Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 AĞUSTOS1993 SALI CUMHURİYET SAYFA
Petrol Suudi
Arabistan'ın
her şeyi
Suudi Arabistan »konomisi ham
petrol ile yaşıyor ya da ölüyor. 260
milyar variilık petroi rezervi,
dünyanın en buyuk rezervi. Suudi
Arabistan, dört yıl boyunca
pjyasada dledjı gbt at koşturdu;
Oretimini azaltarak ve arttınarak
fryatlara yön verd. Ancak son
yıllarda, dünyada petrol fadası
dması ve fiyatlann düşmesi,
Suudi Arabistan'ın ihracat geürinin
azalmasına neden oldu.
Petrol fiyatları
Suudi Arabistan petrolünün
ortalama spot fiyatı
70dotef/varH
DUNYADAN
60
50
40
30
20
10 I
J
0
fİFIyat
1 %(1993 dotor kunı)
IvJ 1
r *^' Nomlnal fiy«l
ihracat gelirleri
Enflasyon ve döviz kurtanna göre
ayartanmı ihracat gelirleri
140 mHyar dotar (1992 kuru)
120
72 77 *2 'İ7 "92
Ktfntk: Ptuvhum Fıntnc* Shfb
Suudiçölleri, petrodolaneritti
Riyad'ın harcamalan, dünyadaki en zengin petrol yataklanndan elde edilen geliri aşıyor
|}ork Simcs
uı
r
zunca bır süre dünyanın en
zengin ülkelerinden biri ola-
rak görülen Suudi Arabistan.
düşüncesizce yapılan harcamalar.
silah yatınmlan ve bankacılıktaki
başıbözuk uygulamalar sonucu. son
on yıldır mali istikrarsızlık yaşıyor.
Suudi Arabistan'ın daha on yıl-
dan kısa bir süre önce sahip olduğu
121 milyar dolarlık (yaklaşık l kat-
nlyon 450 trilyon lira) mali rezerv.
sılah dışalımı. Körfez Savaşı ve öte-
kı harcamalar sonucu. neredeyse ta-
mamen yok oldu. Yapılan harca-
malar, dünyadaki en zengin petrol
yataklanndan elde edilen yıllık mil-
yarlarca dolarlık gelin fazlasıyla aşı-
yor.
Suudi Arabistan. sıkıntıyı ılk kez
1980"lerin ortalannda. petrol fiyat-
lanndakı hızlı düşüşlc hissetti.
1983'ten beri de cıddı bir bütçe açığı
yaşıyor.
Riyad ve Washington"dakı Suudi
vetkililer, ülkenin mali durumuyla
ilgili olarak kendilerine yöneltılen
sorulan yanıtlamaktan kaçınıyor-
lar. Ancak bazı yöneticiler ve ışa-
damlan. ısimleri açıklan-
mamak koşuluyla. ko-
nuyla ilgılı bilgiler ver-
meyi kabul edıyor.
Suudiler. zengin petrol
yataklanna ve dış borç-
İannın görece daha az ol-
masına dayanarak.
kalkınma aşamasındakı
öteki ülkelerle karşılaştı-
nldığında. durumlannın
mali açıdan daha ıyi ol-
duğunu düşünüvor. "Yoksul bir
iilke değir dıvor bir Suudi yetkili:
"Nakit para ödeyemememiz, skan-
dal değil. Bizi 21. yüzyda götürebUe-
cek bir altyapımız var."
Yetkililerin parmak bastığı konu-
lar ise şöyle:
-Kraliyet ailesine veriten milyar-
larca dolarlık borçlar dahil, banka-
lara fazla yüklenilmesi Hükümetin
Suudi bankalanna olan borcu
1989'dan I992'ye kadar üç katına
Suudi Arabistan, şimdi gelişmekte olan
ülkelerin üstlendiği rolü oynamak zorunda
kalıyor: Kredi alabilmek için mali döküm
çıkarmak. Bir Suudi yetkili, "1970'lerde
olsaydı ABD, savaşa katıldığı için. Suudi
Arabistan'dan tek kuruş kabul etmezdi"
diyor.
çıktı.
-İngiltere Merkcz Bankası ve
IMFgibi uluslararası kuruluşlarda-
ki endışeler. IMF'nin 1992 yılmda
Suudi Arabistan'ın ekonomik duru-
muyla ilgili olarak hazırladığı gızli
bir raporda. ülkenin artık kronıkleş-
mış bir hal alan \e geçen yıl yapılan
askeri harcamalarla daha da kötüle-
şen bütçe açığının ortaya çıkardığı
yeru kaygılardılc getıriliyor.
Bu gelişmelerin. ABD ve Orta
Doğu üzennde ciddi et-
kileri olabilır.
Amerika'nın en büyük
petrol kaynağı. en yakın
Arap müttefıki ve silah
ihraç etliğı ülkeler arası-
ndaki en ıyı müştensı Su-
udi Arabistan. VVashing-
ton. CIA operasyonlan-
na verdiğı gizlı mali des-
tek gibi bir dizi konuda
Rıyad'a güvenıyor, Suu-
di Arabistan uzunca bır zaman.
OPEC içinde petrol fiyatlanmn
ılımlı bir şekildc artmasında önemli
bır rol oynadı.
Yetkıliler. bırazda ulkedeki nakit
Hındu-Müslüman kardeşligjneizin yok
£l)f *s"rtu JJork Sunes
K
imısı Hindu. kımisı Müslü-
man bır düzine kadar Bom-
baylı erkek. kadın ve çocuk.
ufak bir odaya tıkışmış Tulsıvvadi"-
nin gecekondu mahallesıni saran
korkudan söz ediyor. Geçen ocak
ayında evleri harabeyeçeviren mez-
hep ayaklanmalan. aradan geçen
, bunca zamana karşın, ınsanlan
korkutmaya devam ediyor.
Küçük evdeki Chayaraje Goswa-
mi. bir vandan fcucağındaki bebeği
emzinrken bir yandan da "Birisi
aniden bağınnca, bir kapı gurültülü
bir şekilde çarpılınca ya da bir şişe
kırılınca korkuyoruz; çocuklar
korkudan içeri kaçıyor" diyor.
Tulsivvadi'deki öfkeli Hindu halk
tarafmdan ateşe verilen muşamba.
teneke. karton ve plastikten yapıl-
ma gecekondulann yerine yerel
yardım derneklerinin de katkılany-
îa beton yerleşim birimleri inşa edil-
miş. Tulsivvadi'nin yanısıra Hindis-
tan'ın tıcari başkenti olan Bom-
bay'daki öteki mahalleler de tüm
ulusu allak bullak eden olaylann et-
kisinden daha yeni kurtuluyor. An-
cak yaşanan ayaklanmaîann ve
bombalama olaylannm üstünden
aylar geçmesıne karşın. çoğu kimse.
şu ankı banşın son derece incinebi-
lir olduğunu ve Hindularla Müslü-
manlar arasındaki ilişkilerde ger-
ginliğin sürdüğünü belırtiyor.
Polis şetl olarak, konumunu,
mezhepler arasındaki uv umu koru-
mak için kullanan Faknıddin Hora-
kilava, "Bu pasif bir barıştır, gerçek
bir banş değil. Şu anda birbirimize
tahammül gösteriyoruz" diyor. Ho-
rakilava a\nca. ocak ayında kaçan
binlerce Hindu ve Müslüman'ın he-
nüz geri dönmeye cesaret edemedi-
ğini belirtiyor.
Geçtiğimız aralık ayında Hindu
milliyetçıler. 16. yüzyıldan kalma
bircamiyi bastı ve bölgenin bir Hin-
du tannsının doğum yen olduğunu.
buraya bir tapmak yapılması gerek-
tiğini ileri sürerek camiyi yıktı. Bu
olay. tüm ülkeyı etkisı altına alan ve
1200 kışmın ölümüyle sonuçlanan
Hindu-Müslüman ayaklanmalan-
nın ve polis çarpışmalannın başlan-
gıa oldu.
Yatışan olaylar. aradan bir ay
gectikten sonra eskısınden de daha
şıddeılı bır bıcimde yeniden baş-
layarak yalnızca Bombay da en azı-
ndan 600 kişinin ölümüne neden
oldu. 12 milyon kışınin yaşadığı bu
kentteki saldınlann büyük ço-
ğunluğunun Müslümanlara yöne-
lik eylemler olmasına karşın. Hin-
dıstan güvenlık güçlenrun kala-
balığı durdurma çabalan sırasında
bazı Hindulann da öldüğü bilini-
yor.
Tulsiwadi'de pek çok insan yaşa-
mını yitirirken düzinelercesi de ya-
ralanmıştı. Yüzlerce ınsan uzaklar-
da yaşayan akrabalannın yanına
kaçarken geride kalanlar da hafta-
larca sığınaklarda yaşamak zorun-
da kaldı.
Mahalle halkının bü> ük bir bölü-
mü, olaylarda yaşanan vahşetin de-
recesiyle şaşkına döndü. Tulsıwa-
dı'de yaşayan 23 vaşındaki Müslü-
man Adil ÎMuhammed. dövülüp bı-
caklandıktan sonra bir köprüden
dcmiryolu raylannın üstüne
fırlatıldı. Bacaklan kınlan ve omur-
gası zarar gören Muhammed. oda-
daki Hindulan göstererek. "Bu in-
sanlar bizim dosturmız. Bu korkunç
olaylardan sorumlu olanlar ise dışar-
dan gelen suclulardı" diyor.
I Müslümanlardan
Hindulara yardım
Önceden oto boyaalığı yaparak
geçimini sağlayan Muhammed, ya-
ralan iyileşene kadar uzun süre ça-
lışmasının mümkün olmayacağını
söylüyor. Annesı Nefise Bano ise,
"20 yıldır hiç bir çattşma olmadan
beraber yaşarnıştık'" diycrek konuş-
maya katılıyor.
Odada toplananlar Yusuf Mah-
rulU Merkezi tarafından bir arava
getirilen Hindulardan ve Müslü-
manlardan oluşuyor. 30 yıldan
uzun süredir Tulsivvadfde çalışma-
lannı sürdürmüş olan grup, bır top-
lum merkezi ve bir okul idare edi-
yor. 1970'Iere kadar bu gecekondu
mahallesı, "Kachra Patti" (Çöp Yı-
ğını) dıye biliniyordu. Kentin
çöpleri buraya boşaltılıyordu. Çar-
şamba günkü muson yağmuru. çok
kısa sürmesine karşın evlenn ara-
lanndakı dar yollan çamur ve çöple
doldurmaya yetti. Mahallede görü-
len kısmi düzclmc, çoğu Müslü-
manlar tarafından ıdare edilen yedı
yerel yardım derncği tarafından
gerçekleştirildı. Yusuf Mahrulli
Merkczi'nden Jayant Divtan. mer-
kezin bugüne kadar Müslümanlar
ve Hindular için 325 evın yeniden
insa edılmesını sağladığını belirtti.
Sanjoy
Hazarika
UZAKTAN KUMANDALIÇATIŞMALAR - Bombay "ın en geri kalmış bölgelerinde, mezhepler arasındaki uyumu korumaya çalışan polis şefi Faknıddin Horakilav a. şunları söylü-
'Bu pasif bir banş, gerçek bir banş değil. Şu anda birbirimize tahammül gösteriyonız. Ocak ayında kaçan binlerce Müslüman ve Hindu, geri dönmeye henüz cesaret edemiyor."vor
îngitizgizliservisininbaşmdakiarşivmemuresi
S
tetia Rimington, İngiliz Güvenlik
Servisı MI5'ın başına getirildiği gün-
den bu yana geçfn 20 ay içinde pek
çok veniliğin öncüsü oldu: Rimington,
İngiltere'deki haberalma örgütlermden bi-
rinin başına geçmeyi başaran ilk kadın, bir
basın toplantısmda kameralarm öniine
çıkmayı kabul eden ilk M15 yöneticisi. ör-
gütün hedeflerini vepersonelini tantmlayan
bir kıtapçık basan ilk İngiliz haberalma şefi
ve gizli dünyaya ait olup dafotoğrafı bir de-
dikodu dergisınde yayımlanan ilk kişi.
L'nlülerin jotoğrafları ve özel yaşam-
larıyla ilgili haberlerin yeraldığı haftaltk
dergı Hello 'da buyaz \ ayımlananfotoğraf-
ta, 58 yaşındakı Rimington, Kraliyet Aka-
demisi nde bey az şarabmı vudumlarken gö-
rütüyordu. Bu Jotoğraf, bazı devlet bakan-
lan tarafından hiç hoş karşılanmadı.
İngiliz casusiarı hakkında bugüne kadar
yazılıp çizilen herşeve karşın fjmlü James
Bottd ve George Smiley gibi) İngüız habe-
ralma servisleri, gerçekte batıdaki benzer-
lerinin arastnda en içine kapalı olan servis-
ler. Servislerinpersoneli. adeta inzivada ya-
şayan üısanlardan oluşnıakta. Londra'mn
derinliklerindeki ofislerde çalışan, yüzleri
bilinmeyen ve çoğu erkek olan bürokrat-
ların oluşturduğu gizli bir topluluk.
Başbakan John Major. geleneği bozarak
Rimington'ın ve Mlö'ın baştnda bulunan
Sır Cottn McColl'un isimlerini açıklayana
kadar, her iki'ıiaberalma servisinin başmda
bulunan kişüerin isimleri çok az insan ta-
rafından bilinir ve uluorta söylenmezdi.
Hatta geçen yıla kadar Sir Colin ve ondan
önceki MI6 şeflerinden "C" diye bahsedi-
lirdi. Bu gayriresmi kod adın, 1909 'da ilk
casus şefi olan Yüzbaşı Mansfield Cum-
ming 'den beri kullanıldığı biliniyor.
Soğuk Savaş'ın sona ermeshle İngilte-
Akat imparatoıiuğu'nun çöküşü
Arabistan'da 4 bin yıl önce
bir yanardağ patlamış
• Science dergisinde çalışmalan yayımlanan
bilimadamlan, dünyanın ilk imparatorluğunun
kuraklık sonucu tarihe kanştığını öne sürdü.
Haber Merkezi - Dünyadaki
ilkimparatorluk olan Akat
İmparatorluğu, İ.Ö. 2200
yiında gizemli bir biçimde
çökmüştü. Bu ilk
inparatorluğun y ıkılışına.
300 y ıl siiren sert bir
kuraklığın neden olduğu
düşünülüyor.
Sa>gın bilim dergisi
Science'de çalışmalarını
yaynnlayan arkeolog >e
jeologlar, ellerinde.
IVİczopotamy a'da böy le bir
iklin degişikliği yaşandığını
gosturen güçlii kanıtlar
bulunduğunu belirtiyor.
Bilim adamlarına
göre, kuraklığın nedeni,
Mezopotamya'nın üzerinde
kalın bir kül tabakası
oluşmasına yol açan bir
yanardağ patlaması.
Bu sonuç, Suriye'de, Fırat \e
Dicle ırmakları arasındaki
bir eski kentin kalıntılarında
yaptıklan kazılarda elde
edildi. Bilim adamları, bu
dönemde Vlısır. Filistin ve
\ unanLstan'daki
uygarlıklarTnda yıkıldığına
dikkat çekerek bunun
nedeninin yine kuraklık
olabileceğini belirtiyor.
re nin bugüne kadar gizliliklerini titizlikle
korumuş haberalma servisleri de değişim-
den payını aldı. Major, "Haberalmayı ör-
tin örümcek ağlanru ortadan kahbrmaya"
kesinlikle kararlı olduğunu bildirdi. Sovyet-
ler Birliği'nin ve Doğu Avrupa'daki ko-
münist blokun çökûşü, yalnızca servisin ön-
celik tanıdığı konularda değil (MI5 artık
elindeki kaynaklarm büyük kısmını terö-
rizmle mücadeleye ayırıyor). personelde de
değişikliklereyolaçtı. Artık 2 bin servis ele-
manuun yüzde 40'ı kadın ve yine bir o ka-
darı da 40 yaş ve ultındakilerden oluşuyor.
Stella Rimington. geçen ay gazetecilerle
yaptığı ilk ve tek görüşmede, "Melon sap-
kah eski subaylann oluşturduğu bir ekip
de&liz" dedi. Basın toplaniısmm amacı,
servisin gizliliğini ortadan kaldmnak için
hazırlanmış "MI5: Güvenlik Servisi" adı-
ndaki 36 sayfalık kitapçığı tanıtmaktı.
Geçen yıl hükümet, IRA 'yla mücadelede
asıl sorumluluğu MI5'a bıraktı. Riming-
ton'ın kıtapçığında yer alan bir grafikte,
IRA ve öteki ülkeiçi tehditlerin artık servi-
sin sorumluluklarının yüzde 44 'ünüoluştur-
duğu görülüyor.
ingiliz haberalması hakkında pek çok
çalışması bulunan yazar Phillip Knightky,
MlS'ın bu yeni uçıklığının, büyük ölçüde
yeni dünya düzenine bir karşılik olduğunu
belirtti. Knightle\. "Soğuk savaşın sona er-
mesiyle kendilerini tehdit attında hissettiler.
Onahkta yakalayacak casus kalmayınca
casus avaları ne iş yapacakh? İşte bu yüz-
den halkla iüşkiler aJanını, medya alanını
ele geçirmeye ve termizm konusundaki ko-
numlânnı belirginleştirmeye karar rerdi-
ler" diyor.
Knigthley, MI5 taki ilk görevi arşivcilik
olan Rimington'ın, yıldayaklaşık 1 milyar
300 milyon lira kazanan ve tek haşma yaşa-
yan çocuklu bir kadın olarak ılgi çektiğini,
politik açıdan da çok uygun özelliklere sa-
hip olduğunu vurguluyor.
VViluam E. Schmidt
1935 doğumlu Stella Rimington, selefleri gibi
Cambridge ya da Oxfora"dan değil, Iskoçya'-
daki Edinhuri'h Üıüversitesi'nden mezun oldu.
sıkıntısına bağlı olarak dış ülkelere
yapılan savurganca yardımlann
azaldığını söylüyor. ABD ile yapıl-
ması planlanan çok önemli bir an-
laşma ertelenmekle birlikte, ülke
daha önceki biranlaşmaya bağlı ka-
larak, 30 milyar dolar tutannda si-
lah alıyor.
Nixon ve Carter yönetimlerinde
Orta Doğudan sorumlu olan bir
Beyaz Saray yetkilisi. NVilliam Qu-
andt, Suudi Arabistan'm yanhşlar
yaptığını düşünüyor "Silahlara
harcadıklan milyariar, kendileriae
pek yarar sağlamadı."
Ülkede yaşanan mali sıkıntılar,
Suudi Arabistan ile ABD ilişkilerini
de değiştirdi. Washington'la gizli ve
yalnızca el sıkışarak halledılen an-
laşmalar yapmaya alışmış olan Suu-
di Arabistan. şimdi gelişmekte olan
ülkelerin üstlendiği rolü oynamak
zorunda kalıyor: Kredi alabilmek
için mali döküm çıkarmak.
Suudi Arabistan'da başgösteren
nakit sıkıntısının geçen yıl milyar-
larca dolar değenndekı bır silah an-
laşmasını tehdit etmesi üzenne. Pen-
tagonun ödemelerde kolaylık sağ-
lanması şeklınde bır karara varması
da ilişkilerde yaşanan değişikliklerin
önemli bir göstergesi.
Aynca ABD'de, artık Suudi Ara-
bistan'daki mali sorunlann. ülkeye
kredi verilmesini etkileyecek düzey-
de olup olmadığı tartışılıyor.
Suudi yetkıliler, bütçe açığı yü-
zünden Amerika'dan bir baskı his-
settikleriru. bunun, ABD"nin Ri-
yad'a daha fazla silah satıp Körfez
Savaşı harcamalannın daha kısa sü-
rede ödenmesi isteğinde açığa çıktı-
ğını söylüyor.
"1970'lerde olsaydı" diyor bir Su-
udi yetkıh. "Birleşik De>letler, sa-
vaşa katıldığı için, Suudi Arabistan'-
dan tek kuruş kabul etmezdi."
Sürekli izleniyoruz
Orwell bile
"Bu kadarı da
fazla" derdi
£t T
ç
ağn cihazlan, telefonlar. vi-
deolar, paralı televızyonlar,
banka ve kredi kartlan...
Tüm bunlar. gelişen teknolo-
jinin güncel yaşama soktuğu ko-
laylıklar. Özellikle son yıllarda bu
gelışmiş teknoloji ürünlennin kulla-
nımı arttı ve tümü de, yaşamımıan
vazgeçilmez bir parçası oldu. Ama
yalnızca yaşamımızı kolaylaştırma-
ya mı yanyorlar?
Bu sorunun yanıtı. kesinlikle
"evet" değil. Çünkü bu ürünler, kul-
lanıcılannın özel yaşamlannı. alış-
kanlıklannı, hareketlerini bilgisayar
belleklerine kaydediyör. Bir başka
deyışle, her hareketimiz izleniyor.
Örneğjn. tatilde kredi ya da banka
kartıyla yaptığınız harcamalar, sizin
hangi gün, hangi saatte ve nerede
bulunduğunuzu, ne kadar para öde-.
diğınizi en ince aynntısına kadar
gözler önüne seriyor. Bankalann
kart kullanıcılanna gönderdiği ay-
nntılı hesap çizelgeleri, harcamala-
nnızı kontrol etme olanağını sunar-
ken, gelir-gider durumunuzu, ya-
şantınızı ve bulunduğunuz yerleri
ortaya çıkanyor. Sizi ıstemeden de
olsa izliyor.
Sizi izleyenler yalnızca bankalar
değil. Telefonlar, çağn ahazlan,
kimleri saat kaçta aradığınızı ve ko-
nuşma sürenizi kaydediyör. Bu ka-
yıtlarda, hangi numaradan arandı-
ğınız, hangi numarayı aradığınız,
kimlerin not bıraktığı, sizin ve karşı
tarafın o sırada bulunduğu yerleri
görmek de olası. Mobil telefonlar ya
da çağn cihazlan, karşı tarafla ileti-
şim kurarken yerlerini de belirtiyor.
Telekomünikasyon merkezlerinde
arayan ve arananlann bulunduklan
yerler kolaylıkla saptanıyor ve kay-
da geçiliyor.
IMarsilya-Valencia
şike davası
Ama bu aynntılı banka ve telefon
kayıtlanndan yalnızca siz yararlan-
mıyorsunuz. Polis, gözetim altında
olanlann ya da kuşkululann izlen-
mesinde bu kayıtlan kullanabiliyor.
hatta kanıt olarak ortaya koyabilı-
yor.
Örneğin, gectiğimiz' aylarda
Fransa'yı sarsan bir skandal, bu sa-
yede açıklığa kavuştu. 1992 Fransa
Şampiyonu olan ve Avrupa Şampi-
yon Kulüpler Kupası'nı kazanan
Marsilya futbol takımının Valen-
cia'yla yaptığı karşılaşma için orta-
ya atılan şike iddalannın doğrulan-
masında ılerleme kaydedildi. Maç-
tan bir gün önce futbolculann
kaldığı otelde yapılan odalararası
telefon görüşmelerinin kayıtlan.
Marsilya yöneticisi Jean-Pierre Ber-
nes'in şike yapmakla suçlanan rakip
takım oyunculanyla telefonla ko-
nuştuğunu ortaya çıkardı. Otelin te-
lefon santralına bağlı bilgisayann,
otel içine ve dışına yapılan aramala-
n kaydetmesi, şike olayının ve buna
kanştığı öne sürülenlenn durumu-
nu bir anda değiştirdi.
Erieh lnciyan