Katalog

SAYFA CUMHURİYET 22 KASIM 1994 SALI HABERLER Hasan Mezarcı Amtkabir'de tören anayasal suç' • ANKARA (UBA) - Atatürk ve laik cumhuriyete karşı oluşuyla dikkatleri üzerinde toplayan Bağımsız Milletvekili Hasan Mezarcı. "Anıtkabir'de tören yapılması anayasal suçrur" dedi. UBA'ya görüşlerini açıklayan Mezarcı. "Türkiye'de bugün laik devlet \e demokratik sistemin korunması adı altında Atatürk'e saldıranlar aslında kendı iplerinı kendileri çekıyor. Atatürk kendisinın putlaştınlmasını istemıyordu. Ancak yasaiarla Atatürk korunuyor. Törenler yapılıyor. Bu törenler yasak. Anayasanın 174. maddesi bunu yasaklıyor. Eğer biz iktidarda olsak bu törenleri düzenleyenleri ve katılanlan, Anayasaya muhalefet etmek suçundan yargılanz" dedi. Kaçar bugün DGM'de • ANKARA (Cumhuriyet Bıirosu) - Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Başsavası Nusret Demiral, Anıtkabir'deki törende şeriatçı saldında bulunan Mahmut Kaçar'ın. " Kara Ses olarak bilinen Cemalettin Kaplan'ın memuru" gibi hareket ettiğini söyledi. Kaçar'ın bugün DGM'yeçıkacağını bildiren Demiral, Kaçar'ın hangı mahkemede yargılanacağına ilişkin bir soruya, "Olayda, Cumhurbaşkanı'na bir tecavüz ortamı var mı yok mu, onu değerlendireceğiz. Ona göre bir karar vereceğız" yanıtını verdi. Canver'e ceza davası • ANKARA (AA) - Refah Partisi(RP) Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın suç duyurusu üzerine. Cumhuriyet Savcılığı tarafından. TRT'nin sabah kuşağında bir süre önce yayımlanan "Gündem" programında yaptığı yorumla. RP'nin tüzel kişiliğine hakaret ettığı gerekçesıyle, Cüneyt Canver hakkında açılan ceza davasına devam edildi. Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki dünkü Terörle Mücadele Yasası değişikliği, milliyetçi-muhafazakâr partilileri bir araya getirdi 'Kuftsal ittifak' devrede•Demokrat Parti Genel Başkanı Aydın Menderes, terörle mücadele yasa tasansının yasalaşmaması için bütün milletvekilleri ve demokratik kitle örgütlerini eyleme çağınrken, milliyetçi- muhafazakâr belediye başkanlan da ortak açıklamayla, milletvekillerine uyan mesajlan gönderme çağnsında bulundular. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Terörle Mücadele Yasa- sı'nda yapılmak istenen değişık- liğe karşı köktendinci çevrelenn yürüttüğü muhalefet. "milliyetçi- muhafazakâr" olarak nitelenen farklı partiye üye belediye baş- kanlarını da bir araya getirdi. Demokrat Partı Genel Başka- nı Aydın Menderes de, tasanyla. hükümetin "miUetin inançlan- na" savaş açtığını iddia etti. Yasa tasansında yapılmak ıs- tenen değişikliğe karşı, milliyet- çi-muhafazakâr olarak bilinen ANAP Adana Belediye Başkanı Aytaç Durak, MHP Yozgat Bele- diye Başkanı Mehmet Erdemir. RP Istanbul Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan. RP An- kara Belediye Başkanı Melih Cökçek. DYP lzmir Belediye Başkanı Burhan Özfarura ve BBP Kızılcahamam Belediye Başkanı Yaşar Yıldınm ortak açıklama yaptılar. Ülkeyibölme •Milliyetçi-muhafazakâr bir grup belediye başkanının tepkileri de şöyle: Halkına yakın olan ve milli- manevi değerlere sahip olan parlamenterlerimizin bu kanunun çıkmasına izin vermeyeceklerine güveniyoruz. Halkımız, gelişmiş ve tam anlamıyla demokrasiyi, benimsemiş ülkelerin halklanndan