Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3TEMMUZ1994PAZAR
14 KULTUR
22. ULUSLARARASI İSTANBUL MÜZİK FESTİVALİ
TürkmenlerdenhalkdanslanKültür Servisi - 22. Uluslara-
ras tstanbul Festivali çerçevesin-
de yann Aya Irini, İTÜ G Amfısi
ve Açıkhava Tiyatrosu olmak
üzere IstanbuTda üç ayn mekan-
da çeşitli etkinlikler gerçekleştiri-
liyor.
50 yıllık köklü bir geçmişe sa-
hip Tûrkmenistan Halk Danslan
Topluluğu. festivaldeki tek göste-
risini yann saat 21.30'da Açıkha-
va Tiyatrosu'nda sunuyor.
Türkmenistan'ın yanı sıra Fin-
landiya, îsveç, Danimarka. Al-
mânya, lsviçre, Yunanistan, Çe-
koslavakya, Hindistan, Japonya
ve Afrika ülkelerinde de pek çok
gösteri yapan Tûrkmenistan
Halk Danslan Topluluğu, kuru-
luş tarihi olan 1942 yıhndan bu
yana kendine özgû sanat tarzı,
canlıliğı ve profesyonelliği ile ûn
kazandı. Topluluk, Türkmen
koregrafisinin yeniden doğduğu ve
yitiribniş dans geienekkrinin yeni-
den hayat buMuğu bir laboratu-
var" olarak nitelendiriliyor.
Tûrkmenistan Halk Danslan
Topluluğu'nun koregrafisinin te-
melini, Tûrkmen haflc yaşamının
gelenelderi oluşturuyor. Danslar-
da, kadınlann sûzûlür gibi yürü-
yüşleri ile erkeklerin ateşli karak-
teri ile hızü hareketlerinin vurgu-
lanarak açığa çıkmasına özen
gösteriliyor.
Tûrkmenistan Halk Danslan
Topluluğu, topluluğun sanat ya-
şamına önemh yenilikler getiren
Boyko, tsrailov, Smelanskiy ve
Niyazov gibi koregraflarla çahşı-
yor. Topluluğa. özgün halk mü-
ziği parçalannın yanı sıra çağdaş
Tûrkmen bestecilerinin yapı-
tlanru da içeren repertuvanyla
Türkmenistan Devlet Halk
Danslan Orkestrası.eşlik ediyor.
Tûrkmenistan Devlet Halk
Danslan Topluluğu'nun yönet-
meni, Türkmenistan'da "Halk
SanatçtsT' unvanına sahip Ah-
med Pursiyanov. St. Petersburg
Bale Okulu'nda eğitim gören
ünlü sanatçı, bir sûre Mahtımguli
Opera ve Balesi'nde solist dansçı
olarak çalışüktan sonra Türkme-
nistan Halk Danslan Toplulu-
ğu'nda görev almış.
Kostûm ve dekorlannı G. Ga-
garina'nın hazırlacuğı Türk-
menistan Halk Danslan Toplu-
luğu, İstanbul Festivali çerçeve-
sinde koregrafılerini H. Kıiicov,
S. Karahanova ve B. Kociev'in
ûstlendiği, özgün "Benim Türk-
metdstanmı", "Piale", 'Habcı
Kadm", "Ka Oyunlan", "Çoban-
lar", "Kuyruk Tuttu", "Bagir
, 'tki Ağaç", "Kepçdek",
• Türkmenistan Halk Danslan
Topluluğu "Tûrkmen koregrafisinin
yeniden doğduğu ve yitirilmiş dans
geleneklerinin yeniden hayat bulduğu
bir laboratuvar" olarak
nitelendiriliyor.
50 yıllık kökiü bir geçmişe sahip Türkmenistan Halk Danslan Topluluğu, festi\aldeki tek göste-
risini yann saat 21.30'da Açıkhava Tiyatrosu'nda sunuyor. Genç Rus solistleri (yanda).
"POav", "BetacT, "Pamir
DansT, "Derya", "Leyla", "Bir-
denbire" adb parçalara dans ede-
cek.
James Crabb'ın akordeonu
Bu yılki Uluslararası tstanbul
Müzik Festivali'nin ilginç ko-
nuklanndan biri de akordeonuy-
la yann akşam saat 19.00'da İTU
G Amfîsi'nde müzikseverlere
Scariattf den Messiaen'e dek zen-
gin bir müzik şöleni sunacak sa-
natçı, James Crabb.
Kopenhag'daki Danimarka
Kraliyet Müzik Konservatuan'-
nda ünlü akordeoncu Mogens ö -
legaard üe eğitim gören James
Crabb, bugûne dek Hollanda'da
düzenlenen Gaudeamus Yorum-
cular Yanşması da dahil olmak
üzere pek çok uluslararası yan-
şmaya katıbnış ve 1989'da Sir Ja-
mes Caird Vakfi Enstrümentalist
ödülü'nü almış. 1991 yıhnda
Carl Nielsen Müzik Bursu'nu ka-
zanan James Crabb, Middleburg
Festivali, Amsterdam'da dü-
zenlenen ISCM Uluslararası
Müzik Haftası ve iki yılda bir dü-
zenlenen Brisbane Festivali'nde
resitaller Yermiş,. özellikle
Iskandinav ülkelerinde tanman
sanatçı, şu sıralar Sir Harrison
Birtwistle ile gelecek yıl Glynde-
bourne Tounng Opera tarafın-
dan seslendirilecek olan yeni ope-
rası "The Second Mrs. Koog"
üzerinde çahşıyor. Crabb, özel
yapılmış bir Pıgini akerdeonu ile
çahyor.
James Crabb,, yann akşamki
resitalinde Tatar besteci Sofia
Gubaidulina'mn "De Profundis"
adlı yapıtmı, Domenico Scarlat-
ti'nin K. 146 sol majör, K.9 re
majör ve K. 159 do majör sonat-
lannı, çağdaş tskandinav besteci
Svend Aquist'in "Saga GecesT'ni,
Olivier Messiaen'ın "tsa'nın Do-
ğumu'ndan tki Bölüm". Dani-
markalı besteci Vagn Hoimboe'-
nun bir sonatını, Mozart'tan "An-
dante, fa majör" ve yine Dani-
marka"nın çağdaş bestecilerinden
Per Norgaar'dan "Anatomik Sa-
fari"yi seslendirecek.
Fesüvalın bu yılkı etkinlikle-
rinden "Genç Solistler DinsT
çerçevesinde ise, vann akşam
saat 19.00'da Aya Irini'de Genç
Rus Solistleri yer alacak. Genç
Rus Solistleri, piyanistler Katya
Menshikova, Dima Demyashkm,
Katya Ivanova, kemancılar Pavel
Sedov, Rodion Petrov, vıyolonsel-
cı Danila Ivanov, flütçü Jenya Ya-
kovlev ve trompetçi Tatyana Ari-
Festivalin ilginç konuklaruıdan biri de akordeonuyla zengin bir müzik şöleni sunacak James Crabb.
nina'dan oluşuyor. Genç Rus So-
listleri, konserlerinde Rahmani-
nof, Platonov, Mikail Glinka,
Şostakoviç, Rimsky-Korsakov ve
Çaykovski'nın yapıtlannı ses-
lendirecekler.
Genç Rus Solistleri, yaşlan 12
ile 18 arasında değişen genç yete-
neklerden oluşuyor: 18 yaşındaki
kemana Pavel Sedov 1991'de
tngiltere'de düzenlenen bir ulus-
lararası yanşmaya kaülmış.
1978 doğumlu kemana Rodi-
on Petrov, 1993 yıhnda Genç
Müzisyenler Çaykovski Yan-
şması'nda Paganini'nin yapı-
tlannın en iyi yorumcusu ödülü
almış. Yine 16 yaşındaki trom-
petçi Tatyana Arinina, 1992
Genç Sanatçılar Asamblesi ile
bakır üfleme çalgılar uluslararası
gençlik yanşmasında ödûller ka-
zanrruş. 1981 doğumlu viyolon-
selci Danila Ivanov, 1992 Genç
Sanatçılar Asamblesi ve Rusya
Genç Yetenekler Yanşması,
1994 Genç Müzisyenler ve
Topluluklar4. Uluslararası Yan-
şrnası ve Mozart Yanşması'nda
çeşitli ödüller almış.
Genç Rus Solistleri'nin en
küçük mûzisyenlerinden biri ise.
12 yaşındaki piyanist Dima
Demyashkin 1994 Fin-Uygur
Halklan Yanşması'nda birindlik
ödülü kazanmış.
IlkTürk
filmi83
yaşında
ANKARA (AA) - Türk
sinema tarihi kaynaklan.
Türk sinemasının baş-
langıcını. 1914 yıhnda çekjlen
"Ayestafanos Abidesi'nin
Yıkıbşı" olarak gösterirken,
sinema yazan ve araştırmaa
Agah özgüç, 1911 yıhnda çe-
kihniş bir Türk filrnini ortaya
çıkardı.
Osmanh Sultanı 5. Reşat-
ın manasür ziyaretini konu
alan fıhnin, Yugoslav asılh
Osmanh uyruklu Manaki
kardeşler tarafından çekildiği
Agah Özgüç, bugüne ka-
dar ilk Türk filminin 1914
yıhnda Faat L'skınay tarafı-
ndan çekilen Ayestafanos
Abidesi'nin Yıkıhşı olarak
bilindiğini, ancak artık bu
bilginin geçerhliğini kaybetti-
ğini söyledi. Uzun süredir
1911 yıünda çekilen bir film-
den söz edildiğini, ancak
varhğının bugüne dek kanı-
tlanamadığını belirten öz-
güç, yaptığı araştırmalar so-
nucu fıhnin izini Makedonya
Sinemateki'nde bulduğunu
açıkladı. Fihnin 1990 yıhnda
Türkiye'de düzenlenen Ma-
kedonya Füm Haftaşı'nda
gösterildiğini behrten Özgüç
"Ancak Idmse durumun farkı-
na varmamış. Bunu öğreoince
fUmin varlığını bakanlığın bel-
gelerinden tespit ettik" dedi.
Özgüç, fıhnin yaklaşık 30
dakika uzunluğunda ve Os-
manh Slutanı 5. Reşat'ın ma-
nasür ziyaretinin konu alan
bir belgesel olduğunu behrte-
rek "Böylece 1914 yılmdan
önce de Türkiye'de film çekil-
diği kanıtlanmtş oluyor. Belki
daha eskUeriae de iİerde rast-
layabiliriz" dedi.
Özgüç, aynca Külrür Ba-
kanhğı'nın isteği üzerine
Türk sinema tarihinin kap-
samh bir araşürmasının yer
aldığı »80. Yıhnda Türk Sine-
ması" konulu bir kitap hazı-
rlandığını bildirdi. Kitabm
önümüzdeki günlerde piya-
saya çıkacağını ve iki bin adet
basılacağını behrten özgüç,
büyük boyutlarda yaklaşık
300 sayfa olan kitapta, 1911
yıhnda çekilen fihnin kare-
lerine, fıhnin çekildiği maki-
nenin ve Manaki kardeşlerin
fotoğraflanna da yer verile-.
ceği belirtti.
Şehir Tiyatrolan Genel Sanat Yönetmeni Erol Keskin:
Yaptıklcmmdcmsonradeğerlendhibnek isterim
TUNA ERDEM
Tiyatro sezonu sona ermiş olmasma
karşın, tstanbul Şehir Tiyatrolan, cadı
kazanı gibi kaynamakta. On yıldır kuru-
mun Genel Sanat Yönetmenliği'ni yapan
Gencay Gürün'ün, aleyhinde yürürulen
soruşturmanın selameti açısından görev-
den ahnıp, yerine vekaleten Erol Keskin'in
atanması ile başlayan. Yeni Yönetim ve
Repertuar Kurulu'nun açıklanmasıyla
alevlenen spekülasyonlar sürüyor. Gü-
rün'ün görevden ahnmasını Refah Parti-
si'nin sanat düşmanhğının yeni kanıtı ola-
rak yorumlayanlann kaygılan, Belediye
Başkanı'nın kendi kontenjanını kurum
içinden sanatçılar lehine kullanması Ue
şimdihk yatışmış görünüyor. Ancak ka-
falardaki soru işaretleri dağılmış değil. Bu
nedenle olup biteni aydınlatabihnek için
Şehir Tiyatrolar yeni Genel Sanat Yönet-
meni Erol Keskin ile konuştuk:
Yeni işiın, mesleğimin devamı...
- Gencay Gürün yaptığı açıklamada, açı-
ğa alınmasının nedemnin Refah Partili
Belediye'nin ideolojik görüşleri olduğunu
söyledi. Yerine sizin atanmamz da kamuo-
yunda Refah Partisi'ne vakuı olup ol-
madığmız sorusunu doğurdu...
İşin siyasal yanı ve idari çatışmalar
yanına ihşkin yorum yapmaya gerek
duymuyorum. çünkü böyle bir yükümlü-
lüğüm yok. Ancak her insanın uğraşı olan
mesleği ile ilintili yapısal oluşumlan
vardır. Modern antropolojiye göre in-
sanın mesleği onun ruhsal yapısını kimh-
gini ve kişiliğini belirler. Ben aktörüm ve
aktörlerin en büyük özeUiklerinden bir ta-
nesi de, yapacaklannı dinlemezsiniz.
yapüklannı görürsünüz ve yaptıklannı iz-
leyerek hüküm verirshıiz. Benim de mesle-
ğimin dışında bir göreve getirihnediğim
düşünülûrse bunun doğruluk payı daha
iyi anlaşıhr. Benim de dinamik, yapısal ol-
mayan bir oyunculuk anlayışun var.
Yaptığım şeylerden sonra değerlendiril-
mek isterim. Daha yapmadan şöyle ola-
cak böyle olacak demek güzel değil.
Vekalet sistemin gereği
- Peki istediklerinizi özgûrce yapabOece-
ğinize inanıyor musunuz?
İnançla iİıntisi yok bu işin. tnanç yapı-
sal bir yaklaşımdir dinamik bir yaklaşım
değil. Pıcasso 'Ben aramam bulurum' di-
yor. Sanatta ve sanatın yönetiminde de
aranmaz, bulunur. Bunun içjn devingen
ve dinamik olmak gerekir. Yöneldigim iş,
hiç durmadan yapmak, ûretmek ve bul-
maktır. Bana yardımcı olacak olan arka-
daşlanm, meslektaşlan mda öyle davra-
nacaklardır kanısındayım.
- Bu göreve getiriüşinizin bir ara çözüm
obnası, asü olarak atanacak kişinin daha
sonra belirtenmesi olası mı?
Benim konumum şimdilik geçicidir, ve-
kaletendir yani yerinedir. Kurumlarda bu
gibi işten uzaklaşmalar ve birinin yerine
ikame edilmesi, ya da son zamanlardaki
modc değimiyle alternatif ohnası sistema-
tik gereğidir. Alternatif sanıldığı gibi kar-
şıtı değil yerine ikame edecek olandır. Sizi
ikame ederler, başanh bulurlarsa da asü
olarak işinize devam ettirirler. Ama asb-
nda asü olması ya da vekaleten olması
önemli değil. Bundan önce bu işi vekale-
ten yapan bir sürü kişi var. Hamit Akınh,
yıllarca vekaleten yapü; Çetin Ipekkaya
kısa bir sürede olsa vekaleten yürüttü. Ha-
yati Asılyazıa başından sonuna kadar
vekaleten yaptı ve Gencay Hanım ilk altı
vardır, krizsiz tiyatro olmaz.
Adımı veya sanımı kullanmalan önemh
değildir ben adımı ve sanımı nasıl kulla-
nıyorum. Bu önemlidir. Yapacaklanmla,
yapabileceklerimle, tiyatro için kullanmış
olacağım kendimi, başka kimse için kul-
lanımş olmayacağım. Muhsin Ertuğrul
ustamızın söylediği çok önemli bir laf
vardrr 'tiyatronun sağı solu olmaz, iyisi
kötüsü olur.' Biz de iyisini yapmak zorun-
dayız.
- Belediye'nin kunımunuzun Lşk.vişine
müdahak etmesi mümkün mü? Şu ana ka-
dar bir müdahale ile karşüaşmadık. Bu so-
ruyu bana sormak doğru olmaz. İstanbul
yıhnda vekaleten bu görevi yûrüttü. De-
mek ki farketmiyor. Onemh olan iş yapıh-
yor mu yapıhnıyor rau?
-Bu kriz döneminin arlatılması için
adımzın kullanıhyor olması ihtimali yok
mu?
Bazı terimlen tiyatro denilen işlev alanı-
nda kullanmak yanhş tanımlamalara yol
açar. Kriz tiyatronun özünde olan bir şey-
dir. Tiyatro uyuşmalann değil çehşmele-
rin yeridir. Tiyatro ne okuldur, ne mabet-
tir. Topluma, bireye karşı tiyatro olarak
ihtiyaçtır başka bir işlev olarak değil. Bir-
şeyin yerine ihtiyaç değildir. Ne eğlence-
dir, ne eğitimdir, ne mabettir. Çelişkilerin
ve çauşrnalann çevresidir. Tiyatroda kriz
Belediyesinin sanat ve kültür daire baş-
kanı var. Şenol Demirözlü. Demirözlü'-
nün basında çıkan açıklamalannda ben
empozan bir tavır sezmedim. Demek ki şu
anda böyle bir şey söz konusu değil. Şu anı
bu-akın, yapüğı açıklamalar ileriye dönük,
proje ve taslak mahiyetinde olduğuna
göre gelecekte de böyle bir şey olmayacak.
Bu durumda bir takım ikircikliklerin içine
gırmek bana sorarsanız evham olur. Ev-
ham da giderek paranoya halini alır, sap-
lantıya dönûşür.
- Peki böyle bir müdahale olursa ne ya-
pacaksmız?
Böyle bir şey olduğu takdirde düşünü-
rüz. Aslolan dinamik tavırdır. Dinamik
tavır aynı zamanda Kemahzmin de
tavndır.
Atatürk'ün davranışlanna baktığunı-
zda dinamik olduklanru, hiçbır sabit şeye
saplanıp kalmadıklannı görûrüz. önce-
den behıienmiş basmakahp teorilerle iler-
lemez, olaylara göre yeni teoriler söz
konusudur.
Atatürkçü düşünce nedir diye tartışıh-
rken ortaya çıkan en belirgin özelhk,
problemin ortaya çıkmasının ardından
anında alınan tavırdır. Bırakın siyasetteki
yansımasını, tiyatroda yapılan da zaten
budur. Dünyamn en iyi repartuannı
hazırlarsınız, yola çıküğıni2 vakit. herşey
değişebihr. Tiyatroda bir prensip vardır:
Geçmiş değiştirilemez, gelecek bire bir ta-
sarlanamaz. Tiyatro şimdi ve burdadır.
Sahnede o an yaptığınızdır. Bu yüzden
aynı oynunu her gece her gece oynayaya-
bıliyoruz. Çünkü hiç bir zaman aynı oyun
değildir. Aynı oyun olsaydı hepimiz
çıldınrdık.
Tiyatro zor yolculuktur
- Gencay Gürön ile ilgfli mûfettiş rapo-
runda sanatçılarm büyük çoğunluğunun
kendisimn yönetiminden rahatsız olduğu
söyleniyor. Sizin böyle bir rahatsızhğuuz
var mıydı?
Benim, rahatsızlığımın olup olmaması,
tamamen kişiliğimle ilgilidir. Çelişkili ol-
duğurauz noktalar. tartıştığımız zamanlar
mutlaka olmuştur. Hiç bir sorun yoktu
çok iyi anlaşıyorduk demek de inandmcı
değildir, taban tabana zıttım demekte
öyle. Benim mesleğimi yapmama bırakın
Gencay Hanım'ı ben bıle engel olamam.
Ortamın huzursuzluğu da önemh' değildir
çünkü tiyatro çelişkidir. GencayHanun'la
ilgili sorunlar idari düzeyde sorunlardır
bunun benimle, işimle ilgisi yok Ama zor
yolculuktur tiyatro, ister ben olayım ister
başkası olsun başında zor bir yolculuktur.
- Nasıl bir yönetim çİ2gtsi izlemeyi düşü-
nüyorsunuz?
Genel sanat yönetmeni mevkii birebir
bir yöneticüik değildir. Kendisi gibi çah-
şanlara, daha iyi imkanlar sağlamak için
çahşmak zorunda kalan kişidır. Yaraüa
unsuıiar arasında kooardinasyon kur-
maktır. Kimse sanmasın ki Erol Keskin
genel sanat yönetmeni oldu aruk masa
başında oturacak. Kolay kolay masa ba-
şında oturmaz aktör. Elbette rol de ala-
cağım. Masa başında oturup kumandalar
venneyi tercih etmem hiç bir zaman.
Her sezon başında tiyatronun sanatsal,
çizgisi, politikası belirlenir. Bu yılki çizgi-
mizin üç aşağı beş yukan, kararlaştırdık.
Oyunlanmızın çoğu da, bu formda oyun-
lar olacakür. İnsanlığın en büyûk sorun-
sal evrensel bağlamda. insanın ikilenıi, du-
alitesi, kendi içinde yaşadığı ikihk, kendi
kendisinin tanıma, bilrne. kendi kendisiyle
tartışmadır. tnsanlar varlıklanrun ne-
denlerini araştırmaktadırlar. Çahşma-
lannuzın ekseni olarak bu sorunsah belir-
ledik.
Sıvas'ta ölenleri anma toplantısı
Kültür Servisi - Bodrum Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği,
yann saat 18.OO'de Sıvas olaylannda ölenlerin adına bir anma
toplantısı düzenledi. Şiir, ezgi, kaset gösteriminden sonra
Metin Kuzugüdenoğlu'nun konuşmasıyla devam edecek olan
toplantı, Belediye Meclis Salonu'nda isteyen herkese açık
olacak.
Tarihi çeşme restore edildî
KOCAELİ (AA) - İzmit Lions Kulübü'nce restore ettirilen
İzmit Kapanca Sokak'taki tarihi çeşme, törenle hizmete acıldı.
İzmit Eski Evleri Yaşatma Projesi(İZEYAP) kapsamında yer
alan çeşmenin açıhş töreninde konuşan Kocaeh Vahsi Kemal
Nehrozoğlu, tarihi eserleri korumanın herkesin görevi
olduğunu söyledi. Vah Nehrozoğlu, İZEYAP kapsamında
Kapanca Sokak'ta bulunan ve tarihi eser niteliğindeki 17 evin
restore edilerek yeniden değerlendirileceğini bildirdi. 1777
yıhnda El Hac Mehmet Ağa'nın harumı Zehha Hatun
tarafından yaptınlan ve şifalı su niyetine kullamlan çeşme,
define avcılannca tahrip edilerek kullanılamaz hale
getirilmişti.
İblis' şiir dergisinde bu ay
Kültür Servisi - 'İblis' adh şiir dergjsinin temmuz sayısı çıktı.
Özkan Mert, Hüseyin Avni Dede, Oğuz Özdem, Macit Eren,
Ruhan Mavruk, Mustafa Köz, Kağan Kök, Kubilay
Köseoğlu, Serim Yılmaz, Necla Işık, Yüksel Andız, Aliye
Özlü, Cengiz Şahin, Fehmi Gören, Haldun Çağlayan,
Mehmet Büyükışık, Ragıp Okumuş ve Burhanettin Kaya'nın
şiirlerinin yer aldığı dergide Macit Eren'in Mehmet Çetin'le
yaptığı söyleşi de yer ahyor. Mustafa Köz'ün "Şiir Üzerine
Aforizmalar" başhkh yaasının yer aldığı dergide aynca Roger
Vincent Small'dan çevirisini Emin Tannyar'ın yaptığı ve Paul
Eluard'dan çevirisini Kenan Gülbağ ile E. Gazi Erturan'ın
yaptığı birer şiir de okunabilir.
New York Oda Orkestrası
Türkiye'de
Kültür Servisi - New York Uluslararası Oda Orkestrası
Ayvahk, İzmir ve DidinVde bırer konser verecek. Orkestra, 6
temmuzda Ayvahk Amfı Tiyatro'da Türk izleyicisiyle
buluşacak. 8 temmuzda Didım Apollo Tapınagı'nda ikinci
konserini verecek olan konuk orkestra, 10 temmuzda İzmirli
sanatseverlerle birlikte olacak. Şef Arturo Dermoni'nin
yönetimindeki New York Oda Orkestrası, konserlerinde
Vivaldi, Haydn, Elgar ve Holst'un eserlerini seslendirecek.
Belçika'da Türk filmleri festivali
ANKARA(ANKA) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve
Belçika Krah 2. Albert'in himayelerinde, Belçika'da
düzenlenecek ve Türkiye'nin ekonomik, siyasi ve kültürel
yönleri ile tanıülacağı "Europalia 96-Türkiye Festivali" için
hazırhklar sürüyor. Festivalde gösterilecek Türk fılmlerinin
belirlenmesi için çahşmalara başlandığı ve 80-100 fılmlik bir
toplu gösterimin düzenlenmesinin planlandığı bildirildi.
İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı'ndan Hülya Uçansu, tüm
sinema örgütlerinden teklifler alnklannı, Türkiye ve Türk
ınsanıru tanıtıa yönü öne çıkan fılmlere ağırhk vereceklerini
söyledi. Festivaün Türkiye ile birhkte Türk sinemasının
taruümı açısından da önemli olacağını kaydeden Uçansu,
"Festivalde Türkiye, folkloruyla, müziğiyle, tiyatrosuyla,
tarihiyle, kültürüyle yani her yönüyle tanıtılacak. Festival
Türk sinemasının dışa açılmasında da önemli bir araç olacak"
dedi.
Mimar Sinan Üniversitesi'nde • <
yılsonu etkinlikleri
Kültür Servisi - Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar
Fakültesi öğrencilerinin bir yıl boyunca yapüklan tüm
çalışmalan yanndan itibaren 20 gün süreyle sergilenecek. Saat
16.00'da Kültür Bakanlığı Müsteşan Emre Kongar'ın açıhş
konuşmasıyla başlayacak olan etkinlikler, fakültenin
Acıbadem'deki merkez binasında, bina içi ve dışında bahçe
dahil tüm mekanlar kullanılarak gerçekleştirilecek. Etkinlikler
çerçevesinde 'happenning'ler, defıleler, Sinema-Televizyon
Bölümü'nün çahşmalan, tekstil bölümünün gösterileri yer
alacak, yurtiçi ve yurtdışında ödül almış öğrenci ve öğretim
elemanlanna onur plaketleri verilecek. Okul bahçesinde
fakültenin kültür komisyonunun düzenlediği bir sürpriz
etkinhk yer alacak. Sanata yapılan çirkin saldınlara karşı
Resim, Heykel, Seramik, İç Mimarhk, Endüstri Tasanmı,
Sinema TV, Geleneksel Türk El Sanatlan, Fotoğraf. Grafik,
Cam Anasanat Dalı öğrencilerinin birlikte oluşturduklan
yapıtlardan oluşan yanıt da bu etkinlikler içerisinde
izlenebilecek.
Felis Yayınları'ndan iki yeni kitap
Kültür Servisi - Felis Yayınlan okurlara iki yeni kitap sundu.
Bunlardan ilki, şair-yazar Mustafa Suphi'nin "Sonbahar
Düşü" adh yapıtı. Suphi kitabını şöyle tanımhyor: "Roman
veya öykü değil bu, her ikisinden de bir parça taşıyor ama. Her
şeyden önce bir anlatı, şiirsel bir anlatı: okurunu zorlayan,
soğuk ama cazibeli bir yolculuğa çıkaran...Sonbahar gjbi..."
Yayınevinden çıkan bir diğer kitap da Almanya'da yaşayan
Birsen Samancı'nın ilk kitabı olan "Günlerden Bir Gün".
Yazann uzun zamandır üzerinde çahşüğı öyküleri bir araya
toplayan kitapta okur, Almanya'da çahşmanın bir başka
boyutuyla karşılaşıyor.
Gülsûn Orhon'un sergisi uzatıldı
Kültür Servisi - Kadın Eserleri Kütüphanesi'nde 2 haziranda
açılan Gülsün Orhon'un "Kendine Ait Bir Oda: Virginia
VVoolf a Sayş" adlı enstalasyon sergisi temmuz sonuna kadar
uzatıldı. Kütüphanenin galeri kısrmnın içine yerleştirilen,
kadınlann kendilerini geliştirmeleri için gerekli olan 'oda'da
Virginia VVoolf un aynı adh eserinden tümceler yer ahyor.
Gülsün Orhon, 1969'da DGSA Heykel Bölümü'nde başladığı
sanat eğitimini Boston'da sürdürerek 1977'de Massachusetts
College,of Art'tan mezun oldu. 1980-90 arası öğretmenhk
yaparken aynı zamanda seramik atölyesi de çahşüran sannatçı,
1992 ve 1993 yıllannda Kuzguncuk'ta iki ayn konutta
yerleştinne çalışması yapmıştı. Sanatçının son sergisi,
çarşamba ve pazar günleri dışmda her gün kütüphane sergi
salonunda izlenebilecek.
'Avrupa ve Tûrkîye'de Yazın'
dergisinde Sıvas
Kültür Servisi - İki ayda bir yayımlanan "Avrupa ve Türkiye'de
Yazın" dergisi temmuz sayısının ağırhk konusunu geçen yılki
Sıvas katliamı oluşturuyor. "Sıvas'ı Unutmamah" başhğı
alünda çeşith yazarlar, İconunun değişik yönlerini irdeliyorlar.
Erdoğan Aydın, "Sıvas Katliammm İdeolojik Boyutu", Engir
Erkinerise "Sıvas'tan Sonra Düşünmek" başhkh yazılanyla
konuyu incehyorlar. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel
Başkanı Murtaza Demir, derginin sorulannı yanıthyor. Asmı
Bezirci. eşiyle yapılan söyleşiyle, Behçet Aysan ve Metin Alüok
da şiirleriyle amhyor. Dergide aynca Alaeddin Şenel'in "Dokuz
Canh Alkyoneus: Gerçek, Düşsel ve Dinsel Topluluklar" adh
incelemesi, Emin Karaca'nın "Türkiye Komünist Hareketinde
İz Bırakanlar" yazısının üçüncüsü, Fakir Baykurt'un "Başkaya
ölçütü" adh yazısı da dergide yer ahyor. Prof.Dr.Server TaniÛi,
Louis Bazin'in "Türk DUinin Yayıhşı"nın çevirisini okurlara
sunarken, Müştak Erenus ve özgür Savaşçı de şiirleriyle bu
sayıya katıhyorlar. Türkiye ile birhkte Avrupa'nın çeşith
ülkelerinde de dağıtılan derginin 61. sayısında aynca Hasan
Çakır, Can Yoksul, Mustafa Düzgün ve Tamer Çağlayan'm
yazüan yer ahyor.