23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23MART1994ÇARŞAMBA HABERLER A(hyerelseçim deolsa27Martbtçoklaniçinyaşam savasma dönü CELAL BAŞLANGIÇ 27 Mart seçımlennin son dönemeci de . geçildi. Türkiye'nin seçimler dışında da yüklü gündemi olmasına karşın, özellikle mart ayının başından bu yana paniler seçmen- lere tüm güçleny le yüklendiler. Seçim dı- şındaki olaylan da. oluşan farkh günde- mi de seçımlerle birleştirip 27 Mart'ta en iyi sonucu alabilme kavgasına giriştiler. Adı 'yerel seçinT olsa da. 27 Mart bazı partiler ve bazı liderler açısından bir 'ölüm-kalım savaşı'. Sağda DYP ile ANAP arasında aman- sız birsa\aşun var. Elbette bu savaşın ko- muianlan Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz. Partilerınin geleceğini. liderliklerinin sü- rekliliğini 27 Mart seçimleri belirleyebilir. Ikisinden biri liderlikten ya da partilerin- den olabilirler. Bu nedenle de seçim alan- lannda amansız bir Çiller-Yılmaz düello- su yaşanıyor. Murat Karayalçın liderliğindeki SHP ise başka bir varolma savaşı veriyor. Se- çim sürecıne girildiğinde sıkça sorulacağı sanılan "SHP mi, yoksa CHP mi sosyal deıriokrasinin en büyük temsilcisi" sorusu- nun yanıtı yayımlanan kamuoyu araştır- malanna göre seçimden önce ahnmış gö- rünüyor. Seçimlerpncesi kendisini ortaya koyan SHP'- nin yeni lideri Karayalçın, ik- tidardakı bü- yük ortağı Çil- ler gibi genel ölçekli ilk se- çim deneyimini yaşıyor. Bu ne- denie seçim so- nuçlan bir li- derliği perçin- leyecek ya da yeni liderarayı- şlarına \ol açacak SHP'de. CHP ise lideri Deniz Baykal'ia birlikte siyasal yaşamda kendine yer açmanın yolunu anyor. An- cak ahnacak oyun az olması. Baykal'ın li- derliği ile birlikte. hatta ondan daha da çok CHP'nin varlık nedeninin tartışı- lmasına yo! açacak. Kısmen sol. kısmen de sağ seçmenden oy alan Bülent Ecevit'in DSP'si de bu se- çimlcrde varlığını büyüterek koruma kavgasında. Bu ncdcnle hedefinde SHP gibi sol. RP gibi yelpazenin sağmda yer alan partiler var. Seçimlerin en çok tartışılan partisi RP. Bir süre topluma pompalanan "Refah korkusu" neredeyse " R P bugiin dcğilse de yarın iktidara geliyor" boyutuna varmış- tı. Bu nedenle de birçok odağın hedefı ol- muştu RP. Ancak laiklik yanlısı güçlerin 'harekâtf, Hasan Mezarcı gibi kamuoyu- nun buyük bölümüne göre "nesöylediğini bilmez". RP'lılerc göre "Neyi, ne zaman söyleyeceğini bilınez" polıiikacılann varhğı. Necmettin Erbakan'ı zor durum- da bıraktı. RP liden Erbakan. şımdi en azından şişirildıği kadar oy almanın sa- vaşımını venyor. Şubat sonuyla mart başında partiler se- çimler için amansız yanşlannı başlattılar. Son dönemece kadar "Babasının kızı, özal'ın devamı" Tansu Çiller. nasıl bir se- çim stratejisi geliştirdi, hangi taktiklere başvurdu ? Dünyanın en az \r e en yavaş konuşan li- derlerinden biriyken karşısına rakip ola- rak konuşkan bir kadın çıkınca susa susa anamuhaîefet lideri olan Mesut Yılmaz. sağın liderliğini kaptırmamak için hangi yöntemleri geliştirdi? 'S'si muhakfette 'H'si iktidarda olan SHP'nın yeni lideri Murat Karayalçın, 27 Mart seçimi için hangi silahlan seçti, bun- lan nasıl kullandı ? SHP'nin genel başkanı olmak için Er- dal İnönü'yle karşı karşıya gelen. sonunda CHP"nin genel başkanı olan Deniz Bay- kal. partisıne siyasal yaşamda yer açmak için nasıl bir taktik izliyor ? "Sağ partilerin tabanma sıkışıp kalmtş demokratik sol seçmeni kurtarmak" için yola çıkan Bülent Ecevit, DSP'yi var et- me ve büvütme savaşımı için hangi yönte- mi benimsedi? Kolanya reklamına çıkmış Müjde Ar gibi, "Refah geliyor... Refah geliyor" diye alan alan dolaşan Necmettin Erbakan 'adil düzen'ın hiç değılse şışirildiği kadar oy toplaması için nasıl bir strateji geliştir- di? Şımdi bu sorulara teker teker yanıt ara- yalım. Tansu Çiller: Hedef Mesut Ydmaz 27 Mart seçimleri için DYP lideri Tan- su Çiller önüne iki temel hedef koydu. Bi- rincisi, iktidarda yıpranan DYP'nin oy- lannı hiç değilse korumak, böylcce gir- diği ilk genel ölçekli seçimde liderliğini pekiştirmek... Bu hedef. bir yanıyla ikinci amacı da bünyesinde banndmyor. O da "Merkez sağın lideri kim olacak; Mesut Yılmaz mı Tansu Çiller mi" sorusuna kendisi \e partisi lehinde yanıt almak. Bu seçimler Tansu Çillerin liderliği açı- sından, DYP içinde bir ölüm kalım savaşı olduğu kadar, merkez sağın liderliğini ANAP'a kaptırmamak için de büyük önem taşıyor. Hem kendisi, hem de parti- si açısından böylesine yaşamsal sonuçlar taşıyan seçimler öncesi, belki de en atak tavn geliştiren liderlerin başında Tansu Çiller geliyor. Elbette Çiller'in önüne böyle bir strateji konunca da ister istemez hedefı Mesut Yılmaz oluyor. Özellikle merkez sağ açı- sından bu seçimler Çiller-Yılmaz düello- suna dönüştü. Bu savaşımda, ama ustalıkla ama ace- mice: her şeyi seçime yönelik bir malze- meye dönüştürmeye kalkıyor Çiller. Elbette hedefinde de Mesut Yılmaz var. Bunun seçim surecindekı en belirgin ör- neğıni RP'lı Hasan Mezarcı'nin Ata- türk'e dönük girişimleri ve konuşmalan üzerine, tüm liderleri olmasa bile alelacele Alpaslan Türkeş'le Murat Karayalçın'ı Taksim Alanı'nda, aynı kürsüde buluş- lurmayı becerdi. Çiller, özellikle Yılmaz'a karşı en kıv- rak hareketi DEP'li milletvekillerinin do- YILMAZ- En büyük silahı ekonominin kötü gjdişi ÇİLLER- DYP'yi sağuı tek partisi yapmak istiyor iderler arasıseçimdüellosu kunulmazlıklannm kaldınlmasında gös- terdi. Zaten iktidardayken erken seçime gittiği için korkakhk ve kaçaklıkla suçlu- yordıı Çiller Yılmaz'ı."Keşke" diyordu Çiller, "Yılmaz'ın bırakıp gittiği 18 aylık iktidar bende olsavdı". Hatta bu taktik gereği. gazetelere ven- len DYP ilanlannda Mesut Yımaz"ın, gizli örgüt operasyonuna katılan sivil po- lısler gibi yüzü örtülmüş bir fotoğrafı ya- yımlanıp "Kaçak, hangi yüzle oy istiyor" diye soruluyordu. Buradaki 'Kaçak' söz- cüğü birkaç anlama geliyordu. Elbette bi- rincisi. tek başına iktidardayken hükü- meti bırakıp erken seçime gitmek. İkincisi de DEP'lilerin dokunulmazhklan kaldı- nlırken "Meclis'ten kaçması". Çiller. seçim alanlannı gezerken, ken- disini izleyenlere hep Yılmaz"ı şikayet edi- yordu, "OzeUeştirmede, DEP'lilerin do- kunubnazlığının kaldınlmasında bizi yalnız bıraktı" diye. "Yılmaz'ın yardım etmemesine rağmen dokunulmazİıklan kaldırdık" havasıyla alanlarda kürsülere çıkan Çiller. bir yan- dan "PKK'yı Meclis'ten attık" diye oy toplamaya çalışıyor. Diğer yandan da "Nevnız'u seneye resmi bayranı yapaca- ğız" diyerek DEP'lilerden dolayı kaçabi- lccck Kürt oylannı. başka bir yolla parti- sine aktarmaya çalışıyor. Aslında. Çiller'in bu ikili tavnnı diğer yaklaşımlannda da görmek olası. Bir yandan, bu seçimler yerel olduğu için merkezi iktidan il- gilendirmiyor Çil- ler'e göre. Ama başka bir açıdan bakıncada Çiller'- in kafasındaki he- sabm daha başka olduğu ortaya çıkıyor. Gazetele- re verilen iianlarda yaralı bir askerin görüntüsüvarÇil- ler'le birlikte. Cze- rinde de bir yazı: "DYFyeoyver. teröre darbe vur!" Altında başka bir yazı daha: "Gelin, 27 Mart'ı teröre dar- be günü yapalım!" Bu 27 Mart'ın iki anlamı yardı Çiller'e göre. İşine geldiği zaman. ye- rel yöneticılerin seçileceği bir tarih- ti; işine geldiği za- man da teröre darbe günü'. Ama sonuçta yaymaya çalıştığı iki seçenekli bir saptaması var Çil- ler'in. Birincisi. seçim sonuçlan ne olursa olsun, bu koalisyon işbaşında kalacaktır. İkindsi ise SHP'nin vazgeçmesi durumunda "Yenisi de kurui- sa DYP'siz koalisyon olmaz" diyerek par- tisinin ikibuçuk yıl daha iktidarda kala- cağının altını çizmek. Bunun için her türlü silahı kullanmak- tan çekinmiyor Tansu Çiller. Kim derdi ki. Turgut Özal'a muhalefeti neredeyse varlık sebebi sayan DYP, birgün gazete- lere verdiği iianlarda "Turgut Bey! Ne ka- dar haklıymtş" diye ilanlar verecek. Ama hedefte Mesut Yılmaz olunca "Turgut Bey"den bile yardım ahnabilir, gazetelere •'Yaşasaydınız da, Mesut Bey hakkında ne kadar haklı olduğunuzu gözlerinizle görseydiniz" diye ilanlar vererek. Çiller'in zorlandığı konulann başında Refah olgusu geliyordu. Açıktan yüklen- mek yerine. el altından bilgileri medyaya sızdırmayı yeğledi. Bir yanda "ezan ve Kuran" söylemini geliştirirken. diğer yan- dan Atatürk mıüngj yapmaya kalkınca orta yolu buldu: - Müslüman, laik Türkiye... Çiller'in zayıf noktası ekonomik gidi- şin kötülüğü. Bunu gündeme getirene "Daha yedi aylık başbakan olan bana sal- dmyorlar" diyebiliyor. Bu da olmazsa, arkasından gözyaşı bile dökebiliyor Çil- ler. K.ullandığı silah ise Terör'. Birinci amaa. DYP'deki liderliğini pe- kiştirmek, yerini sağlama almak. İkinci amaa ise DYP'yi merkez sağın partisi durumuna getirerek ANAP'ı yutmak. Bu nedenle de "Baba'nın kızı. Özalın deva- mı" rolünü üstleniyor iki damla gözy aşıy- la beraber. Sonuç olarak Çiller 28 Marfta ya DYP içinde ve merkez sağın liderliğjnde patro- niçeliğini ilan edecek, ya da hesap sorula- cak lider durumuna düşecek. Yılmaz: Sustukça popülaritesi yükseldi ANAP lideri Mesut Yılmaz, Türk siya- sal yaşamına "en az ve en yavaş konuşan lider" olarak geçebılirdi, Tansu Çiller ol- masaydı. Ancak. Çiller'in hedetine dönüşünce benzeri bir söylemi önce savunma. sonra da saldın platformunda benimsemek zorun- da kaldı. . Yılmaz'ın 27 Mart seçimlerine dönük temel stratejisi, seçimden koalisyonu da- ğıtacak bir sonuç alınması ve erken se- çimleregidilmesi. Bu sonucun varacağı doğal nokta da DYP'de yeni bir liderlik krizinin yaşan- ması, büyük olasılıkla Çiller'in gjtmesi ve ANAP'ın rakibi olan partide liderlik so- rununun yeni bir çözülmeye yol açması. böylece de merkez sağın liderliğini için Yılmaz şu tezi savunuyor: -"Anayol'da Çiller'e yer yok. Çünkü secimlerden sonra DYPTiler ÇUIer'i sil- keleyecek. Eğer Çiller 'Anayol'un başına geçerse. orayı da DYP'ye çevirir." Merkez sağın liderliği için Yılmaz, Çil- ler'e karşı bir varolma savaşımı veriyor. Önce Çiller'in elestirilerini yanıtlamaya. ardından da Çiller'e yüklenmeye çalıştı. Türkiye gibi erkek egemen bir toplum- da, bir kadının çıkıp bir erkeği kaçaklıkla suçlaması hiç de kolay kabul edilebihr bir şey değildi. Ama iş siyasal nezaket kural- lannın dışına çıkmış. Yılmaz'ın fotoğraf- lannın üzerine 'Korkak' yazısını yapıştın- vermişti Çiller'in DYP'sı. Çiller'in. "erken seçim hayal" söylemi üzerine giderek sırtından atmaya çalıştı kaçaklık suçlamasını: -"Esas kaçak millete giden değil, millet- ten kaçandır " Çiller'in elesriri yağmuru- na rurulan Yılmaz, önce 'kırık plak' ben- zetmesi y aptı Çiller'e. sonra da "ruh sağlı- ğından duyduğu endişeleri" dile getirdi. Baktı ki Çiller kendisini bölücülükten özelleştirmeye kadar her şeydcn sorumlu tutuyor. sonunda dayanamayıp sordu: -"Roma'yı da mı ben yaktım? Yılmaz. seçimleri yerel boyutundan çı- kartıp bir genel seçime dönüştürmeyi he- defliyor. Amacı; ekonominin kötü gidişinden. iktidarda olmanın yıpranmışlığından ya- rarlanıp. zayıf anında. güç dunımda •a- B aykaVın kaderini de 27Mart seçimleri belirleyecek. CHP siyasiyelpazede var olma savaşı veriyor. Karayalçın ise ilk kez geniş ölçekli bir seçim deneyimiyaşıyor. Yılmaz'ın kapması. Yılmaz'ın, Çiller'e karşı en büyük kozu ekonomik gidişin kötülüğü. Yılmaz'a gö- re bunun sorumlusu da "Türkiye'yi dene- me tahtası olarak kullanan", "kongre baş- bakanı", "acemi başbakan" Çiller. Yılmaz, ANAP'ın propagandasını. ekonomik gidişin kötülüğü üzerine yo- ğunlaştırdı. Gazetelere verilen boy boy iianlarda, bir ekmeğin yaruna iliştirilmiş soğan görüntüsünün üzerinde "Ekmek- ler küçûlüyor" sloganı yer alıyordu. Al- tında ise "ANAP isbaşma geliyor" yazısı var. Yılmaz'a göre hükümet bol keseden vaat etti. Hiçbirini yapamadı. Bugün bir ekmekdörtbinlira. Daha iki buçuk yıl önce bu paraya se- kiz ekmek alınıyordu. Enflasyon azdıkça azıyor. Dünyanın en pahalı suyu, en pahalı elektriği. en pahab PTT hizmeti de bizde! Bu hükümet bu kafayla hiçbir şey yapa- maz. Secmcne "Ben başbakan olacağım" mesajı vermeye calışan Yılmaz 27 Mart seçimlerini de yerel boyutundan çıkart- maya çalışarak "bu acemi hükümetten kurtuuna fırsatı" olarak göstermek isti- yor. Sağda oluşturulması planlanan 'Ana- yol' formülünde Çiller'in önünü kesmek kaladığı Çillcr'i ve DYP'sını. merkez sağın güçsüz lideri. küçük partisi konu- muna getirmek. Ancak Yılmaz'ın en dikkat çekici yanı, bu hedefe varmak için halka. neredeyse hiç vaatte bulunmaması. En belirgin pro- pagandasını "L Ike bizim bıraktığımızdan daha kötü dunımda" söylemi üzerine yık- mış. Çiller gibi. 27 Mart, Yılmaz için de 'ka- der seçimi'olabilir. Ya ANAPbeklediğini bulamayacak ve parti merkez sağ içinde. Yılmaz da ANAP içinde tartışmah duru- ma gelecek, ya da DYP'ye açtk fark atmış bir partinin lideri olarak Yılmaz. sağda birliğin adresini de ANAP olarak göste- recek. Yılmaz da 28 martta hesap sonılacak. ya da konumunu güçlendirecek liderler- den biri. Karayalçın: Umutsuzluğu umuda çevirme savaşı 27 Mart seçiminde en zorlu sınavını ve- recek olan liderlerden biri de Murat Ka- rayalçın. Başa güreşen partilerin en yeni ve deneyimi en az olan lideri. Yerel iktidar olmanın, genelde koalis- yon ortağı olarak iktidar ortaklığının. söz verilen demokratiklcşmeyi gerçekleştire- memenin İSKI yolsuzluğunun tümüyle SHP'nin sırtına yüklendiği koşullarda. li- derliği İnönü'den devraldı. Kurultay partiyı neredeyse ikiye böl- müştü. Meclis gmbu bir yanda. örgütle- rin yansı başka bir yandaydı. SHP'li ba- kanlar bir tarafta . Parti Meclisi üyeleri başka bir taraftaydı.Bu yanıyla "İktidar ortağı, bir enkaz devraldık" diye yakınsa yeriydi. Ancak yakınmak yerine "siyasi risk" almayı yeğledi. Yerel seçimler için aday- lann belirlenmesinde kritik noktalara ağırlığını koydu ve kamuoyu yoklamala- nnda yüzde 10'lann altına düşmüş bir partinin geleceğiyle kendi geleceğini bir- birine bağladı. Parti içindeki karşıtlan, başka bir so- rumluluğun da altında kalmamak için "Y'apsuı görelim. Yanlış olursa 28 martta hesabını sorarız" yaklaşımını seçtiler. Bir de karşısında CHP olgusu vardı. Seçim sürecine girerken, SHP'nin "dibe >ıırdu" görüntüsü de bir soruyu gündeme getirmişti: - Sosyal demokrat solun temsilcisi kim olacak?"SHP mi, CHP mi? İşte 27 Mart seçimleri SHP'yi ve Kara- yalçın'ı bu koşullarda yakaladı. Ancak. seçim sürecindeki kamuoyu yoklamalan. CHP'nin böylesine bir seçe- nek olmaktan uzaklaştığını ortaya ko- yunca, Karay alçın'ın önünde ikisi de ay nı kapıya çıkacak bir strateji kaldı. SHP'yi düştüğü yerden kaldırmak. sağın alternatifınin yine sağ olduğu siyasal bir yapılanmada. SHP'"yi ciddi bir alternatif olarak siyaset sahnesindc varetmek. Bu he- defe vanlması aynı zamanda 28 martta Kara- yalçın'ı tartışmah bir lider olmaktan kurtaracaktı. Bu sonuca var- mak için. örgütle- ri kırmak pahası- na da olsa. parti içinde kendine karşı cepheyı ge- nışletecek de olsa önseçimi bir kena- ra bırakıp. aday- lann belirlenmc- sindeetkin olmak. Çcşitli güçlüklere karşın bunu ba- şardı da. bulduğu adaylar. SHP rüz- gannı güçlendir- miş. partiyi çöktü- ğü dip noktadan yukanya doğru hareketlendirmiş- tj. Kamuoyuna dönük üç onemli göster- geyi öne çıkardı Karayalçın: Laik Cum- huriyet. dcmokrasi vc insan haklan... Terörle Mücadele Yasası'nda laıklikle ilgili ısran, demokratikleşme girişimlerin- dc iktidar ortağı olarak sonuç alamasa da ısrarlı tavn. insan haklan ihlallerine karşı çıkışı. DEP'lilerin dokunulmazlığının kaldınlması sürecindeki tutarlılığı. Kara- yalçin'ın ve dolayısıyla SHP'nin son gün- lerde yıldızını yeniden parlattı. Yerel seçimlere dönük olarak, her ne kadar SH P'nin üstüne İSK İ gölgesi düşse de Karayalçın'ın en büyük kozu An- kara'da yaptığj belediye başkanlığının "başanlı" olarak değerlendirilmesiydi. Bu nedenle sık sık "Kentkri yönetmek bi- zim işimiz" sloganıru kullanıyor. Karayalçın. SHP'yi bugüne dek söyle- nenden daha farklı bir sunumla kitleİere anlatmaya çalışıyor. Karayalçın'a göre "SHP, Türkiye'nin pusulası. Herkes SHP'ye bakıp bulunduğu yeri belirleyebi- lir". Karayalçın'a göre böylesine "pusu- la" durumuna gelen parti de insana önü- nü, arkasını gösterebilir. Bu pusulayla bakınca da SHP'nin arkasında Atatürk devrimleri, laik cumhuriyet. önünde ise demokrasi ve insan haklan var. Elbette bu süreçte SHP'nin başka güç- lü bir kozu var. O da memurlara erevli. sendikalı toplusözleşme hakkı. Memur sendikalarının bastırması ve bazı SHP'li belediyelerin sıcak yaklaşımı sonucu. yasal olmasa da fıilen memurlar bu hakkı kazanmaya başladı. Bu da SHP için başka bir artı puan. DYP'li bakanla- nn engellemesine karşın SHP'nin bu ko- nudaki ısran Tansu Çiller'i de rahatsız et- miş olmalı ki, DYP lideri sonunda ga- zetecilere memur sendikalanyla ilgili ola- rak "Sendikalaşmada SHP'yi öne çıkar- mayın. Biri bastırdı, öteki kabul etti diye bir şey olmaz. Bizimki mantık evliliği de- ğil" deyiverdi. Ancak, memura sendika hakkı sağlanması da SHP'ye oy getire- cekti. Çünkü her ne kadar "mantık evlili- ği" olmasa da kız tarafı memurlann sen- dikalaşması konusunda ayak diretiyor- du. SHP'nin. dolayısıyla Karayalçın'ın ciddi açmazlan vardı elbette. Bunlardan en önemlisi. demokratikleşme vaadiyle iktidara gelen koalisyonun, bu alanda Ceza Muhakemeleri Usul Yasası'nda yapılan budanmış değişiklikler dışında ciddi bir adım atmamasıydı. SHP'nin bu konudaki bazı önermeleri komisyonlar- da. Bakanlar Kurulu'nda ya da TBMM'- nin genel kurul gündeminde erimişti. Buna karşılık demokraside vanlan nok- tayı daha da gcriye götürecek kararlar Meclis'tekı "gizli IV1C" aracılığıyla yaşa- ma geçiyordu. İkinci ve temel açmaz da SHP'nin, kit- lelerin rahatsız olduğu, umutsuzluğa ka- pıldığı sosyal ve ekonomik yapılanmayla iklidarda ol- masından do- layı verdiği bü- tünleşmiş gö- rüntüydü. Se- çim sürecine gi- rilince Kara- yalçın'ın söyle- mindeki farklı- laşma biraz ol- sun, partinin içine düştüğü bu açmazlan aşma konu- sunda önemli sinyaller verdi. Karay alçın'ın. iktidardaki ortağı Çil- ler'den farklı düşündüğü başka bir konu daha vardı: O da koalisyonun geleceği. Çiller seçim sonuçlannın koalisyonu etki- lemeyeceğini söylese de. Karayalçın. se- çim sonrası koalisyonun geleceğine dö- nük olarak bir "çıta" koyuyordu. O da yüzde 40 oranıydı. Çiller gibi "Erken se- çim yok" demiyor Karayalçın. SHP lıde- rine göre, yerel seçim sonuçlan değerlen- dirilir. gerekirse erken seçimegidilirdi. El- bette parti içinde de Karayalçın için bir "çıta" konmuştu. Bu "oynâk çıta" yüzde 15'le 20 arasında değişiyordu. SHP'nin oyian üç açıdan önemliydi. Birincisi, ahnacak yüksek oy koalisyo- nun sürmesini sağlayacaktı. Belki de ye- niden belirlenecekti bakanlık sayısı. İkin- cisi, SHP siyasal yaşamdaki varlığını ko- ruyacak, ağırlığını artüracaktı. Üçün- cüsü ise ahnacak başanlı bir sonuç Kara- yalçın'ın SHP içindeki konumunu tartış- masız bir hale getirecek, daha doğrusu patronluğunu pekiştirecek. Aksi dunım- da ise Karayalçın 28 martta hesap sorula- cak liderlerden biri olacak. BaykahCHPoldu ama küçük oldu 27 Mart seeimlerinin. kaderini belirle- yeceği liderlerden biri Deniz Baykal, par- tilerden biri de CHP olabilir. Şu anda en zor durumdaki liderlerden birinin de Baykal olduğunu kabul etmek gerekiyor. Baykal. lideri olduğu CHP ile birl'ikte merkez solun en büyük partisi olmaktan çok. siyasal yelpazede var olmanın sava- şımını veriyor. Partinin ve liderinin bugün içinde bu- lunduğu güçlüklerin birkaç nedeni var. Birincisi. özellikle SHP ile aynmı pek ol- madığı ya da iyi vurgulanamadığı için CHP sosyal demokrat kesimde beklenen ilgiyi görmedi. Ancak bu noktada SHP'- nin iktidar ortağı olarak daha avantajlı bir konumda olduğunu ve elindeki ola- naklan zaman zaman bu yolda kullandı- ğını da unutmamak gerekir. Baykal'lı CHP'nin içinde bulunduğu dunımun ikinci nedeni de bu. Üçüncü duruma ge- lincc. İnönü'nün karşısına genel başkan adayı olarak çıktığında özellikle "mega medya"nın büyük destegini gören Bay- kal. CHP'nin başına geçince. aynı ilgiyi göremedi. Bu üç nedenin kesiştiği noktada da 27 Mart seeimlerinin süreci işlemeye başladı. İstifalar nedeniyle TBMM'deki grubu düştü CHP'nin. Yerel seçimler için aday- lar belirlenirken en gözdelennı. en güçlü- lerini SHP'ye kaptırdı Baykal. Sorun böylesine bir var olmaya dönüşünce. iki hedef belirledi kendine CHP lideri. Birin- cisi muhalefet olmanın gereği iktidardı. İkincisi de oy aiabileceei tabana sahip olan SHP. Hatta elestirilerini yöneltirken ikisini aynı kefeye koyup yükleniyordu Baykal: - Hesap soracağım diyenler hesap sonı- lacak dunımda... Baykal'ın Çiller'e yüklendiği konu ekonomiydi. Sık sık "Ekonomiyi bu duru- ma Çiller getirdi" derken bir haksızlığı da önlemiş oluyordu. Çünkü ekonominin denetimi veyönetimi iktidar ortağı SHP'- nin dışındaydı. CHP açısından SHP'ye söylenecek çok şey vardı. Birincisi, de- mokratikleşme adına iktidara gelmişler. memura sendika sözü vermişler. ancak bunlan gerçekleştirememişlerdi. Bu ikti- dann yaptığından en az DYP kadar SHP de sorumluydu Baykal'a göre. Ancak izlenen bu yola karşın. beklenen açılımı yapamadı CHP. Bu en azından kamuoyu anketlerine göre böyle. CHP içinde, partinin gidişinden rahatsız olan- lann Baykal için koyduklan "çıta" yüzde beş dolayında. Bu oranının altında oy al- ması CHP'de Baykal'ın liderliğini tartış- mah duruma getirecek. Ancak böyle bir sonuçtan sonra asıl tartışmah duruma CHP gelebilir. 28 martta diğerleri gibi, Baykal da partisi içinde "hesap sonılacak lider" durumuna düşebilir. Hem de parti- sinin varlık nedeni sorgulanırken... SÜRECEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle