Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19 AĞUSTOS1994 CUMA
12 KULTUR
Çalıkuşu bu akşam
başlıyor
• Kiiltür Servisi - İstanbul
Beledıyesi ŞehirTiyatrolan'nın
yaz oyunu "'Çalıkuşu" bu akşam
saat 21 .OO'de ilk kez seyirci
karşısına çıkıyor. Reşat Nuri
Güntekin'in romanından Necati
Cumah'nın oyunlaştırdığı
Çalıkuşu'nu Hakan AJtıner
yönetti. IOO'eyakınsanatçının
görev aldığı oyun, 31 ağustos
tarihine kadar pazar dışmda her
gün sergilenecek.
Minna Rozen
Sepetçiler
Kasrı'nda
• Kiiltür Servisi - tstanbul'da
Yahudi mezarhklan ve mezar
taşlan üzerinde araştınnalar
yapan Dr. Minna Rozen, yann
saat 15.00'teSepetçilerKasn'nda
bir konferans verecek. Yaptığı
araştırmalardan ilginç sonuçîara
yaran Rozen, Musevi sanatı üe
Islam veOsmanh sanatı
arasındaki etkileşimden söz
ederken özellikle Hasköy'de
eserleri görülen ustalann Osmanlı
üslup ve motiflerini Musevi
sanatına adapte ettiklerini
anlatıyor. Bir Musevi
mezarhğındaki 'mihrap' ve
"hilye'leri, selvi, lale ve nilüfer
motifierini, Osmanlı barok ve
rokokosunun mezariıktaki
etkilerini örneklerlegösteriyor.
Rozen. yannki konferansında bu
konuyu dıalar yardımıyla
açıklayacak.
Halk Eğitim
Seminerleri
• Kiiltür Servisi - Çağdaş İstanbul
Platformu'nun Beşiktaş
Belediyesi ile bırlikte düzenlediği
"Halk Eğitim Seminerleri"nde
bugünsaat 18.00'deAyten
Şanşölen'in "Türkiye'de
Kütüphaneler" konulu semineri
yer alıyor. Yann saat 15.00'te
"Resim" konulu serniner, saat
16.30'da ise Zeynep İnankur'un
"Sanat Tarihi" konulu semineri
izlenebilir. Etkinlikler Beşiktaş
Evlendirme Dairesi'nde
gerçekleştiriliyor.
Duygu Asena ve
kitabı Çarşı
Magazaları'nda
Kiiltür Servisi
-Çarşı
Mağazalan
gazeteci-yazar
Duygu
Asena'yı ilk
haftada 70 bin
satarakrekor
kınpikinci
baskısı
yapılan
"Değişen Birşey Yok" isimli
kitabının imza gününde
kitapseverlerlebuluşturuyor.
İmza günleri 23 ağustos salı Çarşı
Capitol, 24 ağustos çarşamba
Çarşı Bakırköy ye 31 ağusos
çarşamba günü ise, Çarşı Maslak
mağazalannda saat 12-14
arasında düzenlenecek.
İsrailli filozof
Liebovvîtz öldü
KL'DÜS (AA) - İsrail'in en ünlü
filozofu Yeshayaou Liebovvitz
öldü. İsrail radyosundan
yayımlanan haberde, ünlü
filozofun öldüğü bildirildi, ancak
ölüm nedeni konusunda bilgi
verilmedi. 91 yaşında ölen
Lıebovvitz, özellikle Baü Şeria ve
Gazze'nin işgal edilmesine karşı
çıkmasıyla tanınıyordu. İsrailli
aydınlann oluşturduğu bir
komisyon, 1933 yılında
Liebowitz"e ülkenin sanat, bilim
ve edebiyat alarundaki en büyük
ödülü olan "İsrail Ödülü"nü
vermişti. İsrail Başbakanı Izak
Rabin, ödül törenine
katılmamıştı. Liebowitz, ötmeden
birkaç hafta önce Haaretz
gazetesine yaptığı açıklamada,
Arap ülkeleri ile banşı sağlaması
halinde, İzak Rabin'in "büyük bir
insan" olacağını söylemiş,
"İsrail'in diğer halklara egemen
olmaya son vermesi gerektiğini
anlaması için 26 yıi gerekti. Ancak
bunu şimdi anlamaya başladı"
ifadesini kullanmıştı. Letonya'nın
başkenti Riga'da doğan
Liebowitz, 1935 yılında İsrail'e
gelmişti.
Kape Sanat Galerisi
4. İstanbul Sanat
Fuarı'nda
Kültür Servisi - Kare Sanat
Galerisi, her yıl olduğu gibi bu.yıl
da 4. İstanbul Sanat Fuan'nda
sanatseverlerle birlikteolacak.
13-18 eylül tarihleri arasında
gerçekleştirilecek olan fuar
kapsamında Gökhan Anlağan'ın
şon resimJeri sergilenecek.
İstanbul Devlet Güzel Sanatlar
Akademisi'nde Adnan Çokerile
başlayan akademik eğitimine
Nurullah Berk ve Özdemir
Altan'la devam eden Gökhan
Anlağan. son iki kişisel sergisini
Kare Sanat Galerisi'nde
gerçekleştirmijiti. Sanatçı halen
Mimar Sinan Oniversitesi resim
bölümünde doçent olarak
çalışmalannı sürdürmektedir.
Western fılmlerindeki klişeleri konu alan 'Maverick' bugün gösterimde
Züppe bir kumarbaz, seksi bir kacbıı
Kültür Servisi - Önceleri bir televiz-
yon dizisi olan ve geçtiğimiz aylarda si-
nemaya uyarlanan "Maveriek" adlı
komedi- western, sinemalanmızda bu-
gün gösterime giriyor. Richard Don-
ner'in yönettiği fılmde; Jodie Foster ve
Mel Gibson başrolleri paylaşıyor. Bu-
güne dek izlediğimiz vvesternler ve bu
fılmlerde kullanılan klişelerle dalga ge-
çen fılmin çekimleri sırasında sette
Fred Schnıers'in Premiere dergısinde;
Richard Donner, Jodie Foster ve Mel
Gibson'la yapüğı röportajı ve setteki
izlenimlerini sunuyoruz:
Sete girdiğinizde ilk olarak Don-
ner'in bir şeyler mınldandığıru farke-
diyorsunuz. Bunun, onun sözlüğünde
"günaydın" demek olduğu ise daha
sonra anlaşıbyor. Ardından ekibinin
beklediğı kamyona doğru gidiyor ve
"Haydi bakalım! Hala hazır olmayan
var mı aramzda" diye soruyor.
Sette sık sık duyulan 10 şey
Çekimler başladıktan birkaç gün
sonra tüm ekip, üzerinde "Sette sık sık
duyulan 10 şey"in bir liste halinde
yazıldığı penyeler giymeye başlamış.
Bu liste şöyie: 10 Bu ekip benim şimdı-
ye kadar çakştığım ekiplerin en yavaşı
9/Bana hayatını anlatma. 8 Neden sa-
atine bakıyorsun? Sen yapımcı mısınJ
7/Hadi Jimmy acele et! Neden cekmi-
yorsun? 6/Kameranın önündeki de
kim? 5, Daha canlı! Daha canlı! Ha>-
di! Haydi! 4' Kimi bekliyoruz, çabuk
söyleyin! 3' Haydi kıçınızı kaldınn! 2,
Hop, hop, hop, hop! 1/ Eee, ee, ee, ee,
ee
Yapımcı ve birinci asistan olan Jim
Van Wyck, Richard Donner'in sağ
kolu. 4. sorunun yanıtını veren de o.
Bu sorunun yanıtını kapsayan tüm
konuşmalara da yönetmen 9.ya da 2.
maddeyle karşılık veriyor. "Eee" serisi
ise 7. ve 4. sorulardan sonra hızla geü-
yor. Objektifi ayarlarken de "Ooooo-
oPdiye bir inleme sesi duyuluyor. "Ça-
buk olun serserikr! Yoksa fazla mesai
mi yapmak istiyorsunuz, hadi çabuk!"
Ârdarda rol aldığı "Mad Max"
fıbnlerinden sonra Mel Gibson artık
iyiden ıyiye bu diziye abşmışü. Asbnda
bu projenin ekseninde yer alan kişi
Gibson'du ve yönetmeni de o harekete
geçinnişti. Ancak yönetmenin
hışmına uğramamasının tek nedeni işi-
ni çok iyi yapması. Gibson, sete zama-
nında gelmeyi ve işini mükemmel yap-
mayı kendine ilke edinmiş bir oyuncu.
Gibson'un çekimler sırasında kirb
olması gerekiyor. Bu yüzden sürekli
olarak makyözle birükte oluyor ve
onun kendisıni yeteri kadar kirli bir
adama dönüştürmesini bekliyor sabı-
rla. "Sineraanın büyfisü de buradan mı
geb'yor? Yoksa sinemanın sahteliği bu-
rada mı başlıyor?" diye düşünmekten
de kendini alamıyor. Sonunda bunun
çok da fazla önemi obnadığına inanı-
yor. Sonunda dönüp makyöze "Yeteri
kadar kirli oldum muT" diye soruyor.
Ancak soruyu çok erken sorduğundan
"Yeteri kadar değfl" yarntını abyor.
Tabii bu manüklı. Gibson, mak-
yajının bitmesini beklerken yeni bir
fıkra anlaünaya başbyor.
Bütçesi 90 milyon doiar
Mel Gibson'un son birkaç füminde
dublöriüğünü yapan Mic Rodgers,
onun yanına gidip, baa önemli öğütler
veriyor. Mel de tam su"ada çekilecek
planlar için son haarlıklannı yapıyor:
"Herkes hazır mı" diye soruyor
Donner yumuşak bir tonda. Ardından
kamyon-kameranın üzerine çıkıyor.
Bu kamyon-kamera fılmin bütçesinin
önemli bir bölümünü kapsıyor ancak
300 metrelik sarsıntılı yolculuk boyun-
ca oldukça işe yanyor. Ama bir daki-
ka, bir şeyler oluyor. Film hilelerini ar-
tık çok iyi tanıyan Gibson bir hata gö-
rüyor ve "Ama benim arabacuım vücu-
dunu aramam için aşağı inmem gereki-
Garner, .Foster ve Mel Gibson'ın başlıca rolleri paylaştıklan 'Maverick' fitminin seti
am anlamıyla bir züppe olan
Maverick, kavga etmekten ve
pokerde kaybetmektense
sürekli kaçmayı yeğliyor.
Yönetmen Richard Donner, Jodie
Foster'ı olağanüstü olarak
nitelendirerek, 'gerçekten çok seksi,
komik ve soylu bir kadın' diyor.
'oldukça eğlenceli geçmiş.
elevizyon dizisi olarak yayımlandığında
Maverick'i James Garner canlandınyordu.
Bu kez Mel Gibson'ın üstlendiği rol, o
zamanlar Paul Nevvman için yazılmıştı. Meg
Ryan için düşünülen Annabelle Bransford rolünde
ise Jodie Foster oynuyor. 90 milyon dolara mal olan
fllmin müziğini country yıldızlan seslendirdi.
yor" diyor. Donner, ona tehdit edici
bir bakışla bakıyor ve "Bu titizliğini
özel yaşamma saklasan çok sevimrim"
diye Gibson'u sert bir tonda azariıyor.
Tabii bu filmde Mel Gibson'un oy-
nuyor olması fılmin başanya ulaş-
masının garantisi sayılıyor. Ama fil-
min 90 milyon dolara mal olması da
zaten başanh olmaktan başka şansı ol-
madığını kanıthyor. Gibson. seyirciyi
etkilemeyi çok kolaybkla başarabilen
bir oyuncu. Ondaki bu çekim gücü oy-
nadığı tüm filmleri olumlu yönde etki-
lemeyi başanyor. Tabii bu fılmde Jo-
die Foster'le birbkte olması filmin
şansını artıran bir diğer etken.
Fibnde ayrıca James Garner da rol
abyor. Garner, "Maverick" televızyon
dizisi olarak yayımlandığı sıralarda
Maverick'i canlandınyordu. Asbnda
o yıllarda Maverick rolü Paul New-
man için yazılmıştı. Aynca Jodie Fos-
ter'in canlandırdığı Annabelle Brans-
ford rolü ise Meg Ryan için yazılmıştı.
Tabii bu arada country yıldızlannın
da fıbnin müziğini yaptıklannı söyler-
sek seyircilerin "tamam yeter artık bu
filmin başanlı olacağı kesin" diyeceği
kaçınılmaz. Mel Gibson'un. filmin
yapımcıhğıru üstlenen Icon şirketinin
ortaklanndan olduğunu söylersek,
onun bu filmle servetine servet kata-
cağı da kesinleşir.
"Maverick" 1957 yılında Warner
tarafından televizyon dizisi olarak ger-
çekleştirilmiş. O yıllarda Mel Gibson
tam I yaşındaydı. Ve yine o yıllarda
James Garner haftada yalnızca beşyüz
dolar kazanan sıradan bir o>ııncuydu.
Garner, sempatik Bret Maverick ka-
rakterini canlandırdıktan sonra, bir
yıldız olmuştu. Mel Gibson'un eski
muhasebecisi ve şimdi ortağı olan Bru-
ce Davey şunlan anlaüyor: "Mel, bir
western yapmak istiyordu. 'Renegades'
adlı, sonuçlanmayan bir proje üzerinde
çalışıyorduk. Bir gün aklıma çok par-
lak bir fikir geldi ve Mel'e Haürlıyor
musun, küçükken Maverick diye bir
dizi vardı televizyonda. Oçok mükem-
mel bir tipti, bıraz da sana benziyor-
du'dedim. O da bunun çok iyi bir fikir
olduğunu söyledi. Ben de VVarııer'den
Terr> Semel ile konuşmaya gittim ve
ona fıkrimi açıkladım. O da bu fikrimi
tuttu ve senarist Bill Goldman'a girtik."
Maverick'in eğlenceli ve gülmekten
kınp geçiren bir film olmasının en
önemli nedenlerinden biri Maverick'in
farkb kişiliği kuşkusuz. Tam anlamıy-
la bir züppe olan Maverick, kavga et-
mekten ve pokerde kaybetmektense
sürekli kaçmayı tercih ediyor. "Ori£-
nal dizinin büyüsü westernlerdeki klişe-
lere dikkat çekmesinden ileri gelijor"
dıyor Mel Gibson "Maverick" için.
Kocası ve çocuklanyla birlikte ol-
mavı "Maverick"te oynamayı tercih
eden Meg Ryan yerine filmde oyna-
mayı kabul eden Jodie Foster, çekim-
!er başladıktan 10 gün sonra gelmiş
sete. İlk izlenimlerini şu sözlerle anlaü-
yor Foster: "Sete ilk geMiğim günü
hatırlıyorunı. Herkes oldukça mutiu
görünüyordu. Bu bana çok ilginç geli-
yordu ve inanmakta güçlük çeki\or-
dum. Bu komedi filmlerim'n setinde
rastlanması mümkun olan bir göriinfüy-
dü o>sa. Çünkü insanlar başlangıçta işe
eğlenmek için gelirler. Bu benim alışık
olmadığun bir şeydir. Ben uzun za-
mandır bu işi yapıyorum. Ve en büyük
özeUiğim de işimi çok fazla ciddive al-
mam. Bu fılmde gerçekten kendi ka-
rakterimi de ortaya koyarak çok rahat
bir çalışma içine girdim. Bufibndeger-
çekten büyülü bir şeyler var. Ve ben her
film seti için böyle şeyler söyleyemem."
Çok seksi, komik ve soylu!
Önceleri Donner'in Jodie Foster'un ı
seksiliği konusunda şüpheleri varmış
ancak baa "sıcak" sahnelerin deneme
çekimlerinden sonra bu şüphelerinden
sıynlmayı başarmış. "Olağanüstü bir
oyuncu! O gerçekten çok seksi, minyon,
komik ve çok soyhı bir kadın!" diyor
Donner coşkuyla.
Donner'in sette en çok yaptığı şey-
lerden biri de kamera ekibini yöneten
Vflmos Zsigmond'a takılmak. Durup
durup "Haydi, hazır mısınız? Bak za-
mamnda hazır obnazsan seni göçmen
biirosuna şikavet ederim" diye tehdit
etmek. Vilmos ise Donner'in bu teh-
ditlerine şu sözlerle karşılık veriyor
"Ben göçmen bürosu kurulmadan çok
önceleri geldûn Amerika'ya"
İlk yönetmenlikten sonra...
Foster çekimlerden söz ederken ilk
iki haftanın Donner için çok zor oldu-
ğuna değiniyor ve bunun nedenlerini
şöyle anlatıyor: "Donner, Mel'in omı
daha önce tanıdığı gibi olmasını istiyor-
du. Ancak Mel, oldukça ciddi tavı-
rlanyla Donneri çileden çıkanyordu."
Jodie, Mel'in içınde bulunduğu du-
rumun zorluğunu çok ivn anladığını id-
dia ediyor ve bunu şu sözlerle acıkh-
yor: "Yözü Ounayan Adam'la yönet-
roen olarak ilk filmini gerçekleştirdik-
ten sonra böyle bir projeje girmesi tabü
ki beraberinde kimi zorluklar getirhor.
Ben de ilk >önetmenlik deneyimimden
sonra buna benzer bir durumla karşı
karşıva kalmıştım. Kendi fıbninizi bin-
lerce kez gördükten ve hatalannızm
farkına vardıktan sonra bir filmi objek-
tif olarak değerlendirebilmeniz çok zor
oluyor."
Kültür • Sanat
PERASINEMASI (251 32 40)
(Beyoğlu Smeması Yanı)
"1980'de2DaldiiOscarAdayı"
MANHAnANYön: WOODYALLEN
Oy:
-
WOODY ALLEN
•DIANE KEATON
12 00 14 15 16 30 18 45 21 00
BULUNMAZ TIYATRO
31 Ağustostan başlayarak
MUAMMER KARACA TiYATROSU NDA
I N E K SESSİZLIGIN RENKLERİYazan: Nazım Hıkmet
Yon H. Hümi Buhınmaı
Cars.15.00-C.tesi 21.00
Palyaço-Mım
Aslan Tımur
Salı 15.00
Istiklal Cad. No: 186'2 Beyoğlu
Tel: 513 74 31 • 522 65 85 - 2"1 60 90 - 638 14 84
CARLOS SAURA'nın son filmi
FRANCESCA NERI &
ANTONIO BANDERAS
BEYOGLU SME1US (O 251 ü « |
INTIKAM ATEŞIJ^r^^r-
\LKAL\R \\WP\ SİMMALARI
*BARTON FINK
1991 Cannes- En İyi Film,
Yönetmen, Erkek Oyuncu Ödüllü
Avrupa: 12.00-14.15-16.30-18.45-21.00
*MÜTHİŞ YEMEK
"8 Kanada Oscan"
Alkazar: 12.15-14.30-16.45-19.00-21.15
YARI1S
*KANIT VÜCUTLAR *JESUIT JOE
MAVERİCK
Vahşı Batı da hayatta
kalabılmek ıçın en azından
bir tane özel yeteneğınız
olması gerekır Cesarel
kurnazlık, kaba kuvvet ya
da başınız derde
gırdığınde ortadar
kaybolmanızı sağlayacak
uzun ve guçlû bacaklar
Çok çekıcı ve esprılı bırı
olan Bret Maverick ise
kumarda rakıp
tanımamaktadır Batı nın
en renklı sımalarından bırı
olan Maverick, 500 bın
dolarlık poker ödülünü
kazanmak uzere maceralı
bir yolculuğa çıkar
Maceralarının en güzel
bolumü de hıç kuşkusuz
guzel ve zekı bir kadın
olan Annabelle
Bransford'un kalbını
kazanması olur
Yönetmenlığını Richard
Donner ın yaptığı fılmde
başrolleri ıkı ünkj ovuncu
Mel Gıbson ve Jodie
Foster paylaşıyorlar 19
^ Agustos tan itibaren
T sınemalarda
293 89 78 ( 3 hat)
İSTANBUL BELEDİYESİ
AJŞEHİR TİYATROLARI
YAZ OYUNU
19 Ağustos'dan itibaren
AÇIKHAVA TİYATROSU'nda
Reşat Nuri GÜNTEKİN
filminin senaristi Brach, yeni birfilm üzerinde çalışıyor
Estetiğe tııtkııylabağh
ÇALIKUŞU
Oyunlaştıran: Necati CUMALI
Özgün Miizik: Esin ENGİN
Yöneten: Hakan ALTINER
Dekor: Atıl YALKUT
Kostiim: Sevim ÇAVDAR
Koreografi: Semiramis UYAR
Şarkı Sözleri: Gülsün SİREN
Orkestra Şefi: Önder BALİ
Oyun Günleri:
19 Ağustos'tan İtibaren 31 Ağustos'a Kadar Pazar Hariç
Her Akşam Saat 21 .OO'de.
Telefonla Rezervasyon için: 2<ÎO 77 20
Biletier Tiyatro grşelerının yanısıra Vakkorama Taksım Bosîancı
Galena Strada Mağazası, Denız Otobuslen Gışesı Bostancı
ve Kadıkoy H Taner (merkez/ gışetennde de sat-'rraktadır
Kültür Servisi - "Bir hayvan görmek sizi eğ-
iendiriyor mu" diye soruyor kapıyı açarken Ge-
rard Brach. Ve belki biraz vahşice, ama >r
\ımu-
şak bir tonda "Ben bir ayı değilirn. Ben olsam ol-
sam ayı yavrusu olurum" diyor. Evet bu ayı soh-
beti de nereden geliyor diyebilirsiniz doğal ola-
rak. Ashnda Gerard Brach'ın ayılan çok iyi
tanıdığını tüm sinemaseverler bilir. Çünkü o Je-
an-Jacques Annaud'nun çektiği unutulmaz
"Ayı" filminin senaristi. "Gülûn Adı"nın ardı-
ndan çektiği bufilmlede, Jean-Jacques Annaud
uzun süre başansını sürdürmüştü.
Annaud, bugünlerde Gerard
Brach'la yeni bir proje üzerinde
daha çalışıyor. Bu fılmin. Kuzey
Kutbu'nda geçen bir macera filmi
olması düşünülüyor. Annaud, Ro-
man Polanski ("Acı Ay"ın senaryo-
su da ona aitti). Konchalovsky gibi
dünya çapında yönetmenlere senar-
yo yazan Brach, Fransız sine-
masının en çok gizlenen kişilerin-
den. Brach, açık havadan pek hoş-
lanmadığından olsa gerek, yülardır
dairesine kapanmış. dünyadan elini
Brach-Yalnız yaşıyor
etegini çekmiş; yalnız bir hayat sürüyor.
Yaptığı işlerden söz etmeyi pek sevmiyor.
Ama, sizi kendi hayal dünyasında bir yolculuğa
çıkarmaktan asla çekinmiyor: "Ben, görüntükri
içine çeken bir güce sahibim. Konuşmalanmda
bile göriintfilerin etkisinde kalı\onım sürekli.
Kendimi olayları normaJ hali\le algılavan ve ob-
jeleri ilginç durumlarıvla değerlendiren ikiye bö-
lünmüş biri olarak göriiyorum. Benim için ger-
çek, hem çok gerçek bem de aynı zamanda ger-
çekdtşı."
Gerard Brach yalnız yaşamayı seviyor, ancak
dünyayla olan tüm ilişkilerini kesrniş değil.
Dünya: gazeteler, televizyon ve ziyaretçileri
aracılığıyla ayağına kadar geliyor zaten. Ola>-
lar, yüzler. tanımadığı insanlann kaderleri, her
şey onda şaştanLk yaraoyor ve başını döndürü-
yor.
Hiçbir zaman hayallerinden vazgeçmiyor
Brach. Ve gerçek dünyada olan bitenlerin
yansımalannın hep onun dünyasma çarptığı-
ndan söz ediyor. Altmcı kattaki sakin dairesin-
de asünda dünyanın en güçlü fırtınalan esiyor.
O; sıkıntı ve sevinci o kadar yoğun yaşıyor ki
kendini evine hapsetmiş olması, yeteneklerinin
anırlannı belirlemeye yetmiyor.
"Hastahk büyük bir şansör" di-
yor ve ekliyor "Fiziksel acı, sizi de-
ğiştirir. Ben çevreme yaşama se>inci
aşjlayan, yaralı, acıvı tadan mutiu
bir insanım. Bu benim için estetik ku-
ral. GüzeUik saçıyor. Cüzelliğe karşı
öyle güçlü bir rutkuyla bağhyım
ki..."
Onunla yalnızca sinema üzerinde
konuşmak oldukça zor.
"Benün için sinema birinci dere-
cede önemli değil. Sinemayla ilgile-
niyorum. çünkü yapacak daha iyi bir
iştan yok. Polanski bana bu mesJeği
öğrettiktetı sonra başka iş yapamaz oldum. Ö
gerçekten olağanüstü bir yönetmen, teknik
konularda tam bir usta. Benim için tam bir okul
oWu onunla çalışmak. Ondan çok şey öğrendûn.
Ancak onu tanıdığımda çok farldı "bir dünyam
vardı."
"...Andre Breton'a rastiamtştun. Ona MaMo-
ror'un Şarkdan için yaptiğım bazı iUüstrasyon-
ları gösterdim. Bu kitap, gerçektüsrücülük akımı
içinde de önemli bir yere sahip. Ben Breton'un
tam bir hayranıymı ve khaplaruu defalarca
okumuşrum. Ben her zaman edebiyat ve resmi,
sinemadan daha üstün bir yere koyuyorum. Ama
ben senaryo yazanndan beklenen kesinlik ve aJ-
çakgönüUüJüğü seviyorum."