Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25 HAZİRAN1993 CUMA
12 DIZIYAZI
CezasıindirienApo'yaburs
UGUR MUMCU'NUN
SON ARAŞTIRMASI
Abdullah Öcalan hakkmda,
Şafak Bildirisi'td dağıtmak
suçundan Ceza Yasası'mn
142,153 J59, ayrıca 311 ve
312 maddelerinin
Savcı göröş
değiştiriyor
BildirisVni dağıtmak
suçundan aklanmasını,
boykota katılmak
suçundan
cezalandmlmasını '
uygulanmasını isteyen askeri savcı Baki isieyecekti. Sıkıyönetim Mahkemesi,
Tuğ, duruşma sırasındagörüşünü bu gerekçeyi benimseyerek Öcalan 'ı üç
değiştirecek ve Öcalan\n4
Şafak ay hapse mahkum etti.
bdullah Öcalan hakkında
Şafak Bildirisı'ru dağıtmak
suçundan Ceza Yasası'mn
142 ve 159, aynca 311 ve 312.
maddelerinin uygulanmasını
isteyen askeri savcı, duruşma
sırasında görûşünü.değiştire-
cek ve Öcalan'm "Şafak BU-
dirisi'ni dağıtmak suçundan
aklanmasııu, boykota katı-
lmak suçundan cezalandm-
lmasını" isteyecektı. İddıana-
mesinde Şafak Bildinsi'nı dağıtmak suçundan
Öcalan'a Ceza Yasası'mn 142,153,159, 311 ve
312. maddelerinin uygulanmasını isteyen Aske-
ri Savcı Baki Tuğ, esas hakkmdaki mütalaası-
nda, bildiri dağıtanlann Ramazan Özcan ve
Metin Yalçın olduğunu. "Abdullah Öcalan'm
Şafak Büdirisi dağrttığı yo-
lunda herhangi bir deül buhın-
madığını" bildinyordu.
Asken savcı, şu nedenle
görüş değıştirmişti:
"Dosya 86 dizide mevcut
tanık Fehmi Yûcesoy'un be-
yanında, Ramazan Özcan
diye yazüdıktan sonra Rama-
zan'ın verine ve üstüne Abdul-
lah yazıldığL, Ramazan Özcan
şeklinde zapta gecmesi sebe-
biyle kküanamede Ramazan
özcan yerine \bdullah Öca-
lan isminin yer aldığı..." (12)
Sıkıyönetim Mahkemesi,
bu gerekçeyi benimsiyor ve
Abdullah Öcalan'ın Tûrk
Ceza Yasası'mn 142, 153,
159, 311 ve312. maddelerin-
den aklanmasına karar verip
1402 sayüı Sıkıyönetim Ya-
sası'mn 16/1. maddesi gere-
ğınce boykota katılmak eyle-
minden üç ay hapis cezasına
çarptınlmasına karar veriyor
ve dosya da böylece kapanı-
yordu. (13)
Soruşturma, fakültede
1971 yıhnda İstanbul Hukuk Fakültesı'ne
kaydoldu.
Şanhurfa Halfetı İlçesi Askerlik Şubesıne
istanbul Hukuk Fakültesı'nden 2 Ağustos 1971
tarihinde öğrencı olduğunu bildıren yaayı gon-
derince rahat nefes alrruştı.
5 Ağustos 1971 günü son yoklama çağnsı.
babası ömer Öcalan tarafından tebellüğ edıl-
mişti. Fakülteden yaa göndertmese hemen as-
kere ahmrdı.
Aym yıl, yatay geçışle Ankara Üniversitesı
Siyasal Bilgiler Fakültesı'ne gırdı.
'll.1.1972 tarihinde SBF'de öğjeno olduğu-
nu bildiren yazıyı askerlik şubesine gönderdi
Bu kez, 18 Temmuz 1972 günü yenıden son
yoklama çağnsı ile askere cağnlıyordu.
Üstelik tutukluydu.
Ya mahkûm olursa?
ğû" yanlmıştı. Tanık ifadelerinde de Öcalan'ın
"sol kolunu havaya kaldırarak 'Bağımsız Türki-
ye' di>e bağıran" öğrencilenn arasında bulun-
duğu ılen sünilmüş, ancak yönetim kurulu,
Öcalan hakkında en hafıf cezayı venruştı. (15)
Neden iddianamede en ağır ceza istenen iki
kışıden birine onbeş gün okuldan uzaklaştırma
cezası verilırken aynı eylemden dolayı aynı iddi-
anamede suçlanan ve aleyhinde tanık ifadelen
bulunan Abdullah Öcalan'a en hafıf ceza veril-
mişti?
Metin N. Yalçın'a neden onbeş.gün okuldan
uzaklaşürma karan venlmışti de Öcalan'a aym
eylemden dolayı dıkkat çekme cezası uygun bu-
lunmuştu?
Avnı eylemden dola>ı Metin N. Yalçın neden
cezalandınlmış? Öcalan niçin kayınlmıştı?
Fakülte yönetim kurulu. bu karan vermiş,
Fakültey ağır ceza
istenen ikikişiden
birine
uzaklaştırma,
Apo'ya dikkat
çekme cezası verdi.
dağıtılan .bildiri nedeniyle
başlamış. Öcalan, bu nedenle
tutuklanmış, bu nedenle
yargılanmış, ancak Sıkıyöne-
tim Mahkemesi sanıklardan
hiçbirini "Şafak Bikürisi
dağıtmak suçundan" mah-
kum etmemişti.
Abdullah Öcalan, tutuklan-
madan önce MaJiye Ba-
kanlığVna burs almak için
başvurmuştu. Tapu-Kadast-
ro Lisesi'nde de devlet pa-
rasıyla okumuştu. Siyasal
Bilgiler Fakültesi'nde okur-
ken burs alamaz rnıydı?
Burs almak için ne yap-
mak gerekiyordu?
Hemen fakülte dekanhğı-
na başvurmak!
O da öyle yapü. Başvurdu.
Ve burs bağlandı.
Tapu Kadastro Genel Mü-
dürlüğü'ndeki görevinden
1971 yıb kasım ayında
aynlmıştı. Aynlma nedenini
de genel müdürlüğe *yökse-
köğrenune devam etmek' ola-
rak bıldırmıştı.
Amaa, gerçekten de yükseköğrenim yap-
mak, bu arada zaman kazanmak ve örgütlen-
me çalışmalanna zaman ayırmakü.
Pekı ya askerlik? Askere ahrlarsa ne olacaktı?
Önce askerhğini erteletmek gerekiyordu. Hem
askerhğini erteletecek, hem burs bağlatacakü.
Milliyetçı ve muhafazakâr görüşleri Diyar-
bakır'da değişmişti. Artık solcuydu. Marksiz-
me ilgi duyuyor, eline ne geçerse okuyordu.
Bir yolunu bulup Diyarbakır'dan İstanbul
Bakırköy Tapulama Müdürlüğü'ne atanmış,
üniversite giriş sınavında İstanbul Hukuk Fa-
kültesi'ni kazanmışü.
25 Eylül 1970 günü de son yoklamasını
yaptırdı.
Bu yaa üzenne, Öcalan'ın askerlik görevine
başlaması, ilçe idare kurulu karan ile bir yü
daha ertelendi.
4 Hazıran 1974 tarihinde Abdullah öcalan'a
son cağn pusulası gönderildı. SBF DekanbğY-
ndan askerlik. şubesine gönderilen 28.11.1974
tarihli yazıda Öcalan'ın dördüncü sımfa geçtiği
belırtildı.
Bu yaa üzerine 11.12.1975 günü yeniden er-
teleme karan verildi. 14.9.1976 günü yeniden
son yoklama çağn pusulası çıkanldı. 7 Ocak
1977 günü SBF DekanlığYndan dördüncü
sınıfa geçtiğinı gosteren bir yaa daha gönderil-
di. Bu yaadan sonra Öcalan'ın askerliği yeni-
den bir yıl daha ertelendi. (16)
Öğrenci eylemlerine kanşan öğrencilenn
burslan kesılır miydi? O güne kadar hiçbir öğ-
renci eylemıne kanşmamıştı. Üstelik, SBF'deki
hocalan da kendisini çok sevi-
yorlardıC/7>
Gereken başvuruyu yapü.
Burs almak ıçın yükseköğre-
timin bınnci smıfında 21 yaşım
geçmemış plma koşulu aran-
maktaydı. Öcalan. burs bağlan-
dığ» gunlerde 22 yaşındaydı.
(W
Burs alan öğrencınin sonra-
dan "Türkiye Cumhuriyeti Dev-
leti'nin mevzuatına göre memle-
ket için zararlı sa\ılan*fiil ve ha-
reketlerde bulunamaz ve bu çeşit
faaliyetlere katılamaz" diye yö-
netmebk maddesi halıne dö-
nüştürülen kural gereğince hiç-
bir öğrenci eylemine kanşma-
maşı gerekiyordu.
Öğrenci eylemlerine katılan
öğrencilere burs bağlanması, o
gün için olanaksızdı.
1 Aralık 1971 günü burs bağ-
landı.
Öcalan, 17 Şubat 1972 günü
taahhütname' imzalamışu.
(19). 1 nısan günü de gözalüna
alındı.
Bursu bağlanmayacak
14 YIL ÖNCE 14 YIL SONRA- Ankara sokaklan. yü 1979. Abdullah Öcalan (solda gözliiklü), PKK ha-
reketinin başından beri birlikte olduğu Rıza Altun'la. Uzun yülar hapis yatan Rıza Altun, 14 yıl sonra Apo'-
nun Bekaa'da ateşkesi açıkladığı toplantıdaydı. (Kemal Burkavın arkasında ayakta sağ başta).
Ya fakülteden bu nedenle kaydı silinirse?
30 haziran günü Ankara Mamak Asken 2
No'lu Cezaevi'nden sahverilmesini isteyen di-
lekçeyi yazdı.
Savcı, en ağır cezayı Abdullah Öcalan ve ar-
kadaşı Metin N. Yalçın için istiyordu. Ancak
SBF Yönetım Kurulu, en hafif cezayı Öcalan'a
vermişü. Fakülte yöneüm kurulu, tutukluluk
nedeniyle onbeş günden fazla fakülteden uzak-
laşürma karan verse burs da alamayacakü.
Yönetim kurulu. fakültedeki olay sırasında
tutulan tutanakta imzalan bulunan öğrencileri
tek tek dinlemişti. (14)
Tutanakta AbduUah Öcalan'ın "grubun ele-
başısı olduğu ve boykotta büyük çabası görüMü-
ancak sahverme ıstemı reddedilmişti.
Bu arada SBF'deki ışlemleri yürüyordu.
SBF DekanhğYndan Halfeti Askerlik Şube-
si'ne gönderilen 4 Ağustos 1972 günlü yaa ile
askerfik şubesinden 24 Ağustos 1972 tarihinde
erteleme karan aldı.
Abdullah Öcalan, 24 Ekim 1972 günü sahve-
nldi. Bir yıl sonra Halfeti Askerlik Şubesi, SBF
Dekanbğı'ndan 24 Ocak 1973 günlü yazı ile
Öcalan'ın askerlik durumunu sordu Dekanlı-
ktan 30 Ocak 1973 günü '1. smıfta bütünJemeye
kaldı' yanıtı venldi.
10 Ağustos 1973 günü SBF Dekanlığı'ndan
askerbk şubesine göndenlen yaada da Öcalan'-
ın 2. sınıflan 3. sınıfa geçtiği bildiriliyordu.
Tutuklu Öcalan
burs için
başvurmuştu.
Mevzuat engekü.
Hapisten çıktı ve
bursu aldı.
mıydı?
Cezaevinden çıktı, bursu
aldı. Burs. hiç aksatılmadan 1.
11.1971 gününden 1.11.1974
gününe kadar dört yıl süre ile
ödendi. Bakanbk bursu, de-
vamsızbk nedeniyle 31.10.1975
günü kesildı. (20)
1984 yılına kadar burs borcu
ne Öcalan'dan istendi ne kefıl-
lerden.
Abdullah Öcalan'ın öğrenci-
likle ilişkisinin kesihnesi için
1984 yıbna kadar beklendi.
SBF Yönetim Kurulu 3.11.
}984 günü 84/82 sayıh karan ile
Öcalan'ın öğrencibkle ilişkisi-
nin kesibnesine karar verdi.
Gerekçe:
'Yasal süre içinde mezun obna
oiasılığının bulunmaması!'
Bu tarihten sonra Maliye ve
Gümrük Bakanbğı, Abdullah
Öcalan'a başvurarak bursun
faızı ile birlikte geri ödenmesini
ıstedi. Bakanlığm bu yaası Ab-
dullah Öcalan'ın Ankara'da
Yukanayrana Mahallesi Tezer
Sokak İna Apt. 3/1 no'lu adre-
sine gönderildı. Bursun yasal faizi ile birlikte tu-
tan 1985 yıbnda 27 bin .105 TL olmuştu.
Bakanbk, Abdullah Öcalan adresinde bulun-
mayınça, bursun ödenmesi için kefib babası
Ömer Öcalan'a başvurdu
Burs borcu, Abdullah Öcalan'ın kardeşi
Mehmet Öcalan tarafından 17 Ekim 1985 günü
Şanlıurfa ili
Halfeti ilçesi
müdürlüğüne
yatınldı (21)
Dosya bun-
dan sonra iş-
lemden
kaldınldı.
Yarın: Apor
Çayan'a hayran
İlk üç güniin özeti
(12) - Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 3 Nolu
Askeri Mahkemesi'nin 7 Mart 1973gün ve
1973113 esassayıh kararı s. 25
(13) - Mahkemenin karan, Askeri Yargıtay'm
23.10.1973gün ve 1973/211-237sayüıkaran ile
onandı. Öcalan, bu olay nedeniyle 8 Nisan-24
Ekim 1972günleriarasında hapisyattı.
Sanıklardan Banadır Bozo, Üstün Erdil, Saffet
Rüftü Tekin, Haluk Özyiğit, Ahmet Akyüdız,
TuğrulPaşaoglu, Mustafa Şamlıoğlu, Hilal
iğacıkoğlu, Mehmet Filiz, Nihat Gebelioğlu
ıklandılar. AliAlfath, Mennan Evren,-Hahık
Altay. YaşarGören, 31l.rnaddenedeniyleaçılan
;oruşturmadan aklandılar, ancak boykota katıl-
vak suçundan üçer ay hapis cezasuıa
:arptırıldılar.
Mahkeme, Famk Güldü, Hüseyin Özgür, tsmail
Kaya, SabriBakıoğlu, Abdullah Demir, Enver
Çamlıdere, YümnüAğhan ve Ramazan Özcan
haklarında da yükletilmek istenen öteki
suçlardan aklanmalarma veboykotakatılmak
suçundan üçer ay hapis cezası ile
cezalandınlmaİaruıa karar verdi.
Sanıklardan yalmzca Doğan Fırtına, SBF 1.
smıfındayaptığı konuşmanedeniyle 159. madde
uyarınca iki yü ağır hapse mahkum oldu.
(14) -31 Mart 1972günü olaysırasında tutulan
tutanaktaşuemniyet vefakültegörevlileri ile
öğrencüerin imzalan bulunmaktadır.
Müstahaem Ahmet Çakmak, Sami Sırakaya,
AdilAydemir, öğrenci Fehmi Yücesoy ve
Mehmet Gevrekçi, toplum zabıtası müdürü Ferdi
Erzaım ve emniyet amıri Fahretıin Sökmener.
(15) -Tanık Mehmet Gevrekçi, Ankara
Sıkıvönetim Komutanlığı 3 Nolu Askeri
Mahkemesi nin7 Mart 1973 ve 1973ı 13 esas
sayüı dosya 57,716 tutanak s • 10-22; tanık
Yahya Kûtük, dosya89,719 tutanak: 31, tanık
Adil Aydemir, dosya 54,707 tutanak sl2, tanık
Fehmi Yucesoy, dosya 86,713 tutanak s. 29)
(16) -Birand'a 'kaydımıfakültede tutarak
askerliği de 8 yıl ertelemıstim' (s: 89) diyor.
(17) -Öcalan, öğrencilikyıharmı anlatırken
' 'Daha sonraki öğretmenlerimle de aram kötü
olmadı. Örneğin Siyasal'da Aydm Yalçın
vardı.Ben o sırada Iktısat Tarihi dersinden en iyi
numarayıalıyordum. (...) Diğerhocalarımda
yanı sağcısmdan solcusuna kadar hepsinuı
sempatisınikazanıyordum Bütün
öğretmenlerimden oldukça ilgi ve destek
görüyordum" diyor.
Doğu Perinçek, Abdullah Öcalan de Görüsme,
KaynakYay.s-23
(18) -'' Yurt İçinde Mecburi Hizmet Karşılığı
Öğrenci Okutma veİhtisas Yönetmeliği"
18.5.1983 tarihinde uygulanmaya başladı.
Ancak.buyönetmelikteyer alankoşullar, bursun
bağlandığı 1971 yılmdadaaranmaktaydı.
(19) -Abdullah Öcalan 'm kefülen, babası Ömer
Öcalan Ue aynı köyden Muslim Kahraman ve
Vakkas Bilbay 'dır.
(20) -SBFDekanı Prof. Dr. Güney Devres uı
Maliye ve Gümrük Bakanlığı PersonelGenel
Müdürlüğü'neyazdığı27.5.1985gün ve 1124
sayüı yazısı.
(21) -Maliye ve Gümrük Bakanlığı Personel
Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Zührü
Özcan 'ın 14 Kasım 1985 günlüyazısmagöre
Mehmet Öcalanyanlışlıklafazla ödemeyap-
mıştır. Fazla ödenen tutar emanet hesabtna
yazılıp durumun Melımet Öcalan 'a bildirilmesi
istenmiştır'
ANKARA ANKA
MÜŞERREF HEKİMOĞLU
üğup Mumcu Anısına...
Hamiye Çolakoğlu telefon etti geçen sabah:
- Akşam üstü kısa bir süre de olsa bana gel, öğrencile-
rimle toplantımız var, duygusal bir akşamı senin de ya-
şamanı diliyorum.
O gün dolu bir gün, Hurşit Güneş'in nikahı var Altın-
park'ta, sonra bir oyun, sonra yine Altınpark'ta bir caz
konseri, saatler de çakışıyor. Ama Hamiye Çotakoglu'-
nun çağrısına katılmam gerekiyor, sesindeki titreyişöte-
sinde, sanatçı dostlarımın çağrısına ilgisiz kalamam!
Hurşit Güneş'in nikah töreninden sonra Gerede So-
kağı'nda aldım soluğu.
Gitmeseydim çok üzülürdüm. O akşam saatini unuta-
mam. Salonun ortasında ışıktan bir heykel var. Seramik
çubukiarda boy veren insanlar, küçük başlarda yüzler-
ce, binlerce baş buluşmuş gibi. Mumlann ışığıyla aydın-
lanıyor, geleceğe bakıyorlar. Çanakkale'deki atölyede
çalıştığı gunlerde uykusu kaçıyor bir gece, yüreğinde
Uğur'u yitirmenin acısı, ellerınde cenaze törenindeki
yüz binlerin gücünü hissederek toprağı biçimlendiriyor.
Uğur Mumcu'nun anısına bir yapıt üretiyor Hamiye Ço-
lakoğlu. Mumlar bayrak gibi yanıyor, ışığında yürüyen-
ler boy veriyor; düşünüyor, soruyor, tarbşıyor, tepelere
ulaşıyorlar. Sevgili Uğur Mumcu'yu simgelemenin öte-
sinde gerçekleri de ışığa çıkarıyor o mumlar.
Hamiye Çolakoğlu'nun yeşil bir penceresi var. Fran-
sız Büyükelçiliği'nin arka bahçesine bakıyor. Ağaçların
yoğun yeşilliğinde bir yaz bulutunun ıslaklığı parladı bir
aralık. Belleklerde anılar, Hamiye Çolakoğlu'nun coşku
dolu konuşmasıyla söyleşiler de hüzünlendi giderek.
Uğur'un ışığı heykelleşiyor, ama yaşamına son verenle-
rin soruşturması sona eremıyor bir türlü! Elbet erecek,
karanlık ışığa dayanamaz değil mi? Bu acı olayın karan-
lığı da delinecek elbet.
Hamiye Çolakoğlu'nun Uğur Mumcu anısına yaptığı
heykeli hafta sonunda gördüm Hafta ortasında da Kürt
Dosyası'nın yayını başladı gazetemizde Mumcu'nun
ışığında ne gerçekler ortaya çıkacak, belgelerle ne yol-
culuklar yapacağız, geçmişten geleceğe nasıl uzanaca-
ğız kimbilir. Bu dosyayı büyük özenle hazırladığını bili-
yorum. Dosyanın korunması için sevgili eşi Güldal'ın
çabalanna da yakından tanık oldum. Bir aydına eş olma-
nın bilincini, direncini ve özverisini güzel kanıtladı, çok
onurlu bir savaşın kadını oldu. 'Kürt Dosyası' onda da ne
anılar çağrıştırdı kimbilir.
Kürt Dosyası' Uğur Mumcu'nun ışığına yeni boyutlar
katacak kuşkusuz. Mesleğimize de yeni bir ışık, bir uyan
bence. Gerçeği arayan bir gazetecinin, bir yazarın ödün
vermeden, kimi zaman ölümü de göze alarak neler üre-
tebildiğini kanıtlıyor Halkını aydınlatmak yolunda bir
savaş, ölümle sarmaş dolaş bir yaşam, acı faturalar,
ama gerçeklerle, belgelerle oluşuyor kamuoyu. Bir ga-
zeteci de doğruları yazarak ulaşıyor mesleğinin doruğu-
na, anıtlaşan bir Mumcu oluyor halkın belleğinde. inan-
dırıcı niteliğini yUirmiyor hiç, ışığı parlıyor giderek;
ölümü, doğumu oluyor neredeyse...
Tam tersi de var değil mi? Olaylar dalgalanıyor, yapay
rüzgârlar esiyor, yapay fırtınalar, kamuoyunda şaşkınlık
oluşuyor ancak. Tırmanışa geçenler de çukurlarda kay-
boluyor birden. Bir kuyrukluyıldızın panltısı gibi. Bir ışık
seli karanlığa dönüşüyor bir anda.
•
o
.,,JQYRGen,el Başkanı TansuÇiller'in de bir kuyrukluyıl-
dız olduğunu söyleyenler var. Demirel Çankaya'ya çı-
kınca DYP'nin karanlığında parladı, ama bu parıltı uzun
sürer mi, diye soruyorlar. Tam tersini savunanlar da
var. Biraz beklemekten, ne yapacağını görmekten, son-
ra yargılamaktan söz ediyorlar. Koşullar olumsuz da
olsa umutla atıyor toplumun nabzı. Umudunu yitirmek
istemiyor, kavgadan değil uzlaşmadan hoşlanıyor.
DYP'de yeni atılımlar için bir dönem başladı. SHP'de de
yeni bir dönem başlıyor, bu dönemler iyi değerlenirse
demokratikleşme sürecinde de, ülke sorunlarının çözü-
münde de gelişme, ilerleme beklenebılir, diyorlar. Kişi-
lerin de, kuruluşların da görev ve sorumluluklarının bi-
linciyle çalışması zorunluğunu öne sürüyorlar.
Galiba en önemli sorun bu. Kuyrukluyıldızlar gelir ge-
çer, ay doğar, ışığı sel gibi akar, ama gecelerimizin ay-
dınlığı asıl yıldızlardan kaynaklanır değil mi? Gökyüzü-
ne bakınca görmesek de parıltısını hissederiz. Karanlığı
dağıtır, yağmur türü yağarlar gecemize. önce damla
damla, ama ortalık aydınlanır birden.
Değerli sanatçımız Hamiye Çolakoğlu'nun, Uğur
Mumcu'nun anısına yaptığı heykeli de böyle hissediyo-
rum ben. Yıllarca damla damla yansıtbğı gerçekler, bel-
gelerle oluşan bir aydınlık bıraktı geride. Bir ışık seli
oluşturdu.
'Kürt Dosyası' yeni bir katkı o ışık seline.
BULMACA
SOLDANSAĞA: J _2_ 3
1/ Wood> ADen'in bir ti-
yatro yapm... Hatay ib'n-
de bir ırmak. 2/ Osmanb
devletinde kimi örgütle-
rin başında bulunanlara
verilen resmı san.. Bir
kumar aracı. 3/ Çatı ara-
sında ya da diıkkânlann
üstünde bulunan basık
oda. 4/ Güneydoğu Ana-
dolu'da daha çok kadın-
lann çeşitli yerlerine yap- 8
tırdıklan bir tür dövme...
Briçte roberi oluşturan
iki bölümden her biri. 5/ "Her kim
ki olursa bu sırra mazhar/'Dünya-
ya bırakır öbnez bir — / Gün gebr
Veysel'i bağnna basar / Bemm sa-
dık yârim kara topraktır"... Süriıl-
memiş tarla. 6/ Bir ilimiz... Ayak...
Bır renk. 7/ Üfürükçü. 8/ Küçük
mağara... Divan şiirinde sevgilinin
kapısımn eşiğı. 9/ Ağız rruakası.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın bir şi-
ır kitabı. 2/ Zehir... Fin hamamı.
3/ Nar, erik, kınlak gibi yermşlerden yapılan pekmez. 4/ Yok
sözcüğünün karşıtı... Tropikal bölgelerde yetişen ve nişastaca
zengin yumru kökleri yiyecek olarak kullamlan bitki. 5/ Uzak...
Küba'mn para birimi. 6/ Hububat tozu... Bilici. 7/ Alçak en-
lemlerde esen düzenli rüzgâr... Gelecek. 8/ Tavlada bir sayı...
İmkân. 9/ Piston... Olumsuzluk belirten bir önek.
MUSTAFA
GÜLMEZ
Karakolda 'ölümünün'
üzerinden 5 yü geçti.
* Gerçeğin bir gün ortaya
çıkacağı.sorumlulann yargılanacağı umudunu hâlâ taşıyoruz.
Onu her gün biraz daha artan özlemle anıyoruz.
Aiksi ve arkadaşlan adına
KEMALETTtN GÜLMEZ