Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3 TEMMUZ1994 PAZAR
OLAYLAR VE GORUŞLER
Avrupa, Aydınlanma'ya kendini kapadı mı?
Avrupa, Aydınlanma'nın bır yerıne geldı, ama bütün dün>aya
yayılmaya başladığını görünce de Aydınlanma'ya karşı
çıkmaya başladı kımı çevreler. Acı olan bızde de bırtakım
çıkarcı, aslında güçsüz kımı 'entellenmızın' bu düşünceleri
Uericilık sanıp üzennde düşünmeye gerek görmeden hemen
benımsemelen.
Prof. Dr. BEDİA AKARSU
S
on yıllarda en çok uzennde
durulan konulardan bın ol-
du Aydınlanma ve Aydın-
lanma Felsefesi; oldukça da
aydınlandı bu konu Bu
yuzden bu vaada Avdın-
lanma'run ne olduğundan çok ozellık-
le Avrupa'da, aydınlanmadd ne kadar
yol alındığı gerçeğını ele almak ıstıyo-
rum İlkınAydınlanma sozcuğu \ebu
sözcuğun tanhçesıne değıneceğım
Fransızlarl8 yuzyıla"siecledeLui-
miere" dıyorlar Bızde de oncelen bu
sozcuk Fransız kulturu alanlarca A>-
dınbk Çağı olarak adlandınlmış. yıne
öyle dıyenler var Aydınlanma sozcu-
ğü ıse Almancadakı Aufklaenıng soz-
cuğunun çevınsı olarak Turkçe\e gır-
dı 194O'lı yıllarda İstanbul Unıversıte-
sı Felsefe Bolumu'nde Hıtler Alman-
yası'na katlanamayıp Turkıve'ye ge-
len Prof von Aster'ın verdığı Felsefe
Tanhı derslennı çevıren, o zaman do-
çent olan hocamız Macit Gökberk
Aufklaenıng karşılığı olarak Avdın-
lanma sozcuğunu onermıştı O gun-
den gunumuze bu sozcuk Turk felsefe
dılıne > erleştı Almancada bu sozcuğu
ılk olarak Kant kullanmıştır Insanlı-
ğın henuz aydınlanmış olduğuna ınan-
madığı ıçın. gerçek anlamıyla bır a\-
dınlık çağına henuz gelınmemış oldu-
ğunu görduğu ıçın. ama avdınldnma-
ya başlamış olan. bu >ola gırmış olan.
ıçınde bulunduğu çağa \ydınlanma
Çağı demıştır
"Dünya Nurttaşlığına \onelik E>-
rensel Bir Tarih Için Duşunceler"
(1784)yaasının3 onermeMnde şunla-
n söyler Kant "Doğa insana aklı \e
akla dayanan istenç özgurlüğunıi >er-
mekJe, hayvattsal varlığının otesindeki
her şeyi kendisinin yapmasını istemiş-
tir." Aynı >azının 7 onermesınde de
şunlandılegetınr "İnsaniçinenbuyuk
sonın evrensel adalet v aptırumnı uvgu-
layacak, adaleti sağlayacak bir yurt-
taşlar toplumuna ulaşmaktır. Oİgun,
yetkin bir vurttaşlar \asası kurmak so-
nınu. devletler arasındakı \ asai ilişkiler
sonınuna bağlıdır ve bu ikincisi olma-
dan birincisi de çözulemez. Sa>aşlar ve
bunlarm yıkıntıları. sonunda, devletleri
bir uluslarderneğındebirleşmeyezor-
lar. devletlerarası düşmanlığı kaldırıp
ilişkjleri duzene sokacak bir 'denge ya-
sası' bulmaya zorlar. Böylece insanlar
"evrensel sı\asal guvenlık sağlayan
dunya yurttaşlığı sıstemını' kurarak
bir denge yasasını güçlendirmek zonın-
da kalırlar. Bu son adım. yani devletleri
birleşrirecek olan adım atüıncaya de-
ğin, insanlık daha pek çok sıkıntı çeke-
cektir."
İdealıst bır ınsan olmasına karşın
"boğazına kadar kötülük içine batmış
insan" dı>ecek kadar da gerçekçı olan
Kant boyle bır şeyın çok guç gerçekle-
şeceğının ve bıze çok uzak olduğunun
bılıncındedır De\letler butun guçlen-
nı ya>ılma tasanlan ıçın kullanıpyurt-
taşlann kafalannı oluşturma ve eğıt-
me çabalanna boyuna engel oldukça
bu >onde bır ılerleme beklenemez
Ama Kant, ınsanın bu durumdan bır
gun kurtulacağı, bır takım devnmler-
den geçerek ınsanhğın tum yetenekle-
nnın gehşeceğı genel bır dunya yurt-
taşlığı durumunun kurulacağı umu-
dundadır Her dev rımle ozu ozgurluk
olan Aydınlanma ÇekirdeğTnın daha
da gehşerek bır usttekı gehşım basa-
mağını nasıl hazırladığıru tanh bıze
gostenyor Işte Kant bu gebşme>ı, bu
ılerlemeyı doğanın bır ereğı olarak go-
rur Aydınlanma da, bağımsız duşun-
meyı engelleyen her turlu boyunduru-
ğu uzennden atmakla, kısaca ozgur-
lukleolur İnsan turunun aydınlanma-
sına engel olacak her şey ınsan doğası-
na aykındır ona gore, çunku bu, do-
ğanın bır belırlenımı olan ılerlemeye
aykındır Aydınlanma ve özgurlıik bır-
bınne koşut olarak gelışır İnsanın
onuruna uygun davranmayı sağla-
yacak olan da aydınlanmadır Aydın-
lanmaya engel olmak, ınsanın en te-
mel haklannı hıçe saymaktır Kant'a
gore Ama tanhtekı bu ılerleme ancak
tur ıçınde serpılebılır Tanhsel gelış-
menın de tek bır ereğı var ona gore. ın-
sanın ozgur bır kışılık olması İnsan
turunun ılerlemeye, ozgurluğe doğru
gelışmeve yatkınlîğını gosteren yaşan-
mış bır ıpucu olarak da Fransız Dev-
rüni'nı çıkış noktası olarak alır Kant
Gerçı Fransız De\nmı'nın kendısınde
bulmaz bu yatkınlığı, ama kamunun
bunu coşku ıle karşılayışını doğal hu-
kuk ılkelennın gerçekleşmesı deneme-
sı olarak kabul eder. kamunun bu coş-
kusunda ahlaksal ıyıye yatkınlığını
bulmuş \e bunun gıttıkçe yayıhp açıl-
dığına dıkkatı çekrruştır
Bencilleşen Avnıpa
Kant gıbı, Voltaire gıbı ınsan onu-
runu, ınsan ozgurluğunu sonuna dek
savunmuş daha bırçok fılozofları ye-
tıştırmış olan Avrupa'nın bır de 20
yuzyıldakı durumuna bakalım Al-
manya'da bır Hitier donemının yer al-
ması, Fransa'da. Sartre gıbı fılozof-
lann karşı çıkışlanna karşın 25-30 >ıl
once Cezayır'de hastanelenn bıle
bombalanması olaylanndan soz ede-
cek değıhm Insan haklannın gun-
demde olduğu şu son yıllarda bazı ul-
kelere karşı -orneğın Bosna olaylan-
davranışlanndan da soz etmıyorum
Bunlar dunyanın gozlen onunde olup
bıtıyor Benım sozunü etmek ıstedı-
ğım, bu olaylann arkasında yatan.