daha azına müstahak değildir. "Sevgili halkımıza" dıye baş- layan ve "Sağduyulu Belediye Başkanlan Adına" nitelemesıy- le ımzalanan açıklamada. Terör- le Mücadele Yasası'nda yapıl- mak istenen değışıkliğin, ülkeyı bölmek isteyenlere daha uygun bir ortam hazırlayacağı, "milli şeflik" zihniyetınin ürünü oldu- gu, "fikir\eifade. vicdan.ibadet veteşebbüs hürriyetlerini" baskı altına aldığı ıddıa edildi. - Belediye başkanlan. halkın Köktendinci çe\rckrin I erör YasasTna karşı yürüttüğü muhalefete milliyetçi-muhafazakâr partilerden de destek geıdı. demokrat haklan ve en tabii öz- gürlüklerinin kısıtlandığını savunarak. şu görüşleri kaydettiler: "Halkına vakın olan ve milli-manevi miş ve tam anlamıyla demokrasiyi be- nimsemiş ülkelerin halklanndan daha azına müstahak değildir. Bu açıdan halkımı/ı. kendi vilayetleri- DP Genel Başkanı Aydın Menderes. dele kisvesi altında bütün Müslümanla- değerlere sahip olan pariamenterlerimi- n in millervekiUerini telgraf, telefon ve faks zin bu kanunun çıkmasına izin vermeye- üe uyarmaya bir milli görev olarak davet ceklerine güveniyoruz. Halkımız, geliş- ediyoruz." yaptığı yazılı açıklamada. tasanda geti- rilen hükmün. "mületeveönuninancına savaş ilan ettiğini'' ılen sürdü. Bütün milletvekılleri ve demokratik kıtle örgütlennı eyleme çağıran Mende- res, "Bu tasan bu haliyle terörle müea- n ve onlann dinlerinin vecibelerini yeri- ne getirmek için yapacaklannı kapsa- maktadır. Yasakçı vetehditçi, hukukdev- leti ilkesine \e milletimizin demokratik- leşme iradesine ters düşen bir tasandır" dedi. Prof. osman Altuğ yasal düzenleme istedi Bağışlar, RP veşeriatçı örgüüereyartyor YILMAZ KARABACAK •Marmara Üniversitesi Muhasebe Finansman Anabilim Dalı Refah Partisi'nin (RP) hazme Başkanı Prof. Dr. Osman Altuğ, "Bağış ekonomisi devlet içerisinde yardımı ile Bosna-Hersek için toplanan bağışlan faize yatıra- rak değerlendirdiğinin TBMM Malvarlıklannı Araştırma Ko- misyonu'nca belgelenmesinin ardından. "bağış" uygulaması- nın özellikle Kuran kursu, şeri- atçı örgütler ve benzeri kurumla- ra yaradığına dıkkat çekilerek yasal dü^üttleıııeve nidilmesi is- devlet yaratarak demokrasiyi yıpratır düzeye ulaşmıştır" dedi. diye ko-dernekleri de kapsıyor' nuştu. RP ve bağlantılı olduğu kurum ve kişilerle arasındaki para alış- verişleri. bağış ve yardımların usulüne aykın olarak faizde de- ğerlendırilmesi ve amacına ulaş- devlet vergi alamay ınca, örnegin cami yaptırma dernekleri, okul aile biriikleri de\ reye giriyor. Asıl amaçlan belirsiz kişiler tarafın- dan vatandaşlardan toplanan pa- ralarla cami, okul, imam-hatip li- sesiyaptınlıyor. Bu arada kimler nc çıkar sağlıvor. bütün bunlar siyi içten içekemirirdurumagel- diğini söyledi. Prof. Dr. Osman Altuğ, RP'ye ödenen Hazine yardımları ile Bosna-Hersek için toplanan yar- dım paralannın faiz geliri elde etmek ıçın parti vöneticileri ile ^ l katekonominin \e demokrasinin baş belası olan ka> ıtdışılık, dev le- ti yöneten \e yönetnıeye ada> si- >asi partilerden başlıyor. Bir kı- sını vakıf \e dernekleri de kapsı- yor. Bakıyorsunuz, miKarlarca Hazine yardımı sağlanmış, şahıs veya özel kuruluşlardan sayısız bağışlar yapılmış ama defterle- rinde bunlara Uişkin kayıtlar yok. Ekonomik faaliyet var ama kayıt yok. Oysa siyasi partiler merkez, ileiıi efc GUNDUZ GOZUYLE MELİH CEVDET ANDAY Vatan Haini Dışişleri Bakanı sayın Mümtaz Soysal'ın. düşünceyi açıklama özgürlüğünü düzenleyen yasa tasarısı için söy- lediği nedir? Diyorki, "Buyasa, özelleştirme yasası ile eşzamanlı ola- rak çıkanlmalıdır; yoksa SHP önümüzdeki ara seçimlere koalisyon ortağı ile eşit şansla giremeyecektir." Sayın Soysal'ın bu uyarısı çok yerindedir. Çünkü halk arasında şöyle bir söylenti dolaşmaktadır: DYP, koalisyon ortağını kendi amaçlan için kullanıyor ve bunda şimdiye kadar başarılı da oldu; örneğin özelleştir- me yasası için ortağının onayını aldı. Oysa SHP, bir sos- yal demokrat parti olarak kendisinden beklenen girişim- leri bir türlü gerçekleştirememektedir. işte düşünceyi açık- lama özgürlüğünü düzenleyen yasa tasansı buna bir ör- nek olarak gösterilebilir. Halk şöyle düşünüyor: DYP, ortağının desteği ile, özelleştirme yasa tasansını Meclis'ten geçirecek ve düşünceyi açıklamaözgürlüğü ya- sasını uyutacaktır. Bunlar konuşuluyor, tartışılıyor, tanık oluyorum. Onun için de Soysal'dan gelen uyarının yerinde olduğunu söy- lüyorum. DYP, SHP'yi gerçekten atlatacak mıdır? Ankara büromuzun verdiği bir habere göre, DYP'li Si- nop Milletvekili Yaşar Topçu, TBMM adalet komisyonun- da görüşülen ve düşünceyi açıklama özgürlüğüne yeni- den düzenleme getiren değişiklik tasansına destek vere- cek milletvekiUerini "vatan haini" ilan edeceğini söylemiş. Şimdiden etmiş bile, düşünceyi açıklama özgürlüğünü istemek vatan hainliğidir, adalet komisyonunda üye mil- letvekilleri ona göre oy kullansınlar! Vatan haini! Ne korkunç bir söz! % Vatanı düşmana satan adam. Derim ki, bu sözü böyle olur olmaz yerlerde kullanma- malı, alışılır, alışıldığı için de bir gün vatanı düşmana satan biri çıktığında inanılmaz olur. Bizde oldukça sık kullanılmıştır; öyle ki, bizim düşünce- mize aykın konuşana kolayca "vatan haini" damgasını vu- rabiliyoruz. Böyle ağır bir sözü, daha tartışma başlamadan söyleyi- vermek, tartışmaktan korkulduğunu gösterir. Bir kez söy- lendi mi de artık onun doğru olup olmadığı üzerinde du- rulmaz. Sovyetler Bırliğı'ne kaçtığı için Nazım Hikmet'e "vatan haini" denildı ya, artık kimse bu şairimizin vatanı düşma- na satıp satmadığı üzerinde durmadı, bir "vatan haini"ö\r gitti. Şimdilerde söylenmiyor artık. Ikinci Dünya Savaşı içinde iki ingiliz fizikçisi Sovyet Rus- ya'ya kaçmıştı; İngiliz parlamentosunda bir milletvekili başbakandan bu fizikçıler geri döndüklerınde ne ceza yi- yeceklerinisordu. Başbakan "Yasalanmızda böyle bir suç bulunmadığı için hiçbir ceza almazlar" dedi. "Vatan haini" sözü, değişık görüşlere göre ayn ayrı yo- rumlanmıştır hep. II. Abdülhamid'in diktatörlüğünden yurtdışına kaçanlar. padışahın gözünde vatan haini idiler; oysa meşrutiyetçiler için onlar kahramandı. Düşünceyi açıklama özgürlüğünü ısteyenler için bu öz- gürlüğe karşı gelenler neden vatan haini sayılmasın! CLMHLRBAŞKAM, ÇİLLER^l U\ARDI Demirel: Aralıkta seçim yapılır KIRIKKALE (Cumhuri- yet) - Cumhurbaşkanı Sülev- man Demirel. ara seçim konu- sunda SHP-muhalefet ittifakı- na karşı tek başına kalan Başba- kan TansuÇiller'ı. "Meseteleri büvürmeye gerek yok, insanla- nn beklentilerine ce\ap verilme- si lazım" dıverek uvardı. "•Ara- Jık ulr lentiJeri farklılaşıyor. Medis hal- kın müessesesi. O zaman Mec- lis'i yenilemek gerekiyor. Nite- kim 4 senede olduğunda dahi 1957'de ve 1977'de iki kez erken seçime gidildi. Türkiye'de 5 se- ne seçim süresi uzun. Hadistf' . çok çabuk geliş.i>or. Halkın siyd- si beklentileri değişiyor. Halka Yok-VkcJİ: akla duruşmada, söz alan sanık avnkatı. müvekkilinin RE'ys- hakaret kastıvla hareket etmediöıni. sadece doğrulan tendi. açığa çıkması, bağış düzeniyle Manrara Ünivcrsitesi Mnhn- ilgili tnrtışmşlan tekrar gûnde- mj.>meye ı,alı^.lıgıııı bdnlli: Mahkeme Başkanı. bant çözümü için istenen bilirkişi raporunun beklenmesi amacıyla, duruşmayı başka bir güne bıraktı. 'BiPinci sorun kamu açıkları' • ANKARA (ANKA) - DYP Genel Başkan Yardımcısı Sümer Oral, özelleştirmelerin bütçe açığını kapatmak üzere yapılmadığını. ancak KlT'ler için yapılacak yeni düzenlemenin bütçeler üzerindeki yükü hafifleteceğinı kaydetti. Oral, Türk-Iş'in bütçe tasansı üzerindeki endişelerinin görüşmeler yoluyla gıdenlebileceğini ifade etti. Sümer Oral, düzenlediği basın toplantısında, ülke ekonomisinin birinci önceliğinin kamu açıklannın küçültülmesi olduğunu belirtti. Kamu kesimı finansman modelinin 'enflasyon' ürettiğine işaret eden Oral. modelin sağlıklı bir hale getirilmesiyle ekonomik sorunlann çözüleceğini söyledi. İnşaatişçisine bolücüluk davası • Haber Merkezi - Mehmet Özdemir adlı inşaat işçisi hakkında, iki yıl önce yaptığı ve 'Anadölu Kültür Mozaıği' adlı kitapta yayımlanan konuşmasında 'Türkiye topraklannın bir kısmını Kürdistan' olarak tanımladığı gerekçesiyle Ankara DGM'de dava açıldı. Ankara DGM Başsavcılığı, Mehmet Özdemir'in yanı sıra konuşmayı yayımlayan Sam Yayınlan sahibi Eren Gündoğan"ın da 'Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bûtünlüğünü bozmaya yönelik propaganda' yapmaktan cezalandınlmasını istedi. sebe Finansman Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Osman Attuğ. ^Bağış eRonornisTdevIet içensub- de devlet yaratarak demokrasiyi yıpratır düzeye ulaşmışör" dedi. Osman Altuğ. "Fakat ekonomi- nin ve demokrasinin baş belası olan kayitdışılık. devleti yöneten ve yönetmeye aday siyasi parti- lerden başlıyor. Bir kısun vakıf ve me getirdi. Devletin \ergi toplayamaması yüzûhden demek ve benzerttjr- gütlerin bağış yoluyla kayıtdışı ekonomiyi canlandırdığını belir- ten Prof. Dr. Osman Altuğ. yasal düzenleme istedi. Altuğ. "Kamu hizmeti kamu gelirleri ile yürütülür. Bizde de yürütülmeye çalışıhyor. Ama karanlıkta kahyor. Ekonomi,yol- \>?r liirlii gay- nmeşruluğu yaşıyor" dedi. Özellikle siyasi partilere yapı- ya \e Türkı\e'dekı özel banka hesaplanna vatmjması olayımn bağış ekonomisi ve bunun yol açtığı sorunlara en çarpıcı örnek hanegibiçalışıyor. Partiler muha- iebe düzenlerini serbestye uygu- ian bagTşlamı büyülr bir çogun- otuştarduğunu belirterek goruş ve önenlerini dile getirdi: ''Devlet. bakkal Iviehmet Ağa ile bir hesaplaşma düzeni kur- muş. Muhasebe kayıtlarını dü- zenlerken şu şu defterleri tuta- caksın diverek tek düzen hesap planınt uygulamaya koymuş. Fa- luğunun kayıtdışı olduğunu \e bu bağışlann belirli birçıkargö- zetilerek yapıldığını kaydeden Altuğ. böylelikle Türk siyasetin- de kamu yarannı önde rutmayan, çarpık siyasi parti yapılannın or- taya çıktığını. bununsa demokra- luyorlar. Bildirim ve tasdik yü- kümlülükieriyok. Bu nedenlege- -rekstyast parHleriem gerekse va- kıf ve dernekler için tek düzen he- sap planı getirilmeli. DYP de, SHP de, ANAP veya RP de aynı hesap planını uygulamalı. Hem denetim çok daha kolay laşır, hem de demokrasinin açıklığı yönün- de bir adım atılmış olur." yok, isterlerse yapaıiar" görü- sa halk Meclis'e uyacak değiL sünü savunan Demirel. "Otav Isterlerse 4 senede seçim vapdır. siyasidir ve Mecüs'in karanna kalmıştır" dedi. Başbakan Çıl- Demt- Malvarlığı Araştırma Komisyonu: RP-Mercümek ilişkisi kanıtlandı ANKARA (Cumhuriyet Bü rosu) - Lıderlerin ve siyasi par- tilerin malvarlığını araştıran TBMM Komisyon Başkanı Ha- luk Müftüler, RP'nin "yetki aşı- mı" ıddialannı, "Herhalde biri- lerinin ayagına basök" diye ya- nıtladı. Haluk Müftüler. komisyonun, siyasi partilerin malvarlıklannın kaynaklan ile ilişkilendirilen ki- şilen de incelemek durumunda olduğunu belirterek bu kapsam- daki incelemede RP ile Süley- man Mercümek arasındaki ilış- kinin kanıtlandığını belirtti. "Vatandaş bilgi versin^ Müftüler. "Yoksa komisyonu- muz nohutla. mercimekle uğraş- mak niyerinde değildir" dedi. Vatandaşlara, araştırma konu- su ile ilgili olarak ellerindeki her türlü belge ve bilgiyi kendileri- ne ulaştırmalan çağnsı da yapan Müftüler. Frankfurt Barosu avu- katlanndan Sedat Sezginin. ko- misyona başvurarak RP-Mercü- mek bağlantısı ile ilgili bilgiler verdiğini söyledi. Müftüler tarafından tutanak altına alınan, Avukat Sezgin'in verdiği bilgiler şöyle: "Bosna-Hersek'e yardun ko- nusundaki İnsani Yardım Teşki- latı, Freibourg'daki Milli Görüş Teşkiiatı'na ait bir camide kurul- du. Böy le bir örgütün bu çeşit bir organizasyonun altından kalk- ması mümkün değil. Bu nedenle Freibourg savcılığına şikâyette bulundum. Konya'daki bir bele- diye de 1 müyon marktan fazla parayi bu teşkilata gönderdi. Bu para, Volksbank Freibourgşube- sinden Yapı Kredi Bankası Düs- seldorf şubesindeki Süleyman Mercümek hesabına aktarüdı. Buradan da a\ nı bankanın tstan- bul'daki şubesinde Mercümek'in hesabına geçirildL" 65 milyarlık suç Liderlerin ve partilerin mal varlıklannın iktisap şekillerinin ve kaynaklannın araştınlmasının da komisyonun görevi olduğunu belirten Müftüler. RP'nin 65 milyar lirasının Mercümek'in hesabına geçirilmesinin suç oluşrurduğunu, savcılığın bu ko- nudaki soruşturma için çalışma- lannı sürdürdüğünü söyledi. Mercümek'in banka hesaplann- daki işle:nlere ilişkin ekstrelerin talep edildiğini ve bu konuda sağlanacak bilgilerın de kamu- oyuna açıklanacağını kaydeden Müftüler. "Komisyonumuz, hiç- bir kimsey i veya hiçbir partiyi ak- lamak veya karalamak gibi bir faaliyet içerisinde değildir. Ama- cunız gerçeğin bütün açıklığı ile ortaya çıkmasıdır. Milli iradenin temsilcisi olan komisyonumuz için hiçbir vesayet telkin ve yön- lendirme kabul edilemez" diye konuştu. Öğretmenlere ücretsiz seyahat reddedildi Kuran kursu öğrencîsine ulaşımda yüzde 50 indirim AYŞEYILDIR1M RP'li îstanbul Büyükşehir Belediyesi. Kuran kursu öğrencileri ve Diyanet mensuplanna JETT taşıtlannda indirim hakkı tanıdı. Nurettm Sözen döneminde de RP'liler tarafından bir kaç kez Bü- yükşebir Belediye Meclisi'ne sunulan önerge. bu kez ANAP ve DYP'lilerin desteğiyle kabul edil- di. Karara tepki gösteren SHP Grup Başkanı Öz- kal Yici. "O kadar kurs varken sadece Kuran kur- su ögrencilerine indirim hakkı tanıyan Refah'ular bir yerfcre mesaj gönderiyonar" dedi. Beyoğlu Belediye Meclısi'nde kabul edıldikten sonra Bü- yükşehir Belediye Meclisi'nde onaylanan "Tak- sim'e cami"projesine destek veren ANAP ve DYP'li Büyük- şehir Belediye Meclisi üyeleri, şımdi de Kuran kursu ve Diya- net mensuplanmn İETT taşıtla- nndan yüzde 50 indirimli ola- rak yararlanmalan önergesine destek verdi. Cuma günü topla- nan Belediye Meclisi'nde ya- pılan oylamada 22 SHP'li ile 20 DSP'li ret oyu kullandı. Top- lam 197 üyesi bulunan Beledi- ye Meclisi'nde çoğuniuğu elin- de bulunduran RP'liler ile ANAP'lılann oyuyla önerge kabul edildi. fki hafta önce Belediye Meclisi'ne SHP ve DSP'nin ortaklaşa verdiği "Öğretmenlere, öğre- tim süresi boyunca İETTtaşıtlanndan ücretsiz ya- rarlanma''hakkı RP. ANAP ve DYP'lilerin ovia- nyla reddedildi. Ardından RP'Iılerin hazırladığı ve "İETT taşıtlanndan. Kuran kursu öğrencileri, Diyanet mensupian ve şehit ailelerine yüzde 50 in- dirim, 60 yaşın üzerindeki vatandaşlara ise ücret- siz yararlanma hakkı"nı ıçeren önerge meclise sunuldu. Önergenin görüşülmesi strasında SHP ve DSP'li üyeler. "Şehit aiteteri ve 60 yaş üzerindeki vatandaşlara" istenen uygulamayı desteklerken. Kuran kûrsu ve Diyanet mensuplanna sağlanan indirime karşı çıktı. Oldukça tartışmalı geçen toplanrı sırasında SHP'li Özkal Yici, "Neden sadece Kuran kursu ögrencilerine indirim yapıyorsunuz? İstanbul'da biçki-dikiş kursundan, ünKersıteye hazırhk kur- suna kadar bir çok kurs var. Sadece bir kursu al- mak y anhş. Bütün kurslara indirim hakkı tanıya- iun. Diyanet mensubu memurlar zor durumda da diger memurlar değil mi?" diyerek memurlann tü- müne indirimli paso verilmesi önerisinde bulun- du. Yici'nin önerisi, RP'liler tarafından "'Onlar sonra düşünûlür. Once bunla- n geçireüm"denerek redde- dildi. RP'lilerin, aynı önergeyi Nurettin Sözen döneminde de birkaç kez meclise sunduğu- nu ancak reddedildiğını anım- satan Özkal Yici. "Maalesef laik görüntüsü veren ANAP'ülar da şimdi RP'Iiler- le birlikte hareket ediyoriar" dedi. Karann, çifte standart ve aynmcıhk taşıdığını savunan Özkal Yici, "RP. bir yerlere mesaj vermekistiyor. Bunda da başanlı oldu" dıye konuştu. Ankara Büromuzun haberine göre, Batikent'te cami alanı olarak aynlan 13 yerde yapılaşmaya gitmek yerine, kreş, kültür ve yeşil alanlan ibadet merkezine ayıran RP'li belediyeye tepki gösteren semt sakinleri, dün düzenledikleri basın toplantı- sında mahkemeye başvuracaklannı açıkladılar. ^.atıkent'te bulunan demokratik kitle örgütleri. Belediye Başkanı Meiih Gökçek'in, yurttaşlann "masum dindar duygularmı kullanarak" semtte etkinlık kazanmaya çalıştığını savundular. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, Kuran kursu öğrencileri ile Diyanet mensuplanna İETT otobüslerinde yüzde 50 oranında indirim hakkı tanıdı. Çoğuniuğu elinde bulunduran RP ve ANAP'lılann oyuyla önerge kabul edildi. rel, erken seçımın "Bugünden yanna yapüamayacağını" söv - ledı. Çıller'ın. seçımlenn 4 yıl- da bir yapılmasına ilişkin öne- risine destek veren Demirel. "Türkiye'de 5 sene seçim süresi uzun. Halkın siyasi beklentileri çabuk değişiyor. Meclis'i halka uydurmak lazım. Yoksa halk Meclis'e uyacak değil. İsterlerse 4 senede seçim yapılır. Bunun için anayasa değişikliğine de ge- rek yok" diye konuştu. Cumhurbaş- kanı Demirel. dün Kınkkale'de katıldığı Türk- Metal Sendika- sı'nın sosyal te- sislerinin temel atma töreninde gazetecilenn so- rulannı yanıtla- dı. Demirel, hü- kümetin günde- mındekı ara se- çim tartışmala- rıyla ilgili soru- yayanıt\enrken "Ölay siyasidir. Hukukibirtara- fı yok. .Ara seçim mecburiyeti yok. Ara seçim mec- buriyeti şöyle var; 30 ay geçme- den yapılmaz. 12 ay kalmışsa yi- ne yapılmaz. Aralık ayında ara seçim yapılmaz diye bir şey yok. İsterierse yaparlar. Olay siyasi- dir ve Meclis'in karanna kai- mıştır"dedi. Kendisinin seçim ıçın bir tarih belirlemedığını ifa- de eden Demirel. "Benim dedi- ğim şey, ne zaman istenirse ara seçim yapılır. Aralıkta da ocak- ta da şubatta da yapılır"diye ko- nuştu. Demirel, Başbakan Çiller'in 4 yılda bir genel seçim yapıl- masını gündeme getirdiğinin anımsatılması üzerine, şöyle konuştu: "Türkiye dinamikbir memlekettir. Haîkla Meclis bir süre sonra birbirinden kopuyor. Eğer bu insanlar Meclis'in önü- ne geçiyorsa, o zaman Meclis'in kompozisyonuyla halkın bek- Bunun içîn anayasa değişîkliği- ne de gerek yoli. Meclis bir ka- rar verir, kaîuın da değü, karan Meclis'te karar sayısı 114 kişL 114 kişi karar \erirse seçim ya- pılır." Demirel. bugünden seçim olacak diye karar alınmasının de\letın ışlemesini engelleye- ceğine de dikkat çekerek "O za- man nasılsa seçim var diye her- kes üstüne yatar. Halkın işi gö- rülmez. Meseleleri büyütmeye gerek yok. İnsanlann beklentile- rine cevap verilmesi lazun" de- di. Demirel. bir gazetecinin, "DYP'nin do- ğal lideri ve si- yasi tecrübesi olan bir insan olarak bu şart- lar altında ara seçime gider miydiniz" soru- su üzerine, şun- lan söyledi: -Sualin ba- şında yutrurç? a var. 1961'd^ii beri siyasetin içindeyim. Ama Cumhurbaşka- nı seçildikten sonra akrif siya- set yapamam. DYT'yi ben kurdum, bura- ya kadar ben getirdim. Eğer si- yasi bir tutum ortaya koyarsam, ben herkesin cumhurbaşkanı- yım. O zaman sadece DYP'ye destek verenlerin cumhurbaş- kanı olurum. Diğerlerinin ol- mam. Digerlerine de cumhur- başkanı lazım. Bir ülkede de iki tane olmaz. Ben eski üderiyim DY P'nin. Aktif siyaseti bırak- tım. Ara seçim karan mecburi- yetten doğmuyor. Siyasi bir ka- rardır. Bu mecburiyet henüz doğmamış. Doğarsa zaten yap- mayacağun diyemezsiniz." Demirel, parlamentonun içinde bulunduğu durumda se- çim ortamı olup olmadığı yo- lundaki soru üzerine "Cum- hurbaşkanı olarak erken seçime gerek var dersem, bu lüzumsuz tartışmalara neden olur. Ben herkes gibi bakıyorum" dedi. • Başbakan Tansu Çiller'le telefonda görüşen Demirel. erken seçimin 'bugünden yanna yapılamayacağını' söyledi. Demirel, Çiller'e, "Meseleleri büyütmeye gerek yok, insanlann beklentilerine cevap verilmesi lazım. Aralıkta seçim yapılmaz diye bir şey yok. isterlerse yaparlar" dedi. Demirel, Çiller'in seçimlerin 4 yılda bir yapılmasına ilişkin önerisine destek verdi.