20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31EKİM1995SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOM İfadamları Mersin Lnaıu'nı istiyor • MERSİN (Cumhuriyet)- Mersiniî sanayiciler ve işaamlan. Mersin Linanı'nın hem kapısitesinin arttınlmasını hert de kendileri tarafindan işlenlmesini istiyorlar. Bu korudakı yaklaşımlannı Cunhurbaşkanı Süleyman Denirel'e de anlatarak destk isteyen sanayiciler, "TCDD'nın limandaki yükeme-boşaltmalan sıraMnda skandal boyıtunda olumsuzluk yaşamvor" savındalar. Currhurbaşkanı Demirel'i önceki gün konuk eden işadımlan. ziyareti fırsat bileıek Mersin Limanı ve havaalanının yeri konısundaki görüşlerini dilegetirdiler. Işadamlan "Ha.'aalanının Adana Karstas'ta yapılmasına karşyız" yazılı pankartla Currhurbaşkanrna ilk mesijı yolladılar. Fındık ihracatı düştü • TRABZON (Cumhuriyet) - Türkiye'nin en önemli ihracat kalemlennden bırini oluşturan ve son iki yıl rekor kıran fındık ihracatında önemli bir düşüş gözleniyor. Fındık ihracat sezonunun ılk 50 gününde yüzde I2"lik bir düşü$ gerçekleşti. Fındığın dünya borsalanndaki satış fiyatı da düşüş gösterdi. Karadeniz Fındık İhracatçılan Birliği'nden ahnan rakamlara göre l eylülde başlayan fındık ihracat sezonunun ilk 50 gününde 42 bin 974 tonu l W5 ürünü olmak üzere toplam 47 bin 776 ton iç fındık ihraç edildi. Bu ihracattan 156 mihon 511 bin Qf>0 dolar dövız gırdisi sağlandı.. Çay antık geçindirmiyor • RİZE(AA)ı-Dogu Karadeniz Bölgesi'nde 210 bin dolayında üreticinin uöraştığı çay tanmının. üreticilenn yüzde 85'inin 1 ila 5 dönüm gibı yetersiz çaylığa sahip olması nedeniyle artık istenen düzeyde geçime katkı sağlamadığı bildirildi. Doğu Karadeniz Bölgesi'nde 760 bin dekar alanda çay tanmı ile ugraşan 210 bin dolayındaki üreticinin yüzde 85'i. 1 ila 5 dönüm . çaylık alana sahip bulunu\ or. Çay üreticisi ailelenn. sınırlı ekim alanlan nedeniyle, elde ettikleri gelirlerin yıl boyunca yapacaklan harcamalara yermediği belirtiliyor. ŞİRKETLERDEN •SABAN DIŞ TİCARET'in Türkiye temsiîcilıgini yaptığı Grant's. scotch viskide geçen yıl ünlü rakiplenni gende bırakarak dünya dördüncüsü oldu. • LOFT Jeans'ın reklam işlerini Asist Halkla İlişkiler üstlendi. • ELİDOR 11 Kasım- 1 Aralık tarihlen arasında. üç büyük kentteki bazı alışveriş merkezlerinde müşterilerin ücretsiz oiarak saç anaîizlerini yapaçak. • T İ TÜNBANK Istanbul'daki 18. şubesini açtı. • MOTOROLA cep telefonlannda daha uzun konuşmayı sağlayacak olan Lithium pilini piyasaya sunacak. BESAN Besin Sanayi, Çapamarka'yı satın aldı. • RAY SİGORTA acentelertoplantısı Antalya Belek'te gerçekleşti. • başladıgı Philips" Matchline telev izyonlannı rüketiciyle tanıştırma turlan düzenliyor. • ILUSOY OTOMOTİV Expofreight Fuan'nda ziyaretçilerine Ayşegül Aldinç konseri sundu. • LMVERSAL SİGORTA Abaküs Eğitim Sigortası isminde çocuklann güvenliğini amaçlayan yeni bir sigorta sistemi başlatıyor. • LOGO gramer bilgisi yerine kelıme bılgisini artırmayı amaçlayan yeni. bir Ingilizce eğitim programı başlatıyor. Yatınm değer artışı sıralaması, "500 Büyük Sanayi Kuruluşu" araştırmasını çürütüyor Sanayîde 'biiyiikHik9 aldaücıEkonomi Servisi - Büyük ölçüde üretımden ranta kayan sanayi kuru- luşlannın, finansal getirileri dışın- da bırakılarak sadece yatınm ve- rimliliği açısından değerlendiril- meleri, Türkiye'deki sıralamayı önemli ölçüde değiştiriyor. İSO ta- rafindan yayımlanan Türkiye'nin en büyük 500 sanayi kuruluşu sıra- lamasında, yüksek orandaki faali- yet dışı gelirleriyle üst sıralarda yer alan özel sanayi kuruluşlannın. yatınm verimliliğinde daha alt sı- ralara düştükleri gözleniyor. Amenka'da bulunan Stern Ste- wart adlı uluslararası danışmanlık kuruluşunun Türkiye tejnsilcisi LBA Yönetım Danışmanlık. Tür- kiye'deki büyük sanayi kuruluşla- nndan ÎMKB'de ışlem görenleri üretim dışı gelir ve giderlerini ha- riç tutup sadece üretımleriyle elde ettikleri yatınm deger artışlanna göre sıralamaya tabi tuttu. Repo, Hazine bonosu ve devlet tahvili gi- bi üretimle ılgili olmayan kalemler dildcate alınmayınca İSO sıralama- sından İMKB işlem görenler ara- sında ilk sırada olan Petkim bu ye- rini korurken. 500 büyük içinde 2. olan Arçelik 4,'lüge, 3. olan Erde- mir 1O.'luga indi. İSO sıralamasın- İMKB'de yer aian sanayi şirketlerinin rant dışı j^& * ı v gelirlerine gör%Mk 10 İSO Yatırımın Şirket sıralamasındaki değer artışı yeri (milyon TL) ^ f Ö T J T L , Petkim Petro< Ofisi Tofaş Oto. Fab. Arçelik Ege Biractlık Aksa Akrilik Netaş Telekom Erciyes Biracılık Tat Konserve Erdemir 1 21 4 2 29 5 18 27 46 3 27.653.408 J £jL 27.238.306 P t K 27.182.062 ) U, 19.072.220 J /^\\ LL 14.396.728 J f IJ// jT 13.013.017 . " S j , ff 10.220.784 *, _ .,_. . / r 8.593.438İ^JH^^^^HH ~8.546.772~m^^^^^HH 7.915.788 H H H H H H P ^ da 46. olan Tat Konserve yatınm değer artışında 9.'luğa. 30. olan Er- ciyes Biracılık da 5.'liğe yükseldi. Şirketlerin performanslannı se- ne sonunda elde ettikleri kâr mik- tanna göre değerlendirmenin bü- yük bir hata oluğuna dıkkat çeken LBA Yönetim Danışmanlık Genel Müdürü Levent Beriker.kendileri- nin şirketlerin performanslannı de- ğerlendirme yönteınlerini şöyle açıkladı: "Şirkerin bilançosundan esas faaihetleri ile ilgili olmayan tüm gelir ve giderleri çıkanyoruz. Böylelikle bilanço temizlenmiş olu- yor. Daha sonra şirketin elindeki • ABD'li bir uluslararası danışmanlık şirketinin, İMKB'de işlem gören sanayi kuruluşlan arasında bono. repo gibi faaliyet dışı gelirlerini değerlendirme dışı bırakarak yaptığı sıralama, ISO'nun "500 Büyük Sanayi Kuruluşu" araştırmasından çok farklı sonuçlar ortaya koyuyor. kaynaklan ne kadar verimli kul- landığına bakarak perfbrmansını değerlendi rijoruz." ABD'dekfStern Stevvartadlı ku- ruluşun Türkiye'deki temsilcisi oiarak çalıştıklannı ifade eden Be- riker, özellikle Türkiye'ye yatınm yapmak isteyen ABD'li ve diğer yabanoyatınmcılann Türkiye'de- ki sanayi şirketlerinin bilançolann- da büyük yer tutan faaliyet dışı ka- zançlarla hiç ilgilenmediklerini söyledi. LBA Genel Müdürü. elin- deki sermayeyı Hazine bonosu ve- ya repo gibi finansal araçlarda de- ğerlendiren sanayi kuruluşlannın Türkiye'nin kaynaklarının israfına neden olduguna dikkat çeke- rek."Törkiye"deki tüm sanayi ku- ruluşlan kaynaklannı en \erimli şe- kilde üretimde kullansalar 5.5 mil- yon kişiye daha istihdanı olanağı açılırdı" şeklinde konuştu. Türkiye'deki sanayi kuruluşlan- nın ellerindeki kaynaklarla çok yüksek mıktarda kazanç sağlaya- bildiklerini, ancak bunun değerlen- dirmelerindeartı değer olmadığına işaret eden LBA Sermaye Piya_sa- lan Araştırma Müdürü Cmit Öz- dende "Reel ekonomidc repodan ve>a diğer menkul kı\metlerden kazanılan gelir kaynak gelir oia- rak kullanılmaz. Bunlar sürekli kayıt dışı bırakılır. Tabii sektö- rünüze bağlı. Bir bankacı için menkul kıymetler kaynak oiarak değerlendirilirken bir sana>ici için o şekilde değerlendirilmesi mümkün değildir" dı>e konuştu. Borçlanmalannın zorlaştınlması ve ücret düşüşünün sonuç vermesi bekleniyor KİT'ler 1996'da kâra geçecek ANKARA(AA)- Türkiye'de birçok sorunun nedeni oiarak gösterilen ve son yıllarda sürekli zarar eden KlT'ler. sonunda kâra geçıyor. Kamu lktisadi Teşebbüsleri'nin (KlTl 1996 ynlında dönem kânnın 31 rrilyon 721.2 milyar lira olacağı hesaplandı. Bu yılı 30 tnlyon 620.9 milyar lıra zararla • kapatması beklenen KlT'lerin, geçen yılki zaran 84 tnlyon 439. l milyar lira olmuştu. KlT'lerin kâretmesinde en önemli etken. Uluslarası Para Fonu'nun (IMF) performans kriterleri çerçevesinde borçlanmalannın zorlaştınlması ve reel ücretlerdeki gerileme. 1996 program verilerine göre özelleştirme kapsamındaki KtT'lerin de aralannda bulunduğu toplam 50 KİT'ten 28'inln kâr etmesi, 22'sinin de zarar etmesi bekleniyor. Kâr edecek KlT'ler arasında ilk sırayı ise 41 trilyon 316.7 milyar lira ile PETKİM alıyor. TCDD ise 42 trilyon lirayla zarar eden KlT'ler arasında birinci durumda. 1996yılındaTürk Telekom'un 21 trilyon 37.1 milyar lira. DHMl'nin 12 trilyon 486.2 milyar lira. TEDAŞ'ın 11 tnlyon 276.1 milyar lira. Etibank'ın 9 trilyon 798.2 milyar lira kâr edeceği hesaplandı. Gelecek yıl özelleştirme kapsamındaki Petrol Ofisi'nin 12 rrilyon 585.1 milyar lira, Türk Hava Yollan'nın 5 trilyon 226.9 milyar lira kâr etmesi öngörülüyor. Özelleştirme kapsamındaki Sümer Holding'in önümüzdeki yıl dönem zarannın 9 trilyon 55.2 milyar lira. TÜPRAŞ'ın 16 trilyon 407.9 milyar lira olması bekleniyor. KlT'lerin dönem kar-zararları milyon TL. KlT'ler MKEK ASİL ÇELİK SEKA ETİBANK T.KÖMÜR İŞLT. TEAŞ TEDAŞ TPAO BOTAŞ İGSAŞ TÜGSAŞ TÜRK ŞEKER TARIM1ŞLT. DMO TÜVASAŞ TÜDEMSAŞ TÜLOMSAŞ TELEKOM DHMİ PETKİM POAŞ THY SEK T.DENİZCİLİK İŞLT. D.B.DEN.NAKLIYAT ÇİNKUR DITAŞ ÇİTOSAN Dönem kârı 2.202.866 539.024 3.414.888 9.798.227 4.238.641 2.824.288 11.276.135 4.611.983 1.366.649 5.168.397 397.973 2.417.328 1.691.761 1.645.353 21.267 280.392 776.774 21.037.159 12.486.282 41.316.748 12.585.164 5.226.937 15.732 3.501.203 1.144.883 352.748 427.061 2.829.929 KÎT'ler Dönem zaran TAKSAN TÜMOSAN TDÇİ GERKONSAN T.TAŞ KÖMURÜ TEMSAN TMO ÇAYKUR TEKEL TZDK TCDD POSTA İŞLT. SÜMER HOLDİNG PETLAS TESTAŞ TURBAN TÜPRAŞ ORÜS EBK YEMSAN T.GEMİ SANAYİ K.BAKIR İŞLT GENEL TOPLAM 259.337 233.673 8.186.871 208.284 21.262.761 67.036 94.299 2.437.739 1.633.274 5.564.483 42.042.411 4.673.793 9.055.272 2.308.341 1.205.107 399.093 16.407.979 1.351.244 2.702.697 817.848 643.116 119.860 31.721.267 Işçinin