Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23MART1994ÇARŞAMBA
HABERLER
A(hyerelseçim deolsa27Martbtçoklaniçinyaşam savasma dönü
CELAL BAŞLANGIÇ
27 Mart seçımlennin son dönemeci de
. geçildi.
Türkiye'nin seçimler dışında da yüklü
gündemi olmasına karşın, özellikle mart
ayının başından bu yana paniler seçmen-
lere tüm güçleny le yüklendiler. Seçim dı-
şındaki olaylan da. oluşan farkh günde-
mi de seçımlerle birleştirip 27 Mart'ta en
iyi sonucu alabilme kavgasına giriştiler.
Adı 'yerel seçinT olsa da. 27 Mart bazı
partiler ve bazı liderler açısından bir
'ölüm-kalım savaşı'.
Sağda DYP ile ANAP arasında aman-
sız birsa\aşun var. Elbette bu savaşın ko-
muianlan Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz.
Partilerınin geleceğini. liderliklerinin sü-
rekliliğini 27 Mart seçimleri belirleyebilir.
Ikisinden biri liderlikten ya da partilerin-
den olabilirler. Bu nedenle de seçim alan-
lannda amansız bir Çiller-Yılmaz düello-
su yaşanıyor.
Murat Karayalçın liderliğindeki SHP
ise başka bir varolma savaşı veriyor. Se-
çim sürecıne girildiğinde sıkça sorulacağı
sanılan "SHP mi, yoksa CHP mi sosyal
deıriokrasinin en büyük temsilcisi" sorusu-
nun yanıtı yayımlanan kamuoyu araştır-
malanna göre seçimden önce ahnmış gö-
rünüyor. Seçimlerpncesi kendisini ortaya
koyan SHP'-
nin yeni lideri
Karayalçın, ik-
tidardakı bü-
yük ortağı Çil-
ler gibi genel
ölçekli ilk se-
çim deneyimini
yaşıyor. Bu ne-
denie seçim so-
nuçlan bir li-
derliği perçin-
leyecek ya da
yeni liderarayı-
şlarına \ol açacak SHP'de. CHP ise lideri
Deniz Baykal'ia birlikte siyasal yaşamda
kendine yer açmanın yolunu anyor. An-
cak ahnacak oyun az olması. Baykal'ın li-
derliği ile birlikte. hatta ondan daha da
çok CHP'nin varlık nedeninin tartışı-
lmasına yo! açacak.
Kısmen sol. kısmen de sağ seçmenden
oy alan Bülent Ecevit'in DSP'si de bu se-
çimlcrde varlığını büyüterek koruma
kavgasında. Bu ncdcnle hedefinde SHP
gibi sol. RP gibi yelpazenin sağmda yer
alan partiler var.
Seçimlerin en çok tartışılan partisi RP.
Bir süre topluma pompalanan "Refah
korkusu" neredeyse " R P bugiin dcğilse de
yarın iktidara geliyor" boyutuna varmış-
tı. Bu nedenle de birçok odağın hedefı ol-
muştu RP. Ancak laiklik yanlısı güçlerin
'harekâtf, Hasan Mezarcı gibi kamuoyu-
nun buyük bölümüne göre "nesöylediğini
bilmez". RP'lılerc göre "Neyi, ne zaman
söyleyeceğini bilınez" polıiikacılann
varhğı. Necmettin Erbakan'ı zor durum-
da bıraktı. RP liden Erbakan. şımdi en
azından şişirildıği kadar oy almanın sa-
vaşımını venyor.
Şubat sonuyla mart başında partiler se-
çimler için amansız yanşlannı başlattılar.
Son dönemece kadar "Babasının kızı,
özal'ın devamı" Tansu Çiller. nasıl bir se-
çim stratejisi geliştirdi, hangi taktiklere
başvurdu ?
Dünyanın en az \r
e en yavaş konuşan li-
derlerinden biriyken karşısına rakip ola-
rak konuşkan bir kadın çıkınca susa susa
anamuhaîefet lideri olan Mesut Yılmaz.
sağın liderliğini kaptırmamak için hangi
yöntemleri geliştirdi?
'S'si muhakfette 'H'si iktidarda olan
SHP'nın yeni lideri Murat Karayalçın, 27
Mart seçimi için hangi silahlan seçti, bun-
lan nasıl kullandı ?
SHP'nin genel başkanı olmak için Er-
dal İnönü'yle karşı karşıya gelen. sonunda
CHP"nin genel başkanı olan Deniz Bay-
kal. partisıne siyasal yaşamda yer açmak
için nasıl bir taktik izliyor ?
"Sağ partilerin tabanma sıkışıp kalmtş
demokratik sol seçmeni kurtarmak" için
yola çıkan Bülent Ecevit, DSP'yi var et-
me ve büvütme savaşımı için hangi yönte-
mi benimsedi?
Kolanya reklamına çıkmış Müjde Ar
gibi, "Refah geliyor... Refah geliyor" diye
alan alan dolaşan Necmettin Erbakan
'adil düzen'ın hiç değılse şışirildiği kadar
oy toplaması için nasıl bir strateji geliştir-
di?
Şımdi bu sorulara teker teker yanıt ara-
yalım.
Tansu Çiller:
Hedef Mesut Ydmaz
27 Mart seçimleri için DYP lideri Tan-
su Çiller önüne iki temel hedef koydu. Bi-
rincisi, iktidarda yıpranan DYP'nin oy-
lannı hiç değilse korumak, böylcce gir-
diği ilk genel ölçekli seçimde liderliğini
pekiştirmek... Bu hedef. bir yanıyla ikinci
amacı da bünyesinde banndmyor. O da
"Merkez sağın lideri kim olacak; Mesut
Yılmaz mı Tansu Çiller mi" sorusuna
kendisi \e partisi lehinde yanıt almak.
Bu seçimler Tansu Çillerin liderliği açı-
sından, DYP içinde bir ölüm kalım savaşı
olduğu kadar, merkez sağın liderliğini
ANAP'a kaptırmamak için de büyük
önem taşıyor. Hem kendisi, hem de parti-
si açısından böylesine yaşamsal sonuçlar
taşıyan seçimler öncesi, belki de en atak
tavn geliştiren liderlerin başında Tansu
Çiller geliyor.
Elbette Çiller'in önüne böyle bir strateji
konunca da ister istemez hedefı Mesut
Yılmaz oluyor. Özellikle merkez sağ açı-
sından bu seçimler Çiller-Yılmaz düello-
suna dönüştü.
Bu savaşımda, ama ustalıkla ama ace-
mice: her şeyi seçime yönelik bir malze-
meye dönüştürmeye kalkıyor Çiller.
Elbette hedefinde de Mesut Yılmaz var.
Bunun seçim surecindekı en belirgin ör-
neğıni RP'lı Hasan Mezarcı'nin Ata-
türk'e dönük girişimleri ve konuşmalan
üzerine, tüm liderleri olmasa bile alelacele
Alpaslan Türkeş'le Murat Karayalçın'ı
Taksim Alanı'nda, aynı kürsüde buluş-
lurmayı becerdi.
Çiller, özellikle Yılmaz'a karşı en kıv-
rak hareketi DEP'li milletvekillerinin do-
YILMAZ- En büyük silahı ekonominin kötü gjdişi ÇİLLER- DYP'yi sağuı tek partisi yapmak istiyor
iderler arasıseçimdüellosu
kunulmazlıklannm kaldınlmasında gös-
terdi. Zaten iktidardayken erken seçime
gittiği için korkakhk ve kaçaklıkla suçlu-
yordıı Çiller Yılmaz'ı."Keşke" diyordu
Çiller, "Yılmaz'ın bırakıp gittiği 18 aylık
iktidar bende olsavdı".
Hatta bu taktik gereği. gazetelere ven-
len DYP ilanlannda Mesut Yımaz"ın,
gizli örgüt operasyonuna katılan sivil po-
lısler gibi yüzü örtülmüş bir fotoğrafı ya-
yımlanıp "Kaçak, hangi yüzle oy istiyor"
diye soruluyordu. Buradaki 'Kaçak' söz-
cüğü birkaç anlama geliyordu. Elbette bi-
rincisi. tek başına iktidardayken hükü-
meti bırakıp erken seçime gitmek. İkincisi
de DEP'lilerin dokunulmazhklan kaldı-
nlırken "Meclis'ten kaçması".
Çiller. seçim alanlannı gezerken, ken-
disini izleyenlere hep Yılmaz"ı şikayet edi-
yordu, "OzeUeştirmede, DEP'lilerin do-
kunubnazlığının kaldınlmasında bizi
yalnız bıraktı" diye.
"Yılmaz'ın yardım etmemesine rağmen
dokunulmazİıklan kaldırdık" havasıyla
alanlarda kürsülere çıkan Çiller. bir yan-
dan "PKK'yı Meclis'ten attık" diye oy
toplamaya çalışıyor. Diğer yandan da
"Nevnız'u seneye resmi bayranı yapaca-
ğız" diyerek DEP'lilerden dolayı kaçabi-
lccck Kürt oylannı. başka bir yolla parti-
sine aktarmaya çalışıyor.
Aslında. Çiller'in bu ikili tavnnı diğer
yaklaşımlannda da görmek olası. Bir
yandan, bu seçimler yerel olduğu için
merkezi iktidan il-
gilendirmiyor Çil-
ler'e göre. Ama
başka bir açıdan
bakıncada Çiller'-
in kafasındaki he-
sabm daha başka
olduğu ortaya
çıkıyor. Gazetele-
re verilen iianlarda
yaralı bir askerin
görüntüsüvarÇil-
ler'le birlikte. Cze-
rinde de bir yazı:
"DYFyeoyver.
teröre darbe vur!"
Altında başka
bir yazı daha:
"Gelin, 27
Mart'ı teröre dar-
be günü yapalım!"
Bu 27 Mart'ın
iki anlamı yardı
Çiller'e göre. İşine
geldiği zaman. ye-
rel yöneticılerin
seçileceği bir tarih-
ti; işine geldiği za-
man da teröre
darbe günü'.
Ama sonuçta
yaymaya çalıştığı
iki seçenekli bir
saptaması var Çil-
ler'in.
Birincisi. seçim
sonuçlan ne olursa olsun, bu koalisyon
işbaşında kalacaktır. İkindsi ise SHP'nin
vazgeçmesi durumunda "Yenisi de kurui-
sa DYP'siz koalisyon olmaz" diyerek par-
tisinin ikibuçuk yıl daha iktidarda kala-
cağının altını çizmek.
Bunun için her türlü silahı kullanmak-
tan çekinmiyor Tansu Çiller. Kim derdi
ki. Turgut Özal'a muhalefeti neredeyse
varlık sebebi sayan DYP, birgün gazete-
lere verdiği iianlarda "Turgut Bey! Ne ka-
dar haklıymtş" diye ilanlar verecek. Ama
hedefte Mesut Yılmaz olunca "Turgut
Bey"den bile yardım ahnabilir, gazetelere
•'Yaşasaydınız da, Mesut Bey hakkında
ne kadar haklı olduğunuzu gözlerinizle
görseydiniz" diye ilanlar vererek.
Çiller'in zorlandığı konulann başında
Refah olgusu geliyordu. Açıktan yüklen-
mek yerine. el altından bilgileri medyaya
sızdırmayı yeğledi. Bir yanda "ezan ve
Kuran" söylemini geliştirirken. diğer yan-
dan Atatürk mıüngj yapmaya kalkınca
orta yolu buldu:
- Müslüman, laik Türkiye...
Çiller'in zayıf noktası ekonomik gidi-
şin kötülüğü. Bunu gündeme getirene
"Daha yedi aylık başbakan olan bana sal-
dmyorlar" diyebiliyor. Bu da olmazsa,
arkasından gözyaşı bile dökebiliyor Çil-
ler.
K.ullandığı silah ise Terör'.
Birinci amaa. DYP'deki liderliğini pe-
kiştirmek, yerini sağlama almak. İkinci
amaa ise DYP'yi merkez sağın partisi
durumuna getirerek ANAP'ı yutmak. Bu
nedenle de "Baba'nın kızı. Özalın deva-
mı" rolünü üstleniyor iki damla gözy aşıy-
la beraber.
Sonuç olarak Çiller 28 Marfta ya DYP
içinde ve merkez sağın liderliğjnde patro-
niçeliğini ilan edecek, ya da hesap sorula-
cak lider durumuna düşecek.
Yılmaz: Sustukça
popülaritesi yükseldi
ANAP lideri Mesut Yılmaz, Türk siya-
sal yaşamına "en az ve en yavaş konuşan
lider" olarak geçebılirdi, Tansu Çiller ol-
masaydı.
Ancak. Çiller'in hedetine dönüşünce
benzeri bir söylemi önce savunma. sonra da
saldın platformunda benimsemek zorun-
da kaldı. .
Yılmaz'ın 27 Mart seçimlerine dönük
temel stratejisi, seçimden koalisyonu da-
ğıtacak bir sonuç alınması ve erken se-
çimleregidilmesi.
Bu sonucun varacağı doğal nokta da
DYP'de yeni bir liderlik krizinin yaşan-
ması, büyük olasılıkla Çiller'in gjtmesi ve
ANAP'ın rakibi olan partide liderlik so-
rununun yeni bir çözülmeye yol açması.
böylece de merkez sağın liderliğini
için Yılmaz şu tezi savunuyor:
-"Anayol'da Çiller'e yer yok. Çünkü
secimlerden sonra DYPTiler ÇUIer'i sil-
keleyecek. Eğer Çiller 'Anayol'un başına
geçerse. orayı da DYP'ye çevirir."
Merkez sağın liderliği için Yılmaz, Çil-
ler'e karşı bir varolma savaşımı veriyor.
Önce Çiller'in elestirilerini yanıtlamaya.
ardından da Çiller'e yüklenmeye çalıştı.
Türkiye gibi erkek egemen bir toplum-
da, bir kadının çıkıp bir erkeği kaçaklıkla
suçlaması hiç de kolay kabul edilebihr bir
şey değildi. Ama iş siyasal nezaket kural-
lannın dışına çıkmış. Yılmaz'ın fotoğraf-
lannın üzerine 'Korkak' yazısını yapıştın-
vermişti Çiller'in DYP'sı.
Çiller'in. "erken seçim hayal" söylemi
üzerine giderek sırtından atmaya çalıştı
kaçaklık suçlamasını:
-"Esas kaçak millete giden değil, millet-
ten kaçandır " Çiller'in elesriri yağmuru-
na rurulan Yılmaz, önce 'kırık plak' ben-
zetmesi y aptı Çiller'e. sonra da "ruh sağlı-
ğından duyduğu endişeleri" dile getirdi.
Baktı ki Çiller kendisini bölücülükten
özelleştirmeye kadar her şeydcn sorumlu
tutuyor. sonunda dayanamayıp sordu:
-"Roma'yı da mı ben yaktım?
Yılmaz. seçimleri yerel boyutundan çı-
kartıp bir genel seçime dönüştürmeyi he-
defliyor.
Amacı; ekonominin kötü gidişinden.
iktidarda olmanın yıpranmışlığından ya-
rarlanıp. zayıf anında. güç dunımda •a-
B
aykaVın kaderini de 27Mart seçimleri belirleyecek. CHP
siyasiyelpazede var olma savaşı veriyor. Karayalçın ise ilk
kez geniş ölçekli bir seçim deneyimiyaşıyor.
Yılmaz'ın kapması.
Yılmaz'ın, Çiller'e karşı en büyük kozu
ekonomik gidişin kötülüğü. Yılmaz'a gö-
re bunun sorumlusu da "Türkiye'yi dene-
me tahtası olarak kullanan", "kongre baş-
bakanı", "acemi başbakan" Çiller.
Yılmaz, ANAP'ın propagandasını.
ekonomik gidişin kötülüğü üzerine yo-
ğunlaştırdı. Gazetelere verilen boy boy
iianlarda, bir ekmeğin yaruna iliştirilmiş
soğan görüntüsünün üzerinde "Ekmek-
ler küçûlüyor" sloganı yer alıyordu. Al-
tında ise "ANAP isbaşma geliyor" yazısı
var. Yılmaz'a göre hükümet bol keseden
vaat etti. Hiçbirini yapamadı. Bugün bir
ekmekdörtbinlira.
Daha iki buçuk yıl önce bu paraya se-
kiz ekmek alınıyordu. Enflasyon azdıkça
azıyor.
Dünyanın en pahalı suyu, en pahalı
elektriği. en pahab PTT hizmeti de bizde!
Bu hükümet bu kafayla hiçbir şey yapa-
maz.
Secmcne "Ben başbakan olacağım"
mesajı vermeye calışan Yılmaz 27 Mart
seçimlerini de yerel boyutundan çıkart-
maya çalışarak "bu acemi hükümetten
kurtuuna fırsatı" olarak göstermek isti-
yor.
Sağda oluşturulması planlanan 'Ana-
yol' formülünde Çiller'in önünü kesmek
kaladığı Çillcr'i ve DYP'sını. merkez
sağın güçsüz lideri. küçük partisi konu-
muna getirmek.
Ancak Yılmaz'ın en dikkat çekici yanı,
bu hedefe varmak için halka. neredeyse
hiç vaatte bulunmaması. En belirgin pro-
pagandasını "L Ike bizim bıraktığımızdan
daha kötü dunımda" söylemi üzerine yık-
mış.
Çiller gibi. 27 Mart, Yılmaz için de 'ka-
der seçimi'olabilir. Ya ANAPbeklediğini
bulamayacak ve parti merkez sağ içinde.
Yılmaz da ANAP içinde tartışmah duru-
ma gelecek, ya da DYP'ye açtk fark atmış
bir partinin lideri olarak Yılmaz. sağda
birliğin adresini de ANAP olarak göste-
recek.
Yılmaz da 28 martta hesap sonılacak.
ya da konumunu güçlendirecek liderler-
den biri.
Karayalçın: Umutsuzluğu
umuda çevirme savaşı
27 Mart seçiminde en zorlu sınavını ve-
recek olan liderlerden biri de Murat Ka-
rayalçın. Başa güreşen partilerin en yeni
ve deneyimi en az olan lideri.
Yerel iktidar olmanın, genelde koalis-
yon ortağı olarak iktidar ortaklığının. söz
verilen demokratiklcşmeyi gerçekleştire-
memenin İSKI yolsuzluğunun tümüyle
SHP'nin sırtına yüklendiği koşullarda. li-
derliği İnönü'den devraldı.
Kurultay partiyı neredeyse ikiye böl-
müştü. Meclis gmbu bir yanda. örgütle-
rin yansı başka bir yandaydı. SHP'li ba-
kanlar bir tarafta . Parti Meclisi üyeleri
başka bir taraftaydı.Bu yanıyla "İktidar
ortağı, bir enkaz devraldık" diye yakınsa
yeriydi.
Ancak yakınmak yerine "siyasi risk"
almayı yeğledi. Yerel seçimler için aday-
lann belirlenmesinde kritik noktalara
ağırlığını koydu ve kamuoyu yoklamala-
nnda yüzde 10'lann altına düşmüş bir
partinin geleceğiyle kendi geleceğini bir-
birine bağladı.
Parti içindeki karşıtlan, başka bir so-
rumluluğun da altında kalmamak için
"Y'apsuı görelim. Yanlış olursa 28 martta
hesabını sorarız" yaklaşımını seçtiler.
Bir de karşısında CHP olgusu vardı.
Seçim sürecine girerken, SHP'nin "dibe
>ıırdu" görüntüsü de bir soruyu gündeme
getirmişti:
- Sosyal demokrat solun temsilcisi kim
olacak?"SHP mi, CHP mi?
İşte 27 Mart seçimleri SHP'yi ve Kara-
yalçın'ı bu koşullarda yakaladı.
Ancak. seçim sürecindeki kamuoyu
yoklamalan. CHP'nin böylesine bir seçe-
nek olmaktan uzaklaştığını ortaya ko-
yunca, Karay alçın'ın önünde ikisi de ay nı
kapıya çıkacak bir strateji kaldı. SHP'yi
düştüğü yerden
kaldırmak. sağın
alternatifınin yine
sağ olduğu siyasal
bir yapılanmada.
SHP'"yi ciddi bir
alternatif olarak
siyaset sahnesindc
varetmek. Bu he-
defe vanlması
aynı zamanda 28
martta Kara-
yalçın'ı tartışmah
bir lider olmaktan
kurtaracaktı.
Bu sonuca var-
mak için. örgütle-
ri kırmak pahası-
na da olsa. parti
içinde kendine
karşı cepheyı ge-
nışletecek de olsa
önseçimi bir kena-
ra bırakıp. aday-
lann belirlenmc-
sindeetkin olmak.
Çcşitli güçlüklere
karşın bunu ba-
şardı da. bulduğu
adaylar. SHP rüz-
gannı güçlendir-
miş. partiyi çöktü-
ğü dip noktadan
yukanya doğru
hareketlendirmiş-
tj.
Kamuoyuna dönük üç onemli göster-
geyi öne çıkardı Karayalçın: Laik Cum-
huriyet. dcmokrasi vc insan haklan...
Terörle Mücadele Yasası'nda laıklikle
ilgili ısran, demokratikleşme girişimlerin-
dc iktidar ortağı olarak sonuç alamasa da
ısrarlı tavn. insan haklan ihlallerine karşı
çıkışı. DEP'lilerin dokunulmazlığının
kaldınlması sürecindeki tutarlılığı. Kara-
yalçin'ın ve dolayısıyla SHP'nin son gün-
lerde yıldızını yeniden parlattı.
Yerel seçimlere dönük olarak, her ne
kadar SH P'nin üstüne İSK İ gölgesi düşse
de Karayalçın'ın en büyük kozu An-
kara'da yaptığj belediye başkanlığının
"başanlı" olarak değerlendirilmesiydi.
Bu nedenle sık sık "Kentkri yönetmek bi-
zim işimiz" sloganıru kullanıyor.
Karayalçın. SHP'yi bugüne dek söyle-
nenden daha farklı bir sunumla kitleİere
anlatmaya çalışıyor. Karayalçın'a göre
"SHP, Türkiye'nin pusulası. Herkes
SHP'ye bakıp bulunduğu yeri belirleyebi-
lir". Karayalçın'a göre böylesine "pusu-
la" durumuna gelen parti de insana önü-
nü, arkasını gösterebilir. Bu pusulayla
bakınca da SHP'nin arkasında Atatürk
devrimleri, laik cumhuriyet. önünde ise
demokrasi ve insan haklan var.
Elbette bu süreçte SHP'nin başka güç-
lü bir kozu var. O da memurlara erevli.
sendikalı toplusözleşme hakkı.
Memur sendikalarının bastırması ve
bazı SHP'li belediyelerin sıcak yaklaşımı
sonucu. yasal olmasa da fıilen memurlar
bu hakkı kazanmaya başladı. Bu da SHP
için başka bir artı puan. DYP'li bakanla-
nn engellemesine karşın SHP'nin bu ko-
nudaki ısran Tansu Çiller'i de rahatsız et-
miş olmalı ki, DYP lideri sonunda ga-
zetecilere memur sendikalanyla ilgili ola-
rak "Sendikalaşmada SHP'yi öne çıkar-
mayın. Biri bastırdı, öteki kabul etti diye
bir şey olmaz. Bizimki mantık evliliği de-
ğil" deyiverdi. Ancak, memura sendika
hakkı sağlanması da SHP'ye oy getire-
cekti. Çünkü her ne kadar "mantık evlili-
ği" olmasa da kız tarafı memurlann sen-
dikalaşması konusunda ayak diretiyor-
du. SHP'nin. dolayısıyla Karayalçın'ın
ciddi açmazlan vardı elbette. Bunlardan
en önemlisi. demokratikleşme vaadiyle
iktidara gelen koalisyonun, bu alanda
Ceza Muhakemeleri Usul Yasası'nda
yapılan budanmış değişiklikler dışında
ciddi bir adım atmamasıydı. SHP'nin bu
konudaki bazı önermeleri komisyonlar-
da. Bakanlar Kurulu'nda ya da TBMM'-
nin genel kurul gündeminde erimişti.
Buna karşılık demokraside vanlan nok-
tayı daha da gcriye götürecek kararlar
Meclis'tekı "gizli IV1C" aracılığıyla yaşa-
ma geçiyordu.
İkinci ve temel açmaz da SHP'nin, kit-
lelerin rahatsız olduğu, umutsuzluğa ka-
pıldığı sosyal ve ekonomik yapılanmayla
iklidarda ol-
masından do-
layı verdiği bü-
tünleşmiş gö-
rüntüydü. Se-
çim sürecine gi-
rilince Kara-
yalçın'ın söyle-
mindeki farklı-
laşma biraz ol-
sun, partinin
içine düştüğü bu açmazlan aşma konu-
sunda önemli sinyaller verdi.
Karay alçın'ın. iktidardaki ortağı Çil-
ler'den farklı düşündüğü başka bir konu
daha vardı: O da koalisyonun geleceği.
Çiller seçim sonuçlannın koalisyonu etki-
lemeyeceğini söylese de. Karayalçın. se-
çim sonrası koalisyonun geleceğine dö-
nük olarak bir "çıta" koyuyordu. O da
yüzde 40 oranıydı. Çiller gibi "Erken se-
çim yok" demiyor Karayalçın. SHP lıde-
rine göre, yerel seçim sonuçlan değerlen-
dirilir. gerekirse erken seçimegidilirdi. El-
bette parti içinde de Karayalçın için bir
"çıta" konmuştu. Bu "oynâk çıta" yüzde
15'le 20 arasında değişiyordu.
SHP'nin oyian üç açıdan önemliydi.
Birincisi, ahnacak yüksek oy koalisyo-
nun sürmesini sağlayacaktı. Belki de ye-
niden belirlenecekti bakanlık sayısı. İkin-
cisi, SHP siyasal yaşamdaki varlığını ko-
ruyacak, ağırlığını artüracaktı. Üçün-
cüsü ise ahnacak başanlı bir sonuç Kara-
yalçın'ın SHP içindeki konumunu tartış-
masız bir hale getirecek, daha doğrusu
patronluğunu pekiştirecek. Aksi dunım-
da ise Karayalçın 28 martta hesap sorula-
cak liderlerden biri olacak.
BaykahCHPoldu
ama küçük oldu
27 Mart seeimlerinin. kaderini belirle-
yeceği liderlerden biri Deniz Baykal, par-
tilerden biri de CHP olabilir. Şu anda en
zor durumdaki liderlerden birinin de
Baykal olduğunu kabul etmek gerekiyor.
Baykal. lideri olduğu CHP ile birl'ikte
merkez solun en büyük partisi olmaktan
çok. siyasal yelpazede var olmanın sava-
şımını veriyor.
Partinin ve liderinin bugün içinde bu-
lunduğu güçlüklerin birkaç nedeni var.
Birincisi. özellikle SHP ile aynmı pek ol-
madığı ya da iyi vurgulanamadığı için
CHP sosyal demokrat kesimde beklenen
ilgiyi görmedi. Ancak bu noktada SHP'-
nin iktidar ortağı olarak daha avantajlı
bir konumda olduğunu ve elindeki ola-
naklan zaman zaman bu yolda kullandı-
ğını da unutmamak gerekir. Baykal'lı
CHP'nin içinde bulunduğu dunımun
ikinci nedeni de bu. Üçüncü duruma ge-
lincc. İnönü'nün karşısına genel başkan
adayı olarak çıktığında özellikle "mega
medya"nın büyük destegini gören Bay-
kal. CHP'nin başına geçince. aynı ilgiyi
göremedi.
Bu üç nedenin kesiştiği noktada da 27
Mart seeimlerinin süreci işlemeye başladı.
İstifalar nedeniyle TBMM'deki grubu
düştü CHP'nin. Yerel seçimler için aday-
lar belirlenirken en gözdelennı. en güçlü-
lerini SHP'ye kaptırdı Baykal. Sorun
böylesine bir var olmaya dönüşünce. iki
hedef belirledi kendine CHP lideri. Birin-
cisi muhalefet olmanın gereği iktidardı.
İkincisi de oy aiabileceei tabana sahip
olan SHP.
Hatta elestirilerini yöneltirken ikisini
aynı kefeye koyup yükleniyordu Baykal:
- Hesap soracağım diyenler hesap sonı-
lacak dunımda...
Baykal'ın Çiller'e yüklendiği konu
ekonomiydi. Sık sık "Ekonomiyi bu duru-
ma Çiller getirdi" derken bir haksızlığı da
önlemiş oluyordu. Çünkü ekonominin
denetimi veyönetimi iktidar ortağı SHP'-
nin dışındaydı. CHP açısından SHP'ye
söylenecek çok şey vardı. Birincisi, de-
mokratikleşme adına iktidara gelmişler.
memura sendika sözü vermişler. ancak
bunlan gerçekleştirememişlerdi. Bu ikti-
dann yaptığından en az DYP kadar SHP
de sorumluydu Baykal'a göre.
Ancak izlenen bu yola karşın. beklenen
açılımı yapamadı CHP. Bu en azından
kamuoyu anketlerine göre böyle. CHP
içinde, partinin gidişinden rahatsız olan-
lann Baykal için koyduklan "çıta" yüzde
beş dolayında. Bu oranının altında oy al-
ması CHP'de Baykal'ın liderliğini tartış-
mah duruma getirecek. Ancak böyle bir
sonuçtan sonra asıl tartışmah duruma
CHP gelebilir. 28 martta diğerleri gibi,
Baykal da partisi içinde "hesap sonılacak
lider" durumuna düşebilir. Hem de parti-
sinin varlık nedeni sorgulanırken...
SÜRECEK