Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16 KASIM1994ÇARŞAMBA
DIŞ HABERLER
Sözleşmeye
göre Ege
Denizi'nde
mil mil
Yunan
yayılması
Yunanistan'm Ege Denizi'ndeki karasulan konusunda temel sorun 12 mil değil, 6 mil artı 1 metre
12 milde Ege'nin yiizde 71'i Atina'ınnOZGEN ACAR
Türk diplomatlan, "Ege'deki temel so-
runun Yunanistan'm karasulannı 12 mile
çıkarmak istemesinden kaynaklanmadığı-
nı. gerçek sonınu bugünkü 6 millik sınırda
yapılacak 1 metrelik dahi bir genişletnenin
>aratacağuıT sö\ lediler. Diplomatlar "De-
niz Hukuku Sözleşınesi
r
'nin 3. maddesine
da>anarak Yunanistan'm karasulannı 12
mile genişletmesinın şu iki önemli sonucu
doğurduğuna dikkati çektiler.
•Ege'dekı adalann çevresinde oluştu-
rulacak 12 millik karasuyu Karadeniz'den
Akdeniz'e ya da ters yönde geçecek Türk
ve ötekı ülke gemilerinin serbest geçiş hak-
kını ortadan kaldıracaktır.
•Ege Denizi'nin yüzölçümü 187.647
kilometrekare olarak hesaplanmıştır.
Ege'de Türk ana kıtasının kıyı uzunluğu
2.320 kjn ve adalannın uzunluğu ise 500
km'dir. Bu durumda Türkiye'nin toplam
kıyısı 2.820 km'yi bulmaktadır. Buna kar-
şılık Yunanistan'ın ana kıtasının uzunluğu
2.066 km ve 3049 ada, adacık ve kayalığı-
nın uzunluğu olan 7.920 km de eklenince
kıyı uzunluğu 9.986 km'ye yükselmekte-
dir. Bu verilere göre bugün her iki ülkenin
uyguladığı 6 millik karasulanna göre
Ege'nin paylaşımı şöyledir: Türkiye yüz-
de 7.47. Yunanistan yüzde 43.68, uluslara-
rasısularyüzde48.85'tir. Oysa Yunanistan
ve Türkiye karasulannı birlikte 12 mile çı-
kardıklannda bu oran şöyle olmaktadır:
Türkiye yüzde 7.47'den yüzde 8.76'ya, Yu-
nanistan yüzde 43.68'den yüzde 71.53'e
çıkmakta, buna karşılık Bulgaristan, Ro-
manya, Ukrayna, Rusya, Gürcistan gibi
Karadeniz ülkeleri ile tüm öteki ülkelere
açık uluslararası sular yüzde 48.85'ten yüz-
de 19.71 'e düşmektedir.
Kaldı ki adalar arasındaki karasulann
adacıklann karasulannın birbirlerine zincir
gibi eklenmesi ile Ege Denizi Yunan gölü-
ne dönüştüğü için bu yüzde 19.71'lik oran
hiçbir anlam taşırnamaktadır. Türkiye'nin
1976'dan beri genişlemeyi "savaş nedeni"
sayması karşısında Atina'nın bazı yeni ara-
yışlar içinde olduğu da büdiriliyor.
Muhalif EleftherosTiposgazetesi bu ara-
yışlar hakkjnda doğrulanmayan şu haberi
verdi: "Yunanistan Dışişleri Bakanbğı Hu-
kuk Dairesi hükümetc bir rapor hazıriadı.
Yunanistan 12 milde ısrar etmeyerek kara-
sulannı 10 mile çıkarabilir. Böylece 10 mil-
lik hava sahası sının ile karasulan arasın-
da bir uy um sağlanmış olur. (lşin ilginç ya-
nı Atina 6 millik karasuyunun üzerine 10
millik bir ha>a sahasında egemenlik hakkı-
nı da iddia etmektedir.) Buna karşılık Sa-
vunma Bakanlığı ise karasulannın 9
milde kalmasım öneriyor. 10 milden yu-
karısı Ege'deki tüm uİuslararası trafigi
engelleyeceği için öteki ülkelerin tepki-
sine yol açmış olunacak."
Yetkililer Türkiye'nin Ege'de 1 metrelik
Yunan genişlemesine dahi tahammül et-
meyeceğini söylüyorlar.
Türk ve Yunan karasulannın oranları ve genişlîkleri
6 MİL % Km
2
Türk karasulan 7.47 14.017
Yunan karasulan 43.68 81.964
Uluslararası sular 48.85 91.666
7 MİL
Türk karasulan 7.93 14.880
Yunan karasulan 49.73 93.317
Uluslararası sular 42.34 79.450
8 MİL
Türk karasulan 8.21 15.406
Yunan karasulan 54.74 102.718
Uluslararası sular 37.05 69.523
9 MİL
Türk karasuları 8.51 15.969
Yunan karasulan 60.70 113.902
Uluslararası sular 30.79 57.776
10 MİL % Km
2
Türk karasulan 8.57 16.081
Yunan karasulan 64.10 120.282
Uluslararası sular 27.33 51.284
11 MİL
Türk karasulan 8.70 16.325
Yunan karasulan 68.63 128.782
Uluslararası sular 22.67 42.540
12 MİL
Türk karasulan 8.76 16.438
Yunan karasuları 71.53 134.224
Uluslararası sular 37.05 36.985
Ege Deniz alanı adalar hariç
187.647 kilometrekaredir.
Yunanistan uzun zamandan beri
yayılmacı bir politika uyguluyor• Yunanistan, Deniz Hukuku Sözleşmesi'nin Ege'de karasulannı 12
mile çıkarma yetkisini kendisine verdiği görüşündedir. Kanımızca,
bu görüş gerçeğe uygun değildir. Zira, Sözleşme, 3. maddesinde
"Her devletin karasularının genişliğini... 12 mili geçmeyecek şekilde
tespit etmek" hakkına sahip olduğundan söz etmektedir. Diğer bir
deyişle, karasulannın otomatik olarak 12 mile çıkanlmasına ilişkin
bir hüküm sözleşmede yoktur.
FAHİRALAÇAM
Emekli Atına Büyiikelçisi
Aynca. 300'üncü madde "Sözleşmede tanı-
nan haklann... hakkın kötüye kullanılması-
na imkan vermeyecek bir şekilde kullanıl-
ması_" gereğinden söz etmektedir ki bu da,
en azından. karmaşık durumlann hüküm
sürdüğü bölgelerde sahildardevletlerin gö-
rüşmeler yapmalannı ve karşılıklı nzaya da-
Ş , ,
den 12 mile çıkarması halınde, kendisine
sağlayacağı yararlan ve Ege'nin uluslarara-
Yunanistan'ın bağımsızlığını kazandığı
1830 yılından bu yana, ilk önce Osmanlı
devletine daha sonra da Türkiye'ye karşı ya-
yılmacı bir siyaset izlediğı ve "megali idea-
büyük ülkü" sloganını bu siyasetin mıhveri vanan bir karar almalannı gerektinnektedir.
haline getirdıği artık herkesçe bilinmektedir. lyi niyet mevcutsa başka türlü hareket müm-
Nitekim. Yunanistan 24 Nisan 1830'da ba- kün değildir.
ğımsız olurken sadece Mora Yanmadası, At- Şimdi, Yunanistan'ın, karasulannı 6 mil-
tika bölgesi, Egriboz Adası ve Kitlak adala-
nnı içeren 52.000 km
2
'lik bir ül-
keden ıbaret idi. 1864'te Ingilte-
re'den Adriyatik'teki Yedi Ada-
yı. 1878 Berlin Konferansı ve
1881 Istanbul Anlaşması ile Os-
manlılardan Tesalya'yı toprakla-
nna katarak 1881 yılı sonunda
64.000 km
:
bü'yüklüğünde
2.666.000 nüfuslu bir ülke hali-
ne geliyordu. 1913'te, Balkan
Savaşlan sonunda, Kuzey Yuna-
nistan'a, Kuzey Sporat Adalan'-
na ve Gint Adası'na sahip olmak
surenyle egemenlik alanını ade-
ta ikiye katlayarak 108.606
km
z
'yer
nüfusunu^ da-
4.363.000'e çıkanyordu. 1923
tarihli Lozan Antlaşması ile Do-
ğu Ege adalannı ve Batı Tralc-
ya'yı. 1947 Paris Antlaşması ile
de ftalya'dan Oniki Adayı alarak
131.900 km
2
yüzölçümü ve 10
milyon nüfusu ile bugünkü hu-
dutlanna ulaşıyordu.
Sona ermiş sanıhyordu
Yunanistan'm Anadolu'da ve
civar bölgelerde Türkiye aleyhi-
ne yürüttüğü >ayılmacı politika-
sının tstiklal Sa\aşı ile sona er-
miş olduğu sanılıyordu. Aynca.
artık talihi de ters dönmüştü.
1940'larda ilk önce Italya'nın
sonra da Almanya'mn saldırısı-
na uğruyor, 2. Dünya Savaşı'nı
takiben çetin bir iç savaşın oda-
ğı haline geliyor. nıhayet 1974'te
Kıbns'ı Yunanistan ile bırleştir-
mek (ENOStS) için giriştiği ça-
balar bu kere Türkiye tarafından
engelleniyordu.
Bu şartlar altında, Yunanis-
tan'ın, dikkatini Ege Denizi'ne
çevirdiğine ve Ege'deki karasu-
lannı genişleterek sahip olduğu
2463 ada savesinde Lozan Ant-
laşması ile kurulan dengeyi bo-
zup Ege'yi bir Yunan gölü hali-
ne getirmeyi amaçlayan gayret-
ler içine girdiğini göziüyoruz.
Yunanistan, bu politikasının ilk
ışaretini 1936'da Ege'deki kara-
sulannın genişliğini tek taraflı
olarak 3 milden 6 mile çıkarmak-
la veriyor. Türkiye, benzer bir
kararı, Yunanistan'm tutumun-
dan vazgeçeceğinden ümidini
kesince ancak 1964'te yani 28
yıl sonra alıyor.
12 mil Atina'nın
hakkı mı?
tSMAİLSOYSAL Emekli Büyükelçi
Yunanistan'ın, 16 kasımda yürürlüğe girecek 1982 BM Deniz
HllİHlkll Sftglogmefii'nin fipAw» ^ maHrl<*cinfr HavanaTOV
Ege'de karasulannı 12 mile çıkarabilme "hakkı" (...up to a
limit not escmiing 1? naııtiral miles...) konusunda sunlan
leceği kolaylıkla anlaşılır. Böyle bir duru-
mun ise güvenlik ve stratejik açılardan Tür-
kiye için yaratacağı çok önemli sakıncalann
yanmda, gerek Türkiye'nin ve Karadeniz sa-
hildan devletlerin gerek Ege Denizi'ni kul-
lanan diğer devletlerin Ege'den serbest ge-
çiş hakkını kısıtlayacağı, bu hakkı "zararsn
geçiş" ya da "masum geçış" haklanna indir-
geyerek Ege'nin uluslararası su yolu olma
karakterine ciddi bir darbe vuracağı kuşku-
suzdur.
Savaş nedeni
Türkiye, Ege'deki karasulannın genişliği-
nin 6 milden yukanya çıkanlmasına karşı ol-
duğunu. tek taraflı bir kararla böyle bir yo-
la başvurulduğu takdirde bunu "savaş sebe-
bi" sayacağını 20 yıldan beri açıklanmakta-
dır. Yunanistan da bu durumu gayet iyi bil-
mekte ve muhtemelen bu nedenledir ki,
"Hakkımdır, fakat şimdflik kullanmayı dü-
şûnmüyorum" anlamına gelen cevaplar ver-
mektedir. Sonuç olarak şu husus-
larbelirtilebilir:
# Ege'deki bu durum Anado-
lu'nun tabii uzantısını teşkil eden
Doğu Ege adalannın ve 12 ada-
nın Anadolu'ya egemen olan bir
devletten başka bir devletin elin-
de bulunmasmdan kaynaklan-
maktadır. Bu açıdan bakınca,
Osmanlı devleti'nin yüzyıllar
boyu elinde bulundurduğu bu
adalarda belirli bir nüfus politi-
kası uygulamamış olması aflfe-
dilmez bir hatarlır
belirtmek isterim:
1- Böyle bir hak, sözleşmenin başka maddeleri gözönünde
•"tutnhnaksıznr kullanjlamaz. -Öfnefifr44r maddeye gore,—-
Ege'de olduğu gibi, kıyılan birbirinin karşısma düşen bir
deniz sözkonusu ise eşit uzakhkta bir çizgi (median line)
geçerüdir. Eğer ortada tarihsel nedenler ya da özel durumlar
varsa -ki binlerce Yunan adasının ayn ayn karasulannın
Ege'yi Yunan gölü haline getirmesi olasılığı vardır- o zaman
değişik bir sınırlamaya gidilir. Kaldı ki Yunanistan'm böyle
bir karan. sözleşmenin 300. maddesinin, imzacı devletlerin
iyiniyetie davranması ve herhangi bir hakkı kötüye
kullanmaması yolundaki hükmüne ters düşecektir.
2- Türkiye, sözleşmeyi imzalamadığı, yani ona taraf olmadığı
için, Yunanistan'ın günün birinde alabileceği 12 mil karan
onu bağlamaz. Dolayısıyla bugünkü 6 millik karasulanna
eklenecek 6 mil, ona göre "açık deniz'dir. Gemilerini,
uçaklannı orada serbestçe kullanır. Yunanistan buna
müdahale eder ve güç kullanırsa karşılığını görür. Bu da iki
tarafı bir savaşa sûrükler. Böyle bir savaşı önlemek içindir ki,
Türk hükümetleri 1976'dan beri 12 mil karannı "sa\a$
nedeni" sayacağını açıklamaktadır.
3- Yunanistan, Ege'de "Tûrk tehlikesi^ bahanesiyle adaian
silahlandırmıştır. Bu hareket, 1923 Lozan ve 12 ada ile ilgili
olarak, 1947 İtalya Banş Antlaşmalannın açıkça ihlalidir.
Şimdi de, bu dar denizin yüzde 71'ini karasulan durumuna
getirerek hem kimi yeni avantajlar saglamayı hem de başka
gemilere Akdeniz'e geçmek için açık deniz alanı
bırakmamayı düşündüğü anlaşılmaktadır. Böyle bir durum
yalnız Türİciye'yi değil, başta Karadeniz devletleri olmak
üzere tüm ülkeleri sıkıntıya sokacaktır. Nitekim bu konuda
Yunanistan'ı koruyan ya da Türkiye*yi kınayan bir ülkeye pek
rastlanmamaktadır. Tersine, ABD. Atina'ya baskı yapmakta,
Avrupa Birliği de sorunun görüşmeler yoluyla
çözümlenmesini istemektedir.
4- Atina'nın, Ege'de Yunan karasulannın "zararsageçjş"e
açık (innocent passage) olacağını açıkJaması bir güvence
değildir. Çünkü sözleşmenin 19-26. maddelerinde bu geçişier
için birçok kısıtlamalar öngörülmüştür. Yunanistan'm, fırsat
bulunca bunlan da kötüye kullanması olasıdır.
5-Türkiye'nin, Akdeniz ve Karadeniz'de 12 mili kabul
etmesi, bu denizlerde yolu kapayan ada bulunmamasından,
yani açık denize rahatlıkla ulaşılmasındandır.
# Yunanistan'dan karasulan-
nı 12 mile çıkarmayacagına ıliş-
Atina'nın görüşii
Anlaşıldığı kadan ile, Yunanistan, imza-
lamış olmakla birlikte -Türkiye imzalama-
mıştır- henüz onaylamadığı (fç baskılaryü-
zünden karar almak durumunda kalmamak
için birtaktik de olabılir) 1982 tarihli Deniz
Hukuku Sözleşmesi'nin Ege'de karasulan-
nın genişliğini 12 mile çıkarma yetkisini
kendisine verdiği görüşündedir. Kanımızca,
bu görüş gerçeğe uygun değildir. Zira, söz-
leşme. 3'üncü maddesinde "Her devletin ka-
rasularının genişliğini.- 12 mili geçmeyecek
şekilde tespit etmek" hakkına sahip olduğun-
dan söz etmektedir. Diğer bir deyişle, kara-
sulanntn otomatik olarak 12mileçıkan!ma-
sına ilişkin bir hüküm sözleşmede yoktur.
sı karakterine vuracağı darbeleri inceleye-
lim: Karasulannın genişliği 6 mil iken
Ege'nin toplam yüzölçümünün (172.040
km
2
) % 7.5'ini Türk karasulan (12.903
km
2
), % 43.7'sini Yunan karasulan (75.181
km
2
) oluşturmakta ve % 48.8'lik (83.956
km
2
) bir bölüm de açık deniz vasfını koru-
maktadır. Karasulannın genişliği 12 mile çı-
kanldığında, Türkiye'nin payı % 1.5 ve
2.236 km
J
artışla% 71.5'a(l 23.009 km
2
'ye)
yükselmektedir. Açık denizın payı ise %
29.1 karşılığı 50.064 km
2
azalarak %
19.7'ye (33.892 km
2
'ye) düşmektedir. Birde
bunlara sözleşmede sözü edilen kıtasahan-
lığı ve ekonomik bölge kavramlan eklenin-
ce, Ege'nin nasıl bir Yunan gölü haline ge-
kin kesin bir taahhüt vermesîni
beklememek gerekir. Zira, bu
şartlar atenda, Türkiye de daiul,
hiçbir devletin iç politika neden-
leri ile böyle bir taahhütte bulu-
nabileceğini sanmıyorum.
# Karasulannın genişliğinin
6 milden yukanya çıkanlması
"savaş sebebi"dır demek, Yuna-
nistan'ın böyle bir karar alması
halinde -ki şahsen alacağını san-
mıyorum- Türkiye'nin bu ülke-
ye savaş açacağı anlamına gelir.
Böyle bir davranışın da, ne ka-
dar haklı olursak olahm, Türki-
ye'nin tüm dünya önünde saldır-
gan devlet durumuna düşmesine
yol açacağı muhakkaktır. Bu iti-
barla, kanımca, tutulacak en ma-
kûl yol, böyle bir karan tanıma-
yacağımızı ve bu yüzden Yuna-
nistan'ın bize şu veya bu şekil-
de sataşması ya da rahatsız et-
mesi söz konusu olursa, buna ay-
nen cevap vereceğimizi ve doğa-
cak sonuçlardan Yunanistan'ı
sorumlu tutacağımızı bildinnek-
le yetinmemizdir.
•Türkiye. Yunanistan ile
mevcut sorunlannı, bu ülkenin
aksine, hiçbir zaman bir iç poli-
tika malzemesi haline getirme-
miştir. Ancak, Deniz Hukuku
Sözleşmesi'nin yürürlüğe gire-
ceği 16 kasun tarihinden itibaren
Yunanistan'ın Ege'deki karasu-
lannı 12 mile çıkarabileceği var-
sayımından hareket edilerek son
defa çıkanlan kriz ve bu sırada
yapılanbazıbeyanlarbende, bi-
zim de Yunanistan gibi bu ülke
ile sorunlanmızı iç politika mal-
zemesi yapma yoluna girdiğimiz
şeklinde, yanılmış olmayı içtenlikle arzula-
dığım, bir izlenim yaratmıştır. Kanımca teh-
like mevcuttur. Yunanistan'ın 12 mili uygu-
lamaya koymak için fırsat beklediği kuşku-
suzdur. En azından, bu kozu, Damokles'in
kılıcı gibi başımızın üstünde tutmaya karar-
lıdır. Ama, böyle bir tehlikeye karşı, Yunan-
lılann yaptıklan gibi şamata ve yaygara ile
cevap vermek yerine, kararlılıkla hareket et-
memiz ve kararlılığımıza başta Yunanistan
olmak üzere müşterek dostlanmızı ınandır-
manız yeterlidir.
Bu inancı ise, kançılaryalar arasında yük-
sek seviyede yapılacak temaslarla sakin bir
şekilde pekiştirmeniz pekâlâ mümkündür
ve bunda yarar da vardır.