kıdemi tüketiliyorANKARA(ANKA)-Özel sek- törde yaşanan hızlı işten çıkaıma- lara bağlı oiarak istihdanı edilen- lerin oldukça bü\ük bir bölümü- nü "kıdemsizJer"oluşturuyor. Bu durum kendısinı en çok deri. in- şaat \e turizm sektörlerinde gös- teriyor. Türkiye lşveren Sendikalan Konfederasyonu'na üye işyerle- rindc yapılan araştırma. özel sek- tör işçisinın profilini orta\a çıkar- dı. Ağaç. cam. çimento. deri, gı- da.inşaat. kâğıt. kimya. metal. şe- ker. tekstil. toprak\e turizm ol- mak üzere 13 sektörü kapsayan araştırmayla özellikle bazı alan- larda işçilerin büvük bölümünün düşük kıdemde olduğu saptandı. Kıdemi 5 yıl ve daha az olan ça- lışanlann oranı yüzde 45.1 diize- yinde bulunuyor. Bu oran deri sektöründe yüzde 90.9. tunzmde yüzde 81.6. inşaat alanında yüz- de 80.9'a ulaşıyor. Toprak sektö- ründe çalışanlann yüzde 63 "ü. gı- da sektörü çalışanlarının yüzde 58.3'ü beş yıl ve daha aşağı kı- demdeler. Tersane işçileri kıdem tazminatlannı alamama tehlikesiyle karşı karşıya olduklannı savunuyorlar ^Hisseden geçtik, kıdem elden gîdiyor' CANAN SOYSAL 5 sendika yöneticisi tara fından kurulan Gemi Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin (GES- TAŞ). özelleştirmede satın aldığı tersanelere hissedar olamayan işçileri. şimdi de kıdem tazmınatı endışesi sar- dı. Tersane işçileri. Özelleş- tirme Yüksek Kurulu'nun (ÖYK) karanna göre, Pendik ve Alaybey tersaneleriyle, Pendik Motor Fabrikası'nda çalışan yaklaşık 2 bin kişinin kıdem tazminatının tamamı- nın GESTAŞ'a yüklendiğini hatırlatarak, ortalama kıde- min 14 yıl oiarak düşünülme- si halinde. şirketin 879 mil- yar lira yükümlülük altına girdiğini belirtiyorlar. Işçiler ihbar tazminatlanyla bu yü- kümlülüğün 1 trilyonu aştı- ğını ifade ediyorlar. Işçiler. Dok Gemi-Iş Sen- dikası Başkanı Nazım Tur'un, bu tersanelerde çalı- şanlann kıdem tazminatlan- nı kabul etmelerinin nedeni- ni bir konuşmasında "îhale • Iki bin işçinin kıdem tazminatlannın ihbar tazminatları ile bir trilyon liraya yaklaştığını vurgulayan işçiler, Dok Gemi-Iş Sendikası Başkanı Nazım Tur'un diğer firmalann teklifinde olduğundan tazminat- lan üstlendiklerini, ancak şu anda ödeyemeyeceklerini söylediğini ileri sürüyorlar. görüşmeleri sırasında teklif veren Sadıkoğlu, bu tersane- ierde çalışanlann kıdem taz- minatlannı kabul efrikk-rini söyledL Dilin kemiği \ok. Ma- dem o kabul edi>or, bizde ka- bul edhoruzdedik" şeklinde açıkladığını kaydettiler. Şu anda GESTAŞ'ın para- sı olmadığını öne süren işçi- ier. şirketin bugünkü duru- muyla bir aylık elektrik ve su Özelleştirmede satın aldığı tersanelere hissedar olama- yan işçileri şimdi de kıdem tazminatı endişesi sardı. faturalannı bile ödeyemeye- ceğini ifade ettiler. Çalışanlar. Nazım Tur'un da geçen günlerde a>xılmak isteyen işçilere. "Şu anda kn denı tazminatınızı öde>e- mem. Gitmek iste\en gidebi- lir. ^'oksa. biraz daha sabre- din" dedıöinı vur«ulu>orlar. Öte yandan GESTA'Ş'a aıt 500 bin hısseden valnızca 10 bininın çalışanlara satılma- sıyla ilgili oiarak daha önce açıklamalarda bulunan Na- zım Tur, konuyla ilgili oiarak "İşcikr, paralan oünadığı için yetcrlihissealamadılar' şek- linde konuşmuştu. Ancak sendika tarafından mayıs içinde ilgili tersanelere ası- lan tamimde. A ve B grubu hisselerden tüm personele bi- rer adet hisse devri yapılma- sına karar \erildiği bildirili- yor. Yine aynı tamimde, söz konusu devir sözleşmelerinin pul ve matbuat giderleri göz önüne alınarak. 1000 lırası nominal değerli hısse devri- nin sadece 50 bin lira karşılı- ğında vapılacağı kaydedilı- yor. ^anı bir başka deyişle. hem A grubu hem de B gru- bu hisse almak isteyen bir iş- çinin cebinden toplam 100 bin lira çıkması gerekiyor. Tersane işçileri "Hepimizin cebinde 100 bin lira var. Para- mızolmadığı için hKstalama- dığımız doğru değil. Bu hisse- lerin kimleresahklığı bilinmi- yor. Hisselerin satıldığı kişile- rin arasında. emekli işçiler ve tersane>le hicbir ilgisi bulun- mayan insanlann >er aldığı söv leniyor" di> or. "23 Ekim 1995 tarihli Res- mı Gazete'de yayımlanan ko- nuyla ilgili Ö\'K tebliğinde. " Kgili sendika ve işyeri çalı- şanlanıunenaz>üzde5l ora- nında hissedar olmasına ka- rar verilmiştir" şeklinde bir madde yer alıyor. Ancak, Tur'un açıklamalanna göre şirketin 500 bin hissesinden 10 bini işçilere satıldı. Böy- lece tersane çalışanlan GES- TAŞ" ın valnızca y üzde 2 'sine hissedar oldu. Öte vandan Türk-tş Baş- kanı Bayram Meral. Cum- hunyet'in sorulannı yanıtla- maktan kaçınırken sendika başkanıylagörüşmeden açık- lama \apamayacağmı söyle- di. KONUK YAZAR Prof. Dr. EROL MANİSALI 6 Mart belgesi ne anlam taşıyor? rürkiye'yi Avrupa Birliği'ne (AB) değil, yalnızca AB'nin ticari çar- kı olan gümrük birliğine soka- cak olan 6 Mart belgesi, olağan bir ortaklık konseyi karan oiarak sunul- makla birlikte, içerdiği maddeler bakı- mından Türkiye'yi tek taraflı bağlayan özellikler dolayısıyla "çok önemli sonuç- lar doğuran" bir anlaşmadır. Bu belge. eğer yalnızca Türkiye ile AB arasında gümrükleri kaldıran ve Türkiye'nin ortak gümrük tarifesine uyumunu sağlayan bir belge olsaydı, Türkiye üzerinde siyasal etkiler yaratmayabilir ve normal bir ortak- lık konseyi kararı oiarak algılanabilirdi. Ancak işin aslı böyle değil: Özellikle 16. madde ile 53'ten 64'e kadar olan maddeler, bir ticari bütünleşmeden çok ötede, "tam üye olmayan Türkiye'yi bir tam üye gibi yükümlülükler altına sokan ve ülkenin AB üst organlan tarafından yönetilmesine olanak sağlayan" çok önemli hükümler içermektedir. Bu ne- denle 6 Mart belgesi, doğuracağı sonuç- lar açısından cumhuriyet döneminin en önemli belgesidir. Bu yargının nedenleri, şu şekilde sıralanabilir: 1-Türkiye, AB'nin dış ticaret politika- sınauymayükümlülüğü altına sokulmak- tadır (Maddeler 16, 52, 57, 64). Dün ol- duğu gibi bugün ve yann da dış ticaret polıtikalan, dış politıkanın bir parçasıdır. Bu yüzden Türkiye, içinde yer almadığı AB üst kurumlannın dış politikalarına ve dış ekonomik ilişkiler uygulamalanna bağlanmaktadır. Bunun ilk örneği Türki- ye-KKTC ilişkilerinde ortaya çıkacaktır. Türkiye 16. maddeye göre Kıbrıs Rum Yönetimi ile ticari bütünleşmeye girme yükümlülüğü altına sokulurken 64. mad- deye göre de KKTC'ye ticari ambargo uygulamak durumunda kalacaktır. 2-Türkiye, AB'nin üçüncü ülkelerle im- zaladığı ve imzalayacağı bütün imtıyazlı ticaret anlaşmalarına ve koyacağı kısıt- lamalara uyum sağlamakla yükümlüdür. Örneğin AB, yann Ermenistan ile imti- yazlı bir ticaret anlaşması yaparsa Türki- ye buna uymakla yükümlüdür. Aynı şe- kilde Azerbaycan'a ticaret ambargosu uygularsa buna da uymak zorundadır. Çünkü ''Sistem, tam üyelerin yükümlü- lüğüne göre kurulmuştur ve Türkiye tam üye olmasa da madem ki gümrük birliği içindedir, o halde sistemin bütünlüğüne uymakla yükümlüdür" gibi garip ve den- gesiz bir sonuç doğmaktadır 6 Mart bel- gesi, bu nedenle hukuk ve siyaset man- tığı olmayan çelişkileri içermiş olmakta- dır. Bu tür yükümlülükler. tam üyeler için çok doğaldır. Çünkü onlar, karar veren- ler arasındadırlar. Ancak Türkiye, karar mekanızmasının dışında olmakla birlikte. yükümlülük altına girmektedir. 3- Türkiye'nin üçüncü ülkelerle imza- layacağı anlaşmalar, AB'nin denetimi al- tına girmektedir. Eğer Türkiye'nin üçün- cü bir ülke (veya grup) ile imzalayacağı bir anlaşma, gümrük birlığini etkiiiyorsa -ki mutlaka etkiler- AB buna müdahale edebilir ve engelleyebılir. Yalnızca güm- rük birliğine etkisı bakımından değil. AB dış ticaret polıtikasına uyum bakımından da bu denetim ortaya çıkmaktadır. "Tür- kiye madem ki gümrük birliği içindedir, o halde tam üyelerin gümrük birliği ve dış ticaret politikaları ile ilgili oiarak belirle- diği kural ve politikalara uymak zorunda- dır" mantığı, 6 Mart belgesinde hâkim olan özelliktir. Bu nedenle Türkiye. tam üye yapılma- dığı halde. tam üyeler gibi yükümlülük aitına sokulmaktadır. AB içinde sistem, tam üyelerin çıkarlarının karşılıklı oiarak korunduğu mekanizmalar üzerine otur- tulmuştur. Bu nedenle önce tam uye ol- mak,sonra da gümrük birliği içinde yer al- mak gerekir. Kesinlikle yann da tam üye yapılmayacak olan Türkiye, ulusal çıkar- larla bağdaşmayan bir biçimde, yapay ve dengesiz bir anlaşma ile sisteme monte edilmeye çahşılmıştır. 4-Türkiye, tam üyelerin hâkimlerinden oluşan AB Adalet Divanı'nın kararlarına kesinlikle uymak zorundadır. AB Adalet Divanı, uluslar üstü AB hukuk düzenınin koruyucusudur ve tam üyelerin çıkarla- rını, bu hukuk düzeni içindekorur, 6 Mart belgesine göre bu divan, TBMM'nin üze- rindedir. Yukanda özetlenen noktalar. sonuçla- rı bakımından 6 Mart belgesınin niçin cumhuriyet döneminin en önemli belge- si olduğunu da açıklamaktadır. 6 Mart belgesi içinde görülen Türkiye- AB Ortaklık Konseyi, 'Ancak 6 Mart bel- gesınin koyduğu kurallar içinde kalarak karar verebilir. Hiçbirzaman 6 Mart bel- gesinin sınırları dışına çıkamaz". 6 Mart belgesinin Türkiye'yi AB'ye ya- kınlaştırdığı çok doğrudur. Ancak bu ya- kınlaştırma. "Türkiye 'yi AB yörüngesıne sokma, AB üst kurumlannın kararlarına bağlama" biçıminde olmakta ve sonuç- ta Türkiye vesayet altına girmektedir. Ya- nn bu durum Türkiye için yalnız ekono- mik değil, çok önemli siyasal sonuçlar da doğuracaktır. Bu antidemokratik ve gü- dümlü yapı, yann AB ile aramızda sürtüş- melere neden olacaktır. Bütün bu gerçeklerTürk kamuoyunda henüz yeterince anlaşılmış değildir. Vıtri- nı çok güzel süslemiş, ancak mutfağın- da nelerin kaynatıldığı tartışılmamış 6 Mart belgesi, cumhuriyet tarihimizdeki yerini, kafaların karıştınldığı ve gerçekle- rin gizlendıği karanlık bir ortamda almak- tadır. IŞÇININ EVRENINDEN ŞUKRAN SONER ...zedeler Bankerzedeler, dövizzedeler, iflas eden bankaze- deler, süperemeklizedeler, bitmeyen ya da iflas eden kooperatifzedeler, medyazedeler, sendikacızedeler... üsteyi istediğiniz kadar uzatabilirsiniz. Umutla bir şeylere sarılıp, sonra oyuna geldiklerini, dolandınl- dıklannı gören ne kadar da çok insanımız, ...zede ol- muşumuz var? ...zedeler, deyim yerindeyse ancak iş ışten geçtikten sonra uyanır, bazen de ucup giden haklarını alabilmek üzere örgütlenmeye, tepki gös- termeye çalışırlar. Oyuna geldikten, kazık yendikten sonra gösterilen tepkiler, bazen gerçekten güçlü ör- gütlenmeler, karşı koyuşlar geneilikle çok fazla bir işe yaramaz. Atı alan Üsküdar'ı geçmiş. birileri vurgunu vurup köşeyi dönmüş, kimileri ortalık yatışıncaya ka- dar ortalıktan kaybolmuş, ...zedeler dolandınldıkla- n ile kalmışlardır. Kimi olayda ...zede olmak bir şansızlık sayılabilir, kimilerinde ise insanlar göz göre göre işin içine gir- miş, "dolandırılmaya" nerede ise davetıye çıkarıl- mıştır. Matematik hesap tutmamakta, işin mantıksız- lığı göz önünde durmaktadır. Bankere verilen para- nın vaat edilen faiz karşılığının ödenmesi olanaksız- dır. Ya da bankanın hesapları "batacak" sinyali ver- mektedir. * Ama elini kıpırdatmadan, oturduğunuz yerde pa- ra kazanma, yüksek faiz almanın cazibesi dayanıl- mazdır. "Birşeyolmaz. Benalacağımıalınm"düşün- cesi egemen olur. Kimi zaman bir ömürtük çalışma- nın birikimi paralar uçup gittikten sonra dövünme- nin. kafaları duvardan duvara vurmanın pek bir ya- rarı olmaz. Geçen hafta, Kanal E'de "medya ve promosyon" konulu bir açıkoturuma katıldım. Insan bazen içinde yaşadıklarının çok fazla ayınmında olmuyor. Birkaç kişı bir araya gelip "Olayın bir o boyutu, bir de şu boyutu var" dendiğinde dehşete kapılınıyor. içinde bulunduğum medya dünyasının son kapış- ması, kimi karşılıklı kırli çamaşırtann ortaya dökülme- sinin de katkısı ile gelen ek bilgilerin de ışığında or- taya çıkan tablo ürkütücü boyutlarda. Bu ışini man- tığı, matematik hesabı yok. Sankı ne alınan borç ve kredilerin geri ödenmesi ne de okura vaat edılenle- rin yerine getirilmesı gündemde. Önemli olan tek öl- çü, çarkı döndürecek yeni finasman kaynaklarının yaratılması. Bu işı bilenler bir yerlerden bir şeylere dokunuldu- ğunda, koca koca gazete ve TV kanallarının bir an- da batacaklarını, iflas edebileceklerini anlatıyorlar. Şomağızlılıkla, olanlann bu gazeteler ve televizyon- larda çalışanlara. bir de aldatılan okurlara olacağını, ortak ve büyük sahıplerin kişısel servetlerine hiçbir şey olmayacağını söylüyorlar. Evet, yakın zamanlar için. en büyük ...zedelere, medyazedelerin katılacağı anlatılıyor. Şimdıden as- lında promosyonlarda, lotaryada ufak ufak dolandı- rılan okur sayısı hiç de az değil. Hoş 3.5 milyon ka- dar eskiden beri belli ölçüde okur, yeni türemiş 3.5 milyonu ise sadece promosyon alıcısı konumunda- ki vatandaşa okur mu müşteri mı demek daha doğ- ru, o da belli değil. Her ne ise. "Bir fabrikanın biryılda ürettiği ürünün 5-10 katı vaat edılmiş promosyonlar nasıl verilecek? Promosyona bağlı her gün gelen gazete fiyatı artı- şına rağmen, vehleceği ilan edilmiş çılgınlık boyu- tundaki promosyon ürünleri nereden sağlanacak?.." Hiç belli değil. Bir de bu işten toplum oiarak yediğimiz kazıklann kaç boyutu var. hiç düşündünüz mü? Gazete ile bir- likte sözde bir armağan alınıyor. Adı promosyon ol- duğu için, reklam kampanyası da dahil her şeyi ver- giden düşülüyor, gidere işleniyor. Diğer yandan ürü- nün sahıbı firma da ayrıca reklam kampanyasından kurtuluyor, arada reklam şirketleri de işini kaybedi- yor. Ana bayi. ara bayi, çalışanlan, kazançları ile bir- likte ödenen vergıleri uçup gidiyor. Türkiye'de çok daha kalitelileri üretilen ürünler, özel gümrük muafiyetı ile sokularak eylere gereksiz tüketimı tahrik etmiş oiarak ulaşıyor. Ülke ekonomi- sinin, işçinin, vergi kayıplarının hesaplannı yapabilir, boyutlarını hiç düşüneoilir misiniz? Ve eninde sonunda büyük bir dolandınlma gün- demde. Dolandırmayanlar, dolandıranlar peş peşe gelirken, kendilerini aklayabilecekler mi? Toplumu bir çılgın bedavacılığa, promosyona, lotaryaya alıştınp gazeteciliği, kamuoyu ışlevini yok ettikleri için övü- necekler mi? Ve hepımizin kara kara düşünmesi gereken, olum- suzun olumsuzu yarattığı bir kara tablo. Her anlamda işlevinden kopmuş, kirlenmiş bir medya, başta iktidar, siyasi partiler, pariamento, sen- dikalar, tüm sivil toplum kurumlarındaki kirlenmele- rin denetimini, kamuoyu işlevini doğru nasıl yapabi- lir? Ya da kirlenmiş siyasi liderler, kirlenmiş siyasi ör- gütlenmeler, varlıklarını bağlı gördükleri medyanın, başta tekelleşme, promosyon dolandırıcılıkları. her tür kirlenmesıne karşı, yasal düzenlemeler de dahil, gereken denetimi nasıl yapabilir, nasıl önlem alabi- lirler? Kirlenmiş sendikal hareket, sendikacı lider, siyasi iktidar, sermaye cephesi. medya saldınsı karşısında işçinin haklarını nasıl koruyabilir?.. Gerçek şu ki hasta tavuktan kötü yumurta, bozuk yumurtadan da hasta tavuk çıkıyor. Bir yerlerden olumsuzluklar kaousunu kırmak gerekiyor. Bütün kurumlar için. içerden ve dışardan, her tür kirlenmeye karşı savaş açmak, seferberlik ilan etmek zamanı gelmiş geçmiş bulunuyor. Tabii, mazoşist bir yapıyla, göz göre göre aldatılmak, haklanmızı yitir- mek, ...zede olmaktan özel bir zevk almıyorsak. DERBANK'ta AZ PARA ÇOK PARA FARKI YOK Miktarı ne olursa olsun MEVDUATINIZA T.Lirası Dol 1 Ay Vadeli 3 Ay Vadeli 6 Ay Vadeü 1. Yıl Vadeli %75 %85 %90 %95 D.Mark %6 ORANLARINDA FAİZ VERİLİR DERBANK Yenilmez Gücün Eseri iButun tasarruf mevduatınız sigorta kapsamındadır.) Şışlı Merkez Şubesi: Abide-i Hürriyet Cad. No: 125/1 ŞİŞLİ/İST Tel: 231 47 61 Fax 231 47 59 Sırkeci Şubesr Dervışoğiu Sk. Dervış Han No:14 SlRKECİ/tST. Tel: 512 10 59 Fax 513 90 87 Erenköy Şubesi: Bağdat Cad Kantarcı Rıza Sk SeyranApt No V5 ERENKÖY'İST. Tel: 3.216 363 18 26 Fax: 355 31 82 Ankara Şubesi: Cınnah Cad. No 24<A ÇANKAYA'ANKARA Tel: 3.312 468 61 82 Fax-468 61 86
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle