Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27AĞUSTOS1993CUMA
12 DIZIYAZI
Rebetolojiya da Ege Blues **•ve Derleme: SELÇUK UZUN
i?ebetes'ler hiçbirzaman dayatmacı Anns ReBetika'larda seçkin biryer alır. Bir
toplumsal değerleri doğrudan bir biçimde şarkınm bile babaya ithaf edildigi
sarsmaya cesaret etmemişlerdir. Rebetes'lerin görülmemiştir. Bir şarkıda sevgili ve anne
tek ve gerçek saldın hedefi polisti. birlikte anıldığında, anneye öncelik tanınır.
-w- w- onu başhklan Re-
MS^ betika şarkılannın
# % içeriği hakkında
.M. JL. • kendiliğinden bir
şeyler anlatması-
na rağmen ban aynntılan ver-
mekte yarar vardır. Erotik şar-
kılar ve aynhk şarkılan aşktan
söz eder. Yaklaşık beş haneli
rakama ulaşan Rebetika
şarkılannın yansı, bu iki kate-
goriyle akrabadırlar. Diğer
akraba kategorileri haşhaş.
yeralü dûnyası. hapishane. ta-
verrıa ve maçoluğu yücelten
şarkılardır. Melankobk. ke-
derli ve acıyı anlatan şarkılar.
gerçekte protesto. şarkılan ka-
tegorisine dahildirler. Bu
şarkılarda protesto zor anlaşı-
labilen, dolayb ve belirü bır bı-
çimdedir.
. Rebetesler hiçbir zaman
dayatmacı toplumsal değerlen
doğrudan bir biçimde sarsma-
ya cesaret etmemişlerdir. Re-
betes'lerin tek ve gerçek saldın
hedefi polisti. Yoksulluk ve
çabşma hakkmdaki şarkılann
.birçok ortak yanı vardır. Ama
çok az işçi şarkısı vardır. Has-
talıklarla ilgjli şarkılar daha
çok verem üzerinedir. Bu ne-
denden dolayı bu şarkılar
daha çok ölümüzerine yaa-
lan şarkılar ka-
Yıl 1928. Mitsos Semsis(solda keman) bir başka ud ustasıyla
birlikte özel bir program sırasında.
Nikos Matesis, üç müzisyenle birlikte Pire'de yd 1933. Bu dört-
lüniin özellikleri yakasız gömlek giyip kravat takmamalan.
nadığı oyun vardır. Yerleşik bir
kuraîa göre. müzisyenler par-
çalannı calmadan önce hângı
oyunun hangi Rebetis'e ait ol-
duğunu da ilan ederlerdi. Rebe-
tis'in Zembekikos"unu yanda
kesen ölümüne susamış demek-
ti.
Kasapikos ve Zembekikos
oyunlan bir genelleme olarak
kullanılmıştır. Çünkü bir oyun-
lar ailesinden söz edilebibr. Ka-
sapikos yavaş bir ritmle başlar,
oyuncular hırçın bir kuş gibi
uçarlar. Usta kasapikos oyun-
cusu. belli bir tempo içinde
adımlannı öylesıne bır hızla iki
katına çıkanr ki, sonuçta bitik
bir şekilde yere dûşer. En zor
Sırp kasapikosu "takunatos"-
dur. (Topuk oyunu).
Zeybek oyunu her Rebetis'e
göre değişir. Bazan şarap bar-
dağı başın üzerine konur, akro-
batik hareketler yapılır, sandal-
yeye sıçrarur, bıçaklar savrulur.
bazan dişlerle bir masa havaya
kaldınlır. Zeybek oyunu bazan
17. yy'dan beri bilinen "Anarya"
ile biterdi. Aşık olan Rebetis. taş
kalpli sevgilisinin bulunduğu
demir parmaklıklı pencere
önünde. bıçakla bileğıni çizerek
kanatırdı. Su kaülmamış bir
"Mangas" zeybek oyunu sırasın-
da kama ile topuğunu deler ki,
Ritinlerdeki Osmanlıtegorisine girer. İnsanlığın yüreğine neşe ve se-
vinç veren tannçalar (Charos) şarkılarla özdeş-
leşmiş olarak ortaya çıkmaktadır. Bu tannçalar
ölüleri yakalar ve Hadis'in yeralü dünyasına gö-
türürler. Anne Rebetika'larda seçkin bir yer alır.
Bir tane şarkının bile babaya ithaf edildigi görül-
memiştir. Bir şarkıda sevgili ve anne birlikte
anıldığında, her şeyden önce anneye öncelik tanı-
nır. Yaban el üzenne söylenen şaricılarda, Yunan
diasporası hakkındaki çekilen aalar anlaühr.
Egzotik şarkılarda. Osmanlı paşalannm saraylan.
Türk hamamlan; -^cariyeler, Mt&rtf " ker--
vanlar, Tunuslu Araplar, Hintli mihraceler.
İstanbul pazarlan, Monte Carlo gazinolan, deni-
ze kıyısı olmayan Paraguay kumsallan vs vardır.
Birkaç Rebetika da Selanik ve Pire üzerinedir.
Küçük özlemleri konu alan şarkılarda kişisel,
kısaolaylar anlaülır. Birkaç Rebetikada Rebe-
tis'in ideab olan başka bir Rebetis'e övgüler
yağdınlır.
Haşhaş için şarkı söylemek
Rebetika'nın "metin" dışmdaki diğer iki bile-
şeni "müzik' ve "oyunlar"dır. Rebetika mısralan
görece basit ve çoğunluğu geleneksel iki yan rm-
sraya aynlmış 15 heceli mısralardan oluşmak-
tadır. Ortaya cıkış biçimi de dahil Rebetika, kendini
halk şarkılanna, adalann ask şarkılanna, İyon-
ya'nın alaycı mısralanna ve fzmir'in ycni tür halk
şarkılanna borçludur. Önceki yüzyıldan aktan-
lan eski Murmurika, fasılasız ve repertuarsız
sonsuz şarkılar şeklindeydi. Rebetiko bunu İkin-
ci Dünya Savaşı'nın hemen öncesinde Avrupa
kanzonelerinden almıştı. Rebetes'ler Murmuri-
ka'yı sırayla ve alcak sesle söylerlerdi. Bu tören-
sel kutlama, eğlence, evde. tekkelerde ve hapis-
hane hücrelerinde yapdırdı. Rebetes'ler bir daire
şeklinde bir araya gehrler. haşhaş içerler ve alçak
sesle şarkıyı söylerlerdi. Şarkının hangi yerinde
kimin meîodiye gireceğini belirten birer beyit
okunurdu. Genelbkle bu durumda ortaya sürre-
alist bir tablo çıkardı. Şairi ve bestecisi belb olan
İzmir Rebetikası Murmurika'run zıddıydı.
Rebetiko. üç-dört kıtadan ve genelbkle bir na-
karattan oluşan kesin birşiirsel biçim almışü. Bu
değişimin nedeni 78'lik plağın bulunuşudur.
Rebeüka'nın ritrnlerinin/oyunlannın kökeni
bugünkü Türkiye topraklandır. Rebetika'da Os-
manlı melodileri/ritmleri egemendir. Aynca
Murmurika döneminden de izler bulunmaktdır.
En bilinen oyunlar zembekikos (zeybek oyunu).
kasapikos (kasap havası) ve çiftetellidir. Oyunlan
%80'ini zembekikos ve kasapikostur. %10'u çif-
tetelb ve geri kalanı da adalar balosu, sirtos, tan-
go, vals, rumba ve çeşitli marşlardır. Zembekikos
ve kasapikos, "Küçük Asya' ve İstanbul kökenh-
dir.
Yd 1930, Atina. Lambros curası, ünlü şarkıcı Roza Eskenazi tefı ve uduyla Agapios Tombulis
o dönemde hayli ses getiren bir gnıptu. (üstte) Yd 1950. Yaklaşık 10 yıldır birlikte çaltşan Me-
nidiatis ve Asikis'in grubu Rebetiko gecelerinde, rakı masalarında çaJjp sö.vlediler.(altta)
Kasaplar esnaf bayramında kasap havası
oynarlardı. İstanbul'un kasaplan Atina'da inanıl-
dığı gibi Yunanb değil. Amavuttular. Osmanb
Imparatorlu'ğunda Amavutlar sokakta meydan
okurcasına silahb dolaşırlardı. Yeniçeriler bile on-
lardan korkarlardı. Arnavutlann kendileri Rebe-
tes obnamalanna rağmen Rebetes'lerle ibşkileri
vardı.
Küçük Asya'da diğer bir asi kesim de zeybeklerdi.
Hangi halk grubuna ait olduklan bilinmemekte-
dir. Zeybek oyunu meslekleri askerbk olan bu ke-
simden çıkmıştır. Sultan bu asi kesimden kurtul-
mak için onlan Anadolu içlerine sünnüş ve daha
sonra da başıbozuklar ya da özeljandarmalar ola-
rak arulmışlardır. Zeybekler olağanüstü güzel ve
özel bir elbise giyerlerdi ve bu da onlann oyunlan-
nın değerini artünrdı.
Kasapikos, iki ve üç aynı boyda arkadaşın oyunu-
tur. Aynı anda ve ritmik olarak atılan adımlardan
oluşur. Kasapikos bu nedenden dolayı küçük bir
baleyi andınr. Dostluk ve dans edenlerin eşit boy
ve fızikte olması zorlayıcı bir koşuldur. Bundan
başka birçok kişinin birden omuz omuza tutuna-
rak oynadıklan kasapikos da vardır. Kadınlar da
bu oyuna kaülabilirlerdi.
Zembekikos oyunu "oyunlann oyunu"dur. Bu
oyun adımlardan değil, fıgürlerden oluşmak-
tadır. Erkek oj'unudur. Her Rebetis'in kendine
özgü bir oyun stib ve bir şarkısı ve o şarkı ile oy-
rahatbkla oyununu sürdürebilsin. Bu kutsal tören
30 yıldır artık görübnemektedir. Zeybek oyunu
çok çeşitb ritmik hareketlerden oluşur. Her de-
fasında farkb bir tempo ve farklı bir psikolojik or-
tam yaratılır. Ama Rebetis, zeybek oyunu labi-
rentinde asla şaşırmaz.
Çiftetelli 1923 yıbndan şonra Yunanistan'da
bibnmektedir. Atinab Rebeüs'ler bu oyunu kadı-
nlann ve homoseksüellerin oyunu olarak gör-
müşlerdir.
Rebetika müziğinin küçük bir bölümünü de
enstrümantal müzik oluşturur. Buna taksim de-
nir. Müzisyenler taksimle ustalıklannı gösterirler.
1930-35 yıllan arasmda gramofonun bulun-
masıyla buzuki-bağlama-gitardan oluşan orkest-
ralaşmayla birbkte, santuri-keman-ut üçlüsün-
den oluşan oryantabk orkestra geleneği yavaş ya-
vaş yok olmaya başlamışür.
Çok-ulusluiuk sentezi
Saray müzıği (Arap-Fars müziği) sadece saray-
larda çahnır ve dinlenırdi. Halk müziği ise daha
çok bayramlarda çabnırdı. Davul ve zurna gibi
çalgılardan oluşurdu. İstanbul'un gazino ve mey-
hanelerinde çabnan müzik ıse, keman, ut, ney ve
santuriden oluşurdu. Rebetes'ler de bu müziği
dinlerlerdi. 1923 yıbndan sonra Yunanistan'a ge-
len orkestra geleneği, keman-santuri-ut üçlüsüy-
dü. Aynca bir başka gelenek de buzukinın tek
çalgı olarak kullanılması idi. Buzuki geleneği, bir-
kaç yüzyılük bir gecmişe dayarur. Hapiste ve tek-
kede Rebetes, sıkı kurallara ve polis yasaklanna
karşı iki çalgıda karar kıbnıştır Küçük bağlama
ve buzuki. Yunanistan'da buzuki ve bağlama te-
melinde oluşan bu geleneksel orkestra, yoksul-
lann müziği idi. 1930-35 arasında geleneksel or-
kestra, buzuki-bağlama-gitar üçlüsünden oluş-
maya başlamışür. Buzuki, Yunanistan'la özdeş-
leşmiş bir çalgı olarak bibnir. Ama buzuki, Yuna-
nistan'a özgü tipik bir çalgı değil. Rebetika'nın ü-
pik bir çalgısıdır. Bağlama. hapisanelerde icat
edilmişür. Konserve kutusu, kaplumbağa zırhı
veya kurutulmuş kabak gövdesinden yapılmışür.
Buzuki ise büyük ve yuvarlak bir odun gövdesin-
den, kömür korlanyla kurutularak elde edilmiş-
tir.
Rebetiko müziği. Bizans-Ortodoks müziğinin,
Yunan halk şarkılannın deneyiminden ve aynca
yüzyıllarca şimdiki Yunanistan topraklanna yer-
leşmiş Amayııt. Bulgar, Slav-Makedonyahlar,
Yahudiler (Selanik bir Yahudi kentiydi). Vlach-
lar. Sırplar, Ermeniler, Türkler ve her şeyden önce
de Çingeneler gibi komşu halklann geleneksel
şarkılanndan etkilenmiştir.
SüRECEK
ÇALIŞA1NLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZŞİPAL
istifa ve Kıdem Tazminatı
o Sonım, kıdem tazminatı ile ilgili olacak.
1475 saydı İş Kanunu'nun 14. maddesinde. "îşçilerin
ludemleri hizmet akdinin devam etmiş \eya fasıllarla ye-
diden akdedilmiş olmasına bakılmaksızın aynı işverenin
bir veya değişik işyerlerinde çaltştıkları süreler göz önüne
ahnarak hesaplanır" denilmektedir.
Bu kanun çerçevesinde sorum şu olacak:
Bir işçi. çalıştığı işyerinden istifa ederek avTilmış olsun.
A)TM işçi, ileri bir tarihte istifa ederek ayrddığı işyerinde
yeniden çalışmaya başlamış olsun.
Bu kez, iş>eren iş akdini feshedip, kıdem tazminatı öde-
nirken, kıdem tazminatına eski istifa ederek aynldığı süre
de dahil edilir mi?
Bu sonıyu Yargıtay kararlanndan özetler vererek ya-
nrtlar mısınız? " . « v \
,' , ~: YANIT: Sorunuzu, değişik kaynaklardan aldığımız
Yargıtay karar özetleriyle yanıtlayalım.
(1) "ÖZET: İstifa ile son bulan hizmet süreleri için kıdem tazmi-
natı istenemez."
(Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 4.3.1987 tarih, 1987/2341 esas ve
1987'2617karar)
(2) "ÖZET: İşyerini kendiliğinden terk ederek sözleşmeyi boz-
ma (istifa) halinde kıdem tazminatı hakkı doğmaz."
(YargıUy 9. Hukuk Dairesi 24.3.1986 tarih, 1986/2012 esas ve
1986/3213 k
(3) "ÖZET: Toplu iş sözleşmesindeki, istifa halinde kıdem taz-
minatı ödenmesine dair hükürn ilke olarak geçersizdir. Ancak işve-
renin bu hükmü diğer işçilere uvgulamış olması, davacı işcinin bu
yoldaki isteğinin de kabul edilmiş buiunması karşısında, toplu iş
sözleşmesindeki bu hükmün geeersizliği davacı hakkında hükuki
sonuç doğurmaz."
(Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 10.11.1981 tarih, 1981/8124 esas
ve 1981'13561 karar)
(4) "ÖZET: İşcinin buieştirilen hizmetlerinden ilki Emekli San-
dığı Kamınu'na bağlı olup, iştirakçi bu görevinden istifa ederek
aynlmıştır. İş Kanunu'nda 'istifa hali' kıdem ödencesini gerektire-
cek olumlu bozma (fesih) nedenlerinden sayıhnadığına göre. adı
geçenin sigortaya bağlı görevinden ayrılması durumunda. memuri-
yette geçen hizmet süresi kıdem ödencesi hesabında göz önüne alın-
maz."
(Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 26.3.1986 tarih, 1986/2188 esas ve
1986/3390 karar)
(5) "ÖZET: İstifa hali kıdefli ödencesini gerektirecek fesih ne-
denlerinden değiMir."
(Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 1.2.1983 tarih, 1982/9941 esas ve
1983/527 karar)
Kaynak (1) Yasa Hukuk Dergisi, Mayıs İ987. sayfa 756/315
(2) Yasa Hukuk Dergisi, Şubat 1987, sayfa 259*85
(3) Lebib Yalkın Yayınlan, cilt AA/12, sıra no: 222
(4) Yargıtay Kararlan Dergisi, Nisan 1987, sayfa: 556
(5) Yargıtay Kararlan Dergisi, Haziran 1983, sayfa: 852
İZMİR 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DosyaNo: 1993-3
Davaa Aynur Süsoy tarafından davalı Necdet Süsoy aleyhine
açılan boşanma davasında:
Davalı Necdet Süsoy'un Barbaros Hayrettin Paşa Ca.d. No: 16'A
Levent-İzmir adresine yapılan tebligat bila tebliğ iade edilmiş ve yap-
tınlan zabıta araştımnasına rağmen teblıgata elvenşli adresi tesbit
edilememış olmakla. dava dilekçesinin ilanen tebliğine karar verilmiş
olup yukarıda adı ve adresi yazılı davabnın duruşma günü 27.9.1993
günü saat 10.30'da mahkememizde haar buiunması veya kendisini
bir vekılle temsil ettirmesi. aksı halde duruşmalara gıyabinda deyam
edilip >okluğunda karar verileceği hususlan, dava dilekçesı tebliği ye-
rine geçmek üzere ilan olunur. 18.8.1993
Basm: 38040
T.C
BAKIRKÖY 7. ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
DosyaNo:992 787Es.
993/66 K.
Davaa Nursay Boz vekili tarafından Feyzullah Boz aleyhine acı-
lan boşanma davasının yapılan açrk yargılaması sonunda: Çanakka-
le Ayvacı Adatepe cılt 005 03. sayfa 53. kütük 157'de niifusa kayitlı
Selami ile Nebiye'den olma 10.5.1950 doğumlu Nursay Boz ile, Meh-
met ile Kadriye'den obna 28.3.1940 doğumlu Feyzullah Boz'un bo-
şanmalanna karar verilmiş oiup davalımn adresi zabıtaca araşürma-
da dahı tespit edilemediğinden, işbu mahkememizce verilen 23.2.
1993 tarih, aynı sayılı boşanma karan davalı Feyzullah Boz'a ilanen
tebüe olunur. 19.8. W3
• Basın: 8696
ANKARA...ANKA
MÜŞERREF HEKİMOĞLU
Beyaz Kelebek
Önce beyaz kelebek, ardından imbat, beyaz kelebek
imbatın habercisi, imbatdenizin ısınması, patlaması de-
mek. Poyrazlı günlerden sonra sıcak bir esinti derinler-
den, denizin dibinde bir yanardağ patlar gibi. Mavilikler
köpürüyor, aşağıdan, derinlerden sesler geliyor kıyıya.
Yeni bir şarkı gibi, içten, yürekten bir şarkı. Mellh Cev-
det Anday'ın "Tohum" şiirinden dizeler anımsıyorum.
incecikten, aşağıdan, beyazdan dumanı tüten taze to-
hum gibi köpürüyor dalgalar.
Mavi bulanıyor derken, imbat denizi alrüst ediyor, bit-
kileri, yosunları sökerek dibini kazımak istiyor neredey-
se, hepsini karaya sürüklüyor. Melike Abasıyanık Kur-
tiç'in seramiklerini düşünüyorum, deniz kestanelerini,
incecik yosunları, Melike "deniz erişteleri" der onlara.
Dalgalar çekilince kıyıda bir çizgi oluşur, denizin mavisi
de dayanılmaz olur yeniden. Saydamlaşan sulardaçev-
redeki kirden pastan arınır insan. imbat sonrası güneşe
karşı yüzdüm dün akşam. İda'nın eteklerinde Assos kıyı-
larında bir renk şöleni başladı, güneş battı, ay göründü
Madra Dağlan'nın ardında, kaç gündür konuğumuzkoy-
da, giderek büyüyor, günün son ışıkları, son kırmızılarla
gümüş pırıltılar birbirine karışıyor sularda.
Doğayı yaşamak güzel bir olay, yüzerken İda ile konu-
şuyoruz. Doğa ve insan ilişkilerinden söz ediyoruz.
Doğa ve toplum yasalarının benzerliğinden, şaşmazlı-
ğından. Ben her zamanki iyimserliğimle toplumda da
sıcak esintiler bekliyorum önümüzdeki günlerde. Siya-
sal kuruluşlardaki gelişmelerin de bu beklentilerdoğrul-
tusunda gerçekleşeceğini düşünüyorum. Başka yolu
yok. Kişisel, duygusal, çıkarsal politikalardan arınma-
dan bu çıkmazı aşmak, temiz bir soluk almak olası değit.
İmbat türü derinden bir esintiyle temizlenmek, saydam-
lığa kavuşmak gerekiyor. Kolay değil ama başarmak
zorunluğu var. Yoksa yol tıkanıyor! Dahası tıkama çaba-
ları da yoğunlaşıyor. Demokratikleşme sürecini yaşa-
yan bir toplumda bu cabaları geriletmek görevini de
kuşkusuz demokratik kuruluşlar üstlenir. özgür basın,
siyasal partiler, üniversite, dernekler görevlerini başa-
rırsa yol tıkanmaz açılır, toplum geniş bir soluk alır.
Bu görevin başanldığı söylenebilir mi bugün? Ülkenin
gündeminde başka sorun yokmuş gibi İSKİ olayına sap-
lanmış bulunuyoruz! Olayın önünü. arkasını, doğrultu-
sunu yeteri kadar biliyor muyuz, düşünüyor muyuz
acaba? Benim yaşımdaki gazetecilerin belleği küllen-
medi henüz. Kapanmamış dosyaların sayısı hayli kaba-
rık belleğimizde. O dosyaları oluşturanlar da çok ilginç
konumlarda bugün! Onları içine sindirenler, hatta omuz
ve güç verenler söz ediyor şimdi! Kimi partilerin kongre-
si, kimi partilerin kurultayı, kimi kişilerin iktidarını sür-
dürme hesabı da gündeme gelince olay bulandırıcı bir
nitelik kazandı ama doğal gelişme neier sergileyecek
bakalım? Bence bu ortamda bir imbat beklenir ancak.
•••
Erdal Bey'i de beyaz kelebeğe benzetiyorum ben. Ya-
zık, kimi SHP'liler hiç tanımamış onu. Yıllarca birlikte
çalışmışlar ama özelliklerini tanımamışlar yeteri kadar.
^arif kişiliğine karşın güçlü direnişini, kesin kararlılığını
bilmiyorlar demek! Yada biliyorlar ve başkanlığın güçlü
adayı Karayalçın'ın önünü kesmek için özellikle bu tür
cabalara başvuruyorlar! Oysa siyasal kuruluşlarda ürün
vermiyor bu tür çabalar. Tersine çabalar daha önemli
bugün. Beyaz kelebeği kanadını kırmadan. örselenme-
den uğurlamak gerekiyor başkanlık görevinden. Sonra
da güzel bir imbatı gerçekleştirmek SHP'de. Erdal Bey
her zamanki şıklığı ve zarifliğiyle, aşağıdan, derinden
gelen sesleri birleştiren, yanıtlayan bir politikanın geliş-
mesi, güçlenmesi için görevinden ayrılıyor, SHP örgü-
tünde demokratik bir yarış alanı açıyor. Kararıyla sosyal
demokratlara umudunu, güvenini belirtiyor her şeyden
önce. Umudunu soldurmak değil, yeşertmek gerekir
bence. Tüm sosyal demokratların işbirliği ve güçbirliği
gerekiyor bu yolda. Yoksa yalnız Erdal Bey'in değil, sos-
yal demokratlara oy verenlerin de umudu solar ve uzun
bir süre yeşeremez!
Sayın Karayalçın'ı yürekten kutluyorum adaylıkyolun-
da. Güç bir yokuşu umutla tırmanıyor. alacakaranlığı
aşmaya kararlı görünüyor.
BULMACA
1 2 3 4SOLDAN SAĞA:
1/ Müzikte geceden esın-
lenen ya da geceyi çağnş-
tıran beste. 2/ Düşünce...
Osmanlı devletinin Müs-
lüman olmayan uyrukla-
nna verilen ad. 3/ Güney
Amerika'daki bozkırlara
verilen ad. "Çok sarhoş"
anlamında argo sözcük.
4/ Gaetano Donizetti'nın
bır operası... Olumsuzluk
belirten bir önek. 5/
Yumurtalık... Bir nokta-
nın, seçilen bir karşılaştır-
ma yüzeyine göre yükseltisi. 6/
Sodyumun simgesi... "Bir uzak iş-
çiyim yurdumdan ayn Geçme
bulut. geçme — şöyle dur" (Fazıl
Hüsnü Dağlarca). 7/ İçyağı... Ma-
tematikte kullanılan sabit bir sayı.
8/ Marlene Dietrich'i üne kavuştu-
ran ilk sözlü Alman filmi. 9/ Bir
sayı... Elçilik uzmanı.
YUKARIDAN AŞAĞIYA
1/ Japonya'nın resmi adı... Bir no-
ta. 2/ Serbest meslek adamlannı
içinde toplayan resmi birlik... Kürkü değerli yırtıa bir hayvan.
3/ Gübre, tezek... Bankada hesabı olanlara gönderilen ödeme
ya da çekme mektubu. 4/ Bir çeşit hamur yemeği. 5/ Sidik asidi
tuzu... Halat ucu. 6/ Renyum elementinin simgesi... Başansız-
lık, sonuçsuzluk. 7/ Şımanklık... Yahya Kemal'in hece ölçüsüy-
le yazdığı tek şiiri... Bir nota. 8/ Başıboş hayvan... Kimi giysile-
rin bol olması için yanlanna eklenen kumaş parcası. 9/ Güney
Amerika'da yaşayan bir yük hayvanı... Kabartmab pamuklu
kumaş.
İLAN
GAZİANTEP1. SULH HUKUK
MAHKEMESİ
DosyaNo: 1993/1330
Davaa ElifYdmaz ve arkadaşlan vekili Av. A. Dilek Topalkara
taraftndan davalılar Emine Yılmaz ve arkadaşlan aleyhine açılan or-
takbğın giderilmesi davasının yapılan açık duruşması sırasında veri-
len karar gereğince;
Gaziantep iü Hoşgör Mah. Kelhasan mevkii. pafta 157, ada 1992,
parsel 1,58,61,62. aynı pafta ada 1301,parsel 110. aynı yer pafta ada
1992, parsel 53, 56'da kayıtlı bulunan taşınmazın hissedarlanndan
olan Mehmet Kurnaz, Yaşar Göçer. Ahmet Kurnaz, Kazım Yıldı-
nm, Hamide Sevim Göçer, Alo Kuzu, Fatey Kuzu, Hatice Can, tüm
aramalara rağmen duruşmaya davet edilemediklerinden duruşmanın
atılı bulunduğu 9.9.1993 günü Gaziantep 1. Sulh Hukuk Mahkemesi
duruşma salonunda saat 09.00'da hazır bulunmalan veya kendılenni
bir vekille temsil etürmeleri, haar bulunmadıklan veya kendilerini
bir vekille temsil ettirmediklerinde duruşmanın gıyaplannda bitirile-
ceği, davetiye yerine kaım olmak üzere ilan olunur.
Basın: 50471