Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13 EYLÜL1993 PAZARTESİ
12 DIZIYAZI
Almaıı adaleti Dazlağı korudu
Kendiliğinden yayılan Dazlak akımı
hemen her yerde artık Neonazi propa-
gandasıyla yoğuruluyor.
Dazlaklann kendi müzik gruplanrun
plak ve compact disc'leri nonmal dağıtı-
ma girmiyor; çoğunlukla Alman "Genç-
liği Muzır Neşriyattan Konıma Kanu-
wı"nun kara listesine ahnıyor. Bu yüz-
den plaklar. CD'ler kasetlere çekilerek
el alündan dağıtıüyor. Sayısı altmışı ge-
çen Dazlak dergıleri de bayilerde değü,
özel adreslerden istenerek maçlarda,
konserlerde Dazlak meyhanelerinde
elde ediiiyor. Toplam tirajı yılda 70-80
bini buluyor bu dergilerin. Çoğu foto-
kopiyle çoğaltıhyor.
Proleter kökenine sahip çıkma iddi-
asında olan ve "neofaşist" imajından
yakınan bazı Dazlaklann kurduğu
"Skinbeads Against Racial Prejudke"
("Irkçı önyargıiara Karşı Dazlaklar")
ya da kısa adıyla SHARP ise kendı der-
gisini yayıralıyor. "Skintonic" adh bu
dergide mûzik ve konser haberleri
ağırlıkta. Skintonic dergisı Dazlaklan
"Nconazileriıı oyununa getatemeye ve
rrkçı düştmcelere kapılmamaya" çağın-
yor. Ama Almanya'da bu tren çoktan
kaçmış görünüyor.
Geçen yılın kasım ayında Mölln'de
TürkJere ait bir evin kundakianması
Türkiye'yi ayağa kaldırdı. Halbuki bu,
Almanya'da kundaklanan iik Türk evi
değildi. 1988 yıhnın arahk ayında Bav-
yera'nın Schvvandorf kasabasında bır
Neonaa. Mölln'ün provasını yapmıştı.
Üç Türk ve bir Alman alevler arasmda
can vermişti.
Bizi iki olay arasındaki benzerlikten
çok, yakalanan failin akıbeti ilgilendiri-
yor. Çünkü 19 yaşındaki Alman genci-
ne adaletin nasıl kol kanat gerdiğini gö-
rünce, Almanya'da Neonazılerin nasıl
palazlanıp bugünlere gelindiğıni, Mölln
ve Solingen olaylannı daha iyi kavnyo-
nız.
Nasıl bugün de her fail "tek başına
davranan, örgütsüz. asosyal bir birey"
olarak gösterilmeye çalışılıyorsa, bun-
dan yedi seneöncededevlet aynı "dezen-
formasyoıT yöntemlerine başvurmuş-
tu.
Schwandorf yangınından sonra polis
"Kımdaklama ola-
İHİir'* diyor; iik
basın bildirisinde
(elinde hiçbir delil
olmadığı halde)
"Oiayın kesinUkle
siyasi bir arka planı
bûlunrnadığını" ıd-
dia edıyordu.
Yangından bir gün
sonra komşu bı-
nanm duvannda
"Türkler DçarT
yazan bir çı-
kartmava rast-
landı. Izleri lakip
eden polis, kasa-
barun azılı Neona-
zilerinden Josef
Stalkr'i yakaladı.
19 yaşındaki
meslek öğrencisi
Staller 5 ocakta su-
çunuitirafetti. "Ne-
den" sorusuna ver-
diği cevap şöyleydi:
"Yabancdan biraz
kızdırmak istemiş-
tim."
Staller'in ifadesi,
polisi olay hak-
İLEK ZAPTÇIOĞLU / BERLIN - 4
Almanya'da neofaşist
örgüt ve partiler
Sert kal, isyankar ol
"Irkçı Ön> argılara Karşı Dazfakiar" / SHARP akımından "No Sports"
adlı müzik grubunun "Sert Kal, İsyankar Ol" adlı şarkısından:
Faşist rejimlere karşı sert ol,
politikacılarm düşlerine isyankar ol.
Sert kal ve adaletsizliğe karşı gel,
ırkçı önyargıiara karşı isyankar ol.
Kimsenin seni aptal yerine koymasına izin verme.
her türlü emre karşı sert kal,
isyankar ol, hayatını kendin belirle.
Kimseyi derisinin rengine göre yargılama,
kinıseyi dinine göre yargılama,
kimseyi eskiden yaptığına göre yargılama,
kimseyi kökenine göre yargılama.
Dazlaklar, asılköklerinizi hatırlaym,
çizmelerinizle değü beyninizle düsünün!
Frank Hiibner
Özgürlükçü Alman tşçi Partia'nin bir yüriiyüşü.Aşın sağ Dazlaklan,Hooligan'lan bünyesinde
toplamış durumda. Yabancılann tam bir korkulu rüyası. Doğu Almanya'da çok etkin.
kında yeni bilgiler sunmaya itti. Ikind basın bildi-
risinde "Suça ikinci şahıslann kanşmadığı; hiçbir
aşoı sağ örgüt ya da grubun olayla bağlantısı ol-
madığı" söyleniyordu. Buna göre ortada "bireysel
bir eylemci" vardı.Neonazinin evi arandığında
mılitan neofaşist örgütlerin basını çeken "MHliyet-
çi Cephe"nin (Nationahstische Front) broşürleri,
adres listeleri, aşın sağ "FAP" partisine ait dokü-
manlar ve blldiriler ele geçti. Staller'in "Milliyetçi
Cephe" örgütünde yönetici kadrolar safında yer
aldığı anlaşıldı. Ama bu gerçekler savcılığı hiç de
tavır değiştirmeye itmedi. Söz konusu örgütlenn
ismen tanınan hderleri ve üyeleri.sorgulanmadı.
Failin suç ortaklan aranmadı. Örgütlerin ırkçı
propagandasının sanık üzerindeki etkisiyle ilgile-
nilmedi. İddianame, Josef Staller'i "Bireysel ey-
lemri" olarak gösterdı; hatta oiayın siyasi arka
planı bütünüyle iddianame dışı bırakıldı. Sonun-
kıleri var. Aynı zamanda ABD'deki "National So-
cialist Paıty of America" ile Alman asıllı ABD va-
tandaşı George P. Dietz'in "TJlusJararası Kurtuluş
Hareketf'yle, yine Alman asıllı Neonazıler Matt
Koehl ve Kanada'dan propaganda yapan Ernst
Zündel'in örgüt ve yayınevleriyle bağiantılı çahşı-
yor.
Schvvandorf ta üç Türkle bir Almanı yakan Ne-
onazi Staller'in hücresinden propaganda yap-
masına, dergilere yazı yazmasına izin veriliyor.
Ömeğin Dazlaklann faşist yayın organlanndan dece 22 ila 28 yaşlan-
"Frontal"de sözüm ona "bireysel eylemd" Staller, nda üç Dazlak
hücresinden "dışardaki yoJdaşlarla, özeUUde FAP
partisiyle yakın ilişkide bulunduğunu" açıkça söy-
Iüvor.Freiburg"dayayımlanan"SchlachtnıF*("Sa-
vaş Çağna") adlı Dazlak dergisine verdiği söyleşı-
nin başhğı. "Josef StaDer'e Ziyaret". Söyleşiyi ya-
pan Dazlak, StaUer'ie daha önce de karşılaştığını
eğüimın temsiknleri-
nin ağzından işitiyor-
duk.
Hoyerswerda ka-
sabasında "etnik te-
mizlik" yapan Daz-
laklardan büyük bö-
lümü kimlık tespitin-
den sonra serbest
bırakıldı. Savcılık sa-
da Neonazi Staller ya da dışandaki dostlannın de- övünerek anlattıktan sonra, onunla niçin iftihar
diği gibi "Yoldaş JoseP cinayet suçundan bile edilmesi gerektiğıni şöyle anlatıyor:
yargJanmadı. Ağır kundaklama suçundan 12 yıl 6
ay hapis cezasına mahkum oldu. Alman İnfaz Ka-
nunu'na göre üçte ikisini çektikten sonra sahve-
rilecek.
Ulusal mahkûm "Neonazier"
O günden beri Staller'in ismi "NS (Nasyonal
Sosyalist) Savaş Çağnsı" (Kampfruf) adjı neofa-
şist dergideki "UlusaJ Tutuklular" listesinde yer
alıyor. Bu dergi. Almanya'daki yüzleroe ömeği
gibi yasak, ama elden ele dolaşıyor. Arkasında
Hitler'in partisi NSDAP'yi yeniden canlandırma-
ya çalışan yurtdışı örgütü var. Örgütün lideri,
Buna göre üç Türk'ü "temizlediği'' için zaten
"kahraman" olarak anılan Staller, hapishanede
bir TürkJe aynı masaya oturacağı için kendine ve-
rilen işi reddetmiş ve hücre hapsine razı olmuş.
Dergideki söyleşı, "Josef her şeye göğüs gemıeye
devam ediyor. aferin yoldaş" ifadesiyle bitiyor.
Alman mahkemeleri ve Neonaziler
"AlmanAlternaüfi"
(Deutsche Alternative-DA)
"Alman Al:ernatıfi" ya da kısa
adıyla DA 5 Mayıs 1989'da Bremen'-
de kuruldu. Neofaşist eylemlerinden
ötürü hapis yatan ve iki yıl önce
AIDS'ten ölen Michael Kühnen'in gi-
nşimiyle kurulan örgüt. Berlin du-
vannın açıhşmdan sonra "Doğu tçin
Eylem Planı" yaparak Doğu Alman
gençliği arasında çok sayıda taraftar
topladı. eski Demokratiİc Almanya'-
daki neofaşist liderlerin başında gelen
Frank Hübner, Rene Coswig ve Kars-
ten Wolter özellikle Dazlaklan ve
gençlığin bir bölümünü kazanmayı
başardılar.
Doğu'daki
Dresden
kenti DA'nm
merkezi
sayılıyor. ör-
güt 1992'de
Hitler'in
"Völkisdıer
Beobachter"
Halkp
Gözlemci ga-
zetesinden
esinlenerek
"Branderbur-
gischer Beobachter" adlı bir gazete çı-
kartmaya da başladı. 1991 yılından
itıbaren "Yabancılar Sorunu" propa-
gandanın odağına oturtuldu. Koyu
bir yabana, özellikle Türk düş-
manhğıy la birlikte "düzen, disiplin, gü-
venlik, istihdam" gibi konulan öne çı-
kartıyordu. Mölln'de üç Türk'ün öl-
dürülmesinden sonra tçişleri Ba-
kanlığı. "Neonazi örgütleri kapatıbm"
çağnlan artınca örgütü yasakladı.
Ancak örgütün yasaklanacağı \e lo-
kallerle evlerin aranacağı günlerce ön-
ceden basına sızdınldı. Bu yüzden po-
lis operasyonunda banka hesaplan-
nda komik meblağlar, evlerde birkaç
çifteyle mermi, çok az sayıda dergi ve
broşür ele geçti. örgütün kadrolan tu-
tuklanmadı. Şimdi yeni bir örgüt kur-
duklan tahmin ediiiyor.
"VikingGençliği
(Wikiıg-Jugend)
Almanya'dakı en eski neofaşist ör-
gütlerden biri. 1952'de, Hitler'in parti-
si NSDAP'nin gençlik örgütü Hitler-
jugend temelalınarak kuruldu. Bugün
bıne yakm aktif üyesiyle ülkenin en
büyük ve etkili örgütlennden. VVolf-
gang Narrath tarafından yönetilen Vi-
king Gençliği ülkeyi bölgelere ayırdı
ve her bölgede kurduğu teşkilatla di-
ğer neofaşist örgütler arasında yakm
ilişkiler kurdu. Örgüt. "Genç Nasyo-
na) Demokratlar"labırlıktc"entelektü-
d" neofaşıstlerin kadro yetiştirme yu-
vası olarak tanınıyor. Belçika. Fransa.
tspanya, Hollanda ve başka ülkeler-
deki neofaşistlerle yakın bağlan var.
Almanya birleştikten sonra "Güney
Bölge Devteti" olarak adlandırdığı
Avusturya'nın da Almanya'ya katı-
lması ve "Üçüncii İmparatorluk" ola-
rak tanunlanan Hitlerdönemı "reich-
ının yeniden tesisi için mücadele edi-
yor.
Kuzey liu
ari ırk" ve bunun temsilci-
si sayılan Vikingler yüceltiliyor; "De-
nûter Fatihi" Vikinglerin "Moğol akı-
nlanna" karşı kahramanhk destanlan
yaalıyor.
Doğu Berlin'de ve Doğu Almanya'-
nın Halberstadt kentiyle Branden-
burg eyaletınde aktif.
