29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17OCAK199SSALI CUMHURİYET KÜLTÜR SAYFA 13 30 yıl sonra 'Sevgilime Göz Kulak 01' adlı oyunda yeniden başrolü üstlenen Haldun Dormen: Mjsyonıım, oyuncu vetfetirmekGAMZE VAREVI Marcel, aıleden zengın. çalış- madan yaşayan bır mûzmın be- kârdır Ancak babasının vasıye- ü doğrultusunda her ay elıne ge- çen para artık masraflannı kar- şılamamaktadır Aslındaaılesın- den kalan yüklu bır servetı var- dır Buna sahıp olmasının koşu- lu ıse evlenmesıdır Babasının vası tayın ettığı amcasını kandır- mak ûzere dûzmece bır evlılık planlayarak. arkadaşı Etıenne'ın sevgılısı Amelıe'yı ona nışanlı- sı olarak tanıtır Dormen Tıyatrosu'nun bu se- 2on repertuvanna uçuncü oyun olarak seçtığı Georges Feyde- »u'nun 'Sevgilime Göz Kİılak W adlı oyunundan söz edıyo- raz Amelıe'nınpeşındeki Prens Nıkola ve aracı olarak kullandı- gı General'ın de ortaya çıkma- sıyla, cıddıye alınacak olursa koltuğumuza mıhlanıp kalma- mıza neden olacak bır dızı kan- lı cınayete gotuıebılecek olaylar örgüsünu, yuzumuzde zaman zaman kahkahaya donuşen bır gûlumsemeyle ızlıyorıız 30 yüda çok şey değişti Oyunun yonermenı Çetin Ak- can. "Fars aslında bir faciadır. Her şey oyk? gelişir ki insanlann birbirini aldatması. cüıayetlere varabflecek sonuçlara neden ola- bilir. Biraz ciddiye alarak yorum- larsamz. sonunda bir facia çıkar. Mutiaka kanla bitmesi, birinin birini boğması, öldunnesi, kes- mesi lazım. Farsın tekniğinde, bunu biraz daha abartarak, ko- medisini çıkararak. eğlenerek ya- pr»oruz r 'dıyor Akcan. oyunu modemıze etmekten, kostümde, dekorda yenılık yapmaktan ka- çmdıklannı ve farsın ılkelenne bağlı kaidıklannı anlatıyor O>un, ılk kez 1962-63 sezo- nunda Haldun Dormen tarafın- dan sahneye konmuştu Bugun sahnelenen 'Sevgilime Göz kulak OTda eskı kadrodan bırtek Haldun Dormen var Dor- men, bu fars klasığını yeniden oynamakta yarar gordüklennı belırtıyor Çetın Akcan da bazı oyunlann bır süre geçtıkten son- ra yeniden sahnelenerek, >enı kuşaklara da tanıtılması dusun- •Çetin Akcan'ın(solda) yönettiği, dekorlannı Osman Şengezer'in, kostümlenni Güler Yığit'in gerçekleştirdiği oyunda; Haldun Dormen, Çiğdem Tunç? Selçuk Uluergüven, Suat Sungur, Şebnem Ozinal, Hakan Okten, Gülbin Yeşil, Emre Altuğ, Halit Ergenç, Sefa Sezgin ve Selim Erdoğan rol alıyor. cesıne MLdk bakıyor Haldun Dormen, *Se\gHime Göz Kulak Ol'u yetkın çevın- sıyle dılımıze kazandıran Nisa Serezli'yle bırlıkte oyunun ba- şındakı ve sonundakı çok kala- balık bazı sahnclen çıkararak, Comedıe Françaıse'de sahnelen- dığı bıçımde oynadıklarını an- lativui Pekı otuz yılı aşkın bır sure sonra yeniden sahnelenen oyu- na seyırcının tepkısı değıştı mı 9 "Otuz y ılda dünyada ve Turki- ye'de çok şey değişri. Şaşırdtgı- mız şeyler bile değişti. O zaman ne kadar saf \e masum bir dun- yada yaşıyormuşuz. \ya girmek bir hayaL bir masaldı. İnsanlann güldükleri şeyler de değişti" dı- yor Haldun Dormen Ama bazı genel komedı faktörlen değış- mıyor Ona gore en onemlı de- ğışıklık seyırcının bılınçlenme- sı. çok daha seçıcı olması Haldun Dormen'ın rolunu al- gılayışinda bır değışıklık oldu mu' "Otuz yıl daha yaşlandığım için çiçegi burnunda bir bekar yerine tohuma kaçmış bir bekâ- noynuyorum" dıyor Şımdı se- yırcıyı çok daha yakından tanı- yor, bazı şeylen çok daha usta- lıkla becerebıldığını duşunuyor Şu anda "Sevgılıme Goz Ku- lak 01' dışında. Dormen'ın *tam anlamn la bir karakter komedi- si* olarak nıteledıgı 'AJo Arka- daş 1 ve Osman VVöber'ın sah- neye koyduğu 'Muhteşem Ikili' adlı oyunlan sahnelıyorlar An- cak ılle de komedı demıyorlar Dormen, çok lyı bır dram bulur- larsa. onu da oynayabıleceklen- nı soylüyor Akcan da komedırıın dışına çıktıklarında. Dormen Tıyatro- su na gulmek ıçın gıtmeye şart- lanmış seyırcının tepkı gosterdı- ğıne değınıyor "Herturdenör- neklervermek istediğimizi seyir- ciye nasıl anlatacağıım/ı, kome- di seyretmek isteyenlerin dışın- daki seyirciyi tiyatroya nasıl ge- tirecegimizi lienuz keşfede- medik" dıyor • ^ ormen Tıyatrosu bır m ^ ekol Tıyatroya burada m • başlayanbırdonemJB~> m M yenıyetme oyunculan, * -^ daha sonra çok onemlı oyuncular halıne geldıler Acaba Haldun Dormen, başlarken böyle bır mısyonla mı yola çıkmıştı 9 Başlangıçta amacı. bıldıklennı arkadaşlanyla paylaşmak. Turkıye'de tıyatro adına bır şeyler yapmak, bır tıyatro topluluğunu oluşturmaya ve gerçekleştırmeye çalışmaktı yalnızca Ancak oyuncu yetıştırmek zaman ıçınde en belırgın mtsyonu halıne geldı "Bu seneki üç oyunumıızun aşağı yukan 12-13 oy uncusu genç. Hepsi bugun için genç, ancak yannın buy uk oyunculan. Âltan Erbulak, Erol Keskın, Metın Serezlı, Başar Sabuncu. Nısa Serezlı gibi isimlerle çalışmaya başladığımda onların ilerinin önemli oy uncuları olduklarını biliyordum ama birer ekol haline geleceklerini düşünmemiştim. Artık hepsi birer mihenk taşı oldu". Dormen, 'hayarınınen büyükakıllılıgı'nı 1972 yılında tıyatrovu kapatmakla yaptıgını duşunuyor "O yıl tiyatroyu kapatmasaydım. bugıin burada olmazdım" dıyor Çunku o yıl tıkanma noktasına geldığını, tıyatronun artık kendını tekrarlamaya ve yanlış şeyler yapmaya başladığını, belkı de bınkımımın sonunun geldığını hıssetmış Ama kapattıktan sonra, aradan geçen on bır yıl ona yenı bınkımler sağlamış, kendısıne daha yakından bakmasına olanak tYazarsız tiyatro olmaz'... vermış Şımdı çok daha kararlı yararlı ve olumlu bır yolda ılerlıyor Bu dönemde boş durmadı Kıtap yazdı. radyo ve telcv ızyona ağırlık verdı tngıltere'de ve \lmanya'da tıyatro yaptı Ama ıstedıgı kendı ulkesınde tıyatro yapmaktı Sonunda Cgemen Bostancı'y la bırlıkte kendı deyımıy le 'ikinci tiyatro kariyeri'ne başladı Dormen bugunku tıyatro ortamımızı değerlendınrken. tek sorunun yenı yazar yetışmemesı olduğunu vurguluyor "Tryatromuz 60'h yıllardaki gibi pınrtılı değiL Mak'sef o yıllardaki kadar pınltılı yazaıiar çılunıyor ortaya. Murathan Mungan. Memet Baydur gibi birkaç isim sayabiliyoruz. Ama o dönemde Turgut Ozakman, Recep Bılgıner, Gungor Dılmen. Refık Erduran gibi birçok genç yazar önemli oyunlar yazryorlardı ve hâlâ o yazarlann oyunlannı oynuyoruz. Tiyatrocular hala gorev lerini yapıyoıiar. Ama yazar olmadan tiyatro olmaz~ Buna karşılık, tıyatronun geleceğınden hıç de umutsuz değıl Geçmışe göre çok daha bılınçlı oyunculann yetıştığını duşunuyor M> Bugün çok parlak. pınltılı genç oyuncular var. 5-6 sene sonra çok önemli yerlere gelecekler" dıyor Dormen Tıyatrosu 'kanlı mücadeleler' vererek şımdıkı salonunu elınde tutmaya çalışıyor Başka sorunlan da var Kalonfer borulan patlıyor, koltuklan değıştırmek gerekıyor, sahnenın olanaklan çok kısıtlı Lstelık salon tıyalte-.değıl, sînem'a safonu olarak yapılmış Yınede 650 kışılık bu salon 'bir nimet' Dormen ozel tıyatrolara de\ let desteğı yenne salon yapılmasından. Devlet Tıyatrosu'nun bazı teknık olanaklannın ozel tıyatrolara da sağlanmasmdan yana Yıne de "Vardım hiç yoktan iyi tabii. Bunu da inkâretmemeklaam" dıyor Ancak yenı kurulan bır tıyatroya yardım edılmesıne karşı Dormen Tıyatrosu. Anadolu turnelennı çok gereklı goruyor Parasal açıdan çok buyuk bır kazanç sağlamıyor bu turneler Anadolu'ya tıyatro goturmek. tıyatronun yaygınlaşmasına katkıda bulunmak daha onemlı Dormen. 'Şahane Zuğurtler'ın Elazığ turnesınde saatlerce suren alkışı. otele dek suren sevgı gostenlennı unutamıyor "Havafımın en mutfu oyununu ov nadım. Bunlar bır sanatçının hayatında çok hoş şeyler" dıyor Yıllar once Denızlı'de de aynı şey olmuş Sonra Adana'da, Hatay'da. Dıyarbakır'da Aynca' beş ay süren bir Izmir turnesi'nın tıyatronun kazancına katkısı da yadsınamaz Son zamanlarda sanatı ve sanatçılan hedef alan saldınlardan sozetmek bıle ıstemıyor "Söylerler giderler. Onlar gider biz kalıru" dıyor 'Sanat'a Evet* demek de onur kıncı gelıyor ona "Ben sanatçıyım. Sanatçılar sanatın simgeleri. 'Sanat'a Evet'demişiz zaten bir kere. Sanat olmadan bir toplum, bir çag duşunulemez ki" ALINTEAR TAHStN YÜCEL Eleştirinin İyisi Birkaç ay oluyor Eleştırıde kırkıncı yılı dolayısıyla yapıl- mış bırsoyleşının ozetınde Fethi Naci'nın, en azından be- nım ıçın ılgınç bır gozlemını okumuştum "Kotu yapıtlar uzenne iyi eleştınler yazılabılır" dıyordu Bunu soylerken bırtakım gerekçeler de gostermıştı kuşkusuz Soyleşıyı ız- leyemedığım, dolayısıyla soz konusu gerekçelerı oğrene- medığım ıçın uzuldum Neden dersenız, birkaç yıl once, benzer bır soyleşıde, ben de aynı konuya dokunmuştum, ama benım ılen surduğum goaış Fethı Nacı'nınkının tam tersıydı "Kotu yapıt ıyı eleştınyı kovar" dıyordum Çıkış noktam da kışısel bır ızlenımdı Genellıkle sevdığım yaprtlan eleştırdım, bu arada be- ğenmedığım yapıtlan eleştırdığım de olmadı değıl, sevdı- ğım yapıtlar uzenne yazdıklanmın çok parlak eleştınler ol- duğunu soyleyemem, ama beğenmedığım yapıtlar uzen- ne yazdıklanmı beğensem de gerçek eleştırı sayamadım. Çunku, benım alçakgonullu deneyımlerıme gore eleştın- nın ıyı eleştın olmasında eleştınlen yapıtın da onemlı bır pa- yı vardır Iyı yapıt, sevmeye, anlamaya, dolayısıyla daha otesını aramaya, her zaman ılk bakışta gorulemeyen bı- çımsel ve ıçenksel zengınlıklen görmeye ve gostermeye yoneltır bızı Boylece, yazann soyiemıyle eleştırmenın soy- lemı arasında ıçten bır soyieşım kurulur Oysa daha ışın ba- şında kotu dıye nıteledığımız bır yapıt uzenne yazdığımız yazı "onunla söyleşım"değıl, "onun uzennesoylenı"ö\r Genel tanıma gore ıyı bır eleştınnın ılle de yapıtla bır soy- leşım bıçımınde gelışmesı gerekmez belkı Ama değersız bulduğumuz yapıtı eleştınrken çoğunlukla tek yonlu bır yargılamaya gınştığımız de kuşku goturmez Bağlandığı- mız değerlere ılkelere, kurallara gore yargılarız onu Boy- le bır tutum da bıldığımızı yınelemeyı ıçenr, yazımız, bır ba- kıma, buradan "ılenye"değıl, buradan "genye"doğru ge- lışır Kotu yapıt, gerçek bır eleştırel soylem nesnesınden çok, bır "bahane"ö\r Onun kuralsızlığından yola çıkarak kuralımızı. onun yanlışından yola çıkarak doğrumuzu vur- gularız. Fethı Naci'nın kesıntemesını bağlamını goz onune alma- dan yorumlayacak olursak "Iyı yapıtlar uzenne yazılan eleştınler ıyı de kotu de olabıldığı gıbı kotü yapıtlar uzen- ne yazılan eleştınler de ıyı de kotu de olabılır" anlamını ıçer- dığı soylenebılır; en azından, bu anlamı dışlamaz Ama bu durumda, ortaya atılan sorunun gerçek bır sorun olmadı- ğını kesınlemek gerekır Eleştınlen soylem, eleştıren soy- lemı koşullandınmıyorsa, ayrım yapmaya ne gerek var? Hıç kuşkusuz, kotu olduklarını duşunduğumuz yapıtlar çevresınde gelıştırdığımız turden bır eleştın, bu kez ters yonde bıle olsa, lyı olduklarını duşunduğumuz yapıtlar çev- resınde de gelıştınlebılır. Ancak ıyı yapıtın eleştınsının benım anladığım bıçımde ele alınması durumunda, koklu bıryaklaşımfarkından, hat- ta ıkı ayrı yazı turunden soz etmek kaçınılmaz olur Bır baş- ka yol da eleştınyı kusur eleştınsı, tanıtma eleştırısı yorum eleştınsı gıbı değışık turlere ayırmaktır Boylece, tek bır eleştırıden değtşık eleştın turlenne ya da u eleştın"der) "yazı"ya geçılınce, ış kolaylaşır Yergı yazısı vardır, ovgu yazısı vardır, kavga yazısı vardır Hepsının de yazarının yeteneğıne, deneyımıne ve bılgısıne gore iyisi ve kötusu olabılır, hepsının de ıyı ya da kotu olmasını belırle- yen dılsel, yazınsal, torel, toplumsal ve ınsansal koşullar- dan soz edılebılır Eleştırıye gelınce, ıstersenız onyargı de- yın, ben ıyı eleştırıyı nesnesıyle ortuşme başansına göre ölçenm. Iyı yapıt ıtle de ıyı eleştınler çağırmaz kuşkusuz, Vazın tanhlen yıllar yılı yanlış yorumlanmış başyapıtlarla do- ludur, ama kotu yapıt ıyı eleştınyı her zaman kovar Ister sevecenlıkle yaklaşalım, ıster ofkeyle, kotu yapıt eleştırmenını fazla uzağa goturmez 'Yaşayan Onat Kutlar Haftası' • Kültur Servisi - Onat Kutlar ın senaryo>>una katkıda bulundugu fılmler, 25 ocaktan ıtıbaren bır hafta sureyle Alkazar Sınemasfnda gostenlecek Onat Kutlar'ın 59 doğum gunü nedenıyle duzenlenen program. 25 ocak çarşamba gunü başlayacak ve hafta boyunca ^ürecek Hafta boyunca. Kutlar'ın Omer Kavur ıle bırlıkte yazdıgı 19^9 yılı yapımı "Yusuf ıle Kenan". AIı Ozgenturk ıle bırlıkte yazdıgı 1979 yılı yapımı "Hazal" ve Erden Kıral ıle bırlıkte yazdıgı 1982 yılı yapımı "Hakkân'de BırMevsım" adlı fılmler gostenlecek Devlet Opera ve Balesi'nden yeni CD'ler • \ı\KARA (AıNKA) - Dev let Opera ve Balesı Genel Mudurluğu, Turk bestecılennın yapıtlannın CD yapımlan projesını 1995'te de surdurecek Dev let Opera ve Balesı Genel Mudurluğu. 1995 yılında Çetın Işıkozluğ'ün "Gulbahar" Fent Tuzun'un "Mıdas m Kulaklan" ve Salman Ada'nın "Alı Baba ve Kırk Haramıler" operalannın CD yapımlannı gerçekleştırecek Devlet Opera ve Balesı. şiınnı Cahıt Külebı'nın. muzığını Nuvıt Kodallı'nın. orkestra şeflığını Hıkmet Şımşek'ın yaptığı "Ataturk Oratoryosu" adlı yapıtın CD'sını geçen yıl gerçekleştırmıştı Adonis, Beyant İl Halk Kütüphanesi'nde • Kültür Servisi - Nâzım Hıkmet Uluslararası ŞıırOdülü'nun sahıbı Adonis. bugun Beyazıt İl Halk Kutuphanesı'nde okurlanyla söyleşeceK Sunye asıllı Lubnanlı şaır Adonıs'ın soyleşısı. bugun saat 15 OO'te ızlenebılır "Dallann Guncesı" adlı kıtabı Necla Işık'ın çevınMyle BDS Yayınları tarafından. eeçen aylarda yayımlanan Adonıs'ı Türk okurlan. Ozdemır ınce'nın çevırdığı ' Nevv York'a Mezar", Necla Işık'ın çevırdığı "Kutlamalar" adlı kıtaplanyla tanıyor Evlîlikte ild taraf açılırsa, cereyan yaparASL MARO Küçucük bır salon. kuçucuk bır sahne Sahnenın ortasmda ıkı kışı- lık bır pınnç yatak Bu yatağın uzennde. altında, yanında kadınla erkeğın ezelı mucadelesı başlaya- cak az sonra Olayın kahramanlan, sureklı 'ozgfirlük, çağdaşlık. açıklık' kav- ramlanna sığınarak onüne gelenle bırlıkte olan malı muşavır Mamb- retti ıle babrı taştığı zaman kendı- nı oldumneye kalkiijan çılekeş ka- nsı Antonia Aslında adlarının ne olduğunun onemı yok Her top- lumda. her dönemde. herkesm ba- şmdan geçebılecek bır olay yaşa- nan Kadın da adama ayak uydu- rup kendıne bır sevgılı bulmaya, bır yaşam kurmaya kalkıştığı za- man. kıyametlerkopuyor Antonia bu durumu şoyle ozetlıyor "Açık ailede sadece bir taraf açılırsa evli- iik j urur. ild taraf açılırsa cereyan yapar". Italyan yazar Dario Fo, "Açık Evlilik" adlı oyunu kansı Franca Rame ıle ılışkılen kopmak uzerey- ken yazmış ve bu yolla evlılıklen- nı kurtarmış 25 yıldan sonra Is- veç ten donen Ma/ium Kiper'ın HarbıyeCepTıyatrosu ndasahne- ye koyduğu oyunda Antonıa'yı •Mazlum Kiper'in sahneye koyduğu Dario Fo'nun 'Açık Evlilik' adlı oyununda, 70'li yılîarda çok tartışılan açık evlilik kavramından yola çıkılarak, kadın-erkek ilişkileri farklı yönleriyle sorgulanıyor. NergisÇorakçı. Mambrettı'yı Elr- hanAbir. Antonia nın fizık profe- soru sev gılısı Aldo'y u ıse Can Ba- şak canlandınyor Füsun Demi- rel'ın Turkçeleştırdığı ovunun sah- ne ve gıysı tasanmı Ayhan Doğan. müzıklcrı Selim Atakan sahne plastığı EftalGülbudaktarafından gerçekleştınlmış Dano Fo, Mazlum Kiper'ın çok sevdığı bır yazar Ama geleneksel Dano Fo'dan farklı bır tarz dene- mış Oyunun başına da Ferit Ed- gö'nun "Çığhk" adlı öykıi kıtabın- dakı "Uç [>uş/ıiş" ten bır parça ek- lemış "Teksri okurken bir takım cagnşımlar yaptı bende, nedenini bılmedığim. Bir tanesi de Fent Ed- gu'nun kuşun uçuşuvla ilgılı teks- ti>di. Ovıınu okurken kafamda ge- nelde insanın. ozelde kadının oı- gurluk mücadelesi \ardı. Bu tckst- te bu duşuncelen ıleri boy ufa gdru- ren bir şey var. Bunu kovarsam iz- leviciye daha başından surrcalıst bir biçımde. neyı anlatacağımıza dairipucu vermiş olacakdm. Ve 6>- le yapöm". Sahneye de sadece eskı bır ya- tak koymuş. kadınla erkek arasın- dakı evlılık mücadelesının en ıyı temsıl edıleceğı yerın yatak oldu- ğuna ınandığı ıçın 7O'lı yılîarda çok tartışılan açık evlılık kavramının bugun o kadar guncel olmadığını duşunuyor Mazlum Kıper Amao. bukavram- dan yola çıkarak kadın erkek ılış- kılerının farklı yönlennı sorgulu- yor "Erkekle kadın arasındaki ilişkiyi, insan olarak eşitliğı ele alı- yoruz. \e insanlann ozguriuk miı- cadelesinin ne kadar acı veren su- reçlerden geçtiğini... Sonunda ka- dın kendini buiuyor, kocasının iste- meyerek yaptığı yardımlar sayesin- de de olsa. Adam olayı bu noktaya kendi getiriyor ama kansı birini bulunca feveran ediyor. Tabii bu onun için de bir ders". Ancak ovunun onjınal metnın- de. bu ona ders olamıyor. çunku fınalde adam oluyor Yonetmen oyunun sonunu değıştırmış "Ba- şından sonuna kadar kadının öz- guıiuk mucadetesinı sergıledikten sonra. adama büyuk bir rol vererek bitirmek ıstemedim. \dam intihar etseydı bızini birçok insanımız uzu- lecekti. Dolayısıyla verilmek iste- nen mcsaj bulanacakti. Oysa hiç gerek yok, adama niye bu kadar büy uk bir rol bıçelim? Oy unun so- nu kadının olmalı". Oyunda son derece cıddı du- rumlar ele alındığı. kadın sık sık olumlerden dondüğu halde genel- debırgulduruhavasiesıyor Anto- nia ızley ıcının gozunun ıçıne baka- rak başından geçenlerı anlatırken. çektığı acıları komık olaylarmış gıbı aktanyor Nergis Çorakçı bunu şoyle açıklıyor "Aslındakomikdunım- lara düşüyonız. Bır erkek için ha- yaümua yok etmekten daha acı ve komik bir şey olamaz. Hep en ya- kın arkadaşûnma çok gi/emli bir şevımı dalga geçerek anlattığımı duşunuyonım. Çunku yaşarken çok acı olur. ama anlatırken insan bir katman o sorunlardan farklı bir yeregitmişse, dalga geçerek an- labvor ya da an an du\ gulanabili- yor. \aşamın çok guzel olduğunu kabul edip. mudu \e mutsu/ anlar vardır ama ben hep vanm demek için bu yontera bana daha keyiffi geliyor". Izleyıcıye öykusünu anlatırken bazen sorular sorup yanıt beklıyor Şımdılıkbunaalışıkolmayanızle- yıcı zaman zaman gozlennı kaçır- »a da, cesurca yanıt verenler de oluyor "Ben daha çok cevap ver- meierini istiyonım, onlar katıldık- ça oyun daha büyüyecek. Hatta ıtaha'da Dario Fo gnıbunda oyun oynanırken bazı sahneleri değişti- rebtliyorlarmış sevircinin isteği dognıltusunda. Bakarsınız ikıncı Dario Fo' muzu oy narkcn biz deöy - le bir şey yapanz". Nergıs Çorakçı. provalarda zor anlar da yaşamıı> Erhan^bırçok sevdığı bır dostu olduğu halde. bu- ründuğu rol ıçınde ona çok kızrrış "Ben bu adamı dö\mek istiyo- rum" dıye bağırdıöı anlar olmu!> "Vönetmen "ınan ona' dıyor. Nasıl inanay ım, bu adama inanılamaz ki. 'Ama sız kadınlar ınanıyorsunuz dedi vonetmenim bir erkek olarak ki doğru. Biz kadınlar hemen ınan- mava hannz". Aslında Erhan Abır de gerçek vaşamında çok eşıtlıkçı. paylaşım- cı yaklaşıyor kadm-erkek ılışkıle- nne 'Açık Evlılık" tam bır ekıp ça- li!>maM Ustelık bırbınnı ıyı tanı- yan bır ekıp bu. Nergis Ç orakçı ıle Erhan Abır'ın uzun yıllara daya- nan dostluklan. Can Başak'ın Er- han Abır ve Mazlum Kıper ıle baş- ka oyunlarda da aynı sahneyı pay- laşmaları bır yana. Can Başak ıle Nergis Çorakçı e\ lıler Can Başak oyunda ıkı kuçuk rolun yanı sira yonetmen yardımcılığını da ust- lenmış "Ben kadın-erkek ilişkile- ri nde ozellikle erkeklerin çok iki yüzlü davrandıklannı duşunuyo- nım. Ve bu oyunun birçok seyirci- nin kendine bile ih'rafetmekten ka- çındığı şey leri yuzlerine sertçe\ur- duğuna inanıyorum. Zaman za- man seyircilerin turulduklannı, uzun sessızlikleryaşadıklannı sezi- yonım. Bu oyunu konıedi olarak gormüyorum. Bu bir ınsanlık dra- mıdır. Bunu gülmecetekmğivleele almış, iıısanlar da çok guiiıvoıiar izlerken ama o gulmenın altında bir huzün. bır gerçekterle v uzleşme ve bir hesaplaşma var. Ve ben ina- nıyorum ki insanlar bu oyundan çıktıktan sonra ikili ilişkileri uze- rinde uzun uzun düşunecekler".
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle