Katalog

îSAYFA CUMHURİYET 4> 16 KASIM 1994 ÇARŞAMBA 12 KULTUR 13.TUYAP ISTANBUL KITAP FUARI' NIN ARDINDAN Kitapla okur 'göğüs göğüse' bııhıştu PELtN ÖZER/ GAMZE VARIM "Yanan Tepebaşı Dram Tiyatrosu'nun yerine otoparklar yapddı. Biz zaman içerisinde bu otoparktan. bu beton yığınından yıl yıl alanlar çalarak, burayı yalnız Türkiye'nin değfl son iki . yıldır Avnıpa'nın en biiyük tükctkiye yönelik kitap fuanna çevirdik. Diişmanlanmız çatlasın" Bu sözler. TÜYAP Gertel Koordinatörii Deniz Kavukçuoğlu 'na ait. Geçen hafta 13 yaşını da gerıde bırakan TÜYAP tstanbul Kitap Fııarı, bir avuç insanın büyiik özverilerivle genişledi ve sonuçta artıkpatlama noktasına geldi. Istanbul Kitap Fuan buyıl da çok görkemli bir şekilde kapılannı kapadı ve biryılhk "dinlenme süreci"ne girdi. "Dünyanın 9 gün için açılan en biiyük kitabevi" olarak da tammlanan 13. tstanbul TÜYAP Kitap Fuan, buyıl tam anlamıyla kitapseverlerin 'izdihamı'na uğrudı. Fuar süresince ilk kez buyıl TÜYAP'ın önünde uzun kuyruklar oluştu, özellikle gençlerden oluşan okur kitlesifuar alanını dotdurdu ve böylece biiyük bir patlama yaşandı. Hatta cumartesi günü yapılan asıbız bomba ihbarı bile bu coşkuyu etkilemedi. ' Kitapla okur'un buluşması oldukça sıcak veyakın oldu. Bu, kuşkusu: özlenen bir bulıışmaydı ancak kalabahğın 'izdiham' boyvtuna ulaşması, fuann ardmdan en çok tartışılan konulann başında geliyordu. Özellikle hafta sonlan "yüzer- gezer okıir"ların da yoğıtn ilgisiyle karştlaşanfuar en görkemliyılını yaşadı. Kimilerinin "Panayır anlayışı egemen " sözleriyle eleştirdiğifuara medyanın bu yıl beklenendenfazla ilgigöstermesi de kalabahğın oluşmasında etkili oldu. Özellikle "5 Nisan tasamıf tedbirteri";»>ı ardmdan umutsuzluk içine düşen yayınevleri bu fuarla birlikte kan tazelediler ve kısa sû'rede tahminlerinin üzerinde satış yapmanın mutluluğunu yaşadûar. Gerek okur-kitap, gerekse okur-yayınevi illşkileri kalabalıkyiainden buyıl ashya alındı. Kimileri, "kitaba dair hayati sorunlar";/i oldugu bir dönemde bufuann biiyük bir "yanıbama"olduğunu iddia etti. Fuar geniş mekanlarda yapılmah Yıl boyunca okurlanyla karşılaşamayan ve iletişim kurmafirsatı bulamayan yayıncılar ve fuan gezenlerin buluştuklan ortak nokta, 'fuann arük çok daha geniş mekanlarda'' yapılmasının gerekliliğiydi. Tüm olumlu ve olumsuzyorumlara karşın,fuann kitapla çokyahn ilişki içinde olmayan insanlara da kitapla tanışmak ve merak uyandırmak açısından etkili olduğunu umuyoruz. 13. TÜYAP tstanbul Kitap Fuan nın genel bir değerlendirmesiniyapabilmek amacıyla vayınevi yetkililerine vefuan gezenlere bazı sonıİaryönelttik. Amaamız, bu "yoğun ilgTn/n nedenlerini amştırmak ve "nitefik açısından 7 ' fuann genel bir değerlendirmesini sunmaktı. Bu yıl okur daha nttelikfl NURHAN KAVUZLU (ADAM YAYINLAR1): Geçen yıllara oranla satılan kitap adedi \e ciro açısından bu yıl ciddi bir artış var; okur daha nitelikü. Hafta içi gelen okurlar çok daha ilgili, ne alacağını bili- yor. Hafta son- lan çok kalaba- lık oluyor, ama bu satışı etkile- miyor. Bizim daha önce sa- tışlarımızda hep belli kitap- lar vardı: Aziz Nesin, Nâzım Hikmet, Orhan Veli gibi... Biz bu yıl diğer kitaplann da fuarda alındıgını gördük. Depoda duran kitaplar da sorulmaya başlan- dı. Geçen yıl çok sattığımız kitaplar bu yıl fazla satılmadı. Diğer kitap- lanmızın kıpırdaması sevindirici ol- du. Bu, bilinçli bir seçim olduğu- nun kanıtıydı. Kitapla okur göğös göğüse bukiftu ÜMtT KIVANÇ (İLETİŞİM YA- YINLARI): Türkiye'de hareketli bir edebiyat ve kitap ortamı yok. Biz kitaplan çıkanyoruz, gidiyor. Bun- lan kimler alıyor, niye alıyor. alır- ken nesine bakıyor; bunlan hiç bil- miyoruz. Bunlan görebildiğimiz tek yer fuar. Fuarda satış faslı çok önemli. Kjtap sektörû çok zor ışle- yen bir sektördür ve her zaman na- kit sıkıntısı vardır. Bu kadar nakiti elde edebildiği bir dönem, yayınev- leri için ferahlık sağlıyor. Bu açıdan fuar, vazgeçilebilir bir şey değil. Bazı okurlar geliyor, onlara yeni ki- taplan gösteri- yorsunuz. O da size 'Hayır. ben onu biliyorum, o geçen ay çtkö' diyor. O kadar bilgili adamlar geliyor, hangi yayınevinin ne tür kitaplan ol- duğunu biliyor. Bir de bunun yanı sıra her sene ilk defa gelen in- sanlar oluyor. Gelip 'Edebiyat kita- bı var mı?" diye sorabiliyorlar. Bu sene bir tek kötü olay var Burası artık izdihama ulaştı. lnsanlar aşın kalabalıktan gezip standlara baka- mıyorlar. ICitapla okur 'göğüs göğü- ' buhiştu tahh temas sıcak ve ya- broşür topladı. Daha bilinçli, daha alıcı bir kitle geldi fuara. Tabii ara- da yüzer-gezer okur da vardı. Tavsi- ye isteyenler, bir yıl önce gelip önerdiğimiz kitaplan beğenip bu yıl yeniden öneri isteyenler vardı. Tabii bunlar okurla bağlantı açısından mutlu edici sonuçlar. Geniş mekanda uzun sürefl fuar AYŞE SİLtVRİ (YAPI KREDİ YAYINLARI): Doğal olarak listesi- ni her yayınevinden seçmiş, ne ala- cağını bilen çok bilinçli okur var. Dikkatle tüm standları inceleyip, tek tek bakıp, kendi isteklerinı se- çen okurlar var. Bir de, kendini ilgi- lendıren ilgilendirmeyen her şeye bakıp hiçbir alışveriş yapmadan gi- den okur var. Ama ben fuan onlara da bir hizmet olarak görüyorum. Belki görsel olarak zihninde yerle- şir. sonra hatırlar ve alır diye düşü- nüyorum. Okurla bizim buluşma- mız çok güzel oldu, o bağlamda çok mutluyum. Özellikle her sınıf- tan ve yaştan öğrencinin geldiğini hesaba katarsak bu alanın çok ye- tersiz olduğunu. burada çalışmanın hem bizler hem gezenler için bir eziyet olduğunu düşünüyorum. Çünkü eminim ki birçok kişi kapı- dan döndü ya da içeriden çıkıp gitti, önü kalabalık olan standlara bir da- ha gelmediler. Dileğim. bir dahaki sene bunun beş misli, bağımsız bir alanda. daha uzun süreli bir kitap fuannın düzenlenmesi. Umutsuzduk, ama en başardı luar oldu ERDAL ÖZ (CAN YAYINLA- RI): 12 Eylül belasıyla beraber Tür- kiye'de okurla kitabın kopuşu yaşandı. 12 Ey- lül belası hâlâ devam ediyor. Bir de bunun üzerine 5 Nisan Kararlan ekle- nince okurla yayınevi kop- muş durumda. Yani yayıncılık çöküş aylan yaşadı. Bu fuara katı- lırken çok umutsuzduk. Fakat bü- yûk bir patlamayla karşı karşiyayız. Hiçbir yıl görmediğimiz bir ilgiyle karşılaştık. Okurun böyle bir topar- lanışmı tam çözemiyorum, çünkü okurlann yüzde sekseni öğrenci. Geri kalan yüzde yirmisi de genç. Yani dar gelirli insanlar. Açık söyle- yim. bugünkü koşullarda bu kitap fiyatları bu insanlar için çok yük- sek. Ama bu Fıyatlara onlan alıştır- maktan başka çare yok. Alışamaya- caklannı sanırken biz bu ilgiyle çok mutlu olduk ve şaşırdık. Dilerim devam eder, çünkü büyük bir umut- suzluk içindeydi yayıncılık. Bu fuar en başanlı fuar oldu. Biz ancak bu- rada pazarlama yapıyoruz, ama bi- zim için pazarlama çok da önemli değil. Çünkü biz okurlanmızı görmüyo- ruz, onlan ancak fuarda görüyoruz. Bu fuann belirttiği çok somut so- nuçlardan biri de tstanbul'da hâlâ doğru düzgün kitabevi olmayışı. Eğer Istanbul'da kitabevleri olsaydı bu kalabalığı burada göremezdiniz. Örneğin Ankara, kitabevi bakımın- dan çok zengin bir kentimiz. Orada fuar başanlı olamıyor. olamaz da zaten. Ama Istanbul'da doğru düz- gün kitaevi olana dek fuar kalaba- lıklaşmaya devam edecek. Burası. Istanbul'un yılda bir kez açılan ko- caman bir kitabevi. Okurlar çok bi- linçli. yayınevini bilerek geliyor, fi- yatlardan şikâyet etmiyorlar. Zaman zaman şaşkınhk yaşıyorlar, çünkü hiç görmedikleri kitaplanmız var. 650 çeşit kitabımızı siz hangi kita- bevinde görebilirsiniz? Biz de bu yüzden katılıyoruz zaten. Fuardan herkes memnun RAŞİT ÇA- VAŞ (OĞLAK YAYINLARI): Biz fuardan çok memnu- nuz. Herkes de memnunmuş. Kitaplarımızın pahalı olması- na rağmen çok sattığına inanı- yoruz. Bu da herhalde kaliteye veri- len primin yükseldiğine bir işarettir. Daha da yükseleceğine inanıyorum. Bizim okurlarımız kesinlikle çok bilinçli, çünkü bu kadar çok parayı bilinçsızce harcayacak okur kitle- miz yok bizim. Kttaba dair hayati sorunlar var ÖMER FARUK (AYRINTI YAYINLARI): Bence tam anla- mıyla bir "yanüsama" yaşıyoruz! Şöyle ki; gazetelere, televizyonlara bakarsanız, sanki Güneydoğu'da sa- vaş yoktur. Günde 20-30 insan öl- memektedır. Her şey güllük gülis- tanlıktır. Aynı şey fuar için de ge- çerli. Bu yıl fuan 336 bin kişi ziya- ret etmiş. TÜYAP'ın basın bildirisi- ne bakılırsa u _.kitap satışlan rekor bir düzeye ulaşnnş._" Bu açıklama- lara göre Türkiye'de kitaba dair bir sorun yaşanmamaktadır. tnsanlar düşündükleri için hapse atılmamak- ta; yayıncılar, yazarlar para cezala- nna çarptınlmamaktadır. Ve kitap basım rakamlan sanki on binlerle telaffuz edilecek bir dü- zeye ulaşmıştır. Medya bütün bir yıl kitaba dair herhangi bir kültürel fa- aliyet içinde olmamaktadır. Bir tek fuar sırasında kitaba ilgi göstermek- te ve fuarı gezen insan sayısının çokluğuna bakarak kitaba dair bir sorunun olmadığı "yanılsamasını" yaşamaktadır. Bu da sorunu gizlemekten başka bir şeye yaramamaktadır bence. Oysa kitaba dair hayati sorunlar vardır! Yazılı kültür hızla gerile- mekte, hayatımız salt seyir iîişkisi- ne indirgenen bir yüzeyselliğe itil- mektedir. Burada gerçek bir kültür çoğalması yaşadığımızdan söz et- mek bence pek mümkün değil. Biz, gelen okura yalnızca tezgâhtarlık yapabiliyoruz. Bu kalabalıkta daha fazla bir şey yapma imkanımız yok. Gelen okur medyanın yönlendirmesi yüzünden bizden sırf indirimli kitap almak duygusuyla buraya geliyor. Oysa biz kitaplan hazırlarken, tanımadı- ğımız, bilmediğimiz o meçhul şa- hısla karşılaşmak istiyoruz. Kitapla- nmızın o insanlardaki yolculuklan- nı merak ediyoruz. Kitap sektörü öyle bir sektör ki diğer sektörlerde insan piyasaya bir ürün çıkarmak istediği zaman hedef kitlenin cinsiyeti, yaşı, okuduğu ga- zeteleri hesaplar, piyasaya çıkanr ve satışını yapar. Kitap için böyle bir şey söz konu- su değil. Biz kitabı beğendiğimiz için yayımlıyoruz. Kabaca bazı top- lumsal sezgilerimiz var, ama okuru kestiremiyonız bir türlü. Biz bu ilişkinin sahici bir niteli- ğe bürünebilmesi için indirimli ki- tabın ötesinde başka bir ilişkinin kurulması gerektiği kanısındayız, fakat bu kalabalık yüzünden bunu yapamıyoruz. Panayrdan öte ntteükH ohnaiı MÜGE GÜRSOY SÖKMEN (METİS YAYINLARI): TÜYAP Kitap Fuan bizim okurla buluşma- mız açısından çok hoş. Eleştirileri, görüşleri almak, kitaplanmızı kim- lerin okuduğunu görmek için çok güzel bir fırsat. Çünkü büromuzda çalışıyoruz ve kitaplanmızın kime gittiğini hiçbir zaman görmüyoruz. Ancak panayır niteliğinden çok faz- la kurtulamadı bir türlü. Sanınm bu da yeteri kadar kitapçı olmayışın- dan, okurun kendi oturduğu bölge- de rahat rahat kitaba ulaşamayışın- dan kaynakla- nıyor. Özellikle indirimli kitap satış yeri. bir tür panayır' gi- bı. Maalesef çok da kültürel bir ortam olu- şamıyor gibi geliyor bana. Etkinliklerin belki biraz daha yayınevleriyle or- tak oturulup tasarlanması bunu bi- raz kırabilir. Belki bizim de satıştan çok kültürel faalıyetlere eğılmemiz sağlanabilirse bence daha yüksele- cektir fuann kalitesi. Şu anda kala- balık bir panayır. Yayıncılar da buna muhtaç. bu da bir gerçek. Çünkü yeteri kadar kitaplar dagıl- mıyor. Çeşitli semtlerdeki insanla- nn ayağına kitap gidemiyor. Kitapçı yok. kitapçılar beslenemiyor. Bütün bu sıkışıklığın patladığı yer oluyor fuar. Ne kadar şikâyet etsek razıyız as- lında. Çünkü bir sürü insan çeşitle- rimizi ilk defa burada görüyor. Her şey bir yana, alamasa bile görüyor hiç olmazsa ve biz buna razıyız; vitrin olarak bile. Ama keşke nitelik açısından geliştirebilsek. Tamtm özefflği aksıyor SERHAT BAYSAN (KAVRAM YAYINLARI). Kitap fuannın baş- laması, sürmesi başlı başına değerlı bir olay. Yalnızca bir önemli aksak nokta var. Hep itiraz ediyoruz. Ki- tap fuannın tanıtım özelliği cıddi şekilde aksıyor. Burada kitaplann tanıtılması. ön- celikle kitapla kitapçının buluşması, bu arada tabii okurun da kitaplan tanıması ve on- dan sonra da kitapçıdan ki- taplan satın al- ması gerekir. Biz burada bi- raz tersini ya- pıyoruz, kitap- lan burada sa- tıyoruz. Bu anlamda da kitaplan tanıtmayı geri plana al- mış oluyoruz, çünkü satan kitaplan öncelikle bulunduruyoruz. Kısa sürede ne kadar kitap satar- sak o kadar iyi olur diye. Ama bu- nun ötesinde, böylesine geniş bir kültürel ortamın oluşması ve bunun giderek güçlenmesi, kökleşmesi inanıyorum ki Türkiye'nin geleceği açısından önemli bir açılımdır. EtUnMerRglyiarttrıyop FERRUH GENÇER (PAN YA- YINCILIK): Bu, Batı'da karşılaşı- lan anlamda bir kitap fuarı değil. Bu. başta çok eleştirilere konu ol- muşru biliyorsunuz. Bu, daha çok tüketime yönelik, okuyucuya hem indirimli kitap satı- şı yapılabilen hem de çok fazla sa- yıda kitabın rahatça sergilenebildiği bir ortam oimaktan ibaret, ama bır- kaç yıldır bazı etkinliklerle destek- leniyor. O da biraz daha ilgiyi arttı- km oldu. Fuar iyi bir şey, ama bu Hri artık devam edemez. ln- san kitap almasa O kadar kalabalık ki, biz burada ^okttr^anm^zla konuşma fırsatı da bulamadık. Kalabalık ve fıziki zor- luklar nedeniyle bu yıl fuar işlevini tam olarak yerine getiremedi. Fuar, okurun merakmı gnhkhyor MEHMET GÜRELt (NİSAN YAYINLARI). Bu sene fazla kitap basmadığımızdan bizim için kriter- ler pek belli değil. Yine sayı arttı, yine ilgi var. Ama karşımızda çok büyük bir kitap okuru var mı. emin değilim. Bir kere bizim yayınevinin yerini bulamı- yorlar, az araş- tırma yapıyor- lar. Ülİcede faz- la gezilecek hoş yer yok. Bir panayır an- layışıyla geli- yodar. Burası insanların se- vinç duydukla- n bir yer gibi. Bunlann sürmesi la- zım. Bu dolaşmalarda amaç kitap olmasa bile yavaş yavaş kitaba yak- laşma, kitabı kanştırma, kitapla bir buluşma bile olabilir. Bazılan kitap- la ilk defa burada buluşuyor, ama gerçek okuyucu burada her zaman aradığını buluyor, hatta fuan bekle- miyor bile. Gerçek okuyucu gider, kitapçısından kitabını alır, kovalar, indirimli alır. Meraklı kişi olmak la- zım. Tabii burası merakı gıdıklıyor. Fuarda çok kitap olduğu için, insan pek çok şeyi bilmediğini görüyor burada. Medyanm ügtsi etkü oldu FİLİZ NAYIR (VARLIK YA- YINLARI): Bu yılki fuar daha ön- ceki fuarlara göre canlı geçti diye- bilirim. Bunda medyanın ilgisi etkili oldu. Ba- zı dergiler özel ek verdiler, okurları yön- lendirdiler, rad- yolardan sık sık anonslar yapıldı. Gezen kişi sayısının artmasının nedenini buna bağlıyo- nım. Bu yıl gelen insanlar ne istedi- ğini bilerek geldi. Bir kısmı gelip Kitap okuru indirim düşüncesi. toplu kitap alımı ve yazarlarla tanısma fırsatı için fuara geliyor TUYHP, kftabevterM battaHyor RAHMİ AKTAŞ (Kıtabe\ı sahı- hi): Okurun son noktada kitapla buluştuğu yer kitabevleri olmalıdır. Bir anlamda TÜYAP'ta dûzenle- neff"bu etkinTiicter bet oluşturuyor. Bu çok büyük. haks4z4>ir rekahet biı jnlamda. Çünkü bızde satışlar duruyor. bu dönemde kesiliyor. Kültürel etkin- likJere aynlan bütçenin sınırlandı- ğı, zorlandığı bir dönem oluyor. Böylesi bir dönemde yük- sek indirim oranlarıyla burada kitap satıtınca ha- liyle kitap sa- tışlan son noktada asıl sunulduğu or- tamlarda dü- şüyor. Bu, tstanbul için belki o ka- dar bariz değil. Çünkü tstanbul'da- ki güçlü kitabevleri zaten sürekli indirimli kitap satışı yapıyorlar. Ama bizim gibi, Anadolu'da bu işi götürmeye çalışan, gerçek anlam- da bir kitabevi atmosferi yaratma- ya, sürdürmeye çalışan yerler için ciddi bir sorun. Kitabevlerine git- me alışkanlığı zaten unutuldu 12 Eylül'den sonra. TÜYAP bir an- lamda bizi baltalamış oluyor. Ama her şeye rağmen ben de fuar süre- since burada bulundum, birçok şey öğrendim. Daha geniş sunum, satış değil de sunum, hatta kültürel et- kinliklere daha çok zaman aynl- ması gerekiyor. Burada ise bu ikin- ci planda, hatta çok daha geri plan- da kalıyor. Sadece satış yapılan ki- tap panayırı. Bu, sağlıklı değil bence. Dışanda kitaplan gerçekten takıp edenler bunun farkında. Burada birçok kitabı aynı anda görebılme şansını buluyorsunuz. Arayıp da bulaıııadığını/ kitnplon buluyorsu. nuz, bazı kitaplann fuar için yenı hniıml.in-yapilıyçiT Tahii çnV kala- balık, standlann arasının açılması gerekiyor. 13. TÜYAP tstanbul Kitap Fuan buyıl da geçen yıllarda olduğu gibi yoğun 00 gördü. bdirimaz Ö Z L E M ÖZÜGÜZEL (Öğrenci): Ge- nelde yeni ki- taplan daha fazla görebil- mek için geli- yorum. tndiri- min çok fazla olduğunu dü- şünmüyorum. 200 metre kuyruk bekledim MEHMET GARZAN (Kimya mühendisi): Fuara kitap zevkimi tatmin etmek için geliyorum. Bu- rada her türlü kitabı görebiliyoruz. en önemli özelliği bu. Fakat bu sı- kışıklık insanı bunaltıyor. Daha güzel ve daha geniş bir yerde yapı- lırsa daha güzel olur. İşlevini yeri- ne getirdiğini zannediyorum. Çün- kü ben 200 metre kuyruk bekleye- rek buraya girebildim, ama ha- mamda gibiyim. lşin zıt tarafi bu. Daha geniş bir ortamda, daha gü- zel imkânlarla yapılırsa daha fazla insana hitap edeceğine inanıyo- rum. Kttanlan daha ucuza alabnyorum ŞADIMAN AYKOT(Öğrenci): Kitaplan gönnek ve beğendikleri- mi almak için geldim. Kitaplar dı- şarıya oranla daha ucuz olduğu için dışanda da bulabileceğim ki- taplan daha ucuza alabiliyorum Baa yaymları toplu alatoihBk SELAMt ERDEM(Ma- li müşavir): Kitabevlerin- de arayıp bu- lamadığımız birtakım ya- yınları toplu olarak bulma olanağı bula- biliyoruz bu- rada. Bu tür bir avantajı var. Bir de. kitap fıyat- lannın yüksek olmasının özellikle okuyucular üzerinde yaptığı olum- suz etkiyi giderici bir fonksiyonu olduğunu düşünüyorum indirim- lerden dolayı. Ama onu bulamadık aslında. Yüzde 15-20 indirim çok belirleyici değil. Ama bütün yayın- lan bir arada bulma olanağı var. Süresi çok kısa HÜLYA KILIÇ(Anaokulu öğret- meni): Kitaplara bakmaya geldim. Bazı kitaplar alacağım, onlan bul- mak için geldim. İyi oldu gerçi, ama çok kısa süreli. Bir hafta çok az bence. Geçen hafta gelmek isti- yordum. işim vardı. O yüzden bu hafta geldim. Çok da kalabalık oluyor. Biraz zor girdim. Yaşadığım en güzel kuyruktu HASAN TANRIVERDİ (Işlet- meci): Kitabı çok seviyorum. Ayn- ca bugüne kadar yaşadığım en gü- zel kuyruk buydu. tçeri girmek için insanlar çok uzun süre yağmur altında beklediler. Bu müthiş zevk- li bir şey. Bütün sular kararıyor- ken, insanlar böyle karanlıklaşı- yorken ya da umutlar çökerken bu- rada çok güzel bir kuyrukta bekle- yip içeride kitaplarla tanışmak, on- lann dünyasına girmek bence bi- reysel ve toplumsal bir mutluluk verir. Pahalıiıktan Istedlğim kitabı SEMAKA- LAC1 (Öğren- ci): Fuara ki- taplara bak- mak, incele- mek için geli- yorum. Ben tıp fakültesi öğrencisiyim. Tabii tıp ki- taplanna daha çok ilgi gösteriyorum. Bu kitap pa- halılığmda her kitabı alamıyorum. Fuar işlevini yerine getiriyor gibi görünüyor aslında, ama bilmiyo- rum insanlar gerçekten yeterince kitap alabiliyorlar mı? Belki sade- ce seyrediyorlardır. Ben kendi açımdan gerçekten daha çok kitap almak isterdim, değişik kitaplar al- mak isterdim. Ama 5 Nisan Karar- lan'ndan sonra hiç kitap alamadım diyebilirim. Kıtaplarda indirîm gerçek değl CUNEYT TANRIVERDİ (Öğ- renci): Kitaplann indirimli olduğu söyleniyor, ama bu gerçek değil. Değişik kitaplan goreuByorunı T Ü L A Y TACER(Ban- kacı): tlk defa bu sene böyle görüyorum. Daha önceki seneler bu ka- dar kalabalık değildi. Deği- şik kitapları görmek için geliyorum. Bütün kitaplar bir ara- da. Indirimden de yararlanmak ıs- tiyorum. Fuarn süresi yetersiz HÜSEYİN SARIKAYA (Erkek berberi): Fuara kitap almak için, yeni çıkan kitaplan alıp okumak için geliyorum. TÜYAP'ın kısa sü- rede verdiği imkan bence yetersiz. Fuann daha uzun süreli olması ge- rekir. Sevdğbn yazarlar için geHyorun) NtLGÜN A V C I - LAR(Öğren- ci): Fuara, dı- şanda buldu- ğum kitapla- rın yanı sıra sevdiğim ya- zarlar için ge- liyorum. Bu- nun dışında tabii güzel bir ortam. Buradaki insanlan kendime daha yakın buluyorum. Kaiabahktan rahat seçemiyoruz EMEL YILDIZ (lktisatçı, Ba- ğımsız Hayvan Platformu Üyesi): Bu yıl fuar çok kalabalık. O yüz- den çok rahat seçemiyoruz. Diğer kitap fuarlanndan da çok farklı de- Bütün kitaplan bir arada bula- bilmek için fuara geldim. Kitap, benim için çok değerli bir şey. rıyor zannedi- yorum. Bunun dışında da çok fazla bir şey beklememek lazım. Mesela uluslararası bir açılışı yok bu fuann. yani bi- zim yazarlan- mızı başkalan- na dağıtmak gibi. Gerçi kültür ataşeleri filan gelip bakıyorlar ne olup ne bitiyor diye. Ama çok yoğun. mesela bir Frank- furt Kitap Fuan tarzında bir şey bu- rada yok. O anlamda bir dışa açılma filan yok. Ama bizim için şöyle bir avantajı var. Okuyuculanmızla karşılaşıyoruz, onlann eleştirilerini veya övgülerini göğüslüyoruz. Okuyuculanmız yeni projeler öneriyor. Biz daha çok iki daida yayın ya- pıyoruz; bir müzik, bir de bilim di- zimiz var. "Bunu niye yapmıyorsu- nuz? Şunu yapın" gibi bazı öneriler geliyor. Bunlar bizim işimize yanyor. Bir- çok arkadaşla konuşuyoruz. Her- keste de benzer şeyler var. Hem ti- cari olarak hem de yayın faaliyetini desteklemek açısından genel olarak memnun olduğumuz bir ortam. Artık TÜYHP'a girmek için 250 yayınevi birbirnıi gırtJakkyoT MLDIRAN BOZKURT (AL- TIN KtTAPLAR): Her şey çok güzel gelişiyor. Sanıyorum bundan 14-15 yıl evvel TÜYAP'çılar gel- diklerinde u Bir kitap fuan yapaca- gız, katılır mısınız?" dediler. Kont- ratlannı imzaladım, senetlerini ver- dim, gittiler. Aradan 15-20 gün geç- ti, gelip. kitap fuanna katılacak ya- yınevi bulamadıklannı söylediler. *Spor Sergi Sarayı'nda fuar yapıla- cak. Biz de bu kitap fuarmı çocuk fuanna çevireceğiz. Sende çocuk ya- yınlan da var. Katılır mısın?" dedi- İer. Ben de kabul ettim. Hatta onlar da güzel bir jest yaptılar, benim on- lara ödediğim senetlerin yansını ba- na iade ettiler. Biz Frankfurt Kitap Fuan'na girmiştik o fuann yapıldığı sene. Döndüm. bizim çocuklara sordum çocuk fuannın nasıl geçti- ğini. "4 yayıne- >i vardı. Diğer- leri çocuk göm- lekleri, ayakka- bılan satan top- lam 40 stand vardı" dediler. Aradan bu ka- dar yıl Şimdi YAP'a girmek için 250 yayınevi birbirini gırtlaklı- ^öTTKaTiTarryayınevteri deiyi kitap- larla geliyor. Ben 'Türkiye'de kitap okunmuyor' tezini hiç kabul etmi- yorum. Bundan 25 yıl evvel Sirke- ci'den Cağaloğlu'na çıkarken 5-6 yayınevi vardı, şimdi her binanın her katında bir yayınevi var. Okur var ki yayınevleri çoğalıyor. Bunun başka türlü izah tarzı yok bence. Kısacası her geçen gün kitap okuru çoğalıyor. Bu, ülkemiz adına güzel bir şey. özellikle genç kuşak çok güzel okuyarak geliyor. Geli- yorlar bakıyorlar; kim çevirrniş, ne zaman çıkmış. yazan hakkında bil- giler istiyorlar. Biz bazı kıtaplann arka kapakla- nna sadece yazann resmini koyuyo- ruz. Bize "Neden bunun yazarı hakkında bir şeyler yazmıyorsunuz" diye soruyorlar. Bilinçli okurlar ya- zan tanımak istiyorlar. Sırf kitap al- mak için fuara gelmiyorlar. O ba- kımdan fevkalade sevindirici bir şey. Özellikle bir şey daha benim burada dikkatimi çekiyor. Türk > • zarlanna karşı da büyük bir ilgi var. Bu, her sene biraz daha kendini bel- li ediyor. (Fotoğraflar: DEVRİM BARAN)