Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 EYLÜL1993 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
izlenimler
KafalardaM
sorular
ORALÇALIŞLAR
ANKARA - SHP, Kara-
yalçın'la yeni bir döneme
başlıyor. Şimdi kafalardaki
soru bundan sonra neler ola-
cağı. Murat Karayalçın. siya-
si geçmişi ve deneyirrd fazla
olmayan bir politikacı. Bu
yûzden SHP'nin eskilerinin
de onun ne yapacajh konu-
sunda net yargılan yok. Ka-
rayalçın'm örgüt tecrübesi-
nin olmadığı bir gerçek.
Gürkan'ı destekleyen millet-
vekillerinden biri şöyle anlat-
tı: "Karayalcın hayatında
herhangi bir demeğin y önetim
kunılunda bile bulunmamıştır.
Toplantı nasıl yapılır, onu da
fazla büdiğini sanmıyorum.
SHFde onu destekleyen kurt-
lar, işi kotanrlar ve onu yön-
Jendiririer. Her şey eski usul
gider."
Gürkan'ın kurmaylan-
ndan sol kanat milletvekili
Ercan Karakaş ıse gelecek
için projeler üretmeye calışı-
yor ve şöyle diyor:
"SHP'de ciddi ve örgütlü
bir sol kanada ihtiyaç bulun-
duğu, kurultayda bir kez
daha anlaşıldı. Şimdiye ka-
dar şekilsiz bir sol eğlimden
söz edilebilirdi. Ama bu böy-
le gitmez. Kurultaydaki dı-
namizmi, örgütlü sol bir di-
namizme dönüştürmek ge-
rek. SHP'nin geleceğinde sol
ağırlığın varlığı ve etkisi an-
c^k örgütlenmeyle mümkün
olabilir. Avrupa sosyal de-
mokrat partilerinde sol ka-
natlar örgütlüdür. Parti ta-
banının eğilimi. yukanya bü-
yük ölçüde yansır. Bizde böy-
le olmuyor, tabandaki sol
eğilim parti yönetimine he-
men hemen hiç yansımıyor.
Aslmda hiçbir eğilim
yansımıyor. Önümüzdeki
dönem böyle bir çaba içine
gireceğiz. Dinamik ve sürek-
liliği olan bir kanat yarata-
cağız."
Karayalçın'ı destekleyen-
ler de bir bütün değil. Zaten
Karayalçın çevresinde olu-
şan ittifak, siyasi bir ortaklı-
arayalçm'a destek
veren bir öğretim üyesi,
Karayalçm'ın kurultaydaki
sol havayı dikkate alması
gerektiğini söylüyor. Belli
ki böyle bir vurguya ihtiyaç
hissediyor.
ğa da işaret etmiyor. Kara-
yalçın'a destek veren bir öğ-
retim üyesi, Karayalçın"ın
kurultadaki sol havayı dik-
kate alması gerektiğini söylü-
yor. Karayalçm'ın kazanma-
smın ardından bazı Gürkana
delegelerin tepkiyle kurultayı
terk ettikleri söyleniyor. Bu
anlık tepkilerin görüldüğü
kadanyla çok derin olmadığı
ve kısa vadede bölünmeye
dönüşmeyeceği anlaşılıyor.
Karayalçın'la birlikte üç
büyük partide "imaj" değiş-
miş oldu. Karayalçın'ın seci-
mi kazanmasıyla Çiller-Yıl-
maz tablosu bir bütünlük ka-
zandı. 12 Eylül ve dünyada
sosyalizmin çöküşünün oluş-
turduğu ortam. yeni insan ve
yeni lider tipini zorluyor.
Türkiye, büyük zorluklarla
yüz yüze. Sosyal demokrat-
lar geçen dönemde bu zor-
luklann altında ezildiler,
atak ve mücadeleci bir per-
formans gösteremediler. Ka-
rayalçın'ı parti içi çekişmeler-
den çok. ülkenin büyük so-
runlan zorlayacak. Orneğjn.
Kürt sorununda eski renksiz
ve pasif tutumu sürecek mi?
Dış poütikada ve özelleştir-
me gibi alanlarda sağcı da-
yatmalara boyun eğilecek
mi? Kurultayda insan hak-
lan, yargısız infazlar ve iş-
kenceden çokca söz edıldi.
Bu sözler politik bir tutum
haline dönüşecek mi? Kurul-
tayda söylenenler orada mı
kalacak?
Herkesin kafasıru bu soru-
lar meşgul ediyor. SHP sola
kayacak mı, yoksa merkeze
çekilme eğilimi sürecek mi?
Kurultay salonunda de-
ğerlendirmeler çeşitü. Bekle-
yip göreceğiz.
SHP liderliğinin kaybedilmesinden sonra Karakaş'ın da PM listesinegirememesi hayal kınklığı yarattı
GürkaııcılarVlaKarakaşşoku
•Günlersüren
hazırlık ve yanş
sonunda burulduk..
Bu da yetmiyormuş gibi
Gürkancılar'ın ağır
toplanndan Ercan
Karakaş Parti Meclisi
listesine giremiyor. Bu
durum, genel başkanlık
yanşından sonra
Gürkanalar'ın
moralini yice
bozmuş bulunuy or.
YURDAGÜL ERKOCA
ANKARA - Günlersüren ku-
rultay haarlıklannın yorgunlu-
ğu ardından genel başkanlık
seçiminin beklenmeyen yenilgi-
si ve nihayet Parti Meclisi liste-
sine sol kanatta neredeyse
olmazsa olmaz isimler arasında
kabul edilen Ercan Karakaş'ın
girememesi, Aydın Gü\en Gûr-
kan'ı destekleyenlenn moralini
iyıce bozdu. Önceki gece açıkla-
nan sonuçlar bomba etkisi ya-
pıyordu. Gürkan"ı destekleyen
delegelerin sayısı yapılan he-
saplara göre 52O"yi aşıyordu.
Dahası. Gürkan'ın konuşması
"bekledikleri etkiyi yapmış, sa-
lon soldan \ana" olduğunu al-
kışlanyla kanıtlamıştı. Konuş-
manın ardından, günlerdir
süren gerginük yennı. "biz bu
seçimi kazandık" rahatlığına bı-
rakıyordu. Ancak sayımın ta-
mamlandığı sandıklann sonuç-
lan gelmeye başladığında
hesabın tutmadığı da anlaşılı-
yordu. Oysa hesabı, çok "kıs-
kanç" yapmışlardı. "Bizden beş
delege" diyen yerleri listeye üç
diye yaznuşlar, defalarca topla-
mışlar. bununla da yetinmeyip
ikna çalışmalarını sandık başı-
na dek sürdürmüşlerdı.
Söz verenJer bile...
Günler süren yorgunluk ve uy-
kusuzluğa moral bozukluğu da
eklenince ilk tepkı "satıldık" olu-
yordu. Söz verenler oy vermemiş,
hatta "bu uğurda militanca çalı-
şanlar bile oylaruıı Karayalçın'a
Gürkancüarda kurultay sonrası egemenduygu ihaneteuğramışIık(Fotograf: RI7 \ FZER)
atmışlardı..."
O kızgınlıkla bir kısım delege
yalnız kurultay salonunu terk eı-
mekle yetinmeyip Ankara'dan
aynlmayı terdh ediyordu..
Tepkilerini denetfemeyi bece-
ren çoğunluk ise salondan doğru-
ca Gürkan'ın karargâhı Starton
Oteli'nde alıyordu soluğu. Mil-
letvekilleri. bakanlar. Gürkan'ın
kurmaylan hep oradaydı Kala-
balığa hâkim olan duygu 'İhane-
te uğramışlık"tı. "Karayalçın'uı
ka/anmasım" değıl, "Sizden >a-
nayım, olursa Hoca'vla olur. artık
sol kazanacak" diyenlerin "sözle-
rinde durmaması"nı hazmedemi-
yorlardı bir türlü.
Kurultay salonundan e\ ine ge-
çen Gürkan, Ercan Karakaş'la
birlikte Starton Oteli'ne geldiğin-
de alkışlarla karşılanıvordu.
Kampanya ıçin calışan herkesle
tek tek tokalaşan Gürkan'ın \ap-
tığı kısa "teşekkûr" konuşması az
da olsa moral veriyordu taraftar-
lara.
İlk soru. eski İstanbul İl Başka-
nı Bozkurt Nuhoğlundan geliyor-
du:
- Hocam. tamam mı devam
mı?
Soruyu vanıtlarken. önce bir
hizip harekeli olmadıklannı be-
lıniyordu Gürkan. Bugüne ka-
dar inandıklan şeyleri söylcdıkle-
rinı. bugünden sonra da sövleme-
yı surdureceklerini anlatışordu
uzun uzun. Bu konuşmavla mo-
raller daha dd düzelıyor. konuş-
ma. "daha derli toplu \v örgütlü
bir biçimde sol değerlerin parti
içinde hâkim olınası için çaba har-
canmalı" bıçıminde yorumlanı-
vordu.
Üç eğilim
Daha sonra ıl başkanlan} la bir
loplantı yapılı>ordu Saat ()l .00"-
de yeni Genel Başkan'ın PM lı.v
tesıni oluşturmak için vapacağı
toplantıya katılacak olan ıl ba>-
kanlan talepedıvordu toplantı\ı
Ardından da mılletvckillen \e
bakanlarla bir araya gelincrek
durum değerlendınlı.vordu. Sa-
bah saai 06.00'ya kadar süren
toplantılarda "Bundan sonra ne
yapılacak? PM'nin oiuşması için
nasıl bir tutum alınacak?''' sorusu-
nun yanıtı aranıyordu.
Parti programına ve tüzüğüne
aykın davranılmadığı takdırde
Genel Başkan ve yeni parti yöne-
tımı sonuna kadar destekleme ve
yardımcı olma karan alınıvordu.
PM'nın oluşumu konusunda
ise üç eğilim çıkıyorduonava. Bi-
rincı eğilim "Bırakalım, PVI'yi
kendileri olustursunlar. Biz hiç bu-
laşma>alım. Hem rahat çalışırlar
hem de kararlannın ve uvgulama-
larının sivasi sonuclannı kendi
başlarına üstlenirler." cfiAçıkça-
sı pek itibar görmü\ordu bu \ akla-
şım.
Bir başka eğilim ise "Biz liste
çıkanna>alım, onların listesi için
bir anahtar liste hazırlayalınT'dı
Tartışmalar sonunda Gür-
kan'ın da desteklediğı "ortak liste
hazırlama" goriışünde mutaba-
kata vanhyordu. Bueğılımısavu-
nanlara göre alınan 403 oy azım-
sanacak gibi değildi. Aynca
kurultay salonu ve delege, Gür-
kan'ın görüşlerinden yana oldu-
ğunu göstermışti. 403 oyun, 50
kışilik PM'deki karşılığı 20 kişiy-
di. Büyük bırolasılıklabu 20 isim
arasında Karavalçın'ın listesine
afmayı düşündüğü kişiler vardı.
Bu durumda üzerinde anlaşılma-
sı gereken isimlenn sa>isı da aza-
lır, anlaşmaya varmak kolay
olurdu. Hem, Karayalçın'ı des-
tekkyenlerin isteğiyle kabul edi-
'en Genel Başkan ve PM'nin ayn
günlerde seçilmesi formüJünün
gerekçesi her eğilimin PM'de
temsil edilmesinin sağlanması ol-
duğuna göre sorun çıkmaması
gerekiyordu.
Ama bu konuda da evdeki he-
sabı çarşıya uyduramıyorlar.
Gürkan ve Karakaş'ın Karayai-
çın'la görüşmelerinin ardından
yetki ıl başkanlanna devredili-
yordu. Saatler 19.00'u gösterdi-
ğınde Divan Başkanı bireysel
başvurularla birlikte il başkanla-
nnın oluşturduklan uzlaşma lis-
tesıni okuyor. ancak Gürkan
taraftarlannın PM'ye girmesinı
istediklen birkaç ismin yanı sıra.
yıllardır sol kanatta mücadele ve-
ren ve kurultay yanşında Gür-
kan'la birlikte mücadeleyi üstle-
nen Ercan Karakaş'ın adı
okunmuyordu.
Liste tartışmalan
"Anahtar liste mi çıkaralım, çe-
kilelinı mi" tartışması yeniden
başlıyordu. Her kafadan bir ses
çıkıyor. Karakaş "Bu karan »ere-
cek olan ben değilim, listede yer
alan arkadaşlara ben aday olama-
dım. siz de çekilin diyemem" de-
yıp kenara çeki^ince karar ver-
mek daha da zorlaşıyordu.
Gürkan yanlısı il başkanlannın
toplantıda "Karakaş'ın yer alma-
sı için gerektiği gibi irasiyatif kul-
lanmadığı". Kara>alçın"ın. "Ka-
rakaş için sorun çikarmavm, onu
daha etkili yerlere getirmeyi düşu-
nüyorum" şeklinde mesaj yolladı-
ğı dedikodulan kulaktan kulağa
vayılırken, partinin sol kanadın-
da yer aldıklanm belirten Gür-
kan yanlısı delegelerdeki kızgın-
lık ve huzursuzluk yerinı bıkkınlı-
ğa bırakıyordu.
KEMAL GÖKHAN / SHP KURULTAYI'NIN ARDINDAN
İZLENİMLER
Iktidara geldin mi gitmeyeceksin!..
HAKKrERDEM
ANKARA - "tktidara geldin mi,
bırakıp gitmeveceksin. İktidar. iddiası
olan insanlann işidir. Bir hizmet yapma
iddian \arsa, ikridarını sürdüreceksin."
SHP'nin yeni genel başkanı Murat
KarayaJçm ın görüşleri bunlar. Ancak,
Karayalçın SHPiçinde iküdan
yakalarken ve siyasal iktıdara ortak
olma şansını yakalarken, bir başka
iktidan bırakmak durumunda kalıyor.
Hem de büyük iddialan bulunan,
iddialı projeler başlattığı Ankara
Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndaki
iktidan.
Genel başkanlık kampanyasını
başlaürken, seçilmesi durumunda
belediye başkanlığını bırakmayacağını
agklayan Karayalgn, bu düşüncesini
değiştiriyor. Başbakan yardımalığı ve
belediye başkanlığının birlikte
>airütülmesinin idare hukuku açısından
sakınca yaratacağı olgusu. bu
değişikiikteetken oluyor. Belediye
başkanhğı koltuğuna, belediye meclis
üyeJerinden biri oturacak. Tabii ki bu
nedenle, içten içe de olsa SHPgenel
başkanlığı yanşma yakin bir mücadele
yaşanacak.
SHP kurultavında dün de
Karayalçın'ın başkanlığındaki parti
yönetiminin oluşumu için yoğun bir
kulisyürütüldü. Karayalçın'ın,
Gürkancılar'Ia ortak liste oluşturma
çabası iki tarafı da memnunetmedi.
Dün akşam saatlerine kadar sürdürelen
birdizi görüşme sırasında Gürkancılar,
Parti Meclisi'nin yüzde 40-60 dengesi ile
oluşturulması için ısrarcı oldular. 50
kişilik parti meclisinde 16-34 dengesi ile
bu önemli ölçüde sağlandı. Sonuç iki
tarafiçindede hoşnutlukla
karşılanmadı. İş sonunda ayn ayn
hazırlanan anahtar listelere kaldı.
Daha ilk günden parti içi denge
hesaplannı denk getirme uğraşına
düşen SHP'nin yeni genel başkanı.
belediye>i geride bırakıp, bugünden
itibaren siyasal iktidardaki yerini
pekiştirme uğraşına giriyor. Bakalım,
"Geçmişteki sosyal demokrat iktidarlar
gibi, sonraki ikn'darlara aitın dö>iz
rezervi bırakmavacağu. Dövtd de altını
da biz harcayacağız. Halkımıziçin
yatırım yapacağız" sözlerini yaşama
geçirecek mi? "Ele geçen iktidan
bırakmayıp, iddialarını v aşama
geçirmeyi" ne kadar sürdürecek?
POLITIKA GONLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Befkl...
11 eylülü 12 eylüle bağlayan gece. Saatler 00.30'u
gösteriyor...
Ankara Atatürk Spor Salonu'nu dolduran topluluk
SHP'nin yeni lideri Murat Karayalçın ın kürsüye çıkma-
sını bekliyor.
Hikmet Çetin'in sesi duyuluyor tam bu sırada:
"Sayın Inönü, Sayın Karayalçın, Sayın Gürkan, Sayın
Çakmur, Sayın Yarmanlütfenkürsüye..."
Erdal inönü ile aynı anda basın kapısından salona giri-
yoruz. Alev Coşkun, bana dönüp şöyle diyor:
"SHP'de yeni bir dönem başlıyor..."
Inörtü'nün yanında Sevfnç Hanım var. Gözlerinde ise
bir mutluluk belirtisi.
Az sonra Murat Karayalçın salona giriyor.
Çevreme bakıyorum. Çok sayıda tanıdık yüz. '68 kuşa-
ğının önde gelen öğrenci liderleri. Kimi 1941, kimi 1942,
kimi 1943, kimi 1945,1946doğumlu. Saçlara düşen aklar
ve fazla kilolar dışında bir değişikliğe uğramamışlar.
Murat Karayalçın konuşmaya başlıyor. Karayalçın bir
hayli heyecanlı. Kesik kesik konuşuyor. Sevgıyi, dostlu-
ğu, kardeşliği vurguluyor.
Diyor ki:
"Laik cumhuriyeti yaşatacağız..."
Salon bir anda dalgalanıyor.
Diyor ki:
"Kökümuz Kuvayi Milliye'den geliyor..."
Salon ayağa kalkıyor...
Bu iki öğe, SHP'Iİ delegeleri coşturuyor...
Oysa dört aday bu iki öğenin altını seçim çalışmaları
öncesi hiç çizmediler. Değişim rüzgarlarına kendilerini
kaptırdılar. Sanki Kemalist devrimden söz etmek onlar
için "seçilmeme tehlikesiydi", sanırız korktular.
Günümüzde Kemalist devrimi yadsımak modaydı.
Yazılı ve görsel basına (yani medya) sızan, dalbudak
saran '68 kuşağının dönek solculanndan etkilendiler.
Demokrasi ve insan haklarını salt "Kürt sorunuyla"öz-
deşleştirme gibi bir havaya girdiler.
Oysa SHP'nin tabanı Kemalizmi yadsımayan ve sol-
dan ödün vermeyen bir kimlik içindeydi Elbet Murat Ka-
rayalçın'ın danışman ekibinde bulunan bir "ikinci Cum-
huriyet" maskarası olan Osmanlı sosyalisti kurultay de-
legelerinin bu havasına çok bozulmuştu. Bir bakıma
SHP'yi ANAP çizgisine çekmek gibi bir eğilimin ters te-
peceğini de görmüştü.
Murat Karayalçın'ın SHP'de işi zor...
Neden zor?
Kazım Kolcuoğlu, İsmet Paşa'yla ilgili bir anısını an-
lattı. önce anıyı yazalım. sonra da "neden zor" sorusu-
nayanıt arayalım.
29 Ekim 1968 yılında Samsun'da Atatürk Anıtı önünde
başlayıp 10 Kasım'da Ankara'da Anıtkabir'de bitecek
olan "Tam Bağımsızlık için Mustafa Kemal Yürüyüşü"-
nü anımsayanlar elbet vardır...
Deniz Gezmiş elindeki Türk bayrağıyla yürüyüşün ba-
şındaydı. Bu izinli bir yürüyüştü.
O yürüyüşte kimler vardı?
Deniz Gezmiş, Doğu Perinçek, Cengiz Çandar, Oral
Çahşlar, Bozkurt Nuhoğlu, Kazım Kolcuoğlu, Atilla
Sarp şu anda ilk aklıma gelenler...
Gazeteler hergün manşetten veriyordu bu yürüyüşü...
Çünkü yürüyüşte bir ajan provokatör bulunuyordu ve adı
Muzaffer Köklü idi. Çünkü Muzarfer -sonradan anlaşıldı
kı- hergün sürekli kışkırtıcı haberleri polise ulaştırıpyü-
rüyüş aleyhinde hava oluşturuyordu
Yürüyüş sırasında Deniz Gezmiş'in elindeki bayrağın
"a/em/"kayboldu. Ertesi gün gazetelerin manşetlerinde
kışkırtıcı bir başlık çıktı:
"Bayrağın alemini yok ettiler.."
Neyse..
Topluluk Mamak'a geldi 10 Kasım sabahı. Binlerce in-
san Ânıtkabir'e gitmek istiyordu.
ismet Paşa, yürüyüş komitesinden GHP'Iİ olan Türki-
ye Milli Gençlik Teşkilaîı Genel Başkanı Kazım Kolcu-
oğlu'nu Pembe Köşk'e çağırdı.
Dedi ki:
"Siz yürüyüşü yaptınız ve millete gereken mesajı ver-
diniz. Anıtkabir'e gitmeyin. Eğergiderseniz, orada olay-
lar çıkabilir ve insanlar ölebilir."
Kazım Kolcuoğlu şaşırdı...
İsmet Paşa devam etti:
"Bir insanın hayatı bir milletin hayatı içinde nokta sa-
yılır. Acele etmeye gerek yok. Ben 50 yıldır politikanm
içindeyim ama. her düşündüğümü yapamadım. Ama
her yapılan güzel şeydir. Siz gençler olarak her şeyi ha-
yatınızda bitiremezsiniz..."
Niçin anlattım bu olayı?
Sol hareket Türkiye'de tıkandı. Sosyal demokratlar
karşılarında doğru dürüst bir sosyalist parti bulunmadı-
ğı için her yaptıklarının doğru olduğunu sandılar. Oysa
insanoğlu her düşünceyi doğru saysa bile, geriye dön-
düğünde pek çok yanlısı olduğunu anlar.
Onun için Murat Karayalçın'ın işi çok zor. Bir yandan
kimi çevreler SHP'yi merkez sağa, kimi çevreler solcu-
luk adı altında bir başka yörüngeye çekmeye çalışacak-
lar. Onlar yaşamlarında her düşündüklerini uygulaaık-
larını sanacaklar.
Kim ne derse desin SHP kurultayından kazançlı çıkan
emekçi yığınlardır. Onlar için bir yeni umut ışığı belir-
miştir.
Eğer Murat Karayalçın veyeni seçilecek parti meclisi
"değişim rüzgarlannın" etkisinde kalmaz. SHP'yi çağ-
daş bir sosyal demokrat parti havasına sokarsa kitleler-
deki umutsuzluk belki umuda dönüşebilir.
Belki!
Şimdilerde Kemalist devrimin ve laik cumhuriyetin
bayrağını ÇHP taşıyor, içindeki "ayrık otlarına" karşın
inatla. Toplum bunu görüyor. SHP ise bunun farkında
değil.
ismet Paşa'nın dediği gibi her şeyi bir anda yapamaz-
sınız. Ama yaptığınız doğrulara nokta koyup, gelecek
kuşaklara güvenebilirsiniz.
Korkmayın Kemalist devrimi ve laik cumhuriyeti sa-
vunmaktan. Bırakın "yükselen değerleri", bırakın o
"mega medya " kandırmacalarını... Yıllar önce savundu-
ğunuz değerlerdir sizleri ayağa kaldıracak olan...
NOTLAR MUSTAFA BALBAY
ANKARA - Kazanmak güzel şey...
Karayalçın. sonuçlann açddanmasinın
ardından kürsüde delegelere teşekkûr ederken
zaferinin tadını çücardı. Arük tüm sosyal de-
mokratlann genel başkanıydı. Atatürk'ten
başlayıp Baykal'a kadar sosyal demokrat ha-
reketin içinde buJunan herkesin adını andı.
"Ecevft" dedi. "Necdet Calp" dedi. "Entol
İnönü" dedi...
Herkesi, tüm kesimleri kucaklamaya hazı-
rlandığmı duyurdu.
"Kurultay öocesinde hakkımda söylenen
her şeyi unuttum. Gürkan'a oy veren detege-
ler, Çakmur'a oy veren ddegeler, gefin birükte
olalm" dedi.
Gürkan da "ayriaİMtt", "baa bakanlan dü-
şürefinT gibi kaü çıkışlara prim vermedi. "Bu
catı altnda mücadeieye doam" dedi.
Şimdi sıra, kurultayda esen rüzgan sürdür-
Şimdisırademokrasiprojesinde...mekte, tüm tabana yaymakta.
Karayalçın, söylediği gibi partinin tüm ke-
simlerini kucaklayabilecek mi?
Küskünleri kadrosuna ahnak için pusuda
bekleyen CHP'nin önünü kesebilecek mi?
Delege eğilimi hükümetteki değişikliğe
yansıyacak mı?
Bu sorulann yanıtını kısa sürede alacağız.
Ama Karayalçın'ın partiyi tümüyle kucak-
layıp kucaklayamayacağını görmek için bir
zaman gerekecek. Karayalçın'ın kuracağı
kadro bunda etkili olacak. SHP'nin >eni lide-
ri, teşekkür konuşmasında rakiplerine oy ve-
renleri de kendi safina davet etti. Bunun tersi,
Karayalçın'ın şemsiyesi aluna girmek isteme-
yenlerin partiden dışlanması olmamah.
Karayalçın, delege tabanının yüzde 40'ının
Gürkan'ı istediğinı hiçbir zaman unutmamalı.
Daha önceki kurultaylarda bir dilek olarak
gündeme gelen. ancak kabul görmeyen, "Par-
ti med&nui dekgeıüı genei eğüinune göre
oluşmas" ilkesi bu kez de yaşama geçrnedi.
Geçseydi 403 oy alan Gürkan'ın ekibinin de
parti meclisinde yüzde 40 oranında lemsü edil-
mesi gerekinii. Bu bir ölçüde hoşgörülcbilır.
Ama Karayalçın'ın kafasındaki "parti örgû-
tünün yeniden yapdanması'' sürednde karşıt
görüşlere "hizip eğflimi" değil. "renk" olarak
bakılmazsa yine kısır çekişmelerin içine girile-
ceği unutulmamalı.
Şimdi yepyeni bir fırsat var. Karayalçın'ın
"karizmatik kişiliğinden gelen dokunU-
mazuğı" yok. Poliüka uretemezseeleştirilecek.
Partide umutlar tek kişınin yapabilecekleriyle
sırurlı kalmayacak. SHP kadrolannın bunu iyi
değerlendimıesi gereki.
Karayalçın'ın en çok sevdiği kelime "pro-
je," Ona göre bu, çok sihirli bir sözcük. Ana-
kent Belediye Başkanlığı sürecınde, Dikmen
Vadisi'nden, Haa Bektaş alanına kadar bir-
çok projeyi yaşama geçirdi. Ama parti genel
başkanlığıyla belediye başkanlığı çok farklı.
Zaten Karayalçın da böyte düşünüyor ohnalı
ki başkanlık koltuğuna oturduktan sonra
SHP rozetini cıkardb
Partililerin Karayalçın'a en çok yönelttikle-
ri eleştiri buydu. Temel atma törenlerinde,
açılışlarda ne bir parti bayrağı kullandı ne
SHP'yi ön plana çıkaracak düzenlemeler
yapürdı. Şimdi durum farldı. .Artık partinin
genel başkanı. Herhalde "SHPyi siyaset sok-
manT diyecek hali yok. Karayalçın"ın şimdi
yepyeni bir proje hazırlaması gerekiyor:
[3emokrasi projesi...
Bu sadece SHP için değil, Türkiye için de
önemli.
Karayalçın'tn propaganda çalışmalannda
çok kullandığı iki slogan vardı:
"Toplumsal Döm^ün'', " Büyük Sofla-
ma".
Karayalçın. projesinin hedefine sanınz bu
iki sözcüğü oturtacak. Proje iyi çızilıp uygu-
lanırsa sanınzkongrede esen riizgar da dinme-
yecektir...
Kongrenin ardından herkes, "Karayaiçn'-
m işi 2or" diyor. Sosyal demokrat kamuoyu
kenara çekilip " Acaba Karayalçın ne ya-
pacak?" diye seyre başlarsa elbette çok zor.
Ama destek olursa üzerindeki öKi toprağını
atarsa zorluk, niçin neşeü birzafer vürüvüşüne
dönüşmesin?