20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 EYLÜL1993 PAZARTESİ 12 DIZIYAZI Almaıı adaleti Dazlağı korudu Kendiliğinden yayılan Dazlak akımı hemen her yerde artık Neonazi propa- gandasıyla yoğuruluyor. Dazlaklann kendi müzik gruplanrun plak ve compact disc'leri nonmal dağıtı- ma girmiyor; çoğunlukla Alman "Genç- liği Muzır Neşriyattan Konıma Kanu- wı"nun kara listesine ahnıyor. Bu yüz- den plaklar. CD'ler kasetlere çekilerek el alündan dağıtıüyor. Sayısı altmışı ge- çen Dazlak dergıleri de bayilerde değü, özel adreslerden istenerek maçlarda, konserlerde Dazlak meyhanelerinde elde ediiiyor. Toplam tirajı yılda 70-80 bini buluyor bu dergilerin. Çoğu foto- kopiyle çoğaltıhyor. Proleter kökenine sahip çıkma iddi- asında olan ve "neofaşist" imajından yakınan bazı Dazlaklann kurduğu "Skinbeads Against Racial Prejudke" ("Irkçı önyargıiara Karşı Dazlaklar") ya da kısa adıyla SHARP ise kendı der- gisini yayıralıyor. "Skintonic" adh bu dergide mûzik ve konser haberleri ağırlıkta. Skintonic dergisı Dazlaklan "Nconazileriıı oyununa getatemeye ve rrkçı düştmcelere kapılmamaya" çağın- yor. Ama Almanya'da bu tren çoktan kaçmış görünüyor. Geçen yılın kasım ayında Mölln'de TürkJere ait bir evin kundakianması Türkiye'yi ayağa kaldırdı. Halbuki bu, Almanya'da kundaklanan iik Türk evi değildi. 1988 yıhnın arahk ayında Bav- yera'nın Schvvandorf kasabasında bır Neonaa. Mölln'ün provasını yapmıştı. Üç Türk ve bir Alman alevler arasmda can vermişti. Bizi iki olay arasındaki benzerlikten çok, yakalanan failin akıbeti ilgilendiri- yor. Çünkü 19 yaşındaki Alman genci- ne adaletin nasıl kol kanat gerdiğini gö- rünce, Almanya'da Neonazılerin nasıl palazlanıp bugünlere gelindiğıni, Mölln ve Solingen olaylannı daha iyi kavnyo- nız. Nasıl bugün de her fail "tek başına davranan, örgütsüz. asosyal bir birey" olarak gösterilmeye çalışılıyorsa, bun- dan yedi seneöncededevlet aynı "dezen- formasyoıT yöntemlerine başvurmuş- tu. Schwandorf yangınından sonra polis "Kımdaklama ola- İHİir'* diyor; iik basın bildirisinde (elinde hiçbir delil olmadığı halde) "Oiayın kesinUkle siyasi bir arka planı bûlunrnadığını" ıd- dia edıyordu. Yangından bir gün sonra komşu bı- nanm duvannda "Türkler DçarT yazan bir çı- kartmava rast- landı. Izleri lakip eden polis, kasa- barun azılı Neona- zilerinden Josef Stalkr'i yakaladı. 19 yaşındaki meslek öğrencisi Staller 5 ocakta su- çunuitirafetti. "Ne- den" sorusuna ver- diği cevap şöyleydi: "Yabancdan biraz kızdırmak istemiş- tim." Staller'in ifadesi, polisi olay hak- İLEK ZAPTÇIOĞLU / BERLIN - 4 Almanya'da neofaşist örgüt ve partiler Sert kal, isyankar ol "Irkçı Ön> argılara Karşı Dazfakiar" / SHARP akımından "No Sports" adlı müzik grubunun "Sert Kal, İsyankar Ol" adlı şarkısından: Faşist rejimlere karşı sert ol, politikacılarm düşlerine isyankar ol. Sert kal ve adaletsizliğe karşı gel, ırkçı önyargıiara karşı isyankar ol. Kimsenin seni aptal yerine koymasına izin verme. her türlü emre karşı sert kal, isyankar ol, hayatını kendin belirle. Kimseyi derisinin rengine göre yargılama, kinıseyi dinine göre yargılama, kimseyi eskiden yaptığına göre yargılama, kimseyi kökenine göre yargılama. Dazlaklar, asılköklerinizi hatırlaym, çizmelerinizle değü beyninizle düsünün! Frank Hiibner Özgürlükçü Alman tşçi Partia'nin bir yüriiyüşü.Aşın sağ Dazlaklan,Hooligan'lan bünyesinde toplamış durumda. Yabancılann tam bir korkulu rüyası. Doğu Almanya'da çok etkin. kında yeni bilgiler sunmaya itti. Ikind basın bildi- risinde "Suça ikinci şahıslann kanşmadığı; hiçbir aşoı sağ örgüt ya da grubun olayla bağlantısı ol- madığı" söyleniyordu. Buna göre ortada "bireysel bir eylemci" vardı.Neonazinin evi arandığında mılitan neofaşist örgütlerin basını çeken "MHliyet- çi Cephe"nin (Nationahstische Front) broşürleri, adres listeleri, aşın sağ "FAP" partisine ait dokü- manlar ve blldiriler ele geçti. Staller'in "Milliyetçi Cephe" örgütünde yönetici kadrolar safında yer aldığı anlaşıldı. Ama bu gerçekler savcılığı hiç de tavır değiştirmeye itmedi. Söz konusu örgütlenn ismen tanınan hderleri ve üyeleri.sorgulanmadı. Failin suç ortaklan aranmadı. Örgütlerin ırkçı propagandasının sanık üzerindeki etkisiyle ilgile- nilmedi. İddianame, Josef Staller'i "Bireysel ey- lemri" olarak gösterdı; hatta oiayın siyasi arka planı bütünüyle iddianame dışı bırakıldı. Sonun- kıleri var. Aynı zamanda ABD'deki "National So- cialist Paıty of America" ile Alman asıllı ABD va- tandaşı George P. Dietz'in "TJlusJararası Kurtuluş Hareketf'yle, yine Alman asıllı Neonazıler Matt Koehl ve Kanada'dan propaganda yapan Ernst Zündel'in örgüt ve yayınevleriyle bağiantılı çahşı- yor. Schvvandorf ta üç Türkle bir Almanı yakan Ne- onazi Staller'in hücresinden propaganda yap- masına, dergilere yazı yazmasına izin veriliyor. Ömeğin Dazlaklann faşist yayın organlanndan dece 22 ila 28 yaşlan- "Frontal"de sözüm ona "bireysel eylemd" Staller, nda üç Dazlak hücresinden "dışardaki yoJdaşlarla, özeUUde FAP partisiyle yakın ilişkide bulunduğunu" açıkça söy- Iüvor.Freiburg"dayayımlanan"SchlachtnıF*("Sa- vaş Çağna") adlı Dazlak dergisine verdiği söyleşı- nin başhğı. "Josef StaDer'e Ziyaret". Söyleşiyi ya- pan Dazlak, StaUer'ie daha önce de karşılaştığını eğüimın temsiknleri- nin ağzından işitiyor- duk. Hoyerswerda ka- sabasında "etnik te- mizlik" yapan Daz- laklardan büyük bö- lümü kimlık tespitin- den sonra serbest bırakıldı. Savcılık sa- da Neonazi Staller ya da dışandaki dostlannın de- övünerek anlattıktan sonra, onunla niçin iftihar diği gibi "Yoldaş JoseP cinayet suçundan bile edilmesi gerektiğıni şöyle anlatıyor: yargJanmadı. Ağır kundaklama suçundan 12 yıl 6 ay hapis cezasına mahkum oldu. Alman İnfaz Ka- nunu'na göre üçte ikisini çektikten sonra sahve- rilecek. Ulusal mahkûm "Neonazier" O günden beri Staller'in ismi "NS (Nasyonal Sosyalist) Savaş Çağnsı" (Kampfruf) adjı neofa- şist dergideki "UlusaJ Tutuklular" listesinde yer alıyor. Bu dergi. Almanya'daki yüzleroe ömeği gibi yasak, ama elden ele dolaşıyor. Arkasında Hitler'in partisi NSDAP'yi yeniden canlandırma- ya çalışan yurtdışı örgütü var. Örgütün lideri, Buna göre üç Türk'ü "temizlediği'' için zaten "kahraman" olarak anılan Staller, hapishanede bir TürkJe aynı masaya oturacağı için kendine ve- rilen işi reddetmiş ve hücre hapsine razı olmuş. Dergideki söyleşı, "Josef her şeye göğüs gemıeye devam ediyor. aferin yoldaş" ifadesiyle bitiyor. Alman mahkemeleri ve Neonaziler "AlmanAlternaüfi" (Deutsche Alternative-DA) "Alman Al:ernatıfi" ya da kısa adıyla DA 5 Mayıs 1989'da Bremen'- de kuruldu. Neofaşist eylemlerinden ötürü hapis yatan ve iki yıl önce AIDS'ten ölen Michael Kühnen'in gi- nşimiyle kurulan örgüt. Berlin du- vannın açıhşmdan sonra "Doğu tçin Eylem Planı" yaparak Doğu Alman gençliği arasında çok sayıda taraftar topladı. eski Demokratiİc Almanya'- daki neofaşist liderlerin başında gelen Frank Hübner, Rene Coswig ve Kars- ten Wolter özellikle Dazlaklan ve gençlığin bir bölümünü kazanmayı başardılar. Doğu'daki Dresden kenti DA'nm merkezi sayılıyor. ör- güt 1992'de Hitler'in "Völkisdıer Beobachter" Halkp Gözlemci ga- zetesinden esinlenerek "Branderbur- gischer Beobachter" adlı bir gazete çı- kartmaya da başladı. 1991 yılından itıbaren "Yabancılar Sorunu" propa- gandanın odağına oturtuldu. Koyu bir yabana, özellikle Türk düş- manhğıy la birlikte "düzen, disiplin, gü- venlik, istihdam" gibi konulan öne çı- kartıyordu. Mölln'de üç Türk'ün öl- dürülmesinden sonra tçişleri Ba- kanlığı. "Neonazi örgütleri kapatıbm" çağnlan artınca örgütü yasakladı. Ancak örgütün yasaklanacağı \e lo- kallerle evlerin aranacağı günlerce ön- ceden basına sızdınldı. Bu yüzden po- lis operasyonunda banka hesaplan- nda komik meblağlar, evlerde birkaç çifteyle mermi, çok az sayıda dergi ve broşür ele geçti. örgütün kadrolan tu- tuklanmadı. Şimdi yeni bir örgüt kur- duklan tahmin ediiiyor. "VikingGençliği (Wikiıg-Jugend) Almanya'dakı en eski neofaşist ör- gütlerden biri. 1952'de, Hitler'in parti- si NSDAP'nin gençlik örgütü Hitler- jugend temelalınarak kuruldu. Bugün bıne yakm aktif üyesiyle ülkenin en büyük ve etkili örgütlennden. VVolf- gang Narrath tarafından yönetilen Vi- king Gençliği ülkeyi bölgelere ayırdı ve her bölgede kurduğu teşkilatla di- ğer neofaşist örgütler arasında yakm ilişkiler kurdu. Örgüt. "Genç Nasyo- na) Demokratlar"labırlıktc"entelektü- d" neofaşıstlerin kadro yetiştirme yu- vası olarak tanınıyor. Belçika. Fransa. tspanya, Hollanda ve başka ülkeler- deki neofaşistlerle yakın bağlan var. Almanya birleştikten sonra "Güney Bölge Devteti" olarak adlandırdığı Avusturya'nın da Almanya'ya katı- lması ve "Üçüncii İmparatorluk" ola- rak tanunlanan Hitlerdönemı "reich- ının yeniden tesisi için mücadele edi- yor. Kuzey liu ari ırk" ve bunun temsilci- si sayılan Vikingler yüceltiliyor; "De- nûter Fatihi" Vikinglerin "Moğol akı- nlanna" karşı kahramanhk destanlan yaalıyor. Doğu Berlin'de ve Doğu Almanya'- nın Halberstadt kentiyle Branden- burg eyaletınde aktif. Nasyonal Sosyalist Alman ffçi Partisi Yurtdışı Örgütü (NSDAP-AO) ve Yeni Cephe (Neue Front) Kırk yaşındaki Alman asılh Ameri- kan vatandaşı Gerhard Lauck (Gary Rex) tarafından ABD'nin Lincoln kentinde 1970'lerde kuruldu. "Yeni Cephe" adlı örgütle iç içe çahşan NSDAP-AO'nun amaa. Hitler'in partisi Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'ni yeniden yasallaştırmak ve 1991 yılının eylül a>ında, Hoyerswerda'da Neo- naziler halkın alkışlan arasında bir kasabayı "ya- bancıdan temizledikten" sonra Cumhurbaşkanı Richard von Weizsaecker kaygılı yabana gazete- Amerika Birleşik Devletleri'nin Nebraska eyale- cüere Bonn'da bir basın toplantısı düzenliyor ve tinde, Lincoln kentinde oturan ve kendisine Garry şöyle diyordu: Rex adını takmış olan Alman asıllı Gerhard La- "Şiddet dalgası, ırkçı ve milliyetçi ideolojilerin uck. Amaç, nasyonal sosyalizmı geri getirmek. Or- yeniden doğuşumın işareti değil, insanlar arasındaki güt ABD'den Almanyaya dergisinin yanı sıra ki- iletişiııı kopukluğunun bir göstergesidir." O tarih- taplar, broşürler. bildiriler, afişler, çıkartmalar so- ten itibaren Almanya'da iktidardaki muhafaza- kuyor. kar partilerin temsilcileri, hep aynı açıklamayı Almanyanıniçinde,yeralündaHıtlerdönemini yapıyordu."Banamilliyetçileradamöldiirüyorde- gerigetirmeyeçabşangnıpveörgütlerleyakıniliş- dirtemezsiniz" sözünü bu kez Almanya'da, aynı hakkında dava açtı. Önce "eiebaşı" ola- rak yargılanmaianna başlanan Dazlaklar 1992 Şubatı'nda 18'- er ay hapis cezasına çarptınldılar, ceza in- faz edilmedi ve erte- lendi. Birkaç ay önce yüzü aşkın insana günlerce terör estirip bir binayı ateşe ve- ren, polise meydan okuyan ırkçı Dazlak- lar ellerini kollannı sallayarak mahkemeyi terk ettiler. Hakim. Daz- taklann "olay anında aşın alkol tüketimi yüzûnden oe yaptığını bilmediğiıü" söyjedi. Asıl skandal. mahkemede ortaya çıknııştı. Üç sanığm tüm hare- ketleri, molotof İcokteyli fırlatmaktan, Hitler se- lamı vermeye kadarkı suçlan hakkında görgü tanığı polisin ta kendisiydi. Bir polis arabası Daz- laklann elebaşılannı iki gün boyunca takip etmiş, müdahalede bulunmamıştı! Doğu Almanya'da Neonazilere karşı ilk dava 1991 yılının Kasım ayında görüldü. Zittau Genç- lik Mahkemesi'nde 18- 34 yaşlan arasında sekiz kişi sanık sandalyesinde oturuyordu. Sanıklardan biri, aşın sağ "Cumhuriyetçüer" (REP) partisinin yerel temsilcisiydi. Suçlan, Çemobıl felaketinden nasyonal sosyalizmi geri getirmek. Yeni Cephe örgütü Almanya'nın her yerinde aktif ve gençler, özellikle Daz- laklar arasında büyük etki sahibi. Ör- güte üye olmayan, ama ilişki kurulan gençier, yerel gruplar haünde eğitili- yor ve eyleme sevk edılıyor. ABD vatandaşı Gar>r Rex. yayıne- viyle ve malvarlığıyla Almanya'daki aktiviteleri finanse ediyor ve propa- ganda malzemesi üretiyor. Ozgürlâkçü Alman Işçj Partisi (Frelheitliche Oeıtsche Arbeh teroartei-FAP) 1979 yılının mart ayında Stuttgart'- ta kuruldu. Kurucusu, Hitler'in genç- lik örgütünün lideri Martin Pape. FAP 1983 yılına kadar önemsiz bır ör- güt olarak kaldı ve pek dıkkat çekme- di. Neonazi Michael Kühnen'in yan- daşlannm toplu olarak katılmasından sonra büyüdü ve önem kazandı. FAP, şiddet eylemleriyle korku salıyor. Aşın sağ Dazlaklan, Hooligan'lan bünyesinde topluyor Almanya birleş- meden önce de Doğu'da taraftar ka- zanmayı ve propaganda yapmayi ba- şaran yegane neofaşist örgüt olan FAP bugün Doğu Berlin başta olmak üzere Leipzig, Halle, Dresden. Chem- nitz. Erfurt ve Schwerin kentlennde yaygın. Doğu Almanya'daki Dazlak- lann FAP örgütünün tam etkisı altı- nda olduğu sanılıyor. Liden I987"den beri Friedheim Busse. Alman Halk ve Vatan Ligi (Deutsche Liga für Volk und Heimat DL) Alman>a'n]n birleşmesinın ilk yı- Idönümü olan 3 Ekim 1991'de kurul- du. "Cumhuriyetçiler/Republikaner" partisinin eski liderlennden HaraJd Neu- bauer ve Nas- yonal De- mokrat Parti NPD üderi Martin Mussgmiğ ön- derliğindeki DL. bu iki partinin yan- daşlannı ken- dı saflanna çekraeye çalışıyor. ".AJmanya'nın yabancılar ta- rafından istila fdildiğini" ve "Abnan halkının anaıatanınııı eünden aluıa- cağııu" iddia eden örgüt Türk düş- manlığında başı çekiyor. Milliyetçi Cephe (NationatistischeFront-NF) 16 Kasım 1985te Steınhagen ken- tinde kuruldu. Baştan iübaren gençler arasında propagandaya önem veren NF. legal kanadının yanı sıra "koman- do" bırlikleri eğitiyor. "Siyasi asker" adını verdiği komandolan Hitler'in SS biriiklen ömek alınarak yetişürili- yor. Bielefeld'de yaşayan Meinolf Schönborn ve Berlin'deki Andreas Pohl liderliğindeki NF örgütünün Ku-Klux-Klan'la yakın ilişkileri var. ABD'den ithal edılen Ku-Klux-Klan örgütünün Almanya üssü, Berlin yakınlanndaki Könıgsvvusterhausen kasabası. Beyaz cübbeli klan üyeleri burada ateş yakıp gızli ayinler düzen- liyorlar. NF kanalıyla Almanya'nın her yenne neofaşist propaganda ve eğitim malzemesi dedağiülıyor. Örgüt "Klartext" (Açık Metin) adında bir dergi çıkartıyor. Aynca Avusturya'da da "Sieg"Zafer adb dergi yayımlanı- yor. Almanya">T Hitler zamanındaki gibi bölgelere ayıran NF örgütü bine yakın kadroya sahip. Özellikle Berlin ve civannda yaygın. Genç kızlar arasındaki en prestijli neofaşist örgüt olarak da bili- niyor. Milliyetçi Cephe'nin programı. •'kapitalizme ve komünizme karşı, ari ırkuı temiz tutulnıası esasına dayalı bir cemiyet" olarak tanımlanmakta. Ken- dini Hitler'in SA teşkilatınm mirasçısı olarak görüyor. Martin Mussgnug sonra dinlenmeleri için ülke>egetirilen çocuklann kaldığı yurda saldında bulunmaktı. Neonazılerin yurt baskınında çocuklan korumaya çalışan bir Sovyet görevli yaralanmıştı. Doğu Almanya'da eskiden olsa bir Sovyet vatandaşına saldırmaktan çok ağır ceza yiyecek olan saruklar "özgürlüğün" tadıru mahkemede tattılar. Avukat saldınyı, "er- keklerin raalum içkili eğlencelerinden sonra aşınya kaçması" olarak gösterdi. Karar çok yumuşaktı. Sanıklardan REP'li bır yü. ikisi on beşer ay hapse mahkum edildi, dördü şarth sahverildi. Hakim karan açıklarken "Bu siyasi bir mahkeme değfldir" dedi. YAREV: Azdı Neonazi'ye para cezası ÇALIŞANLARIN SORULARI-SORUNLARI / YILMAZ ŞİPAL Ekim l?93'te Emekli Olnıak Istersem Soru:\ Ekim 1963 tarihinde, TC Emekli Sandığı'na bağlı olarak (Yedek Subay Okulu'nda geçen 6 ayı borç- landığım için) göreve basladun. 30 Eylül 1965 tarihinde terhis oldum. Kıta hizmetim için 45 gün fiili hizmet aynca eklendi. 1 Şubat I966'da bir kamu bankasında ve Emekli Sandığı'na bağlı olarak ça- lışmay a basladun. 1981 yılıHa/iranaMnda bukamuban- kasından avnlarak, emeklilik yönünden Sosyal Sigorta- lar Kurumu'na bağlı bir özel bankava geçtim. 1993 yılında çalıştığım özel bankadan emekli olmayı dfişünüyonun. 3395 sayıh kanun çıktığından beri (1987) nep üst dereceden prim ödedim. 1) 30 >ıl hizmeti tamamlamış olmak için, hangi tarih iti- bariyle emekliliğimi istemem gerek? 2) 29 yıl 9 ay hizmet 30 yd say ılır mı? 3) Ekim 1993'te emekli ounak istersem a) Kıdem tazminatun ne olur? b) Bağlanacak emckü aylığımın göstergesi oranı, kat- sayısı, sosyal yardım zammı ve tutarı ne olur? YANTT: Sosyal güvenlik kurumlanndan yaş koşulu aranmak- sızın emeklilik ya da yaşlılık aylığı alabilmek için 25 yıllık süre yeterlidir. Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan yaşlılık aylığı almak için erkek sigortalının 25 yıllık sigortalılık süresi içinde, 5000 gün (13 yıl 10 ay 20 gün) malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalan primi ödemiş olması yeterlidir. TC Emekli Sandığı ise erkek iştirakçilerine, 25 tam >ıl (9000 gün) kesenek ödemeleri koşulu ile emekli aylığj bağlar. 25 tam yıl (9000 gün) prim ödeyen Bağ-Kur sigortalısı da yaş koşuluna bağlı olmadan yaşlılık aylığı almaya hak kazanır. Emekli olabilmeniz için, 30 yılı beklemeye gerek yoktur. 2) Kıdem tazminatı uygulaması yönünden, 29 yıl 9 aylık süre 30 yıl savılmaz. Emeklilik ya da yaşlılık aylığı almak amacıyla iş aktini fesheden ışçiye, "işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdi- nin devamı süresince ner geçen tam yıl için" 30 günlük ücreti tuta- nnda kıdem tazminatı odenir. Ancak, "Bir yddan artan süreier için de aynı oran üzerinden ödeme yapılır." 3 a) 1 Ekim 1993'ten geçerli olarak. kıdem tazminatı tavanı 9 milyon 996 bin 580 liraya yükselecektir. Kıdem tazminatı hesabı- na esas alınacak ücret toplamınız bunun altmdaysa o geçerli olur. Kjdem tazminatına esas alınması gereken ücret, kıdem tazminatı tavarunın üstündeyse, her çalışma yılı için size kıdem tazminatı tavanı olan, 9 milyon 990 bin 580 lira kıdem tazminatı ödenir. b) Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan yaşlılık aylığı almak için, 1993 yıbnda başvuranlann yaşhlık aylıklan, 1 Ocak 1988 ile 31 Arahk 1992 arasında geçen 5 yıllık sigorta primine esas kazanç ortalamasına göre hesaplanmaktadır. Bu son 5 yılın primini, ta- van ücretten ödeyenlere, üst gösterge tablosunun 1. derece 10. kademe göstergesi olan, 6.650 göstergeden yaşlılık aylığı bağla- nır. Çeşitli sosyal güvenlik kurumlannda kesenek ya da prim ödeyerek geçen çalışma süreleri toplamı 29 yıl 9 ay (10710 gün) olup, Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan ve 6650 göstergeden emekli olan sigortalıya, %73 aylık bağlama oranından. 1 Ekim- 31 Arahk 1993 döneminde, 940 katsayı ile 1 milyon 380 bin lira sosyal yardım zammına göre, 5 milyon 943 bin 230 iira yaşiıhk aylığı bağlanır. POLITIKA VE OTESI MEHMED KEMAL BirZıpcıktı Biz yaştakileri yıllarca "komünizm o'cüsü"yle korkut- tular. Mela duvarından sigara kapağına kadar her yerde orak-çekiç bulurlardı. Kim çizerdi, kim yazardı bilinmez- di, ama korkusu kol gezerdi. Ceza Yasası'nın 141-142. maddelerı, iyi zağlanmış bir tırpan gibi lepemizdeydi. Şurda birkaç yıl var ki bu maddeler kaldırıldı da biraz ra- hatediliroldu. Birilericezalandırılmakisteniyorsa, gene Ceza Yasası'nda özel maddeler bulunuyor. Bugünlerde en korkutucu olanlar Kürtlük için olanlardır. Bizim kışkırtıcı aydınlarımız, komünizm dendi mi hâlâ eski Sovyetler Birliği'ni anıyorlar. Sovyet imparatorluğu ytkılmış, yerine Rusya gelmiş, cumhuriyetler birer birer Rusya'dan aynlmış, Bağımsız Devletler Topluğu (BDT) canlanmış... 'Kışkırtıcı aydınlarımız' diyoruz. Bilisizlikten "komü- nist" deyip duruyorlar. Peki aydın kim, aydın kime de- nir? Ünlü Amerikan ekonomisti Paul Baran şöyle tanım- lıyor: "Aydın, kafasıyla çalışan; beyin gücünü kullanan de- mektir." "Peki kas gücünü kullanana ne denir?" "Aydın denmez." Beyin çok önemli... Yapılan araştırmalara göre beyni- mizin üçte birini kullanıyormuşuz: geriye üçte ikisi olduk yerde duruyormuş. Eğer kullanmadığımız üçte ikiyi de kullanacak olursak ne bulgular bulurmuşuz, ne yenilik- leri çıkanrmışız. Bu beceriler de Japonlarla Amerikalı- ların elinde saklıymış. ötekiler bilmiyorlarmış... "Yeni teknolojiyi pazara sürecek olursak eskileri ne yapacağız?" diyorlarmış. Onlarda haklı! Hani, şu çoluk çocuğun elinde oyuncak haline gelen bilgisayara aklımız ermezken yenilerini ortaya dökmek gerekmezmiş. Hele eldeki iyice tükensin, eskisin, sıra yenisine gelsin... Gazetede herkesin önünde bir bilgisa- yar, oynayıp duruyortar. Bana sorarsanız, ben henüz daktiloçağındayım. Kâğıdı makineyetakıyorum.yazıyo- rum, yanlış bir şey yaptım mı tuşa vurarak tık tık siliyo- rum. Yazı bitince, aklımca dizgiye gönderiyorum. Oysa dizme de, silme de, yazma da, bozma da bir makinenin içinde oluyor. Şimdi düşünüyorum, 1950'lerde ilk teleks makinesi çalıştığım gazetede vardı. Telefon ediyorsunuz, hat isti- yorsunuz, daktilo gibi yazıyorsunuz. Yazı, bir bant üstün- de Ankara'dan istanbul'a gidiyor, Istanbul'dan Ankara'- ya... Ne kolaylık! Yeter ki telefon hatları kesilmesin! Gazeteci arkadaşlar gelip birer birer hayretle seyre- derlerdi. Şimdi soruyorlar: "Bu makineler olmasa ne olacak?" Bu makinelerin yerine 4 milyar kas işçisi arayacaksı- nız. 4 milyar işçi; dile kolay! Bu kadar işçiyi Çinliler de bulamaz. Çinliler dedik ya, geçende bir arkadaş anlatıyordu. Biliyorsunuz Çinliler çatal bıçak kullanamazlar, yemeği çöplerle yerler. Eğer Çinliler çöpleri bırakıp yemeği çatal bıçakla yemeğe kal- kışırlarsa görün bakalım dünyanın durumunu? Çatal bıçak yetişirmi? Bundan 40 yıl önce sözü çok geçen Lord Bertrand Russell'a soruyorlar: "Insanlığın geleceğini nasıl görü- yorsunuz?" "Çok güç birsoru sordunuz. Yarı karanlık. yarı aydın- lık. Karanlık üzariode dutalım.- irtsan neslı savaşarak kendini yok etmezse, bilimselbuluşlann. bürokratik eği- limlerin etkisiyle dünya öylesine örgütlenirki dünya otu- rulacak yer olmaktan çıkar." Başı mı sonu mu derken, görülüyor ki en az tehlikelisi şimdi. Birzıpçıktı gelmezse bugünlere razı olalım. BULMACA 1 2 3 4 5 6 7 8 9SOLDAN SAĞA: 1 / Tann ile evrenı birleşti- rip özdeşleştiren felsefe sistemi. 2/ Birzaman biri- mi... Güzel sanatlarda klasik çağ öncesinden ka- lan. 3/ Bir eksenin don- dürdüğü tekerlek biçi- c mindeki makine parça- sı... Dahil. 4/ Üye... Bir 6 organımız... Kripton ele- j mentinin simgesi. 5/ Bre- zilya'da büyük kentleri 8 saran gecekondulara ve- q nlen ad. 6/ Uzak... Pata- gonya tavşanı da denilen ve Güney Amerika'da yaşayan hayyan. 7/ İsa Peygamber'ın havarileriyle bir- likte yediği son yemeği anmak için. Hıristiyanlann kilisede ekmek ve şarabı kutsayarak yaptıklan tö- ren... Kurnaz. dn fikirh. 8/ Padi- şah sarayı. 9/ Sinema filmlennin sanat. eğitim ve genellikle kültür amaçlan göz önünde tutularak toplandığı ve korunduğu kurum. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Düğünün ertesi günü verilen yemek. 2/ Kuru soğuk... Ana- doiu ile ilgili. Anadolu'da yaşayan. 3/ Kaynar suda kabuğu üe az pişirilmiş yumurta. 4/ Şenliklerde caddelere kurulan şüslü kemer... Sarp geçit. 5/ Rütbesizasker... Konut... Zehir. 6/ İnsa- nı istenmeyen seçeneklerden birini izlemeye zorlayan sorun... Şaşma belirten bir ünlem. 7/ Kükürtle demir bileşimlerinden biri... Kenarlan kâgir, üstü kapak taşıyla örtülü mezar. 8/ Bir şonı eki..._kanşık bir iş ya da sorunun çözümlenmesine yarayan ipucu. 9/ İyi bakım ve ilaç tedavisi... Tarla sının. ŞIŞLI4. ASLIYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1991,685 Davacı Fatma Köroğlu tarafından davalı Mustafa Körolu aleyhi- ne açılan boşanma davasının yapılan duruşması sonunda: Taraflann boşanmalanna. taraflann müşterek çocuklan Hanife, Du\gu Köroğlu'nun velayetlerinin davacı anneye venlmesine ve onun tarafından bakıimalanna, aynı yerde olmalan halinde 15 günde bir pazar günleri ile dinı bayramlann 2. günleri saat 10.00-17.00 arası. aynı yerde olmamalan halinde her sene ağustos ayının 1 'inden sonu- na kadardavalı baba ilegöriişmek suretiyleşahsi iİişkilerinin bu şekil- de düzenlenmesıne. 250.000- TL vekâlet ücreti ıle 222.600.- TL mahkeme masraflannın davalıdan tahsıline dair 27.3.1993 tanhinde Yargıtay >olu açık olmak üzere verilen karar, davalı Mustafa Kö- roğlu'na ılanen teblığ olunur. 27.8.1993 Basın: 9220 KAYSERİ ASLİYE3. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Sayı: 1982,544 Es. '1984/8 Kr. Davacı İbrahim Yadak tarafından davalı Makbule Yadak aleyhine aplan zina sebebiyle boşanma davasının yapılan yargılarnası sonun- da: Yukanda esas ve karar numarası yaab dava dosyasında Malatya ili. Darende ilçesi, Sofular köyü. cilt 66/02, savfa 57 kütük 36'45'te nüfusa kavıtlı Yusuf ve Fatma'dan olma 1933 d.lu datacı Jbrahıın Yadak ile aynı yerde nüfusa kayıtlı Ahmet ve Hatice'den olma 1947 d lu davalı Makbule Yadak'ın zina sebebiyle boşanmalanna karar verilmışolup. karar >ukanda kimliği yaztlı davalı Makbule Yadak'a tebliğ edilemedığınden ılanen tebhğıne karar verildiği, mahkememiz- ce karann davalı Makbule Yadak'a ılan tarihinden onbeş gün sonra teblığ edilmiş sayılacağı ve kanuni süresinde kanun yollanna başvu- rulmadığı takdırde karann kesinleşeccği ilan olunur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle