Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 K-SIM1994SALI • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 17
OLAYLARING U N D E M MUSTAFA BALBAYFENCERE
laştarafı 2. Sayfada
, laik bir devlette yaşamayı reddeder.
Rki, bu dünyada şeriat nasıl uygulanacak?.. Türkiye
C*jrtiuriyeti, şeriata nasıl uydurulacak?..
Cvmanlı'da bile bu iş boşlukta kalmıştır; yaşam ağır
bssnış. 'dünyevi hukuk' yer yer geçerli olmuş, Avru-
pa'can yasalar aktarılmıştır. Eğer şeriata bağlı kalına-
cakıa, bu dünya ile ilişiği yaşarken kesmek gerekir. Eski
'fakiler' bunu iyi bildiklerinden, şeriata boş veren Müs-
lüm;rılan günahkâr saymaktan vazgeçtiler, 'hile-i şeriye'
yolları aradılar, "Zaruret, memnu şeyleri mübah kılar"
diyeek 'idare-i maslahat' yoluna saptılar...
Scyın Tayyip Erdoğan, şeriatçıysa, ilk yapacağı iş, Is-
tantul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndan istifa et-
mekir, çünkü her gün yaptığı işlemler şeriata göre 'gü-
natı- /(eba/r'dendtr.
•
VLzde 99'u Müslüman olan Anadolu halkı şeriatçı
değıdir, hiçbir zaman da olmadı.
Dhi polıtika yolunda kullanmak ayıp şey!..
Ayıp, TV'de mi geçerli?
T V senisi - 900'lü hatların
astroloı, medyum ya da arkadaş
hattı gni hizmetlerinin TV'ler-
den rekamının yapılmasına ge-
tirilen yısak "çiftestandart" ola-
rak deg;rlendmlıyor.
Konu/la ılgıli görüşünüaldığı-
mız Auîioteks Derneği Başkanı
ve Alo 3ilgi Genel Müdürü Ha-
lit Kakıtç. *audioteks sektörünü
muhatap kabul etmediler" dedi.
Kaktnç. bınncı derecede muha-
tap alının kuruluşların televiz-
/on karalları olduğunu. üstelik
üst Kurjl'un bırçok kereler gö-
rüşme gnşımınde bulunmalan-
na karşın yanıt vermediğinı söy-
ledi. Yasağın sadece görsel med-
yaya getınldığıne. yazılı basında
yasak olmamasina dikkat çeken
Halit KaKinç. "Medyayıikiyeayı-
nyorsunuz. Bu Avrupa Va>ın
Sözleşmesi'ne avkındır" dedi.
Alo Bılgı olarak. yasaklanan
tarzda bır 900lü hat hizmeti ver-
mediklerinı bclırten Kakınç. ast-
roloji hatları y a da arkadaş hatla-
n gibi hatların aslında audioteks
teknolojısinin küçük bır bölümü
olduğunu, oysa aysbergın su al-
tında kalan bölümünün daha ya-
rariı ve eelışkınolduğunu vurgu-
ladı.
Kakınç. bu yasaklarla sayılan
zaten 18 ıle sınırlı olan audioteks
kuruluşlarının zorlanacağını. bu-
nun sektöre vurulmuş bir darbe
olduğunu da sözlerıne ekledi.
atv'riın 9001ü Hatlar Sorum-
lusu Sevin Ergun. uygulamanın
promosyon hatlanyla ilgili bölü-
münün kendı kanallarında zaten
hayata geçirildiğini, fal ve arka-
daş hatlanna getirilen sınırlama-
lara da uyulacağını söyledi.
fnterstar'ın Programdan So-
rumlu Genel Müdürü Cem Şaş-
maz ise "9001ü hatlara getirilen
sınıriandırmalar karşısında da
bürün özei kanallar bir araya ge-
lip hareket etmeliler" sözleriyle
tepkilerinı dile getirdı. Şaşmaz
sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu,es-
ki TRT vönetmeliğinin uygula-
ması. Biz lnterstar*da promosyo-
na >önelik sınırlandırmalan za-
ten uvguluyoruz. A>nca İnters-
tar'da yalnızca at yanşları tah-
minlerinde bir 900'lü hat var."
Alo Shovv Genel Müdürü Mu-
ratSaygı da RTÜK'ü özel kanal-
ları TRT yapmaya çalışmakla
suçluyor: "Daha önce promos-
yonlu 900'lü hatlara getirilen sı-
nırlandırmalara uyuldu. Bu hat-
ların nasıl tehlikeli bulunduğunu
anlamıyoruz. Arkadaş hattının
gerekçe gösterilmeden kaldırı)-
ması yanlış. A\nca bunu televiz-
yonda yaparsanız a\ ıp da neden
gazetelerde yapılanlar ayıp de-
gil?"
TGRT'nın Reklam Müdürü
Zıhnı Sakarya ıse. yasaklarla il-
gilı bır problemlerı olamayaca-
ğını söyledi. "Telefon malivetiai-
le içerisinde tartişmalara neden
olduğu için bu hattan kullanmı-
yoruz" sözlenne yer veren Sa-
kary a. "Aynca medyumlar, arka-
daş hatlan da kanaİolarak bizim
tasvipetmediğimizkonularoldu-
ğu için bu,hatlan kullanmıyoruz"
dedi
• Baştarafı I. Sayfada
Her parti duruma göre yerini alıyor.
ANAR özelleştirme yasasında DYP
ile birlikte, Terörle Mücadele Yasa-
sı'nda RP ile birlikte. ara seçimde
SHP ile birlikte.
Bu çerçevede ANAP, yerine göre
ANAYOL, ANASOL ya da Kutsal It-
tifak (Kl) oluyor.
DYP, SHP ile koalisyon ortağı.
Ama Meclis'ten hangi yasayı kimin-
le geçirebilecekse onunla işbiriiği
yapıyor. Bu yüzden de sık sık ko-
alisyondan sapıyor. MHR DYP'nin
sağ kolu. Çiller, Türkeş'le pek çok
DYP'liden daha iyi anlaşıyor. Tabii,
bunun karşılığında MHP de iktidar
pastasından istediği payı alıyor. Çil-
ler, pastanın aslan payını kesip,
"benim" diyor. Sonra kartını iliştirip
Türkeş'e yolluyor.
RP, "Bunlann hepsi batıl, taklitçi"
dediği partilerle, istediği gibi oynu-
yor. Seçim Yasası'nın iptali için
Anayasa Mahkemesi'ne kendisi
başvuramıyor, çünkü en az 90 imza
gerekiyor. Refah kurmaylan Mec-
lis'e şöyle bir bakıyor, "bu yasadan
kim rahatsız", onlan saptayıp imza-
sını alıyor ve sanki 90 milletvekili
varmış gibi icraat yapıyor. RP, özel-
leştirme için SHP'lilerle, seçim ya-
sası için ANAP'lılarla koalisyon ku-
ruyor.
SHP üretken bir parti, 1992'den
bu yana yılda bir parti doğuruyor.
Her doğum sonrası kendine gel-
mekte güçlük çektiği için, sosyal
demokrat tabanın istediği verimliliği
gösteremiyor. "Birleşmeliyiz" diye
diye bölünen SHP, nihayet CHP ile
evlilik kararı almıştı ki, ara seçim
düğümlendi.
ANAYOL-ANASOL-MC-KI...
Ara seçim konusunda ortağı ile
ters düşen Karayalçın. Çiller'i üz-
düğüne mi yansın, Baykal'ın karşı-
sına milletvekili olarak çıkamadığına
mı?
Başkentte yoğun trafik
Partilerin durumu böyle. Ara se-
çim tartışmasında dünkü gelişmele-
re geçelim.
Başbakan, sabah bakanlarını ko-
nuta çağırıp 45 dakika süren bir
toplantı yaptı. Gündem, işin içinden
hangi oyunla çıkılacağı idi.
Karayalçın, MYK'yi topladı. Gün-
dem, "Çiller'i üzmeden, seçimden
ödün vermeden işin içinden nasıl
sıyrılabiliriz" sorusuna yanıt ara-
maktı.
ANAP'ta Başkanlık Divanı toplan-
dı. Gündem, Çiller'i sıkıştığı köşe-
den bırakmamaktı.
Gün içindeki gelişmeler gösterdi
ki Çiller'in Hürriyet'te yer alan, "er-
ken seçim formülü", karşısındaki it-
tifakı çatlatmaya yönelik. Ara seçi-
me karşı çıkınca, "kaçıyor" damga-
sını yiyen Çiller, arkadan dolanıp
puan almayı planlıyor ve "Ben daha
büyüğünü istiyorum" deyip erken
seçim önerisini kamuoyu gündemi-
ne sokuyor.
Sonuç olarak dün akşam saatleri-
ne dek, ANAP-SHP-RP-CHP ittifakı
devam ediyordu. Meclis aritmetiği
öyle bir noktaya geldi ki; ara seçimi
isteyen ittifakla, doğrudan karşı çı-
kan ittifak başabaş.
DYP ve MHP'nin toplam milletve-
kili sayısı 198. ANAP-SHP-RP-CHP
de 198. Ecevit, "Parti oyunlarında
yokum, 9 milletvekilimle bu durum-
da oylamaya katılmam" diyor. Ara-
da 11 bağımsız, 3 Yeni Parti, 2 de
Millet Partisi milletvekili var.
iş, "restleşmeye" dönüşürse kı-
ran-kırana geçecek.
Seçim mevsimi hangisi?
DYR 11 ya da 18 aralık önerisine
karşı çıkarken sadece "karda kışta
seçim olmaz" gerekçesine dayanı-
yor. Sanki 4 aralık bahar, 11 aralık
kış-kıyamet. Burada dikkat çeken
bir konu da seçimin "mevsim nor-
mallerine" göre ayarlanması. Eski-
den, seçim için ilkbahar-sohbahar
hesaplan yapılırken seçmen düşü-
nülürdü. İktidar, ürüne iyi para vere-
cekse seçimi sonbahara alırdı ki yü-
zü gülen çiftçi oy versin. Işler biraz
kötüyse ilkbahar düşünülürdü. Da-
ha ürün tarlada, taban fiyatı için at
atabildiğin kadar.
Şimdi öyle değil, önce kar-kış dü-
şünülüyor. O zaman, seçim takvimi-
ni Meteoroloji Genel Müdürlüğü
yapsın.
Ustelik iş hava durumuna kalırsa,
her mevsimin bir olumsuz yanı var.
O zaman seçim ilkbaharda da ol-
maz. Ne demişler, "Nisan mayıs ay-
ları, gevşer gönül yayları". Insanla-
rın "bir hoş olduğu" bu mevsimde
sandığa gidilir mi, gidilse de seç-
men eğilimi gerçek olur mu?
Yaz da berbat. 40 derecede ınsan
nasıl sağlıklı düşünebilir ki?.. Son-
bahar desen, kış hazırlığı telaşıyla.
okul heyecanıyla geçiyor.
En iyisi topu havaya atmamak.
Adam gibi oynamak.
Dikkati çeken bir konu daha var.
Ara seçimde iktidar ortaklan ters dü-
şüyor. Karayalçın neredeyse, "Ara
seçim ya olacak ya olacak" diyor.
Çiller, "Herkes seçimi unutsun, iste-
yen varsa Meclis'te çoğunluğu bul-
sun" deyip meydan okuyor, ama in-
sanların aklına hükümetin düşeceği
gelmiyor.
Neden acaba?
Sanırım, bunca depremi atlatan
hükümetin ara seçimde de sarsılma-
yacağı düşünülüyor.
Ara seçim tartışmasının ikinci pla-
na ittiği, ama şeriatçı basının ısrarla
gündemde tuttuğu bir konu daha
var:
Terörle Mücadele Yasa Tasarısı.
Tasarı Meclis Genel Kurulu'na in-
mek üzere son şeklini aldı. Şeriatçı
ve şeriata sempatiyle bakan basın
yaygarayı kopanyor. Onlar için ne
Türkiye'nin demokratik bir ülke ol-
ması önemli, ne de sağlıklı bir siya-
set. Varsa yoksa kendi kurulu dü-
zenleri.
Ona biraz dokunan yandı. "De-
mokrat" gözlüğüyle bakınca bu ya-
sanın eleştirilecek pek çok yanı var.
Ama onlar, nasırına basılmış gibi
"dincilere" yönelik bölümünü dilleri-
ne doluyorlar.
Oluşturdukları kamuoyu ile Mec-
lis'teki 90 milletvekilıne yakın "Kut-
sal lttifak"\n ötesinde Mılliyetçi Cep-
he (MC) benzeri daha geniş bir taba-
na yayılmak istiyorlar.
Gerçek yüzlerini ortaya koyan çok
net bir tablo:
Kullandıkları kılıf, demokrasi; yok
etmek istedikleri hedef, demokrasi...
Özel TY'ler: Kuraüar kuralsızbktan iyidirTV Servisi - Radyo \e Telev iz-
von Kuruluşları Reklam Ya>ın
llkeleri ve Üsulleri Yönetmeli-
ğCneTVçevrelen "kurallar.ku-
ralsızlıktan iyidir" düşüncesiyle
yaklaşıyor.
TV çevrelerindeki genel eği-
lim yönetmeliğe uygun hareket
edileceği yolunda.
Sıkıntı duvulan tek konu da. 1
aralıktan başlavarak vürürlüğe
girecek uvgulamanın. sözleşme-»
leri sezon başında vapılmışolan
maç naklen vayınlannı da içeri-
>or olması.
TV çevrelerinin yönetmelige
ilişkin görüşleri şöyle:
YL'SUF GÖKÇEK (MEPAŞ
at\ ve Shovv TV reklam ortaklığı
Genel Müdürü): Her şevden ön-
ce bir reklam vönetmelıği olma-
sı güzel. Çünkü dü/enli bir or-
tamda çalışmak. her zaman dü-
zen^ız bır ortamda çalışmaktan
daha iyidir. Öncelikle haksız re-
kabet kalkıyor. Kriz döneminde
sanayicinin ihtivacıdoğrultusun-
da TV reklamlan için çok özel fi-
yatlar uvgulanmıştı. Artık bu or-
mdan kalkıvor. Bu. reklamların
daha pahalı olacağı anlamına
gelmez. Zaten Türkıye'de TV
reklamı ucuz. Gördüğüm kada-
nv la sıkıntıva vol açacak tek ko-
nu bazı boşluklann olması. Ku-
rallarda 70"li yıllardan kalan ta-
nımlamalar var. Bu da televiz-
vonlarda Reklam Denetleme
Kurulugıbı oto-denetım kurulla-
rını ızündeme uetırebilir.
CEM ŞAŞMAZ (İnterstar
Programdan Sorumlu Genel
Müdürü): Aslında reklamlar ko-
nusunda büv ük problemler vok.
Konulu filmlerde ilk 45 dakika-
dan sonra reklam verilmesine
uvuluyor. Bu arada tutbolu kat-
lettiler. \ur dedik öldürdüler.
Kulüplerle sezon öncesinde va-
pılan sözleşmelerzarara uğrava-
cak. Bu noktada telev ızyon ka-
nallan ve federasvon bir arada
hareket etmeli."
SEVİN ERGUN (atv): Yasa-
nın karşısında olmak ıstemıvo-
ruz. Bu yönetmelik ekonomik
anlamda etkilevecek, ama çok
t'azla değıl. atv maçlarda aldığı
ratıng kadar diğer programlarda
da rating aldığı için tüm kanal
olarak düşünüldüğünde reklam
sınırlaması da problem oluştur-
mayaeak
MELEK SARI (Kanal D
Reklam Sorumlusu) : Yönet-
melik veni çıkmadı. bılınen şe>-
ler tekrar ediliyor. RTÜK zaten
ikıav önceIstanbuldakanallann
reklam müdürleriv le toplantı va-
pıp görüşlerini açıklamıştı.
RTÜK o tarihte uygulamanın
ocak ayından itibaren geçerli
olacağını. kanalların buna hazır-
lık >apmasını belirtmiştı. Artık
yönetmel iğe uv mak v a da uv ma-
mak gibi bır şansımız vok. tabıi
ki uymakzorundayız. Reklamlar
konusunda problem prime ti-
me"da çıknor.
ZİHNİ SAKARYA (TGRT
Reklam Müdürü) Bir kural ku-
ralsızlıktan ıvidır. \asava göre
genel yayınsüresinin vüzde I5'i
kadar reklam alınabilir. Zaten
kanallar daha az reklam alıyor.
Maç yayınlann reklam sınırlan-
dırması cazip hale getirmiyor.
Daha önce Reklamcılar Derneği
ıle RTÜK görüşmüştü. Reklam-
larda 5 dakikalık kuşağı 8 daki-
kaya çıkarmaları iyi bir uvgula-
ma. Böylece bu kuşaktaki tekel-
leşmeyi engellıyor. 1 aralıktan
itibaren uygulamaya geçmeyi
planlıvoruz.
'uygun' buldu
Federasyonu Eylemler TürkiyeM sarsıyor
Spor Ser\ isi- Radyo v e Tele-
vizyon Üst Kurulu'nun 1 aralık-
tan itibaren vürürlüğe girecek
yenı yönetmeliğıne göre. maç
naklen vayınları sırasında rek-
larrjann ciddi biçimde sınırlan-
dıı ması Futbol Federasvo-
nu'nca da uygun olarak değer-
lendirildı.
Futbol Federasyonu Asbaşka-
nı ve Basın Sözcüsü Abdullah
Kiğılı "LEFA'nın, ' naklen ya-
v ınlar karşılığında oldukça yük-
lü miktarda paralar alan kulüp-
ler. yenı yönetmeliğe göre bu ka-
zançlannın büyük kısmını yitire-
cek. Bu konuda görüşlerini aldı-
ğımızözel telev izyon kuruluşla-
rının spor sorumlu müdürleri
şunlan söyledi:
İLKERYAS!N(Sho»TV):
Bu karardan en büvük 7.aran
^ sırasmda yaynntn bütun-
lüğü bozulmasın" gerekçesi ile
maç arasına reklam konmama
ilkesi zaten kabuledilmişti. Ni-
tekim Avrupa Kupası maçla-
rında da bu uvgulama vardı.
Biz bu uygulamayı başlatmak
için RTL K'ün kurulmasını ve
ilkelerini saptamasını bekle-
dik. Ancak bize hiçbir şey söy-
lemeden hatta fikrimizi bile al-
madan bu vönetmelıği vürür-
lüğe soktular" dedi.
Futbol Federas>onu Asbaşka-
nı Kiğılı. Cumhuriyet'e yaptığı
açıklamada sözlerini şöyle sür-
dürdü:
"Ancak unutulmaması gere-
ken konu özel telev izyon ka-
nalları ile kulüplerin vaptığı
sözleşmelerdir. Bu sözleşmeler
çoktan imzalanmış ve paralar
ödenmiştir. Şimdi televizyon
kuruluşlarının bu konuda tep-
kileri ve itirazları olabilir. Ku-
lüplerin bugün için en büyük
gelir kaynağı, televizyon kuru-
lu^'irıdır. Henı kulüpler henı
de ,elev izyon kuruluşlarıyla
bir araya gelip konuşmak gere-
kiyordu, ancak bu yapılmadı."
Kiğılı. "RTL'K'ün yönetme-
liğine itirazınız olabilir mi" so-
rumuzu ise "Olamaz. çünkü
UEFA'nın uygulaması böyle.
Bu uvgulama şimdi lig maçla-
rında başlayacak" şeklinde ya-
nıtladı.
Özel kanallardan. naklen ya-
futbol kulüpleri. haliyle de Türk
futbolu görecek. Maç naklen ya-
Haber Merkezi - PTT çalı-
şanlan, bir hafta sürecek ve bu-
günden itibaren tüm yurda yayı-
lacak iş bırakma eylemlenne dün
!stanbul"da başladı. Tüm Haber-
Sen üyesi çalışanlar "özelleştir-
meye dur diyebilmek ve toplu
sözleşme ve grev yapabilmek"
amacıyla başlattıklan eylemde
grev önlüğü giydiler. Türkiye
Cumhunyeti Devlet Demirynl-
"yınlan tTutüpler için buy ûk mad-
di gelir kaynağı. Bir lig maçında
kulüplere 100 bin dolar (3 mil-
yar 600 mılyon lira), Futbol Fe-
derasyonu'na bu bedelin yüzde
10'unu, bölgeye de maçına göre
350-400 ve 600 milyon lira ödü-
yoruz. Bukoşullaraltındaenba-
sit naklen yayın özel televizyon
kuruluşuna en az 4.5 milyar lira-
ya mal oluyor. Şayet bu maç bir
de Avrupa Kupası maçı olursa
bu kez rakam 10 milyar liraya
kadar çıkabilivor. Şimdi hangi
televizyon kuruluşu bu rakamı
ödeyebilir. Biz bunu sadece şif-
reli kanal CINES'ten başarabili-
yoruz.
Önümüzdeki sezondan itiba-
ren kulüplere oldukça az rakam-
lar teklıfedilecek. Fazla paraya
alışan ve bütçelerini buna göre
ayarlayan kulüpler ne yapacak-
larbilemiyorum. Maç naklen ya-
> mı bu karardan sonra tamamen
cazibesini yitirdi.
KENAN ONUK (an) : Üst
KuruCun aldığı bu karara yasal
bir kuruluş olduğu için saygı
göstermek zorundayız. Bu du-
rumda gelecek sezon naklen ya-
yın yapmak zorlaşacak. Reklam
gelirleri azaldığı için kulüplere
çok daha az para teklif edeceğiz.
Bunun sonunda da kulüplerin
gelirı azalacak. En önemlisi ise
Türkiye'nin ücra köşelerinde ya-
şayan insanlar maç seyretme ola-
nağı bulamayacak.
lan çalışanlandabugünTürkiye
çapında vizite eylemine başlıyor-
1ar. Bugün füfn yurtta trenlefd'u-
racak.
Dün i^ bırakarak Gayrettepe
Telefon Başmüdürlüğü önönde
toplanan PTT çalışanlan hükü-
metin Ulaştırma Bakanlığfnın
sorunlan karşısındaki duyarsız-
lığını. PTT Genel Müdürlü-
ğü'nün ise "baskı ve sürgün po-
litikasını" protesto ettiler. Tüm
Haber-Sen Genel Başkanı İsma-
il Çınar, sorunlannın çözümü
için Ulaştırma Bakanlığı ve PTT
Genel Müdürlüğü yetkilileri ma-
saya oturuncaya kadar eylemle-
rinin »üreceğini açıkladı.
İstanbul Haber Servisi'nin ha-
berine göre, iş bırakma ev lemle-
ri nedeniylelstanbuPdaPTThiz-
metleri önemli oranda aksadı.
Eylem nedeniyle posta dağıtımı
yapılmadı. Abone hizmetleri su-
nulmadı.
Veznelerçalışmadığı için tele-
fon faturaları ödenemedi. Son
ödeme tarihli faturalarını öde-
mek üzere gelen vatandaşlar
PTT müdürlüklerinden dönmek
zorunda kaldılar. Santrallarda ise
bakım ve onanm işlemleri yapıl-
madı.
Gayrettepe Telsfon Başmü-
dürlüğü çahşanları dün işbaşı
yapmadı. başmüdürlük önünde
Tansu Çiller dinlesin". "Devlet
güdümlü sendikaya hayır" şek-
linde sloganlarattılar.
Tüm Haber-Sen izmir Şube
Başkanı Bekir Böke dün basın
toplantısı düzenleyerek İstan-
bul 'da başlayan eylemlere 24-25
kasım tarihlerinde katılacaklan-
nı açıkladı.
Izmir'de PTT çalışanlannın iki
güııboyuıiLdişbııakauagını sfly-
leyen Böke. "Evlemlerimiz va-
ARDENDAKİ
GERÇEK
• Baştaıafı 1. Sayfada
faktaki kadın için yapılırdı.
Yalnız şekere yapılan zam bi-
le ortalığı birbirine katar, ül-
keyi ayağa kaldırırdı; temel
besin maddelerinin pahalan-
ması fırtına koparır, hükü-
metleri silkelerdi.
Artık o günler geride kaldı;
sıradan yurttaş, sokaktaki
adam, mutfaktaki kadına
önem verilmiyor. Yeni görüş
şudur: Fiyat etiketlerine ba-
karak kimse ahkâm kesme-
sin!.. Türkiye'de toplum yapı-
sı değişti. Memurların topla-
mı bir milyon kişi, işçiler bi-
raz daha fazla, emekliler bir
avuç. 60 milyon nüfusta
bunların hiçbir ağırlığı yok.
Nüfusun en büyük bölümü
kayıt dışı ekonomi kesiminde
yaşıyor; bunların gelirleri es-
nektir, devletle ahşverişleri
yoktur, fiyatların yükselmesi-
ne aldırmazlar, değişen eko-
nomi koşullarına kendilerini
çabuk uydururlar: başkentte
olan bitenlerte. şehir merkez-
lerindeki sorunlarla ilgilen-
mezler. Kayıt dışı ekonomi
kesiminde yaşayanlar, siya-
sette son sözü söyleyenler-
dir.
Bu yaklaşım belki doğru,
belki yanlış: ileride durum
daha iyi anlaşılacak...
Şimdilik Türkiye'nin yeni
bır aşamaya girdiği gerçektir;
koşulları alacalı bir ortamda
siyasal partiler ne yapacakla-
rını şaşırmışlardır: Sağ pa-
ramparça, sol bölük pörçük,
sokaktaki adam ile mutfakta-
ki kadın nasıl bir tutumu be-
nımseyeceğinı bilmiyor.
Ne var ki bu durum sonu-
na kadar süremez; kısa ya
da uzun bir süre sonra unu-
tulan kişi toparlanacak, he-
sap sormasını öğrenecek!..
Ne demiş şaır: "Alma mazlu-
mun ahını/çıkar aheste ahes-
te.." Toplumsal yapısı ne tür-
lü olursa olsun, hiçbir ülke
on yıldan beri yüzde 70, son
bir yılda yüzde 130 enflasyo-
na katlanamaz.
Ülkede dışlanan halk,
eninde sonunda gereğini ye-
rine getirecektir. Belki bugün,
belki yarın, belki yarından da
yakın...
• • •
Demiral
Erbakan'ın
feziekesinde
kararh
•Adil Düzen'in iktidara
"tatlı mı, kanlı mı"
geleceği yönünde
açiklama yapan RP
ve yağmur altında toplandı.
Sabahın erken saatlennden iti-
baren ıse telefon başmüdürlüğü
binasının giriş çıkışlarım grev
önlüğü givmiş PTT çalışanları
denetledi. Çalışanlar içeriye gir-
mek isteven müdür ve amirleri-
ni ise alkış ve ıslıklarla protesto
etti.
Telefon Başmüdürlüğü önün-
de başlayan evleme daha sonra
Bebek, Beyoğlu ve Gavrettepe
telefon müdürlükleri ıle bağlı bi-
rimlerdekı çalışanlann da katıl-
masıvla İstanbul yakasındaki 3
bin 500 çalışan iş bıraktı.
E>lemle ilgili açıklamalarda
bulunan Tüm Haber-Sen Genel
Başkanı Ismail Çınar. "Bugüne
kadar yaptığımız ev lemlerle hem
hükümeti \e PTT Genel Müdür-
lüğü'nü hem de medvayı uvar-
mavaçalıştik. Sorunlarımızadu-
varlı davranmalannı sağlamaya
çalıştık, ancak hiç bir şev değiş-
medi. Yaşam koşullanmız büyük
bir hızla kötüleşivor. Kimse biz-
den daha fazia sabır beklevemez"
dedi.
Sorunlannı dile getirmeye ça-
lışırken. PTT Genel Müdürlü-
ğü'nün karşılarına baskı ve sür-
gün uvgulamalarını çıkardığını
belirten Çınar. bu nedenle de 24-
25 kasım tarihlerinde yapmavı
planladıkları iş bırakma eylemi-
nın öne alındığını vurguladı.
"Özelleştirmenin, halkın malının
talan ve uluslararası tekellere peş-
keş çekmek anlamına geldiğini
herkese anlatmakta kararlıyız"
dıven Çınar sözlerini şöyle sür-
dürdu:
"PTT'nin özelleştirilmesi tele-
komünikasvon hizmetlerinin hal-
ka daha pahahva sunulması. ça-
lışanlann ise işsiz ve voksul kal-
ması demek. Biz bunu istemivo-
ruz. Aynca kadrolu, sözleşmeli ve
işçi olarak av nlan tüm PTT çab-
şanlan için toplu pazarlıkve grev
hakkı istiyoruz."
Başmüdürlük önünde gece
gündüz kalacaklannı açıklavan
PTT çalışanları. eylemlerini so-
ğuk havada halaylar çekerek slo-
ganlar atarak sürdürdüler.
Toplanmaalanlannı grev pan-
kartlanyladonatan çalışanlar sık
sık "Toplu sözleşme hakkımız
grev silahımız". "Vaşasın örgüt-
lü mücadelemiz". "Baskılarbizi
vıldıramaz". "Vur vur inlesin
miz işvereni toplu işsözleşmesi
masasına çağırmak vc diyalog
başiatmava yönelîklır"* de3î.
PTT çalışanlan. Ankara'da ise
24-25 kasım tarihlerinde TBMM
ve Borsa"nın sesini kesecek.
PTT'ciler bu tarihlerde en yoğun
olduğu saatlerde Borsa'yı tele-
fonla arav arak " Ekmek kaç lira"
diye soracaklar.
Eylemci çalışanlar. aynı gün-
lerde TBMM telefonlarını kilit-
lerken milletvekıllerinin cep te-
lefonlannı arayarak kamu çalı-
şanlanna grevli toplu sözleşme-
li sendika hakkı tanıyacak yasa-
nın çıkartılması için uyarıda bu-
lunacaklar.
TCDD çalışanlan ise bugün
vizite eylemine başlıyorlar. Uc-
retlerin ve fazla mesailerin don-
durulmasını. işyerlerinin özelleş-
tirilmesini. toplu sözleşme ve
grev haklarının tanınmamasını
protesto eden TCDD çalışanlan-
nın bugünkü vizite evlemiyle
Türkiye'de trenler yann gün bo-
yunca duracak.
Vizite evlemi Demiryolu çalı-
şanlan adına Birleşık Taşımacı-
lık Çalışanları Sendikası. De-
mard. Deçad. Türk Llaşım Sen.
Lım-Sen tarafından ortaklaşa
açıklandı.
rla
ALINTILAR
TAHSİN YUCEL
• Baştarafı 13. Sayfada
şünürlerimiz Batı dünyasının düşünsel ürünlerini yadsı-
dıklarını kesinlerken de doğruyu söylemiyorlar. Doğru,
olguculuğu yadsıyorlar, laikliği yadsıyorlar, Marx'ı, Fre-
ud'u, Sartre'ı zararlı buluyorlar, ama hiçbiri Bergson'a
Karşı çıkmıyor; Özal'ın izleyicileri, kimseciklere zaran do-
jnmayan Charles Darvvin'e şiddetle karşı çıkarken,
Mitton Friedman'ın oıman yasalarını kutsal ata kalıtları
gibi öpüp başlarına koyuyorlar. Kısacası, ya bilinçsizlik
söz konusu, ya aldatmaca.
Ama, tutarlı olmak istiyorsak çifte ölçüt kullanmayı bı-
rakıp tarihselle güncelin, bireyselle toplumsalın, yerelle
evrenselin sınırlarını doğru çizmek zorundayız. Tarih, tüm
eksikliklerine karşın, bu konuda bize ışık tutabilir.
Karikatür Müzesi
y
nin Açlıktan, zehirli mantar yediler...
kapatılması durduruldu
Kültür Servisi - İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkam
Recep Tavyip Erdoğan.İstanbul
Karikatür \e Mizah Müzesi nin
geçici bır süre için
kapatılmasıyla ilgili kararı
durdurdu. Büyükşehir
Belediyesi'nden yapılan yazılı
açıklamada. Karikatür ve Mizah
Müzesi'nin, "envantcr dökümü
ve çauşma şartlannın yeniden
düzenlenmesi konusunun etüt
edileceği' gerekçesiyle 18 kasım
cuma günü. Kütüphaneler ve
Müzeler Müdürlüğü tarafından
geçici bir süre zıyaretçilere
kapatılarak faaliyetlerine ara
verilmesı karannın Belediye
Başkanı Erdoğan tarafından
durdurulduğu belirtildi.
Müzeyle ilgili kararın. Belediye
Başkanı Tayyip Erdoğan'ın
bilgisi dışında gelıştıği
hatırlatılan açıklamada.
Erdoğan'ın. 'çahşma şartlannın
düzenlenmesi' konusunun
gündeme gelmesinin zaman
olarak uygun görülmediğı
gerekçesiyle karan durdurduğu
kaydedıldi.
Açıklamada. müzenin
bugünden itibaren yeniden
faaliyetlerine devam
edebileceğı. ayrıca 22 kasım -
30 aralık tanhlen arasında
düzenlenmesi planlanan
•Şehremanetinden Büyükşehire'
adlı karikatür sergısınin de
belirlenen tanhler arasında açık
kalacağı ifade edildı.
Baştarafı 1. Sayfada
kişi de Göztepe SSK Hastane-
si'nde yaşamlannı yitirdi.
Son günlerde görülen mantar
zehirlenmeleriyle ilgili olarak İs-
tanbul İl Sağlık Müdürlüğü'nden
yapılan yazılı açıklamada. özel-
likle türlerı belli olmayan man-
tarların yağışlı mevsimlerde ar-
tış gösterdiğine işaret edildi. Sa-
dece kültür mantarlannın yenil-
mesi gerektiği vurgulanan açık-
lamada. mantar zehirlenmeleri-
nin ölümlere kadar varan rahat-
sızlıklara neden olduğu belirtil-
di. Kusma. ishal gibi mantar ze-
hirlenmesı belirtileri görüldüğü
anda. kişinin vakit geçirmeden
en yakın sağlık merkezine baş-
vurması istenen açıklamada, ge-
rektiğınde Sağlık Bakanlığı'nın
Refik Saydam Hıfzıssıhha Mer-
kezi Başkanlığı bünyesindekı
Zehir Araştırma Bölümü'nden
bilgi alınabileceği kaydedıldi.
Gaziantep Üniversitesi Mü-
hendislik Fakültesi Gıda Bölü-
mü Başkanı Prof. Dr. Mehmet
Oner. yüzlerce çeşidi bulunan
kırmantarlarının zehirlilerini ze-
hirsizlerinden uzmanların bile
zor ayırdığını söyledi. Prof. Dr.
Öner. "Mantarlann zehirli olup
olmadıklarmın anlaşılahilmesi
oldukça zor ve risklidir. Manta-
rın çok zehirli türleri olup, anın-
da tıbbi tedavi yapılmadığı tak-
dirde ölüm sözkonusu olabilir"
diye konuştu.
Mantar zehirlenmesi belirtile-
rine de değinen Prof. Dr. Öner.
şöyle devam etti: "Uyuşukluk,
uyuklama, bilinç kav bı. terleme,
gözlerin kısılması. nabız düşüklü-
ğü. ishal, tükürükteki artış. kus-
ma. bağırsak ağrısı ve dolaşım
bozukluğu, mantar zehirlenmesi
belirtileridir. Venildikten bir saat
sonra etkili olabilen türler oldu-
ğu gibi, genelde ölüme vol açan ve
12 saat sonra etkisini gösteren
türler de vardır. Zehirienmeden
uzak, ölüm korkusu yaşamadan
mantar yemenin tek koşulu, hiç-
bir riski olmavan kültür man-
tannı tüketmektir."
Eı*zurumf
da10
•ERZURUM
(Cumhuriyet) -Erzurum ve
ilçeleri silahlanıyor. PKK
terörünün etkisinde olan
köylere son iki yılda 5 bin
doîayında silah dağıtıldı. Son
biryılda lObin kişi Emniyet
M üdürlüğü'ne silah ruhsatı
için müracaat etti "e silah aldı.
için hazırlanan fezlekede
halkı kışkırtmaktan
cezalandınlnıası
isteniyordu.
ANKAR.4 (ANKA) - Anka-
ra DGM Başsavcılıgı. Refah
Partisi (RP) Genel Başkanı Nec-
mettln Erbakan'ın dokunul-
mazlığının kaldırılarak "halkı
suç işlemeye açıkça kjşkırtma"
suçundan cezalandırması iste-
minde ısraretti.
Ankara DGM Başsavcısı De-
miralyaptığı açıklamada. parti-
sinin TBMM grubunda yaptığı
konuşmada "Adil diizen mutla-
ka iktidara gelecek. Ama tatlı mı
olur, kanlı mı olur, kansız mı"
şeklinde açıklamalarda bulunan
RP lideri Erbakan hakkında ha-
zırladıği fezlekenin geri alınma-
sının söz konusu olmadığını bil-
dirdi. Demiral. konuyla ilgili so-
ruyu yanıtlarken "İlgili fezleke-
yi hazırlay acağım. Bu hafta için-
de ınutlaka bitireceğim" dedi.
TBMM Başkanlığf nın iade-
sine rağmen Erbakan'la ilgili
fezlekeyi yeniden Adalet Ba-
kanlığı kanalıy la TBMM'ye ıle-
teceğini belirten Demiral. bu
kararın kesin olduğunu belirt-
tikten sonra "Fezlekemi hazırla-
mışım. Niçin geri alayım b«n.
Geri alma diye bir şey söz konu-
su olama/" diye konuştu.
Arkadaşlanna. fezlekenin ge-
ri gönderilme gerekçelerini in-
celeme talimatı verdiğini belir-
ten Demiral, "Arkadaşlar ince-
liyor. Bu hafta bir sonuç alaca-
ğiz. Göndermeme gibi bir egi-
lim söz konusu olamaz. Çünkü
soruşturma başlamıştır, bite-
cektir" dedi.Ankara DGM Baş-
savcılığı'nın. TBMM'ye gön-
derdiği ancak iadeüzerine yeni-
den Meclis'e ileteceği fezleke-
de RP lideri Erbakan hakkında
uygulanması istenen TCK'nin
312 2. maddesi. haikı; din. ırk.
dil. bölge ya da mezhep. sınıf
farkı gözeterek açıkça kin ve
düşmanlığa kışkırtanların bir
yıldan üç yıla kadar hapisle ce-
zalandınlacaklannı, kışkırtma-
nın kamu güvenliğini tehdit et-
mesi halinde ise verilecek ceza-
nın arttınlacağını öngörüyor.