Nasyonal Sosyalist Alman
ffçi Partisi Yurtdışı
Örgütü (NSDAP-AO) ve
Yeni Cephe (Neue Front)
Kırk yaşındaki Alman asılh Ameri-
kan vatandaşı Gerhard Lauck (Gary
Rex) tarafından ABD'nin Lincoln
kentinde 1970'lerde kuruldu. "Yeni
Cephe" adlı örgütle iç içe çahşan
NSDAP-AO'nun amaa. Hitler'in
partisi Nasyonal Sosyalist Alman İşçi
Partisi'ni yeniden yasallaştırmak ve
1991 yılının eylül a>ında, Hoyerswerda'da Neo-
naziler halkın alkışlan arasında bir kasabayı "ya-
bancıdan temizledikten" sonra Cumhurbaşkanı
Richard von Weizsaecker kaygılı yabana gazete-
Amerika Birleşik Devletleri'nin Nebraska eyale- cüere Bonn'da bir basın toplantısı düzenliyor ve
tinde, Lincoln kentinde oturan ve kendisine Garry şöyle diyordu:
Rex adını takmış olan Alman asıllı Gerhard La- "Şiddet dalgası, ırkçı ve milliyetçi ideolojilerin
uck. Amaç, nasyonal sosyalizmı geri getirmek. Or- yeniden doğuşumın işareti değil, insanlar arasındaki
güt ABD'den Almanyaya dergisinin yanı sıra ki- iletişiııı kopukluğunun bir göstergesidir." O tarih-
taplar, broşürler. bildiriler, afişler, çıkartmalar so- ten itibaren Almanya'da iktidardaki muhafaza-
kuyor. kar partilerin temsilcileri, hep aynı açıklamayı
Almanyanıniçinde,yeralündaHıtlerdönemini yapıyordu."Banamilliyetçileradamöldiirüyorde-
gerigetirmeyeçabşangnıpveörgütlerleyakıniliş- dirtemezsiniz" sözünü bu kez Almanya'da, aynı
hakkında dava açtı.
Önce "eiebaşı" ola-
rak yargılanmaianna
başlanan Dazlaklar
1992 Şubatı'nda 18'-
er ay hapis cezasına
çarptınldılar, ceza in-
faz edilmedi ve erte-
lendi. Birkaç ay önce
yüzü aşkın insana
günlerce terör estirip
bir binayı ateşe ve-
ren, polise meydan
okuyan ırkçı Dazlak-
lar ellerini kollannı
sallayarak mahkemeyi terk ettiler. Hakim. Daz-
taklann "olay anında aşın alkol tüketimi yüzûnden
oe yaptığını bilmediğiıü" söyjedi. Asıl skandal.
mahkemede ortaya çıknııştı. Üç sanığm tüm hare-
ketleri, molotof İcokteyli fırlatmaktan, Hitler se-
lamı vermeye kadarkı suçlan hakkında görgü
tanığı polisin ta kendisiydi. Bir polis arabası Daz-
laklann elebaşılannı iki gün boyunca takip etmiş,
müdahalede bulunmamıştı!
Doğu Almanya'da Neonazilere karşı ilk dava
1991 yılının Kasım ayında görüldü. Zittau Genç-
lik Mahkemesi'nde 18- 34 yaşlan arasında sekiz
kişi sanık sandalyesinde oturuyordu. Sanıklardan
biri, aşın sağ "Cumhuriyetçüer" (REP) partisinin
yerel temsilcisiydi. Suçlan, Çemobıl felaketinden
nasyonal sosyalizmi geri getirmek.
Yeni Cephe örgütü Almanya'nın her
yerinde aktif ve gençler, özellikle Daz-
laklar arasında büyük etki sahibi. Ör-
güte üye olmayan, ama ilişki kurulan
gençier, yerel gruplar haünde eğitili-
yor ve eyleme sevk edılıyor.
ABD vatandaşı Gar>r
Rex. yayıne-
viyle ve malvarlığıyla Almanya'daki
aktiviteleri finanse ediyor ve propa-
ganda malzemesi üretiyor.
Ozgürlâkçü Alman Işçj Partisi
(Frelheitliche Oeıtsche Arbeh
teroartei-FAP)
1979 yılının mart ayında Stuttgart'-
ta kuruldu. Kurucusu, Hitler'in genç-
lik örgütünün lideri Martin Pape.
FAP 1983 yılına kadar önemsiz bır ör-
güt olarak kaldı ve pek dıkkat çekme-
di. Neonazi Michael Kühnen'in yan-
daşlannm toplu olarak katılmasından
sonra büyüdü ve önem kazandı. FAP,
şiddet eylemleriyle korku salıyor.
Aşın sağ Dazlaklan, Hooligan'lan
bünyesinde topluyor Almanya birleş-
meden önce de Doğu'da taraftar ka-
zanmayı ve propaganda yapmayi ba-
şaran yegane neofaşist örgüt olan
FAP bugün Doğu Berlin başta olmak
üzere Leipzig, Halle, Dresden. Chem-
nitz. Erfurt ve Schwerin kentlennde
yaygın. Doğu Almanya'daki Dazlak-
lann FAP örgütünün tam etkisı altı-
nda olduğu sanılıyor. Liden I987"den
beri Friedheim Busse.
Alman Halk ve Vatan Ligi
(Deutsche Liga für Volk
und Heimat DL)
Alman>a'n]n birleşmesinın ilk yı-
Idönümü olan 3 Ekim 1991'de kurul-
du. "Cumhuriyetçiler/Republikaner"
partisinin eski
liderlennden
HaraJd Neu-
bauer ve Nas-
yonal De-
mokrat Parti
NPD üderi
Martin
Mussgmiğ ön-
derliğindeki
DL. bu iki
partinin yan-
daşlannı ken-
dı saflanna
çekraeye
çalışıyor. ".AJmanya'nın yabancılar ta-
rafından istila fdildiğini" ve "Abnan
halkının anaıatanınııı eünden aluıa-
cağııu" iddia eden örgüt Türk düş-
manlığında başı çekiyor.
Milliyetçi Cephe
(NationatistischeFront-NF)
16 Kasım 1985te Steınhagen ken-
tinde kuruldu. Baştan iübaren gençler
arasında propagandaya önem veren
NF. legal kanadının yanı sıra "koman-
do" bırlikleri eğitiyor. "Siyasi asker"
adını verdiği komandolan Hitler'in
SS biriiklen ömek alınarak yetişürili-
yor. Bielefeld'de yaşayan Meinolf
Schönborn ve Berlin'deki Andreas
Pohl liderliğindeki NF örgütünün
Ku-Klux-Klan'la yakın ilişkileri var.
ABD'den ithal edılen Ku-Klux-Klan
örgütünün Almanya üssü, Berlin
yakınlanndaki Könıgsvvusterhausen
kasabası. Beyaz cübbeli klan üyeleri
burada ateş yakıp gızli ayinler düzen-
liyorlar. NF kanalıyla Almanya'nın
her yenne neofaşist propaganda ve
eğitim malzemesi dedağiülıyor. Örgüt
"Klartext" (Açık Metin) adında bir
dergi çıkartıyor. Aynca Avusturya'da
da "Sieg"Zafer adb dergi yayımlanı-
yor. Almanya">T Hitler zamanındaki
gibi bölgelere ayıran NF örgütü bine
yakın kadroya sahip.
Özellikle Berlin ve civannda
yaygın. Genç kızlar arasındaki en
prestijli neofaşist örgüt olarak da bili-
niyor. Milliyetçi Cephe'nin programı.
•'kapitalizme ve komünizme karşı, ari
ırkuı temiz tutulnıası esasına dayalı bir
cemiyet" olarak tanımlanmakta. Ken-
dini Hitler'in SA teşkilatınm mirasçısı
olarak görüyor.
Martin Mussgnug
sonra dinlenmeleri için ülke>egetirilen çocuklann
kaldığı yurda saldında bulunmaktı. Neonazılerin
yurt baskınında çocuklan korumaya çalışan bir
Sovyet görevli yaralanmıştı. Doğu Almanya'da
eskiden olsa bir Sovyet vatandaşına saldırmaktan
çok ağır ceza yiyecek olan saruklar "özgürlüğün"
tadıru mahkemede tattılar. Avukat saldınyı, "er-
keklerin raalum içkili eğlencelerinden sonra aşınya
kaçması" olarak gösterdi. Karar çok yumuşaktı.
Sanıklardan REP'li bır yü. ikisi on beşer ay hapse
mahkum edildi, dördü şarth sahverildi. Hakim
karan açıklarken "Bu siyasi bir mahkeme değfldir"
dedi.
YAREV: Azdı Neonazi'ye para cezası
ÇALIŞANLARIN SORULARI-SORUNLARI / YILMAZ ŞİPAL
Ekim l?93'te Emekli
Olnıak Istersem
Soru:\ Ekim 1963 tarihinde, TC Emekli Sandığı'na
bağlı olarak (Yedek Subay Okulu'nda geçen 6 ayı borç-
landığım için) göreve basladun.
30 Eylül 1965 tarihinde terhis oldum. Kıta hizmetim
için 45 gün fiili hizmet aynca eklendi. 1 Şubat I966'da bir
kamu bankasında ve Emekli Sandığı'na bağlı olarak ça-
lışmay a basladun. 1981 yılıHa/iranaMnda bukamuban-
kasından avnlarak, emeklilik yönünden Sosyal Sigorta-
lar Kurumu'na bağlı bir özel bankava geçtim.
1993 yılında çalıştığım özel bankadan emekli olmayı
dfişünüyonun. 3395 sayıh kanun çıktığından beri (1987)
nep üst dereceden prim ödedim.
1) 30 >ıl hizmeti tamamlamış olmak için, hangi tarih iti-
bariyle emekliliğimi istemem gerek?
2) 29 yıl 9 ay hizmet 30 yd say ılır mı?
3) Ekim 1993'te emekli ounak istersem
a) Kıdem tazminatun ne olur?
b) Bağlanacak emckü aylığımın göstergesi oranı, kat-
sayısı, sosyal yardım zammı ve tutarı ne olur?
YANTT: Sosyal güvenlik kurumlanndan yaş koşulu aranmak-
sızın emeklilik ya da yaşlılık aylığı alabilmek için 25 yıllık süre
yeterlidir. Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan yaşlılık aylığı almak
için erkek sigortalının 25 yıllık sigortalılık süresi içinde, 5000 gün
(13 yıl 10 ay 20 gün) malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalan primi
ödemiş olması yeterlidir.
TC Emekli Sandığı ise erkek iştirakçilerine, 25 tam >ıl (9000
gün) kesenek ödemeleri koşulu ile emekli aylığj bağlar.
25 tam yıl (9000 gün) prim ödeyen Bağ-Kur sigortalısı da yaş
koşuluna bağlı olmadan yaşlılık aylığı almaya hak kazanır.
Emekli olabilmeniz için, 30 yılı beklemeye gerek yoktur.
2) Kıdem tazminatı uygulaması yönünden, 29 yıl 9 aylık süre
30 yıl savılmaz. Emeklilik ya da yaşlılık aylığı almak amacıyla iş
aktini fesheden ışçiye, "işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdi-
nin devamı süresince ner geçen tam yıl için" 30 günlük ücreti tuta-
nnda kıdem tazminatı odenir. Ancak, "Bir yddan artan süreier
için de aynı oran üzerinden ödeme yapılır."
3 a) 1 Ekim 1993'ten geçerli olarak. kıdem tazminatı tavanı 9
milyon 996 bin 580 liraya yükselecektir. Kıdem tazminatı hesabı-
na esas alınacak ücret toplamınız bunun altmdaysa o geçerli olur.
Kjdem tazminatına esas alınması gereken ücret, kıdem tazminatı
tavarunın üstündeyse, her çalışma yılı için size kıdem tazminatı
tavanı olan, 9 milyon 990 bin 580 lira kıdem tazminatı ödenir.
b) Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan yaşlılık aylığı almak için,
1993 yıbnda başvuranlann yaşhlık aylıklan, 1 Ocak 1988 ile 31
Arahk 1992 arasında geçen 5 yıllık sigorta primine esas kazanç
ortalamasına göre hesaplanmaktadır. Bu son 5 yılın primini, ta-
van ücretten ödeyenlere, üst gösterge tablosunun 1. derece 10.
kademe göstergesi olan, 6.650 göstergeden yaşlılık aylığı bağla-
nır. Çeşitli sosyal güvenlik kurumlannda kesenek ya da prim
ödeyerek geçen çalışma süreleri toplamı 29 yıl 9 ay (10710 gün)
olup, Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan ve 6650 göstergeden
emekli olan sigortalıya, %73 aylık bağlama oranından. 1 Ekim-
31 Arahk 1993 döneminde, 940 katsayı ile 1 milyon 380 bin lira
sosyal yardım zammına göre, 5 milyon 943 bin 230 iira yaşiıhk
aylığı bağlanır.
POLITIKA VE OTESI
MEHMED KEMAL
BirZıpcıktı
Biz yaştakileri yıllarca "komünizm o'cüsü"yle korkut-
tular. Mela duvarından sigara kapağına kadar her yerde
orak-çekiç bulurlardı. Kim çizerdi, kim yazardı bilinmez-
di, ama korkusu kol gezerdi. Ceza Yasası'nın 141-142.
maddelerı, iyi zağlanmış bir tırpan gibi lepemizdeydi.
Şurda birkaç yıl var ki bu maddeler kaldırıldı da biraz ra-
hatediliroldu. Birilericezalandırılmakisteniyorsa, gene
Ceza Yasası'nda özel maddeler bulunuyor. Bugünlerde
en korkutucu olanlar Kürtlük için olanlardır.
Bizim kışkırtıcı aydınlarımız, komünizm dendi mi hâlâ
eski Sovyetler Birliği'ni anıyorlar. Sovyet imparatorluğu
ytkılmış, yerine Rusya gelmiş, cumhuriyetler birer birer
Rusya'dan aynlmış, Bağımsız Devletler Topluğu (BDT)
canlanmış...
'Kışkırtıcı aydınlarımız' diyoruz. Bilisizlikten "komü-
nist" deyip duruyorlar. Peki aydın kim, aydın kime de-
nir? Ünlü Amerikan ekonomisti Paul Baran şöyle tanım-
lıyor:
"Aydın, kafasıyla çalışan; beyin gücünü kullanan de-
mektir."
"Peki kas gücünü kullanana ne denir?"
"Aydın denmez."
Beyin çok önemli... Yapılan araştırmalara göre beyni-
mizin üçte birini kullanıyormuşuz: geriye üçte ikisi olduk
yerde duruyormuş. Eğer kullanmadığımız üçte ikiyi de
kullanacak olursak ne bulgular bulurmuşuz, ne yenilik-
leri çıkanrmışız. Bu beceriler de Japonlarla Amerikalı-
ların elinde saklıymış. ötekiler bilmiyorlarmış...
"Yeni teknolojiyi pazara sürecek olursak eskileri ne
yapacağız?" diyorlarmış.
Onlarda haklı!
Hani, şu çoluk çocuğun elinde oyuncak haline gelen
bilgisayara aklımız ermezken yenilerini ortaya dökmek
gerekmezmiş. Hele eldeki iyice tükensin, eskisin, sıra
yenisine gelsin... Gazetede herkesin önünde bir bilgisa-
yar, oynayıp duruyortar. Bana sorarsanız, ben henüz
daktiloçağındayım. Kâğıdı makineyetakıyorum.yazıyo-
rum, yanlış bir şey yaptım mı tuşa vurarak tık tık siliyo-
rum. Yazı bitince, aklımca dizgiye gönderiyorum. Oysa
dizme de, silme de, yazma da, bozma da bir makinenin
içinde oluyor.
Şimdi düşünüyorum, 1950'lerde ilk teleks makinesi
çalıştığım gazetede vardı. Telefon ediyorsunuz, hat isti-
yorsunuz, daktilo gibi yazıyorsunuz. Yazı, bir bant üstün-
de Ankara'dan istanbul'a gidiyor, Istanbul'dan Ankara'-
ya... Ne kolaylık! Yeter ki telefon hatları kesilmesin!
Gazeteci arkadaşlar gelip birer birer hayretle seyre-
derlerdi.
Şimdi soruyorlar:
"Bu makineler olmasa ne olacak?"
Bu makinelerin yerine 4 milyar kas işçisi arayacaksı-
nız. 4 milyar işçi; dile kolay!
Bu kadar işçiyi Çinliler de bulamaz. Çinliler dedik ya,
geçende bir arkadaş anlatıyordu. Biliyorsunuz Çinliler
çatal bıçak kullanamazlar, yemeği çöplerle yerler. Eğer
Çinliler çöpleri bırakıp yemeği çatal bıçakla yemeğe kal-
kışırlarsa görün bakalım dünyanın durumunu? Çatal
bıçak yetişirmi?
Bundan 40 yıl önce sözü çok geçen Lord Bertrand
Russell'a soruyorlar: "Insanlığın geleceğini nasıl görü-
yorsunuz?"
"Çok güç birsoru sordunuz. Yarı karanlık. yarı aydın-
lık. Karanlık üzariode dutalım.- irtsan neslı savaşarak
kendini yok etmezse, bilimselbuluşlann. bürokratik eği-
limlerin etkisiyle dünya öylesine örgütlenirki dünya otu-
rulacak yer olmaktan çıkar."
Başı mı sonu mu derken, görülüyor ki en az tehlikelisi
şimdi.
Birzıpçıktı gelmezse bugünlere razı olalım.
BULMACA
1 2 3 4 5 6 7 8 9SOLDAN SAĞA:
1 / Tann ile evrenı birleşti-
rip özdeşleştiren felsefe
sistemi. 2/ Birzaman biri-
mi... Güzel sanatlarda
klasik çağ öncesinden ka-
lan. 3/ Bir eksenin don-
dürdüğü tekerlek biçi- c
mindeki makine parça-
sı... Dahil. 4/ Üye... Bir 6
organımız... Kripton ele- j
mentinin simgesi. 5/ Bre-
zilya'da büyük kentleri 8
saran gecekondulara ve- q
nlen ad. 6/ Uzak... Pata-
gonya tavşanı da denilen ve Güney
Amerika'da yaşayan hayyan. 7/
İsa Peygamber'ın havarileriyle bir-
likte yediği son yemeği anmak için.
Hıristiyanlann kilisede ekmek ve
şarabı kutsayarak yaptıklan tö-
ren... Kurnaz. dn fikirh. 8/ Padi-
şah sarayı. 9/ Sinema filmlennin
sanat. eğitim ve genellikle kültür
amaçlan göz önünde tutularak
toplandığı ve korunduğu kurum.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Düğünün ertesi günü verilen yemek. 2/ Kuru soğuk... Ana-
doiu ile ilgili. Anadolu'da yaşayan. 3/ Kaynar suda kabuğu üe
az pişirilmiş yumurta. 4/ Şenliklerde caddelere kurulan şüslü
kemer... Sarp geçit. 5/ Rütbesizasker... Konut... Zehir. 6/ İnsa-
nı istenmeyen seçeneklerden birini izlemeye zorlayan sorun...
Şaşma belirten bir ünlem. 7/ Kükürtle demir bileşimlerinden
biri... Kenarlan kâgir, üstü kapak taşıyla örtülü mezar. 8/ Bir
şonı eki..._kanşık bir iş ya da sorunun çözümlenmesine yarayan
ipucu. 9/ İyi bakım ve ilaç tedavisi... Tarla sının.
ŞIŞLI4. ASLIYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
1991,685
Davacı Fatma Köroğlu tarafından davalı Mustafa Körolu aleyhi-
ne açılan boşanma davasının yapılan duruşması sonunda:
Taraflann boşanmalanna. taraflann müşterek çocuklan Hanife,
Du\gu Köroğlu'nun velayetlerinin davacı anneye venlmesine ve
onun tarafından bakıimalanna, aynı yerde olmalan halinde 15 günde
bir pazar günleri ile dinı bayramlann 2. günleri saat 10.00-17.00 arası.
aynı yerde olmamalan halinde her sene ağustos ayının 1 'inden sonu-
na kadardavalı baba ilegöriişmek suretiyleşahsi iİişkilerinin bu şekil-
de düzenlenmesıne. 250.000- TL vekâlet ücreti ıle 222.600.- TL
mahkeme masraflannın davalıdan tahsıline dair 27.3.1993 tanhinde
Yargıtay >olu açık olmak üzere verilen karar, davalı Mustafa Kö-
roğlu'na ılanen teblığ olunur. 27.8.1993
Basın: 9220
KAYSERİ ASLİYE3. HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Sayı: 1982,544 Es.
'1984/8 Kr.
Davacı İbrahim Yadak tarafından davalı Makbule Yadak aleyhine
aplan zina sebebiyle boşanma davasının yapılan yargılarnası sonun-
da:
Yukanda esas ve karar numarası yaab dava dosyasında Malatya
ili. Darende ilçesi, Sofular köyü. cilt 66/02, savfa 57 kütük 36'45'te
nüfusa kavıtlı Yusuf ve Fatma'dan olma 1933 d.lu datacı Jbrahıın
Yadak ile aynı yerde nüfusa kayıtlı Ahmet ve Hatice'den olma 1947
d lu davalı Makbule Yadak'ın zina sebebiyle boşanmalanna karar
verilmışolup. karar >ukanda kimliği yaztlı davalı Makbule Yadak'a
tebliğ edilemedığınden ılanen tebhğıne karar verildiği, mahkememiz-
ce karann davalı Makbule Yadak'a ılan tarihinden onbeş gün sonra
teblığ edilmiş sayılacağı ve kanuni süresinde kanun yollanna başvu-
rulmadığı takdırde karann kesinleşeccği ilan olunur.