Katalog

SAYFA CUMHURİYET 2 HAZİRAN1993 ÇARŞAMBA HABERLER Asker aiteterine yardm •ANKARA (ANKA) - ANAP Ankara Milletvekili Yücel Seçkiner'in asker ailelenne yapılan yardımın asgari ücret düzeyine çekilmesı, aradaki farkın devlet tarafından karşılanmasına ilişkin yasa teklifıne hükümet, konunun fon kapsamında düzenknmesi koşuluyla 'evet' dedi. ANAP Ankara Milletvekili Yücel Seçkiner'in yardım alan asker ailelennin aldıklan yardınun asgan ücretin altında kalması halinde söz konusu miktann asgari ücret dûzeyine getırilmesi, aradaki farkın devlet bütçesinde bu amaç için aynlacak t&hsisattan Bakanlar Kurulu'nca çıkartılacak yönetmelik hükümlerine göre ödenmesini öngören yasa teklifıne, hükümet sıcak baku. Aytaç Ülgen, BDP kUPUGUSU • ANKARA (AA) - Tûrkiye Radyo ve Televizyon Kurumu'nda 30 yıl haber spiker.başspikerve redaksiyon bölûmlerinde görev yapan Aytaç Kardüz Ulgen emekli olarak Büyük Değişim Partisinin(BDT) kurucu üyesi olarak aktif poütikaya adım atan kadın siyasetçiler arasına girdi. Emekli olma ve politikaya atılma karannda TRTnin siyasi yapısının da etken olduğunu ifade eden Ülgen, şunlan sö>ledi: "Uzun yıllar milyonlann karşısında elimden geldiğince iyi bir hizmet vermeye çahşüm. Görev yapüğım haber merkezinde mesleğim gereği politikayı yakından takip ettim. O zaman yalnızca seyirciydim. Ancak politikalarda yapılan yanlışlıklann milleti nasıl ezdiğini, nasıl umutsıız ve mutsuz kişiler yaptığını gördüm." Değışen siyasi iktidarlann etkilerinin TRPde de görüldüğünü öne sûren Ülgen, "Özelbkle bûrokrasinin etkin bir şekilde politize edılmesiyle çahşan, deneyimli, yetenekli insanlarla nasıl oynanır ben de yaşadığım için biliyonım" dedı. SHP'nmkoafisyon koşullan •ANKARA (ANKA) - SHP Genel Sekreteri Cevdet Selvi, partinin yeni koalısyondan beklentilerini sıraladı. öncelikle anayasada radyo televizyon yayımlanna devlet tekelini öngören 133'üncü maddenin değiştirilmesinde ısrarb olacaklannı, bunu koalisyon protokolünde ve SHP vaatleri arasında bulunan reformlann izJeyeceğini anlatan Selvi, "Dört devlet bakanlığı da örgütleriyle beraber kunılmahdır" dedi. Memurlara ve diğer kamu personeline sendikalaşma yasağı getiren anayasa ve yasa hükümlennin değiştirilmesinde de ısrarh olacaklannı anlatan Selvi, "Bunlardışında sıyaset yasaklan kaldınlmah ve çalışma yasalanndaki eksiklikler giderilmelidir. tş güvencesi yasası hazırlığı bitti, toplum yaranna düşünülen bu değişiklik TBMM'den geçmelidir, aynca vergi yasalan da adil biçimde dûzenlenmelidir"dedi •ANKARA (ANKA) - Bayram sonrası diplomatik trafık önemli ölçüde hızlanacak. Haziran ayında özEİlikle Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin yoğun bir yurtdışı gezi programı uygulayacak. Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin 7-8 haziran günlerinde İran'ın İsfahan kenünde Irak konusunda düzenlenecek üçüncü *üçlü' toplanüya katılacak. Tahran'ın daveti ûzerine gerçekleşecek toplanüda Çetin, tran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Velayeti ve Suriye Dışişleri Bakanı Fanık el Şara de bir araya elecek. Irak'taki son gelişmelenn ele alınacağı 'üçlü' toplantırun ilki geçen kasım ayında Ankara'da, ikincisi ise şubat ayında Şam'da düzenlenmişti. Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, 10-11 haziran gûnlerinde Atina'da yapılacak NATO Dışişleri Bakanlan toplantılanna katılacak. KİRALIK Bakırköy'de DenizOtobüsü'ne yakın, bekâra ya da işyerine Tel.: 5611772 PKK'nın, kaçırdığı 16 Karayollan işçisinin sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi Kaçırılaııişçilerserbest• PKK,Şırnak'taki Karayollan şantiyesini basarak kaçırdığı ve 6 gündür elinde tuttuğu 16 işçiyi Cizre yakınlanndaki Kasrik bölgesinde serbest bıraktı. Bölgedeki çatışmalarda dün de iki PKK militanı öldürüldü. DtYARBAKIR/KAHRA- MANMARAŞ (Cumhnriyet) - PKK, Şırnak'ın Güçlükonakil- çesinin Damlarca Köyü yakın- lanndaki Karayollan şanü'ye- sinden geçen hafta kaçırdığı 16 işçiyi serbest bıraku. Mardin, Elazığ ve Diyarbakır'da iki PKK militanı öldürüldü, ikisi de yakalandı. tki militan da tes- lim oldu. Operasyonlar sırasın- da örgüte yardım ve yataklık et- tiği saviyla yakalanan 62 kişi- den 11 'i tutuklandı. Kahra- manmaraş'ın Elbistan ilçesi yakınlanndaki Engizek Dağ- lan'nda bir haftadır sürdürülen operasyonlarda 120 kilo toz es- rann ele geçirildıği bildirildi. Şırnak yakmlannda yol yapı- mında cabşırken bir hafta önce şantiyeyi basan PKK militanla- nnca kaçınlan And-lş İnşaat Şirketi ve Karayollan mensubu 16 kişı önceki akşam 20.00 sıra- lannda Cizre yakınlanndaki Kasrik Boğazı bölgesinde ser- best bırakıldı. PKK militanlan- nın elinde 6 gün tutsak kalıp salıverildikten sonra Kasrik Jandarma Karakolu'na götü- rûlen Ismet Tekbaş, Yasin Enci, Kazun Yakınbaş, Abidin Aslan, Mustafa Demir, Mehmet As- lan, Fevzi Elnıa, Hayri Taşkm, Sertip Enel, Ali Aktaş. Adnan Esrin, Murat Yakınbaş, Hüsnü Güneydoğu'da PKK militanlanyla güvenlik gûçleri arasmda çatışmalar yer yer devam ediyor Hüsnüeğiu, Kenan Kuzucu, Nurullah Erten ve Resul özer adlı işçilerin sağhk durumlan- nın iyi olduğu bildirildi. İşçiler tutsak kaldıklan süre içinde mi- litanlann kendilerine iyi dav- randıklannı söylediler. 16 işçiyi kaçırdıklan eylemde şantiyeyi basan PKK miütanla- n bir TIR, iki dozer, iki otomo- bil ve bir minibûsü de yakmış- lardı. 2PKKTıöln Olağanüstü Hal Valiliği'- nden yapılan açıklamaya göre Mardin'in Dargeçit ilçesine bağh Kuyubaşı Köyü yakınla- nnda güvenük güçlerinin aracı- na ateş açan bir PKK militanı ile Elaağ'ın Alacakaya ilçesine bağlı Çataklı Köyü'nün yolunu kesmeye çalışan bir militan ça- tışma sonunda öldürüldü. Diyarbakır'ın Dicle ilcesinde yol denetimi yapan güvenlik güçleri bir PKK milıtanını ya- kaladı. Bitlis'in Adilcevaz iİçe- sinde ise bir militan güvenlik güçlenne teslim oldu. Diyarba- kır'a bağlı Bismil, Ergani, Dicle ve merkez ilçeyle kırsal alanlar- da yapılan aramalarda iki mili- tan ile örgüte yardımcı olduğu bildirilen 13 kişi 4 uzun namlu- lu silah ve iki el bombasıyla ya- kalandı. Geçen yıl Bismiî'in Harmanlı ve Başhan Köyü ko- ruculan ile Ahmetli Jandarma Karakolu'na silahlı eylemlere katıldıklan belırlenen sanıklar- dan 11 'i sevk edildikleri mahke- melerce tutuklandılar. Bu arada, Mardin, Bingöl, Bitlis, Şırnak ve Van'da yapılan aramalarda 26 uzun namlulu silah, 16 tabanca ve 4 el bomba- sı ele geçirildi. Söz konusu ope- rasyonlarda örgüte yardım et- tikleri sanılan 5 kişinin yaka- landığı bildirildi. Operasyon tamam K.Maraş'ın yakınlanndaki Elbistan Engizek ilçesi Dağ- lan'nda bir haftadır sürdürülen Korgeneral Recai Uğuriunun yürüttüğü ve iki bin askerin gö- rev aldığı operasyon tamam- landı. 14 PKK'hnın ölü bulunduğu operasyonlarda ortaya çıkan- lan üç sığınakta 120 kılo toz es- rar ele geçınldiğı bildirildi. Yet- kililerin verdiği bilgiye göre operasyonlar sırasında yakala- nan PKK'nın Kahramanmaraş ikinci sonımlusu 'Ökkeş' kod adlı Mehmet Kankaya'nın gö- revınde başanlı olamadığı için cezalandınlmak üzere Apo ta- rafından çağnlınca güvenlik güçlerine teslim olduğu öne sü- rüldü. Kayseri'de gazete dağıtım araa yakıldı, Diyarbakır bürosu kundaklanmak istendi Aydııdık'asaldırılarsürüyorDt\ ARBAKIR/KAYSERt cak önlem alınmadT dedi. Saklırganlar Kayseri'de Birleşik Dağrtnn'ın minibüsünü yaktılar' (Cumhuriyet) -Salman Rüşdü - nün 'Şeytan Ayetleri' kitabmı yayımlayan Aydınlık gazetesi- ne ve gazeteyi dağıtan, satan bayilere yönelik saldınlar arttı. Aydınlık gazetesini dağıtan Birleşik Basın Dağıtım (BBD) Şirketi'nin Kayseri Bölge Mü- dürlüğü'ne ait bir araç önceki gece benzin dökülerek yakıldı. IstanbuTda Kaynak Yayınlan ve Izmir Aydınlık bürosundan sonra dün de gazetenin Diyar- balar bürosu kımliği belirsız ki- şilerce kundaklandı. Minibûse saldın Kayseri'de saat 03.00 sırala- nnda Mustafa Kemal Paşa Bulvan üzerindeki dağıtım bü- rosunun önünde park edilmiş halde bulunan üç araçtan 38 KŞ 977 plakalı minibüs. benzin dökülerek yakıldı. Birleşik Ba- sm Dağıtım Şirketi Bayii Mus- tafa Erçalık, Aydınlık gazetesi'- ni dağıtmaması konusunda iki gündür tehdit telefonlan al- dığını belirterek "Tedbir alma- lan konusunda Emniyet Mü- dürü'nü bizzat uyarmışük. An- Kimliği belırsiz kişiler dün sabah 04.30 sıralannda da Ay- dınlık gazetesinin Diyarbakır bürosunun dış kapısına benzin dökerek ateşe verdiler. Çıkan yangm, gazete bürosunda uyu- yan Aydınlık çalışanlan tara- fından söndürüldü. Aydınlık gazetesi Diyarbakır bürosu so- rumlusu Mehmet Sevimli, Şey- tan Ayetleri'nin gazetelerinde yayımlanmaya başlanmasın- dan bu yana telefonla tehditler aldıklannı belirtti. Tehdit tele- fonlannda "Aziz Nesin'i ve sizi yakacağız" denildığıni belirten Sevimli, olayı şöyle anlatü: "Büroda ben ve dört arkada- şım kahyorduk. Yoğun bir du- manla uyandık. Salona çıktı- ğımızda kapımn olduğu kısım alev alev yanıyordu. Itfaiyeyi çağıracak zaman olmayınca, yangını kendi çabalanmızla söndürdük. Kapımn altmdan yaklaşık 25 litre benzin dök- müşlerdi. Yangından sonra olay yerine gelen poliskr "Biz 15 şehıt verdik, siz kaç tane ver- diniz" dediler. Devlet ile dinci- ler el ele bize karşı savaşıyor- lar." Alman basını Soğukkanlıhk vesükunete çağn Haber Merkea- Alman radyo ve televizyonlan Solin- gen olayıyla ilgüi gelişmelere geniş yer ayınrken Amasya'- dan görüntuleri de ekrana ge- tiriyorlar. Türkiye'nin tepkisi ve Türk basınının yonmılan, dünkü gazetelerde geniş bi- çimde yer aldı. Başbakan Kohl'ün son ziyaretinde yara- tılan dostluk havasının Solin- gen katliamıyla silindiği, vurgulandı. Muhafazakar Frankfurter Allgemeine gazetesi dün "So- lingen cinayetlerinin ardmdan sükunet ve soğukkanhlıga çağn" manşetiyle çıktı Sosyal demokrat eğilimli 'Süddeutsche Zeitung' da dün "Düşünce suçlan ve masa ba- şı suçlan" başlığını verdiği yorumunda asıl mücadelenin tekil şahıslara karşı degil, top- lumda yaygmlaşan yabana düşmam eğilimlere karşı veril- mesi gerektiğini vurguladı. 'Tagesspıegel' gazetesi ise "Kederliyiz" başlığıyla ya- yımladığı yorumunda, Alman toplumundakı insani değerle- rin sarsıldığını belirtti. 'Tageszeıtung' gazetesi ise "Önce kendi kafamızı düzel- telim" başhkk yorumunda 'Neofaşizm'in tırmamşını ül- kede yabancılara ve mültecile- re karşı estirilen havaya bağ- ladı. Almanya'da Türk demekleri, ırkçılığa karşı sesini yükseltiyor: Türklere seçmeve seçilmelıakkı • Almanya'daki Türk dernek ve kuruluşlan yoğunlaşan ırkçı saldınlara karşı seslerini, demokratik hak ve kazanımlann sağlanması temelinde yükseltiyor. İlk hedef seçme ve seçilme hakkıyla, çifte vatandaşlık. DtLEK ZAPTÇIOĞLU BERLİN - Almanya'daki Türk dernek ve kuruluşlan, Türklere yönelen ırkçı eylemler karşısında vatandaşlanrmzm haklanm artık yûksek sesle ta- lep ediyor. Taleplerin başında, Türklere seçme-seçilme hakkını da sağlayacak olan "çifte va- tandaşlık" geliyor. Sosyalde- mokrat Halk Dernekleri Fede- rasyonu HDF Genel Başkanı Ahmet lyidirli bir basın büdirisi yayımlayarak "Çifte vatandaş- bk hakkının verilmesini" hükü- metten talep etti. HDFnin yakınlık duyduğu Alman Sos- yal Demokrat Parti SPD çevre- leri, öneriyi bir yasa tasansı ha- linde meclise sunmak haarüğı içindeler. Hamburg'da ceşitli Türk der- neklerini bünyesinde toplayan Türkiye Göçmenler Birliği Baş- kanı Prof. Hakkı Keskin, So- lingen'in bağlı olduğu Kuzey ren Vestfalya Eyaleti Içişleri Bakanı ile Federal Içişleri Ba- kanı'nı istifaya çağırdığı bildiri- sinde Neonazi gruplann derhal yasaklanıp dağıülmaanı ve bir "yuvarlak masa" kurularak ırkçıbğa karşı yeni stratejiler oluşturutmasını istedi. Keskin, çifte vatandaşhgın Türklerin Almanya'daki entegrasyonunu kolaylaştıracağım ve yabancı düşmanlığına karşı etkiu bir işaret olacağım söyledi. Berlin'deki Türk Cemaati Başkanı Mustafa Çakmakoğlu da Alman vatandaşlığına geçi- şin kolaylaşünlmasını, çifte va- tandaşlık hakkı verilmesini ve varolan ceza yasasının daha et- kin hale gelmesi için yeni ekler yapılmasını istiyor. Başka ülke- lerde ırkçı nedenlerle yapılan saldınlann daha ağır cezalandı- nldığma dikkat çeken Çakma- koğlu, sert cezalann caydına etkisi üzerinde duruyor. Berlin Türk Cemaati'nin kurduğu bir "yuvarlak masa"da Polonyalı ve Yunan topluluklannın tem- silcileri bir araya gelerek "seç- me seçilme hakkı" istediler. Bonn ve Essen'de çalışmala- raıı sürdüren Türkiye Araştır- malar Merkezi Direktörü Prof. Dr. Fanık Şen de seçme-seçil- me hakkının verilmesi gereğini vurguladığı basın bildırisinde şöyle dedi: "Mölln olayı, tehli- kenin ciddiyeüni göstermişti. Ama Alman yetkililer yalnızca kınama mesajlan ile yetindiler. Yalnızca saldınlann sorumlu- larının yakalanması ve cezalan- dınlmasıyla da yetinilmemeli, her şeyden önce Almanya'da yaayan yabancılann haklan kabul edilmelidir. Türkiye Cumhuriyeti de alınması gere- ken önlemleri somut olark Alman hükümetinin önüne koymalıdır." Sakünyı prtesto eden Türk göstericfler potisle çabşb. HAFTAYABAKIS AHMET TANER K1ŞLALI Bfe1 Hnt Efsanesi™ Çok eskilerde Hindistan'da ormanlık bir bölgede iki arkadaş yaşarmış. Birisi aydın bir düşünür, ötekisi cahi! bir oduncu... Birisi tüm gününü kitaplar arasında yazıp çizerek öte- kisi ise ormanda odun keserek geçirirmiş. Birincisinin ince veanlamlı biryüzü, ama hareketsizlikten hantal ve yağlı bir gövdesi varmış. İkincisi ise kaba saba başının altında, yaşam biçiminin oluşturduğu adaleli ve biçimli bir gövdeye sahipmiş. Günün birinde bu iki arkadaş ormanda gezinirken ır- mağınıssızbirkıyısında, gözJerdenuzakçınlçıplakyıka- nan genç bir kıza rastlamışlar. Kız güzel mi güzelmiş... İkisi de aynı anda vurulmuşlar ona. Kızdan, ikisinden bt- risini eş olarak seçmesini istemişler. Güzel kız bir türlü karar verememiş.. Birisinin yüzü, ötekisinin gövdesi güzel. Birisi bilgili ve ince, ötekisi ce- sur ve güçlü. Nasıl seçsin? Sonunda iki arkadaş, kılıçlannı çekip vuruşmaktan başka care bulamamışlar... Kader bu ya; ikisinin de ka- fası aynı anda uçuvermiş. Kız üzgün, perişan ağlarken derinden gelen ulu bir sesle irkilmiş birden: "Sana bir şans daha veriyorum" demiş ses, "Kafalannı yeniden gövdelerinin üzerine yerleştirince canlanacaklar!" Alacakaranlıktan mı, yoksa tçindeki gizli istekten mi bilinmez; genç kız güzel başı güzel gövdenin üzerine yerleştirmiş, diğer başı da diğer gövdeye... Sonra da bi- rinciyi kendine eş olarak seçivermiş. Bitti mi? Hayır! Efsanelerde bile bir gercekçilik vardır. Zamanla gövdeler başlara uyuvermiş. Güzel başın al- tındaki gövde, kitaplar arasında geçen hareketsiz gün- ler sonunda şişmanlayıp gevşemi;?. Odun kırarak yasa- mını sürdürme zorunluğu ise öte yanda yeni bir güzel gövde yaratmış. • • • 'Kıssadan hisse'ye gelince.. Bu olmamış olaydan çıkanlacak iki sonuç var. Birinci- si çok açık ve seçik: Başlarla gövdelerin eninde sonun- da uyuştuğunu söylüyor. Olmazı oldurmaya çalışmanın anlamı olmadığını gösteriyor. ikinci ders ise gözlerden kaçabilecek cinsten. "O iki arkadaştan hangisi güzeldi?" derseniz tek yanıt olanak- sız. Zaten genç kızın çaresizligi de oradan geliyor. İkisi de güzel ya da ikisi de çirkin sayılabilir Çünkü birinin güzel olması, ötekinin güzel olmadığı sonucunu vermi- yor. Bir seçenegin doğruluğu, öteki seçeneğin yanlışlığını mı kanıtlar? • Solda üç yapı ve üç de baş var. SHP, bir tepkinin ürünü olarak doğdu.. '24 Ocak' mo- deline, sağın hemen her türlüsüne gösterilen hoşgörü- ye, solun her daltna gösterilen anlayışsızlık ve katılığa, tek yanhlığın haksızlığına, seçeneksızlığe, 12 Eylül son- rasının dargörüşlüîüğüne tepkinin ürünü olarak.. DSP de bir tepkinin ürünüdür Baş ile gövde arasındaki çelişkilere, kısa vadeli ve afceleci çözüm yollarının yetersizüğine, 12 Eylül öncesi- nin çaresizliğine gösterilen tepkilerin ürünü... SHP; aritmetik bir birleşmenin yetebileceğini, biriken düş kınklıklannın kendisine iktidar yolunu açacağını, halkın beklentilerinin hızlı hareket etmeyi gerektirdiğini, sabırlarm tükenmekte olduğunu düşünüyordu. DSP ise tutarlı bir yapf ve uzun soluklu bir çalışma ol- madan alınacak sonuçların düş kırıcı olacağına, kolaylı- ğın tehlikelerine inanıyordu. SHP, yapısındaki çelişkileri yansıtan bir 'öaş'oluştur- du. DSP'de ise baş' kendisine uygun bir gövde yarattı; kaçınılmaz olarak 't&k ses'li bir gövde.. Peki CHP'de ne olacak? Baş mı gövdeyi belirleyecek, yoksa diğer örneklerden ders alınacak mı? önce 'sosyal demokrasi'y\ taşıyabilecek tutarlı bir ya- pı oluşturup; sonra bu yapının özelliklerini yansıtan, 'or- tak aklın sözcüsü' bir 'yönetim biçimi' mi ortaya çıka- cak? Ya da başlann bencilliğinin tutsağı olan gövdeler 'cansız' yere serilince; onların kanları ile sulanan top- raktan sağlıklı bir yapı mı fışkıracak? Kökleriderindevesağlam.dallarıdimdikvegörkemli.. Birçınargibi... D15 basında Solingen Faşizminyükselen ateşi: Alıııaııya Haber Merkezi -Pariste ya- yımlanan International He- rald Tribune gazetesi Solingen olayını manşetten vererek 'Kızgın Türkler Kundaklama Sonucu Beş Türkün ölümürü Protesto Ediyor' başlığını kul- landı. Fransız basını olaya ge- niş yer ayırdı. Sağ eğilimli Le Figaro gazetesi "Almanya Ya- bana Düşmanı Terörizmle Karşı Karşıya" başbğım kulla- nırken sol eğilimb' Liberation gazetesi haberi 'Almanya: Fa- şizmin Yükselen Ateşi' başlı- ğıyla verdi. Liberation gazetesinde 'Al- man Polisi Erken Sevindi' baş- lıklı haber dikkat çekiciydı. Haberde yabana düşmanlığı- nın yükselmesi üzerine polisin harekete geçtıği, ıstatistiklere göre eylemlerin azaimış gözük- mesine karşın bu olayın polisin yetersiz kaldığını ortaya koy- duğu kaydedildi. Haberde şu cümleler yer aldı: "23 ekimdeki Mölln saldın- sının ardından alınan önlemler sonrasında bir rahatlama göz- leniyordu. İçişleri Bakanbğı. aşın sağa gruplara karşı ab- nan önlemlerin etkinliğinden ve şiddet eylemlerinin azalma- sındarî memnuniyet duyuyor- du. 16 mayısta yayımlanan is- tatistiklere göre ocak-nisan ay- lan arasmda ırkçı 546 eylem yapılmıştı. Bu sayı geçen yıl ey- lül ayındaki eylemlere eşitti. 1992'de 17 kişi öbnüştü. Bu yıl geçen haftaya kadar ölü sayısı dörtte kabnıştı. Aşın sağ şiddete karşı geçen arabk ayında alınan baskıcı önlemler yeterb miydi? Mölbı saldınsından sonra Alman adaleti ırkçı suçlardan hüküm giyenlerin ceza sürelerinin art- tınbnasını kararlaşürmıştı. Basın ve kamuoyu, adaletin saldınlann ağırlığını azalttı- ğından, geç harekete geçtiğin- den endişeleniyordu. Poüs, son altı aybk dönem içinde nareketin gizlih'k içinde yeniden yapılandığını tahmin ediyor. Saldınlara katılanlar genelde aşın sağın ideolojisine kapıbnış, ama hiçbir gruba bağb olmayan, tek başlanna hareket eden gençler." Belçika basını Belçika'da Fransızca ve Ra- manca çıkan tüm gazeteler So- lingen katliamı haberini man- şetten verdi ve Almanya'yı eleştiren ağır yorumlar kullan- dı. Le Soir gazetesi, katledilen Türklerin tek suçlannm var ol- mak ve Alman olmamak oldu- ğunu yazdı. Haberi 'Almanya'da Solin- gen Utana" manşetiyle veren La libre Belgique gazetesi "Türkiye kızgın, Almanya utanç ve şaşkınbk içerisinde" diyerek bu olaylann tüm Av- rupa'da II. Dünya Savaşı Nazi dönemini anımsattığını yazdı. ABD basını Sotingen saldınsı Amerikan gazeteleri ve televizyonlannda geniş yer abyor. Washington Post gazetesi Türk basınının 'Hitler'in piçleri' gibi başbklar kullanarak tepki gösterdiğini yazarken ABC, CBS ve NBS televizyonlan binlerce Türkün protesto göstenlenni izleyicile- re yansıttı.