Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20EKİM1995CUMA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
Hitchcock kulvannda koşturan, yeni bir Stephen King uyarlaması
Vera'yı öldürdü?on 15-20yılayayılmış, Brian
DePalma'nın'"Carrie".Stan-
ley Kubrick'in "Shining",
John Carpenter'ın "Christi-
ne". Le\vıs Teague'un "Cu-
jo~,DavidCronenberg'ın "DeadZone",
Rob Reiner'in "Stand B> Me" ya da
"Misen" vb. gibı. her zaman çok satan
romanlanndan sinemaya uyarlanmış kı-
mı fılmleri uzunca bir lıste oluşturacak,
fantastık gerilım ve heyecan romanlan-
nın şampıyonu. 'best sellerin kral yaza-
n' Stephen King, günümüz Amerıkan
kültüninün en geçerakçe sımgelerinden
biri olarak 1980'li yıllardan ben herke-
sın aşinası. hem yayıncılık, hem de sine-
ma bakımından kusursuz bir para makı-
nesi kuşkusuz.
Daha çok alacakaranlık kuşağı diye
özetlenebılecek bir kategoride. şıddet.
korku. dehşet ve doğaüstü güçlerle ür-
künç. inanılmaz boyutta dehşet öğesinın
ıç içe geçtıği bir alanda. fantastik gen-
lim \e heyecan türünün engebeli arazı-
sinde > ıllardır kalem oynatarak at koştu-
ran, edebiyat \e sinemanın altın yumurt-
layan tavugu Stephen King'in Türkçeye
de çevnlmiş son romanlanndan "Doİo-
res Claiborne"dan beyazperdeye uyar-
lanmış. bu hafta seyrettiğimız fi'lmin be-
lirgın özellıgı, bu kez 'fetninist bir me-
sajla' sanp sarmalanmış olarak "kasvet-
li bir erkekler dünyasında yasamava
mahkûm edilmiş'. yıllarca kocasından
çekmi^, dertli \e sonınlu bir anneyle, 15
yıl önce. patırtılı kan-koca çatışması ve
ev içi meydan muharebeleriyle rayından
çıkmış, huzursuz aıle ocağından Nevv
York'a kaçarak başanlı. hırslı bir gaze-
teci olmaya soyunmuş genç kızınin me-
safeli ilişkilerini hikâye etmesı. Genel-
Dolores
Claiborne
Yönetmen:
Taylor Hackford/
Senaryo:
Tony Gilroy / Kamera:
Gabriel Beristain /
Müzik: Danny Erfrnan /
Oyuncuiar: Kathy
Bates, Jennifer Jason
Leigh, Christopher
Plummer. Judy Parfitt,
David Straithairn. Eric
Bogosian 1995 ABD
(Özen Film) Beyoğlu
Alkazar, Harbiye As,
Çemberlitaş Şafak.
Bakırköy İncirli,
Kadıköy Hakan
sinemalannda.
SUNGU ÇAPAN
de "kadınlann erkekler yüzünden çek-
tikleri" üstüne kurulu •'DoloresClaibor-
ne". yıllarca kötii bir kocanın canından
bezdirdiğı. yörenın zengin, aksi. şirret
\e kotü yürekli kadınına kölelik ederce-
sıne 22 yıl hızmet veren. alkolik babası
gibi alkole eğılimli, hırslı gazeteci kızı-
nın, 15 yıldan sonra beklenmedik biçım-
de. onu savunmaya geri döndüğü. sürek-
li. kötii koşullara karşın yaşama azmini
yıtırmemış. modern değişimlere. gele-
neksel değerlenn yozlaşmasına karşı du-
ran, doğru bıldığınden şaşmayan, soğuk.
güçlü \e sen bir kadının. Dolores Cla-
ıbome'un (Kathy Bates)öyküsü. Yıllar-
dır yanında çalıştıgı yaşlı. \arlıklı Ve-
ra'yı (Jud> Parfitt)öldürmekle sjçlanan.
vaktiyle sarhoş ve saldırgan kocasının
<Da\ id Straithairn) kuy u> a düşerek ölü-
müne neden olmaktan da yargılanıp ka-
nıtsızlıktan aklanmış. kasabalının aö-
zünde \e özellikie polis Vleckey (Chris-
topher Plummer) içın kesinlikle suçlu
damgasını yemiş, av ukat da kabul etme-
Yeni bir yönetmeni haberleyen, Don Juan efsanesi hakkındaki zarif bir fantezi
Herkadın çözülmesi gereken bir sırdırNe\v York sokaklannda Zorro maske-
siyle dolaşan, bütün kadınlan kendinden
gecıren, ama tüm kalbiyle \urulup sev-
diğı genç kızın reddetmesınin üzüntüsüy-
le bir çatıya çıkıp atlayarak ıntıhar etmek
isteyen. mutsuz bir aşk kırgını genç
(Johnny Depp), 'binden fazla kadını baş-
tan çıkarmış, dünyanın en büyük âşığı
Don Juan' oldugunu addetmektedir.
Maskesiyle pelerinini çekmiş. kılıcını ku-
şanmış. kendını modern Don Juan zanne-
den, üstüne çıktıgı büyük reklam pano-
sundaki afışi kaplayanmayoludilber'Do-
na Ana (Ceraldine Pailhas) tarafından
reddedılmesinm acısıyla boşluğa sıçra-
maya hazırlanan. Maskeli Balo kılıgında-
ki delıkanlıyı. polıslenn bulup getırdiğı,
ışının ehli. deneyımli bir ruh doktoru Don
Alfonso-Mıckler (Marion Brando), ko-
nuşup ikna ederek sagsalim aşagı ındir-
meyı başaracaktır. Emekliligıne gün sa-
yan. çok saygın. ama ışınden bezmış ruh
doktoru. bakımına ve gözetimıne aldıgı,
Don Juan efsanesıyle özdeşleşmış. ilerı
boyutta hayallere kapılmış genç hastasıy-
la yaptığı seanslarda. giderek bu roman-
tik üşütük delikanlıdan acaıp biçımde et-
kilenerek yenıden yaşama coşkusuyla do-
lup taşacak ve geçen onca yıldan sonra
kansıyla aralarındakı çoktan sönmüş.
küllenmış sevgi kıvılcımlannı yenıden
ruruşturup. aşk tazelerken. ununu eleyıp
eieğinı astığı. yıpranmış ve tükenmış.
bıkkın yaşamına tekrar dört koldan san-
lıp dünya nımetlennin tadını çıkararak
aşk ve ıhtırasın öneminı de yenıden kav-
rayacaktır... Lord BjTon'un Don Juan'ın-
dan esınlenerek yazdıgı senaryodan çek-
tiği bu ılk filmıyle dikkatı çeken yazar-
yönetmen Jeremy Leven'in"Don Juan
DeMarco"su. 'aşk, kadınlar, romanrik se-
rihenler >« cinsellik üstüne' hoş ve zarif
bir fantezi. Fılmı bizim ıçm öncelıkle çe-
kicı kılan tabii ki koca Marlon'un varlı-
ğı. Yıllarca hastalannın ruhsal sorunla-
nyla uğraşmaktan yorgun ve bezgın düş-
müş, özel ve ış yaşamında artık sadece
kendinden beklenenlen yapmakla yeti-
nen. ama meslek yaşammın en etkıleyıcı
ve anndıncı olayianndan biri nıteligınde-
ki bu modern Don Juan vakası sayesınde
her şeye yeniden sanlarak adeta hayata
tekrar başlayan ve sadece gerçek Don Ju-
an'ın aşk ve ihtiras hakkında böylesine
romantik hikâyeleranlatabilecegıne ıkna
olan. gıderek hem meslek hem de özel ya-
şamı değışım ve dönüşümlere ugrayan
ruh doktoru rolünde. adeta bir gençlık pı-
narında yıkanmışçasına şevklı, gayretlı
ve formda bır Marion Brando var fılm-
de. Son yıllarda gerçek yaşaminda yaşa-
dığı aıle dramları nedenıyle. cinayet, so-
ruşturma. mahkeme ve avukatlara para
yetiştırip ev lat acısıyla ağzının tadı kaçan.
bıraz da mecburiyetten para uğruna anı-
larını da yazan (yakınlarda Ğiirol Ko-
ca'nın çevırisıyle. "Annemin Öğrettiği
Şarkılar" adıyla Remzı Yayınian arasın-
da Türkçesı yayımlandı) Marion Bran-
do'nun anılannın. ıyıce 'un çuvalı'na dö-
nüşmüş görüntüsüne karşın yıne de ka-
rizmasıyla rolünün hakkını veren efsane-
vi Brando. yıne •büyük" oynavan bırdev
"Don Juan DeMarco"da. Errol Fhnn'lı.
'tight'lı. kılıçlı, kostümlü fılmlere nazire
vaparcasına. geçmiş yüzyıllardan ödünç
alınmış. anonım. tarıhsel kılığında. Is-
panyol aksanına çalan Amerikancasıyla
modern çağdaş bır Don Juan versiyonu
halindekı, günümüzün seçkın yönetmen-
lenyle peşpeşe fılmler çevırerek gıtgıde
önemli bir aktör olabılme yolunda hatın
sayılır mesafeler kateden. 'esnek ve yu-
muşak' Johnm Depp de. belırgın bırus-
ta-çırak ılışkısı ıçınde Brando'yla uyum-
lu bır ıkılı oluşturuyor. (7-8 yıl kadarön-
cesının '21 Jump Street" rüründen. yeni
yetmelere yönelık tezgâhlanan. orta ma-
İı televızyon dızilennden. yamrı yumru.
tıknaz bır genç olarak anımsadığımız
Johnny Depp'in zaman ıçınde böylesine
olumluyöndedeğişebılıpgelışmekayde-
deceğını o zaman söyleselerdi. kım ına-
nırdı acaba?) EmirKusturica'nın "41120-
na Dream"ınden. Tim Burton'un "Ed
Wood"una ve Jim Jarmusch'un "Dead
Man"ine kadar son yılların sıradışı kımı
fılmlenne emeğını ve yeteneğinı koyan.
alışılmış Hollyvvood |ön-star'ı ımajını ge-
nişleten Johnny Depp. seanslar süresın-
ce hayatını. aşklarını ve kadınlan habıre
anlatan ve kanatları altına sığındığı. ün-
lü. büyük ruh doktorunun. son perdeyi
ındırmeye hazırlanan. tükenmiş. yaşamı-
nı yeniden canlandıran efsanevı bır Don
Juan olabılmenın üstesinden gelıyor
filmde.
Geleneksel. tanhın gelmış-geçmış en
büyük kadın avcısı mıtosuna. şımdıki za-
mandan. günümüzün aynasından bakma-
y ı deneyen filmde doktorla hastasının öy-
külen. gitgıde birbınne kanşarak ıç ıçe
geçıyor. incehklı ve esprılı tonlarda dal-
Don Juan
De Marco
Yönetmen, senaryo:
Jereım Le\-en/
Kamera Raf Bode
Müzık: Michael
Kamen/Oyuncuiar:
Johnny Depp,
Marion Brando,
Fayc Dunavtay,
Gcraldine Pailhas.
Rachcl Tîcotin,
I alisa Soto, Jo
Champo, Bob
Dishy, Richard
Sarafıan/1995
ABD(U1P-Umut
Sanat» Beyoğlu
Atlas. Etıler
Akmerkez.
Bakırköy Avşar,
(Cadıköy Bahariye.
AltunizadeCapitol
^ınemala^nda.
lanıp budaklanarak gelı^en ve sev ımlı bir
ronıantık komedı denemesının olanca pı-
nltılarını da ıçeren -Don Juan DeMar-
co". ruh doktorluğundan senaryo yazar-
lığına yönelerek sinemaya bulaşan. ro-
mancı. tıyatrocu. senarıst Jeremy Le-
venın umulmadık ölçüde başanlı oldu-
ğu. geleceği parlak. yalın. ılımlı. ölçülü
ve mızahı yeni bır yönetmeni de haber-
leyen. "ilhanı \erici' v e ılginç bir Mlkfilm'
fantezısi sonuçta. Erkek ya da kadın ol-
sun, sınema çıkışında 'baştançıkarmaya
da sevdiğine daha bir sıkı sıkıva sanlıvvr-
me isteği' de uyandıran "*Don Juan De-
Marco", haftanın övgüye ve seyre deger
filmlennden.
Koskoca 1980'li yıllar boyunca sade-
ce üç filmde (-The Formula", "Kuru Be-
yaz Bir Mevsün", "The Freshman-Akıl
Hocası") boy gö»teren. tartı bozacak ağır-
lıktakı göbeğı vedevasa bedenine karşın
bır kez daha kendıne özgü, ağır. okkalı,
etkıleyıcı yorumu veoyunuylahayranla-
nnın karşısına çıkan. yaşı yetmiş ama işı
bitmemış Marion Brando'yu. Faye Duna-
wa\'a ateşlı âşık davranışlarıy la kur ya-
parken fılan •»eyretmek her zaman nasıp
olan kısmetlerden değıl kuşkusuz!
yen Dolores ve onu savunmak amacıy-
la, sorunlu geçmişiyle yüz yüze gelmek
pahasına. yetıştiği ve terkettiği. küçük
bır adadaki kasabasına dönen gazeteci
kızı Selena'nın (Jennifer Jason Leigh)
acı dolu ortak geçmişlennden kaynakla-
nan kopuk. gergin ana-kız ilişkisinı. yer
yer Hitchcock solufunun estiği bir geri-
lim temposu. beylik 'Katil kim?' klişe-
si. pastel renklerle yansıtılmış geriye dö-
nüşlere başvuran özenli bir anlatım ve
başanlı oyunculuklarla görüntülüyor
"Dolores Claiborne", Freud'un kulakla-
nnı çııilatan psikolojik tahlillere ağrrlık
vererek.
Nicedır ölmeyi arzulayan. altına yap-
maktan utanır hale gelmiş, yaşlı. kokuş-
muş Vera'nın kaza sonucu. merdivenler-
den yuvarlanıp düşerek öldüğünü bildı-
ğımiz için. eski bır hesabı kapatmak fır-
satını yakalayan kindar polısın önyargı-
lı soruşturması sırasında. Dolores'ın suç-
suz olduğunu sezdiren filmde zaten lafı
dönüpdolaşıp Dolores'in masumluğuna
getiriyor. Tony Gilroy ımzalı beylik se-
naryo. Evet. kansıyla kızının hayatının
içine eden, kansının biriktirdiği üç bın
dolannı da. 'erkek dayanışması' sayesin-
de bankadan çeken hırsız ve alkolik ko-
casının ölümünden bır ölçüde sorumlu-
dur. saçını süpürge edip kızını okutma-
ya çalışan kadın. Ancak kızına cinsel ta-
cızde bulundugu ima edilen 'kötii* koca
da. belli ölçüde bu sonunu hiç hak etme-
miş mıdir acaba sorusunu da öne çıkara-
rak feminist takılan filmde, alkolden kö-
tü evliliğe, ensestten hapçılıga kadar yı-
ğınla temadan geçilmiyor.
Kötü koca-baba, takıntılı. kinci polis,
bencil. çıkarcı editör. vb. gibi bir kez da-
ha allanıp pullanarakdayatılan klişelere.
bellı belirsız ensest ya da eşcinsel ilişki-
lere Turtulmuş. psikolojik polisiye ge-
rilim öyküsü kalıplanna karnı tok sine-
maseverlere yavan gelebilecek "Dolores
Claiborne"nun. yine de sıradan seyirci-
nin aklını kanştınp gözünü boyayacak
cinsten bir Hollyvvood albenısine sahıp
olduğu da söylenebilir tabii ki.
Ne var ki ana-kız ilişkisinin yanı sıra,
yeryüzündeki erkek azabından nasibini
almış ve kimseye çaktırmadan, kendisi-
ni aldatan kocasından vaktıyle usturup-
luca kurtulmuş, zengin hınoglu hin Ve-
ra'yla erkek açısından benzer kaden pay-
laşan Dolores'ın. eşcinsellik boyutu be-
lirsiz. sevgiyle nefret arasında gidıp ge-
len. yine de dayanışma içindeki. "Baby
Jane'e ne oWu" klasiğini anımsatan bir
başka-tltşk» daha var fibnde. "Subay ve
Centilmen"den "Against All Odds",
"Mortal Thoughts". "Defenseless'" ya da
"Chuck Berry: Haü! HaU! RockVRolP
ve "La Bamba"ya kadardegişken türler-
dekı melodram, thriller ya da rock-mü-
zikfilmleriyleson 15yılınilgınçyapım-
cı-yönetmenlennden sayacağımız. nab-
za göre şerbet vermesini ıyi bilen Taylor
Hackford, Dolores-Vera ilişkisini Step-
hen King'in romanındaki kadarderinle-
mesine işlemese de, ana-kız ilişkisine
paralel götürüyor.
Geçmişi canlandıran geriye dönüşler-
deki özel ışıklandırma ve şimdıkı za-
manda geçen, cinayetten suçlanan ana-
aile ocağından kaçmış, sorunlu kız iliş-
kisinin kopuklugunu v urgulayan soğuk.
mavi kış havası renkleriyle belirgınleşen
binnci sınıf işçiliğin üstüne, özellikie üç
yıl kadar önce yıne bir başka Stephen
King uyarlaması olan "Misery''yle Os-
carkazanmış Kathy Bates'in başını çek-
tiği parlak oyunculuklarla desteklenerek
beceriyle kotanlmış bu gerilım çeşıtle-
mesı. öncelikle oyuncu kadrosunun per-
formansıyla göz alıyor. Jennifer Jason
Leigh'den Judy Parfitt'e. David Straıtha-
ırn'e kadar. Ne var ki kuşkusuz yeni bır
Oscar'a aday göstenlecek cinsten. oyu-
nuyla perdeyi tam anlamıyla dolduran,
çamaşır-bulaşıktan nasırlaşmış emekçi
ellerıyle filmi omuzlarında taşıyan
Kathy Bates'in sessiz. çilekeş, sert. kunt
ve güçlü bır kadın portresi çizen yorumu
hep ön planda filmde. Stephen King
metninden yola çıkarak, usta oy/uncular-
la, geriye dönüşlere dayanan bir y apıda.
psikolojik birgerilim ve heyecan sarma-
lına dolandırdığı seyircisini film boyun-
ca pek rahat bırakmayan Taylor Hack-
ford'un feminist yaklaşımlı "Dolores
Claiborne"u. bu türün meraklısının bek-
lentilenni bosa çıkarmayan. ama son tah-
lilde bildık teranelen yinelemekten de
öteye geçemeyen birgerilim çeşitlemesi
özetle.
Mîıııi Siku'yla Baboune'ıın maceralarıOrtagıyla. ellennde patlamış. borsada
her gün değer kaybeden soya fasulyelerinı
bir an önce satmaya bakan. girışımci Step-
han Marchado (Thierrv Lhermitte). 13 yıl
. önce ansızın kocasını. evıni, kentinı. ülke-
sıni ve uygarlığı bırakıp dünyanın öte ya-
kasına, Venezüella'nın taş devri koşullan-
nm hüküm sürdüğü Amazon yöresindekı
bir kabilenin yanında yaşamaya koyulmuş
kansı Patncıa'yı (Miou Miou) bulup bo-
şanmak üzere, imzasını ve nzasını almak
amacıyla uçağa atlayıp Güney Amerika'ya
uçar. Yolculuğu sırasında. uygarlıgın henüz
ayak basmadığı dag başlannda fılan bor-
sayı kovalamaktan gen durmayan. Bu-
dtzm. medıtasyon ve astrolojıden kafayı
yemiş. Yıng-Yang delisi. sosyetık züppe
dılber Charlotte'la (Arieflc Do'mbasle) ev-
lenmehazırlığındakı ışkolik Stephan'ı terk
ettığinde hamıle olduğunu da kocasına
söylemedığınden. zehırli örümceklerle ha-
şır neşır, vahşı bır küçük yerli baba olma-
nın key fınin bedeli de ağırdır. her an bır
hınzırlık yapmaya hazır küçük yerii ogu-
lun afacanlıklan, baba-oğulun birlikte dön-
düklerı Paris'te de sürecektır...
'Kedi çtşi' anlamına gelen. Mımı Sıku
Küçük Yerli Paris'te
adındakı, magara devnnden Paris'e düş-
menm şokundan hemen kurtularak okuy-
la komşu kadının güvercınlenni avlayan.
babasının ortağının akvaryum balıklannı
pışırip yıyen. önceleri onu yamyam dıye
küçümseyen. yeniyetme Marıe'nın kalbi-
nı çalan ve Eyfel Kulesi'ne tırmanarak Pa-
ns manzaralan seyreden küçük haşarıyla.
Baboune adıyla çağırdığı babasının süre-
venlerı hakkında kotanîmış ve geçen yıl
Fransa'da gışe rekoru kırmı^ bu film. ço-
luk çocuk tüm aılenin bır arada tüketebile-
ceği şirın bır komedı. Doğallık veılkellık-
le, teknolojı v e uygarlıgın. büy ük kent kül-
türüyle Amazonlara özgü vahşi. yerli kül-
turünün, ıçtenlıkle sahtecilık ve ıkıvüzlü-
(L n Indien dans la ville)
Yönetmen: Herve Palud Igor
Aptekman ' Kamera:
Fabio Conversi ' Müzık: Manu
Katche, Geoffrev Onema, Tonton
Da>id Oyuncuiar: Thiern'
Lhermitte, Arielle Dombasle. Patrick
Timsit, Lud>\ig Briand, Miou Miou,
Jackie Berro>er, Tolstj, Sonia
\'ollereau\ / 1994 Fransa (Standard
Film) Beyoğlu Pera, Maslak Princess.
Teşvikiye AFM, Fenerbahçe Pyramid.
Bakırköy Avşar sinemalannda.
lüğünkarşıtlıklan üstünegülmece-güldür-
meceyi hedefleyen "Küçük Yerli Paris'te".
çizgi roman basıtliğınde. yedıden yetmışe
herkesı neşelendırıp eglendırecek tarzda
tezgâhlanmış. bıldik bır popüler komedı
denemesi. "\lsiteurs - Ziyaretçiler" gıbı
ülkesınde ıyi hasılat getıren. büyük ;>eyır-
cı kıtlesi tav layacak malum formüllere gö-
re hazırlanmış, Fransız yapım bu hafıf eg-
lencelık. ılkel rıtmlerin attığı neşeli müzi-
ğı, kâbusa dönüşebılecek yıgınla tehlikeyi
banndıran Amazon görüntüleri. delıdolu
karikatünze havası. beylik duygulsal ve se-
rüven ögeleriyle ve oyunculanyia bir çır-
pıda seyredılecek cinsten. yer yer sürükle-
yicı olabılen egzotık ve komik bır gırgır
kokteyli.
Mimi Sıku'yu oynayan, Fransızların
Macauley Culkin'ı denen sev ımlı küçük
oyuncu Ludvvig Brıand'la, bızde pek ta-
nınmayan. Fransız sahne ve perdesının
namlı komedyenlerinden Thierrj- Lher-
mitte ve yaşlandıkça yüzü nurlanmış, yıl-
lann Miou Mıou'sunun yanı sıra. bu hafif
eglencelik güldürünün asıl bombası. astro-
lojiye göre evlilik tanhinı saptamış. hafif
Budızm medıtasyon çatlagı Charlotte ro-
lündekı, zaman zaman yönermelik de ya-
pan, dıplomat kızı. günümüzün tanınmış
felsefecı vedüşünürlennden Bernard Hen-
rı Levy "n;n de kansı olan Arielle Dombas-
le bizce. Önemli degılse de çoluk çocugu-
nuzu gönül rahatlıgıyla götürebıleceğınız
bır Fransız güldürüsü sayılabılır "Küçük
Yerii Paris'te".
TT" TT"
KEDI GOZU
VECDt SAYAR
Pollti-cat
Dünkü Hürriyet gazetesınden bir ahntı ile girelim
söze: "Politikacılarımız nefretlerini 'yılan', hayranlık-
lannı 'tilki' ıle dile getırmeye alışmışlar. Hakaret için
de, örneğin bityavnısu olan 'yavşak'a ihtıyaç duyu-
yorlar. Eskimiş bir politikacının en kolay tanımı 'di-
nozor', iyi politikacının tanımı ise 'kurt'. Bu arada
politikada hayvanlann çağnştırdığı kavramlar deği-
şik olabiliyor. Örneğin, hakaret amacıyla kullanılan
'ayı'. bır politikacı tarafından kendısini övmek ama-
cıyla 'Otel Ayısı' ilan edebillyor. (Cümle yapısını ol-
duğu gibi alıyorum, yazarın üslubuna müdahale ol-
masın diye). Partiler sembol olarak at, an, horoz, ja-
guargibı hayvanları seçiyor. Kimı politikacı da dino-
zoroluyor, kimi 'şahin', kimi de 'güvercin'..."
Politik literatürümüze giren en yeni hayvan türü ise
"kabir böceği", ya da böcekbilimcilerin kullandığı
adla "leş böceği". Çürümüş organizmaları yıyen bo-
cekler bunlar. Toprak altında yaşayıp, zaman zaman
yer üstüne çıkariarmış.
Bana kalırsa toprak altında yaşayan başka hayvan
türlerı de var. Örneğin bazı "kurt" cinsleri. Fırsat bu-
lunca yeryüzüne çıkıp, sonra yeniden toprak altına
yerleşıyorlar. Şu günlerde, havalardaki ani değişim
nedeniyle, toprak üstüne çıkmış olan bu "kurt"ların,
yeniden gizlendıklen yuvalarına döndüklerıni görür-
seniz hiç şaşmayın.
Hayvanlar âlemine duyulan bu merak nereden kay-
naklanıyor bilemıyorum. Ama. hayvanların bu du-
rumdan hiç memnun olmadığını söyleyebilirim. At-
lar, kuşlar, ayılar hepsi homur, homur... "Şu insanlar
yakamızı neden bırakmaz, neden o kısır çekişmele-
nne bizleri alet ederier" diye söylenip duruyoriar. He-
le, adlannın küfür yerine kullanılmasını hiç hazmede-
miyorlar. (Bu alışkanlık öyle yerleştı ki, bız bile kedi
halimize bakmadan kullanırolduk bu sözcüklerı. Ger-
çek kurtlar beni affetsin). Neyse kı, kedilere pek ta-
kılan yok politikacılar arasında. Oysa biz az politik de-
ğilizdir hani. Hele bazı kediler vardır ki, politik alan-
daki etkınlıklerinden otürü bu türe lıteratürde "politi-
cat" adı verilmiştir. (Yalandan kim ölmüş! Hele, ko-
numuz politikaysa).
Politikacılar pek çok hayvanın yakasını bırakmaz-
ken, kedilerle uğraşmıyor. demiştim. Ama. medya-
mızda durum pek öyle değil. Hele "Kedi Gözü" aca-
yip moda oldu. Mılliyet'te Billur Kalkavan'ın sütu-
nundan sonra şımdi de atv'de aynı adla bir program
başladı (Siz bu satırları okurken program yayımlan-
mış olacak ve hep birlikte bu kedi gözünün neye
benzediğini öğrenmiş olacağız. Kendi payıma, te-
settürlü tekvandocuları merakla bekledığimi söyle-
yebilirim). Savaş Ay'ın ekibinin hazırladığı bu yeni
programa hoş geldin derken (kedilere^evgi ile yak-
laşan her programa teşekkür borçluyuz). anlayama-
dıgım bır şeyi sormak istiyorum. Programın tanıtımın-
da şu ifadeye yer verılmiş: "Kedi Gözü-Dünyada olup
bitenlere kadınca biryaklaşım, kadınca biryorum..."
Kediler neden kadınlarla özdeşleştirıliyor acaba? Bu-
nu söylerken tüm erkek kedilerın hıssiyatına tercü-
man olduğumdan eminim.
Söz medyadan açılmışken, sinemaya da değin-
mek istiyorum. Bugün, sinemalanmızda klasik bir
canlandırma (animasyon) filmi gösterime giriyor: Walt
Disney'ın "707 Dalmaçyalı"sı. Eminim, çocuklukyıl-
larınızda görmüşsünüzdür. Ama, bir kez daha, bu,
sefer çocuklannızla birlikte görmenizi öneririm. Tüm'
insan kardeşlerime ve de "polıtı-cat"\ere. Şu günle-
rin yüksek tansiyonlu atmosferinde insanca duygu-
lannızı anımsamanız için. Belki, artık birbirinızi aşa-
ğılamak için hayvanları alet etmekten vazgeçersiniz.
Tüm Dalmaçyalı kardeşlerime, Pongo'ya, Hanım'a
ve sevgili yavrularına aramıza hoşgeldıniz diyorum.
Okay Temiz-Ramamani konseri
Kültür Senisi - Bu akşam saat 20.30"da Cemal Reşit
Rey Konser Salonu'nda Okay Temiz. Hint müziginin
değişik ve etkıli temsılcisi Ramamani ıle bir konser
verecek. Geleneksel muzik altyapısıyla karnatik
müziğin en önemli vokalistlerinden biri olarak kabul
edilen Ramamani. Avrupalı çagdaş caz sanatçılanyla
yaptığı çalışmalann yanı sıra poli-ritmik çalışmalanyla
da tanınıyor. Bu akşamki konserde Okay Temız ve
Ramamanı'ye, tablada T.A.S. Mani. vurmalı çalgılarda
Ramesh Shotham. akustık basgıtarda Ronan Guılfoyle
ve klasik gıtarda Mike Nielsen eşlik edecek.
AKM'de fuaye söyleşileri
Kültür Senisi - Istanbul Devlet Senfoni Orkestrası bu
yıl "Fuaye Söyleşilen" adı altında yeni bıretkınlık
başlatıyor. Hercuma akşamı konser öncesı Atatürk
Kültür Merkezi Büyük Fuaye'de yer alacak söy leşiler,
konser ızleyicilenni değişik konu ve kişilerle
buluşturmayı amaçlıyor. Herkese açık olacak
söleşilenn konuklan arasında Prof. Dr. Özcan Köknel,
Hilmı Yavuz. Şahan Azruni, Ferruh Gençer. Faruk
Yener gibi isimler var. Evin Ilyasoğlu'nun
danışmanlığını yaptığı etkınlıklerin ilki bu akşam
18.15"te başlayacak.
Danyal'm 35'e Merhaba Sergisi'
A\hL\RA (AA)- Unlu karıkatürist Nezıh Danyal.
karikatürde 35. yılını kutlamak amacıyla düzenlediği
"Otuzbeşe Merhaba' adlı sergisi bugün Ankara'da
Doku Sanat Galensi'nde sanatseverlerle buluşuyor.
1960 yılından bu yana. 35 yıldırçeşıtlı gazete ve
dergilerde çizen Nezih Danyal. 2 kasıma dek sürecek
bu son sergisinde değişik birteknikle. tual üzerine
akriiik boyayla yaptığı 35 karikatürüne yer veriyor. Bu
sergi. yurtiçınde ve yurtdışında birçok sergıye katılan
Danyal'ın üçüncü kişisel sergisi. Beş karikatür
albümünden binsi olan "Devir" ıle İtalya'nı Pascara
kentinde bır uluslararası yarışmada ödüllendirilen
sanatçı çizgılerinı. afişten tiyarro dekoruna. kitap
kapaklanndan çizgı filmlere. birçok sanat dalında
kullandı.
GÖSTERİMDEKİ FİLMLERİN
DEGERLENDİRİLMESİ
• Apollo 13
* Bir Kadının Anatomisi
• * * Bravehart / Cesur Yürek
•k-k-k Chasse aux Papillons I Kelebek Avı
• • • Full Metal Jacket
•k-kir Land and Freedom / Ülke ve Ûzgürlük
itir Muriel's VVedding /Evlilik Rüyası
ir Safe Passage / Duygu Geçidi
* * Shallovv Grave / Mezarını Derin Kaz!
* Species / Tehlikeli Tür
* * Dolores Claiborne
•*•• Don Juan De Marco
* Küçük Yerli Paris'te