Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
tmtivaz sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmeni. özgen Acar •Genel Görsel Yönetmen: Ali Aor •Duzenleme: Mostafa Sağluner
Yayın Koordinatörü Hikmet Çetinkaya • •lstanbul Haberien: Şemy KaUtan »Dış Haberler Eıgm Bakı
Genel Yayın DanışmanııOrhan Erinç »Yazı- +h - Ekonomı Dinç Tayanç »Yurt Haberien: Metaoet S ^
işlerı Müdürü CelalBaşlangn; «Haber Mer- »Makaleler S»mi Karaören »Spor AMûlkadir Yücefanan «Dü-
kezı Müdürü. Mustofa Balbay zeltme: AbtMbh Yıaa
Ankara Temsilcisr Cineyt Arcayûrek • HaberMüdürten lşıkKansn, H«kkı Erdem
AtatürkBulvanNo 125, Kat. 4, Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 (7 Hat), Telex:
42344. Fax (4)4195027 •lzmir Temskisi. Serd*r Kmk, H.Zıya Blv. 1352 S.2/3 Tel
831230 Telex 52359, Fax: (51 )89536O • Adana Teraakaa: Çetin Yiğeooğlu İnönü Cd.
119S.No-1 Kat: I,Tel. 522550-522601-522492,Teka: 62155. FM: (71)52 25 70
Müessese Müdurü Erol Erkot •Koordınatör
Afamet Konisuı •Muhasebe: Bütent Yener
•tdare HüseyinGürer • îşleune.ÖwlerÇeHk
•Bügı-îşlem. Nafl İnal •Bılgısa>ar Sıstem:
Mürüvet Çiler • Reklara Reh* Işrtman
YtymbyMw B m c Yetu Gûn Haber Ajansı, Baan veYavıncılık A Ş.
Tûrkoca&Cad 39 41 Ca&üoflu 34334 îst PK 246 tstanbul Tel 512O5O5Tetes 22246, Fax (1)5138595
2TEMMUZ1993 İmsak:3.30 Günes: 5.29 Öğle 13.13 İkınd;. 17 12 Akşam: 20.46 Yatsr. 22.37
2000'e doğru
veteriner
hekimlik
•BIRSA (AA) - Veteriner
heJumliğin, klasık
göre\lerinin yanı sıra, çevre
ve gen konulannda
çalışmalaryaparak. 2000
yılına gırmeye hanrlandığı
bıldirildı. Uludağ
Üniversıtesı Veteriner
Fakültesi Dekanı Prof. Dr.
Hazm Gökcen, yaptığı
açıklamada, veteriner
hekımliğin sınırlı imkanlarla
çağa ayak uydurmaya
çahşnğım söyledi. Veteriner
hekımliğin 2000'li yıllann
eşiğinde. üç boyut
kazandığını behrten Prof.
Gökçen. "Bunlar,
bio-teknoloji. ekoloji ve gen
çalışmalandır" dedi.
Orellikle gen konusunda
yürütülen çalışmalar sonucu
küçük evcil hayvanlann
sayrsında önemli artış
saglandıgj bildirildi.
Kıskançaşığa
AIDSsuçbııtası
• MELBOURNE(AA)-
Avustralya'da, AIDS
hastası kıskanç aşık. kız
arkadaşına kasıtlı olarak
hastalığını bulaştırmakla
suçlanıyor. Melbourne Sulh
Mahkemesi'nde vapılan ön
duruşmada, aşıj&run kurbanı
olan 26 yaşındakı kız, 36
yaşındaki erkek arkadaşmın.
1992 yılında kendisıne kasıtlı
olarak AIDS bulaştırdığını
söyleyerek, "Benim, kendi
ağabeyi ile ilişkiye girdiğımi
sandı. Kjskançhk dolayısıyla
bana hastahğını bulaşurdı"
dedi Sulh mahkemesi, AIDS
hastası aşığın yargılarup
yargılanmayacağına karar
verecek. Yargılanması
durumunda, başkasınm
hayatım tehlikeye atmakla
suçlanacak olan AIDS
hastası, suçlu bulunması
durumunda en fazla 10 yıl
hapiscezasına
çarptınlabılecek.
Kendinizi
aUatmayın
•ADANA (AA) - Çukurova
Cniversitesi Psıkıyatri
Anabilim Dah Başkanı Prof.
Dr. Mehmet Ünal, alkol ve
sigara bağımlılanndan
çoğunun doğru olmayan
bilgilerle kendilenni
kandırdığını. gerçekleri
görmezden geldiğinı
söyledi. Sigara ve alkol
kullanmanın, özellikle
gençler arasında güçlülük,
saygınlık simgesi gibı
görüldüğünü, büyükler
arasında da bazı yanlış
saplantılar olduğunu, bir
araştırma yazısında dile
getiren Prof. Dr. Ünal.şu
bilgileri verdi: "Sigara ve
alkol, önemli. öncelikli bir
zevk aracı gibi görülüyor.
Bağımlılann çoğunda, 'İnce
sanlmış sıgaranın nıkotıni
azalır. Sigara ve alkol birden
kesilirse,
kalp-damar-beyninde
tıkanma olur. Alkol kalp
damarlannı düzenler.
yorgunluk ve gerginliği
giderir, zihin açar, güç verir.
Bırakıhrsa şişmanlama olur'
gibı gerçeklerden uzak,
yanıîtıcı bılgileryaygın. Oysa
gerçekler hiç de böyle
deği'dir. Böyle yanlış bılgilere
değer verenler, üzülerek
söylemek gerekirse,
kendilenni aldaüyorlar."
kıyılamelden
gidiyor
•TRABZONÇUBA)-
Doğu Karadeniz kıyılannın
insan eüyle tahrip edildiğj ve
bölgede doğal dengenin her
geçen gün biraz daha
bozulduğu öne sürûldü.
Türk Mimar ve Mühendis
Odalan Birliği ÇTMMOB)
Trabzon Şubesi'nin konuyla
ilgili olarak yaptıgı bir
araştırmaya göre, Doğu
Karadeniz sahillerine insanın
etkısi, doğal erozyunu dahi
maskeleyecek ölçüde arttı.
Bölgede, insanlann yaptığı
yapılardan önce varolan
dinamik doğal denge, insan
eliyle tahrip edildi. Raporda,
problemin çözümü için ilgili
kurumlann birlikte hareket
etmesı gerektiği, kıyılar içın
uzun vadeli planlamalann
yapılmasının ve acil
önlemlere önderlik edecek
idarelenn oluşturulmasırun
zorunlu olduğu beürtildi.
Raporda, "'Doğu Karadeniz
kıyı bölgesi içın, bölgenin
sosyo-ekonomik durumu
göz önüne alınarak bir dizi
ulusal öncelikler tanımak ve
kapsamlı bir kıyı koruma
polıtikası gelıştırmek
gerekmektedır" görüşü
savunuldu.
^Rekabetineskisiyenisi olmaz
Fenerbahçe ve Galatasaray'ın eski şöhretlerini bir araya getiren maç
önce» toplu halde poz veren futbolcular. 1- Halit Deringör F.Bahçe. 2-
Ahmet G.Saray. 3- öner G.Saray, 4- CemG.Saray, 5-OsmanF. Bahçe.
6-Gûngör G.Saray 7-Yaşar F.Bahçe. 8-tsa F.Bahçe, 9-Cüneyt G.Saray,
10-Hasan Özaydın F.Bahçe, 11-Selahattin Torkal F.Bahçe,
12-CengizG.Saray, 13-CevherF.Bahçe. 14-OgünF.Bahçe,
15-GûnayG.Saray, 16-CemF.Bahçe. 17-ErsoyF.Bahçe.
18-ŞeooLF.Bahçe, 19-EserG.Saray. (Fotoğraf: LEVENT YÜCELMAN)
Fenerbahçe ve Galatasaray'ın bir dönemine imzasını atan şöhretleri Florya'da yine karşı
karşıya gelerek kıyasıya bir mücadele verdiler. Rekabetin heyecanını sımsıcak yaşayarak.
ABDÜLKADtR
YÜCELMAN
30'una basan futbolcu tri-
bündeki seyırciler için artık bir
efsanedir. Fırtınalar estiren o
futbolculann "zamanında"
futbolu bırakmasını isterler,
çünkü yaşam boyunca onlan
golleri ile kurtanşlan ile ça-
Umlan ve tribünleri havaya
kaldıran keyıf veren görüntü-
leri ile yaşamak ve anımsa-
mak isterler.
Ne var ki 30'unu aşmışlar
için acaba futbol bitıyor mu?
Nerdeee, bırakın bitmesini,
parasız pulsuz bir futbol keyfi-
ni yaşamaya henüz başlamı-
şlardır onlar. Gazozuna, bak-
lavasına yapılan maçlar inanın
bugünkü profesyonelliğe bu-
laşmış futboldan daha sami-
mı, daha hırslı, hatta bazen
daha ilginç görûntüler veriyor.
Nereden girdik bu eskiler
olayına? Bır futbol olayından
daha da ilginç olanı, ezeli reka-
betin yaşsınırlan tanımadan
sürTnesı. İşte bu rekabet bu-
günlerde Florya'daki bir yeşil
sahada sürüp gidiyor. Futbolu
bırakmış eskiler kıran kırana
maçlar yapıyorlar, kendi
aralannda yine rekabetin tatlı
ve keyifli ortamı içinde eski
günleri bugünlere, yeni kuşak-
lara taşıyorlar.
Eskiler turnuvası
Florya'da bir saha, bu saha-
da bugünlerde oynanan
turnuvaya katılan takımlann
içinde bir Galatasaray bir de
Fenerbahçe var. O gûn Fener-
bahçe'nin maçı vardı, Kadı-
köy Belediyesi ile. Ama Kadı-
köy'ün kaptanı Belediye Baş-
kanı Cengiz özyalçm eski bir
G.Saray'lı futbolcu. Belediye-
nin kalesinde kaleci Eser,
rûzgânn oğlu diye tanımlanan
öner, Günay Kayarlar var.
Hepsi Galatasaraylı. Fenerbahçe'de
hepsi forma gjymişler Ogün, gol kralı Os-
man, Cem. Cevher, Ersoy. Henüz maç baş-
lamamış, futbolcular ısınma hareketleri
yapıyorlar. Ogün yukandan aşağıya dik-
dörtgen prizma gibi olmuş, göbek hizası-
nda ise dışanya doğru bir eğri çizen profıli
ile sahada en çok dikkati ceken kişi. Cev-
her, ayaklannı oğuşturuyor. bellı kı kan
deveram içın yapıyor bunu, sonradan öğ-
rendik, biraz da romatızmal durum var ga-
üba.
Öbür takımm kaptanı Cengiz Özyalçın.
Ogün'e bakıp bağınyor, "Adam benım be-
lediye encümen üyesi, bana karşı oynuyor,
olacak şey mi?"Olacak şeyler olmuyor bu
Bir zamanlann golcüsü Ogün ile bir zamanlann geçihnez savunma adamı Güngör. Birisi Fenerbahçe'ye ayağı
alçılı halde transfer oMu, ötekisi >ıllarca Galatasaray'da oynadı. Sonra Fenerbahçe'ye geçip kananah oldu.
Yeşil sahaların bu renkli ikilisi yılİar sonra bir tunıuvada karşı karşıya geldfler. Yine birbirleri ile mücadele etti-
ler yine birbirleri ile tatlı sert çekiştiler. Zaman onlan değiştiriyor ama anüarımızdakileri asla.
ıse maçta. 3 adımdan gol atamayanlarçoğun-
lukta, ama maç çok sert geciyor, sonra dü-
şene ayaktakiler destek oluyor, eünden tu-
tup kaldınrken '"kusura.bakma. olur böyle
şeyler'" gibi daha nazik laflar. Ama Galata-
saray"ın eski kaptanı Cüneyt ile Fenerbah-
çe'nin o günlerdeki delişmen futbolcusu
Cem birbirlerine ustura gibi giriyorlar. Et-
raftan uyarmalar "Yahu ne bu haliniz,
ufak ufaİc oynayın bakalım..." Bir başkası
"Hakem dikkat et bunlara, bunlann niyeti
kötü..." Onlann niyeti kötü değil asbnda,
onlarezelirekabeühâlâyaşayanlardanbirer
kesit sunuyorlar izlcyenlere.
Hakem hepsinden toleranslı, Derimod'-
un sahibi Ümit Zaim. Ümit, Bakırköy-
spor'da oynadı, yöneticilik yaptı, futbol âşı-
ğı... öylesine futbol âşığı ki Cem'in, Cü-
neyt'in salvolanna bile "Futbolda olur
böyle şeyler, erkek oyunu bu" deyip gör-
mezlikten geliyor.
Neyse biz maça dönelim, belediyeciler
daha diri, Fenerbahçe ise hem eksik hem
yorgun. Aynen geçen sezonun Fenerbah-
çesi gibi. Takımda yedek oyuncu olarak
Ogün'ün çıkmasmı bekleyen Hasan
Özaydm ise çok kızgın, "Cemil bu maça
gelmedi bizi sattı. Ona cezalann en ağınnı,
vereceğim" diye stzlanıyor. Gerçekten de
Cemil olsaymış bu maçı alırlarmış. Fenerli-
ler. şimdi her kaçan golde, her yenilen gol-
de "Ah Cemil, yaktın bizi" naralan atıyor
en çok kızan da Fenerbahçe'-
nin futbolcu transferinde
"number one'ı oynayan kahve-
a Yavuz. "Ne o öyle diyor,
hanımevlatlan gjbi, vurun be."
Nereye vuruyorsun be Yavuz
diyen ^-ok, diyemiyor zaten
kımse. "Yavuz. bu" dıyorlar,
başka şey demiyorlar, dıyemı-
yorlar.
Belediye takımında kalede
Eser harikalar yaraürken
emnıyet müfettişi Yaşar Bey
kale önünde ayağına gelen
topa vuruyor, gool. Ama sevin-
miyor Yaşar Bey, nedeni de:
koyu bir Fenerbahçeliymiş.
"Ayağım kınlsaydı" diye hayı-
flanıyor. Ama raslarftı bu ya 5
dakika sonra bir gol daha at-
maz mı Yaşar Bey... "Ben bu
takımda oynamam: Fener'e
gol atarsam kafır olurum" de-
yip sahadan çıkıyor.
Fenerbahçe yandaşlan, Fe-
ner'e gol attığı içın Yaşan la-
netliyorlar ve hemen ısım takı-
yorlar "KGB Yaşar"...
Maçı Kadıköy Belediyesi gö-
türüyor, fark olur mu diye ba-
kıyoruz, 6-4 bitiyor maç. Ama
sonra bir açıklama geliyor Fe-
nerbahçe takımından, "Biz Fe-
nebahçeliyiz, ama turnuvaya
Hasan Özaydın'ın fırması adı-
na girdik, yani Seferoğlu
takımı olarak." Çevir kazı yan-
masm. Fenerbahçe böylece Se-
feroğlu oluverdi sonunda.
Maç 35 dakikadan 2 devre
olarak oynandı, ama maç bitti-
ğınde doğrusu öylesine bitkin
yoktu. 40 ile 50 yaş arasındaki
eski futbolculardan örneğin
Cüneyt.Cem.Önerhâlâistimüs-
tünde görünüyorlar. Öner hâlâ
toptan hızlı gidiyor, kafası
önünde koşuyor, o yüzden de
çok gol kaçırdı. Sonunda da
eleştirildi, "Yahu kardeşim,
geldin gidiyorsun hâlâ şu kafanı
kaldınp etrafına bakmıyorsun.
Bu futbolu sadece sen oynamı-
yorsun ki..." İki tarafın teknik direktörleri,
bakük birbirleri ile bir başka sohbeti koyu-
laştırmışlar. Fenerbahçe'nin teknik direk-
törü Yılmaz Yücetürk, beledıyenin ise Sela-
hattin Torkal. Maç bitince birisi sigarasına.
dğen Coca cojasına saldırdı. Belediye Baş-
kanı Cengiz Özyalçın ise takım arkadaş-
larından bazılanna bas bas bağınyor, belli
ki stres atıyor. Eeee kolay iş değil. Kadsköy
gibi bir yörenin belediye başkanlığını yap-
mak. Sonunda sahanın sahibi işadamı
Bavram Aslan'ın hazırlatuğı sandviçler ile
meşrubattan oluşan açık büfede tartışma-
lar sürüyor. Ve tabii kahvecı Yavuz ile ko-
yulaşan bir transfer sohbeti maç sonrasının
akşam keyfi oluyor.
Eşcmsel
zirvesbıe
yasak
• İnsan Haklan Derneği,
"Gökkuşağı" grubu tarafından
düzenlenen toplantımn yasaklanması
karanmn kaldınlması için
mahkemeye başvuruyor.
ENİSONAT
"Gökkuşağı" adh eşcinsel grubun düzenledeği
"'Cinsel Özgürlük Etkinlikleri" kapsamında bu-
gün yapılması planlanan sempozyum, tstanbul
Vaüliği'nce yasaklandı
Özellikle Almanya'nın destek verdiği ve söz ko-
nusu ülkeden eşcinsel mılletvekıllerinin de kaüla-
cağı toplantıyla, toplumdakı yanlış imajlann sılin-
mesi amaçlanıyordu^Çeşitlı üniversitelerden bilim
adamlannın da konuşmacı olarak katılacağı sem-
pozyumun yasaklanmasına gerekçe olarak, "ge-
nel ahlaka aykm olduğu" gösterildi.
Söz konusu kararla ilgıh Cumhuriyet'e bir açık-
lama yapan komite üyeleri. yasal olmayan her-
hangı bır eylem yapmayacaklannı önemle vurgu-
ladılar. Sozkonusu etkinlikler için ızin almak
amacıyla vahüğe ılk başvurduklannda herhangi
bir olumsuz tavırla karşılaşmadıklannın alünı çi-
zen komite üyeleri, yetkililerin "Bize. herhangi
bır ızin belgesine gerek yok. Sadece yedi kişinin,
tsim ve ikâmetgâh bildirerek toplantımn günü,
yeri ve saatinı belirtmesi yeterli" dediklerini be-
lirrtiler
tstanbul Vali Yardımcısı Nihat Kemal Eren, ya-
saklamayla ilgili olarak, "Toplumun huzurunu
bozacağını gözönüne alarak böyle bır karara
vanldı" dedi. Toplantımn yasaklanması ıstemiyle
bir bildıri yayınlayan ve d'ini etkınlikleriyle taru-
nan bazı vakıf ve demeklerle valilık yasaklaması-
nın peşpeşc gelmesi, dikkat çekiyor.
Toplantıya destek veren İnsan Haklan Derneği
yöneticilen ise. vahlik karannın kaldınlması için
bugün mahkemeye başvuracaklannı bildırdıler.
Yeniden canlanıyor
IpekYolu
tutkusu
• Belçika Peyzaj Mimarlan
Odası'nın kurduğu bir araştırma
ekibi 10 bin kilometrelik İpek
Yolu'na ait kültürel mirasın
evrenselliğini canlandırmak amaayla
araştırma gezisi düzenledi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İpek yüklü
deve kervanlan, belki yeniden bir geçit töreni
yapabilecek. İnsanhk taribinin en büyük mirası
ve kültürel ağı olan 'ipek yolu'. yeniden canla-
nacak ve prestij kazanacak.
Belçika Peyzaj Mimarlan Odası uzmanlann-
dan oluşan bir araştırma ekibi, ipek yolu güzer-
gahı üzerinde bir inceleme gensi yapacak. '"10
bin kilometrehk "ipek yolu'na ait ortak mirasm
kültürel değerini \e evrenselliğini canlandır-
mak" üzere yapılacak olan geziyle. bu güzerga-
hı gehşürmek eski canlılığını ve presüjini yeni-
den kazandınnak amaçlanıyor.
Peyzaj Mımarisi Derneği'nden yapılan açık-
lamaya göre araştırma 4 peyzaj miman, 2 şehir
plancısı, 1 ekolog, 1 jeolog, 1 biyolog ve 1 ar-
keolog tarafından oluşturulan bir araşUrma
grubu tarafından yürütülecek. 8 günü Türkiye'-
de geçecek olan "Ipek Yolu Peyzaj Projesi 93'ün
çahşmalan 1 temmuz tarihinde İstanbul'da
başlayacak. Türkiye, tran, Türkmenistan, öz-
bekistan, Tacikistan üzerinde sürerek Çin'de
sona erecek olan inceleme gezisinin Türkiye bö-
lümünde Istanbul, Bursa. Isparta, Ürgüp, Sıvas
ve Erzurum illerindeki doğal ve kültürel eserler
ile Selçuklu mımarisinin örnekleri olan kervan-
saraylar ıncelenecek.
Alman fotoğrafçı Ferdinand von Ritchtho-
fen'ın 1870'li yıllarda 'ipek yolu' olarak adlan-
dırdığı bu kervan yolu, ipek üretıminin merke-
zinden porselen. kağıt, baharat ve değerli taşla-
nn yüzyıllar boyunca taşındığı binlerce kilo-
metrelik bir kültür yoluna dönüştü. İpek yolu
ve çevresinin 'peyzaj karakteri", 'insan ve peyzaj
ilişkileri', 'peyzaj sorunlan', 'botanik özellikle-
ri' ile 'arkeolpjı ve peyzaj ilişkileri'nin değerlen-
dirileceği inceleme gezisi sonunda oluşacak bil-
giler ve izlenimler; belge. rapor, kitap ve kon-
feranslar aracılığıyla kamuoyuna duyurulacak.
Yunanistan,çöpünüTürkiye'yeatıyor
Türkiye zehirli atıklann sınırlanmız içine sokulması konusunda hazırlıksız. Zehirli atık yönetmeliğinin
'taslak halinde kalması' nedeniyle konuya ilişkin yasal düzenlemeden yoksun durumda bulunuyoruz.
ATİNA (.A.4) - Yunanıstan'ın Füoti-
da bölgesi, iplik-kumaş ürenminde
hammadde olarak kullanılan 150 ton
zehirli "akrilik nitrilin'in Türkıye'ye
nakledilmesi nedeniyle, 'alarm' duru-
muna geçinldi.
Edinılen bilgılere göre, 1990 yılında
kapanan 'Vomvikril' isimli fabrikanın
depolannda bulunan 150 ton zehirli
hammadde, cumartesi günü önce
İtalya'dan getirtilen özel tankerlerle La-
mia şehri yakınındakı Stilida lımanına
götürülecek; buradan da" Kemal K.A.'
isimli Türk gemısıne yüklenecek.
Dün sabah Halkida limanına 100 ton
tutkal boşaltan "Kemal K.A.". bu ak-
şam saatlerinde 150 ton aknlik nıtrili
yüklemek üzere Stilida limanına hare-
ket edecek
Yunan yetkılıler, zehirli hammadde-
nin, gerek "Vomvikril' fabrikası depo-
sunda özel tankerlere doldurulması veı
gefekse "Kemal K.A.'ya yuklenmesı sı-
rasında. herhangi bır kazanın meydana
gelmemesi için geniş güvenlik önlemleri
aldılar. Zehirli hammaddeyi taşıyan
tankerlerin, sozkonusu fabrikadan Sti-
lida limanına kadar gececekleri tüm yol-
lar trafiğe kapatılacak.
Ftıotıda Mühendisler Odası Başkanı
Nikos Papadopulos, aknlik nitrilin ze-
hirli olmakla birlikte normal durumda
bir tehlikesı bulunmadığını belırterek.
"Türkıye'ye gönderilen akrilik nitrilin
zehirli atık değil, zehirli hammaddedir.
Bu maddenin 450 dereceden aşağı bir
ısıda bulunduğu sürece hıçbir zaran
yoktur" dedi.
4.5 milyara ihale edildi
Papadopulos. 150 ton akrilik nitnlin
Türkiye'ye göndenlmesınin nasıl ger-
çekleştiği konusunda ıse şunlan söyledi:
••Vomvikril fabnkasına 1990 yılında
bankalar tarafından el kondu ve doğal
olarak Yunan devletının eline gecti Bu
fabrikadakı zehirli hammaddeyi, ya ım-
ha etmek ya da başka bir yere naklet-
mek zorundaydık. Zehirli hammadde-
nin imhası Yunan devletine, 22.5 milyar
liraya malolacaktı. Böylelikle başka bir
yere nakledilmesi için ıhale açıldı. İhale-
yi kazanan Hermes şirketi, 150 ton ze-
hırli hammaddeyi 4.5 milyar lira karşılı-
ğında ülke dışma çıkarma yükümlülü-
ğünü üstlendi. Herhalde söz konusu
hammaddeye Türkiye'den talip çıktı."
Bakanlıktan açıklama
Çevre Bakanbğı, Yunanıstan'dan ıt-
hal edilen 150 ton zehirli maddenin atık
değil hammadde olduğunu bildirdi. Ba-
kanlık. Türkiye'de hiçbir zaman zehirli,
tehlikeli atık ithaline izin verilmediğini
açıkladı. Çevre Bakanlığı'ndan yapılan
açıklamada, söz konusu hammadde-
nin, iplik üretimi yapan Yalova Elyaf
Fabrikası'nda kullanılmak üzere ıthal
edıldiği bildirildi. Açıklamada, ithalat
için bazı şartlann gözönüne alındığı
kaydedilirken, bu önlemler şöyle sıra-
landr
"Gümrüklerle ilgili gümrük mevzuatı
çerçevesinde kimyasallardan numune
alınrnasma, alman numunenin yeniden
analızıne ve neticesinde aynı kımyasal
maddelerin olduğunun tespıtine. bu iş-
lemler sırasında bakanlığımızm yetkilı-
lerinin de hazır bulunmasına karar ve-
rilmiştir"
Türkiye zehirli atıklann sınırlanmız
içine sokulması konusunda hazırlıksız.
Zehirli atık yönetmeliğinınin yıllardır
'taslak halinde kalması' nedeniyle, Tür-
kiye konuya ilişkin biryasal düzenleme-
den yoksun. ANAP hükümetleri döne-
minde hazırlanan tasanya göre. Tür-
kıye'ye zehirli kimyasal atıklann
sokulması denetım altma ahnıyor. ülke-
ye sokulacak zehirli kımyasal maddele-
rin nerede ve nasıl kullamlacağının açık
beyanı ısteniyor. gümrüklerde sıkı bır
denetim sistemi geüriliyordu. Budeneti-
mı sağlamak üzere, gümrüklerde uz-
man bulundurulması öngörülüyordu.