07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 EKİM 1995 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER Fransa ve Türkiye Kapitalizmi Prof. Dr. ERDOGAN SORAL K apitalizmi anımsamak: Fransa \e Turkıye ge- lı^melerını kapıtalıst \oldan gerçekleştırme- \e çalışan ıkı Akdenız ulkesıdır Izlenen >ol a>nı olmakla bırlıkte aralarında bazı onemlı vapısal tarklar \ardır Fransız kapitalizmi teodal uretım ılış- kılerıyle orulmuş bır doku uzerınde yuk- selırken boyle bır e\reden yoksun Turk kapitalizmi tarklı sureçlerden geçerek bugunleregelmiştır Fransa da feodal va- pılarda gozlenen donuşumler tıcaret ka- pıtalızmıne geçışı sağlamış ükelserma- >e bırikimi boyle bır gelişmenın sonu- cunda gerçekle>mıştır Sanavı kapıtalız- mme geçış toplumsal değerler bınkımı- nın urunu olan "Ronesans~ve "Reform** olgulanvla su vuzune vurmuştur Bu ıkı olgunun ızduşumu olarak tanımlanan "Avdınlanma" Batı dunyasını "Sanayı Devrimi"ne taşımıştır Ovsa o vıllarda Osmanlı Imparatorlugu nda Avdınlan- ma nın değıl karanlıga geçışın ruzgarla- n esıvordu A«.aba neden0 Osmanlı Im- paratorluğu'nda toprağın mulkiyetinde v e işlenmesınde kapıtal ızm onC esı done- mın vapılarına rastlamak olanaksızdır Ne senyorvardır ne de zıncıre vurulmuş köle. Toprak genelde devlete aıttır Bu topraklar uzennde ancak tasarruf hak- kından soz edılebılır Bu hak bellı yu- kumlulukler karşılığında de\let yonetı- mıne vakınguvenılırkışıleretanınmıştır imparatorluktakı Turk kokenlılenn ge- nellıkle tarımsal faalı\etlerde bulunduk- lan bılınmektedır Tıcaret ve sanayının değı>ık kokenlerden gelen Osmanlı uy- ruklu başka vatandaşlann uğraş alanını oluşturdugu bırgerçektır Bovle olunca varatılan ılkel sermayebınkımının bu va- tandaşlann elınde toplandığı soylenebı- lır Sana\ı devrımının yaşandığı I9"un- cu vuzyılda ımparatorluk ust uste ya$a- nan savaşlarla çozulme surecıne gırdı- ğınde ımparatorluktan kopan her vatan parçası, kapıtalızmın ıtıcı gucunu oluştu- ran sermave ve bilgi binkimini yanında alıp goturuyordu Ulusal »anayı kapıtalızmının başlan- gicına bır tanh duşmek gerekırse bu ta- nh Turkıve Cumhun>etı'tının kuruluş yıllanolan 1920'livıllardır. Sosvalıstsıs- temın bır ekonomık rejtm olarak uygu- lama\a aktanldığı bu vıllarda Türkı- >e nın geleneksel kapıtalıst gelışme mo- delını bır çıkış noktası olarak benımse- mesı duşunulemezdı O nedenle Musta- fa Kemal Ataturk. ekonomıde devletçı- lık deneyıMlne sahıp Fransal*) ıle Sov- \etler Bırlığı ndekı gelışmelenn sente- zınden urettığı ilketerte yola çıkmis. Turk kapıtalızmını ulkesının koşullanna uyar- lanabılecek bır platformda gelıştırmeye çalismıştır O yıllarda devlet kapıtalıst gelışmenın ıtıcı gücunü oluşturu>ordu Bu baglamda devlet kapıtalıst gelışme- nın vonlendırıcısı olu>ordu Kapıtahst- leşmenın gundemı devlet tarafından be- lırlenıyor ekonomık \e sosyal dengele- nn korunmasında pıyasa mekantzması- nın ışbıtıncı ellen değıl de\ letın yonlen- dıncı gucu de\reye gınyordu Turkı>e de ılkcıddı sanayıleşmeatılımı 1930'luyıl- larda başlamıştır Turkıye 1929 dunva ekonomık bunalımının olumsuz etkıle- rınden bır olçude de olsa bu atılımla kur- tulmuştur 1950'den sonra sana\ıleşme modelınde yapılan bazı kut.uk değışık- lıklerle ıkıncı sanayı atılımı baslatılmıs- tır Bu atılım zaman zaman vaşanan ba- zı duraksamalara karşın 1960 lı > ıllarda ıvme kazanıyor ve planlı donemde sağ lanan olumlu gelısmeler l^O lı \illann ılkvarısına kadar suruvordu 1970 lıyıl- lar dunya ekonomısının daha once rast- lamadığı turde bır bunalımın vaşandıgı vıllardır Nedenlen uzenndekı tartışma- lann gunumuzde de surduğu bu buna- lım kapıtalıst ekonomıde daha once ya- sanan bır donuşumu omuzlannda taşi- >ordu Bu donuşum lıberal-kapıtahzm- dı ve ıkıncı kez bov gostenvordu Taşeron kapitalizmi: kapıtahstduma 20 vuzMİın ılk çeyreğınde sıvah-bevaz çekımını seyrettıgı gorkemlı bır tılmın çok renklı kopvasını asnn son çeyreğın- de yenıden seyretmeye hazırlanı>ordu Ovsa geçenellı yıl ıçınde lıberal kapıta- lızm sadece renk degistırmemış mode- lın vapısında onemlı değişımler olmus- tur Neo-lıberal kapıtalıst modelde eskı- den olduğu gıbı uretımı behrleven ve kaynak kullanımını vonlendıncı oge tü- ketkitalebideğıldır Tekel va da van te- kel pıvasalannın tırmalan tuketıcıyı tah- tından ındırmış kendı talebını kendisının varattıgı olanaklara sahıp olmuşlardır Tekelcı pıvasalann koşullanvla tam reka- bet pıvasasının kosullan taban tabana zıt- tır Fılmın sıvah-bevaz çekımınde pıya- sada kıvasıva rekabet eden çok sayıda orta boy tırmanın verını neo-lıberal mo- delde kapılarını rekabete tamamen ya da kısmen kapatmış dev fırmalar va da hol- dıngleralmıştır Lıberal-kapıtalızmın ıle- n surulen erdemı rekabeteaçık olması ve fırmalar arası >anşın ortalama bırım ma- lıyetı duşüdurucu yonde etkılemesıdır Rekabete kapalı bır pıyasada enflas\on içinde durgunluğun ve işsizlığin tam re- kabet pıvasasi araçlanvlanasılaşılacagı- nı anlamak mumkun degıldır Çunku hastalığı doguran v ırusle tedav lyı sağla- yacak ılaçara->ındabır buyuk çelışkıgoz- lenmektedır Fılmın renklendınlmesının nedenı buçelışkıyı emekçı sınıfların go- zunden saklamak bır başka soylevışle gozlerını bovamaktır Acaba neden' Bu sorunun yanıtı bunalımın nedenlerınde saklıdır Bukonudagunumuze kadar ge- lıştınlen soylemın bıleşkesınde şu temel gorus egemendır Bunalımın ozunde bı- nkımle teknoloıık gelışme arasında den- gesızlık ver alır Insan bevnındekı gelış- mevı durduramayacağımıza gore bınkı- mı arttınnanın otesınde bır başka çare vokdemektır Gunumuzde ulusal havuz- larda bınken semıave ne uluslara ne de uluslardanoluşantopluluklaravetmekte- dır Bovleolunta bınkımsorununudun- va genelıne vavmak ıçın kureselleşme senarvolarıvla neo-kapıtalızmın vumu- şak ellerını dunva emekçılenne uzatma- si sağlanacaktır Bu acaba nasil vapıla- taktır Gundemdekı soru budur9 Bo>ut- lan ulusal dev let sınırlarını aşan sorunun (.ozumundekı aravışlar gunumuzde de surmektedır Refah devletı denevımını vaşamisgelişmışulkelenn işçılen hangı gerekçe>le olursa olsun yasadıkları go- nenç duzev ının alt basamaklanna ınmek ıstemıvorlar dıremvorlar Ne var kı (,ır- pınişlar boşunadır Burjuvazı bu alanda onemlı volalmışve dunva sendıkalızmı- nın derterını buvuk olçude durmustur Lcret artışlannın onıı kesılmış gelışmış ulkelerınemekçılerı ıçın bır anlamdage- rı sayma başlamıştır Bu olgu gehsmiş bunuvazının gozlennı. gelışmekte olan ulkelerın emekçılenne çev ırmelerıne ne- den olmuştur Gelismış Fransa. bu ulke- lerden bındır ve Akdenız havuzundakı gelışmekte olan ulkelenn emekçılenne gulucuklcr gondermektedır Atlantık otesının devlen ABD ve Ja- pon>a bu guluı-uklen Gunevdogu As- va nın çalışkan 'sanbenizlı" emekçılerı- ne gondermışlerdır Gunevdogu Asva'va vav ılmada uygulanan modelın amaç de- ğışkenlerı neo-kapıtalıst fırma buvuklu- ğunu korujarak ışletme duzevınde ure- tımı parçalara bolerek taşeron fırmalara ıhaleetmektır Lretını Gunevdogu As>a ulkelerının (Gunev K.ore Tayvan \1alez- va Çınvb ) taşeron fırmalanndagerçek- leştınlecek, dunya pıyasalannda pazarla nacaktır Sureç liberal kapıtalıznıin araç- lanylavonlendınlecektır Senaryovuge- nel ınde ben ımse> en Gunev dogu Asva ul- kelerı uretımle ılgılı kararlan pıvasame- kanızmasının ışbıtıncı ellenne değıl yonlendıncı planlamanın duru mantığı- na bırakmışlardır Pazarlama ıle ılgılı kararlann alınma- sında ve uygulanmasında lıberal kapıta- lıst araçların kısmen kullanıldıgı fakat vonlendırme>ı ve denetımı gozardı et- me>en bır dış tıcaret polıtıkasi ızlemış- lerdır Hankalar yaratmışlardır Avrupa nın ve Atlantık otesının gelışmış kapıtalıst ulkelen duşuk buvume hızlan ve buvuk ışsızlık oranıvla durgunluk ıçınde kıvra- nırken Gunevdogu Asva nın sanbeniz- lı çalışkan ve disiplınlı ınsanlan dunva kapıtalızmıne gelecek ıçın onemlı bır ders vermışlerdır Dunva kapitalizmi bu derse çalışmakta nerede nasıl bır>anıl- gıva duştuğunu araştınp >enı yaklaşım- lar uretmeve çaba harcamaktadır Sorun bır olçude u>gulanan lıberal para polıtı- kalanyla ılgılıdır Para polıtıkalanna bag- hdır Avdınları tembel atılımcı gınşımcıle- rı guçsuz guçlu olanlan ınançstz kadro- lardan oluşan ve dert ustune dert ureten bazı azgehşmış ulkelenn yanı sıra buna- lımıaşmaktazorlanan gelışmış ulkelerde vardır Bunlan ıkı grupta toplamak oianaklı- dır Bırkısmı feodal ve neo-lıberal vapı- larda lıberal-kapıtalıst araçlarla vol al- mavaçalışmakta oburlen ı»e neo-lıbera- le kapıtalızmın bunalımını Iıberal kapı- talıst araçlarla aşabıleceklerını sanmak- tadırlar Bu ıkı gruptanbın gelışmış obu- ru az gelışmış ıkı ulkenın seruvenını ge- l k vazımızda sunacagız (*) Colbertısme Fransada \ \ ll'ncı v uz\ ılda gozlenen dev letçılık hareketının oncusu XI\. Louis'nın bakanı Col- bert'tır ARADABIR Prof. Dr. A. ALİ KÜPELÎOĞLÜ Dokıız E-\ lıtl Unı Tıp Fak Cumhuriyet Şenliklerine Doğru... Bır ıkı yıldır Cumhuriyet Bayramları genış katılımlı halkın ıçten gelen coşkusu ıle kutlanmaya başlandı kımı yerlerde Ardı ardına oldurulen vatanseverlerın ardından, yenıden yeşerdığını gorduğumuz toplum- sal uyanışın bıryansımasıydı bu Kutlamaların en bu- yuğu 1994'te istanbul Taksım Alanı'nda gerçekleş- tırılenı oldu Bu yıl, ulkenın dort bır koşesınden cumhuriyet kut- lamalarının tabana daha çok yayıldığını duyuyoruz Yıllardır kuçumseme amacıyla resmı ıdeolo/ı ola- rak sunuldu ve oyle gosterıldı Ataturkçuluk Bu ne- denle Turkıye Cumhurıyetf nın kuruluşunda donum noktaları olan gunler okullarda ve alanlarda oğrencı ve askerlerın katılımından ılerı gıdemedı Halkın ıçın- den çıkan ve Turkıye Cumhurıyetı'nın duşunce teme- lını oluşturan Ataturkçuluk, umursamazlık ve ulusal değerlere "boş verıcı tavır" yuzunden resmı ıdeolojı durumuna sokuldu Boylece halktan soyutlanma ve unutturulma aşa- masına gırılıyordu kı yenıden bır kıpırdanış ve uyanı- şın başladığını goruyoruz Tum vatansever kışı ve kuruluşlann Ataturkçulu- ğun genış toplum kesımlerıne anlatılmak ıçın guzel alışkanlıklar gelıştırmesı gerekıyor Bunlardan bırı, ulusal bayramlarımızın resmı kutlamaların yanı sıra, ondan çok daha yaygın ve coşkulu bır bıçımde, şen- lık goruntusunde kutlanmasıdır Cumhuriyet şenlıklerı ulusal egemenlık şenlıklerı, gençlık ve spor şenlıklen, zafer şenlıklerı gıbı Bu şenlıklerde Turkıye Cumhurıyetı'nın ozunu oluşturan ozellıklerı, salt konuşma bıçımınde olduğu kadar da- ha yoğun olarak sevecen, kolay akılda kalacak ve be- nımsenecek etkınhklerle anlatılmalıdır Ulus olarak onemlı ozellıklerımızden bırı bayram- larda bırbırımızı kutlamamızdır Mektup telefon, ga- zete ya da yuz yuze yaptığımız bu kutlamalar yalnız- ca dınsel bayramlara ozgudur Tum vatanseverlere duşen gorev bu guzel alış- kanlığın ulusal bayramlarda da uygulanmasını sağ- lamaktır Bunun ıçın eyleme geçıp, ulusal gunlerde bırbırımızı değışık yontemlerle kutlamalıyız Basına bu konuda buyuk gorevler duşmektedır Boylece ço- cuklarımızın ve gençlerımızın benlığınde belleğınde daha guzel ve kahcı ızler oluşacaktır 29 Ekım Cumhuriyet Bayramımıza şurada pek az zaman kaldı Coşkuyla kutlamaya hazırlanalım Cumhurıyetın butun erdem ve ılkelerını (kı bu Ataturkçuluktur) be- nımseyerek1 tCTAM OTEL \ ÖNETICILIĞI SERTIFIKA PRCX;RA>D (15. Dönem) * tbtanbul Lnı\ersıte<;ı Iktısat Fakultesı, Iktısadı Coğ- rafya ve Tunzm Araştınna Merkezı (İCTAV1), Bılgisa- var desteklı "Otel 't onetıcılığı Sertıtıka Programı du- zenlemiştır * Program Otel \ onetımı nın tum konulannı kapsa- maktadır (On Buro \ onetımı Yıjecek tçecek \ onetımı, Kat Hızmetlerı Yonetımı, Otellerde Personel \ onetımı veOrganızasvon Teknık Hızmetler Yonetımı Otellerde Satıs ve Pazarlama Sevahat Acentelerı ve Otel-<\cente lhşkılen Halkla Ihskıler Guncel Ekonomık Tunzm So- runlan Tunzm Pazarlaması Promosyonu Genel Tunzm Turızmde kantıtatıf Analız Konferanslar F1DELIO OTEL OTOMOSVONL PROGRAMI ) * Turkıve de beş vıldızlı otellerın tek tercıhı durumu- na gelen F1DELIO otel otomasvon programının egıtımı, PROTEL Bılgısayar tarafından venlmektedır * Program 06 kasım 1995 - 29 Aralık 1995 tanhlen arasında ve ışgunlennde (08 30-12 35 saatlen arasında) vapılacaktır * Katılmak îstevenler 02 Kasım 199S gunune kadar şahsen muracaat edebılırler * Adav ka>dı ıçın asgan lıse mezunıvet belgesı ve Nufus Hüvıvet Cuzdanı suretı ıle 3 fotoğraf gereklıdır * Ek bılgı ıçın İstanbul Lnıversıtesı, Iktısat Fakultesı, lktısadı Coğraf- ya ve Turızm Araştırma Merkezı - İCTAM Beyazıt İs- tanbul TEL (212)527 51 59-526 5^42 -514 14 90 FAX (212)526 S7 42 Basın 47014 Bekata ve Ankara günleri... Bekata, 1961 seçımlerınden sonra, Ismet Inönu Hıirvumetfnde De\let \e Içışlen bakanlıklarında bulundu Içışlerı Bakanlığı'nda bulunduğu sırada, dönemın Sağlık Bakanı Dr Yusuf Azızoğlu ıle yaptığı sert duello. onu basının vıtnnıne çıkardı Bu duelloda. partısı tarafından yeterınce desteklenmedığı ınancı ıçınde, uzgundu ŞtNASİ ÖZDENOĞLL B azı kışılerın olumlerıne ınanma- nın neden guç oldugunu zaman zaman duşunmuş vanıtaramışız- dır Sonunda onlann olumun eşı- gınde bıle yaşamdan kopmavan umutsuzluğa dusmeven bır ruh vapısındaolduklarınedenınevarmışızdır Işteıkı av once yıtırdıgımız sıvaset adamı Hıfzı Oğuz Bekata bunlardan bınvdı \anı olumukendısıne yakıştıramadıklarımızdan Çunku o da olume çok yaklaştıgı gunlerde bıle vaşamdan kopma- mış hasta gunlennde sorulmadıkça hastalıgından soz ermemış hıç olmeyecekmış gıbı yaşayanlar- dan bırı olmuştur Olumunden kısa bır sure once telefönla saglı- ğını sordugumuzda "gavet Ki'" oldugunu soyle- mıştı Oysa u di> l aliz'"ebaglanmıştıbıle Besbel- lı Bekata hemdostlanna hemdevakınlannamo- ral vermek ıstıvordu Ve bız, dostum Mehmed Kemal'le bırlıkte uçlu bır sofrada buluşmak ıçın onu aramavı kararlaştırdığımızda Bekata yaşa- mıyordu artık Lçihtıraslıgençadam:Delıkanlılıkşıırlenmız Bekata nın Ankara da çıkardığı "Çığır" dergı- sinde vayımlanmıştı O gunlenn Ankara sında mıllervekıllıgı ıçın CHP Genel Merkezı'yle sikı ılışkı kurmuş uç ıhtıraslı ve veteneklı genç adam vardı Behçet Kemal Çağlar, Hıfzı Oğuz Bekata \ e Hali! Sezai F.rkut. Donem tekpartı donemıy- dı Her uçu de Fent Celal Guven başkanlıgında- kı Ankara Halkevı ne sık sık usruvorlardı So- nunda Çağlar 194 l'de Bekata 1943 te Erkutda daha sonrakı >ıllarda mılletvekılı olup muratla- nna erdıler Ankara Halkevi o vıllarda Ataturk De%Tİmle- ri nınbırotagı, ınançlı ve coşkulu ınsanlann oluş- turdugu bır duşun sanat ve eylem tapınağıydı Bızler halkevlen komıtelennde gorev almıştık 1940 Kuşağı nın genç şaırlen olarak şıırlenmı- zı Tanpınar, Tecer, L şaklı. Kamu. Çağlar v e Tun- celgıbı unlulerden oluşanjun onunde okuvorduk ve seçılen şıırler CHP'nın duşun ve sanat dergı- sı olan '4 Ulku'"de vavımlanıvordu Llusal gunler- de düzenlenen toplantılarda Behçet Kemal Çağ- lar duvguveeoşkuv u Bekata isemantıgı simge- lıvordu Her ıkısı de sevıp savdığımız ağabeyle- nmızdı Yıllar sonra kader bızı Bekata ıle Kurucu Meclis te buluşturdu 1961 Anayasası'nı-halko- vunabaşvurulmadanonce- Ankara ılıhalkınata- nıtma gorevı ıkımıze venlmıştı Başkentın bazı bolgelerını ılçelennı bucaklarını yetışebıldığı- mızkovlennı dolaşarak anavasavı halkınııza ta- nıtmava yorumlamavaçalıştık vurttaşların çok ılgınç sorularıvla karşılaştık Ornegın bır kovlu yurttaş "Bu anavasa bana ış veekmek \erecek mi?" dı- ve sormu^ bır başkası "Istedığıını mebusseçip.derdimı anlatamadık- tansonraanavasanınne kıymetı var. > "dıverek tepkısını dıle getırmıştı Bu ortak çalışmanın unutulmaz anılannı bu- gun de ozenle saklıvorum Bekata, 1961 seçımlennden sonra İsmet İno- nu Hukumetı nde Dev let ve içışlen bakanlıkla- nnda bulundu İçışlen Bakanlığı nda bulunduğu sırada donemın Sağlık Bakanı Dr. Yusuf Azizoğ- lu ıle yaptığı sert duello onu basının v ıtnnıne çı- kardı Bu duelloda partısı tarafından yetennce desteklenmedığı ınancı ıçınde uzgundu 1969'daMılletMeclısı neseçıldığımızzaman, Bekata Cumhunvet Senatosu uyesıvdı Bırlıkte, Ankara ıçın çalışmalarımız olmuştu Duşünen ve \azan bir sivasetçi: Bekata duşu- nen ve vazan bırsıvaset adamıydı İnandırma gu- cu vardı Zaman zaman bır "de>let adamı" nıte- lığıyle toplumun karşısına çıktı Ama sıyasette bır "savaşım adamı" olamadı Sıyasette bır **be- la"dan ve u çamur"dan hep kaçtı Ovsa partısı CHP'de kavga vermesı gereken donemlerde et- kınlığı, agırlıgı vardı Bu avantaıı kullanamadı Partısı "YenrCHP" olurken Kemalıst ılklerın daha da soluna açılmasını ıçıne sındıremedı l970"lı yıllarda "partiyı gençleştirme*' eylemı, denevımlen ve yeteneklen safdışı edecek bıryon- temle uygulanınca Bekata sıva->etteolan buyuk hevesıne karşın kendısını bu depremden kurta- ramadı Kasım Gulek, nasıl Turkıye'yı koşe-bucak do- laşıp, seçmenlennın ellerını teker teker sıkarak unekavuşmuşsa Bekata da herbavram valızler dolusu tebnk kartı atarak "seçmene selam" yol- layan ınce ışlenn sıvasetçısıydı Okadarkı çok say ıda burokrata subay a, ogretmene de kart gon- dermeyı.yurtçapında aydınlaraboylece seslen- mevı ıhmal etmezdı Yaşam dolu senatörün ha- yalınde belkı detekderecelı secımın Dev let Baş- kanlıgıvatıyordu Einstein ın dedıgı gıbı "Butun bu uvgaıiık, havalın urunu\du" ama kisacık ın- san omru bunca havalın gerçekleşmesıne veter mıydı' Parlamentova veda ettıkten sonra Ankara dan kopup İstanbul a verleşen Bekata. eskı polıtıka- cılarla emeklı generallerden oluşan adına "En- cumem Daniş" dedıklen Turkıye sorunlan us- tune duşunce ureten toplantılara uzun sure baş- kanlık ettı Turkıye sorunlarıvla bovlesıne ılgı- lı ve duyarlı bır kışılığı vardı Bekata nın Herriot gibL. Bekata olavlar karşısında her zaman soguk- kanlıydı Kendisine ^zle yapılan en ağır saldı- rılarda bıle soğukkanlılığını korur, sozcuklerın uzerıne basa basa kars.ısındakını mantığıy la tes- lım alırdı Bır gun kendısıne şoyle takılmıştım "Sizler. Ankara'mn yeriilen, hemen tumunuz İstanbul'a goçtunuz. Bızler başkentten kopmadık ve \nkara'yı bızler beklıvoruz." Kendısıne ozgu sogukkanlılıgıyla. gayet cıd- dı vanıtlamıştı "Bak, sana bir şey sövleyevim: Her ne kadar kendimiz İstanbul'da isek de. kalpkrimı/ Anka- ra'dadır." Vanıtının "pek romantik" buldugumu soyle- dıkten sonra. unlu Fransız sıyasetçısı radıkal sos- yalist Edouard Herriot'nun mılletvekılı seçılıp Lvondan Paris e gıderken trenın luks bolumun- de seyahat etmesıne karşı çıkan seçmenlerıne "Her ne kadar kalbım solda ise de, cuzdanım sağdadır" espnsını ammsatmam uzenne. yanıt hemen hazır "Arada onemlı bir fark >«r: Herriot'nun kal- bi cuzdana yakın, benimki ise Ankara 'ya vakuı.-" Olülerimizi unutmamak... Olulennı unutmamak, kuşkusuz bır toplum ıçın erdemdır Hele Turkhegıbı yalnız dınlenn değıl olülerın bıle kıskanıldığı bır ulkede çev- resıne toplumuna. hele ınsanlığa bır şeyler ka- tabılmış kişılen unutmamak. artık bızleT ıçın de bır yaşam bıçımı olmalıdır Hıfzı Oğuz Bekata, Ataturk dev rımlenne 'la- ik Cumhurivet'e ınanmış bu ılkelerı omru bo- v unca sav unmuş ılgınç kışılığıvledıkkatlen çek- mış bır sıvaset adamıydı Fıllennsoyluolumugı- bı kendı koşesınde kımseyı kendısıne acındır- madan alman fılozofu Heidegger'ın deyımıyle "kendi>erine' ş 'sessız-sedasızoldu Duşunen. ya- zan ulkemızın yaşadığı trajedıler karşısında acı duyan nıtelıklı bırsıyasetçı vefalı bırağabeydı Kendıne ozgu renklı kışılığı ıle Bekata y ı çok oz- leyeceğız ÇAĞDAŞ YAYINLARI Vavına Hazırlavan: ÇETİN\tĞE>ÖĞLL SAKINCAL! KADIN POLİS Kadın poh\ \urhan larh tırn tiiniannt ba^cn t*uterek ba^eıt ıt^uferek ha^eıı dtfştıııtrrk, bu^en dı kı ıırak okınaıaçıtıu \uni\oruz. 15OCX)GTL KDVıçır>de> llhan Selçuk YÜZBASI SELAHATTIN'İN ROMANI 6. BASI İKİ CİLT ^~~-» Bu ıkı ı titiık ronıan \ ak.111 tanhımtzin gerçeklerınt dıle getırmekte pek (,oh \onu a\dınlanmantı$ bır de\re\e ı$ık tutmaktadtr 320 000TL (KDV ıçınde) Erol Toy YİTİK ÜLKÜ 2 EROL vrrîkrr hlKllî Osmanhnın son \u^\ılmt konu edınen )ıfık t Iku ntın bu ıkiitu cıldutde Tanztmat \Ie$rutt\et Hurrnet (fkuut We$rutı\et) ın son hazırhkları lamamiantyor 3O0 00OTL KDV ıçınde) PENCERE Cumiıwiy «t Kftıp Kufcbü Cog hjıoHama A.Ş. Tür^a^ı C«i. 39/41(34334) Cağaiogl«-İsta«b*»f Td:S12 05 05 Kayıkçı Kavgası Tarıhte kımı zaman şaşırtıcı ışler olmuştur Turkler Istanbul'u kuşattıklarında Bızans'ın papazları Roma kılısesınden oylesıne nefret edıyorlardı kı, - Istanbul surlannda "dedıler "papanın takkesını gormektense sultanın sanğını gormeyı yeğlerız " 16 ncı Yuzyılda olmadık bırolay gundeme gırdı, Hı- rıstıyanlık dunyasındakı duşmanları karşısında ye- nılgıye uğrayan Fransa Kralı 1 'inci François, Kanu- ni Sultan Suleyman a bır mektup yazarak yardım ıstedı ama bunu gızlemeye çalıştı Tarıhte ılk kez Hırıstıyan - Musluman ıkı devlet baş- kanı arasında bır anlaşma gerçekleştı Ikıncı Dunya Savaşı'nda faşıst Almanya ıle komu- nıst Rusya arasındakı anlaşma da şaşırtıcıdır Yeryu- zundekı temel çelışkı kapıtalızm ıle sosyalızm ara- sındaydı, savaş ıkısı arasında çıkacagına kapıtalıst- ler arasında patladı Stalin bu kavgada, once Al- manya ıle anlaşıp Hıtler ı bır sure oyaladı, sonra de- mokrasıler cephesıne katıldı Temel çelışkmın gerıye ıtılerek ıkıncıl çelışkının one çıkarıldığı sureçler vardır herbırının gerekçesı ınce- lenerek ortaya çıkarılır • Son hukumet bunalımında bır kez daha goruidu kı Turkıye de sol soldan sağ sağdan nefret edıyor DSP ıle CHP duşman kardeşler gıbı ANAP ıle DYP arasında kan davası var Nıçın"? Bılımsel bır çalışmayla bu soruya yanıt aramak mı doğru9 Yoksa merkez sağda Tansu - Mesut mer kez solda Bulent - Denız arasında oluşan kışısel nedenlere takılıp kalmak mı yeterli? Kışılerın sıya- sette ve tarıhte rollerı sınırlıdır, bu ışın ıçınde bır baş- ka ış var Ancak ışın ıçındekı ışı açıklayıcı bır çalışmaya ben şımdıye değın rastlamadım yalnız yuzeysel sıyasal yaklaşımlarla ya da solun solla, sağın sagla bırleş- mesını ogutlemekle de bır yere varılamıyor Nedenlerı bır yana bırakıp sonuca bakarsak Tur- kıye yı yoneten egemen guçlerın sıyasal partılerle kedının fareyle oynadıgı gıbı oynadığını goruyoruz 12 Eylul un mırası bu1 • Bır erken seçım kaçımlmaz Ancak bu erken seçımle bır adım atılabılır ikı adım değıl 1 Demırel ıle Cındoruk'un dışlerı ve tırnaklarıyla ça- lışıp kazıyarak yarattıkları ve 1991 seçımlerınde 180 kışıyı aşan bır grupla Meclıs'e soktukları DYP'nın ye- nı bır seçımde aynı duzeyı tutturması olanaksız Turgut Ozal, askerı faşızmın gozetımınde "dort eğılımı bırleştırerek" ANAP ı kurmuştu, yasaklar kal kınca dort egılımın uçu gıttı, Mesut Yılmaz'ın elınde bırı kaldı o tek egılımın de karşısına DYP gıbı bır or- tak çıktı Yılmaz'ın 1980'lerın ANAP'ı gıbı, parlamentoda sayısal ustunluk saglaması olanaksız Parlamento seçımden sonra yıne yamalı bohça gı- bı bır goruntu sergıleyecek ış koalısyonlara kala- cak Ancak Refah Partısf nın otekı partılerden çok da- ha değışık bır konumu var Refah duzene karşı çıkan tek partı 1 Bu nedenle bırıncı partı olabıtır ı . ^_ • Turkıye dekı duzen 'tefecı - rantıye duzen/'dır, da ha açık deyışle paradan para kazanma duzenı ' Bu duzene karşı bır sol partı yok 1 Olsa da sesını duyuramıyor Hepsı de duzenden yana sol ve sağ partılerın bır- bırınden nefret etmelennın nedenını ortaya çıkarmak zorundayız Bu soruya yanıt veremeden kayıkçı kav- gasına katılmanm da hıçbır anlamı bulunmuyor, kı- şıler arasındakı ıtış kakışa kendısını kaptıran şaşkın- laşıyor NAZLM HIKMET KULTLTR VE SANAT VAKH YARARıNA YILDIZ İBRAHİMOVA CAZ FOLKKONSLRI PİYANİST: TUNA ÖTENEL 30 EKIM 1995 S\AT 20 00 ATATURK KULTUR MERKEZÎ B U \ T J K S A L O N Davetneler Nâzım Hikmet Kultur ve Sanat Yaldı ıTel 252 63 14 ı General \azgan Sok No 10 Mehdı Bev Ap D 10 Alkazar Sıneması ndan ve \akkorama mağazaJarından temın edılebılır TARİŞİHALEÇAĞRISI Tanş Pamuk Tanm Satış kooperatıflen Bırlığı nce I adet pamuk tohumu delınte tesısı satın alınacaktır a) Ihale 02 11 1995 gunu saat 14 00 te yapılacaktır b) Şartname aşağıdakı adresten temm edılebılır TARİŞ S\TI!N\LM\ MÜDURLÜĞL İTHALATSERVİSİ 1492 Sok \o 14AlsancakİZ\IlR Tel (212)421 01 05 c) Bırlıklenmız 2886 savılı kanuna tabı olmavıp ıhaleyı vapıp vapmamakta kısmen vapmakta veya kısmen dıledıgıne vermekte serbesttır Duyurulur AJANS V ERKOV ASLİV E HUKUK MAHKEMESİ DosvaNo 1993 41"? Davacı Gulızar Ergenç tarafından davalı Adem Er- genç alevhme açılan boşanma davasında venlen ara ka- ran geregınce Davacının 20 6 199^ gunlu duruşmava gelmedığı ve dosvanın avnı gun ı^lemden kaldırılmasina karar venl- dığı yenıleme dılekçesmın davalıva teblığ edılemedığı ılanen teblıgıne karar verıldıgınden davalı Adem Er- genç e 2" 6 1995 tarıhlı yenıleme dılekçesmın ve 20 12 1995 gunu saat 09 00 da hazır bulunmasının (du- ruşma aununun) teblıeı yenne kaım olmak uzere ılanen tebhgolunur 4 10 1995 Basin 47018
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle