25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 HAZİRAN1993 ÇARŞAMBA HABERLER Notlar Ok yaydan çıktı mı? • Baştarafi 1. Sayfada rüttüğü operasyor.iann ken- dilenni güçlendırece^niso.v lüyordu. Ve son günlerde saflanna çok sayıda yeni militanın ka- tıldığım belırtiyordu. Öcalan, dün asker elbisesı ile basın önüne çıktı. Kravat ve takım elbise bir yana itil- mişti. Masada "Apo" tek başı- naydı. Ateşkesin miman Talabani de ortadan kaybol- muştu. Öcalan, Taîabani konusunda ilginç yorumlar . yapıyor. Onu banş süreçleri- nin adamı olarak değerlendi- riyor, •'Şimdi savaş başladı, o savaştan hoşlanmaz" diyor. "Apo'nun dikkat çektiği önemli noktalardan birisi as- kerlere ilişkın. Siyasi çözüme askerlerin daha yatkm oldu- ğu inancmda. "Askerler bizi yenemeyeceklerini bır kez daha anlayınca banş isteye- cekler" yonımunu yapıyor. Apo'nun Bingöl olaylann- dan önceden haberdar olma- dığı kesin. Şemdin Sakık önderliğindeki "Amet Eyalet sorumlulan'na da ağır eleşti- nler yaptığını saklamıyor. Böyle bir eyleme hazırhkh ol- madığı her halinden belli. Ama şu andaki havası "ar- tık ok yaydan çıktı" şeklinde. Gerçekten de ok yaydan çıktı mı? Apo'da uzlaşmaya açık bir hava gözlemek mümkün. Ama nasıl bır uzlaşma bu. Uzun hikaye. Türkiye'nin batısında eylem ve sabotaj tehdidi yapıyor. Bu aşamada bö>Ie bir işe girişeceklerine ınanmak zor geliyor. Bunu bir tehdit olarak kabul etmek akla daha yatkın. Bir kritik döneme daha gi- rildi. Akhselimin, banşın, ateşkesin bir yana itilmesi ki- me ne kazandıracak, hep bir- likte göreceğiz. Apo, başlayan savaşın ra- hatlığı içindeymiş gibi görü- nüyor. Fakat biraz tartışınca bu rahathğın altından büyük bir gerilim ortaya cıktyor. Gece boyunca döne döne "Bu işin sonu ne olur" soru- sunu sorup durdu. Belli ki belirsizliğin gerilımini yaşı- yordu. Şu anda söz bitti mi? Yaşayarak göreceğiz. öcalan'la aşktan cinselliğe. feminizmden eşcinselliğe. Yaşar Kemal'den Tansu Çil- ler'e, Mustafa Kemal'den Apo'nun zaaflanna, "İkinci Cumhuriyet'ten döneklere kadar uzanan ve saatler sü- ren tartışmalı bir sohbet yap- tık. Kişiliğini. tutkulannı ve kadınlara olan yaklaşımını konuştuk. Yüzlerce insanın ölüme gjttiği saatlerde yaşamı ve ge- leceği konuşmak garip bir paradokstu. Ama hayaün bir cilyesi de bu. Öcalan'ın kişisel görûşme- mizde anlattıklannı, önü- müzdeki günlerde sizlere aktarmaya çalışacağım. Beşikçi'ye 75 yıl istendi I Baştarafi 7. Sayfada sikçi'nin yazdığı " Kürdıstan Uzerinde Emperyabst Bölü- şüm Mücadelesi" isimli kita- bından dolayı hakkında başka bir dava açıkiığını belirterek. her ıki dava dosyasının birleş- tınlmesıni istedi. . Savcı, Beşikçi'nin bu kitapta da yasalann suç saydığı "bölü- cülük" fıilinı övdüğü ve halkı bu yönde kışkutüğmı öne sü- rerek, ceza isteminde bulundu. Tutukşuz olarak yargılanan sanıklar İsmail Beşikçi ile Ün- sal Öztürk'ün ek savunma iste- minde bulunmalan üzerine, mahkeme başkanı duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada lirken gazetecileri aradı. Devlet bakanlığından istifa ediyor, sade bir milletvekili olarak adaylığını koyuyordu. Doğrusu, davranışı hayli cakalı, hayli ilgi çekiciydi. Yalnız, yakında başbakan olacak biri için devlet ba- kanlığı neydi ki... Bir başbakan adayı olarak iletişimden iş dünyasına kadar etkili her çevreye -ömeğin eşi dostu eliyle- vaat ettiklerinin yanında, devlet bakanlığının kısıt- lı olanaklarının sözü mü olurdu? Ne varki; Dalan, Çiller ileilgili olarak delegelerin esin- lenmesi gereken daha başka önemli öğeler sıralamıştı. Sözcükleri özenle seçiyor, pek çok eksiğinin yanı sıra bır tanesini söylüyor, başbakanlığa oynayan bir insan olarak Çilier'in daha basit bir kurumu bile yönetmediğini öne sürüyordu. Kimi görse -galiba- ya delege ya da milletvekili sam- yor olmalı ki, ÇiUer, dün gruba girerken koridorda otu- ran 6-7 kişının hararetle ellerini sıktı. Oysa, Çilier'in ani iltifatına mazhar olanlar delege değildi, öteki bakanların koruma memurlarıydı. Tabii, Dalan'ın irdelemeleri Çilier'in birkulağındangi- riyor, diğerinden çıkıyor. Rüzgârı yakalamış, başbakan- lık koltuğuna ha oturmuş, ha oturmak üzere... Uyarılan dinlemesi olası değil artık. Acaba delegeler, satır aralannda kalan, böyyük bası- nın manşetleri altında ezilen kimi önemli vurgulamalan görüyor, pazar günkü seçime buna göre mi hazırlanı- yorlar? Yoksa, Mesut Yılmaz'a karşı eli yüzü düzgün bi- riyle savaşı mı yeğleyecekler? Ya sonra... Üç ya da beş ay sonra, Çilier'in kendinden menkul kerametleri sıfır- lanmaya baştayınca ne yapacaklar? Şu anda düşünen yok! Uyancı örnekler Devlet Bakanı Çağlar'ın savına göre, Çiller -hocası ol- masına karşın- "ekonomiden anlamıyor"du. Çağlar ile Çiller kabine arkadaşı, Bakanlar Kurulu'nda yan yana oturuyorlar, birbirini yeterince tanıyorlar, Bu nedenle Çağlar'ın söyledîklerinde gerçek payı, elbette büyük ol- malı. Şöyle diyor "Ağlayarak getirdiği Hazine Müsteşarı'nı, istifa ettire- cek duruma soktu. Dört müsteşannın dördü ile de küs. Merkez Bankası Başkanı ile küs. Bu işler nasıl yürüye- cek? Üç musteşan ile geçinemiyor, 33 bakanla nasıl ge- çinecek? Bir şey olması için, önce neyin olamayacağını görmek lazım." Bunlar, siyaset gereği söylenmiş ya da rakip bir aday- dan sözler değil, kimi gerçekleri dile getiriyor. Günler önceden delegeleri, kadın başbakan görme tutkusuna kapılmış ya da kimi maddi olanakları bu vasıtayla sağla- yacağına inanmış olanların karşıtlarını uyaran kimi irde- lemeler. Bir başka uyancı notları, geçende gazeteci Ismet Ço- lak yazdı. Hükümette mega projeler görüşülürken Çil- ier'in kaynaklar konusunda kâğıda döktüğü bilgiler oku- nuyor. Yakın arkadaşı Enerji Bakanı Faralyalı daya- namayıp, "Bu sıralanan kaynakların ilgili kuruluşlan bana bağh. Ama, böyle bir şey yok ortada, bunlar doğru değil" diyor. İnönü, Bakanlar Kurulu'ndaki şaşkınlığı gidermek için, başka bir konuya atlıyor, Ümraniye'dekı çöp patla- masına on milyar gönderilip gönderilmedığini soruyor. Bayındırlık Bakanı Kumbaracıbaşı, Çilier'in Ümraniye'yi afet bölgesi ilan ettiğini, bölgenin yasal açıdan bu kap- sama girmediğini, oysa Çilier'in TV'de on milyar çıkarıl- dığını ilan ettiğini, ancak "paranın nereden gönderildiği- nı bilemediklenni" söylüyor. Anlamı açık örnekler. Geçen aylarda Çilier'in bu örneklere benzeyen uygu- lamalarını yazmıştık Şimdi. siyaseti bu orneklerde gö- ruldüğü gibi anlayan bir zihnıyet her yere mavı boncuk dağıtarak binbır sorunla boğuşan Türkiye'yı yönetmeye hazırlanıyor. Hani falcılar soze "Bir ay mı, bır ytl mı desem" dıye başlarlar. Çiller'le. devlet ve parti yaşamında armutlarla elmala- nn bırbirıne karıştığını görmek için galiba uç ay yetecek. Apo: Savaş sürecek ORALÇALIŞLAR BEYRLT- PKK lıden Abdullah Öcalan, ateşkes durumunun hızla hükmünü yitirdi- ğini kaydederek "Savaş sürecini, kışa ka- dar yoğunlaştırarak sürdüreceğız" dedi. Öcalan, Bingöl olaylannı 'talihsizlik' ola- rak niteledi ve "Haberim plsa taktik gereği önlerdim" diye konuştu. Öcalan. Türkiye'- nin batı bölgelerinde. İstanbul'da, İzmır'de önümüzdekı dönemde eyleme girişebile- ceklenni, bu eylemleri sabotaj şeklinde sür- dürebileceklerini söyledi. öcalan "Üzeri- mıze fazla gelirlerse. Türk devleti ateşkesi ıhlal etmekte ısrar ederse, beklenmedik ey- lemler yapabilıriz" dedi. PKK lıderi, dün Bekaa Vadisi'nde çok sayıda yerli ve yabancı gazetecinın ızlediğı bir basın toplantısı düzenledi. Öcalan, •"Mücadelede hedefın bir kez daha askeri yön alacağını. siyasi yönün daha sonra gündeme gelebileceğini" söyledi. Ateşkes rehavetini atuklannı, güçlerini mevalen- dirmelerinin geniş bicimde tamamlandığı- nı kaydeden Öcalan, "'Kimse hanv hayale kapılmasın. Mevcut gücün dağdan indıril- mesi 2000 vılına kadar bıle mümkün değil- dir" diye konuştu. Batı'nın da ateşkes ıstemediğıni savunan Öcalan şöyle konuştu: "Ateşkesin muhatabını belki de Sayın Özal olarak göriiyorduk. Özal'ın anı, aa ölümü bu süreci etkiledi. Bizimle en kap- samlı savaşı yürüten Özal'dı. Buna rağmen sorunun. bastırma, askeri yolla çözümle- nemeyeceğini anlamıştı. Belkı de önemli adımfar atacakü." Bingöl olaylan Çözümden kaçan taraf olmadıklannı id- dia eden Öcalan. Bingöl olaylan konusun- da da şunlan söyledi: "Bingöl olaylan talihsizlik olmuştur. Be- nim söylendiği gibi planlamam da olma- mıştır. Bu biçimi ile gelişmesini ben de anlamlı bulmadım. Biraz erken ve geniş hacimli olarak değerlendirdim. Haberim olsa taktik gereği önlerdim." Suç ışlememiş PKK'hlann teslim olma- lan halinde afTedileceklerine ilişkin kanun hükmündeki kararname konusuna değj- nirken de "Bu kararname vanlış bır adım- dır" iddiasında bulunan Öcalan, bunun pratık çözüm konusunda bir adım olama- yacağını öne sürdü. Öcalan, Türkiye'nin batı bölgelerinde, İstanbul'da, İzmir'de önümüzdeki dönem- de eyleme gjrişebileceklerini. bu eylemleri sabotaj şeklinde sürdürebileceklerini söyle- di. Öcalan, "Üzerimize fazla gelirlerse, Türk devleti ateşkesi ihlal etmekte ısrar ederse, beklenmedik eylemler yapabiliriz. Benim kanaatim operasyonlann güze ka- dar devam edebileceği, eğer bu operasyon- lar başansızlığa uğrarsa -ki öyle olacaktır- siyasi çözüm yeniden gündeme gelecektir. Ben sivillerden çok generallerin ve askerle- rin siyasi çözüme daha fazla cesaret göste- receklerine inanıyorum. Çünkü onlar PKK ile dağda savaşmanın zorluklannı bi- liyorlar" diye konuştu. Şehit er Yıkhz, toprağa veriMİSTANBUL (AA) - Hakkâri'nin ŞemdinK Uçesi Erdemli mezrasında dcvri>e gezerken teröristlerin açbğı ateşsonucu şehit düşenPivadeKomandoErHaydarYüda'ın(21)cenazesi, toprağa verildi. Uçakla Van'dan Istanbul'a getirikn şehit er için Levent Camia'nde bir tören düzenlendi. Tören sırasında oğlunun naaşuıa sanlarak PKK'ya lanetler v ağdıran Ismet Yıldız, subaylara hitaben, "Komutanım, beni de yollaym oraya. Oğlumun intikamını alavım" dedi. Şehit er Haydar Vıldız'ın naaşı, öglejin kıhnan namazın ardından, bir süre top arabasının uzerinde taşındı. Cenaze, askeri törenden sonra Kocasinan Mezarlığı'nda toprağa verildi. Terhisine bir ay kala şehit olan Ydda'ın cenaze töreninde, Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Keraal Yavuz ve öteki öst rütbeli subaylar da bulundu. OLAYLARIN ABDINDAKI GERÇEK • Baştarafi 1. Sayfada de kalan bir içerik taşıyor. Ancak bütün açıklamaiarın satır aralannda, öcalan'ın askeri çözüm dışında siyasal çözüm eğiümi içinde olduğu da seziliyor; ama, örgütüne hâkim olduğunu kanıtlaya- madıkça bu eğilimin bir kıy- met-i harbiyesi olur mu? PKK gibi varlığını dağdaki çatışmalara ve teröre bağla- mış bir örgütün barış süreci- ne yönelmesi ve demokratik yöntemlerle davasını sürdü- ren bir kimlik kazanması çok güçtür, hatta olanaksız gibi- dir. Bunun için örgütün silahlı kanadının örgütün politikası- nı belirleyen siyasi otoriteye bağh bulunması gerekir. Eğer Abdullah ûcalan'ın basın toplantısındaki açıkla- maları gerçeği yansıtıyorsa, PKK'nın yapısında, dağdaki adamın düzdekine kulak as- madığı ortaya çıkmıştır. Ateşkes sürecini Bingöl katliamının oldu-bittisiyle noktalayan PKK'nın sonu ne olacak?.. PKK dış dünyada terör ör- gütü olarak tescil edildi. Te- rör, iç politikada, Güneydoğu halkının demokratik yollarla siyasete ağırlığını koyabil- mesini engelliyor. Silah öne çıktıkça, Kürtlerin örgütlen- me yolları tıkanıyor, geniş kesimlerle ittifaklar kurabil- me olanakları zayıflıyor. Abdullah öcalan belki de bu gerçeği gördüğü için siya- sete dönük yolları açmaya çalışmıştı; ama, başarısız kaldı. Bu durumda PKK varını yo- ğunu ortaya koyarak sonba- hara kadar güçlü olduğunu kanıtlamaya çalışacaktır ve terörü alabildiğine tırmandtr- mak zorundadır. Ancak teröre bakılmadan kısmi affın çıkmasıyta birlikte operasyonlar da sürecek... Sonucun ne olacağını hep birlikte göreceğiz. Türkiye, Anadolu'da terörü tasfiye et- mek ve bütün etnik sorunları demokratik hukuk devleti kapsamında çözüme bağla- mak zorundadır. • • • YAŞANANLARDAN İZLER- fZLENİMLER Kâztm Yenice 20.000 hra(KDV içinde) Çağdaş yayınları Turkocağı CacJ. 39-4İ CavnlnSi- irt^-.h,.ı KHK yururluğe girdi TKK çözülecek' ANKARA (Cumhuriyet Bö- rosu) - Eylem yapmayan PKK'- lılar için, pişmanlık yasasının kapsamını genişleten kanun hükmünde kararname (KHK), dünkü Resmi Gazete'de yayım- lanarak yürürlüğe girdi. Başba- kan Vekıli Erdal İnönü. çıkan- lan af kararnamesini tüm Avrupa parlamentolanna du- yurdu. İnönü'nün, Avrupa Parla- mentosu ile diğer Avrupa ülke- lerinin parlamentolanna, sos- yalist parüler ve sosyal demok- rat partilere gönderdiği mesaj- da, KHK "tarihi bir karar" olarak nitelendirildi. Mesajda. kararnamenın içeriği hakkında bilgj venJerek, "Tüm ülkede ge- niş destek alması beklenen bu karar, dünden itibaren yürür- lüktedir" denildi. PKK lideri Abdullah Öca- lan'ın Lübnan'daki basın top- lanüsı öncesinde, hükümetın af kararnamesini yürürlüğe koy- ması, olağanüstü hal bölgesin- deki askeri ve sivil çevTelerde, Apo'ya karşı bir "psikolojik harekât" olarak yonunlandı. Olağanüstü Hal Bölge Valisi Cnal Erkan. kararnamenın ör- güte büyük darbe vuracağını ve örgütte çözülmelenn başlaya- cağını söyledi. Bingöl'de 33'ü asker toplam 38 kişinin katledılmesinin ar- dından "askıya" ahnan ve hiç- bir eyleme kaulmamış PKK'- lılar için kovuşturma yapılma- masıru. eyleme kanşanlar için de belli oranlarda ceza indirimi sağlayan kararname, dün "ey- leme kanşanlar kapsam dışı bı- rakılarak" Resmi Gazete'de yayımlandı. Salt eylemsiz PKKUlar için çıkanlan yeni kararname aynen şöyle: "Silahlı çete mensubu olma- yıp herhangi bir nedenle çete içinde bulunanlardan, suç işle- meyenler hakkında, takibat yapılmayacağına ilişkin kanun hükmünde kararnamenın ka- bulü, Anayasa'nın 121. madde- si ile 25.10.1993 tarihli ve 2935 sayılı kanunun 4. maddesinin verdiği yetkiye dayanılaraK Cumhurbaşkanı'nın başkanb- ğında toplanan Bakanlar Ku- rulu'nca 25.5.1993 tarihınde kararlaştınlmışür. Madde 1- Silahlı çete mensu- bu olmayıp, çete içinde herhan- gi bir nedenle bulunan ve bir suç işlediği tespit edılemeyen- lerden pişmanlık duyup kendi- liğınden teslim olanlar hakkın- da takibat yapılmaz. Madde 2- Bu kanun hük- münde kararname, olağanüstü hal bölgesi sınırlan içinde uygu- lanır." Af kararnamesu önceki gün Çankaya Köşkü'nde Cumhur- başkanı Sülevman Demirelın başkanbğında gerçekleşen ve Başbakan Vekıli Erdal tnönü. Genelkurmay Başkanı Orgene- ral Doğan Gûreş, İçişlen Baka- nı İsmet Sezgin. Mılli Savunma Bakanı Nevzat Ayaz ve Jandar- ma Genel Komutanı Orgeneral Aydm Üter'in katıldığı "güven- lik zirvesinde", gündemde ol- mamasına karşın, "sürpriz" bir şekilde ele ahndı. Alınan bilgiye göre toplantının ana gündemini bölgede yürütülen operasyon- lar ve gelişmeler oluşturuyordu. Bölgedeki operasyonlann fıili olarak yürütülmesinde asıl söz sahibi olan Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Ilter de tüm hazırlığını bu yönde yap- mışü. Ancak PKK liderinin basın toplantısı öncesinde, böl- gedeki gücünü göstermek ama- ayla dağda bulunan militan kadrosuna, "yol kesme, adam kaçırma ve katliama yönelik kitle eylemleri yapılması" yo- lunda emir göndermesinin ha- ber abnması üzerine, psikolojik harekâttan biradım öne geçmek amaayla af kararnamesinin bır an önce yürürlüğe konulması gündeme geldi. Bu kararname- nin çıkanlmasında, özellikle Olağanüstü Hal Bölge Valisi Ünal Erkan, Jandarma Asayiş Komutanı Korgeneral Necati Özgen ile bölgedeki diğer yük- sek rütbeli komutanlann siyasi otorite uzerinde etkili olduğu öğrenildı. _ Olağanüstü Hal Bölge Valisi Ünal Erkan. af kararnamesinin yürürlüğe girmesinin örgüte önemli ölçüde darbe vuracağını ve örgütte çözülmelenn başla- yacağını söyledi. Dağdaki mili- tanlardan bır bölümünün ör- gütte zorla tutulduğunu kayde- den Erkan. "Burada şu tespiti iyi yapmak gerekıyor. Karar- namenin hedefi PKK değil, dağdaki militanlardır. Son za- manlarda güveıüik güçlerine teslim olan militan sayısında önemli oranda artış vardır. Bu kararname ile teslim olan miH- tanlann sayısının daha da arta- cağını sanıyorum" dedi. Sııurlı affa tepki ANAP Genel Başkanı Mesut Ydmaz, PKK'ya sınırlı af geti- ren kanun hükmünde kararna- meyi eleştirerek hükümeü ağır bir dille suçladı. Karamamenin 15 gün önce askıya alınma ne- deni olarak gösterilen olaylann sona ermediğini söyleyen Yıl- maz, hükümeü "tutarsız ve PKK'ya endeksli" olarak nite- ledi. ANAP lideri Yılmaz, dün partisinin TBMM grup toplan- tısında yaptığı konuşmada, "Acaba bu karamamenin 15 gün önce askıya alınma sebep- leri olan olaylarda durulma mı görülmüştür? Eşkıya örgütü, devlete olan savaşmdan neda- met, pişmanbk duyup, eylemle- rinden vaz mı geçmıştir? Hayır. Aslında eşkıya örgütü milleti- mize bayramı zehir ederek ey- lemlerine devam etmiştir" dedi. MHP Genel Başkanı Alpars- lan Tûrkeş, PKK'ya kısrni af kararnamesinin "teröristlere cüret vereceğini" öne sürdü. HEP Genel Başkan Yardım- cısı Hatip Dicle ise PKK'ya kıs- mi af karannın Pişmanlık Ya- sası'nın genişletilmiş ve adı de- ğiştirilmiş halinden başka bir şey olmadığını söyledi. inönü: Mııhatap olmayız Haber Merkezi - Başbakan Vekili ve SHP Genel Başkanı Erdal İnönü. PKK lideri Abdul- lah Öcalan'ın "Eylemlerimiz artarak sürecek" sözleriyle ilgili olarak "Bu konuda^orum yap- mayacağım" dedi. inönü, SHP grup toplantısındaki konuşma- sında terör örgütü ile muhatap olmayacakjannı söyledi. İçişle- ri Bakanı İsmet Sezgin de "O kafadaki bir adamın söylediği sözleri ne ciddiye alınm ne de cevap veririm" diye konuştu. Adalet Bakanı Seyfi Oktay ise Öcalan'ın "Silahlı çete men- subu olmayıp, herhangi bir ne- denle çete içinde bulunanlar- dan suç işlemeyenler hakkında takibat yapılamayacağına" iliş- kin kanun hükmündeki karar- nameyi "Yanbş bir adım, bizi 2000 yılına kadar bile dağdan indiremezler" şekbndeki sözleri üzerine "Apo muhatabımız olamaz" dedi. Sezgin. PKK lideri Öcalan'- ın, "Kanun hükmünde karar- name yanlış bir adım" sözleri- nin anımsatıbnası üzerine, "Öcalanın yanbş olarak nite- lendirmesi dahi aîdığımız kara- nn doğru olduğunu gösteriyor" dedi. Sezgin. bir gazetecinin, "PKK lideri, 'Kimse hayale ka- pılmasın. Mevcut gücün dağ- dan indinlmesi 2 bin yılına kadar bile mümkün değildir' diyor. Bunu nasıl değerlendiri- yorsunuz?" sorusuna, "O kafa yapısındaki bır adama ne diye- bilirim ki. Ne ciddiye alınm ne de cevap veririm" yaruünı ver- di. Sezgin, "Devlet eşkıya ile pazarlık etmez, masaya otur- maz. PKK'nın kökü kazınınca- ya kadar operasyonlar devam edecekür" dıye konuştu. Dışışleri Bakanı Hikmet Çe- tin, "Apo'nun açıklarnası gös- teriyor ki örgüte hakım değil" dedi. Militanlar, 4 kişiyi kurşuna dizdi PKKsahhrıyov Haber Merkezi- Tunceli- Pülümür karayolunu kesen PKK mibtanlan. 4 kişiyi kur- şuna dizerek öklürdüler, 1 po- lis ve 3 eri de kacırdılar. Şımak ve Hakkân'de güvenlik güçk- riyleçaüşmaya giren 17 PKK'- h öldürüldü, 1 PKK'h teslim oldu. Erzurum- Erzincan ka- rayolunun Şansa Geçidi'nde yol kesme girişimde bulunan bir gnıp PKK militanı, Özel Harekât timine roketatarlarla saldında bulundu. Çıkan çaüş- mada iki militan öldürüldü. Sayılan 20 kişi olduğu sanı- lan PKK militanlan, önceki akşam 19.00 sıralannda Tun- ceh-Pülümür karayoluna bari- kat kurarak taşıtlan durdur- dular. Yolculann kimliklerini kontrol eden PKK'h mibtan- lar. otobüs şoförü Muhsin Kalkan (40), muavin Bülent Kesler (28), gümrük memuru Mustafa Çakır ve Ziraat Ban- kası Müdürü Mustafa Yanık'ı barikaün arkasında kurşuna dizerek öldürdüler. PKK'h mi- litanlar, daha sonra iki aracı ateşe verip, 1 poh's ve 3 askeri yanlanna alarak kaçular Olağanüstü Hal Bölge Vali- bği'nden yapılan açıklamaya göre. Hakkâri'nin Esenler Dağı'nda güvenbk güçleriyle catışmaya giren 4 PKK'b öl- dürdüldü. bir militan da yarab olarak yakalandı. Dün akşam saat 18.00 sıra- lannda Erzurum-Erzincan ka- rayolunun Şansa Geçidi'nde yol güvenbğıni sağlayan Ter- can komando timine bir gnıp PKK militanı tarafından roke- tatarlarla saldında bulundu. Çıkan çatışmada 2 PKK mili- tanı öldürüldü. Saldın sırasın- da yoldan geçen birT1R isabet alarak tahrip oldu. Olayda Fe- rit Muhb's, Ab Aşkale, Kâmil Ertaş ve Nurullah İrfan Aydın isimli erler yaralandı. Erzincan Vaîisı Recep Yaa- cıoğlu, milıtanlann çember içi- ne abndığmı ve imha operas- yonunun çevre iUerden gelen destekle devam ettiğini, ölü ve yarab milıtanlann sayısının ar- tabileceğıni söyledi. Şırnak'ın Cizre ilçesi Düzo- va Köyü yakınlannda güven- lik güçlerinin "tesbm ol" çağn- lanna ateş açarak karşıhk veren 3 PKK'h ele geçmemek için el bombalanyla intihar et- u. Militanlara yardım ve ya- takbk yapan 8 kişi de gözaltına ahndı. PKK'blann cenazeleri için Cizre'de yapılan yürüyüş sırasında kepenkler kapatıldı. Muş'un Varto ilçesinde bir PKK'b güvenbk güçlerine tes- bm oldu. Şemdinb'nin Ayranb Köyü'ne bağh Üzümkıran mezrasına baskın düzenleyen PKK militanlanyla korucular arasında çatışma çıku. Sabaha dek süren çatışmada 10 PKK'- lı öldürüldü. Korucu İsmail Güldal ve Yavuz Fırat yara- landı. Bu arada Mersin'de çeşitli tarihlerde 4 kişinin öldürülme- sı ve 3 kişinin yaralanmas olaylanna kanşüklan öne sü- rülen Abdullah Vanş ve Abdül- kerim Aktaş yakalandı. İstanbul'da dün gece, çeşitli banka şubeleriyle bir oto gale- risine kımliği bebrsiz kişjler ta- rafından molotofkokteyli atıl- dı.öte yandanPKK örgütüne mensup olduğu belirtilen 9 kişi yakalandı. Teröre karşı işbirliği ANKARA (Cnmburiyet Bü- rosu) - Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, İran, Suriye ve Türkiye'- nin terorizmle ortak mücadele konusunda kararh olduklannı söyledi. Çetin, İran ye Suriye dışişleri bakanlannın kaub- mıyla Tahran'da gerçekleşüri- len toplanünın ardından dün Aftkara'ya döndü. Çetin, Esenboğa Havaa- lanı'nda gazetecUere yaptığı açıklamada, toplanüyı 'yapıcı ve yararh' olarak niteledi ve "Bölgemizde banş, istikrar ve huzur için terorizmle münferit ve ortak mücadeleyi sürdür- mekteki kararhlığımızı bir kere daha yineledik" dedi. "Amacı- mız bölgedeki beürsizlikleri ortadan kaldırmak ve bir an önce durumun normalleşmesi- ne katkıda bulunmaktır" di- yen Çetin, üç ülkenin de Irak'- taki gelişmeleri yakından izlemeyi sürdüreceklerini söy- ledi. Irak'ın bölünmesi çabala- nna karşı olduklannı, bölün- menin bölge banş ve istikrannı olumsuz etkileyeceğini vurgu- layan Çetin. Körfez savaşın- dan bu yana büyük sıkıntı için- de olan Irak halkının refahı için Bağdat yönetiminin BM Güvenlik Konseyi'nin karar- lannı tam olarak yerine getir- mesi gerektiğini bildirdi. Çeün, toplantıda Bosna- Hersek halkına yönelik saldın- lann durdurulması ve Bosna'- nın eğemenÜk ve toprak bü- tünlüğünün korunması için BM'nin gerekü adımkn atma- ya çağnldığını söyledi. GÖZLEM UĞURMUMCU • Baştarafi 1. Sayfada Üç parçaya bölünmüş sosyal demokrasi nasıl iktidar olur? Sosyal demokrasi bu bölünmüş haliyle hiçbir za- man iktidar olamaz. Yapılması gereken iş, sosyal de- mokratları bir çatıda toplamaktır. Güç olan, böyle bir çatıyı oluşturmak ve bütün sosyal demokratları bu çatıda toplamaktır. Bunun için ne gereklidir? Coşku gereklidir bir. Bilinç gereklidir iki. Özveri gereklidir üç. Bu özveri ile sorumluluk gerekli- dir dört Goşku, SHP'nin GHP'den doğan bir parti olduğu, GHP'- nin de anti-emperyalist bir savaş sonunda kurulduğu; böyle bir kökene sahip olan siyasal partınin bugün ne gi- bi bir görevle karşı karşıya olunduğu anlatılarak sağla- nabilir. Yine bu coşku laik ve sivil bir toplum olmak, işçilere, köylülere, memurlara ellerinden devlet zoruyla alınan haklarını savunmakla sağlanabilir. Sosyal demokratlar, Islamcı ideolojilere, despotluğa, cuntalara, militarizmevearabeskliberalizme karşı laikli- ğin, çağdaşlığın, demokrasınin, insan hak ve özgürlükle- rinin bayrağı olmalıdır. Ancak böyle bir coşku sosyal demokrasiyi iktidar ya- pacak yollar açabilir. Türkiye'ye bundan sonra nasıl bir rol biçiliyor? İki sü- per güç tarafından yazılan ortak senaryolarda Türkiye'yi ne gibi oyunlar bekliyor? Bütün bu olaylara hem tarih bilinci ile hem güncel ge- lişmelerin ışığında geçmiş ve geleceğe bakabilmek ge- reklidir. Böyle bir bilinç, Türk sosyal demokrasisinin bundan sonra ne gibi olaylan göğüslemek zorunda kala- cağını da algılamak zorundadır. ' Böyle bir bilinç oluşmuşsa o zaman 'özveri' ve 'sorum- luluk' söz konusu olur. Açıkça yazmakta yarar var ANAP, soldaki bir bölünmeyi hızlandırmak için yeni bir seçim yasası hazırlıyor. Bu seçim yasasında yeni baraj- lar getirilecek. Getirilecek bu barajlar, sosyal demokrat- ların iki ya da üç parçaya bölünerek iyice eftisiz hale gelmesine yarayacak. SHP'nin oyu azalacak, DSP'nin oyu artacak. HEP de SHP'nin Güneydoğu'daki oylarının bir kısmını alacak! Böylece sosyal demokrat oylar getirilecek yeni barajlar- la üçe bölünmüş olacak. Bu açık gerçekleri İnönü görmüyor mu? Görüyor! Baykal görmüyor mu? Görüyor. Ecevit görmüyor mu? Görüyor! Ya İnönü özveri gösterecek ya Baykal ya da Ecevit Bu özveriyi kim gösterir ve "Ben sosyal demokratlann bir çatı altında toplanması için şu özveriyi gösteriyorum" derse o kazanacaktır. Böyle bir özveri sosyal demokrat tabanda gereken ilgi ve coşkuyu da yaratacaktır. Yoksa sosyal demokrasi hiçbir yarar sağlamayacak bu kişisel çekişmelerle boşuna zaman yitirecektir. Olaylara çok daha geniş açılardan bakmak gerekiyor. Çok daha geniş...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle