Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 AĞUSTOS1994 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
SHP'den Ecevit'e
davet
• fstanbul HaberServisi-
SHPGenelSekreterive
Devlet Bakanı Fikri Sağlar,
DSP Genel Başkanı Bülent
Ecevit'i SHP'ye davet etti.
Deniz Ticaret Odası'ru
ziyaret eden denizcilikten
sorumlu Devlet Bakanı Fikri
SağJar, gazetecilerin Bülent
Ecevit'in bazı SHP ve
CHP'lilere yaptıği "kapımız
açık" çağnsıyla ilgili
sorulannı yanıtladı.
Türkiye'de aruk solda da,
tarumlarda da farklılık
olduğunu belirten Sağlar,
sosyaJ demokrasinin Türkiye
koşullannda SHP'de
gerçekleşeceğini savundu.
SağJar, "Dolayısıyla herkesi,
Sayın Ecevit de dahil olmak
üzere SHP'ye davet
ediyorum" diye konuştu.
İP'den laik
eğitim çagrısı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- İşçi Partisi Genel
Başkan Yardımcısı Mehmet
Bedri Gültekin, fen liseleri
sınavında l din bilgisi
sorusunun 3 matematik
sorusuna eşdeğer
tutulmasını, şeriatçüann din
eğitimini bütün eğitim
kurumlannda hakim kılma
isteklerinin göstergesi olarak
değerlendirdi. Mehmet Bedri
Gültekin, yaptığı basın
açıklamasında fen
liselerindeki yeni
uygulamanın Osmanlı
İmparatorluğu'nda 16.
yüzyılda medreselerdeki
pozitif bilimlerin kaldınlıp
yalnızca dini bilgilerin
öğretilmesine geçilmesiyle
aynı mantığı taşıdığını
belirtti.
MHP-DYP
koalisyonuna
yalanlama
• ANKARA (ANKA) - M HP
Genel Başkan Yardımcısı
OktayÖztürk,DYPi!e
koalisyon iddialannı
reddederek "DYP'yle
ortaklığımız şöz konusu
değü"dedi Öztürk.MHP
Genel Merkezi'nde
düzenlediği basın
toplantısında DYPile
koalisyon söylentilerinin
tamamen kendi dışlannda
birıakım kafalann ürünü
olduğunu söyledi. DSP lideri
Bülent Ecevit'in 'DYP-MHP
koalisyonu artık düşünce
olmaktan çıkıp fıili duruma
gelmişür" şeklındekj sözlerint
de yanıt veren Öztürk, "bu
tamamen Ecevit'in kendi
düşüncesidir" deai.
Tiburun
Güneydoğu iddiası
• tstanbul Haber Servisi -
Liberal Parti Genel Başkanı
Besim Tibuk, Güneydogu'ya
yapılacak yatınmlar ıçin "Bu
sefer de bölge değil, birileri
kalkınacak" dedi. Tibuk,
dün yaptığı yanlı
açıklamada. "Güneydoğu'nun
kalkınması için uygulanacak
en akıllı çözüm, vergi
muafiyeti ve sırur ticaretinin
serbestçe yapılabileceği
ortamın sağlanmasıdır"
görüşünü dile getirdi
ANAP'tan
SHP'ye suçtama
•ANKARA (ANKA) -
ANAP, Baymdırlık
Bakanhğı'nın SHP'nin para
musluğu olduğu ve
bakanlığın taşra ihalelerinin
SHP'nin müteahhitil
başkanlan arasında
paylaşürıldığını iddia etti.
ANAP gazetesinde yer alan
yazıda, 90 trilyon liralık
bütçeye sahip Bayındıruk
Bakanlıgı'nın SHP için
büyük önem taşıdığı
beürtilerek geçmişte Erzincan
depreminden sonraki 357
milyar liralık ihalenin 11
SHP'li müteahhit arasında
paylaştınldığı anımsatıldı.
Şanhurfa ve Batman'da
bakanlığın 1 trilyon lirayı
bulan ihalesinin de SHP'nin
Şanlıurfa İl Başkanı Mehmet
Yıldız'ın şirketine verildiği
öne sürülen yazıda Yıldız'ın
üıaleye boş zarfla girdiğj ve
sonunda ihalenin kendisine
kaldığı iddia edildi.
UyaıvCHP'ye
gözkırpıyor
•ANKARA (ANKA) -
SHP'nin küçük kurultayının
ardından parti içindeki
çalışmalanna ara veren
muhalifmilletyekilleri
bekleme sürecine girerken,
bir süre önce SHP'den istifa
eden Hatay MiUetvekili Ali
Uyar, Ankara'da "CHP'de
birlik" konusunda çalışmalar
yapıyor. Ali Uyar, ANKA'ya
yaptığı açıklamada, tüm
SHP'lilereçağnda bulunmak
istediğini belirterek, "Hem
SHP'den şikayet edilecek
hem partide kahnacak, bu
olmaz" dedi.
Cevdet Selvi, sendikacılarla toplantılar yaparken milletvekilleri de taban yokluyor
SHP'dekarar günleri• Bir süre önce
SHP'den istifa eden
Hatay MiUetvekili
Ali Uyar, SHP
milletvekillerine
'aynlın' çağnsı yaptı.
Uyar, CHP, DSP ve
SHP'nin 'temiz
unsurlanyla' bir
platform
oluşturulabileceğini
söyledi.
ANKARA
(Cumhuriyet Büro-
su) - SHP'de parti-
den kopma nokta-
sına gelen muhalif-
ler, eylül ayı başında kararlannı
kesinleştireceklerini bildirdiler.
DSP'ye yönelen Genel Başkan
Yardıması Cevdet Selvi, sendi-
kacılarla an arda toplantılar
yaparken, bazı milletvekilleri
de son karar için tabanlannı
yokluyorlar. Bir süre önce
SHP'den istifa eden Hatay Mil-
letvekili Ali L'yar ise SHP mil-
letvekillerine 'ayrüın' çağnsı
yapü. Ali Uyar, CHP, DSP ve
SHP'nin temiz unsurlanyla'
Ali Uyar
birieşme platformu oluşturabi-
leceğini söyledi.
SHP'de parti içi muhalefetin
temsilcileri, TBMM'run açıl-
masıyla birlikte siyasal gelecek-
leri ile ilgili kararlannı verecek-
ler.
DSP lideri Bülent Ecevit'in
çağnsmdan onur duyduğunu
söyleyen Genel Başkan Yar-
dımcısı Cevdet Selvi, sendikacı-
larla toplantılar yapıyor. SHP
Genel Başkanı Murat Karayal-
çm'ın "isteyen gider"sözleriyle
ilgili olarak Selvi. "Ne diyecek
ki? Aman gitmeyin. diyecek de-
ğil. Herkes özgürce düşünür, ka-
rar verir. Kimsenin kimsevi kı-
Ender Karagül
namaya hakkı yok" dedi. Selvi
sendikacılarla önümüzdeki
hafta geniş katılımlı bir toplantı
yapacaklannı vurgularken,
partisi içinde 'yeni milliyetçi
Ecevit'in yanında ne işi var' eleş-
tirilerine de, "Her yerden eleşti-
riter olur. Benim üstünde durdu-
ğum. Türkiye bir erken seçim
yaşayacak. Bu göz ardı edilme-
meli. Pratik, acil bir çözüm bu-
lunmah" karşıhğını verdi.
DSP'ye sıcak bakan milletve-
killerinin de seçim bölgelerinde
seçmenlerinin nabzını yokla-
dıktan sonra, TBMM açılınca
son kararlannı vermeleri bekle-
niyor.
Nami Çağan
SHP'den İstanbul MiUetve-
kili Nami Çağan ile Uşak Mil-
letvekili Ender Karagül ün
DSP'ye geçebüeceği belırtili-
yor. Ecevit'i 'sağ'da gören bazı
muhalifler ise istifa edip bafpm-
sız kalacaklannı söylediler.
Ecevit'in geçmişte de gruplar
kurup, sonra da dağıttığını anı-
msatan bazı muhalifler. "•Seçim
şansı nedeniyle gidenler olabilir.
Ama birkaç aya kalmaz dökü-
lûrter. Ecevit'in solculukla ala-
kası yokrur. Ecevit'i tanıyoruz,
değişmez. Önce bazı arkadaş-
larunızı alır, görev de verir, son-
ra dışlar" değerlendirmesini
yaptılar.
Bir süre önce SHP'den istifa
eden Hatay MiUetvekili Ali
Uyar ise, SHP'deki rahatsız
milletvekillerine istifa etmeleri
çağnsında bulundu. Uyar,
"Hem SHP'yi çıkarcj düzenle
özdeşleşmiş, DYP'nin payanda-
sı bir parti olarak göreceksiniz,
hem de orada kaiacaksınız. Bu,
olmaz. Ni>e duruyorsunuz, önce
aynlın. SHP, solun birlikteliği-
nin önünde en büyük engeldir"-
dedı.
CHP çaüsında bütünleşme
arayışlanna sıcak bakan Uyar
bu konudaki arayışlanyla ilgili
olarak da şunlan söyledi:
"Biz kapılarını temiz unsuria-
ra açan kurumlasnuş bir kadro
partisinde yer alırız. Şimdi, bazı
yanlışlar yapdıyor. Bazı şeyleri
Ecevit söylüyor, deniyor. Ama
ben de emperyalizme karşıyım,
Erbakan da karşı. Ne yani, şim-
di RP'ye mi gidelim? Tabanda
bir solda birlik plafftormu oluş-
turulmalı. Ben Ecevit'in şahsına
bir şey söyleyemem. Taban kime
sıcak bakarsa, biz de ona stcak
bakarız. CHP, DSP ve SHP
içindeki temiz unsunlarla bir olu-
şum gerçekieşririlebilir. Lider
kim olur bilemeyiz. Solsuz bir
TBMM tehükesine karşı, he-
men bir platform oluşturmalı-
yız."
ÇİLLER: HABUR İKİHAFTADA AÇILACAK. SHP LİDERİ: TÜRKİYE, APO'YA MEZAR OLACAK
'Bozkıırtlar' Karayalçın'ı coşturdu
• BaşbakanTansu Çiller
ve Başbakan Yardıması
Murat Karayalçın,
Güneydoğu gezisini dün de
sürdürdü. Çiller,
Mardin'de Habur sınır
kapısının iki hafta içinde
açılacağı sözünü verdi.
BÜLENT SARIOĞLU
MARDÎN/KİLİS/GAZİ-
ANTEP - Nisan ayında uygu-
lanmaya başlanan ekonomik
önlemler sonucu durdurulan
yatınmlan Güneydoğu'da ye-
niden başlatan hükümet, Ha-
bur sınır kapısının iki hafta
içinde açüacağını bildirdi. Gü-
neydoğu'nun diğer illerinde ol-
duğu gibi Mardin mitinginde
de ön sıralan dolduran gençler,
"Işsiziz, aç kurtlar kapıda bekli-
yor" bağınşlanyla Başbakan
Tansu Çiller'den yardım istedi-
ler. Çiller Habur sınır kapısının
iki hafta içinde açılacağı sözünü
verdi. SHP Genel Başkanı ve
Başbakan Yardımcısı Murat
Karayalçın Kilis'te. "bozkurt"
işareû yaparak "Türkiye Apo'-
ya mezar olacak" sloganı atan
bir gruba, "Apo'ya da Apo ben-
zerlerine de, kim bu ülkeye gözu-
nü dikerse ona mezar olacak
Türkiye" karşıhğını verdi.
Başbakan Çiller, Genelkur-
may Başkanı Orgeneral Doğan
Güreş, Başbakan Yardımcısı
Karayalçın ve çok sayıda ba-
kan, Güneydoğu gezisinin ikin-
ci gününde Mardin, Atatürk
Barajı, Kilis ve Gaziantep'i zi-
yaret ettiler. Mardin mitingi sı-
rasında da ön sıralarda yer alan
gençlerin. "Açız, işsiziz, aç kurt-
lar kapıda bekliyor" bağınşla-
nyla polis kordonunu yanp
Çiller'e ulaşmaya çahşmalan
Başbakan Tansu Çiller ile Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın, Güneydoğu gezisi boyunca
gittikleri yerlerde kurbanlarla karşılandı. Kurban kanları, "AUah nazardan saklasın" denilerek
Çiller'in alnına süriildü. (Fotoğraf: AA)
dikkat çekti. Emniyet Genel
Müdürü Mehmet Ağar. kala-
balığı yauştırmaya çalışırken
gençlerin miting sonrasında
kürsüden aynlan Çiller'e ulaş-
mak için bağınşlarla polis kor-
donunu zorlamalan, güvenlik
güçlerine zor anlar yaşattı.
Karayalçın, Güneydoğulu
yurttaşlara. "Türkiye'nin her
yerinde 24 saat demokrasi ola-
cak. Gündüz de insan hakları
olacak, gece de insan hakları
olacak" sözleriyle demokratik-
leşme vaadinde bulunurken
ekonomik yatınmlan açıkla-
mayı Çiller'e bırakü. Karayal-
çın. bölgeye seçim için hazırlık
yapmak veya sorunlan yerinde
görmek için gelmediklerini.
amaçlannın "bildikleri sorunla-
n çözmek" olduğunu söyledi.
"Bir büyük dönemin sonuna gel-
dik" diyen Karayalçuı, şunlan
söyledi. "İş yaratmak, yalnızca
siyasi kararfarla olmuyor. böl-
gede yatırun olanakları hareke-
te geçirilmeli. 10 y ıl boyunca gü-
venlik açısından çok ciddi sorun-
lar yaşandı, ıstıraplar yaşandı.
Sorun yalnız isrihdam değil.
Türkiye'de demokratikleşme-
nin, insan haklarınm en az isrih-
dam kadar önem taşıdığını bilt-
yorum.
Buraya gelişimizi kimse
yanlış yorumlamasın. Demokra-
tikleşmey i hızla yaşama gecirme
konusundaki kararlığımızı ifade
etmek için geldik."
Çiller, bölgedeki bütün okul-
lann açılacağını ve E-24 kara-
yolunun çevresinde bulunan
yaklaşık 400 bin vurttaşa iş ola-
nağı sağlayacak olan Habur
sınır kapısının da açılacağını
müjdeledi. Çiller. "Buraya bol-
luk gelecek, bereket gelecek"
dedi.
Gfireş'e övgû
Orgeneral Doğan Güreş'in
doğum yeri olan Gaziantep'in
Kilis ilçesinde görkemli bir tö-
ren ile karşılanan Çiller ile Ka-
rayalçın, Kilis'e il sözü verdiler.
Karayalçın, coşkulu kalabalığa
yaptığı konuşmada, Kilis'in il
olmasına iki partinin de önce-
likle önem vereceğini söyledi.
Genelkurmay Başkanı Orgene-
ral Doğan Güreş'e. "devlet işle-
rini yönetme yeteneği" nedeniy-
le şükranlannı sunan Karayal-
çın, bozkurt işareti yapan ve
"Türkiye Apo'ya mezar olacak"
sloganlannı atan kalabahğı bir
süredinledikten sonra. "Apo'ya
da Apo benzerlerine de kim bu
ülkeye gözümi dikerse ona me-
zar olacak Türkiye" diye ko-
nuştu. Karayalçın'ın bu sözleri
alkışlarla karşılandı.
30 agustostan sonra
Gihreş: Siyasete
hayır,fahri
daıuşmanhğa evet
İZLENİMLER / MUSTAFA EKMEKÇİ
Doğan Güreş
•Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş, 30 agustostan
sonra kesinlikle siyaset yapmayacağını, ancak isteyen
siyasetçilere fahri danışmanhkta bulunabileceğini söyledi.
GAZlANTEP (Cumhuri- ifade eden Orgeneral Güreş,
yet)- Görev süresi 30 ağustos-
ta dolacak olan Genelkurmay
Başkanı Orgeneral Doğan
Güreş, kesinlikle siyasete gir-
meyeceğini, ancak isteyen si-
yasetçilere "fahri olarak"
daruşmanlık yapabileceğini
söyledi. Orgeneral Güreş,
"Eski askerler hiçbir zaman
öfanez, yavaşca çekilirler"
dedi.
Genelkurmay Başkanı Or-
general Doğan Güreş, hükü-
met üyeleri ve kuvvet komu-
tanlanyla Güneydogu'ya
yaptığı gezide, gazetecüerin
sorulan üzerine, kesinlikle
siyasete gjrmeyeceğini belirte-
rek, "Beni bakan yaptınız, ne-
ler nekr yaptnuz" diye gazete-
cileri eleştirdi. Başbakan Tan-
su Çiller'in kendisinden danı-
şmanlık istemediğini belirten
Güreş, 'isteyen olursa, fahri
olarak damsmaouk yapabile-
ceğini'' söyledi. Emekli ol-
masmın ardından bir yıl, ki-
tap okuyarak dinleneceğini
bir soru üzerine İngilizce bir
deyişi söyleyerek, "Eski as-
kerler hiçbir zaman öhnez, on-
lar yavaşca çeküirler" yoru-
munu yaptı. DYP'li bir bakan
ise, Cunîhuriyet'e. Güreş'in,
memleketi olan Kilis'te çok
yoğun ilgi gördüğünü anımsa-
tarak, "Buradan milletvekili
seçilebüir. Böyle bir olasdık
var" dedi.
Orgeneral Güreş. anılannı
yazıp yazmayacağının sorul-
ması üzerine. stratejik askeri
politika üzerine yaalar yaza-
cağinı. ancak "devlet sırlarmm
kendisiyle birlikte gideceğini"
söyledi. "Bakaum ilerisi ne
gösterecek, biraz dinlenelim
de" diyen Güreş, bölgedeki
sorunlar konusunda da şu gö-
rüşleri dile getirdi: "Ekonomik
ve sosyal yatmmlann tam za-
manı. Körfez Savaşı'nın
sıkınttsı bizim üzerimize
yıkıldı. Herkes göç etmiş, Di-
yarbakır, Mardin patlamış. Bu
çocuklara iş bulmak lazım."
BaşbakanÇiller, Kilis'iilyaptı!
MARDİN - Başbakan Tansu Çiller ile SHP'lı
Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın. Genel-
kurmay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş ve bazı
bakanlarla birlikte çıktıklan Güneydoğu gezisi-
nin üçüncü günü Mardin'de aç. işsiz, perişan
halk yığınlannın zaman zaman protestolu za-
man zaman coşkulu alkış, ıslık ve dövizleriyle
karşılaştılar.
Alanı dolduran DYP flamalannın yanında
SHP'nin alu oklu flamalan devede kulak ka-
lıyordu. Anlaşılan örgütle yeterli ve gerekli ilişki
kurulamamış ve SHP sanki DYP'nin koltuğu
altında kalmışü.
İlk konuşmayı yapan Murat Karayalçın, çe-
şitli vaadleri sıraladığında kalabahk hep bir ağı-
zdan "Ne zaman" diye soruyordu. Karayalçın'-
ın konuşması sırasında alkışlarla zaman zaman
yuhlar birbirine kanşıyordu. Murat Karayalçın
özetle şöyle diyordu?
"Sorunlarınızı biliyoruz. Mardin'de büyük su
ihtiyacı var. Ödeneklere aktık talimat verdik. Su
sorununu 1994 yılında çözümleyeceğiz. Şu anda
büyük bir dönemin sonuna geldik. Iş, istihdam
olanakları yaratılmaya çalışılıyor. Şimdi terörün
geri çekilmesiyle birİikte yatırımlar başlayacak.
Benden sonra başbakan trilyonluk yatırunları an-
latacak."
Büyük kalabalık Murat Karayalçın'a "Ha-
bur, Habur" diye bağinyordu. Karayaçlın ise
"Sırayla, geByonız" dedikten sonra şu bilgiyi
verdi: "Sevgili kardeşlerim, ben biliyorum. Ha-
bur'un önemini biliyorum. Burası eski canlılığına
kavuşacak; Habur'un eski halini yeniden göre-
ceksiniz. Ancak bölgede sorun Habur'un açılma-
sıyla bitmez. Öğretmen, doktor, mühendis istek-
leri var. Onları da gerçekleştireceğiz."
Murat Karayalçın bu sözleri üzerine ilk kez
çok uzun alkışlanıyordu.
Çiller ise konuşmasına "Hazreti ömer yadi-
gan Mardin" diye konuşmasına başladı. Anla-
şılan bu bilgiler kendisine daha önceden veril-
mekteydi. Hakkari'de de "Sultan Selim diyan
Hakkari" deyince gazeteciler bazı bakanlan
uyardılar. Yavuz Sultan Setim'in uzun yıllar Ale-
vileri kılıçtan geçirdiğini, bu politikanın tutarlı
olmayacağını savundular. Tansu Çiller nedense
Osmanlı padişahlannı, İslam halifelerini anarak
puan toplamayı sürdürüyor. İçtenlikli olup ol-
madığıru bilemeyiz. ama rolünü çok iyi yapan
aktöre benziyor daha çok:
"İndirin şu pankratlan da sizi göreyim.
Toplanü başlamadan önce Tansu Çiller'i çok
ağır eleştireceklerini, yuhalayacaklannı söyle-
yenler bile Çiller konuşmaya başladığında susu-
yoriar, yumuşuyorlar, onu daha yakından göre-
bilmek için neredeyse birbirlerini çiğniyorlardı.
Tansu Çiller konuşmasında sesinin yumu-
şaklılığını. tatlılığını, güler yüzlülüğünün bütün
öğelerini kullanıyor ve kalabahğı inamlmaz de-
recede avucunun içine abyordu.
Asayişten sorumlu komutan Korgeneral Ha-
san Kundakçı da gezi sırasında zaman zaman
Başbakan'ın kafilesine katılıyor. Kısa söyleşi-
miz sırasında Kundakçı, "Apo'nun sonu da er
geç Çakal'ınkine benzeyecek" dedi.
GAP'tan sonra Kilis'e gelen Çiller ile Kara-
yalçın burada konuştular. Otobüsün üzerine
Çiller, Karayaiçın'la birlikte Doğan Güreş de
çıktı. Güreş, Kilisüydi. Tansu Çiller Kilis'in il
olacağına söyledi. "44 ytllık isteğinizi bugün yeri-
ne getiriyonız, bugün Kilis il olrouştur" dedi. Çil-
ler daha sonra otobüse bindiğimizde, "Kilis ne
zaman il olacak" diye sormam üzerine ise "Gider
gitmez hemen yapacağız. Tek bu" yanıtını verdi.
Çiller'in bu sözlerinden Kılisli Doğan Güreş'e
önemli bir kıyak geçtiği anlaşıhyordu...
Kilis'ten helikopterlere binmek üzere piste gi-
derken Doğan Güreş Mahallesi'nden de gectik.
Doğan Güreş, Çecen olmasına karşın Kilisli ol-
makla da övünüyordu.
POLÎTÎKAGtJIVLÜĞtJ
HİKMET ÇETİNKAYA
Ormanlarımız...
Orman Bakanı Hasan Ekinci istanbul'da düzenlediği
basın toplantısında şöyle diyordu:
"Kasten yangın çıkaranlara 10 yıldan az olmamak
üzere ağır hapis cezası ve 500 milyon liraya kadar ağır
para cezası getirilecektir..."
Bakan Hasan Ekinci ardından da ekliyordu:
"Orman yangınına neden olanlar Ceza Mahkemeleri
Usulü Yasası'nda (CMUK) yer alan erken tahliyeden de
yararlanamayacak..."
Basın toplantısından sonra Orman Bakanı Ekinci, An;
kara'ya uçtu. Aynı saatlerde de Beykoz Poyrazköy'de
orman yangını çıkrığı haberi ulaştı.
iki hafta içinde Türkiye'de çıkan orman yangınlarında
10 bin hektar alan kül olmuştu. Pazarcık, Kuşadası,
Gelibolu, Torbalı ormanları da yine bilinmeyen ellerce
yakılmıştı. Son 15 gün içinde yurdun 8 yöresinde çıkan
orman yangınlarının nedeni bilinmiyordu.
Kimlerdi ormanları yakanlar?
O güzelim Gelibolu Yarımadası yanmıştı. Kuşadası'-
nda, Torbalı'da yangınlar sürüyordu. Tek bir yetkili açı-
klama yapmıyordu.
Ağıtlar yakılıyordu yanan ormanlar üzerine. Cumhur-
başkanı Süleyman Demirel daha sonra da Başbakan
Tansu Çiller Gelıbolu'ya gidiyordu. Herkes üzgündü, her-
kes bir şeyler söylüyordu. Ama birkaç gün sonra yurdun
bir başka köşesinde orman yangını çıkıyordu.
Beykoz'un Poyrazköyü'nde çıkan ve bizim için "kimi
kuşkuları da" ortaya koyan orman yangını "piknik tüpü"
bahanesiyle bir başka noktaya çekilmek isteniyordu.
400 hektarlık orman alanı cayır cayır yanarken duman-
lar Poyrazköy sırtlarından Istanbul'un üzerine
çöküyordu. Anadolu Kavağı ndaki askeri birlikler
boşaltılıyordu. Itfaiye yetersiz, yetkililerçaresizdi.
Kim çıkarmıştı Poyrazköy'deki orman yangınını?
Şöyle diyorlardı:
"Piknikçilerin çıkardığını tahmin ediyoruz, piknik
tüpleri bulundu..."
• • •
Türkiye'de en fazla orman yangınının çıktığı kent İstan-
bul. istanbul'da orman alanları değişik nedenlerle yok
ediliyor.
Doç. Dr. Yücel Çağlar a göre 1993 yılında Türkiye'de
yakılan 138bindönümormanınyüzde21'i Istanbul'dadır.
Yanan 28 bin 700 dönüm orman ile İstanbul, 1976-1985
döneminde ortalama olarak altıncı sıradayken, 1993
yılında birinci sırayaçıkmıştır.
Yücel Çağlar, bu konuda yaptığı araştırmada şunlan
yazıyor:
"7993yılında İstanbul'da çıkanlan orman yangınlarıyla
yanan alanların yüzde 34 'ü yeni ağaçlandırılmış yerlerdir
ki bu Türkiye ortalamasının tam yedi katıdır. Başka bir
deyişle, orman yangınları Istanbul'un geleceğini yok edi-
yor..."
istanbul, orman yangınları sonucu kısa bir süre sonra
nefes almakta zorlanacak. Bunun en tipik örneğini Poy-
razköy'de gördük Yetkililerin beceriksizliğine tanık
olduk.
Acaba ormanlarımız nasıl korunur?
Sizlerebiröneri:
"İstanbul ve Türkiye'de ormanların korunması için
artık özel koruma-geliştirme-yararlanma planlarının
yapılması ve uygulanması gerekiyor. Yürürlükteki
ormancılık düzeninin olanakları İstanbul'daki orman
alanlarının korunması ve kamu yararına
değerlendirilmesi için toplumun tüm kesimlerine somut
hak, yetki ve sorumluluklar getiren bir ormancılık düzeni
kurulmalıdır..."
• • •
Türkiye'de orman yakmanın iki temel nedeni vardır. Bi-
rincisi tarım alanı açmak, ikincisi ise yapılaşmayı sağla-
maktır. Bu iki temel olgu ormanların yok edilmesini ülke-
mizde zorunlu kılar. Her Orman Bakanı koltuğa oturduğu
gün "ormanlarımızısevelim"diye nutuklar atar.
1968'li yıllarda Kaz Dağlan'nda ve Toroslar'da hazırla-
dığımız "Bir Orman Masalı"adlı dizi yazımıza dün şöyle
bir göz attık. Aradan 26 yıl geçmişti ve değişen bir şey
yoktu.
Anayasaya göre Türkiye'de ormanları devlet korur. Bu
koruma 10 bin orman muhafaza memuru ve 5 bin mühen-
disle yapılır. Bir orman muhafaza memuru 20 bin dönüm
ormanı korumakla yükümlüdür.
Devletin korumayla ilgili araç ve gereci yetersizdir. Ha-
vadan söndürme olanağı kısıtlıdır. Bu nedenle de orman-
ların korunması olanaksızdır.
Orman Bakanlığı yıllardır "laf üretir", başka bir şey
yapmaz. Polise, askere "yan ödeme" verilir orman
muhafaza memuru horlanır, sürülür. Yangın-çıkınca da
suçlu olarak görülür.
Yazık oluyor ormanlanmıza. Birileri yakıyor, politikacı-
lar izliyor...
En çok orman yangını İstanbul'da. İstanbul'un
ormanları neden yakılıyor, kimler yakıyor? işte bu soruya
yanıt vermek gerekiyor...
Yine usulsüzlükle suçlamyor
M. Ali Birand
Bircmdiçin
TRTdeniküui
suç duyınusu
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - TRT, "32. Gün" prog-
rammda usulsüzlük yaptığı
suçlamasıyla yargılanan gaze-
teci-yazar Mehmet Ali Birand-
m yaptığı "Mozaik" ve "Kaley-
deskop" programlan için de
Cumhuriyet SavcılığTna suç
duyurusunda bulundu.
TRT Teftiş Kurulu uzman-
lannın incelemelerinde. Bi-
rand'ın, Mozaik ve Kaleydes-
kop programlannda da "usul-
süz harcamalar ve belgelerde
tahrifat yaptığı" belirlendi.
Kurul. Birand'ın. bu program-
lann faturalanru. usulsüz ola-
rak 32. Gün adına kestiğini:
Türkiye'de yaptığı çekimleri
yurtdışında yapmış gibi göste-
rerek yüksek ücret aldıâını:
aralannda Afganistan, Bağ-
dat. Londra ve Güney Afrika
Cumhuriyeti'nin de bulundu-
ğu bazı yerlere gitmediği halde
gitmiş gibi belge düzenlediğini
iddia ederek suç duyurusunda
bulundu. TRT Teftiş Kunılu'-
nun, 'Mozaik' programına iliş-
kin çalışmalannda. Mehmet
Ali Birand'ın kuruma gönder-
diği savunmasını ve savunma-
ya gönderdiği "ekleri" içeren
iki dosyanın da incelenmesi
sonucunda ek rapor hazı-
rladığı öğrenildi.
TRT Teftiş Kurulu Başkan-
lıgı, incelemenin sağlıkh yürü-
tülebilmesi amacıyla, "Moza-
ik" programına ilişkin 24 mad-
deden oluşan sorulan Birand'a
gönderdi. Birand'ın "savun-
ma" olarak nitelendirdiği iki
klasörlük dosyalann kuruma
ulaşmasından sonra uzmanlar,
kendi çahşmalan ile birlikte
konuyu bir kez daha değerlen-
dirmeye aldı. Teftiş kurulu, ra-
porun sonuç bölümünde de şu
görüşlere yer verdi:
"Incelenmesinde görüleceği
üzere, M. Ali Birand'ın, sorula-
rımıza verdiği cevapiarın ve ek-
lediği tanık ifadelerinin hiçbiri-
si, tarafımızdan kesin belge ve
delillere dayanılarak yapdan
tespitleri ve esas raporumuzda
ulaşılan sonucu değiştirebilecek
nitelik arz etmemektedir. Esa-
sen, kendisini savunabUmek için
yapümtş tek taraflı ve kişisel
açıklamalar olmaktan öteye bir
anlam ifade etmeyen beyanla-
rın, belgelerle ispat edilmiş ger-
çekleri ortadan kaldırabilmesi
de düşünülemez."