28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 MAYIS1994 CUMARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER SınırötesiTelevizyon Sözleşmesiaçısından Veni radyo-televizyon kanunumuz. pek çok çelişkiler. yanlışlıklar. eksiklikler. tercüme hataları ve Türkçe hatalan içermektedir. Bunlar üzerinde kapsamlı olarak durmaya gereksinim vardır. CEM PEKMAN Marmara Üni. İletişim Fakültesi Y eni Rad\ o-Tele\ izyon Kanunu "Radyo >e Te- levizyonJarın Kunıiuş ve Yayınları Hakkında Ka- nuıi" (RTK). 20 Nisan 1994 tarihli Resmi Ga- zete'de yavımlanarak yüriirliiğe girdi. Tiirkiye'nin gündemini oluşturan öbür konulann daha baskın gelmesi nedenijle, bu kanun kamuoyunda ge- rektiği ölçüde yoğun ve çok yönlü ola- rak tartışılmadı. Ancak. ülkemizdeki elektronik medyanın geleceğıni belir- leyen bu metnın, enine bo\ una tartışıl- masında, bu tartışmanın kanunu uy- guJayacak olan Radyo-Tele\ izyon Üst Kurulu'nun çalışma gündeminde bir an önce yer almasında sonsuz ya- rar vardır. Bu yaada. konuya. genellikie göz- der kaçınlan bir açıdan bakmak isti- yorum: RTK"nin hazırlanışı sırasında Türkne'nin I992"dc imzaladığı ve ya- kınlarda TBMM'de onavlanan Avru- pa Sınırötesi Televizyon Sözleşmesi'ne (ASTS) bağlı kalındığı, bu sözleşme- nin ilkeleri ile uyum içinde olunduğu. hem ilgüilerce açıklandı hem de kanun metni içerisinde vurgulanmakta. Peki bu ASTS nedir. ne gibi ilkeier getir- mekte. ne gibi kurailar koymaktadır? Daha da önemlisi, bizim kanunumuz. ASTS ile gerçekten uyum içinde mi- dir° ASTS'nin ne olduğunu aşağıdaki üç paragrafta özetlemeye çahşalım: 1) ASTS, televizyon yayınlannı. bunlann da sınırötesi nitelikte (sözleş- meye taraf bir ülke kaynaklı olup. öbür taraf ülke ya da ülkelerde izlene- bilen) olanlannı düzenler. Sözleşme'- nin amaa. sınırötesi televizyon yayın- lannın sözleşmede belirlenen ortak kurailar çerçevesinde yapılarak taraf ülkeler arasında serbestçe "dolaşabil- mesT'dir. 2) Sınırötesi televizyon yayınlannın Sözleşme'ye uyumunu sağJamak yayı- ' nın kaynaklandığı ülkenın sorumlulu- ğundadır. Her taraf ülke. sözleşme ku- rallannı uygulamak için gerekli yasal düzenlemeleri yapmak ve uygulamak- la yükümlüdür. 3) Sözleşme'nin 4. maddesi uyannca taraflar "haber alma ve ifade özgürlii- ğiinü, Avrupa İnsan Haklan Sözleş- mesi'nin 10. maddesine uygun biçimde sağlamak ve sınırları dahilindc. ASTS kurallarına uyan yavınların alınmasmı garanti etmek ve yeniden yayınJanması- nı kısıtlamamakla yükümlüdür." Yukanda özetlenen çerçeve içinde işleyen ASTS. görüldüğü gibi televiz- yon yayınlannı sınırlamak için değil, sınırlardan kurtarmak için hazırlan- mıştır. Dolayısıyla içerdiği ilke ve ku- railar. Avrupa genelinde ortak bir standartlar bütünü oluşturup. ulusla- rarası televiz\on yayınlannın buna göre serbestçe yapılmasını. iletilmesi- ni. izlenmesini sağlama amacına yöne- liktir. Reklam konusu Şimdi ASTS ile RTK'nin uyumlulu- ğu sorununa gelelim: RTK'nin Yayın Iİkeleri başlıklı ikinci bölüınündeki bir kısım ilkeier. reklamlarla ilgili kurailar (m. 19-22). sponsorlukla ilgili 23. mad- de ve düzeltme ve yanıt hakkı ile ilgili 28. maddenin bir bd'lümü, ASTS'den alınmıştır. Ancak bu yapılırken. ASTS'nin bu ilke ve kurallan sınıröte- si telev izy on y ay ınlan için getirdiği göz ardı edifmiş ve bunlar RTK'ye tüm radyo ve televizyon yayınlannı düzen- ler biçimde uyarlanmıştır. RTK'nin en belirgin çelişkilerinden biri budur. Gerçi. ASTS'nin ilke ve kurallannın elektronik medya açısından genel an- lamda belirleyici olması gereken ulus- lararası standartlar olduğu hakh ola- rak ileri sürülebilir. ancak bazı teknik ayrıntılaragirildiğindeöncelikle radyo ve televizyon. sonra ulusal ve uluslara- rası televizyon yayınlan arasında bir aynm yapmanın gerekli olduğu orta- yaçıkar. Orneğin. ASTS'den RTK'ye aktan- lan televizyona özgü reklam kural- larının bir radyo yayınında nasıl uygu- lanacağı başlı başına birsorundur. Reklam konusuna değinmişken, RTK'de bu konuda yapılmış yanlış- lıklar üzerinde de durmalıyım: Rek- lamlarla ilgili kurallann (m. 19-22) ta- mamını ASTS'den alan RTK. bunu yaparken özellikle ASTS'nin 14. mad- desinde düzenlenen "reklamların yer- Jeştirilmesi"konusunda vahım hatalar yapmıştır. Yeni radyo-televizyon kanunumuz. burada değinilen hususlar dışında pek çok çelişkiler. yanlışlıklar. eksiklikler. tercüme hatalan ve Türkçe hatalan içermektedir. Bunlar üzerinde kap- samlı olarak durmaya gereksinim var- dır. Bu yazının sınırlan içinde şimdilik birkaç not düşmekleyetinelim: RTK'- de yer alan "demokratik gruplar ve si- yasal partiler arasında fırsat eşitiiğinin sağianması" ilkesini (m. 4 s), kanunun öngördüğü biçimde oluşacak olan Üst Kurul'un layıkıyla gözetebileceği şüp- helidir. Yine 4. maddenin 1. bendinde haber ve olay lann neden "çabuk" su- nulmasının istendiğini anlamak müm- kûn değildir. Bunun gibi. "Türkçenin aşırılığa kaçmadan kullanılmasr ilkesi (m. 4 t) ile ne kastedildiği belırsizdir. Çok tartışma yaratan pornografı ko- nusuna ASTS'nin tersine doğrudan değinmeyen RTK'nin, bu konuyla ilişkilendirilebilecekilkeye(rn.4 d)"ge- nel ahlaka ve Tiirk aile yapısına uygun- luk" gibi geniş ve belirsiz bir ifade ile yer v ermesi sakıncalıdır. Bir başka ilke (m. 4 u) çerçevesinde müzik sektö- rünü çok yerinde olarak koruyan RTK. ASTS'de yer alan sinema sektö- rünün korunması ile ilgili kurallara hiç yer vermemiştir. Son olarak. TRT'nin anayasanın 133. maddesinin değiştiril- mesi sonucunda yıllar sonra yeniden kazandığı özerkliği ile, RTK'nin 35. ve 36. maddelerinin bağdaşmasınm mümkün olmadığını vurgulamak ge- rekır. ARADABIR YAHYA ARIKAN Kurumlaşan Muhasebe... Ingiliz meslektaşlarımızın 1870lerde yasal statüyeka- vuştuğu bir alan olan muhasebecilik, sömürgesi Nijer- ya'da bile 1955'te kurumlaşmış... Bizde ise 13 Haziran 1989'da yasalaşarak yürürlüğe girebilmiş. "Ser veripsır ven'lmeyen" katiplik günlerinden bugüniere gelirken gerçekten zorl u dönemler yaşadık. Hatırlanmadık ve zor günler geçirdik. Osmanlının son dönemlerinde komprador burjuvazi- nin bir neferi olarak görev yapan muhasebeciler, bildik- leri özel sırlar nedeniyle, "içgüveysiden hallice" bir yakınlık bulabildikleri işletmelerde, cumhuriyetin ilk yıl- larından sonra fiili durum yaratarak gelişen ekonominin hesabını denkleştiren elemanlar olarak yer aldılar. Sü- reç içinde iller ve ilçeler bazmda örgütlenen muhasebe- ci arkadaşlanmız giderek büyüyen sorunlar yumağına karşı yasayla belirlenen ve korunan bir meslek mensu- bu olmanın keyfini, ancak 1989dan sonra yaşamaya başladılar. Yasa çıkarken iyı bir gerekçemiz devardı: "...gerek kaynakların belirlenmesinde güvenilir bilgiyi sağlayacak tek unsur olması, gerekse ülke çapında de- netim fonksiyonunu yaygınlaştırabilmenin iek yolu du- rumunda bulunması nedeniyle üzerinde önemle durul- ması gereken bir müessesedir.." denilerek 3568 ortaya çıktı. Fakat, özellikle antidemokratik nitelik taşıması ne- deniyle kalbi delik doğan meslek yasamız, birkaç yıl içinde eskidi, işlevini göremez hale geldi. Yasamızdaki antidemokratik hükümler, bağımlı- bağımsız ayrımı, yetkisiz çalışanlar sorunu, unvanların tanımlarında ve geçişlerdeki sıkıntılar. müktesep hakla- rın elde edilişindeki sorunlar, ücret tarifelerindeki hak- sız rekabetler, stajyerlerin eğitimi, sosyal güvenlik so- runları gibi pek çok sorun... Artık başından sonuna yeni bir yasaya gereksinim var Zaman zaman vergi reformu başlığı altında yapılan düzenlemelerin kalıcılığı da söz konusu değildir. Kısmi düzeltmelerin yararına inanmı- yoruz. Asli olarak bütünüyle yeniden yazımı gereken ya- samız 3568 ile vergi yasalarının tamamı için hem oda- mız bünyesinde hem de mesleki birliğimiz TÜRMOB bünyesinde çalışmalar yapılmaktadır. Vergi tpplamamn pek çok yolu olmasına karşın temel bir ilkesi vardır: Kararlı olmak. Yaygın vergi kurumlaştır- manın yolu, demokratik katılımdır. Eşit katılımın sağla- nacağı radikal kararların uygulama şansı yüksektir. Ül- kemizin aydınlık geleceği adınafatura ödemeye hazırız. Herkesin katıldığı ve bölüşümden pay alabildiği bir eko- nomik seferberliğe evet diyoruz. Ekonomik seferberliğin uygulanma şansının yüksekli- ği, kararlı olmak gibi temel bir ilkeyi gerektiriyorsa da aslolan demokratik bir ortamın varlığıdır. Vergi yasaları- nın eşitsizliği, hukukun özgür ve özerk olması ilkesinin görecelik içermesi, eğitimde birliğin çağdaşlık dışına taşması, sağlık politikalarının güvensizlik içermesi ve tüm halkı kucaklayamaması gibi yakıcı sorunların tama- mının giderilmesi, toplumsal konsensüs gibi bir ortak payda temelinde çözümlenebilir. ACIKA YBIMIZ Cemiyetimiz üyesi, değerli arkadaşımız, basın şeref kartı sahibi ZİYAD EBÜZZİYA 26 Mayıs 1994 Perşembe günü vefat etmiştir. Ziyad Ebüzziya'nın cenazesi 28 Mayıs 1994 Cumartesi günü öğle namazını takiben Fatih Camii'nden ahnarak Zincirlikuyu Mezarlığı'nda topraga verilecektir. Vefatı camiamızda büyük üzüntü yaratan Ziyad Ebüzziya'ya Tann'dan mağfıret. kederli ailesine ve üyelerimize başsağhğı dileriz. TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ • ASLAN SOSYAL DEMOKRATLAR TOKTAMŞ ATEŞ ASLAN SOSYAL DEMOKRATLAR TOKTAMIŞ ATEŞ Aslan Sosyal Dcmokratlar, ül- kemizdeki sosyal demokrasinin ya- şadıgı sorunlardan üniversitenin so- runlanna, demokratikleşmenin so- nınlanndan özgürlüğün sorunlan- na, emeğın ve emekçinin yaşadığı sorunlardan medyanm getırciği so- runlara, 'değişim' modasından ay- dın sorumluluğuna kadar birçok ko- nuda yurtsever bir sesin diişürice ve yorumlannı içeriyor Asian Sos- yal Demokratlar. Keyifle ve hüzün- le okuyacaksınız. _ft. Çmar Yayınlan RIFAT ILGAZ KÜLTÜR MERKE2İ Küçükparmakkapı Sk. No: 23 80060 Beyoğlu-İSTANBUL Tel: 0(212) 293 23 98 - 293 23 99 Fax: 0 (212) 293 28 96 Kültür • Sanat 293 89 78 ( 3 hat) BIRWOODYALLENKLASICI "ANNIE HALL" A nervous romance. BeyoğluPERA (25132 40) 12 00-14'5-16 30-18 45-21 00 iBeyoğlu Smeması yanı aK-aiü(HrTA0)IUIL*R STUİIUI It M!!L:i IIS..IU !UI1!' Ferhan Şensoy'un FERHANGİ ŞEYLER PAZAR 15.30 IÇINDEN DALGA GEÇEN TIYATRO Ferhan Şensoy Yer: Fenerbahçe Morino PyramkJ Karjjsı SEYİRCİLİ SEYİR DEFTERİ Deniz A$ırı Güldürü Sab-Çor>omba-Per?embe-Cuma*Cı/martesı 21.00 ANNIE HALL \ * Dort Oscar Odullu 'Annıe Hall' '• T yıl sonra ilk kez Turkıye sınernalarında Başrollerinı VVoody Allen A ve Dıane Keaton ın payiaştıklan fılm romantık < > gulduru turune yeni bir bakış açısı getırmıştı Fılm, ' > Oscar dan başka New York Fılm eleşt'rmenler 1 ve Ingılız Akademı odulunu ae <azarmıştı Kültür Sanat ılanlannız ıçın 293 89 78 (3 hat) KIRKAMBAR GECE TIYATROSU * " , Perıembe, C ~ *" • " - - Biter Sahy. f. boh« Morıno W: 0216 -34« 23 46/1007 Ses 1885 OrtooyuiKulor • Beyoğlu,fel:0212-251 18 65/66 Vafckororoo ve Çarsı Mağazalan HINCALÜLUCSohbct w« İmza siinü î2S Mayıs 1 *P*?-* Saot 1 -4 3O (ÂpiTOl-AGORA fel 39 I 19 27 / 28 CINEMA CAFE-BAR >nu deldık P lesj ve SJII gunlcrıf r4ü ındınnı 20 00 • 22 00 VATANLARI İÇİN OLDLLER Yon Sergeı Mondarchuk 22 (V) - 02.00 tıKl f NfJTS B^dtâi Sj&rıuC«r S^uıAm hkiı«« KiıkUI CJ«. Km;ukpdrTTuktıpı Sok Nol9/ABe>oğlu 1*295 it < 11 YIL1N EN BUYUK FILMİ 1 993 CANNES SENUGI BÜVUK ÖDÜLU 1 994 OSCAR ADAYI 1 994 ISIANBUL ULUSLARARASI FHM FtSTIVALI ACILIS FlLMI YON Chen Kaıge Bılınmeyen dunya Çın'in yarım yüzyıllık mocerası içinde büyük bir dosHuğun, tutkunun nefes kesici öyküsü "Murtıı> surufefeytcı bir filıji Dunyanın her yantndo SeylTCiyı buyUİUyOr " V Ca^by Th« Ne* York TrYıci "Muhtejem ve porıltılı bir destan " R Conu T IME 5. HAFTA Sadece BEYOÛLU A L K A Z A R ' d a Seonslor 12.00-15.15-18.30-21.45fel:245 73 83 A k b a n k K ü l t ü r S a n a ı E g i t ı m M e r k e z i Ç3 ISTANBUL BELEDİYESİ =J ŞEHİR TİYATROLARI 10.GENÇLİKGÜNLERİ (28 Mayıs C tesı) Harbıye M. Ertuğrul Sahnesinde 12.00 FILM' Mefoooiıs-Fiang 15 00- SOYLEŞI: Soyut Fotogral Maggıe Oanon-SeOef Antay 17.00: SOYLEŞI: A'dan Zye Zekı Meünce Kadıkoy Haldun Taner Sahneşı 15.00- SOYLEŞI. Gencl.ğın Sosyaı Etkınlı-Jere Katılma Sıkdğı Aianw OjaJp 19.30: TIYATRO: Isîanbul L,sesı "Tarîuffe" ETKINLIKLER UCRETSİZDİR AKSA.VATGl'MERI • U MAYIS-t HAZİRA.V9-I GÜNLÜK E T K J M J K L E R " 31 MAYIS^m^SAUSaat: 12^30 ve 18^00 (46 dakika) Laser-dısc'ten büvtik ekranda konser ÇAYKOVSKİ Sen/oniSo.6"(Karajan) 1 HAZİRAN 1994, ÇARŞAMBA Saat.^ 18.30 Oda Müzigi Dinletileri tSTAN'BUL ÇflJARTET DVORAK "Amerikan Dörtlüsü" WEBERN "Langsamer Satz" 2 HAZtRAN 1994, PERŞEMBE Saafc 18.00 Sövieüi. "AYVALIK EVLERİ" Konuşmacr Emre Argun 3 HAZtRAN 1994, CUMA Saat: 12.3_0_ve_18!00 (1 saat 30 dakika) Laser-dısc'ten büyük ekranda: "STING" 4 HAZİRAN 1994, CUMARTTSt Saat: 15.00 (1 saat 45 dakika) Video'dan büyük ekranda bale: HAÇATURYAN "Spartacus"Bolşoy Balesi CD'DEN KENDİ SEÇTİKLERİIVtZ Klasik müzik vapıtlarından oluşan diskotegimizden seçtiklerinizi, haftanın aşagıda belirtilen gün ve saatlerinde, özel kulakhklarla dinleyebilirsiniz. Çarşamba, Perşembe ve Cumartesi gunleri Saurt 13.30 ^16.30 arası STÜDYO VE ATÖLYELER Özgün Baskı Atölyesi'nde : 7a» Oral Mustafa Ayataç Türkan Sılay Rador Tum tlkınlılder ıun \KS\NAT Isukiâl t AKBAIMK r ^^m ARSLAN g$m ; beter mı beter Ben beynimi satarak yaşıyorum. O benden proleter Bir oğlum olacak adı Temmuz. Karataş'ın göbeğinde aşk Karataş'ın göbeğinde banş Karataş çatladı çatlayacak. Bende bitmeyen kavga Onda yeniden başlayacak. 1961- ÖLÜM ADIN KALLEŞ OLA Eşin ve Birieik Kızın SATILIK YAZLIK Tekirdağ'a 18 km. uzaklıkta 85 m2 dubleks, yüzme ha- vuzlu site içinde. komple eşyalı yazlık konut sahibinden satıhktır. T e l : (0 212) 513 95 80 ^ R H ÖZLEM ^ W f J | İŞSEVER | H - ~ *> M 6 Mayıs 1964-25 Mayıs Jt \ Sanabirbulut birdevıldızsaklıyoruz Unutmuşsun giderken Ve tüm güzel çiçekler sana Kitaplann, şarkılann.gazeten Sevgili günlüğün, sevgili dostlann Annen, baban, kardeşlerin. teyzen Ve bizler Yeni bir gün düşledik yeni bir gün başlarken Hepimiz düşler âlemindeyiz şimdi Yüreğine güven. > ıldızlar geri çekilse de Sana bir bulut bir de yıldız saklıyoruz Unutmuşsun giderken ÖZELBİLGİLİSESt İLKOKl L KISMICAN DOSTLARI ve Sl ZAN. ANİ SATILIK DAİRE Kocamustafapaşada 85 m 2 kat kaloriferli daire sahibinden satılıktif. Tel: 52910 51 PENCERE KÖP KÖP Parmağım Gözüne... Bir gerçeği görmek iyidir de, bir gerçeği on yıl sonra fark etmek başka bir şeydir. Medyada şimdi kıyamet kopuyor: Devletyüksek faizle borçlanıyormuş.. Devlet tefecilik yapıyormuş.. Devlet Kastelli'ye benzemiş.. Devlet borç batağındaymış.. Ne demeli: - Sabah şerifler hayrola!.. Tansu Hanım da uyandı: "Yurtdışından döviz getirip bununla devlet tahvili ve Hazine bonosu alarak yüksek getiri sağlayanlar vardı, bunlann 'saadet zinciri'n/ kırdık, 1980'lerin ortasından beri devam eden sistemi bozduk, bu yüzden bize kızı- yorlar..." 1980'lerin ortasrndan beri "parasal ekonomi" dünya- sının bankacılık turnikesinde emme-basma tulumba ça- lıştıranlar, küçük parmaklarını kımıldatmadan büyük vurgunlar tezgâhlamış ve ülkenin canına okumuşlardır; burası doğru!.. Ama "saadetzinciri'nin kırıldığı yanlış.. Şimdi ortalıkta tozdan dumandan ferman okunmuyor, her kafadan bir ses çıkıyor... Neden?.. • Sürekli zam. sürekli devalüasyon, yüksek faiz, aşırı borçlanma, köşeyi dönme, avantacılık. tefecilik, benim memurum işini bilir, bir koyup yirmi almak, hayali ihra- cat, gecelik faiz. rantiye toplumu, tüketim seferberliği, lüks ithalat sözcük ve deyimleri üzerine kurulan "mo- del" gümbür gümbür çöküyor... Ama "saadet zinciri"ri\n halkaları daha birbiriyle iç içe, al takke, verkülah... Halkşuskun.. Bezgin.. On yıldan beri enflasyon sürüyor, on yıldan beri devlet borç bütçesi düzenliyor, on yûdan beri sürekli zam yapı- lıyor, on yıldan beri bankacılık tefecilik batağına saplanı- yor, on yıldan beri devlet içeriye ve dışarıya durmadan borçlanıyor, on yıldan beri devlet borçlarını borçlanarak ödüyor, on yıldan beri üretirne boş verilip tüketime hız veriliyor, on yıldan beri kredi îaizleri sanayiciyi yakıyor, on yıldan beri Türk parası pula dönüşüyor, on yıldan beri dolarizasyon piyasanın gözeneklerine işliyor, on yıldan beri ülkede rantiye egemenliği pekişiyor, on yıldan beri çalışmadan kazanmanın propagandası devletin resmi görüşüne dönüşüyor, on yıldan beri ulusal paradan ka- çış sürüyor. on yıldan beri devlet her yıl daha yüksek faiz vererek Hazine bonosu ve tahville piyasadan para top- lamaya çalışıyor, on yıldan beri Merkez Bankası durma- dan para basıyor... Allah aşkına yeni olan ne var?.. Sayıların şişmesi, rakamların göbeklenmesi, oranla- rın palazlanması mı?. Sistemçöktü... * Kurtarmaya çalışanlar diyorlar ki: - IMF'nin denetimine gireriz; emekçi halkın ümüğünü sıkarız; okkalı devalüasyon yaparız; geçmiş deneyim- lerle kanıtlanmıştır ki her devalüasyondan sonra işçi dövizleriyle dışsatım artar, dışalım; da kıstık mı, ödeme- ler dengesini kurtarırız; IMF yeşil ışık yaktı mı yeniden borçlanma sürecine girebiliriz; KİT'ler 35-40 milyar do- larlık değer taşıyorlar, bunlann satabildiğimiz kadarmı satıp kamu açıklarını da kapattık mı, gel keyfim gel... Yanlış hesaptır bu.. 1980lerde Türkiye'ye dayatılan "model", yalnız eko- nomideki olumsuz etkileriyle kalmadı, şeriatı ve bölücü- lüğü pompaladı, şişirdi, besledi. körükledi. Bu modelle yürümeye çalışmak, ülkenin varlığını, tehlikenin göbeği- ne büsbütün sürecektir. Aydınlık| ^ ^ HAFTALIK HABER YORUM DERGISI # İlk hesaplaşma Temmuz'da • Dön ayda 217 bin işçi atıldı. Büyük tensikat geliyor • Küçük ve orta sanayi çöküyor işadamlan: "Yanıyoruz, kurtarınl" • işçi önderferi Temmuz'da genel greve hazırianıyor # Haftanın Konuğu: Açlık grevindeki Eğit-Sen Genel Başkanı İsmet Aktaş "işplerle bırlıkte genel grev şart". Türkiye'nın yakın geleceğıni çok hareketli gönjyorum. Emekçitef ıstıkrar paketının sonuçlarını Temmuz ayı içinde hıssedecek. işten atmalar başladı." # Barzani-Talabani savaşının perde arkası Aydınlık Muhabıri Doğan Duyar Kuzey Irak'taydı # Çiller'in kocasına kimse iş vermiyor Aydınlık, Türkıye'de sıkıkJığı ıçın Amenka'ya gıden ışadamı Özer Çıller'e ı; aradı Balıkçılar a/ahkatM boyacı ve tamırcılen, lokantacılar, ınşaat ışçılerı. kasap ve manavlar arasında yapılan soruşturmanın yanıtları # İslamiyetin tarihinde antiemperyalizm yok Dılıpak. 'Islamı hareket gıdefek sıyasal ıktıdann varyantı hakne gedt* • işçi yatınmlan ba^ansu oldu. Sendıkacı Yıldırım Koç'un • Şajr Ort^an AJKaya ıle son kıtat» üzenne "KofmJntzmin onuru befijm öe onurumdur." • Utopyaiar Topiantısı'nda sosyalızm la/iışıldı • Akkuyu'yu kim mahvedecefc ihafesj # SSKlı ışçıye 'mçzarda efnekiıkk' yasası1 BUGUN VE HER CUMARTESİ BAYILERDE Express durdu durdu haberi gözünden vurdu! "Yamyam vırüs"ün sırrını ifşa ediyoruz • "Müslüman demokrat" portresi: Enis Baturun kaleminden...» Cetın Altan: 0, ıste "sırndı" donek.. • Içişleri Bakanı'ndan Vartolu vatarv daşa: "Kendinize başka devlet bulun"...# Express seanslara devam edıyor: Beşıktaşlılık ruhu...» Tüpraş'taki yağlı kazık • Edrrne S.O.S veriyor...» Yeni Türkü ve poli- tıka • Express dosyada Ertuğrul Kürkçü ve Melih Pekdemir...# VVoody Allen'ın "adrenalın" yükselten entrıkası. • 1994 Altın Palmiye ödüllü Taranüno, ken- disini ve John Travolta'yı anlatıyor...» Bilım kurgu-çizgi roman ı/ıskısı panelınden notlar...# Ağır Express'te "ağır" tartışma: Leninist parti burjuva modeli mi?..0 Kate Bush'un başka türlüsü: Ton Amos...» Idns Küçükömer, Edıp Cansever, Madarn Anahit ve Kar\ Marx Express'te bulustu...• Ve her zamankiler: Oynak Kobra, Derya Kuzulan, Kasımpaşalı Reşat, Çalar Saat ve Yokedici... PRESS Okusanız fena mı olur!.. Cumartesi sabahı bayinizde (%100)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle