25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURIYET 21 AĞUSTOS1993CUMARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Osmanlı'dancumhuriyete 'yenitarih' 192O'h ve 1930'lu yıllardan oç alırcasına, kaynağı belırsız gerekçelerle \e gulünç'nedenlerle, Osmanh'yı yuceltmevı gorev edınmışkışılerbelırdı. 1980'lerde, 1990'lardaulaşamadığımız demokrasının gen kalmışlığını \alnızcacumhunyet Turkıye'sının ılk onyıllarındakı uvgulamalaradayandıranlar peyda oldu Prof. Dr. SALİH ÖZBARAN Buca Eğitim Fakültesı gerçekleştırdığı kurultaylan (kongre- len) ozellıkle anmalıvım burada 1960"lı ve 197O'lı yıllardakı atılım ıse Turkıye"nın toplumsal ve ekonomık tanhı üstune sorgulamasını >oğunlaş- tırdı \em yayınlara yaklaşımlara >ol açtı Sıyasal ve merkezcı tanh, bır ba- kıma. toplum tanhırun ve sosyal bıl- melenn çıkışıyla duraladı Ölü Mazi-Çağdaş Tarih İkilemi: He- men behnmehyım kı. ">eni tarih" ta- nımıyla ne Osmanlı ozlemı ıçeren bır beklentıyı ne de laık Turkıye'ye seçe- nek yaratma gavretkeşlığınde saklı bulunan yaklaşımlan dıle getırnıek ıs- tıyorum Burada seslendırmek ıstedı- ğım şey, geçmışı en genış boyutlanvla ve demokratık bır bıçımde yakalama- yı amaçlayanlann gınşımlendır \e benım bu yoldakı umutlanmdır Bılın- dığı uzere son yıllarda geçmışe sozde Osmanh ozlemı ıçınde bakanlar, 199O"lı yıllardan cumhunyet oncesı Turkne'sıne ulaşmak ısteyenler. sozu- mona çağ atlarken, çağı ters yonde yakalamak yaklatmak ışguzgarlığın- da bulunanlar turedı. 192O'lı ve 1930"- lu yıllardan oç alırcasına. kaynağı be- lırsız gerekçelerle ve gulunç nedenlerle F ransızlann geleneksel tu- tumun dışında aradık- lan La Nouvelle His- toire'ın Turkne de fazla- ca bo\utlanamadığını bıldığım halde "yeni ta- rih" devımını başlık \apum bu \azı- ma, umutlarla beklentılerle Ozellıkle resmı kurumlarda eğıtım oğretım merkezlennde geçmışı hep rejım ıçın dayanak yapmak ıste\enlen çıkar uğ- runa destekleyenlenn yaratııklan me- tınlerde \e so\lentılerde ortava konan şablonlann dı^ında gelıştınlmek ıste- nen venı sorunlar yeni vaklaşımlar. yeni konular hedefleverek "yeni tarih" deyımını kullandım Ve 24-26 mayıs 1993 gunlennde, Turkıve Ekonomık ve Toplumsal Tarih Vaktı nın "Os- manlı'dan Cumhurivete Problemler, Arastırmalar. Tartışmalar" konusun- da duzenledığı 1. Uuslararası Tarih Kongresi'nın ardından umullanarak ">eni tarih" demeyı u\gun buldum Turkıyeıçın Kuşkusuz Turknede bırçok tanh kongreM vapıldı venı konular sunul- du, lartışmalar oldu Turk Tanh Ku- rumu nun altmış Mİı aşan bır suredır CKmanlı yı yuceltmeyı gorev edınmış kışıler behrdı 1980'lerde 1990 larda ulaşamadığımız demokrasının gen kalmışlığını yâlnızca cumhunyet Tur- kıye'sının ılk onyıllanndakı uygula- malara davandıranlar peyda oldu Tanh bır kez daha sığınak vapıldı. olu mazıyı canlandırmak ısteyenlerce kul- lanıldı. ekonomık çıkarlannı ı\ı bılen- lerce yonlendınldı Türkiye'de tarih 196O'lı yıllardan bu vana profesyo- nel (okuIİu = mekteph) tanhçılığımı- zın ıçınde bulunan ve bu tanhçıhğe karşı gelışen yaklaşımlan ızlemeye ça- lışan bır kışı olarak dçıklavabılınm kı Turk tanhçılığı ne Turk Tanh Ku rumu'nun tek yol gostencılığındedır ne okul tanh kıtaplannın çekılmez ha- fıflığındedır, ne de unı\ersıtelenmızın çoğunda var olan tek seslı tanh yarat- ma seruvenlenrun kıskacındadır gu- numuzde Butun bunlann dışında kalan, araşurma kurumlanmızın unı- versıtelenmızın, Mıllı Eğıtım Bakan- hğı'nın yarattığı durağanlığı goren. tanh ve tanhçılığı yepyenı boyutlara taşıyan kışıler, orgutler yayımcılar seslennı duyarma yolundalar artık Kımı yayınevlen. çalışma gruplan, va- kıflar. hükumetlerce behrlenmış. söz- de bılım adamlannca saptanmış okul kıtaplannda ve ders notlannda sıra- lanmış "tarih"e karşı çıkma cesaretını gosterdıler. tanh konulannı yontem- lennı tartışılır duruma getırebılme y o- lunda çaba sarfettıler, onemh adımlar attılar Tanh dıye saptanmış, ama do- kunulmaz sayılmış metınlen sorgula- maya başladılar Geçmışın sadece bır koşesını. savaşını. ulusunu y.uceltmek- le yapılabıleceğı sanılan ya <Sa bır par- çasını yoresını, kesıtını eleştırmekle yazılabıleceğı duşunulen tanhçıhğe darbe vurdular. ona bağımsız yolunu açtılar, yapay sınırlan vok etmede ve evrensellık kazandırmada bır havlı vol da aldılar Turkıye'de ışleyebılen ya- nm demokrasının elverebıldığı orta- mının da otesıne gıderek. geçmışe demokratık vaklaşabılmenın yollanru bulmayaçahştılar Bütun bu gelışmeler kendılennı geç- mışe karşı tam bağımsız sayanlarca yapılabıldı Tanhın, gensınde yorucu çalışmalar olan obur bılımlenn dene- tımını her an duyumsayan. sonunda topluma vansıyan yansıtılan bır bılım dalı olduğuna mananlarca başanlabıl- dı Gunluk sıyasanın sınırlannı aşan, gerçek kaynaklara ınen. dunyanın gu- numuzde ulaştığı yontemlen değer yargılannı olçu olarak benımseyen. kı- sa vadelı çıkarlar ardına duşmevenler- ce gerçekleştınldı Sonunda da geçmışı en kuçuk bınmıyle ve genelıvle ele alan başka bır devışle partiktilarizm ve e\renselcilık arasındakı bağlantıyı saptamaya çalışan emperyalızm ve mıllıyetçılık, hatta yeni dunya duzenı adlanna dunyavı bolen ve somuruye ışık tutan anlayışın dışına çıkabılen "okuIlıT tanhçılığın yarattığı "inzna hali", hedefsız aynntıyı aşabılen ama gorgu tanıklannı bulmasını ve değer- lendırmesını gozardı etmeyen tanhçı- lıkbelırdıTurkıve'de Kendı mesleğım açısından olağanustu bır gelışme sayı- yorum bu goruntuyu MEB ve YÖK ne yapacaklar? Saydığım bu gelışmeler. açılımlar karşısında gerçekten Mıllı Eğıtım Ba- kanlığı ve onun Tahm-Terbıye'sı, Yuksek Oğretım Kurulu ne duşünu- yorlar. neler tasarlıyorlar' 1 Bukuruluş- İanmız, kaçırulmaz yenılıklen, çağın zorladığı gelışmelen ızleyebıhyorlar mP MEB, guya renklı baskılanyla ve çeşıth yazarlarla ortaya attığı kıtaplar- dakı tek seslılığını, şablonunu sürdu- rebılecek mP YÖK. ıse tepeden ko- mutlu ve eleştırel olmayan yapıdakı tanhı -bırkaç seçkın unıversıte dışın- da- Anadolu'ya yaymaya devam ede- cek mı 1 ' Artık çok açık bır bıçımde anlaşılmışur kı tanh, alanını. konula- nnı, yontemlennı. oğretmenını goz- den geçırmek zorundadır Türkiye'de Profesyonel (okullu) tanhçılığın ege- men olduğu kurumlarda tanh ve ta- nhçılık kendısını yenıleyemedı, gele- neksel kapalılığını surdurdu Resmı kurumlanmız bu tıkanıkhğı aşmak zorundadır Osmanlı tanhını De>let-i Âliye ve Memaük-i Mahrusa sınırlan- nın dışına çıkaramazsak. Türkıye Cumhunyetı tanhını Ataturk ılkelen- nın otesınde en kuçuk bınmlenne ka- dar ındırgeyemeyezsek tanhçılığımız resmı kurumlarda paroladan oteye ge- çemeyecek demekür Ancak, yoneücı- ler bılmelıdır kı Turkıye'de tanh ba- ğımsız duşunenler ve çalışanlarca "yeni tarUT'e doğru yol almaktadır, evrensel olarak geçerlı olan da budur PENCERE ARADABIR BEHZAT AY Yabaml Insan... 28 Hazıran 1914 te başlayan Bırıncı Dunya Savaşı 1918 yılının kasım ayında sona erdığınde ardında 8 5 mılyon asker ve 13 mılyon sıvılden oluşan bır yıtımler ordusu bırakmıştı Osmanlı Imparatorluğu 2 mılyon 850 bın askerle gırdığı savaşta 975 bın kayıp verdı Bu kayıp- ların çoğunu savaşta yaralananlarla, salgın sayrılık ve açlık nedenıyle olen halk oluşturuyordu 5 5 yıl suren Ikıncı Dunya Savaşı ıse, 5 Mayıs 1945'te sona erdığınde arkada bıraktığı olu sayısı 30 mılyonu aşkındı Bu olulerın ulkelere göre dağılımı şoyleydı Sovyetler 18 mılyon, Almanlar 4 mılyon Japonlar 2 mıl- yon Polonyalılar 6 mılyon Fransız-İngılız500bın Zaten, Ikıncı Dunya Savaşı'ndan once dunyada 1 5 mılyar ınsan yaşıyordu Dunyada o yıllarda yaşayan ın- san sayısı goz onune alındığında, savaş nedenıyle olen ınsan sayısının çokluğu daha da korkunç bır sayı olarak karşımıza çıkar Yuzyılımızın başlarında ve ortalarına doğru yapılan ıkı dunya savaşından ınsanlık ders alma- mışabenzıyor VeMehmetAkif Ersoy'undızelerıgeçer- lığını surduruyor Tanhten adam ıbret alırmıs, ne masal şey, I Kaç bın senelık kıssa, yarım hısse mı ver- Bırkaç yıldır Ortadoğu da Balkanlar da Kafkaslar'da sıcak savaş suruyor Insanlaroluyor Yokluk açlık daın- sanları olume surukluyor Bunca yoksunluk, açlık ıçın- deyken ınsanlar bunca sılahı onlara yetıştırenlerın, satanların ınsanlıkla ılgılerının derecesını acı acı duşun- memek elde mı' Henuz ınsan ınsan olma yolunda, ın- sanlaşma yolunda onemsenecek bır yol kat edemedı, dıye acı duymamak mumkun mu' Ve sankı bır hançerı kendımıze saplar gıbı Yabanıl ınsan' (vahşı ınsan) dıye bağırmakla hemcınslerımıze duyunçsuzluk mu (vıcdan- sızlık) etmış oluruz acaba' Yalnız Saraybosna'da bugu- ne değın olenlerın sayısı 12 bını yaralıların sayısı ıse 50 bını aştı Yuzyılımızın sonuna doğru ırkçılık vırusu yayıldı, ga- zegenemızde Yaslı Avrupa ve Asya anakaraları kısaca Avrasya ırkçılık sayrıhğıyla ınım ınım ınlemekte Bal- kanlar'da Kafkaslar'da yapılan savaşların buyuk bır bolumu ırkçılık sayrılığından kaynaklanmaktadır Daz- laklar ayaklanmaktalar Kendı ırkından olmayanlara Almanya da yaşama hakkı tanımak ıstemıyorlar O Al- manlar Dazlaklar yakın tanhlennden ders almamışa benzıyorlar Oysa Hıtler ın yaptıkları, onları utançtan kıvrandırmalıydı Ama neredeet Bırleşmış Mılletler, hortlayan ırkçılık karşısında 21 Mart'ı ' U/us/ararası Irkçılıkla Mucadele Gunu ' ılan ettı Bır yararı oldu mu bılemıyoruz Irkçılık sayrılığı alevle- nırken emperyalızm de boş durmuyor Dunyanın patro- nu ABD bakıyorsunuz bır gece ansızın Bağdat ın sıvıl halkı uzerıne bombalar fuzeler yağdırıyor Bır baha- neyleyapıyor bunu 1 Zavallı Irak halkının olumu karşısın- da, kendılerıne uygar ulke dıyenler ses çıkarmıyorlar Besbellı kı patronlarını uzmek ıstemıyorlar Butun bu olup bıtenler karşısında Turkıye ne yapmalı' Yonetıcıler aymazlığa asla duşmemelı' Bıraksınlar şu 'AdrıyaM'tenÇınefcadar palavralarını Bırbaş- ! ka ulkenın koruyuculuğuna soyunma pehlıvanlığını da bıraksınlar' Palavralarla pehlıvanvarı gosterılerle ulke yonetılmez Yonetılmedığı gıbı gulunç deolunur Olun- du da 'Bır venp yırmı alacağız o ulkenın umuğunu sıkarım "gıbıpalavraları henuz unutmadık Yonetıcıler şunu unutmamalılar Ulkemız, kaynayan Balkanlar Kafkaslar Ortadoğu uçgenı ortasındadır Yandaş olacağız, koruyuculuğa kalkacağız dıye ateşın yalımına suruklemesınler ulkeyı Bızım ızleyeceğırnız uygarlık yolunu yıllar once Gazi Mustafa Kemal Ataturk i gostermıştı Dunya olaylarınabakmalıyız, yurtyonetımı- } ne soyunmalıyız yurt sorunlarına eğılmelıyız Uygarlık yolu budur TARTIŞMA NADİR NADİ KİTAPLARI • BEN ATATÜRKÇÜ DEĞİLİM 30000 ııra •PERDE ARALIĞINDAN soooo ira • DOSTUM MOZART 30000 ı,r. •NADİR NADİ'Yİ UĞURLARKEN 30000 ı.ra Çağdaş Yayınları Turkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu Istanbul Odemetı gondenlntez îşçinin demokrasi içindeki işlevi T urkıye. bır genel grevıneşığınden döndu Bu. acaba ışcı sendıkalannın bırgafleumı oldu 0 Turk-Iş, elıne geçırdığı bır fırsatı heba mı ettı 0 Yoksa, ışcısını buy uk bır zarara bokmadan ona. hıç olmazsa şımdılık, bır yarar sağlama erdemı mı gosterdı 1 Surecı. "işçinin kaderi, tarihi" açısından ınceleyenler ılgınç değerlendırmeler yapacaklardır Keza böyle bır ınceleme. Çıller'ın fınans kapıtal pohtıkasının, ışçı karşısında bır gen adım mı olduğunu. yoksa bır genel grev ı, fınans kapıtalcı pohtıkasının yaranna bertaraf etme becensı mı olduğunu araştıracaktır Bu durumda. her halukarda nazık bır sorunun çozulme ferahhğının geldığı soylenebılır mı° Butun venlen ve yanlann olanaklannı bır bır görmeden, kesın bır değerlendırme yapmak zordur Uzlaşmayı, ışçı sınıfının kendısıne guvensızlığını ıtıraf sayabıhrsmız Yadaışçı sınıfının kendı ağırhğını duyumsatarak, Çıller fınans kapıtalcılığmı dıze getırmış olduğunu da soy leyeb'lırsınız Ya da Turkıye yı teslım almak ısteyen fınans kapıtalcı gûç ıle Turkıye deemeğınsesını duyurtmak ısteyen sendıkalann. bu konjonktur ıçınde kendılennde kımı zayıflıklar gorerek karşılıklı olarak bırakışıma (mutarekeve) gırdıklennı soyleyebılırsınız Ama konuvu, her yönumuzle yoneldığımız "sivil toplum" olma surecı ıçındekı bır yere getırmek ıstersenız. ne düşunmenız gerekır 0 Evet ışçının"si\iltoplum demokrasisi" ıçınde bır demokratık ışlevıvardır Ve ışçının kendısının tam karşısındakı Çıller fınans kapıtalcılığı ıle v ardığı bu uzlaşma. onunde sonunda bır sıvıl toplum surecı olgusu ıçınde bır olaydır Yanıbubır "konsensüs demokrasisi" gereğıdır, eksıklenyle gelıştınlmesı, daha doğrusu ızlenmesı mutlaka gereken hususlanyla bırhkte Turkıye'de ekonomının ve sosyal ılışkılenn egemen ılkesını aradığınız zaman, şunu gorürsünuz Turkıye. Osmanh'dan ben gehşen sıyasal-sosyal-kultürel oğelere ve yapılara ve de ıhşkılere karşın. hala ve hala kalkınmanın ve butun gelışme yuklennın ve sancılannın "üst sosy al katmaniar" y aranna olarak. temelde "alt sosyal katmanlar"ın omuzlannda olduğu bırulkedır Kalkınma-gonenç-kultur dedığımız zaman. bunlar temelde butun yararlı sonuçlan % e venlenyle "ûst sosyal katmaniar" ıçın olan gınşımlerdır Ama butun bu gehşımlenn yuklennın de "alt sosy al katmaniar" uzennde olduğu bır gerçektır Yukler, "alt sosyal katmaniar"ın omuzlannda, alın terlennde, bılınç ve vıcdanlanna konan ıpoteklerdedır Her yarar. her fırsat, her olanak. her araç. "üst sosyal katmanlar"adır Faİcat ote y andan da Turkıye olarak bır "konsensüsler demokrasisi" donemındey ız, bır "sosy al adalet" ve "sosyal dengeler" ıle gehşım çagındayız Boylebırevrede bovlebır "konsensüsdemokrasisi" nde. butun sıy asal-ekonomık-sosyal-kul- turel sorunlann çozumlen nasıl bulunacak 0 Ulkedekı butun "sivil toplum dinamikleri"nın, zengın bır tartışma ıçınde, bırbırlennın ozlemlennı-gereksınımlennı ozumseyerek ve bunu "yönetici. siyasal istenç"e katarak, onunla bır noktada buluşarak bulunacaktır Eğer dev let v e onun demokrasisi, çağdaşlık ıçre gelışme yolunda ıse ıstençlenn buluşma (telahuk) noktası "sosyal adalet", "sosyal dengeler" eksenınde olmak zorundadır Işte b>oyle bır "konsensüs demokrasisi"nde çalışan gruplann sendıkalannın, y ay gın bır "demokratik işlevi" vardır Üçyüzlu. üçevreî,uç aşamalı bır ışlev Bu, once toplusozleşme-grev aracını kullanarak "emeğin hakkı"nı elde etme ışlevıdır Ve bu ay nı zamanda, başat bır "sivü toplum dinarniği" olan sendıkalann, butun "siyasal iktidar"lann"bütün siyasalan"ru denetlemek, onlan, emegın özlem ve gereksınımlen doğrultusunda etkılemeye çalışmakür (Yanı açıkça bellı oluyor kı, ışçının işlevi. yâlnızca fınans kapıtalden, emeğın haklı ve adıl karşıhgını almak değıldır, aynı zamanda, bır "sivil toplum öğesi" olarak, ıktıdardakı "yöneti istenci"nın butun polıtıkalannı denetleyen ve etkı altına alan bır dınamık olmakür) Işçının demokratık ışlevının son, fakat temeldekı eregme, anlamına gelınce. bu da bızzat ıktıdar olma. bızzat "yöoetici istenç" olmada toplarur Kaynak yaratan, hızmet varatan, ınsan haklan ıçre gereklı dengelen kuran ve ışletenbır ışlev olarak Son uzlaşma. bu uç açıdan enıne boyuna ınoelenmelıdır Prof. Bahri Savcı Ören Denizcilik bakanlığj mı bölge bakanlığı mı?• • «ıcemız uç yanı U denızlerle çevnlı yanmada gorunumündedır Karmaşık ekolojık sıstemlerden bın olan denız, bır yerde ulke sınırlanmızın % 25'ıru kaplayan ormanlanmızdançok oncelen gundemegelerek değerlendınlmış. fakat ormanlanmız kadar kurumsallaşamamıştır Denızler, ulkelenn "uluşal değer" kaynaklandır Ozellıkle ulkemız ıçın, tanhsel sureçlerde ulusal değer yanında ulusal sunge nıtehğı de taşır Boylesı zengın kımlığe sahıp denızlenmızden 1000'h yıllarda fay dalanılmaya başlanmıştır (Selçuklular'ın 1075'deEgeve Marmara denızınden faydalanarak İznik'ı almalan) Ormanlanmız ıse. ılk defa 1800'lerde(1853'teOrman Mektebı kurulmuş)* gundeme geünlmıştır ve bundan 25 sene kadar once, orman olgusu belırh sureçlerde kurumsallaşarak "Orman Bakanlığf na donûşmuştur Fakat 900 yılbk denız bılına, kunımsallaşarak "denizcilik bakanlığı"na dönüşememıştır Bu, zamanlama açısından buyuk bır eksıklıktır SHPveDYPortak hükûmetının gundemındekı en cnemh konulardan bın olan denızcılık bakanlığının kurulması, son zamanlarda yavaş yavaş gundemden kalkmaya başladı Bakanlıklar, merkezı yoneümın yoneüm erkını belırleyen, yoneüm bıçımlemelendır Temel ışlevlen, ıdan ve ekonomık bağlamda merkezden dısıphne edılmış venmlılığı artırmaktır Bır bakıma "ulusal değerlerin" korunarak, maksımıhze edılmesı ıle kayıplann onlenmesıdır Merken yoneüm, dısıphne edılmış venmlılık boyutundakı uretkenhğın, bolgeler arasındakı dağıhmını ıstenılen olçude gerçekleştırememekte, dolayısıyla bolgesel dengelen oluşturamamaktadır Bolgesel dengeyn oluşturmak bır yana, bolgelenn doğal dengelenru dahı olumsuz etkıleyebılmektedır Orman Bakanlığı veya benzer ıçenktekı bakanlıklar, bolgesel bazda oluşan urıın kayıplanra. merkezı yonetımle onleyememektedırkr örnegm, Orman Bakanlığı, ulkemız orman urünlenndekı kaybı onleyemedığı gıbı aksıne urunlerde kayba neden olmaktadır Kurulacak denız bakanhğımn da, Sayın Çalışlar; ^^ m ^A umhunyet M \ gazetesındekı • "Kemal • Burkay'la Kürt ^ ^ j Sorunu" ısımlı ^^"^^ dızıyazınızı zevkleokudum Turkıye'de bu tur yayınlann yazılabılmesı gûzel bır gelışme Ancak, sızın ve Kemal Burkay'ın etnık kımlığını bılmıyorum Esasen fazla bır şey de ıfade etmez Nevarkıdevlet baskısından şıkayetçı olan Kurtler, Zaza'lara aynı baskıyı yapıyorlar Bu hususun yazınızla ılgısıne denızlenmızdekı kımlık yıtimı ıle oluşan denız urunlenndekı kayıplan onleyebıleceğıne. denız ulaşım ve ücareünı daha rantabl marjınal kılabıleceğıne, olasılık vermıyorum Denızcılık bakanlığı, bır bağlamda çeşıth bölgelerdekı sorunlann gıdenlmeye çahşıldıgı bır bakanhk ışlevınde olacaktır Yanı o bolgelenn, ekonomık potansıyel değerlerde oluşan sorunlannı kısmen çozmeye çahşacakür Bölgelerdekı ekonomık yetmezkk, bu yetmezlığın yarattığı nufus kaybı gıbı benzer olumsuzluklar, bolgesel kalkınma dengesızlıklennın kaynağı durumundadır Bence nedenı, uzaktan kumanda ışlev ındekı merkezı yönetım yetmezhğıdır Yukarıda belırtılmeye çahşılan bolgesel genlığm gıdenlebılmesı ıçın, her bölgenın ekonomık potansıyel değerlennın "yerinde" ışlenıp hayata geçınlmesı gerekmektedır Bununtek çözumu "bölge bakanlıklaruun" oluşturulmasıdır Böylesı bır oluşumun zamanla "tasnı kimliğini" sılebıleceğıne ınanıyorum Daha doğrusu bolgesel gen kalmışhğın yaratügı bıreysel kultürsüzluğu gelınce Cemal Sfireya ve Yümaz Güney, kurt değıl Zaza'dır YılmazGuneyıçın yazılı bır kayıt gormedım Ifade edılenı ve bılınenı aktanyorum Ancak, Cemal Sûreya'nın Zaza olduğuna daır kendı ıfadelen var Bunlan Kurt olarak göstermek, Zaza'lara Bugun yerel nıtehktekı, daha genış perspesufte bolge kalkınma ışlevıne sahıp, Gûneydoğu Anadolu Projesi - (GAP), Konya Ovası ve Orta Anadolu Kalkınma Projesi- (KOP), yeni oluştunümaya başlanan Doğu Anadolu Projesi - (DAP). Kuzey Anadolu Projesi -(KAP), zamanla oluşturulacak Batı Anadolu Projesi -(BAP) ve benzer projeler, bolge bakanlıklannın oluşum ozunü yakalama şansına sahıp projelerdır Bölgelerdekı "saltekonomik bağlamdaki" tüm sorunlara, yennde çozüm ıçın "yerinde yönetim" ışlevıne sahıp "Bölge Bakanlıklın" GAP-KAP-DAP-KOP gıbı, bolgesel projeler ışlevıne sahıp projeler bûtununde ele alınabılır Gerçekleştınlecek "bölge bakanbğı" bolgesel genel çözumlen ıçereceğı ıçın, kısmı çozum ışlevındekı "denızcıhk bakanhğmdan" ve benzen bakanhklardan daha zengın bu-ışlev üstleneceğıne maruyorum ŞEVKET ÇORBACIOĞLU Inşaat Mühendısı- TMB (Merk.Yön.Kur.Üyesı) - TES-Genel Basın Sekreteri haksızhk değıl mı° SKyazınızda demokraukbır çözüm anyorsunuz Zaza'lann gerçeğe değınmenızı ıstemelen doğru değıl mı° Umanm sız de Zazalan Kurtsananlardan değılsınız Savgılanmla Rıza Okumuş TemizHk İmandandıp islamda 'temızlık ımandandır' Pekı, her Müsluman temız mı' öyle Müsluman var kı yanına yaklaştın mı pıs koku- sundan mıden bulanır burnun duşer insan kelıme-ı şehadet getırdığı ıçın ' pır u pak" mı olacak'Temızlık bır çaba ve duzen ışıdır, temızlıkle alış- verışı cılız toplumlarla dunyanın yoksulluk coğrafyası ıç ıçedır Evınde gurul gurul sıcaksuyu akmayan garıp, her sabah nasıl yıkanacak? Camı çeşmesınde abdest al- makla temızlık sağlansaydı, ış kolaydı Bulaşık ya da çamaşır yıkamak ıçın suyu zor bulan yoksul, taharetlen- mek ıçın maşrapa kullanıyorsa, her gun ıman tazelese de pıslıkten kurtulamaz "Temız toplum' ısterken koşullarını da duşunmenın saymakla bıtmez yararları var Herkes dıyor kı -Çızme'de yaşayan makamacılar bıle "temız toplum' ıçın seferberlık başlattılar Doğrudur Elın gâvuru, toplumunu deterjanla yıkayıp kopurtür- ken Müsluman duracak mı 9 Hayır • Kırk yıldan berı bu "fakır-ı pur taksır" ıle bırhkte elbet- te bu yola benden çok emek vermış nıce kışı, bızım ulke- mızdekı gıdışın gıdış olmadığını topluma anlatmaya çalıştık, dılımızde tuy bıttı, çoğumuzun soluğu tukendı Ne dıyorduk - Bu gıdış, gıdış değıl 1 Bu duzen, duzen değıl 1 Toplu- mu çuruteceksınız ulkeyı de parçalayacaksınız! Yanıt - Komunıstleri - Vatan haınleni Ne yazık kı haklı çıktık bugun Turkıye'de Cumhurbaş- kanı'ndan başlayarak herkes 'Sevr'den soz açıyor, oysa bu yolda herkes vaktıyle çok uyartlmıştı Bır toplumda "eleştırel akıl' egemenleşemezse o toplumdan hayır gelmıyor, ama, ışımıze gelmeyen fikır- lerı "komunıstlıktır" dıyerek kırk yıldan berı susturup eleştırıyı ezdıkten sonra geldığımızyer ışte meydanda 1 Bır toplum uç yılda beş yıida çurumez, uzun bır sure gerekır 12 Eylul'deordunun ' beşı bır yerde' generalle- rıyle ışbırlığı yaparak toplumun ağzına kılıtvuranlar, ıs- tedıklerı gıbı bır toplum duzenını oturttular, şımdı de "bu duzen kokuşmuş veçurumuş' dıyorlar Doğru soyluyorlar • Her büyuk yangın bır kuçuk ateşle başlar, Bırıncı Dun- ya Savaşı Saraybosna da bır suıkastla başlayıp parladı, dılerız kı Goknel olayı çurumuşluğun cerahatını akıtsın, bır buyuk temızlığın başlangtcını vurgulasın, toplumda temızlık seferberlığınm bayrağı açılsın Ne var kı bu yoldakı gostergeler pek parlak değıl, sız şımdı çok satışlı gazetelerın ve özel televızyonların şa- matasına aldanmayın durup beklemek gerek, çunku, herkes ışı bır ucundan tutup çekıştırıyor, kımısı Yahudı duşmanlığının gudulerını koruklemeye çalışıyor, kımısı solanefretınınduygulartnakapılmış, "fırsat bu fırsat" d\- yor Ve aldanıyor ftuşvetçının ya da hırsızın Yahudısı, Kurtü, Turku, Muslümanı, Hrıstıyanı olmaz Solcusu sağcısı da olmaz Suçlusuçludur Terorde sağcı ve solcu ayrımı yaparak nereye vardığı- mızı gorduk,' temız toplum' seferberlığını Musevı yeya da solculuğa karşı seferberlığe donüşturmeye çalışanın aklınaturpsıkayım NadirNadryi uğurlorken Yayına Ha:ırla\an Samı Karaoren Bu kıtap, Başvazanmız Nadır Nadı'mn ölüm habennın Cumhu- nyet gazetesınde venlışınden başlayarak O'nu son yolculuğuna ujur tarken tarih sırasıyla her gun çıkan yazılar, yurtıçınden ve dıjından gelen lelefon, telgraf mesajlan, başsağhğı dıleklen, röporujUr, ga- zete ve dcrgıierde vıkan yazılarla ardından yapılan degerlendırme- lerden oluşmuştur 10 0O0 Iıra (KD\ ıv indel Çağdaş Yavmları Turkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu-tstanbul DUYURU TURKİYE OTEL LOKANTA EĞLENCE YERLERİ İŞÇİLERİ SENDtKASI (OLEYİS) GENEL BAŞKANLIĞFNDAN Sendıkamıan 7-8 Ağustos 1993 tanhınde yapılan Olağanustu Genel Kurulu nda. sendıkamız zorunlu organlanna seçılen uyelenmızın ad - soyad - seçıldıklen gorevlen - mesleklen ve ıkametgah adreslen aşağıda sunulmustur MERKEZ YÖNETİM KLIRLXL' 1 EnverÖktem 2 M Ah \kpınar 3 KenanKaçar 4 TuranUgurhı 5 NecaüÜner 6 Süleyman Dogan 7 ŞengûlAkçay 8 Mustafa Kalaycılar 9 Mustafa Bayrak Genel Başkan GendBaşkanYrd GendSekrettr Genel MalıSekr TtS veHukukDaıre Bşk örguüenme Daıre Bşk EğjUm DaıreB§k Sosvallhşkılerve Kooperacfleı Daıre Bşk Araştıma ve Planlama Daıre Bjk MERKEZ DENETtM KURLLl 1 MustafaDo|uşçû 2 Kemal Lobut 3 M Emın Dortbudak Mri. Deneüm Kurulu Bşk Uyc Üye MERKEZ DtStPLİN KLRUU. 1 Saadetözdoğan 2 HYüksdKama 1 MusufaYıgıt 4 Aladddın Akkava s Muslum Aslantaş Mrk Dısplın Kurulu Bşk Üye Ü>e Lve L>e 2821 savtltyasagereğınccılanolunur ÎJP ı» Işçı lşç. lw 1» Işçı 1» lşç. i*> 1» tşçı İSP Ebrulu Sok 24*9 Kalaba Ankara Dr AlıKahnıman SOIC I\O Vy Kemalpaşa 1zmır DudenbaşıMah 2301 JOK INO L\ Anıaıya Gumuşpınar Mah SumbulSok 1 1 Kartal tstanbul ŞevketıveCad 19 MayısMahNo40 jamsuıı PıyadeMah 91Sok Ebsmesgut Ankara BahçebevlerMah Demokraa Bulv ÖnıekKentYapı KoopApt KaL2,No 9 Manavgat Antalya Alüparmak Soner Apt Kat 3 No 9 Burea Taksım Fendıye Cad KûçûkDuvaraSok Kn 1 Vıl 1 Takam,lstanbul AuturkCad Bıthk tşhanıNo 140 Antalya SorgunMah Manavgat Antalya UluönderCad No 102/8 Yeşılyurt tznur Yukanhısar Mah ŞelakCad No 75 A Manavgat Antalya 275 Sok No 3 1 Bornova tzmır AhadıMah 3164Sok No 2 7 Antalva MentAlundOteb Tandogan Ankara ÇamhcaMah Dutluk Geçıdı No 31 Gazıantep
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle