16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
t- I I Cumhuriyet Imtiyaz sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yonetmenı: Özgen Acar •Gene) Yayın Koordınatönı: Hikmet Çetinkaya #06061 Yayın Daruşmanı: Orhan Erinç •Yaaışlen Mü- dürleri: Cetal Başlangıç, Aydın Engin (Sorumlu) • Haber Merkezi Müdürû Mustafa Balbav • Gorsel Yonetmen: Ali Acar •Dûzenleme Mustafa Sağlamer Ankara Temsılcısı Cüneyt Arcayirek •Haber Müdurleri. lşıkKansu, Hakkı Erdem • Istanbul Haberlen Cevher kantarcı •DışHaberler Ergıın Bakı AtatıirkBulvanNol25, Kaf 4, Bakanbklar-Ankara Tel: 4195020 (7 Hat). Telex • tş - Ekonoraı Dinç Tayanç • Yurt Haberlen: Mehmet Saraç 42344, Fax(4>4195027 •Izmır Temsılcısi Serdar Kmk, H Zıya Blv. 1352 S.2,3 Tel • Makaleler Sami Karaören »Spor Abdülkadir Yücdman «Dü- 831230Telex: 52359, Fax (51)895360 •AdanaTemsilcısi Çetin Yiğeooğlu tnönuCd. zeltme- Abdullah Yazıa 119 S No: 1 Kat. 1. Tel. 522550-522601-522492. Telex 62155, Fax: (71) 52 25 70 Muessese Müdürü Erol Erkut •Koordinatdr. Ahroet Kondsao »Muhasebe: Kfcnt Yencr • tdare. Hüseyin Gûrer • tşletme önder Çeik • Bılgı-lşlem Nafl lnal «Bılgısayar Sistem: Mürivet Çüer • Reklam: Rcha Işttmao YıjmUytaraBasaKYenıGûnHaber\jansi Ba;>mveYayıncılık \ Ş TürkocağıCad.39)41 Cagaloghı34334ta PK 246tstanbıilTel 512O5O5Teleı :2246.Fa< (1)5138595 7AĞUSTOS1993 İmsak:4.16 Güneş:5.58 Öğle: 13 14 İkındr 17.07 Akşam:20 21 Yatsı: 21.56 Çocuklanla 9örme bozukluğu •ISTANBUL (AA) -özel Ataköy Hastanesi göz hastabklan uzmanı Semrin Erol, çocuklann ilkokula başlamadan önce, hiçbir şikayetleri olmasa dahi mutlaka bir göz doktoruna gösterilmeleri gerektiğini söyledi. Semrin Erol, görmenin 5 yaşına kadar öğrenildiğini belirterek bu zamana kadar fark edilmeyen görme bozukluklannın daha sonraki dönemlerde önlenemeyeceğini vurguladı. Yemekten önceyüpû • LONDRA(AA)- Yemekten birkaç saat önce hızlı yûrüyûş yapmanın kandaki yağlann temızlenmesine ve kalp hastahklan riskinin azalmasına yardımcı olduğu bildirildi. İngiliz Kalp Vakfı'run yaptığı bir araştırma sonucu, yemekten önce yûrüyüş yapanlann kanlanndaki yağ oraramn daha düşük olduğu ortaya çıktı. Laughborough Üniversitesi'ndeki araştırmaya kaülan 12 gönüllüden bir kısmı dinlenerek gecirdiğı bir gün sonrası, bir grup da 2 saat hızlı yüriiyüş yaptıktan sonra yağh ve yüksek kalorili yemek yedi. Yüriiyüş yaptıktan sonra yemek yiyenlerin kanlanndaki yağ oranının diğer gruptakılere göre üçte bir daha az olduğu görüldü. Ezberteme şampiyonası • LONDRA(AA)- Gördükleri, işittikleri ve okuduklan her şeyi belleklerine yerleştirebilen ve haürlama kabiliyeti çok yüksek olan, dünyanın "hiç unutmayan" insanlan, Londra'da yapılacak olan, "Uluslararası Ezberleme Şampiyonası"na davet edildiler. Şampiyonada, yanşmacılardan, kendilenne kısa arabklarla göstcrilecek olan 100 isim, 200 rakam ve 500 kelimeyi beş dakika içinde ezberlemeleri, yanşma sırasında ise hatırlayabildiklerini sözlü olarak en çabuk bir şekilde sıralamalan şart koşuluyor. Böyükannelep Playboy'apoz verecek •ATtNA(AA)- Hollywood'un ve bol skandallı televızyon dizilennın vazgecilmez isimleri olan Joan Collins, Lında Evans, Angie Dickinson ve Linda Gray'in 1994 Playboy takvimi için çıplak poz verecekleri öne sürüldü. Yunanistan'da yayımlanan Star gazetesinin haberine göre Collins, Evans, Dickinson ve Gray dörtlüsü, başlatüklanAIDSile mücadele kampanyası çerçevesindepara toplayabilmek için Playboy'a çıplak poz vermeyi kabul ettiler. 86lık Yunanh aşık I ATTJSA (AA) - Atina'da yaşayan 86 yaşındaki Yorgo Davudakis adh bir Yunanlı, üç yıl önce kaybettiği eşjnin aasına dayanamayarak eşinin mezan başında intihar etti. Üç yü önce 73 yaşında ölen eşi Stella'nın mezanna her sabah kırmızı gûller getiren Davudakis, kansının mezanna iki adet gülü koyduktan sonra cebinden çıkardığı tabancasını şakağına dayayıp ateşledi. 86'lık aşığın intihan mezarhkta bulunan pek çok tanığın gözü önünde cereyan etti. Antalya'da rafting heyecam •ANTALYA(AA)- Antalya'da düzenlenen rafting turlannın büyük ilgi görmesi üzerine, turizm acenteleri aralıksız tur düzenlemeye başladılar. Antalya'da 85 kilometre uzaklıkta bulunan Köprüçay üzerinde yapılan rafling turlannı düzenleyen Orbit turizm yetkilileri, köprülü kanyon yanında başlayan turlann, 15 kilometre boyunca devam ettiğini beürterek, "Sabah erken saatlerde başlayan turlar gün boyunca eğlenceli bir şekilde, akşam saat 16.00'ya kadar sürüyor' dedıler. Eğitim ve terapi otistik çocuklarrn dünyasına kapı açıyor Müzik terapisinde özeilikle iitim' öne çıkanlıyor. Çocuklar terapi sırasında olduğu kadar dışındaki saatler de kuralsız ve ö/gür. (Fotoğrai. KAAN SAĞAN AK) Yakuzhğaükdost: Müzik• Şişli Rehberlik ve Araştırma Merkezi Özel • Masa çevresinde hep birlikte yürüyüş Öğretime Muhtaç Çocuklara Yardım Derneği'nin yapılıyor. Çocuklar bir yandan kendi girişimiyle kunılan Saadet Ana ve İlkokulu'nda 6 devinimlerini sürdürürken bir yandan da şarkı otistik çocuğa terapi uygulanıyor. söylüyor ve ritim tutturuyorlar. FİGENATALAY "Ormanda bir kuş, bir dala koıunuş. Ağlıyor işte" diye alçak sesle hem mınl- danıyor hem de ağlar gıbi yapıyor etno- müzikolog Tugay Başar. Sınıfın içinde dolanıp duran otistik Onur, kendi dün- yasından birden sıynlıyor. Başar'a san- lıp onu öpüyor. Ağlamamasını istediği- ni böylece belli ediyor. Bir otistik ıçın bu iletişim biçimi olağanüstü. Çünkü on- lar, bilinen iletişim yöntemleriyle ulaşıl- ması güç olan. sosyalliği değil yalnızlığı seçen çocuklar. Tugay Başar,elinderitımaletleri,' 4 Or- manda bir su, kaçmış uykusu" ya da "Dağlar ardında bir orman varmtş, ora- da bütün havv anlar mutlu j aşarmış" gıbı dizeler söyleyerek sınıfın içinde dolaşı- yor. Otistik Ece, Serhat ve Onur da sü- rekli hareket halindeler. Ama bağımsız, tek başlanna... Kimi zaman tarudık bir melodi. kimı zaman anlaşılmaz sesler çıkanyor, yere oturuyor ve Başar'la hiç ilgilı değilmiş gjbi görünüyorlar. Sonra bu aletleri ahp ritim tutturmaya, Başar'ın elınde tuttu- ğu zile çubuklarla vurmaya başhyorlar. Bazen tek, bazen birlikte. Bazen sürekli. bazen ritmik. Onur. uzandığı yerden Tugay Başar'ın seslendırdiği melodiye de eşlik ediyor. Sanki bireysellikten uzaklaşıyor, birlikte hareket ediyor gi- biler. Psikolog Dr. Nevin Ergin Eracar ıle uzman etnomüzıkolog Tugay Başarın haarladıp "Otostik çocuklann ete alını- şmda müzikle çauşmâlar için yöntem ve içerik açısından VIilli Eğitim Bakanlığı için geliştirilmiş proje". otistik ve ahınsel özür- lü bir grup çocuğun anne-babalannın kur- duğu Şişli Rehberlik ve Araştırma Merke- zi Özel Öğretime Muhtaç Çocuklara Yardım Derneği'nin girişimi ve Milli Çocuklann ritmi yakalaması ve yeniden oluşturmada kendi bedensel biyoritmik organizasvonuna katkı sağlaması bu çalışmanın amaçlarından biri. Eğitim Bakanbğı'mn desteğiyle kunılan Saadet Ana ve İlkokulu'nda bulunan 6 otistik çocuğa uygulanı- yor. Projenin öncebkb amacı, müziğin çeşitli biçim- lerde kuUanımı yoluyla her alandaki eğitim çalışma- lanna katkı sağlamak. İkinci amaa ise kendi sesinı bilinçle duymak ve duyurmak, dinlenilebilir, kont- rollü ses çıkarmak, şarkı söylerken kendini ortaya koyma güvenini sağlamak, ritmi yakalama ve yeni- den oluşturmada kendi bedensel biyoritmik organi- zasyonuna katkı sağlamak diye özeüenebilecek ruh- sal sağalüm. Otistik çocuğun eğitim ve sağaltımı için yapılan mü- zik çalışmalannda kullarulan çalışma tekniği özelhk- le "ritim" öğesinin öne çıkanlmasına dayanıyor. Tu- gay Başarın deyişiyle, "çaltşmanın kendisi kocaman bir doğaçlama." Başar'ın verdiği bilgiye ve bizim de kısacık gözlemlerimıze göre çalışmanın çocuklan sınırlayan kurallan bulun- muyor. Önceden karar vermek, kural koymak yok. Her şey. anlık hissetme- lerle ve birlikte yaşanıyor. Zaten Başar da çalışma sırasında kendisini otistik hissettığini söylüyor. Bu çalışmalarda ön planda olan ılke, "yaparak ve ya- şayarak" öğrenme. Ötekiler ise "bib'nen- den-bilinmeyene" ve '*somuttan-so>'uta" ılkelen. Bu çalışmalarda elde edılen verilerin değerlendırmesinden çıkan sonuçlar da müzikle eğitim ve sağaltımın otistik ço- cuklar üzerindeki etkisını gösteriyor. Değişik seanslardan birkaç örnek: Masa çevresinde hep birlikte yürü- yüş yapıhyor. Çocuklar bir yandan kendi devinimlenni sürdürürken bir yandan da şarkı söylüyor ve ntim tut- turuyorlar. Zeynep. Doğa. Onur ve Serhat bir başka seansta, terapiste do- kunuyor ve onun da kendilenne do- kunmalanna izın veriyorlar. Onur. ilk kez terapisti kendi dünyasına kabul ediyor. ona çalınan sopranino flütü du- rarak dinliyor. Çocuklar. ritim aletleri- ni kullanmada "sıra" kavramına. hiç- bır ödül ve'veya ceza kullanmaksızın uyum sağlıyorlar. "Uç, uç böcegün" şarkısında Doğa, terapistin ellerine do- kunarak ntmik katılımda bulunuyor. Onur, terapiste birçok kez arkadan he- yecanla ve sıkıca sanlıyor, sonraki haf- ta içinde dil açısından yeni ve olumlu gelişmeler gösteriyor. Ece. Dünya Mü- zik Günü'nde gittiğı "Cafe Gramofon"- da, iki ayn caz topluluğu ile müzik yapıyor. Davul, bateri, zil çalarak. vo- kal yaparak sokak konsenne kendili- ğinden katıbyor, yapılan müziği aynen tekrar etmekle kalmayıp çeşitbyor. Psikolog Dr. Nevin Ergin Eracar. "Bu terapiler sürekli \e daha sık olduğu takdirde özgün, spontan vaşamda kaza- nılanların günlük yaşama aktarılması söz konusu ola- cak" diyor. Ancak okulda maddı olanaksızlıklar nedenıyle çalı- şma ortamı, olması gerektıği gibi değıl. Var olanla en iyisi yapılmaya çahşıhyor. ama gereklı araç gereçlerin saglanması ve çalışmanın süreklihk kazanması ıçın Millı Eğitim BakanbğYnca ödenek aynlması gerekı- yor. Zeka oyunlan uzmanı Erkmen ; Beyin Olimpiyatlan'nı değerlendirdi: 3.Beyin Otimpiyatım Türkiye'de yapmahyız • "Gerekli koşullan, yani sponsorlan ve anlaşmalan sağlayabildiğim takdirde, bu yıl Brno'daki toplantıda bütün dünya takımlannı 3. Dünya Zeka Oyunlan Takım Şampiyonası için 1994'te Türkiye'ye davet edeceğim" diyen Nevzat Erkmen, Türkıye'nin 2000 yıbnda Olimpiyat Oyunlan'na adaylığını koyarken Beyin Olimpiyatlan'nın 1994'te İstanbul'da yapılması için elinden gelen gayreti göstermesi gerektiğini söyledi. tBRAHtMYTLDIZ PORTRE/ NEVZAT ERKMEN Nükleer silahlanma iıısaıılık suçu Hiroşima Belediye Başkanı Takashi Hiraoka atom bombası atılmasının yıldönümünde tüm dünyayı nükleer silah geliştirmenin ve üretmenin insanlık suçu olduğunu kabul etmeye çağırdı Haber Merkezi - Dünyada ılk nükleer saldınya uğrayan kent olan Hiroşima'- nın belediye başkanı Takashi Hiraoka, 48 yıllık acılann devam ettiğini belirte- rek 2000 yılından itibaren bütün dünya- da nükleer silahlann yasaklanması çağ- nsında bulundu. Hiroşima'ya 6 Ağustos 1945'te atom bombası aülmasının 48. yıldönümü ne- deniyle bir konuşma yapan atan Hirao- ka, "Tüm dünya nükleer silah geliştirme- nin ve üretmenin insanlık suçu olduğunu kabul etmelidir" dedi. Hiroşima'ya atom bombası atılması- nın yıldönümünde yaklaşık 45 bin kişi Banş Anıtı etrafında toplanırken 48 yıl önce bombanın atıldığı saat olan 08.15'- te bir dakika saygı duruşunda bulunul- du ve ölenler için dua edildi. Hiroşima'ya atom bombası atılması- nın yıldönümü nedenıyle çeşıtlı kuruluş- lar yaptıklan açıklamalarda. günümüz- de savaşlann "yeni dünya düzeni" adına yaygınlaştınldığını vurguladılar. Çevre- ci kuruluşlar ise yalnız atom bombalan değil, atom enerjısinin de "başa bela" ol- duğunu savtınarak ınsanbğın günü- müzde atom enerjısinden kaçış yollan aradığını bildirdiler. Hiroşima'ya 6 Ağustos 1945 yıbnda yapılan atom saldınsının yıldönümü ne- deniyle bir açıklama yapan Izmır Savaş Karşıtlan Derneği yöneticileri, "1945'te Hiroşima'ya atom bombası atılırken 'Dünya Barışı ve Kardeşliği' balonu uçu- rulduğunu, bu gün de tüm savaşlann ben- zeri gerekçelerle başlatıldığını" vurgu- layarak şu görüşlere yer verdiler: "Tüm dünyanm kan. gözyaşı ve barut kokusu ik bezendiği, savaşlann 'yeni dün- ya düzeni' adına yavgınlaştınkuğı gü- nümüz koşullannda; Hiroşima') ı, bir anda topyekün yok olan o koca şehri ha- tırlamak ve hatırlatmak özel bir anlam taşımaktadır. ABD hiçbir zaman Hiroşi- maulann acısını, geleceğe yönelik kaygı- lannı anlamadı. anlamak istemedi. Tıpkı şandi Bosnalılann. Iraklılann. Somalili- lerin yaşadıklannı bilmek istemediği gi- bi.'' SOS Akdeniz Bürosu adına açıkla- ma yapan Aylin Gencoğlu, 6 Ağustos 1945 tarihinin insanlığın yüzkarası bir gün olduğunu belirtti. "Atom enerjısinin banşçı amaçlarla kullanılması safsa- tasının" da Hiroşima olayının ardından geldığini anımsatan Gencoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü1 "Bu amaçla. dünyanın bir çok ülkesinde atom santralları kurul- du. Güya bu santrallar, insanlığa hizmet edecekti. Ama bu masal da çabucak biti- verdi Çernobil'le... Cstelik Çernobil'in Hiroşima ve Nagazaki'ye atılan atom bombalanndan 200 misli daha fazla tah- ribat yaptığı çıktı ortaya. Bilinen, gizle- nen 4İK)'e \akın nükleer santral kazası, İngilterede, ABDde, eski SSCB'de ve daha birçok ülkede an arda binlerce ölü. sakat, hasta insan daha bıraktı." Ülkemızde ise "Bazı akİKvvellerin" Akkuyu'ya atom santralı kurmaya ça- lıştıklannı anımsatan Gencoğlu. şu gö- rüşlere yer verdi: "Bizim aklıevveüer, gözlerini kamaştıran milyonlarca do- larlık avantalara kanıp ülkemizi bir ce- henneme çevirmek için, Akkuyu'ya atom santralı kurmaya çalışıyorlar. Türkiye insanının önünde şundi iki secenek duru- yor; ya Akkuyu'va atom santralı kurul- masına izin vererek ülkemizin cehennem yerine çevrilmesine e»et diyeceğiz ya da demokratik. barışçı yollardan tepkileri- mizi ortaya koyup kendi dünyamızı, ül- kemizi, insanunızı, vaşamunızı savuna- cağız." Beyin sporlan uzmanı Nevzat Erkmen gazetemizdn önderli- ğınde gerçekleşecek olan 2.Beyin Olimpıyatlan Türkiye takımı seçmelerinin fıkir babası. Türkıye'nin Beyin Takımı elemelen- nin nasıl olacağı, nelergetireceği, ılk şampiyonada kı izlenımle- n ve üçüncü şampıyona ile ilgili 'Türkiye düşünü' Erkmen'den aktarabm. - Geçen yıl New York'taki "1. Dünya Zeka Oyunlan Takım Şampiyonası"nda Türk Beyin Takımı'nm başarısı bizi çok sevin- dirdi. Bu > ılki şampiyo- naya iüşkin bizi aydı- nlatır mısıntz? Ancak önce bu yıl nelerie uğ- raştığınızı kısaca anlat- sanız? ERKMEN - Bu yıl üç temel uğraşım var: Geçen yıl Kazım Taş- kent Klasik Yapıtlar Dizisi Yanşmasfnda, James Joyce'un Uly- sses adb romanının çe- virmeni seçilmiştim. Yjjlar sürecek olan bu uğraş, şu anda ya- şamımın ekseni oldu. Araştırma yapmak ıçın Zürih'ten davet aldım, ancak bu tempo içinde oraya uzanabil- mem şimdilik çok zor. İkinci uğraşım, bu yıl Türk Beyin Takımımızı seçıp Çek Cumhuriyeti'ne götür- mek. Üçüncüsü ise, Geştalt terapisi bağ- lamında. "bilinçUlik alıştırmalan ve rüya çalışmalan"nı bıreysel ve grup olarak uygula- mak. Bu yıl dört kişıbk be- yin takımımızı yeniden seçeceğim. Ancak ge- çen yıl takımda yer almış olan arkadaş- lanmız, isterlerse bu yıl da herkes gibi sınavla- ra gjrebilecekler. - Beyin Olimpiyat- lan'nm Türkiye'de yapılması olasılığı var mı? ERKMEN - Evet, üstelık şunu da söyle- yeyim: Bu yanşmamn türkiye'de yapı- lmasını bizim kadar, görüştüğüm yabancı ekipler de istiyorlar. Türkiye'ye gelmeyi çok arzuluyorlar. Za- ten gerekb koşullan, yani sponsorlan ve an- İaşmalan sağlayabildi- Yönetici, yazar, pedagog 1931, İzımr doğumhı. Evti, 2 çocuklu, ı\ew York Üniversitesi'nde pedagojidahnda öğrenim gördü. The Coca-Coi a Export Corporation tarafından tekrar A BD 'ye gönderiUfi ve bu kez "yönetidUk ve Sales Promotion " dallarında da uzmanlaşn. Turyağ AŞ 'de genel tnüdiir yardmtcıhğı, Çukurova Gıda Sanayi ve Ticaret AŞ'de (Schweppes) genel müdürlük veyönetim kurulu ûyeüği görevlerinde bulundu. 1956'dan bu yana, psı'A analiz, erotoloji, anlambilim, Geştah terapisi ile Doğu öğretileri (Zen, Yoga, Taoculuk ) üzerinde çahştı. Şinuii, Geştalt yaklaşımuun (bilinçUlik ahşttrmalan + rüya çahşmalan) uygulandtğt bireyselve grup çahşmalanyapmakta. Geştalt Terapisi İçimizdeki Çocuk ve tçinizdeki İnce Siz adh kitaplan yayunladt. 1984'teDe Yayudan "Çeviri Masal Birincilik Odülü"nü kazandt. 19~8'de İzmir Alsancak Rotary Kulûbü 'nü kurdu ve ilk ast- başkanhğına seçihh'. 1992'de, Kazım Taşkent Klasik Yapıtlar Dizisi yanşmasuıda James Joyce 'un l lysses adh romammn çevirmeniseçildi. 1986'da, Orhan Kemal'in 72. Koğuş adh romanım İngiUzceye çevirdi. 1992 'de Dünya Zeka Oyunlan Takım Şampiyonası Türkiye Temsilcisi seçildi ve Türk Beyin Takınu'nıI\ew York'a götürdu. 1993'te, Türk Beyin Takımı 'nı Çek Cumhuriyeti'tu götürmeye hazırlanıyor. ğim takdirde, bu yıl Brno'daki toplantımızda bütün dünya ta- kımlannı "3. Dünya Zeka Oyunları Takım Şampiyonası*' için 1994'te Türkiye'ye davet edeceğim. Türkiye. 2000 yıbnda Olimpiyat Oyunlan'na adaylığını koyarken Beyin Obmpiyat- lan'nın 1994'te Türkıye'de yapılması için elinden gelen gayreti göstermelidir. - Türkiye'de zeka oyunlan yeterli ilgiyi görmekte midir? ERKVİEN - Zeka "oyunlan sözel. manüksal. matemaüksel görsel vb. olmak üzere çeşit çeşit. Bunlardan ilki, sözcük da- ğarcının zenginleşmesine yol açan sözel çapraz bulmacalar sor mArkastSa.l7,Sû. 7'de
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle