Katalog

S1EKİM1995SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP'de ağırlık, merkez yoklaması • CHP, 20 ilde aday ycklaması, diğer i1lerde de merkez ycklaması ile adaylannı belirleyecek. Murat Karayalçın, yazıli bir aç;klama yaparak adaylann önseçimle belirlenmesini istedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -CHP Partı Meclısı (PM)millervekilı adaylannın 20 ılde aday yoklaması, bun- lanndışındâkı illerdeıse mer- kez yoklamasıy la belirlenme- sini karara bagladı. Kendıni feshederek CHP'ye katılma karan alan SHP'nın son Ge- nel Başkanı Murat Karaval- ÇID ise. dün yaptıgı yazıli açıklamada, adaylann önse- çimie belirlenmesmi istedi. CHP Merkez Yönetım Ku- rulu nun (MYK) önceki gün akşanı yapılan toplantısında ada\ belirleme yöntemlen tartışılırken Önav Alpago ile Enis Tütüncü'nün tartıştık- lan ögrenildı. Edinılen bilgi- ye göre Karayalçın'a yakınlı- ğıyla bilinen Alpago. "Ter- cih >ok. bir de önseçim ol- mazsa. nerede demokra- si?" dedi. Bu sözler iizerine Enis Tütüncü ile tartışlıklan bildinldi. CHP PM'nin dün karar vermek üzere toplandığı saat- lerde Karayalçın yazıli bir açıklama yaptı. Karayalçın, "Parti tüzüğümüzde yer alan >öntemlerin tümü kuş- kusuz demokratiktir. An- cak partimizde merkez voklaması yönteminin ku- rumlaşmasına da fırsat >e- rilmemelidir. Partililerin mobilize cdilmesi ve bütün- leşme sürecinin güçlendiril- mesi gibi gerekçelerle mil- letvekili ada>larımızın ön- seçim yoluvla belirlenme kararı alması avgun ola- caktır" dedi. CHP PM. 20 ıl dışındaki tüm illerde adaylann merkez yoklaması ile belirlenmesini karara bağladı. 20 ilde ise "delegelerin. il \e ilçe v öne- tim kurulları ile bekdiye başkanları. ilçe \e belediye meclis üyelerinin katılımıy- la \apılacak seçimlerde" a- day belirlenmesi kararlaştınl- dı. Aday yoklaması yapılacak illerşöyle: Bahkesir. Antalya. Adıya- man. Artvin, Bilecik, Bolu, Burdur. Bursa. Çanakkale, Erzurum. Giresun. Kocaeli. Mugla. Uşak. Ordu. Yozgat, Kınkkale. Kilis. Yalova, Ka- rabük. CHP îzmir Örgütü istifa etti tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - CHP'de merkez yoklaması. Izmir örgüründe büyük bir tepkiye yol açtı. CHP Izmır 11 Başkanı Osman Özgüven \e il yönetım kuru- lu üyelen. merkez yoklaması- nın anti demokratik olduğunu belırterek görev lerinden isti- fa ettiler. CHP PM'nin. 20 il dışında- ki millenekılı adaylarının merkez yoklamasıyla belırle- neceği haberi. Izmir örgütün- de bomba etkisi yarattı. Yö- netim kurulu toplantısı sıra- sında alınan habere büyük tepkı gösterildı. Geçen hafta- kı toplantılarında. adaylann önseçimle belirlenmesi gerek- tiği konusunda karar alan CHP Izmır II Meclisı. tersi du- rumda "partideki görevleri- ni gözden geçireceklerini" genel merkeze ıletmıştı. Buna karşın PM'nin dünkü karanyla büyük bir şaşkmlık yaşayan ıl yönetımı. toplantı halındeyken "durum değer- lendirmesi" yaptı. Özgüven ve dığer yönetıcıler. alınan ka- rann anti demokratik olduğu- nu ve her olanakta demokra- sininönemıvegereğındensöz eden bir partiye yakışmadığı konusunda görüş bırlığine vardılar. Daha sonra karar alan yönetım kurulu üyelen. gö- revlennden topluca istifa ettı- ler. Istifanın ardından Osman Özgüven. şunlan söyledi: "Biz. meydanlarda de- mokrasiden. insan hakla- rından söz ederken kendi içimizde demokrasiv i sağla- mazsak bize kim inanır? Biz. ön seçim geleneğini de- vamlı sürdüren bir partiyiz. Örgütün çeşitli kademele- rinden çalışan insanlarımız da genel merkez voklaması- nı tasvipetmivorlar. Bu dır- rum. CHP'ye seçimlerde de büyük kavıplar \erir. Tüm il meclisi üyelerinin istifala- rıelimde. Izmir için \erilen karar geri alınmazsa istifa dilekçeleri \ ürürlüğe konul- mak üzere genel merkeze gönderilecektir." istanbul Bankası'nın batısı- 3 Gfler'e Yargıtay darbesi DOĞAN AKIN ANKARA - Yargıtay. Özer l'çuran Çil- ler'in genel müdürlüğünü yapmasının ar- dından batan İstanbul Bankası'nı devralan Ziraat Bankası'nın, Başbakan'ın eşini. "karşılığı olma\an çeklerle ha\ali tahsi- lat >apmak ve bu nedenle kasada görün- mesine karşın gerçekte bulunmayan pa- raları azaltmak için toplanan faturalara hayali ödemeler yapmak"la suçladığı da- vayı reddeden istanbul Asliye 7. Ticaret Mahkemesi'nın karannı bozdu. Yargıtay 11. Hukuk Daıresi'nin Çiller'e karşı karan "oy- birliğiyie" alındı. Çiller, Ziraat Banka- sı'nın açtığı davayı "Sadece alacakia ilgi- li bir dava" diyerek doğrularken, "Yapılan yargılama sonunda dava reddedilmiştir"sözleri> le de Yargıtay'ın kendısine karşı aldıgı karan saklama- ya çalıştı. Yargıtay'ın boz- ma karan üzerine. "karşı- lıksız çeklerle hayali tah- silat > apmak ve toplanan faturalara hayali ödeme- lerde bulunmak" savıyla açılan dava yeniden görü- lecek. İstanbul Bankası'nın mali bünyesinin. Özer Çil- ler" in genel müdürlük yap- tığı dönemin ardından yü- kümlülüklerini karşılaya- mayacak düzeyde zayıfla- ması üzerine Maliye Baka- nı'nın talimatıyla bankanm idaresı, 14Mart 1983 tan- hinde "geçici yönetim ku- rulu"na devredildi. Alı- nan önlemlere karşın bat- ma noktasından kurtanla- mayan İstanbul Bankası, Bakanlar Kurulu'nun 27 Ekim 1983 tarih ve "82/7242" sayılı karan uyarınca bürün aktif ve pa- sifleriyle Ziraat Banka- sı'na devredildi. Ziraat Bankası, İstanbul Bankası sermayesinin 250 mılyon liradan 500 milyon lıraya ve 500 milyon lira- dan ! milyarlirayaçıkarıl- ması sırasında borçlanan ortaklann yükümlülüklen- ne yerıne getirmedikleri gerekçesiyle 21 Haziran 1988 tanhınde İstanbul Asliye 7. Ticaret Mahke- mesi 'ne dava açtı. Davada, Genel Müdür ve Yönetim Kurulu üyesi Özer Uçuran Çiller, Genel Müdür Yar- Karar, ÇİHer'e karşi bOZUİdU: Yargıtay, Ziraat Bankası'mn, Özer Uçuran Çiller'i, "karşılığı olrnayan çeklerîe hayali tahsilat yapmak ve bu nedenle kasada görünmesine karşın gerçekte bulunmayan paralan azaltmak için toplanan faturalara hayalT ödemeler yaprnak"la suçladığı davayı reddeden İstanbul Asliye 7. Ticaret Mahkemesi"nin karannı bozdu. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nın Çiller'e karşı karan "oybirliğiyle" alındı. dımcısı Vekılı \e Muhasebe Koordinatörü sında. sermayeartırımıyükümlülüğünüye- rine getirmeyen Mete Hasoğlu. Ramazan Güngör, Yahya Genç ve Ergür Kablo Ba- kırsan AŞ ile Kızalay Derneği de yer aldı. Ziraat Bankası, İstanbul Asliye 7. Tıcaret Mahkemesi'nin. davavı 26 Nısan 1994tari- Kemal Hünülü \e Fuat Yalçınkaya. "yü- kümlülerin borçlarına karşılık verdikle- ri sahte belgeleri kabul etmek ve sözü edilen miktarlan tahsil edilmiş gibi gös- termek; bu nedenle kasada görünmesi- ne karşın gerçekte olmayan paralan azaltabilmek için toplanan faturalara hayali ödemeler yapmak"]a suçlandılar. Ziraat Bankası"nın davacı olduklan ara- hınde "595-425" sayılı kararla reddetmesi üzenne Yargıtay'a temyiz başvurusu yaptı. Davalılardan Ramazan Güngör de temyiz başvurusunda bulundu. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Başbakan'ıneşi tarihi çarpıttıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bajbakan Tansu Çiller'in eşi Ozer Uçuran Çiller'in. kendi genel müdürlüğü sırasında yapılan operasyonlarla batınldıgı devlet belgelerine geçen İstanbul Bankası'na ilişkin haberlere yanıt vermeye çalışırken tarihleri de çarpıttığı belirlendı. Özer Çiller. Interstar'da yayımlanan haberler üzerine 27 ekim cuma günü yaptığı \e kendi kendisine yönelttiğı sorulara yanıtlannı içeren 11 sayfalık açıklamasında. batma noktasına gelen İstanbul Bankası'nın. kendisi genel müdürlükten aynldıktan 14 ay sonra, 23 Kasım 1983 tarihli Bakanlar Kurulu kararınca Ziraat Bankası'na devredüdiğini bildınrken "Dikkat edilirse bu sırada ben yokum" dedi. Çiller. bu açıklamada. İstanbul Bankasfnın batma sürecini, tasfiye işlemlerini hükümet karanyla üstlenen Ziraat Bankası'na devredılış tarihinde başlattı. Ancak, devlet raporlanna göre, Çiller yönetimındeki istanbul Bankası. 25 Eylül 1982 tarihinde. Maliye Bakanlığı'nın "talimatı" üzerine ıncelemeye alındı. Özer Çiller'in, "Dikkat edilirse bu sırada ben >okum" dediği süreçten önce. kendisinın genel müdür olduğu 1982 yılında başlatılan ınceleme sonunda hazırlanan raporun sonuç bölümünde. şöyle dendi: "... Raporun önceki bölümlerinde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, Bankalar Kanunu'nun 41. maddesine aykırı şekilde, murahhas üye Mete Hasoğlu ve eski genel müdür Özer ü. Çıller'in, menfaat rabıtası (çıkar ilişkisi) ile bağlı bulundukları şirketlere çok büyük miktarlarda krediler açıldığı ve kullandırıldığı tespit edilmiştir..." Yasalara aykın biçimde kredi dağıttığı behrtılen bu sürecin ardından. yıne Çiller'in "Bu sırada ben yokum" dediği dönemde. soygun operasyonuyla içi boşaltılan İstanbul Bankası'nın yönetimi. "Maliye Bakam'nın emri üzerine" 14 Mart 1983 tarihinde, "geçici yönetim kurulu"na devredildi. Özer Çıller. 11 sayfalık yazıli açıklamasında. ağır suçlamalar yöneltılen bu inceleme dönemini atlayarak İstanbul Bankası'nın sadece Ziraat Bankası'na devredilme tarihini duyurarak tamamı devlet belgelerine geçen bu süreç konusunda. kamuoyunu' yanıltmaya çalıştı. Yargıtay 11 Hukuk Dairesı. 26 Hazıran 1995 tarihinde, İstanbul Asliye 7. Ticaret Mahkemesi'nın Çiller ve dığer davalılar le- hindeki karannı "oybirliği" ile bozdu. 11. Hukuk Dairesı. Çiller'in de aralannda bu- lunduğu davalılann, İstanbul Bankası'nın tasfiyesıyle görevlendinlen Ziraat Banka- sı "nın alacak davası açmak için yetkısız ol- duğu savlarını yennde bulmayarak, İstanbul Asliye 7. Ticaret Mahkemesi'nın karannı. "... Işin esasına girilipinceleme \apılmak ve davalılann 'esasa ilışkın'savunmaları da değerlendirilmek gerekirken, aksi dü- şünce ile °yazıh şekilde' hüküm tesisi doğ- ru olmamıştır" görüşüyle bozdu. Yargıtay'ın karannın "Sonuç" bölümün- de. mahkeme karannın, temyiz başvurusu- nu yapan da\acı Ziraat Banka- sı ile davalılardan Ramazan Güngör lehine bozulmasına hükmedildıği açıklandı. Özer Uçuran Çiller, gazete- mizin dünkü sayısında "Zira- at Bankası. Başbakan'ın eşini suçladı - Özer Çiller sahteci" başlıklı haber üzeri- ne gönderdıği yazıli açıkla- mada, belgelere dayanan dos- yaya, hiçbir belge sunmadan şuyanıtı verdı: "Tasfiye işlerini yürüten Ziraat Bankası Genel Mü- dürlüğü, pay sahipleriyle birlikte, pa> sahibi olmadı- ğım halde, benim hakkımda da dava açmıştır. Davanın konusu, 'sermaye arrtınmına iştırak edıp. taahhütte bulunan pay sahıplerinın. ödemede bu- iunmadıkları halde. ödeme yapılmış gibi göstenldığf *e 'vaktınde ödenmeyen serma- ye borcunun tazminı'dir. Gö- rüldüğü gibi, dava sadece bana değiL pay sahiplerine açılmıştır. İstanbul Asliye 7. Ticaret Mahkemesi'nde açılan bu davanın gazeteni- zin iddia ettiği gibi, "sahteci- lıkle' ilgisi \oktur. Sadece, alacakia ilgili bir davadır. \e benimle ilgili değildir. Kaldı ki, yapılan vargılama sonunda, dava reddedilmiş- tir." Çiller, da\anın reddedıl- dığıni belırtirken. Yargıtay'ın tam 4 ay önce kendisine kar- şı verdıği bozma kararını giz- Iemeye çalıştı. Çiller'in açıklamasındakı. davanın bankaya borçlu bulu- nan ortaklara karşı açılması gerektiğine ılişkın bölümün. Ziraat Bankasfnınsaunı kar- şılamadığı dikkat çektı. Zira- at Bankası'nın, Çiller'i, "bankanın ortağı" sıfatıyla değil. "genel müdür ve yö- netim kurulu üyesi olarak karşılıksız çeklerle hayali tahsilat yapmak ve topla- nan faturalara karşı hayali ödemede bulunmak" suçla- masıyla dava ettığıne ışaret edıldi. Ziraat Bankası Genel Mü- dürü Cihan Paçacı da. dün öğleden sonra yaptığı açıkla- mada. Özer Çiller" ın de arala- nnda bulunduğu toplam 27 kışi hakkında dava açtıkları- nı bildirdi. Mahkemede "sah- tecilik değil alacak dava- sı"göriildüğünü bildiren Pa- çacı. "Konu ile ilgili bütün evrak-ı müsbite adalete in- tikal ettiğinden dolayı bu belgelerin kaybolması söz konusu değildir" sözleriyle açıklamasını noktaladı. Devletin 2 resmi raporunu 'kişisel iddialar' olarak nitelendirdi Ozer Çifler'den 'gaPlı açıklama • Özer Uçuran Çiller, Cumhuriyet'e gönderdıği yazıli açıklamada, 29 ekim pazar günü yayımlanan haberde dikkat çekilen İstanbul Bankası raporunu yazan "bankalar yeminli murakıplan"nın "ehil ve dikkatli kişiler olmadıklannr' önesürdü. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Özer Uçuran Çiller, yazdıklan İstanbul Bankası raporlannda, kendısini "menfaat ilişkisiyle bağlı bulundukları şirketlere usulsüz kredi dağıtmak ve hayali sermaye ödemesi yapmak"la suçlayan "bankalar yeminli murakıplan"nın "ehliyetsiz ve dikkatsiz" kişiler olduğunu öne sürdü. Özer Çiller'in suçladığı bürokratlar arasında, eşi Başbakan Tansu Çiller'in. geçen yıl Türkiye Kaikınma Bankası Genel Müdürlüğü görevine getirdiği Onur Arı'nın da yer alması dikkat çekti. Çiller, devletin 2 resmi raporu için "kişisel iddialar" nitelendirmesini kullanarak gaf yaptı. Özer Çiller, gazetemızde 29 ekim pazar günü. "Özer Çiller'in aklanma çabasına belgesel yanıt - Soygunda Çiller gölgesi" başlığıyla yayımlanan haber üzerine gönderdigi yazıli açıklamada, belgelerdeki bilgilere yanıt verememesine karşın Türk kamu örgütlenmesi içinde bankalan izlemeye almak konusunda tek yetkili organ olan Başbakanlık Bankalar Yeminli Murakıplan Kurulu'nu suçladı Cumhuriyet'te yayımlanan habenn tamamen "yanlış ve yanıltıcı" olduğunu öne süren Çiller, Cumhuriyet'e Özer Çiller, açıklamasında eşi Başbakan Çiller'in bürokratlarını suçladı. gönderdigi açıklamada, genel müdürlüğünü yapmasının hemen ardından batan İstanbul Bankası'na ilişkin açılan ceza davalarında beraat ettiğini yineleyerek şöyle devam etti: "Haberinizde de yer aldıgı gibi bundan tam 13 yıl önce ('önceki' olması gerekiyor) banka ('bankalar' olması gerekiyor) yeminli murakıbı raporunda yer alan değerlendirmeler, tamamen iddialardan öte bir anlam taşımamaktadır. Bu değerlendirmeler, hukukçu olmayan murakıpların ispata muhatap kişisel iddialarından ibarertir. Önemli olan, bu iddiaların, yetkili üst merciler tarafından ciddi bulunarak dava konusu yapılması ve açılan davaların mahkûmiyetle sonuçlanmasıdır. Böyle bir durum, kesinlikle söz konusu olmamıştır. Ehil ve dikkatli kişilerce hazırlanmamış olan bir raporda yer alan birtakım esassız iddiaların, aradan 13 yıl geçtikten sonra yeniden gündeme getirilmesi ve kesinleşmiş bir yargı kararı gibi değerlendirilerek haber konusu yapılması, beni ziyadesiyle müteessir etmiştir. Yukarıdaki açıklamalarımın aynen yayınlanmasını rica ediyorum. Saygılarımla." Çiller. yanıt vermeye çalıştığı haberdeki, İstanbul Bankası "nın kaynaklarını istediği biçimde kredi olarak dağıtabileceğine ilişkin görüşünün Bankalar Yasası'nın "eski ve yeni" hükümlerine aykın olduğuna ilişkin bölüme hiç değinmemeyi tercih etti Çiller. yasalara aykırı olan bu görüşünü tartışmaktan kaçındı. Özer Çiller'in "kişisel iddialar" diyerek önemsız göstermeye çalıştığı ve kaleme alanlan "ehliyetsiz, hukuk bilgisi olmayan ve dikkatsiz" olarak suçladığı 2 devlet raporunu hazırlayan bankalar yeminli murakıplan arasında, eşi Başbakan Çiller'in geçen yıl kısa bir süre için Türkiye Kaikınma Bankası Genel Müdürlüğü göre\ine atadığı Onur An nın da bulunmasına dikkat çekildı. İstanbul Bankası'nın bir soygun operasyonuyla batınlmasının ardından o dönemde Maliye Bakanlığf na bağlı bulunan Bankalar Yeminli Murakıplan Kurulu Başkanlığf nca iki ayn rapor hazırlandı. Maliye Bakanlığf nın 25 Eylül 1982 tarihli "telefon talimatı" üzerine hazırlanan ilk rapor Mustafa Tosun tarafından kaleme alındı. 9 Ekim 1984'te. "4-13" savı ile Onur An, Cemalertin Yükselve İsmail H. Karakaya tarafından yazılan ıkinci rapor da Başbakanlığın 16 Şubat 1984 tarihli talimatı ve 4 Ocak 1984 ile 17 Şubat 1984 tarihindeki yazılan üzerine hazırlandı. Özer Çiller, devletın hazırladığı resmi raporlan "kişisel iddialar" dıye nitelendirirken "gaf" yaptı. Çiller'i bankanın batmasından sorumlu tutan raporlardan ıkincisi, Çiller'in iddiasının aksine. 13 yıl degil; 11 yıl önce tamamlandı. Çiller'in suçlamasına karşın mevzuat uyannca, bankalan izlemeye almak konusunda tek kurumsal yetkiye sahip kuruluş olan Başbakanlık Bankalar Yeminli Murakıplan Kurulu, ekonomi bürokratlannın kariyerindeki en önemli aşamaiardan birisi olarak biliniyor. Bankalar Yeminli Murakıplan Kurulu, Maliye Bakanlığf na bağlı Maliye Teftiş ve Hesap Uzmanlan kurullan ile birlikte devlet ıçindekı en saygın kurumlar arasında yer alıyor. ÜGÜPOLİTtKA GUNLÜGÜ HİKMET ÇETİNKAYA Örgüt Yuvaları... izmır Karşıyakada Atatürkçü Düşünce Derneğı'ne molotofkokteyliyle saldıran Yılmaz Dalyan'ın, Te- rörle Mücadele Şubesi Müdürlüğü'nde sorgulama- sı sürerken bir cumhuriyet savcısı, nöbetçi polis me- muruna telefon edıp soruyor: "Memur bey, sanık şu ana dek konuştu mu?" Polis memuru: "Konuşmuyor, sayın savcım!.." Savcı: "Niye konuşmuyor, konuşrnayan insan konuşturu- lur..." Polis: "İşkence miyapalım sayın savcım..." Savcı: "Sız, diğer sanıklan; örneğin yakaladığınız Dev-Sol, PKK gibi örgut militanlannı işkence yaparak mı ko- nuşturuyorsunuz?.." Polis memuru yanıt veremiyor... izmır Karşıyaka Atatürkçü Düşünce Derneğı'ne molotofkokteyliyle saldıran Yılmaz Dalyan. SSK Al- sancak Dispanseri'nde laborant olarak çalrşıyor. Bu göreve ikı yıl önce atanmış. ilk duyumlara gore şe-; rıatçı saldırgan İBDA-C adlı yasadtşı dincı terör ör- gütü üyesiymış. Ne zaman bir dinci terör örgutü mılitanı yakalan- ; sa. polis olayı bir süre gizliyor. açıklama yapmıyor. Ne zaman örgüt milıtanları DGM'ye gönderıliyor, o gün polis açıklama yapıyor. isterseniz önce DYP'li mılletvekıllerinin karşı gel- diği TBMM Faili Meçhul Cınayetlerı Araştırma Ko- misyonu Raporu'nun 'siyasi cinayetler'e ılişkın bö- lümüne bakalım ve bir 'durum değerlendirmesi'ya- palım: "Doğu ve Güneydoğu, bir sürgün yen olarak gö- rülmüştür. Bölgede terör örgutlerınin faaliyetlerine ortam hazırlandığı ve vatandaşın terörle birlikte ya- şamaya bırakıldığı gözlenmıştır. Vatandaş, bölgede devletı ve devletin adaletinı görmek ıstemektedır. Bü- rokrasi. ağır ve hantal bir şekilde ışlemektedir. Bu şe- kilde toplumlardan meydana gelen demokrasilere, 'kuşatılmış demokrasi' denilmektedir. Bıçımsel de- mokrasi, aynı demokratik sıstemı içensinde, antide- mokratik kurumlann ortaya çıkmasına ve büyümesi- ne imkân verebılır. Bir merkezden yönetılıyormuşça- sına, gizli örgüt şeklinde örgütlenen bu oluşumlar, devletin seçimle işbaşına gelmış organlannca de- netlenememektedir. Bunlar hakkındaki iddialar, hıç- birzaman soruştunmaya konu olmamaktadır. Bunlar, '< yasal hiçbir dayanağı olmamasına rağmen, ıstedık- ' leri ınsana sılah taşıma iznı verebılmekte, ıstedıkleri '• ınsanı da 'gizli korucu' adı altında görevlendırebil- ' mektedırler. Devletin içensinde bulunduğu izlenimi komisyonumuzca tespit edilen birtakım odaklann devlet ıçerısinden temızlenmesı ve hukuk kurallannın hâkım kılınması için otorıtenın ele alınması zorunlu- • dur. Ulkemızde halen böyle bıroluşum bulunmamak- taöır. Devletin ve parlamentonun görevı, hukuk ku- • rallanna bağlı olmayan veya bu kuralları açıkça çığ- neyen birtakım görevlıleri anında yargıya teslım ef- mektir." • • • ' TBMM'de kürsüye çıkan RP milletvekillerini TRT- . 3'te izleyebilıyor musunuz? Düşünce özgürlüğüyle teröru terazının aynı kefe- sine koyan 'milletin vekilleri 1 , nedense Hizbullah'ın imamları nasıl öldürdüğünü anlatmayıp bağımsız Şır- nak Milletvekilı Mahmut Alınak'ın 'doğru koyduğu tanılara' karşı çıkıyorlar. Alınak da haklı olarak onla- ra şöyle yanıt verıyor: "Seçimlerde aday olsam da olmasam da sizi hal- kımıza şikâyet edeceğim. Güneydoğu'da başka, bu- rada başka konuşuyorsunuz..." Alınak, böyle konuşunça aklımıza Hizbullah'ın imamları öldürmesi geldi. İmamların öldürülmesine ses çıkarmayan RP, işıne geldiği zaman 'şahin'.ışi- ne gelmediği zaman ise 'güvercin' oluyordu. Diyarbakır, son gunlerde yeniden kanlı saldırılann yaşandığı bir kent olmuştu. Hızbullah son 25 gün içinde ikı imamı satırla öldürmüştü. Dıyarbakır'da kadınlara yönelık satırla saldırı, bu kez imamlara yö- nelmişti. Hizbullah nıçin camı ımamlarını hedef almıştı? Bilindıği gibi Güneydoğu'da Hızbullah. camileri ör- güt yuvasına çevırmiştı. Yapılan operasyonlar sonu- . cu camilerde çok sayıda silah ele geçinlmışti. Htz- bullah, bu nedenle imamları sındirmek için 'ölüm 1er- man/'yla eyleme yönelmışti. Hızbullah, kendilerineyakınolan imamlara dokun- muyor, karşı koyanları ise satırla öldürüyordu. Şehıtlik Camiı ımamı Ahmet Tekel ile Sümer Ca- mıı imamı BekirTüy bu yüzden öldürülmüştü... • • • Şeriatçı basın. dincı terör örgütlerıni koruyup kol- luyor. Şeriatçı basın, düşünce suçuyla teröru tıpkı RP'liler gıbı terazinin aynı kefesine koyuyor. Kimi ANAP, DYP ve MHP milletvekilleri 'terör-demokra- si' konusunda RP'lilerden farklı düşünmüyor... Bir dinci yazar şu anda Gölcük Cezaevı'nde yatı- yor. Adı Mustafa islamoğlu. Suçu: Düşuncesinı açıklamak. Sendikacı Fevzi Gerçek,..Atilay..Ayçin. yayıncı Mustafa Pala, Aydın Doğan, Ünsal Öztürk, ' İsmail Beşikçi. avukat Eren Keskin. gazetecı Işık Yurtçu cezaevındeler Onların da suçu düşündükle- rini yazıli ve sözlü açıklamak. Haluk Gerger ise 208 milyon lira ödeyerek özgürlüğune kavuştu. Düşünce suçundan hapıs yatanlar çok güç koşul- larda... Ya rüşvetçiler, hırsızlar, soyguncular? Kimi içeride kimi yurtdışında... içerıde olanlar oldukça rahat. Duyumlarımıza gö- re hafta sonlarını evlerinde geçirenler bıle var... Ya dir.ci terör örgütü militanları? Onlar yakalanmıyor, yakalandıklan zaman koru- nup kollanıyor, polis onları nedense konuşturamı- yor... Camiler, dinci terör örgütlerinın yuvası değil midir? DGM tutanaklannı alın okuyun, bulamazsanız ve eğer kupon kesmıyorsanız Cumhuriyet'i izleyın, nel- er olup bittiğini öğreneceksiniz... Yalnızca hükümlüler kalacak Ümraniye Cezaevi'nde açlık grevi sona erdi İstanbul Haber Servisi - Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şube Başkanı Le- vent Tüzel. yaşama koşulla- nnın olumsuzluğuyla bilinen Ümraniye Cezaevi'nın sade- ce hükümiü cezaevi olacağı- nı. burada sürdürülen açlık grevinin de sona erdığıni bıl- dırdi. Levent Tüzel. düzenledıği basın toplantısında cumartesi gecesı Ümranıve Ceza- evı'nde açlık grevınde olan- larla Adalet Bakanlığı heyeti arasında yapılan görüşmeler- de anlaşma saglandığını bıl- dırdı. IHD \e ÇHD temsılcı- lerının de katıldığı görüşme- de Ümranıve Cezae\ ı'nde ka- lan tutukluların Bayrampa- şa'ya nakledılmesıne\e Lm- ranıye Cezaevi'nde sadece hükümlülerın kalmasına ka- rar venldiğını açıklavan Tü- zel. bu karar üzenne Ümrani- ye Cezaev ı'nde ölüm sınınna da>anan açlık grevinin sona erdığıni belırttı. Tüzel. hafta içinde Ümra- nıve Cezae\ i'nde bulunan 50 kışının Bayrampaşa Ceza- evi'ne se\kınin tamamlana- cağını bıldırdı Tüzel. 22 ce- zaev ınde ise açlık gre\ lerının sürdüğünü. bırkaç cezaev inde sağlık durumu bozulan ve ko- mayagırentutuklular olduğu- nu. ancak bu kışılerın tedavi kabul etmedıgını belirtti.