25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 MAYS1994 P4ZAR7ESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 'Ftrtınah'birsezotnm anhmlım... Ankara Devlet Tiyatrosu'nda sahneler renkli ve çeşitlilik içeren bir repertuvardan geçti ECETEMELKURAN ANKARA-Devlet Tiyatrolan "firtnıa- lı" bir sezon yaşadı. Protestolu seçımler. biten bir"son imparatorluk"dönemı. de- mokrası riLzgârlan, vabancı yönetmen bunalımlan, yenı yapılanmalar. hukuk savaşlan dsrken. Devlet Tiyatrolan tan- hinde sık rastlanmayan bir hareketliJiğe sahne oldu Perde gensinde yaşanan ida- ri bunahmlara karşın. sahneler renkli ve çeşitlilik ıçeren bir repertuvardan gectı. Devlet Tiyatrolan'nda voğun bir ge- nel müdür trafiği yaşanması. yenı yapı- lanmalann getirdiğj tepkiler. Devlet Ti- yatrolan'ıtn bınndl görevı olan "sanat araeıJığıvla bir ulusaJ biiinç yaratma" ış- levini etkılemedı. Yaşanan vabancı yö- netmenler bunalımı. Türk yönetmenleri- nı ve sanatcılannı etkilediy se de. fuavede yapılan ufak tefek dedikodular ve bası- na yansıyan protestolardan öteye gıtme- di. Devlet Tiyatrolan. "ûnparatoriuk- lar" dönerıini geride bırakırken. yeni yapılanmalar nedenıyle ortaya çıkan tartışmalar. sezon boyunca 24 oyunun ve 9 oyunu ıçeren bir "Ankara Btıluş- ması"nın yapılmasını etkılemedı. En sarsıcı oyun 'İzler-2' Büyük bir bölümü, Türk tıyatro ya- zariannın yapıtlanndan oluşan repertu- vara, tiyatronun evrensel dünyasına im- zasını atmış yabancı yazarlardan da ör- nekler katıldı. Sezon. eskı Dev let Tiyat- rolan Genel Müdürü ve kendı tanımıyla "son imparatoru" olan Yücel Erten'in yönettiği. Shakespeare'in yazdığı "Ba- har Noktası" ıle açıidı. Bir dncekı sezon- dan kalan "Bahar Noktası"nı Can Yücel Türkçe'ye çevirdi. Yücel'ın yorumuyla Türkçeleştirilen \e Erten'in bakış açısıy- la sahneye aktanlan oyun. bir klasiği modern bir oyun haline getinrken. seyır- ciye Shakespeare'i farklı bir açıdan an- lauyordu. Shakespeare ile başlayan se- zon, birçok yenı oyunun repertuvara katılmasıyla sürdii. Geçen sezonun başında. perdelen en çok sarsan oyun Jozef Szajna'mn sahne- ye koyduğu "İzler-2" oldu. İstanbul ve Ankara Devlet Tiyatrolan'nda eleştir- menler ve izle\ıcılenn en çok ıleisinı ce- ken oyunlardan bın olan İzler. Szaj- na'nın Nazi toplama kamplannda yaşa- dıklannı izlek ediruyordu. Temelde. bir sahne tasanmcısı olan Szajna'nın. canlı bir tanhi ve çığlığı yansitması. oyunun bıı denlı ilgı toplamasınin nedenlennden biriydi. Sanatçı aynı zamanda. Ankara Devlet Resım Heykel Müzesi'nde açtığı tasanm sergısi ile de ıçınden geçtiği top- lama kampı düşjennı aktanyordu. Küçük Sahne kampanyası Oyununu. "Tutsak olanın, ölüme karşı yaşam biktirisi" olarak tanımlayan Szaj- na. kendi tıyatrosunu "yarancı tiyatro'" olarak adlandınyordu. Yaratıcı tıyat- ronun daha genış bir anlamı da "Bir se- yirei kitlesi öniinde temsil cdilen ve veya tekrarlanan bireysel ifadeJerin bir toplamı ve sonucu." Szajnarun yazıp yönettiği. sahne ve giysı tasanmını yaptığı oyunu, Tuğrul Çetiner Türkçe'ye çevirdi. Oyu- nun mûzıği Krzysztof Lazon'a, kore- ografısi Yaşemin Alttoklar a aıtti. Yo- ğunlukla bırey ve tarihın çıkmazlannı ve suçlanru sorgulayan oyunlann buiundu- ğu geçen sezonun ilgiyle izlenen bir diğer oyunu da. Friedrich Dürrenmatt'ın yazdığı ve Türkçe'ye Yücel Erten'ın "Uyarca" adıyla çevırdığı bir işbırliğı oyunuydu. Eski Ankara Devlet Tiyatro- su Müdüru Şakir Gürzumar'ın yönettiği oyunun sahne tasanmını Sertel Çetiner. giysi tasanmını Giilümser Erigür. ışık ta- sanmını Ersen Tuncçekiç yaptı. "Candan Can Koparmak" Devlet Ti- yatrolan'nın. yükselen şenat yanlısı ha- reketlere bir tepkı olarak repertuvanna aldığı oyununun yazan Orhan Asena. Bugünlerde. oyunun İsmet Paşa'sı Mu- rat Atak'ın askere gıtmesi nedenıyle temsilleri duran oyunun repertuvarda kalması içın çalışmalar süriiyor. Ejder Akıştk'ın yönettiği oyunun müziği Ke- • Büyük bir bölümü, Türk tiyatro yazarlannın yapıtîanndan oluşan repertuvara, tiyatronun evrensel dünyasına imzasını atrmş yabancı yazarlardan da örnekler katıldı. mal Günüç'e. sahne tasanmı Göven Ök- teme. giysi tasanmı Fatma Gorgü'ye. ışık tasanmı ErsenTunççekiç'eaıt. "Can- dan Can Koparmak"m temsilleri. Dev- let Tiyatrolan'nın başlattığı Küçük Ti- yatro Kampanyası ıle eş zamanlı olu- şundan dolayı daha büyük bir ilgiyle iz- lendi. Oyun. gelişen laiklik karşıtı giri- şımlere tepki göstermek ıçin de bir yön- lem oldu çoğu kez. Küçük Tiyatro'da aynı dönemde açılan tiyatro müzesi, oyun aralannda ve öncesinde ilgiyle iz- lendi. Vakıflar Genel Müdürlüğu ve Kültür Bakanlığı arasında geçen olaylar, Küçük Tiyatro'nun. sanatçılann da açı- lan kampanyaya katılımıyla Kültür Ba- kanlığı"na tahsısiylesonaerdı. Türkiye- de çağdaş tiyatronun başlangıcı için de önemli bir kilometre taşı olan Küçük Ti- yatro ile ilgıli bütün arşıvler kanştınlır- ken. tiyatronun ilk dönemlenndekı pa- yetli ve ipekli anılar da canlandı. Ayten Gökçer'in Cüneyt Bey'e nerede. Sezon Yücel Erten'in yönettiği. Shakespeare'in yazdığı, Can Yücel'in Türkçeleştirdiği 'Bahar Noktası'yla açıidı. (üstte,sağda)Szajna'- nın'İzler-2'sien etkileyici oyundu. (üstte, solda) Goldoni'nin *Se\gililer"adlı oyununun provalarının varısında İtalyan yönetmenTiezzi ülkesine geri dönmüşrii. (yanda) nasıl tutulduğu bile ortaya çıktı! Carlo GoMoni ve "Sevgffiler." Kı- skançlığa bulanmış bir aşk öyküsü, An- kara Devlet Tiyatrosu sahnelerinde çalışılırken. yabana-Türk yönetmen tartışmalan da hızla sürüyordu. Oyunun yönetmeni Feilericco Tieza'- nin, provalann yansında ülkesine dön- mesi, oyuncular arasında "Yabana yö- netmen gerekli mi" sorusunu gündeme getirdi. Tartışmalar sürerken, İtalyan Kültür Heyetı ve Ankara Devlet Tiyatrolan'nın işbirliğiyle ve Cem Köroğiu'nun ışılda- yan sahne tasanmıyla hazırlanan oyun, Şinasi Sahnesi'nde izlendi. Leyia Tecer ve Necdet Adabağ'm bıriikte Türkçe'ye çevırdikleri oyunda giysi tasanmı Rng- gero Vitrani'ye aittı. Saraybosna'dan bir Çığlık' "öhîm." Bir önceki sezonda. oyuncu- lan "Tann" oyununun küçük bir bölü- münde yan çıplak oynatmak ıstediği için afaroz edilen Cüneyt Çalışkur un yönet- tiği oyun. Irfan Şahınbaş Atölye Sahne- si'nde sergilendi. Woody Aflen'ın yazdığı oyunu. Ozean özer Türkçe'ye çevirdi. Oyunun müaklerini, Devlet Tiyatrolan ve Operasfnın bu yıl konuğu olan ve otantik enstrümanlar çalan Paul Pavey besteledi. Oyunun dans düzenleri Yasemin Al- hoklar'a aittı. Oyunda Allen'ı. bu sezon aynı zamanda Ionesco'nun "S«ndalye- ler" adlı oyununu sahneye koyan Zünrii Erkan oynadı. Oyunun yorumuna ıliş- kın en önemli özellik. Çalışkur'un. Allen yorumunu "zeytinyağlı bir fast food"a benzetmesiydi. Saraybosna'dan bir "Çığlık." Ferenc Karinthynın yazdığı oyun, izleyenlen dünyanın bir bolgesınde yaşanan neden- siz katliamlara davet etti. Bosna'da ikı insan arasında, savaş sı- rasmda geçen ve savaşın yaralannı anla- tan oyunda. Kültür Bakanı Fîkri Sag- lar'ın eşı Serap Sağlar'ın oynaması. ba- kanlar ve Cumhurbaşkanı'nın da oyuna ılgı göstermesine neden oldu. Oyunu. sa- vaşın içınden gelen Bosnalı yönetmen Süieyman Kupusovic yönettı. Ankaralı ızlevıalere oyundan bir tek •'Crdön nehri gibi saran bir çığlık" kaldı. Tek müzikal 'Yılın Kadını' Ankara Devlet Tiyatrosunun bu yıl ıkı tane de "üvey" oyunu vardı. Vlusa- hipzade Ceial'in yazdığı ve Ergin Orbey'- ın yönettiği "İstanbul Efendisi" ıle Necip Fazıl Kısakürek ın yazdığı ve İsmail Be- kir Ağlagül'ün yönettıği "Bir Adam Ya- ratmak." Bu ıki oyun sezon boyunca, gerek ya- zarlan ve konulan. gerekse sergilendik- len yer bakımından. diğer oyunlara oranlaiarklı bir yer edindiler. Sezonun tek müzıkali de Peter Stone- nun yazdığı "Yılm Kadını" ıdi. Ayten Gökçer'in ve Çetin Tekindor'un başrol- lennı oynadığı ve Basil Coleman'ın yö- nettiği oyun. nıteliğı açısından çok. oyu- na aynlan bütçe ıle ilgi çekti. Sezon 6. Ankara Buluşması ile sona erdi. 9 oyunun sergilendiği Ankara Bu- luşması'nda, Devlet Tiyatrolan bölge temsilciliklerinde çalışılan oyunlardan örnekler sunuldu. 'Çingeneler' adlı 0}mnu sahneleyenTeatri Uniti-CRT topluluğunun yönetmeni Toni Servillo: Oaemliolantiyatronunçağdaşlığıdır PELİNÖZER Tiyatro Festivali kapsamında. İtalvan topluluk Teatri Uniti -CRT, RafTaele Vi>iani'nin "Çin- genefcr" adlı oyunu sahneledı. 1977 yılında Casserta Tijatro Stûdyosu nu kuran. burada sah- nelediği oyunlarla eleştirmenlenn ilgisiru çekenToniSenillo "Çinge- neter"i geçtığımiz yıl sahneîemiş. Yorumlanyla ulusal ve uluslara- rası bir başan sağlayan Servillo. yorum ve yönetmenlik dalında Âlnn Agis ve 1991 eleştiri ödülü- nü kazanmış. Aynı zamanda oyunculuk da yapan Senillo ıle İstanbul'da konuşma.fırsatı bul- duk: - Teatri Lniti-CRT'nin kuruluş aşamasından ve geçmişinden söz eder misiniz? Teatri Lniti- CRT üç farklı ti- yatro topluluğunun sanatçılan- nın bırleşmesıy le oluştu. Bu oyuncular Napoli'de uzun yillar tiyatro yapmış sanatçılardı. Teat- ri Lniti ilk kuruiduğunda üç yö- netmen vardı: ben. Vlario Marto- ne ve Antonio \etwiller Ne yazık kı kısa bir süre önce Antonio Net- willer'i kaybettık Topluluğu oluşturan tüm arkadaşlar aynı sanatsal ideallerle yola çıktık ama yönetmen olarak hepimızin farklı estetik anlayışlanmız var. Geleneksel Napoüten Tiyatro- su üzerine araştırmalar yapıyo- rum. Bence Napoliten Tiyatrosu: oyunculan. yazarlan. yönetmen- leri ve tekstleri ile İtalya içın oldu- ğu kadar dünya içın de 4-5 tiyatro • geleneğinin içinde en önemli ti- yatro birikimine. gelenegine sa- hip. Kendine özgü kurallan. maskelen ve söylemi ile Napoli- ten Tiyatrosu çok farklı ve zengin brir yere sahip dünya tiyatrosun- da. - Napoliten Tiyatrosu. çok kök- lu bir geçmise sahip olduğu halde, A>Tupa dışında çok tanınmıyor... Evet. Napoliten Tiyaırosu Fransa. İngiltere. îtalya gibi özel- likle Avrupa ülkelerinde tanını- yor. Bunun temel nedeni de Ak- deniz ülkelerinin birbırine benze- ToniSenillo.oyunda Raffacle Yiviani'ninçingenelerin varoluşçuluğundanyolaçıkarak tüminsanlığıanlattığınıbelirtiyor. mesi. Orada izleyicileri Napoliten Tiyatrosu'nun sunmak çok daha kolay. Bunun nedeninı yalnızca kültürde aramamak gerek. dü- şünsel olarak da Akdeniz msan- lanbirbırlerine çok yakın. Örneğin şimdi İstanbul'u ge- zerken. mimaride Napoliten yapılara benzeyen parçalar gö- rüyorum. Burada kendimi, ya- bancı bir ülkede değil ev ımde gıbı hıssediyorum. Akdeniz ülkelerin- de Napoliten Tiyatrosu. çok daha kolay algılanıyor. anlaşılı- yor. - Sürekli arayan. deneysel ça- lışmalar yapan bir vönermen ola- rak rivarro dilinizi oluşturan ana etmenlerden sözedebilir misiniz? Ben Napolıten geleneksel tı- yatrosu üzenne araştırmalar yapıyorum fakat bizim avangard bir tiyatro geçmışımiz var. De- neyse! çalışmalara çok önem veri- yoruz ve sahne dili üzenne çok kafa yoruyoruz. Ama yarat- tığımız anlatımı gelenekle birleş- tırmeyı hedefliyoruz. Tiyat- romuzda. diie. sözcüklere. oyun- cunun bedensel ifadesıne ve gör- sel anlatıma eşıt derecede ağırlık venyoruz. Tiyatronun çok kol- lektif bir çalışma gerektırdiğini düşünüyorum. Aslında tiyatromuzu avangard dıye tanımlamak istemiyorum. Çünkü bence avangard tiyatro voktur. Tivatro su üzenne- yazılan yazı gıbidir. Bu yüzden çağdaş olmak zorundadır. Çağ- daş tiyatro. hangı dönemde hangi ülkede sahnelenırse sahnelensın. değerinden veanlamından birşey kavbetmez. O zaman da İtalvan tiyatrosu. Türk tiyatrosu dıye aynmlar ve sınıflandırmalar yap- mak zorunda kalmayız. Çağdaş tiyatronun. medyadan farkı vc ayıncı özelliği de çağdaşlığıdır. Önemli olan tiyatronun çağ- daşlığıdır - RafTaele Viviani'nin (1888- 1950),1926yılındayazdığı"Zinga- ri'' (Çingeneler) adlı oyununu seç- me nedeninizden sözeder misiniz? Viv ıani. oyuncunun fızıksel an- latımı üzerine çok çalışmış bir ya- zar. Onun yazdığı tekstlerde ka- rakterlenn ruhsal yapısı ıle fizık- sel yapısı bırbinnden hıç ayn- lmaz. Bunlan hep bir bütün ola- rak ele alır ve yansıtır. Vivıani bence yalnızca Napoliten Tiyat- rosu'nun değil tüm İtalyan tiyat- rosunun en önemli tıyatTo yazar- lanndan. O. metınlenndc alt ta- bakadan ınsanlan. fahişelen. hırsızlan. Çingeneleri çok iyi yansıtıyor. Vıvıanı'den önce İtalya da proleter tiyatronun ömekleri yoktu. Proleter bır karakter hiç bir zaman bır oyunun kahramanı olmamıştı. Vivıani, oyunlannda halktan kışılenn duygulannı çok güçlü bir dille anlatır. onun ya- rattığı karakterlerin vücutlan da tüm duygularını dışav urur. Bun- lan onun tıvatrosunda tüm canlılığıyla görürüz. Vivıani bu metninde Çingenelenn varoluşçu- luğundan yola çıkarak tüm ın- sanlığın içinde bulunduğu duru- rau anlatma yoluna gıdıyor. Oyunun baş kahramanı genelde yokolup gitmeye yüz tutmuş bir insan simgesi. - Enso Moscato'nun sizin için yazdığı "Partitura" adlı lirik siiri sahneledirriz... Bence Enso Vfoscato. günü- müz İtalyan oyun yazarlannın en önemlilerinderi. Tiyatro tekstleri yazıyor ama bu oyunu benim içın yazmıştı. Bu tekstin en önemli özelliği lirik oluşu. Bu lirik an- latım. yazınsal yanı ağırlıklı olan tiyatro yapmak ıçın bana olanak- lar sağladı. - Gfinüiffiizde görsel yanı ağır- lıklı oytıniar ön pianda ve beden dili de önem kazandı. Belki de ri- >atroda evrenselliği yakalama kaygısından doğdu bu. tivarroda e>rense(lik üzerine ne4er düşünü- vorsunuz? Tabii farklı ülkelerin tiyatro- lan da bırbirinden çok farklı özcl- likler göstenyor. Kültürler ara- sı'ndaki farklılık doğal olarak ti- yatroya da yansıyor. Ben. tiyat- ronun antropolojiye giriş oldu- ğunu düşünüyorum. Insanı tüm özellikleriyle merkez alan son sa- nat tiyatrodur. İnsan. tüm çıplakhğıyla tiyatro sahnesinde yansır. Sahneye baktığımda ilk olarak bir insan görürüm. onu tüm özelliklenyle. kültürel özellikleriyle görürüm. Tiyatroda. sinemada. televızyon- da olduğu gibi bır bağımlılıktan sözedemeyiz. Dünyanın pek çok ülkesınde tiyatro festıvallerine katıtdık ve çeşitli ülkelenn ti- yatrolanrun birbirine çok benzedi- ğini gördük. Kendilerine Ameri- ka'yı model almışlar. Bu korkunç birşey. Kültürel biryozlaşma. - (talya'da tiyatronun bugününü nasıl değeriendiriyorsunuz? İtalya'da bugünlerde yenı ve il- ginç tiyatro çaiışmalan yapılıyor. Genç yönetmenler. farklı yörele- rin dil özellikleri üzerine incele- meler yapıyorlar. Ama İtalyan ti- yatrosu, sinemada olduğu gibi bir atılım yapamıyor. Her ülkede olduğu gibi, İtal- ya'da da ticari tiyatrolargüzel sa- lonlarda oyunlannı sahneieme fırsatı bulurken yeni bir tiyatro yaratmaya çalışan gençler sahne bulamıyorlar. Bizşanslıyız çünkü belli bir kesime seslenebiliyoruz. BU AŞAMADA ŞÜKRAN KURDAKUt II.Akdenizli Ozanlar Toplantısı 5-8 mayıs günleri arasında Bergama Belediyesi'nin katkılarıyla II. Akdeniz Ozanları Toplantısı'nı düzenle- dik. Bu yılki katılımcılar üç gün boyunca şairlerin atası Homer'i tartıştılar. En eski ile en yeni arasında insansal değerlerin buluştuğu bir ortam yaşandı. Halikarnas Balıkçtsı nın Azra Ertıat a yazdığı mektup- ların birinde "İlyada'nın havası tam bir maumlyethava- sı, adeta Homer değil de, bir dağ çiçeği savaşı anlatıyor. Malum çiçek, anlatamaz, fakat bu ne demek istediğimi anlatır" diyordu. Homer'den bize kalan güzel ve iyi olanın kutsanması- dır. Bunca yüzyılın sorumluluğunu taşıyan şairler de var dünyamızda. ideolojilerin güdümündeki sılahların kanattığı insanlık karşısında susanlar da. Yangına körükle gidenler de var. Bir yazımda değinmiştim: Çoğu Osmanlı şairi 'Fütu- hat Dönemi'nde devletin dine dayalı ideolojisini yayma işlevini taşıdığına inandığı için savaşa yandaştılar. Httler, Mussdini ve Stalin dönemlerimn de şairleri vardı kuşkusuz. Andığım kişilerin yönettiklerı toplumlarda savaşı be- lirleyen ideolojilerdirde, demokratikyönetimlerde usta- ca gizlenen kapitalizmin edimleri başka bir ideolojinin ürünü değil midir? Emperyalizme teslim olma anlamına gelen barışı neyleyeyim.. Devletin de tröstlerin, holdinglerin de güdümüne gir- memek. Günümüz şairi bu iki tehlike karşısında kısiliğını koru- yabildiğince sorumluluğunun üstesinden gelebilir sanı- yorum. '//. Akdenizli Ozanlar Toplantısı'r» açış konuşmasında "Yalnızca şiiri ve Homeros'u değil, çağdaş şairin so- rumluluğunu da tartışacağımızı" söylemış ve eklemiş- tim: "Savaşanlann tehdidi altındakı bolgemizde barışı savunacağız..'' Nasıl bir barış? Yanıtlamaya çalışacağım. 15 Mayıs 1919'da Yunan orduları emperyalizmin uç bölüğü olarak izmir'eçıktı. 75 yıl önce kentte yaşayan bir avuç sivil ve asker aydın mütareke' koşullarının öngör- düğü öylesi bir barışı teslimiyet saydıkları için, Ulusal Kurtuluş Savaşı kültürümüzün de bir simgesi olan 'Redd-iIlhak' kavrammı miras bıraktılar bize. Barışı kazanmak için Emperyalizme ve kapıtalizme karşı savaşmayı gerekli' gördüler Filistin halkı göğsünü neden sıper ettı onca yıl? Adil bır barış içın. Yeni emperyalizmin yöntemleri karşısında Kurtuluş Savaşı kültürümüze neden sahip çıkıyoruz? Kalıcı bir barış için. Uluslararası PEN Genel Sekreterı Alexandre Block da şöyle konuştu açılış töreninde: "Türkiye Doğu ile Batı arasında.. Bu hem şans, hem şanssızlık. incil Doğu ile Batı bir araya gelmez' der. Biz burada Doğu ile Batı'nın bir araya gelebileceğıni göste- receğiz. Homer'in yaşadığı topraklarda barış için tüm insanlığa mesajvereceğiz.'' Evet bir araya geldik Bergama'da. Tartıştık ve dünyamızın henüz nesli tükenmemiş' hü- manistlerine barış çağrımızı ilettik. PEN Yazarlar Derneği adına '//. Akdeniz Ozanları Top- lantısı'mn gerçekleşmesinde katkıda bulunan Bergama Belediyesi'ne ve kültürel etkinlikleri görev bilen Başkan Sefa Taşkın a teşekkür ediyorum. n <\ 6. ULUSLARARASI İSTANBUL TÎYATRO FESTİVALİ 'Maço'luğun sözsüzyergisiKültür Servisi-6. Lluslararası İstanbul Tiyatro Festivali'nin bıt- mesine ikı gün kala İspanyol Yllana Topluluğu nun "Muu!" adlı il- ginç oyunu izlenebilir. Oyun. bugün saat 18.30'da Ses Thatrosu'- nda sahnelenecek. "Muu!" güçlü bır boğanın böğürtüsü. boğa gü- reşının öyküsü. gülünç bir absürtlüğün sergilenışi. Sahne üstünde göremediğimızazgın bircanavan bir kürdanla (!) yenmek ıçın dört cesur matadorun verdiğı amansız mücadele. "Muu!". bır parodı- den öte, tutucu İspanyol geleneklerinin kankatürize edilişı. "Muu!". söze yer vermeksizın, yüz ve beden kullanımına ağırlık veren. müziğm de katkısıyla gerçekleştinlen. renkli. canlı. görsel bir öykü. "Huızır bir oyun" olarak nitelendinlen "Muu!"yu Yllana sahneye koymuş. Oyunun ışıklannı Fermin Aceyedo. kostümlerini Cristina Cabello. müzik-montaj ve dekorlannı da Yllana gerçekleş- tırmiş. "Muu."*da Antonio de la Fu- ente, Fidel Feman- dez. Juan Franris- co Ramos v e \Iar- celino Hernandez rol alıyor. Festival oyunlannın, uzun. sıkıcı ve anlaşı- Imaz olduğu ön- yargısını sılen "Muu!"da seyircı- lerin espri hızına yetışemeyeceği. zamanın nasıl aktığını anlaya- mayacağı iddia ediliyor. Madrid'li yedi sanatçıdan oluşan Yllana top- luluğu 1991 yıundan bu yana çalışmalannı be- densel anlatımlar üzenne yoğunlaştırmış bir topluluk. Pek çok tiyatro festıvaline katılan topluluk, geçen yıl "Mını!" ile Toulouse Lluslararası Ko- medi Festivali'nde de Courage D'Or ödülü kazanmış v e Edinburgh Fringe Festivali'nde de geniş bir seyircı kıtlesı ıle buiuşmuş. Sahne- de her an bir yerlerden fırlayıverecekmiş gibi böğürtülen gelen bir boğanın veçılgınca alkışlayan izleyıcılenn uğuitusundan başka bir şey işitilmiyor oyunda. Oysa sahnede maço tavırlanyla salınıp du- ran dört maıador görünüyor. Ama onlar saruldığı gibi şatafath giysileri içinde değiller. Çünkü onlan en gizli anlannda gözetliyor seyirciler: Soyunma odaîannda!.. Sahneye çıkmadan az önce. o çok vakur yürüyüşleriyle caka sat- madan. o kızıl pembe ipek pelennlenni şöyle bir savurmadan az önce ne yaptıklannı merak eden seyirci bu oyunda aydınlatıhyor. O sekiz numaralı bakışlanyla dayanılmz (!) ispanyol erkeklennin "Yatak odalannda" nasıl davrandıklannı merak edenler.bu konu- da da fıkır sahıbi olma şansını elde ediyorlar bu oyunda. Karşı konulmaz bir meydan okuma duygusuyla dehşetengız bır yaratığa savaş açan dört yiğit matadorun komik öyküsünün he- defleri sanıldığı gibi korkunç sesli boğa değil. maçoluğun ta kendi- si. Erkek kibınyle, tek birsözcük olmadan dalga geçen bu komedi. tüm duygulann bedenin süzgeanden imbiklendiği bır maçoluk yergisi. Jspanyol Yllana Topluluğu. "Vtuul'adlı oyunu bugün saat 18JO'da sahneleyecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle