Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 TEMMUZ1993 PERSEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Maraş'taIslatncıteröre çağrıKAHRAMANMARAŞ (Cumhuriyet) -
Kahramanmaraş'ta dün öğle namazı öncesi
(İBDA-C DSB) Islami Büyük Akıncılar
Cephesi/Devrimci Silahlı Birliklen adlı grup
bildiridağıtarak Müslüman olanlannsilahîannı
"müspet propaganda"larda kullanmalannı
istediler.
Laik veKemalistdüzenin silahlı İslamcı
militanlar tarafından yıkılacağı belirtilen
bildirideşöyledenildi:
"Müslüman Anadolu halkı. Batı ve onun
uşaklan tarafından ezilmekte ve
sömürülmektedir. Bu uşaklar maneviyatımızı.
toprağımızı. cvimızi, kutsal değerlerimizi. ibadet
yerlerimizi tahripetmektedirler. Bu itler.
• Öğlenamazından önce Kahramanmaraş'ta bildiridağıtanİslami Büyük
Akıncılar Cephesi / Devrimci Silahlı Birliklen adlı bir grup "Sıvas, İslam
ihtilalcilerinin kalelerinden biridir.İslam'da şiddet vardır" diyerek
Müslümanlan, silahlarını müspet propaganda için kullanmaya çağırdı.
Müslüman maskesine bürüncrek ajanlık ve
köpeklik yapan münafıklar ve kafırler
grubudur. Laik ve Kcmalist düzen elbette silahlı
Islamcı militanlar tarafından yıkılacaktır.
Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bu
mücadele TC yıkılıp yerine şeriat devleti
kurulana kadar sürecektir. Müslüman olarak
TCden hesap sormak zorundayız, mecburuz.
"Ben Müslümanım'diyeninsanİslam'ınşerefve
onurunu korumak zorundadır. Bunun için
gerektiğinde şiddete başvurmahdır. İslam'da
şiddet vardır. Şunu kimsenin inkâr etmeye
hakkıyoktur. İnkâredenler. münafıklar vedava
kaçkını köpeklerdir. Müslümanlancan, mal,
evlat. silah. polis ve asker korkusunu üzerinden
atmalıdır. Ancak bu korkuyu üzerinden attığı
zaman müeadelelerde başanlı olur. Müslüman
kardeş: henÜ7 şartLırtam olarak oluşmuş değil.
sayımızazkenayaklanırsak Müslümanlara
zararverebilirız. Bunun için birkısım
kardeşlerimizden de Allah nzası için silahlannı
'müspet propaganda" için kullanmalannı
isliyoruz."
"İslamı y ıkmak, bölmek isteyen kişi ve
zümrelere karşıyız" dcnilen bildiride. "Bizonlan
yıkacağız. Allah'ın ızniyleo zümre ve kişileri bu
vatandan süreceğiz İşte onlar ihanet ve
hainlerin ta kendileridir. Bugün Müslümanlar.
bu ihanet vehainlik içındeolanlar tarafından
sistemli bir şekilde ezilmekte. pasifize edilmekte
veyokedilmeyeçalışılmaktadır. Sıvas halkına
teşekkürediyoruz. Allah onlardan razı olsun.
Sıvas. İslam ihtilalcilerinin kalelennden bındır.
Selahartin usta koca bir tarihi tek başına sırtlamış.
Diogenes'infiçısı
yemkapiara testim
Şimdi herşey'naylonkaplarda ''tutuklu''.
Direnen bir tek Selahattin Usta var, tüm
ömrünüfıçüara sığdırmış.
ÜMİTOTAN
:
İZMİR - Sinoplu fılozof Dio-
genes'in mekan eylediği, yüz yıl
öncesine kadar şaraba. şıraya.
"ev sahipliği" yapan fıçılar. gü-
nümüzde yeni '"kaplara" tesfim
oldular...
Şimdi her şey naylon kaplar-
da •'tutuklu". Direnen bir tek
Selahattin Usta var. tüm ömrü-
nü fıçılara sığdırmış. 36 yıldır
haftanın yedi günü çahşarak fıçı
üretiyor. "Ben ölünce fıçı yapa-
cak ınsan bulamayacaklar" diye
yakınan Selahattin Usta bir ge-
leneğin yok oluşunu anlatıyor...
Evlerde fıçılar dolusu zeytin-
yağı, şıra. turşu olduğu günler
çok gerilerde kaldı. Baa sanayi
kuruluşlan bile sıvılan dinlen-
dirtnekte kullandıklan fıçılar-
dan vazgeçip metale. beton ha-
vuzlara "çark'"ettiler...
Çark etmeyen. vazgeçmeyen.
direnen bir tek Selahattin Dinç
kalmış; îzmir'in meşhur Keme-
raltı Çarşısı'nın köhne bir ha-
nında. daraak mekanında fıçı
üretmeyi şürdürüyor; Yıllar bo-
yu incecik tahtalan. "şişkin gö-
bekli" fıçılara dönüştürmek için
uğraşıp durmuş. "1956 yılında
gencecik bir delikanlıyken şu
gördüğün hanın çevresi fıçı ya-
panlarla doluydu. Şimdi yal-
nızca ben kaldım." diyor ve fıçı-
lara sıkışan bır ömrû anlatıyor
Selahattin Usta:
"10 tonluk, 20 tonluk fıçılar
yapıhrdı. Şimdi en büyügü 20
litrelik. Onu da alan yok. Nay-
lon çıktı her şeyin tadı bozuldu.
Yıllardır ekmeğimi bunlardan
kazandım ama artık doyurmu-
yor. Hanım da calışmasa açız.
Dört oğlan yetiştirdim. hiçbiri
keserin bir ucundan tutmaya
yanaşmadı. 'Bu iş de yapılır mı"
diye kızdı benim oğlanlar. Tabiı
hak vermek lazım. Günde an-
cak bir fıçı yapabiliyorum. Mal-
zeme parasını çıkardıktan son-
ra 35-40 bin lira bir para kalı-
yor. Oda fiçıyı satabiîirsen."
Ayna denilen dip tahtalan-
nın etrafına ince tahtalan sıralı-
yor. çemberle sıkışünyor, açık
kalan yerleri zoıiukla düzelti-
yor, terliyor Selahartin Usta.
Kolay değil. yaş olmuş 65, güç
yetmiyor. 'Bir yardımcı alsa-
nız" dediğimizde gülüyor:
"Zaten kimse gelmez de. Gel-
se onun haftalığını, sigortasını
nasıl veririrn? Benim bir ustam
vardı. Münir Usta. Şimdi rah-
metlik oldu. Nasıl da canı gö-
nülden çalışırdım yanında,
bana işi öğretsin diye. Şimdi bu
yaptığımızı. kimse işten saymı-
yor. Izmir'de benden başka fıçı
yapan yok. Ben ölünce süs ol-
sun diye bir fıçı yaptırmaya
kalksalar, yok. Çocuklar belki
kitaplarda resminı görecekler.""
Yardımcılarını yeniledi
Emniyet'te Ağar
ûrtuıası estî
GÖKSELPOLAT
ANKARA - Emniyet Genel
Müdürü Mehmet Ağar. göreve
başlamasının ikınci gününde
düzenlediği bir operasyonla,
emniyetin üst yönetiminde de-
ğişiklikler yaptı. Genel müdür
yardımcılanndan dördünü de-
ğiştiren Ağar, Istihbarat ve
Asayiş Daire başkanlıklanna
da yeni isimleri getirdi.
Mehmet Ağar, Emniyet Ge-
nel Müdürü olur olmaz bütün
ağırlığını istihbarata verdi.
Kendisine doğrudan bağlı ola-
rak çalışan Istihbarat Daire
Başkanlığı'nda iki gündür üst
düzeyde toplantılar yapan
Ağar'ın, istihbaratta yeniden
yapılanmaya gideceği belirtili-
y°r.-
Ünlü MIT raporu nedeniyle
bu kuruluşla ilişkilerinin iyi ol-
madığı kaydedilen Ağar'ın.
çalışmalannda önceliği istih-
barata vermesi, "İstihbaratı ilk
elden öğrenmek istiyor" diye
yorumlanıyor. Istihbarat Dai-
re Başkanı HaliJ Tuğ ve Terör-
le Mücadele ve Harekat Daire
Ba$kanı Cevdet Saralla birlik-
te iki gündür gece geç saaılere
kadar toplantılar yapan Ağar'-
ın, iç istihbarat çalışmasında
zaman zaman MlTı de gende
bırakan Emniyet Genel Mü-
dürlüğü İstihbarat Daire Baş-
kanlığTnda, yenıden yapılan-
maya gideceği ifade ediliyor.
İlk değişiklikJer
Mehmet Ağar. görevı dev-
ralmasından hemen sonra dün
yaptığı operasyonla. Emniyet
Genel Müdür yardımcılann-
dan dördünü görevden aldı.
Genel Müdür yardımcıları Ali
Akan. Necdet Adıbelli, Hasan
Yücesan. Fahrettin Sökmener
merkezealmırken. buisimlerin
yerine Erzurum Emniyet Mü-
dürü Cemil Serhatlı. İstihbarat
Daire Başkanı Halil Tuğ, Polis
Başmüşettifi Ertuğrul Oğan ve
Eğitim Daire Başkanı Güner
Özmengetirildi. Emniyettcya-
pılan diğer değişiklikler de şöy-
le:
"Asayiş Daire Başkanı Na-
tık Canca Erzurum Emniyet
Müdürlüğü'ne. Olağanüstü
Hal Koordinatör Emniyet
Müdürü Ömer Tüzel Asayiş
Daire Başkanlığfna. Emin As-
lan İstihbarat Daire Başkan-
lığYna. Tuncay Yılmaz Kaçak-'
çılık ve İstihbarat Daire Baş-
kanlığı'na, Kerem Durmuş
Personel Daire Başkanlığı'-
na."
Kaçakçılık vc İstihbarat
Daire Başkanı Haluk Bahçe-
kapılı da merkeze alındı.
Başarıya bir çift iıııza
ıBeş dakika arayla dünyaya gelirler. Çift yumurta ikizleri. Banu ve Ebru okulyıllannda
inanılması güç başanlara birlikteimza atar. Biri birindyse diğeri ikind olur. Üniversite de biter.
Bu zamana kadar süren birliktelik master'la aynlığa dönüşür. ABD'ye gjderler. Banu Duke,
Ebru Michigan üniversitesinde şimdi. Birbirlerinden 800 kılometre uzakta.
ZAFER AKNAR
Beş dakika arayla dünyaya "Merhaba"
dediklerinde: ana rahminde başlayan
yanşın yaşamda da süreceğini düşünmüşler
miydi?Busorununyanıtını kimsebilemeye-
cek. Sorunun ardından. size doğumlan ka-
dar başanları da ilginçolan bir'çift yumur-
ta ikizleri' öyküsü aktaracağız.
29 Mayıs 1971 tarihinde. beş dakika
arayla dünyaya gelen Banu ve Ebru Panca-
roğlu kardeşler. ilkokula başlayana kadar
herçocuğunyaşadığıevrelerdengecer.İlko-
kuldazekalannmdiğerlerindenfarklı oldu-
ğu hemen ortaya çıkar. Bu fark ilkokul bit-
tiğinde. Banu'nun birinci Ebru'nun ise
ikınci olmasıyla belgelenir. Banu"nun do-
ğum öncesi Ebru'ya attığı beş dakikalık
fark hemen hemen tüm yaşamlan boyun-
ça kendini gösterir.
Sonra Robert Kolejyıllanbaşlar. Başan-
lan.okulbursukazanmalannısağlar. Burs-
lu okuma geleneği. okul yıllannın tamamı-
na yayıhr. Ikiz kardeşler Avrupa Matema-
tik Şampiyonası'na katılan takımın içinde
de yer alır. Burada takım halinde birinci
olurlarken. Ebru bireysel dalda ikincilık
alır. Ancak Robert Kolej bittığinde. Banu
Ebru'yla arasını epey açar. Banu koleji bi-
rinci, Ebru ise sekizinci olarak bitirir.
Cniversite giriş sınavında. ilk elli içinde
yerahrlar. Boğaziçi Cniversitesi'ndegiren-
ler arasında yine çift yumurta ikizi kardeş-
ler ilk iki sırayı işgal eder. Bu kez Ebru. Ba-
nu'nun önündedir. İkiz kardeşlere burs bu
kez, Vehbi Koç Vakfı ile Boğaziçi Mezun-
lan Derneği'nden gelir. Endüstri mühen-
dısliğinde geçen başanlı ve zahmet dolu
yıllann ardından. yakalanna yapışan ba-
şan yine onlan bırakmaz. Bölüm genelin-
de Banu birinci, Ebru ise ikincidir. Okul
genelinde ise, çok az farkla ikinci ve üçün-
cü sırayı paylaşırlar. Aralanndaki başan
puanı farkı 0.02'dir.
Şimdi bu başanlı çift yumurta ikizlerinin
neyaptıgınımerakediyorsunuzdur.Hemen
söyleyelim; Amerika yolculuğu için bavul-
lannı topluyorlar. Başanlan bu kez onlann
BAŞARLMN DIŞINDA NE YAPIYORLAR?- Bunu da kendUeri anlatıyon "BirMH-
mizin başanlannı kesinlikle kıskanmayız. Gezmek ve alışveriş yapmak en büyük zev-
kimiz. Ders çalışırken a>n çalışmayı prensip edindik. Başarılarımızı olağan olarak
göriiyonız. Disipliıüiyiz, çalışmayı sevivoruz. Amerika'da kalmayı düşünmüyonız,
kendj ülkemiz için birşeyier yapmak istiyoruz."
arasına 800 kilometre kadar bir mesafe
koydu. Banu Duke. £bru ise Michigan
Üniversitesi'ne master yapmaya gıdiyor.
Başanlı çift yumurta ikizlerinin ailesini
de tanıyalım. Baba Fahri elektnk. anne
Gülseren ise inşaat mühendisi. İkisi de
emekli. İkiz çocuklan olduktan sonra, baş-
ka çocuk yapmaya cesaretleri olmamış.
Müteyazi yaşamlannın tek abartısı çocuk-
lan. Üzerlerine titriyorlar ve iki yıl sürecck
master aynlığında ne yapacaklannı düşü-
nüyorlar...
Tarih, göz göre göre yok edildi
• Çeşme Kalemburnu yöresinde, İonia döneminden kalma antik bir
yerleşim üzerinde, koruma kurulunun yazlık villa yapımına izin
veren kârannın iptali için açılan davada mahkeme, ancak bir yıl
sonra yürütmeyi durdurma karan aldı. Yapılar tamamlandı ve antik
kentin bir bölümü tahrip edildi. Villalann ne olacağı bilinmiyor.
ASUMAN ABAOOĞLU
İZMİR - Türkhe'de arkeolpjik SİT alanlarmm
konnnasBia ><Jncİik \asalan uygula\anlann \an-
k$kararian veyargm ya\aşişlenKsL l>- antik yer-
le^nin daha yok oknasna neden oldu. Çe^ne Ka-
lemburnuyöresinde, İoniadönonndai kabna antik
tir yerieşm iizErinde. koruma kurulunun yaziık >ü-
b yapmaia izn mcn karanuı iptali için açdan
davada mahkeme, ancak bir yd sonra yünjtnievi
dunhrma karan akk Bu arada. yapdar tamam-
landı ve antik yerieşiınBi önemii bir bökimü tahrip
edidL Yapımı tamamJanan inşaadarm ne olacağı
ise tardşma konusu.
bmirTn Çeşmeflcesûıehağlı Ibca Kalemburnu
yöresinde, İ.Ö. 1400-300 \iflan arasında yerteşim
görmüş önemfi b» İonia kenti, koruma kındannm
akfağı yanhş karariar ve bu kararlarm düzehümesi-
ne iiişkin >argı sürecinin yavaş i^emea yüzûnden
yok edildi. Yeıü >e yabancı pek çok bflim adammn
>örede >aphğı araştrmalar sonucunda, "önemii bir
arkaik cağ iskan merkezT diye tanmladıklan ka-
lembumu N anmadası. l/mir Müzea uzmanlamaı
venfikfcrirapüriarada>arJarak 1986 tarihinde Ta-
şnnaz Külturu'Tahiat \ arlıklarmı Koruma \ük-
sek Kurukı tarafmdan '1. Derece .\rkeolojBc SİT
Alam'ndan '3. Derece'je diijirüktu.
Yüksek Kurufun aklığı bu >aniış karan, İzmir 1
N'oiu Küttür \e Tabiat \ arlıklarmı Koruma Ku-
ruhı'nun 1992 tarihinde aklığı \e böigede inşaat
yaptfanasna izin \eren 3579sayriı yanuş karan izle-
(M. Bu karar da yine l/mir Ârkeotoji Vlüzesi uz-
manlanndanAtala> Bayik.NizamettinBaOvea Gii
»•en GuJerîn \erdikİeri raporlara dayandınkn^tL
Bu kararlarm böTgede, tarihi değerler acısndan
gtderilmes oianaksE tahribata yol açacağı gerek-
çesrsie, Çe\Te, Küttür, Insan İlişkBeri \raştırma
Demeği'nce (ÇEKİM) 1992 >iimda -
1
» apdaşmaya
izki veren 3579 sa\iı karam iptali için" açılan da-
vada, tznıir 2. İdare Mahkemes tam bir vıl sonra
ara karar \erebQdL Mahkeme.buke? Izmir Arkeo-
ioji Müzeâ uzmanlamdan oluşrnayan bflirkişi ra-
poriamı gözönüne alarak, 90 gün sûre\1e yüriilme-
nin durdurubnası karan aldı. \ncak bu arada. bir
yd öoct tarihi kent üzerinde başlayan inşaadar. ta-
mamlaııııtj durumda>dL
Ege l ni\erites Edebiyat Fakütea Arkeokıji
Bnfcimü öğretim etemanlanndan Prof. Dr. Gih'en
Bakır. Prof. Dr. Hasan Malay \e araşorma görev-
fisi Cumhur Taımerdi'den oiuşan bitirkrji heşeti. 5
\lart 1993 tarihnle bölgede >aptıklan araştmna
\e bflimset yaywJan incelenıeleri sonucunda hazrla-
dıklan raporda, şu görüşlere >er verdL-
"Bütün bu verilere ve hflinısel \aymlara karşn,
baştongıçta '1. Derece \rkedo|k SİT Alan; ola-
rak tescil edüen Kalemburnu ^ armadaa'nm, Izmir
Müzea elenıanlannüi vermiş olduğu ve gerçekleri
saptıran rapor ile '3. Derece Arkeotojüi SİT Alanı'-
na dönüşturübnesinin gerekçejerini anlamak müm-
kün de^Sdn-. Gönüdüğü gibi. esasmda 1. derece
önem taşy an bu arkeolo^k merkezintamamen tah-
rip edibnesine neden olan >anfaş bir karardr."
ARAYIS
TOKTAMIS ATEŞ
Denizler Olmez..
Türkiye'de 1950li yıllar, siyasal açıdan tam bir baskı
dönemiydi. Günümüzün kimi siyasetçilerine baktığımız-
da; ciddiyet, dürüstlük ve çalışkanlığmı mumla arıyoruz,
ama Adnan Menderes tam bir teslimiyet içinde idi. Özel-
likle dış politikada ve ekonomik politikada Türkiye,
ABD'nin dümen suyuna girmişti.
Bu "teslimiyet'in içeriye yansıması, mutlak bir baskı
biçiminde oluyordu. Soğuk savaş rüzgarlan en sert bir
biçimde eserken, "solcu olmak" vatan haini olmakla eş
tutuluyordu. Zaten "ben solcuyum" demek; kolay kolay
her babayiğidin harcı da değildi. Ama sizin demenize de
gerek yoktu. Birileri sizin için "solcu" dedi mi, yanmıştı-
nız. Etrafta bir sol düşmanlığı, tozu dumana katıyordu,
ama solun ne olduğunu bilen de pek yoktu. Bu konuda
biraz fikri olan "eski tüfekler" de. hemen herkesi polis
olarak gördüklerinden susmayı yeğlemişlerdi. (Aslında
haklı olduklarını zaman gösterdi.)
Nazım Hikmet'in adını neden sonra duyduk. Türkçe'-
nin bu en Duyük şairi, neredeyse unutturulmuştu. Sal-
kımsöğüt, Bahri Hazer gibi şiirleri bile, gizlice elden ele
dolaşırdı. Uzerımızde yakalayacaklar diye ödümüz
kopardı.
Sosyalizmle ilgili olarak okuduğum ilk kitap. iktisatfa-
kültesi birinci sınıfındaZ. F. Fındıkoğlu Hoca'nın (ki, rah-
metli bağnaz bir antısosyalisttı), "Sosyalizm" başlıklı
ders kıtabı olmuştu.
Günümüzde kimi "akl-ı evvel'lerin, 12 Eylül'le aym
kefeye koymaya çalıştığı 27 Mayıs Devrimi sonrasında,
sol düşünce hızla yaygınlaştı. 1961 Anayasası'nın öz-
gürlük ortamı içinde, yıllardır nasıl cahil bırakıldığımızı
anladık.
Ancak sosyal gelişme böylesine hızlıyken, ekonomik
gelişme bunun gerisinde kaldı. Talepler karşılanama-
yınca sertleşmeler başladı Sonunda patlamalar ortaya
çıktı. Sorunlar sokağa döküldü. Ve 12 Mart 1971 ara reji-
mi geldi. Suç. birkaç yüz gencin sırtına yüklendı.
Bu yazıda amacım, yakın tarihimize kuşbakışı da olsa,
bir göz atmak değil. Ama Sıvas katliamı sonrasında ya-
pılan son yürüyüşlerde, ilginç bir şey gözledim. 12 Eylül
döneminı ilkokul çağlarında yaşayan ve müthiş bir bas-
kıyla, devrimci geçmişlerinden kopartılmak istenen
gençler, "Mahır, Hüseyin, Ulaş..." diye. "Denizler öl-
mez..." diye slogan atıyorlardı.' Acaba" dedim, "bir kıs-
mı onların ölümünden sonra doğan bu çocuklar; Ulaş'la,
Mahirle, Deniz'leilgili nebiliyorlar?"
Zaten bu sloganları ilk duyduğumda, "bizim elli yaş
kuşağındaki genç yürekli, kır saçlı delikanlılar ve bacı-
lar" geliyor sanmıştım. Ama baktım ki gelenler dal gibi
gençler. Acaba bu gençler neyi, ne kadar biliyorlardı?
Bugünkü yazımda bu gençlere Deniz Gezmiş'i biraz
tanıtmak istiyorum. Ben yeni asistanken, hukukfakültesi
birinci sınıfında okurken tanıdığım ve yüzüne baktığınız
zaman kızaran, terbiyeli ve saygılı Deniz Gezmiş'i. Bu
konularda başta sevgili Erdal Oz'ün kitabı olmak üzere
çok çalışma var, ama ben Denız'in "bağımsızlık" ve "Ke-
malizme" bakış açı'sını sergilemek istiyorum.
Günümüz "demokrat koalisyonunun" büyük ortağı
DYP milletvekillerinden, ozamanki Hakim Yüzbaşı Baki
Tnğ'un başkanlığındaki 1 numaralı Sıkıyönetim Mahke-
mesi'nin 17 Temmuz 1971 tarihinde yapılan sorgulama-
sında, Deniz Gezmiş şunları söylüyordu: (THKO Davası
Mahkeme Dosyası, Yöntem Yaymları, ist. Mayıs 1974,
5.319 vd.)
"... fddianamey& karş'ı diyeceklerim mevcuttur. IddfA-
name, kelle istemek için hazırlanmıştır. Yapılan tahliller
yanlıştır, hatalıdır, değerlendirmeler keza isabetsizdir.
Yalnız biz, varlığımızı hiçbir karşılık beklemeden, esa-
sen Türk halkına armağan etmiş bulunuyoruz. Ve Türk
halkları ve devletinin bağımsızlığma armağan etmiş bu-
lunuyoruz. Bu sebeple ölümden çekinmiyoruz...
... Biz elli sene evvel Kurtuluş Savaşı vermiş bir ülke-
nin çocuklan olarak, Kurtuluş Savaşı'nın tahlilini yap-
maya her zaman muktediriz. Biz yine çok iyi biliriz ki,
Türkıye Kurtuluş Savaşı'nı yapmak için Samsun'a çı-
kanlara, Istanbul Örfi İdaresi'nce' ve mahkemelerince
idam cezası verilmiştir... Ve yine bilmekteyiz ki, Kurtu-
luş Savaşı yapıldığı sırada istanbul'da bulunanlar, bunu
yapanlara eşkıya demiştır...
... 1908ihazırlayanhareketler, ileriyedönükhareket-
lerdir... 2. Dünya Savaşı sırasında faşızme hayır' diyen
gençler. ilerici gençlerdir. Ve 28 Nisan 1960 tarihinde
özgürlük savaşı veren gençler. ilerici gençlerdir. Amer'h
kan emperyalizmi tarafından İnönü hükumeti düşürül-
düğünde protesto göstehsı yapan gençler, ilerici genç-
lerdir. Anayasaya bağlılık mitinini de bizleryaptık. 0 gü-
nün mitinginde, iktidarın kiralık adamlarından ve poli-
sinden dayak yiyen de gene bizlerdik...
... Bu memlekette Mustafa Kemal'e gerçekten sahip
çıkanlar varsa onlar da bızleriz. Onun istiklali tam Türki-
ye idealini, yalnızca biz devam ettiriyoruz... Mustafa Ke-
mal sağ olsaydı, bugün çok şaşırırdı...
... Türkiye'nin bağımsızlığından başka bir şey isteme-
dim. Ve bu sebeple Amerikan emperyalizmine ve işbir-
likçilerine karşı mücadele verdik. Bundan dolayı ölüm-
den korkmuyoruz. Onu ancak işbirlikçiler düşünsün ve
ancak onlar kendi canının telaşına düşsün. Ve ben 24
yaşındayken. kendimi Türkiye'nin bağımsızlığma arma-
ğan etmekten onur duyuyorum..."
Bundan yirmi yıl önce asılan 24yaşında bir Deniz Gez-
miş'in, sıkıyönetim göstermelik mahkemeleri karşısın-
da yiğitçe direnmesi, sizi bugün heyecanlandırmıyor
mu? Globalleşme, vizyon, mega, medya vb. zırvalar
arasında; Mustafa Kemal'in "istiklal-i tam" yani tam ba-
ğımsızlık bayrağını, elden yere düşürmek var mı?
Elbette "Denizler ölmez", ölmemeli, ölmeyecek.
ODTÜ'ye önkayıtta ögrenci
• ANKARA (ANKA) -Orta Dogu Teknik
Üniversıtesi(ODTÜ). Endüstri Ürünleri Tasanmı ile Beden
Eğitim ve Spor Bölümlerine önkayıt veyetenek sinavı ileöğrnci
alacak. ODTÜ'den yapılan açıklamaya göre Endüsıri Ürünleri
Tasanmı Bölümü'ne 30. Beden Eğitimi ve Spor Bölümü'ne 70
öğrenci ahnacak. Endüstri Ürünleri Tasanmı için enaz 125
ÖSS puanı. Beden Eğitimi ve Spor Bölümü için de en az 120
ÖSS puanı alan öğrenciler başvurabilecek. Başvurular30
temmuza kadar sürecek. Endüstri ürünleri tasanmı bölümü
için yetenek sınavının ilk aşaması 17 ağustosta. ikinci aşaması
20-21 ağustosta Mimarhk Fakültesi'ndeyapılacak. Beden
Eğitimi ve Spor Bölümü için fıziksel yetenek sınavı 18
ağustosta başlayacak ve dört gün sürecek. Bu bölüm için
başvurular sonucu sınava girmeye hak kazanan 700 aday vc
milli sporculann isimleri lOAğustos 1993 tarihinde
açıklanacak.
Rezervasyon iptaBert geri alımyor
• AMTALY A (AA) - Turizm scktörünü olumsuz yönde
etkıleyen iç ve dış olay lar nedeniyle yaşanan rezervasyon
iptallerinin, geri alındığı bildirildi. Antalya Turizm
M üdürlüğü'nden alınan bilgiye göre özelliklc Almanya'daki
seyahat acentalanna başvuran yabancı turistler, daha önce
yaptıklan iplallerden vazgeçtikîerini bildirerek turlara
katılmak için yeniden rezervasyon yaptınyorlar.
Yetkililer. Antalya yöresine bu yıl 800 bineyakın Alman
turistin gelmesinin beklendiğini söylediler.
Antalya yöresine, yılın 6 ayında hava yoluyla gelen yabancı
turist sayısının 551 bin olduğunu kaydeden yetkililer, sezon
sonuna kadar bu sayının bir milyon 200 bine ulaşacağını
bildirdılcr