22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 EKİM 1995 PAZAR HABERLERIN DEVAMI trumnık bırlıgınde çelişkiler yunıağı • Türkiye, AB ile gerçekleştireceği gümrük birliği karannda öngörülen, tanımadığı Rum yönetimi ile ticaret yapma ve KKTC jle ticareti kesme zorunluluğu dayatan maddelere uyma mecburiyeti bulunmadığını savunuyor. AB yetkilileri ise, Türkiye'nın, gümrük birliği belgesinde yer alan tüm kararlara uymak zorunda olduğuna dikkat çekiyorlar. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye ve Avru- pa Birlıği'nin (ÂB) 1 Ocak I996'da gümrük birliğine geçmelerini öngören 6 Mart karanna taraflann uyma zo- runiuluğu konusuna. birlik ve Ankara farklı yorumlar getiriyor. AB yetkılilen. Türkıye'nin gümrük birliği- ne geçmesiyle birlikte 5 yıl içinde üçüncü ülke olarak Rum vönetimi ilede ıkili ti- cari anlaşma yapması ge- rektigi ve AB Adalet Diva- nı'nın (ABAD) KKTC ile ticareti yasaklayan karanna uyma zorunluluğu bulundu- ğunun altını çiziyorlar. Tür- kiye ise. AB ile yaptığı 1963 tarihlı ortaklık anlaşmasın- da yeralmayan. ancak güm- rük birliği karannda sözü edılen maddelere. çeşitli yo- rumlar getirerek uymak zo- runda olmadığını savunu- yor. Cumhuriyet e bilgi veren AB kaynakİan. Türkiye ile birlik arasında 30 ekımde Brüksel'de yapılacak Ortak- lık Konseyı toplantısında. AB Komısyonu'nun. Anka- ra'nın teknik acıdan mevzu- ata uyum çalışmalannı ta- mamladığına ve 1 Ocak 1996'dan itibaren gümrük birliğine geçılmesı konu- sunda bir sorun bulunmadı- ğına işaret eden birrapor su- nacağını sö>ledıler Başbakan Tansu Çiller ile Dışişleri Bakanı Coşkun Kırca'nın. iki mıllet\ekilı bulunan Millet Partısı'nden (MP) azınlık hükümetine güvenoyu alabılmek için yayımladıklan 15 ekim bil- dırısınde. gumrük birliği belgesinde yer alan 16, 52 ve 64. maddelere Anka- ra" nın uymayabileceği ve bu hükümlerin değıştirilme- si için AB'ye başvurulaca- ğı savunulmuştu. Ancak Kırca'nın giri^iminden ön- ceden haberdar edilmeyen Dışişleri Bakanlığı. önceki günkü açıklaması ile geri adım atarak Türkiye'nin bu yönde bir başvuru yapma- sının söz konusu olmadığı- nı bildirdi. AB temsilcileri- ne, bildirinin. iç politik he- saplara yönelik olduSu ıma edildi. AB'nin. Türkiye'nin gümrük birliğine geçmesi karşılığında. Ankara tara- fmdan tanınmayan Rum yö- Tanker ve netimi ile tek yanlı olarak üyelik sürecıni başlatmasıy- la sonuçlanan 6 Mart kara- rında yer alan tartışmalı maddeler şöyle: Madde 16: Türkiye. AB'nın 3. ülkelerle imzala- mış olduğu anlaşmalara gümrük bırliğine geçişten itibaren 5 yıl içinde uyacak. Gumrük birliği karannın 39. sayfasında yer alan ek maddede. Türkiye'nin ter- cıhli ticaret yapması gere- ken ülkeler arasında "Kıb- ns" olarak anılan Rum Yö- netimi'nin de adı geçivor. 15 ekim bildirisinde ise. bu uvumun otomatık olarak yapılması zorunluluğu bu- lunmadığı belırtilerek ulus- lararası hukukta kimin de\ - let olup olmadığını tayının egemen devletlerin yetkı- sindeolması nedeniyle Tür- kiye'nin Güney Kıbns Rum Yonetimi'ni tanımadığı anımsatılıyor. Madde 52: Türkiye'nin çıkaracağı uyum yasalarını belırleyen bu madde, takıp eden ve 58 maddeye kadar giden bölümleri ıçerivor. Orneğin madde 55. madde, Türkiye'ye, AB'nın ızleye- ceği dış tıcaret politıkalan- na uyma zorunluluğu getiri- yor. Çiller ve Kırca tarafın- dan imzalanıp yayımlanan bıjdiride ise. Türkiye'ntn 16. maddeye karşı ortaya at- tığı görüşlerin bu madde için de geçerli olduğu savu- nuluyor. Madde 64: Ankara. ABAD'ın KKTC ile ticare- ti yasaklayan karanna. güm- rük birliğine geçeceği I O- cak 1996'dan itibaren uy- mak zorunda. AB tarafın- dan 16 Şubat 1995'te ya- yımlanan bildınnın. "Kıb- rıs'ın işgal altındaki bölge- si" başlığını taşıyan 8. mad- desi de, Türkiye'nin ABAD karanna uyma zorunluluğu- nu hükme bağlıyor. Çiller ve Kırca'nın ortak imzasıyla yayımlanan bıldıriye göre ise, bu maddenin. gümrük birliği karannın uygulan- ması sırasında. Roma Ant- laşması"yla(AB'nın "Avru- pa Topluluğu" adı altında kurulduğu anlaşma) ilişkıji olarak yorumlanması ge- rektığı savunuldu. Roma Antlaşması'nda Kıbns ile ilgili bir hüküm bulunmu- vor. geıniler de satılıyor • Baştarafı 1. Sayfada rütürken 5 DYP'li bakandan oluşan ÖYK. arka arkaya özelleştirme kararlan alıyor. Resmi Gazete'nın dünkü sayısında yayımlanan ÖYK kararlanna göre Petrol Ofi- si'nin, tanker, gemı ve ben- zeri diğer varlıkları "satış yöntemiyle" özelleştirile- cek. Gemi ve tankerlerin sa- tışıyla Türkiye'nin zaten za- yıf olan gemi ve tanker var- lıklan da elden çıkanlmış olacak. Türkiye Cumhunye- ti; deniz ticaret filosu ile de- nizcilik sektöriinde. üç tara- fı denizlerle çevrili Anado- lu yanmadası üzerinde ku- rulmuş olmasına karşın dün- yanın en geri kalmış ülkele- ri arasında bulunuyor. TESTAŞ'adaonay Kurul aynca, TESTAŞ'a ait Aydın tesislerinin 1 mil- yon 150 bin dolara Tayvan- lı yatınmcı Cheng-Chung Lee'ye satışına ılişkin kara- n da onayladı. Lee. toplam satış bedelinin 575 bın dola- nnı sözleşme tarihinde pe- şın, geri kalanını da 1 yıl sonra, Libor (Ingiltere para piyasalannda ABD Doları için belirlenen ortalama fa- iz oranı) artı 2.5 üzerinden faizle ödeyecek. Vadeye bağlanan borç tutan için fir- madan banka kesin teminat mektubu alınacak. Karara göre TESTAŞ'ın Aydın işletmeleri tüm gayri- menkul ve makineleriyle Türk mevzuatına uygun ola- rak ve Özelleştirme tdaresı Başkanlığf nın uygun göre- ceği bir yapıda Lee tarafın- dan kurulacak anonim şir- kete devredilecek. Lee. sözleşme tarihı itiba- nyla işletmede çalışanlann tüm kıdem. ihbar tazminat- lan ile toplu iş sözleşmesi ve lş Yasası'ndan doğan yü- kümlülüklennı de üstlene- cek. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada raya kiralıyor. Sabaha karşı otel... Yine aynı gecelerden bir gece. Ertesi sabah, uyandı... Boş boş tavana, du- varlara baktı... "Neredeyim?" Bir süre nerede olduğunu düşündü. 10 dakika, 15 dakika... Bir türlü otel odasını algılayamadı. Ancak yataktan kalkıp doğrulduktan sonra Gönç Oteli'nin üst katlarında bir odada olduğunu anladı... O gün oteli terk etme, bir "ev" edin- me kararı aldı. Bir de akşamlan dışanda yemek da- hil, gece yaşamına son verme... Bu, gerçek bir yaşam... Uzun yıllar DPT'de Bilsay Kuruç'la birlikte görev yaptıktan sonra serbest çalışmaya baş- layan Bekir Sinan Ermihan'ın yaşa- mından bir kesit. Bülent Ecevit'e, Göreme Sokak ya- kınlığı da olan Ermihan'ın, Gaziosman- paşa'da güzel bir bürosu var. Masası- nın arkasındakı duvarı, Atatürk, inönü, Uğur Mumcu ve Rıfat llgaz ın resım- lerı dolduruyor. Mümtaz Soysal, Bilsay Kuruç, Fik- ret Ünlü bu büronun devamlılanndan. Büroya ilgiyi arttıran, Ermihan'ın, artık "ev"lenme kararı almasından sonra ye- mek yapma merakına girışmesi ve öğ- leyin bunu dostlarıyla paylaşması. Bir süredir ara ara ben de büronun konu- ğu oluyorum. Ev ve Yalnızlık... Tokat kebabı yapmak için Tokat'tan "tokatsobası" getirtti. Perşembe günü açılışını yaptık. iki gözlü bir soba, orta kısmı boş. Üstte çengeller, şişleri ası- yor... Balığı Ankara'da rahat buluyor. Tere- yağı Trabzon / Tonya'dan. Tulum pey- niri izmir'den. Yumurta. beyazpeynır, Si- nop'tan. Tarhana, Bolu - Abant yolun- daki Yenicefelahettin Köyü'nden. Yeşıl- lik çoğunlukla İzmir'den. Birgün, garaj- dan sandığı alıp taksinin arkasına koy- muş. Şoför sormuş: - Abi bu otları hangi hayvan yiyor?.. Yemeğe davet edecek dost bulamaz- sa sofraya oturmuyor. Böylesine içten ve karşılıksız bir dostlukla çok zor kar- şılaşıhr. Ermıhan'dan, yemek yapma alışkan- lığının öyküsünü dinlerken "Otel odası- nı terk etme" karannda kilitli kaldım. Otel odalan kişiliksizdir. Ne kadar lüks ve temiz olursa olsun. Çıkacaksınız, az sonra sizı hiç tanımayan biri ıçeri gire- cek, her şeyınizı düzene koyup gide- cek. Duvarların bir şey anlatması zor. Her şey, ama her şey plastik kişiliksiz- liğindedir. Son altı yılda, üç kez kent değiştirdim. Beş kez ev taşıdım. Her kent değiştiriş- te bir süre otelde kaldım. Insanın otur- duğu mekâna alışması, orada aradığı kişıliği bulması kolay olmuyor. "Tamam" diyorsunuz, "işteburadayaşanır"...Ay- nhk. "Yalnız yaşamak" deyişini kabul et- miyorum. Daha dogrusu, "hane halkı" kavramından başka bir şey değil. Ben kendimi en çok, Kızılay'da soğuk kalabalığı yarmaya çalışırken yalnız his- sederim. Bir vadi düşünelim. Çamlaria örülü. Arada nehir, ıhlamur, ardıç... Bir tek de çınar... Çınar yalnız mı? Çınar, sadece kendisini "canlı" kabul ediyorsa, evet. Değilse... Suyu görmeden yüzmek... Aynı şey ınsan için de geçerli. Insan tek başına "insan" olamaz mı? Olabilir. Ama toplum buna izin ver- mek istemiyor. Basit bir örnek: "Damsız girilmez." Ne demek? "Seni tek başına bir insan olarak al- gılamıyoruz. Yanında karşı cinsten biri olursa insansın." Tümüyle bu uyarıyı yapanlan suçla- mak da olanaksız. Insanlarımız tek ba- şına "insan" olmayı başarsalardı, böy- le bir durum da ortaya çıkmazdı belki... Konuyu dağıtmadan "ev"e geiirsek... Ben, akşam eve biraz erken gitmeyi dü- şünmüşsem, ama gidememişsem, kendi kendime hayıflanınm: "Eve karşı ayıp oldu..." Dünyaya bakışımızın belki de küçük bir yansıması ev. Yurtdışında herhangi bir kente gidişte de, orada yaşamış bir yazann evinemutlakauğramayaçalışı- nm. llk işim o kentte kimlerin evi var, onu araştırmak olur. Santiago'da Pablo Neruda'nın evini unutamıyorum. Şili Üniversıtesi öğren- cilerinin gönüllü olarak çalıştığı bir va- kıf, evi sürekli canlı tutuyor. Odalarca, binlerce kitap... Moskova'da Tolstoy'un evi. 60'ında bindiği bisiklet, el yazmaları... Ne kadar sıcak... Varşova'da Curi'nin deney tüpleri... Satırlar, rahat anlatmayı satırlıyor. A- ma, yaratabilirsek evimiz küçük bir yer- yüzü. Insan yeryüzüne eklenmiş bir gü- zellik... Yani... "Insan birkayık, düşüncerüz- gâr, bilgi yelken"... Tümünün toplamı, doğa... Insanın. evini. çevresıni, dünyayı yad- sıyıp. "Her şey insan için yaratılmıştır" demesi, bir horozun, "Ben ötmezsem güneş doğrnaz" demesi kadar aptalca değil midir? Ev işi kötü. Nerelerden nerelere gel- dik. Yaşadığı mekânı sevmesi insanı ço- ğaltıypr. insandaki yaşam sevinci, için- deki sevme duygusu ve çevresiyle bir- likte bütünleşip ırmağa dönüşüyor. Sevme ve sevecek bir şeyler arama duygusu olmadan yaşamdan zevk al- maya çalışmanın, suyu görmeden yüz- meyi öğrenebileceğini ıddia etmekten farkı var mıdır? Memıır eylemi sağcı gösteriye döndüANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Kamu Çalışanları Sendıkala- n Konfederasyonlaşma Kurulu'na (KÇSKK) karşı sag görüşlü sendi- kacılann kurduğu Türkıve Kamu Çalı^anları Sendıkaları Konfede- rasyonu'nun (Kamu-Sen), binler- ce kışinın katılımıyla Kızılay'da düzenledığı mitingde. memura da ışçiye venlecek düzeyde ücret is- tendi. Dev let güdümündeörgütlen- mekle suçlanan Kamu-Sen'in. iş- çı-memur dayanışmasını. "me- murlan. işci sendikalannın peşine takan köhnemiş ideoloji simsarlı- ğı" olarak nıtelemesi dikkat çektı. MHP bayrağı da açılan mitingde, Başbaka'n Tansu ÇiHer ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın sembolık cenaze namazlan, "za- linı hükümet" tabutuyla kılındı. Iş- çıler ile KÇSKK'nin Ankara'daki yasal eylemlerinı engellemeye ça- lışan polis, Kamu-Sen'in yürüyüş • Mitingde, Başbakan Çiller ile CHP lideri BaykaPın sembolik cenaze namazlan, "zalim hükümet" tabutuyla kılındı. Mitingde, "Kahrolsun PKK", "Hükümet güdümlü sendikaya hayır", "Sadaka değil, toplusözleşme", "Hükümet şaşırdı, sabnmızı taşırdı" sloganları atıldı. İşçiler ile KÇSKK'nin Ankara'daki yasal eylemlerinı engellemeye çalışan polis, Kamu-Sen'in mitingine müdahalede bulunmadı. ve mitingine müdahalede bulun- madı. Türkiye Kamu-Sen'e bağlı 8 sendikaya üye binlerce kamu çalı- şanı. dün saat 11,00'de Tandoğan Meydanı'nda toplandıktan sonra Kızılay Meydanı'na kadar yüriidü. Yürüyüş sırasında. memurlar. sen- dika yetkilılerinın yaptığı anons- larla, Türk bayrağı dışında bayrak çıkanlmaması ve sadece belirle- nen sloganlann yinelenmesi konu- sunda sık sık uyanldılar. Bir ara açılan MHP bayrağı da uyan üze- rinekaldmldı. "Hükümet güdüm- lü sendikaya hayır". "Sadaka değil, toplusözleşme". "Işte memur. işte scndika" '•Hükümet şaşırdu sab- nmızı taşırdı" ~Memurunoyu,ik- tidar >olu™ sloganlarıyla Kızılay Meydanı'nda toplanan çalışanlar, Baykal ve Çıller'in temsili cena- zelerini kaldırdılar ve enflasyon canavarını canlandırdılar. Kamu-Sen Genel Başkanı Ali Işıkiar. Çiller'in üslubunu anımsa- tan mıting konuşmasında. sık sık sorular yönelttiğı memurlara söz- ler verdirdı. Şehit polise, askere, öğretmene ve törer mağduru yurt- taşa sahip çıkmayanlann. terör çe- telerinin ailelerine taziyelerde bu- lunduğunubelirten lşıklar'ın "Bö- lücülere söz hakkı vermek için > ır- tındılar" sözlerine. memurlar. "Kahrobun PKK" sloganıyla kar- şılık verdiler "Sendikal gücü" ol- duğu gerekçesiyle işçiye. memu- run üç katı ücret venldiğıni kayde- den Işıklar. şunlan söyledı: Türk- Iş'le Başbakanlık Konuru arasında bakanlar mekik dokudular. Sıra memura gelince kılı kırk yardılar. Niyetimiz kırmak, dökmek. yık- mak vebozmak değildir. Bizim mü- cadelemiz hak arama mücadelesi- dir. Bazı sahte sendikacılar gibi SH nıf mücadelesi. ikridar mücadelesi yapma>acağız. Memur e> knıinde, memur katiliSıbel Yalçın'ınposte- rini tasıvan bedhâhlardan olmava- cağız. Işçilerin üçte biri kadar ma- aş alan memurian. işci sendikala- nnın peşine takan köhnemiş ide- oloji simsarlanna ûrsat vermeve- ceğiz." Işıklar'ın konuşmasının ardın- dan Çiller ve Baykal'ın temsili ce- naze namazlan kılındı. İmamkıya- fetı gıyen bir kışinın "Harunkişi ve erniyeti"nesözcüklenyle başlattı- ğı namazda yönelttiğı "Merhum \e merhunıcvi nasıl bilirdiniz?**. "Hakkınız helal olsun mu?*\ "Ne zaman deftıedeceğiz" ve "Nereye defnedeceğiz" sorulanna. memur- lar. "Memur düşmanr. "Haram olsun". "Secimde" ve "Sandtğa" yanıtlannı verdiler. Polisin. işçi ve memur eylemle- nnin aksine müdahalede bulunma- dığı yürüyüş ve miting olaysız bı- çimde dağıldı. Ermenistan Parlamento Başkanı Ararxyan Türkiye'de 4 Türldye-Ermenîstan suuıi açılsın' LEYLA TAVŞANOĞLU Ermenistan Parlamento Başka- nı Papken Arantyan, "Türkiye ile Ermenistan arasındaki iüşkilerin, üçüncü bir ülkenin Türkivc ile olan ilişkilerine baglanmaması gerekti- ğinin altını çizmek istiyorum" de- di. Ararxyan, bu sözlenyle Türki- ye ile Ermenistan arasındaki sını- nn açılmasının Azerbaycan'la iliş- kilerin düzeltilmesi koşuluna bag- lanmaması gerektiğinın mesajını verdi. Ermenistan Parlamento Başkanı. Türkiye'ye bir zeytin da- lı uzatarak anayasadan 1915 tari- hinin soykınm yılı olduğu ibaresi- nin kaldınlması konusunda da, "Devlet politikasını tarihin üzerine bina etmek v anlıştır. Biz bunu yap- mak istemiyoruz" dıye konuştu. Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asambleleri (KEİPA) dönem başkanı olarr Ermenistan Parlamento Başkanı Ararxyan, üç gün önce Istanbul'a geldi. Cuma akşamı da Kumkapı'daki Türkiye Eımenileri Patrikhanesi'nı ziyaret etti. Patrikvekilleri veErmenice- maatinin ileri gelenlerinin de ha- zırbulundukiarı resepsıyonda Pat- rik Karekin Kazancıyan. Ermenis- tan Parlamento Başkanf nagümüş bir tabak armağan etti. Konuklara şarap, peynir ve ka- nepelenn sunulduğu resepsıyonda Patrik Kazancıyan. "Sovyetrejimi sırasında, Ermenistan 70 vıl inim inim inledi. Bugün din \e \icdan hürriveri açısından yeni oluşumu alkışliyorum" dedi. Parlamento Başkanı Arancyan da Türkiye ile Ermenistan arasın- daki sınır kapılannın hâlâ kapalı olmasının "ilişkilerianormalleştir- diğini" vurguladı. Ararxyan ko- nuşmasında Ermenistan'da son bir yıldırmeydanagelen ekonomik ve siyasi gelişmeleri anlattı Daha sonra Cumhuriyet'in so- rulannı yanıtlayan Ennenıstan Parlamento Başkanıyla görüşme- miz sorulu- yanıtlı şöyle gelişti: . - 5 temmuz seçimlerinden sonra yapılan anayasadeğişikliğindeçok önemli bir unsur yer aldı. Anaya- sanın birinci maddesinden 1915 ta- rihinde soykırım vapıldığı ibaresi çıkanldı. Buna neden gerek görül- dü? Ararxyan - Anayasanın birinci maddesinde, Ermenistan'ın ba- ğımsızlık açıklaması yer alır. Bu ıbare, 23 Ağustos 1990 yılındaki Ermenistan'ınbağımsızlıkaçıkla- masından alınmıştır. Dolayısıyla anayasayı 1990 açiklamasından ayn mütalaa edemezsiniz. - Ama şimdi anavasada bu iba- re açıkça yer almıyor. Belki zım- nen yer alıyor.- Aramyan - Evet. Devlet siyase- ti içinde biz sadece devletin çalış- ma mekanizması ve siyaseti üze- rinde durduk. Biz şu andakı işlev- sel anayasa üzerinde durduk. Bu- nu eskiye. tarihe dayandırmıyoruz. - Erivan'daki siyasilerin," Biz ar- tık tarihi. birtakım ülkelerle yaşa- nan olaylan yeniden hatırlamak is- temiyoruz. Bu olaylan değerlen- dirmeyi tarihçilere bıraktık" gö- riişünde olduklannı öğrendik. Bu göriişleri nasıl değerlendiriyorsu- nuz? Ararx>an - Biz tabii ki tarihi unutamayız. Ancak, devlet polıti- kasını tarihin üzenne bına etmek • Ermenistan Parlamento Başkanı, Türkiye'ye bir zeytin dalı uzatarak anayasadan 1915 tarihinin soykınm yılı olduğu ibaresinin kaldınlması konusunda, "Devlet politikasını tarihin üzerine bina etmek yanhştır. Biz bunu yapmak istemiyoruz" diye konuştu. yanhştır. Biz bunu yapmak istemi- yoruz. Bugün iki taraftan ilişkile- ri sağlayan kişiler tarihi çok iyi tahlil etmeliler. Bu diyalog süreci içinde biz ger- çekleri bulabiliriz. Bizim halkımız için tarihi unutmak çok zor. So- nunda hem Ermenistan hem Tür- kiye halkının, tarihi birlikte değer- lendirmeyi öğreneceklerine inanı- yorum. Tarihimizde hem ağır hem de çok güzel sayfalarımız var. Bunlan yerli yerine oturtmayı bi- leceğiz. -Türkiye ile Ermenistan arasın- daki ilişkiler belli bir yumuşama dönemine girdi. Ancak Türkiye, Ermenistan'la smırtann açılması için Azerbavcan'la ilişkilerin dü- zeltilmesini koşul olarak öne sürü- vor. Bu konuda herhangi bir mesa- fe alındı mı? Arantyan - Bir kez daha, Er- menistan'la Türkiye arasındaki ilişkilerin, üçüncü bir ülkenin Tür- kiye ile olan ilışkilenne baglan- maması gerektığınin altını çizmek istiyorum. Bundan sonra ıkili iliş- kilenmızi hep üçüncü ülkelere en- deksleyeceksek o zaman yapmak istedıklerimizi hiçbir zaman ger- çekleştiremeyeceğiz demektir. Bunun tersine. Türkiye ile Er- menistan arasındaki iyi bır diyalog üçüncü ülkelere iyi bır etki yapa- caktır. Bu yüzden biz. ıkı ülke ara- sındaki sınırlann açılmasını des- teklıyoruz. Amacımız ilişkilerin ivedilikle başlaması. Aksi halde biz rehin statüsünde kalıyoruz. Bizim Türkiye'ye çok somut önerilerimız var. Istanbul'da iki gündür yaptığımız temaslarda da bu önerilenmizı yeniledik. Son bir yıldır Karabağ'da süren ateşkes. ikili ilişkilerin yumuşamasına hiç kuşkusuz iyi etki yapıyor. Ancak bu ateşkesten önce de. "Biz bu iki sorunu birbirinden ayırmayı öğ- renmeh'viz'* dedık. Teklıfımizçokaçık. Diyoruzki: Biz ıkı ülke arasındaki ilişkilerin ivedilikle en ileri düzeye getiril- mesi için çaba harcamaya hazmz. Bu. diplomatik deSil: açık. somut bırteklif Bu gıbi ilişkilerin kurulmasının bizim çıkanmıza olduğunu biliyo- rum. Bunuda gizlemiyorum. Ama bunun Türkıye'nin çıkanna oldu- ğunun da bilınci içindeyim. tkı ül- kenin hiçbiri böyle bir ilişkide kendi ödün veriyormuş gibi bır duyguya kapılmamalı. Cünkü bu. olumlu ve iki tarafm da çıkanna olan bir ilişkidir. 'Basını ; savumnada * güçlük çekiyoruz' • Baştarafı 1. Sayfada leniyor, basın da bundan fa/lasıvla nasibini alıyor" dedi. TGC'nin yazılı açıklama- sında. başına sağduyoı ve so- rumluluk çağnsı yaparak söz konusu yayınlara hemen son verilmesi istendi ve ba- sının savıınulamazbirduru- ma geldiği belirtildi. TGC açıklamasında. son günlerdeki bazı gazeteler. arasında eleştiri sınırlannı* aşan v e kişilik haklanna ağır • saldın boyutlanna varan ya- vınlann gazetecilık meslek ilkeleriyle bağdaşmadığı anımsatılarak, "Bu saldın- lar, genelde basımn sav gınü- ğı, güveniliriiği. ciddiveti üzerinde onanlması güç ya- ralar açmaktadır. Tasvip edüemezlik bovutlan gide- rekendişe verici duruma ge- len, ölçünün kaçırıidığı göz- lemlenen bu \a> ınlar. yalnız- ca sahiplerine değiL tüm ba- sına /arar vermektedir" de- nildı Açıklamada. söz konusu • v ayınlar üzenne kamuoyun- dan cemıyete gelen üzüntü ve tepkilenn de pay laşıldığı* kaydedilerek özetîe şu gö-^ rüşlereyer verıldı: -Ama açıkça itiraf etmeli- yiz ki. bu mesleğin onurlu,' vakur bir örgütü olarak ar- tık basını savunmakta güç- lük çekiyoruz. Bugün hiç de hoş karşılanmavan ve basın için viiz kızartıcı suçlamala- nn kav naklandığı promos- >on yanşı konusunda TGC ay lar önce birçok kez uyan- dabulunmuş,promosyonun' bir tanıtım aracı olarak ma- kul ve başına yakışır ölçüler içinde tutulması gereğini vurgulamış. promosyon ne- den i\ le zaman zaman görü- len tartışmaların tehlikesine dikkat çekmişti. \ma ne ya- zık ki bu uyanlarımız ne ba- sının büyük bir bölümü ta- rafından ne de kamuoyunca dikkatealınmışn. Bugün ge- linen noktada, basımn say- gınlığını korumada mes- lek ilkelerine bağlı. kişilik haklanna saygılı tüm üye- lerimize görev düştüğünü bir kez daha aaımsatıyo- ruz. Söz konusu uygunsuz yayınlar nedeniyle sağdu- yu ve sorumluluk çağnsı yapıyor. bu yayınlara he- men son verilmesinin ge- reğine inanıyoruz." ABD'nin Kıbrıs • Baştarafı 1. Sayfada adada iki kesimli. iki top- lumlu bir federal Kıbns'ın kurulması ıçın pek çok ko- nunun çözülmesi gerektiği- ne işaret edilıyor. ABD'nin 6 madde halınde sıraladığı "çözülmesi gereken sorun- lar" arasında, AB'ye üye- liğin de. Kıbns konusunun çözümü içinde görülmesi gerektiğine ilişkin bölüm de yer alıyor. Denktaş, Türk toplumu- nun da yer alacağı federal bir Kıbns cumhuriyetinin. ancak "Türkiye ile birlik- te'" AB'ye üye olabilece- ğini belirtiyor. İlk başta Denktaş paralelinde izle- diği politikayı bir süre ön- ce esneten Ankara, federal bır Kıbns'ın birliğe üyeli- ğinın. Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğı için venlecek güvence karşılığında kabul edilebileceğini açıkladı. Türkiye, AB ile 1 Ocak 1996'dan itibaren gümrük birliğine geçme karşılığın- da. birliğin Rum Yönetimi ile tek yanlı olarak, tam üyelik yolunda attığı adım- lan önleyemedı. Böylece BM'nin gündemine fede- ral Kıbns formülüne AB'ye üyelik konusu da girmiş oldu. .. 'Vefa Düşünce Platformu' kuruldu İstanbul Haber Servisi - Vefa Lisesi mezunlan.Türk düşünce yaşamım geliştirmeyi amaçlayan 'Aefa Düşünce Platformu"nu kurdular. Plarfi>rmun ilk toplantısında konuşan İstanbul Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Sakin Öner, platformun amacının anaokulundan üniversiteye kadar eğitim kurumlan oluşturmak ve 2000'li yıllara eğitilmiş insan gücü yetiştirmek olduğunu söyledi. Toplantıya. güldürü oyuncuları Müjdat de/en. Kemal Sunal ve Şener Şen^azeteci Uğur Dündar ile eski külrür bakanlanndanAnkara Millervekili Tınaz Titiz gibi ünlülerin de aralannda bulunduğu birçok Vefa Lisesi mezunu katıldı. RP Genel Başkanı Erbakan, Elmalıdere tesislerinin temelini attı 'CHP, ÇillerH köle gibi kullamyor' İstanbul Haber Servisi - RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan, U CHP denen; laiklik adına din düşmanlığı yaparak halkın nefretini kazanan ve 5. sıralara düşen parti, Tansu Çiller'i bir köle gibi kullanıyor" dedi. RP lideri Necmettin Erbakan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon ldaresi (İSKI) tarafından ihale edilen, "Yıldız Dereleri 2. Kademe İçmesuyu Temin Projesi"nın 1. adımı olan Elmalıdere tesislerinin temelini attı. Törende konuşan Erbakan, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın "son danslanm" yaptıklannı öne sürdü. Erbakan, şöyle konuştu: "CHP denen; laiklik adına din düşmanlığı yaparak halkın nefretini kazanan ve 5. sıralara düşen parti, Tansu Çiller'i bir köle gibi kullanıyor. Seçim sistemini değiştirmek istiyoriar. Çiller • İSKİ Genel Müdürü Veysel Eroğlu, keşif bedeli 500 milyar lira olan Elmalıdere tesislerinin 1997 Temmuzu'nda tamamlanacağmı söyledi. Hanım. ne emir verilirse hepsine 'başüsrüne' diyecektir. Bunlar bitmiştir. Son çırpınışlannı yapıyoriar. 'Kadavra üzerine politika yapmam' diyen Çiller Hanım, Baykal emir vermiş. Menzir'i görevinden uzaklaşnrmışrır. Gözümüzün önünde bir trajedi gerçekleşmektedir." Erbakan, CHP'nin 3 millervekili daha fazla çıkarmak için seçim sistemini değiştirmeye çalıştığını iddia etti. Erbakan. ülkede en önemli meselenin hükümet değil. seçim kanunu olduğunu söyledi. RP'li belediyelenn başarılı çalışmalar yaptığını. hükümetin yatınmlanndan daha fazla yatınm gerçekleştırdıklerinı ileri süren Erbakan. "Daha önce yolsuzluğun sembolü olan ve halkın riksindiği İSKİ de başarılı bir şekilde çalışmalannı sürdürüyor"' dedi. Törende konuşan İstanbul Büvükşehır Beledive Başkanı Recep Tayyip Erdoğan da. "bitmiş tükenmiş" denilen belediyeyi devraldıktan sonra. başanh çalışmalanyla "aydınlık yannlara" doğruyürüdüklerinı söyledi. İSKİ Genel Müdürü Veysel Eroğlu da keşif bedeli 500 milyar lira olan Elmalıdere tesislerinin 1997 Temmuzu'nda tamamlanacağmı söyledi. Eroğlu. 4 derenin ıslah edilip Terkos'a akıtılmasını amaçlayan proje gerçekleştiğinde. tstanbul'a yılda 96.4 milyon ton su verileceğini sözlerine ekledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle