Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 AĞUSTOS1993 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
DUNYADAN
Cumluıriyet-Pravda îsbirliği
Bolşeviklerin, Çarlık rejimine karşı en önemli
silanlarından biriolan Pravda, 1912 'de Lenin
tarafından kuruldu. Sayısı hatırlanamavacak kadar
yasaklandı. değişik adlar altında yaytmlandı. Birinci
Dünva Savası veEkim Devrimi, Pravdasayfalarında
tarihlesli. Ünlügazete, Sovyet devletinin kurulmasını
vegüçlenmesini. Ikinci Dünya Savası nı vesoğuk savas
yıllarını, Komünist Partisi Merkez Komitesiyaym
organıolarak vansıttt. Perestrovkadöneminde.açıklık
politikasım vavgtnlastırmava çalıştı. tkiyılönce,
Gorbaçov a karşı girışilen darbenin bastırılmasından
sonrakidönemde. "Pravda International"şirketi
larufından çıkarılan bağımsız bıryayın organma
dönüştü; sayfalarmıyalnızca komünist değil, tüm sol
güçlereaçan birmuhalefetgazetesihalinegeldi. Çeşitli
ekonomik güçlüklere karşın, 450 bin tirajla,yalnı:ca
Rusya 'da değil, tüm eski Sovyet cumhuriyetlerinde de
başlıcagaıeteler arasındayerinialdı. Gazete, haftada
ıkigün 8, üçgün 4 sayfa olmak üzere, beşgün
yayımlanıyor. Gazete yöneticileri, yakmda Almanca.
Ingilizce ve Arapça ek ve derlemeler çıkarmanm
hazırlıklarını yapıyor. Bağımsız Pravda, bu veni
döneminde, ilk uluslararası anlaşmalarından birini
Cumhuriyet'leyaplı. Artık Pravda 'nınen ilginçhaber
veyorumlarmı. Cumhuriyet sayfalarında
okuvacaksınız.
ABD, BDTye 200 bin din adamı gönderecek
Rusya'ya karşı
Haçlı Seferleri
OOftfiPflBAfl
R usya Federasyonu Yüksek
Sovyeti (Parlamento), "İba-
det Özgürlüğü" yasasında
değişiklikler ve eklemeler yapı-
Imasını öngören bir yasa lasansı
hazırladı. Batı, bununla ilgili olarak
Yehsin'e yoğun baskj yapmaya baş-
ladı. Çeşitli devlet ve politika adam-
lannın yanısıra Clinton ve Kohl de
Yeltsin'Ie bızzat görüşerek, bu ta-
sanyı imzalamamasını ıstediler.
Tasanyı hazırlayan parlamento-
nun ilgılı komisyonunun başkanı
Vvaçeslav Polosin. Pravda'nın soru-
lannı yanıtlarken şöyle dedi:
Bu, parlamentonun çıkardığı,
ulusal çıkarlanmızı koruyan ilk ya-
sal belgedır. Burada Yeltsin, ya hal-
kını seçip lasanyı onaylayacak ya
da dışandan yapılan şantajlara bo-
yun eğecek.
Batı, Rusya'ya ve genel olarak
Doğu Avrupaya tepeden bakıyor.
."Üçûncü dünya" ülkelerine yaptığı
gibi, bize de misyonerler göndere-
rek, tannya nasıl inanmamız gerek-
tiğini öğretmeye çalışıyor. ABD,
BDT ülkelerine önümûzdeki beş yıl
içinde 200 bin din adamı gönderme-
yi planlıyor. Her ortaokul ve liseye
bir misyoner göndermenin hcsapla-
nnı yapıyor. Bu planlann içine 20
milyonluk Müslüman kitle de giri-
yor ki, bu, Müslümanlann büyük
tepkisıne yol açıyor.
Bu ideolojik harekatın merkezi.
özel misyoner okullannın ve üniver-
sitesinin faaliyet gösterdiği Atlanta"-
dadır. Buradaki Protestan profesör-
ler, kapitalist psikolojinin gelişmesi
için, Ortodoksluğun da. Katolikli-
ğin de uygun olmadığının propa-
gandasıru yapmaktadırlar.
Kanımca. Rusya'nın köktenciliğe
gereksinimi yoktur, ister İslamcı. is-
ter Protestan köktencilık olsun, bize
uymaz. Belki Protestan köktencüer,
Lübnan'daki Hizbullahçılar gjbi si-
lah kullanmıyor. ama bunlar insa-
nın ruhsa) dünyasına ateş ediyorlar.
1100 yıllık devlet, bin yıllık Hıristi-
yan toplum olan Rusya açısından
"misyonerlik" kavrarrunm kullanıl-
ması bile dinsel duygulan rencide
eden bir durumüı
maskesi altında ge-
lenlerin bir kısrru ticaretle uğraşıyor.
bir kısrru ise ülkelerinde çeşitli suçlar
işlediklerinden dolayı aranıyor.
Rusya'da bunlan denetleyecek bir
sistem bulunmuyor.
Yasa tasanmız bu gibi sorunlarla
ilgili önlemler içeriyor.
Üzücüdür ki, Rusya Dışışleri Ba-
kanhğı. Batı'dan gelen baskılara ge-
nellıkle boyun eğjyor. ABD'nin
Irak bombardımanının desteklen-
mesi, bunun bir örneğiydi. Dışişleri
yetkilileri, şimdi de söz İconusu tasa-
nyla ilgili olarak, parlamentonun
tutumunu doğru bulmadıklannı
açıkladılar.
Batı'nın baş hedefinin Rusya ol-
masına karşın; Ermenistan, Gürcis-
tan, Bulgaristan ve Romanya da
ateş hattında. Bu ülkelerin dini tem-
silcileri, temmuz ayı başında Yuna-
nistan'da yapüklan toplantıda
bunu vurguldılar. 15 ülkeden tem-
silcilerin toplandığı, aynca yerel Or-
todoks kitiseleri sözcülerinin ka-
üldığı toplanünın ana konusu, Or-
todoks halklann yakınlaşması ara-
yışlan oldu.
Avrupa'nın jeopolitik haritası bo-
zulmuş, parçalanmıştır; komünist
ideolojiyle birbirine bağlanmış olan
Doğu bloku çökmüştür. Şimdi eski
Doğu bloku üyeleriyle Batı blokun-
da yer almış olan Yunanistan. tarih-
sel birliklerini yeniden inşa etmekte-
dirler.
Üstelik, Komünist devlet yapısı,
Ortodoks kilisesinin hiyerarşik ya-
pısına çok benzemektedir.
Ortodokslann birlik çabası, Batı
tarafından farkedilmiş ve karşı ça-
balar yoğunlaştınlmıştjr.
Olay yalnızca dinsel değildir. En
temel etken, politik çıkardır. Bu açı-
dan, Ortodoks halklar, Batı'nın he-
saba katmak zorunda kalacaâ bir
güç yaratmak zorundadırlar.
Batı, Rusya'nın güçlenmesini iste-
memektedır. Dev doğal ve entelek-
tüel kaynaklara sahip Rusya'nın
on-yirmi yıl içinde kendisine büyük
bir rakip oimasından çekinmekte-
dir. Bunun için. Rusya'nın devlet
yapısını, ekonomisini zayıflatmaya
çalışıyorlar. Rusya'da devletin her
zaman temelleriyle bağlı olagelen
Ortodoks kilisesinin konumlanna
karşı yürütüien etkinlikler de bu
amaçla bağlıdır.
Paris ve Bonn
Avrupa
birliğinde
kararlı
£t
4 1 . 5 tTİlVOnluk ffelİre karŞlIl İngiltere'nin sahil kasabalannda geçmişe özlem du-
J ~ * yuluyor. Ingiliz Turizm Bürosu, 1900lerin başında
sahil kasabalarının sahip olduğu zarafeti, 1%0'larda yaşaıian yapılanma nedeniyle yitirdiğini düsünüyor ve
kasabalara Edward döneminin hoş havası kazandırılırsa, daha fazla turist çekeceğini umuvor. Yapılaşma
nedeniyle tarihi mirasları silinen sahil kasabalarının turizm gelirleri, her geçen gün azalıyor. Turizm Bürosu'-
na göre, kasabalar eski yapılarını hiç bozmadan korusalardı bugün çok daha çekici olacaklardı. Victoria ve
Edward dönemlerine ait birçok bina. sağlarına sollarına inşa edilen dükkanlar. tabelalar, park işaretleri ya
da yabiızca ihmal nedeniyle güzel görünümlerini \ itirdi. 1%0'larda kasabalara gelen turist savrsında azalma
başla>ınca. birçok sahil kasabasında panik >aşandı \e fivatlar düşmcvc başladı. Bununla birliktc. tatillerini
sahil kasabalannda geçiren > aklaşık 11 milvon turist, yıİda 2.4 mil>ar sterlin (41.5 trilyon b'ra) gelir bırakj-
yor. İngiliz sahil kasabalarının birçoğu, 19. yüzyılın sonlarında ya da 20. yüzyıluı başlarında gelişti. Daha
sonra bu kasabalarda yeterli altyapı yatırımları yapüamadıYeni kuşakların ilgisini çekmekten uzak kalırlar-
ken, aynı zamanda y aşanacak ve çahştlacak bir yer olma özelliklerini yitirdiler. (Fotoğraf: The Independent)
PHILIPPE LEMATTRE
A
lmanya Başbakaru Hefanut
Kohl'den sonra, Fransız
hükümeti Maastricht Ant-
iaşması'nda ekonomik ve parasal
birlik (EPB) için öngörülen takvi-
min yürütüleceğini açıkladı. Eko-
nomik ve parasal birliğin kaderi
10-11 aralıkta Brüksel'de topla-
nacak Avrupa Konseyi'nde çizile-
cek. Aynca, bu toplantıdan önce
olumsuz bir poliü'k tablo çıkması
durumunda, Almanya ve Fransa
acil önlem paketi acacak.
Avrupa Komisyonu Başkaru Jac-
ques Delors, yaşanan krizin ardın-
dan her şeyi olduğu gibi bırakma-
ma karannda olduklannı açıkla-
dı. 1985'ten bu yana Avrupa
birliğinin inşasında önde gelen
rollerden birini üstlenen Delors,
eylemsiz kalmanın her şeyi daha
kötüleştireceğini savundu.
Maastricht Antlaşması, 1 Ocak
1994 tarihinden iubaren EPB'nin
ikinci aşamasına geçişin koşulla-
nnı belirliyor. Bu tarihten önce,
12 üye ülkenin kaydedilen ilerle-
meleri değerlendirmesi gerekiyor.
Jacques Delors'un kaygısı, EPB'-
nin ikinci aşamasının "ikıyüzlü-
lük içinde" başlaması. Delors,
mümkün olursa, Avrupa Para
Sistemi'nin (APS) en kısa sürede
yüzde 2.25'lik dar dalgalanma
marjına geri dönmesini istiyor.
I Harekete geçme
kararlüığı
Çünkü 1 ağustosu 2'sine bağla-
yan gece ahnan kararlarla oluştu-
rulan yeni APS (dalgaJanrna
marjı yüzde 15'e yükseltildi),
Brüksel'de en kötü olasılığın uy-
gulamaya geçirilmesi olarak de-
ğerlendiriliyor. Komisyon Baş-
kan Yardıması Henning Chris-
tophersen. pazartesi günü karan
"çok üzücü, AT için bir yenilgi"
olarak nitelendirmişti.
Avrupa Komisyonu, "tek pazar"-
ın dalgalanan kur sisteminin sür-
dürülmesi karşısında direnemeye-
ceğini düşünüyor. Komisyon,
aralıktaki toplantıdan önce suna-
cağı iki raporda döviz kurlannın
kesin kurallar altına almmasmı
önerecek.
Ancak. aralıga kadar geçecek sü-
re içinde döviz kurlannda durum
daha kötüleşirse Komisyon ne
yapabilir? Bu durumda, EPB sü-
reci hızlandınlarak Fransa, Al-
manya, Hollanda, Belçika, hatta
İtalya tek paraya geçebilir. Al-
manlar ve Fransızlar başta olmak
üzere Avrupa halklan, ekonomik
durgunluk nedeniyle sıkıntı için-
deler ve hızlı bir geçiş için hazırlık-
sız olabilirler.
Filipin hükümetinin yapmnadığını 349 yapti
Haber Merkezi - Pepsinin
Filipınler'de "Bugün milyo-
ner olabilirsiniz!" sloganıyla
haftalarca yürüttüp promosyonun
fıyaskoyla sonuçlanmasının ardı-
ndan, konuyla ilgili olaylann ardı
arkası kesilrniyor.
Pepsi'nin televizyorîda "kazanan
numara" diye açıkladığı 349'un, bir
kişide değil, 800 bin kişıde olduğu an-
laşılınca. düşler karabasana döndü.
Geçen yıl düzenlenen kampanyanın
halkta yarattığı öfke, bugüne kadar
Pepsi'ye ait bir çok dükkanın tahrip
edilmesine ve 30 bin kişinin Pepsi
aleyhine dava açmasına neden oldu.
Manila'nın gecekondu semtlerin-
den birinde oturan beş çocuk annesi
Victoria Angelo, reklamın çekıcılı-
ğine kapılan yüz binlerce kişiden
yalnızca biriydi. Victoria ve günde
dört dolar kazanan kocası Juanito,
her yemekte Pepsi içmeye başladı.
Aile, komşularla birlikte geceleri
küçük televizyonun başına üşüşü-
yor, heyecanla kendi kapaklannda-
ki numaranın açıklanmasını bekli-
yordu.
Sonunda mucize gerçekleşti. Ge-
çen yıl mayıs _ ^ _ ^ — >
^ ^ ^
ayının 25'inde.
kapak numarası
349 olan kişinin.
vergisiz olarak 1
milyon peso (45
milyon lira) ka-
zandığı açı-
klandı. Victoria
için "düşler ger-
çek olmuştu."
Pepsi'nin
yanlış numara (kuşkusuz dünyanın
en kötü pazarlama hatalanndan
biri) açıkladığı, kısa sürede ortaya
çıkü. Tek şanslı yerine, 800 bin kişi-
nin şişe kapağında 349 yazıvordu.
Onbinlerce Filipinli. milyarlarca
dolar talep etmeye başladı. Pepsi.
bu paralan ödemeyi reddetti.
Pepsi kayıtlanna göre. o tarihten
itibaren 32 servis arabası taşa tutul-
du. yakıldı ya da de\rildi. Pepsi te-
Bir milyon peso (45 milyon lira). o kapağın
altındaydı. O kapak, bir şanslı kişiye gidecekti.
Pepsi Cola'ya tam 800 bin kişi başvurdu, "Verin
bakalım bizim pesolan" diye. Şirket büyük bir
yanlış yapmış, şanslı numara yerine. ülkede
"Kutsal Ittifak"ı sağlayan 349'u açıklamıştı
sislerine, şubelerine patlayıa mad-
deler atıldı.
Polis kayıtlanna göre, olaylann
en kötüsü 13 şubatta yaşandı. Du-
ran bir Pepsi kamyonuna atılan
bomba. bir öğretmenin ve 5 yaşın-
daki bir kız çocuğunun ölmesine,
altı kişinin de yaralanmasına yol aç-
tı.
Pepsi yetkilileri öyleçok tehdit al-
dı ki. yanlannda koruma görevlileri
_ _ ^ ^ _ ^ ^ _ olmadan dolaşa-
maz hale geldi.
Son rakamlara
göre 22 bin kişi.
verdıği zararlar-
dan ötürü Pepsi
aleyhine kamu da-
vası açarken 5 bin
200 kişi de Pepsi'-
yi dolandınalıkla
suçluyordu. Acı-
lan bir davada
mahkeme, şirketin on yöneticisinin
tutuklanmasma karar verdi. Pepsi.
temyız mahkemesıne başvurdu \e
tutuklanma olmadı.
Pepsi karşıtlığı, hükümetin asla
başaramayacaği bir şeyi, Komü-
nistlerle ordu generallerini, iyi gi-
yimli hanımefendilerle çıplak ayaklı
köylüleri biraraya getirmeyi ba-
şardı. Hcpsinın şişe kapağında da
yazan numara 349'du.
Pepsi kutulannda şınnga bulun-
duğuna ilişkin haberlerin yayılma-
sıyla Filipinler'deki şirket yönetici-
leri iyice paniğe kapıldı. Şişe kapa-
ğıyla ilgili haıanın açıklanmasından
sonra ayaklanma başgöstermesi
üzerine korkuya kapılan şirket yö-
. neticileri, kapak numansı 349 olan
herkese 20 dolar (220 bin lira) ve-
rileceğini açıkladı.
Şimdiden 486 bin 170 kapak sata'-
bi şirkete akın etmiş bulunuyor.
Ödüller için 2 milyon dolarlık (22
milyar lira) bir bütçe ayıran Pepsi,
20 dolarlık teselli ödülü için 10 mil-
yon dolar (110 milyar lira) ödemek
zorunda.
BlR YORUM
ABD-İran arasındaki petrol dalaveresi
A. M. ROSENTHAL
Şirridi herkes dikkatle izlesin!
Uluslararası masada 21 oyna-
mak için büyük an geldi. Or-
taya konulan, dünyanın en büyük
terörist rejıminin ayakta kalması ve
Amenkan petrol sanayune milyar-
larca dolar akması. Oyunun nasıl
oynandığını görün!
Kartlan dağıtan. Amerikan pet-
rol sanayii. Kendine üç açık kart alı-
yor. Bunlar, İran petrolünün ithali-
ni yasaklayan başkanlık komutlan.
4 milyar dolarlık bir ticaret anlaş-
masıyla. Amerikan petrol şirketleri,
İran'ın en büyük petrol tüketicisi
konumuna geliyor. İran kazanıyor,
petrol şirketlen kazanıyor. siz kay-
bediyorsunuz. İşin en güzel yanı,
büyük petrol şirketleri ve hükümet
dışındaki herhangi bir Amerikalı,
ülkelerinin, İran'ın döviz gjrdisinin
büyük bir bölümünü sağladığindan
haberdar değil.
Para, Tahran hükümeti için, ya-
şamla ölüm arasında önemli bir rol
üstleniyor. Aynı zamanda. en bü-
yük hedefi ABD olan terörist örgüt-
lere parasal destek verilmesini sağlı-
yor.
Bütün güzel dalavereler gibi, bu
da basit bir numara
1986 ve 1988'deki başkanlık ko-
mutlan, İran'ın en büyük gelir kay-
nağı petrolün ithalatını yasakladı.
Amaç. Amerikan parasının. İran'ı
ve terönzmini desteklemesini engel-
lemekti. Ancak. bu komutlar, Ame-
rikan petrol şirketlerinin, İran pet-
rolü satın alamayacaklannı açık bır
biçimde söylemiyordu!
Dolayısıyla, Amerikan petrol şir-
ketleri. istedikleri tüm İran hampet-
rolünü satın ahyoriar, Güney Ame-
rika, ya da Avrupa'ya aktanyorlar,
rafine edildikten sonra satıyorlar.
Elbette rafine edilmiş petrolün bir
bölümü ABD'ye geliyor. Ama bunu
kim bilir, kim ilgilenir? İranblann il-
gilenmeyecekleri kesin. Amerikan
paralan akıyor (şimdi İran'ın yıllık
petrol ihracaünın dörtte birini oluş-
turuyor), aynca Amerikan petrol
şirketlerinin pazarlama deneyimin-
den yararlanıyorlar.
Mollalar,#
bir zamanlar gurur
duyduklan İran ekonomisini boğu-
yorlar. Clke, borç içinde yüzüyor ve
halkın yakınmalan. ayaklanmanın
ilk işaretlerini veriyor. Bu milyarlar-
ca dolar olmasaydı. hükümet çök-
meye çok yakın olurdu.
İran'ın, yeni politik kolonisi Su-
dan'daki kamplan açık tutmak için
de petrol satışına gereksinimi var.
Bu kamplar, İran ve öteki Ortadoğu
ülkelerinden gelen terör uzmanla-
nyla dolu.
Bir nokta da şu: Kartlan dağıta-
nın birçok adı var; Exxon, Texaco.
Mobil, Phibro. Caltex, Chevron ve
öteki iyi bilinen şirketler.
Şimdi işlerin nasıl yürüdüğünü bi-
liyorsunuz; masadan kalkabilirsi-
niz. Baa Amerikalılarise kalkamaz:
Kanşıklığı devralan Clinton yöneti-
mindeki insanlar...
Washington. müttefıklerinden
İran ile olan ticaretin kesiimesini is-
tiyor. Amerikan işadamlannın yüz-
lerine İran petrolü bulaştığı için bu-
nun ne kadar sıkıcı bir durum ol-
duğunu tahmin edebilirsiniz. Aynı
şey, uçaklar için de geçerlı. İran, di-
şinden tırnağından arttınp Boeing
uçaklan satın almak isteğini ortaya
koyuyor. Bu arada. ABD. müttefîk-
lerine, uçaklan yalnızca banşta de-
ğil, savaşta da kullanılabileceklerinı
söylüyor.
Umulduğu gibi. bazı yetkıliler.
Başkan'a Amerikan şirketleri İran'-
dan petrol almazsa yabancı şirketle-
rin alacaklannı söylüyor. Bu neden-
le, herhangi bir şey yapmadan önce.
petrol ve uçaklar konusunda mütte-
fiklerlegüçlü biruzlaşma sağlanma-
sını istiyorlar.
Bu görüşler; Hitler ve Tojo. Sad-
dam ve Esat gibi diktatörlenn sılah-
landınlması ve bunlarla ticaret ya-
pılması için öne sürülen gerekçelerle
aynı.
ABD, müttefikler için. İran'la iliş-
kileri sürdümeyi yeğleyecek kadar
az şey ifade ediyorsa, Başkan Clin-
ton bunu bize söylemeli.
ABD için bir ekonomik sıkışür-
ma istemenın bedeli. öncülük etmek
ya da susmaktır. Susmak. iyi bir se-
çenek değildir. Açıklanmış bir düş-
manın tatmin edilmesi, dostumuz
olan birçok İranlı için umutlann so-
na ermesi ve şu anda buna çok ge-
reksinimi olan Rafsancani hüküme-
tinin ayakta kalmasıdır.
Bu. Başkan Clinton'a iyi bir seçe-
nek bırakıyor. Amerikan halkıyla
konuşabilir. onlara petrol şirketleri-
nin ne yaptıklannı anlatabılır. eline
bir kalem alıp daha önceki komut-
lardaki boşluklan kapatacak yeni
bir komut hazırlayabilir.
Bu. yalnızca doİandıncılann oyu-
nunu sona erdırmeyecek. aynı za-
manda bazı kişiler. karilan dağıttık-
lan zaman. bizim uyanık kalmamızı
sağlayacaktır.
Her taşın
altında
maym var
W
ASHINGTON(AA)-
Dünyada 85 milyondan
daha fazla mayının
toprağa gömülü olduğu ve araş-
tırmalar sonucu hergün bu sayı-
ya yenilerinin eklendiği bildirildi.
ABD Dışişleri Bakanbğı, yayım-
ladığt raporda, dünyada mayı-
nlann patlaması sonucunda, her
hafta 150 kişinin öldüğünü be-
lirtti. Afrika'nın dünyanın en
mayınlı kıtası olduğu kaydedilen
raporda, bölgede 18-30 milyon
arasında mayının bulunduğu
ifade edildi. Avrupa'da
mayından temizlenmemiş
arazilerde 3-7 milyon mayının
bulunuyor. Bunun iki
milyondan fazlası Bosna-
Hersek, Hırvatistan ve
Sırbistan'da. Ortadoğu
bölgesinde de 17-24 milyon
arasında maym bulunuyor.