Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9 HAZİRAN1993 ÇARŞAMBA
HABERLER
Notlar
Ok yaydan çıktı mı?
• Baştarafi 1. Sayfada
rüttüğü operasyor.iann ken-
dilenni güçlendırece^niso.v
lüyordu.
Ve son günlerde saflanna
çok sayıda yeni militanın ka-
tıldığım belırtiyordu.
Öcalan, dün asker elbisesı
ile basın önüne çıktı. Kravat
ve takım elbise bir yana itil-
mişti. Masada "Apo" tek başı-
naydı. Ateşkesin miman
Talabani de ortadan kaybol-
muştu. Öcalan, Taîabani
konusunda ilginç yorumlar
. yapıyor. Onu banş süreçleri-
nin adamı olarak değerlendi-
riyor, •'Şimdi savaş başladı, o
savaştan hoşlanmaz" diyor.
"Apo'nun dikkat çektiği
önemli noktalardan birisi as-
kerlere ilişkın. Siyasi çözüme
askerlerin daha yatkm oldu-
ğu inancmda. "Askerler bizi
yenemeyeceklerini bır kez
daha anlayınca banş isteye-
cekler" yonımunu yapıyor.
Apo'nun Bingöl olaylann-
dan önceden haberdar olma-
dığı kesin. Şemdin Sakık
önderliğindeki "Amet Eyalet
sorumlulan'na da ağır eleşti-
nler yaptığını saklamıyor.
Böyle bir eyleme hazırhkh ol-
madığı her halinden belli.
Ama şu andaki havası "ar-
tık ok yaydan çıktı" şeklinde.
Gerçekten de ok yaydan çıktı
mı? Apo'da uzlaşmaya açık
bir hava gözlemek mümkün.
Ama nasıl bır uzlaşma bu.
Uzun hikaye. Türkiye'nin
batısında eylem ve sabotaj
tehdidi yapıyor. Bu aşamada
bö>Ie bir işe girişeceklerine
ınanmak zor geliyor. Bunu
bir tehdit olarak kabul etmek
akla daha yatkın.
Bir kritik döneme daha gi-
rildi. Akhselimin, banşın,
ateşkesin bir yana itilmesi ki-
me ne kazandıracak, hep bir-
likte göreceğiz.
Apo, başlayan savaşın ra-
hatlığı içindeymiş gibi görü-
nüyor. Fakat biraz tartışınca
bu rahathğın altından büyük
bir gerilim ortaya cıktyor.
Gece boyunca döne döne
"Bu işin sonu ne olur" soru-
sunu sorup durdu. Belli ki
belirsizliğin gerilımini yaşı-
yordu. Şu anda söz bitti mi?
Yaşayarak göreceğiz.
öcalan'la aşktan cinselliğe.
feminizmden eşcinselliğe.
Yaşar Kemal'den Tansu Çil-
ler'e, Mustafa Kemal'den
Apo'nun zaaflanna, "İkinci
Cumhuriyet'ten döneklere
kadar uzanan ve saatler sü-
ren tartışmalı bir sohbet yap-
tık. Kişiliğini. tutkulannı ve
kadınlara olan yaklaşımını
konuştuk.
Yüzlerce insanın ölüme
gjttiği saatlerde yaşamı ve ge-
leceği konuşmak garip bir
paradokstu. Ama hayaün bir
cilyesi de bu.
Öcalan'ın kişisel görûşme-
mizde anlattıklannı, önü-
müzdeki günlerde sizlere
aktarmaya çalışacağım.
Beşikçi'ye 75 yıl istendi
I Baştarafi 7. Sayfada
sikçi'nin yazdığı " Kürdıstan
Uzerinde Emperyabst Bölü-
şüm Mücadelesi" isimli kita-
bından dolayı hakkında başka
bir dava açıkiığını belirterek.
her ıki dava dosyasının birleş-
tınlmesıni istedi.
. Savcı, Beşikçi'nin bu kitapta
da yasalann suç saydığı "bölü-
cülük" fıilinı övdüğü ve halkı
bu yönde kışkutüğmı öne sü-
rerek, ceza isteminde bulundu.
Tutukşuz olarak yargılanan
sanıklar İsmail Beşikçi ile Ün-
sal Öztürk'ün ek savunma iste-
minde bulunmalan üzerine,
mahkeme başkanı duruşmayı
ileri bir tarihe erteledi.
GÜNCEL
CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
lirken gazetecileri aradı.
Devlet bakanlığından istifa ediyor, sade bir milletvekili
olarak adaylığını koyuyordu. Doğrusu, davranışı hayli
cakalı, hayli ilgi çekiciydi.
Yalnız, yakında başbakan olacak biri için devlet ba-
kanlığı neydi ki... Bir başbakan adayı olarak iletişimden
iş dünyasına kadar etkili her çevreye -ömeğin eşi dostu
eliyle- vaat ettiklerinin yanında, devlet bakanlığının kısıt-
lı olanaklarının sözü mü olurdu?
Ne varki; Dalan, Çiller ileilgili olarak delegelerin esin-
lenmesi gereken daha başka önemli öğeler sıralamıştı.
Sözcükleri özenle seçiyor, pek çok eksiğinin yanı sıra
bır tanesini söylüyor, başbakanlığa oynayan bir insan
olarak Çilier'in daha basit bir kurumu bile yönetmediğini
öne sürüyordu.
Kimi görse -galiba- ya delege ya da milletvekili sam-
yor olmalı ki, ÇiUer, dün gruba girerken koridorda otu-
ran 6-7 kişının hararetle ellerini sıktı. Oysa, Çilier'in ani
iltifatına mazhar olanlar delege değildi, öteki bakanların
koruma memurlarıydı.
Tabii, Dalan'ın irdelemeleri Çilier'in birkulağındangi-
riyor, diğerinden çıkıyor. Rüzgârı yakalamış, başbakan-
lık koltuğuna ha oturmuş, ha oturmak üzere... Uyarılan
dinlemesi olası değil artık.
Acaba delegeler, satır aralannda kalan, böyyük bası-
nın manşetleri altında ezilen kimi önemli vurgulamalan
görüyor, pazar günkü seçime buna göre mi hazırlanı-
yorlar? Yoksa, Mesut Yılmaz'a karşı eli yüzü düzgün bi-
riyle savaşı mı yeğleyecekler? Ya sonra... Üç ya da beş
ay sonra, Çilier'in kendinden menkul kerametleri sıfır-
lanmaya baştayınca ne yapacaklar? Şu anda düşünen
yok!
Uyancı örnekler
Devlet Bakanı Çağlar'ın savına göre, Çiller -hocası ol-
masına karşın- "ekonomiden anlamıyor"du. Çağlar ile
Çiller kabine arkadaşı, Bakanlar Kurulu'nda yan yana
oturuyorlar, birbirini yeterince tanıyorlar, Bu nedenle
Çağlar'ın söyledîklerinde gerçek payı, elbette büyük ol-
malı. Şöyle diyor
"Ağlayarak getirdiği Hazine Müsteşarı'nı, istifa ettire-
cek duruma soktu. Dört müsteşannın dördü ile de küs.
Merkez Bankası Başkanı ile küs. Bu işler nasıl yürüye-
cek? Üç musteşan ile geçinemiyor, 33 bakanla nasıl ge-
çinecek? Bir şey olması için, önce neyin olamayacağını
görmek lazım."
Bunlar, siyaset gereği söylenmiş ya da rakip bir aday-
dan sözler değil, kimi gerçekleri dile getiriyor. Günler
önceden delegeleri, kadın başbakan görme tutkusuna
kapılmış ya da kimi maddi olanakları bu vasıtayla sağla-
yacağına inanmış olanların karşıtlarını uyaran kimi irde-
lemeler.
Bir başka uyancı notları, geçende gazeteci Ismet Ço-
lak yazdı. Hükümette mega projeler görüşülürken Çil-
ier'in kaynaklar konusunda kâğıda döktüğü bilgiler oku-
nuyor. Yakın arkadaşı Enerji Bakanı Faralyalı daya-
namayıp, "Bu sıralanan kaynakların ilgili kuruluşlan
bana bağh. Ama, böyle bir şey yok ortada, bunlar doğru
değil" diyor.
İnönü, Bakanlar Kurulu'ndaki şaşkınlığı gidermek
için, başka bir konuya atlıyor, Ümraniye'dekı çöp patla-
masına on milyar gönderilip gönderilmedığini soruyor.
Bayındırlık Bakanı Kumbaracıbaşı, Çilier'in Ümraniye'yi
afet bölgesi ilan ettiğini, bölgenin yasal açıdan bu kap-
sama girmediğini, oysa Çilier'in TV'de on milyar çıkarıl-
dığını ilan ettiğini, ancak "paranın nereden gönderildiği-
nı bilemediklenni" söylüyor.
Anlamı açık örnekler.
Geçen aylarda Çilier'in bu örneklere benzeyen uygu-
lamalarını yazmıştık Şimdi. siyaseti bu orneklerde gö-
ruldüğü gibi anlayan bir zihnıyet her yere mavı boncuk
dağıtarak binbır sorunla boğuşan Türkiye'yı yönetmeye
hazırlanıyor.
Hani falcılar soze "Bir ay mı, bır ytl mı desem" dıye
başlarlar.
Çiller'le. devlet ve parti yaşamında armutlarla elmala-
nn bırbirıne karıştığını görmek için galiba uç ay yetecek.
Apo: Savaş sürecek
ORALÇALIŞLAR
BEYRLT- PKK lıden Abdullah Öcalan,
ateşkes durumunun hızla hükmünü yitirdi-
ğini kaydederek "Savaş sürecini, kışa ka-
dar yoğunlaştırarak sürdüreceğız" dedi.
Öcalan, Bingöl olaylannı 'talihsizlik' ola-
rak niteledi ve "Haberim plsa taktik gereği
önlerdim" diye konuştu. Öcalan. Türkiye'-
nin batı bölgelerinde. İstanbul'da, İzmır'de
önümüzdekı dönemde eyleme girişebile-
ceklenni, bu eylemleri sabotaj şeklinde sür-
dürebileceklerini söyledi. öcalan "Üzeri-
mıze fazla gelirlerse. Türk devleti ateşkesi
ıhlal etmekte ısrar ederse, beklenmedik ey-
lemler yapabilıriz" dedi.
PKK lıderi, dün Bekaa Vadisi'nde çok
sayıda yerli ve yabancı gazetecinın ızlediğı
bir basın toplantısı düzenledi. Öcalan,
•"Mücadelede hedefın bir kez daha askeri
yön alacağını. siyasi yönün daha sonra
gündeme gelebileceğini" söyledi. Ateşkes
rehavetini atuklannı, güçlerini mevalen-
dirmelerinin geniş bicimde tamamlandığı-
nı kaydeden Öcalan, "'Kimse hanv hayale
kapılmasın. Mevcut gücün dağdan indıril-
mesi 2000 vılına kadar bıle mümkün değil-
dir" diye konuştu.
Batı'nın da ateşkes ıstemediğıni savunan
Öcalan şöyle konuştu:
"Ateşkesin muhatabını belki de Sayın
Özal olarak göriiyorduk. Özal'ın anı, aa
ölümü bu süreci etkiledi. Bizimle en kap-
samlı savaşı yürüten Özal'dı. Buna rağmen
sorunun. bastırma, askeri yolla çözümle-
nemeyeceğini anlamıştı. Belkı de önemli
adımfar atacakü."
Bingöl olaylan
Çözümden kaçan taraf olmadıklannı id-
dia eden Öcalan. Bingöl olaylan konusun-
da da şunlan söyledi:
"Bingöl olaylan talihsizlik olmuştur. Be-
nim söylendiği gibi planlamam da olma-
mıştır. Bu biçimi ile gelişmesini ben de
anlamlı bulmadım. Biraz erken ve geniş
hacimli olarak değerlendirdim. Haberim
olsa taktik gereği önlerdim."
Suç ışlememiş PKK'hlann teslim olma-
lan halinde afTedileceklerine ilişkin kanun
hükmündeki kararname konusuna değj-
nirken de "Bu kararname vanlış bır adım-
dır" iddiasında bulunan Öcalan, bunun
pratık çözüm konusunda bir adım olama-
yacağını öne sürdü.
Öcalan, Türkiye'nin batı bölgelerinde,
İstanbul'da, İzmir'de önümüzdeki dönem-
de eyleme gjrişebileceklerini. bu eylemleri
sabotaj şeklinde sürdürebileceklerini söyle-
di. Öcalan, "Üzerimize fazla gelirlerse,
Türk devleti ateşkesi ihlal etmekte ısrar
ederse, beklenmedik eylemler yapabiliriz.
Benim kanaatim operasyonlann güze ka-
dar devam edebileceği, eğer bu operasyon-
lar başansızlığa uğrarsa -ki öyle olacaktır-
siyasi çözüm yeniden gündeme gelecektir.
Ben sivillerden çok generallerin ve askerle-
rin siyasi çözüme daha fazla cesaret göste-
receklerine inanıyorum. Çünkü onlar
PKK ile dağda savaşmanın zorluklannı bi-
liyorlar" diye konuştu.
Şehit er Yıkhz, toprağa veriMİSTANBUL (AA) - Hakkâri'nin ŞemdinK Uçesi Erdemli
mezrasında dcvri>e gezerken teröristlerin açbğı ateşsonucu
şehit düşenPivadeKomandoErHaydarYüda'ın(21)cenazesi,
toprağa verildi. Uçakla Van'dan Istanbul'a getirikn şehit er için
Levent Camia'nde bir tören düzenlendi. Tören sırasında
oğlunun naaşuıa sanlarak PKK'ya lanetler v ağdıran Ismet
Yıldız, subaylara hitaben, "Komutanım, beni de
yollaym oraya. Oğlumun intikamını alavım" dedi. Şehit er
Haydar Vıldız'ın naaşı, öglejin kıhnan namazın ardından, bir
süre top arabasının uzerinde taşındı. Cenaze, askeri törenden
sonra Kocasinan Mezarlığı'nda toprağa verildi. Terhisine bir ay
kala şehit olan Ydda'ın cenaze töreninde, Harp Akademileri
Komutanı Orgeneral Keraal Yavuz ve öteki öst rütbeli subaylar
da bulundu.
OLAYLARIN
ABDINDAKI
GERÇEK
• Baştarafi 1. Sayfada
de kalan bir içerik taşıyor.
Ancak bütün açıklamaiarın
satır aralannda, öcalan'ın
askeri çözüm dışında siyasal
çözüm eğiümi içinde olduğu
da seziliyor; ama, örgütüne
hâkim olduğunu kanıtlaya-
madıkça bu eğilimin bir kıy-
met-i harbiyesi olur mu?
PKK gibi varlığını dağdaki
çatışmalara ve teröre bağla-
mış bir örgütün barış süreci-
ne yönelmesi ve demokratik
yöntemlerle davasını sürdü-
ren bir kimlik kazanması çok
güçtür, hatta olanaksız gibi-
dir. Bunun için örgütün silahlı
kanadının örgütün politikası-
nı belirleyen siyasi otoriteye
bağh bulunması gerekir.
Eğer Abdullah ûcalan'ın
basın toplantısındaki açıkla-
maları gerçeği yansıtıyorsa,
PKK'nın yapısında, dağdaki
adamın düzdekine kulak as-
madığı ortaya çıkmıştır.
Ateşkes sürecini Bingöl
katliamının oldu-bittisiyle
noktalayan PKK'nın sonu ne
olacak?..
PKK dış dünyada terör ör-
gütü olarak tescil edildi. Te-
rör, iç politikada, Güneydoğu
halkının demokratik yollarla
siyasete ağırlığını koyabil-
mesini engelliyor. Silah öne
çıktıkça, Kürtlerin örgütlen-
me yolları tıkanıyor, geniş
kesimlerle ittifaklar kurabil-
me olanakları zayıflıyor.
Abdullah öcalan belki de
bu gerçeği gördüğü için siya-
sete dönük yolları açmaya
çalışmıştı; ama, başarısız
kaldı.
Bu durumda PKK varını yo-
ğunu ortaya koyarak sonba-
hara kadar güçlü olduğunu
kanıtlamaya çalışacaktır ve
terörü alabildiğine tırmandtr-
mak zorundadır.
Ancak teröre bakılmadan
kısmi affın çıkmasıyta birlikte
operasyonlar da sürecek...
Sonucun ne olacağını hep
birlikte göreceğiz. Türkiye,
Anadolu'da terörü tasfiye et-
mek ve bütün etnik sorunları
demokratik hukuk devleti
kapsamında çözüme bağla-
mak zorundadır. • • •
YAŞANANLARDAN
İZLER-
fZLENİMLER
Kâztm Yenice
20.000 hra(KDV içinde)
Çağdaş yayınları Turkocağı
CacJ. 39-4İ CavnlnSi- irt^-.h,.ı
KHK yururluğe girdi
TKK çözülecek'
ANKARA (Cumhuriyet Bö-
rosu) - Eylem yapmayan PKK'-
lılar için, pişmanlık yasasının
kapsamını genişleten kanun
hükmünde kararname (KHK),
dünkü Resmi Gazete'de yayım-
lanarak yürürlüğe girdi. Başba-
kan Vekıli Erdal İnönü. çıkan-
lan af kararnamesini tüm
Avrupa parlamentolanna du-
yurdu.
İnönü'nün, Avrupa Parla-
mentosu ile diğer Avrupa ülke-
lerinin parlamentolanna, sos-
yalist parüler ve sosyal demok-
rat partilere gönderdiği mesaj-
da, KHK "tarihi bir karar"
olarak nitelendirildi. Mesajda.
kararnamenın içeriği hakkında
bilgj venJerek, "Tüm ülkede ge-
niş destek alması beklenen bu
karar, dünden itibaren yürür-
lüktedir" denildi.
PKK lideri Abdullah Öca-
lan'ın Lübnan'daki basın top-
lanüsı öncesinde, hükümetın af
kararnamesini yürürlüğe koy-
ması, olağanüstü hal bölgesin-
deki askeri ve sivil çevTelerde,
Apo'ya karşı bir "psikolojik
harekât" olarak yonunlandı.
Olağanüstü Hal Bölge Valisi
Cnal Erkan. kararnamenın ör-
güte büyük darbe vuracağını ve
örgütte çözülmelenn başlaya-
cağını söyledi.
Bingöl'de 33'ü asker toplam
38 kişinin katledılmesinin ar-
dından "askıya" ahnan ve hiç-
bir eyleme kaulmamış PKK'-
lılar için kovuşturma yapılma-
masıru. eyleme kanşanlar için
de belli oranlarda ceza indirimi
sağlayan kararname, dün "ey-
leme kanşanlar kapsam dışı bı-
rakılarak" Resmi Gazete'de
yayımlandı. Salt eylemsiz
PKKUlar için çıkanlan yeni
kararname aynen şöyle:
"Silahlı çete mensubu olma-
yıp herhangi bir nedenle çete
içinde bulunanlardan, suç işle-
meyenler hakkında, takibat
yapılmayacağına ilişkin kanun
hükmünde kararnamenın ka-
bulü, Anayasa'nın 121. madde-
si ile 25.10.1993 tarihli ve 2935
sayılı kanunun 4. maddesinin
verdiği yetkiye dayanılaraK
Cumhurbaşkanı'nın başkanb-
ğında toplanan Bakanlar Ku-
rulu'nca 25.5.1993 tarihınde
kararlaştınlmışür.
Madde 1- Silahlı çete mensu-
bu olmayıp, çete içinde herhan-
gi bir nedenle bulunan ve bir
suç işlediği tespit edılemeyen-
lerden pişmanlık duyup kendi-
liğınden teslim olanlar hakkın-
da takibat yapılmaz.
Madde 2- Bu kanun hük-
münde kararname, olağanüstü
hal bölgesi sınırlan içinde uygu-
lanır."
Af kararnamesu önceki gün
Çankaya Köşkü'nde Cumhur-
başkanı Sülevman Demirelın
başkanbğında gerçekleşen ve
Başbakan Vekıli Erdal tnönü.
Genelkurmay Başkanı Orgene-
ral Doğan Gûreş, İçişlen Baka-
nı İsmet Sezgin. Mılli Savunma
Bakanı Nevzat Ayaz ve Jandar-
ma Genel Komutanı Orgeneral
Aydm Üter'in katıldığı "güven-
lik zirvesinde", gündemde ol-
mamasına karşın, "sürpriz" bir
şekilde ele ahndı. Alınan bilgiye
göre toplantının ana gündemini
bölgede yürütülen operasyon-
lar ve gelişmeler oluşturuyordu.
Bölgedeki operasyonlann fıili
olarak yürütülmesinde asıl söz
sahibi olan Jandarma Genel
Komutanı Orgeneral Ilter de
tüm hazırlığını bu yönde yap-
mışü. Ancak PKK liderinin
basın toplantısı öncesinde, böl-
gedeki gücünü göstermek ama-
ayla dağda bulunan militan
kadrosuna, "yol kesme, adam
kaçırma ve katliama yönelik
kitle eylemleri yapılması" yo-
lunda emir göndermesinin ha-
ber abnması üzerine, psikolojik
harekâttan biradım öne geçmek
amaayla af kararnamesinin bır
an önce yürürlüğe konulması
gündeme geldi. Bu kararname-
nin çıkanlmasında, özellikle
Olağanüstü Hal Bölge Valisi
Ünal Erkan, Jandarma Asayiş
Komutanı Korgeneral Necati
Özgen ile bölgedeki diğer yük-
sek rütbeli komutanlann siyasi
otorite uzerinde etkili olduğu
öğrenildı.
_ Olağanüstü Hal Bölge Valisi
Ünal Erkan. af kararnamesinin
yürürlüğe girmesinin örgüte
önemli ölçüde darbe vuracağını
ve örgütte çözülmelenn başla-
yacağını söyledi. Dağdaki mili-
tanlardan bır bölümünün ör-
gütte zorla tutulduğunu kayde-
den Erkan. "Burada şu tespiti
iyi yapmak gerekıyor. Karar-
namenin hedefi PKK değil,
dağdaki militanlardır. Son za-
manlarda güveıüik güçlerine
teslim olan militan sayısında
önemli oranda artış vardır. Bu
kararname ile teslim olan miH-
tanlann sayısının daha da arta-
cağını sanıyorum" dedi.
Sııurlı affa tepki
ANAP Genel Başkanı Mesut
Ydmaz, PKK'ya sınırlı af geti-
ren kanun hükmünde kararna-
meyi eleştirerek hükümeü ağır
bir dille suçladı. Karamamenin
15 gün önce askıya alınma ne-
deni olarak gösterilen olaylann
sona ermediğini söyleyen Yıl-
maz, hükümeü "tutarsız ve
PKK'ya endeksli" olarak nite-
ledi. ANAP lideri Yılmaz, dün
partisinin TBMM grup toplan-
tısında yaptığı konuşmada,
"Acaba bu karamamenin 15
gün önce askıya alınma sebep-
leri olan olaylarda durulma mı
görülmüştür? Eşkıya örgütü,
devlete olan savaşmdan neda-
met, pişmanbk duyup, eylemle-
rinden vaz mı geçmıştir? Hayır.
Aslında eşkıya örgütü milleti-
mize bayramı zehir ederek ey-
lemlerine devam etmiştir" dedi.
MHP Genel Başkanı Alpars-
lan Tûrkeş, PKK'ya kısrni af
kararnamesinin "teröristlere
cüret vereceğini" öne sürdü.
HEP Genel Başkan Yardım-
cısı Hatip Dicle ise PKK'ya kıs-
mi af karannın Pişmanlık Ya-
sası'nın genişletilmiş ve adı de-
ğiştirilmiş halinden başka bir
şey olmadığını söyledi.
inönü: Mııhatap olmayız
Haber Merkezi - Başbakan
Vekili ve SHP Genel Başkanı
Erdal İnönü. PKK lideri Abdul-
lah Öcalan'ın "Eylemlerimiz
artarak sürecek" sözleriyle ilgili
olarak "Bu konuda^orum yap-
mayacağım" dedi. inönü, SHP
grup toplantısındaki konuşma-
sında terör örgütü ile muhatap
olmayacakjannı söyledi. İçişle-
ri Bakanı İsmet Sezgin de "O
kafadaki bir adamın söylediği
sözleri ne ciddiye alınm ne de
cevap veririm" diye konuştu.
Adalet Bakanı Seyfi Oktay
ise Öcalan'ın "Silahlı çete men-
subu olmayıp, herhangi bir ne-
denle çete içinde bulunanlar-
dan suç işlemeyenler hakkında
takibat yapılamayacağına" iliş-
kin kanun hükmündeki karar-
nameyi "Yanbş bir adım, bizi
2000 yılına kadar bile dağdan
indiremezler" şekbndeki sözleri
üzerine "Apo muhatabımız
olamaz" dedi.
Sezgin. PKK lideri Öcalan'-
ın, "Kanun hükmünde karar-
name yanlış bir adım" sözleri-
nin anımsatıbnası üzerine,
"Öcalanın yanbş olarak nite-
lendirmesi dahi aîdığımız kara-
nn doğru olduğunu gösteriyor"
dedi. Sezgin. bir gazetecinin,
"PKK lideri, 'Kimse hayale ka-
pılmasın. Mevcut gücün dağ-
dan indinlmesi 2 bin yılına
kadar bile mümkün değildir'
diyor. Bunu nasıl değerlendiri-
yorsunuz?" sorusuna, "O kafa
yapısındaki bır adama ne diye-
bilirim ki. Ne ciddiye alınm ne
de cevap veririm" yaruünı ver-
di. Sezgin, "Devlet eşkıya ile
pazarlık etmez, masaya otur-
maz. PKK'nın kökü kazınınca-
ya kadar operasyonlar devam
edecekür" dıye konuştu.
Dışışleri Bakanı Hikmet Çe-
tin, "Apo'nun açıklarnası gös-
teriyor ki örgüte hakım değil"
dedi.
Militanlar, 4 kişiyi kurşuna dizdi
PKKsahhrıyov
Haber Merkezi- Tunceli-
Pülümür karayolunu kesen
PKK mibtanlan. 4 kişiyi kur-
şuna dizerek öklürdüler, 1 po-
lis ve 3 eri de kacırdılar. Şımak
ve Hakkân'de güvenlik güçk-
riyleçaüşmaya giren 17 PKK'-
h öldürüldü, 1 PKK'h teslim
oldu. Erzurum- Erzincan ka-
rayolunun Şansa Geçidi'nde
yol kesme girişimde bulunan
bir gnıp PKK militanı, Özel
Harekât timine roketatarlarla
saldında bulundu. Çıkan çaüş-
mada iki militan öldürüldü.
Sayılan 20 kişi olduğu sanı-
lan PKK militanlan, önceki
akşam 19.00 sıralannda Tun-
ceh-Pülümür karayoluna bari-
kat kurarak taşıtlan durdur-
dular. Yolculann kimliklerini
kontrol eden PKK'h mibtan-
lar. otobüs şoförü Muhsin
Kalkan (40), muavin Bülent
Kesler (28), gümrük memuru
Mustafa Çakır ve Ziraat Ban-
kası Müdürü Mustafa Yanık'ı
barikaün arkasında kurşuna
dizerek öldürdüler. PKK'h mi-
litanlar, daha sonra iki aracı
ateşe verip, 1 poh's ve 3 askeri
yanlanna alarak kaçular
Olağanüstü Hal Bölge Vali-
bği'nden yapılan açıklamaya
göre. Hakkâri'nin Esenler
Dağı'nda güvenbk güçleriyle
catışmaya giren 4 PKK'b öl-
dürdüldü. bir militan da yarab
olarak yakalandı.
Dün akşam saat 18.00 sıra-
lannda Erzurum-Erzincan ka-
rayolunun Şansa Geçidi'nde
yol güvenbğıni sağlayan Ter-
can komando timine bir gnıp
PKK militanı tarafından roke-
tatarlarla saldında bulundu.
Çıkan çatışmada 2 PKK mili-
tanı öldürüldü. Saldın sırasın-
da yoldan geçen birT1R isabet
alarak tahrip oldu. Olayda Fe-
rit Muhb's, Ab Aşkale, Kâmil
Ertaş ve Nurullah İrfan Aydın
isimli erler yaralandı.
Erzincan Vaîisı Recep Yaa-
cıoğlu, milıtanlann çember içi-
ne abndığmı ve imha operas-
yonunun çevre iUerden gelen
destekle devam ettiğini, ölü ve
yarab milıtanlann sayısının ar-
tabileceğıni söyledi.
Şırnak'ın Cizre ilçesi Düzo-
va Köyü yakınlannda güven-
lik güçlerinin "tesbm ol" çağn-
lanna ateş açarak karşıhk
veren 3 PKK'h ele geçmemek
için el bombalanyla intihar et-
u. Militanlara yardım ve ya-
takbk yapan 8 kişi de gözaltına
ahndı. PKK'blann cenazeleri
için Cizre'de yapılan yürüyüş
sırasında kepenkler kapatıldı.
Muş'un Varto ilçesinde bir
PKK'b güvenbk güçlerine tes-
bm oldu.
Şemdinb'nin Ayranb
Köyü'ne bağh Üzümkıran
mezrasına baskın düzenleyen
PKK militanlanyla korucular
arasında çatışma çıku. Sabaha
dek süren çatışmada 10 PKK'-
lı öldürüldü. Korucu İsmail
Güldal ve Yavuz Fırat yara-
landı.
Bu arada Mersin'de çeşitli
tarihlerde 4 kişinin öldürülme-
sı ve 3 kişinin yaralanmas
olaylanna kanşüklan öne sü-
rülen Abdullah Vanş ve Abdül-
kerim Aktaş yakalandı.
İstanbul'da dün gece, çeşitli
banka şubeleriyle bir oto gale-
risine kımliği bebrsiz kişjler ta-
rafından molotofkokteyli atıl-
dı.öte yandanPKK örgütüne
mensup olduğu belirtilen 9 kişi
yakalandı.
Teröre karşı işbirliği
ANKARA (Cnmburiyet Bü-
rosu) - Dışişleri Bakanı Hikmet
Çetin, İran, Suriye ve Türkiye'-
nin terorizmle ortak mücadele
konusunda kararh olduklannı
söyledi. Çetin, İran ye Suriye
dışişleri bakanlannın kaub-
mıyla Tahran'da gerçekleşüri-
len toplanünın ardından dün
Aftkara'ya döndü.
Çetin, Esenboğa Havaa-
lanı'nda gazetecUere yaptığı
açıklamada, toplanüyı 'yapıcı
ve yararh' olarak niteledi ve
"Bölgemizde banş, istikrar ve
huzur için terorizmle münferit
ve ortak mücadeleyi sürdür-
mekteki kararhlığımızı bir kere
daha yineledik" dedi. "Amacı-
mız bölgedeki beürsizlikleri
ortadan kaldırmak ve bir an
önce durumun normalleşmesi-
ne katkıda bulunmaktır" di-
yen Çetin, üç ülkenin de Irak'-
taki gelişmeleri yakından
izlemeyi sürdüreceklerini söy-
ledi. Irak'ın bölünmesi çabala-
nna karşı olduklannı, bölün-
menin bölge banş ve istikrannı
olumsuz etkileyeceğini vurgu-
layan Çetin. Körfez savaşın-
dan bu yana büyük sıkıntı için-
de olan Irak halkının refahı
için Bağdat yönetiminin BM
Güvenlik Konseyi'nin karar-
lannı tam olarak yerine getir-
mesi gerektiğini bildirdi.
Çeün, toplantıda Bosna-
Hersek halkına yönelik saldın-
lann durdurulması ve Bosna'-
nın eğemenÜk ve toprak bü-
tünlüğünün korunması için
BM'nin gerekü adımkn atma-
ya çağnldığını söyledi.
GÖZLEM
UĞURMUMCU
• Baştarafi 1. Sayfada
Üç parçaya bölünmüş sosyal demokrasi nasıl iktidar
olur? Sosyal demokrasi bu bölünmüş haliyle hiçbir za-
man iktidar olamaz. Yapılması gereken iş, sosyal de-
mokratları bir çatıda toplamaktır.
Güç olan, böyle bir çatıyı oluşturmak ve bütün sosyal
demokratları bu çatıda toplamaktır.
Bunun için ne gereklidir?
Coşku gereklidir bir.
Bilinç gereklidir iki.
Özveri gereklidir üç. Bu özveri ile sorumluluk gerekli-
dir dört
Goşku, SHP'nin GHP'den doğan bir parti olduğu, GHP'-
nin de anti-emperyalist bir savaş sonunda kurulduğu;
böyle bir kökene sahip olan siyasal partınin bugün ne gi-
bi bir görevle karşı karşıya olunduğu anlatılarak sağla-
nabilir.
Yine bu coşku laik ve sivil bir toplum olmak, işçilere,
köylülere, memurlara ellerinden devlet zoruyla alınan
haklarını savunmakla sağlanabilir.
Sosyal demokratlar, Islamcı ideolojilere, despotluğa,
cuntalara, militarizmevearabeskliberalizme karşı laikli-
ğin, çağdaşlığın, demokrasınin, insan hak ve özgürlükle-
rinin bayrağı olmalıdır.
Ancak böyle bir coşku sosyal demokrasiyi iktidar ya-
pacak yollar açabilir.
Türkiye'ye bundan sonra nasıl bir rol biçiliyor? İki sü-
per güç tarafından yazılan ortak senaryolarda Türkiye'yi
ne gibi oyunlar bekliyor?
Bütün bu olaylara hem tarih bilinci ile hem güncel ge-
lişmelerin ışığında geçmiş ve geleceğe bakabilmek ge-
reklidir. Böyle bir bilinç, Türk sosyal demokrasisinin
bundan sonra ne gibi olaylan göğüslemek zorunda kala-
cağını da algılamak zorundadır. '
Böyle bir bilinç oluşmuşsa o zaman 'özveri' ve 'sorum-
luluk' söz konusu olur.
Açıkça yazmakta yarar var
ANAP, soldaki bir bölünmeyi hızlandırmak için yeni bir
seçim yasası hazırlıyor. Bu seçim yasasında yeni baraj-
lar getirilecek. Getirilecek bu barajlar, sosyal demokrat-
ların iki ya da üç parçaya bölünerek iyice eftisiz hale
gelmesine yarayacak.
SHP'nin oyu azalacak, DSP'nin oyu artacak. HEP de
SHP'nin Güneydoğu'daki oylarının bir kısmını alacak!
Böylece sosyal demokrat oylar getirilecek yeni barajlar-
la üçe bölünmüş olacak.
Bu açık gerçekleri İnönü görmüyor mu?
Görüyor!
Baykal görmüyor mu?
Görüyor.
Ecevit görmüyor mu?
Görüyor!
Ya İnönü özveri gösterecek ya Baykal ya da Ecevit Bu
özveriyi kim gösterir ve "Ben sosyal demokratlann bir
çatı altında toplanması için şu özveriyi gösteriyorum"
derse o kazanacaktır.
Böyle bir özveri sosyal demokrat tabanda gereken ilgi
ve coşkuyu da yaratacaktır.
Yoksa sosyal demokrasi hiçbir yarar sağlamayacak
bu kişisel çekişmelerle boşuna zaman yitirecektir.
Olaylara çok daha geniş açılardan bakmak gerekiyor.
Çok daha geniş...