Ege'de tarihsel Yunan yayılması
OSMANLI
İMPARATORLUĞU
itüNANİSTA *. OSMANU ,
- 1 , İMPARATORLUĞU
1832-1881
OSMANU 1
İMPARATORLUĞU *
OSMANU ,
İMPARATORLUĞU
1881
W OSMANU ,
İMPARATORLUĞU
YUNAN1STÜ
1912-1922
LOZAN ANDLASMASI
HNİSTAN'
TÜRKİYE
Sıiar
24.7.1923
m
fANİSTAN
TÜRKİYE
SonUTı
K»pe|
ELEKDAĞ CUMHURİYET'E ANLATTI-2
Ankara'nm mesajı
Atina'yı câydınyor
Saat 11.00
Elekdağ anlatımını şöyle sür-
dürdü: "Bundan sonra bugün
büyükelçi olan ŞubeMüdürii Rı-
za Türmen'i çağırarak, Macom-
ber ile görüşmemizi dikte ettim.
Dışişleri Bakanı thsan Sabri
Çağlayangil'inağzmdan Dr.Kis-
singer'a bir mektup taslağı ha-
zırladım.
Mektubun ağırlık noktasını
'casus belli' (savaş nedeni) kav-
ramı oluşturuyordu. Bu sırada
Bakanlar Kurulu da haftalıkota-
ğan toplantısında>dı."
Saat 15.00
"Her hafta Geneikurmay Baş-
kanlığı ile bilgi alışveri^inde bu-
lunurduk. Bir hafta biz karargâ-
ha gider, bir hafta da komutan-
lar bakanlığa gelirierdi. O gün
Gendkurmay 2. Başkanı Orge-
neral Kenan Evren ve Harekât
Ekselans Henry Kissınger
ABD Dışışlen Bakara
tl
duğu görüşünü belirterek, konu-
yu Süleyman Demırel'in koalis-
yon hükümetine sunmak üzere
toplantıya geçti."
Saat h.OO
"Çağlayangil beni yine odası-
na çağırdı ve 'Hükümet. telkin
ettığimız harekât tarzını kabul
etti. Dr. Kissinger'e iletmek üze-
re mesajımı VV'ashington Büyü-
kelçiliği'ne gönderin' dedi. Ma-
sasının başına gecip mesajını biz-
zat kendisi her zamanki ağdalı
ifadesi\ le kaleme aldı. Taslakta
benim adım geçmezken. kendisi
büyükelçi ile görüşmemize gön-
derme yaptı."
75/ 24.00'ten sonra Mıshing-
tcm saati ile 1
7
.00'den sonra
"VVashington Bü> ükelçisi Me-
hh Esenbel ABD Dışişleri Ba-
kanlığı'na mesajımızı ilerri.'"
Ertesi gün
15.4.1976
Sayuı Bakan.
Kabıne toplantısında ıken. Genel Sekreter Elekdag. Ekselanslan ile Yunan
Dışışlen Bakaru Bay Bıtsıos arasında teatı edilen ve metınlen Büyükelçi Ma-
comber tarafından Bay Elekdag'a tevdi edılen mektuplar hakkında bana bilgı
li. Mesajınmn aijagıda btlııuleıı tflııılrMiıı \tk cıddı ıdakkı edıyoram
'Bu ıtıbarla ABD. taraflardan bınnın bir asken çözüm aramasına aktıf ola-
reı kovacak ve bövlc bir hareket-
hattmı önlemek amacıyla büyük gayretler sarfedecektır.'
_ Bây Elekdag'ın da Bûyûkelçı'nın dikkatini aynı konuda hemen çekmiş ol-
dugu üzere. bu beyanm. Amenka Bırleşik De\letlen hükümetinin konu Tıak-
kında yeni bir vaziyet ve tutum aldığını aksettırdigı kanaatıne vardım. Şurası
açıkrır ki. Yunan hükümetınm esas emelı. kara sulannın smırlannı 12 mile çı-
karmak suretiyle. bir oldubıtti yaratmak ve bu suretle. Tûrkıye üzennde sıyası
bir zafer kazanmaktır. Böyle bir hareket. Ege Demzı'ni Yunan gölü haline ge-
tirebilecek ve netice ıtıbanyla. Türkiye'nin bu denızdekı tabıı ve yerleşmış
ananevı haklannı fıılen ortadan kaldıracaktır. Bu durum Türkıye'ye. böyle bir
gelismeyi bir harp sebebi 'casus bellı' olarak telakkı etmekıen gayn bir opsı-
yon ımkânı bırakmayacaktır. Bu ıtıbarla. bu nevı gelışmelen teşvık edecek nı-
telıktekı pozısyon değişiklikJerinı, sadece ıkılı ılışkılenmız bakımından degil,
fakat bölgenın güvenlığı bakımından da tehlıkelı görüyorum.
Sızden ricam. yukanda ışaret ettıgım cümlenın. bızım tafsıle çalıştıgımız
endıselenmızı hesaba katarak yeni tefsırlere ve polemıklere mevdan vermeye-
cek bir şekilde düzeltilmesidir, bu mümkün olmadığı takdirde. bahse konu
mektuplann açıklanmasmnı teminidır. Samımıyetle ınamyorum ki bu. Yuna-
nistan'ın da yararlanna olacaktır.
Saygılanmla
lhsan Sabn Çağlayangil
Başkanı Korgeneral Haydar Sal-
tık Bakanlığa geldiler. Kendileri-
ne bu görüşmeyi ve elimizde bu-
lunan Yunanistan'ın hazırlıklan
konusundaki bilgileri aktardım.
Onlarda da benzeri bügiler \«r-
dı. ABD Büyiikelçisi' nin verdiği
mektuplan, konuşma notumuzu
ve Çağlayangıl için hazırladığım
taslağı kendilerine gösterdim.
Okudular. Aynı görüşte oldukla-
nnı. ancak metnin henüz baka-
na verilmemesini bir de Birinci
Başkanla konuşmalan gerektiği-
ni söylediler."
Sa'at 17.00
"Komutanlar karargâha dön-
dükten yarun saat sonra Genel-
kurmay Başkanlığı'nın resmi
desteğini bildirdiler."
Saat 17.30
"Bu gelişme üzerine belgeleri
mühürlü bir zarf içinde Bakan-
lar Kurulu toplantısında bulu-
nan Çağlayangil'e ilettim."
Saat 17.40
"Çağlayangil, toplantıdan çı-
karak makamına geçmişti. Beni
çağırttı. Durumu bir kez daha
değeriendirdik. Kendisi bir kez
de birinci ağızdan duymak üze-
re Genelkurmay Başkanhğını
aradı. Yaklaşımımızın uygun ol-
Washington hiç zaman geçir-
meden. Çağlayangil'in mektu-
bunu da Atina'ya iletti.
Daha sonraki haftalaı
Bu mesaj ikili caydıncılık ya-
rartı.
Binncisi, Atina. Ege'de yara-
tacağı bir oldubittinin faturası-
nm ne kadar agır olacağı konu-
sunda bilinçlendi. Ikincisi, Was-
hington da Kissinger'in mektu-
buyla statükonun bozulmasına
yol açacak yanlışlığı farkedip
Atina'yı uyarmak zorunda kal-
dı. Bu arada ana muhalefet lıde-
ri Bülent Ece\it bu gelişmeler-
den haberdar olmadığı için o
günlerde hükümeti hiçbir şey
yapmamakla suçladı. Bu mek-
tuplann basına açıklanmasını
önerdiğim Çağlayangil şu yanı-
tı verdi: "Basınaaçıklarsak,son-
ra bizim bu mesajı iç politika için
gönderdiğimizi yommlayabilir-
ler. O zaman da ciddiye almazlar.
\ arsın kamuoy unda bilinmesip."
24 Ekim 1979
Dışişleri Bakanı lhsan Sabri
Çağlayangil. Yunanistan Başba-
kanı Konstantın Karamanlis'e
gönderdiği bir mektupta "savaş
nedeni" kavramını ilk kez Yu-
nan yetkililerine de bıldirir.