Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 MAYS1994 P4ZAR7ESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
'Ftrtınah'birsezotnm anhmlım...
Ankara Devlet Tiyatrosu'nda sahneler renkli ve çeşitlilik içeren bir repertuvardan geçti
ECETEMELKURAN
ANKARA-Devlet Tiyatrolan "firtnıa-
lı" bir sezon yaşadı. Protestolu seçımler.
biten bir"son imparatorluk"dönemı. de-
mokrası riLzgârlan, vabancı yönetmen
bunalımlan, yenı yapılanmalar. hukuk
savaşlan dsrken. Devlet Tiyatrolan tan-
hinde sık rastlanmayan bir hareketliJiğe
sahne oldu Perde gensinde yaşanan ida-
ri bunahmlara karşın. sahneler renkli ve
çeşitlilik ıçeren bir repertuvardan gectı.
Devlet Tiyatrolan'nda voğun bir ge-
nel müdür trafiği yaşanması. yenı yapı-
lanmalann getirdiğj tepkiler. Devlet Ti-
yatrolan'ıtn bınndl görevı olan "sanat
araeıJığıvla bir ulusaJ biiinç yaratma" ış-
levini etkılemedı. Yaşanan vabancı yö-
netmenler bunalımı. Türk yönetmenleri-
nı ve sanatcılannı etkilediy se de. fuavede
yapılan ufak tefek dedikodular ve bası-
na yansıyan protestolardan öteye gıtme-
di. Devlet Tiyatrolan. "ûnparatoriuk-
lar" dönerıini geride bırakırken. yeni
yapılanmalar nedenıyle ortaya çıkan
tartışmalar. sezon boyunca 24 oyunun
ve 9 oyunu ıçeren bir "Ankara Btıluş-
ması"nın yapılmasını etkılemedı.
En sarsıcı oyun 'İzler-2'
Büyük bir bölümü, Türk tıyatro ya-
zariannın yapıtlanndan oluşan repertu-
vara, tiyatronun evrensel dünyasına im-
zasını atmış yabancı yazarlardan da ör-
nekler katıldı. Sezon. eskı Dev let Tiyat-
rolan Genel Müdürü ve kendı tanımıyla
"son imparatoru" olan Yücel Erten'in
yönettiği. Shakespeare'in yazdığı "Ba-
har Noktası" ıle açıidı. Bir dncekı sezon-
dan kalan "Bahar Noktası"nı Can Yücel
Türkçe'ye çevirdi. Yücel'ın yorumuyla
Türkçeleştirilen \e Erten'in bakış açısıy-
la sahneye aktanlan oyun. bir klasiği
modern bir oyun haline getinrken. seyır-
ciye Shakespeare'i farklı bir açıdan an-
lauyordu. Shakespeare ile başlayan se-
zon, birçok yenı oyunun repertuvara
katılmasıyla sürdii.
Geçen sezonun başında. perdelen en
çok sarsan oyun Jozef Szajna'mn sahne-
ye koyduğu "İzler-2" oldu. İstanbul ve
Ankara Devlet Tiyatrolan'nda eleştir-
menler ve izle\ıcılenn en çok ıleisinı ce-
ken oyunlardan bın olan İzler. Szaj-
na'nın Nazi toplama kamplannda yaşa-
dıklannı izlek ediruyordu. Temelde. bir
sahne tasanmcısı olan Szajna'nın. canlı
bir tanhi ve çığlığı yansitması. oyunun
bıı denlı ilgı toplamasınin nedenlennden
biriydi. Sanatçı aynı zamanda. Ankara
Devlet Resım Heykel Müzesi'nde açtığı
tasanm sergısi ile de ıçınden geçtiği top-
lama kampı düşjennı aktanyordu.
Küçük Sahne kampanyası
Oyununu. "Tutsak olanın, ölüme karşı
yaşam biktirisi" olarak tanımlayan Szaj-
na. kendi tıyatrosunu "yarancı tiyatro'"
olarak adlandınyordu. Yaratıcı tıyat-
ronun daha genış bir anlamı da "Bir se-
yirei kitlesi öniinde temsil cdilen ve veya
tekrarlanan bireysel ifadeJerin bir toplamı
ve sonucu." Szajnarun yazıp yönettiği.
sahne ve giysı tasanmını yaptığı oyunu,
Tuğrul Çetiner Türkçe'ye çevirdi. Oyu-
nun mûzıği Krzysztof Lazon'a, kore-
ografısi Yaşemin Alttoklar a aıtti. Yo-
ğunlukla bırey ve tarihın çıkmazlannı ve
suçlanru sorgulayan oyunlann buiundu-
ğu geçen sezonun ilgiyle izlenen bir diğer
oyunu da. Friedrich Dürrenmatt'ın
yazdığı ve Türkçe'ye Yücel Erten'ın
"Uyarca" adıyla çevırdığı bir işbırliğı
oyunuydu. Eski Ankara Devlet Tiyatro-
su Müdüru Şakir Gürzumar'ın yönettiği
oyunun sahne tasanmını Sertel Çetiner.
giysi tasanmını Giilümser Erigür. ışık ta-
sanmını Ersen Tuncçekiç yaptı.
"Candan Can Koparmak" Devlet Ti-
yatrolan'nın. yükselen şenat yanlısı ha-
reketlere bir tepkı olarak repertuvanna
aldığı oyununun yazan Orhan Asena.
Bugünlerde. oyunun İsmet Paşa'sı Mu-
rat Atak'ın askere gıtmesi nedenıyle
temsilleri duran oyunun repertuvarda
kalması içın çalışmalar süriiyor. Ejder
Akıştk'ın yönettiği oyunun müziği Ke-
• Büyük bir bölümü,
Türk tiyatro yazarlannın
yapıtîanndan oluşan
repertuvara, tiyatronun
evrensel dünyasına
imzasını atrmş yabancı
yazarlardan da örnekler
katıldı.
mal Günüç'e. sahne tasanmı Göven Ök-
teme. giysi tasanmı Fatma Gorgü'ye.
ışık tasanmı ErsenTunççekiç'eaıt. "Can-
dan Can Koparmak"m temsilleri. Dev-
let Tiyatrolan'nın başlattığı Küçük Ti-
yatro Kampanyası ıle eş zamanlı olu-
şundan dolayı daha büyük bir ilgiyle iz-
lendi. Oyun. gelişen laiklik karşıtı giri-
şımlere tepki göstermek ıçin de bir yön-
lem oldu çoğu kez. Küçük Tiyatro'da
aynı dönemde açılan tiyatro müzesi,
oyun aralannda ve öncesinde ilgiyle iz-
lendi.
Vakıflar Genel Müdürlüğu ve Kültür
Bakanlığı arasında geçen olaylar,
Küçük Tiyatro'nun. sanatçılann da açı-
lan kampanyaya katılımıyla Kültür Ba-
kanlığı"na tahsısiylesonaerdı. Türkiye-
de çağdaş tiyatronun başlangıcı için de
önemli bir kilometre taşı olan Küçük Ti-
yatro ile ilgıli bütün arşıvler kanştınlır-
ken. tiyatronun ilk dönemlenndekı pa-
yetli ve ipekli anılar da canlandı.
Ayten Gökçer'in Cüneyt Bey'e nerede.
Sezon Yücel Erten'in
yönettiği.
Shakespeare'in
yazdığı, Can Yücel'in
Türkçeleştirdiği
'Bahar Noktası'yla
açıidı.
(üstte,sağda)Szajna'-
nın'İzler-2'sien
etkileyici
oyundu. (üstte, solda)
Goldoni'nin
*Se\gililer"adlı
oyununun provalarının
varısında İtalyan
yönetmenTiezzi
ülkesine geri
dönmüşrii. (yanda)
nasıl tutulduğu bile ortaya çıktı!
Carlo GoMoni ve "Sevgffiler." Kı-
skançlığa bulanmış bir aşk öyküsü, An-
kara Devlet Tiyatrosu sahnelerinde
çalışılırken. yabana-Türk yönetmen
tartışmalan da hızla sürüyordu.
Oyunun yönetmeni Feilericco Tieza'-
nin, provalann yansında ülkesine dön-
mesi, oyuncular arasında "Yabana yö-
netmen gerekli mi" sorusunu gündeme
getirdi.
Tartışmalar sürerken, İtalyan Kültür
Heyetı ve Ankara Devlet Tiyatrolan'nın
işbirliğiyle ve Cem Köroğiu'nun ışılda-
yan sahne tasanmıyla hazırlanan oyun,
Şinasi Sahnesi'nde izlendi. Leyia Tecer
ve Necdet Adabağ'm bıriikte Türkçe'ye
çevırdikleri oyunda giysi tasanmı Rng-
gero Vitrani'ye aittı.
Saraybosna'dan bir Çığlık'
"öhîm." Bir önceki sezonda. oyuncu-
lan "Tann" oyununun küçük bir bölü-
münde yan çıplak oynatmak ıstediği için
afaroz edilen Cüneyt Çalışkur un yönet-
tiği oyun. Irfan Şahınbaş Atölye Sahne-
si'nde sergilendi. Woody Aflen'ın yazdığı
oyunu. Ozean özer Türkçe'ye çevirdi.
Oyunun müaklerini, Devlet Tiyatrolan
ve Operasfnın bu yıl konuğu olan ve
otantik enstrümanlar çalan Paul Pavey
besteledi.
Oyunun dans düzenleri Yasemin Al-
hoklar'a aittı. Oyunda Allen'ı. bu sezon
aynı zamanda Ionesco'nun "S«ndalye-
ler" adlı oyununu sahneye koyan Zünrii
Erkan oynadı. Oyunun yorumuna ıliş-
kın en önemli özellik. Çalışkur'un. Allen
yorumunu "zeytinyağlı bir fast food"a
benzetmesiydi.
Saraybosna'dan bir "Çığlık." Ferenc
Karinthynın yazdığı oyun, izleyenlen
dünyanın bir bolgesınde yaşanan neden-
siz katliamlara davet etti.
Bosna'da ikı insan arasında, savaş sı-
rasmda geçen ve savaşın yaralannı anla-
tan oyunda. Kültür Bakanı Fîkri Sag-
lar'ın eşı Serap Sağlar'ın oynaması. ba-
kanlar ve Cumhurbaşkanı'nın da oyuna
ılgı göstermesine neden oldu. Oyunu. sa-
vaşın içınden gelen Bosnalı yönetmen
Süieyman Kupusovic yönettı. Ankaralı
ızlevıalere oyundan bir tek •'Crdön nehri
gibi saran bir çığlık" kaldı.
Tek müzikal 'Yılın Kadını'
Ankara Devlet Tiyatrosunun bu yıl
ıkı tane de "üvey" oyunu vardı. Vlusa-
hipzade Ceial'in yazdığı ve Ergin Orbey'-
ın yönettiği "İstanbul Efendisi" ıle Necip
Fazıl Kısakürek ın yazdığı ve İsmail Be-
kir Ağlagül'ün yönettıği "Bir Adam Ya-
ratmak."
Bu ıki oyun sezon boyunca, gerek ya-
zarlan ve konulan. gerekse sergilendik-
len yer bakımından. diğer oyunlara
oranlaiarklı bir yer edindiler.
Sezonun tek müzıkali de Peter Stone-
nun yazdığı "Yılm Kadını" ıdi. Ayten
Gökçer'in ve Çetin Tekindor'un başrol-
lennı oynadığı ve Basil Coleman'ın yö-
nettiği oyun. nıteliğı açısından çok. oyu-
na aynlan bütçe ıle ilgi çekti.
Sezon 6. Ankara Buluşması ile sona
erdi. 9 oyunun sergilendiği Ankara Bu-
luşması'nda, Devlet Tiyatrolan bölge
temsilciliklerinde çalışılan oyunlardan
örnekler sunuldu.
'Çingeneler' adlı 0}mnu sahneleyenTeatri Uniti-CRT topluluğunun yönetmeni Toni Servillo:
Oaemliolantiyatronunçağdaşlığıdır
PELİNÖZER
Tiyatro Festivali kapsamında.
İtalvan topluluk Teatri Uniti
-CRT, RafTaele Vi>iani'nin "Çin-
genefcr" adlı oyunu sahneledı.
1977 yılında Casserta Tijatro
Stûdyosu nu kuran. burada sah-
nelediği oyunlarla eleştirmenlenn
ilgisiru çekenToniSenillo "Çinge-
neter"i geçtığımiz yıl sahneîemiş.
Yorumlanyla ulusal ve uluslara-
rası bir başan sağlayan Servillo.
yorum ve yönetmenlik dalında
Âlnn Agis ve 1991 eleştiri ödülü-
nü kazanmış. Aynı zamanda
oyunculuk da yapan Senillo ıle
İstanbul'da konuşma.fırsatı bul-
duk:
- Teatri Lniti-CRT'nin kuruluş
aşamasından ve geçmişinden söz
eder misiniz?
Teatri Lniti- CRT üç farklı ti-
yatro topluluğunun sanatçılan-
nın bırleşmesıy le oluştu. Bu
oyuncular Napoli'de uzun yillar
tiyatro yapmış sanatçılardı. Teat-
ri Lniti ilk kuruiduğunda üç yö-
netmen vardı: ben. Vlario Marto-
ne ve Antonio \etwiller Ne yazık
kı kısa bir süre önce Antonio Net-
willer'i kaybettık Topluluğu
oluşturan tüm arkadaşlar aynı
sanatsal ideallerle yola çıktık
ama yönetmen olarak hepimızin
farklı estetik anlayışlanmız var.
Geleneksel Napoüten Tiyatro-
su üzerine araştırmalar yapıyo-
rum. Bence Napoliten Tiyatrosu:
oyunculan. yazarlan. yönetmen-
leri ve tekstleri ile İtalya içın oldu-
ğu kadar dünya içın de 4-5 tiyatro
• geleneğinin içinde en önemli ti-
yatro birikimine. gelenegine sa-
hip. Kendine özgü kurallan.
maskelen ve söylemi ile Napoli-
ten Tiyatrosu çok farklı ve zengin
brir yere sahip dünya tiyatrosun-
da.
- Napoliten Tiyatrosu. çok kök-
lu bir geçmise sahip olduğu halde,
A>Tupa dışında çok tanınmıyor...
Evet. Napoliten Tiyaırosu
Fransa. İngiltere. îtalya gibi özel-
likle Avrupa ülkelerinde tanını-
yor. Bunun temel nedeni de Ak-
deniz ülkelerinin birbırine benze-
ToniSenillo.oyunda Raffacle Yiviani'ninçingenelerin varoluşçuluğundanyolaçıkarak tüminsanlığıanlattığınıbelirtiyor.
mesi. Orada izleyicileri Napoliten
Tiyatrosu'nun sunmak çok daha
kolay. Bunun nedeninı yalnızca
kültürde aramamak gerek. dü-
şünsel olarak da Akdeniz msan-
lanbirbırlerine çok yakın.
Örneğin şimdi İstanbul'u ge-
zerken. mimaride Napoliten
yapılara benzeyen parçalar gö-
rüyorum. Burada kendimi, ya-
bancı bir ülkede değil ev ımde gıbı
hıssediyorum. Akdeniz ülkelerin-
de Napoliten Tiyatrosu. çok
daha kolay algılanıyor. anlaşılı-
yor.
- Sürekli arayan. deneysel ça-
lışmalar yapan bir vönermen ola-
rak rivarro dilinizi oluşturan ana
etmenlerden sözedebilir misiniz?
Ben Napolıten geleneksel tı-
yatrosu üzenne araştırmalar
yapıyorum fakat bizim avangard
bir tiyatro geçmışımiz var. De-
neyse! çalışmalara çok önem veri-
yoruz ve sahne dili üzenne çok
kafa yoruyoruz. Ama yarat-
tığımız anlatımı gelenekle birleş-
tırmeyı hedefliyoruz. Tiyat-
romuzda. diie. sözcüklere. oyun-
cunun bedensel ifadesıne ve gör-
sel anlatıma eşıt derecede ağırlık
venyoruz. Tiyatronun çok kol-
lektif bir çalışma gerektırdiğini
düşünüyorum.
Aslında tiyatromuzu avangard
dıye tanımlamak istemiyorum.
Çünkü bence avangard tiyatro
voktur. Tivatro su üzenne-
yazılan yazı gıbidir. Bu yüzden
çağdaş olmak zorundadır. Çağ-
daş tiyatro. hangı dönemde hangi
ülkede sahnelenırse sahnelensın.
değerinden veanlamından birşey
kavbetmez. O zaman da İtalvan
tiyatrosu. Türk tiyatrosu dıye
aynmlar ve sınıflandırmalar yap-
mak zorunda kalmayız. Çağdaş
tiyatronun. medyadan farkı vc
ayıncı özelliği de çağdaşlığıdır.
Önemli olan tiyatronun çağ-
daşlığıdır
- RafTaele Viviani'nin (1888-
1950),1926yılındayazdığı"Zinga-
ri'' (Çingeneler) adlı oyununu seç-
me nedeninizden sözeder misiniz?
Viv ıani. oyuncunun fızıksel an-
latımı üzerine çok çalışmış bir ya-
zar. Onun yazdığı tekstlerde ka-
rakterlenn ruhsal yapısı ıle fizık-
sel yapısı bırbinnden hıç ayn-
lmaz. Bunlan hep bir bütün ola-
rak ele alır ve yansıtır. Vivıani
bence yalnızca Napoliten Tiyat-
rosu'nun değil tüm İtalyan tiyat-
rosunun en önemli tıyatTo yazar-
lanndan. O. metınlenndc alt ta-
bakadan ınsanlan. fahişelen.
hırsızlan. Çingeneleri çok iyi
yansıtıyor.
Vıvıanı'den önce İtalya da
proleter tiyatronun ömekleri
yoktu. Proleter bır karakter hiç
bir zaman bır oyunun kahramanı
olmamıştı. Vivıani, oyunlannda
halktan kışılenn duygulannı çok
güçlü bir dille anlatır. onun ya-
rattığı karakterlerin vücutlan da
tüm duygularını dışav urur. Bun-
lan onun tıvatrosunda tüm
canlılığıyla görürüz. Vivıani bu
metninde Çingenelenn varoluşçu-
luğundan yola çıkarak tüm ın-
sanlığın içinde bulunduğu duru-
rau anlatma yoluna gıdıyor.
Oyunun baş kahramanı genelde
yokolup gitmeye yüz tutmuş bir
insan simgesi.
- Enso Moscato'nun sizin için
yazdığı "Partitura" adlı lirik siiri
sahneledirriz...
Bence Enso Vfoscato. günü-
müz İtalyan oyun yazarlannın en
önemlilerinderi. Tiyatro tekstleri
yazıyor ama bu oyunu benim içın
yazmıştı. Bu tekstin en önemli
özelliği lirik oluşu. Bu lirik an-
latım. yazınsal yanı ağırlıklı olan
tiyatro yapmak ıçın bana olanak-
lar sağladı.
- Gfinüiffiizde görsel yanı ağır-
lıklı oytıniar ön pianda ve beden
dili de önem kazandı. Belki de ri-
>atroda evrenselliği yakalama
kaygısından doğdu bu. tivarroda
e>rense(lik üzerine ne4er düşünü-
vorsunuz?
Tabii farklı ülkelerin tiyatro-
lan da bırbirinden çok farklı özcl-
likler göstenyor. Kültürler ara-
sı'ndaki farklılık doğal olarak ti-
yatroya da yansıyor. Ben. tiyat-
ronun antropolojiye giriş oldu-
ğunu düşünüyorum. Insanı tüm
özellikleriyle merkez alan son sa-
nat tiyatrodur.
İnsan. tüm çıplakhğıyla tiyatro
sahnesinde yansır. Sahneye
baktığımda ilk olarak bir insan
görürüm. onu tüm özelliklenyle.
kültürel özellikleriyle görürüm.
Tiyatroda. sinemada. televızyon-
da olduğu gibi bır bağımlılıktan
sözedemeyiz. Dünyanın pek çok
ülkesınde tiyatro festıvallerine
katıtdık ve çeşitli ülkelenn ti-
yatrolanrun birbirine çok benzedi-
ğini gördük. Kendilerine Ameri-
ka'yı model almışlar. Bu korkunç
birşey. Kültürel biryozlaşma.
- (talya'da tiyatronun bugününü
nasıl değeriendiriyorsunuz?
İtalya'da bugünlerde yenı ve il-
ginç tiyatro çaiışmalan yapılıyor.
Genç yönetmenler. farklı yörele-
rin dil özellikleri üzerine incele-
meler yapıyorlar. Ama İtalyan ti-
yatrosu, sinemada olduğu gibi
bir atılım yapamıyor.
Her ülkede olduğu gibi, İtal-
ya'da da ticari tiyatrolargüzel sa-
lonlarda oyunlannı sahneieme
fırsatı bulurken yeni bir tiyatro
yaratmaya çalışan gençler sahne
bulamıyorlar. Bizşanslıyız çünkü
belli bir kesime seslenebiliyoruz.
BU AŞAMADA
ŞÜKRAN KURDAKUt
II.Akdenizli Ozanlar
Toplantısı
5-8 mayıs günleri arasında Bergama Belediyesi'nin
katkılarıyla II. Akdeniz Ozanları Toplantısı'nı düzenle-
dik. Bu yılki katılımcılar üç gün boyunca şairlerin atası
Homer'i tartıştılar. En eski ile en yeni arasında insansal
değerlerin buluştuğu bir ortam yaşandı.
Halikarnas Balıkçtsı nın Azra Ertıat a yazdığı mektup-
ların birinde "İlyada'nın havası tam bir maumlyethava-
sı, adeta Homer değil de, bir dağ çiçeği savaşı anlatıyor.
Malum çiçek, anlatamaz, fakat bu ne demek istediğimi
anlatır" diyordu.
Homer'den bize kalan güzel ve iyi olanın kutsanması-
dır.
Bunca yüzyılın sorumluluğunu taşıyan şairler de var
dünyamızda.
ideolojilerin güdümündeki sılahların kanattığı insanlık
karşısında susanlar da.
Yangına körükle gidenler de var.
Bir yazımda değinmiştim: Çoğu Osmanlı şairi 'Fütu-
hat Dönemi'nde devletin dine dayalı ideolojisini yayma
işlevini taşıdığına inandığı için savaşa yandaştılar.
Httler, Mussdini ve Stalin dönemlerimn de şairleri
vardı kuşkusuz.
Andığım kişilerin yönettiklerı toplumlarda savaşı be-
lirleyen ideolojilerdirde, demokratikyönetimlerde usta-
ca gizlenen kapitalizmin edimleri başka bir ideolojinin
ürünü değil midir?
Emperyalizme teslim olma anlamına gelen barışı
neyleyeyim..
Devletin de tröstlerin, holdinglerin de güdümüne gir-
memek.
Günümüz şairi bu iki tehlike karşısında kısiliğını koru-
yabildiğince sorumluluğunun üstesinden gelebilir sanı-
yorum.
'//. Akdenizli Ozanlar Toplantısı'r» açış konuşmasında
"Yalnızca şiiri ve Homeros'u değil, çağdaş şairin so-
rumluluğunu da tartışacağımızı" söylemış ve eklemiş-
tim: "Savaşanlann tehdidi altındakı bolgemizde barışı
savunacağız..''
Nasıl bir barış?
Yanıtlamaya çalışacağım.
15 Mayıs 1919'da Yunan orduları emperyalizmin uç
bölüğü olarak izmir'eçıktı. 75 yıl önce kentte yaşayan bir
avuç sivil ve asker aydın mütareke' koşullarının öngör-
düğü öylesi bir barışı teslimiyet saydıkları için, Ulusal
Kurtuluş Savaşı kültürümüzün de bir simgesi olan
'Redd-iIlhak' kavrammı miras bıraktılar bize.
Barışı kazanmak için Emperyalizme ve kapıtalizme
karşı savaşmayı gerekli' gördüler
Filistin halkı göğsünü neden sıper ettı onca yıl?
Adil bır barış içın.
Yeni emperyalizmin yöntemleri karşısında Kurtuluş
Savaşı kültürümüze neden sahip çıkıyoruz?
Kalıcı bir barış için.
Uluslararası PEN Genel Sekreterı Alexandre Block
da şöyle konuştu açılış töreninde:
"Türkiye Doğu ile Batı arasında.. Bu hem şans, hem
şanssızlık. incil Doğu ile Batı bir araya gelmez' der. Biz
burada Doğu ile Batı'nın bir araya gelebileceğıni göste-
receğiz. Homer'in yaşadığı topraklarda barış için tüm
insanlığa mesajvereceğiz.''
Evet bir araya geldik Bergama'da.
Tartıştık ve dünyamızın henüz nesli tükenmemiş' hü-
manistlerine barış çağrımızı ilettik.
PEN Yazarlar Derneği adına '//. Akdeniz Ozanları Top-
lantısı'mn gerçekleşmesinde katkıda bulunan Bergama
Belediyesi'ne ve kültürel etkinlikleri görev bilen Başkan
Sefa Taşkın a teşekkür ediyorum.
n <\
6. ULUSLARARASI İSTANBUL
TÎYATRO FESTİVALİ
'Maço'luğun
sözsüzyergisiKültür Servisi-6. Lluslararası İstanbul Tiyatro Festivali'nin bıt-
mesine ikı gün kala İspanyol Yllana Topluluğu nun "Muu!" adlı il-
ginç oyunu izlenebilir. Oyun. bugün saat 18.30'da Ses Thatrosu'-
nda sahnelenecek. "Muu!" güçlü bır boğanın böğürtüsü. boğa gü-
reşının öyküsü. gülünç bir absürtlüğün sergilenışi. Sahne üstünde
göremediğimızazgın bircanavan bir kürdanla (!) yenmek ıçın dört
cesur matadorun verdiğı amansız mücadele. "Muu!". bır parodı-
den öte, tutucu İspanyol geleneklerinin kankatürize edilişı.
"Muu!". söze yer vermeksizın, yüz ve beden kullanımına ağırlık
veren. müziğm de katkısıyla gerçekleştinlen. renkli. canlı. görsel
bir öykü. "Huızır bir oyun" olarak nitelendinlen "Muu!"yu Yllana
sahneye koymuş. Oyunun ışıklannı Fermin Aceyedo. kostümlerini
Cristina Cabello. müzik-montaj ve dekorlannı da Yllana gerçekleş-
tırmiş. "Muu."*da
Antonio de la Fu-
ente, Fidel Feman-
dez. Juan Franris-
co Ramos v e \Iar-
celino Hernandez
rol alıyor. Festival
oyunlannın, uzun.
sıkıcı ve anlaşı-
Imaz olduğu ön-
yargısını sılen
"Muu!"da seyircı-
lerin espri hızına
yetışemeyeceği.
zamanın nasıl
aktığını anlaya-
mayacağı iddia
ediliyor. Madrid'li
yedi sanatçıdan
oluşan Yllana top-
luluğu 1991
yıundan bu yana
çalışmalannı be-
densel anlatımlar
üzenne yoğunlaştırmış bir topluluk. Pek çok tiyatro festıvaline
katılan topluluk, geçen yıl "Mını!" ile Toulouse Lluslararası Ko-
medi Festivali'nde de Courage D'Or ödülü kazanmış v e Edinburgh
Fringe Festivali'nde de geniş bir seyircı kıtlesı ıle buiuşmuş. Sahne-
de her an bir yerlerden fırlayıverecekmiş gibi böğürtülen gelen bir
boğanın veçılgınca alkışlayan izleyıcılenn uğuitusundan başka bir
şey işitilmiyor oyunda. Oysa sahnede maço tavırlanyla salınıp du-
ran dört maıador görünüyor. Ama onlar saruldığı gibi şatafath
giysileri içinde değiller. Çünkü onlan en gizli anlannda gözetliyor
seyirciler: Soyunma odaîannda!..
Sahneye çıkmadan az önce. o çok vakur yürüyüşleriyle caka sat-
madan. o kızıl pembe ipek pelennlenni şöyle bir savurmadan az
önce ne yaptıklannı merak eden seyirci bu oyunda aydınlatıhyor.
O sekiz numaralı bakışlanyla dayanılmz (!) ispanyol erkeklennin
"Yatak odalannda" nasıl davrandıklannı merak edenler.bu konu-
da da fıkır sahıbi olma şansını elde ediyorlar bu oyunda.
Karşı konulmaz bir meydan okuma duygusuyla dehşetengız bır
yaratığa savaş açan dört yiğit matadorun komik öyküsünün he-
defleri sanıldığı gibi korkunç sesli boğa değil. maçoluğun ta kendi-
si. Erkek kibınyle, tek birsözcük olmadan dalga geçen bu komedi.
tüm duygulann bedenin süzgeanden imbiklendiği bır maçoluk
yergisi.
Jspanyol Yllana Topluluğu. "Vtuul'adlı
oyunu bugün saat 18JO'da sahneleyecek.