26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20EKİM1995CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI ÖİB'den tanıtıni prognamı • ANKARA (AA)- Özelleştirme Idaresi, 7 çimento fabrikası ile 4 seramık ve refrakter fabrikasının özelleştirme çalışmalanna ilişkin tanıtım toplantısı düzenleyecek. Fabrikalann bulunduklan sektörde faaliyet gösteren yerli \e yabancı kuruluşlar ile potansiyel yatınmcılara yönelık düzenlenecek toplantıda. şirketlerin mali. ıdari \e teknık açıdan tanıtımı yapılacak. Kasım ayı başında Istanbul'da gerçekleştinlmesi öngörülen toplantının organizasyon ve sponsorluğunu, bu şirketlerin mali danışmanı olan Türkjye Sınai Kalkınma Bankası yapacak. RskobiPük'in borcu 224 milyar • GİRESUN(AA)- Fiskobırlik, ağustos ayı sonunda emanet usulüyle başladığı fındık alımlannda bugüne kadar aldığı fındık karşılığında üreticilere 540 milyar üra dolayında ödemeyapn. Fındığın destekleme kapsamına alınmaması üzerine üretici Fiskobırlık'e yeterli ölçüde fındık getirmedı ve yaklaşık 2 aylık sürede 9 bin 274 ton dolayında alım gerçekleşebildi. Fiskobirlik'in halen 224 milyar lıra dolayında borcu bulunuyor. Yerli üretime koruma • ANKARA (AA) -G ATT üyesı olmayan ülkelerden yapılacak ithalatta uygulanacak koruma önlemleri belirlendı. Bakanlar Kurulu'nun "BelırliÜlkelerMenşeli Mallann Ithalatında Gözetim \e Koruma Önlemleri" hakkındaki karan, dünkü Resmı Gazete'de yayımlanarak yürürlüge girdı. Kararla GATT üyesı olmayan ülkelerden ıthal edilen mallann yerli üretımi tehdıt etmesi halinde kota uygulanabilecek. İTO'dan tanıtım rehberi • Ekonomi Servisi- tstanbul Ticaret Odası (ITO) Başkanı Atalay Şahinoglu, küçük ve orla boy işletmelerin dış alemle olan enformatik ılişkilerini geliştirmek amacıyla, uluslararası 234 kuruluşu tanıtan bir rehber yayımladıklannı bildirdi. Şahinoglu. yaptığı yazılı açıklamada. dışa açılma gayretı olan iş alemınin uluslararası kuruluşlarla daha fazla diyalog icınde olması gerektığını hatırlattı. Hava-İş Sendikası'ndan işverenin cüretkâr tutumuna sert tepki 'Havaş'a iktidar çetesi yansıdı'Ekonomi Servisi - Hava- 1§ Sendikası'ndan Havaş yöneticilerine "çete" suçla- ması. Havaş Genel Müdü- rünun "İstesek sendikanın yetkisini düşürürüz" sözle- rine Hava-lş Sendıkası Ge- nel Başkanı Mustafa Yağcı sert tepki gösterdi. Oz- türk'ün Havaş'ta genel mü- dür olarak oturmasmın se- bebini, 'çete'olarak adlandı- rılan siyasal iktidar anlayışı- nm yansıması olarak değer- lendiren Mustafa Yağcı, Ha- \aş Genel Müdürü Murat Öztürk'ün sendıkayı yok et- meyi hedefleyen sözlennin bu zamana kadar sürdürülen işçı kıyımı ve hukuk tanı- maz uygulamalannın itirafı olduğuna dikkat çekti. Ha- va-lş Sendikası örgütlülü- ğünii hıçbirzaman işverenin lütfuna bağlamamış olduk- lannı belırten Yagcı, bundan sonra da bağlamayacaklan- nı vurguladı. Havaş Genel Müdürü Murat Öztürk'ün. Yazeks Patronu Tiırgay Ciner'ın • Havaş Genel Müdürü'nün "Istesek sendikamn yetkisini düşüriirüz"' sözlerine Hava-lş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Yağcı. sert tepki gösterdi. Yağcı, Öztürk'ün Havaş'ta genel müdür olarak oturmasının sebebini. 'çete' olarak adlandınlan siyasal iktidar anlayışının yansıması olarak değerlendirdi. emir erinden farksız olarak sendikal örgütlülüğü yok et- meye çalıştığmı ifade eden Yagcı, yaptıgı açıklamada. "Oztürk'ün Havaş'ta genel müdür olarak oturması. ül- kemizde\ar olan ve bazı çev- relerde "çete" olarak adlan- dınlan siyasal iktklann anla- yışınuı alt yansımasıdır" de- di. Havaş'ın özelleştınlme- sinin. beraberinde sendika- Gre\ sırasında çalışanlar Havaş vönerimi tarafından isrifaya zorlanmışü. sızlaştırmayı da getirdigine dikkat çeken Yağcı, ilk defa grev ve lokavt devam eder- ken bir kamu kuruluşunun özelleştirildiğine dikkat çe- kerek şöyle konuştu: "Yeni işveren Yazeks. lo- kavtı kaldırdıktan sonra. ar- kadaşlann evlerine gönder- digi mektup ve adamlaria te- lefonla işe başlamalan >ö- nünde baskı >°aptı. Bu yolla bir yere varamavan işveren, grev ve lokavl yasasına göre açıkça vasak ohnasına kar- şın yeni işçi alıp calıştınlarak grev kıncılığı >aptı. İşvcrc- nin kaçak işçi çalıştırdtğı, bölgeçalıs.ma müfettişleri ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı miifettişlerince tespit edildi. Bu yasadışı uy- gulamanın durdurulması için İstanbul ve Antaha va- liliklerine, Dalaman Kay- makamlığVna ve havaalanı güvcnlik şube müdüriükle- rine yaptığımız tüm baş> u- rular, ne hikmetse uvgulan- madı. Grevimiz devam eder- ken genel başkanımız Atı lav Ayçin. tutuldanarak Hava- lş ve Havaş çalışanlannın di- renişi kınlmak istendL" Grev sırasında yapılan uygulamalara karşı Hava- tş'in örgütlülüğünü boza- mayan Yazeks'in yeni pat- ronunun yeni yöntemlerde- nemekte olduğunu bıldiren Mustafa Yagcı. çalışanlan sendikadan ıstifa etmeye ve ıkılı akıt imzalamaya zorla- yan işverenin amacının, top- lusözleşmeyle kazanılmış haklann gen alınması oldu- gunu açıkladı. Aınaç, sömürü Yazeks'in patronlannın amacının "Sendikasız bir ortamda Havaş emekçisini istediği gibi sönıünmek"ol- dugunu dile getıren Yagcı. tüm bu yasadışı gırişimlere karşı hukuksal zemınde sa- \aşımı sürdüreceklerini be- lırtti. Isteği dışında işten çı- kanlan yaklaşık 300 üye içın kötü nıyet davası açtık- lannı belırten Yağcı. özel- leştirmeden bu yana pek çok yasadışı uygulama yapan Havaş yöneticilerinın, Ha- va-lş"in örgütlülüğünden korktuğunu. ancak hukuk- tan korkmadığını vurguladı. (JÖRÜŞI DOÇ. DR. ERİNÇ YELDAN 1994 krizinin yapısal kaynaklan/4 N isan 1994 istikrar paketi. klasik sıkı para politikalarının ve ücret- lerin bastınlarak yurtiçi talebin daraltılmasına dayanmaktadır. Bu yolla ekonomi bir yandan "soğutulup" mal piyasalanna durgunluk içinde istikrar ka- zandınlırken, bir yandan da yüksek faiz politikasıyla iç ve dış borçlanma olanak- iarı genışletıliyordu. 1994 Nisan ayını iz- leyen dönemde ulusal ekonomıde yaşa- nan daralmanın boyutları ise mıllı gelirin yüzde 6.5, sabit sermaye yatırımlarının da yüzde 16.5 oranında gerilemesiyle kendini göstermekteydi. 5 Nisan istikrar paketinın imalat sana- yii özelindeki ekonomik sonuçlan ise 2 no'lu tabloda özetlenmektedir. Tablo, 1993'ün son çeyreğinı baz aldığımızda, 1995'in ilk üç ayı sonunda özel imalat sanayiinde üretimın yüzde 7.6. istihda- mın da yüzde 4.8 geriiediğıni vurgula- maktadır. Reel ücretler ise Türk Lirası cinsindan yüzde 24.3 oranında gerile- miştir. Reel ücretlerı işçi üretkenliğinde- ki değişmeyle birlikte gözeten birim iş- gücü maliyetleri ise dolar cinsinden yüz- de 38.3 azalmıştır. Bütün bu gelişmele- re koşut olarak, mal ihracatının söz ko- nusu dönemde yüzde 25 oranında artış gösterdiğini görmekteyiz. Ekonomide çalışanların alım gücünün daraltıldığı bir dönemde maliyetler dolar cinsinden dü- şürülerek ihracatta bir artış sağlanmış durumdadır. Dolayısıyla 1994 boyunca Türkıye, 1980'lerin başında uyguladığı klasik birikim mekanizmasına geri dön- müş izlenimi sergilemektedir. Bu dönüşümün temel unsurlannı ise gene kamu sektörü ve kamu finansman biçimlerinin oluşturduğu anlaşılmakta- dır. Devlet, kriz idaresi boyunca en etkin araç olarak borçlanma stratejisini tekrar- dan devreye sokmuş ve faiz- kur arbit- rajını spekülatif sermaye hareketlerinin yönünü artıya dönüştürme yoluna git- miştır. Tablo 3, bu dönüşümün konsoli- Tablo 2. Özel imalat sanayiinde işgücü maliyetleri, istihdam ve ihracat 1993.IV 1994. I 1994. II 1994. III 1994. IV 1995. I Üretim Endeksi 100.0 93.1 79.4 82.2 87.7 92.4 İstihdam Endeksi 100.0 98.1 92.6 89.2 92.0 95.2 Kaynaklan DPT Temel Göstergeier, Nomınal değerienn indırgenmesınde Reel Ücret Endeksi 100.0 102.0 80.0 77.4 69.3 75.7 Birim işgücü Maliyeti Dolar Endeksi 100.0 86.0 56.9 61.5 60.4 61.7 DİE imalat Sanayi Anketleri tüketicı fiyat endeksi kuilanılmıştır. İhracat Endeksi 100.0 100.4 111.2 126.6 122.1 125.0 Tablo 3. Konsolide Bütçe Gelir ve Harcama Kalemleri (1993 Reel Fiyatlarıyla, Milyar TL.) Gelirter Harcamalar Yatınmlar Personel Maaş ve Ücretler Faiz Ödemeleri 1993 1994 351.395 365.747 485.249 436.589 53.161 37.198 169.511 132.175 116.470 144.798 de bütçe kalemleri üzerindeki etkılerini sergilemektedir. Buradan 1993 fiyatla- nyla hesaplandığında, bütçe gelirlerinin 1994'te reel olarak yüzde 4.1 oranında arttığı; harcamaların ise yüzde 10 gerı- lemiş olduğu hesaplanmaktadır. Dolayı- sıyla konsolide bütçe açığı reel olarak gerilemiş gözükmektedir. Ancak bu gelişmenin ardında yatan gerçek, ücret ve maaşlardan ve kamu yatınm harcamalanndan yapılan çok bü- yük boyutlu kısıtlamaların, faiz ödeme- leri yoluyla rantiyer/spekülatrf kazançla- n beslediğidir. Nitekim. 1994 krız idare- si, reel fiyatlarla sosyal altyapı (sağlık, eğitim, sosya güvenlik) yatırımlannı yüz- de 30, kamu maaş ve ücretler tutannı da yüzde 22 oranında azaltarak, borç faiz ödemeleri aracılığıyla finansal/rantiyer gelirlerine gene reel olarak yüzde 24 ora- nında artış gösteren bir aktarma gerçek- leştirmiştir. Sadece ıç borç faiz ödeme- lerinin 1994 yılındakı dolar cinsinden de- ğeri 7.8 milyardır. Bu rakam, 1994 ihra- cat gelirlerinin yüzde 40'ına, Gayn Safı Milli Gelirin de yüzde 6.1 ine ulaşmak- tadır. Burada yazımızın başında sergilediği- miz 1 no'lu tabloya bir atıfta bulunarak, 1993 ve 1994 boyunca toplam özel sı- nai kâriarın reel olarak artmaya devam ettığini; 1993'teki artışın reel olarak yüz- de 35, 1994'te de yüzde 6.6 olduğunu hesaplamaktayız. Ozetlemek gerekirse 1993-1994 krizi. emek gelirlerinin eri- mesi. sanayi ve bankacılık kârlan ve ran- tiyer gelirlerinin genışlemesi sonucunu doğurmuştur. Sonuç olarak, bu yazıda sergilediği- mizbulgular, 1980'lennsonundan itiba- ren oluşmaya başlayan krız sürecinı, e- mek lehine dönüşmeye yönelen bölü- şüm göstergelerınin sermaye kesimi açı- sından kabul edilebilir bir unsur olarak algılanabılmesı ıçin tarihsel olarak ge- rekli görülen idari müdahalelere bağla- maktadır. Iktisadi artığın sermaye kesi- minde birikımini sürdürebilmesı için, teş- vik ve vergilendirilmeme politikalarına duyulan gereksinim doğrultusunda ka- munun vergi, harcamalar sistemı ve KİT açıkları bu dönüşümün araçları olarak kullanılmış; bu sürecin toplumsal mali- yetini de kamu sektöründeki aşırı den- gesizlikler ve yüksek açıklar oluşturmuş- tur. Devlet, bu süreç boyunca köklü bir vergi reformuyla gelir kalemlerinı arttır- mak yerine, spekalütif yabancı serma- ye gelirieri yoluyla dış finansman ola- naklarını sonuna kadar kullanmak yolu- na aitmişti. 1990 sonrasındaki bu "şap- te fsvıçreleşme" olgusu ise ıktisadi ön- celiklerin, üretken reel sektörierden ve sabit sermaye birikiminden uzaklaşa- rak, tasarruf eğilimi düşük olan rantiyer kesimlere yönelmesine yol açmıştır. imalat sanayiinin yatınm payı giderek düşmüş ve büyüme hızı da konjonktü- rel olaylara bağımlı hale gelmiştir. Böy- lece Türk ekonomisi, on beş senelik bir yapısal uyum deneyiminden sonra, 2000'li yıllara düşük ve dalgalanmaya açık değişken büyüme hızları; üretken sektörlere yetersiz sermaye yatınmlan; bozulmuş bir gelir dağılımı ve dengele- rini yitirmış bir kamu maliyesi ve değer- leri sarsılmış bir bürokrasi ile girmek zo- runda kalmıştır. BİTTİ Türkiye'nin en çok tercih edilen sayısal özel telefon santralı Diginet'e ulaşmamn şimdi iki hesaplı yolu var! Markası ne olursa olsun, eskisini getirin, yeni telefon santralınız Diginet'e %25 ucuza sahip olun! • DX-1 Arcade 8 dış/32 ıç hat • DX-1 Gsllery 12 dış/56 ıç hat • DX-2 Busıness 20 »ş/200 ıç hat • DX-2 Company 40 dış/384 ıç hat • DX-3 Plaza 60 dış/600 ıç hat • DX-4 200 dış/2000 ıç hat Yeni bir Diginet alın, Ege teiefon makinalanna ücretsiz sahip olun! Santralınızın kapasitesine göre hediye alacağınız Ege telefon makinası adetleri: • DX-1 Arcaoe ile 5 adet • DX-1 Ga ; lery ile 10 adet • DX-2 Business ile 15 adet • DX-2 Corrpany ile 30 adet • DX-3 Plaza ile 55 adet • DX-4 ile 70 adet Natef YatfcUI Satocaan: Adana (322) At»m Elektronık 458 92 92 Harpıt Telefon 359 22 11 AAyaman (416) Tankut r ıcaret 216 26 59 Afyon (272) Teleenenı 215 30 30 Ankara (312) Ankara Netser 417 22 00 Çagdaş 419 44 00 llkem Telekom 419 03 84 Yenışehır Telefon 418 18 58 Softstar 417 5161 Yeni Sıstem 425 57 66 Bemaş 231 59 06 Telelme 231 85 80 Crta Anadolu 446 38 98 Entaş 437 39 84 Antatya (242) Antelsan 247 66 X Teleses 248 80 80 Gürtaş Telefon 247 69 00 Alantel (Alanya) 513 99 97 Erdal Elektrık (Kaş) 836 15 79 Aydm (2S«) Net Telekom (Kuşadası) 614 70 00 Balıkaslr (2S6) Bılsarr 241 68 02 Bekı (374) Net Telekom 212 34 92 Orur Telefon {Düzce) 514 37 97 ftursa (224) Netses 252 96 06 Gürcaniar 221 05 24 Nerburser 251 01 26 Çanakkala |2M) Çanakkale Telekom 217 22 11 Dmizil (258) Eltel 263 88 38 Dtyarbakır (412) Gap Net 223 97 77 Türk Telefcn 221 88 46 Edbna (284) Ustun Elektrık 225 24 36 Ercunan (442) Erzurum Telefon 218 84 24 EskisaMr (222) Ûzturk Telefon 231 76 87 Esnet 230 18 20 Gaıiantop (342) Eksan 232 48 33 Aydcn Telefon 232 27 32 Glrasun (454) Şenel Telefon 216 74 80 Hatay (326) Harput Telefon (Antakya) 212 55 66 Harput Telefon (Iskenderun) 614 37 77 lcpaıta (246) Burak 218 46 62 Istanfcul (212) Netser 275 39 25 Net Telekom Servıs 274 83 33 Nettel 638 23 73 As Elektronık 254 81 45 Fors 275 34 45 Şımşek Komünıkasyon 267 22 19 Merkez Telefon 275 19 36 Tetefonsan 261 53 53 Ayfca 256 44 34 lletım Telekom 212 22 66 Ûça Telekom 211 42 49 Telemarket 571 82 61 Ozturk Elektrık 585 23 73 Tan T elefon 232 47 37 Büsa 511 48 33 Datakom 227 72 67 Interkom 251 97 92 Utanbul (216) Nus Elektronık 366 04 97 Afl Telecom 348 80 10 Üniversa! 342 54 84 Telerıng 325 67 68 Yazıa Elektronık 418 08 24 bmir (232) Ege Netser 489 05 22 Netsan Teknık 489 55 25 Teknotei 445 05 91 Estel Teknık 489 77 50 Ege Telekom 484 40 11 DMC 441 82 84 Serdar Telefon 441 77 07 Kahramanmaraş (344) Haber Telefon 214 89 51 Karaman (338) Erkm Te.efon 213 15 30 Kaysarl (352) Unkj Telefon 231 06 11 Kocaeli (262) Netsan Telekom 324 74 74 Can Pazarlama 321 84 22 Konya (332) Netkon 351 32 55 Erkm Telefon 236 01 17 Mardin (482) BabaoQ!u lletışım 312 44 40 atersln (324) Telemarket 23? 57 86 Telemekank 231 43 78 Mu$la (252) Nefnar (Bodrum) 316 64 53 Netmar (Marmans) 412 51 91 Ergene (Bodrum) 316 95 88 Sakarya (264) Lıder Elektrık 277 84 27 Samsun (362) Oen-Tel 432 30 09 TaktrdaS (282) Net Servıs (Çonu) 651 98 26 Trabzan (462) Karnei 321 80 40 Van (432) Teknık Te'efon 212 33 99 Mesut Telekom 214 27 99 Zonguldak (372) Burak Elektronık 251 13 67 YORUM OZTtN AKGUÇ Bir Yerden Başlamak Ekonomik sorunlann tümünü kısa sürede, eşanlı olarak çözmeye olanak yoktur. Bir öncelik saptama- sı yaparak, en ivedi, en kritik olarak gözüken sorunu çözmeye yönelmek, en akılcı, belki en etkili yoldur. İşletme düzeyinde kullanılan bazı yöntemleri, makro iktisat sorunlann çözümünde de kullanabilir veya uyarlayabiliriz. Bunlardan biri de hedefe en kısa sü- rede ulaşmak için, hedefe giden yol veya yollardaki kritik noktalan, engelleri saptamak, öncelikle bu en- gelleri belirlenen süre içinde çözmek veya aşmak yöntemidir. Türkiye'de enflasyon ivedi ve öncelikli sorun ise di- ğer sorunların çözümünü bir süre geri plana itip ön- celikle bu hızlı fiyat artışları sorununun üstüne yürü- mek gerekir. Son on beş yılda süreğenleşen enflas- yon, az sayıda ülke dışında. böyle bir sorunun yaşan- madığı veya bu boyutta yaşanmadığı bir dünyada ekonomimizin bir ayıbı, bu dönemde Türkiye'yı yö- netmeye soyunanların yeteneksızliklerinin, bilgı ve beceri eksikliklerinin veya fırsatçı oluşlarının bir gös- tergesidir. Kanımızca enflasyon sorununun çözümünde en kritik nokta veya engel, iç borç sorunsaldır. 1980'li yıl- lann ortalannda Türkiye'de 'vergi yerine borçlanma' gibi dahiyane (!) bir yöntem uygulamaya konuldu- ğunda, biraz ekonomi, biraz kamu maliyesi bilen ak- lı başında kişiler, olaylara uzun süreli bâkabildiklerin- den, bu sorumsuzluğa, bu saçmalığa, bu 'abesleiş- tigale' karşı çıkmışlardır. Iç borçlann çığ gibi, adeta geometrik dizi biçiminde büyüyeceğini, kamu kesi- minin finans dengesinin giderek bozulacağını, gelir dağılımının bozulacağını, faizleri denetim altına al- manın güçleşeceğini görmüşlerdir. Türkiye'de iç ve dış odaklann yönlendirmesi ile sözde yenilikçi politi- ka uygulayanlann tek bir öngörüsü dahi gerçekleş- memiştir; ama dinozor, münafık, kötümser olarak ni- telendirilenlerin hemen hemen tüm öngörüleri ger- çekleşmiş. Türkiye, çözümü giderek zorlaşan sorun- lar yumağına takılmıştır. Türkiye'de kabaran iç borçlar, gelir dağılımını da- ha da bozduğu, devletin temel işlevlerini göremez ha- le getirdiği gibi, faizlerin denetim altında tutulması, enflasyonun aşağıya çekılmesınde de belki en önem- li engeli oluşturmaktadır. Devlet, ıç borçlanma faizle- rinin yıllık yüzde yüzlerde dolaştığı bir dönemde, enf- lasyonun gerçekten yüzde 40'lara, yüzde 50'lere çe- kilmesi, gelir dağılımında daha büyük dengesizJikle- re, büyük bir servet aktanmına yol açar. İç borçlan yüksek düzeye ulaşmış. büyüme hızı yavaş bir eko- nomide. reel olarak yüzde 40, yüzde 50 düzeylerin- de faiz ödenmesine olanak yoktur. Yıllık faiz oranları düşürülmeden, hızla enflasyonu aşağıya çekmek bü- yük haksızlıklara yol açar. Bu konuda öncelikle ıç borçlann devlet bütçesi üzerindeki yükünün hafifle- tilmesi gerekir. Iç borç sorununun çözümünde etkili olacak yaklaşım, bazı çıkarçevrelerinin önerdiği gibi özelleştirme değil, vergilemedir. Devlet bütçesinin açık olmasının nedeni KİT'lere yapılan transfer değil, borç faiz ödemeleridir. Faiz yükü hafıfletildiğı takdir- de devlet bütçesi, bugünkü koşullarda dahi açık de- ğil, fazla verir. Nitekim bütçe. geçen yıllarda faiz öde- meleri akışında fazla vermiştir. Bu yıl da faiz ödeme- leri hariç tutulursa, bütçenin en az 300 trilyon TL faz- la vermesı beklenmektedir. Vergileme konusunda da Türkiye'de giderek sem- bolikleşen beyannameli gelir vekurumlar vergisimü- kelleflerinin yüklerini arttırmak, rant gelirieri özellıkle faiz gelirieri üzerindeki vergi kesinti oranlannı ciddi bir biçimde yükseltmek gerekir. iç borç yükünü bir ölçü- de de Merkez Bankası kaynaklan ile açıkçası para ba- sarak hafrfletmek gerekli olabilır. Diğer alınabılecek bir önlem; bonifikasyon nitelendirilen borç yapısını da- ha elverişlı duruma getirecek iyileştirme önlemleridir. Borçlann daha uzun vadeye ve değişken faizli olarak yayılmasıdır. Her halde sorunu hafifletecek ciddi ön- lemler almak gerekir. Bugünkü gibi, ıhale ile reel faiz ver, borç yükünü ve tutannı sürekli kabart; bu bir po- litika değil. bir beceri değildir. Vergi gelirlerinin yan- dan fazlasını borç ödemek için değil, sadece faiz ödemede kullanan, büyümeyen bir ekonomide yük- sek reel faiz ödeyen bir ülke, ne enflasyonu önleye- bilir, ne yatınm yapabilir, ne düzenli bir büyüme sağ- layabilir, ne gelir dağılımını düzeltebilir. işte, günü- müzde olduğu gibi bir çıkmaza, bir çözümsüzlüğe doğru sürüklenir. Sorunlann çözümü için bir yerden başlamak gere- kiyor, kısa dönemde kritik engel olarak iç borçlar gö- züküyor. iç borç sorununu hafifletmeden diğer sorun- ların çözümü zor gözüküyor. Yüklenilecek kritik en- gelleri ve noktalan iyi saptamalıyız. Kamuda ödeneklere suıırlı serbesti DİGİNET SAYISAL TELEFON SANTRALLARI: 2 ABONEDEN 2000 ABONEYE KADAR ESNEK KAPASİTE... BU FIRSAT KAÇMAZ! ANKARA (AA) - Mali- ye Bakanlığı. yılın son dö- nemi için ödeneklerin bir kısmını daha serbest bırak- tı. Maliye Bakanı İsmet At- tila. yaptığı açıklamada. ku- ruluşlann ihtiyaçlannı. ser- best bırakılan ödenekler çerçevesinde kullanacakla- nnı ve hıçbır şekilde ılave serbest bırakma talebinde bulu- namayacaklannı bildirdi. Bakan Attila. I994yılındau>- gulamaya koyu- lan Ekonomik Önlemler Uygu- lama Planı'nın etkisıyle ekono- mide kamu açık- lannın azaldığı- nı ve konsolide bütçe dengesın- deönemliiyileş- menin sağlandı- ğını da vurguladı. Ekono- mik istikrann sürekliliğini sağlamak bakımından, büt- çe dengelerinde gerçekle- şenbuiyileşmenin 1995 yı- lında da devam ettirilmesi- nin zorunlu görüldüğünü belirten Attila, şöyle konuş- tu- "Bu itibarla bütçe harca- malannda tasarruf sağlayı- cı önlemlerin uygulanması- na devam edilecektir. Bu çerçevede, 1995 Mali V'ılı Bütçe Kanunu'nun ilgili Maliye Bakanı Attila: Bütçe dengesindeki iyi- leştimıenin devanu şart maddesi uyannca yılın son üç a> lık dönemi için serbest bırakma oranlan belirien- miştir. 1995 yılında bloke edilmek suretivle kullandı- nlmavacak ödenek miktar- lan, Bütçe L vgulama Tali- matı ile belirİenmiştir. Ku- ruluşlar ödeneklerini kulla- nırken. bloke edilmiş bu oranlan dikka- te alacaklar- dır." Yılın son dönemi olması nedeniyle öde- neklerin tama- men kullanıla- rak bıtirilmesi gibi bir anla- yıştan kaçınıl- ması ve öde- neklerin tasar- ruf anlayışı içinde kulla- nılması gerek- tiğini bildiren Attila, "Bu talimatın yayı- mından önce. ilgili kurulu- şun talebi üzerine münferit serbest bırakma > apılmış ise söz konusu serbest bırakma tutar ve oranlanndan yük- sek olanı uvgulamava esas alınacaktır. Bakanlığımıza intikal ettirilmiş bulunan serbest bırakma taleplerin- den. bu talimat v a\ ımlandı- ğı tarih itibanyla sonuçlan- dınlmamış olan hakkında, herhangi bir işlem yapılma- vacakür" dedı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle