Katalog

SAYFA CUMHURİYET 4TEMMUZ1993PAZAR 14 SIVAS OLAYLARI Diyanet Olaylann ardmdadış güçlervar AYŞE Y1LDIRIM ~ Di\ anet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz. Sıvas'- taki oiaylann ardtnda Tür- kiye'yı parçalamak isteyen dış güçler bulunduğunu öne sür- dü. "Olay, Alevi-Sünni çatış- ması değildır. Öyle göstenl- mek isteniyor" dıyen Yılmaz. Aziz Nesın'ın sivn laflanna halkın tepki gösterdiğinı söy- \ ledi. Yılmaz, "Tabii bu tür olaylan tasvip etmemiz müm- kün değil. Fikre fikırle karşı- lık verilmeli" dedi. Cumhuriyet'i ziyaret eden Diyanet İşleri Başkanı Meh- met Nun Yılmaz. Sıvas'ta ya- şanan olaylara ilişkin sorula- nmızı yanıtladı. Aziz Nesin'in konuşmasında Alevileri de tahkir edip, küçümsediğıni ifade eden Yılmaz, şöyle dedi: "Tabıı, sivri konuşmalar ol- muş. İşte "bin senelik kitaba güvenilmez' gibi bir takım laf- İkr etmış kendısi. zaten bili- yorsunuz Aziz Nesin'in fikri- ni, zikrini. Tabii bu tür hadise- leri bizim tasvıp eımemız ıpümkün değil. Cana kıymak dinımizde günah sayılmıştır. Ne olursa olsun kan akıtmak |içbir zaman tasvip edümez. fakat böyle bir sıkıntüı za- manda Aziz Nesin'in de böyle şivri laflar etmesi oradakı va- tiandaşlan harekete geçirmiş. Tabii din konusu hassas bir konu. Çok üzücü bir takım hadiseler." Yılmaz, sözlerini şöyle sür- dürdü: ' "Türk-Kürt meselesi var. Şimdi Alevi-Sünni körüklen- (nek üzere, işte laık-laik olma- ^an. Bunlar maksatlı, perde ârkasında başkalan var. Art pıyetli olan ınsanlann, daha doğrusu bizim huzurumuzu kıskanan insanlann bizi birbi- rimize düşürmeleridir, bunun ârkasında yatanlar." , Bir soruya karşılık, Sıvas Oİayının gensınde fran köken- I li birşey aranmaması gerekti- ğini beürten Yılmaz, din konusunun çok hassas oldu- ğunu söyledi. Kendilerinin bi- İe konuşurken, dikkatli ko- nuştuklannı bildiren Yılmaz, " Siz şimdı gidin saf bir vatan- dâ^tt*uUıu--koylü \wvfay peygamÇçre hakaret ederek konuşun, aynı tepkıyi görür- Sünüz." Salman Ruşclu 'Aziz Nesin beni kuUandı' Dtş Haberler Servisi - Şeytan Ayetlen kıtahnın yazan Hint asalh Sahnan Rüşdu nün sözcük- ti, çıkan The Observer gazetesin- de yazann Sıvas olaylan ve Aziz Nesn hakkında yaytmlanacak yazısjnın metmnı gazetemize gönderdâer Yazının geniş özeti şöyle: "Bay Aziz Nesın bir süre önoe benım temsücilerimden Şeytan Ayeüerini Türkçe yayımkma haklanı istedi. Ben o zaman tem- silcüerime şöyle dernıştim: 'Bay Nesin ne yaptığını bihyor muT Bu konuyu görüşmemıze fir- sat kalmadan Aydınlık gazetesi Şeytan Ayeüeri'nden bazılanru tSahnan Rüşdü - Düşünür mü, Sarlatan mıT başhğı altında ya- Jımlamaya başladı. Bay Aziz fslesın ya da Aydınlık gazetea ki- tabımdan parçalar yayımlamak için benden hıçbir zaman izin al- nadılar. Hangj böKimleri yayım- îyacaklannı ya da çevirinın loğru olup obnadığını da benle açbir zaman tarüşmadılar. Yap- ıklan açıkça edebıyat korsanlığı i. Kitabtmı kuDanddar. İran'da mollalar ve fanatikler 989'dan beri Şeytan Ayeüeri'nı erici düşünoeye karşı daha bü- ük bir savaşta propaganda sila- u olarak kullandılar. Ne yazık ki endi kendilerini Türk laıklen ve nti-radikaller ılan eden bir grup la kitabımı değtşık siyasal amaç- aıia vıcdansız bir şekikk kullan- b. Temsücüenrne, Bay Aziz Ne- in'e bir mektupyazarak şu soru- an sormalanru istedim: Aydınlık gazetes neden kita- nmı basmışu? Aziz Nesm'in kişi- el amaçlan neydı? Aziz Nesın 'azarlann haklan içuı mücadele ttiğmı ileri sürüyordu. O zaman Vydınhk gazetesinın benım hak- ınmı çiğnemesine karşı da mü- adele edecek miydı? Onun amaçlannı sormaya ce- aret ettigimiz içın bızi paylıyor e beni korlcakhkla suçluyordu. Ona göre ben kitabımı savuna- mamrşnm. (Nesin'i 1986da gör- müştüm, kendısinin çok önemli okjuğuna ınanan yaşh bin kü.) Nesin. sadece nezaket olsun diye kitabımı yayınlama haklanı istediğini belirtiyor ve 'isterseniz mahkemeye başvurabilirsinız' di- yorda" "Üstefik Aziz Nesn. Aydın- hk'ın Genel Yaym Yönetmeni olduğu halde 'Şeytan AyetJerini gazetede yayinJayan ben değilim' diyorda Aziz Nesin, hakkındaki iddialan şiddetle reddetti ve 4 bu rezilliktir' dedi Beni suçlayan namussuzdur ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) -Sıvas'taki olaylar sonrası Ankara'ya getirilen yazar Aziz Nesin, kendısıne yöneltılen '•tahrikçı" suçlamalanna karşı- lık, "Ben nıye tahnk edeyim. Rezillik. namussuzluk bu'"diye konuştu. Aziz Nesın bugün sa- at 10 00'da bir basın toplantısı düzenleyerek. Sıvas olaylanna ılışkin bılgı vereceğinı soyledi. Madımak Oteli'nın yakılma- sı sırasında. itfaıyenin yangın merdivenıyle otelden çıkanla- rak kurtanlan Nesin. ardından dumandan zehirlendıği gerek- çesıyle Cumhunyet Ünıversıte- sı Tıp Fakültesi Hastanesi'ne gotürülmüştü. Nesin. dün sa- baha karşı 04.00 sıralannda özel bir uçakla Ankara'ya getı- nldi. Polisevi'nde kalıyor Sıkı güvenlık önlemlen ara- sında Nesin, Ankara'ya ındık- ten sonra doğmdan Dıkmen'- dekı Polisevı'ne götürüldü. •Sıvas'taki gerid ayaklanmasında ölümden dönen ünlü yazar. Ankara'ya getirildikten sonra yaptığı açıklamada "Basında benim tahrikçi olduğum öne sürülüyor. Kesinlikle katılmıyorum. Tahrikçilik. namussuzluktur. rezilliktir" dedi. • Bugün düzenleyeceği basın toplantısıyla Sıvas olaylan hakkında bilgi vereceğini belirten Aziz Nesin. "Gericiler, 'şeriat isteriz diyenlerin' oylanna muhtaç oldukları için namussuzluk yapıyorlar" diye konuştu. Aziz Nesın'e ulaşmak isteyen Cumhuriyet muhabinne bir emnıyet yetkilisi, "Aziz Nesin Polisevı'nde kalıyor. Yanında da yakın bir arkadaşı var. An- cak, Aziz Nesin konuşmak iste- miyor. Nesın. emnıyet yetkilile- nne, kımseyle konuşmak ıste- mediğıni söylemiş" dedi. Bılgı veren emniyet kaynaklan, Aziz Nesin'in Polisevı'nde güvenlik nedeniyle tutulduğunu belirte- rek "Bir süre sonra evıne gide- bılır" diye konuştu. Polısevı'ni arayan Cumhuri- yet muhabırine. burada görevlı polıs memuru ıse "Burada Aziz Nesin diye bir kımse yok" yanı- tını verdı Durumu kötüydü Emnıyetı ıçın bır süre koru- ma altında tutulduğu ileri sürü- len Nesın ıle Dıkmen Polisevi"- nde görüşen avukatı Mehmet Özsucu. Cumhurivet muhabıri- nın. "Aziz Nesin size ne anlat- tı?" sorusuna, "Hiçbirşey. Durumu çok kötüydü. Hırpa- lanmışlı. Czerindeki giysi iki parçaya bölünmüştü. Ben ona elbıse götürdüm. tışört götür- düm" yanıtını verdi. Polisevı'nden sonra evine ge- çen Aziz Nesın. Cumhuriyet'ın sorulanna yanıt verdi. Nesin, "Sağlınığmız nasıl?" somsuna, "Yoruluyorum, başka birşey yok. Tabii çok ağır olaylar ge- çirdik. Fena değilim" karşıhğı- nı verdi. Bugün saat 10.00'da bir basın toplantısı düzenleye- ceğini bildiren Nesın, "Olaylar- da Sivas Belediye Başkanı'nın bır kışkırtması oldu mu?" soru- sunu şöyle yanıtladı: "'Hayır olmadı. Belki önce- den olmuştur. Ama olayı, bü- tün aynntılanyla basına anlata- cağırn." Aziz Nesin, kimi yetkililerin, olaylann kendisinin yapüğı ko- nuşmalar üzerine ınsanlann tahrik olduğu yolundaki eleşti- rilerinin anımsatılması üzenne, şöyle konuştu: "Bütün gazeteler öyle söylü- yor 'Aziz Nesin tahrik etti' di- yor. Yann (bugün) basın top- lantısında bunu anlatacağım işte. Rezillik bu. Utanmıyorlar, oy avcılığı yapıyorlar. Söyleye- ceğim hepsini. Gericilerin, 'şeri- at isteriz' diyenlerin oylanna muhtaç olduklan içın namus- suzluk yapıyorlar. Benim ko- nuşmamın bandı var. Aynca ben nıye tahnk edeyim?" PİR SULTAN ABD AL Idanmuhuı400yılsonmyine sahhrdüarKadılar müftüler fetva yazarsa İşte kement işte boynum asarsa İşte hancer işte kelîem keserse Dönen dönsün ben dönmezem yolum- dan Bu dizeleriyle tarudığımız ünlü halk ozanı Pir Sultan Abdal. 16. yüzyılda Sı- vas ve yöresınde yaşamıştı. Hızır Aİi Paşa tarafmdan idama gönderilen Pir Sultan Abdal'ın ölümünü, Sıvas'ta Pir Sultan Şenlikleri sırasında saldmya uğ- rayan ve yaşayıp yaşamadığından he- nüz haber ahnamayan araştırmaa Asım Bezirci, şöyle anlatır: "Sonunda korkulan gün gelip çatar. "Elinde kelepçe, boynunda zıncirle Pir Sultan. eskıden Keçıbulan (şımdi Kep- çelı) denilen semte götürülür. Sabahle- yın yolda gıderken kımılen - buyrukla - üstüne taş, kimıleri de - gizlice - gül atar- lar. 1589 yılında bugünkü sanayı çarşısı- nın karşısında, kesimevınin bulunduğu yerde, sur dibinde ipe çekilir." "Başkalanna, özellikle Alevilere ibret olsun diye asılan Pir Sultan'ın ölüsünü, yakınlanyla yandaşlan korkudan ya da baskıdan ötürü köyüne taşıyamazlar. Ancak asıldığı yere 'darağacı' adını ta- karlar." Pir Sultan Abdal'a ılışkin bilgiler, şiir- leri. yaşamı ve kişiliğı çevresınde oluşan söylentılere dayanır. Pir Sultan Abdal'- ın asıl adı Haydar'dı. Yaşamırun büyük bölümü Banaz Köyü'nde geçti. Ailesi- nin Horasan'dan, Azerbaycan'ın Hoy kentinden ya da Yemen'den geldiği sa- rulır. Pir Sultan, 16. yüzyılın ikinci yan- sında Sıvas ve çevresinde meydana ge- len Alevi-Bektaşi kökenli isyanlara katıldı, merkezi devlet güçlerince yaka- landı. zindana aüldı. dikbaşlılığı nede- niyle Sıvas Valisı Hızır Paşa larafından astınldı. Pir Sultan Abdal Şenlikleri, Pir Sul- tan Abdal'ı anma ve Alevi kültürünü yaşatmak amacıyla 1978'de doğduğu yer olan Banaz'da başlatıldı. Pir Sultan Abdal Derneğjnce düzenlenen şenlikle- nn ıkincisi 1979'da yine Banaz'da yapıl- dıktan sonra, 12 Eylül askeri darbesiyle uzun bir kesintiye uğradı. Geçen yıl ye- niden başlayan şenlikler, bu yıl ilk İcez Banaz'ın yanı sıra Sıvas'ta da yapıldı. Ölümünden 400 yıl sonra ^Sıvas'ta asıldığı yere dikilen Pir Sultan Heykeli, gericiler tarafmdan kazmalarla parça- landı. İŞTE SIVAS: Srvas, Orta Anadolu'nun şirin bir kenti. Ancak etnik yapsı, mez- hep kavgaları tarih bovunca bu kentin bir > arası olarak sürekli kanadı. Yakın zamanda Sıvasspor-Kayserispor maçıy la \ ara almıştı. çıkan olaylarda çok sayı- da kişi ölmüş, bir o kadar insan yaralanmıştı. Aradan 10-15 yıl geçti, bu kez mezhep çatışmasıyla sarsılmıştı kent. 1978'de me> dana gelen olaylarda 9 kişi öl- müş, 110 kişi yaralanmıştı. Önceki gün ise bir başka facia yaşandı Sıvas'ta. Aydınlara saldırılmıştı bu kez. Madımak Oteli ateşe >erilmiş, 35 kişi ölmüş. 60 kişi de yaralanmıştı. Aziz Nesin'in kaldığı Madımak Oteli'nin önündeki araçlar da nasibini almıştı gerici ayaklanmadan. Kent, üzücü olaylardan sonra adeta sa- vaş sonrası bir durumu andırıyordu. (Fotoğraf: AA) Yakınlan tarafmdan gözyaşlanyla karşılandılar, kente girişlerinde alkışlandılar Katliamdankurtulanlar Ankara 9 daANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Pir Sultan Abdal'Şenlik- len sırasında çıkan ve 35 kişinin yaşamını yitirdiği olaylardan kurtulan yazarlar, semah ekibi üyeleri ve Can Şenliği Tiyatro- su oyunculan dün Ankara Esenboaa Havaalanı'na saat 20.35'tegeldiler. SHP Genel Merkezi tarafın- dan kiralanan uçakla Ankara'- ya taşınanlan havaalanında yakınlan gözyaşlan içinde kar- şıladı. Kurtulanlann yakınlan normal olarak ıç hatlar gırişin- de beklerken. yolculan getıren. Türk Hava TaşımacıhğYna ait uçak, kargo çıkışına yanaştı. İç hatlar gırişınde bekleyen yolcu yakınlannın kargo çıkışına koşturmalan nedenıvle havaa- lanında kanşıklık yaşandı. Bu sırada iç hallar çıkışında bekle- yen yaklaşık 150 kışı içınden bır grup. "Sıvas faşizme mezar ola- cak". "Kahrolsun şeriat. Hız- bullah. kontr-aenlla" ve " Sı- vas'ın hesabı sorulacak" slo- ganlan atmaya başladı. Olaydan kurtulanlan taşıyan havaalanına aıt otobüs kente doğru hareket etmek isteyince, ıçınde bulunanlar tarafmdan, "Bizi kaçırmak mı ıstiyorsu- nuz" diverek durduruldu. Daha sonra otobüse binen grup, yak- laşık 100 araçhk bir konvoy ile kent merkezine hareket ettı. Kent merkezine girişte, kon- voyda bulunan araçlar tarafın- dan klakson çahndı. Şehir için- de. yer yer küçük gruplann konvoyun geçişi sırasında alkış tuttuklan görüldü. CHP panelinde, göçe ekonomik sorunlar ve siyasi koşullann neden olduğu belirtildi tstanbuTaenbüyükgöçSıvas'tan İSTANBUL (AA)-CHP İs- lanbul İl Başkanlığı'nca düzen- lenen "Anadolu'dan İstanbul'a Göç. Sorunlar-Çözümler" ko- nulu panelde, İstanbul'a göçun yarattığı sorunlar tartışıldı. The President Oteli'ndeki pa- nelde, İstanbul'a en çok göç veren ıller arasında yeralan Sı- vas. Kastamonu, Malatya ve Trabzon'dan CHP temsilcilen katıldı. Panelde konuşan Sıvas CHP İl Başkanı İsmail Konar, her yıl bir ilçe nüfusuna cşdeğer •CHP İstanbul İl Başkanlığı'nca dün düzenlenen panelde en büyük göçün başta Sıvas olmak üzere Kastamonu, Malatya ve Trabzon'dan olduğu belirtildi. Srvas'tan batıya göçün özellikle son 15-20 yılda arttığı, birinci tercihin ise İstanbul olduğu ifade edildi. Sıvas'tan göçün başlıca nedenleri olarak da ekonomik ve siyasal koşullar gösterildi. oranda Sıvas'tan batıya göç ol- duğuna ışaret ederek, göç yo- ğunluğunun daha çok İstan- bul'a yonehk olduğunu söyledı. Göçun büyük ölçüde ekono- mik sorunlardan kaynaklandı- ğını behrten Konar. siyasi ko- şullann da göç olgusunda etkili olduğunu kaydetti. Konar, göçe bağlı olarak Sı- vas'ta çok sayıda köy okulu- nun. işyerlerinin kapandığinı belırterek, özellikle demokratık nüfusun göçetmesi nedeniyle kentteki köktencı partilerin de güçlendiğini söyledi. Devletin, Istanbul'u büyüten projelerden vazgeçerek, göçü önleyen pro-, jelere yönelmesini isteyen Ko- nar, İsıanbul'dakı eğitim. sağ- lık ve askeri hizmetlerin bir bölümünün de diğer bölgelere kaydınlmasının gerektiğinı kaydetti. Konar. konuşmasının so- nunda Sıvas"ta önceki gün meydana gelen olaylan da kı- nayarak, olaylann yıllar süren bir hazırlık sonucu ortaya çıktı- ğını öne sürdü. Konar, "Sıvas gerici güçler için bir hareket merkezi olarak secilmiştir. Cumhunyetın temelinin atıldığı yerde cumhuriyet yıkılmak iste- niyor" diye konuştu. DURUMSAKÎN: Sn as'ta önceki gün meydana gelen ve 35 ki- şinin ölümüne, 60 kişininin de > aralanmasına neden olan olay- lardan sonra konulan sokağa çıkma yasağıyla dunım dün sakin geçti. Kenrte geniş önlemler ahnırken, sokağa çıkanlann da tek tek kimlik konrrolü vapılıyor. Kenrte devriye gezen güvenlik kuv>etleri, herhangi bir olayın çıkmaması için de uyanlarda bu- lunuyor. (Fotoğraf:AA) Özgeçmişleri Sıvas katüanunda yitintiklciinûz Haber Merkezi -Sıvas'ta şe- natçılann katlettikleri yazar, ozan ve sanatçılann biyografi- leri şöyle: ASIM BEZİRCİ:Eleştir- men (1927) Erzican'da doğdu. Ortaöğrenimini Erzurum Li- sesi'nde (1945), yükseköğreni- mıni İstanbul Üniversitesı Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde (1950) tamamladı. İstanbul'da özel bir şirkette çahşü. İsteğj ile emekliye aynldı. İlkin Gerçek gazetesınde (1950) fıkra, araş- tırma yazılan ve çeviriler ya- yımlayan Asım Bezirci, DP- nin baskı politikasının hışmına uğrayarak hakkında 8'e yakın kovuşturma açıldı, aylarca tu- tuklu kaldı. Suçlandığı yazı ve eylemlerinin hepsinden beraat etü. 1955'den sonra kendisini edebiyata. eleştiri yazılanna verdi. 1959"a kadar önce Fık- ret Anel, sonra Halis Acan takma adıyla Yeni Ufuklar. Pazar Postası, Yelken, Dost, Ataç, Yeni Dergi. Dönem, Pa- pirüs, May, Halkın Dostlan. Gelecek, Soyut, Güney, Yeni A, Militan. Sanat Emeği, Poli- tika dergi ve gazetelerinde eski ve yeni edebiyatımızın temel sonınlanna ilişkin araştırma. değerlendirme yazılan yayın- ladı. Bilimsel bir temel üzerin- de inceledıği edebıyat olay ve sorunlannın karşısında nesnel eleştiri yöntemleri uyguladı. Bu yöntemlerin öncülüğunü ve kuramalığıru yaptı. 1963'te Otağ. 1968de Yeni Dergi'nin soruşturmalannda "yaşayan eleştirmenlenn en beğenıleni" seçildi. Tevfık Fikret'ın şiirlen- ni yetkin biçimde günümüz Türkçesine çevirdi. Yapıtları Çok Kapıü Oda-Edip Can- sever (İnceleme), Günlerin Geürdiği- Götürdüğü (Hüse- yin Cöntürk'le birlikte), Bilim- den Yana, Abdülhak Hamit ve Tank yahut Endülüs Fethi, Okudukça, Orhan Veli Kanık, Ahmet Haşim. Nunıllah Ataç. Dünden Bugüne Türk Şiiri, On Şair On Şür. Metin Eloğlu, Seçme Romanlar, İkinci Yeni Olayı. Sabahattin Ali, Nazım Hikmet ve Seçme Şiirleri, Sos- yalizme Doğru, Orhan Kemal, Halk-Sosyalizm-Kültür ve Edebiyat. Hikayecilerimiz. Seçme Hikayeler, Pir Sultan. Halkımızın Diliyle Banş, Şair- lerimizın Diliyle Banş, Türk- Yunan Dostluk ve Banşı, An- toloji. Rıfat Flgaz. BEHÇET AYSAN: Şair (1949), Ankara'da doğdu. Or- taöğrenimini Kuleli Askeri Li- sesi'nde tamamladı. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde okurken ceza yasasının 141. maddesine aykın eylemde bu- lunduğu savı ile tutuklandı. dava sonucu beraat etti. Ce- zaevi'nden çıkınca uzun süre ışsiz kaldı. Sonra THA ile Yankı dergisınde gece sekre- terliğı. bır sendikada da uz- manlık yapu. Yeniden Tıp öğrenımine başladı ve bitirdi. Hekim olarak çahşıyordu. İlk şiirleriyle Türk Dili, Yusufçuk, Tan, Yazın, Yann dergılerindc göründü. Eylül adlı kitabıyla 1986 Ceyhun Aüf Kansu ödü- lünü kazandı. Şür Kitaplan: Karşı Gece, Sesler ve Küller (1984 Yaşar Nabı Nayır Şiır Ödülü), Deniz Feneri (1986 Abdi İpekçi Banş ve Dostluk Ödülü) AHMET ÖZYURT: Sanat yönetmeni. grafıker. 1961 Bur- şa doğtımlu. 1983 Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil Sanayi Bölü- mü mezunu. Çeşitb gazete ve dergilerde yayımlanrruş fotof- raf çabşmalan var. Repo Fo- toğraf Sanatı dergisınde ya- yımlanrruş yazılan da bulunu- yor. HASRET GÜLTEKİN: 1967 yıhnda Sıvas'ta doğdu. 6 yaşında saz çalmaya başladı. 11-12 yaşlannda sahnede saz çahyordu. Kadıköy Anadolu Lisesi mezunu sanatçı 80'li yıl- lardan itibaren müzik dünya- sında kendi özgün üslubuyla ağırlıkb olarak yeraldı. Çeşiüi kasetlerde yönetmenlik yapü. 1987 yıbnda ilk çaüşması •'Gün Olaydı", 1989'da "Gece İle Gündüz Araanda" ve ilk kez Kürt müzik yasağını dele- rek, Kürt Halk Müziğini 1990'da 'Nevroz' adlı kasetiy- le, Kürtce ezgileri enstrüman- tal olarak halka dinletti. Yurt- dışında birçok ülkede festival- lere katıldı. Geleneksel Halk Müziği ve Kürt Müziğini tanı- tan dınletilere, konserlere ve TV programlanna kaüldı. Te- mel aldıâ enstrüman bağla- maydı. Kendi deyimiyle 'Sufi' (Tasavvuf) müziğinin onda ay- n bır yeri vardı. 'Rüzgânn Kanatlannda' ve 'Enel hak' adlı çalışmalan vardı. NESCVIİ ÇtMEN: Halk ozanı, üç telli cura'nın son us- tası. 1926 yılında Kayseri iline bağlı Sanz ilçesinde doğdu. Anadolu'yu köy köy, kasaba kasaba dolaştı. 1963'te İstan- bul'a yerleşti. Evb, beş çocuk babasıydı. I)E\KLM SEHİDİ ÖGRETMEN KÜBİUff Kemal Üstün 4. bası 30.000 lira (KOV içinde) TtYATRODA DEVRİM Zehra İpşiroglu Î0.OOO lıra (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 39^1 Cağaloğlu-Istanbul ÖdemeU göaderUmcz.