Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET2 20ŞUBAT1994PAZAR
KULTUR
Âksanat'ta Nil Yalter'in video-enstalasyonlarısergileniyor
ağdaş sanat akımlan arasında
önemli bir özelliğe sahip olan video
sanatı, öncelikle sanat yapıtının klasik
tüketim biçimini değiştirmek
istemiştir.
lali
1%5'ten bu yana çalışmalarını Paris'te sürdüren sanatçı Nil Yalter, 24 yülık aradan sonra video-enstalasyonlanyla Türkiye'de...
. alter bu sergjdeki çabşmalannı bir
enstalasyon olarak izleyiciye sunuyor.
10 TV ekranından sürekli gösterilen
dört video fılmi, 1985-92 arasında
bilgisayar yardımıyla gerçekleştirilmiş.
KenÜesanatçırunortakbelleğiNECMİSÖNMEZ
Aksanat'ta açılan Nil Yalter sergisi, 1965"ten
bu yana çalışmalannı Paris'te sürdüren sa-
natçırun 24 yıllık bir aradan sonra İstanbul'da
açtığı ilk kişisel sergi olduğu ıçın önemli bir haü-
rlatma özellığıne sahıp. Pans Modern Sanatlar
Müzesı'- Museum Ludvıg. Georges Pompidou
Müzesi. VVhitney Amerikan Sanatı Müzesı gıbı
uluslararası müzelerde sergıler açan Yalter.
çalışmalannı video başta olmak üzere yenı tek-
nolojikrin yardımıyla gerçekleştırmektedır.
Çağın sorunlan üzerinde yeni yorumlara gıren
Yalter'le birlikte hazırladığımız İstanbul sergısı.
öncelikle bu şehrin belleğine gönderme > apıv or.
1938"de Kahire'de doğan sanatçınm bugüne dek
geçirdiği yaşam seriivenı dolaylı olarak sanat se-
rüveninin içine geçmiştir. Bu birlikteliği vurgu-
layabilmek için sergide İstanbul'un tarihsel bel-
leğine gönderme yapan 2 anıttan yola çıkuk.
Bunlardan ilki Sultanahmet Meydanı'ndaki
Yılanlı Sütun, diğeriyse Fatih'teki Kariye Kilise-
si'ydi. Yalter, 23 yıldan sonra İstanbul'u ziyaret
etmeve geldiğinde bu 2 anıttan fazlasıyla etkilen-
mişti. Bu etkilerin bir sergi mantığında orta> a çı-
kabilmesı ıçin "çok odaklı" bir yapı kurmaya
karar verdik. Video. resim. fotoğraf tekniklerin-
de üretılmiş işlerin birlikteliğinden oluşan bu
sergide öncelikle ortaya çıkan etkı tüm bu
farklıhklara rağmen "gövdesel birtiktelik" oldu.
1973"te Paris Modem Sanatlar Müzesi'nde
kendisine uluslararası bir ün getirecek olan
Türkmen Çadın sergisini açan Yalter. bu çalı-
şmasında Yörüklerin çadınnı temel bir form
olarak kabul edip bu tema etrafında gelişen et-
nolojik kökenli vorumlamalara gırmışti. "Başsız
Kadın" isimli ilk video çalışmasında "performan-
ce"la kavramsal sanat arasında bir divaloğa gi-
ren sanatçı, bu tarihten itibaren gelıştirdiği tüm
işlerinde farklı tekniklerin birlikteliğinden do-
ğan özgün bir yorumlama çizgızıne ulaşmıştır.
Sanat yapıtını demokratikleştiriyor
Çağdaş sanat akımlan arasında önemli bır
özelliğe sahip olan "VideoSanatı" önceliklesa-
nat yapıtının klasik tüketim biçimini doğiştir-
mek istemiştir. Müzeyada galerilerdesergilenen
geleneksel sanat yapıtlan, 20. yy. insanına gere-
ken oranda cazip gelmiyordu. Çünkü gelişen
dünyanın bir parçası olarak hem sanatseverler
Sami Güner'in anısmayarışma
• Bursa Büyükşehir
Belediyesi'nin 1991'de
yitirdiğimiz Sami Güner
anısına düzenlediği
uluslararası fotoğraf
yanşmasınm sergisi yann
YıldızTeknik
Üniversitesi'nde açılıyor.
MEHMETBAYHAN
20 Şubat 1991 "de ka> betmıştık
Sami Güner'ı. Türkiye've fotoğ-
rafı sevdiren insanı. Zaman nasıl
da akıp gitmekte. Zaman >a da
bizler. Bizler >a da ben... Her
başım sıkıştığında O"nun bitmez
tükenmez coşkusunu ve sevgisı-
ni, sevecenliğini anımsıyorum.
Ben'den yola çıkarak bütünü ku-
caklayan.
Fotoğraf. on dokuzuncu
yüzyılın ilk yansında bulundu.
Endüstri devrimınin geliştirdiği
sosyal yapının artan gereksın-
melerinin karşılanabilmesi içın
teknolojiye dayalı yenı üretim
yollan aranmasının sonuçlann-
dan biri idi. Fotoğrafın, sergı sa-
lonlan dışında geniş çev reye ula-
şabilmesi için matbaa baskı yön-
temlerinin gelişmesi gerekecektı.
1900 sonrasında günlük basın.
fotoğrafı kullamr oldu. 1940'ta
renkli fotoğraf yaşama kanştı.
Clkemizde renklinin yaygınlaş-
ması 1960sonrasındadır Ulkele-
rin kültürel yapısı, iç ve dış ticare-
ti gelişmeye başlayınca rek-
lamcılıktan ve reklam fotoğrafı-
ndan (tanıtım fotoğrafı) söz edi-
lebilirdi artık. Türkiye'de tanıtım
fotoğrafının öncülerindendir
Sami Güner.
Matbaada basılacak her tür
malzeme için umulmadık fotoğ-
raflara gerek duyulur ve zaman
kısadır. Şimdi gelişmekte olan fotoğraf arşivlerinin
amaa bu gereksinimleri hemen karşılayabilmek.
Ama uzun süre bu tür istekleri tek bir arşi\ -kişi karşı-
lamıştır: Sami Güner. İşyerinde>dım. pamuk kozası
fotoğrafı anyorlardı. Işıklı masasını donatıverdi: fi-
lizlenmişi, açılmamışı. açılmışı, toplanmışı... Ne
aranır, nasık istenir, hangi mevsimde nerede ne çeki-
li, iyi biürdi. Havıflandığına çok tanık olmuşuzdur,
"Ah şimdi Ağn'da kar ve kovunlar" veşa "Alanva'da
çivit mavisi denizin tam zamanı" ya da "Portakal çi-
çekleri açmıştır, orada olmalıydım..." Bir keresinde
Bolu'ya gidiyorduk, sert bir frenle durdurdu arabavı
ve fırlayıp gjtti. İleride bir çayır ve sürü. Döndüğünde
"Sütçüler, ayakkabıcılar çok istiyor bunlan" demişti.
Günlük tüketimi karşılamak durumundakı profes-
r
0
1991 yılında bir trafik kazasuıda yitirdiğimiz Sami Güner, tanıtım fotoğrafınm ustasıydı.
yonel fotoğrafçı. ne arandığını ve bunlan nerede bu-
İacağını bilmek durumundadır. Bunu en iyi bilen
Sami Güner'di. Korkanm, bıraktığı boşluk bu açı-
dan pek doldurulamadı..
Ancak O'nun çok büyük bır özelliği vardı. Fotoğ-
rafı. daha doğrusu fotoğraf yoluyla tüm aynntılanna
dokunduğu varoluşu tutku ile sevivordu. Dışandan
bir gözlemci gibi değil. içeriden bir parçası olarak...
Doğanın uyumunu ve titreşimini yüreğinde yaşıvor
ve çevresindekilere aktanvordu. Şöyle demişti:
"Fotoğraflarken sanki \ar olan her şeyle konuşuyo-
nım. Aman Tanrım şunlara bakın; ağaçlar. çiçekler,
tomurcuklar, kelebekler. Binbir türlüsü. Mutluluk, se-
vinç bunlar. Daha da ötesinde bir şe>ler, ama anlata-
mıyorum. Fotoğraflarını çekijorum, do\amıyorum."
Gerçekte daha güzel anlatıla-
mazdı.
Profesvonel şaşamın kazan-
dırdığının tümünü. çok sevdiğı
ulkesinın güzelliklenni görün-
tülemek \e herkese göstermek
ıçın harcadı. Kaç ülkeye gıtti ser-
gileri... Son sergisini Bursa"da
açmış ve dalga dalga yükselen
sesi ile son konuşmasını orada
vapmıştı. Şimdi Bursa Büvükşe-
hır Beledıve Başkanlığı O'na
vakışır bır çalışma ile anıvor us-
tayı: Sami Güner Uluslararası
Fotoğraf Yanşması. Ulusal bo-
\ utta başlatılan bu güzel çalışma
genişlivor, 52 ülkeyi kucaklıvor.
950 kişi 4081 fotoğfafla katılı> or.
Ödüller dışında 123 siyah-beyaz
ve 48 renkli baskı, sergide ver alı-
vor. Sıvah-bevaz bölümde Ya-
kup Kütük (Adana). renklide
Sadık Demiröz (Eskişehir) ve
Adem Sönmez (Muş) ülkemızden
ödül alanlar oluv orlar. Bursa Bü-
yükşehir Beledive Başkanı Sayın
Teoman Özalp'ın. Sami Güner ile
dostluğunun getirdiği anışın öte-
sinde. fotoğraf çalışmalanmıza
bilinçli bir katkı olan bu güzel
çalışmanın gelenek olarak süre-
cek olması hepimiziçin seyinçtir.
Yanşma sekreteri İlhan Özer ve
ekibinin özverili çalışması nite-
likli sonucu getirdi. Sergilenen
fotoğraflann tümünün basıldığı
katalog dışanda da ilgi görecek-
tır. Ancak birtakım küçük kusur-
lann önlenebilmesi için daha
\akın işbirliği yapılması umula-
bıhr.
Sami Güner'i kaybedişimizin
üçüncü yılındayız. Doğrusu.
kayıp sözcüğü gönlümdeki an-
lamla pek u\ uşmu\ or. Evet. yok
artık Sami Ağabe\. Belki de her
yerde. her yamacın arkasında.
çeşmenin başında. taa uzaklar-
dakı yelkenlinin içinde. Fotoğ-
raflarda. duygularda, gür kahka-
halarda (hala atılabiliyorsa).
Yanşmada seçici kurul özel ödülünü alan fotoğra-
fa birazcık değinmek istiyorum. Zaten kendisi gözle-
rimize değinmekte. Bilinçli ve oldukça düzevli bir
çalışma olmasının yanında, seçerken belkı çok değil.
ama şimdi bakarken sankı Sami Güner de o\u ile
destekledi duygusuna kapıhyorum. Güzelı bilen \e
seven, sevdiren Usta'yı ruhumuzla du\arak. Güven
Aktaş, A. Halitn Kulâksız, Sedat Tosunoğlu \ e Sefa
L lukan ile beraber pa> laştık ödüllerin sorumluluğu-
nu.
Fotoğrafseverler, yanşma sergisi yann 18.30'da
Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat Merkezı'nde açılı-
yor. Sami Güner'i 193 güzel fotoğrafla anmak isti-
yorsanız hepınizı beklıvoruz
hem de sanatçılar daha farklı bir yorumlamanın
gerekliliğine inanıyorlardı. Video Sanatı bu cer-
çevede sanat yapıtını demokratikleştiren bir
özelliğe sahıptır. 1960"lardan itibaren Nam June
Paik, Wolf VosteU gibi öncü sanatçılann çalı-
şmalanyla uluslararası sanat ortamına yaratıcı
bır malzeme olarak giren video'\a karşı Nil Yal-
ter'ın gösterdiğı ilgi iki aşamalı bır gelişim çızgi-
sinden geçtı. 1974-80 arasında "performance"-
lannı belgeleyebılmek ve daha sonra bunlann
üzerine müdahale etmek için \ ideo teknığiyle ıl-
gılenen sanatçı. bu süreç içinde geleneksel resim
dilinden üç boyutlu çağdaş sanat diline geçişini
son derece duyarlı bir şekilde vapmıştır. 1980"-
den itibaren "Töre"ler isimli çahşmalanna geçen
sanatçı bu dızının devamı olarak ele aldığı tüm
ışlennde sıstematık olarak "kişi ve kişiyi çevrele-
yen dış dünyayı" kendisine tema
olarak ele almıştır. Bu sergide
Yalter çalışmalannı bir "ensta-
lasyon" olarak izleyıcılere su-
nuyor. 10 televizyon ekranı-
ndan sürekli olarak gösterilen
dört \ideo fılmi. 1985-92 arası-
nda bilgisayar yardımıvla ger-
çekleştinlmiş. Sergi alışıldığı
gibi Aksanatın galerisinde de-
ğil bale stüdvosunda ver aldığı
için belirgin çe\ re faktörleri ser-
ginın ıçine girivor. Bu faktörle-
rin en önemlisi. bale stüdvosu-
nun kuzev tarafında >er alan
duvar büyüklüğündeki pence-
reler. Bu pencerelerden gün bo-
>unca farklı ışıklar. ezan \e çan
seslenne kanşarak sergının
kendı mantığı içmde sunmava
çalıştığı "çokanlamlılığı" güç-
lendiri\or.
Bizanssanatının
vorumu
Bızans Sanatfnın şorumu
olarak"Yılanlı Sütun""\e"Cho-
ra Teması Üzerine 24 Çeşıtle-
me" isimli çahşmalar serginin
karşıtlıklara davalı >apısını
daha belirgin olarak ele almak-
tadır. Chora Kilısesi. Bizanssa-
natının son dönemlerine rastla-
yan çok ilginç yapdardan bin.
1313'te baştan başa yenilenen
bu kilise. Ikonografık olarak
Meryem Ana'ya olan ilgımn en
az Hz. İsa ile kıvaslanabılecek
bir yetkinliğe vardığı ender Bi-
zans yapılanndan biridır. Yal-
ter. Chora Kilisesi'nın Me-
zarlık Bölümü kısmında \er
alan Başpiskopos fresklerinden
etkilenerek gerçekleştirdığı çalı-
şmalannın en ilginç özelliği,
kum bir yorumdan çok"'yeni-
den açımlamaya" da\alı simet-
rik yapılandır. Kurşun. mum,
toprak boyası. akrilik gibi mal-
zemelerle adeta "İkona Tekni-
ği'"nde gerçekleştirilmiş olan bu
işler sergide dörtlü gruplar ha-
lindesergileniyor.
Yaltefin yetkin bir resim
kurgusuyla siyah-beyaz arası-
ndaki yüzlerce farklı tonu kul-
landığı bu çalışmasının kendi
içinde oldukça dramatik bir
"ışık-gölge" yapısı olduğunu
anlamak isteyen izleyicilerin sa-
at 16.00'dan sonra sergı salonu-
na gitmelerini önerivorum. İs-
tanbul'un bir karabasan gibi
görünmez olduğu bu yan ay-
dınlık yan karanlık zamanlar-
da videolann ışıklanvla sergi-
deki parçalann gizli ışıklan.
birbirine kanşı>or. Ezan sesıne
kanşan Scarlatti müziğı belki
de dünyada yalnızca İstanbul'-
un sahıp olduğu o garip u\um-
suzluğu hatırlatı\or izleyiciye.
Sergi 24 şubata dek izlenebilır.
'Resimti Osmanh Tarihi', Fatih
Reşat Nurisahnesinde
Kültur Servisi- Beş yıldır Harbive Muhsın Ertuğrul
Sahnesı'nde kapalı gişe oynayan "Resimli Osmanh
Tanhı". 24 şubat perşembe gününden itibaren Fatih Reşat
Nun Sahnesi'nde de sahnelenmev e başlayacak. Turgut
Özakman'ın y azıp Ergjn Orbe> "in sahneye ko> duğu
müzıkal güldürü "Resimli Osmanlı Tarihi"nde, önemli
rolleri Zihnı Göktay. O\a Palay, Ali Berge, Rauf Altıntak,
Özdemir Han, Emin And. Cmıt İmer. Uluer Süer. Devrim
Parscan, Naşit Özcan, Hakan Güner, Fahri Kıncır'la
birlikte çok sa> ıda dansçı da rol alıyor. Oyun, Vakıf
Efendi'nin içip ıçip rüyasında kendisıni Osmanh tarihinin
içinde bulmasını konu alıv or.
Tuncer Cücenoğhı Toplu Oyunlan
Kufrür Servisi- Son dönemın \ erimli yazarlanndan Tuncer
Cücenoğlu'nun üç oyunu bir arada Mitos Boyut
Yavmlan'ncayayımlandı. Yazann. bu dizideki ikinci
kitabı olan bu eserdeki oyunlar: Helikopter, Yıldınm
Kemal. Kadıncıklar. Helikopter oyunu. yazann en son
oyunu olup ilk kez > a> ımlanıv or. Halen Avrupa'da 69
oyun arasında yanşmakta olan Helikopter; Almanca,
Yunanca ve Bulgarca"> a çevrildi. İngilizce'ye de
çevrilmekte. Yıldınm kemal, ülkemizde hiç
sahnelenmemiş bir o> un. İzmir'ın ışgali öncesindeki gün
başlayıp, işgal günü bitiyor. Kurtuluş Savaşı dönemınde
yaşamış gerçek bir yurtsevenn ö\ küsü. Kadıncıklar ise
yazann bol ödüllü ve uikemızde pek çok kez sahnelenmış
ünlü bir oyunu. Kitabın başında üniversite öğretim
görevlisi Hülya Nutku'nun yazar ve oyunlan hakkında ve
aynca yeni oyunu Helıkopter üzerine incelemesi de
bulunuyor.
Zülfikar Sayın
y
ın Eskişehir
sergisi
Kultür Seryisi - Zülfikar Sayın'ın resim sergisi Eskişehir
Anadolu Cniversıtesı Güzel Sanatlar Fakültesi Palet Sanat
Galerisi'nde sürüyor. Zülfikar Sa> ın 1987"de Hacettepe
Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Ana Sanat
Dalı'ndan mezun oldu. 1987'de mezun olduğu kuruma
araştırma görevlisi olarak atandı. Halen aynı kurumda
"Çocuğun Eğitiminde Resimli Abece'nin Önemi. Bir
ABECETasanmı" başlıklı sanatta veterlik tezini
yürütmekıedir. 1991 vıhndaT.C.SağlıkBakanhğı, Ana
Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğünce
Ana Çocuk Sağlığı ve Aıle Planlaması konusunda dört
afişi basılan, değişik yerlerde uvgulanan kıtap kapağı, afış,
amblem ve logotayplan bulunan Savın. birçok yanşma ve
karma sergilere katıldı. bır kışısel sergı açtı.
Doğumunun 90.yılında Aram
Haçaturyan
Dünyaca tanınmış bestecı Aram Haçaturyan, doğumunun
90. yıldönümü nedeniv le düzenlenen bır konserle anılıyor.
Müzik çalışmalannı ÂBD'de sürdüren piyanist Şahan
Arzruni, yann saat 19.00'da ktanbul Alatürk Kültür
Merkezi'nde. Haçaturyan'ınvapıtlanndan oluşan,
açıklamalı bır resıtal verecek. Surp Haç Ermenı
Lısesi'nden Yetişenler Derneğı tarafından düzenlenen
resital. "Aram Haçatunan'ın Pıyano MüzığY başlığını
taşıyor. Bır konuşmasında. "Ben Trans Kafkasya
halklannın kültürüne çok şey borçluyum" dı>en Aram
Haçadury an. 1903 yılında Tıflıs'de. Ermeni asıllı bır
aileden dünyaya geîdi Yapıtlannda Kafkas halk
müziğının belirgin eıkılen görünen Haçaturyan'ınen
tanınmış eserleri arasında. "Spartaküs" \e "Gayane"
balelen. 1. ye2. scnfonı. keman. pıyano vevıyolonsel
konçertolan veralıyor Pıvanist \eetnomüzikologŞahan
Arzruni ise Ermenı müziğı üzenne araştırmalar yapan ve
düny anın çeşitli ülkelennde konserler veren bır sanatçı.
Karagöz Çırakhk Senüneri
BURSA (AA) - Tûrk Gölge O> unu Karagöz'ün
tanıtılması. \ aşatılması \ e \ a> gınlaştınlması amacıyla
düzenlenen "Karagöz Çırakhk Semınen" >ann Bursa'da
başlayacak. Bursa Karagöz Festıvalı Heyeti Başkanı
Şınasi Çehkkol. gölge o\ ununun geçmişten günümüze
uzanan en önemli sanat \e becerilerden biri olduğunu, bu
sanatın gelecek nesıllere de aktanlması için Karagöz
ustalannın vetıştırilmesı gerektiğini sövledi. Çelikkol, bu
amaçla Kültür BakanlığTnın desteği ve Milletlerarası
Kukla \ e Gölge Ov unu Birlığı Türkıye Mılli Merkezi'nin
ışbirlıği ile organıze edılen semınerın*4 marta kadar
süreceğinıkavdettı.
Antalya 'dayeni bir sanatevi
ANTALYA (AA) - Kültür-sanat etkinliklerinin giderek
>a\gınlaştığı Antaha'da. \enıbirsanate\iaçıldı.Orkun
Grafik v e Ozan Ofset AŞ tarafından açılan sanatev inde iki
galeri. resim aıölvesı. fotoğraf stüdvosu. baskı atölvesive
botanık bahçesı bulunuv or. Orkun Grafik Yönetım
Kurulu Başkanı Himmet Öcal. sanatevinde sanatçılarla
sövleşilerdüzenleneceğini.avncasanatevibünyesinde
oluşturulacak bır fondan. plastik sanailareğitimi gören
üniversite ve yüksek oku! öğrencılenne bursverileceğini
bildirdi.
Turan Erolile Osman Dinç'in
ortak sergisi
Kültür Servisi-Ankara'daSivah-Bevaz Sanat Galerisı 10.
kuruluş vıldönümünü. Turan Erol \ e Osman Dinç'in ortak
resim ve hevkel sergısı ile kutluvor. İkili sergi. geçen yıl
şubat av ında Osman Dınç'in'Yedi Çağdaş Fransız
Sanatçısı' sergi programı çerçevesinde av nı galeride yer
alan hev kel sergisi sırasında gündeme getirilmişti. Turan
Erol. 1994 yılı içinde Ankara. İstanbul. İzmir ve Adana'da
açılacak sergilerle sürecek > oğun programına rağmen eski
öğrencisının önerisinı kabul etti. Osman Dinç Fransa ve
Türkıye arasında çok hareketli geçen 1993 yılından sonra
1994 yılına ilki Paris'te Philıppe Casini Galerisi'nde çok
başanlı bir sergivle başladı. Bu sergiyi Dijon, Bourges ve
Pans'te açüacakortak tematik sergiler izleyecek. Gazi
Eğitim Enstitüsü Resim-İş Bölümü'nden diploma alan
Dinç. uzmanlık öğrenimı ıçin Fransa'v a gönderildi.
Dönüşte bir süre resim öğretmenliği yaptı. 1974"te tekrar
Paris'e gittı ve atölyesinı kurdu. Halen Bourges kenti
Ulusal Güzel Sanatlar Yüksek Okulu'nda heykel atölyesi
profesörü olan sanatçı. geçen > ıl UNESCO Genel
Merkezi'nin düzenlediği uluslararası vanşmada Türkıye
Ulusal Komitesf nın adav ı olarak heykel ödülünü
kazanmıştı.