Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 M/VB1994 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Astfflhafffe
alnayn
• İ S T A T « U L ( U B A ) -
Ailefern brkulu
rüyaarnan biri olan ve
her D «poktan birinde
göriieraam
raha.sıJı?nın
göstergîleinden birinin
hınltL *e ürekli öksürük
nöbaJei dduğu
kaydsdJd Bu rahatsızlığın
oluşummı
engeüejeblmek için
çocuidanıyanında sigara
içilmerres ve ıslak bezle toz
alınmas gbi önlemlerin
geldip telrtildi.
AkciğerieE giriş çıkış
yollannn ıassasiyeti ve
tahrişi ib crtaya çıkan
astaılusUlığı,her 10
çocuktan hrindegörülecek
derecede yıygın bir
rahatsızjkkonumuna
ulaştı. Aratırmalar sonucu
kalıtsal olcuğu belirlenen
astım, en ç>k hamilelikleri
süresıncs sgara içen
kadınlannbebeklerini ve
egzozdumnına maruz
kalançocudan tehdit
ediyor.
Kuşgöö'nde
kirilih
•BANDIRMA(AA)-
Bandırma Kuşcenneti
Ulusal Parkı'na, Avrupa
KonseyiÇevre
Komisyonu'nca verilen (A)
sınıfı diploma, çevre kirliliği
yüzünden nske girdi.
kuşcennet Ulusal Parkj
mühendısi Şükran Elmab.
yaptığı açıklamada, heryıl
binlerce tunstin görmeye
geldiği. bünyesinde 265 tür
kuşun banndığı ve
konakladığ Kuşgölü'nün,
ciddi çevre kirliliği tehdidi
altında olduğunu söyledi.
Avrupa IÇonseyi Çevre
Komisyonu'nca, doğanın
en iyi korunduğu
alanlanna \erilen "A" sınıfı
diplomanın
Kuşcenneti'ndede
bulunduğunu belirten
Elmalı. diplomanın 1992
yılında şartlı olarak
yenilendiğini haurlattı.
Avrupa Konseyi'nden bir
heyetin gelecek yıl
Kuşgölü'nde incelemelerde
bulunacağını belirten
Elmah. gözlenen kirliligin
giderilememesi durumunda
diplomanın iptal
edilebileceğini kaydetti.
ABD'de
TûPk haftası
• WASHINGTON (UBA)
-Amerika'daartık
geleneksel hale gelen Türk
haftası Kurban
Bayramı'nın birinci günü
olan 21 mayısta
başlayacak. Türk
haftasının açılışı dolayısıyla
20 mayıs cuma akşamı ise
Nevv York'taki Bryant
Park'ta Türk sanatçılan
tarafından bir konser
verilecek. 30 mayıs gününe
kadar sürecek Türk haftası
etkinlikleri arasında dünya
Türkleri Konseyi
tarafından düzenlenen
"Evrensel Boyutta
Türkler" konulu bir
sempozyum, "Kınm'dan
Sürgün" adlı birpiyes,
konuyla ilgjli tartışmalı
toplantı ve çeşitli resim
sergileri yer alacak.
Türkiye'nin New York
Başkonsolosu Yusuf
Buluç'un himayesinde
verilecek resepsiyonla
kapanacak olan hafta
içerisinde İbrahim
Tatlıses'in de iki konser
vermesi öngörülüyor.
Költürel
Kalkınma
Günü
• ANKARA (ANKA)-
Kültürel Kalkınma Günü,
UNESCO Türkiye Milli
Komisyonu tarafindan 30
mayısta bir dizi etkinlikle
kutlanacak. Birleşmiş
Milletlerve UNESCO
tarafından ilan edilen
kültürel kalkınma dünya 10
yüı 1988-1997 yıllannı
kapsıyor.
1991 "den bu yana her yıl
mayıs ayında bütün
dünyada kutlanan Kültürel
Kalkınma Günü.
Türkiye'de de bir dizi
etkinlikle kutlanacak.
UNESCO Türkiye Milli
Komisyonu tarafından
haarlanan etkinlikler
çercevesinde Kültürel
Kalkınma Günü 30
mayısta panel, sergi ve
konserlerle kutlanacak.
Kutlamalara,
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel, Kültür Bakanı
Fikri Sağlar, Birleşmiş
Milletler Kalkınma
Programı Daimi Temsilcisi
EdmundJ.Cainde
kaülacak.
A vitamini eksikliği her yıl yüzbinlerce çocuğun ölümüne, kör olmasına ve hastalanmasına yol açıyor
Çocukta,A vitaıııiııideyipgeçmeyin
YUSUF ÖZKAN
ANKARA - A vitamini yeter-
sizliği; dünyada, özellikle geri
kalmış ve az gelişmiş ülkelerde
en önemli çocuk sağlığı sorun-
lanndan birisi olma özelliğini
koruyor. A vitamini yetersizliği
yüzünden, her yıl en az 250 bin
çocuğun kör olduğu ve çok sa-
yıda çocuğun da bu soruna
bağb gelişen enfeksiyonlar so-
nucu yaşamını yitirdiği bildiril-
di. A vitamini eksikliğinin
Türkiye açısından da önemli
bir sorun olduğu belirtildi. Yıl-
da yaklaşık 20 bin lira tutann-
daki 3 kapsül A vitamininin ço-
cuklara verilmesi, sorunun
tümüyle çözümlenmesine yeti-
yor.
Birleşmiş Milletler Çocukla-
ra Yardım Fonu'nun (UNI-
CEF) "1993 Uluslann Gelişim"
raporunda, beslenme yetersizli-
ği sonucu ortaya çıkan sorunlar
arasında gösterilen A vitamini
eksikliği yüzünden, çocuk sağlı-
ğının olumsuz etkilendiği vur-
gulanarak. "A vitamini yetersiz-
liği, gelişmekte olan ülkelerde
her yıl 250 bin çocuğun kör kal-
masma yol acmaktadır. Gene A
vitamini yetersizliği yüzünden
yüzmilyonlarca çocuk ishal, za-
türree ve kızamığa, çocuk ölümle
rinin en önemli nedenleri olan üç
• Türkiye'de de
önemli bir sağlık
sorunu olan A
vitamini
eksikliğinin
giderilmesi
çokzordeğil.
Yılda yaklaşık
20 bin lira
tutanndaki 3
kapsül Avitamininin
çocuklara
verilmesi,
sorunun tümüyle
çözümlenmesine
yetiyor.
hastalığa kolay yakalanmakta-
dır" görüşü dile getiriliyor.
Raporda, A vitamini yetersizli-
ği bulunan çocuklann enfeksi-
yonlardan ölme riskinin yüzde
20 oranında olduğu vurgulanı-
yor.
UNICEF ve Dünya Sağlık
Örgütü (WH0). sorunun öne-
mini göz önüne alarak kızamık-
tan ölüm oranınjn yüzde l'in
A VİTAMİNİ 1928'DETANIMLANDI
Hastalıklardankoruyor
A vitamini ilk kez 1928 yılında anti-enfektif vitamin olarak
tanımlandı. Bu tarihten 3 yıl sonra EJlisonadlı bir hekim,
kızamık nedeniyle hasta yatan 600 İngiliz çocuk üzennde bir
calışma yaparak, morina balığı karaciğerinden elde edilen
yağın verildiği çocuklarda ölüm oranının yüzde 58 azaldığım
saptadı. A vitamininin, enfeksiyon hastahklanndaki koruyucu
etkisi, 1980'lerde ABD'deki John Hopkıns Ünıversitesi Halk
Sağlığı Bölümü'nden, göz doktoru Alfred Sommer ve
arkadaşlannca yapılan çalışmalarla yeniden gündeme getirildi.
yapılan araştırmalarda. A vitamini eksikliği bulunan çocuklarda
yoğun gece körlükleri ve buna koşut gelişen görmeme vakalanna
rastlandı. Yine bu araştırmalarda, A vitamini eksikliği bulunan
çocuklarda solunum yolu enfeksiyonu ve ishal görülme riskinin
arttığı saptandı. Bu çalışmalarla eşzamanlı yapılan diğer
araştırmalarda da A vitamini eksikliğinin okul öncesi çağdaki
çocuk ölümlerini arttırdığına dikkat çekildi. 1980'lerden sonra
yapılan araştırmalarda. A vitamuıi desteğinin çocuklardaki okul
öncesi ölümlerini yüzde 30, kızamık vakalanna bağlı ölümlen de
yüzde 70 oranında azalttığı görüldü.
üzerindc olduğu ve A vitamini
eksikliği saptanan yörelerde ço-
cuklara A vitamini desteği ve-
rilmesini önererek bu konuda
birçalışma başlattı.
Türkiye'de A vitamini konu-
sunda yapılmış çok az araştır-
ma olmasına karşın. A vitamini
eksikliğinin çok önemli bır ço-
cuk sağlığı sorunu olduğu bildı-
rildi. Ankara Doktor Sami
Ulus Çocuk Hastanesi hekim-
lerinden Şükrii Hatun ve Prof.
Dr.TahsinTeziç'in yaptığı araş-
tırmaya göre. Türkive'deki A
vitamini eksikliği sorunu Hın-
distan, AfrikaveTaylanddüze-
yinde. yani oldukça kötü du-
rumda. Araştırmalarında,
Türkiye'deki bebek ölüm hızı-
nın vüksekHğıne dikkat çeken
Hatun ve Teziç. kızamığm da
hâlâ önemli bir sağlık sorunu
olduğunu vurgulayarak. "Sağ-
lık Bakanlığı verilerine göre, ül-
kemizde 1993 yılında 29 bin
kızamık \akası görüldü. Elde
edilen bilgiler, ülkemi/de kıza-
mık ve komplikasyonlarında A
vitamini kullamlmadığını gös-
terdi" değerlendirmesıni yaptı-
lar. Hatun ve Teziç, yapılan
araştırmalar sonucunda A vita-
mini eksiküğine koşut olarak
çocuklann büyük bölümünde
göz rahatsızlıklan olduğuna ve
araştırma yapılan çocuklann
yüzde 60'ında A vitamini
eksiküğine rastlanıldığına dik-
kat çektiler.
Şükrü Hatun ve Tahsin Te-
ziç, A vitamininin önemli bir
beslenme sorunu olduğunu vur-
gulayarak şu önerileri dile geıir-
diler: "A vitamini eksikliği bakj-
mmdan riskli olan bölgelerde,
beslenme yetersizliği-enfeksiyon
kısır döngüsünün kırüması için
A vitamini destek programına
gereksinim vardır. Bu yolla ço-
cukluk çağı öJümleri, önemli öl-
çüde azaltılacaktır. Kızamık
hastalığı sırasında iyi beslenmiş
çocuklarda bile A vitamini
eksikliği saptanmaktadır ve bu
eksiklik kızamıktan ölüm oraıu-
nı etkilemektedir. Bu nedenle ge-
lişmekte olan ülkelerin v anı sıra
gelişmiş ülkelerde de kızamık te-
davisi sırasında yüksek doz A vi-
tamini verilmesi gereküdir."
Her yıl yüzbinlerce çocu-
ğun enfeksiyon hastalıklanna
yakalanmasına ve ölmesine,
brtalama 250 bin çocuğun da
kör olmasına neden olan A vi-
tamini eksikliğinin giderilmeSi
ise oldukça kolay.
Çocuklann günlük yiyeoek-
lerine bir miktar A vitamini içe-
ren sebze ve meyvelerin katı-
Iması. bu eksikliği giderebiliyor
ya da daha da kolayı; tanesi 5
sent tutan A vitamini kapsülle-
rinden çocuklara yılda 3 kez ve-
rilmesi. Türk parasıyla yılda
yaklaşık 20 bin Ûralık A vitami-
ni takviyesi, milyonlarca çocu-
ğunu enfeksiyona yakalan-
masını ve 250 bin çocuğun kör
kalmasını önleyebiliyor.
Şarap, sadece sofralarda yer almakla kalmıyor. Edebiyattan şiire, karikatürden müziğe ve resme kadar çeşitli alanlarda malzeme konusu oluyor.
Üzümbağlanndankadehlereyolculuk
MUHARREM AYDrN
Cırcırböceklerinin ay ışığına
serenat yaptığı pınl pınl bir ge-
ceyansı. İçeride yalnızca mum
ışıklanrun aydınlattığı bir oda
ve üzeri çiçeklerle donaülmış
masayı paylaşan ikı kişinin ro-
mantik bir akşam yemeği. Ve
kadehlerden dudaklara yayılan
bir yudum beyaz şarap. Yoksa
kırmızı ya da gül renkli mi?
Şarabın gerçek anavatanı
Anadolu topraklan... Çünkü
şarap. Anadolu'dan tüm dün-
yaya yayılmış. Günümüzde ise
Türkiye, şarapçılık açısından
birçok dünya ülkesinden daha
geride. Şarap denilince akla ilk
gelen ülkeFransa.
Aslında şarabın ülkemizdeki
mazisi, Nuh devrine kadar
uzanıyor. Binierce vıl önce.
Orta Anadolu'da üzüm, bir "be-
reket sembolü" olarak kabul
edilmiş. Hatta Konya yöresin-
deki Ereğli civarlannda bulu-
nan Ivris kabartma taş kitabesi.
zamanın imparatorunun,
önünde diz çöktüğü ilah tarafı-
•Türkiye. günümüzde, şarapçılık açısından birçok dünya ülkesinden
geride. Şarap denilince akla ilk gelen ülke Fransa. Aslında şarabın ülkemizdeki
mazisi, Nuh devrine kadar uzanıyor. Binlerce yıl önce, Orta Anadolu'da
üzüm. bir "bereket sembolü" olarak kabul edilmiş. Selçuklular dönemindeen
parlak devrine ulaşan Türk şarapçıhğı, Osmanlı hükümdarlannın koyduklan
ağır yasaklar ve dini kısıtlamalar yüzünden kaderine terk edilmiş.
ndan kendisine buğday başak-
lan ile mükemmel üzüm salkı-
mlan ikram edildiğini göster-
mektedir. Selçuklular döne-
minde en parlak devnne ulaşan
Türk şarapçılığı. Osmanlı hü-
kümdarlannın koyduklan ağır
yasaklar ve dini kısıtlamalar
yüzünden neredeyse kadenne
terk edilmiş.
Yabancı ülkelere
şarap satunı
Kanuni Sultan Süleyman bıle
şarap imalatını yasaklamış ve
böylece şarap. yerini pekmeze
bırakmış. Tanzimat"ın ardı-
ndan ise şarap imalat ve satışı
yeniden başlatılmış. Öyle bir
noktaya gelinmiş ki, yabancı
ülkelere şarap ihraç edilmiş.
Hatta. 1900"lerden önce. Fran-
sa gibi bir "şarap memleketi"
bıle, üzüm bağlan bozulduğu
için şarabı ülkemızden ithal
eder duruma gelmiş.
Bırincı Dünva Savaşı. şa-
rapçılığımızı da olumsuz etkile-
miş. 14 Evlül 1920"de çıkanlan
bir kanunla. şarabın üretim ve
satışı yasaklanmış: ancak 1926
yılında şarabın üretim ve satışı
serbest kalmış.
Türkive'de şarabıyla ünlü
bölseler: Ankara. Gaziantep,
Ürgüp. Kınkkale. Kilis. Kale-
cik, Isparta. Tekirdağ. Erdek,
Bilecik. Elazığ. Konya. İzmir,
Yozgat, Tokat. Bursa ve Urfa.
Franstzlann sabah kahvaltı-
lannda bile "tercih" ettiği şa-
rap. çoğu Müslüman ülkelerde
"günah" olarak nitelendiriliyor.
Ancak şarap \alnızca ozellıkle
akşam vemeklerinin en önemli
tamamlayıcı unsuru olan bir
içki olarak görülmüyor.
Çünkü şarap: edebiyattan şii-
re. kankatürden müziğe ve res-
me kadar çeşitli alanlarda mal-
zeme konusu oluvor. V\olfgang
Amadeus Mozart'ın ünlü "Don
Giovanni" operasında ver alan
"Şarap An ası" ile Nedim'in ga-
zelleri bunlara birer örnek...
Özellikle "Lale Devri'" divc bili-
nen dönemde Osmanlı İmpara-
torluğu'nun eğlencelerinde şa-
rabın hiç "küçümsenmeyeeek"
bir yeri olduğu bilinivor.
C>ağ yamaçlanndaki üzüm
baslanndan vemek sofralanna.
kadehlerden dudaklara kadar
"uzun bir yolculuk" geçiren şa-
rap. vıllandıkça değer kazanı-
yor ve günümüzde avnca, fuar-
larda ve müzayedelerde bile ser-
gilenıvor...
Geçen yıl İstanbuFda gerçek-
leştirilen "AvTupa ve Asya'nm
kavşağında Türkiye" başlıklı
sempoz} umda, Türk şarap-
lannın tanhsel. kültürel ve çev-
resel perspektifleri ele alındı.
Öte yandan yıne geçen yıl. dün-
yanın en seçkın şarapseverlerini
banndıran "Asma Şövalyeleri
Kardeşlik Teşkilatı"nın Türki-
ye kolu. 25 Türk şarapsever ta-
rafından kurulmuştu.
Türkiye 1965 vılında, şa-
rapçılık dünyasınm önde gelen
isimlerinden Norman A. Gates
tarafından kurulan ve merkezi
Fransa'dan ABD'ye getirtilen
teşkilata üye olarak kabul edil-
mişti. Dünvanın en saygın der-
nekleri arasında yer alan teşki-
latın: ABD'nin 12 eyaletinin
vanı sıra İngiltere. Japonya,
Italya. İsviçre ve Belçika gibi ül-
kelerde kollan ve üyeleri bulu-
nuyor.
Enerji bitkileri
'temiz' ısıtacak
• Bio-kitle, kimi ağaç ya da bitkilerin yakacak
olarak kullanılması anlamma geliyor. Tamamen
fotosenteze dayanan bio-kitle enerjisi, kavak,
okaliptüs gibi hızlı büyüyen ve zor koşullarda
kolayhkla yetiştirilebilen bitkilerin işlemden
geçirilmesiyle elde ediliyor.
ÖZGÜR ULUSOY
İnsanoğlu, tarihte ilk kul-
landığı enerji kaynağına dö-
nüyor. Bilim adamlan, alter-
natif enerji kaynaklan arar-
ken. tamamen bitkilerden
elde edilen ve çevreyle dost
olan bio-kitle enerjiyi keşfetti.
Araştırmacılar, bio-kitle ener-
jisinin. Türkiye'nin ithal enerji
gereksinimini
karşılamaya
aday olduğunu
söylüyor. Bio-
kitle, kimi ağaç
ya da bitkilerin
yakacak olarak
kullanılması an-
lamma geliyor.
Tamamen foto-
senteze daya-
nan bio-kitle
enerjisi, kavak,
okaliptüs gibi
hızlı büyüyen ve
zor koşullarda
kolayhkla yetiş-
tirilebilen ağaç-
lannyada"ener-
ji bitkiIerT'nin
işlemden geçiril-
mesiyle elde edi-
liyor. İşlemler.
bitkinin ya da
ağacın kullanı-
lacağı yere göre
Mühendisliği Bölümü"nden
Prof. Dr. ömer Saygın, enerji
bitkilerinin ileride Türkiye'-
nin ve dünvanın enerji gerek-
sinimii rahatlıkla karşılayabi-
leceğini söylüyor.
Saygın'a göre, bu bitkilerin
en önemli avantajı. fosil kö-
kenli yakıtlarla karşılaştınldı-
ğında, çevreyle dost olmalan.
Fosil kökenli vakıtlann çıkar-
Tatiı süpürgedarısı, tercih edilen enerji
bitkileri nden.
değişiyor. Santrallar gibi bü-
yük tcsislerde yakılacak ağaç-
lar talaş haline: enerji bitkile-
riyse toz haline getiriliyor. Bu
işîemde b'tkilerin önce şekeri
alınıyor. geriye begas adı veri-
len bır toz yığını kalıyor.
E\ sobalannda yakılacak-
larsa, ağaç. zaten odun olarak
kullanıhyor; enerji bitkileri de
preslenip bnket haline getirili-
yor. Bugün Avrupa'da "enerji
çiftlikleri"nde üretilen bio-
kitie enerjisi, Türkiye'de de
deneme aşamasında. TÜBİ-
TAK bünyesinde, çok hızlı
büyüyen ve metrekarede dört
kilogram gibi bir kuru ağırlığa
erişen kavak ve tatlı süpürge-
dansı (Mısıra benzeyen ve
boyu 2,5-3 metreyi bulan bit-
ki, ön adını bünyesindeki şe-
kerden abyor) ile kavak yetiş-
tiriliyor.
Boğaziçi Üniversitesi Çevre
dığı karbondioksit ve kükürt-
dioksit ciddi boyutlarda hava
kirlenmesine, hatta asit yağ-
murlanna neden olabiliyor.
Su gereksinimlerini atık sular-
dan karşılayabilen enerji bit-
kilenyse, kömür, doğalgaz
gibi fosil kökenli yakıtlann
aksine, yanma sırasında kü-
kürtdioksit salmıyor ve çıkar-
dıklan karbondioksıtı de. fo-
tosentezle. büyürken özüm-
süyor. Böylece, daha çok fosil
kökenli yakıtlann kuilanunı-
na bağlı olan ve küresel ısın-
maya yol açan sera etkisi aza-
hyor.Yaunm ve-işletme mali-
yetlerinin ortalaması alındığı-
nda, 'bio-kitle'ın kömür sant-
rallanndan pahalı olmadığı
görülüyor. 1993 yılı itibanyla
kömürün birim üretim mali-
yeti 4.5-7 sent arasında deği-
şirken, 'bio-kitle 'ınki 4.2-7.9
sent arasında değişiyor.
Yapıma fırma, 'paramı alamam' korkusuyla inşaatı yanm bıraktı. Muğla Valisi Aytaman olaya el koydu.
Bodrum-Güllük Havaalanı'nın inşaatı durdu
OLCAY AKDENİZ
MİLAS - Milas'ın Ekinanba-
n köyü yakınlanndaki Bod-
rum-Güllük Havaalanı'nın
yapımı. yapımcı fırmamn "pa-
ramı alamazsam" kaygısıvla
dururken. Muğla Valisi Lale
Aytaman "O havaalanı bitecek.
Mutlaka bitecek. Bitirmek için
eh'mizden gelen her şeyi yapaca-
ğu" dedi.
Bodrum-Güllük Havaalam'-
nın yapımı. müteahhıtin hükü-
met tarafından alınan son eko-
nomik önlemlerden sonra "pa-
ramı alamazsam" kav gısı nede-
niyle durdu.
Metok AŞ adlı yapımcı fır-
ma. işçilerini ücretsiz izne çı-
kanrken ihale koşullanna göre
1994 yılı Aralık ayına kadar bi-
tirilmesi öngörülen havaalanı
ınşaatında. programa göre 6
aylık bir gecikme oldu.
Gelişmeler üzerine olaya el
koyan Muğla Valisi Lale Ayta-
man, havaalanı şantiyesine gi-
derek DLH 6. BölgeMüdürü
Ayhan Özerden ile vapımcı şir-
ket vetkililerinden bilgi aldı.
Yapımı üstlenen Metok AŞ'nin
Genel Koordinatörü Faik Ça-
kılh, DLHnin (Devlet Liman-
lar ve Havameydanlan Genel
Müdürlüğü) Türkiye genelin-
deki 29 iş için toplam 75 milyar
lira ayırdığını duvduklannı. oy-
sa bu havaalanının programa
uygun olarak bıtirilebilmesı
için a)da en az 20 milyar liralık
bir kaşnak aktanlması gerekti-
ğini anlatarak "Bu durumda pa-
ramızı nasıl alacağız? Günlük
faizlerin yüzde l'i bulduğu bir
ortamda yapacağımız işin para-
sını alamazsak ne olacak" dive-
rek işi yavaşlattıklannı söyledi.
DLH 6. Bölge Müdürü Ay-
han Özerden ise yapımcı fırma-
nın. programı uvgulayabilecek
kadar iş makinesi ve işçiye sa-
hip olmadığını. bu koşullarda
ayda ancak 3-3.5 milyar liralık
ış vaptığını ve bugüne kadar da
hakedışlerini zamanında aldığı-
nı belirtti. Yapımcı fırmanın ge-
reksız yere teknik tartışmalar
yaratarak ışi savsakladığını be-
lırten Özerden, şu anda prog-
ram hedefınin 6 ay gerisinde
kalındığını, müteahhitin bu tu-
tumu nedeniyle de gecikmenin
her an için daha da arttığını
söyledi.
Taraflan dinleyen Muğla
Valisi Lale Aytaman. yapıma
fırma yetkililerine DLH'den,
"Elimizde veterü para yok, işi
yavaşlatın", diyerek bir talimat
gelmediğine göre programa uy-
gun olarak çalışmalan hızlan-
dırmalan gerektiğini söyledi.
Vali Aytaman "Bu havaalanı-
nın, Milas ve hinterlandı, Bod-
rum ve hinterlandı ve Muğla'vı
da içine alan bölge için v aşamsal
önemi vardır. Çünkü bu bölge-
lerdeki tüm turizmciler ve işlet-
meciler yatırımlarını, işlerini bu
havaalanının hizmete gireceği
zamana göre ayarladı. Bunda
gecikme olamaz. Sizin bugüne
kadar yaptığuuz iş nedeniyle
alamadığmız para var mı? Öy-
leyse varsayuna dayanarak işi
yavaşlatamazsınız." diye ko-
nuştu. Vali Aytaman daha son-
ra "Bu havaalanı bitecek. Mut-
laka bitecek. Bitirmek için eli-
mizden gelen her şeyi yapaca-
ğız" dedi.
1994 yılı Aralık ayında hizme-
te girmesi planlanan Bodrum-
Güllük Havaalanı'nın yılda 5.4
trilyon liralık bir girdi sağlaya-
cağı öğrenildi.