Katalog

SAYFA CUMHURİYET 18KASIM1994CUMA HABERLER Ograıci fonımunu poBs basti • tstanbul Haber Servisi -Marmara Üniversitesi Göztepe Kampusu'nda, bir süre önce üyesi olduğu MLKP-K (Marksist Leninist Komünist Partisi-Kunıluş) örgütü adına Maltepe'de bir üstgeçide pankart asmak isteyen Ecevit Bala'nın poüsler tarafından öldürülmesini protesto etmek için bir grup öğrenci tarafından dün düzenlenen protesto forumunu polis bastı. öğrencileri dağıtmak için havaya ateş açan polislerin üzerine öğrenciler de molotofkokteyli attı. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olayda bazı öğrenciler gözaltına alındı. Mahkemede tehdft • ÎSTANBUL (AA)- Daire sattığı Doğan Kasapoğlu'ndan aldığı senetlerin mahkeme karannca iptal edilmesine karşın, 3. şahıslara ciro ederek Kasapoğlu'na icra gelmesine neden olduğu iddiasıyla yargılanan Banker Kastelli olarak da bilinen Cevher özden'in senet davasına dün yapılan duruşmayla devam edildi. tstanbul 12. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki dünkü duruşmaya katılan Banker Kastelli olarak tarunan Özden, duruşma sırasında. Kasapoğlu'na hitaben 'Hayaünı bitirecegim' dedi. Basisen'den ağaçtandırma • tstanbul Haber Servisi- Basisen Sendikası gerçekleştirdiği kampanya ile yaz aylannda çıkan yangından zarar gören Heybeliada'yı yeniden ağaçlandınldı. Geçen hafta başlatılan ve banka çalışanlan tarafından yoğun ilgi gören kampanya çerçevesinde Heybeliada'da ağustos ayında çıkan yangından zarar gören 100 hektarlık alana bin fıdan dikildi. öte yandan Başisen'in Eminönü Şubesi, t.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi ile birlikte yann "Bugün ona, yann bana... her damla kan yeni bir hayattır" adıyla kan verme kampanyası başlatacak. Kayıp dağcılap için ABD'tten ekip • Haber Merkezi- Bolkar DağVnda 13 gün önce kaybolan üniversiteli iki genci aramak için Amerika'dan ekip geldi. 5 kasımda Medetsiz zirvesi tırmaruşmda kaybolan Alpaslan Evrensel ile Muzaflfer Gerçeker'in bulunması için Amerika'dan gelen uzıııaıı ekijp, dün sabah Adana İncirlik Ûssü'nden havalanan iki helikopter ve bir keşifuçağı île çalışmalara başladı. Ahnak'm kitabı • ANKARA (ANKA)- Ankara DGM'de PKK'li olduğu gerekçesiyle idamla yargılanan Mahmut Alınak'ın cezaevinde yazdığı kitabının piyasaya çıkması için son hazırlıklar yapılıyor. Alınak'ın 'Parlamentodan 9'uncu Koğuşa' adlı bır kitabının 21 kasımda satışa sunulması planlanırken Alınak'ın, 24 aralıktaki duruşmada tahliye olması halinde çifte sevinç yaşaması mümkün olacak. Tunceli'de kayıp vatandaş sayısı 16'ya yükselirken ölü bulunanlar 4'e çıktı Hozat'ta da 3 kkd kayıpTUNCELİ (Cumhuriyet) - •Tımceli'nin Hozat ilçesinde aralannda 90 yaşında ve gözleri çok az gören Tunceli'mn Hozat .lçes.nde, 90 b j r i h t j y a n n d a bulunduğu üç kişi daha 'kayıp vatandaş' listesine eklendi. ^ ^ ^ ^ £ 3 * Tunçelfye dün gelen bir grup Hozath yatancfe SHP'den bu konuda yard.m aralannda bulunduğu üç vatan- ısterken, SHP II Başkanı Turkel, kayıplar konusunda bılgı venlmezse Ankara'ya yürüyeceklerini söyledi.daşın daha kayıp olduğu öğrenil- di. Tunceli ve yöresinde "kayıp vatandaş"lann sayısı 16'ya yük- selirken. bunlardan 4'ü ölü bu- lundu diğer 12 vatandaştan ise haber alınamıyor. Tunceli ve yöresinde, PKK'ye karşı 17 eylülden bu yana sürdü- rülen operasyonlar sonucu gün- deme gelen "kayıp vatandaş"la- ra her geçen gün yenilen eklenı- yor. Tunceli'ye dün gelen bır grup Hozath vatandaş SHP il bı- nasına giderek Başkan M. Ali Türkei ile görüşerek yardım is- tedi. Hozath vatandaşlar "Nere- ye başvurduysak bize bilgi ver- mediler" dedi. SHP Tunceli İl Başkanı M. Ali Türkel. kayıp va- tandaşlann sayısının her geçen gün arttığını belirterek. "Vatan- daşlarımızdan haber alamıyo- ruz. Hiçbir makanı bize doyuru- cu cevap vermiyor. Artık elimiz- de çare kalmadı. Eğer kayıplar hakkında en kısa siirede bize bilgi venlmezse Ankara'ya yürürüz'"dedı. Yakınlan hakkında bilgi almak için Tun- celi'ye dün gelen \atandaşlar yaklaşık bır aydan beri kayıp olan NaznnGülmez'in (61) Taşıtlı Köyünden, Mehmet Akgün'ün (90) Taşıtlı köyü Kızıl mezrasından İbrahim Gencer'ın (55) ıse Ağırbaşak Köyünden ol- duğunu söyledi. Kayıp vatandaşlardan Nazım Gülmez'in eşi dün şu açıklamayı yaptı: "Yaklaşık bir ay önce askerler köyümüze gelerek kocamı evden alıp gittiler. Nereye gö- türüyorsunuz diye sorduğumda götürüp bı- rakacağu dediler. Ama bir aydan fazladır hiçbir haber alamadık. Geçen hafta Hozat"ta binbaşı ile görüştük bize, biz onları elimizde bir nıüddct tuttuk- tan sonra bıraktık, şimdi biz de onları anyo- ruzdedi. Kocamı bıraksay dılar kesinlikle eve gelirdi, aynca savcıhğa verdiğimi/ dilekçede TUNCELÎ'DE KAYIPLAR VE ÖLÜ BULUNANLAR Tunceli ve ilçelerinde kayıp olan ve bir kısmı daha sonra ölü bulunan vatandaşlann listesi şöyle: 1- Hıdır Işık: 1935 doğumlu 23 eylükfcn beri kayıp 2- Hatun Işık: 1969 doğumlu 23 eylülden beri kayıp 3- Ali Işık: 27 yaşında 17 ekimden beri kayıp 4- EKflşık: 1972 doğumlu 23 eylülden beri kayıp 5- Düzali Serin: 1963 doğumlu 23 eylülden beri kayıp 6- Yeter Işık: 1979 doğumlu 23 eylülden beri kayıp 7- Gültzar Serin: 1966 doğumlu 23 eylülden berikayip 8- Düek Serin: 1991 doğumlu 23 eylülden beri kayıp Bu sekiz vatandaş Tunceli merkeze baglı Gökçek köyünde otururlar. 9- Müslüm Kavut: Yaşı belli değil Hozat- Bilekli muhtarı 5 kasım günü ölü bulundu. 10- Aslan Yıldız: Yaşı belli değil Chacık- Karaoğlan köyünde oturur 5 kasım günü ölü bulundu. 11 - Hasan Çiçek: 1937 doğumlu Hozat-Bovkaş köyünde oturur 14 kasım günü ölü bulundu. 12- Nazun Gülmez: 1933 doğumlu Bir aydan fazladır kayıp Hozat-Taşıtlı köy ünde oturur. 14- Mehmet Akgün: 90 yaşında büyük biraydan fazladır kayıp Hozat- laşıtlı köyünde oturur. 15- Ahmet Akbaş: Diyarbakır'da oturur Hozat'ta çobanlık yapar. 17- Müslüm Avdın: Yaşı belli değil Hozat ilçesinde oturur. Koruculuk Erzincan'a 4 bin Kalaşnikof • Doğu Anadolu Bölgesi'nin kuzeyinde yayılmaya çalışan PKK'nin Tunceli'de yaptığı yığılmaya karşı, şimdiye kadar Erzincan'a bağlı yaklaşık 300 köye 4 bin adet Kalaşnikof marka silah ile korucu elbiseleri dağıtıldı. BLLENTSARIOĞLU kocamın askerler tarafından alındığını ve kendisinden haber alamadığımızı yazdık. Ancak şimdiye kadar yaphğımız bütün giri- şimler sonuçsuz kaldı. Artık kocamın haya- tından endişe ediyonım." 90 yaşındaki kayıp Bu arada kayıp vatandaşlardan Mehmet Akgün'ün 90 yaşından büyük olduğu ve gözlerinin de çok az gördüğü ve kimsesiz ol- duğu öğrenildi. Vatandaşlar Akgün'ün Taşıtlı köyünden Kızıl mezrasına giderken kaybolduğu \e bir daha haber alınamadığını söylediler. Vatan- daşlar bu üç vatandaşın aynı günlerde kay- bolduğunu iddia etti. Bu arada kendisıyle görüştüğümüz Hozat Belediye Başkanı Ishak Aydın bu konuda şöyle konuştu: "Günlerden beridir kayıp vatandaşları- mız için gitmcdiğimiz yer başv urmadığımız makanı kalmadı. en son geçen hafta Diyar- bakır'a gidip Bölge Valiliği yetkilileri ve asa- yiş bölge komutanlığı yetkilileriy le görüştük. Bana ellerinde butunan iki köylü \atandaşı bırakacaklarım, diğer vatandaşlardan ha- berieri olnıadıklarını söylediler. Ancak elle- rindeki vatandaşlan da bırakmadılar. Eli- miz kolumuz bağlanmış durumda ne yapa- cağımızı şaşırmış durumday ız." Bu arada Hozat Beledı>e Başkanı Ishak Aydın'ın arabasının bulunduğu garaja ge- çen hafta kimliğı belirsız kışiler tarafindan tahrip gücü çok yüksek bir bomba konduğu, son anda farkedilmesinden sonra etkisiz ha- le getirilerek imha edildıği öğrenildi Beledive Başkanı ~Eğer bomba patlasay- dı büy ük bir facia mey dana gelirdi, kimin bV rakngını bilmiyorum" dedi. Üç kişinin daha eklendiği Tunceli ve yö- resindeki "kayıpvalandaş"sayısı I6'yayük- selirken bunlardan 4 vatandaş ölü olarak bulundu diger 12 vatandaştan ise haber alınamıyor. Demirel: Bana inanmaya devam edin Cumhurbaşkanı Süley man Demirel, siyasi tartışmalann Türkiye'nin sorunlanndan birisi' olduğunu söyledi. Demirel, birlik ve dü/enlik icinde bir Türkiye istediğini vurgulayarak, "Size bu güne kadar söylediğim her şey doğru çıkmıştır. Bana inanmaya devam edin" dedi. İki günlüğüne İzmir'e giden Demirel. Irla'da Yüksek Teknoloji Enstitüsü'nün temelini atü. (Fotoğraf: AA) ANKARA -Doğu Anadolu Bölgesi'nin kuzeyinde etkin ol- ma arayışına giren PKK'nin Tunceli'de gerçekleştirdiği yığ- maya karşı Erzincan'da başlatı- lan "gönüllü koruculuk" kapsa- mında yaklaşık 300 köye 4 bin adet "Kalaşnikof" marka silah dağıtıldı. Erzincan yöresindekı en büyük yaylacı olan Şafaku- aşiretinin reisi ve llıç ilçesi Be- lediye Başkanı Vekili İsmetÖz. PKK'yle işbirliği yaptıklan yö- nündeki savlan yalanladı. Güneydoğu Anadolu'da "pa- rair olarak sürdürülen korucu- luk sistemi. Tunceli yöresinde yığılan ve Tunceli-Erzincan-Sı- vas üçgenine sızmaya çalışan PKK'ye karşı Erzincan'da "gö- nüllü" olarak uygulamaya ko- nuldu. Erzincan'a bağlı 566 kö- yün boşalmayan veya boşaltıl- mayan 300'e yakınına 4 bin adet Kalaşnikof marka silah ile koru- cu elbiseleri dağıtıldığı belirtil- di. Yurttaşlann operasyonlara gönüllü olarak katıldıklan öğre- nildi. Yörenin en büyük aşireti Şafaklı'nın reisi ve llıç ilçesi Be- lediye Başkanı Vekili Ismet Öz. bazı muhtarlann, kendilcrini PKK ile işbirliği yapmakla suç- ladıklannın anımsatılması üzer- ine şöyle dedi: "Operasyon olu- yor, Şafaklı başı çekiyor. Asker, komuta altındadır, beiki o an için silahlı çahşmaya giremedi, ama korucular biraz ferdi hareket edi- yorlar, PKK'yle daha yakın te- masa geçiyor, vuruyor. Benim kardeşlerim bedava korucudur. Şimdi biz bedava koruculuk ya- parken. teröre savaşaçarken, bir yandan da teröristleıie işbiriikçi olarak tanıtılmak bizde derin bir yara actı. Ama, oradaki yetkililer bizemoral veriyorlar.' Ne derler- se desinler. işinize iyi sanlın, hiç bir şekilde üzülmeyin. Sız biz- den önce koşuyorsunuz' diyor- Ur. Parçalanan Atatürk RECEP BULUT b o ğ a z t u t k u CARARET CİNE 18 00-04 00) Yeşılpınar Sok No 2 Amavııtkoy Tel 257 74 38 Nüfus cüzdanımı. sigorta kartımı. ehhyet, ruhsat, kasko vergi pusulası, ırafık sıgortasını kaybetüm. Hükümsüzdür. SARİHAOKTAY TCAYSERt - KâyserîVafiîîgİ. yennden kaldınlmaması yönünde teknik rapor olmasına rağmen 'sürpriz' bir kararla. şeriatçılar tarafından saldınya uğrayan Atatürk anıtını Anadolu Fuan önüne "taşıma" çalışmaları başlattı. 1977 yılında heykeltıraş Gürdal Duyar tarafmdain yapılan 7 metre büyüklüğünde ve 60 ton ağırlıgındaki de\' Atatürk heykeli bundan 2 yıl önce şerıatçılann saldınsına uğrayarak çene, burun. kulak ve kalpak kısımlan çekiçle kınldı. O günden bu yana kaderine terk edilen heykele ilk önce başkanlığı dönemınde yapımını sağlayan CHP'lı Beledive Başkanı Niyazi Bahçecioğlu sahip çıkarak etrafını poşetlerle çevırtti Ancak araya 27 Mart seçimlerinin girmesi ve Bahçecioğlu'nun seçimleri kaybetmesi üzerine başkanlığa Refahlı Şükrü Karatepe seçildi. Karatepe düzenledıği ilk basın toplantısında. "Ben o heykele ne elimi sürerim ne bir tek işçi veririm ne de beş kunış harcanm. Kim koyduysa o kaldırsın r 'yaklaşımı üzerine heykel yaklaşık bir buçuk yıl çene ve burnu kınk olarak poşet içinde kaldı. Heykelin sahipsiz durumda adeta 'teşhir' amacıyla açık tufulması üzerine tncesu ilçesi Belediye Başkanı Ahmet Gönen, "Bize verin onaralun İncesu'nun en güzel yerine koyalım" dıyerek bir başvuru yaptı. Kayseri Valiliği ve Anakent Belediyesi'ne yapılan başvuru belediye tarafından heykelden kurtulmaR için büyük bir fırsat oldu. Kayseri Valiliği heykelin taşınmasında bir sakınca olup olmadığının araştınlması için Kayseri Tabiat VarlikrarihT Korürna*Kürutıfna^ başvurdu. Oluşturulan bir başka "teknik heyet' de heykelin büyüklüğü. betonarme oluşu ve heykelde yer yer kınlma ve çatlamalar da meydana gelışi nedeniyle bozulmadan. kınlmadan parçalanarak taşınmasının 'olanaksız' olduğu kanaatıne vardı. Taşınmasının olanaksız olduğu yönünde verilen ikincı rapora da rağbet etmeyen yerel yönetıciler bu kez de yerel bazda yeni ve üçüncü bır rapor almak üzere bir başka 'teknik komite' oluşturdu. Kayseri Valisi Saffet Ankan Bedük. önceki gün bir basın toplantısı düzenleyerek heykelin Incesu ilçesine taşınması yolunda alınan karan açıklayacaktı. Ancak konuyla ilgili tüm bilgilerin tam anlamıvla kendisine ıletilmediği ve heykelin kent merkezi dışına göndenlmesi halinde bazı sıkıntıların doğabileceği yolunda ızlenımler edinmesi üzerine yeni bir komitenini oluşturulduğunu ve taşınıp taşınmayacağı yolundaki karann bu komitenin raporuna göre verileceğini açıklıyordu. Aynı gün akşam saatlerinde ise valilik tarafından heykelin Incesu ilçesine değil Kayseri Anadolu Fuan'nın önüne taşınacağını ve onanlarak fuar önüne konulacağı açıklanıyordu. Tüm bu gelişmelerden sonra dev Atatürk Heykeli dün 2. Askeri Hava Ikmal Bakım Merkezi'ne bağlı ustalar tarafından nakledilmesi için matkap. oksijen kaynağı ve çekiçlerle parçalara aynimaya başlandı. e v e n l e r ı n ı n ba ş ı sa ğol su n A R K A D A Ş L A R I 19 Kasım 1994 Cumartesi günü Şişli Camii'inde kılınacak öğlen namazmdan sonra Zincirlikuyu Mezarlığı'ndan uğurlayacağız. BIRBAKIMA SERVER TANILLI Gelecek, Bize Bağlıdıp... Geçmiş ve gelecek düşüncesi, yalnız insanda var. Hay- van soyunun öteki türleri, içgüdüleriyle ve günübirlik ya- şıyorlar. Akılla donanmış insan, geçmişinin üzerine eğile- biliyor, onunla bağlar kuruyor; böylece, içinde bulunduğu döneme de bir anlam veriyor. Tarih, bunun ürünüdür. Ne var ki yetinmiyor bununla, geleceğe de çeviriyor dikkatle- rini; kimi zaman, daha iyi bir dünya özlemi içinde, ütopya- lar yaratıyor. Tarihsiz de, ütopyasız da yaşanmıyor. Kaygılarla dolu bir dönemden geçtiğimizden olacak, ge- leceği düşünmek, daha da önemli bir sorun olup çıkmış durumda. 27-29 ekimde, Fransa'nın Mans kentinde, birçok filozo- fun ve bilimadamının katıldığı, "Bugün gelecek bize mi bağlı?" adıyla düzenlenen bir forumda yapılan tartışma- ları, Le Monde gazetesi, 9 kasım günlü nüshasında özet- ledi. Onlardan anlıyoruz ki, vaktiyle Marksistlerin ya da Po- zitivistlerin 'çok pariak bir gelecek' adına söylediklerinin tersine, gelecek, şu içinde yaşadığımız dönemde, pek pı- rıltılı görünmüyor filozoflarımızla bilimadamlarına. Geleceğimizi karartacak büyük tehlikelerle karşı karşı- yayız. Garip değil mi, insanın doğa üstündeki egemenliğinin simgesi olan teknikten geliyor ilk tehlike; teknik, bu ege- menliğin yitirilişinin tanığı ve etkeni olup çıkmış durumda. Gerçekten, bir ünlü biyoloji bılginine, Jacques Testart'a sorarsanız, teknikle bilim arasındaki bugünkü ıç içelik, bir 'teknobilim'e dönüşüp soysuzlaşmış halde; bilimadamla- rı, hiçbir engel tanımadan, çoğu kez de yararsız bir 'tanı- ma susuzluğu'na kendilerıni terk etmiş bulunuyorlar; ve sosyal çevrenin sahiplerince de denetlenemez durumda- lar. Kişisel bilgisayar salgınının ortaya çıkaracağı sorunlar ise, gözardı edilecek gibi değil. Ve soruluyor ister ıstemez: Tekniğin böylesine anlamını yitirmesi, 'Batılı 'nın ona bakışından ileri geliyor olmasın sa- kın? 'Doğulu'nunkini, örneğin bir Hind'in bakışını onun karşısına çıkarabilir miyiz? Bir ikinci tehlike de, sosyal altüst oluştan geliyor. Alain Minc, şu gerçeklerın altını çiziyor: Toplumun ge- leneksel yapısının zayıfladığı, görüş demokrasisinin tem- sili demokrasinin yerine geçme eğılimini taşıdığı, Avru- pa'nın -eski Yugoslavya'nın dağılış sürecinin gösterdiği gibi- yeniden bir kaos kıtası olup çıkma tehdidiyle yüz yü- ze kaldığı bir bağlamda, aydınların görevi, olaylara boyun eğmeyi öğütlemeden ibaret. ister istemez, bütün dünya- nın ayarlayıcısı haline gelen bir pazar sistemine boyun eğ- me; eşitsızlikleri ve kapı dışarı etmeleri dengelemenin ar- kasına düşmüş bir politikaya boyun eğme; işçilerin satın alma gücünü -ne bahasına olursa olsun- koruma ile işsiz- liğin genişlemesi arasında bir seçime boyun eğme. Hepsı bu! Jean-Marie Colombani adlı bir bilgin, daha da ileri gi- diyor ve "Sosyal altüst oluşun yol açtığı gerçek bir dep- remdir bu gördüğümüz" diyor; arkasından da soruyor: "Cumhuriyet, yurttaşlann gözünde, bır temelli sosyal umut temsilcisi olmayı sürdürüyor mu ?" Sonra da ekliyor: "Bu- nunla beraber, 1958 bunalımından kurtulma ve iktidan Charles de Gaulle ün alması da gösteriyor ki, bu Cum- huriyet, birkaç insanın girişimiyle kurtanldı: Böylece, si- yasal eylem belli bir manevra payına sahip hâlâ." Işte, gelecek üstüne düşünceler, beklentiler! - Görüldüğü gibi, pek pariak değil önümüzdeki ufuklar..."' O forumda, tanınmış bir bilim felsefecisinin, Dominique Lecourt'un söyledıkleri, içimesu serpti biraz. Şöyle dıyor Lecourt: "Aslında, şunun farkına vanyoruz ki, dünya, da- ha iyi için olduğu kadar daha kötü için de, her zaman da- ha fazla olasılıklar barındınyor bağnnda. Açıkça söyleye- lim: Yaşlanma, olanaklann daralıp büzülmesi ise, belirtmek gerekir ki, yaşlanmıyor dünyamız. Gençleşiyor. Bize dü- şen, onunla uyumlu hale gelmek. Ne kadar zevkli bir şey, çünkü iri adımlarla gençlığımıze doğru gıdeceğiz böyle- ce!" Işte, iyimserliğin erdemü Demek ki, ufuklara kara bulutlar yığışır da olsa, güzel şeyler yapmak mümkün daha mutlu bir dünya, daha in- sancıl bir toplum adına. Gelecek, bize bağlıdır, biz insanlara. Bahçemizı yetiştirmemız gerek. Buyurunuz ımeceye!.. • ANAP ve RP engellemeye çalıştı Ifadeye özgürliık komîsyondan geçti •Terörle Mücadele Yasası'nda değişiklik öngören yasa tasansının, komisyonda kabul edilmesinden sonra TBMM Genel Kurulu'nda ivedilikle görüşülmesi kararlaştırıldı. Bakı Tuğ'un görüşmelere katılmama tavnnı sürdürmesi, "komisyondan istifa etti' söylentilerine neden oldu. TÜRKÇE HABERLERİ LONDRA'DAN CANU 07.00 • 07.30 12.00-12.15 18.00-19.00 9 B 3 FINANS IMKB, Smhmt döwz, Dünya pryosolon, Abın, Gümü?, Baracoiar arası piyosolor HER GÜN 09.15-17.45 ARASI HERYARIMSAATTEBİR HABERLER ANA HABER HER GÜN 08.00,13.00 20.00, 23.00 ARA HABER HER GUN 07.00 - 23.00 ARASI HER YARIM SAATTE BİR :RADVO 10. İSTANBUL FOTOĞRAF GUNLERİ'NDE BUGUN Gösteri: Kâmil FIRAT "KentDüş....tü!" Fransız Kültür Merkezi / Taksim Saat: 18.30 ve 19.30 ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-Hükümetortaklannın. Mec- lis'e "eşzamanir getirmeyi ta- ahhüt ettikleri iki tasandan bin olan ve "düşünceye, kısmen de olsa ifade özgürlüğü öngören" düzenleme. TBMM Adalet Ko- misyonu'nda kabul edildi. Terör- le Mücadele Yasası'nda değişik- lik öngören vasa tasarısının. TBMM Genel Kurulu'nda "ive- dilikle"görüşülmesi kararlaştınl- dı. DYP"lı muhaliflerden komis- yon üyesi BakiTuğ'un görüşme- lere katılmama tavnnı dün de sürdürmesi. komisyondan istifa ettığı söylentilerine neden oldu. ANAP ve RPnın engelleme gi- rişimlerine karşın kabul edilen tasanda yapılan değişikle. terör örgütü kuranlar. yönetenler ve örgüte silah, cephane. para ve mal yardımında bulunanlar için öngörülen cezalar arttınldı. TBMM Adalet Komısyo- nu'nda ele alınan tasanya yöne- lik en sert tepki. komisyon üyesi olmamasına karşın görüşmeleri sonuna değin izleyen DYP Sinop Milletvekili Vaşar Topçu'dan geldi. Tasarının özellikle. "dü- şünceyi ifade özgüriöğü^ne ıliş- kin hükümlerine tepki gösteren Topçu. bazı yazarlann kitapla- nndan örnek vererek, bu kişıle- rin düşünceleriyle genç insanla- nn eline "silah v-ermeyi" amaçla- dığını ileri sürdü. Bu görüşlere tepki gösteren Adalet Bakanı Mehmet Moğultay, Topçu'yu. "polis de\ leri taraftarlığının şam- piyonuolmak"lasuçladı. ANAP ve RP'li üyeler ise tasan ile Türk Ceza Yasası'nın kaldınlan I63. maddesinin geri getirilmek isten- diöıni savunurlarken, Komisyon Başkanı DYP'li Ali YalcınÖğüt- ean ile uzman olarak dinlenen Yargıtay 9. Daire Üyesi İhsan Ozkaya, 163. maddenin geri gel- mesinin söz konusu olmadığını bildirdiler. RP ve ANAP'lılann "terör tanımı"ile ilgili eleştirile- rinı de yanıtlayan Özkaya, bu maddenin. TCK'nin I46ve \2f. maddelerinden yararlanılan „ hazırlandığını bildirdi. Laiklik itiraa RP'h üyelerin itirazlan da özellikle, laiklik karşıtı suçlan da terör suçu sayan 1. madde üzerin- de yoğunlaştı. Ancak, RP ve ANAP'ın bu maddenin metinden çıkanlmasına ilişkin önergeleri reddedildi. Tasan ile düşünceyi ifade öz- gürlüğüne getirilen kısıtlamalar, kısmen de olsa kaldınlıyor. Tasa- nnın, TMY'nin 8. maddesini de- ğiştiren hükmüne göre, açıkla- nan düşünce. "ancak alenen tah- rik ve suç iştemeye yönettki nite- likte olursa"suç kapsamında sa- yılıyor. Düzenleme ile terör örgütüne silah, cephane, yiyecek ve mal yardımında bulunaniara 7 yıidan 10 yıla kadar ağır hapis cezası öngörülüyor. Bu maddeye gâ aynca, terör suçlanna ilişkin ba- sında sorumluluk, basımı ve ya- yımlanması durumunda yazan, sesi saptayan, programı yapanla- ra, canlı yayınlarda da fiili işle- yenlere verilecek.