Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 EKİM 1995 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Emekliler ders
verebilecek
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Mıllı Egitim
Bak^nlığı. öğretmen açığını
gıde-mek için emekli
öğrermenleri de\re\e
sokrna planını yürürlüğe
kovcu. Milli Eğitim Bakanı
Turhan Tayan. emekli
öğreanenlerin, emekli
ayhklan kesilmeden. ek
ders icreti karşılığında
görc alabileceklerini
bildirdi. Tayan"ın dün
yavımladığı genelgeye
göre. ılköğretim okullannın
ıkıncı kademesi, ortaokul,
lise ve dengı okullarda
göre\ alabilecek emekli
öğreımenlenn 65 yaşını
doldurmamış olmaları.
okutulacak dersler ıçın
gerekli formasyon ve bilgi
binkımıne sahip olmalan
gerekiyor.
İLKSAIVın yapısı
degiştirilmeli'
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Eğıtim-Sen.
"İlkokul Öğretmenleri
Yardımlaşma Sandığrnın
(İLKSAN) yapılanmasında
yanlışlıklar olduğunu,
oncelıkle bu
antidemokratık yapının
değıştınlmesı gerektiğını"
belirtti. Eğitım-Sen Merkez
Yönetim İCurulu üyelen,
dün düzenledikleri basın
toplantısında. İLKSAN
davasının halen sürdüğü.
yönetıcilen hakkında
öğretmenler tarafından
yapılan suç duyurusu
sonucunda tutuklamalar
gerçekleştirildıği
kaydedilerek "Bu ınsanlar
bızim vicdanımızda
suçludur Biz. Egitim-Sen
olarak bu seçim sürecini
yolsuzluklann deşifre
edilme aracı olarak
kullanacağız" denıldi.
Smemaya
kundaklama
B tstanhul Haber Servisi -
Gültepe Talatpaşa Caddesi
25 numaradakı "Sinema
Asya"da dün akşam saat
23.00 sıralannda yangın
çıktı. Metin Karaduman'a
ait olduğu belirtılen
sinemada gösterilen
"Miranda" adlı filmin son
-seansının hemen ardından,
makinıst Dursun Yağmur'u
ve temizlikçiyi etkısiz hale
,getiren kimliği
.belırlenemeyen yaklaşık
,altı kişilik bir grup benzin
dökerek yangın çıkarttı.
Yangında ölen ya da
yaralanan olmazken
yetkilıler iki kışınin
'dumandan etkılendiğinı
bildirdi. Emniyet yetkililen.
sinemanın fanatik
lslamcılardan tepki aldığinı
belirttiler.
AB: Benim için
mi, sizin için mi?'
• SİLİFKE(Cumhuri\et)
-Merkezi Brüksel'de
Jbulunan Uluslararasi Genç
"DoğaDostlan(IYNF). 3-
10 aralık tarihleri arasında
Fınlandiya'nın Tampere
kentinde bir uluslararası
seminer düzenleyerek
Avrupa Bırliği ve gençlik
konusunu tartışacak.
"Avrupa Birliği: Benim
İçin mi sizin İçin mi'1
"
•adını taşiyan toplantıya
-katılmak isteyen 16-30
-yaşlan arasında. Ingilizce
bılen eençlerin lY'NF'nin
.003222160933 nolu
telefonunu aramalan
gerekiyor. Toplantı
-hakkında aynntılı bilgi
-ısteyenlerin 03247143726
numaralı telefondan
Arkadaş Çevre Grubu'yla
irtibat kurması gerekiyor.
Basm hizmet
ödülleri
ki Istanbul Haber Servisi -
Türkiye Gazeteciler
Cemiyeti tarafından Burhan
"Felek adına konulan Basın
Hizmet Ödülleri'ni alanlar
bellioldu Seçici kurul.
odülün Bedii Faik Akın.
Mehmet Kemal Kurşunlu.
'Ali UKi Ersoy. Şinasi Nahit
Berker. Alaaddin Berk. Ara
Koçunyan \e Mahmut
Erhan'a verilmesini
kararlaştırdı.
Ölen polise tören
• İstanbul Haber Senisi -
Kartal'da geçen perşembe
günü görevden evıne
dönerken uğradığı sılahlı
-saldinda ölen polis
-memuru Ali Kaya Erdem.
törenle toprağa verildı.
Erdem için Kartal llçe
Emniyet Müdürlüğü
önünde düzenlenen törende
•konuşan İstanbul Emniyet
-Müdür Vekilı Mehmet
Çağlar. Ali Kaya Erdem'in,
:,*vatandaşın ırzını. canını
ve malını koruma görevini
yaparken hain teröristler
tarafından hunharca
katledildiğini" söyledi.
Başbakan Çiller'in 'sözü' CHP'ye yetmedi: 'Once yasa, sonra koalisyon'
Baykalhüldimete gnrrriyorANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - CHP Genel Başkânı Deniz
Baykal. DYP ile kurulması plan-
lanan 52 hükümete girmeme ka-
ran aldı. Baykal, Başbakan Tansu
ÇiDer'in, yeni Seçım Yasası'nı gü-
\enoylamasından sonraya ertele-
me istemini reddetti. Erken seçi-
min 24 aralıkta yapılması konu-
sunda DYP ile anlaşmaya varan
CHP yönetimı. DYP'nin daha ön-
ceki \aatleri konusunda iyi sınav
vermediğıni dikkate alarak, yasa
çıkmadan kurulacak bir hüküme-
tin. partinın ıstemlerinin yaşama
geçırılememesı riskini içereceği
üzerinde durdu. CHP'nin, Seçim
Yasası çıkmadan koalisyonun res-
men kurulması durumunda, ken-
di bakanlannın da yer alacağı hü-
kümete gü\enoyu vermemesinin
zor olacağı. bu nedenle koşulun-
da ısrarettiğı vurgulandı. Kabine
lıstesinin. zaman kazanmak için
Çankaya"ya geç sunulma olasılı-
ğı bulunduğu da kaydedildı.
CHP'nin pazarlığa girmeme
mesajıyla DYP'ye ilettiği. *me-
mur maaşlanna kasım a>ından
başlavarak sevvanen 5 mihon lira
zam yapılmasu esnafa. üreticilere
kredi olanaklannın arttınlması,
beledi}elere kavnak aktanlması ve
Terörle Mücadele Yasası'nın (T-
MY). düşünce>i açıklama özgür-
lüğfinü sınırlayan 8. nıaddesinin
değişmesi konulannda" ılke an-
laşmasına \anldi.
CHP koşullarını dayatti:
1- CHP lideri Baykal hükümete girmeyecek.
2- Memur maaşlanna kasımdan başlayarak 5 milyon lira seyyanen zam.
3- Önce seçim yasası, sonra hükümet.
4- TMY'nin 8. maddesi değişecek.
DYP ile CHP temsilcılerınden
oluşan karma komısyonlar çalış-
malannı dün de sürdürürken. CHP
lideri Deniz Baykal önceki gün
akşam üzeri Türkiye'ye döndü
Baykal. havaalamnda Başbakan
Çıller ile bir telefon görüşmesı
yaptıktan sonra. parti genel mer-
kezine geçtı. Baykal burada Sa-
bah Gazetesı Genel Yayın Yönet-
meni Zafer Mutlu \e bazı CHP
Merkez Yönetim Kurulu (MYK)
üyeleriyle görüştü. Mutlu'nun.
Baykarınyanındanaynlarak Ba:>-
bakanlık Konutu'na gitmesi ve
sonra yeniden CHP'ye gelerek ge-
ce yansına dek Baykal'ın yanın-
da kalması dıkkat çektı.
Baykal kabineye girmiyor
Baykal. dün sabah Çıller ile ye-
niden bir telefon görüşmesi yaptı.
Görüşmede. Baykal'ın yeni Se-
çim Yasası'nın. hükümet kurul-
madan ya da en kötü olasılıkla gu-
venoylamasından önce çıkanlma-
sı \e memur maaşlanna zam ko-
nulanndaki görüşlennı aktardığı
öğrenildi. Baykal. kabinede yer al-
mayacağını da bildirdi. DYP-
ANAPgöriişmeleri sırasında Me-
sut Yılmaz'ın kabıneve girmeme
karanna karşı çıkan Çiller'ın.
Baykal'ın da benzer eğiliminden
rahatsızlık duymasına karşın itıraz
etmediği öğrenildi. Çiller. dün sa-
bah Başbakanlık Konutundakur-
ma>ları ile toplandı.
Baykal'ın, kurmaylanna, "Bi-
zimleanlaşmava mecburiar. Özek-
likieveni Seçim Yasası konusunda
istekİerimızden ödün vermevece-
ğiz. Tek çıkış \olu bizi/" talımatı
verdığı öğrenildi.
lkı parti liden. memurve emek-
li maaşlanna kasım ayından baş-
layarak seyvanen 5 milyon lira
zam vapılması konusunda ılke an-
laşmasına \ardılar. Olağanüstü bir
gelişme nedeniyle hemen seçıme
gıdilmemesi halinde. bu kararın
geri çekilebileceği kaydedildı.
Maliye Bakanlığı yetkılileri ıse 5
milyon lira sevvanen zam yapıl-
masının, 1996'nın ılk 6 ayı için
memur maaşlanna yapılması
planlanan yüzde 53"lük zammın
kırpılmasına neden olabileceğine
dikkat çektiler.
DYP ve CHP tenısilcilerinden
oluşan. ortak komisyon. dün öğ-
leden sonra yaptığı toplantıda. se-
çim protokolü ve seçim yasası
önerisi üzenndeki çalışmalarını
sürdürdü. DYP \e CHP vöneticı-
leri. 4.5 saat süren pazarlıklann
ardından \aptıklan ortak açıkla-
mada. erken seçimin 24 aralıkta
yapılması görüşünü benimsedik-
İerinı bıldirdiler. DYP. dünkü top-
lantıda 1991 seçımlerındeolduğu
gibi yüzde 15 oranında tercıh alan
millet\ekili adaylannın ılk sırava
yükseltilmesınde ısrar etti CHP
ise adaletsiz olacağı gerekçesıyle
bu önerıye karşı çıktı Czerınde
tam bir uzlaşma\a vanlamayan
çevre barajı. tercih sistemi.
D'Hondt sıstemı ve nüfus sayımı
konulan bugüne bırakıldı.
lkı parti, tanmüretıcıleri vebır-
liklere ucuz kredi olanakları yara-
tılması. destekleme alımlarıyla ıl-
gili sorıiların çözülmesi. esnaf ve
sanatkâr için kredi olanaklannın
arttınlması. beledıye ve il özel
idarelerine ek olanaklar sağlan-
ması konusunda anlaştılar.
Varılan anla^ma uvarınca, T-
MY 'nın. düşünceyi açıklama öz-
gürlüğünü sınırlayan 8. maddesi
de Avrupa Insan Hakları Sözleş-
mesi'nin 10 maddesi esas alına-
rak değıştırılecek. CHP lideri
Baykal. Cumhuriyet'e yaptığı
açıklamada. "Mesela. Yaşar Ke-
mal'in artık 8. maddeve göre tu-
tuklanması mümkün oîmaktan çı-
kıyor. Sanatçılanmız. yazaıiarunız
çıknor" dedı.
Hükümet protokolünün uzun ve
a\nntı!ı bir metin olmayacağı ve
ekınde CHP'nin isteğı uzerıne.
15-20 maddelık seçim yasası öne-
rısınınyeralacağıbildinldi Çıller
ile Ba\kal"ın, bu metınlere son
şeklın verılmesinden sonra proto-
kolü imzalayacakları bıldirildı
Hükümetın kunılması konusu ise
Cumhurba^kanı Süleyman Demi-
rel'in ABD'vegitmesi ve CHP ta-
rafının öncelikle Seçim Yasası ko-
nusunda tam anlaşmaya vanlma-
sında kararlı olması nedeniyle. ge-
lecek haftaya kaldı.
Yeni Bakanlar Kurulu listesi-
nin. Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel'e. ABD'den döneceğı 24
ekim salı gunü venlınesı ve onay-
lanması durumunda, lıstenın en
iyı olasılıkla aynı gün TBMM'de
okunacağı bıldinldi Aynı gün hü-
kümet programının da okunması
halinde. anayasa uyannca 48 saat
sonra (perşenıbe. akşanıı ya da cu-
ma günü) hükümet programı üze-
nndeki görü^melere geçılecek
Anayasanın 1 İO.maddesinegöre.
görüşmelerden 1 tam gün sonra
da (28 ekım cumartesi günü)
güvenoylaması yapılacak
CHP üst yönetimi, Baykal'ı hükümette görev alma yerine meydanlara inmeye çağırdı
Siyasetle erken seçim alarmı• CHP cephesinde. üst yönetimden Baykal'a,
"Hükümete değil, meydanlara git" çağnsı
yapılırken, Çiller de muhaliflerine karşı seçim
kozunu kullanmaya hazırlanıvor. Necdet Menzir,
Mehmet Ağar, Onal Erkan ve Bekir Aksoy'a
DYP'den adaylık yolu açılıyor.
ANKAR.4 (Cumhuriyet
Bürosu)-DYP ile CHP'nin
"en kısa sürede seçim
1
" öngö-
rüsüyle venıden ortaklık
kurma konusunda pazarlık
masasına oturmalannın ar-
dından. siyasi partilerde se-
çim alarmı verildi.
Başbakan Tansu Çiller
parti içındekı muhalıflenne
karşı "secim" kozunu kulla-
nırken. istanbul Emniyet
Müdürlüğü'nden ıstifa etti-
rilen Necdet Menzir, Emni-
yet Genel Müdürü Mehmet
Ağar. Olağanüstü Hal Böl-
ge Valisı Cnal Erkan ile
CHP'nın görevden alınma-
sını ıstedığı Içişleri Bakanlı-
ğı Müsteşan BeldrAksoy'un
D\'P"denada\ olrnalan bek-
leniyor.
CHP üst yönetimi. Genel
Başkan Deniz Baykal'a
"Hükümete girme, seçime
giderken meydanlara çık"
görüşünü ıletti.
Seçim gezilerine başla-
yan DSP Genel Başkanı Bû-
lent Ece\it de DYP ve
CHP'nin, ülkenin getirildiği
noktayı görerek. iktıdardan
seçimle kaçmaya çalıştıkla-
nnı savundu.
Erken genel seçimlerin,
24 aralık tarihine yetişmesi
zor göründüğünden, ocak
ayı içınde yapılma olasılığı
arttı. Kulisîerde 7. 14 ya da
21 ocak tanhlerınde seçim
yapılabileceği dıle getirilir-
ken, siyasi partiler de hazır-
lıklanna başladı.
Başbakan Ç\\\er, erken
genel seçimlerde parti için-
deki muhaliflenne karşı
adavlık kozunu kullanacak.
Adayların büyük ölçüde
merkez yoklaması ile belir-
lenmesi beklendiğinden. ih-
raçlardan sonra partide ka-
lan muhaliflerin bu dönem-
de fazla sesini yükselteme-
yeceğıne dikkat çekildi.
DYP'den ihraç edilen Es-
kışehır Mılletvekilı Hüsa-
mettinCindorukile Antalya
Mılletvekıli GökberkErğe-
nekon'un bağımsız aday
olup olmayacaklan da me-
rak konusu oldu.
CHP Genel Başkanı De-
niz Baykal, Brüksel'deyken
parti yöneticilerini arayarak
"seçim takvimini hazırla-
yın"talimatı verdi. CHP üst
yönetimi seçim hazırlıklan-
na başlarken. parti meclisi
üyeleri de bölgelere dagıldı.
Hazırlanacak seçim raporla-
nnın. önümüzdeki günlerde
parti yönetımindedeğerlen-
dirilmesi bekleniyor.
CHP'nin bütünleşme son-
rası gireceğı ilk seçim sına-
vının parti açısından önemı-
ne dikkat çekilırken. parti
üst yönetimi nde. "Genel
Başkan kabineye girmesin.
Mevdanlara insin. Bizinı
alan çalışmasına daha cok
ihdvacımız var. Önümüzde
seçim var, hükümet işleri na-
sılsa yüriir*" görüşü hâkım
oldu.
CHP kulislerinde. Bay-
kal'ın kabineye girmeyerek
hem tüm enerjisini seçim ça-
lışmalan üzerinde yoğunlaş-
tırabileceğı hem de "tannı-
zı plakav u bakanlık koltuğu-
nu reddeden lider" olarak
prim yapacağı görüşü dıle
getırildı.
Kulisîerde CHP Genel
Sekreten Adnan Keskin.
GazıantepMilletvekili Hik-
met Çetin ya da Hatay Mil-
lervekili Onur Kumbaracı-
başı'nın "Başbakan Yar-
dımcüığı'' görevinı üstlene-
bıleceğine dikkat çekildi.
Deniz Baykal'ın yakın
çevresinde. 50. hükümetteki
CHP'li bakanlann aynen ka-
lıp görevlerini sürdürebile-
ceklen görüşü de ıfade edıl-
di.
Seçim çalışmalannı To-
kat'ın Turhal ılçesınde baş-
latan DSP Genel Ba^kanı
BüJent Ecevit, "Bizim bu
aşamada erken seçime ana-
yasa açısından karşı çıkışı-
mızı yanlış yorumlavanlar,
erken secimden kortuğumu-
zu sananlar, kendi kendilcri-
ni atdatıvorlar" dedi.
NOTLAR IORAL ÇALIŞL.4R
kayıplan unutma'
İstanbul Haber Servisi- Insan Haklan Derneğı ve çeşitli
demokratik kitle örgütleri "kayıplar"' için
Beyoğlu'nda düzenledikleri eylemde bu hafta Kenan
Bilgin'i tanıttılar. Kavıplar için 23 haftadır Galatasaray
Lisesı önünde düzenledikleri oturma eylemını
sürdüreceklerini vurgulayan aileler. Mis Sokak'ta
düzenledikleri evlemlerde de kayıplan tek tek
tanıttıklarını belirttiler. Bu hafta 12 Eylül 1994te
kaybolan Tuncelı doğumlu Kenan Bılgin'i
anlatan kayıpyakmlan. Bilgın için Uluslararası Insan
Haklan Mahkemesı'ne başvurulduğunu, TBMM'ye de
soru önergesı verıldığinı anımsattılar. Kayıplann
sayısının her geçen gün arttığına dikkat çeken aileler.
"8 temnıuz cumartesi burada oturmak üzere toplanan
insanlara polis saldırmış ve34 kişivi döverek gözaltına
almıştı. Daha sonra bu kişiler hakkında dava açılmıştı.
34 kişi hakkında açılan davanın duruşnıas; 25 Ekim
1995 tarihinde saat lOJO'da Be>oglu 3. Asliye Ceza
Mahkemesi'nde >apılacak. Duvarlı herkesi bekliyoruz"
dediler. Oturma evlemıne katılanlar. daha sonra İstiklal
Caddesi"nden Taksim'e kadar yürüyerek "Banşiçin
imza"" topladılar
(Fotoğraf: ERZADE ERTEM)
C
laudia Roth.
Türkiye'yi seviyor
mu sevmiyormu?
Son günlerde
herkes bu konuyu
saptamayaçalışıyor. tddialar
çeşitli. rivayet muhtelif.
Gazetelerimizdeki renkli
fotoğraflarının altındaki
haberlere inanılacak olursa,
Avrupa Parlamentosu Yeşiller
Grubu lideri Claudia Roth, CHP
Genel Başkanı Deniz Baykal'a
sanlmış ve bızi destekleyeceği
sözünü vermiş. Ne mutlu
Türklere. artık gümrük birliği
yolunda bır engeli aşmış sayılınz
diye düşünmüşlerdir.
Bir gün sonra ise umutları
söndürecek yeni bir gelişme
oldu. Cumhuriyet'e bir açıklama
yapan Roth. böyle bir söz
vermediğini söyleyerek
gazetelerdeki haberleri
yalanladı. Bir başka habere göre
ıse önceki gece TÜSl.AD
yöneticilerinin davetine katılan
Claudia Roth ve gümrük birliği...
Roth'un kafası kanşıkmış. Nasıl
davranacağına bir türlü karar
veremiyormuş.
Gerçekten Roth. Türkleri seviyor
mu, yoksa naz mı yapıyor?
Gazetelere göre hem sev iyor
hem sevmiyor. Bizi bır tam
sevse ne güzel olacak, gümrük
birliğine girivereceğiz. Ama ona
kendimizi bir türlü
sevdiremiyoruz.
Bu ülkedeki olaylan izlerken.
zaman zaman acaba bir hayal
ülkesinde mi yaşıyorum dıyerek
şaşkınlığa kapılabilırsinız.
Claudia Roth'tan medet uman
Türkiye'nin şu anda Devlet
bakanlanndan birisinin adı
Ayvaz Gökdemir'dir. Hani şu
Cİauida Roth'a "fahişe"diyen
Komando Ayvaz. Claudia Roth
dün ne söylüyorsa bugün de aynı
şeyleri söy,{pyor v e bu sözleri
yüzünden kendisine
"fahişe"di\en kışı hükümet
koltuğunda. Biz kimi ikna
edeceğiz ve>a kimin anlayışını
değiştirecegiz? Önce ona karar
vermeliyiz. Avvaz
Gökdemir'lerin mi. Claudia
Roth'ların mı? Biz neyi
değiştirecegiz? Türkiye"de
düşünen insanlan hapse tıkmayı
marıfet sayan anlayışı mı yoksa
Türkiye'nin demokrasi
standartlannın yükselmesini
isteyen dostlanmızı mı?
Daha dün Ahmet Altan'ı 20 aya
mahkûm edeceksin. çok sayıda
yazann, çizerin. düşünen insanın
cezaevlerini dolduracak. sen bu
kafayı değıştiremeyeceksin, ama
Roth'u ikna etmek için ağzından
girip burnundan çıkacaksın. Her
şeydcn önce utanılacak bir
durum olduğunu kabul etmek
gerek. Her yerin özürlü. her
yerin faul. sonra da gidip
Avrupa'nın demokrat insanlan
karşısında gerdan kırıp. şefaat
dilıyorsun. Tam bir Şark
ikiyüzlülüğü. Türkiye. gümrük
birliğine girerse.
demokratlaşabilirmiş. Tez bu.
Bunu kım söylüyor?
Parlamentoda çoğunluğu elinde
bulunduran partilerin liderleri
söylüyor. Siz Claudia Roth'u
ikna etmekle uğraşacağınıza
kendi milletvekiUerinize dönün
ve onlan çağdaşlaştınnaya
çalışın. gerici yasaları birer birer
Türkiye'nin sırtından atın.
Gerçekten gülünç bir durumla
karşı karşıyayız. Herkes
Avrupa!ılan ikna etmeye
uğraşıyor. Kimse dönüp de
parlamentodaki tutucu
çoğunluğa bir şeyler söylemek
ıhtiyacı hissetnııvor. Tam tersıne
herkes her türlü ilkesizlık ıçınde
bır iki milletvekılı daha kafaya
almanın peşinde ko^uyor. görüşü
ne olursa olsun önemli değil.
yeter ki bır oy onlann olsun.
dıve dü^ünüyorlar
Işte bu ilkesizlık ıçinde ıçerıde
her şeyı ıçınden çıkılmaz hale
getirip sonra dönüp Batılılara
yalvarıyoruz. onlan ikna etmeye
çalışıyoruz. tkna edilmesi
gereken onlar değil. Türkiye'yi
hâlâ bir ölümler ve hapishaneler
ülkesi haline getiren tutucu
kafalar. Onlar değışmedikten
sonra gümrük birliğine de
girsek. uzay birliğine de girsek
fark etmez. Ne
demokratikleşebiliriz ne de
ölümler ülkesi oîmaktan
kurtulabıliriz. Türklerin Cİauida
Roth'u ikna etmesi bır şeyleri
değiştirmez. ama Roth. Türklen
ikna edebılirse epeyce mesafe
alabiliriz. Bu da şimdilik zor
görünüyor.
'Oıüarhâlâkayıp
POLİTİKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
SİS... :
Bu çocuk tüm hırçınlığına karşın çok duyarlı. Ço-
cuğun kendi evrenindeki 'pembe düşler' bir umut
oluyor kkni zaman...
Onun çocuksu gözlerinde Rossini, Mozart, We-
ber büyüyor 1800'lü yıllardan, Gerard De ^4ervalI
in
sesi yükseliyor.
O anda ıslak duygular sanyor çevresini...
Çok eski bir hava, biraz ağır ve biraz da hüzünlü...
Usulca kalkıyor yerinden, pencereye yöneliyor...
Sis artık kiremitlenn üzerine inmişti. Çocuk ise çok
sevdiğı bir melodiyi mırıldanıyordu...
Diyor ki:
"Camları kızıla çalan renklerle yanar
Kiremitten bir şato» köşeleri taştan
Etrafı çepçevre bağlar, bahçeler, parklar;
Bir dere akıyor çiçekler arasından "
İsyancıl ve çılgınca bır tutkuyla başlayan aşklar,
Mihail Yuryeviç'in 'incelikle sevdilerbirbirlerini uzun
zaman' büyüsü derin bir tasaya dönüşüyordu.
Çocuk, 14. Louis'nin donuk san bakışlarından bı-
kıp on dört yaşın çok ötesinde anne ve babasına i-
nat, yaşıtlarına inat güz çıçekleri toplamaya koşuyor-
du.
Birden her şey değişiyordu, kırmızı kiremittefin üze-
rinden sis kalkıyordu...
Edgar Allan Poe'nun bir şiirinden mavi köpüklü
dalgalara koşan o çocuk büyüyordu...
Bir deniz ülkesinden kopup gelen Annabel Lee, bir
gece bulutunun rüzgârında üşüyordu...
O çocuk, ben çocuk, memleketimiz o deniz ülke-
siydi; sevdalı değil karasevdalıydık...
Suskun ve gururlu acılar içinde ayrılanlar artık düş-
lerde görüyorlardı yitik sevgiyi...
Ve o çocuk, büyümenin hiç farkına varmadan; sö-
ğüt dalına, şeflali çiçegine koşmadan iri gözlü san-
şın Lora oluveriyordu...
O çok akıllı çocuk, şimdi bir yağmurlu pazar saba-
hında şöyle sesleniyordu:
"Hayır böyle tutkuyla sevdiğim sen değilsin
Güzelliğinin panltısı etkilemiyor beni.
Sende geçmiş yıllann acılannı seviyorum
Ve yıkılıp giden gençliğimi..."
• • •
Aynaya bakıyor çocuk, büyümemiş tutkulan acıya
çevirmeden...
Içinden de şöyle mırıldanıyor:
"Konuştuğum, sevgilisidir genç günlerimin..."
Kırpıkleri ve tam alnın ortasındaki küçük çukur bel-
ki ona 'Ben çok çirkinim' dedırtiyor...
Çocuk aldanıyor ya da kendisini aldatıyor...
Güneş açıyor, kırmızı kiremitli evin çatısına kuşlar
konuyor...
Ben ıse o çocuğa bakıyorum, kendi kendime umut
arıyorum...
Diyorum ki:
"Başka çızgiler arıyorum seninkilerde... Çoktan
susmuş dudaklan, canlı dudaklannda senin..."
Bır sabah uyandığımda ne bileyim, senin düşJeri-
nin en pembe evreninde, 15-16 yaşındaki çocukla-
rın Haydarpaşa Garı'nda kol kola trene binişini görü-
yorum...
Eminönü vapuru kalkıyor az sonra...
Ben güvertedeyim ve gardan kalkan trenlerin uğul-
tusunu duyamıyorum...
Birden akşam oluyor, gri bir yalnızlık odanın içine
doluyor...
Acaba o büyümüş çocuk, saçlannı mı tanyor yok-
sa gizemli bir konuşmayla yaşamı mı örüyor bilemi-
yorum... Televizyonda, Haydarpaşa Gan'ndan trene
binen, Ankara'da yürüyen 15-16 yaşındaki çocukla-
rın polislerle kovalamaca oynadıklannı görüyorum...
Çocuklar çığlık çığlığa... Çocuklar sille tokat dövü-
lüyor...
Ve dıyorlar ki:
"Ferman devletinse üniversiteler bizimdir..."
O saatlerde Ankara'ya yağmur yağıyor, o saatler-
de çocuklar ıslanıyor...
Aynaya bakıyor çocuk, büyümemiş tutkulan acıya
çevirmeden...
Çocuk, ilya Ehrenburg'la buluşuyor, Kiev'den Pa-
ris'e doğru uzanan bıryolculuğun resmini çiziyor, şi-
irini yazıyor...
Senin ölmene göz yummayacağız Nagazaki! I Ey
uzak, yeşil ve tatsız kentlerin parklanndakı çocuklar
I Bir şeye inanmak ya da inanmamak değil artık bu-
rada söz konusu olan I En yalın anlamıyla ınsan ya-
şamıdır söz konusu olan burada I Dinsin bu yağmur,
vişnelere yağmasın bir daha
Çocuklar hıçkırıklara boğuluyor, çocuklar dövülü-
yor, çocuklar yerlerde sürükleniyor; çocuklar aşkı,
sevdayı unutuyor...
• • •
Yağmur volta vuruyor Nagazakı'de, Paris'te, Bos-
na'da. Ankara'da, Tunceli'de sinirlı, hırçın ve öfkeli...
Senin ölmene göz yummayacağız çocuğum, sizin
ölmenize göz yummayacağız çocuklar...
Kırmızı kiremitli evin üzerinden sis kalkıyor Kuşlar
havalanıyor mavi gökyüzüne... Bilinmedik bir kentte
bilinenlere doğru yürünüyor, camlan kızıla çalan renk-
lerle bırlikte...
Rossini. Mozart ve Weber çalıyor sokaklarda...
Çocuklar oynuyorparklarda, gençlersevışiyor, ke-
lebekler uçuşuyor etrafta...
Evrensel bir coşkuyla yaşıyor çocuklar, pınl pınl bir
aydınlığın içınde...
Düşünce ayıbı
Sendikacı Gerçek
yarın cezaevinde
İstanbul Haber Senisi -
Direniş dergisinde yayım-
lanan bir yazısı nedenivle.
DGM'de yargılanıp Türk
Ceza Kanunu'nun (TCK)
312. maddesi gereğince 2
yıla mahkûm olan Tüm
Sağlık Çalışanlan Sendıka-
sı (Tüm Sağlık-Sen) Genel
Başkanı Fevzi Gerçek, "ege-
men sınıfin, 5 yıldır sürdür-
dükleri mücadelelerini ön-
lemek anıacıvla" bu vola
başvurduklarım söyledi.
Asılsuçlulann.dolandıncı-
ların ve soygunculann dışa-
rıda dolaştığını belirten
Gerçek, "Ben ne suç işle-
dim?'ElımizdeBirEkmek.
Başımızda Bır Tokmak'
başlıklı vazımla. Türki-
ye'nin bugünkü gerçeğini
ortaya kovdunı. Sadece, ge-
nel bütçeden 40 milvon sağ-
lığa aynlırken. 400 trihon li-
ranın vurdumuzun bir böl-
gesinde vaşanan kirli savaşa
aktanldığına dikkat çek-
nıek istedinı" dodı
Cezaev ine girmeden ön-
ce basın toplantısı düzenle-
yen Fevzi Gerçek. işçi ör-
gütü liderlerinin toplumun
gözü ve kulağı olduğunu
belirterek. "Egemenler,bi/i
cezalandırmakla toplumun
gözünü çıkarmak istivor. El-
de etmek istediğimiz lıakla-
rınıtz için sürdürdüğümuz
mücadelemize takoz koy-
nıak isriyorlar, ama asla
haklı eylemimizi durdura-
mavacaklar" diye konuştu.
Toplantıya HADEP İstan-
bul II Başkanı Kemal Par-
lak ve Deri-lş yönetim ku-
rulu üyelerinden Munzur
Pekgüleç de katıldı. Fevzi
Gerçek, ceza teblığ süresi-
nin dün sona ermesi nede-
niyle, yarın savcılıga teslim
olacağını söyledi.