25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 AĞUSTOS 1994 CUMA 10 DIZIYAZI Halk direniyor, saltarat azıyor S E R CEMAL SENEB / MİYASE ^4nadolu halkını sistemli olarak ezen, ona yabancılaşan ve Acem, Arap etkisiyle dilini bile konuşmayı yasaklayan iktidarlara karşı halkın tepkisi olan ilk başkaldın, Selçuklular dönemindeki Baba îlyas ayaklanması oldu. X#abailerle başlayan ayaklanmalar Osmanlı döneminde de sürdü. Antalya yöresinde başlayan Şahkulu ayaklanmasını, Koyulhisar'daki Nur Ali ve diğer ayaklanmalar izledi. Ancak her seferinde ayaklanmalar kanla bastınldı ve saltanatın halk üzerindeki baskısı arttı. Babai Isyanı; Anadolu halkını kat- merli olarak sömüren, ezen, ona yaban- cılaşan, Acem ve Arap etkisinde Türk- çe konuşmayı bile yasaklayan Selçuklu iktidanna karşı halkın sabnnın patlama- sıdır. Selçuklu Sultanı ILGıyasettinKeyku- bat içki ve av partileri ile vakit geçir- mektedir. Keykubat, 1237 yılında ken- di suç ortaklan ile birlikte, 1. Ataattin Keykubat'ı zehirleyip öldürterek Sel- çuklu tahtına geçmiş birisidir. Kendi yönetimi sırasmda iktisadi ve toplumsal düzen oldukça bozuktur. Köylü aç ve sefıldir. Veziri Sadettin Kö- pek'in işlediği siyasi cinayetler ve gay- rimeşru faaliyetler, halkın hayatını da- yanılmaz hale sokmuştur. Babai tsyanı işte bu bozuk gidişe karşı 1239'da pat- lak vermişlir. Isyanın merkezi, Alevilerin yoğun olarak yaşadığı yer olan Orta Anado- lu'dur. Baba Dyas'ın oldugu kabul edi- len türbe, bugûn Amasya'da Alevi hal- kın yogun ziyaret yerlerinden birisidir. Amasya'da patlak verip Kürtlerin ve Hıristiyanlann da destegini alan isyan, Selçuklu sarayına korkulu günler yaşa- (ır. Zaman zaman hûkümdar taç ve tah- tından ümit kesecek kadar zorda kalır ve başkentten kaçar. Bir yıla yakın süren isyan, sonunda çok kanlı bastınlır. Resmi verilere göre 4-5 bin kişi kılıçtan geçirilerek öldürü- lür. Bin kadar esir ise darağaçlan kuru- larak idam edilir. I Baba byas Horasan'dan IgetenMrdervtsti Baba Ilyas, XIII. yüzılda Horasan'dan Anadolu'ya gelen dervişlerden birisidir. Onun kurduğu dergah, Anadolu'da ku- rulan ilk Alevi dergahı sayılır. Baba Il- yas etkili konuşmalan, din alanındaki derin bilgisi, militan misyoner çalışma- lan ile çevresinde sevilen, sayılan, buy- ruğundan gidılen bir önderdir. Bu başanlanndan ötürü, Danişment- liler döneminde Kayseri Kadısı olur. ör- gütçü kişiliği sayesinde kısa zamanda sadece Müslümanlann değil, Hıristiyan- lann da hakem olarak başvurdukian, se- vilen, sayılan bir dini önderdir. Türkmen dedesi Baba tlyas, tslamı farklı yorumlamıştır. O, Emevi Müslü- manhğının haram saydığı birçok şeyi ana- ne ve törelere uygun hale getirmiştir. Bir başka anlatımla Islamı reformize etmiş- tir. Müslümanlığın haram saydığı şarabı, resmi, raksı, sazı, müziği; dini anlayışla- nna sokmuştur. Kadınlarla ayn yaşamayı kabul etme- dikleri gibi, kadını toplu meclisler dışına asla ıtmemişlerdır. Türkçeyi Arapçaya, Acemceye tercih etmişlerdir. Türküleri, nefesleri Türkçe calıp söylemeyi asla terk etmemişlerdir. Babailerde 'Alisevgisi'çok yoğun bir tarzda yaşanmıştır. Ebussuud'un din ve Alevilikle ilgili göriişleri Kızılbaşlarınyok edilmesişarttır Halkın saJtanat baskısına başkaldınlan, her seferinde büyük kıyımlarla basbrddı. Alevi Anadolu halkı bu yolda çok kan yitirdi, ancak Alevilik tüm baskılara karşın etkinüğini günümüze kadar sürdiirdü. Aşiretler, 1510'da toplanarak Alevi töresine göre Şahkulu'na bağlılıklannı yinelerler. Karagöz Ahmet Paşa komu- tasındaki ordu, zor günler yaşar. Şahku- lu'nun çevresinde 50 bin civannda köy- lü oluşur. Çıkan bir çatışmada Karagöz Ahmet Paşa öldürülür. Şehzade Korkut, canuu Manisa kalesine sığınarak kurta- nr. Şahkulu, Bursa önlerine dek gelir. Konya'nın kuşatılıp ele geçırilemeyı- şinden sonra dağlara çekilirler. Şahku- lu aylarca kuşatılır. Kuşatmayı yaramaz. Bu sırada 10 bin civannda Alevi öldü- rülür. Şahkulu'nu izleyen Hadım Ali Paşa, onunla Sıvas yakmlannda savaşa tutu- şur. Ali Paşa öldürülür. Ordusu bozulur. Bazı belgeler, bu savaşta Şahkulu'nun da öldüğünü yazar. Taraftarlanndan ca- nını kurtaranlar Erdebil'e kaçarlar. is- yan yöresinde yaşayan Aleviler, Modon ve Koron adalanna sürülürler. Istanbul-Beyoğlu'nda Şahkulu Ma- hallesi ve Göztepe'deki Şahkulu Der- gahı'na bu adlar belki de Antalyalı Şah- kulu Dede adı yaşasın diye verilmiştir. Kanuni Sultan Süleyman'ın şeyhülislamı Ebussuud Efen- di'nin din ve Alevilik ile ilgili görüşlerini sürdürüyoruz: Soru: Kızılbaşlar Şii olduklannı söylüyorlar. "Lailahe illal- lah" diyorlar. Kendilerine karşı uygulanan bu ölçüde sıkılığın nedeni nedir? Aynntıh ve geniş açüdar mısınız?.. Yanıfc Onlar Şii de değildir. Zaten, "Yeöniş üçyoktanehü sün- net dışındakiler yanacakbr-." diyen Peygamberimiz durumu aydınlatmıştır. Kızılbaşlar. yetmiş üç yolun tam olarak birinden değıldirler. Her birinden bir parça kötülük ve bozgunculuk alıp kendi ısteklerine göre yarattıklan sapıklık ve küfürlerine kata- rak bir sapıklık ve dinsizlik mezhebi (yolu) kurmuşlardır. Bu yüzden bfitün Kızdbaşlann, büyüğü kûçüğü ile, kenüeri ve eser- leriyie yok edilmeleri şarttır. Bunlann kafir okJuğundan kuşku duyanür da kafir olur_ Soru: Padişah buyruguyla Kızılbaş topluluğu kılıçtan geçi- rip büyüğü tutsak alındığmda, yakalananlardan bazılan Erme- ni olduklannı söylerse, bu durumda kurtulurlar mı?... Yanıt: Ermeniler kurtulurlar. Eğer Ermeniler Kızılbaş aske- ri ile birleşerek Islam askeri (Osmanlılar) üzerine gelmemişler- se dine göre tutsak edilemezler... Soru: Dört halifeye söven ve Kızılbaş oktıtğu bihnen birisini öldürene ne yapılır? Yanıt: Eğer bu nedenle yapmışsa, hiçbir şey yapıtmaz» Soru: "Peygamberin ldmdir?_' ) denilen birisi, "Bflmem_" diye karşılık verse ne olur?... Yanıt: O kışi, gerçek de yalan da söylemiş. olsa kafir olur... Sonı: Bu konuda bazı kişiler o kişiye, "Peygamber yoiundan (şeriattan) çıkma, peygamberi tam, utan_"deseler, o da öfkey- le, "Ben peygamber bflmem" dese, dine göre kendisine ne yap- mak gerekir? Yanıt: O kişi kafirdir, öidürülme» gerekir-. Soru: Bir kişi diğerine, "Bana Tann'yı buluver_" dese, di- ğeri de, "Kuran'ı küavuz alır, peygambere ııyarsan Tann'yı bu- lursun_" dese, ötekisi yıne "Onlara ne gerek var? Ben onlar- sız da bulurum._" diye konuşsa, yahut da "Bukhım-." deyiver- se, ona ne yapmak gerekir? Yanıt: DÎnsizdir, ökJürülmesi şartür» Soru: Birisi "Dolu cennetten, boşcehennem yegdir_"diye şa- ka yollu konuşsa, ne gerekir?.. Yanıt: O kişi kafir olur. Soru: Bir bolük insan, namaz kılmayıp ramazan ayının farz olduğunu yadsısa ve ramazan gelince oruç tutmasalar, bunun nedeni sorulunca da, "Biz yoksul insanlanz. Bize beş ara gün tutmak yeter_" deseler ve yine "Şarabın yapıknğı bağiara ba- kan bizleriz.O bizimemeğimizdir, buyüzden bize helakdir-." de- seler ve kadınlanyla birükteşarapiçseJer-Aynca kafirlenn top- lantı günleri gelince o günlere kafırler gibi uysalar, saygı duy- salar... Bunun gibi şeriata aykın birçok davranışlan olsa, bu in- sanlara ve bunlara Müslüman gözüyle bakıp söz ve davranış- lannı benimseyenlere ne yapmak gerekir? Yanıt: Bunlar kafirdirler ve öldûrûlmeleri gerekir_ Soru: Birisi şarap içse ve ıçerken haşa, "Bu şarap güzel bir nesnedir, hoş şeydir. Bunu içme>enkrüı aganı, a^ratını filanla- yayınu." diye sövse, diğer birisi de, "lyi dersin_ n dese, bunla- ra ne yapmak gerekir? Yanıt: tkisi birlikte kafirdir. Öldûrûlmeleri gerekir. Soru: Bir Müslüman diğer bir Müslümana cıma kastıyla di- nine, imanına, ağzına söverse ne olur? Yanıt. Kafirdir, katü helaldir. Soru: Bir kişi diğerine selam verirken, "Aşkobun_."dese, di- ğeri de "Ya hu~" diye karşılık verse bunlara ne yapılır? Yanıt: Yüce Tann'nın saptadığı selamı beğenmeyip o şekil- de selamlaşırsa kafir oluriar. Soru: Kafîr dügününe, "Mübarek okun" diyene ne yapılır? Yanrt: Eğer "Mübarek" dedıyse kafirdir. Soru: Bir kişi, "Şarap içersem peygambere sövmüş otayun" dese ve daha sonra da şarap içse, ona ne yapılır? Yanıt: Kafirdir, kaüi helaldir. Soru: Şe>h Bedreddin Sima\i ki "Varidat" sahibidir: "Bed- reddin yandaşlanna küfür ve lanet edneyen kafirdir"dıyen bı- risıne ne yapmak gerekir? Yanıt: Aslında, Bedreddin yandaşı olaniar kafirdir, demek doğnıdur. Diğer kafirlerin olduğu gibi bunlann da adını anma- yıp lanet etmeyen kendi halindeki Müslümanlar kafir olamaz. Sonı: Simavilerden bir bölüm insan şarap içip izinle birbir- lerinin eşlerine tasarruf etseler, bunlara ne yapmak gerekir? Yanıt: Ötdürülmeleri gerekir.. Soru: Bir kışi, "Kim Şe>h Bedreddin dervişkrini evine ko- nuk alırsa onu cezalandınp aynca suçparası almakgerekir'' de- se bu uygulama dine uyar mı? Yanıt: Konuk alan. körü şöhretlı Simavi yandaşıysa uyar. Soru: Birisi. "HaUacıMansur şeriata göre kafir olduysa,ger- çege göre de en yüce mümindir. Gerçekten de Hallac'ın davası doğrudur" dese ve inancı da bu yönde olsa, bu kişiye ne yapı- hr? Yanrt: HalUcı Mansur'a yapılan yapdır- Çeviri: BURHAN KOCADAĞ Bu toplumsal başkaldın yenilgiye ug- rar. (Sultan, isyanın bastınldığından emin olduktan sonra Konya'ya döner ve tekrar içki alernli eğlence hayatına başlar.) Ama Babailik, yani Alevilik yok edilemez. O, Baba tshak'tan sonra yeni önderi Haa Bektaş Veli'yi bulur ve yoluna devam eder. Selçuklu döneminde meydana gelen Babai başkaldınsından sonra, Osmanlı döneminde olan belli başlı Alevi ayak- lanmalanndan söz etmek gerekiyor. Bun- lardan biri, Alevi künliğı ile ortaya çıkan Şahkulu Ayaklanması'dır Şahkulu, Antalya Korkuteli kasabası- na bağlı Kızılkaya Köyü halkındandır. Türkmen Alevi dedesidir. Kendisi Erde- bil Dergahı'na bağlıdır. Şah lsmail'in ha- lifelenndendir. Batı Anadolu ve Rume- li'de Şah Ismail'e bağlı çalışmaktadır. Se- rez, Selanik, Filibe, Sofya vs. Şahkulu'na bağlıdır. Şahkulu ayaklanması, Osmanlı sarayı- na karşı yoksulluğa itilen Anadolu insa- nının bir tepkisiydi. Antalya Kadısı, Şahkulu'nun çalışma- larından rahatsız olur. Yörede Şahku- lu'nun etkisi oldukça yaygındır. Alevile- rin ibadeti olan cem ayinleri, Antalya Su- başısı tarafından basılır, yakalananlann sonu oldukça kötü olur. Şahkulu'nun da katıldığı bir cem töre- ni basılıp Şahkulu yakalanamayınca, adı efsaneleşmeye başlar. Artık Şahkulu. Osmanlı Sarayı'nın ara- dığı bir kanun kaçağıdır. Alevi köyleri, 'Şahkulu'nu besliyor, saklıyor' gerekçesi ile basılıp yağma edilince fiili mücadele başlar. Şahkulu, 4-5 bin kişilik ku\ r vetiyle ön- ce Şehzade Korkut'a saldınr. Şehzadenin güçleri dağılır. Antalya Subaşısı Hasan Bey'in özellikle Sünni halktan oluşturdu- ğu 5 bin civanndaki gücü, Şahkulu güç- leri karşışında yenilir. Şehzadenin hazine- sine el konulur. Antalya, Burdur, Elmalı, Kızılcakaya, Keçiborlu şehirleri Şahkulu'nun eline ge- çer. Adaletsiz kadılar öldürülür. -Kütah- ya'ya kadar hakimiyet sağlanır. INurAli'ninkesik başısarayda Nur Ali Halife Ayaklanması, C. Be- yaat döneminde yaşanan Şahkulu Ayaklanmasf nın hemen ardından olur. Nur Ali Halife de Erdebil Tekkesi'ne, yani Şah tsmail'e bağlıdır. Nur Ali, ayaklanmayı, bozuk düzene ve Alevilere yapılan baskıya karşı 1512'de Koyulhisar'da başlatır. Çevre- sinde 10 bin civannda müridi vardır. Niksar'ı ele geçirir. Osmanlı, Faik Pa- şa'yı üstüne gönderir. Ama Nur Ali bu kuvvetleri dağıtır. Tokat'ı alır. Şah ls- mail adına hutbe okutur. Nur Ali; Tokat, Amasya, Çorum ve Yozgat yöresinde yoğun olarak yaşayan Alevilerin doğal önderidir. Tarihçilerin yazdığına göre kısa zamanda onbinler- ce güç arkasında yürür. Ayaklanmayı bastırmak isteyen Si- nan Paşa, 3 bin askeri ile birlikte öldü- rülür. Nur Ali kuvvetleri. Sıvas'ı kuşa- tır. Bu sırada Şehzade Murat'ın başına törenle 'kızütaç' takılıp 'kmlbaş' olduğu yazılır. Şehzade Murat 10 bin Alevi ile Kazova'ya gidip Nur Ali ile birleşir. Saray, Nur Ali üstüne Sinan Paşa'yı gönderir. Nur Ali, 20 Temmuz 1512'de yapılan savaşta yenilir; taraftarlan dağı- lır; kendisi ise öldürülür. Bıyıklı Mehmct Paşa, Osmanlı Şara- yı'na Nur Ali'nin başı ile birlikte 600 mü- ridinin, 'ağırbk olmasın diye'Jcafalann- dan kesilmiş burunlannı gönderir. Şehza- de Murat ise Nur Ali'yi desteklemesinin karşılığını canıyla öder. Yarın: Kalender Çelebi'den sıkıyönetim mahkemelerine Cumhuriyet tarihindeki ilk siyasal Alevi örgütlenmesi TBP'denünlüisimlere adaylık teklifîEcevit kasırgası 1973 seçimle- ri öncesinde Türkiye'de işçi, köy- lü gibi emekçi kesimlerle orta sı- nıfi, aydınlan arkasına takmış gö- türüyordu. Bir ihtilalin arkasından demokrasiye susamış halk, gücü- nü CHP'de birleştirme konusunda hemfıkirdi. TBP yönetimi de 'Ka- raoğlan' faktörünü hesaba katıyor ve solda güç birlıği çağnsının par- tiyi ayakta tutmaya yetmeyeceği- ni görüyordu. O nedenle_partinin genel sekreteri Haydar Ozdemir, Timisi'yi de ikna ederek Türki- ye'de halkın sevgi duyduğu ilerici aydınlara TBP listelerinden aday olmalan önerisi götürüyor. Hay- dar Özdemir, özellikle kendisine aynlan lstanbul 1. sıra milletve- killiği kontenjan adayı olmalan için tlhan Selçuk, Bahri Savcı, Prof. Dr. Muamnıer Aksoy, Cahh TanyoL Cahh Talas'a teklif götür- meyi düşünür. Özdemir'in ilk tercihi tlhan Sel- çuk'tur. Selçuk. Özdemir'in teklı- fini "Ben demokrasi mücadelesi- ni, meskğimi sürdürerek verdiği- meinanıyonım* diyerek reddedi- yor. TBP, bu kez Siyasal Bil- giler Fakültesi'nde anayasa profesörü olan Muammer Ak- soy'a öneri götürüyor. Muam- mer Aksoy'un öneriye yanıtı 'evet' oluyor. Bu arada Hıfzı Veldet VeUdedeoğlu'nun da TBP'den aday olacağı haberle- ri gazetelerde yer alıyor. An- cak Velidedeoğlu, aktif politi- kayı düşünmediğini açıklaya- rak bu haberleri yalanlıyor. TBP, 5 Ağustos 1973 tarihin- de bir basın açıklaması yapa- 16 Ekim 1973 'te, seçim ge- cesi evinde sonuçlan izleyen Mehmet Ali Aybar'ın içi 'cuz' eder. Zira kendisine yerini ve- rerek ikinci sıraya kayan TBP Genel Sekreteri Haydar Özde- mir'in kazanma şansı, gelen sonuçlara göre kalmamıştı. Akşamki sonuçlara göre TBP'den ancak bir kişi, o da Mehmet Ali Aybar, Meclis'e girebilecekti. Gece yansına doğru kapı çalınır; TBP'nin rak Aksoy'un o gün düzenle- Türkiye Birlik Partisi'nin adaylık teklif ettiği ilerici aydınlar arasuıda, h- gençlikkollanndan birkaç Ale- necek bir törenle partiyegire- n a n Sek;uk, MehmetAJi Aybar ve Muammer Aksoy gibi isimlerver alıyor. v i gencidir gelen. Amaçlan, ceğını açıklıyor. TBP Genel " Yönetim Kurulu, Muammer Ak- soy'un lstanbul 1. sıradan konten- jan adayı olmasını karara bağlı- yor. Bu karann alınmasından 14 gün sonra Muammer Aksoy bir açıklama yaparak adaylıktan çe- kiliyor. Açıklamasında TBP yö- neticilerinden özür dileyen Mu- ammer Aksoy, sağlık sorunlan ve bazı nedenlerden ötürü adaylıktan çekildiğini açıklıyor. Üç gün son- ra THA'ya adaylıktan çekilme ne- denlerini şöyle açıklıyor; "Hak- knndald komünist iddialanna, aday olduğum takdirde daha da hız verilirdi. Kaba kuvvet uygula- malanna bedefolacağınugösteren olaylar karşışında bu karara var- dım. Bana teveccüh gösteren TBP yönetimine şükranlanmı suna- nm." TBP'nin Aksoy macerası hüs- ranla sonuçlandıktan sonra Hay- dar Özdemir, bu kez eski TlP Baş- kanı Mehmet Ali Aybar'ın kapısı- na dayandı. Mehmet Ali Aybar, 8 arkadaşıyla beraber TBP listesin- den aday olmayı kabul etti. Cenan Bıçakçı Yozgat'tan, Mehmet Ali Aybar Istanbul'dan, diğer TlP'liler de seçilebilecek yerlerden aday gösterildi. Ancak bu kez TBP için- den Cemal Ozbey ve bir grup ar- kadaşı, partinin, kendi çizgisinden uzaklaşıp aşın sola kaydığını öne sürerek TBP'den aynldı. Özbey'in suçlamalanna karşılık TBP Genel Başkanı Mustafa Tunisi ile Meh- met Ali Aybar, bir basın toplantı- sı yaparak amaçlannın sosyalist mücadeleyi TBMM'ye taşımak olduğunu açıkladılar. Aybar'ı istifaya ikna ederek da- ha önce kendisi için özveri göste- ren Haydar Özdemir'in TBMM'- ye gitmesini sağlamaktı. Ancak daha kendileri konuşmadan Ay- bar'ın yaptığı jest hepsini duygu- landırdı. Gençleri, 'lyikigeldiniz' diye karşılayan Aybar. sözlerini şöyle sürdiirdü: "Bu sonuçlara gö- re bir tek ben pariamentoya gire- biliyorum. Haydar Be>. Meclis dı- şında kalıyor. Bu haksızlık olur. Derhal gidip Haydar Özdemir'i bulun: ben istifa edivonım. Millet- vekili otanak onun hakkıdır." Mehmet Ali Aybar'ın istifa et- mesine gerek kalmadı. Çünkü sa- bah gelen sonuçlara göre Aybar da seçimi kazanamamıştı. TBP lstan- bul'da bir milletvekilliğini kılpayı kaçırmıştı. Öyle olunca da. TBMM'ye milletvekili sokama- dı. 12 Eylül 1980'e kadar varlığı- nı parlamento dışında sürdüren TBP, eksiklikleriyle yan- lışlıklanyla ve Alevi düşüncesine olan katkılanyla tarihteki yerini aldı. TBP, ister bir mezhep partisi olarak gericilikle suçlansın ister devrimci sol bir parti olarak tanı- tılsın, Alevilerin her türlü korku- yu üzennden atmasına ve "Ben Alevivim.. Benim vartığımı tanı- mak zorundasınız. Beniyoksaya- mazsınız-." diyerek onlan kimlik- lerini haykırma noktasına getir- miştir. Alevi kültürünün tanıtılma- sına katkı sağlamıştır. Türkiye'de ilk ciddi Alevi örgütü olması ne- deniyle günümüzdeki örgütlen- melere de önderlik etmiştir. Yarın: TBP Genel Başkanı Mustafa Timisi ve Genel Sekreter Haydar Özdemir AJNKARA... ANKA MÜŞEKKEF HEKİMOĞLU BHgeik Gerekmiyop... Akçay'dan çıktık yola, selam verdik dağlara, ormanla- ra, kıyılara, dalgalara... Evren Kaptan, "Mavi değilyeşil yolculuk" diyor, doğasıyla onurlanarak. Doğru, denizin mavisiyle dağların yeşili karışıyor, körfezin şaşırtıcı ren- gi oluşuyor. Arada beyaz da var, renklerin en güzeli, ama körfezde çirkinliği, çarpık kentleşmeyi, sevgisiz, hoyrat yağmayı sergiliyor, yeşili de, maviyi de kirletiyor. Karşıda Ida, biz denizde o dorukta, gün boyunca bizi dinliyor, neler düşünüyor, ne yorumlar yapıyor kimbilir. Geçen pazar, öğretmenler Mahallesi'nde Menekşe Kahvesi'nde düzenlenen toplantıyı da izledi mi acaba? Burhaniye-ören Turizm ve Çevre Şenliği etkinlikleri ara- sında düzenlenen bir toplantı bu. Ben de katıldım, belli izlenimlerimi belirttim birkaç sözcükle. Gazeteciliğimin ilk on yılında körfeze ilk gelişim. Başta Mehmet özgüçlü Burhaniyeli öğretmenlerle ören Tepe'ye çıktığım zaman öğretmenler Mahallesi de yoktu, Menekşe Kahvesi de. Her yer sazlarla kaplıydı. Karşıda mavi deniz, çevrede zeytinlikler. Bu kıyılarda çevre kirlenmesiyle ilgili toplan- tılar yapılacağını düşünmezdim o zaman. Aradan çok geçmedi, çevre kirleniyor toplantılar birbirini izliyor kör- fez ilçelerinde. Sevindirici bir olay, tehlikeli gelişmelere karşı belli bir duyarlık oluşuyor halkımızda. Ovacık altın madeniyle ilgili konuşmaların kişisel çıkarlarla sağırla- şan çevrelere de ulaşacağmı umut ediyorum. Aynı parti- den kişiler bile ters düşüyor kimi konularda! Oysa siya- nürle, arsenikle üretilen altın, bu yöre halkının yaşamını söndürecek, ancak kalkındıracak bir katkısı olmayacak. Bergama Belediye Başkanı Sefa Taşkın'ın öncülügünde başlatılan savaşımı tüm körfezlilerin desteklemesi, gü- zel bir gerçeği de kanıtlıyor bence. Belli konularda sağ- lıklı kamuoyu oluşursa savaşım amacına ulaşabilir. Bu yolda mesleğimize de önemli görevler düşüyor kuşku- suz. Sağlıklı kamuoyu oluşturmalıyız, teksesli haberler- den kaçınmalı, çoksesli haberciliğe öncelik vermeliyiz. Demokrasinin gereği de bu değil mi? Menekşe Kahvesi'ndeki toplantıyı yabancılar da izledi. Turizme gönül veren kadınlarımızdan Birsel Lemke'yi kutluyorum. Iki büyük saksı, birinde zeytin fidesi, ötekin- de incir fidesi, sonra genç bir Alman kadını sesleniyor kahvedekilere. Birsel Lemke de konuşmayı Türkçeye çe- viriyor. Bu fidanların gölgesinde barış içinde, sevgiyle, dostlukla birlikte yaşamayı diliyor Alman kadın, siyanür havuzuna hayır, diyor. Güneşi, maviyi, denizi, insanı sol- duranları protesto ediyor. Alman turistler ellerindeki pankartları açıyor birden. Protesto yazıları çok vurucu sözcüklerle sesleniyor altın arayıcılara! Hayli sivri ama zarif bir tepki bence, kuşkusuz Birsel Lemke'den kaynak- lanıyor. O Tahir Hoca'nın kızı, gerçek bir Adryyomittonlu. Yüzlerceyıl önce barış görüşmeleri yapılan kıyılargüzel- liğini yitirmesin istiyor. Evren Kaptan teknesinde maviye ve yeşile bulanırken, ben de yüzyıllar öncesine döndüm bir aralık. Savaşı barı- şa dönüştüren bilgeler türü toplantılar düşledim kıyılar- da. Sonra doğruldum. Neden düş? O düşün gerçeğini yaşamak olanağı da var elbet. Bilgelik de gerekmiyor galiba. insana yönelmek gerekiyor her şeyden önce. Do- ğa ve insanı barıştırmak gerekiyor. Çevre kirlenmesinin kökenine inmek, çevreyi gerçekten korumanın yolunu, yöntemini bulmak zorunluluğu var. Doğadan insana dön- mek sözün kısası. Yüzeysel önlemler yerine, kökten güç- lenen yöntemler uygulamak, başka bir deyişle insanı doğayla özdeşleştiren doğa sevgisini yaşam biçimine dönüştüren bir eğitim gerekiyor. Güre Belediye Başkanı Kamil Saka çocuklar için resim, seramik kursları düzen- liyor yaz aylarında. llkokul, ortaokul öğrencilerinden, hatta okul öncesi çocuklardan büyük ilgi görüyor bu kurs- lar. Doğayı tanıtan kamplar düzenlenerek doğa sevgisini geliştiren yaz okulları da kurulamaz mı acaba? Birçok ül- kede doğal öğretime yönelme var son yıllarda. Benzer uygulamayla doğaya yabancılaşma da önlenebilir belki. • • • Evren (Ertür) Kaptan'ı körfezin bir parçası olarakdüşü- nüyorum. Doğayı güzel özümseyen, körfezle özdeşleşen bir Edremitli. Denizi güzel yaşıyor, gözlerinde sevgi var yalnız, dağlara, tepelere, kayalara, koylara dostça bakı- yor, eski uygarlıkları özyaşamı gibi biliyor, kızının arkeo- loji okumasından onur duyuyor, tenceresini dostça kay- natıyor, ne güzel sofralar donatıyor denizin ortasında... Okurlarım bilir, sanatçı dostlarımdan uzak kalamam ben. Evren Kaptan'ın teknesinde de birlikteydik. Suna Kan, Gülay Uğurata, Sumru Günel, istanbul'dan Sevlm Berk, Mükerrem Berk, Gükden Turalı. Çalgılarını getirmemiş- ler ama öyküler ve anılarla kaç konser dinledik gün bo- yunca. Imer Saracoğlu'nun özlemi dindi mi acaba? Ben de konser mevsimini düşündüm. Bu mavi yolculuklar, yeşil dinlencelerden sonra ne güzel konserler dinleyece- ğiz kimbilir! Güzel bir doğa insana güzel üretkenlik verir değil mi? BULMACA 2 3 4 5 6 7 8 9SOLDAN SAĞA: 1/ Tadını artırmak için çay harmaruna katılan beyaz bir çay türü. 2/ Sa- kağı da denilen ölümcül bir hayvan hastalığı... Es- ki Türkler'de çocuklan koruyan tannça. 3/ Tür- kiye'nin plaka işareti... Van Gölü çevresinde ku- 6 rulmuş eski krallık. 4/ Is- -, tanbul'un eski adlann- dan biri. 5/İlkel benlik... 8 Su. 6/ Bir avuç dolusu... g Yapıtlar. 7/ Ince yapıb... Kripton elementinin simgesi. Mimar Sinan'ın en ünlü yapıtlann- dan biri. 9/ Bir yapıt ya da yazının son bölümü... Evcil olmayan hay- vanlan vurma ya da yakalama işi. YUKARTDAN AŞAGI\ A: 1/ Alı- şılandan ya da beklenenden fazla verimi olan. 2/ Yuvarlak ve yassı biçimli nesne... Hamunın fınna verilmeden önce dinlenmesi için üzerinde bekletildiği tahta. 3/ Akım şiddeti birimi kiloamperin simgesi... Yoksullara yiyecek dağıtan hayır kurumu. 4/ Yıtanaz Güney'in bir filmi... Kiüme benzer, renkli ve motifli uzun yol- luk. 5/ İtalyan Radyo - Televizyon Kununu'nun simgesi... Ya- n. 6/ Yaklaşık beş yüz bin kişinin öldüğü iç savaşa sahne olan Afrika ülkesi... Kuzu sesi. 7/ Hac zamanı dışında Kâbe ve diğer kutsal yerleri ziyaret etme... Kayak. 8/ Tabaka... Dişi koyun. 9/ Hayvanın boynuna bağlanan ip... Konut. AyşeveŞinasi Danışoğlu'nun 'Deniz'ler kadar güzel bir kızı oldu. SENEYLÜLEŞÜKRET Durcan Yaşacan'ın bu üçüncü öykü kitabı 'Karşı Yayınlar' tarafından yayımlandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle