03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 KASIM 1994 CUMARTESİ 10 DIZIYAZI Türkiye'nin sorunu, yalnızca işler bir ekonomiye sahip olmak değil, kalkınmayı sağlamaktır Çözüm Kemalistyaklaşımda 1974 petrol şokundan sonra geçen 20 yılda Türkiye'de sağcı iktidarlann ekonomik başansız- lıklan ve Atatürk'ün kurduğu CHP'nin 12 Eylül 1980 rejimi tarafından kapatılmasından son- ra dağılan solun etkisız kalması nedenıyle, dıne dayalı bir eko- nomik düzenin bir çare olabile- ceği görüşü 1990'larda günde- me gelmiştir. Nasıl ki başıboş bir kapitahzm Türkiye'nin so- runlanna çare olamamışsa, dine dayalı bir ekonomik düzen de çıkmaz bir yoldur. Böyle bir du- zenın uygulandığı lran. büyük petrol gelirine rağmen kronik enflasyon ve negatif kalkınma hızı hastalığına yakalanmıştı. RP'nın ekonomi programı, tü- ketimi, enflasyonu ve israfı art- tıracaktır. Esasen yüksek enflas- \on ıçinde bulunan, yolsuzluk- İann her gün arttığı. dışborç kıs- kacına düşmüş Türkiye'de bir Refah iktidan, faiz aktinden yoksun bir piyasa mekanizması ve muhtemelen uygulanacak fi- >at kontrolleri nedeniyle, enf- iasyonun artmasına ve mal kıt- lıklanna sebep olacaktır. Türkı- ye'de bundan sonra öncelikle devlet otoritesini kurmadan ya- pılacak her radikal değişiklik ancak yolsuzluklara ve ekono- mik-sosyal kaosa yol açar. Tür- kiye'de solun, Kemalist ekono- mik modelin ana öğelenni esas alarak hazırlayacağı birprogram çıkar bir yoldur. Aslında bugün Türkiye'de dınamik bir özel sek- tör ve müteşebbıs gücü, teknis- ven ve vasıflı işçi kadrosu, tek- nolojı bırikimi oluşmuştur. stan- dardı düşük de olsa ülkeyi saran bir altyapı agı kapasitesi kurul- muştur. Yapılması gereken ka- mu düzenınin iyı ışler hale getı- rılmesi. hukuk devletının tam olarak tesısı, fertlerin önündekı gereksız engellerin kaldınlma- sı, eğitımin standardının yüksel- tilmesi, ekonomide devletın yönlendırıcı \e rekabeti arttıncı rol oynaması, ısraf ve yols,uzluk- lann önlenmesi, kamu hizmetle- rinin kalıtesinı yükseltirken, ma- üyetinin düşürülmesi adım adım yapılacak düzeltme ve iyileştir- melerle vatandaşlann yannları- na olan güveninin sağlanması- dır. Bunun ıçin başansı tec- rübeyle sabit Kemalist model yeterlıdır. SONUÇ: Türkıye'nın ekonomik soru- nunu çözmek teknik olarak çok basıttır: Türkıye ürettığınden faz- la harcamaktadır. esasen düşük olan tasarruflann bir kısmı vurt- dı^ına transfer edılmektedir, bu nedenle Türkiye'nin dış borcu de- vamlı artmaktadır. Yurtıçınde ka- Bu koşullarda gümrük birliği sakıncalı Bugün AT'ye tam üyeliğin kesın takvime bağlanabilmesinin önkoşulu, Türkiye'nin hukuk devletini tam olarak tesis, enflas- yonsuz. dış borçlanmayı minimumda tutarak, sürekli yüksek kalkınma hızıni sağlayacak ekonomik mekanizmayı işler hale getirmesi ve egitimde nitelik ve nicelik olarak Avrupa standar- dını süratle yakalaması ve laik düzenin vazgeçilemezliğini ka- nıtlamasıdır. Türkiye'nin görünür gelecekte AB üyeliği söz konusu olmadığına göre, ikinci yaklaşım, gümrük birliğinin faydalannı arttırmak ve zararlannı karşılayacak mekanizmayı kurmaktır. Bu çerçevede Türkiye'nin gümrük birliğiyle şu ko- nulan garanti etmesi gerekir: 1 - AT ithal vergileri ve dış ticaret sistemini tayinde söz sahi- bi olmaması, polarizasyon ve AT kota, ithal ikame ve kısıtlama ve politikalannın fiyatları yükseltme etkileri dolaytsıyla uğra- yacağı zararlar için her yıl mali yardım almalıdır. 2- Kuracagı yeni endüstrileri 8-10 yıl süre ile kota veya ilave vergilerle AB'ye karşı da koruyabilmelidır. 3- Türk ihraç mallan üzerindeki AB miktar kısıtlamalan ve ek vergilerin kaldınlması büyük önem tasır. Türkiye, bu konularda yeterli tavızi elde ettiği takdirde. tam üyelik kesin bir takvime bağlanmasa bile, AB ile gümrük bir- liği uygundur. Dönen döndü, Sen, dönmedin yolundan. Emeğe hep selam durdun. Sevgili Yolarkadaşımız Dr. NEJ AT YAZICIOĞLU Toprağın bereketli olsun. GÜLSER-HÜSEYtN ÖZŞAHÎIN TİP kurucularından, sevgili Dr. Nejat Yazıcıoğlu'nu yitirdik TÜRKİYE İŞÇİ PARTİLİ ARKADAŞLARI 19 Kasım 1994 Cumartesi günü (Bugün) Şişli Camii'nde kılınacak öğlen namazından sonra Zincirlikuyu Mezarlığı'ndan uğurlayacağız. lan tasarruflar büyük ölçüde em- laka, dövıze. spekülatıf faalıyetle- re, çok uzun vadede gelır getıren yatırımlara veya hıçbır gelır ge- tırmeyen yatırımlara yatırılmakta \e bu nedenle yatırım hacmı ne fert başına gelırde ne de ıstıhdam düzeyınde önemlı bir artışa yol açmaktadır. Düşük gelır yatı- rım ıstıhdam kısırdöngüsükınla- madığı gıbı fakırlığın yol açtığı nüfusartışı ışsızlıksorunununbo- yutlarını de\amlı büyütmektedır. Dövız kurunu düşük tutmanın yolu TL arzını kontrol altında tut- mak ise de. faızlerı düşürmek amacıyla v e> a dışarıdan sıcak pa- ra gınşını döv ız kurunu düşürmek amacıv la arttırmak ve dolayısıyla finanse etmek ıçın para arzının arttırıldığını görüyoruz. (Kısa va- delı sermaye hareketlennı kontrol altmda tutmak alternatıftır!) Ver- gı gelırlermı ek vergıye ragmen gereğınce arttıramayan devlet. özelleştırme gelırlerı ile bütçe açı- ğını kapatmayı planlamıştır. Özel- leştırme. KlT'lerın venmlılıgını arttırma ve sermave pıyasaMnı ta- bana >aymak ıçın amaç da olabı- lır: ancak ana amaç kamu açıkla- rını kapatmak olunca ve özelleş- tırme gelırlerı bütçe açığına tahsıs edilınce sermayeden yeme anla- mına gelır ve haraç-mezat satişi içenr. Türkıye sermayeden yemek değıl sermaye bırıkımını arttıra- cak gelır ve ıstıhdamı arttırmak zorunda olduguna göre kısa vade- vı kurtaran (ancak ışsızlığı de kı- ^a vadede arttıracak olan) bu ön- lem uzun vadede daha büvük so- runların tohumunu atmış blur. Türkıye. kafı vergı toplayama- yan. ayakta durmasını dış borç ve yabancı sermayeye bağlamış olan tıpık bir Latın Amerıka ekonomı- sı modelıne 1980'den ıtıbaren ted- rıcen gırmış ve bugün bu değışim tamanılanmıştır. Her yönü sakat ve kısa vadelı politıkalann esırı bir Latın ekonomısını. kendi sis- temı ıçmde düzeltmek olanaksız- dır; son 30-40 yıllık Latın Amerı- ka tecrübesı bu ıddıanın kanıtıdır. BİTTİ En değerli varlığımız, biricik eşim, sevgili babamız, eşsiz insan kaybettik. Onu hiç unutmayacağız. Eşi : Hatice Yazıcıoğlu Çocukları : Kağan ve Aylin Yazıcıoğlu Şirketlerimizin ortağı Hatice Yazıcıoğlu'nun çok sevgili eşi, dostumuz, ağabeyimiz Icaybettik Ailesinin ve sevenlerinin başı sağolsun. İNCİ SERVİS BAYKARA ACI KA YIP Odamızın 1981-1986 Dönemi Genel Sekreteri Değerli İnsan Dr. NEJAT YAZICIOĞLU'nu yitirdik. Ailesine, dostlanna ve tüm tıp camiasma başsağlığı dileriz. Cenazesi 19 Kasım 1994 günü (bugün) Şişli Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra Zincirlikuyu MezarlığTna kaldınlacaktır. İSTANBUL TABİP ODASI Bir dostyürek daha sustu Değerli insan, Merter Teşhis Klinikleri kurucusu ve sahibi Dr.NECATİ (NEJAT) EREL YAZiaOĞLU'nun kaybından dolayı üzüntümüz sonsuzdur. Ailesinin ve tüm sevenlerinin başı sağolsun. Merter Teşhis Klinikleri doktor ve çahşanları . A J A N S P E R A • En az uç yıl ajans deneyimlı, • Guze! Sanatlar Akademısı mezunu, Grafikerleraramaktadır. Itgılenenlenn 293 89 78 no 'lu telefondan Nurşen Demır'ı arayarak randevu alması rıca olunur Adres. Istıklal Cad Meşelık Sk Dunya Han No 18/20 Kat 3 Beyoğiu Istanbul ÇAĞDAŞYAŞAMIDESTEKLEME DERNEĞİ ÇOCUKATATÜRK (Müzikli ÇocukOyunu) Çağdaş Yaşamı Oestekleme Derneği'nin manevi katkı ve destekleriile Yer- Kadıköy Halk Eğıtım Merkezı Her pazar gunü saat 11 00 Bu oyunu yalnız çocuklar değıl herkes ızlemelı TORKÇE HABERLERİ LONDRADAN CANU 07.00 - 07.30 12.00-12.15 18.00-19.00 963 FINANS HATTI İMKB, Sarbeıl dönz, Oûnyo pjyosalon, AJhn, GümG», Bankolor arav piynsalor HER GÜN 09.15-17.45 ARASI HERYARIMSAATTEBİR ;MD*O 963 HABERLER ANA HABER HER GÜN 08.00,13.00 20.00, 23.00 ARA HABER HER GÜN 07.00 - 23.00 ARASI HER YARIM SAATTE BİR ;RA0VOI •HSBBIRAD'ıOSLr 953 <r'^^W^ YENİ KEDI KEP-KEDİ EN EKONOMİK EGLENCE BIRA 5D 000 RAKI 60.000 TL. ARNAVUTKOY 263 32 34 Romanlannız ve Ansiklopedileriniz yerinizden alınır. Tel:5540804 ILAN T.C. ÇİVRİL KADASTRÖ HÂKİMLİĞİ'NDEN KararNo: 1990 365 Davacısı Çivri! Karabedirler Köyü'nden Hüseyın Tortop, davahsı aynı yerden Hakkı Tortop olan tespite itiraz davasının yapılan açık duruşması sonunda: Mahkememizce \enlen kesın mchile rağmen ara karar hükümlen yerine getirılmedığinden dolavı davanm reddine daır 4.12.1990 gün ve 1987 44-365 sayılı karar. davacı mirasçısı Latife Korkmaz'ın teblı- gata yarar açık adresi temın edilemediğinden: hüküm özetının ilanen tebliğine, ilan tarihinden ıtibaren 15gun ıçmde temyızedılmediğı tak- dirde karann kesinleştirileceği. tebliği yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 7.11.1994 POLÎTİKA VE ÖTESİ MEHMED KEMAL Roman Gibi Şiir... Gazete manşetlerindeki bu gemiler, TV ekranlarında boy gösteren 'sefineler' nereden gelip nereye gidiyorlar? Her şey mıller üstünde dönüyor. Yunanistan 6 mili-12 mile çı- karmak ister, biz bir adım kımıldamaya karşıyız. Yunanis- tan'dan gelen bu savaş şarkıları ne oluyor? Clinton gü- ven mektupları nerden çıktı? Velhasıl Ege'de bir şamata- dır gidiyor. Soruyorfar? "Bu asıyab-ı devleti kim döndürüyor?" Yanıtı yıllardır belli: "Bir har da olsa döndürür." Yunanlılar, "Türkler savaş istiyor..." diye bağırıyorlar. Türkler "Ne savaşı," dıyorlar. "Ege bir banş gölü olacak- tır. " Bizim basının bir kısmı da az savaş çığırtkanı değil ha!.. Elinden gelse kâğıttan süvarılerle ortalığı karıştıracaklar. Barbaros'un çocukları (hayır torunları) değil miyiz?.. Suttan Abdülhamit donanmadan çok korkarmış, nere- de bir donanma görse, bucak bucak kaçarmış. Sultan Ab- dülhamit'in bu korkusunu bilen devletler, bir anlaşmazlık çıktığında gemıleri getırip bizim kıyılarayığarlarmış. Abdül- hamit mecbur olurmuş bir pazarlığa oturmaya... Anan yah- şi, baban yahşı uzun pazariıklardan sonra bir sonuca va- rırlarmış. Bizim donanmaya gelınce. Sultan Hamit, bizim donanmadan da sakınırmış. Bir gün gelirler, toplarını sa- raya doğru çeviririer, kendisini deviririer diye korkarmış. Ondan olacak Osmanlı'nın ne kadar gemisi varsa Haliç'e doldururmuş. Korkusuz, rahat bir soluk alırmış. Osmanlı donanması Haliç'te tutsak! Kendi gemılerini kendisi tutsak eden bir padişah gördü- nüz mü? Gördük, bizim Sultan Hamit... Tartışma kesılse de gene sürecektır. Bir mil altı mil ola- caktır. Altı mılden bir parmak olsun ödün vermek yoktur. Bunu bız de bılıyoruz, onlar da biliyor. Zaten Yunan Dışiş- leri Bakanı'na, bizim Dışişlerı Bakanımız Mümtaz Soysal söylemiş: "6 milde kımıldama savaş"tır. Gemiler, dönüp, dolaşıp 6 mılde buz tutmuş gibi donup kalacaktır. Bızde donanma üstüne öykü çoktur. Hangı ucundan tut- sanız oraya bir öykü çıkar. Cumhurıyet dönemınde ünlü Ya- vuz zırhlısı onarıma alındı. Onun da biröyküsü vardır. Bah- rıye Nazırtığı'naTopçu Ihsan Bey'i getirdiler. Ihsan Bey, adı üstünde (topçu subayı) idi. Yavuz zırhlısı onarılırken para yedı diye mahkemeye verdiler. Veren de Ismet Paşa'ydı. ismet Paşa, bir kanca takmasın, takılanın hali haraptır. Aradan 70 yıl geçti. Ne zaman bir yerde bir rüşvet ko- nusu açılsa Bahriye Nazırı (sivil amıral) Topçu Ihsan anılır. Böylece yenı para yıyenler, eski para yiyenleri anımsata- rak okkanın altından sıyrılmak ısterler. "Cumhuriyet dönemınde de rüşvet vardı; Topçu Ihsan, Yavuz'un (ve de havuzun) parasını yemedi mi?" Donanmada bir de komünıstlik davası vardır. Başta Nâ- zım Hikmet olmak üzere Kemal Tahir ve arkadaşları do- nanmada yargılanmadılar mı? Bırbirlerine okumak için ki- tap alıp veren astsubaylar tutuklandılar, kitap alıp verme- den ötüru yargılandılar, bir askeri mahkeme önünde mah- kûm oldular. Mareşal Fevzi Çakmak, "Orduya komünist- liğı soktular" diye işın ustüne vardı. Düzmece bir mahke- me önunde gencecık ınsanlar yıllarca hapıs yattılar. Bu düzmece mahkemenin bir ucu Harbıye'deydı, bir ucu Bah- riye'de... Nâzım Hikmet'in yok yere hapis yatmasına çok kişinin canı yanmıştır. Falih Rıfkı Atay'ın sözü: "Çocuğu boş yere yatırdılar." Orhan Pamuk, son kitabıyla, şaır olacağım derken pi- yasada 70 bin kıtap satmış; fuarda da bir oturuşta 4 bın 500 kitaba 'bana mısın' dememış. Belkı şiiri roman gibi sat- manın erdemi böyle oluyor. BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Süs ve meyve bitkisi 1 olarak yetiştirilen bir ağaç... İtalya'nın enuzun 2 ırmağı. 2/ Otlak... Sevgi- 3 liye kavuşma. 3/ Yakın- ma. sızlanma... Roma 4 mimarlığında üzerinde g kurban kesilen sunak. 4/ Bir ilimiz. 5/ Emirlik, 6 beylik... Uzakhk anlat- j makta kullanılan söz. 6/ Bir tür deniz taşımacılı- 8 ğı... Malezya halkına öz- g gü bir lüı öldüıücü dcli-— lik. 7/ İsrail'in plaka işareti... Eski rudan ıletişim kurma yeteneği ol- duğuna inanılan din adamı. 8/ Bir renk... Aldalma ilkesine dayairbir oyun. 9/ "Yasa, yol, yöntem" an- lamında argo sözcük... Bir nota. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Tuzsuz taze peynirden yapılan bir helva. 2/ Tanmda kullanılan azotlu gübre... Toprak ve kireçle kanşık taş kınnülan. 3/ Haricili- ğin kollanndan biri... Radyum elementinin simgesi. 4/ Kent ya da kasabada dış mahalle. 5/ 195O'li yıllarda ülkemizde büyük se>irci toplayan ve sinemamızı yıllar boyu etkileyen Hint filmi... Telefon sözü. 6/ Matematikte kullanılan sabit bir sayı... Kazak başkanlanna verilen ad. 7/ Karadan havaya güdümlü fıize... ABD'de yayımlanan dünyanın en ünlü mizah dergilerinden bi- ri. 8/ Yapılan yıldınmdan koruyan aygıt. 9/ İmkan... Tavlada bir sayı. Sabahattin Eyuboğlu MÂVİ VE KARA WAVİ VE Eyuboğlu'nun bu yapıtınm içeriğini kısaca şöyle değerlendirebiliriz: Uygarhk nedir, geçmiş-gelecek nedir? Bu sorunlan, ileri bir tarih görüşü içinde temellendiren bir kitaptır elinizdeki. ÇIKTI 130.000TL. Cumhuriyet Kitap Kulübü Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. 39/41 Cağaloglu-lstanbul Tel:512 05 05
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle