27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 EYLÜL1993 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER izlenimler KafalardaM sorular ORALÇALIŞLAR ANKARA - SHP, Kara- yalçın'la yeni bir döneme başlıyor. Şimdi kafalardaki soru bundan sonra neler ola- cağı. Murat Karayalçın. siya- si geçmişi ve deneyirrd fazla olmayan bir politikacı. Bu yûzden SHP'nin eskilerinin de onun ne yapacajh konu- sunda net yargılan yok. Ka- rayalçın'm örgüt tecrübesi- nin olmadığı bir gerçek. Gürkan'ı destekleyen millet- vekillerinden biri şöyle anlat- tı: "Karayalcın hayatında herhangi bir demeğin y önetim kunılunda bile bulunmamıştır. Toplantı nasıl yapılır, onu da fazla büdiğini sanmıyorum. SHFde onu destekleyen kurt- lar, işi kotanrlar ve onu yön- Jendiririer. Her şey eski usul gider." Gürkan'ın kurmaylan- ndan sol kanat milletvekili Ercan Karakaş ıse gelecek için projeler üretmeye calışı- yor ve şöyle diyor: "SHP'de ciddi ve örgütlü bir sol kanada ihtiyaç bulun- duğu, kurultayda bir kez daha anlaşıldı. Şimdiye ka- dar şekilsiz bir sol eğlimden söz edilebilirdi. Ama bu böy- le gitmez. Kurultaydaki dı- namizmi, örgütlü sol bir di- namizme dönüştürmek ge- rek. SHP'nin geleceğinde sol ağırlığın varlığı ve etkisi an- c^k örgütlenmeyle mümkün olabilir. Avrupa sosyal de- mokrat partilerinde sol ka- natlar örgütlüdür. Parti ta- banının eğilimi. yukanya bü- yük ölçüde yansır. Bizde böy- le olmuyor, tabandaki sol eğilim parti yönetimine he- men hemen hiç yansımıyor. Aslmda hiçbir eğilim yansımıyor. Önümüzdeki dönem böyle bir çaba içine gireceğiz. Dinamik ve sürek- liliği olan bir kanat yarata- cağız." Karayalçın'ı destekleyen- ler de bir bütün değil. Zaten Karayalçın çevresinde olu- şan ittifak, siyasi bir ortaklı- arayalçm'a destek veren bir öğretim üyesi, Karayalçm'ın kurultaydaki sol havayı dikkate alması gerektiğini söylüyor. Belli ki böyle bir vurguya ihtiyaç hissediyor. ğa da işaret etmiyor. Kara- yalçın'a destek veren bir öğ- retim üyesi, Karayalçın"ın kurultadaki sol havayı dik- kate alması gerektiğini söylü- yor. Karayalçm'ın kazanma- smın ardından bazı Gürkana delegelerin tepkiyle kurultayı terk ettikleri söyleniyor. Bu anlık tepkilerin görüldüğü kadanyla çok derin olmadığı ve kısa vadede bölünmeye dönüşmeyeceği anlaşılıyor. Karayalçın'la birlikte üç büyük partide "imaj" değiş- miş oldu. Karayalçın'ın seci- mi kazanmasıyla Çiller-Yıl- maz tablosu bir bütünlük ka- zandı. 12 Eylül ve dünyada sosyalizmin çöküşünün oluş- turduğu ortam. yeni insan ve yeni lider tipini zorluyor. Türkiye, büyük zorluklarla yüz yüze. Sosyal demokrat- lar geçen dönemde bu zor- luklann altında ezildiler, atak ve mücadeleci bir per- formans gösteremediler. Ka- rayalçın'ı parti içi çekişmeler- den çok. ülkenin büyük so- runlan zorlayacak. Orneğjn. Kürt sorununda eski renksiz ve pasif tutumu sürecek mi? Dış poütikada ve özelleştir- me gibi alanlarda sağcı da- yatmalara boyun eğilecek mi? Kurultayda insan hak- lan, yargısız infazlar ve iş- kenceden çokca söz edıldi. Bu sözler politik bir tutum haline dönüşecek mi? Kurul- tayda söylenenler orada mı kalacak? Herkesin kafasıru bu soru- lar meşgul ediyor. SHP sola kayacak mı, yoksa merkeze çekilme eğilimi sürecek mi? Kurultay salonunda de- ğerlendirmeler çeşitü. Bekle- yip göreceğiz. SHP liderliğinin kaybedilmesinden sonra Karakaş'ın da PM listesinegirememesi hayal kınklığı yarattı GürkaııcılarVlaKarakaşşoku •Günlersüren hazırlık ve yanş sonunda burulduk.. Bu da yetmiyormuş gibi Gürkancılar'ın ağır toplanndan Ercan Karakaş Parti Meclisi listesine giremiyor. Bu durum, genel başkanlık yanşından sonra Gürkanalar'ın moralini yice bozmuş bulunuy or. YURDAGÜL ERKOCA ANKARA - Günlersüren ku- rultay haarlıklannın yorgunlu- ğu ardından genel başkanlık seçiminin beklenmeyen yenilgi- si ve nihayet Parti Meclisi liste- sine sol kanatta neredeyse olmazsa olmaz isimler arasında kabul edilen Ercan Karakaş'ın girememesi, Aydın Gü\en Gûr- kan'ı destekleyenlenn moralini iyıce bozdu. Önceki gece açıkla- nan sonuçlar bomba etkisi ya- pıyordu. Gürkan"ı destekleyen delegelerin sayısı yapılan he- saplara göre 52O"yi aşıyordu. Dahası. Gürkan'ın konuşması "bekledikleri etkiyi yapmış, sa- lon soldan \ana" olduğunu al- kışlanyla kanıtlamıştı. Konuş- manın ardından, günlerdir süren gerginük yennı. "biz bu seçimi kazandık" rahatlığına bı- rakıyordu. Ancak sayımın ta- mamlandığı sandıklann sonuç- lan gelmeye başladığında hesabın tutmadığı da anlaşılı- yordu. Oysa hesabı, çok "kıs- kanç" yapmışlardı. "Bizden beş delege" diyen yerleri listeye üç diye yaznuşlar, defalarca topla- mışlar. bununla da yetinmeyip ikna çalışmalarını sandık başı- na dek sürdürmüşlerdı. Söz verenJer bile... Günler süren yorgunluk ve uy- kusuzluğa moral bozukluğu da eklenince ilk tepkı "satıldık" olu- yordu. Söz verenler oy vermemiş, hatta "bu uğurda militanca çalı- şanlar bile oylaruıı Karayalçın'a Gürkancüarda kurultay sonrası egemenduygu ihaneteuğramışIık(Fotograf: RI7 \ FZER) atmışlardı..." O kızgınlıkla bir kısım delege yalnız kurultay salonunu terk eı- mekle yetinmeyip Ankara'dan aynlmayı terdh ediyordu.. Tepkilerini denetfemeyi bece- ren çoğunluk ise salondan doğru- ca Gürkan'ın karargâhı Starton Oteli'nde alıyordu soluğu. Mil- letvekilleri. bakanlar. Gürkan'ın kurmaylan hep oradaydı Kala- balığa hâkim olan duygu 'İhane- te uğramışlık"tı. "Karayalçın'uı ka/anmasım" değıl, "Sizden >a- nayım, olursa Hoca'vla olur. artık sol kazanacak" diyenlerin "sözle- rinde durmaması"nı hazmedemi- yorlardı bir türlü. Kurultay salonundan e\ ine ge- çen Gürkan, Ercan Karakaş'la birlikte Starton Oteli'ne geldiğin- de alkışlarla karşılanıvordu. Kampanya ıçin calışan herkesle tek tek tokalaşan Gürkan'ın \ap- tığı kısa "teşekkûr" konuşması az da olsa moral veriyordu taraftar- lara. İlk soru. eski İstanbul İl Başka- nı Bozkurt Nuhoğlundan geliyor- du: - Hocam. tamam mı devam mı? Soruyu vanıtlarken. önce bir hizip harekeli olmadıklannı be- lıniyordu Gürkan. Bugüne ka- dar inandıklan şeyleri söylcdıkle- rinı. bugünden sonra da sövleme- yı surdureceklerini anlatışordu uzun uzun. Bu konuşmavla mo- raller daha dd düzelıyor. konuş- ma. "daha derli toplu \v örgütlü bir biçimde sol değerlerin parti içinde hâkim olınası için çaba har- canmalı" bıçıminde yorumlanı- vordu. Üç eğilim Daha sonra ıl başkanlan} la bir loplantı yapılı>ordu Saat ()l .00"- de yeni Genel Başkan'ın PM lı.v tesıni oluşturmak için vapacağı toplantıya katılacak olan ıl ba>- kanlan talepedıvordu toplantı\ı Ardından da mılletvckillen \e bakanlarla bir araya gelincrek durum değerlendınlı.vordu. Sa- bah saai 06.00'ya kadar süren toplantılarda "Bundan sonra ne yapılacak? PM'nin oiuşması için nasıl bir tutum alınacak?''' sorusu- nun yanıtı aranıyordu. Parti programına ve tüzüğüne aykın davranılmadığı takdırde Genel Başkan ve yeni parti yöne- tımı sonuna kadar destekleme ve yardımcı olma karan alınıvordu. PM'nın oluşumu konusunda ise üç eğilim çıkıyorduonava. Bi- rincı eğilim "Bırakalım, PVI'yi kendileri olustursunlar. Biz hiç bu- laşma>alım. Hem rahat çalışırlar hem de kararlannın ve uvgulama- larının sivasi sonuclannı kendi başlarına üstlenirler." cfiAçıkça- sı pek itibar görmü\ordu bu \ akla- şım. Bir başka eğilim ise "Biz liste çıkanna>alım, onların listesi için bir anahtar liste hazırlayalınT'dı Tartışmalar sonunda Gür- kan'ın da desteklediğı "ortak liste hazırlama" goriışünde mutaba- kata vanhyordu. Bueğılımısavu- nanlara göre alınan 403 oy azım- sanacak gibi değildi. Aynca kurultay salonu ve delege, Gür- kan'ın görüşlerinden yana oldu- ğunu göstermışti. 403 oyun, 50 kışilik PM'deki karşılığı 20 kişiy- di. Büyük bırolasılıklabu 20 isim arasında Karavalçın'ın listesine afmayı düşündüğü kişiler vardı. Bu durumda üzerinde anlaşılma- sı gereken isimlenn sa>isı da aza- lır, anlaşmaya varmak kolay olurdu. Hem, Karayalçın'ı des- tekkyenlerin isteğiyle kabul edi- 'en Genel Başkan ve PM'nin ayn günlerde seçilmesi formüJünün gerekçesi her eğilimin PM'de temsil edilmesinin sağlanması ol- duğuna göre sorun çıkmaması gerekiyordu. Ama bu konuda da evdeki he- sabı çarşıya uyduramıyorlar. Gürkan ve Karakaş'ın Karayai- çın'la görüşmelerinin ardından yetki ıl başkanlanna devredili- yordu. Saatler 19.00'u gösterdi- ğınde Divan Başkanı bireysel başvurularla birlikte il başkanla- nnın oluşturduklan uzlaşma lis- tesıni okuyor. ancak Gürkan taraftarlannın PM'ye girmesinı istediklen birkaç ismin yanı sıra. yıllardır sol kanatta mücadele ve- ren ve kurultay yanşında Gür- kan'la birlikte mücadeleyi üstle- nen Ercan Karakaş'ın adı okunmuyordu. Liste tartışmalan "Anahtar liste mi çıkaralım, çe- kilelinı mi" tartışması yeniden başlıyordu. Her kafadan bir ses çıkıyor. Karakaş "Bu karan »ere- cek olan ben değilim, listede yer alan arkadaşlara ben aday olama- dım. siz de çekilin diyemem" de- yıp kenara çeki^ince karar ver- mek daha da zorlaşıyordu. Gürkan yanlısı il başkanlannın toplantıda "Karakaş'ın yer alma- sı için gerektiği gibi irasiyatif kul- lanmadığı". Kara>alçın"ın. "Ka- rakaş için sorun çikarmavm, onu daha etkili yerlere getirmeyi düşu- nüyorum" şeklinde mesaj yolladı- ğı dedikodulan kulaktan kulağa vayılırken, partinin sol kanadın- da yer aldıklanm belirten Gür- kan yanlısı delegelerdeki kızgın- lık ve huzursuzluk yerinı bıkkınlı- ğa bırakıyordu. KEMAL GÖKHAN / SHP KURULTAYI'NIN ARDINDAN İZLENİMLER Iktidara geldin mi gitmeyeceksin!.. HAKKrERDEM ANKARA - "tktidara geldin mi, bırakıp gitmeveceksin. İktidar. iddiası olan insanlann işidir. Bir hizmet yapma iddian \arsa, ikridarını sürdüreceksin." SHP'nin yeni genel başkanı Murat KarayaJçm ın görüşleri bunlar. Ancak, Karayalçın SHPiçinde iküdan yakalarken ve siyasal iktıdara ortak olma şansını yakalarken, bir başka iktidan bırakmak durumunda kalıyor. Hem de büyük iddialan bulunan, iddialı projeler başlattığı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndaki iktidan. Genel başkanlık kampanyasını başlaürken, seçilmesi durumunda belediye başkanlığını bırakmayacağını agklayan Karayalgn, bu düşüncesini değiştiriyor. Başbakan yardımalığı ve belediye başkanlığının birlikte >airütülmesinin idare hukuku açısından sakınca yaratacağı olgusu. bu değişikiikteetken oluyor. Belediye başkanhğı koltuğuna, belediye meclis üyeJerinden biri oturacak. Tabii ki bu nedenle, içten içe de olsa SHPgenel başkanlığı yanşma yakin bir mücadele yaşanacak. SHP kurultavında dün de Karayalçın'ın başkanlığındaki parti yönetiminin oluşumu için yoğun bir kulisyürütüldü. Karayalçın'ın, Gürkancılar'Ia ortak liste oluşturma çabası iki tarafı da memnunetmedi. Dün akşam saatlerine kadar sürdürelen birdizi görüşme sırasında Gürkancılar, Parti Meclisi'nin yüzde 40-60 dengesi ile oluşturulması için ısrarcı oldular. 50 kişilik parti meclisinde 16-34 dengesi ile bu önemli ölçüde sağlandı. Sonuç iki tarafiçindede hoşnutlukla karşılanmadı. İş sonunda ayn ayn hazırlanan anahtar listelere kaldı. Daha ilk günden parti içi denge hesaplannı denk getirme uğraşına düşen SHP'nin yeni genel başkanı. belediye>i geride bırakıp, bugünden itibaren siyasal iktidardaki yerini pekiştirme uğraşına giriyor. Bakalım, "Geçmişteki sosyal demokrat iktidarlar gibi, sonraki ikn'darlara aitın dö>iz rezervi bırakmavacağu. Dövtd de altını da biz harcayacağız. Halkımıziçin yatırım yapacağız" sözlerini yaşama geçirecek mi? "Ele geçen iktidan bırakmayıp, iddialarını v aşama geçirmeyi" ne kadar sürdürecek? POLITIKA GONLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Befkl... 11 eylülü 12 eylüle bağlayan gece. Saatler 00.30'u gösteriyor... Ankara Atatürk Spor Salonu'nu dolduran topluluk SHP'nin yeni lideri Murat Karayalçın ın kürsüye çıkma- sını bekliyor. Hikmet Çetin'in sesi duyuluyor tam bu sırada: "Sayın Inönü, Sayın Karayalçın, Sayın Gürkan, Sayın Çakmur, Sayın Yarmanlütfenkürsüye..." Erdal inönü ile aynı anda basın kapısından salona giri- yoruz. Alev Coşkun, bana dönüp şöyle diyor: "SHP'de yeni bir dönem başlıyor..." Inörtü'nün yanında Sevfnç Hanım var. Gözlerinde ise bir mutluluk belirtisi. Az sonra Murat Karayalçın salona giriyor. Çevreme bakıyorum. Çok sayıda tanıdık yüz. '68 kuşa- ğının önde gelen öğrenci liderleri. Kimi 1941, kimi 1942, kimi 1943, kimi 1945,1946doğumlu. Saçlara düşen aklar ve fazla kilolar dışında bir değişikliğe uğramamışlar. Murat Karayalçın konuşmaya başlıyor. Karayalçın bir hayli heyecanlı. Kesik kesik konuşuyor. Sevgıyi, dostlu- ğu, kardeşliği vurguluyor. Diyor ki: "Laik cumhuriyeti yaşatacağız..." Salon bir anda dalgalanıyor. Diyor ki: "Kökümuz Kuvayi Milliye'den geliyor..." Salon ayağa kalkıyor... Bu iki öğe, SHP'Iİ delegeleri coşturuyor... Oysa dört aday bu iki öğenin altını seçim çalışmaları öncesi hiç çizmediler. Değişim rüzgarlarına kendilerini kaptırdılar. Sanki Kemalist devrimden söz etmek onlar için "seçilmeme tehlikesiydi", sanırız korktular. Günümüzde Kemalist devrimi yadsımak modaydı. Yazılı ve görsel basına (yani medya) sızan, dalbudak saran '68 kuşağının dönek solculanndan etkilendiler. Demokrasi ve insan haklarını salt "Kürt sorunuyla"öz- deşleştirme gibi bir havaya girdiler. Oysa SHP'nin tabanı Kemalizmi yadsımayan ve sol- dan ödün vermeyen bir kimlik içindeydi Elbet Murat Ka- rayalçın'ın danışman ekibinde bulunan bir "ikinci Cum- huriyet" maskarası olan Osmanlı sosyalisti kurultay de- legelerinin bu havasına çok bozulmuştu. Bir bakıma SHP'yi ANAP çizgisine çekmek gibi bir eğilimin ters te- peceğini de görmüştü. Murat Karayalçın'ın SHP'de işi zor... Neden zor? Kazım Kolcuoğlu, İsmet Paşa'yla ilgili bir anısını an- lattı. önce anıyı yazalım. sonra da "neden zor" sorusu- nayanıt arayalım. 29 Ekim 1968 yılında Samsun'da Atatürk Anıtı önünde başlayıp 10 Kasım'da Ankara'da Anıtkabir'de bitecek olan "Tam Bağımsızlık için Mustafa Kemal Yürüyüşü"- nü anımsayanlar elbet vardır... Deniz Gezmiş elindeki Türk bayrağıyla yürüyüşün ba- şındaydı. Bu izinli bir yürüyüştü. O yürüyüşte kimler vardı? Deniz Gezmiş, Doğu Perinçek, Cengiz Çandar, Oral Çahşlar, Bozkurt Nuhoğlu, Kazım Kolcuoğlu, Atilla Sarp şu anda ilk aklıma gelenler... Gazeteler hergün manşetten veriyordu bu yürüyüşü... Çünkü yürüyüşte bir ajan provokatör bulunuyordu ve adı Muzaffer Köklü idi. Çünkü Muzarfer -sonradan anlaşıldı kı- hergün sürekli kışkırtıcı haberleri polise ulaştırıpyü- rüyüş aleyhinde hava oluşturuyordu Yürüyüş sırasında Deniz Gezmiş'in elindeki bayrağın "a/em/"kayboldu. Ertesi gün gazetelerin manşetlerinde kışkırtıcı bir başlık çıktı: "Bayrağın alemini yok ettiler.." Neyse.. Topluluk Mamak'a geldi 10 Kasım sabahı. Binlerce in- san Ânıtkabir'e gitmek istiyordu. ismet Paşa, yürüyüş komitesinden GHP'Iİ olan Türki- ye Milli Gençlik Teşkilaîı Genel Başkanı Kazım Kolcu- oğlu'nu Pembe Köşk'e çağırdı. Dedi ki: "Siz yürüyüşü yaptınız ve millete gereken mesajı ver- diniz. Anıtkabir'e gitmeyin. Eğergiderseniz, orada olay- lar çıkabilir ve insanlar ölebilir." Kazım Kolcuoğlu şaşırdı... İsmet Paşa devam etti: "Bir insanın hayatı bir milletin hayatı içinde nokta sa- yılır. Acele etmeye gerek yok. Ben 50 yıldır politikanm içindeyim ama. her düşündüğümü yapamadım. Ama her yapılan güzel şeydir. Siz gençler olarak her şeyi ha- yatınızda bitiremezsiniz..." Niçin anlattım bu olayı? Sol hareket Türkiye'de tıkandı. Sosyal demokratlar karşılarında doğru dürüst bir sosyalist parti bulunmadı- ğı için her yaptıklarının doğru olduğunu sandılar. Oysa insanoğlu her düşünceyi doğru saysa bile, geriye dön- düğünde pek çok yanlısı olduğunu anlar. Onun için Murat Karayalçın'ın işi çok zor. Bir yandan kimi çevreler SHP'yi merkez sağa, kimi çevreler solcu- luk adı altında bir başka yörüngeye çekmeye çalışacak- lar. Onlar yaşamlarında her düşündüklerini uygulaaık- larını sanacaklar. Kim ne derse desin SHP kurultayından kazançlı çıkan emekçi yığınlardır. Onlar için bir yeni umut ışığı belir- miştir. Eğer Murat Karayalçın veyeni seçilecek parti meclisi "değişim rüzgarlannın" etkisinde kalmaz. SHP'yi çağ- daş bir sosyal demokrat parti havasına sokarsa kitleler- deki umutsuzluk belki umuda dönüşebilir. Belki! Şimdilerde Kemalist devrimin ve laik cumhuriyetin bayrağını ÇHP taşıyor, içindeki "ayrık otlarına" karşın inatla. Toplum bunu görüyor. SHP ise bunun farkında değil. ismet Paşa'nın dediği gibi her şeyi bir anda yapamaz- sınız. Ama yaptığınız doğrulara nokta koyup, gelecek kuşaklara güvenebilirsiniz. Korkmayın Kemalist devrimi ve laik cumhuriyeti sa- vunmaktan. Bırakın "yükselen değerleri", bırakın o "mega medya " kandırmacalarını... Yıllar önce savundu- ğunuz değerlerdir sizleri ayağa kaldıracak olan... NOTLAR MUSTAFA BALBAY ANKARA - Kazanmak güzel şey... Karayalçın. sonuçlann açddanmasinın ardından kürsüde delegelere teşekkûr ederken zaferinin tadını çücardı. Arük tüm sosyal de- mokratlann genel başkanıydı. Atatürk'ten başlayıp Baykal'a kadar sosyal demokrat ha- reketin içinde buJunan herkesin adını andı. "Ecevft" dedi. "Necdet Calp" dedi. "Entol İnönü" dedi... Herkesi, tüm kesimleri kucaklamaya hazı- rlandığmı duyurdu. "Kurultay öocesinde hakkımda söylenen her şeyi unuttum. Gürkan'a oy veren detege- ler, Çakmur'a oy veren ddegeler, gefin birükte olalm" dedi. Gürkan da "ayriaİMtt", "baa bakanlan dü- şürefinT gibi kaü çıkışlara prim vermedi. "Bu catı altnda mücadeieye doam" dedi. Şimdi sıra, kurultayda esen rüzgan sürdür- Şimdisırademokrasiprojesinde...mekte, tüm tabana yaymakta. Karayalçın, söylediği gibi partinin tüm ke- simlerini kucaklayabilecek mi? Küskünleri kadrosuna ahnak için pusuda bekleyen CHP'nin önünü kesebilecek mi? Delege eğilimi hükümetteki değişikliğe yansıyacak mı? Bu sorulann yanıtını kısa sürede alacağız. Ama Karayalçın'ın partiyi tümüyle kucak- layıp kucaklayamayacağını görmek için bir zaman gerekecek. Karayalçın'ın kuracağı kadro bunda etkili olacak. SHP'nin >eni lide- ri, teşekkür konuşmasında rakiplerine oy ve- renleri de kendi safina davet etti. Bunun tersi, Karayalçın'ın şemsiyesi aluna girmek isteme- yenlerin partiden dışlanması olmamah. Karayalçın, delege tabanının yüzde 40'ının Gürkan'ı istediğinı hiçbir zaman unutmamalı. Daha önceki kurultaylarda bir dilek olarak gündeme gelen. ancak kabul görmeyen, "Par- ti med&nui dekgeıüı genei eğüinune göre oluşmas" ilkesi bu kez de yaşama geçrnedi. Geçseydi 403 oy alan Gürkan'ın ekibinin de parti meclisinde yüzde 40 oranında lemsü edil- mesi gerekinii. Bu bir ölçüde hoşgörülcbilır. Ama Karayalçın'ın kafasındaki "parti örgû- tünün yeniden yapdanması'' sürednde karşıt görüşlere "hizip eğflimi" değil. "renk" olarak bakılmazsa yine kısır çekişmelerin içine girile- ceği unutulmamalı. Şimdi yepyeni bir fırsat var. Karayalçın'ın "karizmatik kişiliğinden gelen dokunU- mazuğı" yok. Poliüka uretemezseeleştirilecek. Partide umutlar tek kişınin yapabilecekleriyle sırurlı kalmayacak. SHP kadrolannın bunu iyi değerlendimıesi gereki. Karayalçın'ın en çok sevdiği kelime "pro- je," Ona göre bu, çok sihirli bir sözcük. Ana- kent Belediye Başkanlığı sürecınde, Dikmen Vadisi'nden, Haa Bektaş alanına kadar bir- çok projeyi yaşama geçirdi. Ama parti genel başkanlığıyla belediye başkanlığı çok farklı. Zaten Karayalçın da böyte düşünüyor ohnalı ki başkanlık koltuğuna oturduktan sonra SHP rozetini cıkardb Partililerin Karayalçın'a en çok yönelttikle- ri eleştiri buydu. Temel atma törenlerinde, açılışlarda ne bir parti bayrağı kullandı ne SHP'yi ön plana çıkaracak düzenlemeler yapürdı. Şimdi durum farldı. .Artık partinin genel başkanı. Herhalde "SHPyi siyaset sok- manT diyecek hali yok. Karayalçın"ın şimdi yepyeni bir proje hazırlaması gerekiyor: [3emokrasi projesi... Bu sadece SHP için değil, Türkiye için de önemli. Karayalçın'tn propaganda çalışmalannda çok kullandığı iki slogan vardı: "Toplumsal Döm^ün'', " Büyük Sofla- ma". Karayalçın. projesinin hedefine sanınz bu iki sözcüğü oturtacak. Proje iyi çızilıp uygu- lanırsa sanınzkongrede esen riizgar da dinme- yecektir... Kongrenin ardından herkes, "Karayaiçn'- m işi 2or" diyor. Sosyal demokrat kamuoyu kenara çekilip " Acaba Karayalçın ne ya- pacak?" diye seyre başlarsa elbette çok zor. Ama destek olursa üzerindeki öKi toprağını atarsa zorluk, niçin neşeü birzafer vürüvüşüne dönüşmesin?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle