Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29HAZİRAN1993SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Sahte Atatiirkçüliiğe 13 taıuııı
. ayabaşı Köyü
İlkokulu öğrencilerinin
çıkarttıkları.Kayabaşı'nın
Sesi gazetesinde 'Çeşit
çeşit Atatürkçüler'
başlığı ile yazdıklan
manşet haberde sahte
Atatürkçüleri
13 gruba ayırdılar
ÖMER YURTSEVEN
DENİZLt - Atatürkçülüğü \e laıklı-
ğı sa\unan haberlerinden dolayı bazı
çevrelerin tepkisini toplayan Kayabaşı
Köyü îlkokulu öğrencileri. "Kaya-
başı'nın Sesi" adlı gazetesınin 6. sayısını
"Atatürk'ü yaşatacağız' başlığını man-
şet yaparak çıkardı. Atatürk ve laikhk
düşmanlanna karşı çıkardıklan gazete
aracılığıyla mücadele eden öğrencilere
Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta
Gûngör Özden ıkinci kez kutlama ve
destek mesajı gönderdi.
Kavabaşı Köyü İlkokulu öğrencileri.
her türlü baskılara göğüs gererek çı-
karmayı başardıklan gazetenin 6.
sayısında Atatürkçülük konusunu ış-
ledijer
Öğrenciler. "Çeşit çeşıt Ataturkçu-
ler" başlığıvla vazdıklan manşet ha-
berde sahte Atatürkçüleri 13 gruba
şöyle ayırdılar:
"•Papağan Atatürkçüler: Ata-
türk'ün söz, düşünce ve özdeyışlerinı
tıpkı bir papağan gibı ezberleyip yine-
leyenlere papağan Atatürkçüsü denir.
•Tören Atatürkçüleri: Bunlar sade-
ce ulusal ve resmi bayramlarda ve tö-
renlerde Atatürkçü olan kişilerdir.
• Reklam Atatürkçüleri: Atatürk-
çülüğü gercekten benimsemedikleri
halde her fırsatta Atatürkçülükten söz
ederek Atatürkçülüğün reklamını ya-
panlara reklam Atatürkçüleri denir.
#Korku Atatürkçüleri: Korkulan-
ndan Atatürkçü olanlara korku Ata-
türkçüleri \eya zoraki Atatürkçüler
denir
• Moda Atatürkçüleri: Atatürkçü-
lük bazen yurdumuzda moda olur. Sa-
dece Atatürkçülük modasına uymak
için Atatürkçü olanlara. Atatürkçü gö-
rünenlere moda Atatürkçüsü denir.
•Söylev Atatürkçüleri: Atatürk"ün
ve onun ilke \e dev nmlerinın ticaretini.
tüccarlığını yapanlara denir.
• Gardırop Atatürkçüleri: Sadece
kravat takmayı. Batıhlar gıbi giyinme-
yi Atatürkçülük sayanlara denir.
• Tekeki Atatürkçüler: Bunlar Ata-
türk'ü. Atatürkçülüğü onun ilke ve
Beledıve Saravı ArVası
McfcK Çarîısı Işh Ko 1
Tel 638644 DENIZLI
EGECOCUK
KAYABAŞININ SESİ
I DT1P M K i n I
ıniMuallnnunnıı
Benlm
vflcudum,
birgün top
olaeaktır.
TUrklye Cumrl
Oevletl toni
kadar ya^aya
1993 S*YI:6 FIY*TI
ÇEŞİT ÇEŞİT ATATÜRKCÜLEI
Yurdumuzda çsşt çeyt Aörurkçuler varcbr. Bunlırdan
bazılannı ^oyfe sırala^abtlmz
1- PAPACAN ATATÛKKÇCt FBİ:
Ataturk un *oz duşunc? ; e ozdeyişlerini tıpkı bir
papajar pbı ezberleyıp )inele>enlere ıtekrarlayanlara)
papagan Ataturkçusu denir
2- TÖREN ATATÜRKCÜl FRİ
devnmlenni kendi tekellenne geçiren
kişılerdir. Bunlar Atatürk'ü tabu-
laştınp putlaştınrlar.
0 Atatürk ve Atatürkçülük düşmanı
Atatürkçüler: Bunlar, Ataturk'un ilke
ve devrimlerine düşman olduklan hal-
de. asıl amaçlanna ulaşmak içın her-
kesten fazla Atatürkçü görünürler.
Bunlar ellennden gelse gerçek Ata-
türkçülen bir kaşık suda boğarlar.
• 10 Kastm, 50. vd, 100. yıl Atatürk-
çüleri: Bunlar sadece belirli günlerde
sadece birkaç günlüğüne Atatürkçü
10- ATATÜRK VF ATAÎT.RKCCLUK Dtl
ATATlRKCLirR
Atjturke >e Atarurkfulu£<- ıiu^man olduU*
O nu >#ı er pırunefl pzli olmak uzere ıkıjıe a>niır
Ataturl ve Ataturkçıılukduynaru AMurk^ler,On
devnmlennp du^rrun olduklanru *,ıkça »ıylerler, ^
zı>r dıırumda lulınca Atoturkçu ^orunurier Cızli -\!1
olan kimselerdir. Örneğin lOKasım'da
yas tutarlar. sivahlara bürünürler.
•Olağanüstü dönem Atatürkçüleri:
Olağanüstü günlerde Atatürkçü olup
diğer günlerde Atatürkçülüğü biten
Atatürkçülerdır.
Bu günlerde Atatürkçülerin sayısı-
nda önemli bir artış olur. Fakat diğer
günlerde bu sayı giderek azalır.
ORuh Atatürkçüleri: Atatürk'ün
ruhuyla konuştuğunu ileri süren kişi-
lerdır. Bu kimseler Atatürk"ün ruhu-
nun Türk milletine kendi aracılığıyla
ban mesailar bildirdiğini ileri sürer ve
konuşmaları bir kitap halinde va-
yımlarlar."
Öğrenciler. bu sıralamayı yaptıktan
sonra gerçek Atatürkçülüğü şöyle tanı
mladılar.
•'Atatürkçülük; tam bağımsız, sö-
mürüye karşı özgurlükçü, cumhuriyet-
çı. halkçı, dev letçi. laik, devrima, akılcı
ve bilimsel, çağdaş ve banşcı ilkelerden
oluşan. bu ilkelerden kaynaklanan
kendine özgü bir dünya görüşüdür."
Kayabaşı İlkokulu öğrencileri,"Ata-
türk'ü yaşatacağız" başlıklı haberlerin-
de, kendilenne cephe alan dinsel çevre-
lere yanıt olarak şu mesajı verdiler.
"Bazı büyüklenmiz, dini araç olarak
kullanıyor. Halbuki bizler Atatürkçü-
lüğü ve laikliğı amaç olarak göriiyo-
ruz. Bize yanlış bilgiler vererek ülkemi-
zı karanlığa götürmeyin. İleride ba-
şansız olursak bunun sorumlusu sızler-
siniz. Bizi rahat bırakın.
Yazdıklanmızı sevmiyorsanız siz de
sevdiğiniz yazılan okuyun.* Bir de bilgi
sahibi olmadan fıkir sahıbi olmayın "
Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta
Güngör Özden. Gazetenin Yazı İşleri
Müdürlüğü'nü yapan öğretmen Ali
Kariık'a gönderdiği kutlama ve destek
mesajında.öğrencilerikastederek"Ata-
türk ilkelerinın özverili. yürekli ve bi-
lınçli savunuculan Türkiyemiz'in ger-
çek dostlan ve dayanaklandır" dedi.
Zekâ testleri ne kadar eüvenilir?
• Üniversiteler,
rehberlik araştırma
merkezleri, hatta birçok
ana okulunda
uygulanan zeka testleri,
zekanın niteliklerinin
belirlenmesine yardımcı
olmuyor.
FİGEN ATALAY
Şimdi moda zeka testleri... Te-
levizyon. bılgisayar oyunlan, zi-
hinsel gelişimi destekleyen oyun-
caklarla büvüyen çocukîann
zeka düzeyleri gelışiyor. Kendi
çocukluklanyla kıyaslayınca ço-
cuklannı üstün zekalı zanneden
anne-babalar, bunu tescil ettir-
mek için testlere başvuruyor.
Cniversiteler, rehberlik araştı-
rma merkezleri, hatta birçok ana
okulunda uygulanan zeka testle-
ri, zekanın niteliklerinin belirlen-
mesine yardımcı olmuyor.
Zkfhân aşımına uğramış ve ye-
terli eğitim ve deneyime sahip ol-
mayan kişıler tarafindan uygula-
nan testlerin. çocuğu yanlış yere
"damgalayabileceği" belirtiliyor.
Doğru kişı ve doğru test söz ko-
nusu olsa bile sonucun, yalnızca
bir yaklaşım ve ipucu olarak de-
ğerlendirilmesı gerektiği vurgu-
lanıyor.
Şimdiye dek bu testlerden ve
zekasının düzeyinden habersiz
rahatça yaşayıp giden 8 yaşında-
ki Ali Aluçlu adh arkadaşımıza,
iki ayn yerde "test azabı" _va-
şattık. tlk durak Göztepe'de Özel
Ilkışık Anaokulu. Testin adı.
okul öncesi ve ilkokul çağındaki
çocuklara uygulanan Stanford-
Binet. Uygulayan. psikolog Sel-
ma Dizdar. Yaklaşık bir saat sü-
Zantan aşunma uğramış ve yeterli eğitime sahip olmayan kişiler tarafindan uygulanan testter, çocuğu >antaş yere damgalayabiliyor.
ren testte Ali'ye, muhakemeye
dayalı sorular soruldu. cümleler-
deki saçmalıklan bulması istendı.
sayılar tekrarlatıldı, şekıller çiz-
mesi istendi. Testin sonuna doğ-
ru ilgisi dağılan. "Ne zaman bite-
cek?" diye sormaya başlayan
Ali'nin IQ'su. yani zeka bölümü
100-110 arası bır başka deyişle
"normal" çıktı.
Bizim yüzümüzden okulu
"kıran". zeka düzeyi normal
çıktıktan sonra ikinci kez test uy-
gulanmasını anlamsız bulan Ali'-
nin, "Başka yere gitmesek olmaz
mı?" diye mızırdanmasına kulak-
lanmızı ükadık, "yansı şimdı.
yansı test bittikten sonra" yen-
mek üzere bir adet dondurma ile
kandırdık ve geldik Tüccarbaşf-
ndaki Kadıköy Rehberlik Araşu-
rma Merkezi'ne. Bu merkeze,
"merak" için gelen ailelerin yam
sıra. çocuklannın zeka geriliğin-
den kuşku duyanlar, sınıftaki
davramş ve başan düzeyi nede-
niyle öğretmenlerin gönderdiği
çocuklar geliyor. Psikolog ve reh-
ber öğretmenlerin görev yaptığı
merkezde, çocuğun durumuna
göre değişik testler uygulanıyor.
Ali'ye iki ayn psikolog tara-
findan test uyguîanmış, sonuç
yaşına göre normal çıkmıştı. Test
>ıne Stanford-Binet idi. IQ'su
106 olarak belirlendi. Test daha
çabuk bitmiş, Ali, bır önceki test-
ten ezberlediği yanıtlan sıralayı-
vermiştı. Bu nedenle sonucun
belki daha yüksek çıkması gere-
kirdı ama pek çok yaşıtı gibi oyu-
nu sorulara yanıt vermeye tercih
eden Ali'nin amacı. testten bir an
önce kurtulmak olunca sonuç
benzer çıktı.
Psikolog Bahar Salman Çalın.
her testin bir yanılma payı bulun-
duğunu belirterek. "Çünkü her
psikolojjik test. deneğin o andaki
tüm zihinsel ve psikolojik kapası-
tesine ancak bir yaklaşımdır'"
dedi. Çalın, şöyle konuştu:
"Hiçbir testte ınsan faktörü
gözardı edilmemelı. Hiçbir testin
sonucuna bakarak. insanlar ge-
nel ve yanhş yargılarla mahkum
edilmemeli."
İstanbul Cniversitesi Edebiyat
Fakültesi Eğitim Bilimleri Bplü-
mü öğretim üyesi Doç. Dr. Ünıit
Davaslıgil, uygun eğitim ve çevre-
nin etkisiyle zekanın yaşam bovu
gelişmeye devam ettiğini. zekarun
böyle dinamık bir özellik göster-
mesi nedenıyle ölçümünün de bü-
yük bir dikkat. sağduyu ve du-
yarlılıkla uzman kişilerce yapı-
İması gerektiğinı vurguladı. Doç.
Dr. Davaslıgil, testleri ve Türki-
ye'deki durumu şöyle değerlen-
dirdi^"Her biri a>n özellik göste-
ren farklı kültürel etkiler altında
olan bıreylenn sadece testler
aracılığıyla değerlendirilmeleri
tabii ki doğru değildir. Ancak
testleri bir ipucu olarak gören ve
bu konuda yeterli eğitim almış ki-
şiler için ise testler değerli araç-
lardır.
Ülkemizin durumu testler
açısından ele alındığında ise tablo
pek olumlu gözükmemektedir.
Maalesef rehberlik ve araştırma
merkezlerinde genelde standardi-
zasyon açısından zaman aşımına
uğramış. genel zihinsel potansi-
yeli ölçen bir test kullanılmak-
tadır. Onceki bılgilere dayanma-
yan, nısbeten kültürden
anndınlmış bir başka testin stan-
dardizasyon çalışmalan ise de-
vam etmektedir. Zihinsel potan-
siyeli niteliksel açıdan ölçen test-
lerin standardizasyonu ise henüz
gerçekleşmemiştir."
Türk pullarınamilyar ödediler
Yeşfl kubbesi nedeniyle türbe zannedilen Süleyman Kaptan Çeşme-
si'ni çevre düzenlemeteri sırasında ortaya çıkarıldı.
Çeşmeyi türbe sanddar
İstanbul Haber Servisi - Kasımpaşa'dan Hasköy'e giden yol
üzerinde bulunan ve >eşıl kubbesi nedeniyle türbe zannedilen
Süleyman Kaptan Çesmesi, Beyoğlu Belediyesi'nce ortaya
çıkanldı. Istanbullular tarafından yılîarca "Evliya Türbesi" diye
adaklarda bulunulan, dualar edilen eski eserin çeşme olduğu,
çevre düzenlemesi çalışmalan sırasında ortaya çıktı. Hasköy
Caddesi Zindanardı denilen yerde bulunan 1753 tarihinde yapı-
lan çeşmenin yol ortasında olduğu için 50 metre ötede bir refüje
taşındığını belirten Beyoğlu Beledıye Başkan Yardımcısı Nusret
Avcı, "Yılîarca yapılan dualar boşa gitti. Vatandaşlar yatır sanı-
yordu. Biz yapının ne olduğunu anlamak için çevresini biraz
kazdırdık. Kazı tamamen bitirilınce, üzennde bulunan 'Süley-
man Kaptan Çeşmesi' yazısı ortaya çıktı. Daha sonra Mimar
Sinan Üniversitesi'nin yardımlanyla bu tarihi eser şimdikı yerine
taşıdık" diye konuştu. Bu arada Hasköy'de bulunan III. Âhmet
Çeşmesi'nin de restore çalışmalan sürüyor. 1704 larihinde yapı-
lan çeşme, daha sonra Aynalıkavak Kasn Parkı'na taşınacak.
ADEMAYAKTA
İstanbul Filateli ve Kültür
Merkezi AŞ'nin (İSFİLA) dü-
zenlediği "Türk Pullan, Posta
Tarihi ve Diğer Materyaller
Müzayedesi"nde bir pul, 12 bin
marka (77 rrülyon lira) alıcı bul-
du.
Sheraton Oteli'ndeki müza-
yede, uzman koleksiyonculann
çekişmesiyle renkli bir atmos-
ferde gerçekleştı. Uzmanlar,
yaklaşık 150 bin marklık alım-
satım yapılan müzayedeyi ba-
şanlı bulduklannı belirttiler.
12 bin marka posta pulu
Müzayedenin en heyecanlı
anı, üzerinde çok değerli pullar
bulunan bir Osmanlı posta zar-
fının 403 numarayla satışa su-
nulması sırasında yaşandı. Bu
parçanın satışı 10 bin marktan
açıldı ve 12 bin marka, adının
açıklanmasını istemeyen bir
meraklıya gitti. Bu rakam, dün-
ya piyasalan için oldukça al-
çakgönüllüydü, ama Türkiye
için bir rekordu.
Sheraton Oteli'ndeki müzavedede bir Osmanlı posta zarfi, 403 nu-
marayla satışa sunuldu. Bu parçanın satışı, 10 bin marktan açıldı
ve 12 "bin marka, adının açıklanmasını istemeyen meraklıya gitti.
İlk on sıradakı parçalar ve
ulaştıklan rakamlar şöyle:
Osmanlı: 12 bin mark, Os-
manlı: 8 bin 500 mark, Osman-
b: 3 bin 750 mark. Osmanlı: 3
bin 250 mark, Cumhuriyet: 3
bin mark. Osmanlı: 3 bin mark.
Cumhuriyet (1971): 2 bin 500
mark, Osmanlı: 2 bin mark, Os-
manlı: 1900 mark. Osmanlı:
1900 mark.
Müzayedeye İsviçre. Hollan-
da. İngiltere ve ABD'den de fi-
lat'elistler katıldı. Hollandah
Max Plantinga da bunlardan
biriydi. Plantinga, pul merakı-
nı, Osmanlı tarihi uzmanı olan
babasından aldığını: koleksiyo-
nunda 1920-22 döneminden
çok önemli Türk pullan oldu-
ğunu anlatıyor. Türkiye'ye
duyduğu ılgi ve sevginin kayna-
ğını bu pullann oluşturduğunu
söyleyen Hollandah koleksi-
yoncu. pulun. uluslan kaynaş-
tırabilecek en önemli kültür
araçlanndan biri olduğu görü-
şünde.
52 numaralı bayrağını sık sık
kaldırarak heyecan yaratan Bü-
lent Pabuççuoğlu . arttırmarun
renkli simalanndan bir başka-
sıydı. Pul loplamaya 1957'de.
Galatasaray Lisesi 1. sınıf öğ-
rencisiyken. babasmın arma-
ğan ettiği pul defteriyle başla-
mış.
Üç kıtaya yayılan Osmanlı
İmparatorluğu'nun zengin bir
posta tarihi mirası bıraktığını
belirtiyor Pabuççuoğlu. Ana-
dolu koleksiyonu, Japonya,
İspanya ve Polonya'da altın
madaİya kazanmış. Pabuççu-
oğlu da pullann tarihe, kültüre
ve uygarlığa açılan çok önemli
bir pencere olduğuna inanıyor.
Müzayedenin en yüksek ikinci
rakamı olan 8 bin 500 markı
düşünmeden gözden çıkarabil-
mesi. Pabuççuoğlu'nun bu
inancının en büyük kanıtı.
Özçelik-İş ile Kamu-lş arasındaki toplusözleşmeyi Türk-İş tepkiyle karşıladı
Sözleşıııecle sendikalar savaşıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükü-
metin. Demir-Çelik İşletmeleri ışcilerine ver-
diği yüzde 52 oranında ücret zammının, bu
yıl yenilenecek yaklaşık 700 bin.kamu işçisi-
nin sözleşmesine ömek olacağı belirtildi. Çil-
ler'in, işci önündeki ilk sınavmda. Hak-îş
Konfederasyonu'na bağlı Özçelik-İş Sendi-
kası ışçilerini grevden döndürmesi, Türk-İş
tarafindan tepkiyle karşılandı.Ozçelik-İş
Sendıkası ile Kamu-İş arasında, önceki gece
vanlan anlaşmaya göre birincı altı ayda yüz-
de 35, ikinci altı ayda yüzde 25 orar.ında ücret
zammı yapıldı. Yıllık ortalama yüzde 52'ye
denk geİen bu ücret artışını Türk-İş 'yetersiz'
ve 'enflasyonun altında' diye nitelendirdi.
Türk-İş Genel Başkanı Bavram Meral, hü-
kümetin verdıği ücret zammını 'düşük' bul-
duklannı vurgulayarak "Özçelık-İş. enflas-
yonun altında bir toplusözleşme imzaladı.
Yanlıştır. Bizim sözleşmelerimize ömek teş-
kil etmeyecektir. Herkes kendi sözleşmeleri-
ni, kendi kuraltan içinde yürütür" dedi.
Türk-İş'in hükümetten isteyeceği ücret
zammı oranını belirlediğini, ancak Başkanlar
Kurulu'nda netleşmeden açıklamayacağını
ifade eden Meral, Özçelik-Iş Sendikası'na.
sözleşme imzaianmadan önce "yüzde 50'nin
altına düşmeyin" ricasında bulunduğu yo-
lundaki iddiayı yalanladı. Meral, "Öyle bır
talebim olmadı. Sadece greve gıdcrlerse des-
tek olacağımızı sövledik" dedi.
Özçelik-İş Sendikası yetkilileri toplusözleş-
menin işçiyi memnun ettiğini ve diğer sözleş-
melere 'ornek" olacağını belirterek Türk-Iş'ın
toplusözleşme görüşmelerinde başlamakta
^geç kaldığını' ileri sürdüler. Yetkililer. Türk-
Iş'e bağlı sendikalann 'yetkı düşünne' vönte-
mine başvurarak hükümetle görüşmekten
kaçındığını ve hükümetin belirleyeceği ücret
zammına "memur anlayışıyla razı olma" ızle-
nımı uyandırdığını da belirterek "Bu yılın ilk
6 ayı geçti. Türk-İş hala hükümetten ucret
zammı konusunda somut bır istekie bulun-
madı. Beraber olsaydık. hükümetı
sıkıştınrdık." diye konuştular. .
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Eski Sagcılap ve
Eski Solcular
Geçenlerde bir dergi adına telefon eden bir öğrencim,
memleketimizdeki farklı sağ partilerde görülen eski
MHP'liler ve ülkücüler hakkında ne düşündüğümü sor-
du.
"Doğaldır" dedim. "Eski ülkücü ve MHP'lilerin bir kıs-
mının bugün farklı partilerde yer almaları, bu insanların
artık farklı beklentiler içinde olmalarındandır. Ancak es-
kiden MHP'de yönetici durumda olanların; hem eski par-
tilerine ve hem de kendilerine karşı sorumluluğu vardır.
Yönleri değişmese bile. saflarını değiştirmeleri hoş bir
şey değildir."
Gercekten, 1980öncesindekendini "milliyetçi" olarak
isimlendiren ve "antikomünist" nitelikleri ağır basan
gençler için tek cazip merkez, MHP ve Ülkü Ocakları idi.
MSP gençlik örgütlenmesini henüz tamamlayamamıştı.
AP ise gençlere bir "mesaj" veremiyordu. Her ne kadar
AP kurmayları "Hür Düşünce Kulüpleri" gibi merkezler
oluşturmuş idiyseler de o günlerin ateşli gençleri için,
bu tür pasif örgütlerin fazla birçekiciliği yoktu.
Ve işte bu koşullar altında AP iktidarları, ülkücü genç-
leri "kendi çocuklan" gibi kolluyordu. Zira AP kurmayla-
rının bazıları, "Bu gençler ilerde nasıl olsa bize gele-
cek" diye düşünüyorlardı kı zaman onları haklı çıkardı.
12 Eylül sonrası, eski ülkücülerin bir kısmı için acı bir
dram. bir kısmı için bulunmaz bir nimetdönemi oldu. 12
Eylül tüm hışmıyla "sol"un üzerine gitmişti ama; ülkücü-
lerin "gariban" kesiminin, "eline kan bulaşanlan" da
belli bır kefaret ödediler. 12 Eylül'den önce, "Ya devlet
başa ya kuzgun leşe" dıyorlardı. Gercekten, bir kısmı
"devlet başa" gitti, bir kısmına "kuzgun leşler" kaldı.
Böyledir bu işler.
12 Eylül sonrasında saflar alt-ust oldu. Eski solcular-
dan ANAP'a, DYP'ye, Refah'a kayanlar olduğu gibi eski
sağcılardan bir kısmı da sola yöneldi Ama özellıkle eski
solcular. salt saf değiştirmekle kalmadılar, kavramları
da değiştirmeye kalkıştılar. "Solculuk değişimdir" slo-
ganının ardına sığınıp yeni yetişen gençlerin de kafasını
bulandırdılar.
Bir yandan bunların çabası, bır yandan sola yönelmiş
gibi görünen eski sağcıların çabası; solda kafaları ger-
cekten karıştırdı. Sağda yer alan eski solcular da, solda
yer alan eski sağcılar da aynı şeyi söylüyorlardı: "Piya-
sa ekonomisi içinde değişim." Ama bu değişimin "yönü
neydi", "sonunda nereye varılırdı"; düşünen yoktu. Ba-
ğımsızlık, laiklik, emperyalizm, sınıf vb. kavramlar, artık
bu beylerin gözünde çağdışı kalmıştı insanın aklına şu
soru geliyor- "Peki kardeşim bu lafları söyleyecektiniz
de neden cephelerinizi değiştirdiniz, neden farklı cep-
helere gittiniz?"
Öyle ya. Bu lafları eski solcular sol adına, eski sağcılar
da sağ adına söyleseydiler ne olurdu? Bugün bir araya
gelseler ne değişir? Aralarında ne fark var?
Solun zaten kolu-kanadı kırılmıştı. En yiğit kadroları 12
Ejylül'ün darbeleriyle çökmüş, TKP efsanesı sona ermiş,
bir kısım kadrolarını "Kürt hareketine" kaptırmıştı. Bir
başka yazımda genişliğine ele alacağım üzere, Türk so-
lunun ana kaynağı olan, "Kemalizmin devrimci niteliği",
dört bir yandan bombardıman altına alınmıştı.
Ve dış destekli "egemen güç", bu koşullar altında,
Türkfye'de "âikensizliir gûl bahçesi" oluşfurmanın he-
yŞcâfıte'ürriudunâ"kapıiaf:IvTesutYılrnaz'm ANAP,Tân-
sû Çiller'îrt DYP genef başkanlıklarına seçilmelerini, bu
bakış açisı attında değerledirmek gerekir. Şimdi sıra
SHP'dedir.
SHP'de yakın bir gelecekte başlayacak olan genel
başkanlık yarışmasının zeminı hazırlanmaktadır. Orta-
da milyarlar, yüz milyarlar dönecektir. Gercekten sos-
yaldemokrat ideolojiye sahip hangi aday bu parayı bula-
bilir ve harcayabilır? Örgüt geleneğı ve hiyerarşisi de
zayıf olan SHP, nasıl bir çıkış yolu bulabilecektir?
Sanıyorum bu sorular sadece SHP ve SHP'lileri değil;
başta CHP ve DSP olmak üzere tüm sosyaldemokratları,
tüm Atatürkçüleri vetüm solcuları ilgilendirmektedir.
SHP Türkiye'deki "egemen güç'ün güdümüne girer-
se acaba Türk solunun durumu ne olacaktır? Sosyalde-
mokratlar CHP ya da DSP çatısı altında mı toparlanacak-
tır, yoksa Turgut özal'ın bayraktarlığını yaptığı düşünce-
ler Türk halkına "solculuk" diye yutturulacak mıdır?
Bunu becerebilirler mi?
Bu ve buna benzer sorular zor, fakat yanıtlanması ge-
reken sorulardır. Hatta bunlar, sadece Türk solunun so-
runu da değildir. Bunlar, Türkiye Cumhuriyeti'nin Mi-
sak-ı Millisınırları içinde, bağımsız ve laik bir devlet ola-
rak yaşayıp yaşayamayacağını belirleyecek sorulardır.
İsim vermek istemiyorum ama, SHP'de genel başkan-
lık için adayhğa sıvanan kimi siyasetçiler, beni derin dü-
şüncelere salıyor. Acaba aynı endişe SHP tabanında ve
örgütünde var mı?
Askerlere moral gecesi
• Magazin/TV Servisi- Hava Kuvvetleri Kpmutanlığı ve Show
TV'nin işbirlığiyle, İtalya'nın Ghedi Hava Üssü'ndeki 142.
fıloya bağlı Türk askerİerinin moralini yükseltmek amacıyla bu
akşambirkonserdüzenlendi. Bosna Hersek'te görev yapan
havacı askerlerimiz için verilecek konsere katılacak olan
Coşkun Sabah, Yonca Evcimik, Burçin Orhon ile Muazzez
Ersoy dün askeri bir uçakla dün İtalya'ya uçtular. Erhan
Ertürk'ün sunacağı moral konseri 5 temmuz günü Show TVde
yayınlanacak. Birleşmiş Milletlere bağlı Amerikah. İtalyan,
İngiliz ve Alman aşkerlerırun de izleyeceği konserde Türk
Tanıtma Vakfı (TÜTAV) folklor ekibi de bir gösteri
yapacak.(Fotoğraf:MUHARREMAYDIN)
SATILIK KAMERA
Ünlü yönetmen Baha Gelenbevi'nin elle çevrilen
DEVRY marka ABD yapısı kamera satılıktır.
Tel.: 326 3810 (10.00-17.00 arası)
İstanbul civannda mevcut kimva sanavıı fabrikasında, yen veya
genişlemc ımkanı olan ve üretim paletinı yenı ürünlerle genişlet-
mek isleyen sanayicilerle irtibat kurmak ıstiyoruz. İlgilenenlerin:
İşgünleri 12- 17 saatleri arasında 575 19 lOno.lu telefona müra-
caatlan.