Avrupa'nın duşunce dunyasında olup
bıtenler
Son yıllarda kımı duşunurler. yazar-
lar Aydınlanma Felsefesi ne karşı çık-
maya başladılar Ne rastlantı' Bu ın-
sanlar globalleşmeden (kureselleşme-
den) soz edıyorlar, çeşıtlı kulturlenn
yan yana yaşamasından, çok kultur-
lerden sozedıyorlar, aynca kendılen-
ne, ozellıkle Av rupa'ya lumlık anyor-
lar Yırmıotuzyıloncesozuedılenbü-
tünleşme sozunun yennı globalleşme
sozcuğu alırken kulturlenn >an yana
yaşaması. her ulusun kendı kulturunu
gehştırmesı onenlen de gundeme geldı
Avrupalı nıçın kendıne ayn bır kım-
lık. kendıne ozgu bır kımlık anyor1
Bunun arkasındakı duşunce nedır1
Avrupalı kendını başkalanndan ayı-
rmak ıstıyor kanımca, kendı üstun-
luğunu kımsey le pay laşmak ıstemıyor
Bu arada bırtakım kavramlar da ele
alınıp eleştınlıyor. orneğın Avrupalı-
laşma. Batıhlaşma kavramlan gıbı
Butun bu eleştınlenn, onenlenn arka-
sındakı duşunce nedır
0
Her kultur
kendı ıçınde gelışsın onensının arka-
sında. başka kulturlere sa>gıdan çok
-gorunuşte o>le olsa da- kendı kımlığı-
nı koruma kaygısı. daha da onemlısı.
başkalannın da aydınlanması korku-
su yatıyor sanınm
Avrupa, Aydınlanma ıle doruğuna
varan uygarlığını kurabıldıyse. bunu
pek çok da kurduğu somurgelenne
borçlu Bugun kendı ıçıne kapalı kala-
cak olan Avrupa. butun uluslar uya-
nırsa kımı somurecek. nerede pazar
bulacak ve ustunluğunu nasıl sağlaya-
cak°
İnsan haklannın savunucusu Avru-
pa. bugun bu haklara gerçekten saygı
duyduğunu ılen surebıhr mP Gerçı
gorunuşte savunuyor, ama yalnızca
kendı çıkarlan soz konusu olduğunda
Çünku Avrupa, çok büyuk insanlar
yetıştırmış olmasına karşın, kendı dı-
şındakı ınsanlan ınsan bıle saymıyor
Oysa onemlı olan, ırk, cıns, renk, dın
aynlığı gozetmeksızın her ınsanı ınsan
olarak gormektır, ınsan olmanın gere-
ğıdır bu Başkalanna karşı bu aykın
tutum daha eskı Yunan'da başlamış
Yunanlı kendı dışındakılere barbar dı-
yor. yabancı anlamına gerçı, ama ya-
bansozudaha>akın buanlayışa Eskı
Yunan. demokrasının de beşığı sayılır
İÖ 5 yuzyılda yaşanmış bu donem
Demos-Kratos halk erklığı, halk ege-
menlığı demek, halkın egemen oldu-
ğu, yurttaşlann yonettığı devlet bıçı-
mı Ama yurttaş dı>e kabul edılen
>alnızca ozgur erkeklerdır, koleler, ka-
dınlar çocuklar bunun dışındadır,
yurttaş savılmazlar Kolelenn olduğu,
kadınlann aşağı gorulduğu. Yunan ol-
mayanın barbar savıldığı bır demok-
rası Etkılen gunumuze dek de surmuş
bu anlayışın Nobel Banş Ödullu
Churchill bıle 1 Dunya Savaşı sırasın-
da "Çanakkale'de zehirli gaz kullana-
bilirsiniz, Turkler insan savılmaz" dı-
yebılıyordu Gerçı sonradan Turkle-
nn, vıne kendisinin sozlenvle, 'İçlerin-
den dunyada ancak birkaç vüzyüda bir
gorulebilen bır dâhiyi çıkarabilecek"
guçte olduklanru anlamış ve 2 Dunya
Sav aşı sonunda "Atatürk sağ olsaydı,
dunyanın manzarası başka türlü olur-
du" demıştır Birkaç >ıl once bır Japon
vetkılı, "Atom bombasını asıl savaş
suclusu Almanya uzerinde denemediniz
de neden bizûn üzerimize attınız, çünku
bizi insan saymıyordunuz" derken ne
kadar haklıydı
Avrupa, Aydınlanma'nın bır yenne
geldı, ama butun dumaya yayılmaya
başladığını gorunce de Aydınlanma'-
> a karşı çıkmay a başladı kımı çev reler
Acı olan bızde de bırtakım çıkarcı. as-
lında guçsuz kımı "enteUerimizin" bu
duşuncelen ılencılık sanıp, uzennde
duşunme>e gerek gormeden hemen
benımsemelen
Ama hıç kuşkusuz Avrupa'da bu-
gun de ılencı a>dınlar. duşuncelen ıle
tum ınsanlıjn kuşatan aydınlarve filo-
zoflar var Orneğın bır Max Sdıeler
şunlan sovluyordu 20 yuzyılın ılk ya-
nsında Tanhte buv uk kultur çev relen
hep tek yanlı gelışmışlerdır, ama bu
tek vanlı gelışen yonlenn artık bır
denkleşmesı zamanı gelmıştır Sonsuz
sa> ıda gelışmelen ıçınde taşıyan ınsan-
hğın kendı volunu çızmesı de kendı
elındedır Bıre>, kendısı ıçın olan yolu
kendısı bulabıldığj gıbı. insanlık da
kendı ozune uygun olan yolu yıne ken-
dısı bulabıhr. bulmalıdır da Kultur
yaşamında hıçbır şey kendılığınden ol-
maz. kulturu yaratan şeylenn "ele alı-
nması" gerekır Gelmeİcte olan çağa
da "denkleşme çağı" dıyen Scheler'e
gore bu denkleşme, ınsan duşuncesı-
nın durmadan gelışmesının bır sonucu
olarak, bız ısteyelım ısteme>ehm, ola-
caktır Evrensel bır dunya felsefesi
doğmak uzeredır "Gerçek kozmopolit
bir dünya felsefesi oluş haiindedir; hiç
değilse bu hareket için bir temel oluş ha-
iindedir." Bu goruş Atatûrk'un dunya
goruşu ve onun evrensel kultur, tek
uygarlık. tek kultur anlayışıyla da
bağdaşıyor
__ 1950'lı yıllarda birkaç yıl İstanbul
Ünıventesı Felsefe Bolumu'nde oğre-
tım uyelığı yapmış olan Prof Joachim
Ritter de Ataturk Devnmı'nı ornek
olarak aldığı bır ıncelemesınde -Turk
Devnmı modebnde dunvanın her ye-
nnde gorulen- Avrupalılaşma sorunu-
nun Avrupa'nın da sorunu olduğunu
tam bır açıkhkla dıle geünr İstanbul"-
da olduğu yıllarda kendısıne asıstanlık
ettığım hocam Prof Rıtter'ın "Av-
rupa'nın sorunu olarak Avrupalılaşma'''
yazısından birkaç alıntı yaparak v azı-
mı noktalamak ıstıyorum "Amıpalı-
laşma ile" dıyor Rıtter,"Avrupa'nın
kendisi kendi tarihinin dışına çıkmtştır.
Avrupa'nın tarihi, Avrupalılaşma ile
birlikte veni bir anlamda dünya tarihi
haline gelmiştir. ^eryûzünü ve onun
halklarını kucaklayan bir dünya uygar-
lığı ve toplumu oluşmaya başlıyor. Bu
dünya uygarlığı içinde eski Avrupa da
öteki karaparçaları gibi bütünıin bir
uyesi ve bir parçası olarak yer alacak.
Avrupalüaşmadan kaynaklanan sorun-
lara ve görevlere karşı kapüarını kapa-
yan bir Avrupa, kendine ve Avrupalılaş-
ma sürecine girmiş halklarla ilişkide
ona duşen role karşı kendini kapatmış-
tır. Avrupalılaşmanın geleceğe uzanan
tarihi, Avrupa'nın ilerleyen tarihinin ta
kendisidir: kendi ozu içinde Avrupa'nın
Avrupalılaşma tarihine olan ilişkisi.
kendi geleceğinin tarihine olan ilişkisi
gibidir." Kendını kendısıyle sınırlavan
bır Avrupa çağdaş u>garlığı kendisi-
nin kurduğunu unutmaya hazırdır,
Rıtter'e gore "Bu Avrupa, duşunce
dünyasının büyüklerinin yarattığı olu-
şuma düşuncesizce davranır gibi gorü-
nüyor, sanki onun -şimdi ev rensel olmuş
olan uygariıkla Uişkisinde- üstlendiği
görevden haberi yok."
ARADA BIR
SELMA ERDAL Çevreci
Özkaynaklanmız
Nedır özkaynaklanmız'' Zaman zaman gazetelerde
yayımlanan banka ve şırket bılançolarının aktıf/pasıf bo-
lümunde yer alan taşınır/taşınmaz mal varhkları mı'
Sozunu etmek ıstedığım özkaynaklanmız boylesıne oz-
kaynaklar değıl Bır başka deyışle, akarsularımız. golle-
rımız, denızlerımız ormanlarımız tarım alanlarımız,
madenlerımız, ılıcalarımız/kaplıcalarımız, yeraltı ve ye-
rustu tum kaynaklarımız Ulkesını, doğasını, çevresını
duşunenlerın ılgı duydukları turden ozkaynaklarımız,
sozunu etmek ıstedıklerım
Ekonomık paket açıldığında nedense ulusça hepımız-
de bır umutsuzluk, bır endışe Eyvahlar olsun kı Mer-
kez Bankamız tamtakır, 70 sentımız bıle yok Dışa ba-
ğımlı ekonomı polıtıkalarımızın bır sonucu, dolara/mar-
ka bağlanmış umutlar, dış tıcaret açıklarımız Tum
derdımız, sıkıntımız, açmazımız, dışarıdan sağlanacak,
kaynaklar mı/kulfetler mı olduğu bılınmeyen taşıma
suyla değırmen dondurme çabaları Sonuçta da daha
çok saplanılan bır borç batağı, daha onlenemez gerı sa-
yıslar
lyı de, nerede bızım ozkaynaklarımız'' Neden ozkay-
naklarımızadayalıkalkınmayollarıdenenmıyor'Neden
tarlada pırınç aranıyor, evde bulgurumuz varken? Ne-
den dışa bağımlı montaj sanayılerıyle gerçek sanayıleş-
me gırışımlerını bırbırınden ayırt edemıyoruz9
Ve ne-
den, Batılının gelışmış sanayıının yan sektoru olmaktan
öte gıtmeyen bu qırışımlerı ıçın ozkaynaklarımızı goz-
den çıkarıyoruz' Orneğın, bırıncı sınıf tarım alanlarımızı
ovalarımızı (Kı ulkemız ıçın en bağışlanamaz karar, bı-
rıncı sınıf tarım alanlarının bulunduğu yeşıl Bursa
Ovası'nın talanıdır Ustelık bu talan, Ova Koruma Proto-
kolu'ne karşın yapılmış ve yapılmaktadır 1977 yılında
ımzalanan bu protokolle Bursa Ovası koruma altına
alınmıştı)
Zaman zaman kendıme sorduğum bır soru var Şu
nasıl akıl alacak bır ıştır kı, doğal yeşıl Bursa Ovası'nı.
Çukurova'yı ve daha nıce ovalarımızı yok edıp gunun bı-
rınde ekecek topraksız kalmaki Çımento ve demırden
bır Marmara Denızı oluşturmak, suyunu kırletıp balıksız
canlısız bır duruma donuşturmek1
Tarım alanlannı sa-
nayı bolgelerıyle yok ederken, sanayı kurabıleceğın yer-
lerde de tarım alanları oluşturmaya çalışmak (Guney-
dogu'da olduğu gıbı) Boylece bolgeler arası dengelerı
kurma duşlerıne dalmak Oysa doğanın dengesı bozul-
duktan sonra bolgeler arası denge mı kalır?
Evet, ozkaynaklarımız ovalarımız, akarsularımız, or-
manlarımız yenne devlet kasasında kalmayan 70 sente
kaygılandıkça, dovıze endekslı kalkınma planları yapıl-
dıkça kımselerın gozlen onları gormez oldu Oysa aç
kaldığımızda karnımızı yedı duvelın dovızı değıl, Konya
Ovası'nın buğdayı, Bursa Ovası'nın sebzesı-meyvesı
doyuracak, ama bunları duşunen kım'
GeçenöHazıran, Dunya Cevre Gunu ydu Tumçevre
dostlarımız ozkaynaklarımızı lyı bılırler Ama ılgısızyet-
kılılereanımsatalım
özkaynaklarımıza, doğanın bıze sunduklarına sahıp
çıkalım, verımlı kullanmasını bılelım Umut, yabancıya
el açmada değıl, ozkaynaklarımızdadır
TARTIŞMA
Sanatı sevgiye dönüştürmek
K
ulture, sanata,
sanatçıya
saldınldığı.
yazarlanmn,
bıhm
adamlannın,
aydınlann oldurulduğu.
yakıldığı bır ulkede heykel
yasaklamak gıbı ılkel bır olaya
şaşmamak gerekır
Kultursuzleştırme çabalanna
v e erozyonuna her geçen gun
venısının eklendığı. ınsanlann
okuma, bılgılenme. ızleme
gereksınmelennın çeşıtlı
yollarla ve hatta ıstıkrar
paketlenyle engellendığı bır
ulkede. heykel > asaklamak gıbı
bır olaya şaşmamak gerekır
Amaca ulaşmak ıçın her aracı,
her turlu yasaklayıcı gucu
kullanan, sanatı toplum ıçın
değerlı kılan ozgur duşunce ve
denemelennden habersız olan
bu sığ duşuncenın heykel
yasaklamak gıbı bır
dav ranışına şaşmamak gerekır
Sanatı sev gıye donuşturen.
yaşamı guzelleştıren. bu
duyarlıhğa kayıtsızlığı gunun
gereğı, nesnelen değen ıle değıl
de fı> atıyla ortay a koyan,
tuketme tutkusuy la kendınden
geçen. yukselen ınsan tıpının
kırlettığı bırçevrede. heykel
yasaklamak gıbı ılkel bır
davranışa şaşmamak gerekır
Şaşırmak ıçın geç kalındığı
apaçık ortadadır Kulturel
>aşantımıa da ıçıne alan bu
karartı her geçen gun bıraz
daha artmaktadır
"Böyle sanata tükürürüm ben"
dıvenler, topluma tutulan o
aynada ne yazık kı kendı
yuzlenne tukurduklennın
farkında değıllerdır
Orhan Tükylioğlu
PENCERE
KADIKÖY İKİNCİ SULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
1994 13'Vesayet
Kadıkoy Yeldeğırmenı, Karakolhane Cad Yeşıla> Sok 2 17
adresında ıkamet eden \\m Tekben ın akıl hastalığı nedenı ıle vesa-
yet altına alınmasına \e kendısıne Acıbadem Cad Ahududu Sok
Emre Apt Kuçukçamlıca L skudar adresınde ıkamet eden oğlu
HüseyınAsım Tekben ın vaM ıa\mınt karar \s.nldı Ilan olunur 2"<
6 1994
Ba^ın 7488
ISTE BU HAFTANIN von'U!
MHP'NIN^TRANSFER LISTESI
MHP'nin iktidar hesaplan... MHP'ye "giden" işadamlan... ANAP, DYP,
BBP'nın MHP eğilimindekı milletvekilleri kımler, hangılerı yuvaya donuyor?
• Refah Partisi Müslümanları
dininden etti. istanbul'da di-
nini değiş-
tirmek için
kiliselere
başvuranla-
rın sayısı artı-
yor • İlk res-
mi göz altı
lcaybı: 24 Şu
bat 1994'te g
zaltına alınan
fakültesi öğrencisi
Cüneyt Aydınlar Em-
niyet'in kabul ettiği ilk "resmi" kayıp
• Herkes KİT'leri vuruyor! Emek-
li maaşlarını ödeyemeyecek duruma
gelen SSK son çareyi
(İT'lere yüklenmekte
buldu • Radyo-tele-
vizyon: Yayınlarda
frekans karmaşası •
Okmeydanı: Ba-
kanların "rant"
savaşı! • Dil:
Türkçe'deki kar-
maşa nasıl çö-
zülecek? •
TURKSAT: Kriz,
"milli uyduyu" da yedi • Alev Alatlı
her hafta yön'de : "Hesaplaşma
Zamanı"
P A Z A R B A Y I N I Z D E
Meclis Başkanı
"Yetkili Merci"
Meclıs Başkanı HüsametUn Cindoruk hukukçudur;
Başbakan'ın malvarlığının "tıcarı sır"olduğunu vearaş-
tırılamayacağını soyleyenlere yanıt verdı
"- Sıyasetçının tıcarı sırrı olmaz Başbakan'ın ticari
sırrı varsa ıstıfa etmelıdır "
Turkıye ne hale duştu?
Başbakan'ın malvarlığını "tıcarı sır" kapsamına so-
kan kafalar, hastalığm derın koklerını sımgelıyorlar.
"Muz cumhurıyetı"ne donuşmekteyız
Meclıs bu tehlıkelı gıdışı onleyebılecek mi?
14 temmuzda goreceğız
•
Sayın Cindoruk, 14 temmuzda, parlamentoyu Başba-
kan'ın malvarlığına ılışkın 'gundem'le topluyor, ancak
Meclıs Başkanı'nın gorevı bununla bıtmıyor, 3628sayılı
yasanın gereğını yerıne getırmekle yukumludur
3628 sayılı yasa "Mal Bıldınmınde Bulunulması, Ruş-
vet ve Yolsuzluklarla Mucadele Kanunu"öur Bu yasa-
nın uygulanmasına ılışkın 10 8 1990 tarıhlı bır de "yonet-
melık" var
Yasaya ve yonetmelığe gore,
1) Bakanlar Kurulu uyelerı 3628 sayılı yasanın 2'ncı
maddesıne gore mal bıldınmınde bulunmak zorunda-
dırlar
2) Malvarlığında onemlı bır değışıklık olduğunda bir
ay ıçınde ' yetkılı mercı' ye bıldırılecektır (Madde 6)
3) Mal bıldınmınde bulunan Bakanlar Kurulu üyesı,
'Kendısıne, eşıne, çocuklarına aıt bulunan taşınmaz
mallan, para, hısse senetlen ve tahvıller ıle altın, mu-
cevher ve dığer taşınır mallan, hakları, alacaklan ve
gelırlerıyle bunların kaynaklan, borçları ve sebeplen"n\
açıklayacaktır (Madde 5)
4)Malbıldırımının verıleceğı "yetkılımercı"-Bakanlar
Kurulu uyesı ıçın- Buyuk Mıllet Meclısı Başkanlığı'dır
(Madde 8)
5) Gerçeğe aykırı bıldırımde bulunan kışı alb aydan uç
yıla kadar hapıs cezasına çarptırılır (Madde 12)
6) Haksız mal edınen mal kaçıran ve gızleyen, uç yıl-
dan beş yıla kadar hapsedılır (Madde 13)
7) Mal bıldırımınde bulunulması hakkında yonetmelık
'Mal Bıldırımlerının Karşılaştırılması' başlığı altında
Meclıs Başkanlığı naşu gorevı yukluyor "Yenıveekbıl-
dırımler, yetkılı mercıler tarafından daha oncekı bıldı-
rımlerle karşılaştırılır Yapılan karşılaştırma sonucunda
gerçeğe aykın bıldırımde bulunduklan veya haksız mal
edındıklen, kaçırdıkları veya gızledıklen anlaşılanlar
hakkında 'yetkılı mercıler ce Cumhurıyet Başsavcılıkla-
rına suç duyurusunda bulunulur " (Madde 18)
Bakan ya da Başbakan Tansu Çlller ın Meclıs Baş-
kanlığı na verdığı mal bıldınmlen uzerinde boyle bır ın-
celeme yapılmış mıdır?
"Yetkılı mercı ' -eğer bugune kadar yapılmamışsa-
yasanın gereğını yerıne getırmek zorundadır
•
3628 sayılı yasa ışı sıkı tutmuş kamu hızmetı gorenler,
seçımle ışbaşınageçenlerın 'malbıldınmlen"ruşvetve
yolsuzluklarla mucadelenın gereğı sayılmış, ama, ka-
nun uygulanıyor mu
9
Kanunlar uygulanmak için çıkarılırlar
Yasaların kâğıt uzerinde kaldığı bır duzende hukuk
devletı bır yana, kanun devletını ara kı bulasın
1
Boyle
ulkelerde Başbakan ın malvarlığı "tıcarı sır' sayılır, sı-
yasal ahlak sırra kadem basar, tıcaret ıle sıyaset bırbırı-
ne karışır devlet çıkıta muz cumhurıyetıne donuşur
Muzu soyarlar ve yerler
"MÜSLÜMAN KAMUOYUNA"
Belgeler, tanıklıklar ve değerlendırmelerle Sıvas
Katlıam Oncesı Sıvas ta muslurnan kamuoyu'na dağıtılan
bıldırı Azız Nesın'ın "tahnk" eden konuşmasının tam
metnı "Necıp Turk basını" kaüıamı nasıl değertendırmıştı''
Express'ın soruşturması 2 Temmuz Sıvas ne hattriaüyor'' .
Ataol Behramoğlu ndan Izmet Özel e yanıt "Sıvas göklennde
emperyalızm sancaklan' Azız Nesın "Aydınlar ah-vah
edebıyatı yaptı" Uğur Cankocak "Katıl ıktıdar ya da
ıktıdarsızlığın ıktıdan Orhan Alkaya Metın Atttok'u yazdı:
"Bıraksalar yenı bır şııre başlayacak gıbı" Alı Ri2a Dızdar
"Idamlarını ıstememelıyız" Madımak'tan kıl payı sağ kurtulan
Mehtap Yucel "o gun"u yazdı Sıvas neresı Sıvaslı kım
9
"Yangın yen Sıvas kıtabının yazan Zekı Coskunun araştırması ..
Ve Derya Kuzulan'nın Sıvas'ı
TURKİYE'DE AHLAK KRIZI Enıs Baturun kalemınden.
"SOL, SOSYAL DEMOKRASI, SOL KULTUR VE 90'LARIN
SPYASI TRENDI' Hayrı Kozanoğlu yazdı GURUN'UN GIDIS),
KESKIN'İN GELİSİ Tıyatrocular Express'e değerlertdırdı .
JİM MORRİSON 23 Olum yıldonumunde Rock'ın
Rımbaud'su
E PRESS
Bu cumartesi we her cumartesi bayilerde
» UÇ AYLIK DERGI • SAYI : 10 • TEMMUZ 1994
İSTANBUL
Nasıl Yaşıyor?
ORTULU KADIN KİMÜĞ1 Aynur llyosoglu
İSTANBUL D\ GUNUBİRLİK TATİL Ayban Aktar
SUSUZLUK VE MİZ.\H Ayşe Öncu
bTA\BLL UN Sl\E.VL\ SERL'VTNİ Zeynep Tul Akbal
PLTBOL BİR POLİTİZASYON ARACI Dentz Gökçe
TOPLUMSAL KONUM VE ÇEYİZ Mübeccel Kıray
İSTANBLL DA KOPEK CEMAATİ Can Kozanoğlu
BOZtL\\ AGlZTADI Tuğrul Şavkay
BU ŞEHİR BİZE UZGUN " Lattfe Tekırt
AL1Ş\-ERİŞ MERKEZLERİ SOSYOLOJÎSl Aydm Uğur
DİL TINISI ECNEBİLEŞÎRKEN Tomns Uyar
KOPRLDEN GEÇTİ İSTANBLL Ara Guler - Attılâ llhan
Bl\BİR AYASOFYA Samıh Rıfat
YUZYIL ONCEKİ DEPREM Afife Batur
EMEK Sl\E\IASI Gokhan Akçura
\L\HŞERİM YAŞAYAN ŞEHİR Necdet Sakaoglu
DESTAN GEMİLER Eser Tııtel
Ekslk Sayılartçln İjnh \ ıkh >ıldız Sjravı \rabauUr Daıresı
Ulrhınıs H \\ ın M>-m l!ts.ık a, |ST\NBI L Tel (.21 2) 22" 3^ 33
U ç A Y L I K İ S T A N B U L D E H G İ S İ T » « I H V A K F I Y A V I