Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20EKİM1995CUMA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
ÖİB'den tanıtıni
prognamı
• ANKARA (AA)-
Özelleştirme Idaresi, 7
çimento fabrikası ile 4
seramık ve refrakter
fabrikasının özelleştirme
çalışmalanna ilişkin tanıtım
toplantısı düzenleyecek.
Fabrikalann bulunduklan
sektörde faaliyet gösteren
yerli \e yabancı kuruluşlar
ile potansiyel yatınmcılara
yönelık düzenlenecek
toplantıda. şirketlerin mali.
ıdari \e teknık açıdan
tanıtımı yapılacak. Kasım
ayı başında Istanbul'da
gerçekleştinlmesi
öngörülen toplantının
organizasyon ve
sponsorluğunu, bu
şirketlerin mali danışmanı
olan Türkjye Sınai
Kalkınma Bankası yapacak.
RskobiPük'in
borcu 224 milyar
• GİRESUN(AA)-
Fiskobırlik, ağustos ayı
sonunda emanet usulüyle
başladığı fındık alımlannda
bugüne kadar aldığı fındık
karşılığında üreticilere 540
milyar üra dolayında
ödemeyapn. Fındığın
destekleme kapsamına
alınmaması üzerine üretici
Fiskobırlık'e yeterli ölçüde
fındık getirmedı ve
yaklaşık 2 aylık sürede 9
bin 274 ton dolayında alım
gerçekleşebildi.
Fiskobirlik'in halen 224
milyar lıra dolayında borcu
bulunuyor.
Yerli üretime
koruma
• ANKARA (AA) -G ATT
üyesı olmayan ülkelerden
yapılacak ithalatta
uygulanacak koruma
önlemleri belirlendı.
Bakanlar Kurulu'nun
"BelırliÜlkelerMenşeli
Mallann Ithalatında
Gözetim \e Koruma
Önlemleri" hakkındaki
karan, dünkü Resmı
Gazete'de yayımlanarak
yürürlüge girdı. Kararla
GATT üyesı olmayan
ülkelerden ıthal edilen
mallann yerli üretımi tehdıt
etmesi halinde kota
uygulanabilecek.
İTO'dan tanıtım
rehberi
• Ekonomi Servisi-
tstanbul Ticaret Odası
(ITO) Başkanı Atalay
Şahinoglu, küçük ve orla
boy işletmelerin dış alemle
olan enformatik ılişkilerini
geliştirmek amacıyla,
uluslararası 234 kuruluşu
tanıtan bir rehber
yayımladıklannı bildirdi.
Şahinoglu. yaptığı yazılı
açıklamada. dışa açılma
gayretı olan iş alemınin
uluslararası kuruluşlarla
daha fazla diyalog icınde
olması gerektığını hatırlattı.
Hava-İş Sendikası'ndan işverenin cüretkâr tutumuna sert tepki
'Havaş'a iktidar çetesi yansıdı'Ekonomi Servisi - Hava-
1§ Sendikası'ndan Havaş
yöneticilerine "çete" suçla-
ması. Havaş Genel Müdü-
rünun "İstesek sendikanın
yetkisini düşürürüz" sözle-
rine Hava-lş Sendıkası Ge-
nel Başkanı Mustafa Yağcı
sert tepki gösterdi. Oz-
türk'ün Havaş'ta genel mü-
dür olarak oturmasmın se-
bebini, 'çete'olarak adlandı-
rılan siyasal iktidar anlayışı-
nm yansıması olarak değer-
lendiren Mustafa Yağcı, Ha-
\aş Genel Müdürü Murat
Öztürk'ün sendıkayı yok et-
meyi hedefleyen sözlennin
bu zamana kadar sürdürülen
işçı kıyımı ve hukuk tanı-
maz uygulamalannın itirafı
olduğuna dikkat çekti. Ha-
va-lş Sendikası örgütlülü-
ğünii hıçbirzaman işverenin
lütfuna bağlamamış olduk-
lannı belırten Yagcı, bundan
sonra da bağlamayacaklan-
nı vurguladı.
Havaş Genel Müdürü
Murat Öztürk'ün. Yazeks
Patronu Tiırgay Ciner'ın
• Havaş Genel
Müdürü'nün "Istesek
sendikamn yetkisini
düşüriirüz"' sözlerine
Hava-lş Sendikası
Genel Başkanı
Mustafa Yağcı. sert
tepki gösterdi. Yağcı,
Öztürk'ün Havaş'ta
genel müdür olarak
oturmasının sebebini.
'çete' olarak
adlandınlan siyasal
iktidar anlayışının
yansıması olarak
değerlendirdi.
emir erinden farksız olarak
sendikal örgütlülüğü yok et-
meye çalıştığmı ifade eden
Yagcı, yaptıgı açıklamada.
"Oztürk'ün Havaş'ta genel
müdür olarak oturması. ül-
kemizde\ar olan ve bazı çev-
relerde "çete" olarak adlan-
dınlan siyasal iktklann anla-
yışınuı alt yansımasıdır" de-
di. Havaş'ın özelleştınlme-
sinin. beraberinde sendika-
Gre\ sırasında çalışanlar Havaş vönerimi tarafından isrifaya zorlanmışü.
sızlaştırmayı da getirdigine
dikkat çeken Yağcı, ilk defa
grev ve lokavt devam eder-
ken bir kamu kuruluşunun
özelleştirildiğine dikkat çe-
kerek şöyle konuştu:
"Yeni işveren Yazeks. lo-
kavtı kaldırdıktan sonra. ar-
kadaşlann evlerine gönder-
digi mektup ve adamlaria te-
lefonla işe başlamalan >ö-
nünde baskı >°aptı. Bu yolla
bir yere varamavan işveren,
grev ve lokavl yasasına göre
açıkça vasak ohnasına kar-
şın yeni işçi alıp calıştınlarak
grev kıncılığı >aptı. İşvcrc-
nin kaçak işçi çalıştırdtğı,
bölgeçalıs.ma müfettişleri ve
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı miifettişlerince
tespit edildi. Bu yasadışı uy-
gulamanın durdurulması
için İstanbul ve Antaha va-
liliklerine, Dalaman Kay-
makamlığVna ve havaalanı
güvcnlik şube müdüriükle-
rine yaptığımız tüm baş> u-
rular, ne hikmetse uvgulan-
madı. Grevimiz devam eder-
ken genel başkanımız Atı lav
Ayçin. tutuldanarak Hava-
lş ve Havaş çalışanlannın di-
renişi kınlmak istendL"
Grev sırasında yapılan
uygulamalara karşı Hava-
tş'in örgütlülüğünü boza-
mayan Yazeks'in yeni pat-
ronunun yeni yöntemlerde-
nemekte olduğunu bıldiren
Mustafa Yagcı. çalışanlan
sendikadan ıstifa etmeye ve
ıkılı akıt imzalamaya zorla-
yan işverenin amacının, top-
lusözleşmeyle kazanılmış
haklann gen alınması oldu-
gunu açıkladı.
Aınaç, sömürü
Yazeks'in patronlannın
amacının "Sendikasız bir
ortamda Havaş emekçisini
istediği gibi sönıünmek"ol-
dugunu dile getıren Yagcı.
tüm bu yasadışı gırişimlere
karşı hukuksal zemınde sa-
\aşımı sürdüreceklerini be-
lırtti. Isteği dışında işten çı-
kanlan yaklaşık 300 üye
içın kötü nıyet davası açtık-
lannı belırten Yağcı. özel-
leştirmeden bu yana pek çok
yasadışı uygulama yapan
Havaş yöneticilerinın, Ha-
va-lş"in örgütlülüğünden
korktuğunu. ancak hukuk-
tan korkmadığını vurguladı.
(JÖRÜŞI DOÇ. DR. ERİNÇ YELDAN
1994 krizinin yapısal kaynaklan/4
N
isan 1994 istikrar paketi. klasik
sıkı para politikalarının ve ücret-
lerin bastınlarak yurtiçi talebin
daraltılmasına dayanmaktadır. Bu yolla
ekonomi bir yandan "soğutulup" mal
piyasalanna durgunluk içinde istikrar ka-
zandınlırken, bir yandan da yüksek faiz
politikasıyla iç ve dış borçlanma olanak-
iarı genışletıliyordu. 1994 Nisan ayını iz-
leyen dönemde ulusal ekonomıde yaşa-
nan daralmanın boyutları ise mıllı gelirin
yüzde 6.5, sabit sermaye yatırımlarının
da yüzde 16.5 oranında gerilemesiyle
kendini göstermekteydi.
5 Nisan istikrar paketinın imalat sana-
yii özelindeki ekonomik sonuçlan ise 2
no'lu tabloda özetlenmektedir. Tablo,
1993'ün son çeyreğinı baz aldığımızda,
1995'in ilk üç ayı sonunda özel imalat
sanayiinde üretimın yüzde 7.6. istihda-
mın da yüzde 4.8 geriiediğıni vurgula-
maktadır. Reel ücretler ise Türk Lirası
cinsindan yüzde 24.3 oranında gerile-
miştir. Reel ücretlerı işçi üretkenliğinde-
ki değişmeyle birlikte gözeten birim iş-
gücü maliyetleri ise dolar cinsinden yüz-
de 38.3 azalmıştır. Bütün bu gelişmele-
re koşut olarak, mal ihracatının söz ko-
nusu dönemde yüzde 25 oranında artış
gösterdiğini görmekteyiz. Ekonomide
çalışanların alım gücünün daraltıldığı bir
dönemde maliyetler dolar cinsinden dü-
şürülerek ihracatta bir artış sağlanmış
durumdadır. Dolayısıyla 1994 boyunca
Türkıye, 1980'lerin başında uyguladığı
klasik birikim mekanizmasına geri dön-
müş izlenimi sergilemektedir.
Bu dönüşümün temel unsurlannı ise
gene kamu sektörü ve kamu finansman
biçimlerinin oluşturduğu anlaşılmakta-
dır. Devlet, kriz idaresi boyunca en etkin
araç olarak borçlanma stratejisini tekrar-
dan devreye sokmuş ve faiz- kur arbit-
rajını spekülatif sermaye hareketlerinin
yönünü artıya dönüştürme yoluna git-
miştır. Tablo 3, bu dönüşümün konsoli-
Tablo 2.
Özel imalat sanayiinde işgücü maliyetleri, istihdam ve ihracat
1993.IV
1994. I
1994. II
1994. III
1994. IV
1995. I
Üretim
Endeksi
100.0
93.1
79.4
82.2
87.7
92.4
İstihdam
Endeksi
100.0
98.1
92.6
89.2
92.0
95.2
Kaynaklan DPT Temel Göstergeier,
Nomınal değerienn indırgenmesınde
Reel
Ücret
Endeksi
100.0
102.0
80.0
77.4
69.3
75.7
Birim işgücü
Maliyeti Dolar
Endeksi
100.0
86.0
56.9
61.5
60.4
61.7
DİE imalat Sanayi Anketleri
tüketicı fiyat endeksi kuilanılmıştır.
İhracat
Endeksi
100.0
100.4
111.2
126.6
122.1
125.0
Tablo 3.
Konsolide Bütçe Gelir ve Harcama Kalemleri (1993 Reel
Fiyatlarıyla, Milyar TL.)
Gelirter Harcamalar Yatınmlar
Personel
Maaş ve
Ücretler
Faiz
Ödemeleri
1993
1994
351.395
365.747
485.249
436.589
53.161
37.198
169.511
132.175
116.470
144.798
de bütçe kalemleri üzerindeki etkılerini
sergilemektedir. Buradan 1993 fiyatla-
nyla hesaplandığında, bütçe gelirlerinin
1994'te reel olarak yüzde 4.1 oranında
arttığı; harcamaların ise yüzde 10 gerı-
lemiş olduğu hesaplanmaktadır. Dolayı-
sıyla konsolide bütçe açığı reel olarak
gerilemiş gözükmektedir.
Ancak bu gelişmenin ardında yatan
gerçek, ücret ve maaşlardan ve kamu
yatınm harcamalanndan yapılan çok bü-
yük boyutlu kısıtlamaların, faiz ödeme-
leri yoluyla rantiyer/spekülatrf kazançla-
n beslediğidir. Nitekim. 1994 krız idare-
si, reel fiyatlarla sosyal altyapı (sağlık,
eğitim, sosya güvenlik) yatırımlannı yüz-
de 30, kamu maaş ve ücretler tutannı da
yüzde 22 oranında azaltarak, borç faiz
ödemeleri aracılığıyla finansal/rantiyer
gelirlerine gene reel olarak yüzde 24 ora-
nında artış gösteren bir aktarma gerçek-
leştirmiştir. Sadece ıç borç faiz ödeme-
lerinin 1994 yılındakı dolar cinsinden de-
ğeri 7.8 milyardır. Bu rakam, 1994 ihra-
cat gelirlerinin yüzde 40'ına, Gayn Safı
Milli Gelirin de yüzde 6.1 ine ulaşmak-
tadır.
Burada yazımızın başında sergilediği-
miz 1 no'lu tabloya bir atıfta bulunarak,
1993 ve 1994 boyunca toplam özel sı-
nai kâriarın reel olarak artmaya devam
ettığini; 1993'teki artışın reel olarak yüz-
de 35, 1994'te de yüzde 6.6 olduğunu
hesaplamaktayız. Ozetlemek gerekirse
1993-1994 krizi. emek gelirlerinin eri-
mesi. sanayi ve bankacılık kârlan ve ran-
tiyer gelirlerinin genışlemesi sonucunu
doğurmuştur.
Sonuç olarak, bu yazıda sergilediği-
mizbulgular, 1980'lennsonundan itiba-
ren oluşmaya başlayan krız sürecinı, e-
mek lehine dönüşmeye yönelen bölü-
şüm göstergelerınin sermaye kesimi açı-
sından kabul edilebilir bir unsur olarak
algılanabılmesı ıçin tarihsel olarak ge-
rekli görülen idari müdahalelere bağla-
maktadır. Iktisadi artığın sermaye kesi-
minde birikımini sürdürebilmesı için, teş-
vik ve vergilendirilmeme politikalarına
duyulan gereksinim doğrultusunda ka-
munun vergi, harcamalar sistemı ve KİT
açıkları bu dönüşümün araçları olarak
kullanılmış; bu sürecin toplumsal mali-
yetini de kamu sektöründeki aşırı den-
gesizlikler ve yüksek açıklar oluşturmuş-
tur.
Devlet, bu süreç boyunca köklü bir
vergi reformuyla gelir kalemlerinı arttır-
mak yerine, spekalütif yabancı serma-
ye gelirieri yoluyla dış finansman ola-
naklarını sonuna kadar kullanmak yolu-
na aitmişti. 1990 sonrasındaki bu "şap-
te fsvıçreleşme" olgusu ise ıktisadi ön-
celiklerin, üretken reel sektörierden ve
sabit sermaye birikiminden uzaklaşa-
rak, tasarruf eğilimi düşük olan rantiyer
kesimlere yönelmesine yol açmıştır.
imalat sanayiinin yatınm payı giderek
düşmüş ve büyüme hızı da konjonktü-
rel olaylara bağımlı hale gelmiştir. Böy-
lece Türk ekonomisi, on beş senelik bir
yapısal uyum deneyiminden sonra,
2000'li yıllara düşük ve dalgalanmaya
açık değişken büyüme hızları; üretken
sektörlere yetersiz sermaye yatınmlan;
bozulmuş bir gelir dağılımı ve dengele-
rini yitirmış bir kamu maliyesi ve değer-
leri sarsılmış bir bürokrasi ile girmek zo-
runda kalmıştır.
BİTTİ
Türkiye'nin en çok tercih edilen
sayısal özel telefon santralı
Diginet'e ulaşmamn
şimdi iki hesaplı yolu var!
Markası ne olursa olsun,
eskisini getirin,
yeni telefon santralınız
Diginet'e
%25 ucuza sahip olun!
• DX-1 Arcade 8 dış/32 ıç hat
• DX-1 Gsllery 12 dış/56 ıç hat
• DX-2 Busıness 20 »ş/200 ıç hat
• DX-2 Company 40 dış/384 ıç hat
• DX-3 Plaza 60 dış/600 ıç hat
• DX-4 200 dış/2000 ıç hat
Yeni bir Diginet alın,
Ege teiefon
makinalanna
ücretsiz sahip olun!
Santralınızın
kapasitesine göre hediye alacağınız
Ege telefon makinası adetleri:
• DX-1 Arcaoe ile 5 adet
• DX-1 Ga
;
lery ile 10 adet
• DX-2 Business ile 15 adet
• DX-2 Corrpany ile 30 adet
• DX-3 Plaza ile 55 adet
• DX-4 ile 70 adet
Natef YatfcUI Satocaan: Adana (322) At»m Elektronık 458 92 92 Harpıt
Telefon 359 22 11 AAyaman (416) Tankut
r
ıcaret 216 26 59 Afyon (272)
Teleenenı 215 30 30 Ankara (312) Ankara Netser 417 22 00 Çagdaş
419 44 00 llkem Telekom 419 03 84 Yenışehır Telefon 418 18 58 Softstar
417 5161 Yeni Sıstem 425 57 66 Bemaş 231 59 06 Telelme 231 85 80 Crta
Anadolu 446 38 98 Entaş 437 39 84 Antatya (242) Antelsan 247 66 X
Teleses 248 80 80 Gürtaş Telefon 247 69 00 Alantel (Alanya) 513 99 97 Erdal
Elektrık (Kaş) 836 15 79 Aydm (2S«) Net Telekom (Kuşadası) 614 70 00
Balıkaslr (2S6) Bılsarr 241 68 02 Bekı (374) Net Telekom 212 34 92
Orur Telefon {Düzce) 514 37 97 ftursa (224) Netses 252 96 06 Gürcaniar
221 05 24 Nerburser 251 01 26 Çanakkala |2M) Çanakkale Telekom 217
22 11 Dmizil (258) Eltel 263 88 38 Dtyarbakır (412) Gap Net 223 97 77
Türk Telefcn 221 88 46 Edbna (284) Ustun Elektrık 225 24 36 Ercunan
(442) Erzurum Telefon 218 84 24 EskisaMr (222) Ûzturk Telefon
231 76 87 Esnet 230 18 20 Gaıiantop (342) Eksan 232 48 33 Aydcn Telefon
232 27 32 Glrasun (454) Şenel Telefon 216 74 80 Hatay (326) Harput
Telefon (Antakya) 212 55 66 Harput Telefon (Iskenderun) 614 37 77 lcpaıta
(246) Burak 218 46 62 Istanfcul (212) Netser 275 39 25 Net Telekom Servıs
274 83 33 Nettel 638 23 73 As Elektronık 254 81 45 Fors 275 34 45 Şımşek
Komünıkasyon 267 22 19 Merkez Telefon 275 19 36 Tetefonsan 261 53 53
Ayfca 256 44 34 lletım Telekom 212 22 66 Ûça Telekom 211 42 49 Telemarket
571 82 61 Ozturk Elektrık 585 23 73 Tan
T
elefon 232 47 37 Büsa 511 48 33
Datakom 227 72 67 Interkom 251 97 92 Utanbul (216) Nus Elektronık
366 04 97 Afl Telecom 348 80 10 Üniversa! 342 54 84 Telerıng 325 67 68
Yazıa Elektronık 418 08 24 bmir (232) Ege Netser 489 05 22 Netsan Teknık
489 55 25 Teknotei 445 05 91 Estel Teknık 489 77 50 Ege Telekom 484 40 11
DMC 441 82 84 Serdar Telefon 441 77 07 Kahramanmaraş (344) Haber
Telefon 214 89 51 Karaman (338) Erkm Te.efon 213 15 30 Kaysarl
(352) Unkj Telefon 231 06 11 Kocaeli (262) Netsan Telekom 324 74 74
Can Pazarlama 321 84 22 Konya (332) Netkon 351 32 55 Erkm Telefon
236 01 17 Mardin (482) BabaoQ!u lletışım 312 44 40 atersln (324)
Telemarket 23? 57 86 Telemekank 231 43 78 Mu$la (252) Nefnar
(Bodrum) 316 64 53 Netmar (Marmans) 412 51 91 Ergene (Bodrum)
316 95 88 Sakarya (264) Lıder Elektrık 277 84 27 Samsun (362)
Oen-Tel 432 30 09 TaktrdaS (282) Net Servıs (Çonu) 651 98 26 Trabzan
(462) Karnei 321 80 40 Van (432) Teknık
Te'efon 212 33 99 Mesut Telekom 214 27 99
Zonguldak (372) Burak Elektronık 251 13 67
YORUM
OZTtN AKGUÇ
Bir Yerden Başlamak
Ekonomik sorunlann tümünü kısa sürede, eşanlı
olarak çözmeye olanak yoktur. Bir öncelik saptama-
sı yaparak, en ivedi, en kritik olarak gözüken sorunu
çözmeye yönelmek, en akılcı, belki en etkili yoldur.
İşletme düzeyinde kullanılan bazı yöntemleri, makro
iktisat sorunlann çözümünde de kullanabilir veya
uyarlayabiliriz. Bunlardan biri de hedefe en kısa sü-
rede ulaşmak için, hedefe giden yol veya yollardaki
kritik noktalan, engelleri saptamak, öncelikle bu en-
gelleri belirlenen süre içinde çözmek veya aşmak
yöntemidir.
Türkiye'de enflasyon ivedi ve öncelikli sorun ise di-
ğer sorunların çözümünü bir süre geri plana itip ön-
celikle bu hızlı fiyat artışları sorununun üstüne yürü-
mek gerekir. Son on beş yılda süreğenleşen enflas-
yon, az sayıda ülke dışında. böyle bir sorunun yaşan-
madığı veya bu boyutta yaşanmadığı bir dünyada
ekonomimizin bir ayıbı, bu dönemde Türkiye'yı yö-
netmeye soyunanların yeteneksızliklerinin, bilgı ve
beceri eksikliklerinin veya fırsatçı oluşlarının bir gös-
tergesidir.
Kanımızca enflasyon sorununun çözümünde en
kritik nokta veya engel, iç borç sorunsaldır. 1980'li yıl-
lann ortalannda Türkiye'de 'vergi yerine borçlanma'
gibi dahiyane (!) bir yöntem uygulamaya konuldu-
ğunda, biraz ekonomi, biraz kamu maliyesi bilen ak-
lı başında kişiler, olaylara uzun süreli bâkabildiklerin-
den, bu sorumsuzluğa, bu saçmalığa, bu 'abesleiş-
tigale' karşı çıkmışlardır. Iç borçlann çığ gibi, adeta
geometrik dizi biçiminde büyüyeceğini, kamu kesi-
minin finans dengesinin giderek bozulacağını, gelir
dağılımının bozulacağını, faizleri denetim altına al-
manın güçleşeceğini görmüşlerdir. Türkiye'de iç ve
dış odaklann yönlendirmesi ile sözde yenilikçi politi-
ka uygulayanlann tek bir öngörüsü dahi gerçekleş-
memiştir; ama dinozor, münafık, kötümser olarak ni-
telendirilenlerin hemen hemen tüm öngörüleri ger-
çekleşmiş. Türkiye, çözümü giderek zorlaşan sorun-
lar yumağına takılmıştır.
Türkiye'de kabaran iç borçlar, gelir dağılımını da-
ha da bozduğu, devletin temel işlevlerini göremez ha-
le getirdiği gibi, faizlerin denetim altında tutulması,
enflasyonun aşağıya çekılmesınde de belki en önem-
li engeli oluşturmaktadır. Devlet, ıç borçlanma faizle-
rinin yıllık yüzde yüzlerde dolaştığı bir dönemde, enf-
lasyonun gerçekten yüzde 40'lara, yüzde 50'lere çe-
kilmesi, gelir dağılımında daha büyük dengesizJikle-
re, büyük bir servet aktanmına yol açar. İç borçlan
yüksek düzeye ulaşmış. büyüme hızı yavaş bir eko-
nomide. reel olarak yüzde 40, yüzde 50 düzeylerin-
de faiz ödenmesine olanak yoktur. Yıllık faiz oranları
düşürülmeden, hızla enflasyonu aşağıya çekmek bü-
yük haksızlıklara yol açar. Bu konuda öncelikle ıç
borçlann devlet bütçesi üzerindeki yükünün hafifle-
tilmesi gerekir. Iç borç sorununun çözümünde etkili
olacak yaklaşım, bazı çıkarçevrelerinin önerdiği gibi
özelleştirme değil, vergilemedir. Devlet bütçesinin
açık olmasının nedeni KİT'lere yapılan transfer değil,
borç faiz ödemeleridir. Faiz yükü hafıfletildiğı takdir-
de devlet bütçesi, bugünkü koşullarda dahi açık de-
ğil, fazla verir. Nitekim bütçe. geçen yıllarda faiz öde-
meleri akışında fazla vermiştir. Bu yıl da faiz ödeme-
leri hariç tutulursa, bütçenin en az 300 trilyon TL faz-
la vermesı beklenmektedir.
Vergileme konusunda da Türkiye'de giderek sem-
bolikleşen beyannameli gelir vekurumlar vergisimü-
kelleflerinin yüklerini arttırmak, rant gelirieri özellıkle
faiz gelirieri üzerindeki vergi kesinti oranlannı ciddi bir
biçimde yükseltmek gerekir. iç borç yükünü bir ölçü-
de de Merkez Bankası kaynaklan ile açıkçası para ba-
sarak hafrfletmek gerekli olabilır. Diğer alınabılecek bir
önlem; bonifikasyon nitelendirilen borç yapısını da-
ha elverişlı duruma getirecek iyileştirme önlemleridir.
Borçlann daha uzun vadeye ve değişken faizli olarak
yayılmasıdır. Her halde sorunu hafifletecek ciddi ön-
lemler almak gerekir. Bugünkü gibi, ıhale ile reel faiz
ver, borç yükünü ve tutannı sürekli kabart; bu bir po-
litika değil. bir beceri değildir. Vergi gelirlerinin yan-
dan fazlasını borç ödemek için değil, sadece faiz
ödemede kullanan, büyümeyen bir ekonomide yük-
sek reel faiz ödeyen bir ülke, ne enflasyonu önleye-
bilir, ne yatınm yapabilir, ne düzenli bir büyüme sağ-
layabilir, ne gelir dağılımını düzeltebilir. işte, günü-
müzde olduğu gibi bir çıkmaza, bir çözümsüzlüğe
doğru sürüklenir.
Sorunlann çözümü için bir yerden başlamak gere-
kiyor, kısa dönemde kritik engel olarak iç borçlar gö-
züküyor. iç borç sorununu hafifletmeden diğer sorun-
ların çözümü zor gözüküyor. Yüklenilecek kritik en-
gelleri ve noktalan iyi saptamalıyız.
Kamuda ödeneklere
suıırlı serbesti
DİGİNET SAYISAL TELEFON SANTRALLARI: 2 ABONEDEN 2000 ABONEYE KADAR ESNEK KAPASİTE... BU FIRSAT KAÇMAZ!
ANKARA (AA) - Mali-
ye Bakanlığı. yılın son dö-
nemi için ödeneklerin bir
kısmını daha serbest bırak-
tı. Maliye Bakanı İsmet At-
tila. yaptığı açıklamada. ku-
ruluşlann ihtiyaçlannı. ser-
best bırakılan ödenekler
çerçevesinde kullanacakla-
nnı ve hıçbır şekilde ılave
serbest bırakma
talebinde bulu-
namayacaklannı
bildirdi.
Bakan Attila.
I994yılındau>-
gulamaya koyu-
lan Ekonomik
Önlemler Uygu-
lama Planı'nın
etkisıyle ekono-
mide kamu açık-
lannın azaldığı-
nı ve konsolide
bütçe dengesın-
deönemliiyileş-
menin sağlandı-
ğını da vurguladı. Ekono-
mik istikrann sürekliliğini
sağlamak bakımından, büt-
çe dengelerinde gerçekle-
şenbuiyileşmenin 1995 yı-
lında da devam ettirilmesi-
nin zorunlu görüldüğünü
belirten Attila, şöyle konuş-
tu-
"Bu itibarla bütçe harca-
malannda tasarruf sağlayı-
cı önlemlerin uygulanması-
na devam edilecektir. Bu
çerçevede, 1995 Mali V'ılı
Bütçe Kanunu'nun ilgili
Maliye Bakanı Attila:
Bütçe dengesindeki iyi-
leştimıenin devanu şart
maddesi uyannca yılın son
üç a> lık dönemi için serbest
bırakma oranlan belirien-
miştir. 1995 yılında bloke
edilmek suretivle kullandı-
nlmavacak ödenek miktar-
lan, Bütçe L vgulama Tali-
matı ile belirİenmiştir. Ku-
ruluşlar ödeneklerini kulla-
nırken. bloke edilmiş bu
oranlan dikka-
te alacaklar-
dır."
Yılın son
dönemi olması
nedeniyle öde-
neklerin tama-
men kullanıla-
rak bıtirilmesi
gibi bir anla-
yıştan kaçınıl-
ması ve öde-
neklerin tasar-
ruf anlayışı
içinde kulla-
nılması gerek-
tiğini bildiren
Attila, "Bu talimatın yayı-
mından önce. ilgili kurulu-
şun talebi üzerine münferit
serbest bırakma > apılmış ise
söz konusu serbest bırakma
tutar ve oranlanndan yük-
sek olanı uvgulamava esas
alınacaktır. Bakanlığımıza
intikal ettirilmiş bulunan
serbest bırakma taleplerin-
den. bu talimat v a\ ımlandı-
ğı tarih itibanyla sonuçlan-
dınlmamış olan hakkında,
herhangi bir işlem yapılma-
vacakür" dedı.