Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
&AYFA CUMHURİYET 30 OCAK 1995 PAZARTESİ
HABERLER
Izlenimler
Kurultayda
komediler
zinciri...
^AVŞE SAYIN
ANKARA-SHP-CHP
bütünleşmesı, yaşanan bir
dizi "skandaldan" sonra.
hafta sonuna ertelenırken.
kendilerinı 28 ocak
kurultayına endeksleyenler,
hiçbır yerde
izleyemeyecekleri. "tarihi
komedı""ye de tanık oldular
SHPlide'ri Murat
Karayalçın'ın. hıç hesapta
yokken, "ya tek aday
üzerinde uzlaşır$ınız ya da bu
kurultay oimaz" yönündeki
anlaşılmaz ültimatomu. bu
resti gören CHPGenel
Başkanı Deniz Baykal'ın.
uzlaşma treninı. "dakika
farkıyla" kaçırarak adaylığını
açıklaması, ilan edildiğı
halde toplanamavan SHP
kurultayı. "komediler
rinciıi"nın halkalannı
oluşturdu. Karayalçın ve
Baykalın. "Çatı CHP, genel
başkan Hikmet Çetin"
formülü üzenndeki uzlaşması
öncesınde, sınirlen gerilen
SHP delegelen. gelinen
noktayı tek cümle ıle
özetlediler: "Bırak
Türkive'yi, dünyaya rezil
oMuk"
'Saza niye gelmediıT
CHP ve SHP hderlennın,
karşılıklı "goP meraklan
nedeniyle gerçekleşemeyen
bütünleşme, her ıki partının
delegesını ısvan ettırdi. CHP
lideri Baykal'ın, kurultay
salonuna giderek "Saza niye
gelmedin" türküsü eşliğinde.
; Karayalçın \e kurmaylanna
defalarca "randevuya
geün'*çağnsi yaptığı, ancak
yanit alamadığı saatlerde.
umutlar da yavaş yavaş
karardı Baykal, öncekı gün
kurultay salonundan. bır kez
daha gerçekleşmeyen, "solun
Mderiigi" hayalinı cebine
koyarak avnlırken. CHP
Genel Merkezi"nde partı
yöneticıleri ve delegeler,
isyanlan oynuyordu. SHP \e
CHP parti yöneticileri
arasında "u/.laşma" arayışlan
sürerken. CHP delegeleri.
genel merkezın üst katındaki
Adaletevi'nde, "Saza niye
gelmedin" ve "Caney Caney,
Işte meydan ey" türkülerinı,
Karayalçın ve ekıbine
uyarlayarak efkâr dağıttılar.
Aynı saatlerde ve bir kat
aşağıda ise CHP Genel
Sekreteri Adnan Keskin.
Baykal'ın adaylıktan
çekilmesıni ıçıne
sindiremediğini, -Baykal
oimazsa ben aday otacagım"
sözleri iledile getırdı.
Denizli delegelen. bu
u
duyumu
<
* aninda
değerlendirdiler \e
"Adayımız Keskin" sloganlan
attılar. Gece boyunca
hareketlı saatler yaşanan SHP
ve CHP genel merkezlennde.
iki partinin üst düzey
yöneticileri saat 5.30
sıralannda son karan aldılar.
CHPde Genel Başkan
Yardımcısı AliTopuz. SHP'de
Genel Sekreter Mustafa
Tîmisi. artık uzlaşma umudu
kalmayacağını bırbırlerıyle
yanşırcasına açıkladılar.
Ancak. partının yönetıcilerini
genel başkanları yanılttı.
Karayalçin \e Baykal. ^ürpriz
bir şekilde bır arava gelerek
"uziaşıverdiklerini"
açıkladılar Bu görüşme
öncesınde. Atatürk Spor
Salonu'nda. kurultaylannın
toplanmasını bekleyen SHP
delegelen ıse bır başka
sürprizle karşılaştı Kurultay
salonunda Dev'et Bakanı
Azimet Köylüoglu dışında tek
parti yöneticısı yoktu ki o da
bir süre sonra ortadan
kayboldu. Köylüoglu, hıç
karamsardeğildı. Durumu.
"Küçük bir yara aldık" diye
özetledi Salonda "Saza niye
geünedin" şarkısı çalarken.
yaklaşık 90 delege, genel
merkezın kurultayı
engellediğı ve delegeden
kaçırdığı gerekçesıyle parti
yönetimini istifaya çağırdı.
Delegeler protestolannı.
"Kunıltay karan, parti
meclisi kârarıv la çignenemez,
parti yönetimi istifa etmelidir.
Biz bölgemize nasıl. hangi
yüzie dönecegiz. Basında.
luunuoyunda rezil olduk.
Türkiye'ye rezil olmak bir
yana, dünyaya rezil olduk"
diyerek dile getirdiler.
Sonuçta, yeterli delege
bulunamadığı ıçın kurultay
toplanamadı. Kurultay
tutanağını imzalamak ıçin
salona gelen Genel Sekreter
Yardımcısı Vamık Tekin ise
açıklamasını. kızgın
delegenin tepkisini dikkate
alarak. sivil polislenn
kuşatması altında yapabildi.
Delegeler, Baykal ve
Karayalçın'ın uzlaşmalan
üzerine, "kızgınlıklan ve
kırgınlıklanm" bir
haftalığına erteleyerek hafta
sonu için bir kez daha
randevulaştılar.
CHP'de coşku... SHP'de olağanüstü kurultay için imza kampanyası başlatıldı
BaykaPm hesabı aynBÜLENTSARIOĞLU
ANKARA - CHP Genel Başkanı De-
niz Baykal C H P çatısı ve HikmetÇetin' ın
tek adaylığı konusunda uzlaşıldıgını ku-
rultay a açıklarken, "hesaplaşma" zama-
nını erteledığinin mesajını da verdı "Her
şeyin zamanı vardır. iddianın da yol ver-
menin de. Şimdi yol vermenin zamanı-
dır*\iıyen Baykal, Çetin'ın adına karşı
"yuh" seslerinin yükseldiğı kurultayda.
"sözünün dinlenmesi" uyansında bulun-
du.
Protokolde hüküm bulunmasına kar-
şın. delege sayısının yetersiz olması ne-
deniyle toplanamayan SHP kurultayında,
"Genel Başkan istifa" sloganlan atıldı.
Dün toplanan CHP Kurultayf nda, bu-
tunleşilen partinin lideri konusunda an-
laşmaya vanldığını divanın ve Selim Sır-
rı Tarcan Spor Salonu'ndaki topluluğun
ayakta alkış ve sloganlarıyla açıklayan
CHP lıden Baykal. "Her şeyin zamanı
var. iddianın da zamanı var. yol vermenin,
ön vermenin de zamanı var. Zaman şim-
di yol verme, ön açma zamanıdır" diye-
rek. gelecek dönemdekı bir "hesaplaşma-
nın" mesajını verdi
Karayalçın'a dokundurma
Konuşmasının "erdemvesözündedur-
ma" yönünde vurgulamalar ıçeren bazı
bölümlennde Karayalçın'adokundurma-
lar yapan Baykal, Hikmet Çetin'ın adını
söylemesinin ardından duyulan "vuh"
seslerı lizerıne, "Birbirimize sahip çık-
manıa, omuz vermenin yolu bazen, sahip
çıktığımız insanın sözünün dinlenmesin-
den geçer. Şimdi kurultay unızın sözümü
dinlemesini istivorum" dedi.
Baykal. "Türkiye, seninlegunır duyu-
yor" sloganlan arasında geldığı salonda,
partililerin coşku gösterileriyle konuşma-
sını sürdürdu.
Sosyal demokrasinin, günün dağınıklı-
ğından. gecenın bunalımından kurtanldı-
gını. hakettiği berraklık ve aydinlığaulaş-
tınldığını belırten Baykal. konuşmasını
şöy le sürdürdü'
"İnsana inananlan böldürtmeyeceğiz.
Türkiye'nin özlediği o büy iik giicii ortay a
koyacağız. Bu defa boynunuz bükük, yü-
reginiz ezik, gözleriniz yaşlı olarak değil.
• Baykal, 3 saat geç geldiği kurultaya Hikmet Çetin üzerinde
anlaşıldığını açıklarken, duyulan "yuh" sesleri üzerine, "Her
şeyin zamanı var, iddianın da, yol vermenin de. Şimdi yol
vermenin zamanıdır" dedi. Konuşmasının bazı bölümlennde
Karayalçın'a mesajlar gönderen Baykal, "dürüstlük ve erdemi"
vurgulayan cümlesini, "Baykal. Baykal", 'Türkiye seninle gurur
duyuyor" sloganlan nedeniyle tamamlayamadı.
Baykal, sosyal demokratlann karşı kar-
şıya getirildiği bır tuzağın tersine çevril-
dığini belirtirken, "Türkiye'de tertemiz
inançlaria. duygularia doiu, Atatürkçü,
demokrasiye, cumhuriyete, laikliğe, sosyal
adalete inanan, insana inanan, paraya se-
.-'ete, ranta değil, dünistlüğe. erdeme" di-
ye başladığı cümleyi, "Baykal, Baykal"
sloganlan ve alkışlar nedeniyle tamamla-
yamadı.
Baykal, SHP lideri Karayalçın'la olan
görüşmesi nedeniyle kurultaya geç geldi-
ğini anımsatması sırasında salondan
"yuh" sloganlan atılması üzerine, toplu-
luğu "Bir dakika, bir dakika" diye yatış-
tırdı.
Bütünleşme kurultayına, "tek aday üze-
rinde uzlaşma sağlanamadığı" gerekçe-
sıyle katılmayan SHP yönetimi, bütün-
leşme protokolü gereğince dün yapılma-
sı gereken 9. Olağanüstü Kurultayı'nı da
toplayamadı.
Atatürk Spor Salonu'nda yapılması
planlanan kurultay. "teknik hazn-hklar"
tamamlanmasına İcarşın. delege çoğunlu-
ğu sağlanamayınca toplanamadı. SHP
parti yönetimının, kurultayın yapılmaya-
cağını duyurması üzerine salona sadece
90 delegenin geldiği öğrenildi.
Kapıdan çevrildiler
Bütünleşme kurultav ına katılmayan SHP. yapılması gereken kurultav ını da dele-
ge çoğunluğunun sağlanamaması üzerine gerçekkştiremedi. (Fotoğraf: AA)
ûıançla, sevgivle hep beraber Atatürk
Spor Salonu'na geleceksini/. Dün (önceki
gün) gecenin sancılan. bunalımları için-
den bütünleşme sonucunusıkardık.O ka-
ranlığı aştık. Sosyal demokrasinin güne-
şini önümüzde görüyorum. Sadece
CHP'nin ayakta kaldığı bir bütünleşme
gerçekleştireceğiz. CHP Genel Başkanı
olarak ben, Sayın Hikmet Çetin'i 15 gün
sonra genel başkan olarak görmekten çok
büyükmutlulukduyuyonım.Günduygu-
sallık. kişisellik, bagnazlık günü değildir.
Anlavış.sevgi,dayanışmagünüdür. Birbi-
rimi/e sahip çıkma günüdür. Siz bana yar-
dımcı olacaksıniA ben Savın Hikmet Çe-
tin'e yardımcı olacağım. Biz bir model or-
taya koyduk. Bu modeli si/e emanet edi-
yorum, buna sahip çıkacaksınız. Önü-
müzde veni görevler. yeni sorumluluklar
var. Bu duyguyu hicbir zaman yüreginiz-
den yitirmemenizi tstiyorum. Bu. sosyal
demokrasinin bütünleşmesinin gereğidir.
Bu Genel Başkanınız Deniz Baykal'ın si-
ze verdigi görevdir. sorumluluktur."
Saat 10 00'da başlayacağı duyurulan
kurultaya katılmak üzere sabahın erken
saatlerinde gelen delegeler önce salona
alınmadılar
Delegelerin bır bölümünün salona alın-
masından sonra. geç gelenlenn de "Ku-
rultay yapılmayacak" denilerek, kapıdan
çevnldikleri ilen sürüldü Salonda, ku-
rultayın toplanmamasını protesto eden
delegeler, önce "Gend Başkan ve parti
yöneticileri gelene kadar" salonda otur-
ma karan aldılar. Ancak saat 11.10 civa-
nnda. hükümet komıserının yeterli ço-
ğunluk bulunamadığı gerekçesiyle kurul-
tayın iptal edildigini açıklaması üzerine
bu karardan vazgeçıldı
"Genel Başkan istifa" sloganlannın
atıldıgı salonda. başını Istanbul eski Mil-
letvekılı Kenan SÖnmez'in çektiği bir
grup delege. olağanüstü seçımli kurulta-
yın 18-19 martta toplanması için imza
toplama karan aldı.
ANAP GRIJP BAŞKANVEKİLİ OLTAN SUNGURLL'MN DEfiERLENDlRMESl:
Aydınlann kurultaydan alacağı çokdersvar
• ANAP Grup * ' " "'
Başkanvekili Oltan
Sungurlu, SHP'yle
CHP'nin fiyaskoyla
sonuçlanan bütünleşme
kurultayını tüm
politikacılan "mahcup
eden" bir olay olarak
niteledi. Sungurlu
Gelişmelerin son derece
rahatsızlık verici ve üzücü
olduğunu söyledi.
OS\IAN AYDOGAıN
ANKL\R\ - Türkiye'nin
ekonomisinden. dış politıkaya
ve koalisvonun geleceğine
kadar pek çok konusunun
geleceöının endekslendıöi
SHP-CHP bütünleşme
kurultav ı nda vaşanan
"fiyasko". ANAP cephesınde
"üzüntüyle" karşılandı. ANAP
TBMM Grup Başkanvekıh
Oltan Sungurlu. gelişmelerin
tüm politikacılan sıvası ahlak
açısından "mahcup ettiğini"
belirterek "Son derece üzücü
bir hadise. Türk
demokrasisinin daha ne kadar
çok yola ihtivacı olduğunu
gösteren bir hadise. Türk
politikacı ve aydınının bundan
alacağı çok ders var" dedi.
Solda birlık konusunda
yaşanan gelışmelerle ilgıli
Cumhuriyefın sorulannı
yanıtlayan Oltan Sungurlu.
"Son derece rahatsızlık verici
bir manzara"vla karşı karşıya
SOSYAL DEMIRKIRATLAR GULGEÇ
ss
olunduğunu söyledi. Sonucun
Türk solu açısından ne
olacağım bılemediğinı. ancak
Türkiye'nin pek çok
meselesinın bütünleşme
kurultayına endekslendıgıni
sövleyen Sungurlu. "Bütün
halkın önünde aylardır sözler
verildi. laflar söv lcndi, sonra da
sivasi ahlak açısından hepimizi
mahcup eden bir manzara
geBşti"dedı. "Kötüsöz
söylemek istemiyorum" dıyen
Sungurlu. "Ama son derece
üzücü bir manzara. Bu tabii
yalnız yapanlan üzen bir hadise
değil. hepimizi üzmesi gereken
bir hadise. Türk
demokrasisinin daha ne kadar
çok yola ihtivacı olduğunu
gösteren bir hadise" diye
konuştu
Sıyası partıler arasındakı
dengeler açısından kurultayın
neler doğuracağının
görünmedığini ifade eden
Sungurlu, sözlennı şöyle
sürdürdü:
"Sosyal demokratlar
Türkiye'de büyük zaaf
içindeter. Bunun sonucunda
belki bu yaralardan istifade
ederek güçlenirler. Belki bunlar,
Türkiye için bir fayda sağlar.
Ama Türk politikacısının, Türk
aydınının bundan alacağı çok
diers var."
Sungurlu. ikınci gün Deniz
Baykal ile Muıat Karayalçın
arasında sürdürülen uzlaşma
arayışlan ve Hikmet Çetin ismi
üzennde anlaşma sağlandığına
ilışkin haberleri ise "Hayıriı
olsun. Hiçbir şey ummıryonım
ve söylemiyorum.
Görüyorsunuz, neticeleri
bilmek için müneccim olmak
lazun" sözleriyle değerlendırdı.
BtZ BtZE
ERDAL ATABEK
Kaybeden Emektir...
Sol partiler, geçmışte de günümüzde de "emekten ya-
na" olanların siyasal örgütleridir. Gerek SHP ve CHP'de
gerekse DSP'detoplanmış insanlar bu toplumun çile çe-
ken insanlarıdır. Elbette içlerınde "emekçi" niteliğinin dı-
şında işler yapanlar da vardır, ama onlar da "emekten ya-
na" olmak durumundadırlar. Günümüzde "emek" aynı
zamanda özgür düşüncenın de demokrasinin de insan
haklarının da temsilcisidir; öyle olmak zorundadır. Sol par-
ti olmayı bu eksenin dışına kaydınrsanız geriye sadece ik-
tidar mücadelesi kalır. Böyle bır ıktidar mücadelesı de bu
kulvarda daha başarıyla yarışan sağ partilerin gerisinde
kalmaya mahkûm olur. Görünen tablo da budur.
iki sol etiketli partinin bırleşme-bütünleşme çabalannın
başansız kalması beklenmeyen bir olay değildir. Başarı-
sızlığın nedeni de "genel haşkanlık" hırsı değildir. Başan-
sızlığın nedeni, "emeğin örgütlenmesinin sonımluluğu"
yerine "iktidar olma yarışı"n\n konmasıdır. Bütün sol ke-
simleri temsil ederek iktidar olmak elbette bir siyasal par-
tinin hedefidir, ama bu hedefe yürümenin sağlıklı yolu "ne-
yi temsil ettiğini" unutmamaktır. Bütün bu hayhuyun için-
de bu asıl variık nedeninın unutulduğu görülüyor.
Bugün Türkiye'de emek de emekçiler de sistemin silin-
diri altında eziliyor. Işçiler 12 Eylül'den beri yitirdikleri sen-
dikal haklannı almanın mücadelesini veriyor. Kamuda ça-
lışan memuriar grevlı toplusözleşmeli sendika hakkını ala-
bilmek için hertürlü çıleyi göze alarak mücadele edıyor-
lar. Faili meçhul cinayetlergünlük olaylar sayılacak kadar
hayatın bir parçası durumuna getirılmiş. Toplum şeriat fa-
natizminin gölgesiyle ürker duruma gelmiş. Eğitim, kamu
yönetimi, din ağırlıklı bırgelışıme kaydınlmış. Kürtsorunu
çözümsüz bir yolda sürüp gidiyor. Dış ilişkiler her türlü
problemin içinde bocalıyor. Demokrası, çeşıtli tehditler
altında. Bütün bunlara kım sahip çıkacak?
Sol parti, bugün bütün bunlara sahip çıkamazsa niçin
var olacak? Bir sol partt bütün bunlara sahip çıkarak si-
yasal ıktidara talip oimazsa bunu ne zaman yapacak? Ül-
kenin bugünkü koşullan bir sol parti için en uygun zaman
değil mi? Bunu göremeyen sol, sol olur mu? Bunu stra-
teji olarak belirlemeyen, program olarak benimsemeyen,
bentmsese de sahip çıktığını gösteremeyen sol, sol olur
mu? Her gün her olayın üstüne gıdemeyen sol, sol olur
mu? Elbette olamaz. Olamadığı için de anlatamaz. Anlat-
tığı zaman da kımseyi ınandıramaz. Kendı yapamadığı
şeylerden medyayı sorumlu tutarak, iç çekişmelerinı ba-
haneederek, "osuçluydu" "hayırötekikabahatliydi"tar-
tışmalanyla oyalanarak kazanılacak bir şey yoktur. Bugü-
ne kadar olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır.
Belki bunların da yaşanması gerekiyor. Dünyanın da
Türkiye'nin de içınden geçtığı çalkantılı dönem belki bun-
ların da yaşanmasını gerektıriyor. Bunlardan umutsuzlu-
ğun doğmaması için her şeyı yenıden yeniden düşünmek
gerekiyor. "Bölündü mü, birleşti mı?"noktas\nda tıkanıp
kalmadan bütünü görmek gerekiyor. ANAP'la DYP'nın el
ovuşturması da boşunadır. Solun toparlanamaması on-
ların da güçsüzlüğünü ortaya koymaktadır. Bu durumda
kazanacak olan sadece Refah Partisı'dir. Sısteme ortak
olmayı reddettiği için, doğru ya da yanlış sisteme karşıt
olduğuna kıtleleri inandırabildığı ıçin Refah Partisı kaza-
nacaktır.
Bugünkü durumdan kaybeden ne Karayalçın'dır ne
Baykal; kaybeden emektir. Emekçiler bir süre daha siya-
sal örgütlerınin eksikltğini yaşayacaklardır ama, çözümü
gene onlar bulacaktır. SHP'nin çok değerli kurmayları,
CHP'nin çok değerli kurmaylan da bu sıkıntıyi aşmanın yo-
lunu bulacaklardır. Hiç kimse "bıttiler, tükendiler" türün-
den üzüntüye de, eğer sevinıyorlarsa sevince de kapılma-
malıdırtar. Emek, insan var oldukça ne biter ne tükenır.
Çözüm, sıyasete katılmaktadır. Emekçiler siyasete,
gençler siyasete, kadınlar siyasete. Gün, katılım günüdür..
Gün, örgütlenme günüdür.. Gün, iktidar günüdür...
RP'den 'Adil Düzen Kampanyası'
Kazan: Birleşme için
hayale dalanlaryıkıldı
• Şevket Kazan. iki partinin bir araya
gelemeyişinden DSP \e Ecevit'in kârlı çıktığı
yolundakı yorumlar için 'tamamen afakidir' dedi.
AN'ICARA (AA) - RP Grup
Başkanvekıh Şevket Kazan,
"Adil Düzen KampanyasT baş-
lattıklannıvebutünmilletvekıl-
leri \e parti teşkilatı ıle vatanda-
şa Adil Düzen'i anlatacaklannı
sövledı.
Kazan. RP Genel Merke-
zı' nde düzenlediği basın toplan-
tısında. kendı ülkelennın v atan-
daşlannahiçbirşev veremeven.
başanlı olamayan lıderlerin Is-
vıçre'nin Davos kasabasinda
"Dünya çapında başan" aradık-
lannı savundu. Kazan. "Kendi
milletlerine hiçbir şey vereme-
ven liderterin dünya çapında ba-
şanya yönelmeteri abesle iştigal-
dir. \Ie\ sim gereği. Davos'ta res-
mi görünümlü tatil yapılmakta-
dır" dedi
Türkive'de TBMM. sivasi
partiler vehükümetin tıkandığı-
nı savunan Kazan. ıktidann ne-
y i ne zaman yapacağını düşüne-
mez halde olduğunu iddia etti
İhtiraslar uğnına
SHP ile CHP'nin bütünleş-
mesı sürecınde yaşanan son ge-
lişmeleri de değerlendiren Ka-
zan. şunlan söyledi:
"Ankara'da 2 gündür bir ko-
medi yaşanmaktadır. Aylardan
beri "bır araya gelecekler. bırle-
şecekler' diye gündemi işgal
eden iki sivasi partinin faaliyet-
krl ihtiraslar uğruna fıv asko ik
neticelenmiştir. Hesaplar alrüst
olmuş. hayale dalanlann havak
leri > ıkılmıştır.
İki partinin bir araya geleme-
yişinden DSP'nin kârlı çıktığı
yolundaki yorumlar tamamen
afakidir. Ecevit'in şişirilmesi ta-
mamen sunidir. Bazı kişilerin ol-
masım istedikleri bir havali can-
landırmaktan ibarertir."
VAKLP KEPENEK
Yapı yanlış olunca, onanm yapılamıyor
CHP-SHP bırleşmesi olmadı. Aylarca süren
uğraş. onca siyasetçinin zamanı ve emeği,
bundan daha da önemlisi mılyonlann
beklentisi suya düştü.
Olanlan, "skandal, rezalet, ihanet fîyasko..."
gibı sözcüklerle betimleyebiliriz. Oysa
vapılması gereken, bölünmüşlüğün >a da
bırleşememenin nedenlerini, nesnel olarak
ırdelemektır.
Sondan başlayalım. Tartışmalann odağı ya
da düğümü. son kertede, genel başkanlıktı
Her şey bır yana bırakıldı ve sorun. genel
başkanlıkta düğümlendi.
Dışandan ne kadar yadırganırsa yadırgansın.
var olan parti yapılannda, bu çok doğaldır.
Çünkü ülkemizde parti yapılan, özellıkle de
sol partilerin yapılanması, genel başkana
endekslidir. Her şey, genel başkan odaklıdır
Genel başkana dayalı parti yapılanmasının
ekonomik, toplumsal, siyasal nedenleri
vardır ve bu önemli nokta, ayn incelemelenn
konusudur. Burada, genel başkan odaklı
yapının, birleşmeye ilişkin ıki özellığini
açahm Özelliklerinden biri kadrolaşma.
ikincısi de politıka üretimidir
Partilerin genel başkan odaklı yapısı. doğal
olarak kadrolaşmaya yansıyor. Genel başkan
CHP-SHP birleşmesi neden olmadı?
"kendi kadrosu" ıle çalışmak ister. Ancak
her genel başkan. "kendisine en yakın ya da
çokbağlı" olanlarla çalıştr. Genel başk'anın
bu seçıminde. becen \e vetenek değil, kışıve
bağlılık asıl belırleyıcıdır. Kamuoyunda kımı
zaman. "Başkan iyi de çevresi kötü" gıbı bır
kanı oluşur. Bu kanı vanlıştır. her başkan
kendı çevresını kendısı orer. sorumluluğu da
kendisine aıt olmalıdır.
Tepe bövle olunca. partilerin genel merkez, ii
ve ılçe orgutlenmelerı de buna göre olur.
Tüm binmler. varlıklannı ve siyasal
geleceklennı genel merkeze bağlamış
durumdadır. Yukandan aşağıya doğru her
bırım başkanı. küçük bırer genel başkan
olmak durumundadır. Yeni u>e almada.
delege seçimlerinde sıvasal varlığını en önde
tutar
Geçmışteki SODEP-HP birleşmesi, her
ıkısınin de çok yeni olduğu bır dönemde
gerçekleşti. Yıne de o birleşmenın ne ölçüde
başanlı olduğu tartışma götürür
Kemıkleşmış yapılann bırbıriyle kaynaşması
olanağı yok denecek kadar azdır. SHP ve
CHP öncekı gün. bır genel başkan uzennde
anlaşarak birleşselerdı bıle onlarca ıl ve
yüzlerce ilçe yönetimlennin başkan ve
yönetim kurulu üyelerinin "oluştunılması"
yeni kavgalara kaynaklık edecekti.
Yapı kısaca böyle olunca, kimin genel
başkan olacağı büyük önem taşır. Kımıleri
için X'ın genel başkan olması. »ıvaseten vok
olmaktır. siyasal ölüm demektır. SHP'den va
da CHP'den olası genel başkan adaylannın
kendilen kadar, belki ondan da fazla.
bunlann kadrolannın siyasal geleceğı.
bırleşmede behrleyicı olmuştur. Uzun
vıllannı "birilerine". yanı "kişiye" bağlı
politıka yaparak geçırmış olanlann, o
bırilerınden vazgcçmeleri. kendilen ıçin
siyasal ıntihardır. yok olmaktır.
Bu yapılanmanın obür \"Ü7Ü "kurtancr
aramaktır. MI "ın genel başkan seçilmesı
durumunda parti yok olacak, ancak M2"nın
seçilmesiyle yok olmayacağı gibı güçlenerek
kendisını ve de ülkeyı kurtaracak anlayışı
yaygındır. Kuşkusuz bir siyasal partıde lider
çok önemlıdir. behrleyicıdir; ancak bundan
daha önemli olan, partının yapılanması ve
ışleyışıdir.
Kaldı kı "kurtarıcı" olmak ısteyenler,
örneğın Sayın Sosyal, kendilennı seçeceklerı
"tasfiye edeceklerini" söyleyerek nasıl
seçılebılirdi? Bu çelişki nasıl aşılırdı?
Partıcılık genel başkana yakınlık biçiminde
yapılanınca, bu durum. "politika üretimine"
de olduğu gıbi yansıyor. Gerek yerel
düzeyde. gerekse genel merkezde politıka
üretimınde genel başkan kesın belirleyicıdir
Son birleşme tartışmalan sırasında
görüldüğü gıbi. her iki partide pek çok üst
düzev politikacı "parti yapısı ve politika
üretimi" üzennde görüşler yayımladılar.
Ancak üst düzeyde yöneticı olmalanna
karşın bu görüşİerını yaşama
geçiremiyorlarsa bozukluk yapıdadır. Geriye
kalan partililerse ses çıkarmamayı ve genel
başkana yakın olmayı yaşamsal buluyor.
Sonuçta. politika üretimi çok sınırlı kalıyor
Sonuçta. bir yönden genel başkanlann,
çevresınde ve buna koşut olarak illerde ve
ilçelerde üretımsızlik, yozlaşma ve
fosılleşme kaçınılmaz oluyor. Öbür yönden
de sol dünya görüşüne yıllannı, emeklennı
ve olanaklannı hiçbir karşılık beklemen
veren on binlerce partıli. doğal olarak
kınlıyor. kızıyor ve çaresizlik içinde
kıvranıyor.
Bundan sonra neler olur?
Kı»a dönemde sosyal demokrat kesimde
çalkantılar sürecektır. Ancak var olan parti
yapılanndan "uzun dönemde kalıcT
olabilecek güçlü bir partinin çıkması. parti
yapısı konusunun "demokrarik çözümüne"
bağlıdır. Bu yapılmadığı ya da yapılamadığı
sürece. yeni oluşumlar kaçınılmazdır.
Toplumsal yaşamda ders alınabıldiğı ölçüde
deney yararlıdır.
Türkiye'nin solculan. geniş katılımla
oluşturacaklan sol bır program ve tüzük
çerçevesinde yeni bır başlangıç yapacak
deney ime ve bınkime sahiptir. Birleşme
olsaydı kısa dönem ıçın çözüm gibi
görünecektı: çözüm olmayacaktı ve
milyonlarca solcu ve demokrat bir kez daha
yanıltılmış olacaktı.
Bu açıdan yeni vanlış yerine, geçmiş
yanlışlardan kaçınarak sağlıklı ve uzun
soluklu bır yeni yapılanma için kollan
sıvamak, çok daha doğrudur.
Hastalıklı bir yapı yerine, yenısini yapmak
çok daha sağlıklıdır.
Aslında. demokrat ve sol söyleme dayalı
'Türkiye taban oluşumu' gibı yeni yapılanma
kıpırtılan, bu sürecın ilk tomurcuklandır.
Solun. ıçıne düştüğü yılgınlık ve
zavallılıktan kuıtulması ve güçlenmesi de
buna bağlıdır.