanında birîıkte dü>ün-
mek. yaratmak. üretmek. yapıt vermek
amacıyla "\ önetım Fılm ve Reklamcılık
Sirketı' adlı hır kuruluşu gerçekleştvrdı-
ler. Tasanlar üst üste ortayakondu. Zafer
yönetmenlik yapacak. Savaş oyuncu ola-
rak görev üstlenecektt. Tüm bu girışım-
ler. acımasız yoğun hastalıklar yüzünden
güzel bır düs, olarak geride kaldı.
Ydmaz Zafer'in fümleri
1985- "Dul Bir Kadın". "Adı Vasfiye",
"Kahreden Gençlik". "Suclu Gençlik"
1986- "Aaahh Belinda", "Bir Günlük
Aşk", "Dilan", "Genç ve Dul". "Se>TOek
Ne>e Yarar", "Oteldeki Cina\et", "AUı
Dudaklım", "Elma>ı Kim Isırdı". "Da-
yak Cennetten Çıkma"
1987- "Vur Hançerini Kadınım".
"Toprağın Gelini*". "Bir Daha Imut".
"BirYabancı"
1988- "Kızım ve Ben", "Yaşamak".
"Arka Evin insanlan''
19X9- "\cı 'S ıllar". "Medcezir Manza-
ralan"
1991- "Vte^ İstünde Yürümek".
"Kurt Kanunu"
1992- "Bişr-i Harı-ı Bir /amanlar Sar-
hoştu"
199?- " l fuktaBir \ğaç","Kelebekkr
Sonsuza V çar- İskilipli Atıf Hoca"
TY Dızısr.
1982- "Parkta Bir Sonbahar Günü>-
du"
Tiyatfvnun iki
gönüllü eriniyitirdik:
Lütfi Ay ve
Tahir Özçelik
AYŞEGCLYCKSEL
Tiy atro eleştirmenlen
oyunlar olduğu sürece \ ar-
dırlar sanatçılar \ e okurlar
için. İzlediklen oyunları,
jenlıkleri. kongreleri okur-
lanylapaylaştıklan yazıla-
nndakı yaklaşıma göre sa-
natçılan ya kızdınr ya da
se\ indirirler. Okurlar i^e
genellikle bır yapım hak-
kında kendi düşüncelennı
yansıtan eleştıri yazılarını
benımserler Kendi rol al-
dığı ya da kendi izledıği
oyunun dışındakı değer-
lendırme yazılanna ilgı
gösteren sanatçı ya da
okurlann sayısı alabildiği-
ne sınırlıdır. Oysa bir ya-
ş^m bıçimı. parasal kazanç
sağlamasa da profesyonel
bır uğraş. dahası kültür ala-
nında yamanbir disiplindir
tiy atro eleştırmenlığı. Gü-
cünü tiy atro sevgısınden
ve bılgisınden alan...
Lütfi Ay'ı unutmak
olası mı?
Son bir ay ıçınde bir çır-
pıda iki değerli tiy atro
eleştirmenimızi yitiriver-
dik. Sessiz sedasız gidive-
ren bu iki gönüllü tiyatro
erinin kimliğtyle dergi. ga-
zete sayfalarında gömülü
yazılannda kimimiz kars,ı-
laşacağız zaman zaman.
Ama çoğumuz onlan hiç
tanımadık. tanımış olsak
da unutacağız kısa süTede.
Oysa tiyatromuza verdik-
leri hizmet. belgeleriyleor-
tada. Bugün eltmizde Dev-
let Tiyatrolan'nın ilk ku-
rulusundan bu yana yasa-
dığı serüveni ızleyebılece-
ğimız bilgıler v arsa. bu bıl-
gilerin hementümünü Lüt-
fi Ay'ın yıllannı adadığı -
eksık sayılarını bulmak
içın "defineavcılığı'* yaptı-
ğımız- Devlet Tiyatrosu
dergilerine borçluyuz. Bu-
gün uluslararası platform-
da Türktiy atro ele^tirmen-
lennin varlığı \e etkınliğı
kabul edilmis.se. Türki-
ye "nınUIuslararası Tiyatro
Elestirmenleri Birhğı'nın
(1ACT) ilk üyelerindenbı-
ri olmasını sağlayan Lütfi
Ay'ı unutmak olası mı? Ya
Tahir Özçelik? Çoğumuz
burnumuzun dıbindeki tı-
yatroya gitmeye üsenirken.
genç tiyatrolan tanınıa se
destekleme adınahiç bıkıp
usanmaksızın çağnldığı
ber Anadolu kentıne ko-
%an. genç şenliklerin hep
genç kalmıs. gözlemcisı \e
belgeleyıcısı Tahir Özçelik
değil mi? Milliyet Sanat
dergısinınensürekli, tiyat-
ro bağlamında en inançlr
yazarlanndan olan Özçe-
lik" in tanıtmalan v e değer-
lendırmelen onun Anado-
lu'dakı sanat tutkusuna en
yürekten inanan kültür
adamlarımızdan biri oldu-
ğunu gösterir.
Lütfi Ay. Ataç'tan Me-
tin And'a Özdemir Nut-
ku'y a \e bugünün genç ya-
zarİanna ulaşan tiyatro
elestirmenleri kusağinın
"genç" Devlet Tiyatrosu
baglamındaki bır aşama ta-
^ıdır. Tahir Özçelik ıse tav -
samaya yüz tutan tiyatro
kültürümüze getirilecek
canlılığın pe^ınde ko^an,
güzellıklen muştulayan.
her zaman lyımser bir ka-
lem ustast. Ikisi de saglam
bır kültür ve yabancı dil
eğitımı almıs. bılınçli sanat
insanlan..
Lütfi AyTa birkaç kez
yurtdısında birlikte olduk.
Yıllardır tanıdığı ünlü ya-
bancı eleştirmenler arasın-
da saygın bir yeri vardı;
adını - nedense - ancak
"Lutfi" olarak telaffur
edebilselerde...
Kongrelerboyuncakimi'
kez gecede ıki ayn oyun iz-
lerken neden onun kadar
zinde kalamadığına hep
şaşırmışımdır...
'Bize bıraktıklanna '
sahip çıkalım"
Lütfi Ay'ın.kızıyasmda
olmama kar^ın davranışla-
nnda hiç aksatmadığı cen-
tılmenlık. uçsuz bucaksız
tiyatro kültürü \ e son dem-
lerıne dek süren tıyatro tut-
kusu bellegımde yeretmis,-
tir. Tahir Özçelik'i ise hep
tıyatro şenhklerinde. ço-
ğunlukla da açık hava or-
tamlarında anımsayaca-'
ğım. Ünnersiteli gençlenn
içınde. düny adabir amatör
tıyatro şenliğinden daha
mutiuluk verici bir şey ola-
mazmışçasına §en şakrak.
hep güleç. herkesle arka-
da^ \e herkesten genç...
Onlan ölüm ülkesine
uğurlarken, bize btrakıık-
lan kültür belgelerine sa-
hip çıkacagımız. bizden
sonrakilenn de sahıp çıka-
cağı umudundayız. Çünkü
20. yüzyıl Türk tiy atrosun-
da yaşananlar ancak onla-
nn, onlardan öncekılerirr
ve sonrakilenn tanıtma ve
değerlendirme yazılanyla
geleceğe kalacak...
ÎDOB'deilkkez
"Salome"
Kültür Servisi - lstan-
bul Devlet Opera ve Bale-
sı ilk kez ünlü Alman bes-
teci Rıchard Strauss'un bir
eserini repernıvartna katı-
yor. İlk oynanışı 19O5'te
Dresden'de gerçekleşen
'Salome' 90 yıl sonra İs-
tanbullu sanatse\erlerle
buluşuyor. Salome. aynı
zamanda Türkıyede Al-
manca oynayacak ılk ope-
ra olma özelliğini de ta^ı-
yor.
Oscar \Vılde"m yazıldıgı
dönemde de büyük yankı
uyandıranoyunu'Salome'.
Strauss'un olağandısı mü-
ziğiyle ölümsüzlük kaza-
narak opera yazınının baş-
yapıtlan arasına girdı
lstanbul De\ let Opera ve
Balesi'nde cumartcsi akşa-
mı saat 20.00"de perdeleri-
ni açacak olan 'Salome'yi
günümüzün önde gelen
opera rejisörlerinden.
Bonn Oherası Genel Sanat
Yönetmeni Gian-Carlodel
Monaco sahneye koyuyor.
Eserı. Strauss celeneğınv
çok iyi bılen vebugünedek
dünyanın en büyük opera-
lannda'Salome'yipekçok
kez idare etmisolan orkest-
ra ^efi Alexander Sander
yönetiyor.
Dekor v e kostümleri de
yıne uluslararası üne sahip
bır dekoratör, Bonn Ope-
rası basdekoratörü Mıcha-
el Scott'ın haztrladığı ope-
ranın ışık düzeni Ahmet
Defne'yeait.
Salome'de rol alan sanat- •
çılar ZehraYıldız. Suat
Ankan. Udo Holdorf. Me-
lek Çeliktaş. Cemalettin
kurugüllü. Şamıl Gökberk.
Erkan Tezcan. Timur Do-
ğanay. FarukGöker. Ali İh-
san Onat. Kenan Dağaşan.
Kurtuluş Demirperçin.
Nılgün Arda, Bülent Atak.
Ömer Sabar. S Ş
ve Ayhan Kahya.
30 yıl sonra 'Arapsaçı'i.
Kültür Senisi- Dormen
Tiyatrosu. 1995-199(S sezo-
nuna. "Arapsaçı "adlı ko-
medıyle başladı. Haldun
Dormen'in. Kemal Uzun'la
birlikte G. Feydau'nun en
ıyı oyunu olarak nıtelenen
"La Puce a L'oreille" adh
oyunundan, çev irıp uyarla-
dıklan "Arapsaçı"nın de-
korları Osman Şengezer.
kostümleri Güler \ tğit ta-
rafından gerçekleşurildı.
Haldun Dormen"in yanı sı-
ra. ÇiğdemTunç,SuatSun-
5»ur. ^ehnem Özinal, Ate^-
böceği \alçın. Hakan Ök-
ten. Şebnem Sönmez, Ayşe
Çakar. En0n N üksel. Nosi
Nlizrah'uSvfa Zengin. Halit
Ergenç, Gürkan Lygıın ve
Neslihan Yeldan'ın rol al-
dığı Arapsaçı'nda. kocaM-
nın kendtsini aldattığını sa-
narakona bir tuzak hazırla-,
yan ve bu tuzağa kocasınf
dan önce kendisi düşen bir
kadının çevresınde gelise»
komik olaylar anlatthyor. *
"Arapsaçı". Dormen Tis
yatrosu'nda 30 yıl önce
•'BitYeniği" adıylaoynan-
mistı. Haldun Dormen. de-
ğiştırdiklen ve yenider
uyarladıklan oyunun eski-
sine oranladaha sıcak oldu
ğunıı söy leyerek, en büyül
farkın. kendısi dısında bü
tün kadronun değışmesı o'
dueuııu söylüyor ve oyun
30 y ıl önce oynadıklan A
tan Erbulak ve diğer büyi
ustaları anımsıyor. Dc
men. şu anda birlikte çal
1
tığt gençlerle çahşmakt
da büyük zevk aldığını
hepsmın de parlak oy un<
lar olduğunu söylüyor.