Katalog

2 KASIM 1994 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 'Hocaların 9 sabrı taştıYÖK Başkanı Prof. Mehmet Sağlam, genel kurulda öğretim üyelerinin eylemleri konusunda üyelere bilgi verdi AINKARA(Cumhuriyet Bürosu)-Ünı- versıte öğretim elemanlannın, ücretlenn düşüklüğü ve özlük haklan nedeniyle sür- dürdüklen protesto eylemlen. hükümetın gündemindeki "önceükli yasalar" sırala- masını değtştırmedı. Mıllı Eğitım Bakan Vekılı Mehmet Gölhan, öğretim üyelen- ne, ancak özelleştırme ve Terörle Müca- dele Yasası'nda değişıklık öngören yasa tasanlannın Meclıs'ten geçmesı koşuluy- la "ücret artışrsözü venrken ANAP Ge- nel Başkanı Vlesut Yılmaz, öğretim üye- lenne ılışkin yasa önensinın özelleştırme yasa tasansından sonra görüşülmesi is- teklerinin kabul edilmemesı durumunda. yasama çalışmalarını engellemek ıçin boykot dahil her türlü eylemı yapacakla- nnı açıkladı. Yüksek Öğretım Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Sağlam da ey- lemlen. "Hocalanmızın sabrı taşn" dıye degerlendırdı. Mıllı Eğitım Bakanlığı'na \ekaleteden Mıllı Savunma Bakanı Mehmet Gölhan, öğretim üyelerinin ücret ve özlük hakla- nna ılışkin düzenlemeyı ıçeren yasa tasa- nsını. özelleştırme ve demokratıkleşme yasa tasanlannın Meclıs'ten "hızla" geç- mesı durumunda. kasım ayı ıçınde genel kurul gündemıne alacaklannı söyledi. TBMM Genel Kurulu'nda. MHP Istânbul Mılletvekılı Tunca Toskay'ın. öğretim üyelerinin sorunlanna ılişkin konuşması üzenne söz alan Gölhan, hükümet olarak eğıtıme büyük önem \erdıklerını savuna- rak. "Esldden bütçede en fazla pa>ı MiIIi Sa\unma Bakanlığı alırdı. koalisyon hükü- meti döneminde ise cn fazla pay Milli Eği- tim Bakanlığı'na aynlmaktadır*' görüşü- nü sa\ undu. Yılmaz: Haklanna sahip yıkacağız ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. partisinin grup toplantısında öğretim üye- lerinin "haklı eylemlerini destekledigini" açıklayarak Başbakan Tansu Çiller \ e hü- kümctı öğretim üyelenne verdiklerı söz- leri yerıne getirmemekle suçladı. Koalıs- YÖK, Cumhurbaskanı'nın onayına sunulacak adayları belirledi 2 tarikatçı rektör birinci sırada A.NKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Genel Kurulu, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in onayına sunulacak 21 ünı- versite ve 2 yüksek teknoloji enstitü- sünün rektör adaylannı belirledi. Ge- nel kurulda, "tarikatçıhk yapdklan" savıyla Cumhurbaşkanı Demirel tara- fından görevlerinden alınan Celal Ba- yar Üniversitesi eski Rektörii Prof. Dr. Ümit Doğay Annç ve Niğde Üniversi- tesi eski Rektörii Prof. Dr. Oktay Yaz- gan birinci sırayaalınırkenaynıgerek- çeyle görevden uzaklaştınlan Çanak- kale 18 Mart Üniversitesi eski Rektö- rii Prof. Dr. Şemsettin Bagırkan \ e Ga- ziosmanpaşa Üniversitesi eski Rektö- rii Prof. Dr. Mustafa Kemal Özsoy elendi. Üni\ersıtelerdekı seçinısonuç- lannın. çok sayıda aday için YÖK'ün tercihlerine yansımaması dikkat çek- ti. YÖK Başkanı Prof. Dr. Mehmet Sağlam, 2000 y ılına kadar yeni devlet üniversitesinin açılmaması karanna vanldığını açıkladı. YÖK Genel Kurulu, dünkü toplan- tıda yapılan gizli oylamayla Cumhur • YOK, tarikatçıhk yaptıklan savıyla Cumhurbaşkanı Demirel tarafından görevlerinden alınan Celal Bayar Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Ümit Doğay Annç ve Niğde Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Oktay Yazgan'ı rektör adaylan arasında birinci sırada gösterdi. başkanı Demirere sunulacak 21 üni- versite ve 2 yüksek teknoloji enstitü- sünün 3'er rektör adayını belirledi. Genel kurulda, üniversite seçimlerin- dealınan oy oranları çoğu aday ıçin gö- zönünde bulundurulmadı. Harran Üniversıtesınde 13 oy alan Servet Armağan. 10o> alan Farukİn- ce ve 2 oy alan Ömer Okumuş Demi- rel'in onayına sunulacak adaylar ara- sına seçilirken seçimlerde 35 öğretim üyesinin desteğıni alan Necati Yıldız elendi. Kafkas Üniversitesi "nde 16ov alan Prof. Dr. Necdet LeJoğlu'nun elendiği toplantıda. Cumhurbaşkanı "nın onayı- na, seçimlerde 11 oy alan NihatBayşu ile bırer oy alan Çetinkaya Şendil ve Fahri Batu'nun sunulması kararlaştı- nldı Kocaelı Üniversitesi'ndeki seçim- lerde 73 oy alan Prof. Dr. Atıf Ural da elenirken 13oyalanOrhanAtanılebi- rer oy alan Recai Bilgin \e Oktay Öz- karakaş aday gösterildiler Yeni üniversite açılmayacak YÖK Başkanı Prof. Dr. Mehmet Sağlam. toplantı sonrasında yaptığı açıklamada. rektör adaylannın öğre- nim durumlan. yayınlan ve bilımsel çalışmalarına bakılarak seçildiğını söyledi. Prof. Dr. Sağlam. kurulun. 2000 yı- Itna kadar yeni üniversite. fakülte ve meslek yüksekokulu açılmaması yö- nünde karar aldığını söyledi Prof. Dr Sağlam,TBMM PlanveBütçeKomıs- yonu'ndan geçen 13 yeni üniversite kurulması önensı konusunda YÖK"ün görüşünün alınmadığına dikkat çekti. yonhükümetlen döneminde ünıversıtele- re verılen hıçbır şey bulunmadığını savu- nan Yılmaz, öğretim üyelennın hıçbırdö- nemde bu kadar kötü koşullarda çalışma- dıklannı belırterek. u Yanişiolma>an,ken- dLsini yalnızca biümsel çalışmalara ada- mış bir öğretim üyesinin,aldıgı paray lage- çinebilmesi mümkiin değil" dedı. ANAP lıden. TBMM Genel Kuru- lu'nda. öğretim üyelerinin özlük haklan- nın düzenlenmesıne ılışkin yasa önensi- nın özelleştırme yasa tasansından sonra görüşülmesi isteklennın kabul edilmeme- sı durumunda. yasama çalışmalannı en- gellemek içın boykot dahıl her türlü e> le- mı yapacaklarını açıkladı. SHFdendestek SHP Grup Başkanı Seyfi Oktay da öğ- retim üyelerinin özlük haklarının i\ ileştı- nlmesıne ılışkin yasal düzenlemenın yıl- başına dek eerçekleşecegını \urgula\a- rak. *SHPorarak,YÖKYasasrnındaön- celikleçıkanlması gereken demokı-adkleş- me paketinin içine konmasını kararlaştır- dık. Bunun mücadelesini verecegiz" dedı. SHP Grup Başkanı Sevfı Oktaş. gaze- telerde bılım adamlannın üzüntü verıcı fotograflannı gördüklenne dikkat çeke- rek sözlerını şöyle sürdürdü: "Prof. Dr. Bahri Savcı neden ağlıyor? Maaşının aziığı nedeniy le ağlamıyor. Bilim yaşamımızın hangiolumsu/koşullaragel- diğini gördüğii için ağlıyor. Artık özverile- ri yetmiyor. O nedenle yüksek ögretimin sorunlan üzerine ciddi olarak eğilmek ge- rekiyor. En kısa zamanda, özlük haklan ile ilgili yeni düzenlemeleri çıkarmak zorun- dayız. Öğretim üyelerinin özlük haklany- la ilgili düzenleme yılbaşına dek çıkarîl- mış olacaktır. Tabii meseleyi sadece özlük haklany la bağlantılı görmek yanlış. 12 Ey- lül'ün tahribatlan çok kapsamlı." SHP Grup Başkanvekilı Ercan Kara- kaş da yaptığı yazılı açıklamada, kapsam- lı bır eğıtim reformunun zorunluluğuna dikkat çekti. Karakaş, koalisyon hüküme- tınm programmda zorunlu eğitımin 8 yı- la çıkanlması ve yükseköğretim için ya- sal değışikliklenn kaçınılmaz olduğu vur- gulanmasına karşın, bu konularda gere- kenlerın yapılmadığını söyledi. Karakaş. "Üniversite ve yüksekokullann içerisinde bulunduğu bu koşullar ülkemizin gelece- ğini tehlikeye atar hale gelmiştir. Bu son de- rece vahim bir gelişmedir. " dedı. YÖK: Eylemin gerekçesi haklı YÖK Başkanı Prof. Dr. Mehmet Sağ- lam. dün YÖK Genel Kurulu'nda öğretim üyelerinin eylemlen konusunda üyelere bilgı verdı. Sağlam, yeni öğretim yılı ön- cesınde Başbakan Çiller'in, "yılbâşından önce maaşlannın arttınlmasına yönelik tasannın TBMM'den geçeceği" sözünü verdığını anımsatarak tasannın TBMM Genel Kurulu gündemının ılk sıralarında yeralmasına karşın görüşülmesinın sürek- îı ertelendığını söyledi. Sağlam. "Sanno- rum arkadaşlanmızın sabnnı bu taşırdı" dedı. Öğretim üyelerinin eylem ge'rek- çelerıni haklı bulduğunu belırten Sağlam, "Ancak eylem yerine. tepkinin meşru zeminlerde verilmesi gerekir. Eğer üniver- siteler derdini anlatamıyorsa, hiç kimse anlatamaz. E\ lem \e boy kotyerine demeç- ler \e yazılaria tepkiler dile getiril- meli"dıye konuştu. Edes: 5 mîlyoıı doları haraç verdimİstanbul Haber Ser\isi - En- ginCivan'ın yaralanmasıyla ilgi- li davanın ilk duruşmasında. ola- ya, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Ozal'ın ailesinin de karıştığı ta- nık ıfadesiyle belgelendı. Yarala- ma olayına adı karışanlardan Lğur Çakıcı, tanık ifadesinde. ZeynepOzal'la Selim Edes'ın En- gin Cıvan'dan alacağını tahsıl ede- ne 2 milyon dolar vereceğını, bu paranıp^a Juşinle^rnış hapj.s ce- zasından kürtulması içth'Ahmet Ozal'a verileceğıni söyledıgını açıkladı. Davanın tutuklu sanıkla- nndan Selim Edes. olayın nedenı olan 5 milyon dolarlık alacağın. işini görmesi için Engin Civan'a verdıği "haraç" olduğunu söyle- di. Emlakbank eski Genel Müdü- rü Engin Cıvan'ın yaralanmasıy- la ilgili davaya dün İstanbul 2. Cakıcı'nın ifadesi Ağır Ceza Mahkemesi'nde baş- landı. Tutuklu sanıklar Selim Edes ile yaralamayı gerçekleştı- ren Da>ut Yddız'ın katıldığı du- ruşma öncesınde. adlıyede genış güvenlıkönlemlenalındı. Duruş- mada. tutuklu sanıklardan Davut Yıldız hakkında "adam öidürme- ye tam teşebbüs". Selim Edes hakkında da "adanı öidiirmeye tam teşebbüs suçuna a/mettir- mek"suçlanndan cezalandınlma- lannın ıstendıği ıddianameokun- du^ 'Öldürmek istemedim" Engin Cıvan'ı yaraladığı belır- tilen sanık Davut Yıldız, ıfadesın- de. Alaattın Cakıcı'nın Engin Cı- van ile Selim Edes arasındaki ala- cak ışini çözümlemek ıçin iki ta- rafla da görüştüğünü, olayın mey- dana geldiği akşam, Dündar Kı- • Uğur Çakıcı, 'Zeynep Özal'la Selim Edes'in, Engin Civan'dan alacağını tahsil edene 2 milyon dolar vereceğini. bu paranın da kesinleşmiş hapjs cezasından kürtulması için Ahmet özal'a verileceğini söylediğini' açıkladı. lıç'ın evınin yakınlanndayken el telefonundan arayan Alaattin Ça- kıcı "nın Engin Ci van 'la görüşmek ıstedığını anlattı. Yıldız. elindeki telefonla Engin Civan'ın içinde bulunduğu otoya yaklaştığını ve elindeki telefonda Alaattin Cakı- cı'nın olduğunu ve görüşmek ıs- tedığını söyledıgını belırterek "Engin Civan, bana ağır küfürler etti. Bende kendimi kaybederek tabancamı çektim ve ayaklanna doğru iki el ateş ettim. Pencereden uzattığım elimevunınca tabanca- nın y önü değişti ve vücudunun üst tarafına kurşun isabet etti. Ben Engin Civan'ı öldürmek isteme- dim." dedı. Davanın dığertutuklu sanığı Selim Edes. ifadesinde, Tercüman gazetesi eski sahibi Ke- mal llıcak'la ortak oldukları bır arsayı Emlakbank'a birlıkte sat- tıklannı. 900 milyon dolara satı- lan arsadan kendi paylanna düşen 270 milyon dolan bankadan ala- madıklannı belirtti. 1990 vılında bu alacaklannı alabılmek amacıy- la Emlakbank'ın o dönemdekı Genel Müdürü Engin Cıvan'dan yardımcı olmasını istediğinı an- latan Edes, ifadesinde önce Ci- \an'ın 3.5 milyon dolar borç iste- diğini ve kendisinin de bu parayı. arsanın satışı nedeniy le kendıleri- ne düşen payın ödenmesı halinde ödeyeceğı **yüzde 5 komisyona mahsuben" verdiğını belirtti. Sonradan bankanın parayı öde- medığını. Engin Cıvan'ın da 3.5 mıiyon dolan vermemesi üzerine de yakın dostlan olan Özal ailesi- ne bu konuyu açtığını anlatan Edes. Özal ailesinden bu konuda "ta>assutta" bulunmalannı ıste- dığını dile getırdı. Zeynep Özal Güngör'ün, durumu Alaattin Ça- kıcı 'y a anlatarak ondan yardım is- tedığını kaydeden Selim Edes, Lğur Cakıcı'nın da yardımcı ol- Özallar 'ın adı bir kez daha belgelendi İstanbul Haber Servisi - Uğur Çakıcı, 11 Ekim 1994 tarihinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde avukatıyla birlıkte verdiğı ve dün yapılan duruşma- da "doğru olduğunu kabul ertigi" bu ifadesinde. Özal ailesine daha önce Bankekspres ile Ahmet Özal ara- sındaki borç takibi nedeniyle "iş yaptığını" açıklı- yor Semra Ozal'ın da babası Dündar Kılıç'ı aray a- rak "Dündar Bey, bu iş halloldu. Allah razı olsun"de- diğıni anlatıyordu. Çakıcı. ifadesinde, Zeynep Özal'ın, eşı Alaattin Çakıcı'yla görüştüğünü anlatı- yordu. Uğur Çakıcı, Zeynep Özal'la yaptığı birgö- rüşmeyi e anlattı: "Bu sohbette Zeynep OzaL lafa girdi ve 'Bu konu bitti. ama bizim Selim'in de bir işi var. Bu konuyla ilgili bir teklifi var. Engin Çivan diye bır şahıstan 5 milyon dolar alacağı var. Ancak faizi ile birlikte 8 milyon dolar talep ediyor. Bu paranın da 2 milyon dolannı yardımcı olacak şahsa v ereceğini söylüyor' dedL Ben bu sözler üzerine sinirlcndim. Tahsilatçı değilim. Dostça ilişkilerçerçevesinde size yardım- cı olmaya çalıştım. Selim Edes denen o adama söy- leyin. kendine bir tahsilatçı bulsun. parasını da on- la paylaşsın' deyince Zeynep Özal, bana Uğurcu- ğum, sinirlenme. Bu paranın bir kısmıyia Ahmet'in (Özal) vergiden dolayı kesinleşmiş hapıs cezasını kaldıracak. Bu bize (Özal ailesine) yardım oiur. Ah- met hapis olmaktan kurtulur" dedi. 'Alaattin'e ya ben iletirimya da siz görüşürsünüz' dedim. Ertesi gün ZeynepOzal \t sekreterleri fclal Hanım bana gel- diler. Engin Civan'ın konusunu konuştuk. Alaattin'e ilettiğimi, gerekli yardımı yapacağını söylediğimde 'Biz de görüşmüştük. Zaten onun ıçin geldık' dedi- ler. Bankekspres ile Ahmet Özal arasındaki konu gi- bi, Selim Edes ile Engin Civan'ın aralanndaki konu- nun halli için taraflann bir aray a getirilmesi istendi. Ben de bunu sağlamaya çalıştım." Selim Edes ile yaralamayı gerçekleştiren Davut V ıldı/'ın katıldığı duruşmada adliyede geniş güvenlik önlem- leri alındı. Davut Yıldız'ın 'adam öldürmeye tam teşebbüs'. Selim Edes'in de 'adam öldürmeye tam teşebbüs suçuna azmettirmek' suçlanndan cezalandınlmalan istendi. (Fotoğraf: YAHYA KOÇOGLU) maya razı olduğunu söylediğini bildirdi. Selim Edes. mahkeme başka- nının "komisyon vermeniz yasal mı?" sorusu üzerine bır süre sus- tuktan sonra "Biz bu parayı haraç olarak verdik. İşi yapmaması için hiçbirsebepyoktu. Fakat bahane- ler yaranyor \e yapmıyordu. Bizi bu parayı vermeye mecbur etti" karşılığını verdi. Mahkeme baş- kanının bu konuda herhangi bir soruşturma açılıp açılmadığı so- rusuna da "rüşvet" konusunda bir soruşturma bulunduğu yanıtını veren Edes, alacağını tahsil ede- cek olana herhangi bir vaatte bu- lunmadığını söyledi. Uğur Çakıcı, sanıklann birin- ci dereceden akrabası olmasına karşın tanıklık yapacağını ve ye- mın edeceğini belirtti. Yemini yaptınlan Çakıcı, daha önce Ah- met Özal'ın sahibi olduğu Kanal 6 telev izyonuyia iigıli olarak. Bankekspres'in avukatı Aykut Özoran'ı arayarak Özallar'a yar- dımcı olduğunu anlattı. Sık sık Semra ve Zeynep Özal'la görüş- tüğünü belirten Uğur Çakıcı. bu görüşmelerden binnde Zeynep Ozal'ın Selim Edes ve Engin Ci- van arasındaki bir sorunu da çöz- melerini istediğini, durumu anlat- tığı kocasının da bu istemı uygun görmesi üzerine olaya kanştığını anlattı. Mahkeme başkanının. 11 ekim tarihinde emniyette \erdiği ifadesinde, bu alacak sorununun çözülmesi halinde Selim Edes'in 2 milyon dolar vereceğıni söyle- diğini, Zeynep Özal'ın Edes'in vereceğı 2 milyon dolan Ahmet Özal'ın alacağını \e vergi borçla- n nedeniy lekesinleşen mahkumı- yet karanndan kurtularak hapse gınnekten kurtulacağını söyledi- ğini anımsatması üzerine Uğur Çakıcı, bu ifadesinin doğru oldu- ğunu dile getırdi. Mahkeme ba- şkanının. söz konusu 3.5 milyon dolann "rüşvet mi komisyon mu" sorusuna Uğur Çakıcı. gülerek "bir devlet memuruna, kredi al- mak için verilen paranın adı rüş- vetn'r" dıye yanıt verdı. Davanın sanıklan Dündar Kı- lıç'ın. rahatsızlığı nedenivle du- ruşmaya katılmadığını belirten savunma avukatlan, tutuklu sanık Selim Edes'in tahliye edilmesini istedıler. Tahliye istemlerini reddeden mahkeme. tanıklann dinlenmesi için duruşmanın ileri bır tanhe er- telenmesıne karar verırken gıya- bi tutuklu sanıklar. Alaattin Çakı- cı, Tevfik Ağansoy, Haluk Uçar'ın yakalanması içın yazı yazılması- na hükmetti. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Bir Annenin Öyküsü... Yıl 1926... Cumhuriyet ilan edileli üç yıl olmuş. Atatürk'ün eğitim ordusu yetişiyor... Her yüz kadından sadece birisinin okuma-yazma bildiği birtoplumda; gele- ceğin "aydınlık" kuşaklannı eğitecek bir ordu. Düşman Ankara kapılarına dayanır, Meclis'in Kayseri'ye taşınması gündeme gelirken btle Mustafa Kemal daha uzak yarınlan düşünüyor. Topladığı eğitim kurultayının gö- revi, Türk "kadın ve erkeğine" verilecek eğitimin ilkelerini saptamak. Ortaçağ karanlığındaki bir toplumu aydınlığa taşımak için herkese gereksinme var... Sadece erkeklere değil! Ve 1910 doğumlu bir genç kız, 16 yaşında Atatürk'ün eğitim ordusuna katılıyor. Kilis'ten Ankara'ya kadar uzanan 44 yıllık bir uzun yü- rüyüşün başlangıcıdır bu... Bazen kendinden daha yaşlı "erkek" öğrencilerin de bulunduğu sınıflarda başlayan bir savaşımın... Anadolu'nun çocuklanna sadece okuma- yazma öğretmek için değil; temizliği, lyi insan olmayı, iyi yurttaş olmayı ve Mustafa Kemal'in gösterdiği yolda yü- rümeyi öğretmek için verilen bir savaşımın. Yolu, elektriği bulunmayan köylerden geçen... madal- yası yetiştırdiği kuşaklar olan, onurlu bır uzun yürüyüşün... • Prof. Yakup Kepenek'ten dinlemıştim: Olay New York'ta geçer... Sınıfta Türk öğrencilerin bu- lunduğunu öğrenen Japon profesör dersi keser. Ve sorar: - Atatürk harf devriminı nasıl başardı? Bana açıklaya- bilir misiniz? Çünkü Mao -en güçlü döneminde- ünlü "Kültür Devri- m/"ni yapıp tüm geleneklerı altüst ederken bile bunu ba- şaramamıştır. Hem de yüzlerce şekilden oluşan, öğren- mesı çok güç bir Çin abc'sınin değişmesı çok daha ge- rekli olduğu halde! Atatürk başarmıştı, çünkü halkı ona ınanıyordu. Madem kı Atatürk söylüyordu; öyleyse doğruydu ve yapmak gerekirdi... Sadece 16 yaşındaki genç öğretmen değildi o ınancı ve heyecanı yüreğinde duyan... 7'den 77'ye bütün "genç"lerdi... Babasız kalmış genç öğretme- nin "genç" annesiydı. (O yaşta 'halk derslikleri'ne koşan ve ilerıkı yıllarda büyüteç ile gazete başhklarını heceleme- ye çalışan annesi...) • Ve genç öğretmen, hep "genç" kalarak yaşlandı. Sayısız "takdirname"\er alarak. Kendısıne ve tüm in- sanlara saygısını koruyarak. Ne mesleğınden ne de an- neliğinden özveride bulunarak. Inandığı doğrulardan ödün vermeyerek. Hep en lyiyi yapmaya çalışarak. Gerçek bir Kemalist devrimcı gıbı, kendını hep yenile- yerek... çağını anlama çabası içinde torunlan ile bile arka- daşlık kurmayı başararak... Herkese yardımı yaşamının bır parçası haline getire- rek... Hayatta tek bir kişiye bile tek bir kötülük yapmaya- rak. 1990 yılında Kilis Kültür Derneğı'nce "yılın annesi"se- çilerek. 1992 yılında, Yoksullara Yardım ve Eğitım Vak- fı'nca "şükran" plaketi verilerek. Dinsel gerekler dışında başını örtmeyerek... Ama oru- cunu tutup, namazını kılarak. 80 yaşında, acılar içinde, ancak koltuk değneğiyle yü- rüyebılırken bile... yurttaşlık görevını yerine getirmek için seçim sandıklarının başında sıraya gırerek. •,« "Kurtuluş" dizısini izlerken gözyaşlarını sılerek... Yaşama gözlerinı kapatmadan bir saat öncesınde bile... CSO'nun "Cumhunyet'ın 71. Yıl Konser/"ndeKf coşkuyu duyunca mutlu olup, torunlarına anlatarak. Inancını, onurunu, kendi gücü ile ayakta kalabllme ıs- tencini yitirmeden. Bir çınar gibi dik ve dingin... Kökleri sağlam, dalları gür. Olağanüstü bir öğretmen... Olağanüstü biranne... Ola- ğanüstü bır insan... Atatürk'ün birçocuğu... Annemi sonsuzluğa doğru yolcu ederken bunlan düşün- düm. Diyanet: Din adaınları politikadaıı uzak kalsın Diyanet İşleri Başkanı Nuri Yılmaz, Türkiye ateş çemberi içinde' dedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Diyanet İşleri Başka- nı Mehmet Nuri Yılmaz. Türkı- ye'nin adeta bir ateş çemberi içerisinde bulunduğunu söyle- di. Din görevlilerinin politika- dan uzak kalarak birleştirici ol- malarını ısteyen Yılmaz. **Din görevlilerimiz gerek camileri- mizde. genek canıilerimizin dı- şında iman yoluy la da olsa bir si- yasi partiyi destekleyici mahi- yette konuşmamalıdır" dedi. Diyanet İşleri Başkanlı- ğı'nca düzenlenen ıl müftülerı toplantısı dün başladı. Yılmaz. toplantıda Türkiye'deki dını ha- yatın istenılen düzeye getiril- mesi için gıderilmesi gereken eksikliklerin ele alınacağını söyledi. Diyanet İşleri Başkan- lığı'nın. ülkenın dını \e milli bütünlüğünün korunması göre- \ ini bugüne kadar başanyla y ü- rüttüğünü. bundan sonra da bu görevi yerine getireceğine ınan- cının tam olduğunu kaydeden Yılmaz. din görev lılerinden de- ğişen dünya koşullarında ken- dilerini sürekli yenılemelerini istedi. Yılmaz, "Üzülereksöy- lemelivim ki okumuvoruz. Dİn adamı eski bilgileriy le yetinme- melT" dedi. Yılmaz, şunları söyledi: "%'aaz >e hutbelerde görevli- lerimiz birleştirici, kaynaştıncı olmalıdır. Milli birlik \e bürün- liiğümüzü sağlayıcı olmalıdır. Ülkemizi bir sürii tehlikeler sar- mış bulunmaktadır. Adeta Tür- kiye bir a teş çem beri içerisinde- dir. Her zaman ifade ettiğim gi- bi dostumuz az, düşmanımız çok. Hatta dostumuz belki hiç yok. düşmanımız çok. Bu düş- manlarımız memleketimizde milleti birbirine düşürmek için her gün yeni bir fitne icat et- mektedir. Nasıl milleti birbirine kırdınnz diye. Din adamı, göre- >i gereği bu ay nlıklara gaynlık- lara karşı milleti uyarmalı, bir- lik ve beraberliği sağlamalıdır. Çünkü bizim dinimiz birteşriri- cidir." Yılmaz. din göre\lileri- nin politikadan uzak durmalan gerektiğınıdesöyleyerek "Ge- rek camilerimizde. gerek cami- lerimizin dışında iman yoluyla dahi olsa bir siyasi partiyi des- tekleyici mahiyette konuşulma- malıdır. Camiyegelen herkes bi- zim din kardeşimizdir " dedi. ÜÜ7 KASIM İLHAN/KİTAP GÜNÜ SOL VE ONUR YAYINLARINDA %50 İNDİRİM. Sol ve Onur okurlanmıza armağanlarımız: Posterler, Kitap Ayraçlan, İndirim Kartı Sol ve Onur Yayınlan kitap fiyat listesi ve edinme koşulları: Cumhuriyet Kitap'ta (3 Kasım/Perşembe, yann) Cumhuriyet Hafta'da (4 Kasım/Cuma, yurtdışı koşullarıyla) Cumhuriyet'te (6 Kasım/Pazar) İlhanilhan Kitabevi Bayındır Sokak 23/6, Yenişehir-Ankara Teİ: (0312) 433 14 22 Fax: (0312) 432 56 86 Asil Nadir'den başbakana 10 milyarlık dava Kıbnslı işadamı, KKTCBaşbakanı Atun 'un sahibi olduğu Demokratgazetesine 'yanlışhkla' dava açtı LEFKOŞA (Cumhuriyet) - Kıbnslı Türk işadamı Asil Nadir, KKTC'ye olan 400 milyar dolayındaki borcunu ödemek yerine Başbakan HakkıAtunaleyhine 10 mıfyar lıralık tazminat davası açarak ye- niden tüm dıkkatleri üzerine çekti. Asil Nadir, son 20 yılın en ağır tazmi- nat davasını. ıktıdardakı Demokrat Par- ti'nın yayın organı olan yerel "Demok- rat" gazetesine postalarken, gazete sahi- bınin, partı genel başkanı ve Başbakan Hakkı Atun olduğunu bılmiyordu. lşte bu bılgıden mahrum kalarak av ukatı Ergin Ulunay aracılığıyla "Demokrat" gazete- sine 3 ayn dava postalayan ve 10 milyar- lık tazminat isteyen Asil Nadır'in tutumu yüzünden. hükümetin 400 milyarlık ala- cak girişimlerini hızlandırması bekleni- yor. Kıbnslı Türk işadamı Asil Nadir'e bağ- lı şirketlenn Sosyal Sigorta. vergi, fhtiyat Sandığı gibi borçlarının 200 milyan aştı- ğını. ay nca geçen yıl sonlannda, yanı ge- nel seçım anfesınde dönemin başbakanı Derviş Eroğlu'nun talımatıyla sağladığı devlet kredisinin 5 milyon dolann üze- rinde olduğuna dikkat çeken çevreler "Tümünün ödeme vadesi gelmiş, geçmiş- tir. Nadir bu borçları ödemezse hacizler başlayacak" şeklınde görüş belırtıyorlar. Asil Nadir'ın. Başbakan Hakkı Atun'un sahibi olduğu "Demokrat" ga- zetesini 3 ayn haberden dolayı dava etti- ği öğrenildi. Bunlardan birincisi 15 ekim günü ya- yımlanan "Kilit adam tutuklandı" baş- lıklı haber. Söz konusu haberin spotunda ise şöyle deniyor: "Polly Peck Kayyumu yerine y^nlışlık- la bir İngilizi vurdurttuğu öne süriilen Er- kan Kenanoğlu KKTC polisi tarafından Girne'de yakalandı. Asil Nadir'in çalışa- nı olduğu öğrenilen Kenanoğlu'nun otel masraflannın Nadir Şirketler Crubu ta- rafından ödendiği söyleniyor." Nadır'in tepki gösterdiği 18 ekim tarih- li ıkinci haberin başlığı ise "Nadir'den NoComment"şeklindeydı. Haberde baş- savcı Akın Sait'ın "Kenanoğlu'nun Dome OteTdeki masraflannı ödeyenler izahını vıermekzorundadıriar" şeklindeki sözle- rineyervenlırken, Nadir'in KKTC hükü- metinin görüşlerini yansıtan Demokrat gazetesinin davalık üçüncü haberi ise 19 ekim günü "Kirli ellere temiz müdahale" başlığıyla yayınlanmıştı. Haberin spotu da ilginçtı; "Başsavcı Akın Sait. Yeni Demokrat'ın sorulannı yanıtladı ve gazetelerin ya/dığına göre Asil Nadir şu anda şaibe altındadır dedL" KKTC'de tutuklanarak Türkiye'ye göndenlen Erkan Kenanoğlu'nun. Dome Otel'deki masraflannın kimler tarafından karşı iandıgı konusu bir sır gibi saklanıyor.